Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 19
Oyuncak
kale
Euro Disney Land
şirketince Paris'te
açılacak yeni
Disney Land için
hazırlanan
"'Sinderella'nın
Kalesi", Berlin'de
düzenlenen
Uluslararası
Turızm Fuan'nda
sergilendi. Fuan
gezen yüzlerce kişi
kaleyi görmek için
kuyruklar
oluşturdu. Kale
-daha sonra 12
nisanda Paris'te
hizmete açılacak
Disney Land'a
yerleştinlecek.
(Fotoğraf:
REUTER)
Sovyet liderler işportaya düştü
Eski Sovyetler Birliği'nin başkenli
Moskova, SSCB'nin yıkılmasına ve onun
yerine kurulan BDT'nin merkezinin bir
başka kentte olmasına karşın, hâlâ tüm
bölgenin çekim merkezini oluşturuyor. Bu
kente gelen vabancı tunsller için eski
düzenden izler bulmak güç değil. Kent
merkezinde tezgâhını açmış bir girişimci,
bir yandan kendi elleriyle yaptığı eski
Sovyet liderlerinin maskelerini satıyor; bir
yandan da Lenin kılığında çevreye
nutuklaratıyor.(Fotoğraf:REUTER)
Ispanyol pilavı
Gırinness'e
aday
AA (Valencia) - İspanyollann
geleneksel yemeklerinden. saf-
ranla renklendirilen zengin kar-
ma etli pilavı 'paella', bin kişi-
nin aşçılığıyla y.rmi metre
çapında bir tabakta haarlana-
rak. Valencia kentindeki önce-
ki günkü ziyafeUe. tam yûz bin
kişiye servis yapıldı.
Itfaıye mangallannın gözeti-
minde pişinlen naellanın bu
çaptaki tarifini almak İsteyenler
için kullanılan malzeme:
-5 ton pirinç,
-9 bin 250 kilo et, (tavuk, da-
na eti, balık vs.)
-1 ton salyangoz,
-1.000 litre bitkisel yağ,
-1 kilosafran.
Organizatörler, yemeğin ka-
ça mal olduğunu açıklamadı-
lar.
Geçmişin izlerini seyrederken
Almanya'nın Hamburg kentinde
bir Yahudi mezarlığının
bulunduğu alana ahşveriş merkezi
inşa etme projesi yüzünden tutucu
Yahudilerle kent yönetimi
arasında ortaya çıkan soğukluk.
projenin şimdilik durdurulmasıyla
tatlıya bağlandı. 2. Dünya Savaşı
sırasında Naziler tarafından talan
edilen, 1945yılında Yahudilere
geri verilen ve bundan beş yıl sonra
yerel yönetime yeniden satılan
arazinin üzerine inşaat yapılması
projesi, tüm Yahudileri ayağa
kaldırmış, kentte büyük gösteriler
yapılmıştı. (Fotoğraf:AP)
AHDINDAKI
GERCEK
H (Bafarafi 1. Styfada)
sizlik vıriyorlar... Herfırsatta
SHP'yızor duruna sokuyor-
lar~. Bufırsatçı yaclaşmın he-
sabı sozi/malı..."
Gereı Yeni S>1, gerekse
HER kıkenli grup. hükumetin
bozulnustnı göze ılabilen bir
kararhlk da göstırmtmekte-
dir. Arcak açıkamalannda
SHP'li takanlan v? genel mer-
kez yönetimini he: fınatta sı-
kıştırmtya devam ede?ekleri-
ni vurgüamaktadırlar. Bu mu-
halefet polıtıkası hmail Cem'-
in dikkcU çektiği, "SHP kim-
liğinin erozyona uğraması"
tehlikesni daha dı büyütme-
yecek n.idir?
SHP'nin iktidarda oımasına
karşın hâlâ iç sorunlarıyla kıv-
ranan bir görüntü vermesi,
SHP'li bakanların öncelikle
kendi iç muhalefetlerıyle uğ-
raşmak zorunda kclmaları ge-
nel merkezi yıpraıabilir, ama
dış kamuoyunda Yeni Sol'a da
yarar sağlamaz.
Koalisyonun, SHP içindeki
çatışma nedeniyle her an bo-
zulabilir bir görüntü alması da
toplumun her kesımine dalga
dalga yayılacak bir kuşku ha-
vasını körüklemekten başka
sonuç vermez.
SHP lideri Sayın tnönü bu
tehtikeleri vurgukmtcktadır.
Tüm kanat ve eğitimlerin bu
ana çerçeveden yola çıkarak
davranmaları hem SHP'ye
hem tüm ülkeye olumlu katkı-
da bulunacaktır. - » -
BoğaziçPnde
• (Baştarafi 1. Sayfada)
da tebliğ edildiğini bildirdi.
Balcı, kararın şu andaki du-
rum için geçerli olduğunu, işgal-
cilerin binaya zarar \ermeleri
durumunda polisin müdahale
edeceğini söyledi.
İşgalin başlamasından yakla-
şık iki saat sonra, rektörlük bi-
nasının önündeki futbol sahası-
na İstanbul Emniyet Müdürlü-
ğü için Fransa'dan satın alınan
"Puma" tipi helikopterle özel
harekât timi indirildi. Bir süre
yan binada bekleyen tam teçhi-
zath özel harekât timi, daha
sonra üniversiteden ayrıldı.
Üniversite yönetim kurulu-
nun karan üzerine güvenlik güç-
lerinin büyük bir bölümü, üni-
versiteden çekildi.
Işgalci öğrenciler zaman za-
man, "Madencinin katili serma-
ye düzeni", "Kahrolsun faşist
diktatörlük", Kahrolsun kapita-
lizm, yaşasın devrim ve
sosyalizm" sloganları atarak za-
fer işareti yaptılar.
İşgalden yaklaşık dört saat
sonra işgalcilerle yeniden görü-
şen Prof. Metin Balcı, eylemle-
rine son vermeleri halinde poli-
sin üniversiteden gönderileceğini
söyledi. Balcı'run ardından öğ-
renci derneğinden bazı öğrenci-
ler deeyleme son verilmesini is-
tedile
-
. Ancak işgalciler bu is-
teklen reddederek eylemlerini
sürdiıreceklerini söylediler.
Tekfon, elektrik ve su bağlan-
tıları kesilen rektörlük binasını
işgal eden öğrencilerin eylemi,
gazettmiz baskıya girerken sü-
rüyoriu.
İstmbul'da dün bini aşkın
bele<iye işçisi grizu faciasını
proteto etmek amacıyla, "Koz-
lu k a a değil cmayetür" sloga-
nıylayürüyüş düzenlediler. Is-
tanbıl Anakent Belediyesi
önüaüe saat 13.00'te toplanan
belettye işçileri grizu faciasında
ölerı naden işçileri için bir da-
kikalk saygı duruşunda bu-
lundüar.
Rvada yapılan basın açıkla-
mastda, "İş kazaları, iş cina-
yette, katliarnlar kaderimiz de-
ğ i l d i Sorumlu en başta önce
kâr cyen para kazanmayı insan
'sağlıından önemli gören, insa-
nı ürtimde maliyet unsuru ola-
rak: abul eden kapitalist sömü-
rü «izenidir."
Çfller'den Saracoğlu'na: Bize uymalısm 'Kıyım yapan Ruslar'
I (Baştarafi 1. Sayfada)
ların birlikte hareket etmesi.
Valiye, eğer o ay vergi top-
layamıyorsa, ertesi ay vergi
kurumlar bir araya gelerek, o
a.yki sorunu birlikte çözümle-
nieli. Bu kurulardan bir tanesi
"benim programım budur.
Bundan şaşmam' demez. Ha-
zdne'nin borçlandığı gün, İnter-
bank faizlerirün o kadar yüksel-
mesine gerek yoktu. Bunu
Hazine ile Merkez Bankası ko-
nuşabilmeli. 'Ben bağımsızım.
benim param İnterbank'ta' de-
ınemeli. Şimdi Merkez Bankası
para programı tutmuş da KİT
açıklan 22 trilyondan 28 trilyon
liraya çıkmış, Hazine faizleri
daha da yükselmiş... Hiçbir şey
ıfade etmiyor. Hendeği atlar-
lcen maliyetin yükü bazen Ha-
zdne'ye, bazen Merkez Ban-
lcası'na düşer."
Tansu Çıller. Merkez Banka-
sı Başkanı Rüşdü Saracoğlu ile
birlikte çalışmak isteyip isterne-
diği yolundaki bir soruya ise
"Kim bizimle uyum içinde çalı-
şırsa onunla devam etürmek is-
:eriz. Ben kurumlara bakanm.
Başkanlan ile ahp veremediğim
Hiçbir şey olamaz. Merkez
Bankasf nın diğer kurumlar gi-
bi bu işin altından çıkmak için
destek vermesi yerinde olur"
şcklinde yanıt verdi.
Çiller, fınans müsteşarlığı
TÖYÖK'le ilgili çalışmalann
îon aşamaya geldiğini de belir-
terek "TÖYÖK çıktıktan kısa
siire sonra faizler iskambil kâğj-
dı gibi aşağı inecek" dedi.
Çiller, ithalatta yapılan son
düzenlemelerle getirilen fon ar-
tışlan ile "bazı firmalann kayı-
nîdığı" yolundaki eleştirileri
yanıüarken de "Hiç kimseye
minnet borcumuz yoktur? Her
şey açık ve şefTaf yapılmışür"
dedi.
Devlet Bakanı Çiller, ithalat-
taki koruma karannda hiçbir
kişi ve kuruluşun etkisi olmadı-
ğını savunurken bu kararda yer
alan maddeler için toplam 47
firmanın talebinin değerlendi-
rildiğini söyledi. Korumarun
yükseltilmesinin 15 grup mad-
dede istendiğini, bu gruplardan
beş tanesi için talebin Yaşar
Holding'den geldiğini belirten
Çiller, Koç Holdingin herhan-
gi bir yükseltme talebi olmadı-
gjru bildirdi.
80 maddede korumalann in-
dirilmesi için 23 fırmadan talep
geldiğini, bu istekte bulunan
firmalann birinin Yaşar Hol-
ding, ikisinin de Koç Holding
bünyesinde bulunduğunu söy-
leyen Çiller, koruma indirimiy-
le ilgili olarak şu bilgileri verdi:
"Yaşar Holding 11 fasılda
yer alan 60 maddenin tama-
raında boya ve mürekkep ham-
maddelerinin indirimini iste-
miş, ancak yerli üretimleri
olduğu gerekçesi ile yalnızca 3
maddede indirime gidilmiş. 57
maddede ise talepler reddedil-
miştir. ayru Holding, beş grup
malda korumarun vükseltîime-
sini istemiş. bunlann 3'ünde
Tanm Bakanlığının aynı yön-
deki talebi de dikkate alınarak
kısmen karşılanmıştır.
Koç Holding'in ise koruma-
nın yükseltilmesi yönünde her-
hangi bir talebi olmamıştır.
Ancak rulmanın koruma ora-
nının düşürülmesini diğer 6 fır-
ma ile birlikte istemiş ve talep
kısmen karşılanmıştır. Karşıla-
nan diğer 2 talebi ise beyaz eş-
yanın yaru sıra Koç Holding'le
beraber diğer elektrik sanayii-
nin de girdileri olup yine kıs-
men kabul edilmiştir. Aynı
holdingin 16 maddeye ilişkin
indirim talebi yerli üretim oldu-
ğu için reddedilmiştir.
Devlet Bakanı Çiller, bir soru
üzerine. ithalatta fonlann yük-
setilmesinin fıyatlar üzerinde
biraz etki yapacağını bildirdi.
Çiller, fonlann sürekli olarak
gözden geçirildiğini, ancak et
için getirilen fonun yeniden in-
dirilmesini düşünmediklerini
söyledi.
Çiller, yerli sanayininin bazı
Uzakdoğu ve eski Doğu Bloku
ülkelerinden yapılan dampınglı
ithalata karşı korunması için
yeni yöntemler üzerinde durul-
duğunu belirtti. Bundan böyle
fon ve gümrük yükseltme yeri-
ne "tarife dışı" koruma önlem-
lerine ağırlık verileceğini bildi-
ren Çiller, ithalata belirli bir
standart getirilmesi için Türk
Standartlar Enstitüsü"nden
(TSE) bir çalışma yapmasının
isteneceğini söyledi.
Çiller. "Maliye. TSE ve biz
bir araya gelip çalışma yapaca-
ğız. Bu saptandıktan sonra da
hayvansal ürünler dışmdaki
mallarda getirilen yeni fon ko-
rumalan kalkacak. Gümrük-
lerde belirlenen standartlara
uygunluk aranacak" dedi.
Son aylarda üretim düzeyin-
de düşüşler olduğunu doğrula-
yan .Çiller şöyle devam etti:
"İJretimde düşüşler olduğu
doğrudur. Biz bunu biliyoruz,
ama zaten bu aşamada üretim
artışını uyarmamız da doğru ol-
mazdı. Şimdi getirdiğimiz yeni
teşviklerle üretim artışını sağla-
mak ve bunu ihracata yönlen-
dirmeyi amaçlıyoruz. Nisan
ayından itibaren üretimin art-
ma egilimine ginnesini bekliyo-
ruz."
Dövizle ilgili değerlendirme-
sinin yanlış anlaşıldığı yolunda-
ki görüşünü de yineleyen Çiller,
dövizden kastettiğinin dolar ol-
madığını, yan yanya dolar ve
marktan oluşan bir sepeti kas-
tettiğini bu şekilde oluşturulan
bir sepeü'n de yılın ilk iki ayında
enflasyonun altında getirisi ol-
duğunu kaydetti. Devlet Baka-
nı, dolann yurtdışında da çok
hızlı değer kazandığına dikkati
çekerek bundan sonra da dola-
nn dışanda değer kazanmasın-
dan dolayı ortaya çıkacak hızlı
bir artış karşısında yapabile-
cekleri bir şey olmadığını vur-
guladı. Çiller. bir soru üzenne
dolann değeri konusunda bir
tahmin yapamayacağını söyle-
di.
Madenci eylemde
L TL'.'den aldığırn pasomu ve
bmliğimi kaybettim.
Geçersizdir.
NİHATYILMAZ
• (Baştarafi 1. Sayfada)
TTK Kozlu Müessese Müdürlü-
ğü önünde toplanarak TTK Ge-
nel Müdürlüğti'nden iş güvence-
lerinin teminat altına alındığına
dair saat 12.00'ye kadar açıkla-
ma yapmasını, aksi takdirde
Zonguldak'a yürüyeceklerini
bildirdiler.
Cumartesi günü süresiz ücret-
siz izne ayrılacaklannı duyduk-
larını belirten işçiler buna sert
tepki göstererek havzadaki di-
ğer ocaklarda çalışmak istedik-
lerini söylediler. 'Yetkililere ses-
leniyoruz. Bir tek arkadaşımızın
ışten atılmasını istemiyoruz. İş
güvenliği istiyoruz. Ölen arka-
daşlann ailelerine maaş bağlan-
sın. Bunları gerçekleştirmezler-
se grevde yaptığımızın aynısını
yapanz' diye konuşan maden iş-
çileri dün sessizliklerini boza-
rak, grizu faciasını sert dille
eleştirdiler.
İşçiler, "Zonguldak'ın kaderi
bu deniyorsa, Zonguldak ken-
di kaderini kendi çizer. Her şey
hasır altı ediliyor. Bu kath'amın
hesabı sorulacak. 10 günlük em-
niyet başçavuşunun yazdığı ra-
por ortada yok. Düzmece ra-
porlar yazıp durumu uydurma-
ya çalışıyorlar" diye konuştu-
lar. Maden işçileri diğer ocak-
larda çalışan işçilere de seslene-
rek can güvenlikleri sağlanma-
dan ocaklara inmemelerini is-
tediler.
Genel Maden-İş Sendikası
Genel Başkanı Şemsi Denizer
saat 12.30'da sendika şubesi
önünde bekleyen işçilerin yanı-
na gelerek Kozlu'da çaüşır du-
rumda olan 6 kartiyedeki bin
200 işçinin çalışmaya devam
edeceğini, diğer işçilerin senelik
izne çıkanlacağını söyledi. De-
nizer, teknik heyetin aldığı ka-
rar doğrultusunda ocakların
suyla doldurularak yangınm
söndürüleceğini, 1.5-2 milyon
metreküp suyla doldurulan
ocaklarda suyu doldurma işle-
minin 15 gün sürebileceği, da-
ha sonra dolan suyun tulumba-
larla dışarı çekileceğini anlattı.
TTK Genel Müdür Yardımcı-
sı Vahit Çelikel'le birlikte açık-
lama yapan Şemsi Denizer'in
konuşması işçiler tarafından
tepkiyle karşılandı. Işçilerle,
Denizer arasında karşıhklı atış-
malar yaşandı.
İşçiler, "îzin dönuşu ne ga-
ranti verecekler. îş'garantisi is-
tiyoruz. Başka bölgelerde işçi
açığı var, bizi oralara dağıtsın-
lar. Başkan, havzada üretimi
durdurun. Başbakandan açıkla-
ma getirin, televizyondan açık-
lasınlar. İzne ayınrlarsa, yarm
eve çıkış kâğıılan geür" dediler.
Denizer ise işçileri yatıştırmaya
çalışarak şöyle konuştu: "Hiç
kimsenin gelecek kaygısı olma-
sın. Senelik izni olan iznini kul-
lanacak. Anlaşmaya uymazlar-
sa gerekeni yaparız. Hiç kimse
işten çıkartılmayacak. Bizi oyu-
na getirmek isteyenlerin otur-
dukları yeri başlarına yıkarız.
Televizyonda senelik izin yerine,
süresiz izin kullanacağınız söy-
lenmiş, yanlışlık var. Bana ina-
mn".
Şemsi Denizer ve sendika yö-
neticileri daha sonra TTK Ge-
nel Müdürü'yle görüşmeye git-
tiler.
Maden işçileri ocakların suy-
la doldurulma işleminin başla-
ması halinde, ocakların üç yıl-
dan önce açılamayacağını öne
sürdüler. Madenciler "1985'te
325 katında yangın oldu, baraj-
la kapattılar, üç sene sonra açıl-
dı. Bunlar bizi oyalıyorlar. 6 kat
yanıyor. Ocaklar ne zaman açı-
lacak Allah bilir" diye ko-
nuştular.
TTK yöneticileri ve Genel
Maden-îş Sendikası yöneticile-
ri arasındaki görüşmeden son-
ra maden işçilerine açıklamada
bulunan sendika şube yönetici-
leri, "öncelikle calışabilir du-
rumdaki 6 ocakla birlikte ba-
kım, elektronik, mekanik ve
tahlisiye bölümlerindeki toplam
bin 200 işçinin çalışmaya devam
edeceği geri kalan iki bin işçinin
bir aylık yıllık izinlerine çıkar-
tılacağı, izni olmayan işçilerin
izinlerinin öne ahnacağı" şek-
linde bir protokol yapıldığını
belirttiler.
Açıklama üzerine maden işçi-
leri sendikacılara sert eleştiriler-
de bulunarak bu güvencenin ye-
terli olmadığını, izne çıkmak is-
temediklerini söylediler. İşçiler,
"Bakanlar Kurulu, Başbakan
protokole imza koysun. İşten
atılmama garantisi verilsin. Te-
levizyondan açıklama yapılsın.
İşten atılmama güvencesi veril-
sin. Bizi yürütmesinler. Bu yü-
rüyüş grev yurüyüşune benze-
mez. Kan gövdeyi götürür" de-
diler.
Öğlen saatlerinde TTK ve Ge-
nel Maden-İş yetkililerinin üze-
rinde anlaşmaya vardıklan pro-
tokol, dün akşam imzalandı.
Sendika ve TTK Kozlu Müesse-
se Müdürlüğü önünde bekleyen
işçiler de ayrıı saatlerde sabah
tekrar toplanmak üzere dağıldı-
lar.
Mecüs'te bütçe maratonu başhyor
• (Baştarafi 1. Sayfada)
lanması için bu sabah saat
09.00"da toplanacak Genel Ku-
rul'da Maliye ve Gümrük Bakanı
SümerOrarın yapacağı sunuş ko-
nuşmasından sonra parlamento-
da grubu bulunan siyası parülerin
sözcülen tasanyla ilgili görüşlennı
açıklayacaklar. Gruplar adına sı-
rasıyla. RP Genel Başkanı Nec-
mettin Erbakan. DYP Grup
Başkanvekilleri Güneş Müftüoğ-
lu ile Turan Tayan. ANAP Genel
Başkanı Mesut Yılmaz birer ko-
nuşma vapacak. Daha önce SHP
adına konuşacağı bildinlen Grup
Başkanvekili Aydın Güven Gür-
kan"ın önceki gün özel otomobi-
livle geçirdiği trdfik kazasında
varalanması nedeniyle bütçe gö-
rüşmelerine katılamama olasılığı
doğdu. Gürkanm katılamamaa
durumunda Genel Kurul'da
SHP grubu adına bir başka mil-
letvekili konuşma yapacak. Baş-
bakan Süleyman Demirel de
gruplar adına yapılan konuşma-
lardan sonra bütçenin tümü üze-
rindeki eteşürileri yanıtlamak
üzere söz alacak. Bütçe görüşme-
lerr sırasında, gruplar ve hükümet
adına yapılacak konuşmalar 1.5
saat. kişisel konuşmalar ise 15 da-
kika ile sınırlı tutulacak.
Bütçenin tümü üzenndekı gö-
rüşmeler tamamlandıktan sonra,
tasannın maddelerine geçilmesi
oya sunulacak. 25 Mart Çarşam-
ba günü sona erecek bütçe görüş-
meleri sırasında TBMM Genel
Kurulu. resmi tatıl günlen de da-
hil olmak üzere her gün 10.00-13.
00ve 14.00-20.00 saaüeri arasında
çalışacak. Son günkü görüşmeler-
de de siyasi parti gruplanna ve
iıükümete yine 1.5 saat süre tanı-
nacak. kişisef konuşmalar da 10
dakikayla arurb tutulacak.
Bütçe görüşmeleri süresmce
ANAP'tan Genel Başkan Mesut
Yıbnaz'ın ilk günkü konuşması
dışında 51 milleivekili konuşacak.
Eski bakanlar da bakankklan ile
ilgili bütçeler üzerinde söz alacak-
lar. Eski bakanlardan Işın Çelebı
DPT. Güneş Taner Hazine ve Dış
Tiearet Müsteşarbğı. Oltan Sun-
gurlu Adalet Bakanlığı. Metin
Emıroğlu Milli Eğitim. Bülent
Akarcab Turizm ve Dışişleri, Mu-
zaffer Ancı Enerji ve Tabii Kay-
naklar, Cengiz Alunkaya Bayin-
dırhk, Habl Şıvgın Sağlı'k. Ekrem
Pakdemirli Maliye ve Gümrük.
Adnan Kahveci de gelir bütçesi
üzerinde könuşacaklar.
DemreTdenuyan
Bütçe tasansırun Genel Kurul'-
da görüşülmesi sırasında DYP'-
den de 64 milletvekili söz alacak.
DYP'nin Tkr olarak adlandırdan
muhalefet kanadından sadece
Tunç Bılgeı ile Bakı Tuğ Genel
Kurul'da könuşacaklar. Tunç
Bilget Hazine ve Dış Tiearet Müs-
teşarlığı. Bakı Tuğ ise Milli Sa-
vunma ve Sahil Güvenlik Komu-
tanlığı bütçesi üzerinde konuşma
yapacak.
DYP Grup Başkanvekili Gü-
neş Müftüoğlu, Plan \e Bütçe
Komısyonu üyelennin dışmdaki
• milletvekillenne söz vermeye özen
gösterdiklerira belirterek "Bütçe
görüşmeleri süresince grubun
Meclıs'e devamıru sağlamaya ça-
lışacağız" dedi.
Başbakan Süleyman Demirel
de hükumetin bütçe görüşmele-
rinde devamsızlık nedenivle bir
sorunla karşılaşmaması için gru-
bunu sert bir dille uyardı. AN AP
hükümeti döneminde muhalefet
olarak çoğunluğu sağladıklan bir
oturumda Kültür Bakanlığı büt-
çesini reddettiklerini anımsatan
Demirel. "Biz bunu vaptık, şimdi
bize de yaparlar" dedi.
Ecsvit kattoıyor
DSP Genel Başkanı Bülent
Ecevıt. parlamentoda grubu bu-
lunmayan siyasi parülerin genel
başkanlanna söz hakkı tanınma-
ması nedeniyle bütçe görüşmeleri-
ne kaulmayacağını bildirdi.
Meclis'te kim konuşacak?
Bugün Meclis'te vapılacak
büiçenın tümü üzerindeki gö-
rüşmelcrde SHP Grubu adına
konuşacak Avdın Güvcn Gür-
kan'ın trafık kazası geçirmesi.
partıdc ycnı bir sorun yarattı.
Dün akşam grup başkanvekili
Mahmuv Alınak'ın başkanlı-
ğında vapılan grup vönetim
kurulu loplantısında Genel
Sekrctcr Ccvdet Selvı'nın önen-
si. tartışmalardan sonra benim-
scndi vc Meclis'te Mümtaz
So> sal ile Algan Hacaloğlu'nun
konuşmalarına karar venldi.
Ancak Mahmut Alınak. Meclis
Başkanlığı'na gönderilecek va-
/ıvı. Gcncl Başkan İnönü vc
grup başkanvekili Gürkan'ın
konuşmacılar konusunda ken-
disinc hiç danışmadıkları gc-
rckçcsıslc ımzalamadı.
DYP'yle temas
SHP'nın grup vöneıim kuru-
lu loplantısında. olağanüsiü
hal uygulatnası konusunda
D'N'P nczdinde girişimlerde bu-
lunulması da kararlaşlınldı.
Olağanüstü hal sürcsinin kısal-
tılnıası. ba/ı illenn uvgulama
dışı bırakılması. Nevruz'un scr-
bcstçc kutlanabilmcsi gibi önc-
rilcri DYP grubuna Ankara
Millctvckilı Mchmel Kenmoğ-
lıı göıürccck.
• (Baştarafi 1. Sayfada)
Hey! Zalimler, Hey! bed-
bahtlar... Sizi kınyorlar, bir
köyü alıyorlar, bu Azeri'nin di-
yorlar. Sonra olay tersine olu-
yor. Onlar da uzaktan seyredi-
yorlar. Hocali kıyımını yapan
Moskova'nın 366. birliğidir.
1945-
te, 1920. 1918'de de bunu
yaptılar. Şimdi de yapıyorlar.
Gürcistan'da da yaptılar. Mos-
kova gücü elinde tutmak isti-
yor. Elinde tutsun ki ileride
sömürsün.
10,15 gün içinde Ay az M uta-
libov Milli Şura'dan BDT'nin
birleşik ordusuna katılmak için
izin istemiş. Onlar da "hayır"
demişler. "Ama imzalamazsam
hepimizi kıracaklar" demiş. A
canım, bu nasıl demokratik Ba-
ğımsız Devletler Topluluğu'-
dur. "Ben katılmazsam seni
kıranz", kırdıracağım ki milleti
diz çöktüreyim sonra da kol
çektireyim (imzalatayım). Bu
sistem bir oyun. Yeltsin'in em-
ri, Şapaşnikov'un hilesi. ordu-
nun tahribatı ile iş görüyor.
Türkiye 'nin hu durumda nasıl
bir rolü olabilir?
ELÇİBEY - Türkiye'nin rolü
yoktur. Aracılık söz konusu ise
Rusya'nın aracılığı düşünüle-
mez bile. O insanlan kırdırmış-
tır. Ukrayna ve Türkiye olabi-
lir. Ukrayna BDT üyesidir. Sesi
var. nüfusu var. Bizim Rusya"-
dan çektiklerimizi şimdi onlar
çekiyorlar. Kınm problemini
başlattılar. baskı yapıyorlar, tu-
tuklamalar var. Şimdi daha jyi
anlatıyorlar ki, Rusya, Ermeni
ile Azeri'yi savaştınp kendi du-
rumunu koruyor. Arabulucu-
lukta tek ülke olamaz, Hıristi-
yanlık, Müslümanlık tartışma-
lan çıkabilir. Türkiye'de katıl-
ınalıdır.
Türkiye nin bu savaşa katılma
olasıhğı nedir?
ELÇİBEY - Savaş nasıl ve
niye?
Yardun için olabilir mi"'
ELÇİBEY - Yardım için ola-
bilmez.
Türkiye'de 3. Ordu'nun Er-
meni sınırlarına doğru çekilmesi.
ELÇİBEY - Rusya içindir.
Yani Rusya 3. bir devlet olarak
iki üikenin işine kanşıyorsa, o
da "Ben de kanşıyorum, sen ni-
ye kanşıyorsun da. ben kanş-
mamalıyım" diyor. Rusya elini
çekerse o da kanşmaz ve sorun
siyasetle çözülür.
Siz girnıesini istemiyorsunu:
değil mı?
ELÇİ BEY - Biz hiç kimsenin
ne Kafkasya'va. nede hiçbir ye-
re girmesini istemiyoruz. Yal-
çatışma
şiddetleniyor
Dış Haberler Servisi - Dağlık
Karabağ'da çatışmalar şiddet-
lenerek sürerken. Ermeni mili-
tanlar. Karabağ'daki Azerilerc
karşı kullanılmak üzere ağır si-
lahlar eldc etmek için Ermenis-
tan'dakı BDT üslenne saldır-
maya başladılar.
Ermenistan'ın Türkiye sınırı-
na 25 kilometre uzaklıktaki
Artık kentinde bulunan. Ba-
ğımsız Devletler Topluluğu'na
aıt bir übsc önceki gün akşam
saatlerinde saldıran 60 kadar
Ermeni militan. BDT ordusuna
mensup 4 askeri öldürdü. Bas-
kından önce, üste görevli olan
üst rütbeli subavlan yerel bele-
dıye binasına davet ederek esır
alan Ermeni militanlar. daha
sonra üssü bastılar.
Ermenistan Dışişlen Bakanı
Ruffi Hovanisvan dün Mısır'ın
başkenıi Kahirc'de >aptığı
açıklamada. Türkiye'nin Dağ-
lık Karabağ'daki tutumu ko-
nusunda iyimser olmadıklannı
söyledi. Karabağ konusunda
Ermenistan'ın görüşme >olunu
seçtiğini. Azerbavcan'ın ısc so-
runu askeri voldan çözmeve
çalıştığını savunan Hovanıs-
>an. "Türkiye'nin tutumu ve
sınırdakı Türk birliklerinin \ ar-
lığı konusunda da iyimser deği-
liz." ifadesini kullandı.
Azerbaycan'da Dcvlcl Baş-
kanı A>az Muttalibov'un ısti-
fasının ardından ülkenın siyasi
vapılarının yeniden oluşlurul-
ması tartışmaları başladı.
nız görüşmelerle halledilmeli-
dir. Bu da bugün konu olamaz.
Rusya'nın 7. Ordusu Ermenis-
tan'da, 4. Ordu Azerbaycan'da.
Azerbaycan'ı kırmak. diz çök-
türmek. boğmak için bulunu-
yor. biz buna karşı olacağız.
Gerekirse o zaman bütün dün-
ya ülkelerini bize harbi (savaş)
yardım için çağıracağız.
Amacımız, Rusya'nın yalnız
Azerbaycan'dan çekilmesini
değil, tüm Kafkasya'dan çekil-
mesidir, Onlann buradaki var-
lığı, kanşıklığa, neden olmuş-
tur. Önce Gürcistan'daki Aze-
rilerle başladılar.
Moskova'da "Sizi, otonom
yapalım" demişler, Ben gittim
ve "oyun olduğunu" söyledim.
Oturdular yerlerine. Sen niye
parçalıyorsun Gürcistan'ı? Bu
yürümeyince döndü, Osetin'-
lerle Abhaz'lan kanştırdı.
Olmadı, en son da Gürcü'yü
Gürcü'ye düşürdü. Buradaki
amacı da Ermeni'yi bize saldır-
tıp, Azeri'yi Azeri'ye kırdır-
nıaktı. Vatandaş savaşı istedi.
Ama Bakü'de bu olamaz.
Bir iç savaş olsa, Müslüman
bayrağını kaldıracaklar. İran'-
daki gibi. Sonra gelecek İslam,
cihat. kan, Cezayir'in durumu-
na düşürecekler bizi.
Biz ise sivil, demokratik, Av-
rupa tipli ülke kurmak istiyo-
ruz. Yani Fransa, İngiltere gibi,
öyle bir devlet kuralım ki, de-
mokrasi ile yaşayahm. Doğu
tipleri ölmüş, gitmiştir. Onlarla
yaşamak olmaz. Demokrasi,
demokrasi demekle de iş bitmi-
yor. İnsanlar bunu öğrenmeli-
dir. İnsan sevgisidir ve bu yara-
tılmalıdır. Bu da bir derstir.
Okutulmalı, kitaplar yazılmalı,
gazeteler bundan bahsetmeli-
dir. Canım. bu yoldan daha iyi-
si de yoktur.
KULIS
• (Baştarafi 1. Sayfada)
evde televizyon karşısında geçirmek için bütün hazırlığını
yapmıştı. Televizyonun karşısına yer döşegini sermiş,
yedeğine meyve suyu ile sandviç almış, TV'si ve uzaktan
kumandasıyla baş başa kalmıştı. Doğrusu, hangi programı
izleyeceğıne bir türlü karar verememiş, kanallar arasında
dolaşıpdurmuştu. O da ne! Ekranda görüntü bozulmuş, bazı
harici sesler parazıt yapmaya başlamıştı. Önce önemsemedi.
Ancak önemsenmeyecek gibi değildi... Evindeki TV alıcısına
düşen telefonda. üikenin "âli"' işleri konuşuluyordu. Serde
gazetecilik vardı. Keyflnden bir parçacık fedakârlık ederek,
kanaldankanaladolaşmayıbiryanabırakıp.kulak .. , . .u..
kabartmaktan kendini alamadı.
Telefonda "Murat" adında bir şahıs, "Başkan" diye hitap
ettiği biriyle konuşuyor. SHP'li bazı isimlere, hatta bakanlara
yakası açılmadık küfürler savuruyordu. Murat Bey, Kürt
sorunundan parti içi muhalefete kadar her konuya değinmişü.
Bu arada kendisinin önümüzdeki gı'inlerde yapılacak seçimde
TRT Yönetim Kurulu üyeliğine getirilmesi için Başbakan
Demirel ve Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü nezdinde
girişimlerde bulunulması gerektiğini de, lisan-ı münasiple
dokundurmuştu.... Öyle ya, kendi deyişiyle, ondan iyisini mi
bulacaklardı?
Murat Bey'in TV'nin yakaladığı ilk cümlesi Deniz Baykal'a
ilişkindi:
-Tabii bütün bunlar doğru da, kendisi şu anda Dışişleri
Bakanı olsaydı bunun 180 derece tersini konuşacak mıydı,
konuşmayacak mıydı? Onun için ben. bunlann samimiyet
derecesinden şüphe ederim. Kaldı ki. sözlerinde doğruluk
derecesi vardır. Fakat siyasette, bu gibi durumlarda
samimiyet daha önemlidir. Adam da bunu kurultayda öyle
vurdu farkındaysan! "Bu temel kalelerin adamı değildir"
dedi. Halbuki. burada Deniz'in (Baykal) taşgıbi çıkıp,
Mümtaz'ın (Soysal) söylediğini söylemesi lazımdı.
Murat Bey heyecanla sürdürdüğü konuşmasmı Kürtlerve
SH P Grubu'nda güv en bunalımına dönüşen olağanüstü hal
uygulamasının sürdürülmesi konusuna getirmişti:
-Bugün Mümtaz söylemiş adam (konuşma, "adam"ın Erdal
İnönü olduğunu düşündürüyor) yine. "Sen" demiş "bu işi
burada bitir" demiş, özel yemekte. "Bu işi burada bitir"
demiş, "Kürtlerin işini" demeye gelir o. "Sen burada doğru
yoldan (Doğru Yol'dan mı yoksa!) git. ne yaparlarsa
yapsınlar" demiş.
Konu dönüp doîaşıp. Fikn Sağlar'ın istememesine karşın
İnönü'nün baskısıv la Kültür Bakanlığı MüsteşarlığVna
getirilen Prof. Dr. Emre Kongar'a gelmişti:
-Neyse. yann anlatınm da. orada bir "Zübük Emre" varmış.
Emre var ya. pez....k. orada müsteşar falan oluyor ya! Bizde
uğraştık "olsun. olsun" diye. ama bunlar işte böyle adam. O
da orada, "Hocam bu işi sen üstüne al. Erdal Bey'i rahat
bırak" falan demeye getirmiş. Hoca da. "Ben alınm
götürürüm.meraketmeyin. devam ederim. Meclis'te de ben
hükumetin getirdiği bir sürü şeye aleyhte şerh koyuyorum"
demiş. Adalet Komisvonu'nda falan şerhleryazmış aleyhte.
Anlatabiliy or mu> um yani. Erdal korunuyor! "Sen bu işi, bu
vesile> le bitir. doğru neyseaklına basan onu yap, gerisine
bakma" demiş. Yani. Deniz'e yaptığı ithamı Erdal kendisi de
yapamıyoraslında.
Murat Bev. konuşmanın akışı içinde, SHP'li bir bakanı da, üç
kez kullandığı "salak" sözcüğüyle tescillemişti. Her neyse. laf
lafı açıyordu. Konu. kendisinin. SHP kanadından TRT
Yönetim Kurulu'na atanmasına gelmişti:
-Bu arada bir bilgi... Bu TRT meselesi geliyor. 10 gün içinde
hallolacak. TRT yönetim Kurulu. ama Yüksek Kurulu değil.
Yüksek Kurul'ubenistemiyorum. İştegüya, bizim ismimiz
>azılmışmış! Ben yüzümü kızdırdım, Mümtaz'a söyledim ilk
defa. Hiç böyle şahsi bir şev söylemem. Bugün söylemiş.
Demiş ki "!Vİ urat da..." Tabii. tabii falan demiş."Yav" diyor,
"O Emre dc orada duruvordu, hiçbir şey söylemedi." Aklında
olsun. Ulan bizopez....k'in müsteşarolması için Erdal Bey'e
falan uğrayıp. elimden gelen baskıları yaptım. Neyse. bir şey
söylemiyorum. hakkıdır. kızıyordur bana çocuk yahut
kızmıyorduryahutkirnbilir, birşeysöylememiştirfılan... Ben
Uğur'la (İnönü'nün Özel Kalem Müdürü Uğur Büke)yann.
öbür gün bir konuşacağım. Olmazsa Hikmet Çetin biliyor
konuyu. Belki ben sana söylersem. Süleyman Demirel'e
söylemen için... Ama şimdilik sende kalsın. Erdal "Tabii.
tabii. Murat Bey'i yapalım" demiş. Benim de ErdaPla bir
tanışıklığım yok. bilıyorsun. Ama herif beni biliyor. Ulan
pez. ...kler. orada bir sürü v önetim kurulu üyesi içine bir tane
adam mı koyamıyorsunuz? Ben orada, sizin gücünüzü
artınnm değil mı? Ben olmayacağım da. oraya aynca kim
olacak? Neyse, böyle bir durum var. Belki, Süleyman yahut
belki de Erdal Bev "e söv lemen gerekir. Onu, yann ben Uğur'la
(Uğur Büke)konuşayım. takipediyorçünkügüya! Şimdi git,
soğukkanlılıkla bır izle orayı! Peki Başkan, gazan mübarek
olsun şımdiden!
Bay Başkan'ın gazası mübarek oladursun, Murat Bey'in "kat
kat muradı" ne olacak? Onu önümüzdeki günlerde hep
birlikte göreceğiz... Ya Murat Bey kim mi? Telsiz telefonun
azizliğine uğrayan birisi olduğu kesin. Ötesini de, siyaseti
izleyenler. SH P'yi tanıyanlar bulsun...