Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 4NİSAN1992CUMARTESİ
14 GORÜŞLER
KARŞILAŞMALAR
ADALET AĞAOĞLU
Çiçekler ve Çöpter
K
uşlarım, onlan kış boyu besledığım köşelerıne ah-
şıklar. Orada, bır defne dalının golgesı altında a-
vıldaşıp duruyorlar San goğuslusu yem kâsesı-
run ıçıne gırmış, bırhkte kepek ekmeklı kah-
valumızı edıyoruz. (Serçelenn, sakalann susama, beyaz ek-
mek kınnülanna ruye hıç yuz vermeyıp de kepekh ekmeğı
tercıh etükknnı hala çozebılmış değüım Yoksa bunlar da
'dıyet kuşlan' mı9
)
Sardunyalanm ıyı bır bakim ıstiyor (Cemal Sureya bır
şunnde Aşklar da bakım ısler öğrenemedm gıttı, der ya,
kaynağına gıdersek Çehov'a kadar gıtmemız gerekecek
Yırmı yaşlanndayım, sanınm hano\ 'da evet o oyunda Sa-
şa, sankı parmağını yüzume sallaya sallaya Plus ıl exıge
d'effort et plus l'amour est beau c 'est-a-dıre, tu tomprends,
mteux on le sent demektedır "Aşk ne kadar emek ısterse o
kadar da guzelleşır, anlıyor musun, o kadar daha ıyı hıssedı-
lır1
" Ama ozanımıan soyleyışı elbette çok daha güzel Aşk-
lar da bakım ısterjÖğrenemedm gıttı Çiçekler, baharlar
gıbı bayramlar da bakım ıstıyor
Bugun bayrammış Bu sefer de Gorkı'nın Pyotr'unun se-
sı " bu kulağımda boş bır soz gıbı çınlıyor "
Bayramlar da bakım ıster
Sardunyalanmı kış boyu, donmasınlar dıye saksılanyla
oradan oraya taşıdım durdum Şımdı artık bahann senn
guneşıne bıraktım Boğum yerlennden mınıak fılızler çık-
maya başlddı bıle1
Yıne de bakım gerek
Gun ışınlan çatı dıplennde daha uzun kalıyor Kuşlar,
dun soğuktan kuru dallar altında tıtreşen kuşlar değıl artık
Sardunyalar, naylon bır ortunun altında solgun solgun
bekleyen sardunyalar değıl, ben daha dun depremzedelerle
bırlıkte yıkıntılar altında kalan ben değılım Doğanın yenı-
leyıcılığı bır unutturuş aynı zamanda Bu yanıyla aamasız
Bayramlar da bakım ıster
Alttakı komşunun bahçesınde enk ağaa çoktan çıçek aç-
tı Erguvanın dallan da tomurcuklanmış, yakında çıçeklerle
donanır
Karşılarda, üç dort bahçe otedekı 'gelın ağaa' şımdıden
en görkemlı donemınde Erken açan çıçeklı omru, ıkı hafla
kadar surüyor Buralarda sorabıleceğjm herkese sordum,
baharlan başlıbaşına bır cumbuş olan bu ağacın adını bıle-
ne rastlamadım, (gıysı, yıyecek markalannın adlannı ıse
bılmeyen yok) ben de ona "gelın ağaa' deyıp çıktım Ilk sa-
hıplen belırsız bır arka bahçe ağacı Gun ışınlan vurduğun-
da, yan sıtmalı, yan veremh bır kızartıyla ışıldamaya başlı-
yor, ama soluşu da o oranda hızlı, kederlı
Yolun altında bırakılmış bır eskı bahçe var Orası bır za-
manlar yemyeşıldı Neredeyse el ayak değmemış mınyatur
bır koruluk Ancak artık her yanıyla büyuk bır kıyımı hay-
kınyor Ilk yıllar, kendılığınden guzel, her zaman yeşıl bu
koşecığın ayakta kalması ıçın savaşmış, epevce yara bere al-
mıştım Şımdı, yanından her geçışımde bu> uk bır yenılgısı-
nın acısını duyuyorum Yapı yapılacak, gazıno açılacak bır
yer de değıl Yıİcımın ne adına olduğunu bılmıyorum Yı-
kımdan da zevk alanlar vardır deyıp geçmek belkı de ışıme
gelmıyordur
Bayramlar kadar ınsanlar da bakım ıster
O eskı kuçuk bahçe şımdı üra bır mezbelelık Pet şışelen,
teneke kutular, naylon çop torbalan, kemık parçalan Or-
tada yıkıma dayanan bır ağaç kaldı Orta yerde, ın govdelı
bır manolya ağaa, ınsanı şaşırta şaşırta oyle, butun o pıslı-
ğm ortasında duruyor, her yıl dallanna aİc ak martılar, gu-
veranler konmuşcasına çıçek açıyor
Eskı kuçuk bahçenın ılkın demır parmaklıklan sokul-
muştu Demırler oraya buraya fırlatıldı Sonraduvartaşlan
gıttı Yanı, bır yere gotürulmedı de yıkıldı, oteye benye
savruldu Derken bır ıhlamür ağaa, bır defne ve asmalar
gıttı Sarmaşıklar zaten duvarlar, demırler sokulürken, kın-
lıp atılırken gıtmıştı Bugun o guzelım yeşıl koşe, mahalle-
nın çopluğudur Kurban bayramlannda mezbaha gorevı de
yapmakta Yaz gecelen yol ustundekı şurkılı. ıçkılı gazıno-
dan çıkanlara yuznumaralık da ettığı oluyor
Bugun bayrammış Bayramlar da bakım ıster
Butun bır ay boyu camılerden 1992 Istanbul makamında
ezanlar dınledık (Ezanı, çocukluğumdakı makamlanyla
dınlemeyı sevenm çok ıstedım ama bu tstanbul 1992 ma-
kamma ısınamadım Ben pek oyle 'ah geçmış' dıye ınleyen-
lerden değılım Hazır, ıyı, guzel, olumlu, yararlı bır şey var
ıse bız ustune bır yenısını var edelım demekteyım )
Satıa, davul seslen, yenı makam ezanlanmız derken bü-
tun bır ay aklıma en sık duşen kıtap A H Tanpınar'ın Sah-
nenın Dışmdakıler romanı oldu
Elagöz Mehmet Efendı Camıı'nm mmaresmde akşam eza-
nı okunuyordu Sokakta satıcı seslen artmıştı Mahur İsfa-
han, Neva Tahır (makamlar) bırbırlerıyle karşılaşıyorlar
selamlaşıyorlar
tşte boyle Ezanlar, sesler de bakım ıster
Bayramlar bakım ıster
60-30 YIL ÖNCE CUMHURİYET
1962:22-23 şubat olaylan
Bazı gazetelerde 22 şubat ola> lan ıle ılgılı olarak yayınlanan
haberler hakkında M ıllı Sav unma Bakanlığı ndan şu bıldın
neşredılmıştır
Bazı gazetelerde 22 şubat hadıselen ıle ılgılı olarak bır kısım
subay ve astsubaylann emeklı>e sev klenne devam olunduğu
ve bu hususia Mıllı Savunma Bakanlığı ıle Genelkurmaj
Başkanlığj arasında goruş aynlıklan bulunduğu hakkında
haberler gorulmuştur
TARÎHTEBUGÜN MMTAZARIKAS
Vanmdokıltr, at*f |
Jl tjtn
M.LOTNER KING'E SUİKASTf.
1968'OE 8U6ÜN,ÜNLÜAMERlKAU ZENCİ LlDER. VE
INSAN HAKLARI SAVUKİÜCUSU *AA(tTlN LUTUER.KING
ÖLbÜflÜLbÜ. 13SS"TEN BAŞLlYARAK,AMEKtKA'NtN
6ÛNEY EYALETlEftlHOEKI ZENCt-BSrAZ eŞffStZtİ-
ĞiYLE HÛCAD&JEYE GHtlÇEH 8(J HIRlSTtrAN DtN
ADAMI, BlRÇOtC KEZ TUnJKLANMl^n.ŞlDOETE HİÇ
BAÇVUfiMAYAN VE YALAifZ PAS/F O/GENtŞ YOM7EM
LSflin£ EYLEM YAPAN KING,S/yAHL4#JN DA BÜ-
yÛK OESTB&İYt-E BAÇARIU SONUÇLAR ALMtÇTt.
1964 'TE AIOBEL SAKlS ODULÜ VE&lLPlĞtNOE
HENUZ 3S YAÇ/flJDAyO/. 4 YIL S0NRA,MEM-
F>W£'TE,BlR AÇUCHAVA 7DPLAA/T7S/MM AÇILAAJ
A7EfLE,-TAME£ EA&L£AY(BEYAz) TARAFfN-
PAAJ ÖLDÜRÛLDÛ.KATIL YAKALAAJABAK rAAStLAAI
CAK VE 99 YIL
TSE Damgalı Devlet Adamlığı
CAHÎT TANYOL
S
oygun, anayet, hırsızlık, vur-
gunculuk bınbınnı ızlıyor
Kımsenın kımse>e ne guvendığı
var ne ınandığı Yasalar kıtap
sayfalannda, kıtaplar rafa kaldınlmış
Herkes gununu gun eden bır yaşam
peşınde
Bır şeyler çurümuş ve çurumekte de-
vam edıyor bellı Son on, on beş yılın
olaylanna bır goz aüyorum Bır sıya-
sı partı bırtakım derneklen ve orgutle-
n hımaye ederek dığer bır sıyası partı
kuruluşuna saldınyor, bınalannı
yıkıyor, ınsanlannı olduruyor Ka-
nunlan uygulamakla yukumlu ıktıdar
bu anayetlere, bu yıkımlara arka
çıkıyor, destek oluyor Anarşı ve kun-
daklama ortamı sokaktan once Mec-
hs'te yaratılıyor Bununla parla-
mentodakı dovuşmelen, sovuşmelen
kast etmıyorum Bunlar, kışılenn ken-
dı terbıye duzeylennı açığa vuran
olaylardır
Bazen Meclıs'ten gunun koşullanna
uygun bazı haksız kanunlar da çıkan-
labılır Bu haksız kanunlar sıyası par-
tılenn ıktıdar tutkusunun bır göster-
gesı olarak da yorumlanabılır örne-
ğın DP donemınde çıkanlmış olan
"Tahkıkat Komısyonlan" Bu gıbı
kanunlar da o sıyası ıküdann olumsuz
hanesıne yaalır ve bunlann en buyuk
zaran toplumsal tepkılen korukle-
mesınden çok, tepkıye dayanan ka-
nunlann çıkarılmasına ortam hazır-
lamış olmasıdır Oysa kanunların
amaa ve rutelığı nesnel olmasıdır En
hakh ve soylu tepkıler bıle onun ta-
rafsızlığına gölge düşurmemehdır
Bızde ıse tepkı ve kışlcırtmalann en
çok tuzağına duşen kanun, anaya-
sadır
Turkıye Cumhunyetı'nın kuruluş
belgesı olan 1924 Teşkılatı Esasıye
Kanunu dışında kalan butun anayasa-
lar, toplumsal bır gereksınımın değıl,
pohtık tepkılenn sonucu olmuştur Bu
nedenle de bır trafık kanunu kadar
bıle etkınlığı ve geçerhlığı ola-
mamıştır Bır taraftan ıküdardakı sı-
yası partıler bu olay karşısmda "ade-
mı ıktıdar"a uğramış ıseîer boyle bır
ıküdann ne "Kurt sorunu"na çozum
getırmesı ve ne de Orta Asya'dakı
Tûrk oımhunyetlenne arka çıkması
mumkun olur, hayal kınklığı
dışında
Anayasalann ıkı ozellığı vardıir, bın
çığnenmez oluşu, dığen anayasalara
aykın kanunlann çıkanlamayacağı
gerçeğı 1887'den ben ulkemızde
anayasa kavgası yapılmaktadır "Ana-
yasa çığnendf' dıye asken darbeler bı-
nbınnı vzlemış ve o, hem ıktıdarlar ıçın
en kolay çığnenebılen bır kanun hem
asken darbeler ıçın bır araç olmuştur
''Sosyal devlet" kavramını
bitpazarında satışa
çıkaranlann yaşadığı bir
ülkede bize, semt
pazarlarında TSE damgab
devlet adamlannı aramak
kalıyor...
Kanun, devletın somut gorunuşu-
dur Kanun, son otontedır, odun ver-
mez, taraf tutmaz, duygusuzdur, mut-
lak ıtaatı gerektınr Bır kanun ancak
başka bır kanunla bozulur Kanunlar
hıç kımseye avncahk tanımaz ve odun
vennez Her gun her vesıleyle yınele-
nen ıkı laf var "Demokrası", "hukuk
devleıı" Söyleyenlerın buna ınandık-
larını sanmıyorum Çunku hukuk
devleünı ve demokrasıyı savunanlann
demokrasmın gereklenne ınanması ve
bu konuda kımseye ödun vermemesı
gerekır Oysa bu, sadece herhangı bır
asken darbeye karşı bır sılah olarak
ılen suruluyor Kanunlann aşılması,
kanunlann etkınlığını yıtırmesı, hem
devletın yozlaşmasına hem suçlann
artmasına neden olur İşlemeyen ka-
nun, ıptal edılmış demektır Işleülme-
yen kanun, devletı ınkânn belgesıdır
Işın ürkutücü yanı, bır ulkede suçla
kanunlann ıçenğı olan "otonte", aynı
kaynağa dayanıyorsa, orada devlet
artık dıkış tutturamaz Çunku suç ka-
nunlann ıçerığını oluşturmuş demektır
Anayasa kavgasının da bır anlamı kal-
maz
O halde kendı kendımıa, demokra-
sı, hukuk devletı dıye aldatmayahm
Bunlar, devletın olduğu yerlerde ge-
çerlıdır Devlet halkı koruyamıyorsa,
varhk nedenı ortadan kalkar Oyle
ıken demokrasıalık oy\ınu surup gıdı-
yorsa, bu ancak toplumda bır çozul-
meyı ve anarşı ortamını doğal hale ge-
tınr
Sosyal olaylar, fıak ve teknık olay-
lara benzemez Çoğu zaman hata ve
yanılma payı ancak bırkaç kuşak so-
nunda ortaya çıkar Teknık alanda bır
yanüşhk hemen bellı olur Benzını bı-
ten bır otomobıl çalışmaz, suyu eksık
motoru, ısı gostergesı haber venr,
noksan gıdenhr ve araba hemen yu-
rur Oysa sosyal olaylar, bır oluş ve
çuruyüş dıyalektığıne bağlı olarak he-
men sonucu bellı etmez Yanlış bır eğı-
tım, yanlış bır devlet polıtıkası sınsıce
ılerleyen bır kanser gıbıdır Tehlıke
çanı olume en yakın bır yerde ortaya
çıkar O zaman da ış ışten geçmıştır
Şımdı Turkıye'de, dort bır yandan
tehlıke çanı çalıyor Iç ve dış duşman-
lar ulkeyı parçalamak ıçın dıl bırlığı
etmışe benzıyor Alabıldığıne dın
okullannın açılmasının vereceğı
olumsuz sonuçlara hazır olalım, eğer
beyne sıçramış olan devlet çurumuşlu-
ğu bır muddet daha yaşamamıza ızın
venrse
Amaa belh olmayan teror olay-
lannın gensınde Turkıye ıçın kurul-
muş tuzakJann kavnağı ustunde kım-
se durmuyor Sıyası partılenn oy
avalığı en dokunulmaz kurumlan ıha-
nete yataklık eder bır gorunume ıtı-
yor Eskıden "mebus pazarlan" kuru-
luyordu Şımdı mebusluk (mılletvekıl-
lığı) pazarlık konusu oldu Bu da pa-
zar ekonomısının doğal bır sonucu
Yadırgamamak gerek Eskıden devlet
adamlan "Endemn Mekteplen"nden,
"Babıâlı Kalemf'nden yetışırmış Bun-
dan boyle devlet adamlanmızm doğal
kaynağı Mahmutpaşa olacağa benzı-
yor Bu gıdışle "devlet adamlığı" ıle
"adam olmama" arasındakı çızgı bu-
tun butun sıhnecek
Ne vapalım "Sosyal devlet" kav-
ramını bıtpazannda satışa çıkaran-
lann yaşadığı bır ulkede bıze, semt pa-
zarlannda TSE damgalı devlet adam-
lannı aramak kalıyor
FERRUH DOĞAN
BAYRAM ÖZLEMİ
Genel Sağlık Sigortası ve Siyaset
Dr. CİHAT DİRİ SSK Ankara Hastanesi
G
enel sağlık sigortası. 1970'-
lerden son yıllara kadar ka-
baca sağ ve sol siyaset çevre-
lennın addı tartışma alan-
lanndan bınsı olmuştu
tktıdarlar, sıgorta kavramının
sıcakhğını ve çekıalığmı oya çevırmek
nıyetlenyle bırhkte sağlık harcama-
lannın musluğunu kamu kesımınden
doğrudan loşılenn ozel harcamalanna
bağlamak duşuncesıyle genel sağlık sı-
gortasını sık sık gundeme getırdıler
GeneUıkle muhalefet konumunda
bulunan sol sıyasal çevreler ıse bu fı-
nansman modelının, sunulduğu bıçı-
mıyle (hıçbır zaman kamu sıgortaalığı
olarak sunulmadı) eşıtlıkçı ve adıl sos-
yal polıükalarla çehşeceğmı, savur-
ganbğa yol açacağmı, var olan kay-
naklann Turkıye koşullan ıçın yanhş
alanlarda kullanılacağını one çıkara-
rak ardındakı nıyetler ıtıbanyla genel
sağlık sıgortasına ıtıraz ettıler 70'lı yıl-
lardan bu yana genel olarak sağlık-
sıyaset ılışkılenne kafa yoran ve ço-
ğunluk deneme>ecek bır hekım ke-
sımı, aktıf olarak genel sağlık sıgor-
tasının karşısında oldu Meslek kuru-
luşlan da daha çok bu kesımın kontro-
lünde ıdı
1980'lenn ortalanna kadar sıgorta
tartışmalan halkın gundemıne fazla
gırmeden ve pratıkte pek bır sonuç ge-
tırmeden boylece surdu
80*lı yıllar boyunca çok onemlı gelış-
meler yaşandı Ana başhklan ıle sıra-
larsak, sıyası ıktıdarlar çok açık bır şe-
kılde sosyal nıtelıklı kamusal harca-
malan kısma, gelır dağılımını yuksek
gelırlıler lehıne daha da bozma tercıh-
lennı ortaya koydular
Bu terahın sağlık sektorûne
yansıması, sağlığa aynlan kamu har-
camalannın kısılması, olanlann pa-
halı tedavı hızmetlenne kaydınlması.
kamu kesımınde çalışan hekımlenn
reel ucretlennm duşmesı, serbest çalı-
şan hekımlenn gehrlennde kısmen
azalma oldu
Çok sayıda hekım yetıştınldı, pra-
tısyen hekım sayısı hızla arttı, tıp eğı-
tımının ve hekımlenn nıtelıklen behr-
gın bır şekılde duşmeye başladı
Hekım sayısındakı artışa karşın
ozellıkle ılk basamak hızmetı veren
sağlık kurumlan çoğaltılmadı, var
olanlann eksıklıklen gıdenlmedı
Boylece sağlık hızmetlen herkesın
şıkâyet ettığı bır karmaşa ıçınde kaldı
Bu ortam, sıgorta kavramının çe-
kıalığmı kullanmak açısından çok uy-
gundu Belkı boylece sağlık harcama-
lannı, olabıldığınce kışılenn kendılen-
ne yuklemeye çalışan terah hem haya-
ta geçınlebılecek hem de maskelenebı-
lecektı
1991 yılınm sonlannda ıktıdar de-
ğıştı, genış tabanlı bır koalısyon kurul-
du Yenı ıkudar, sağlık alanında
1989'dakı propaganda atağını, aynı
bürokratık kadrolarla, a>nı araçlarla
tekrarlamaya başladı Fakat ışın ıl-
gınç yanı, bu defa karşısında gelenek-
sel muhalefet yok Sıyasal anlamda bu
geleneksel muhalefeün bır parçası
artık ıktıdar ortağı, ama sesını çı-
karmıyor
Devletın daha fazla harcamaya nı-
yetı olmasa da halk zaten sağlık ıçın
bellı bır para harayor Serbest hekım-
len bır kenara bırakalım, kamu kesı-
mınde calışanlann addı bır kısmı, ya-
sal olan veya olmayan yollardan, bu
pastadan şoyle veya boyle pay alıyor-
lar Işte sağlık sıgortasıyla bu pastanın
daha buyuyeceğı, alman payın arta-
cağı duşuncesı bugun hekımlenn çoğu
tarafından berumsenıyor
Turkıye, gelır düzeyı, gelır dağılımı,
eğıtım duzeyı, temel bazı sağlık goster-
gelen gıbı parametrelere göre Afnka
ve Guney Amenka ulkelenyle kı>asla-
nabılecek duzeyde gorünen bır ulke
Sağlığa harcanan para, ozellıkle de pa-
radakı kamu payı açısından o ulkeler-
den bıle gende
Bu durumda, Turkıye'de bır fınans-
man bıçımı olarak sağhk sigortası
konusu, yalnızca teknık bır konu gıbı
ele alınmamalı Çunku kaynak bulun-
ması ve dağıümı, ozunde sıyası bır
konu Sağlıklı yaşamanın ınsan hakkı
olup olmadığı, sağlık kavramından ne
anlaşıldığı, sağlık hızmetlenne kımın
hangı tur hızmet ıçın ne kadar para
ayıracağının tartışılması onemlı Yanı
para bulmanın yontemı sıgorta ola-
caksa pnmı kımlenn ne kadar ve ne
ıçın odeyeceğı tartışılmalı Oysa bu
konu bulanık bır sıs perdesının ardına
gi2İenmeye çahşılıyor
Sıgortaahğa monte edılmeye çahşı-
lan yonetım, sureklı eğıtım reorganı-
zasyonlan ve ınsan gucu planlaması
vb gıbı konular ıse aslında apayn şey-
ler
İktıdarlar, on yıllardır yeterlı kay-
nak ayırmayarak eğıtım, orgutlenme
ve ınsan gûcu plan ve pobtıkalannı
boşvererek ışı bu noktaya getırdıler
Şımdı de genış bır tartışma ve uzlaşma
platformu goruntusuyle bu sorumlu-
luklannı unutturmaya ve sağlık sektö-
runu ozelleştırerek uzerlennden atma-
ya çahşıyorlar Işte Turkıye'de ıktı-
darlar kaynaklı genel sağlık sigortası
propagandasının özetı budur
Kaostan bunalmış hekım ve hasta-
lan "İşte çare" dıyerek bır sure daha
oyalamak mumkun gorunuyor Pekı
ama hekım meslek orgutlen ne duşu-
nuyorlar9
Yoksa ' Siyaset yapıyor-
lar" suçlamasınoap şımdı mı çekınır
oldular''
ÇEVREMİZ
OKTAY EKİNCİ
26 Maıfn Uçüncü Yıhnda
2 6 Mart 1989 yerel seçımlennm 3 yıhnda, gözler
bır kez daha beledıyelere çevnlmış bulunuyor
'Demokrasmın beşığı' dedığımız, dahası 'de-
mokrasmın kalelerı olarak gordugumuz beledı-
yelenmız, acaba ılk uç yıllık donemlennde, bu nıteleme-
lere \akışan' neler yaptılar9
Gerçekten kentlenne sahıp çıkabıldıler mı?
Gerçekten
yerel demokrasmın 'guvencelerı olabıldıler mı<>
26 Mart 1989'da goreve seçılen beledıyealer, 20 Ekım
1991 'e dek muhalefet partûertntn' yerel yoneümlen ola-
rak hızmet verdıler
Bu donemde, ANAP hukumetının, 'kendmden olma-
yan' beledıyelen guçsuz, başansız ve 'ışlevsız' kılmak ıçın
elınden gelenı yaptığmı aynntılanyla ymelemeye gerek
yok Merkezı yonetım, bu konuda öylesıne 'yıkıcı' bır
pohtıka ızledı b 1989-1990 ve 1991 yıllannda, kentlerde
ve kıyılardakı bırçok \ağma projesıne', beledıyelenn yet-
kılen askıva almarak bızzat ılgılı bakanlıklar tarafından
ızın venldı
12 Eylül donemınde ve 1983'ten sonra 'aynı ruhla' de-
vam edılen yıllarda. ardı ardına yururluğe sokulan tu-
nzm ve ımar yasalanyla kent ıcı yeşıl alanlar, doğal ve ta-
nhsel SİTler ve hatta ormanbk bölgeler, 'merkezı hükü-
metçe onaylanan ımar planlan yuzünden hızla beton-
laştı
Bugün hâlâ o yıllarda venlen ayrıcalıklı ruhsatlarm' ıpta-
lı, başlıbaşına bır hukuksal sorun olarak beledıyelenn
onunde duruyor
20 Ekım secımlenne kadar, kentlere ve kıyılara yöne-
len bu saldınlar karşısında, bırçok beledıyenın addı ola-
rak savaşım verdıklennı, davalar açtıklanru, hatta Alıa-
ğa eylemınde olduğu gıbı çevreyı tehdıt eden projelere
karşı yore halkını da örgutleyerek 'kıtlesel dırenışlerde'
bulunduklannı unutmak olanaksızdır
Istanbul'da Sozen'ın 'hukümet desteklı gökdelen
yaünmlanna ve Boğazıçı'ndekı hukuk dışı lüks vıllalara
karşı açtığı savaş, Bakırçay beledıyelennın çevre du-
yarlılığını yukselten yogun etkınlıklen, Fethıye-Göcek-
Bodrum gıbı yorelerde beledıyelerın kıyılanna sahıp çık-
maları, bırçok beledıye meclısınde, çevreyı bozacak
yaünmlann reddedılme>e başlanması Bütun bunlar,
ANAP'm vağma\a \eşıl ısık \akan' çevrecılığıne (') karşı
surdurulen yerel yonetım savaşımlannın örneklen oldu-
lar
Ne var kı butun olumlu orneklere rağmen beledıyelenn
kente hızmet anla\ ışlarmda ve ozellıkle yerel demokrası
ve katılım konusunda, kendılennden beklenen başanyı
gosteremedıklennı de belırtmek zorundayız
Beklenen' dıyorum, çunku yıne ozellıkle SHP\\ bele-
dıyeler '26 Mart m şampn onlan olarak bunca ıl ve ılçede
yonetıme gelırken her şeyden once demokrasmm kalele-
rı olmaya soz vererek secılmışlerdı
Ve o seçımdekı propaganda belgelennde yer alan temel
sloganlan da 'demokrasnı, katılımı şeffaflığı ve verel de-
mokratık guçlerle ısbırlığını esas alan bır beledıyecılık
polıükasına dayanıyordu
Şımdı. genye donup baküğımızda ve ozellıkle de-
mokrasmm guvencelerı' olarak oy toplayan SHP'lı bele-
dıyelere göz attığımızda, az sayıdakı bazı 'bılmen kalelerı'
dışanda tutarak gorebıldığımız genel beledıyecılık an-
layışını şoyle ozetlemek yanlış olmayacaktır
• Yonetım anlayışında Feodalızm
• Yatınm anlayışında Kapıtalızm
• Şenlıklerde ve sosyal etkınlıklerde Sosyalızm
• Kuşkusuz, sosyal demokrası', uçünun kanşımı de-
mek degıldır
Son uç yılda, bırçok beledıyede, yonetım anlayışı ola-
rak feodal tutum ve ılışkılerm ağır bastığını ve yıne bır-
çok beledıye başkanının, bulunduğu beldede 'feodal bey'
gıbı davrandığını, dığer demokraük sıvıl toplum orgutle-
n bır yana, kendı meclıslennı bıle atlatarak' akıllanna
estığı gıbı kararlar aldıklannı, yanı ozetle, seçımle gelen
bırer 'monarşık \önetıcı' gıbı beldelennı yönettıklenra
söylersek abartmış olur muyuz
0
Benzer şekılde, bu 'monarşık yonetımlerm', kente yöne-
hk hızmetlennde ıse alabıldığıne 'lıberalleştıklerı cople-
nn toplanmasından ımar planlannın uretılmesıne dek en
onemh kamu gore\lermı bıle ozel sektore 'ıhale ettıkle-
n, hele, şu Starl'ın yaygınlaşması ıçın verdıklen onca 'öz-
verılı çabalanyla da serbest pıvasa ekonomısı ozgurlüğü-
nun neredeyse 'ıdeolojık olarak' baş savunucusu kesıl-
dıklen gercek değıl mıdır
7
Ve aynı monarşık yonetımlenn, bır yandan alabıldığı-
ne ozgur bır pıyasayı savunurlarken, obur yandan hemen
her kultur ve sanat şenlıklennde en solcu ve 'en sosyaiıst'
programlan yapmak uzere bırbırlenyle yanşa kalktıklan
da dıkkatı çeken bır başka 'ortak özellıklerı' sayılmaz mı9
Evet 26 Mart'ın 3 yılına, ışte boylesı bır 'pohtık karga-
şa' ve boylesı bır 'ıdeolojık bulanıklık ıçınde ulaşmış bu-
lunuyoruz En solcu beledıye, tutup kent halkına aıt bır
kamu arazısıru 'kat karşılığmda' muteahhıde verebıhyor
En katılmıcı beledıye, tutup bır yeşıl alana ruhsatsız
bına' dıkebılıyor En şeffafı ıse kaldınm ınşaatlannı bıle
ılan vermeden' bırkaç 'yakm' fırmaya ıhale edebıhyor
İktıdarda artık ANAP bulunmadığı ıçın kentı ve çevre-
yı tehdıt eden hukumet mudahalelerı çok şükur soz ko-
nusu değıl Ancak şu beş aylık yenı donemde de yerel yö-
netım anlayışındakı bu kargaşayı gıderecek, bu bu-
lanıkhğı dağıtacak cıddı bır değışıklık henûz göze
çarpmıvor
Beledı>eler ya gerçekten "demokrasının kalesı' olacak
ve kentlenne, çevrelenne. kultürel değerlenne sahıp çıka-
caklar >a da feodahzm ıle sosyalızm arasında gıdıp gelen
'bberal krallıklar' olarak guçlenecekler"
Karar vermelen ıçın ıkı yıllan kaldı
NOT Arkadaşımız Oktay Ekıncı onumuzdekı haftadan ıtibaren yazn
larına bır sure ara verecektır
OKURLARDAN
Terörve'dostlarıniır
Teror Turkıye Cumhunvetı
de\ letının gunumuzdekı
başlıca problemıdır 1980
oncesındeTurk
dıplomatldrvnd karşı vapılan
teror saldınlannı organıze
edensupcrguç dostumuz
Bugun Almdn>d Fransa
Yunanıstan Sun\c\elran
ıleberabcrdevlclımızın
onunded<,ılmışoldn utuklan
engcllcmck amacıv la
Turkı\c dcsdhnevckonulan
teror olav larının ba^lıca
dcslekçısıdırlcr Bununbo\le
oldugubılındıgı hdldcdevlet
veikılıleı ımı/ tarafından
\ ııkarda adı gc\en dev letlenn
adları ned^nse
a^ıklanııiamakijdır Ote
vandan bıı sıııedcn btrı
Turkıve deguva Kuzey
Irak takı Kurtlen korumak
ıçın ustlenen Sılopı dekı
ÇekıçGuç adındakı bırlığın
gorev suresınınsuresız
uzatılması vonunde ABD
Kongreü nde kararlar
alınmaktadır Ovs^ıÇekıç
Guç un PKK terorune
de^tek olduğu açıkça
belgelenmı^tır Bunun boyle
olduğu bılındığı hdlde
btrlıgın gorev suresının
uzatılması vonunde karar
alının>a bunun vebahnı
butun mılleteçektırmek
>onundede karar alınmış
olacaktır
SEL1MKISACIK/
F\k ISl llll