15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
feYFA CUMHURİYET 27MART1992CUM HABERLER Yann sona erecek olan 1. Ulusal Sağlık Kongresi'nde çalışmagruplarıriın haarladığı raporlar tartışıldı Sağlık nıevzuatını tedavi etmeçabaları Bıhçeler yılı •laberMerkeza -1992 yılı İnllere'de "Bar»ce]erYılı" olarak kuanıyor. Bü> ii-k özenle düzenlenen baçeler. İngiJiz sosyal yaşamında önemli bir-er tutan yaz pikniklerinin değişmez meiînı. Bu yaz L-ondra yakınındaki Stcarhead'deyapJilacaK olanpiknik, 18. yüVılın ünlü zenginlernden Henry Haxe'nin A vrup*ai tarzda dıbrılettirilmiş r>ahçesinde gerekleştırüecek _ Stourhead gölünün aluda yapılacak «lan ve İngıltere'yi kıta Avupası'na bağlayan Channei Tunel'ın benzeri tüneledavetedilecek ola konuklardahıasonraAvrupa Toluluğu üyesi ölkelerin müziği, şarjlan vedanslanyla havai fışek göserilenni izleyecekJer Egtimişbirliği • CL MHL RİVET(Samsun)-19 Ma ü Ünıversitesi ile Azerbaycan İlımler Ak,demısı ve B a k ü üniversitesı arasında bılınscl vekültürerlışbirliğiprolokolü Azcbaycan'da irnzalardı. Işbirliği prookolünün im^alanınası için Azcbaycan'a dav^et edilcn 19 Mayıs Ünı/ersitesı Rektorü Prof Dr. Mehmet Saeam'a Azerbaycan Milli AkademisL fahr üveliğı verilda. Eylıil l990tarihinde Aze-baycan İlimlerr Akademisi ve Bakii Lnı ersıtesi'nin el«emanlanndanoluşan I6kşılıkheyet, »9 MayısÜniversıtesı'nin mer;ez kampusu i3e Sınop ve Amısva'daki kampuslarında inceemelerde bulunmuşlar ve iinıvjTsitelerarasında yapılacak işbirliği proukolünüımzaJamakıçınderektör Prol Dr. Sağlamı Azerbaycanadavet eimijlcrdi. Göpevharcırahı • AA (Ankara)-K_amugörevlilerinin \ uridışi gündelıklerınin hesaplanması vonı;nıı.>urtdış»s£irekli görev harcırahının belirle-nmesınde kullanılmavacak. Bakanlar Kurulu'nun dünkiı Resinı Ga/e-te'deyayımlanan kara-ıylabuvıl uyjrulanacak yurtdışı ^ündeJjklerırieılışkinkarardadeğişikJik yapılJı. Buna göre kamugörevlilerinin \ urtcışina herçıkışlannda.seyahaı süresmın ılk 10 gün ü içın ödenecek şıündcljkler, bu k o n udakı cetvelde yer tîlan lutarlann yüzde 50 arttınlması surel.y lc hesaplanacak. Bu görevlilere, iiv nı süre ıle sınırlı olmak üzere y lırıdışmda yutacak yer temıni için (idcdiklcn ücretin yiizde25'i falura karşılığindaaynca verilecek.Sözkonusu hcsaplama kamu görev lilerinin 1992 yılındakı yundışı siirekli görev hareırahının hesabındadıkkate alınmayacak. Ağaç kampanyası • AA (Ankara) - Yurt-Kur'a bağlı yurtlarda, çeşıtlı etkinüklerdüzenleniyor. Yurt-Kur'dan yapılan açıklamada, öğrencilerin boş zamanlannda sosyal, kültürel ve sportif faaliyetlere aktif olarak katılabilmelerinı sağlamak amacıyla bu yöndeki faaliyetlerin yaygınlaştınldığı belirtildi. Açıklamaya gö'reGüvenlik KızÖğrencı Yurdu'nda kalan 254 öğrencinin katkılanyla bir eğlence gecesi düzenlendi. Gece, Tanm İşletmeleri Genel M üdürlûğü tesislerinde 27 mart günü gerçekleştirilecek. 2 bin 976 öğrencinin kaldığı Tahsin Banguoğlu Öğrenci Yurdu'nda da ağaç dikmegünü düzenlendi. Tabyalar turizmi • AA (Çanakkale) - Çanakkaie Savaşf nda kentin savunmasında önemli görevler üstlenen tarihi Hamidiye tabyalarının tunzmc açılacağı bildırildı. Çanakkale'deki denLz birliklerindeiki gündürdenetlemelerde bulunan Deniz Kuvvetlerı K omutanı Oramiral İrfan Tınaz, ÇanaK kale Boğazı'nm girişinde kurulu tab\i >ann kentingelişimini engellediğı göruşüyle yapılan başv unılaırn dikkate ahndığını bildirdi. TÜRKİYE'NİN EN AZ YANAN OKUMA LAMBASIYDI GÜNDÜZ İMŞÎR (Ankara) - Ulusal Sağlık politikasının oluşturulması için yaklaşık 70 kanun maddesini yer aldığı sağlık mevzuatının tamamının yeniden gözden geçirilerek değiştirilmesi ıstendı. Sağlık mevzuaünın topluca değerlendiril- diği sağlık hukuku çalışma grubu raporu- da halen yürürlükte olan mevcut sağlık mevzuatının genel olarak eski ve çağın ge- reksinimlerine yarut vermemekte olduğu belirtılerek, "dili bakımından da anlaşıl- ması güç ve dağınıktı" denildi. 1. Ulusal Sağlık Kongresf nin 4. günün- de sağlık reformu çerçevek taslağını tartı- şan 34 ayn çalışma grubunun hazırladığı raporlar sağlık Bakanlığı yetkililerine tes- lim edilmeye başlandı. Bu eruplann raporlannın haar hale gelmesi için iki gün daha çalışılması- na karar verildi. Geniş katılım ve başanlı bir organızas- yonun gerçekleştirildiği kongrede, bütün çalışma gruplannda sağlıkla ilgili tüm sek- törler temsil edıldı. Kongre yönetıcilerı. eksikliği hissedilen beledıye temsilcileri ile ılgıli olarak yaptıklan açıklamada, beledi- ye temsilcilerinin kongreye davet edildik- lerini ama katılım sayısının düşük olduğu- nu belirttiler. Dünya Sağlık Teşkilatı yöneticilerinin de yer aldığı kongrede, ge- nel sağlık sigortası modelinin çağa en ya- kın sistem olduğu belirtildi. Genel Sağlık Sigortası için gerekli vasal düzenlemelerin yapılması ve bu sisteme geçişin hızlandınl- ması görüşüne vanldı. Delegeler, genel sağlık sigortası modeli- nin uygulanmasında en büvük zorluğun finansmandan kavnaklandığını vurgula- dılar. Sağlık Bakanlığı tarafından kurul- ması teklif edilen Ulusal Sağlık Akade- misı'nin yararlı olacağı yolunda görüş birliğine vanlırken. toplu sağlık mevzua- tında reforrn nitelığinde kökçül değişiklik- lere ihtiva^ olduğuna dikkat çekifdi. Marmara Ûniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyelennden Prof. Dr. Feyım Üçı- şık'ın başkanhğında toplanan sağlık hu- kuku çalışma grubunda. meslek odaianna politika apma engelii de ortadan kaldıran anayasanın 135. maddesınde >eralan bir- çok kıkkın değişmesi istendi. Komisyon. sağlık hizmetlerinin örgüt- lenme ve sunumunu. sağlık hızmetlerinde eşitlik, sosyal adalet ve etkinlik, gereksiz ikilemlerden kaçınmak, sektörler arası iş- birliğinın sağlanması ve sağlık sıstemi için- deki bütün ögelerin güçlendirilerek katı- lımlannın sağlanması yoluda dört ilkeden hareket etti. Komisyon raporunda, 1961 anayasasında olduğu gjbi 1982 anayasa- sında da sağlık ve sosyal güvenliğin eşitlik ve sosyal adalet ilkeleri doğrultusunda tüm vatadaşlara hak, devlete asli bir görev olarak öngrülmesı karşısında, "sağlık mfcvzuatımız hedi olarak gözden geçiril- melidir". görüşüne vanldı. Raporda, özet- le şu görüşlere yer verildi: "Sağlık meslek birliklennın kendılenn- den beklenen etkinliklerinı arttırabilmele- ri ıçın anayasadaki çeşitli maddeler göz- den gecirilmeli ve bırlik vasalan demokra- tikleştirilmelidir". Raporda. birden fazla kurumu ilgilen- diren mevzuat alanlannın anayasanın sağlık konusundaki hükmüne uygun ola- rak işle\sel kentegrasyonu sağlama anla- mında sektörler arası işbırlığı ilkelenne uygun olarak düzenlenmesi gerekliliğı ıfa- deedildi. Komisyon raporunda. ıvedihkle bir temel gıda yasasının hazırlanması ge- reklıliğıne dikkat çekılerek giinün koşulla- nna göre gereksiz olarak nitelendirilip ayıklanması gereken yasalardan ömekler verildi. Raporda ele alınan yasalardan Türk kodeks hakkındaki yasanın eskı ol- duğu vurgulanarak, yeniden ele alınmas gerekli yasalardan şu örnekler verildi. " 1920 tanh ve 38 sayılı Tababeti Adliye Kanunu, 1927 tarih ve 992 sayılı Seriri ve Gıdai Taharriyat ve Tahlilat yapılan ve Masli Teamülleraranılan umuma mahsus bakteriyoloji \ e kimya labratuarlan kanu- nu, 1928 tarih ve 1262 sayılı übbi ve İspen- çiyari müstehzarlar kanunu, 1928 tarih ve 1219 sayılı Tababet ve Şuabatı sanatlan- riın tarza icrasıda kadair kanun, 1930 tarih ve 1593 sayılı umumi hıfzısıha kanunu, 1936 tarih ve 3017 sayılı sıhhat ve içtimai muavenat vekaleti teşkilat ve memurin kanunu. J 937 tarih ve 3153 sayılı radyolo- ji, rad>um ve elektrikle tedavi ve diğer fı- zoterapi müesseiseleri hakkında kanun". Bugün sona erecek 1. Sağlık Kongresin- de çalışma gruplannın hazırladığı rapor- lar tartışmaya alınacak Başkanı, TÜBITAK'ınözerkleşmesinekarşıHAKAN AYGÜN (Ankara) - TÜBİTAK Başkanı Kemal Güriız ozerkleştınlmiş ve "bılımler akademisi" havasında bir TÜBİ- TAK'ın Türkıyc'yı leknoloji ürcten sedünya çapında rckabeı edebilen birina sınıf ülkeler ar.ısına soknıa>a yardımcı olmayacağını söy- ledı. TÜBİTAK'ın 1987 >ılında yeniden oluşiurulan >apısırun. eksiklerine karşın. ö/crk olan eskı >apısına tercıh edilmesi gerek- iığını \urgulayardk. "siyasılere hesap \ermek ı^lı\oruz"dedi. Kurumu özerk hale gştirecek çalışmalann hükumctçcyürütüldüğii yolundakj baa ha- bcrlerc ılişkın sorumuzu \anıtlayan Güriiz. "Hıçbır kurum sıyasilerdcn bağımsız olarak kamu ka>ııağını kullanıp •Türkıye'nın bilim poluikasını ben sapla'nm' dcmek hakkına sa- hip olmamalıdır. Dünyada da bunun ömeği yoktur. Demokrasinin temel kuralı seçilmiş- lere "accountable" (hesap verme) obnaktır. Benım şahsi inancım budur" dedi. 1963 yılında vürürlüğe giren 278 Sayılı TÜBİTAK Kuruluş Kanunu'nun 1987 yı- lındaki yapıya göre daha özerk olduğuna dikkat çeken Güriiz. eski düzenlemenin olı- garşik bir yapı üretmeye yol açuğı görüş,ünü savundu. 278 Savıb Kanuna göre. TÜBİ- TAK'ın Bilim Kurulu ve Genel Sekreten \ardı. Dört vilbk görev süresı bıten kişilerje- rine Bilim Kurulu gizli o>la üye tamsayısının çoğunluğu ile yeni üyeleri seçiyordu. Bilim Kurulu kendi içinde başkan seciyor. Genel Sekreter, Bilim Kurulu'nca onaylarup Başba- kan ve Cumhurbaşkanfnca atanıyordu. Güriiz, eski düzenlemenin Bilim Kurulu Baş- kanı ve yürütme organı GeneJ Sekreter ara- sında iki başlılık yaratüğına dikkat çekiyor. 1987de yürürlüğe giren değişikliJderfe TÜ- BİTAK'ın en yüksek karar makamı olarak Yönetim KuruJu oluşturulmuş veGenel Sek- reterlik yerine Başkanlık makamı getirilmişti. Güriiz, halen hern Yönetim Kurulu başkan- bğını, hem de TÜBİTAK Baskanlığı'nı yürii- tüyor. Yeni düzenlemeyle Başkan ve Yöne- tim KuruJu üyeJeri ortak kararla ataruyor. Gürüz, fırmalann uluslararası rekabet güçleri iübanyla dön aşamadan geçtiğini vurguluyor. Bunlardan birincisi dogal kay- naklann boöuğu, ucuz işçüik gibi temel üre- tim faktörlerine dayalı üretim gücü. İkinci aşama lisans anlaşmalan ve yabancılarla or- taklıklar kurularak teknoloji transferi yoluy- la üreümde bulunmanın yarusıra, gehştirme ve kendine özgü ürün tasanmlan yapabilme yeteneğine. yani yatınma dayalı rekabet gü- cü. İJçüncü aşama ise ileri ve özellikli üretim faktörlerinin tam anlamıyla oluşmasından dolayı teknoloji üretme ve yenilikler yarata- bilme (innovation) gücüne dayalı rekabet gücü. Dünyada sadece Ingiltere, ABD. Isveç, AJ- manya. Danimarka, Italya ve Japonya'run üçüncü aşama olan "yeniliğe" dayanan üre- tim aşamasına geçebildiğini kaydeden Gü- rüz, Kore'nin 1980'lerde ikinci asamaya geç- üğini. Tayvan, Singapur, Hong Kong. İspan- ya ve bir ölçüde de BreziJya'ran bu aşamaya gecme belirtileri gösterdiklerini söylüyor. Türkıye. Kanada ve Avustralya dahil olmak üzere dünyadakı tüm diğer ülkelerin ise he- nüz birinci aşamada. TÜBİTAK'ın bu hedefe yöneük pohtika- lar oluşturmada çok önemli bir rol oyna>abı- leceğine inanan Güriiz şu yorumu yapryor 'TÜBİTAK'ı bir büimler akademisi hava- ana sokarsak bunlan yapamaz. TÜBİTAK bir "think tank'ur. TÜBİTAK çeşitli bilim- teknoloji politikalannı haarlar. siyasi iktidar bunlardan birini benimser ve uygulanması direktifini verir." I İ BİI AK'ın hedefi, özel sektörü de bilimsel çalışmalara çekmek ve özgün teknolojik yenilikler gerçekleştirerek uluslararası plandarekabetedebilecekdurumagelmek. Başkan Kemal Güriiz, bu bedef için özerk bir > apının uygun olmadığını, hatta siyasiiere hesap vermck istediklerini söylüyor. Hedef, özgün teknoloji yaratarak rekabet TÜBİTAK'ta arük hedef, özel sektörü bı- bmsel ve teknolojik araşûrmaya çekmek ve ortaya çıkacak özgün teknolojilerie dünya çapında rekabette söz sahibi olmaya yardım- a olmak. KuruJduğu 1964'ten bu yana hiçbir zaman ağırlıhk kazanmamış bu yaklaşım, ılk meyveterini veımeye başladı. Prof.Dr. Kemal Gürüz'ün TÜBÎTAK Başkanı olmasıyla temel alınan bu pohtika doğrultusunda yeniden örgütlenen kuruma 1991 yılında proje yağdı. 1964'ten bu yana yılda en fazla 250 proje teklifi alan TÜBİ- TAK. 199l'de 700 adet başvuruyla karşılaştı. TÜBİTAK'ın özel sektörü büimsei-teknolo- jik araştırmalara çekme hedefinde çok önem verdiği Türkıye Teknoloji GeKştirme Vakfi (TTGV) da umulandan çok başvuru aldı. 199 l'de resmiyet kazanan TTGVye özel fir- malardan şimdiye dek 60'dan fazla başvuru geldiği, bu say-ının 100"ü bulacağı bildiriliyor. Başkan Gürüz'e göre bir ülkenin bilim- teknoloji altyapı gücünü gösteren iki önemb gösterge var. Bunlardan birincisi 10,000 kişi basuıa düsen arasüna sayıa, ikincisi ise Eayri- saü milb hasıladan araşarma-geiışdrmeye aynlan pay. Türkiye'de bu iki göstergede de sağlıklı venkr bulunmamakJa birlikte, 10,000 kişiye düşen araşurmaa sayısının 7 olduğu, GSYMH'den aynlan payın ise yüzde 02-0.3 olduğu tahmin ediliyor. Dünya ortalamalan- na göre, araşurmaa sayısı 15, GSYMH'den aynlan pay da yüzde l'in altında olursa, bir ülkenin bilimsel araştırma açısından "kritik kayııak tahsisi eşiğinin" alünda olduğu kabul ediliyor. Türkiye'nin bu eşiklere ulaşamadığı gözö- nüne alınırsa, yapılacak bir şey yok mu? Kemal Gürüz şu yorumu yapıyor "Diyelim ki, standartlara ulaşmak için 40-50 bin araşurmaa daha aldık. GSYMH'- den de yüzde bir oranında pay aldık. Sonuç ne olur? Bugün 1000 civannda olan uhıslara- raa yayın sayımız 2000'e çıkar. Demek ki, bu iki gösterge de kafi değU Eski Sovyetler Bir- Kği'i bu açıdan çok yukanlarda yer ahyordu. Ama çökrnesini engelleyemedi. Çok önemli üçüncü bir gösterge var. Özel sektörün bu iş- lerdeki navı cok önemlidir. Türkive'de bu- nun yüzde 6-7 olduğu tahmin edifiyor. Bunu yüzde 30'lara yükseltmemiz gerekiyor." TTGV (Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfi), özel sektörün teknolojik araştırmala- ra ayırdığı payı arürabilmek için, kamu ve özel sektör işbirliğıyle kuruldu. TÜBİTAK Asosiye Başkan Yardımaa ve TTGV Genel Sekreten Prof.Dr. Metin Ger'den alınan bil- giye göre. özel fırmalar her yıl projeler için başvuracaklar. Vakıf bu projeleri "sınai uy- gulama ve ticari faaliyetlere dönüştürülme" potansiyeli açısından değerlendirecek. Sadece lisans ve\a knovv-hovv ahrunasına dönük projeler ve bir ürün. hizmet veya proses bulu- şuna veya geliştirilmesine yol açmavan tek- noloji uyarlama projeleri vakıf tarafından desteklenmevecek. Kemal Gürüz, sa\unma ve tanmsal konu- lar dışında kar amacı olmadan teknolojik araşumıa > apmanın mümkün olmadığını sa- vunuyor. Türkıve'de özel sektörün şimdive kadar lisans anlaşmalan ve teknoloji transferi ile vetindiğini vurgulayan Gürüz. "Türkiye 2l.yy'da bilim-teknoloji alanında ve genel olarak birinci sınıf ülkeler arasına girecekse elektronık alanında pasif kullanıct ohnak du- rumundan çıkmalı ve uluslararası pazarda yüzde ile ölçülebikcek pay kapmak durumu- na gelmelT diyor. Bu hedefe yönelik olarak belli sektörlerde "kamu alımlannda talep yaratma" politikası- nın izlenebileceğinı kaydeden Güriiz, bu alanlan. telekomünikasyon, bilgisayar des- teklı eğiüm. devlet dairelerindeki ofis otomas- von ve yönetim bilgi sistemleri, tekstil maki- neleri olarak sıralıyor. Gürüz. bu alanlarda alım yapacak kamu kuruluşlannın beş yıl gi- bi beÛi bır sürey le >a kendi bütçesinden ya da TÜBİTAK bütçesinden üretim yapacak özel sektör firmalanna araşürma bağışlannda bu- lunmasırun bir yol olabileceğini söylüyor. Bu sıstemde kamu alımlannı yapan kuruluşlann uluslararası standartlarda üretim yapabikn fırmalann ürünlerini iki yıl gibi belli bir sürey- le akbileceğinı belirten Gürüz, daha sonra ise alımlann uluslararası fırmalaria rekabet ede- bileceâni söylüyor. 0 Ş İ M D İ A Y D I N L A T I Y O R K ü t ü p h a n e H a f t a s ı b u y ı l ; y a s a k s ı z , ö z g ü r k i t a p l a r ı v e d e ğ i ş i m i m ü j d e l i y o r ! S i z i , b u d e ğ i ş i m i n aydınlığını yaşamaya, kütiiphaneye bekliyoruz... Okumaya bekliyoruz... GELİN, SAHİPLENİN. (Bir kütüphanede) KÜTÜPHANE HAFIASI '92 T.C. KÜLTÜR BAKANLIĞI Bulgaristan'da porno salgmı AA (Sofya) - Bulgaristan'da fi- yatlanna bakılmaksızın, porno yayınlara ilgi giderek artıyor. Başsavcılık vetkilileri ve Krimi- nal Araştırmalar Kurulu uz- manlannın kaüldığı bir toplan- tıda da "ihtijatlı yayınlara" ilginin azaldığı, buna karşı skandal yaratan başbklar, "hard porno"ya kadar uzanan açık saçık fotoğraflar kullanan gazetelerin kısa sürede kapışıl- masına dikkat çekildi. Porno salgınının hukuki ve sos- yal yönlerini değerlendiren uzmanlar, gazetelerde artık "seks servisi için" okullu kız ve küçük yaşta kız arama ilanlan- na dahi rastlandığma dikkat çekerek yasalann içerik yok- sunluğundan böyle konularda etkisiz kaldığını ıiade ettiler. Uzmanlar, toplantıda hazırla- dıklan ve Adalet Bakanlığı Yasa Kurulu'na gönderdikleri bir mektupta. özellikle pornog- rafı üzennde daha yoğun bir kontrol yapılabilmesi amacıyla ceza kanununda bazı değişik- lıklere gidılmesini önerdiler.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle