28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 4NİSAN1992CUMARTESİ 14 GORÜŞLER KARŞILAŞMALAR ADALET AĞAOĞLU Çiçekler ve Çöpter K uşlarım, onlan kış boyu besledığım köşelerıne ah- şıklar. Orada, bır defne dalının golgesı altında a- vıldaşıp duruyorlar San goğuslusu yem kâsesı- run ıçıne gırmış, bırhkte kepek ekmeklı kah- valumızı edıyoruz. (Serçelenn, sakalann susama, beyaz ek- mek kınnülanna ruye hıç yuz vermeyıp de kepekh ekmeğı tercıh etükknnı hala çozebılmış değüım Yoksa bunlar da 'dıyet kuşlan' mı9 ) Sardunyalanm ıyı bır bakim ıstiyor (Cemal Sureya bır şunnde Aşklar da bakım ısler öğrenemedm gıttı, der ya, kaynağına gıdersek Çehov'a kadar gıtmemız gerekecek Yırmı yaşlanndayım, sanınm hano\ 'da evet o oyunda Sa- şa, sankı parmağını yüzume sallaya sallaya Plus ıl exıge d'effort et plus l'amour est beau c 'est-a-dıre, tu tomprends, mteux on le sent demektedır "Aşk ne kadar emek ısterse o kadar da guzelleşır, anlıyor musun, o kadar daha ıyı hıssedı- lır1 " Ama ozanımıan soyleyışı elbette çok daha güzel Aşk- lar da bakım ısterjÖğrenemedm gıttı Çiçekler, baharlar gıbı bayramlar da bakım ıstıyor Bugun bayrammış Bu sefer de Gorkı'nın Pyotr'unun se- sı " bu kulağımda boş bır soz gıbı çınlıyor " Bayramlar da bakım ıster Sardunyalanmı kış boyu, donmasınlar dıye saksılanyla oradan oraya taşıdım durdum Şımdı artık bahann senn guneşıne bıraktım Boğum yerlennden mınıak fılızler çık- maya başlddı bıle1 Yıne de bakım gerek Gun ışınlan çatı dıplennde daha uzun kalıyor Kuşlar, dun soğuktan kuru dallar altında tıtreşen kuşlar değıl artık Sardunyalar, naylon bır ortunun altında solgun solgun bekleyen sardunyalar değıl, ben daha dun depremzedelerle bırlıkte yıkıntılar altında kalan ben değılım Doğanın yenı- leyıcılığı bır unutturuş aynı zamanda Bu yanıyla aamasız Bayramlar da bakım ıster Alttakı komşunun bahçesınde enk ağaa çoktan çıçek aç- tı Erguvanın dallan da tomurcuklanmış, yakında çıçeklerle donanır Karşılarda, üç dort bahçe otedekı 'gelın ağaa' şımdıden en görkemlı donemınde Erken açan çıçeklı omru, ıkı hafla kadar surüyor Buralarda sorabıleceğjm herkese sordum, baharlan başlıbaşına bır cumbuş olan bu ağacın adını bıle- ne rastlamadım, (gıysı, yıyecek markalannın adlannı ıse bılmeyen yok) ben de ona "gelın ağaa' deyıp çıktım Ilk sa- hıplen belırsız bır arka bahçe ağacı Gun ışınlan vurduğun- da, yan sıtmalı, yan veremh bır kızartıyla ışıldamaya başlı- yor, ama soluşu da o oranda hızlı, kederlı Yolun altında bırakılmış bır eskı bahçe var Orası bır za- manlar yemyeşıldı Neredeyse el ayak değmemış mınyatur bır koruluk Ancak artık her yanıyla büyuk bır kıyımı hay- kınyor Ilk yıllar, kendılığınden guzel, her zaman yeşıl bu koşecığın ayakta kalması ıçın savaşmış, epevce yara bere al- mıştım Şımdı, yanından her geçışımde