15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
IYFA CUMHURİYET 27MART1992CUMA 18 HABERLER 3ULMACA OLDAN SAGA: " XX. yüryılda r-ansa'da ortaya ftcan resim akı- »... Birgıdamad- esi. 2/ Modem jnanca. 3/ Bir tgit kremab pas- ı_.. Çingeneler'i Mjşturan Qç grup- ta biri. 4/ lslam- k: öncesi Türk ecbiyatında ata- szüne verüen ad... lnn'ya yakanş. 5/ Sslerin gittikçe en yJcsek bir noktaya »gru kuvvetleneceğini anlatan rüzik terimi. 6/ Mızrak uçlanna ttnlan küçükbayrak... Zeybek. 7/ '!ayı farkı' anlaiıunda kullamlan spr terimi... Bir nota. 8/ Eski Mı- sı'da güneş tannsı... Orta Anado- ltda bir göl. 9/ Oymak... Borudan fel almakta kullanılan bağlantı prçası. YJKARIDAN AŞAÖIYA: 1/ Ye- n sıvanrruş bir duvar üzerine suda kaTİmış boyalarla resim yapma tekniği... Bir oyun ya da fılmde dnlenme süresi. 2/ Cariye, halayık. 3/ Klasik Türk müziğin- d<, usulierin uzun süreli bazı vuruşlannın daha kısa süreli vu- njlara bölünerek çalınması. 4/ Bir baglaç... Kötü ve fesat kim- se 5/ Agacsansan da denilen postu değerli bir hayvan. 6/ Man- gaıezin simgesi... Hububat tozu... Tepkili uçak. 7/ Bir işi ya- po yapmamayı belirlcyen iç güç. 8/ Yankı... Bir baskı tekni- gi 9/ Cchennem... trlanda Cumhuriyeti'nin resmi adı. HAVA DURUMU Istanbul Izmır Kars Kastamonu Kavseri Kırklarelı Kirşehir Kocaeli Kon\a Kütahya Malatya Manısa K.Maraş Mardın Muğla Muş Nevşehır 8 10 -10 3 -2 8 1 9 2 •ı 6 0 9 5 3 8 •4 1 19 21 6 17 18 20 16 21 18 17 12 21 20 12 19 4 16 yagmurtu vağmurlu açık p. bulutlu azbuluthı yagmurlu az bulutlu yağmurlu az bulutlu çok bulutlu açık yağmurlu p. bulutlu açık yağmurlu açık az bulutlu ( HAVA Türkiye'de Adana Adıyaman Afvon Amasya Ankara Antalya Artvın Aydın Ağn Balıkesir Bılecık Bıngöl 9 3 3 3 3 8 4 10 -11 6 8 -1 23 17 18 18 16 21 13 22 4 21 18 7 p. bulutlu az bulutlu p. bulutlu az bulutlu p. bulutlu p bulutlu az bulutlu yağmurlu açık vağmurlu yağmurlu açık Bıtlıs 8 açık Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankın Çorum Denizli Divarbakır Edirne Elaag Erzincan Erzurum Eskısehır Gaaantep Giresun Gümüşhane Hakkâri Hatay Isparta 3 4 8 10 3 0 9 -2 9 -1 0 -12 5 4 6 .1 -7 13 3 17 19 19 13 15 17 21 15 20 14 12 4 16 18 17 12 3 22 18 p. bulutlu p. bulutlu yağmurlu vağmurlu p. bulutlu yağmurlu p. bulutlu açık >ağmurlu açık açık açık p. bulutlu açık az bulutlu az bulutlu açık p. bulutlu p. bulutlu Nığde Ordu Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sıvas Tekirdag Tokat Trabzon Tunceli Ş.Lrfa Uşak Van Yozgat Zonguldak Aksaray Bavburt 1 6 6 7 6 2 9 -2 9 3 6 -1 6 6 -4 2 11 2 _2 16 17 17 21 17 15 15 13 20 18 17 12 25 18 4 17 18 17 12 az bulutlu az bulutlu az bulutlu Vağmurlu az bulutlu açık p. bulutlu az bulutlu vağmurlu az bulutlu az bulutlu açık açık p. bulutlu açık az bulutlu p.bulutlu az bulutlu az bulutlu İçel II 22 p.bulutlu Karaman 0 16 az bulutlu Marmara yağışlı DevletBakanlığı Meteoroloji Genel Mûdürlüğü'nden alınan bilgiyegöre,batı bölgelerimiz parçalı çok bulutlu,\larmara bölgesi Ue kıyı Ege sağanak yağışlı, diğer yerler az bulutlu geçecek. Hava sıcaklığı artmaya devam edecek. Rüzgâr, güney ve bafı yönlerden hafif, ara sıra orta kuvvette esecek. Denizlerimizde riizgâr, kıble ve lodostan 3-5, yer yer 6 kuvvetinde saatrte 10-21, yer yer 27 deniz mili hızla esecek. Dalga yuksekliği 0.5-1.5 metre dolav ında oiacak. Van Gölü'nde hava, az bulutlu geçecek. Rüzgâr, güney yönlerden hafif olarak esecek. Görüş uzaklığı 10 küometre dolayında oiacak. Yurtta en yüksek hava sıcaklığı 23 derece Ue Adana ili. T . T . T . T 1 ' ( HAVA SKAKLJ6ÛI 1 Dünyada Atına Berlin Belgrad Bağdat Cenevre Cezayir Gıme Helsinki 19 yağmurlu 6 vağmurlu 15 yağmurlu 28 az bulutlu 13 vağmurlu 15 yağmurlu 19 az bulutlu 3 p. bulutlu Kopenhag Köln Londra Madnd Münih Moskova Milano Oslo Paris Roma St Petersburg Sofya Sam Viyana 6 7 9 12 9 7 16 4 10 15 6 19 27 9 yağmurlu vağmurlu D. bulutlu az bulutlu vağmurlu p. bulutlu vağmurlu p. bulutlu vağmurlu yağmurlu p. bulutlu Yağmurlu az bulutlu vağmurlu Kahıre 20 az bulutlu Zürih 12 yağmurlu Memur zammı tehlikede 1ARTIŞMA • Baştarafi 1. Sayfada) 992 yılı personel harcaması talmini yapılırken temel alınan vcri. iki ayda 13 trilyon 547 mil- ya- liraya ulaşan gider oldu. Ocık vc şubat aylannda top- lan personel harcaması 13.5 trilyona ulaştı. Bu harcama, ge- çen yılın aynı dönemindeki 6 trilyon 597 milyar liraya göre yiude 105.4lük birartışıyansı- lıyor. 1992 yılı tahmini oluşturulur- kcn, 1989-1990 ve 1991 yıllan- nın ilk iki ayındaki personel harcamasının, ulaşılan yıllık harcama içindeki payı, belirti- lcn yıllarda ilk altı aydaki har- cama ile ilk iki aydaki harcama arasındaki ilişki. yine ilk ve ikinci altı aylık dönemlerdeki harcamanın birbirine oraru gibi kriieler kullanıldı. Yapılan hesaplamalar, bu yı- lın tümündeki personel harca- masının en az 90 trilyon, en fazla 105 trilyon lira olacağmı gösterdi. YizdeiO'lukartış 1992 yılırun ilk yansındaki personel harcamasının 40 tril- yon liraya ulaşması bekleniyor. Bu durumda. ikinci yan için ya- pılacak her yüzde 10'luk zam, bütçeye en az dört trilyon liralık yük getirecek. Toplam yüzde 30'luk bir zammın bütçeye yü- kü 12 trilyon, böylece ulaşıla- cak yıllık harcama 92 trilyon lira oiacak, yüzde 30'luk zam- mın yoJ açacağı diğer gjderlerle 30'undan • (Baştarafi 1. Sayfada) nin de bu tasanyla birlikteele alın- masını önerdiler. Ancak, komis- yonda yapılan oylamada, DYPTi Sabri Güner'in önergesi kabul edildi. Buna göre, 30 yaşını dolduran yükümlüler, yasa yürürlüğe gir- dikten sonra bir yıl ıçınde müra- caat etmeleri halınde bedelli as- keriikten yararlanacaklar. Bu durumdaki yükümlüler sadece te- mel eğitimden gecirüecek ve 15 milyon lira bedel ödeyecekler. Komisyonda kabul edilen tasa n aynca, yurtdışında bulunan ve askerüğini yapmamış vatandaşla- nn 38 yaşına kadar müracaat etmeleri halinde dövizli askerlik hakkmdan yararlanmalannı ön- görüyor. Yurtdışında bulunanlar dövizli askerlik yapmak istedikleri tak- dirde 10 bin Alman Markı ödeye- cekier. Bu kişiler bir ay askerlik eğitimine tabi tutulacaklar. Ba- karüar Kurulu, ödenecek döviz miktannj iki katına kadar arttır- maya veya yanya indirmeye yet- kili oiacak. Aynca, yasanın yürürlüge gir- diği tarihte 40 yasmı tamamlarruş olanlar, 15 bin Alman Markı öde- dikJeri takdirde temel cgitım de yapmadan askerüklerini yapmış sayılacaklar. Askerlikkrini yap- madıklan gerekçesiyle vatandaş- hktan çıkanlanlar, yasa yiirürlüğe girdikten sonra iki yıl içinde baş- vuruda bulunduklan takdirde bedelli askerlikten yararlanabile- cekleri gibi, vatandaşlık hakkına da yeniden kavuşacaklar. Askerli- ğe elverişli olmadıklanru öne sü- renler de, büyükelçilikler veya konsolosluklann belirlediği resmi hastanelerden rapor getirdikleri takdirde, "Askeriık yapamaz" ra- poru alabilecekler. Yasa tasansı TBMM Genel Kurulu'nda önümüzdeki ay gö- rüşülecek. Beyaz balina • (Baştarafi I. Sayfada) rizmine katkı yapması bekJenen beyaz balina ile ilgili dün Gem- lik Kaymakamı Coşkun Ertürk, Belediye Başkanı Nezih Dimili ve diğer yetkililerin katıldıgı bir toplantı yapıldı. Toplantıda be- yaz balina ile ilgili Gemliklilerin neler yapması gerektiğinin ele alındığı öğrenildi. İlk göründüğü günden bu ya- na bir daha ortaya çıkmayan beyaz balinanın fotoğrafını çe- ken ortaokul öğrencisi Ali Yıl- dız, "Hayatımda ilk kez bir balinaya dokundum. Derisi çok yumuşaktı. Kendisini sev- memizi ister gibiydi" dedi. Bu arada Dünya Hayvanlan Koruma Birliği Gerze'deki be- yaz balina için Birleşmiş Millet- ler'deki Türk BüyükelçiliğTne ve BM Genel Sekreteri'ne baş- vurdu. Disko bombalandı İstanbul Haber Senisi - Tak- smı Elmadağ'daki Taxim Nightpark Disko'ya dün ak- ^ını saailcrindc atılan ses bom- bası maddi hasara yol açtı. Okıvda ölcn ya da yaralanan olmadı. Saldınyı Halk Kurtu- lu^ Güçleri adlı birörgüt üstlen- di. Dün akşam saat 19.45 sırala- nnda Elmadağ Nizamiye Cad- debi 12 numarada bulunan Ta- xim Nightpark Disko'nun önünden şüpheli bir durumda gecen ve görgü tanıklannın ifa- desine göre içinde bir kişinin bulunduğu belirlenen ticari otonun yüz metre uzaklaşma- smdan iki dakika sonra şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Patla- ma. çevrede büyük heyecan yarattı. Olay yerine gelen bom- ba uzmanlan diskonun içinde arama yapttlar. Ses bombasının patlaması nedeniyle diskonun camlan kınldı, bar-restoran bölümünün baa aksesuarlan hasar gördü. Olaydan sonra gazetemizi, Halk Kurtuluş Güçleri örgütü adına arayan bir kişi saldınyı "Kürdistan halkma girişilen saldınlan protesto etmek ama- ayla" gerçekleştirdiklerini be- lirterek "Savaşın, tekelci burju- vazinin yaşadığı yerlere yayıla- cağıru duyururuz" dedi. birlikte personel harcaması 100 trilyona dayanacak, bütçe açığı da 50 trilyona doğnı gidecek. Hûkûmetin tahmini de 100 trilytn mu? Yapılan hesaplamalarda per- sonel harcaması için ibre 100 trilyonu gösterirken, bir süre önce Başbakan Süleyman De- mirel'in de aynı rakamı telaffuz ettiğine dikkat çekiüyor. Demi- rel, bir süre önce bütçedeki sı- kıntılan anlaürken, harcamala- nn 100 trilyonunun sadece personel ödemesine gideceğini söylemişti. Bütçede personelle birlikte diğer cari ödenekler toplamının 100 trilyonu oldu- ğunu hatırlatan bazı çevreler, Başbakan'ın toplam cari harca- ması kastettiğjni savunmuşlar- dı. EıflasyM nyansı Başbakan Süleyman Demi- rel'le Maliye ve Gümrük Baka- nı Sümer Oral'ın bütçe açığının 32 trilyonu aşması halinde enf- lasyonun düşürülemeyeceği şekündeki açıklamalan, perso- nel harcamasının ulaşacağı bo- yutun iyice beürginleşmesiyle daha da önem kazandı. Açığın 32 trilyonun üzerine çıkacağı- nın anlaşılmasıyla birlikte, 1992 yılı için Devlet Bakanı Tansu Çiller'in yıl sonu itibanyla he- deflediği yüzde 42"lik fıyat artı- şıyla, yıllık ortalamayı gösteren yüzde 52lik deflatorun yeniden gözden geçirilmesi gereİcecek. Gönlümüz dingin değil Aralannda. önce bir yanlannm göze çarpması gibi ortakhk olan toplumsal iki olaydan söz etmek istiyorum. Bildireceğim davranışlar ügih'lerce bugün düzeltilmeseler bile bizi yannki durumlar üzerinde düşündüreceklerdir.. 1) Kadıköy"deki Fenerbahçe Lisesi öğrencilerinin bahçelerini sınırlayan demirparmaklıklann üstünden atlayıp Bağdat caddesine inmelerinin, egitimle bağdaşmayacağıru, 3.3.1991 günlü Cumhuriyet gazetesinde dile getirmiş ve sayın lise müdürünûn ilgisini çekmiştim. Atlayışlar engellenemedi. Daha sonralan arka sokaktaki parmaklıklann kimilerinin kopanlmış olduğunu ve kimi öğrenalerin arahklardan dışanya çıküklannı gördüm. Bu aa durumun yorumumunu sizlere bırakjyorum. 2) Geçenlerde İstanbul Üniversitesi, Edebiyat FaküJtesi'nin Sosyoloji- Felsefe koridorunda dolaşırken toplumbilimi (sosyoloji) bölûmünde, içerlek bir kapının yan duvanna bu dalla ilgili beş bilim adamının fotoğraflanrun asılmış olduğunu gördüm. Hiçbirine ad yazılmamıştı. Sol üst köşedeki, her zaman gördüğümüz fotoğrafıyla, kolayca tanınıveren Ziya Gökalp (1875-25 Ekim 1924), sağ alt köşedeki de nice yıllar yaşamasını dilediğimiz bir toplumbilimci idi. Ötekileri tanıyamadım. İlgililerle ad yazmanın yararlı olacağı üstüne konuşurken, tıpkı birinci olayda olduğunu gibi, başka bir gerçeİcle karşılaşüm. Fakültede Ziya Gökalp'ın adına özgülenmiş bir derslik yokmuş. Üzüldüm. Bizde Türklük bilincinin uyanmasında çok büyük bir etkisi olan bu ünlü toplumbilimcinin nasıl olurda adı, bir derslikte ölümsüzleşurilmezdi? Bu saürlarda onun ulusumuza kazandırdıklan anlaülamaz. Daha cumhuriyet kurulmadan yazdığı şiirlerden birkaç satır aktarmaya yetineceğim: "Bir ülke ki camiinde Türkçe ezan okunur. Köylü anlar, manasuıı namazdaki duanın ' Kadın yükselmezse alçalır vatan/Samimi olamaz onsuz bir irfan" Güzel dil Türkçe bize/ Başka dil gece bize".. Eski içişleri bakanlanndan Felsefe Profesörü Emin Erşirgil'in (1891 -1965) Ziya Gökalp için yazdığı: Bir FikirAdamının Romanı-1951 adlı yapıtı okumanıa sahk veririm. Gününde çok büyük işler başarrruş olan Gökalp'ın unutulması, ulusumuzda Gökalp'lann yetişmesini engeller. Ölümünün 68. yıhnda onu gönül dinginliği ile anmak istiyorsak, hiç olmazsa, adlandınlmış dersliklerden birine baş ad olarak onun adını yazmalıyız, eklemeliyiz. Nice Gökalp'lar yetişmesi dileğıyle. RüşnıErgun Işınbilimci (radyolog) Dil yanlışları Hr yörede olduğu gibi ülkemizde e toplumu oluşturan kişilerin, anadillerini konuşurken irili-ulakh yanlışlar yapmalan doğal karşılanmalıdır. Bu yanlışlıklar okuma yazma oranı, kültür farklılıklan gibi çeşitli nedenlerden kaynaklanmaktadır. Ancak biz; ne kadar hoşgörülü olursanız olunuz bir türlü affedemeyeceğiniz, kamu kunım ve kuruluşlannca başlaülıp sürdürülen baa dil yanlışlanru saptamaya çahştık. Onlan sizinle tartışmak istiyoruz. . 1) Medeni kanun: Hepinizinçok yakından tanıdığı, halen yürürKikte olan bu yasamız, 1926 yıhnda İsviçre'den alınmışür. Insanlar arasındaki hizmet-nişanlanma-evlenme- boşanma-nafaka-borç ve benzeri ilişkileri düzenler. Ne var ki adı "yurttaşlar yasası" olması gerekirken 1926yıbnda yapılan birçeviri yanhşlığı, halen düzeltilememiştir. Anlamı nedir "medeni kanun"un? öztürkçe'yeçevirelim: Uygaryasâ! Sanılmaktadır ki "uygar olmayan yasa" da mevcuttur. Oysa bir toplumun yasakoyucusu, uygarbğı getirmek yerinegötürecek olan bir yasayı kesinlikleçıkarmak istemez. 2) Marangozfabrikası: Bilindiği gibi marangoz, ağaç işleriyle uğraşan bir zanaat adamıdır. "Marangoz fabrikası" demek ise bu zanaat adamını yani marangoz denen insanı imal eden (yapan) fabrika... anlamına gelmektedir. Şu küçük açıklamadan sonra dikkatlerinizi, Makina Kimya Endüstrisi Kurumu'na ait, Ankara'nın Tandoğan Meydanı'nda kurulu bir fabrikanın tabelasına çevirmek istiyorum: "Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu Marangoz Fabrikası" Tabela aynen böyle. Ve halen de asıh... 3) Sporkulübüderneği:"Kulüp" demek statüsünde, belli amaçh bir kuruluştur. "Spor kulübü" sportif çalışmalar yapmak üzeredernek statüsûndeki bir kuruluşun adıdır. Fakat "spor kulübü derneği" diyemeyiz. Çünkü"" kulüp"ile "demek" aşağı-yukan eşanlamlıdır. "Spor kulübü derneği" demek, "spor derneği derneği" ya da "spor kulübü kulübü" demekten farksızdır. Öyle ise "Kozyatağı Spor Kulübü Derneği" diyemeyeceğiz. Doğrusu Kozyatağı Spor Kulübü... "öğretmenler kulübü derneği" de bu tür yanlışlardan birisidir. Zira buradaki "birlik" dahi öğretınenlerin, "demek" biçiminde bir araya gelmiş olmalannı ifadeeder. Dolayısıyla ya "öğretmenler birliği" ya da "öğretmenler derneği" denmelidir. Av.NecdetTıraşoğJu İstanbul - Burası babanın resim atelyesi mi? -Aah... Annemin tuvalet odasıl.. RamizGökçe Karikatür 1936 Bu ayıp bize yeter Son alarak Erzincan'da doğanın insana ve ürettiklerine yönelik bir saldınsına daha tanık olduk. Bu şekilde uğradığımız sosyal ve ekonomik kayıplan sanki normal karşılar olduk. Sanki doğal afetlerle bir arada yaşamayı kabullendik. Bu tür afetler sonrası nedense "takdiri ilahi" sözlerinin arkasına sığınır olduk. Bu tablo bize, bilimi ciddiye almadığımızı da "kör parmağım gözüne" misali gösterdi. Burada bazı gerçeklerin altı çizilmeli. Ülkemizin %92'si deprem bölgeleri içinde, nüfusumuzun %95'i deprem tehdidi alünda yaşamaktadır. İstatistiki verilere baktığımızda her 10 yılda yıkıa deprem olduğunu, son 50 yıldayılhkortalama 1250ölüm, 1980 yaralı ve 7526 konut yıkılması olayını görüyoruz. Oysa aynı deprem kuşağında olan birçok ülkede bu sayılar epeyi düşük. Bunlar "insani" hatalann sonuçlandır vejeolojik nedenlerleoluşan bu olaylann tedbirlerini almak da bizim insanımıza düşer. Depremden zarar görme olayını artüran en önemli etken yapılann dayanıksızhğıdır. Nitekim son depremde, 1939 depreminden sonra yapılan afet evleri yıkılmazken, bugün birçok kamu binasının bile yerle bir olduğunu öğreniyoruz. Buradan mühendislik hizmetlerinin ve yer seçiminin eksik yapıldığı sonucuna varmakzordeğil. Konunun uzmanlan 7.1 şiddetindeki bir depremin gelişmiş ülkelerde can alamadığını belirtiyorlar. Burada ortada bir ayıp olduğu açık. Bu ayıp da bize yeter. Bu tür olaylarla daha fazla karşılaşmamak için almamız gereken önlemler var. Ancak bu önlemleri depremden depreme hatırlayacaksak bunun da bir anlamı yok. Bu konuda ivedilikleyapılması gereken önerilerim şunlar; • Ülkemizin diri fay haritalan tamamlanıp uygulanmaya konmalıdır. • Yapılann yer seçimi, tasanm ve uygulaması belli bir imar disiplini içinde yapılmahdır. • Yapılann zemin etüdü mutlaka yapılmabdır. • Belediye ve il imar müdürlüklerinde jeoloji mühendisleri istihdam edihnelidir. • ÜniversitelerinveTMMOB'nin görüşlerine duyarlı olunmalıdır. Hamurabi yasalanndan bir ömek vermek istiyorum; "Bir bina. yapımcının hatası yüzünden çöker ve bu çökme sonucu yapı sahibi ölürse, yapıma ölümlecezalandınhr" (M .0. 2123-2081). Bu örneği yasayı savunmak için değil, o dönemde yapılann güvenli olmasına gösterilen özeni vurgulamak için verdim. Bu tür sorunlan çözmek için öncelikle insanlann ve kurumlann düşüncelerini özgür ve eşit bir ortamda tartışmalan, yani bir "kamu toplumu" oluşması gerekir. îşte o zaman bazı önlemleri almak için kamu baskısı oluşur ve böyle kurbanlar vermek zorunda kalmayız. Mümin Düvenci Jeoloji Mühendisij Tekirdağ Cumhuriyet için Sonımlu olupsunuz Birzamanlar Burhan Felek üçüncü sayfanın alünda bir yerlerde yazardı "Pazar şakalanru". Hatırlıyor musunuz? Rahmetli babamın bizlere, "rahmetli Burhan Felek okumalan" ve şimdi yerinde yeller esen Moda'daki o ahşap evimiz ve sekiz lambalı AGA radyomuz ve siyah stor perdelerimiz ve Cumhuriyet'li günler çok çok gerilerde kaldı. Bilseniz ne kadar hasretim o günlere... Zaman zaman yaptığım kendime göre komik! Muhasebelerde, hem envanterden çoktan düşülrnüş olması gereken o ahşap eve, sekiz lambalı radyoma ve beni çocukluğuma bağlayan hem de beni ikibinli yıllann aydınlıklanna götürecek Olan bir tek Cumhuriyet'in kaldığını sanmıştım. Ahşap evimizden beri etrafımda dolanmalanna arük alışüğım onca it • köpeğe. kapkaranın kara asaletine bile erişemeyen pis birgriye karşı tek dayanağım kitaplanm veCumhuriyet'im. Gazetem... Çünkü Cumhuriyet, onlar gibi "iş" olsun diye alınıp orası burası münasip ve kâfı derecede didiklendikten sonra metro sıralannda, çöp kutulannda veya bilmem neıelerde unutulup atılıp giden bir kâğıt parçası değildir. Cumhuriyeiokuruolmak Babıâli'ninpiyangocubulvargazetelerinin okuru olmakla aynı şey değildir. Çünkü Cumhuriyet onlar gibi "iş" olsun diye alınıp en "müstesna (!)" yerleri bekâr odalannın çıplak duvarlanna yapıştınldıktan sonra gerisi beyaz peynir ve sucuk sarmak için bakkallann ambalaj malzemesi oiacak kâğıt parçası değildir. Cumhuriyet bir beyin ürünüdür. Bir seks provokasyon aracı değil. Cumhuriyeyarafsız haber demcktir, piyango bayii değil. Cumhuriyet bir ideal (savaşçılan değil!..) savunuculan topluluğudur. Kimi zaman yürek isterdi Cumhuriyet'i okumak ve otobüslerde alenen iaşımak. Halen özveri istiyor Cumhuriyet'i her gün, her şeye ve bu bütçelere rağmcn almak. Onurlu ve ayncalıklı biriş: Türkiye'de yaşamaya rağmen Cumhuriyet okuyan > üz yirmi bin veya kırk beş bin kişiden biri olabilmek. Bu, o çok bilmiş Alman, İspaHyol, îngiliz veya Amerikalılann "sofistike" gai.etelerini veya Babıâli'nin kokuşmuşarabesk ceridelerini okumak eylemi ile aynı şey değildir. Cumhuriyet okumak bir yaşam tarzıdır. Altmış küsur seneden beri ayakta tuttuğumuz bu efsaneyi yıkarsanız bize karşı sorumlu olursunuz, suçlu olursunuz. AykutYazgan İstanbul Öğreneceğimiz çok şey var! Cumhuriyet ileilgjli tarüşmalann başladığı günden bu yana ne anlanüı ve de tüm düşündüklerimi yansıtan göriişler okuyorum. Evet bu insanlarla birlikte olmanın, ' Cumhuriyet'i onlarla paylaşmarun onurunu yaşıyorum. Ya siz, gidenleri ve kalanlan ile Cumhuriyet'te birlikte olduklanmız... Siz, Jt.; okudukça bu düşünceleri ne denli zengin olduğunuzu anlamıyor » musunuz ve böyle bir okuyucu kitlesi ile onurlanmıyormusunuz?.. Siz gidenler, evet aşımızı yavan bıraktınız. Cumhuriyet elbette katükJannızdan yoksun kaldı. Ancak siz Cumhuriyet'te yazanlar ve okunanlar olarak nasıl böyle kolaylıkla bırakıp gidebildiniz? Hakkınız değildiki... ' Ve siz kalanlar, gidenlerin yeri kolayca doldurulur mu sandınız? Hele bazı yazarlanmız, siz nasıl olur da -hem de tüm amaci böyle davranmanızı sağlamak olabilecek- bir televizyon programında yakışıksız konuşursunuz? Ya siz sevgili Cumhuriyet okurlan... Siz nasıl olur da gazeteyi boykot eder de okumamaya katlanırsınız? Gidenler ve kalanlar olarak ikiye aynlır da bu sonucu görmek için nicedir çaba harcayanlara, ellerini ovuşturma fırsatı verirsiniz? Anlıyorum kı Cumhuriyet'te yazanlar ve Cumhuriyet'i okuyanlar olarak hâlâ'katetmemizgereken çok mesafe var ve de öğrenmemiz gereken çok şey... Herkes döksün eteğindeki taşlan da yann sabah gidenleri, kalanlan ve küskünleri bir daha olmayacak Cumhuriyet'te hep birlikte olmarun tadına varalım. Özledik. Melik Karacan Adana Cağpılar On dokuzuncu yüzyıbn ilk yansında yaşayan bir şair vardır. Duymuşsunuzdur. Adı, Edgar Allan Poe. Ömrü zorluklar içinde geçmiştir. En mutlu anlan, New York limanlannda bir bardak şarabı yudumlayabildiği zamanlardır. Baskı kabul etmeyen gönlünün derinliklerinde yazdığı ünlü şiirlerinden biri de " Annabel Lee'dir. Nefıs çevirisi. M. Cevdet Andayındır. Çok ezberlenen nadir şiirlerdendir. Serüven düşkünü Emest Hemingvvay'in (1898-1961) romanlanyla çok okuyucusu olmuştu. "İhtiyar Balıkçı" (The Old Man And TheSea) yapıtıyla 1954 Nobel Edebiyat Ödülü'nü almıştı. Dünyanın hiçbir yerinde. Afrika'nın dağlannda bile doyabileceği özgürlüğü bulamadı. Aslan avında kullandığı silahı ile intihar etti. Eğer siz, salt 20. yüzyıb yaşamış iseniz, biün ki "yaşam ekmeğinden" bir lokma kaptığınız zor söylenir. Alabildiğine yaşam güzelbğine doyabilmeniz için Milat'tan önceki yıllarda ve uzaym geleceğinde de bulunma azmini gösterebilmeniz gerekir. Bunun için tek 'köprü' vardır. Okumak. Bir süre önce Babıâli'de tuhat bir akım başlaüldı. Cumhuriyet ve sonra da Milliyet okurlan •okumamaya' çağnldı. Fırsat düşkünlerinin ekmeğine yağ sürüldü. Elinde bir kitap gördükleri kimseleri 'dinsizlikle' suçlayabilenler mutlu oldular. Türkiye'nin geçiş devresinde böyle bir çağn. nasıl yapılmıştı? Ali Sirmen, 2 Mart 1992'de, Milliyet'teki yeni sütununda buçağnya Cumhuriyet'ten aynlan yazarlann katılmamış olduklannı açıkladı. Ama olanlar olmuştu. Yaranın kapanması arük güçtü. Bazı sanatçı ve yazarlar, daha sonralan gazetelere ilan vererek "yeni bir çağn" yaptılar. Aynlanlann, Cumhuriyet'e dönmeleri ve okuyııculann gazeteyi yeniden almalan arzu ediliyordu» Unutulan aa gerçekse onlann "uzaktan kumandalı robotlar" olmayışlanydı. Arzu edildiği zaman gidilecek. arzu edildiği zaman gelinecek bir şey değildi bu. Günümüzde halen yaşayan ve gelecekte de yaşayacak olan fılozoflardan Herakloiıos (M .0.540-480) bakın ne diyor: "Aynı suda iki kcreyıkanılmaz." Metin Serinkava
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle