Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
LAYFA
14
CUMHURIYET
ORÜGORÜŞLER
10MART1992SAU
•m BURAŞI
TÜRKtYE
HALUK ŞAHIN
Karabağ Sınavı
Eskiden sermayenin ve
komünizmin
"beynelmilel" olduğu
söylenirdi. Artık
ülkücüsünden
tarikatçisine silme
uluslarası olduk!
B
undan bır kaç yıl önce sıze 1992 ılkbahannda Tur-
kıye nın onemh soriinlan arasında Karabağ'ın da
bulunacağını soyleselerdı ınanır mıydınız9
Herhal-
de önemlı bır çoğunluk "Karabağ mı7
Orası da ne-
resı'" deyıp omuz sılkerdı Çunku yakın tanhlere kadar
Kafkaslarla olan sınınmızın otesı, Kaf Dağı'nın ardı kadar
utak \e enşıimezdı Dunyadakı rolunu salt "Batrnın sadık
rruttefıkf olarak tanımlayan Turkıye'nın gozu de zaten
AT'den \e ABD'den başka bır şey görmüyordu
O>su şımdı Karabağ'ın şuracıkta. burnumuzun dıbınde
o'duğunu keşfedıyoruz Dışışlen Bakanı Hıkmet Çetın
Turkıye'nın "hemen yanıbaşımızdakr bu soruna ılgısız ka-
lamayacağını soyluyor Kaf Dağı artık ılgı sınırlanmıan
ıçınde Kafkaslardakı perdenın bırden kalkıvermesıyle keş-
fettığımız ılgı havzamız Pasıfığe kadar uzanıyor
Bu perspektıf değışmesıne ya da ufuk genışlemesıne
bölgesel guç olmanın normal sonucu olarak bakıp alışmak
gerekıyor Karabağ sorunu çozulse bıle başka Karabağ'lar
çıkacaktır Artık ıstesek de ıçımıze kapanamayız Turkıye
uluslararası sı>aset arenalannda adı sık geçen bır ülke ola-
cak. Ankara'nın attığı her adım yabana basın ve dış odak-
larca yakından ızlenec^ktır Hıkmet Çetın'm Karabağ ko-
nusunda ABD Dışışle-
n Bakanı James Baker
ıle yaptığı konuşma
oncekı gece BBC Dun-
ya Servısı'nde bınncı
haberdı
Bu değışıklık, ıstese-
ler de ıstemeselerde, sı-
yaset sahnemızın tûm
aktorlennı etkıleye-
cektır SHP'nın Kara-
bağ konusunu Sosyalıst Enternasyonal'e goturmesı bunun
bır ışaretı Karabağ konusuna sahıp çıkma alanında
Islamcı kesım ıle mıllıyetçı kesım arasında başlayan yanşda
bunu doğrulamıyor mu° Her ıkı grup da buyük mıtıngler
duzenleyıp sorunun tammına kendı genışleülmış*' dam-
gasını basma çabasında Refah Partısı Karabağ'la bırhkte
Cezayır ve Keşmır'ı de ıçıne alarak tum Islam coğrafyasını
kendı ılgı alanı ıçınde goruyor MÇP'nın ılgısı daha çok
Turkluk dunyası ûzennde odaklaşıyor
Fskıden sermayenın ve komünizmin "beynelmılel" oldu-
ğu soylenırdı Artık ülkucusunden tankatçısıne sılme ulus-
lararası olduk'
•••
Karabağ konusunda yenı rolumuzu oynarken bızı en çok
'lobf'ler uğraştıracaktır "Lobı" denınce bızım aklımıza
hemen Amenka'dakı Ermenı lobısı gelıyor Oysa Azenler
oncelıkle Moskova'dakı Ermenı lobısını duşunuyorlar
Duşunuyor ve lanetler okuvorlar Çunku Karabağ sorunu-
nu yaratan ve korukleyenın bu lobı olduğuna ınanıyorlar
Stalın'ın papaz mektebınden yakın arkadaşı Bolşevık ıhtı-
lalusı Anastas Mıkoyan bu lobının ağababası sayılıyor
Kremlın u/enndekı Ermenı hegemonyasının çok yakın ta-
rıhlere kadar surduğune, hatta bugun bıle devam ettığıne
ınanılıyor Sovyetler donemındekı Azen yonetıaler de bu
hegemonya karşısında elpençe dıvan durmakla suçlanıyor-
lar Bır kaı, gun once ıstıfa etmek zorunda kalan Ayaz Mut-
talıbov a yonelık nefretın temelınde de bu bınkım var
Ermenıstan'ı gözu gıbı koHayıp Türkıye'yı sıkıştırmaya
çalışan Amenka'dakı Ermenı lobısıne gelınce Bu guçlu
lobının en etkılı olabıleceğı evredeyız Malum, bu lobı seçım
yıllannı sevıyor Hele soykınm onergesının Kongre'ye getı-
nldığı gunler ıle Kalıfornıya ön seçımlen yakın tanhlere dü-
şuyorsa bu guç maksımuma çıkıyor Onumuzdekı gunler
bovle gunler Bush'un önseçımlerde ve kamuoyu yokla-
malannda zayıf gorunmesı onlann ekmeğıne yağ surecek-
tır Demokratlararasında Rum kokenlı Tsongas'ın yukseb-
şı pazarlık guçlennı arttıracaktır
Bu ıkı lobıyı gozardı edemeyız
Karabağ, tanh sahnesınde yenı bır role çıkan Turkıye ıçın
ılk cıddı sınav sayılabılır Bakalım neler olacak''
60-30 YIL ÖNCE CUMHURIYET
1932: Poliste ifade alınırken vekil de
bulunamaz mı?
İstanbul dabulunan bır şırkeUn müduru bır ış ıçın ıfadesj
alınmak uzere polıs âmırlığıne davet edılmış, bu zatın vekılı de
ıtade alınırken beraber bulunmak ıstemış, fakat buna musaade
olunmamıştır Busuretle ortaya hukukfbırmes'eleakmışur
Bu hususta Vah muavını Fazlı Beyınmutaleasıru sorduk Fazlı
B bıze şunlan soyledı
"- Usulü muhakematı cezaıy e kanununda buna daır sarahat
yoktur Yalnız polıs daha zıyade hadıseyı tenvır ve tesbıt ıçın
tahkıkat yaptığı cıhetle burada vekılın bulunmaması lâzun
gebr Benım şahsı kanaaum budur "
1962: Şeker Bayramı
lOMartgunu. 1962yılındaŞekerBayramı'nın3 gunuıdıve
Cumhunyet yennı, Gazetecıler Cemıyetı'nın çıkardığı Bavram
gazetesme bırakmıştı
TARÎHTE BUGÜN MVMTAZARIKAN
KIRIM SORUNU
17?9'DA 8U6UN, OSMANLt DEVLETT, RUSYA tl£, İSTAN-
BUL'DA "AYNAUKAVAK ANnAŞMAS/'NI ıMZALADI.HAS-
KDY'DEKİ AYNAUKWAK KAS&'NDAÇSOUİA') YAPllAN
ANTIAŞMA, HER IKI DEVLET ARASINDA OTED6N
BERl SOROA/ OLAM, ESfd OSMANU MULfCÜ kU-
RlM TVPRAIOAGtyLA İLGİÜYDİ. 8EŞ YIL ÖNC£,AY-
Nl KONUYLA İLIŞKIU OLARAK İMZALANAU JCLtÇUK
KfiYNMlCA AHTLAÇMASM 8AZI MADDELERLE PÜ2EL-
TEN YENI ANTLAŞMA,RUSLAR'IN KARAOEHtZ'IN KU
ZEYINDEKt K'RtM'l KENDi TOPRAKLARIHA KATMA
/STEĞ/AJt FRENUYOR GlBt GÖBüMUyoGSA OA, fŞLER-
LIK KAZANAMIYACAKTI. glR SUREPlR 8A6/MSIZ
DEVLJET KlAAUĞt TAÇtYAN KIRtM, YONETIMOBld
KAR.IÇIKLIK AJEO£N/YLE,H. KATERİhiA'NIN ORDU-
LARIHIN /ŞGAUNE UĞJZ(YACAKTHZ.
Basın YayınYüksekokullan
Prof. Dr. TAYFUN AKGÜNER İstanbul Üniversitesı Basın Yayın YUksekokulu
S
on günlerde çeşıtlı nedenlerle,
Turkıye'dekı basın yayın yuk-
sekokullanndakı eğıtım ve oğ-
retımın gundeme getınldığını
goruyoruz İyıyı bulmak ve kurumlan
daha da ılen götürmek amaa taşıyan,
arulan yaklaşımlan çok olumlu bulur-
ken, bu konuda ortaya çıkan temel bır-
takım yanılgılan da eğıtım ve ögretım
kapsamı ıçınde belırtmeyı önemh bır go-
rev saymaktayız
Mtvzut ItfişiUlği
Her nedense Turkıye'de, değışıklık
onenJen hep mevzuat değışıkbklennde
aranır
Basın yayın yüksekokullannın mev-
zuat değışıklığı sonucu "fakulte" olması
veya yuksekokul" olarak kalmalan da
böyledır 2547 sayılı kanun hukumlen-
ne gore ışleyışı ve ışlevı açılanndan bır
fakülteden hıçbır farkı olmayan yükse-
kokullann, fakülte adını almalannın,
bu okuilann yonetıcılennın atanmalan
ya da seçılmelen ve oğrena dıploma-
lannın "fakülte dıploması olması
dışında ne getıreceğı sorulabılır Yukse-
kokul mezunlanrun fakülte mezunu ol-
madıklan ıçın kanunlann kendılenne
verdığı hak ve yetkılen kullanamadık-
lanna hıç tanık olunmadığı gıbı ozel-
hkle yuksekokul olmanın oğretım uye-
lennın kokenlen, ozerklık, araştırma,
bütçe, öğrencı sayısının saptanması ıle
ılgısı de yoktur
Jtaştırmalar ¥• yikMkıkul olmak
Bugun yurtdışında basın yayın ejptımı
konusunda ıkı temel yaklaşım gozlem-
lenmektedır Bunlardan bınnası, bu
okullarda sadece genel kültur derslen-
nın venlmesı ve uygulamanın oğrena
mezun olduktan sonra kendısı taratın-
dan oğrenılmesı
Ikınası, basın yayın eğıümmde uygu-
lamaya ağırlık venlıp oğrencmın araş-
tırma ve okuma ıle genel külturünu ken-
dısının gelıştırmesı
İstanbul Üniversitesı Basın Yayın
Yuksekokulu'nda değışık bır yaklaşım-
la karma bır yontem ızlenerek öğrenaye
bır yandan kuramsal dersler venlırken
dığer yandan Haber Ajansı, fletım gaze-
tesı, 4 Boyut adlı dergısı, Akademedya
araştırma grubu, matbaası, radyo ve TV
Basın yayın
yüksekokullannın
Amerika'nın pragmatik
anglo-sakson kültür yapısı
içinde değil, köklü, derin ve
sağlam bilgiler peşinde olan
Avrupa kûltürüne göre
şekillenmesi gerektiği iddiası
da bir yanılgıdır.
studyosu ve çeşıtlı oğrena kuluplenyle,
modern araç \ e gereçlerle donatılmış ça-
lışma mekânlanyla oğrenalere uygula-
ma yapma olanağı yaratmaya çalışıl-
maktadır Bu çalışmâlann fakulte olup
olmama ıle ılgısı yoktur
Basın yayın yüksekokullannın Ame-
nka'nın pragmatik anglo-sakson kultur
yapısı ıçınde değıl, kabul ettığımız kok-
lü, denn ve sağlam bilgiler peşinde olan
Avrupa kultürune gore şekillenmesi ge-
rektığı ıddıası da bır yanılgıdır
Çağımızda, kıtle ıletışım araçlannın
korkunç boyutlara varan gelışmesı ve
dünyanın tek kultur yapılanmasına gıt-
tığı bır dönemde Amenkan kultürü ve
Avrupa kulturü ayınmı yapay kalmak-
tadır
Üettşlmli) •vrMsslüü
Modern ıletışım sosyal ılışkıler yuma-
ğıdır Uzay teknolojısı ıle artık herkes
her yerdedır Kaldı kı çağdaş ıletışım,
"penny press", "ulaşımın gelışmesı",
"goç", "teknolojık gelışmeler" ve dığer
yan oluşumlarla Amenkan ağırlıklı ge-
lışmıştır
ABDde ıletışım alanındakı akademık
çalışmalar 1880'lı yıllarda başlamıştır
Bu nedenlerle, Avrupa'dakı basın yayın
eğıümı de genış ölçude Amenka'dan
esınlenmektedır
Bugunlerde, özellıkle Fransa'da denn
ve sağlam bilgiler peşinde olduğu soyle-
nen Avrupa eğıtım sıstemı bıle eleştınl-
mekte ve oğrena olaylanna neden ol-
maktadır 15-25 şubat tanhlen arasında
Pans'te ünıversıte öğrenalen, unıversıte
eğıtımının daha guncel, kapsamlı ve
pragmatik olması ıçın sokak göstenlen
yapmışlardır Artık Avrupa-Amenka
kultüru ayınmı, çağdaş ıletışımın blok-
lan yıktığı bır donemde eskımış ve ger-
çeklığını yıtırmıştır
Bu satırlann yazan, basın yayın yük-
sekokullannın "fakülte" oluşuna karşı
değıldır Ancak bu şekılde bır onen ya-
pılırken temel yanılgılara duşmeden,
gerçekçı ve dunyadakı gelışmelenn ge-
reklenne uygun davranmaya ozen gos-
tenlmesmın yennde olacağını duşun-
mektedır
FERRUHDOĞAN
f PE
.. /CARESİZLİK
Iş Guvencesi ve Yasa Değişikliği
ÎNdSER ALPTEKÎN Avukat-İş Hukuku Uzmanı
Çalışma ve Sosyal Guvenhk Ba-
kanlığı'nm "ış guvencesi" sağ-
lamak uzere hazırladığı yasa
tasansı ıle suresı behrlı olma-
yan hızmet akıtlennın feshınde ışverene
"neden" bıldırme yükümlülûğü getınl-
mıştır 1475 Sayıb İş Yasası ülkemızde
ışçıye ış guvencesi sağlamamaktadır
Buna karşıhk ışverene en genış bıçımıyle
"keyfı ışten çıkarma" yetkısıru vermek-
tedır Ülkemızde bu yasa ıle herhangı
bır nedene dayanmadan ış akdı feshı
gerçekleşmekte, yargı mek->nızması da
ışe ıade karan vermemektedır Hatta
Yargıtay'ın yerleşık goruşune gore ışçı-
nın ış akdının feshı ışverenın tartışılmaz
yetkısmde kabul edılmektedır Ül-
kemızde uzun yıllardır yaşanan "ış gu-
vencesi" boşluğu, ancak ış yasalannda
yapılacak değışıklıkle doldurulabılecek-
trr
ILO standartlanna uygun olan ve
Batı ulkelennde de uygulanmakta olan
sıstemde ış akdı feshınde "neden" goste-
nlmekte ve yargı yolu ıle "nedenler" de-
netlenmekte ve "ışe ıade" gerçekleşmek-
tedır
Ülkemızde 12 Eylul donemınden son-
ra ve son yıllarda yasa boşluğundan ya-
rarlanılarak ışverenlerce yığınsal olarak
ışten çıkarmalar gerçekleştınlmıştır
Sendıkal orgutlenme ozgurluğunün yok
edıldığı bu sıstemde sendıkalaşan ışcıle-
nn ışme son venlmıştır Toplusozleşme-
ler sonrasında malıyetlenn yukseldığı
gerekçesı ıle ışyerlennden topluca çıkar-
malar yaşanmıştır Yıne toplusozleşme
kapsamındakı ışyerlennde uretım
dışında yapılan butun ışler ve hızmetler
"taşeron ' ebyle yurutulmuş, bu kadro-
larda yer alan ışçılenn ışme son venlmış-
tır İşyen kapatma ve kuçültme bahane-
lenyle yuzlerce bınlerce ışçı ışsız
kalmıştır Yaşanan butun olumsuzluk-
lar yapılacak yasa değışıklığı ıle gıdenle-
bılecektır
Bu nedenle ış yasasında rşverene tanı-
nan "nedensız" ış akdı feshı yetkısı orta-
dan kaldınlmalıdır Işverenın keyfi uy-
gulamalanna yol açmaması ıçın yasada
yer alan "nedenler" yargı mekanızması-
nda denetlenmelıdır Aynca bu neden-
ler yargılamada yoruma meydan ver-
meyecek bıçımde yasada açıkça yer al-
malıdır
Hazırlanan taslak ıle "ışçının kışılı-
ğınden veya davranışlanndan ılen gelen
bır nedene dayanmıyorsa ya da ışçının
bır ışyennde çalışmayı sürdürmesmı
olanaksız kılan ışyen gereklennden kay-
naklanmıyorsa" ış akdının feshı haksız
sayılacağı hukum altına alınmıştır
Işçının "sendıkaya uye olması ya da
olmaması ya da benzer başka bır sendı-
kal faalıyet nedenıyle " ışıne son venl-
mesı durumunda da fesıh ışlemının
haksız sayılacağı tasanda yer almıştır
Bu huküm ülkemızde yaşanan sendıkal
orgutlenme nedenı ıle haksız olarak
yapılan ışten çıkarmalara karşı ış guven-
cesını sağlayabılecektır
îş yasasında ışverene tanınan
"nedensiz" iş akdi feshi
yetkisi ortadan
kaldırılmabdır. İşverenin
keyfi uygulamalarına yol
açmaması için yasada yer
alan "nedenler" yargı
mekanizmasında
denetlenmelidlr.
İşçınm ışe ıadekaran neücesınde"boş-
ta geçen sureye aıt ucret ve dığer hak-
lannın odenmesı" hukmu de olumlu ge-
üşmeyı gostermektedır Boylece yargı ış-
leyışı sırasında ışçının boşta geçen sure-
lennın "ucret guvencesi" sağlanmak-
tadır
Tasanda yer alan "Yargıç, taraflar-
dan bınnın ısteğı üzenne hızmet akdının
devamının katlanılamayacak bır duru-
ma gelmış olduğu kanısına vanrsa ışe
ıade karan yenne ışçının 6 aylık ıle 1
yıllık ücretı tutannda bır tazmınata
hukmetmesı" ış guvencesi açısından
tartışılacak bır bolumdur Bu hukum ış-
verence ışletılerek "tazmınat odenmesı"
karanyla ışe son verme gerçekleşmış
olacak ve ış guvencesi sağlamaya yone-
bk "nedenlenn" yasada yer almasi yet-
meyecektır
Oysa yasada bu "nedenler" açıkça yer
almalı ve yargıcın vereceğı "ışe ıade ka-
ran" esas olmalıdır Tazmınata hukme-
dılerek ış guvencesi yok edılmemelıdır
17.ntadlfrttiişiUil(leri
Iş YasaM'nın 17 maddesıne getınlen
değışıklıkie gunumuzde uygulama ola-
nağı olmayan I a-b, II c fıkra hukumlen
çıkanlmış ve bu maddeye yenı duzenle-
me getınlmıştır
Bu maddeye ılave edılen "ışçının ve
sendıkasının feshın haksızlığı ıddıasıyla
yargı yoluna başvurmalannın sağlan-
ması ve haksız feshın saptanması sonu-
cu ışe ıade karan" venlmesı ış guvencesi
açısından ışcıyı koruyucu hukum ola-
rak görulmektedır
Ancak 17 maddenın II fıkrası nede-
nıyle vapılan ışten çıkarmalarda kıdem
tazmınatı odenmemektedır Bu nedenle
17 maddenın kapsamı ve gerekçelen
daraltılarak bunun dışındakı fesıh se-
beplennde kıdem tazmınatının odenme-
sı şağlanmalıdır
İş Yasası 24 maddede yapılan değı-
şıklıkle "ışyen gereklen sonucu topluca
veya 4 haftalık süre ıçınde aralıklı ola-
raİc ondan az olmamak uzere yapılacak
çıkarmalarda fesıh bıldınmım yapma-
dan en az 1 ay once nedenlen ıle bırhkte
bolge müdurluğune bıldınlmesı ve ızın
ahnması" gerekmektedır Bolge mudur-
lüğü de taraf sendıkanın goruşünu ala-
rak ışverenın ılen surduğu nedenın
varlığını ınceleyerek karar vermektedır
Karar taraflara teblığ edıldıkten sonra
ışçı veya sendıka ış mahkemesıne ıtıraz
edebılmektedır Mahkeme konuyu ın-
celeyerek ışten çıkanlmanın "haklı ne-
denlere" dayanıp dayanmadığmı kara-
ra bağlamaktadır
Toplu işçi çıkapna
Bu maddeye getınlen değışıklıkle top-
lu ışten çıkannalar oncelıkle bolge mü-
durîuklennın denetımıne tabı tutulmak-
tadır Bolge müdurlüğu bu başvurular-
da ılgılı sendıkanın goruşünu almak-
tadır
Bolge mudurluğu kararlan ıse yargı
denetımınden geçmektedır Bu madde
ıle getınlen değışıklıkler "ış guvencesi"
adma olumludur ancak burada üzenn-
de durulması gereken "haklı nedenle-
nn" gerek bolge mudurluğunde gerekse
yargıda ıncelenmesı sırasında yoruma
yol açmayacak şekılde yasada duzen-
lenmesı gerekmektedır
Yasaya yenı getınlen bu madde ıle ge-
rekçelen varsa oncelıkle 2 aylık sure ıçın
kısa surelı çalışma ve ışçıye yanm ucret
odenmesı hukmu getınlmektedır
Boyle bır hukum uygulamada ışve-
renlenn keyfi tutumlanna bırakılması
ve "yanm ucret" aieyerek ışçı cahştırma
halınde olumsuz bonuçlar ortaya çıkabılır
DEĞİSEN
HÜSEYİN BAŞ
Ağaçlar Ayakta Yaşar
Ç evre ve Kulturel Değerlennı Koruma ve Tanıtma
Vakfı "ÇEKÜL"ün 1 mart-1 nısan arasında baş-
lattığı "100 000 Ağaa Bırlıkte Dıkelım" adlı ağaç
dıkme kampanyası, dünyanın, bu arada buyük
geakmelerle de olsa ulkemızın çevre sorunu gıbı yaşamsal
onemdekı bu devasa sorunun çozüme ulaştınlması yonün-
de katkıda bulunması her türlu övgunun uzennde
ÇEKUL'un ozvenlı yonetıcılen konuyla ılgılı basın bül-
tenlennde, "Bız bu ulkenın kotu kıracılan mıyız" dıye soru-
yor Salt bu ulkenın değıl, gezegenın kotu kıracılan olduğu-
muzdan kuşku yok Aslında evı kotu kullanaı, kıracıyı, ev
sahıbı, yasaîara dayanarak kapı dışan eder Oysa gezegenı-
mız soz konusu olunca "kotu kıracılan kapı dışan edecek
yasalar, en azından şımdılık ortalarda gorunmuyor Bıraz
da bu yuzden ış gene de kıraalann akıllanru başlanna dev-
şırerek evlennı gerektiği gıbı kullanmalanna kalıyor
Bu elbette kı kolay değıl Kâr ve rantabılıte deyınce akan
sulan durduran vahşı kapıtalıst rekabetın, yenılenmesı ola-
naksız doğal zengınlıklen acımasız ve bılınçsız bır hoyratlık
la talan etmekten kolay vazgeçmeyeceğı bılınıyor Bılımın,
ekosıstemın yıkımını tum çıplaklığıyla ortaya koyması,
kendılenne bır omlet yapmak ıçın koskoca bır ormanı yak-
makta sakınca gormeyenlen, tum canlı ve cansız varlıİclan
tehdıt eden bu buyuk tehlıke karşısında duyarlı olmaya
ıkna edemıyor Polıtık ve ekonomık oncelıkler her zaman
ağır basıyor Çevrenın korunmasma oncelık tanınmasında
Yeşıllenn polıtık bır guç olarak ortaya çıkmalannın rolü
kuçumsenemez Onlar, çevre bılıncının gelışmesıne
yardıma olmakla kalmamışlar, unlü Fransız güldürü ustası
Coluche'un deyışıyle "ağaçîann oy vermesını" beklemeden
'Doğa'nın partısı olarak sıyasal yelpazede yerlennıalınış-
lardır . « ^ _ ^ _ _ _ ^ _ ^ ^ _
Dtinyadaki yeni durum,
güvenük konseptini
yeniden tanımlamamız
gereğini dayatıyor.
lehdit, politik ya da
askersel değil,
ekolojiktir.
Stockholm'den yır-
mı yıl sonra Bırleşmış
Mılletler'ın 1992 ha-
zıranında Rıo'da topla-
nacak "Çevre ve
Kalkınma" konfe-
ransı, "çevre" olayını
evrensel ölçüde ele ala-
rak ekolojık yıkımı
frenlemenın yollannı
araştıracak
VVorldvvatch Enstıtusu'nun başkanı Lester Brovvn'la "Ge-
zegenın Durumu" ıle ılgılı olarak 26 dılde yayımlanan
araştırmanın çıkışı munasebetıyle yapılan soyleşı, çevre so-
rununun "durumu" konusunda onemh ıpuçlan venyor (i)
"1992'de gezegenın durumu konusunda lyımser olmayı
ve sevındıncı haberler vermevı çok ısterdım Ama Stock-
holm Konferansı ndan bu yana gezegenın durumu ıle ılgılı
butun göstergeler" kırmızıyı" ışaret edıyor 1972'de dunya
nufusu yılda 72 mılyon artarken, 1992'de 92 mılyon
artmıştır Orman dokusu yırmı yıl once yılda on bır mılyon
hektar azalırken, 1992'de azalma 18 mılyon hektara
ulaşmışür Toprağın "humus" fakırleşmesınde de eğılım
aynıdır 1972'de 4 mılyar ton olan karbonık gaz emısyonu,
bugun 6 mılyar tona ulaşmıştır Stockholm'de uzennde pek
durulmayan asıt yağmuru ve ozon tabakasının ıncelmesı
bugun addı bır sorundur " Lester Brovvn, gezegenın kalkın-
ma bıcımını tehlıkeye atmadan durum nasıl düzeltılebılif?
sorusunu ıse şoyle yanıtlıyor
"Her şey kalkınma sozcuğunun ardına ne koyduğunuza
bağlı Klasık ekonomıstler bunu gayn safi mıllı hasıladan
kalkarak hesaplıyorlar Gayn safi mıllı hasıla, sermayenın
gıderek arttığını saptıyor Ama her zaman ekosıstemın ve
doğal kaynaklann değer kaybıru unutuyor Bu tur hesapla-
ma artık mıyadını doldurmuştur Onu kullanmaktan vaz-
geçelım Ulusal muhasebe sıstemını butunuyle yeniden du-
şunelım Norveç HoIlandaveJaponyahukumetlenhesaba
çevredekı değışıklıklen de katmaktadır "
Lester Brovvn, sozu geçen soyleşıde, çevre yıkımının ya-
vaşlatılmasında ' enerjı" kullanımının belırleyıa rolünü de
ortaya koyuyor Sadece babadan kalma ampuller yenne
modern ampuller kullanmakta enerjıden %75 tasarruf edı-
lebıleceğını, bununsa çevreyı kırleten yığınla komur yakıtlı
santralı devreden çıkaracağını dıle getırdıkten sonra geze-
genj tehdıt eden asıl tehhkeyı vurguluyor
'Dunyadakı yenı durum, guvenhk konseptini yeniden
tanımlamamız gereğini dayatıyor Tehdıt, polıtık ya da as-
kersel değıl, ekolojiktir Nufuspatlaması, ıklım değışıklıkle-
n, toprak erozvonu, bıyolojık çeşıtlılıgın kaybı Işte asıl teh-
lıke bunlar "
4MartI992
OKURLARDAN
Kardeşçe yaşamanın onuru
Sayın Dıclelı, Cumhunyet
Gazetesı ndekı 14Ocak 1992
tanhlı yazınızı okurken
anlayamadığım devamlı
"sız-bız" tabırlenru
kullanmanız "Sız" kımsıruz,
" bız kımız'' Hepımız ay nı
vatanın evlatlan, hepımız
Turk değıl mıyız9
Yıllarca evvel değışık
yörelerden gelıp, yerh halkla
kaynaşarak Anadolu'nun
bereketlı topraklanna
yerleşmış, bu guzel vatanı
kurmuşuz1
Bu topraklan hep
bırlıkte defalarca duşman
saldınlanndan, canımızla,
kanımızla. neler pahasına
korumuşuz1
Çoğumuzun
aılesınde Orta Asyalısı,
Makedonyahsı, Arnavutu,
Boşnagı. Çerkezı, Kurdu,
Lazı, Bızansbsı, Musevısı
karmakanşık ve sarmaşdolaş
var' BızlerTurkuz1
Osmanh İmparatorluğu
tumuyleyok olmayayuz
tutmuşken bu vatanı hep
bırbkte kurtardık, ısabetb
devnmlenmızı hep bırlıkte
yaptık Kullerden dıpdın bır
vatanyaratük Kıymetını
bılebm Değışık heveslere,
fantealere kapıhp hem
kendımızı hem "bırbınmızT
harcamay ahm, fanatık
obnadan hep bırbkte
ılerlemeye bakalım çok
Olamaz mı?
1 L umhunyet Hafta dakı
" Gorüşler' sayfası
şımdılerde bıraz arkada
kalıyor Yıne, tam say fa
olarak 4 sayfavaalınamaz
mı'2 Ozclliklcivpobtıka
habcrlennın bulunduğu
say fa adına Haberler
yenne It, Polıtıka
gendevız, bırbınmızı
engellemeyelun
Ulkucumuzle,
komunısumızle bız bıaz
Dıcle de bızım, Sakarya da,
beğensek de, beğenmesek de
Jubana's da bızım, Galena
da Çeküklenmızı bırbkte
çekıyoruz, mutluluklanmızı
bırbkte yaşıyoruz
Gerek Osmanb
Imparatorluğu'nda, gerek
Turkıye Cumhunyeü B M
Mecbsı'nde Kürt kökenh
kıymetb devlet adamlanmız
bulunmuştur
bulunmaktadır
Şu veya bu bahaneyle bu
mılletı bolmeye çabşmak
hıçbınmıze, (ne sagunıza, ne
solumuza) yaramaz Ancak
sılah tuccarlannı ve
fabnkatorlennı
zengınleştırmeye yarar
Hoş gorülü ve genış fikırb
olmaya gayret edelım
Bu guzel topraklar üstünde
asırlarca kardeşçe yaşamış
obnanm onuruna varabm
"Sız-Bız" olmadan, Turk
mılletı olarak, buna layıkız,
var olmamız buna bağJıdır.
Onurumuz. msanbk
onurumuz burdadır
Saygılarla
HATİCE SARIKAYALI
atılsa, daha uygun olmaz mı''
3 özgûrce ve Başkent'ten
yazılan da bır göruş yaası
değıl mı9
Donerh olarak
"Göruşler sayfasına
abnamaz mı' Saygılanmla
HÜSEVtNUZERLt
Almaava