26 Nisan 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
S MART1992 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Hâlâ yeraltında olan 200 kadar işçiden haber yok Yeraltmda ölûmkolgeziyorCIMHL RİYET(Zonguldak)- Kozlu'da önceki akşam meyda- na gelen 'Türkiye'nin en büyük grizu faciasfndan sonra dün ge- ceyansına kadar I2l işçinin cese- <Ji çıkanldı. Yangının ve patla- rnaların sürdüğü ocakta, yerin altmdaki yaklaşık 200 işçinin ya- şamından ise umut kesildi. Başta Başbakan Süleyman Demirel ol- mak ilzerc. çok sayıda siyasetçi, sendikacı vc uzmanla. ncredeyse Ankara"nın taşın- dığı Zonguldak. kapkara bir gün yaşadı. Gün boyunca hastanelere ambulanslarla ölü ve yaralılar taşınırkcn, patlama sonu- cu meydana gelen kömür yangınlannın oluşturduğu siyah duman. Zonguldak gö- ğünü kapladı Önceki akşam saat 2O.O5'te meydana gelen vc yaklaşık 5 kilometrekarelik bir alanı etkiledigi bildirilen patlamanın. "dünyada saptanabilen en büyük maden ocağı patlaması" olduğu bildirildi. İlk be- lirlemclcrc göre, önceki akşam saat 19.40 sıralannda metan gazı çok ani bir yüksel- me gösterdi. Saat 2O.O5'te de metreküpte- ki metan gazı oranı yüzde 3'e yükseldi. Ve Zonguldak şehir merkezinden de duyulan büyük bir patlama meydana geldi. Bunu, toplam uzunluğu 60 kilometreyi bulan ga- lerilerde zincirleme patlamalar izledi. Olay üzerine derhal Kozlu'ya gıden Devlct Bakanı Ömer Barutçu, dün gazete- cilere. melan gazı oramnın "çok anı bir artış gösterdiğini" ve bu v üzden alarm ve- rilemeden patlama olduğunu bildirdi. Ancak, görgü tanığı tahlisiye ekipleri. bil- gisayann yüzde 3 oranını göstermesinden 10 saniye sonra alarm verilmeye başlandı- ğını ve o anda patlama olduğunu söyledi- ler. Patlama sırasında elektrik ve istim kesil- mesi nedeniyle kuyu asansörleri çalışama- dı. Asansörler 45 dakika sonra onanlarak hizmetegirdi. Patlamanın hemen öncesin- de. üretim bölgesinde >eni bir sistem üzc- rinde çalışmak için bulunan 3 kişilik Macarekibiyle birlikte. TTK Genel Mü- dürü Özer Olçer de Uzun Mehmet-1 ku- yusuna inmck üzereydi. Macar ekip ve Ölçer, yara almadan kuyudan çtkarken, pailamadan kurtulabilen işçiler de tahliye edilmeye başlandı. Bir süre sonra da ban yaralılara ve ölen işçilerin cesetlerine ulaşı- labildi. , Yetkililer. olay sırasında. 16-24vardiya- sında çalışan 700 işçinin bulunduğunu ve toprak altındaki işçilerin sayısının "ıade edilmeyen lambalarla" tespiüne çahştıkla- nnı bildirdiler. Parti parti çıkanlarak SSK Zonguldak Hastanesi morguna götürülen ceseller, kimlik tespıtinden sonra ailcleri- ne teslim edildiler. işçilerin genellikle kar- bonmonoksitten zehirlenerek ya da kömür lozuyla boğularak öldüğü. bazıla- nnın da parçalandığı bildirildi. Ölen işçile- rin aileleri ağıt yakarken, yeraltındaki işçi- lerin yakınlan da ocağın çevresinde umutsuz bir bekleyişe geçti. Temiz hava girişıni sağlayan 1 ve 2 nu- maralı Lzun Mehmet kuyulannda mey- dana gelen hasar ve galerilerde yangının sürmesi. umutlan giderek azalttı. Patla- malann etkisiyle art arda meydana gelen göçükler nedeniyle. kurtarma çalışmalan neredeyse imkânsız hale geldi. Bu arada, olay yerinde incelemelerde bulunan maden mühendisleri. facianın büyümesine "kömür tozu patlaması"nın neden olduğunu savundular. Maden mü- hendisleri olayı şöyle açıkladılar: "Grizu patlaması, mevzi bir patlamadır ve ancak sınırlı bir yerde hasar yapar. Kö- mür tozu patlaması ise, kömür tozunun olduğu bütün galerilere zincirleme reaksi- yon şekltnde etki yapar. Alev \e şok dalga- sı ile kuyu diplerine kadar uzanır. Kömür tozu patlaması için önce bir grizu patla- ması olması lazım. Daha sonra meydana gelen kömür tozu patlamasında. yanma dolayısıyla \oğun birkarbonmonoksit ga- zı oluşur. Bu gaz. geçtiği her yerdeki insan- lar üzerinde zehirleyicı etki yapar. Kozlu"- da, patlamanın şiddetinden kurtulan insanlann bir kısmı da bu şekilde yaşamı- nı yitirdi." Kozlu, dünbircehennemiyaşarken,a>- nı zamanda ba^kent görünümü \eriyor- du. Başta Başbakan Süle\man Demirel olmak üzere, çok sayıda hükümeı yetkili- si. siyasetçi. sendikacı, uzman \e gazetcci Zonguldak'taydı. Demirel. gnzu facıası üzerine dün sabah Bakanlar Kurulu'nu olaganüstü topladı Demirel daha sonra, Başbakan Yar- dımcısı Erdal İnönü. Devlet Bakanı Cavit Çağlar, Sağlık Bakanı Yıldınm Aktuna. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mch- meı Moğultay ile birlikte bölgeye hareket etti. Cavit Çağlar'ın "Cheyenne" adlı özel uçağıyla önce Ereğli'ye giden Demirel ve beraberindekiler, daha sonra helikopterle olay yerine geçıiler. Başbakan Demirel ve bakanlara. Kozlu'da olayla ilgili bilgi ve- rildi. Demirel SSK Hastanesi'ne de gide- rek yaralılara geçmiş olsun dilcğini ileııi. DSP Genel Başkanı Büîent Eceyit de dün akşam Kozlu'ya gelerek maden işçile- ri ile görüştü ve başsağhğı diledi. Ecevit, "İşçiler, her gün savaşa gider gibi ocağa iniyorlar" dedi. Grizu patlaması üzerine Türk-İş Genel Başkanı Şe\ kel Yılmaz \ e yönetim kurulu üyclcriyle. DİSK Genel Başkanı Kemal Nebioğlu \e yönetim kurulu üveleri de Kozlu"ya giııi. Sendika başkanlan. olay yerinde incelemelerde bulundular. Bu arada. Genel Maden-İş Sendikası Genel Başkanı Şcmsi Denizer de. olay ma- halhnde >aptığı incelemeden sonra. "grizu ihıimali en vüksck bölgelerin Armutçuk 1 ve Kozlu olduğunu. bu nedenle de ölçüm- lcrin en son teknolojiyle ve tilizlikle yapıl- dığını" söyledı. TTK Genel Müdürü Özer Ölçer dc. öl- çümlerin hassas bıçimde gerçekleştirildtği- ni belırterek, "patlamaya. metan gazında- ki çok ani yüksclişin neden olduğunu" söyledi. Hem sendikanın hem de kurumun oluş- turduğu ıki ayn komisyon. facianın nede- nini araslırmava başladı. Ölenler Grizu patlamasında hayatını kaybeden- lerden kimlikleri belirlenebilenler şunlar: Necati Kanca, Muhammet Eliiyi. Hidayet Derin, Ahmet Bayram. Muharrem Köse, Zihni Korkmaz, Erol Öztürk. Nafız Eliiyı. Hasan Taşçı, Fahrettin Karga. Ahmet Çil- li, Muharrem Sezer, İbrahim Eliiyi, Mu- harrem Madak. Şevki Çenesiz, Ahmet Gözen. Celal Kaplangil, Şaban Sım, Re- cep Akhrmaz, Ramazan Kalafal, Mehmet Terzi, Muzaffer Türkölç, Mehmet Ünlû, Galip Özen, Mevlüt Yazgan, Mustafa Ge- micioğlu, Turgut Esen, Enver Topal, Ze- keriya Mantarcı, Hüseyin Sanoğlu, Bay- ram Çilli, Nevzat Kızılboğa. Ahmet Ayhan, Celal Çolak, Kaznn Aydın, Ersin Arslan, Recep Hatıl, Şaban Sivri, Muhar- rem Oğuz, Bekir Çelik. Şaban Demirbağ, AIi Akkayış. Emin Kundakçı, İsmail Acar. Yakup Kozlu, Cahit Güngör. Sabri Terzi, Recep Kiren, Hüseyin Karataş, Durmuş Kocadavul, Satışnuş Kocabaş, İsmail Zo- bu, Şeref Demirbağ, Recep Terzioğlu, Recep Taşcı, Sabahattin Aytan. Satümış Madak, Mehmet Aydın. Ramazan Çakar, Mustafa Bayrak. Ziya Odabaşı. İzzet Arat, Niyazi Fıliz, Mehmet Emin Subaşı. Ahmet Çolak, Sadetün İnan. Bekir Çak- mak. Yaralılar Cesetler, cesetler... Yakınlannı arayanlar. (Fotöğraf: AHMET ŞIK) Faciada yaralananlar Zonguldak SSK ve Devlet Hastanesi ile Ankara SSK'da teda- vi altına abndılar. Kimlikleri belirlenen yaralıların adlan şöyle: Mehmet Çalık, Ferhat Kızılhan, Kadir Yüksel, Şenol Çoban, Sedat Öztaş, Mahir Küçükcesur, Ali Demirel, Satılmış Kara- öz. Muammer Boyunağa, Adil Koca. Ce- vat Engin, Hüseyin Özmen. Hasan Emdi, Sclfthattin -Altun. Yüksel Kalınbacah, Ni- zamettin Köse. Mehmet Taylı, Muharrem Al. Mehmet Çil, Hasan Akyol. Muhittin Bozacı, Hasan Bozacı. Muammer Bozacı, Rıza Bozacı, Mustafa Tuncer, Şaban Çilli, Ali Tekin, Salih Güdal, Hüseyin Basan, Şevki Kocaman. Yakup Sarı, Haht De- mir. Recep Kapıcı, Salih Yanık, İsmail Çit- çj, Nazıf Eliiyı. Ali Ünlü, Necati Türkü. Hayrullah Âkka\a. Niyazi Baytekin. Mustafa Bozacıoğlu, Bilal Bölükçü. Nuri Kiler, YusufŞahin. Ağır yaralanan Erdoğan Akyüz ve Talat Saman, Ankara SSK Hastanesi"nde teda- %i altına alındı. Doktorlar her iki hastanın da hayati lehlikesinin olduğunu sövlcdi- ler. *" }- *- -V •II Bütün yetkililer faciaya tepki gösterdiMerkezi - Zonguldak'ta önceki gece meydana gelen grizu faciası bütün yurdu yasa boğarken, TBMM Başkanı, bakanlar, siyasi partilerin liderleri ve çeşitli kuruluşlar üzüntülerini dile ge- tiren mesajlar yayımladı. Turgut Özal (Cumhurbaşkanı): Zongul- dak'ta dün gece meydana gelen grizu fa- ciasına çok Uzüldüm. Gelişmeleri devam- h takip ediyorum. Gelen haberlere göre fa- cia, yakın tarih de dahil olmak üzere bu- güne kadar yaşanan en büyük kazadır. Korkanm zayiatımız yüksek olacak. Üzün- tümüz sonsuzdur. Kazanın nedeni ve so- mmlulannm ilgililerce yakından incelene- ceğini tahmin ediyorum. Büyük çapta iş- çimizin bu hadisede hayatını yitirmiş ol- malarından dolayı da çok büyük elem du- yuyojum. Memleketimize, milletimize, bü- tün herkese başsağhğı diliyorum. Hüsamettin Cindoruk (TBMM Başka- nı) - Yıllardır süregelen grizu patlamalan sonucunda pek çok işçimizi kaybettik, ya- ralılar verdik, unutulmaz acı ve üzüntüler yaşadık. Artık, Zonguldaklı işçüerimizin ve ailelerinin dinamit sandıklan üzerinde kuşkulu çalışma ve bekleyişlerine son ve- rilmelidir. Sadece devletin yaptığı yardım- lar yetersiz kalmaktadır. Artık, tüm kurum ve kuruluşlarımızla birlikte, Zonguldak'- taki kömür ocaklarıyla ilgili tüm önerile- rin, ekonomik tedbirlerin ciddi inceleme ve sonuçlarımn hızla uygulamaya geçirilme- si gerekmektedir. tsmet Sezgin (İçişleri Bakanı) - Grizu fa- ciasında canlanm kaybeden işçüerimizin bıraktığı aileler devletin sıcak himayeci kollan arasında olacaktır. Onlara gereken her türlü yardım yapılacaktır. Cevdet Selvi (SHP Genel Sekreteri) - Bu acıların dindirilmesi, asgariye indirilmesi doğrultusunda devletimiz bütün olanakla- nnı ortaya seferber edecektir. Parti olarak, insan olarak, üzerimize düşen görevimizi yapacağız. Ocaklar ekonomik değilse, ve- rimsizse, ülke ekonomisine katkıda bulun- muyor, insanlann ölümlerine neden ohı- yorsa elbet kapatılmalıdır. Ama, burada bırakmak mümkün değildir. O insanlann geçimini sağlayacağı yeni yatmmlar, insan gibi yaşayacağı, tehlikesi asgariye indiril- miş yeni yatırımlar Rerekmektedir. Mesut Yılmaz (ANAP Genel Başkanı) - Elim bir kaza. Çok sayıda vatandasımı- nn hayatını kaybetmiş olması ve daha bü- yük sayıda vatandaşımızın da hayatından ümit kesilmiş olmasından dolayı acımasız sonsuzdur. Bu tür kazaların tekrar etme- sini ve şu anda mahsur durumda olan va- tandaşlanmızın bir an önce kurtarılması- nı Allah'tan niyaz ediyorum. Bülent Ecevit (DSP Genel Başkanı) - Olaydan derin üzüntü duyduk. Yer altın- da kalan işçilerin esenlikle kurtanlmaları- nı, kurtarma çalışmalarına katılanlara ba- şarılar diliyoruz. Alpaslan Türkeş (MÇP Genel Başkanı) - Devletimizin ilgili birünlerinin bu aa ola- ya acilen müdahalede bulunarak tedbirler alacağı" ve yaraları saracağı inancıyla Cenab-ı Allah'tan ölenlere rahmet, geride kalanlara sabırlar vermesini niyaz eder, ya- ralılara da acil şifalar dilerim. Necmettin Erbakan (RP Genel Başka- nı) - Bu faciada ölenlerin Allah'tan rah- met, ailelerine başsağlığı, yaralananlara da acil şifalar diliyoruz. Süleyman Çelebi (DtSK Genel Sekrete- ri) - Bu facia insan yaşamının, yatırım ve verimlilik kavramlarından daha önemsiz hale getirildiğini göstermiştir. 12 Eylül mantığıyla hareket eden ANAP hüküme- tinin madenlerin güvenilir hale getirilme- si için yatınm yapmaması bu faciaya ne- den olmuştur. Türk-Iş yönetim Kurulu - Buradaki iş kazalannda büyük ihmal vardır. Ve ne ya- zık ki yıllardır bu ihmalleri ortadan kal- dıracak önlemler alınmamaktadır. Buna karşılık devletin hâlâ Zonguldak bölgesin- de kömür uretilip uretilmemesi yolunda ta- şıdığı tereddütler maalesef sürmektedir. Böyle politikalar yüzünden her yıl meyda- na gelen kazalar, telafisi imkânsız kayıp- lara yol açmaktadır. İş kazalarının önlen- mesi için kesin ve kararlı tutum bekliyo- ruz. Üzüntümüz çok büyüktür. Bu kaza- da şehit olan işçi kardeşlerimize Tann'dan rahmet, geride kalan kederli aile fertleri- ne, işçi camiasına ve ulusumuza başsağh- ğı dileriz. Necati Çelik (Hak-tş Genel Başkanı) - Bu ilk felaket değildir. Hak-lş olarak ma- dende çalışan tüm işçüerimizin yannından endiseliyiz. Türkiye'fle maden ocaklan işçi sağlığı ve iş güvenliği açısından son dere- ce ilkel bir yapıdadır. Bu herkes tarafın- dan biliniyor. Buna rağmeri gerekli sağlık ve emniyet tedbirlerinin alınmamasını af- fedilmez bir ihmal olarak görüyoruz. Da- ha kaç kişinin ölmesini bekleyeceğiz. İşçi ailelerine 3-5 milyonluk yardım yapılarak bu işin acısı sarılamaz. Bu işin üstü kapa- namaz. Biz Hak-İş olarak felaket sonrası devletin mağdur işçi ailelerine 3-5 milyon- luk yardım manzaraları değil, bu felaketi önleyici tedbirlerin alındığmı görmek isti- yoruz. Teoman Alptürk (TBMMO Başkanı) - Yetişmiş işçi ve teknik eleman yetersizli- ği, yatınm eksikliğinin getirdiği geri tek- noloji ve tüm eksikliklere karşı üretimin zorlanması maden kazalarının temel ne- denleridir. Temel nedenleri ilgili herkesçe bilinen bu nedenle genellikle geliyorum di- yen türden kazalardır. Böyle olunca neden önlenemediklerini açıklamak bir hayli zor- laşıyor. Ocaktakömürden çok taşvardı CUMHURİYET (Ankara) - Zongul- dak'ta grizu faciasının yaşandığı Türkiye Taşkömürü Kurumu'nun (TTK) Kozlu Müessesesi'ne bağlı İncirharmanı ve İh- saniye üreüm bölgelerinde. kömürden çok, taş çıktığı belirlendi. Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu (YDK), bu üretim bölgelerinde çıkanlan madenın yüzde 60'a yakın bölümünün taş olduğu- nu saptadı. Başbakanük, YDK'nın TTK Kozlu Iş- letme Müessesesi'ne ilişkin 1990 yılı rapo- runda, TKİ'nin 1990 yılı taşkömürü üreti- minin program ve geçmiş yıl gerçekleşme- lerinin çok alünda kaldığı, taşkömürü üretiminin yıllar itibanyla sürekli düştüğü belirtilerek şöyle denildi: "İncirharmanı ve İhsaniye olmak üzere Du Üretim bölgesi olan Kozlu Müessesesi'n- de 1990 yümda 1 milyon 718 bin 400 ton üretim programına karşılık yıl içinde 1 milyon 524 bin 398 ton (yüzde 88.7) tuvö- nan kömür üretimi gerçekleşmiştir. Hazır- lıklann zamanında yetiştirilmemesi sonu- cu bir kısım üretimin eski ımalatlardan yapılması yanında, damar yapılanndakı taş oranının fazlahğı, üretimdeki taş ora- nınıdaolumsuzetkilemektedir. Bu neden- le üretilen bu kömüriin lavvarda yıkan- masından sonra 650 bin 256 ton satılabilir kömür elde edilmiştir. Üretimin düşük gerçekleşmesinde. üretilen kömürlerin sa- üş zorluğu yanında 1990 yılı aralık ayında grev nedeniyle ocak faaliyetlerinin dur- muş olması önemh etken oİmuştur." Kurumun 1990 yılında izlediği 6 projc- den ancak üçünde harcama olduğu, top- lam 17 mılyar 201 milyon lıralık ödenek- ten 9 milyar 650 milyon liralık bölümün nakdi harcamalara gittiği, kalan 8 milyar 50 milyon liranın yatınma yöneltilebildiği de belirtilen raporda, şö\ le denildi: "Zonguldak havzasındaki kömürlerin üretim maliyetleri oldukça yüksektir. Benzer jeolojik yapıda kömür oluşumu gösteren Avrupa ülkelerinde de maliyetle- rin yüksek olması, mali>etlerin çok fazla düşürülemeyeceğini. tüm tasarruf tedbir- leri alınsa bile ithalatla rekabet edemeye- ceğini göstermektedir. Kuruluşun sürekli sermaye arttınmı ile de ayakta tutulamaya- cağı açıkça görülmektedir. Kuruluşun fi- nansman sorununun çözümü için perso- nel ve tüm giderlerde maliyetleri düşürücü ve verimliliği artincı tasarruf tedbirlerinin alınması yanında ithalatta uygulanan fo- nun arttınlması veya doğan zarann süb- vansc edilmesi gerekmektedir." Üretim maliyetlerine ilişkin olarak da raporda şu bilgilere yer verildi: "1990 yılı taşkömürü üretimi, miktar olarak geçen yıla göre yüzde 10 oranında 76.114 ton azalmış ve programın yüzde 76'sı düzeyinde 650 bin 256 ton olarak gerçekleşmiştir. Üretimin düşmesinde özellikle uygulanan gre\ etken olmuştur. Buna karşılık üretim giderleri, gcçen yıla göre yüzde 78. programa göre ısc yüzde 22 oranında artarak 198 bin 91 mil>on liraya ulaşmıştır. 1990 yılında satılabilir taşkömürünün üretim malivcuni oluşturan giderlerın yüzde 74.7"si üretimledoğrudan ilgili. yüz- de 25.3"ü de dolaylı ilgili gıdcrlere ait bu- lunmaktadır. Özellikle indirekt işçiliğin toplam üretim giderleri içindekı payı 1986 yılında > üzde 29.7 ikcn sürekli artış göster- miş ve 1990>ılı toplam ürelimgiderlerinin yüzde 44.3'ü. üretimle doğrudan ilgili gi- derlerin de yüzde 73.2'sine ulaşmış bulun- maktadır. indirekt işçiliğin 1990 yılında bir önceki döneme göre artış ise yüzde 110.5 oranında gerçekleşmiştir. 1990 yılında aynca üretimle doğrudan ilgili giderlerden malzeme giderlcrinde yüzde 130. dolaylı ilgili giderlerden özel- likle sosyal servis giderlerinde yüzde 84, bakım onanm atölyesi giderlerinde ise yüzde 82 oranında ve büyük artışlar mey- dana gelmiştir. 1990 yılında taşkömürü üretimi, grevin de etkisiyle programda yüzde 24, geçen yıldan ise yüzde 10 oranında az gerçekleş- mesine karşılık, üretim maliyetlerinin bir önceki yıla göre yüzde 78. programa göre de yüzde 22 oranında artması, üretilen taş- kömürünün birim maliyeünin programa göre yüzde 60, gcçen yıla göre ise yüzde 99 oranında daha fazla gerçekleşmesine ne- den olmuştur." Raporda. "Sürülen her metre galeri ve- ya kuyunun çok büyük parasal değerlere •mal olduğu. bunlann da yerlerinin seçi- minde bilgi noksanlığından kaynaklana- cak yanlış uygulamalann büyük boyutta emek ve parasal zarara neden olacağı dik- kate alınarak bu tür harcamalann yapıl- masına neden olunmamak için mücsscse rczcrvlerinin belirlenmcsı yönünde genei müdürlük nezdinde girişimlerin arttınlma- sı" da istendı. Tarihinin en büyük facialanndan birini yaşayan Kozlu'nun her köşesinde göz- yaşı var. DPT raporu Kömür havzasında yankş ANKA (Ankara) - Devlet Planlama Teş- kilatı (DPT). bir süre önce hazırladığj "Zonguldak İl Raporu"nda, kömür hav- zasının içinde bulunduğu olumsuz koşul- lara dikkat çekmiş ve ha\-zaya son 20 yıl- dır yalınm yapılmadığına işaret ederek vcıkilileri uyarmıştı. DPT'nin raporuna göre, durum şöyle ö?ctlenebilir: Taşkömürü madenciliği açısından en zor tabiat koşullanna sahip olan havzanın jeolojik Ö7Cİlikleri, düzensiz topografik yapısı. şehirleşmenin imalat sahalannın üzerine gelmesi, bazı rezervlerin denizaltı \ e su taşıyan tabakalar altında bulunması, yeraltında gazlı ve vangına müsait damar- ların varlığı önemli problemler yaratıyor. 20 yıldır küçük idame yatınmlan dışın- da, önemli bir tevzii ve yenileme yatınmı yapılmadığı için havzanın ana hazırhklan geri kaldı; bu nedenle, üretim çalışmalan insan gücüne dayanarak yürütüldü. Bu durum, üretim artışı sağlanamamasına neden olmakla kalmadı. verimin düşmesi- ne ve maliyetlenn yükselmesine yol açtı. Yatınm yapılmadığı için makine ve teçhi- zat da yenilenemedi. Damar meyillerinin 0-90 derece arasın- da degişmesi. büyüklü küçüklü sayısız fay bulunması, kınlmalar. atımlarvesıkmalar ocaklarda Üretimin insan gücü yoğun bir şekilde yapılmasınızorunlukılıyor. Bozuk jeolojik koşullar. sadece üretim düşüklü- ğüne değil. kaza oranlannın da yüksek olmasına neden oluyor. Yatınm yapılmadığı için programlanan üretim düzeyine ulaşmada da güçlük ya- ratıyor, Hazırlıklann yetişememesi sonu- cunda, programlanan üretim düzeyinin tutturulabilmesi için geçen yıllarda, o gü- nün teknik imkânlan ve üretim anlayışına göre, yüksek zayiatlarla üretim yapılmış, daha üst koridorlardaki damarlara tekrar girilmiş. İstihdam politikalan da yanlış yürütü- len TTK"da. çalışan 36 binin üzerindeki işçinin sadece 8 bını yeraltı işçisi. Havza- nın en önemli problemlerinden biri, yerüs- tü işçiliğinin fazlahğı. Sorumluya para cezasına iptal Anayasa Mahkemesfnden Zonguldak kararı CUMHURİYET (Ankara) - Anayasa Mahkemesi, Ereğli ve Zonguldak maden ocaklannda. dikkatsizlik ve tedbirsizlik sonucu ölümc neden olan yöneticilerin. hapis cezası ile cezalandınlmayıp yalruz para cezasına çarptınlmalannı öngören yasa maddesini iptal etti. Anayasa Mah- kemesi'nin. Bartın Aslıye Ceza Mahke- mesi'nin. 151 sayılı "Ereğli Havzai Fahmi- yesi Maden Amelesinin Hukukuna Müteallik Kanun"un 7. maddesine ilişkin başvurusu üzerine verdiği iptal karannın gerekçesi dün açıklandı. Karar gerekçesi Resmi Gazete'de, "Anayasarun 153. mad- desı gereğınce ışbu karann 'hemen' ya- yımlanabilmesi için Anayasa Mahke- mesi'nin gönderdiği metnin filme çekil- mek suretiyle basılmıştır" dipnotu ile yayımlandı. Anayasa Mahkemesi'nin üye Servet Tüzün'nün muhalefetiyle aldığı ka- rannın gerekçesinde, 1921 yıhnda çıkan- lan yasanın. Ereğli ve Zonguldak yöresin- de taksir ile dikkatsizlik ve tedbirsizlik sonucu ölüme neden olma suçlannda yal- nız para cezası öngördüğü arumsatılarak şöyle denildi: "1921 yılında çıkarümış bulunan bu yasa, o günlerin koşullannda işveren karşısında son derece zavıf bulunan maden işcisini korumak amaanı gütmektedir. Ancak Türk Ceza Yasasf nın kabul edilmesinden ve sosyal devleti gerçekleştirmek çabalan içinde işçiler yaranna çeşitli yasal düzenle- meler yapılmasından. aynı doğrultuda uluslararası sözleşmelerle iyileştirme yü- kümlülüklerinin üstlenilmesinden sonra, bu yasanın 7. maddesinin ikinci fıkrası, ar- tık anayasay a ay kın bir konuma gelmiştir. Çünkü günümüzde sosyal devletin amaa, 151 sa> ılı yasada öngörülenlerin çok ötesi- ne varmıştır. Ülkenin Ereğli ve Zonguldak yöresindeki kömür madenleri işletmesi dı- şında meydana gelen ve aynı tür ve yapı- daki eylemlerin sanıklan hakkında TCK'- nın 455. ve 459. maddeleri uygulanırken Ereğli ve Zonguldak yöresindeki aynı ey- lemlerin sanıklan için 151 sayılı yasanın 7. maddesinin ikinci fıkrasının uygulanması, artık anlaşılabilir olmaktan çıkmıştır. Ay- nca bu kural. bugün için artık gercekleşti- rilmek istenen amaçla ilgili de değildir. Nihayet bu kural. artık makul ve adil ol- maktan da uzaktır." Anayasanın yasa önünde eşitlik ilkesini düzenleyen 10. maddesindeki bu kurala aykın düşen yasa hükmünün. cumhuriye- tin niteliklerinı belirleyen yine anayasanın 2. maddesindeki hukuk devleti kavramı karşısında da geçerüliğini sürdüremeyece- ğj vurgulanan gerekçede şöyle denildi: "Çünkü, Anayasa Mahkemesi'nin yerle- şik kararlannda sık sık vurgulandığı gibi hukuk devleti, her eylem ve işlemi hukuka uygun, insan haklanna saygı gösteren, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, her alanda adaletli bir hukuk düzeni ku- rup bunu geliştircrek sürdüren, anayasaya aykindurumvctutumlardankacinan.hu- kukun üstün kurallanyla kendini bağlı sayıp yargı denetimine açık olan. yasala- rın ustünde ya>a koyucunun da bozama- yacağı temel hukuk ilkeleri ve anayasa bulunduğu bilincindcn uzaklaştığında ge- çersız kaîacağını bilcn devlettir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle