Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 28 NİSAN1992 SAU
HABERLER
Muhabire
gözaltı
• İstanbul Haber Servisi -
ANK.A İstanbul bürosu
muhabirlerinden Yahya
Koçoğlu, büroya gelen sivil
polislerce bir süre gözaltına
alındı. Dün saat 18.00
sıralannda ajansın
Cağaloğlu'ndaki bürosuna
gelen 3 sivil polis, bir olayla
ilgili olarak, 055'e yapılan bir
ihbar doğrultusunda
Koçoğlu'nun bilgisine
başvuracakJanm söylediler
ve muhabiri gözalttna
aldılar. Gayrettepe Siyasi
Şube'de 1 saat tutulan
ANKA muhabiri daha sonra
bırakıldı.
İnönü: Koalisyon
ahenk içinde
• tç Politika Servisi - Devlet
Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Erdal İnönü.
muhalefetpartilerini
koalisyonu bozmaya
çahşmakla suçlayarak.
koalisyon hükümetinin
ahenk içinde çalıştığını ve
herhangi birtehlikeninsöz
konusu olmadığını söyledi.
Marmara Grubu"nun dün
gece Dedeman Oteli'nde
yapılan toplantısında
konuşan Erdal İnönü.
hükümetin işbaşına
gelmesinden bugüne kadar
geçen süre içinde neler
yapıldığınıanlattı. Hükümet
programının. ne
yapacaklannı göstermek için
önemli birbelgeolduğunu.
bunu yaparken yenı
lartışmalara girmenin
anlamlı olmadığını söyleyen
İnönü. Cumhurbaşkanı
Özal'ı Kürtçeyayın
konusunda üst kapalı bir
şekildeyanıtladı. Demokrasi
paketiyle getirilen yeni
düzenlemelere ilişkin bilgi de
veren İnönü şöylededi:
"Çağdaş dünyada işkence
yok. Türkiye işkence
iddialanyla itibar kaybetti "
Hökümette
vekiller
• ANKARA (ANKA) •
Orta Asya cumhuriyetleri
ve Azerbaycan'a giden
Başbakan Demirel'e vekalet
edecek olan Başbakan
Yardımcısı Erdal İnönü,
üçüncü kez hükümetin
yönetimini üstlendi.
İnönü'nün 27 nisan-5 mayıs
tarihleri arasında
başbakanlık görevine
vekalet etmesine ilişkin
karar Resmi Gazete'de
yayımlandı. Gazetede
yayımlanan diğer kararlara
göre de DemireFle birlikte
geziye çıkan Devlet Bakanı
Ca/it Çağlar'ın yerine
Devlet Bakanı Akın Gönen,
Dışişleri Bakanı Hikmet
Çetin'in yerine ise
Bayındıruk ve Iskân
Bakanı Onur
Kumbaracıbaşı vekalet
edecek. Aynca, OECD
Çevre Politikası toplantısına
katılmak üzere Fransa'ya
giden Çevre Bakam
Doğancan Akyürek'in
vekilliğini de Devlet Bakanı
Ekrem Ceyhun üstlenecek.
Aktuırtmn
basın toplantısı
• ANKARA (AA) • Sağlık
Bakanı Yıldınm Aktuna,
Cumhurbaşkanı Turgut
özal'ın prostat kanserine
yakalanmış olmasından
büyük üzüntü duyduğunu
belirterek "Tesellimiz şudur
ki Sayın Cumhurbaşkanının
hastalığı prostat kanseri de
olsa tehlikeli bir hastaJık
değildir" dedi. Aktuna, bu
hastalığın Türkiye'de de
ameliyatının yapıldığını
söyledi. Sağhk Bakanı
Yıldınm Aktuna, dün
düzenlediği basın
toplantısında, Orta Asya
Türk Cumhuriyetleri'ne
yaptığı 1 haftaîık geziyi
değerlendirdi.
Krîpto davası
• ANKARA (Cumhuriyet
Bûrosu)-Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcıhğı
"Kripto davası" olarak
bilinen, Özal-Bush görüşme
tutanaklannın basında yer
alması davasında Hande
Şefkat Mumcu'nun
cezalandınlmasını istedi.
Ankara DGM'nin verdiği
beraat karanyla ilgili
görüşünü veren Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcıhğı,
Dışişleri Bakanlığı eski aday
memuresi Hande Şefkat
Mumcu hakkında verilen
karann bozulmasını istedi.
Başsavcılık. Mumcu
hakkında yeterli delil
bulunduğunu belirtti.
Yetkililer, davanın diğer
sanıklan Uluç Gürkan ve
Salih Alev Er hakkında
başsavcılığın, beraat
karannın onaylanması
doğrultusunda görüş
bildirdiğini ifadeettiler.
Başsavcılık görüşünün.
temyizen inceleyecek olan
Yargıtay 9. Ceza Dairesi'ne
iletildiği öğrenildi,
DYP'nin, SHP'nin hazırladığı anayasa önerilerine ilişkin tereddütleri var
Demokratikleşmeye 18 çekînce
• DYP'nin. SHP'nin hazırladığı anayasa
önerilerinin 18'inde tereddüdü var. D YP özellikle,
kişi özgürlüğünün kısıtlanmazlığı ile ilgili maddeler
ile, zorunlu din derslerinin kaldınlması, Diyanet'in
yapısının değjştirilmesi, Türk Dil ve Tarih
Kurumlannın eski durumuna dönüştürülmesi
önerilerinin yeniden tartışdmasıru istiyor.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Demokratıkleşme çalış-
malan içinde koalısvon ortağı
SHP tarafından hazırlanan
anayasa değişikliğı önerilerin-
den bir bölümüne. DYPçekin-
ce koydu. DYP, SHP önerile-
rinden özellikle kişı özgürlükle-
rinin kısıtlanmazlığı. zorunlu
din derslerinin kaldınlması ile
Türk Dil ve Tarih kurumlannın
eski yapısına döndüriilmesi yo-
lundaki değişiklik önerilerinin
iki parti arasında bir kez daha
tartışılmasını istiyor.
SHP'nin geçen hafta tamam-
ladığı ve anayasanın 62 madde-
sinde değişiklik getiren önerile-
rinin DYP grubunca incelen-
mesi tamamlandı. DYP Grup
Başkanvekilleri Giineş Müftü-
oğlu \e Bekir Sami Dace tara-
fından yapılan inceleme sonun-
da. tereddütle karşılanan
maddeler üzennde yeniden gö-
rüşme için SHP yöneticilerine
çağrt yapıldı. DYP grup yöneti-
cileri. SHP önerilerinin büyük
bölümünü ıse aynen benimsedi-
ler.
SHP ve DYP grup yönetici-
leri anayasaya yeni ve kısa bir
önsöz yazılması konusunda da
görüş birliğine \ardılar. Yeni
önsözde. bu düzenlemelere ni-
çin gerek duyulduğu belirtile-
cek.
SHP ve DYP grup yöneticile-
ri tarafından yapılacak ortak
çalışma sonunda ortaya çıka-
cak anayasa değişiklikleri öneri
paketi öteki partilere iletilerek
tartışmaya açılacak.
DYP grup yöneticılerinın
yaptığı incelemede. SHP öneri-
lerinin önsözünde ycr alan.
"Bazı değişikliklerin hemen ya-
pılması mümkünken. bazılan
bakımından daha uzun vadeli
bir hazırlık ve ikna dönemi ge-
rekecektir" cümlesinin altı çızıl-
di. Bu doğrultuda. TBMM
gündemine önümüzdeki gün-
lerde ilk olarak radyo ve TV'de
devlet tekelinin kaldınlması.
secme ve seçilme yaşının indiril-
mesi ile siyasi partileri ilgilendi-
ren anayasa değişiklikleri geti-
rilecek. Pakette yer alan öteki
anayasa değişiklikleri dışına çı-
kanlması ile Türk Dil ve Tarih
kurumlannın durumu gıbi ko-
nularyeralıyor.
SHP. cumhurbaşkanının.
TBMM üye tam sayısının üçte
ikisinden az bir çoğunlukla se-
çılmemesıni önerıyor. DYP ıse.
bunun seçimı zorlaştıracağını
savunarak. sayının düşürülme-
sini istiyor. DYP, SHP'nin ana-
yasal kuruluş olmaktan çıkarıl-
masını önerdiği Cumhurbaş-
kanlığı Genel Sekreterlıği
konusunun da yeniden tartışıl-
ması gerektiğı kanısında.
Olağanüstü hal ve sıkıyöne-
tim durumlannda temel hak ve
özgürlüklere getirilecek kısıtla-
malarla ilgili düzenlemeler de
iki parti arasında sorun. SHP.
bu yolla özgürlüklerin özüne
dokunulmamasını öneriyor.
DYP ise. konunun daha dik-
katli ele alınmasını savunuyor.
Aynca. SHP'nin özel vakıf üni-
versitelerine kamu tüzel kişıliği
tanınmaması yolundaki öneri-
sinedeDYPtarafındanaynntı-
lı biçimde tartışılması gerekli
bir konu gözü ile bakılıyor.
DYP'nin tereddüt duyduğu
konular arasında Anayasa
Mahkemesi'ne iptal davası aç-
manın kolavlaştınlıp genişletil-
mesi. Türk Dili ve Tarih ku-
rumlannın eski durumlanna
döndürülmesi ile inkjlap yasa-
larının tartışmaya açılması bu-
lunuyor.
27 Mayıs'ı hazırlayan öğrenci liderleri 32 yıl sonra bir araya geldi
30 \ 11lık özlemle 1960
ALİ TEVFÎK BERBER ~
Tarih 1960 Nisan'ı. Demok-
rat Parti'nin on yıllık ıktidanna
karşı toplumun çeşitli kesimje-
rinden tepkiler yüksdiyor. İs-
tanbul'daki ünıversite öğrenci-
leri kıpır kıpır. Öğrenci cemi-
yetleri başkanlan Aksaray'da
bir araya gelip Dev rim ve İhtilal
Örgütü'nü kuruyor. Ardından.
Demokrat Parti iktidanna kar-
şı 27-28 Nisan'da başlayıp 27
Mayıs'a kadar sürecek öğrenci
hareketleri başlıyor. 27 Mayıs-
la amacına belli ölçüde ulaşan
bu öğrenci evlemleri tarihe " 27
Mayıs Devrimini hazırlayan i|k
gençlik hareketi" olarak geçi-
yor.
Şimdiye kadar pek üzerinde
durulmaya'n. belki de "unuttu-
rulmak istenen" bu öğrenci ey-
lemlerinin liderleri 32 yıl aradan
sonra dün akşarn ilk kez bir
araya geldiler. Öğrenci Cemi-
yetleri Başkanı Dr. Memduh
Eren onca yıl sonra hâlâ baş-
kan konumunda: 70'ine dayan-
mış, yüzü kınşmış, saçlan ağar-
mış, biraz da ağır işitiyor. 30
yıllık özlemle toplantıya katılan
1960 öğrenci hareketlerinin li-
derleri de aynı durumda; birço-
ğu uzun hizmel yıllanndan
sonra emekli olmuş, bazılan
emekliliğe yakında merhaba di-
yecek. Ancak hepsi yıllardır
yüreklerinin bir köşesinde ya-
şattıklan 1960'lann heyecanını
taşımışlar toplantıya: "Başı
kanlar içinde yerde yatan arka-
daşlan kimdi", "Kaç kez gözal-
tına alınmışlardı". "Can dostu
falanca şimdi neredeydi" bir sü-
rü konu açılıp tartışılıyor. Her-
kes otuz iki yıl öncesini konuşu-
yor. "Başardık ama"run guru-
ru sındiriliyor.
Fenerbahçe Sosyal Tesisleri'-
ndeki yemeklı toplantıda, Prof.
Gencay Gürsoy, geçen gun
SHP istanbul II BaşkanlığV-
ndan istifa eden Bozkurt Nu-
hoğlu, gazeteci- yazar Raif
Ertem, avukat Kemal Kumku-
moğlu ve diğerleri 27-28 nisan
öğrenci hareketlerinin birer ne-
ferleri.
Dr. Memduh Eren, istek üze-
rine bir konuşma yapıyor.
"Biz" diyor, "27 Mayıs devri-
mini hazırlayan bir gençlik ha-
reketiydik. bağımsız bir gençlik
hareketiydik. Ancak bu, bugü-
ne kadar değerlendirilemedi."
Memduh Eren, liderliğini yap-
tıklan öğrenci hareketlerinin
öneminin Türkiye'den çok dı-
şanda bilindiğini örneklerle an-
latıyor: Eren 1988 yılında Mos-
kova'ya gitmiş. Bir gün kaldığı
Cosmoz Oteli'nin lobisinden
adıyla çağnlır. Beni burada kim
tanır, diye şaşkın lobiye iner.
Türk fılolojisi okumuş bir Rus
gülerek karşılar kendisini ve
onunla Moskova Televizyon-
Radyosu için röportaj yapmak
istediklerini söyler. Röportaj
Eren'in uzmanlık alanı olan
pjikiyatri üzerine gerçekleşir.
Memduh Eren, buraya Aziz
Nesin. İlhan Selçuk gibi ağa-
beylerimiz geldi. Hatta iki ay
önce Başbakan Özal geldi an-
cak Gorbaçov Ukrayna'ya
kaçtı. Şimdi bana gösterdiğiniz
ılgının nedeni nedir, dıye sorar.
Rus televizyoncu şu karşılığı
verir: "1958'den 1968'e kadar
dünyada 82 tane gençlik hare-
keti oldu. Ama bir tek olay var
ki o günün koşullanna göre
amacına ulaşmıştır. O da sizin-
ki."
Memduh Eren Fransa'day-
ken de Alain Delon ve arkadaş-
lannca yemeğe davet edilir.
Davetin nedeni yine 1960 Devri-
mi öncesi başlatılan gençlik ey-
lemleridir. Delon. merakla
"Nasıl başardınız", "Örgütlen-
me biçiminiz nasıldı" gibi soru-
lanna yanıt arar. Eren de bun-
lara açıklamalar getirir.
Memduh Eren, "Biz sokak-
taydık, hâlâ da sokaktayız" di-
ye sürdürdüğü konuşmasında
dünyada böylesine önem veri-
len eylemlerini gelecek kuşakla-
ra aktaramamakian yakındı.
Ardından son iki yıldır, 27-28
nisan öğrenci hareketleri içinde
yer almış kişilerle 80 kasetlik
konuşma yaptığını belirtti. "Fi-
kir akrabalan" diye hitap ettiği
arkadaşlanndan da haziran ayı
sonuna kadar anılannı yazma-
Iannı istedi. Eren'in. gelecek \ıl
gerçekleştirmeyi planladığı bu-
luşmayı ve çalışmalan yönlen-
direcek komisvon kurma öncri-
si ise hemen kabul gördü.
Bu sırada yine Eren'in dokü-
man olsun diye hazırladığı dos-
yalar toplantıva katılanlara
dağıtıldı. Bu dosyanın içinde
bir belge vardı ki öğrenci olay-
lannı başlatan Direniş ve İhtilal
Örgütü'nün kimler tarafından
ve nasıl kurulduğuna ilk kez
açıklık getiriyordu.
"YER: Pertevniyal Lisesi
karşısmda, Emlak Kredi Ban-
kası Evleri B.Blok D.24 Aksa-
ray. Kars ili Karakaya köyün-
den Subutay Tanm'a ait daire.
SAAT: 15.30
GÜN: 3-5 Nisan 1960
KATILANLAR: özcan Fe-
lek (Diş. Tab.C. Başkanı),
Memduh Eren (Tıp. Talebe
Cem. Başkanı), Ayhan Tora-
man (İktisat Fak. Cem. Başka-
nı), Öaürk Akınvar (Huk.
Fak. Talebe Cem. Başkanı),
Turgut Bayyurt (Orman Fak.
Talebe Cem. Başkanı). Salih
Soner ( Çapa Eğt. Ens. Cem.
Başkanı), Subutay Tanm (
Huk. Fak. Tal. Cem), Yıldınm
Uler (Huk.Fak.Tal. Cem.üye-
si). Temel Iskit (Huk. Fak. Tal.
Cem.), Arman Onaran ( Huk.
Fak. Tal. Cem.), Ali Babaoğlu
(Tıp Fak. Tal.Cem.)Neoklis
Saris(Huk.Fak)
Toplantıya katılanlar 32 yıl
öncesinde sık sık duyumsadık-
lan kaygılannı artık espri ko-
nusu yapıyorlar. Örneğin top-
lantıya katılanlara adreslerinı
yazmalan için birer kart uzatıl-
dığı sırada Dr.Özcan Felek'in.
"Bunlar kime verilecek. emni-
yete mi" şeklindeki sorusu ma-
salan kahkahaya boğuyor.
Bu tarihi toplantıyı fotoğraf-
lamak istedığimizde birespn de
Talebe Cemiyetrnın Memduh
Eren'den sonraki başkanı Dr.
Önder Dai'den geli>or: "Bu fo-
toğraf basılacak mı? Yavrucu-
ğum sakın bunu basma, varın
ihtilal v ar sanacaklar."
Bir ara 12 Mart'ta Dev-
Genç'ın avukatlığını üstlenen
Nuri Yazıcı şerefıne "Allah
rahmet eylesin"li kadehler kal-
dınlıyor. Gördüğü işkenceler
nedeniyle öldüğü belirtilen Nu-
ri Yazıcı'dan "12 Mart'ta ma-
katına cop sokulan ilk insan "
diye söz edilıvor. Sıra kişisel ko-
nuşmalara gelince Raif Ertem.
"Eğer 28 nısanı doğru dürüst
vazabilseydik, 71 böyle olmaz-
dı. Belki 80 de olmazdf diyor
ve ekliyor. " Bu bizim günahı-
mızdır".
Yargı reformunun hayatageçirilmesi için anayasada değişiklik gerekiyor
Aııayasa, yasaların gerisinde
TURANYHMAZ
ANKARA-Hükümetin de-
mokratikleşme hedefınin
omurgasını oluşturan yargı re-
formunun yaşama geçiriîebil-
mesi için anayasada gerekli
değişikuklerin de yapılmasının
gerektiği belirtiliyor. Anayasa-
da, başta gözaltı süreleri ve gö-
zaltına alınan kişi bir yakını ya
da bir başkasıyla görüştürül-
mesine ilişkin, hükümetin be-
nimsediği ilkelerle çelişen dü-
zenlemeler yer alıyor. Hüküme-
tin "çelddüzen" vermeyi
düşündüğü Devlet Güvenlik
Mahkemeleri (DGM). Hakim-
ler ve Savcılar Yüksek Kurulu
ile yüksek yargı organlanna
üye secimi konulannda da yine
anayasada aynntılı saptamalar
bulunuyor.
TBMM'deki siyasi partiler
arasında gerekli konsensüsün
henüz sağlanamaması halinde
bu değişikliklerin önümüzdeki
yıla sarkabileceği ifade ediliyor.
Anayasanın "kişi hûrriyeti ve
gihenli'ği'' başlıklı 19. madde-
sinde, gözaltı konusunda şu
düzenleme yer alıyor:
"Yakalanan veya rutuklanan
kişi, tutulma yerine en yakın
mahkemeye gönderilmesi için
gerekli süre hariç en gec 48 saat
ve toplu olarak işlenen suçlarda
en çokM? gün içinde hâkim önü-
ne çıkarılır. Kimse, bu süreler
gectikten sonra hakim karan ol-
maksızın hürriyetinden yoksun
bırakılamaz. Bu süreler olağa-
nüstü hal, sıkıyönetim ve savaş
halkrinde uzatılabilir. Yakala-
nan veya rutuklanan kişinin du-
rumu, soruşturmanın kapsam ve
konusunun açığa çıkmasının sa-
kıncalannın gerektirdiği kesin
zorunluluk dışında, yakınlarına
derhal bUdirilir."
Bu düzenlemeler, hükümet
tarafından benimsenerek yasa-
bilmesine de olanak tanıyor.
Tasan, ödeme gücü bulunma-
yanlara ise barolann avukat
tutmalanru öngörüyor. Anaya-
sa ise soruşturmanın kapsam ve
konusuna göre gözaltına alınan
kişinin durumunda yakınlanna
bildirilmemesine olanak sağlı-
yor.
Hükümetin, başta görev ve
yetki alanlan ile yargıç ve savcı-
lannın secimi konusu olmak
üzere "çekidüzen"' vermeyi dü-
• Anayasada, başta gözaltı süreleri ve gözaltına
alınan kişinin bir yakını veya bir başkasıyla
görüştürülmesine ilişkin, hükümetin benimsediği
ilkelerle çelişen düzenlemeler yer alıyor. Hükümetin
çekidüzen vermeyi düşündüğü DGM Hâkimler ve
Savcılar Yüksek Kurulu ile yüksek yargı organlanna
üye secimi konulannda da yine anayasada ayhnulı
saptamalar bulunuyor
laşünlmak üzere Mechs'e sevk
edilen yargı reformu yasa tasa-
nsı ile çelişiyor. Meclis'e sevk
edilen tasanda. gözaltı süresi
normal suçlarda 24 saat, toplu
suçlarda ise 4 gün olarak belirti-
liyor. Toplu suçlardaki bu süre-
nin ancak savcının istemi ve
yargıcın karan ile 4 gün daha
uzatılabileceği hükmü yer alı-
yor. Tasan aynca gözaltına ah-
nan kişinin sorgusunun her
aşamasında avukat bulundura-
şündüğü DGM'lerde de bu de-
ğişikliklerin yapılabilmesi için
anayasa değişikliği gerekiyor.
Anayasanın "yargı" bölümün-
de yer alan DGM'ler. "devletin
ülkesi ve milletiyle bölünmez bü-
tünlüğu, hür demokratik düzen
ve nitelikleri anayasada belirti-
len cumhuriyet aleyhine işlenen
ve doğnıdan doğruya devletin iç
ve dış güvenliğini ilgilendiren
suçlara bakmakla göre>li" kılı-
nıyor. Bir başkan, iki asıl ve iki
yedeküye ile bir başsavcı ve ye-
teri kadar savcıdan oluşan
DGM'lerde askeri yargıç ve
savcılarda kendi özel yasalann-
daki yöntemlerle yapılan atama
işlemleri ile görev yapabiliyor-
lar. Hükümetin, bu nedenle
"tabii hâkim ilkesi"ne aykın
bulduğu DGM'lerdeki söz ko-
nusu durum da ancak anayasa-
nın değiştirilmesiyle gerçekleş-
tirilebilecek.
Hükümetin özellikle üye da-
ğıhmı ile secimi yönünden deği-
şikliğe uğratacağmı açıkladığı
Hâkimler ve Savcılar Yüksek
Kurulu da anayasal güvenceye
sahip bulunuyor. Anayasanın
159. maddesi. kurulun başkanı-
nın Adalet Bakanı. yine aynı
bakanlığın müsteşannın da İcu-
rulun doğal üyesi olduğunu
öngörüyor. Söz konusu madde.
diğer üyelerin ise Yargıtay ve
Danıştay'ın gösterecekleri üçer
aday arasından Cumhurbaşka-
nınca seçileceğini hükme bağlı-
yor. Anayasa. bu şekilde oluşan
kurulun kararlanna karşı yargı
yoluna başvurulamayacağını
da belirtiyor.
Yine aynı madde, Adalet Ba-
kanına. gerekli görülen durum-
larda yargıç ya da savcılan geçi-
ci görevle bulunduklan yerler-
den başka yerlere gönderme
yetkisini tanıyor. Hükümet
üyeleri, bunu da yargıç güven-
cesini yok eden bir düzenleme
olarak niteliyorlardı.
m
TT •• ••
lııoııu:
işkence son
bulacak
ANKARA (Cumhuriyet Bö-
rosu) - SHP Genel Başkanı.
Dcvlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Erdal İnönü, Ba-
kanlar Kurulu'nda benimsene-
rek TBMM'ye gönderilmesi
kararlaştınlan Yargı Reformu
Paketi'nin, demokratıkleşme
yolunda gerçekleştirilen en
önemli düzenJemelerden biri ol-
duğunu ve Türkiye'de işkence-
nin son bulacağını söyledi.İnö-
nü, "CHP'nin açılmasıyla
demokrasinin bir eksiği orta-
dan kalkacaktır"dedi.
İnönü, dün Çağdaş Gazeteci-
ler Derneği Başkanı Mustafa
Ekmekçi've Dernek Yönetim
Kurulu üyelerini kabul etti.
İnönü, görüşmede Türkiye'de
yaşanan son gelişmelere ilişkin
yöneltilen sorulan da yanıtladı.
Inönu, Demokratikleşme Pa-
keti'ne ilişkin değerlendirmesi-
nin sorulması üzerine, Bakan-
lar Kurulu'ndan geçen yargı
reformunun demokratikleşme
yolunda atılan en önemli adım-
îardan biri olduğunu söyledi.
İnönü muhalefette bulunduk-
lan dönem içerisinde işkence-
nin insanlık dışı muamele oldu-
ğunu ve bundan kurtulmak için
yasal düzenlemeler yapılması
gerektiğini savunduklannı be-
lirterek yasanın yürürlüğe gir-
mesiyle işkencenin son bulaca-
ğını söyledi. İnönü, hükümetin
basının sorunlanna çözüm geti-
recek çalışmalan yakında baş-
latacağını ifade etti. İnönü,
görüşme sırasında kendisine
yöneltilen bir soru üzerine yargı
reformu yasasının. memurlara
sendıka hakkı tanınması. işsiz-
lik sigortası çalışmalannın ikti-
darda olduklannın en önemli
kanıtı olduğunu söyledi. İnönü.
"CHP kurulursa SHP batar
şeklinde görüşler var. Bu konu-
da ne düşünüyorsunuz" şeklin-
deki soruya da "Bizim için
önemli olan demokrasimizin
bir eksiğinın ortadan kalkması-
dır. CHP'nin kapatılması bir
kazadır. Olmuştur. bitmiştir.
Biz onun açılmasını ıstiyoruz.
Diğer küçük partiler de açıla-
caktır. CHP gibi olgun. gecmişi
olan, tarihi olan bir parti olun-
ca. demokratik gelişmedaha da
normal olur" yanıtını verdi.
İHD,valüiği
yalaıiladı
İstanbul Haber Şervisi - İnsan
Haklan Derneği İstanbul Şube
Başkanı avukat Ercan Kanar.
İstanbul Valiliği'nin. polisin şu-
bedeki araması sırasında "ya-
sak yayın ele geçirildiği" şeklin-
deki açıklamasının gerçek dışı
olduğunu söyledi.
Dün. yazılı bir açıklama ya-
pan Ercan Kanar. poüsin. 24
nisan günü başta İHD İstanbul
Şubesi olmak üzere çeşitli de-
mokratik kuruluşlarda yapılan
aramalarla ilgili basına ve ka-
ınuoyuna valilik tarafından
gerçeği yansıtmayan açıklama-
lar yapıldığını belirtti.
Açıklamalann. kamuoyu-
nun >anıltmaya >önelik oldu-
ğunu söyleven Kanar. "Bu.
devlet kurumu ciddiyetiyle bağ-
daşmayan bir açıklamadır.
İHD'de. basında yazıldığı gibi
ne Lenin'in büstü. ne >asak ya-
yın. ne de 5 bin afiş çıkmamış-
tır. Arama tutanağı okundu-
ğunda. valilik açıklamalannın
doğru olmadığı anlaşılacaktır.
Yapılan keyfıliği ve ayıbı ka-
patmak için valilik kamuoyunu
yanıltmaya çalışmaktadır. Va-
liliğin gerçek dışı açıklamalany-
la ilgili olarak yasal yollara
başvracağımızı ve TRT'den ce-
vap hakkı isteyeceğimizi belirti-
riz. Bu uygulama. demokrasi ve
insan haklan söylemlerini dılle-
rinden düşürmeyen yöneticiler
için bir utançtır. Tahrifat ve ya-
lanla toplum yönetilemez" de-
di.
POLİTİKA GÜIVLÜĞÜ
HtKMET ÇETtNKAYA
Memuriann Sendikal
Haklan...
Bakanlar Kurulu, Yargı Reformu Yasa Tasansı'nın TBMM'ye
gönderilmesine karar verdi...
Demokratikleşme yolunda önemli adımlar atılıyor, kamu-
oyu tüm bu gelişmeleri yakından izleyip tartışıyor.
Başbakan Süleyman Demirel, Orta Asya ve Kafkasya'daki
Türk cumhuriyetlerine gitmeden önce 'demokratikleşme'ye
ilişkin görüşlerini açıklarken şöyle diyordu:
"Konuşan, tartışan bir Türkiye istiyoruz..."
Başbakan Demirel, Anayasa Mahkemesi'nin kuruluş yıl-
dönümünde anayasa değişiklığine değinirken de şöyle
demişti:
— Tüm ihtilal kaiıntıları silinecek ve millet iradesi dışında
hiçbir gücün yönetimi ele almasının önlenmesi derpiş edile-
cektir...
Çok önemli bir açıklamadır Demirel'in şu sözleri de: •
"Türkiye bugün çağdaş katılımcı insan haklarına dayalı ve
hukukun üstünlüğünü temel alan bir anayasa arayışı içinde-
dir..."
Başbakan Demirel'in bu sözlerine katılmamak elde mi?
Belki, 12 Eylül'ün özlemini hâlâ duyan kimi çevreler, baş-
ta YÖK'ün atadığı 20 rektör, demokratikleşmeyi içlerine sin-
diremezler, hâlâ üniversite gençliğini 'hor görüp' yönetimden
dışlanmalarını isteyebilirler Ancak çok sayıda öğretim üye-
si, telefonun öbür ucunda üniversitelerle ilgili raporu hazır-
layan rektörlere şövle seslenebilirler:
"Zaten onları YOK atadı, elbet özerk ve çağdaş eğitime
karşı çıkacaklardır..."
Türkiye'de her şey açık açık tartışılmalıdır artık. Kimse kork-
madan, çekinmeden görüşlerini açıklamalıdır. Çağdaşlığın
temel ilkesi de zaten budur...
Bu arada Danıştay, memuriann sendikalaşmasına anaya-
sal engel olmadığına karar verdi.
1982 Anayasası ve yasalarda memuriann sendikalaşma-
sına ilişkin bir karmaşıklık söz konusudur. Şöyle diyebiliriz:
"Memurlar hem sendikal örgütlenme yapabilirler hem de
yapamazlar".
Böyle bir 'boşluk' hiçbir çağdaş Batı toplumunda yoktur...
ILO sözleşme ve kararlarındave diğer uluslararası kuru-
luşlar tüm çalışanlara hiçbir ayrım gözetmeksizin örgütlen-
me hakkı tanımıştır. Türkiye, bu antlaşmaların kimisini 'işi-
mize yarar' diye kabul etmiş, kimisine 'hayır' demiştir.
1961 Anayasası Türkiye'ye özgürlük rüzgârı estirmiştir. An-
cak 1961 Anayasası'nın 65. ve 1982 Anayasası'nın 90. mad-
desi uluslararası anlaşma ve sözleşmelerin yasa hükmün-
de olmasını belirtmesine, TBMM'de onaylanmasına karşın
yaşama geçirilmemiştir.
1965-1971 yıllarında memurtar sendikal örgût kurmuşlar-
dı, ama grevli ve toplusözleşmeli sendikal haklardan yarar-
lanmamıslardı. 1982 Anayasası ıse özgürlükleri daha geriye
itmişti. Oysa anayasada memuriann sendikal örgütlenmesi-
ni açıkça engelleyen bir madde yoktu. Ancak 657 sayılı Dev-
let Memuriarı Yasası'nın 67. maddesiyle toplu eylemi, 22.
maddesi de grevi yasaklamıştı.
Yine 1982 Anayasası'nın 33. ve 34. maddeleri sendika ve
demekler için şu sınırı getiriyordu:
"Ülke sorunlarıyla ilgilenmeyin, ortak hareket etmeyin..."
Şöyle açıklayabiliriz:
"Ülke sorunlarıyla büyükleriniz ilgilensin, siz kuzu kuzu
oturun, işinize gidin, maaşınızı alın..."
1961 Anayasası memurlara sendikal örgütlenmeyi getirdb
1981 anayasası, yasak koymamakla birlikte dolaylı
'kısıtlamalar' ekleyip memuriann bu haklannı geriye aldı.(
Bir devlet büyüğü 11 yıl önce şunları söylemişti: ,.,-'.'
"Memurla; örgütlenirse terör gelir..."
Memurlar örgütlenmedi, ama terör geldi...
Ne diyor Demirel:
"Konuşan Türkiye istiyorum.."
Aslında Demirel, 20 Ekim seçimlerinde, sosyal demokrat-
ların elindeki bayrağı alıp miting alanlarında bu sloganla do-
laştı ve birinci parti oldu.
DYP-SHP hükümeti Türkiye'nin demokratikleşmesi yolunda
önemli adımlar atıyor. Yargıdan, çekincesiz insan haklan, çağ-
daş eğitime dek bir demokrasi paketi Türkiye'nin gündemi-
ne giriyor.
Zîrvede by-pass krizi
TURAN YILMAZ
ANKARA - Atamalarda ve
görevden almalarda cumhur-
başkanın yetkisini sınırlandıran
ve kamuoyunda "by-pass yasa-
sı" olarak bilinen tasannın, zir-
vede imza krizine yol açacabile-
ceği belirtiliyor. Sağlık nedeniy-
le ABD'de bulunan Cumhur-
başkanı Özal'ın dönüşünden
önce Meclis'ten geçecek olan
yasayı. Cumhurbaşkanı'na ve-
kâlet eden TBMM Başkanı
Hüsamettin Cindoruk'un ımza-
layıp imzalamayacağına ilişkin
belirsizlik sürüyor.
Cumhurbaşkanı Özal'ın.
önüne gelmesi halinde geri çevi-
receğini söylediği "by-pass" ya-
sa tasansı. perşembe günü
TBMM Genel Kurulu'nda ön-
celikli olarak ele alınıyor. Ada-
let Bakanlığı'nda müsteşar
başta olmak üzere üst düzev
yöneticilerin atamalannda
cumhurbaşkanının imza yetki-
sini ortadan kaldırarak, bu ata-
malan bakanın önerisi ve baş-
bakanın onayı koşuluna bağla-
yan tasan böylece. mayis
ayında ABD'nin Houston ken-
tınde ameliyat olacak olan
Cumhurbaşkanı Özal'ın Tür-
kiye'ye dönüşünden önce yasa-
laşacak. Anayasaya göre, Mec-
lis'ten geçen yasalar, cumhur-
başkanı'ca 15 gün içinde
imzalandıktan sonra yürürlüğe
giriyor. ¥ine anayasaya göre,
cumhurbaşkanının yasalan ve-
to etme yetkisi de bulunuyor.
Ancak. Cumhurbaşkam
Özal'ın en erken mayıs ayırun
üçüncü haftası içinde Türkiye'-
ye dönebileceği belirtiliyor. Bu
durumda. anayasa ile öngörü-
len 15 günlük süre, TBMM
Başkanı Cindoruk'un cumhur-
başkanlığına vekalet ettiği dö-
nem içinde sona erecek.
Bu gelişme, önemli konular-
da imza yetkisini Cumhurbaş-
kanı'nın bilgisi dışında kullan-
mayacağını açıklayan Cindo-
ruk'un, söz konusu yasayı
imzalayıp imzalamayacağı so-
rusunu gündeme getirdi. Siyasi
çevrelerde. Cindoruk'un. süre
sona ermeden Cumhurbaşkanı
Özal'ı arayarak. yasaya ilişkin
tavnnı soracağı ve aldığı yanıta
göre hareket edebileceği belirti-
livor.
Çağdaş lıaklara ilk adım
Sürücü belgemi kaybettim.
Hükümsüzdür.
ORHAN DERMAN
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Yargıda reform niteli-
ğinde ycnilikler getiren tasan
Meclis'e dün sevk edildi. Adalet
Bakanı Oktay. tasan ile işken-
ce, keyfı gözaltı ve tutuklama
savlannın son bulacağını. ger-
çeğe ve hukuka uygun kanıtlar
üzerine kurulacak gerçek ada-
letin sağlanacağını söyledi.
Adalet Bakanı Oktay. tasan-
nın Meclis'e sevk edilmesi nede-
niyle dün düzenlediği basın
toplantısında. tasanyı hükümet
proğramı ve koalisyon proto-
kolünün işlerlik kazanması
yönünden Önemli bir kilometre
taşı olarak niteledi. Tasannın
Meclis'e sevk edilmesinin, hü-
kümetin demokratikleşme ko-
nusundaki azim ve kararlılığı-
nın da bir göstergisini oluştar-
duğunu kaydeden Oktay, "Bu
düzenleme ile uluslararası in-
san Haklan Sözleşmesi'nde yer
alan evrensel ilkeler çok büyük
ölçüde iç hukukumuza aktanl-
mış olacaktır. Türk halkı diğer
demokratik Aİlke insanlan gibi
demokrasinin tüm erdemlerin-
den, hukukun üstünlüğünün
getirdiği tüm haklardan yarar-
lanmaya layık olan bir halktır.
Düzenleme bu anlayışla ger-
çekleştirilmiştir" dedi.
Tasan ile getirilen bazı dü-
zenlemeler şöyle:
-Gözaltı süresi, normal suç-
larda 24 saate, toplu suçlarda 4
güne indirildi. Toplu suçlarda
soruşturmanın kapsamı ve sa-
nık sayısına göre bu süre savcı-
nın istemi. yargıcın karan ile 4
gün daha uzatılabilecek.
-Sorgunun her aşamasında
avukat bulunacak. Polissorgu-
sunda 1. savcıhktaki sorguda 3,
v argıç önünde ise sınırsız sayıda
avukat sanığa hukuksa] yar-
dımda buîUnabilecek. Ödeme
gücü bulunmayanlara, ücreti
bütçeden sağlanmak üzere ba-
rolar tarafından avukat tahsis
cdilecek.