Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
feYFA CUMHURİYET 27MART1992CUM
HABERLER
Yann sona erecek olan 1. Ulusal Sağlık Kongresi'nde çalışmagruplarıriın haarladığı raporlar tartışıldı
Sağlık nıevzuatını tedavi etmeçabaları
Bıhçeler yılı
•laberMerkeza -1992 yılı
İnllere'de "Bar»ce]erYılı" olarak
kuanıyor. Bü> ii-k özenle düzenlenen
baçeler. İngiJiz sosyal yaşamında önemli
bir-er tutan yaz pikniklerinin değişmez
meiînı. Bu yaz L-ondra yakınındaki
Stcarhead'deyapJilacaK olanpiknik, 18.
yüVılın ünlü zenginlernden Henry
Haxe'nin A vrup*ai tarzda
dıbrılettirilmiş r>ahçesinde
gerekleştırüecek _ Stourhead gölünün
aluda yapılacak «lan ve İngıltere'yi kıta
Avupası'na bağlayan Channei
Tunel'ın benzeri tüneledavetedilecek
ola konuklardahıasonraAvrupa
Toluluğu üyesi ölkelerin müziği,
şarjlan vedanslanyla havai fışek
göserilenni izleyecekJer
Egtimişbirliği
• CL MHL RİVET(Samsun)-19
Ma ü Ünıversitesi ile Azerbaycan İlımler
Ak,demısı ve B a k ü üniversitesı arasında
bılınscl vekültürerlışbirliğiprolokolü
Azcbaycan'da irnzalardı. Işbirliği
prookolünün im^alanınası için
Azcbaycan'a dav^et edilcn 19 Mayıs
Ünı/ersitesı Rektorü Prof Dr. Mehmet
Saeam'a Azerbaycan Milli AkademisL
fahr üveliğı verilda. Eylıil l990tarihinde
Aze-baycan İlimlerr Akademisi ve Bakii
Lnı ersıtesi'nin el«emanlanndanoluşan
I6kşılıkheyet, »9 MayısÜniversıtesı'nin
mer;ez kampusu i3e Sınop ve
Amısva'daki kampuslarında
inceemelerde bulunmuşlar ve
iinıvjTsitelerarasında yapılacak işbirliği
proukolünüımzaJamakıçınderektör
Prol Dr. Sağlamı Azerbaycanadavet
eimijlcrdi.
Göpevharcırahı
• AA (Ankara)-K_amugörevlilerinin
\ uridışi gündelıklerınin hesaplanması
vonı;nıı.>urtdış»s£irekli görev
harcırahının belirle-nmesınde
kullanılmavacak. Bakanlar Kurulu'nun
dünkiı Resinı Ga/e-te'deyayımlanan
kara-ıylabuvıl uyjrulanacak yurtdışı
^ündeJjklerırieılışkinkarardadeğişikJik
yapılJı. Buna göre kamugörevlilerinin
\ urtcışina herçıkışlannda.seyahaı
süresmın ılk 10 gün ü içın ödenecek
şıündcljkler, bu k o n udakı cetvelde yer
tîlan lutarlann yüzde 50 arttınlması
surel.y lc hesaplanacak. Bu görevlilere,
iiv nı süre ıle sınırlı olmak üzere
y lırıdışmda yutacak yer temıni için
(idcdiklcn ücretin yiizde25'i falura
karşılığindaaynca verilecek.Sözkonusu
hcsaplama kamu görev lilerinin 1992
yılındakı yundışı siirekli görev
hareırahının hesabındadıkkate
alınmayacak.
Ağaç kampanyası
• AA (Ankara) - Yurt-Kur'a bağlı
yurtlarda, çeşıtlı etkinüklerdüzenleniyor.
Yurt-Kur'dan yapılan açıklamada,
öğrencilerin boş zamanlannda sosyal,
kültürel ve sportif faaliyetlere aktif
olarak katılabilmelerinı sağlamak
amacıyla bu yöndeki faaliyetlerin
yaygınlaştınldığı belirtildi. Açıklamaya
gö'reGüvenlik KızÖğrencı Yurdu'nda
kalan 254 öğrencinin katkılanyla bir
eğlence gecesi düzenlendi. Gece, Tanm
İşletmeleri Genel M üdürlûğü tesislerinde
27 mart günü gerçekleştirilecek. 2 bin 976
öğrencinin kaldığı Tahsin Banguoğlu
Öğrenci Yurdu'nda da ağaç dikmegünü
düzenlendi.
Tabyalar turizmi
• AA (Çanakkale) - Çanakkaie
Savaşf nda kentin savunmasında önemli
görevler üstlenen tarihi Hamidiye
tabyalarının tunzmc açılacağı bildırildı.
Çanakkale'deki denLz birliklerindeiki
gündürdenetlemelerde bulunan Deniz
Kuvvetlerı K omutanı Oramiral İrfan
Tınaz, ÇanaK kale Boğazı'nm girişinde
kurulu tab\i >ann kentingelişimini
engellediğı göruşüyle yapılan
başv unılaırn dikkate ahndığını bildirdi.
TÜRKİYE'NİN EN AZ YANAN
OKUMA LAMBASIYDI
GÜNDÜZ İMŞÎR (Ankara) - Ulusal
Sağlık politikasının oluşturulması için
yaklaşık 70 kanun maddesini yer aldığı
sağlık mevzuatının tamamının yeniden
gözden geçirilerek değiştirilmesi ıstendı.
Sağlık mevzuaünın topluca değerlendiril-
diği sağlık hukuku çalışma grubu raporu-
da halen yürürlükte olan mevcut sağlık
mevzuatının genel olarak eski ve çağın ge-
reksinimlerine yarut vermemekte olduğu
belirtılerek, "dili bakımından da anlaşıl-
ması güç ve dağınıktı" denildi.
1. Ulusal Sağlık Kongresf nin 4. günün-
de sağlık reformu çerçevek taslağını tartı-
şan 34 ayn çalışma grubunun hazırladığı
raporlar sağlık Bakanlığı yetkililerine tes-
lim edilmeye başlandı.
Bu eruplann raporlannın haar
hale gelmesi için iki gün daha çalışılması-
na karar verildi.
Geniş katılım ve başanlı bir organızas-
yonun gerçekleştirildiği kongrede, bütün
çalışma gruplannda sağlıkla ilgili tüm sek-
törler temsil edıldı. Kongre yönetıcilerı.
eksikliği hissedilen beledıye temsilcileri ile
ılgıli olarak yaptıklan açıklamada, beledi-
ye temsilcilerinin kongreye davet edildik-
lerini ama katılım sayısının düşük olduğu-
nu belirttiler. Dünya Sağlık Teşkilatı
yöneticilerinin de yer aldığı kongrede, ge-
nel sağlık sigortası modelinin çağa en ya-
kın sistem olduğu belirtildi. Genel Sağlık
Sigortası için gerekli vasal düzenlemelerin
yapılması ve bu sisteme geçişin hızlandınl-
ması görüşüne vanldı.
Delegeler, genel sağlık sigortası modeli-
nin uygulanmasında en büvük zorluğun
finansmandan kavnaklandığını vurgula-
dılar. Sağlık Bakanlığı tarafından kurul-
ması teklif edilen Ulusal Sağlık Akade-
misı'nin yararlı olacağı yolunda görüş
birliğine vanlırken. toplu sağlık mevzua-
tında reforrn nitelığinde kökçül değişiklik-
lere ihtiva^ olduğuna dikkat çekifdi.
Marmara Ûniversitesi Hukuk Fakültesi
öğretim üyelennden Prof. Dr. Feyım Üçı-
şık'ın başkanhğında toplanan sağlık hu-
kuku çalışma grubunda. meslek odaianna
politika apma engelii de ortadan kaldıran
anayasanın 135. maddesınde >eralan bir-
çok kıkkın değişmesi istendi.
Komisyon. sağlık hizmetlerinin örgüt-
lenme ve sunumunu. sağlık hızmetlerinde
eşitlik, sosyal adalet ve etkinlik, gereksiz
ikilemlerden kaçınmak, sektörler arası iş-
birliğinın sağlanması ve sağlık sıstemi için-
deki bütün ögelerin güçlendirilerek katı-
lımlannın sağlanması yoluda dört ilkeden
hareket etti. Komisyon raporunda, 1961
anayasasında olduğu gjbi 1982 anayasa-
sında da sağlık ve sosyal güvenliğin eşitlik
ve sosyal adalet ilkeleri doğrultusunda
tüm vatadaşlara hak, devlete asli bir görev
olarak öngrülmesı karşısında, "sağlık
mfcvzuatımız hedi olarak gözden geçiril-
melidir". görüşüne vanldı. Raporda, özet-
le şu görüşlere yer verildi:
"Sağlık meslek birliklennın kendılenn-
den beklenen etkinliklerinı arttırabilmele-
ri ıçın anayasadaki çeşitli maddeler göz-
den gecirilmeli ve bırlik vasalan demokra-
tikleştirilmelidir".
Raporda. birden fazla kurumu ilgilen-
diren mevzuat alanlannın anayasanın
sağlık konusundaki hükmüne uygun ola-
rak işle\sel kentegrasyonu sağlama anla-
mında sektörler arası işbırlığı ilkelenne
uygun olarak düzenlenmesi gerekliliğı ıfa-
deedildi. Komisyon raporunda. ıvedihkle
bir temel gıda yasasının hazırlanması ge-
reklıliğıne dikkat çekılerek giinün koşulla-
nna göre gereksiz olarak nitelendirilip
ayıklanması gereken yasalardan ömekler
verildi. Raporda ele alınan yasalardan
Türk kodeks hakkındaki yasanın eskı ol-
duğu vurgulanarak, yeniden ele alınmas
gerekli yasalardan şu örnekler verildi.
" 1920 tanh ve 38 sayılı Tababeti Adliye
Kanunu, 1927 tarih ve 992 sayılı Seriri ve
Gıdai Taharriyat ve Tahlilat yapılan ve
Masli Teamülleraranılan umuma mahsus
bakteriyoloji \ e kimya labratuarlan kanu-
nu, 1928 tarih ve 1262 sayılı übbi ve İspen-
çiyari müstehzarlar kanunu, 1928 tarih ve
1219 sayılı Tababet ve Şuabatı sanatlan-
riın tarza icrasıda kadair kanun, 1930 tarih
ve 1593 sayılı umumi hıfzısıha kanunu,
1936 tarih ve 3017 sayılı sıhhat ve içtimai
muavenat vekaleti teşkilat ve memurin
kanunu. J 937 tarih ve 3153 sayılı radyolo-
ji, rad>um ve elektrikle tedavi ve diğer fı-
zoterapi müesseiseleri hakkında kanun".
Bugün sona erecek 1. Sağlık Kongresin-
de çalışma gruplannın hazırladığı rapor-
lar tartışmaya alınacak
Başkanı, TÜBITAK'ınözerkleşmesinekarşıHAKAN AYGÜN (Ankara) - TÜBİTAK
Başkanı Kemal Güriız ozerkleştınlmiş ve
"bılımler akademisi" havasında bir TÜBİ-
TAK'ın Türkıyc'yı leknoloji ürcten sedünya
çapında rckabeı edebilen birina sınıf ülkeler
ar.ısına soknıa>a yardımcı olmayacağını söy-
ledı. TÜBİTAK'ın 1987 >ılında yeniden
oluşiurulan >apısırun. eksiklerine karşın.
ö/crk olan eskı >apısına tercıh edilmesi gerek-
iığını \urgulayardk. "siyasılere hesap \ermek
ı^lı\oruz"dedi.
Kurumu özerk hale gştirecek çalışmalann
hükumctçcyürütüldüğii yolundakj baa ha-
bcrlerc ılişkın sorumuzu \anıtlayan Güriiz.
"Hıçbır kurum sıyasilerdcn bağımsız olarak
kamu ka>ııağını kullanıp •Türkıye'nın bilim
poluikasını ben sapla'nm' dcmek hakkına sa-
hip olmamalıdır. Dünyada da bunun ömeği
yoktur. Demokrasinin temel kuralı seçilmiş-
lere "accountable" (hesap verme) obnaktır.
Benım şahsi inancım budur" dedi.
1963 yılında vürürlüğe giren 278 Sayılı
TÜBİTAK Kuruluş Kanunu'nun 1987 yı-
lındaki yapıya göre daha özerk olduğuna
dikkat çeken Güriiz. eski düzenlemenin olı-
garşik bir yapı üretmeye yol açuğı görüş,ünü
savundu. 278 Savıb Kanuna göre. TÜBİ-
TAK'ın Bilim Kurulu ve Genel Sekreten
\ardı. Dört vilbk görev süresı bıten kişilerje-
rine Bilim Kurulu gizli o>la üye tamsayısının
çoğunluğu ile yeni üyeleri seçiyordu. Bilim
Kurulu kendi içinde başkan seciyor. Genel
Sekreter, Bilim Kurulu'nca onaylarup Başba-
kan ve Cumhurbaşkanfnca atanıyordu.
Güriiz, eski düzenlemenin Bilim Kurulu Baş-
kanı ve yürütme organı GeneJ Sekreter ara-
sında iki başlılık yaratüğına dikkat çekiyor.
1987de yürürlüğe giren değişikliJderfe TÜ-
BİTAK'ın en yüksek karar makamı olarak
Yönetim KuruJu oluşturulmuş veGenel Sek-
reterlik yerine Başkanlık makamı getirilmişti.
Güriiz, halen hern Yönetim Kurulu başkan-
bğını, hem de TÜBİTAK Baskanlığı'nı yürii-
tüyor. Yeni düzenlemeyle Başkan ve Yöne-
tim KuruJu üyeJeri ortak kararla ataruyor.
Gürüz, fırmalann uluslararası rekabet
güçleri iübanyla dön aşamadan geçtiğini
vurguluyor. Bunlardan birincisi dogal kay-
naklann boöuğu, ucuz işçüik gibi temel üre-
tim faktörlerine dayalı üretim gücü. İkinci
aşama lisans anlaşmalan ve yabancılarla or-
taklıklar kurularak teknoloji transferi yoluy-
la üreümde bulunmanın yarusıra, gehştirme
ve kendine özgü ürün tasanmlan yapabilme
yeteneğine. yani yatınma dayalı rekabet gü-
cü. İJçüncü aşama ise ileri ve özellikli üretim
faktörlerinin tam anlamıyla oluşmasından
dolayı teknoloji üretme ve yenilikler yarata-
bilme (innovation) gücüne dayalı rekabet
gücü.
Dünyada sadece Ingiltere, ABD. Isveç, AJ-
manya. Danimarka, Italya ve Japonya'run
üçüncü aşama olan "yeniliğe" dayanan üre-
tim aşamasına geçebildiğini kaydeden Gü-
rüz, Kore'nin 1980'lerde ikinci asamaya geç-
üğini. Tayvan, Singapur, Hong Kong. İspan-
ya ve bir ölçüde de BreziJya'ran bu aşamaya
gecme belirtileri gösterdiklerini söylüyor.
Türkıye. Kanada ve Avustralya dahil olmak
üzere dünyadakı tüm diğer ülkelerin ise he-
nüz birinci aşamada.
TÜBİTAK'ın bu hedefe yöneük pohtika-
lar oluşturmada çok önemli bir rol oyna>abı-
leceğine inanan Güriiz şu yorumu yapryor
'TÜBİTAK'ı bir büimler akademisi hava-
ana sokarsak bunlan yapamaz. TÜBİTAK
bir "think tank'ur. TÜBİTAK çeşitli bilim-
teknoloji politikalannı haarlar. siyasi iktidar
bunlardan birini benimser ve uygulanması
direktifini verir."
I İ BİI AK'ın hedefi, özel sektörü de bilimsel çalışmalara çekmek ve özgün teknolojik yenilikler gerçekleştirerek uluslararası plandarekabetedebilecekdurumagelmek.
Başkan Kemal Güriiz, bu bedef için özerk bir > apının uygun olmadığını, hatta siyasiiere hesap vermck istediklerini söylüyor.
Hedef, özgün teknoloji yaratarak rekabet
TÜBİTAK'ta arük hedef, özel sektörü bı-
bmsel ve teknolojik araşûrmaya çekmek ve
ortaya çıkacak özgün teknolojilerie dünya
çapında rekabette söz sahibi olmaya yardım-
a olmak. KuruJduğu 1964'ten bu yana hiçbir
zaman ağırlıhk kazanmamış bu yaklaşım, ılk
meyveterini veımeye başladı.
Prof.Dr. Kemal Gürüz'ün TÜBÎTAK
Başkanı olmasıyla temel alınan bu pohtika
doğrultusunda yeniden örgütlenen kuruma
1991 yılında proje yağdı. 1964'ten bu yana
yılda en fazla 250 proje teklifi alan TÜBİ-
TAK. 199l'de 700 adet başvuruyla karşılaştı.
TÜBİTAK'ın özel sektörü büimsei-teknolo-
jik araştırmalara çekme hedefinde çok önem
verdiği Türkıye Teknoloji GeKştirme Vakfi
(TTGV) da umulandan çok başvuru aldı.
199 l'de resmiyet kazanan TTGVye özel fir-
malardan şimdiye dek 60'dan fazla başvuru
geldiği, bu say-ının 100"ü bulacağı bildiriliyor.
Başkan Gürüz'e göre bir ülkenin bilim-
teknoloji altyapı gücünü gösteren iki önemb
gösterge var. Bunlardan birincisi 10,000 kişi
basuıa düsen arasüna sayıa, ikincisi ise Eayri-
saü milb hasıladan araşarma-geiışdrmeye
aynlan pay. Türkiye'de bu iki göstergede de
sağlıklı venkr bulunmamakJa birlikte, 10,000
kişiye düşen araşurmaa sayısının 7 olduğu,
GSYMH'den aynlan payın ise yüzde 02-0.3
olduğu tahmin ediliyor. Dünya ortalamalan-
na göre, araşurmaa sayısı 15, GSYMH'den
aynlan pay da yüzde l'in altında olursa, bir
ülkenin bilimsel araştırma açısından "kritik
kayııak tahsisi eşiğinin" alünda olduğu kabul
ediliyor.
Türkiye'nin bu eşiklere ulaşamadığı gözö-
nüne alınırsa, yapılacak bir şey yok mu?
Kemal Gürüz şu yorumu yapıyor
"Diyelim ki, standartlara ulaşmak için
40-50 bin araşurmaa daha aldık. GSYMH'-
den de yüzde bir oranında pay aldık. Sonuç
ne olur? Bugün 1000 civannda olan uhıslara-
raa yayın sayımız 2000'e çıkar. Demek ki, bu
iki gösterge de kafi değU Eski Sovyetler Bir-
Kği'i bu açıdan çok yukanlarda yer ahyordu.
Ama çökrnesini engelleyemedi. Çok önemli
üçüncü bir gösterge var. Özel sektörün bu iş-
lerdeki navı cok önemlidir. Türkive'de bu-
nun yüzde 6-7 olduğu tahmin edifiyor. Bunu
yüzde 30'lara yükseltmemiz gerekiyor."
TTGV (Türkiye Teknoloji Geliştirme
Vakfi), özel sektörün teknolojik araştırmala-
ra ayırdığı payı arürabilmek için, kamu ve
özel sektör işbirliğıyle kuruldu. TÜBİTAK
Asosiye Başkan Yardımaa ve TTGV Genel
Sekreten Prof.Dr. Metin Ger'den alınan bil-
giye göre. özel fırmalar her yıl projeler için
başvuracaklar. Vakıf bu projeleri "sınai uy-
gulama ve ticari faaliyetlere dönüştürülme"
potansiyeli açısından değerlendirecek. Sadece
lisans ve\a knovv-hovv ahrunasına dönük
projeler ve bir ürün. hizmet veya proses bulu-
şuna veya geliştirilmesine yol açmavan tek-
noloji uyarlama projeleri vakıf tarafından
desteklenmevecek.
Kemal Gürüz, sa\unma ve tanmsal konu-
lar dışında kar amacı olmadan teknolojik
araşumıa > apmanın mümkün olmadığını sa-
vunuyor. Türkıve'de özel sektörün şimdive
kadar lisans anlaşmalan ve teknoloji transferi
ile vetindiğini vurgulayan Gürüz. "Türkiye
2l.yy'da bilim-teknoloji alanında ve genel
olarak birinci sınıf ülkeler arasına girecekse
elektronık alanında pasif kullanıct ohnak du-
rumundan çıkmalı ve uluslararası pazarda
yüzde ile ölçülebikcek pay kapmak durumu-
na gelmelT diyor.
Bu hedefe yönelik olarak belli sektörlerde
"kamu alımlannda talep yaratma" politikası-
nın izlenebileceğinı kaydeden Güriiz, bu
alanlan. telekomünikasyon, bilgisayar des-
teklı eğiüm. devlet dairelerindeki ofis otomas-
von ve yönetim bilgi sistemleri, tekstil maki-
neleri olarak sıralıyor. Gürüz. bu alanlarda
alım yapacak kamu kuruluşlannın beş yıl gi-
bi beÛi bır sürey le >a kendi bütçesinden ya da
TÜBİTAK bütçesinden üretim yapacak özel
sektör firmalanna araşürma bağışlannda bu-
lunmasırun bir yol olabileceğini söylüyor. Bu
sıstemde kamu alımlannı yapan kuruluşlann
uluslararası standartlarda üretim yapabikn
fırmalann ürünlerini iki yıl gibi belli bir sürey-
le akbileceğinı belirten Gürüz, daha sonra ise
alımlann uluslararası fırmalaria rekabet ede-
bileceâni söylüyor.
0 Ş İ M D İ A Y D I N L A T I Y O R
K ü t ü p h a n e H a f t a s ı b u y ı l ; y a s a k s ı z , ö z g ü r k i t a p l a r ı v e d e ğ i ş i m i m ü j d e l i y o r ! S i z i , b u d e ğ i ş i m i n
aydınlığını yaşamaya, kütiiphaneye bekliyoruz... Okumaya bekliyoruz... GELİN, SAHİPLENİN.
(Bir kütüphanede)
KÜTÜPHANE HAFIASI '92
T.C. KÜLTÜR BAKANLIĞI
Bulgaristan'da
porno salgmı
AA (Sofya) - Bulgaristan'da fi-
yatlanna bakılmaksızın, porno
yayınlara ilgi giderek artıyor.
Başsavcılık vetkilileri ve Krimi-
nal Araştırmalar Kurulu uz-
manlannın kaüldığı bir toplan-
tıda da "ihtijatlı yayınlara"
ilginin azaldığı, buna karşı
skandal yaratan başbklar,
"hard porno"ya kadar uzanan
açık saçık fotoğraflar kullanan
gazetelerin kısa sürede kapışıl-
masına dikkat çekildi.
Porno salgınının hukuki ve sos-
yal yönlerini değerlendiren
uzmanlar, gazetelerde artık
"seks servisi için" okullu kız ve
küçük yaşta kız arama ilanlan-
na dahi rastlandığma dikkat
çekerek yasalann içerik yok-
sunluğundan böyle konularda
etkisiz kaldığını ıiade ettiler.
Uzmanlar, toplantıda hazırla-
dıklan ve Adalet Bakanlığı
Yasa Kurulu'na gönderdikleri
bir mektupta. özellikle pornog-
rafı üzennde daha yoğun bir
kontrol yapılabilmesi amacıyla
ceza kanununda bazı değişik-
lıklere gidılmesini önerdiler.