bu> uk bır yenılgısı- nın acısını duyuyorum Yapı yapılacak, gazıno açılacak bır yer de değıl Yıİcımın ne adına olduğunu bılmıyorum Yı- kımdan da zevk alanlar vardır deyıp geçmek belkı de ışıme gelmıyordur Bayramlar kadar ınsanlar da bakım ıster O eskı kuçuk bahçe şımdı üra bır mezbelelık Pet şışelen, teneke kutular, naylon çop torbalan, kemık parçalan Or- tada yıkıma dayanan bır ağaç kaldı Orta yerde, ın govdelı bır manolya ağaa, ınsanı şaşırta şaşırta oyle, butun o pıslı- ğm ortasında duruyor, her yıl dallanna aİc ak martılar, gu- veranler konmuşcasına çıçek açıyor Eskı kuçuk bahçenın ılkın demır parmaklıklan sokul- muştu Demırler oraya buraya fırlatıldı Sonraduvartaşlan gıttı Yanı, bır yere gotürulmedı de yıkıldı, oteye benye savruldu Derken bır ıhlamür ağaa, bır defne ve asmalar gıttı Sarmaşıklar zaten duvarlar, demırler sokulürken, kın- lıp atılırken gıtmıştı Bugun o guzelım yeşıl koşe, mahalle- nın çopluğudur Kurban bayramlannda mezbaha gorevı de yapmakta Yaz gecelen yol ustundekı şurkılı. ıçkılı gazıno- dan çıkanlara yuznumaralık da ettığı oluyor Bugun bayrammış Bayramlar da bakım ıster Butun bır ay boyu camılerden 1992 Istanbul makamında ezanlar dınledık (Ezanı, çocukluğumdakı makamlanyla dınlemeyı sevenm çok ıstedım ama bu tstanbul 1992 ma- kamma ısınamadım Ben pek oyle 'ah geçmış' dıye ınleyen- lerden değılım Hazır, ıyı, guzel, olumlu, yararlı bır şey var ıse bız ustune bır yenısını var edelım demekteyım ) Satıa, davul seslen, yenı makam ezanlanmız derken bü- tun bır ay aklıma en sık duşen kıtap A H Tanpınar'ın Sah- nenın Dışmdakıler romanı oldu Elagöz Mehmet Efendı Camıı'nm mmaresmde akşam eza- nı okunuyordu Sokakta satıcı seslen artmıştı Mahur İsfa- han, Neva Tahır (makamlar) bırbırlerıyle karşılaşıyorlar selamlaşıyorlar tşte boyle Ezanlar, sesler de bakım ıster Bayramlar bakım ıster 60-30 YIL ÖNCE CUMHURİYET 1962:22-23 şubat olaylan Bazı gazetelerde 22 şubat ola> lan ıle ılgılı olarak yayınlanan haberler hakkında M ıllı Sav unma Bakanlığı ndan şu bıldın neşredılmıştır Bazı gazetelerde 22 şubat hadıselen ıle ılgılı olarak bır kısım subay ve astsubaylann emeklı>e sev klenne devam olunduğu ve bu hususia Mıllı Savunma Bakanlığı ıle Genelkurmaj Başkanlığj arasında goruş aynlıklan bulunduğu hakkında haberler gorulmuştur TARÎHTEBUGÜN MMTAZARIKAS Vanmdokıltr, at*f | Jl tjtn M.LOTNER KING'E SUİKASTf. 1968'OE 8U6ÜN,ÜNLÜAMERlKAU ZENCİ LlDER. VE INSAN HAKLARI SAVUKİÜCUSU *AA(tTlN LUTUER.KING ÖLbÜflÜLbÜ. 13SS"TEN BAŞLlYARAK,AMEKtKA'NtN 6ÛNEY EYALETlEftlHOEKI ZENCt-BSrAZ eŞffStZtİ- ĞiYLE HÛCAD&JEYE GHtlÇEH 8(J HIRlSTtrAN DtN ADAMI, BlRÇOtC KEZ TUnJKLANMl^n.ŞlDOETE HİÇ BAÇVUfiMAYAN VE YALAifZ PAS/F O/GENtŞ YOM7EM LSflin£ EYLEM YAPAN KING,S/yAHL4#JN DA BÜ- yÛK OESTB&İYt-E BAÇARIU SONUÇLAR ALMtÇTt. 1964 'TE AIOBEL SAKlS ODULÜ VE&lLPlĞtNOE HENUZ 3S YAÇ/flJDAyO/. 4 YIL S0NRA,MEM- F>W£'TE,BlR AÇUCHAVA 7DPLAA/T7S/MM AÇILAAJ A7EfLE,-TAME£ EA&L£AY(BEYAz) TARAFfN- PAAJ ÖLDÜRÛLDÛ.KATIL YAKALAAJABAK rAAStLAAI CAK VE 99 YIL TSE Damgalı Devlet Adamlığı CAHÎT TANYOL S oygun, anayet, hırsızlık, vur- gunculuk bınbınnı ızlıyor Kımsenın kımse>e ne guvendığı var ne ınandığı Yasalar kıtap sayfalannda, kıtaplar rafa kaldınlmış Herkes gununu gun eden bır yaşam peşınde Bır şeyler çurümuş ve çurumekte de- vam edıyor bellı Son on, on beş yılın olaylanna bır goz aüyorum Bır sıya- sı partı bırtakım derneklen ve orgutle- n hımaye ederek dığer bır sıyası partı kuruluşuna saldınyor, bınalannı yıkıyor, ınsanlannı olduruyor Ka- nunlan uygulamakla yukumlu ıktıdar bu anayetlere, bu yıkımlara arka çıkıyor, destek oluyor Anarşı ve kun- daklama ortamı sokaktan once Mec- hs'te yaratılıyor Bununla parla- mentodakı dovuşmelen, sovuşmelen kast etmıyorum Bunlar, kışılenn ken- dı terbıye duzeylennı açığa vuran olaylardır Bazen Meclıs'ten gunun koşullanna uygun bazı haksız kanunlar da çıkan- labılır Bu haksız kanunlar sıyası par- tılenn ıktıdar tutkusunun bır göster- gesı olarak da yorumlanabılır örne- ğın DP donemınde çıkanlmış olan "Tahkıkat Komısyonlan" Bu gıbı kanunlar da o sıyası ıküdann olumsuz hanesıne yaalır ve bunlann en buyuk zaran toplumsal tepkılen korukle- mesınden çok, tepkıye dayanan ka- nunlann çıkarılmasına ortam hazır- lamış olmasıdır Oysa kanunların amaa ve rutelığı nesnel olmasıdır En hakh ve soylu tepkıler bıle onun ta- rafsızlığına gölge düşurmemehdır Bızde ıse tepkı ve kışlcırtmalann en çok tuzağına duşen kanun, anaya- sadır Turkıye Cumhunyetı'nın kuruluş belgesı olan 1924 Teşkılatı Esasıye Kanunu dışında kalan butun anayasa- lar, toplumsal bır gereksınımın değıl, pohtık tepkılenn sonucu olmuştur Bu nedenle de bır trafık kanunu kadar bıle etkınlığı ve geçerhlığı ola- mamıştır Bır taraftan ıküdardakı sı- yası partıler bu olay karşısmda "ade- mı ıktıdar"a uğramış ıseîer boyle bır ıküdann ne "Kurt sorunu"na çozum getırmesı ve ne de Orta Asya'dakı Tûrk oımhunyetlenne arka çıkması mumkun olur, hayal kınklığı dışında Anayasalann ıkı ozellığı vardıir, bın çığnenmez oluşu, dığen anayasalara aykın kanunlann çıkanlamayacağı gerçeğı 1887'den ben ulkemızde anayasa kavgası yapılmaktadır "Ana- yasa çığnendf' dıye asken darbeler bı- nbınnı vzlemış ve o, hem ıktıdarlar ıçın en kolay çığnenebılen bır kanun hem asken darbeler ıçın bır araç olmuştur ''Sosyal devlet" kavramını bitpazarında satışa çıkaranlann yaşadığı bir ülkede bize, semt pazarlarında TSE damgab devlet adamlannı aramak kalıyor... Kanun, devletın somut gorunuşu- dur Kanun, son otontedır, odun ver- mez, taraf tutmaz, duygusuzdur, mut- lak ıtaatı gerektınr Bır kanun ancak başka bır kanunla bozulur Kanunlar hıç kımseye avncahk tanımaz ve odun vennez Her gun her vesıleyle yınele- nen ıkı laf var "Demokrası", "hukuk devleıı" Söyleyenlerın buna ınandık- larını sanmıyorum Çunku hukuk devleünı ve demokrasıyı savunanlann demokrasmın gereklenne ınanması ve bu konuda kımseye ödun vermemesı gerekır Oysa bu, sadece herhangı bır asken darbeye karşı bır sılah olarak ılen suruluyor Kanunlann aşılması, kanunlann etkınlığını yıtırmesı, hem devletın yozlaşmasına hem suçlann artmasına neden olur İşlemeyen ka- nun, ıptal edılmış demektır Işleülme- yen kanun, devletı ınkânn belgesıdır Işın ürkutücü yanı, bır ulkede suçla kanunlann ıçenğı olan "otonte", aynı kaynağa dayanıyorsa, orada devlet artık dıkış tutturamaz Çunku suç ka- nunlann ıçerığını oluşturmuş demektır Anayasa kavgasının da bır anlamı kal- maz O halde kendı kendımıa, demokra- sı, hukuk devletı dıye aldatmayahm Bunlar, devletın olduğu yerlerde ge- çerlıdır Devlet halkı koruyamıyorsa, varhk nedenı ortadan kalkar Oyle ıken demokrasıalık oy\ınu surup gıdı- yorsa, bu ancak toplumda bır çozul- meyı ve anarşı ortamını doğal hale ge- tınr Sosyal olaylar, fıak ve teknık olay- lara benzemez Çoğu zaman hata ve yanılma payı ancak bırkaç kuşak so- nunda ortaya çıkar Teknık alanda bır yanüşhk hemen bellı olur Benzını bı- ten bır otomobıl çalışmaz, suyu eksık motoru, ısı gostergesı haber venr, noksan gıdenhr ve araba hemen yu- rur Oysa sosyal olaylar, bır oluş ve çuruyüş dıyalektığıne bağlı olarak he- men sonucu bellı etmez Yanlış bır eğı- tım, yanlış bır devlet polıtıkası sınsıce ılerleyen bır kanser gıbıdır Tehlıke çanı olume en yakın bır yerde ortaya çıkar O zaman da ış ışten geçmıştır Şımdı Turkıye'de, dort bır yandan tehlıke çanı çalıyor Iç ve dış duşman- lar ulkeyı parçalamak ıçın dıl bırlığı etmışe benzıyor Alabıldığıne dın okullannın açılmasının vereceğı olumsuz sonuçlara hazır olalım, eğer beyne sıçramış olan devlet çurumuşlu- ğu bır muddet daha yaşamamıza ızın venrse Amaa belh olmayan teror olay- lannın gensınde Turkıye ıçın kurul- muş tuzakJann kavnağı ustunde kım- se durmuyor Sıyası partılenn oy avalığı en dokunulmaz kurumlan ıha- nete yataklık eder bır gorunume ıtı- yor Eskıden "mebus pazarlan" kuru- luyordu Şımdı mebusluk (mılletvekıl- lığı) pazarlık konusu oldu Bu da pa- zar ekonomısının doğal bır sonucu Yadırgamamak gerek Eskıden devlet adamlan "Endemn Mekteplen"nden, "Babıâlı Kalemf'nden yetışırmış Bun- dan boyle devlet adamlanmızm doğal kaynağı Mahmutpaşa olacağa benzı- yor Bu gıdışle "devlet adamlığı" ıle "adam olmama" arasındakı çızgı bu- tun butun sıhnecek Ne vapalım "Sosyal devlet" kav- ramını bıtpazannda satışa çıkaran- lann yaşadığı bır ulkede bıze, semt pa- zarlannda TSE damgalı devlet adam- lannı aramak kalıyor FERRUH DOĞAN BAYRAM ÖZLEMİ Genel Sağlık Sigortası ve Siyaset Dr. CİHAT DİRİ SSK Ankara Hastanesi G enel sağlık sigortası. 1970'- lerden son yıllara kadar ka- baca sağ ve sol siyaset çevre- lennın addı tartışma alan- lanndan bınsı olmuştu tktıdarlar, sıgorta kavramının sıcakhğını ve çekıalığmı oya çevırmek nıyetlenyle bırhkte sağlık harcama- lannın musluğunu kamu kesımınden doğrudan loşılenn ozel harcamalanna bağlamak duşuncesıyle genel sağlık sı- gortasını sık sık gundeme getırdıler GeneUıkle muhalefet konumunda bulunan sol sıyasal çevreler ıse bu fı- nansman modelının, sunulduğu bıçı- mıyle (hıçbır zaman kamu sıgortaalığı olarak sunulmadı) eşıtlıkçı ve adıl sos- yal polıükalarla çehşeceğmı, savur- ganbğa yol açacağmı, var olan kay- naklann Turkıye koşullan ıçın yanhş alanlarda kullanılacağını one çıkara- rak ardındakı nıyetler ıtıbanyla genel sağlık sıgortasına ıtıraz ettıler 70'lı yıl- lardan bu yana genel olarak sağlık- sıyaset ılışkılenne kafa yoran ve ço- ğunluk deneme>ecek bır hekım ke- sımı, aktıf olarak genel sağlık sıgor- tasının karşısında oldu Meslek kuru- luşlan da daha çok bu kesımın kontro- lünde ıdı 1980'lenn ortalanna kadar sıgorta tartışmalan halkın gundemıne fazla gırmeden ve pratıkte pek bır sonuç ge- tırmeden boylece surdu 80*lı yıllar boyunca çok onemlı gelış- meler yaşandı Ana başhklan ıle sıra- larsak, sıyası ıktıdarlar çok açık bır şe- kılde sosyal nıtelıklı kamusal harca- malan kısma, gelır dağılımını yuksek gelırlıler lehıne daha da bozma tercıh- lennı ortaya koydular Bu terahın sağlık sektorûne yansıması, sağlığa aynlan kamu har- camalannın kısılması, olanlann pa- halı tedavı hızmetlenne kaydınlması. kamu kesımınde çalışan hekımlenn reel ucretlennm duşmesı, serbest çalı- şan hekımlenn gehrlennde kısmen azalma oldu Çok sayıda hekım yetıştınldı, pra- tısyen hekım sayısı hızla arttı, tıp eğı- tımının ve hekımlenn nıtelıklen behr- gın bır şekılde duşmeye başladı Hekım sayısındakı artışa karşın ozellıkle ılk basamak hızmetı veren sağlık kurumlan çoğaltılmadı, var olanlann eksıklıklen gıdenlmedı Boylece sağlık hızmetlen herkesın şıkâyet ettığı bır karmaşa ıçınde kaldı Bu ortam, sıgorta kavramının çe- kıalığmı kullanmak açısından çok uy- gundu Belkı boylece sağlık harcama- lannı, olabıldığınce kışılenn kendılen- ne yuklemeye çalışan terah hem haya- ta geçınlebılecek hem de maskelenebı- lecektı 1991 yılınm sonlannda ıktıdar de- ğıştı, genış tabanlı bır koalısyon kurul- du Yenı ıkudar, sağlık alanında 1989'dakı propaganda atağını, aynı bürokratık kadrolarla, a>nı araçlarla tekrarlamaya başladı Fakat ışın ıl- gınç yanı, bu defa karşısında gelenek- sel muhalefet yok Sıyasal anlamda bu geleneksel muhalefeün bır parçası artık ıktıdar ortağı, ama sesını çı- karmıyor Devletın daha fazla harcamaya nı- yetı olmasa da halk zaten sağlık ıçın bellı bır para harayor Serbest hekım- len bır kenara bırakalım, kamu kesı- mınde calışanlann addı bır kısmı, ya- sal olan veya olmayan yollardan, bu pastadan şoyle veya boyle pay alıyor- lar Işte sağlık sıgortasıyla bu pastanın daha buyuyeceğı, alman payın arta- cağı duşuncesı bugun hekımlenn çoğu tarafından berumsenıyor Turkıye, gelır düzeyı, gelır dağılımı, eğıtım duzeyı, temel bazı sağlık goster- gelen gıbı parametrelere göre Afnka ve Guney Amenka ulkelenyle kı>asla- nabılecek duzeyde gorünen bır ulke Sağlığa harcanan para, ozellıkle de pa- radakı kamu payı açısından o ulkeler- den bıle gende Bu durumda, Turkıye'de bır fınans- man bıçımı olarak sağhk sigortası konusu, yalnızca teknık bır konu gıbı ele alınmamalı Çunku kaynak bulun- ması ve dağıümı, ozunde sıyası bır konu Sağlıklı yaşamanın ınsan hakkı olup olmadığı, sağlık kavramından ne anlaşıldığı, sağlık hızmetlenne kımın hangı tur hızmet ıçın ne kadar para ayıracağının tartışılması onemlı Yanı para bulmanın yontemı sıgorta ola- caksa pnmı kımlenn ne kadar ve ne ıçın odeyeceğı tartışılmalı Oysa bu konu bulanık bır sıs perdesının ardına gi2İenmeye çahşılıyor Sıgortaahğa monte edılmeye çahşı- lan yonetım, sureklı eğıtım reorganı- zasyonlan ve ınsan gucu planlaması vb gıbı konular ıse aslında apayn şey- ler İktıdarlar, on yıllardır yeterlı kay- nak ayırmayarak eğıtım, orgutlenme ve ınsan gûcu plan ve pobtıkalannı boşvererek ışı bu noktaya getırdıler Şımdı de genış bır tartışma ve uzlaşma platformu goruntusuyle bu sorumlu- luklannı unutturmaya ve sağlık sektö- runu ozelleştırerek uzerlennden atma- ya çahşıyorlar Işte Turkıye'de ıktı- darlar kaynaklı genel sağlık sigortası propagandasının özetı budur Kaostan bunalmış hekım ve hasta- lan "İşte çare" dıyerek bır sure daha oyalamak mumkun gorunuyor Pekı ama hekım meslek orgutlen ne duşu- nuyorlar9 Yoksa ' Siyaset yapıyor- lar" suçlamasınoap şımdı mı çekınır oldular'' ÇEVREMİZ OKTAY EKİNCİ 26 Maıfn Uçüncü Yıhnda 2 6 Mart 1989 yerel seçımlennm 3 yıhnda, gözler bır kez daha beledıyelere çevnlmış bulunuyor 'Demokrasmın beşığı' dedığımız, dahası 'de- mokrasmın kalelerı olarak gordugumuz beledı- yelenmız, acaba ılk uç yıllık donemlennde, bu nıteleme- lere \akışan' neler yaptılar9 Gerçekten kentlenne sahıp çıkabıldıler mı? Gerçekten yerel demokrasmın 'guvencelerı olabıldıler mı<> 26 Mart 1989'da goreve seçılen beledıyealer, 20 Ekım 1991 'e dek muhalefet partûertntn' yerel yoneümlen ola- rak hızmet verdıler Bu donemde, ANAP hukumetının, 'kendmden olma- yan' beledıyelen guçsuz, başansız ve 'ışlevsız' kılmak ıçın elınden gelenı yaptığmı aynntılanyla ymelemeye gerek yok Merkezı yonetım, bu konuda öylesıne 'yıkıcı' bır pohtıka ızledı b 1989-1990 ve 1991 yıllannda, kentlerde ve kıyılardakı bırçok \ağma projesıne', beledıyelenn yet- kılen askıva almarak bızzat ılgılı bakanlıklar tarafından ızın venldı 12 Eylül donemınde ve 1983'ten sonra 'aynı ruhla' de- vam edılen yıllarda. ardı ardına yururluğe sokulan tu- nzm ve ımar yasalanyla kent ıcı yeşıl alanlar, doğal ve ta- nhsel SİTler ve hatta ormanbk bölgeler, 'merkezı hükü- metçe onaylanan ımar planlan yuzünden hızla beton- laştı Bugün hâlâ o yıllarda venlen ayrıcalıklı ruhsatlarm' ıpta- lı, başlıbaşına bır hukuksal sorun olarak beledıyelenn onunde duruyor 20 Ekım secımlenne kadar, kentlere ve kıyılara yöne- len bu saldınlar karşısında, bırçok beledıyenın addı ola- rak savaşım verdıklennı, davalar açtıklanru, hatta Alıa- ğa eylemınde olduğu gıbı çevreyı tehdıt eden projelere karşı yore halkını da örgutleyerek 'kıtlesel dırenışlerde' bulunduklannı unutmak olanaksızdır Istanbul'da Sozen'ın 'hukümet desteklı gökdelen yaünmlanna ve Boğazıçı'ndekı hukuk dışı lüks vıllalara karşı açtığı savaş, Bakırçay beledıyelennın çevre du- yarlılığını yukselten yogun etkınlıklen, Fethıye-Göcek- Bodrum gıbı yorelerde beledıyelerın kıyılanna sahıp çık- maları, bırçok beledıye meclısınde, çevreyı bozacak yaünmlann reddedılme>e başlanması Bütun bunlar, ANAP'm vağma\a \eşıl ısık \akan' çevrecılığıne (') karşı surdurulen yerel yonetım savaşımlannın örneklen oldu- lar Ne var kı butun olumlu orneklere rağmen beledıyelenn kente hızmet anla\ ışlarmda ve ozellıkle yerel demokrası ve katılım konusunda, kendılennden beklenen başanyı gosteremedıklennı de belırtmek zorundayız Beklenen' dıyorum, çunku yıne ozellıkle SHP\\ bele- dıyeler '26 Mart m şampn onlan olarak bunca ıl ve ılçede yonetıme gelırken her şeyden once demokrasmm kalele- rı olmaya soz vererek secılmışlerdı Ve o seçımdekı propaganda belgelennde yer alan temel sloganlan da 'demokrasnı, katılımı şeffaflığı ve verel de- mokratık guçlerle ısbırlığını esas alan bır beledıyecılık polıükasına dayanıyordu Şımdı. genye donup baküğımızda ve ozellıkle de- mokrasmm guvencelerı' olarak oy toplayan SHP'lı bele- dıyelere göz attığımızda, az sayıdakı bazı 'bılmen kalelerı' dışanda tutarak gorebıldığımız genel beledıyecılık an- layışını şoyle ozetlemek yanlış olmayacaktır • Yonetım anlayışında Feodalızm • Yatınm anlayışında Kapıtalızm • Şenlıklerde ve sosyal etkınlıklerde Sosyalızm • Kuşkusuz, sosyal demokrası', uçünun kanşımı de- mek degıldır Son uç yılda, bırçok beledıyede, yonetım anlayışı ola- rak feodal tutum ve ılışkılerm ağır bastığını ve yıne bır- çok beledıye başkanının, bulunduğu beldede 'feodal bey' gıbı davrandığını, dığer demokraük sıvıl toplum orgutle- n bır yana, kendı meclıslennı bıle atlatarak' akıllanna estığı gıbı kararlar aldıklannı, yanı ozetle, seçımle gelen bırer 'monarşık \önetıcı' gıbı beldelennı yönettıklenra söylersek abartmış olur muyuz 0 Benzer şekılde, bu 'monarşık yonetımlerm', kente yöne- hk hızmetlennde ıse alabıldığıne 'lıberalleştıklerı cople- nn toplanmasından ımar planlannın uretılmesıne dek en onemh kamu gore\lermı bıle ozel sektore 'ıhale ettıkle- n, hele, şu Starl'ın yaygınlaşması ıçın verdıklen onca 'öz- verılı çabalanyla da serbest pıvasa ekonomısı ozgurlüğü- nun neredeyse 'ıdeolojık olarak' baş savunucusu kesıl- dıklen gercek değıl mıdır 7 Ve aynı monarşık yonetımlenn, bır yandan alabıldığı- ne ozgur bır pıyasayı savunurlarken, obur yandan hemen her kultur ve sanat şenlıklennde en solcu ve 'en sosyaiıst' programlan yapmak uzere bırbırlenyle yanşa kalktıklan da dıkkatı çeken bır başka 'ortak özellıklerı' sayılmaz mı9 Evet 26 Mart'ın 3 yılına, ışte boylesı bır 'pohtık karga- şa' ve boylesı bır 'ıdeolojık bulanıklık ıçınde ulaşmış bu- lunuyoruz En solcu beledıye, tutup kent halkına aıt bır kamu arazısıru 'kat karşılığmda' muteahhıde verebıhyor En katılmıcı beledıye, tutup bır yeşıl alana ruhsatsız bına' dıkebılıyor En şeffafı ıse kaldınm ınşaatlannı bıle ılan vermeden' bırkaç 'yakm' fırmaya ıhale edebıhyor İktıdarda artık ANAP bulunmadığı ıçın kentı ve çevre- yı tehdıt eden hukumet mudahalelerı çok şükur soz ko- nusu değıl Ancak şu beş aylık yenı donemde de yerel yö- netım anlayışındakı bu kargaşayı gıderecek, bu bu- lanıkhğı dağıtacak cıddı bır değışıklık henûz göze çarpmıvor Beledı>eler ya gerçekten "demokrasının kalesı' olacak ve kentlenne, çevrelenne. kultürel değerlenne sahıp çıka- caklar >a da feodahzm ıle sosyalızm arasında gıdıp gelen 'bberal krallıklar' olarak guçlenecekler" Karar vermelen ıçın ıkı yıllan kaldı NOT Arkadaşımız Oktay Ekıncı onumuzdekı haftadan ıtibaren yazn larına bır sure ara verecektır OKURLARDAN Terörve'dostlarıniır Teror Turkıye Cumhunvetı de\ letının gunumuzdekı başlıca problemıdır 1980 oncesındeTurk dıplomatldrvnd karşı vapılan teror saldınlannı organıze edensupcrguç dostumuz Bugun Almdn>d Fransa Yunanıstan Sun\c\elran ıleberabcrdevlclımızın onunded<,ılmışoldn utuklan engcllcmck amacıv la Turkı\c dcsdhnevckonulan teror olav larının ba^lıca dcslekçısıdırlcr Bununbo\le oldugubılındıgı hdldcdevlet veikılıleı ımı/ tarafından \ ııkarda adı gc\en dev letlenn adları ned^nse a^ıklanııiamakijdır Ote vandan bıı sıııedcn btrı Turkıve deguva Kuzey Irak takı Kurtlen korumak ıçın ustlenen Sılopı dekı ÇekıçGuç adındakı bırlığın gorev suresınınsuresız uzatılması vonunde ABD Kongreü nde kararlar alınmaktadır Ovs^ıÇekıç Guç un PKK terorune de^tek olduğu açıkça belgelenmı^tır Bunun boyle olduğu bılındığı hdlde btrlıgın gorev suresının uzatılması vonunde karar alının>a bunun vebahnı butun mılleteçektırmek >onundede karar alınmış olacaktır SEL1MKISACIK/ F\k ISl llll
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle