Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SATFA CUMHURİYET 4 NİSAN 1992 CUMARTESİ
2 HABERLER
Gekceğin
turisti
Japonlar
BC/LLNT ECEYÎT (Antalya) - Tu-
rzn<je eekcefe dönük politikalar üreti-
lebirnesj ve yenı tt-nst potansiyeb yaratı-
labirnes; için dünya çapında piyasa
araşurmıs] yapılması istendi. "Gelece-
ğin uristlen" olarak Japonya'nın görül-
düğinü kaydeden turizmciler, Türkiye'-
de Japon tunsdere cazip gelecek hiçbir
aküVıtenin olmadıgmı söylüyor.
BT yılda 20 milyon kişinin tatile çıküğı
Jarx>nya'da Türkiye'nin payına düşen
mik^ar ise sadece 40 bin dolayında. Ja-
pon turistler, diğer turistlere göre çok
değşik bır profıl çıziyor. Özelbkle 30 ya-
şındîki genç kuşağın taüle çıküğı ve ba-
van ağırhkli olarak gözlendiği belirüb-
yor. Turizma Abdullah Tekin, Baulıla-
nn jenellikle 4-5 yıldızlı otellere gebp
10-15 gün bir yere gitmeden kaldıklannı
ve "pasif taüT yaptıklannı anlattı. Te-
kın, Japon turistlerin ise aynı şekilde
davıanmadıklannı ve genç kuşak insan-
lar olması nedeniyle de bir yere takılıp
kalrnadan "aktif tatil" yaptıklannı söy-
ledı.
İn^elemeler sonunda, Türkiye'ye ge-
len Japon tunstın bir yere bağb kalma-
dan Kapadokya'va gitmek, golf oynayıp
babk tutmak. orman yürüyüşleri yap-
mak istedığinın belirlendiğini kaydeden
Abdallah Tekın, "özellikJe ülkedeki tu-
valetlerin temız olması ve akaryakıt is-
tasyonlannm bakımlı olması, aynca
kara ve demir yolu ağının çok iyi olması
gerekiyor. Sürekli olarak gezdikleri için
yol boyunca temizbğj bisseünesi gereki-
yor" dedi.
Tunzm Bakanbğı tarafından geleceğe
yönelik bir turist profib araştırrnasının
yapılmadıği bebrtilirken, turizmciler, sa-
dece Avrupa pazanna bağb kalınması
halinde, Türk turizminin iyiye gıtmesi
yerine, olduğu yerde sayacağını söylü-
yorlar.
Mithatpaşa
Tiyatrosu'na rol
• CLMHLRİYET(Ankara)-
Başkcnt yeni bır sinema ve tiyatro
gösten merkezine kavuşuyor. Yıllardır
"rol bckleyen" MııhalpaşaTiyatrosu
onanlarak ı^ler haicgetirildi. 20yıldan
bcrı dcpo olarak kullanılan tiyatro.
"Mithatpaşa Göstcri Merkezi" adı ile .
dünyenidensahneyeçıktı. Tiyatro ETİ
Şanat Merkezinin de işletmecisi olan
İlhan Pektaş tarafından yaşama
döndürüldü. İlk film. Kevin Costner'in 8
daldaöskaradayı olduğu halde
- umdûğunu bulamayan fılmi "JFK
Kapanmayan Dosya". Kennedy'in 30
yıldır kapanamayan dosyası...
Mevlana anılacak
• CUMHURİYET (Konya) - Büyük
Türk düşünürü Mevlana Celaleddin-i
Rumi, Konya'ya gelişi, doğum ve ölüm
yıldönümü olmak üzere bu yıl üç kez
anılacak. Amacın, Mevlana'yı dünyaya
daha iyi tanıtmak olduğunu belirten
Konya Valisi İhsan Dede, ilk kutlama
töreninin, Mevlana'nın Konya'ya geliş
günü olan 3 Mayıs'ta yapılacağını
açıkladı. Mevlana'nın Konya'ya764yıl
önce geldiğini vurgulayan Vali Dede, 3
Mayıs gûnü Konya-Karaman yolunda
Mevlana'nın gelişinin temsili olarak
canlandınlacağını sözlerineekledi. Bu
arada, Mevlana'nın doğum günü ise 30
Eylül'dekutlanacak. Mevlana'nın
Konya'ya gelişi 2-5 mayıs tarihleri
arasındaki sema gösterileri ile devam
edecek. Mevlana'nın ölüm yıldönümü,
Şeb-i Arus törenleri ise yine her yıl
olduğu gibi aralık ayı içerisinde
düzenlenecek.
KoruyıiGu aile çağrısı
• UBA (Ankara) - Aıleden Sorumlu
Devlet Bakanı Türkan Akyol, kimsesiz
ve sevgjye muhtaç çocuklara sahip
çıküması için "koruyucu aile" çağnsı
yaptı. Evlat edinebilme konusunda
önemli engeller bulunduğunu, bunlann
kaldınlması ıçın çaba harcayacağım
söyleyen Ak v ol, "Çocuğu olan aileler de
evlat edinebılmeli" dedi. Aileden
Sorumlu Devlet Bakanı Akyd.
görüşlerinı açıklarken. "Aileler. eğer
kendi çocuklan \ amnda bir bebeğe, bir
erkek ya da kız çocuğa koruyucu aile,
anne, baba olurlarsa sanınm kutsal bir
hizmet yaparlar. Bir insan yetiştirirler;
tüm ailelere, az gelirli, orta gelirli, varbklı
ailelere seslenmek istiyorum. Devletin
gözetimi ve yardımının katkısıyla bir
bebeğe. bir küçük kıza, bir erkek çocuğa
koruyucu aile olmaz mısınız? Mali
durumlan yetersiz kaldığı takdirde.
devlet bunlara asgari ücret karşıhğı bir
yardım da yapabilir" dedi.
Sayfalamyırtmayın
• AA (Adana) - Ödevlcm le ilgili
araştırma >apmak için kütüphanelere
giden öğrenciler. ödev konulanyla ilgili
bölümlcrin bulunduğu kiıap ya da
ansiklopedilerden sayfalannı yırtarak
yararlanma yoluna gidi\ orlar.
Kütüphaneye ait eserlcrdcn notlar
alarak yararlanmalan önenlen
öğrenciler, gerekli bilinç düzeyindc
olmadıklan için kitaplan tahrip ederck.
kendilerinin dışındaki insanlann bu
eserlerden yararlanma olanağını
ortadan kaldınjor. Adana İl Halk
Kütüphanesi MüdürüTüla> Eskilcr.
AAmuhabırineyapııgıaçıklamada.
kitaplardan sayfa > ırtılarak dışarı
çıkanlmasının önüne geçmck için çok
sayıda personel görc\lcndırmcnin
çözüm olmadığını bclırıcrck " Her
öğrencininbaşınabırgörevliko\amayı/.
Çocuklarımızın bu konuda eğıulmesi
gerekir"dedı.
Dünya giderek küçüldükçe ufuklar büyüyor. Sonuç: Turizm, 1990'ların en büyük sektörüdurumuna geldi
Bütündünyanın iıısanları,tura çıkın!YAPRAK ÖZER (tstanbul) - Sınırlar or-
tadan kalktıkça dünya giderek küçülmeye
başladı. Bir çelişki gibi görünse de dünya
küçüldükçe insanlar daha uzaklara seya-
hat eder oldu. Turizm 1990'h yıllann en
büyük sektörü haline geldi. Turizm sektö-
rü, OECD ülkelerinde gerçekleştirilen
hizmet ticaretinin yaklaşık üçte birini
oluşturuyor. Bugün, ne otomotiv sanayii
ne petrol sanajii. ne de kimya sanayii. tu-
rizm ve turizmde bağlı yan sektörlerin ya-
rattığı gelir düzeyine ulaşamı>or.
Dünya Turizm Orgütü'nün rakamlan-
na göre turizm bir yıl içinde yaklaşık 200
milyar dolar gelir yaratma kapasitesine
sahip. Aynı örgütün yaptığı bir başka
araştırmaya göre halen yaklaşık 360 mil-
yonu bulan turist sayısı, önümüzdeki on
yıl içinde iki>e katlanacak. Aynı \erilerle
ifade edildiğinde. turizm gelirleri, dünya
ihracat toplamının yüzde altısına, dünya
genebnde hizmet sektörü gelirlerinin ise
yaklaşık yüzde 30'una eşit. Tahminlere
göre turizm gelirlen 2000 yılına kadar her
yıl yüzde 4 oranında artış kaydedecek.
Turizmin son yıllarda somut bir şekilde
gelişmesi ve bundan sonra da gelişme eği-
limi göstemnesinın belhbaşlı ikı nedenı
var. Ilki, zaman; ikincisi ise para. Eskiden
insanlar ne tatile gitmek için yeterli zaman
bulabiliyorlajr, ne de para ayırabiliyorlar-
dı. Oysa bugün. tatil bir lüks değil, bir
gereksinme olarak kabul ediliyor. Kaldı ki
ulaşım sektöründeki gelişme, insanlann
dünyanın her köşesine hayal edemeyecek-
leri kadar kısa sürede gidip gelmelerini
sağhyor.
Tüketim mallanndaki çeşitlilik turizm
sektörüne de yansıdı. Bugün özellikle Av-
rupa'da, turizm seçeneklerinin çeşitlendi-
rilmesi için ciddi çalışmalar yapılıyor.
İnsanlar. deniz-güneş-kum tatilleri kavra-
mını aşarak tatilde olağandışı şeyler
yaşamak, yapmak, görmek istiyor.
Turizm, artık hükümetler tarafından da
daka değişik algılanıyor. Önemli bir gelir
kaynağı olan turizm, daha ciddi ele alını-
yor. Örneğin, Avrupa Topluluğu (AT)
bünyesinde bir turizm politikası oluşturul-
ması fıkri, 1984 yılında ortaya atıldı.
1986'da benimsenen bu turizm politikası
uygulamaya kondu.
Avrupa Topluluğu'nu turizmde ortak
ve ciddi adımlar atmaya iten gerekçeler
neydi? En somut gerekçe, son yıllarda Av-
rupa Topluluğu genelinde turist konakla-
ma rakamlannda görülen yüzde 4'lük
düşüşün yanı sıra AT üyesi Akdeniz ülke-
lerine giden turist oranının yüzde 8 azal-
ması oldu. En fazla gerileme, yüzde 14.5
ile İspanya'da, yüzde 5.5 ile İtalya'da ve
yüzde 4.4 ile Yunanistan'da kaydedildi.
Akdeniz ülkelerinin ekonomilerinde
önemb' bir yeri olan turizm gelirlerindeki
gerilemenin nedenleri de şöyle sıralanabi-
lir: Bu ülkelerde çevre sorunlannın artış
göstermesi, insanlann alternatif turizm
alanlan bubnalan ve bunun sonucu ola-
rak yeni turizm bölgelerinin doğrnası,
turistik ürün arzının bu ülkelerde çeşitlen-
dirilememesi, kitle turizminden dolayı
bazı bölgelerde belli dönemlerde aşın yı-
ğılmalar olması, hizmet kalitesinin buna
bağlı olarak düşmesi ve fıyatlarda istikrar-
sızlık yaşanması.
AT ve İKV uzmanı ŞebnemOğuz:
Deyletinturizm
politikası olsun
Doğayla birlikte kendini keşfetmenin heyecanı
NtLGÜN BİNIŞIK (İstanbul) - Aktif tatil bizim
için yeni bir kavram. Pek çoğumuz sadece bu yaz
boyunca kimi tur ilanlanndan aşinayız bu söze.
Aktif tatil sadece uzun günlere yayılan
programlar için değil, bir günlük geziler ya da bir
hafta sonu tatili için de söz konusu olabilir.
Başlangıç ve bitiş noktaları arasında belli bir
amaca ve insanın bu amaç doğrultusunda çaba
sarfetmesine yönelik birdinlenme biçimi olarak
özetlenebilir. însan bu değişik; günlük yaşamdan
farklı eylem biçimi içerisinde hem doğayı tanır
hem de kendi kişiliğjnin çeşitli yönlerini keşfeder.
Dayanıklıbk, uyum ve direnç doğrultusunda
varlığına yeni değerler ekler. Böylece klasik tatib
karaktenze eden pasif ve edilgin tüketicilik aktif
üretkenliğedönüşür. Kişi hem vücudunu
çabştırarak hücrelerine bol oksijen pompalar hem
de bir amacı gerçekleştirerek tinsel bir doyum
sağlar. Ülkemızde aktif tatil birgrupdağcı ve
doğa adamının yıllarca hobi olarak sürdürdükleri
yaşantı birikimlerinı dağcılık \etrekking
sporlannm bır karışımı halinde tatil alternatifi
olarak toplumun geneline sunmalan şeklinde
hayat bulmaktadır.
Önceleri sadece bir avuç dağcı ve doğa adamı
tarafından bilinen güzellikler son yıllarda basının
katkısıyla pek çok kişinin merak ve ilgi alanına
gırmiş, yürekJerde gıdip görme he> ecanı
uyandırmış ve bu talep sonunda bö\ le bır arz
oluşmuştur. Bugüzellikleri görmenin bedeli tası
tarağı sırtlayıp yürümek v e abşılmış asgari var
olma koşullanndan \ oksun ortamlarda var
olmayaçalışmaktır. Bunun ismine aktif tatil mi
denmelidir. yoksa akıp giden yıllar içinde kendıne
daha başka bir isim mi bulacaktır bunu şimdiden
öngörmek güç. Ama kesın olan bır şey var ki bu
olgu Türk toplumunda tatil yapabilen mutlu
azınbğın otel, motel, pansiy on salgınından sonra
"tatir kavramını yeniden keşfetmesıne bır
başlangıç oluşturacaktır. Sadece balık yiyip. rakı
içmeyi isteyerek yıllarca hercumartesi pazar
Kavak'lara akın edip. her yanı entipüften
lokantalar ve bacalardan yükselen yanık yağ
kokulan ile dolduran; Bodrum'u fantezi ve
zevkleri doğrultusunda yozlaştıran ve daha
bırçok kıyı şeridini denizleri ile birlikte ho>ratça
kullanıp yine hoyratça terk eden insanımız için
belki de bu yeni akım gittiği yeri kirletip tüketen
değil geliştirip gönendiren doğrultuda taleplere
ulaşabileceğinin müjdecisıdir.
(Fotoğraf:REFİKONGAN)
İstanbul Haber Servisi -
A\ rupa Topluluğu'nun (AT)
turizm politikası ve Türkiye'de
turizm konusunda yayımlan-
mış araştırması bulunan İktisa-
dı Kalkınma Vakfı (İKV)
uzmanlanndan Şebnem Oğuz.
turizmi değerlendırdı.
- AT'nin 1986 yılında uygula-
mava kovduğu turizm politikası
içinde ne tür ımsurlar bulunuyor?
Bu poliıikanın ana hatlanm an-
latabılir misiniz?
OĞUZ - Topluluğun turizm po-
litikası oldukça geniş kapsamlı.
Yalnızca turizm sektörünü de-
ğil, sektörü dolayh olarak etki-
leyen diğer sektörleri de
kapsıyor. îçinde formalitelerin
basitleştirilmesi. turizmin se-
zonluk ve coğrafı olarak iyileş-
tirilmesi gibi unsurlar var. Bu
ikincisi, insanlann belirli bır
bölgede ya da belirli bir zaman
diliminde yığılmasını önlemek
açısından önemli.
- Turizm konusunda istatistik
sıkıntısı olduğu gözleniror.
OfiUZ - Doğru. Turizm istatis-
tikleri çok tutarsız. AT turizm
politikasının hedeflennden biri
de bu. Örneğin topluluk düze-
yinde global bir istatistik yok.
Türiciye gibi bazı ülkelerde sı-
nırlardan her giren kişi turist
olarak kaydediliyor. Bu. özel-
bkle Belçika gibi diğer Avrupa
ülkelerine trenle birkaç saat
uzakhktaki ülkeler için yanıltıcı
sonuçlar veriyor. Örneğin yal-
nızca iş için Portekiz'e gidecek
bir kişi. transit geçiş >apmak
için bile İspanya sınınndan içeri
girdiğinde turist olarak kayde-
diliyor. Portekiz'den dönüşte
de ikinci kez kayıtlara geçiyor.
Bu uygulamaya göre İspanya'-
ya iki turist. Portekiz'e bir turist
girmiş oluyor.
Türkiye'de de benzer bir du-
rum yaşanıyor. Körfez krizin-
den sonra ülkeye giren turist
sayısı rakamsal olarak artış
gösteriyor. Buna karşıhk tu-
rizmcilerimiz hallerinden şikâ-
yetçi. kötü bir sezon gecirdikle-
rini belirtiyorlar. Doğu Avrupa
ülkelennden ülkemize giriş olu-
>or. Bunlann önemb' bir
bölümü bavul tıcareti yapıyor.
arabalannda yatıp kalkıyor.
- Türkiye dede AT turizm po-
litikası benzeri bir uygulamaya
geçilmeli mi?
KUZ -Topluluğun söz konusu
politikası çok geniş kapsamb.
Türkiye. konunun ana hatlan-
nı inceleyip gerekli olan bölüm-
leri kendısine göre uygulayabi-
lir. Unutmamak gerekir ki AT,
bazı ciddi sorunlar yaşadığı için
bir turizm politikası oluşturdu.
Türkiye bu sorunlan henüz ya-
şamadı. Bizdeki sorun, önce-
den önlem alabilme sorunudur.
Türkiye'de hizmet sektörü çok
sorunlu. Turistle yüz >üze olan
personelin egitilmesi konusun-
da AT politikasından yararla-
nılabilir.
- Turizm konusunda çaltşma-
larmızda bazı öneriler getiriyor-
sunuz, bunlar neler?
O&JZ-Turizm. Türkiye'de ar-
tık hükümetlerin politikası
olmaktan çıkıp bir devlet politi-
kası olarak algılanmahdır.
Turizmi teşvik konusunda dev-
let ve özel sektör arasında
sürekli ve düzenli bir diyaîog
kurulmabdır. Turizmi Gelıştir-
me Fonu'nun mali ' kaynak
açısından güçlendirilmesinde
ve turizm yatınmlannı teşvik
kararlannın uygulamaya ko-
nulmasında koordinasyon
eksikliği, bilgi akışının yavaşbğı
gibi sorunlardan kaynaklanan
zaman kaybı önlenebilmeli, bü-
rokratik işlemler hızlanmab,
yatınm aşamasının tamamlan-
masına karşın kaynak yetersiz-
liği yüzünden işletmeye
açılamayan tesislenn kredi ihtı-
yacırun karşılanabilmesi için
gerekli tedbirleri alınmah.
Kartpostalgörüntülerüıbı ardındaki fiyaskoDünyanın yedi harikasından biri
olan piramitler her on dakikada
bir otobüs dolusu turist gruplan-
nı ağırlamaktan yorgun; 20. yüz-
yılın dayanılmaz pisliğinden
harap... Venedik, milyonlarca tu-
ristin ağırlığını çekemeyecek ka-
dar zayıf; her gün biraz daha
suyun içine gömülüyor...
Partenon, hava kirlibği yüzünden griye
dönüşmüş; tel örgülerle çevrilmiş, onanm
altında...
Dünyanın en popüler kış sporlan mer-
kezi Alpler. kışın karlâr altında aldatıcı bir
kartpostal görüntüsü içinde, ama karlar
eridiğinde delik deşik bir çöplükten başka
bir şey değil.
Ya Akdeniz; o da kirlilikten mustarip
1988 yılında İspanya'da yaşanan tifo pa-
niği hâlâ tüm canblığıyla hafızalarda...
Işte turizmin diğer yüzü...
"Ne kadar çok turist, o kadar çok para"
denklemi. ne yazık ki yerini, "Ne kadar
çok turist. o kadar çok çevre kirlibği"
denklemine bıraktı.
Zincirleme reaksiyon
Turizm sektöründe çevre güzelliği, sek-
törün yaşayabilmesi için ilk şart. Ama keş-
fedilmesiyle kirletilmesi bir zincirleme
reaksiyonun ürünü. Her şeyden önce tu-
rist sayısındaki artış kaçınılmaz olarak
problemlerin sayısında da artış getiriyor.
Bir bölge, bir kasaba güzelbğıyle nam sal-
mayagörsün, turist akınına uğruyor, ço-
ğunlukla da turistlerin sayısı yerb halkın
sayısını geçiyor. Pek çok "şirin" tatil kasa-
bası ileride turistik yöre olacağindan ha-
bersiz. ancak kendi kendine yetecek kadar
bınaya, kanalizasyon sistemine, yola sa-
hip. Artan nüfusla atıklar direkt olarak
denize gjderken. yerli halk kasaba dışına
kaçıyor. Yerli ve yabana turistler için ko-
naklama sorunu, kıyı şeridinde betonar-
me "yazlık" ev ve diğer mekânlar yaratıl-
masına neden oluyor.
Bu kadarla da kalmıyor, tunzmden ka-
zanılan paranın dayanılmaz cazibesine
kapılan yerli halk, tanm, balıkçılık gibi
zahmetli ve az kazançb geleneksel ışlerini
terk edip daha cazip görünen tunstık işlere
kayıyorlar. Yörenin kendine özgü tarihi
ve kültürel yapısında ilk başlarda fazla gö-
Turizm, dünya ticaretinden aldığı pavı arttırdıkça, tahribatını da arttırıyor. Dünyanın dört bir yamndaki yerel kültürleri ve tarihi
değerleri sadece birer meta haline indirgemekle kalmıyor, aynı zamanda, insanlann kitleler halinde eğlenip dinlendiği modern ve
hıncahınç dolu tatil merkezleri inşa edip el değmemiş yörelere parlak göriinümünün ardındaki kirini bırakı\or.
ze çarpmayan. ama zaman içinde rahat-
sızlık yaratan bir yozlaşma ve yabancılaş-
ma ortaya çıkıyor.
Turizm sektörü son yıllarda ilginç bir-
kaç sorunun yanıtmı anyor. Nedir bun-
lar? Para yumurtlayan tavuk olan turizm-
de ""gelişmc" kavramı '"zararb" kavramıy-
la eşanlamlı mı? Uluslararası turizm sınır-
lanmalı mı? Yaşamlannı tunzmden
kazanan yöre ve yöre halklanhın kontrol-
süz. dolayısıyla sağbksız gelişen tunzm-
den zarar görmemeleri için ne tür önlem-
ler alınmah?
Bu sorulann kesin yanıtını bulan kimse
yok. Yani bır yandan bolca lurıst ge'oin.
ama öbür yandan doğa güzelliği hiç bo-
zulmadan korunsun. Kaldı ki turizmin
gelir yaratmak, istihdam olanaklan sağla-
mak. farklı kültürlerin birbirinı tanıması
ve insan zenginliğı oluşturmak gibi pek
çok önemli ve yararb yönü, ülkeekonomi-
sini sırtlamak gibi dayanılmaz cazibesi
var.
İngiliz Economist dergisinin yaptığı bir
araşUımaşa göre tunzm \e seyahat bir ül-
ke olsaşdı eğer. bu ülkenın gayrisafı milli
hasılası dün\a üzerinde beşinci sırada yer
abrdı. Pek çok Üçüncü Dünya ülkesı için
turizm tek döviz kaynağı. Hindistan, Tay-
land, Kenya ve Şeyseller bu ülkelere bir-
kaç örnek.
El değmemiş yer
Turizm sektöründe gerek tur operatör-
lerinden gerek turistlerin kendilerinden en
çok duyulan sözcüklerin ne olduğu araştı-
nbnış. Sonuca göre "el değmemiş yeni yer-
ler" turizmde insanlann en fazla sözünü
ettiği olgu olarak saptanmış. Anlaşılan o
ki insanlar tatil, seyahat, gezmek, görmek,
kısacası turizm deyince insan eiinin değ-
mediğı, en azından çok değmediği, çevre-
nin bozuknadığj yerler anyor.
Ne var ki dünya üzerinde bazı turistik
bölgeler 'turizm' adına katledildi bile. Ak-
deniz'de İspanya'dan başlayan çevre kirli-
bği Fransa'ya. ardından Yunanistan'a,
şimdi de Türkiye'ye kadar uzandı. Alp-
ler'e 40 bin kilometre uzunluğunda kayak
pisti inşa edildi, 15 bin lift yapıldı. Bütün
bunlar Alpler'deki orman alanlannın za-
rar görmesine neden oldu. Meksika'da yı-
lan derisi ve krokodil kemer, çanta, ayak-
kabılar; Karayipler'de siyah mercan;
Uzakdoğu'da fildişi gibi turistik ticaret
yüzünden pek çok canb ve bitki örtüsü
yok edildi ve hâlâ edibyor. Bazı bölgelerde
ise turist çeksin diye ya da yalnızca fotoğ-
raf imkâru yaratabilmek için vahşi hay-
vanlar doğal ortamlanndan abnarak önce
turistik meta olarak kullanıbyor, başa çı-
kılamayacak kadar büyüdüklerinde ise
öldürülüyorlar. Pek çok denize kanabzas-
yon ve sanayi aüklan nedeniyle çoktan
ayak sokmaİc bile tehlikeb olarak kabul
edibyor.
Türkiye'nin şansı
Türkiye'de turizmciler, turizmi patlat-
mak için seferber olurken Batı'da turizm-
ciler turizm sektöründe zamanında öngö-
remedikleri sorunlann üstesinden gebBe-
nin yollannı şimdi anyorlar. Uluslararası
turizmin en cazip bölgelerinden biri olan
Akdeniz'de. İspanya, Portekiz, İtalya ve
Yunanistan sırasıyla "moda" ülke sıfatını
taşıdılar. Sıra bir süreden beri Türkiye'de.
Körfez krizi gibi uluslararası boyuttaki si-
yasi dalgalanmalar, Türkiye için olumsuz
ve geciktirici etkiler doğurdu. Ama bütün
olumsuz gelişmelere karşın, Türkiye, Ak-
deniz'in en moda ülkesi olabibne şansını
hâlâ tamamen yitirmiş değil.