15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10MART1992SALI. CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER 11 Hitier'in giyotini • AA (Hambufg) - Hamburg'da poüs, Hiüer'e ellinci ya$ gününde hediye edilen, üç yıl evvelki bir mOzayede öncesinde çalman giyotini ele geçinii. Üç yıl önceki bir açık- arttırmadan az önce Hamburg lirnanındaki bir depodan çalınan giyotin ve yine Hitler'e doğum günü hediyesi olarak sunulan bir kuyruklu piyanonun, alıcı durumundaki bir gazetecinin ihbarı üzerine ele geçtiği, satjcı taraftan biri kadın üç kisinin tutukîandığı kaydedildi. Giyotine 1 milyar 100 milyon lira değer biçildigi ifade edildi. Kuzey Irak'ta seçim AA(Kahire)-Irak Kürdistan Demokratik Partisi Lideri Mesud Barzani, bir Kürt Ulusal Konseyi oluşturmak için gelecek ay yapılmaa planlanan seçimlerin "bağımsızlığa yönclik biradım olmayacağını" söyledi. Mesud Barzani. Londra veçeşitli Arap başkentlerînde yayımlanan "El Vasat" adlı dergiye verdiği demeçte, bu secımin tamamen "Kuzey Irak'ta Kürtler arasındaki bir iç mesele" olduğunu kaydetü. Şevardnadze'den çağn • AA (Tiflis) - Dağılan SSCB'nin eski Dışişleri Bakanı Eduard Şevardnadze, yeniden siyasete atılmak için döndüğü ülkesi Gürcistan'ın ekonomik durumunun kötülüğüne dikkati çekcrek Batılı ülkelere yardım çağnsında bulundu. Ulkesine döndükten 36 saat sonra, Gürcü yöneticilerle görüşmelerinin ardından bir basın toplantısı düzenleyen Şevardnadze, ekonomik durumun beklediğinden daha da kötü olduğunu kaydederek "dünyadaki gerçek demokratJann" yardımları olmaksızın ülkesinin sorunlanyla başetmesinin çok zor olduğunu ifade etti. Gürcistan'da çatişma AA (Moskova) - Gürcistan'ın. devnk Devlet Başkanı Zviad Gamsahurdia yanlısı gruplann giiçlü olduğu Zugdidi kentinde emniyet müdürlüğü binasına düzenlenen bombalı saldında 3 polisin öldüğü, polisle Gamsahurdia yanlılan arasında başka çatışmalar da meydana geldiği bildirildi. TASS, Gamsahurdia yanhlannın, Gamsahurdia'yı deviren asken konseye bağlı ulusal muhafızlarla polisegiriştiği saldınlann, haberin hazırlandığı sırada da devam etmekte olduğunu duvurdu. 'TüPkiye iyileşti' AA (Paris) - Fransa'nın yüksek tirajlı -gazetelerinden Le Figaro, dün yayımladığı bir yorumda, "Türkiye artık Avrupa'nın hasta adamı değil" diyerek 2000'li yıllaıda bu ülkenın "Osmanlı İmparatorluğu gibi" söz ve yer sahibi , olacağmı yazdı. "Fondation du Futur" Derneği Başkanı Jacques Baumel'in , imzasıru taşıyan "Osmanlı İmparatorluğu'na Doğru" başhklı yorumda, Kafkasya ve Orta Asya cumhuriyetlerinin Türkiye ve İran arasında rekabetdoğurduğu kaydedilen yorumda, "Türkiye, artık Avrupa'mn hasta adamı değil. Bugün hasta olan ve iflas eden eski SSCB'dir." denıldı. SJyahlar çatıştı: 18 ölü • AA (Johannesburg) - Güney Afrika Cumhuriyeti'nde, hafta sonunda karşıt partileri destekleyen siyahlar arasında meydana gelen çatışmalarda 18 kişinin hayatını kaybettiği bildirildi. Johannesburg polisinden alınan bilgiye göre hafta sonundaki çatışmalar, Johannesburg kenti ve doğudaki Natal bölgesinin mahalle ve kasabalannda meydana geldi. Çatışmalara taraf olan gruplann, Afrika Ulusal Kongresi ile "Muhafazakâr" înkatha özgürlük Partisi'nin destekçileri olduğu beiirtUdi. Lıckerbie davası • VA (Kahire) - Malta'nın. Lockerbie faaasından sorumlu tutulan iki Libyalımn yargılanmasına ev sahipliği yapmayı önermeyeceği açıklandı. Malta Dijişleri Bakanı Guido De Marco'nun geçcn perşembe günü "taraflann ankşması halinde" iki Libyalımn rnahkemesinin Malta'da yapılabileceğini açıdamasının ardından bugün yanmlanan hükümet bildinsinde, Mılta'nın pozisyonunun bu tür bir öreriyi getirmeye uygun olmadığı vrtgulanarak hükümetin böyle biristeği dejlmadığı kaydedildi. Hükümet, Karabağ konusunda provokasyonlara kapılmadan uluslararası alanda çabalannı sürdürmekte kararlı Karabağ'asoğııkkanlı yaklaşımsürecekCUMHURİYET (Ankara) - Hocalı katliamından sonra ciddi bir tırmanı- şa geçen Karabağ'daki gelişmeler karşısında Türk kamuoyunda ar- tan "infıale" ve son günlerde olduğu gibi "sokaklara dökülmelere" karşın hükümetin "soğukkanlı" bir tutum benimseyerek meseleyi et- kin ülkelerin nezdinde ve uluslararası platformlara getirme yolundan aynlmayacağı bildiriliyor. Cst düzeyli yetkılı kaynaklar, hüküme- tin, muhalefetin bu konudaki "tehlikeli provokasyonlanna" kutılmamakta kararlı olduğunu ifade ediyorlar. Karabağ soru- nu. dün Dışişleri Bakanı Çetin'in Cumhur- başkanı Özal ile yaptığı bir görüşmede de elcalındı. Kuzey Atlantik İşbirliği Konseyi (KA- İK) toplantısına katılmak üzeredün Brük- scl'e giden Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin. bu çerçevedeki ılk ginşimlerini önceki gün ABD Dışişleri Bakanı James Baker ve Fransa Dışişleri Bakanj Roland Dumas ile gerçekleştirdi. Çetin'in kuvvetli Ermeni lo- bilerinin etkisınde olan ABD ve Fransa'nın dışişleri bakanlan ije yaptığı bu görüşme- lerden sonra yann yapılacak KAİK top- lantiM sırasında kendileriyle Bürüksel'de tekrar bir araya gelecek. Dün Cumhurbaşkanı Özal ile de bu ko- nuyu görüşmek üzereyanm saatlik birge- lişme gerçekleştıren Çetin, Bağımsız Dev- letler Topluluğu'na yaptığı ziyareti geçen cuma tamamladıktan hemen sonra başlat- tığı bu ıclefon dıplomasisi çerçevesinde İngiltere Dışişleri Bakanı Douglas Hurd ve Almanya Dışişleri Bakanı Hans Dietric Genscher ile de görüştüğünü açıkladı. Ankara'yı dün ziyaret eden Türkmenis- tan Dışişlep Bakanı Avdi Kuliev ile görüş- mesmden önce gazetecilere bu konuda bılgi veren Çetin. FransızTV'sinde, Fransa ile Türkiye'nin Karabağ'da ateşkes için or- tak girişimleri olduğu, iki dışişleri bakanı- nın sorunun çözümünde aynı fikirleri pay- laştığı yolunda haberyayımlandığını söyle- di. Çetin, kendisıyle görüşmesinde Dumas'nın da Karabağ'da bir an önce bir ateşkes ilan edilmesi gerektiğini söyledığini bildirdi. Öte yandan OECD Bilim ve Teknoloji Konferansı'na katılmak üzere dün Paris'e giden Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü'- nün de orada bulunduğu süre içinde Cum- hurbaşkanı François Mitterrand, Dışişleri Bakanı Roland Dumas, Meclis Başkanı Laurent Fabius vc diğer yetkililerle yapa- cağı görüşmelerde Karabağ sorununa de- ğıneceği bildiriliyor. Türkiye'nin bu bağlamda ABD ve Fransa'dan esas beklentisi Ermeni halkı ü/crinde bellı bir etkisi bulunan bu ülkele- rin Karabağ'da bir ateşkes ilan edilmesi için etkilerini kullanmalan konusunda odaklaşıyor. Ankara, ateşkesin sağlanma- sından sonra da VVashington ve Paris'in ihtilaflı taraflann masaya oturtulmasında etkin olmalannı da talep ediyor. Birleşmiş Milletler nezdindeki ginşimle- rini de artıracağı bildirilen Ankara'nın buna rağmen Güvenlik Konseyi'ni Kara- bağ ile ilgili olarak olağanüstü bir toplantı- ya çağırma konusuna "soğuk" baktığı bildiriliyor Burada üzeri.ndedurulanbaşlı- ca konunun Güvenlik Konseyi'ne böyle bir çağn yapılması durumunda çok büyük bir Ermeni lobisinin etkisinde bulunan ABD'nin tutumunun ne olabileceği konu- sundakı belirsizlik olduğu kaydediliyor. ABD'nin şu anda başkanlık seçimlerinin heyecanını yaşamakta olduğuna işaret eden yetkililer, "Ermeni asıllı Amerikan vatandaşlannın oylan, bu çerçevede çok önemli. Durum böyle olunca Beyaz Sa- ray'daki kişi veya oraya göz diken kişi, Karabağ'daki insani trajediyi fazla hesaba katacak durumda değil" diye konuşuyor- lar. Ankara'nın bu durumda Avrupa Gü- venlik ve fşbirliği sürecine ağırlık vermesi olasılığı ön plana çıkıyor. Bu sürecin he- nüz, "herhangi bir ülke veya ülkeler grubu- nun etkisinde olmadığmı" belirten yjtkili- lçr, şu görüşlere yer veriyorlar: "AGİK'in çok önemli olan bazı ilkeleri var. Bunlann başında sırurlara saygı, ege- menliğe saygı ve en önemlisi insan haklan- na saygı. Hocalı katliamından sonra da hiçbir ülke burada bir insan haklan sorunu olduğunu inkâr edemez. Biz de onlara di- yoruz ki işte, AGİK'i deneyecek olan ciddi bir konu. Gelin görün ve karannıza vann. Azerbaycan'ın bu konuda saklayacak bir şeyi yok. Başbakan Yardımcısı İnönü bugün Mitterrand ve Dumas ile Karabağ'ı görüşecek Fransa, Ermenileri4 üzmek' istemiyorSABETAY VAROL (Brûksel) - Fransa ve Türkiye'nin, pazar akşamı Karabağ çatışması konusunda ortaklaşa bir ateş- kesçağnsında bulunması, Paris'in sözkonusuanlaşmazbk- lailgili izlediği 'ihtiyatlı' politikayı gündemegetirdi. Bugün Başbakan Yardımcısı ve kesin gözüyle bakıhyor. Fransız vatandaşı olan 300 bin Er- meni ve yaklaşan 'bölgesel meclis' seçimlerine rağmen, bu aşamada FransLz hükümetinın Kafkasya'da önemli bir angajmana gırmesi bek- lenmıvor. Yuposlavya ve Karn- puçya'da yerleşeh BM Banş Gücü'- ne askeri güç veıme gibi iki kapsamlı Birleşmiş Milletler operasyonuna SHP Genel Başkanı Erdal İnönü'- nün. Fransa Cumhurbaşkanı Fran- çois Mitterrand ve Dışişleri Bakanı Roland Dumas ile yapacağı görüş- melerde, Karabağ meselesinın en önemli konuyu oluşturacağı tahmin ediliyor. Öte yandan gene bugün Brüksel'- de yapılacak olan Kuzey Atlantik İşbirliği Konseyi (KAİK) Dışişleri önayak olan Fransa'nın, seçim önce- Bakanlan toplantısında, Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin'in, Fransız meslektaşı Roland Dumas ile konu- yu ele alması bekleniyor NATO sı Kafkasya "da köklüdiplomatik ini- siyatif alması zayıf bir olasılık. Uluslararası diplomasi planında, Karabağ meselesinin, bu aşamada öncelikle 'AGİK' bünyesinde çözü- me ulaşması için çabalar sürüyor. üyesı ülkelerle eski Varşova Paktı üyesi ülkelerin dışişleri bakanlannı .... T _,___ T aynı.masa etrafinda buluşturan bu Azeri-Ermeniuyuşmazlığı.AGİK'in •KAİK' toplantısında, 35 ülkenin dı- uyuşmazlıklan banşçı yoldan gider- şişlen bakanı bir araya gelecek. Ka- m e mekanizmalan açısından. Paris rabağ uyuşmazlığınm. Azerbaycan ve Ermenistan dışişleri bakanlannın da hazır bulunacağı bu toplantmın şartının imzalanmasından beri ilk ciddi smavı oluşturacak. AGİK Dönem Başkanı ve Çekos- da ağırlık merkezini teşkıl edeceğine lovak Dışişleri Bakanı Jiri Diensbier. Karabağ'a insani yardım ulaştırmak için kurulan yardım koridorunu aç- mak üzere özellikle Fransa'dan ta- lepte bulunmuştu. Fransız Dışişleri Bakanı Roland Dumas, bu iş için, hükümetinın İnsani Yardım Bakanı Bernard Kouchner'i görevlendirmiş- ti. Yaptığı açıklamalar çoğu kez hü- kümetin resmi görüşmelenni bağla- mayan Bakan Bernard Kouchner, geçen günlerde, Karabağ konusun- da, "lnsanların ölmesini beklemek- tense sınır değişikliklerini öngörmek tercih edilir' şeklinde bir demeç ver- mışti. Bılindiğı gibi 'sınır değişikliği' Karabağ uyuşmazhğında Azerilerin şiddetle karşı olduğu bir yaklaşım. Kouchner. insani yardım ulaştınl- ması hususunda geçmişte gerçekleş- tirdiği benzer girişimleriyle, tanını- yor. Büyük olasılıkla sadece bu yüzden Karabağ'a insani yardım ko- ridorunu kurmakla görevlendirilen Fransız İnsani İşler Bakanı Bernard Kouchner, bilindiği gibi. "ülkelerin içişlerine insani amaçh müdahalegö- reyi' tezinin de mucidi. İki yıl önce Paris'te açılan ve 5 mil- letvekihnin SHP'den ihraayla so- nuçlanan ünlü 'Kürt konferansı'nın yöneticiliğini yapan Kouchner'in söz konusu tezi, o tarihte kuzey Irak'ta Kürtler için kurulan 'güvenlik böl- gesi'ne teorik zemin oluştuımuştu Ne var ki Kouchner'in sadece ken- disini bağlayan son açıklaması dışın- da, Fransız hükümeti şimdiye kadar Karabağ konusunda herhangi bir resmi açıklama yapmaktan itinayla kaçındı. Paris, bu konuda ihtiyatlı bir yaklaşım benimsedi. Ancak Hik- met Çetin'le Roland Dumas arasın- da pazar akşamı yapılan telefon görüşmesinden sonra iki dışişleri ba- kamnın birlikte 'ateşkes çağrısf yap- ması, Fransa'mn dengeli tutumunu sürdürme yanlısı olduğunu ortaya koydu. Çatışmanın Ermenilerin aleyhine dönmesi halinde kamuoyu baskısıyla Paris'in tutumunu Erme- niler lehine değiştirmesi olasılıgından da söz ediliyor. Öte yandan Avrupa Konseyi Par- lamenterler Meclisi(APKM), Bakü ve Erivan'ı, Karbağ'da bir an önce ateşkes yapmaya ve ateşkesin korun- ması için garanti vermeye çağırdı. Azerinin §özyaşı inmeai Ermenilenn Karabağ'da yaptığı katliamın acısı henüzdinmedi. Katliamda hayatlannı yitiren Azeriler birer birer toprağa veriliyor. Cenaze törenlerinde bir kez daha gözyaşı dökülüyor, birkez daha yakılan ağıtlar mezar taşlannda yankılanıyor. Yalnızca yakınlannı yıtirenler değil, tüm Azerilerin aası henüzdinmedi. Cenaze törenleriyle birlikte acılan yeniden tazeleniyor. Katliam hafızalannda denn bir iz bırakıyor. Gözyaşlan elbet dinecek. Ağıtlar susacak. Yaralar sanlacak. Ancak başlan ezilerek katledilen Azerilerin hafızalarda bıraktığı izin sılinmesi güç. (Fotoğraf: AP) Sağlık ekibi ve tıbbi malzemeden oluşan yardım dün Bakü'ye ulaştı . Azerbaycan'a doktorve ilaçyardımıDış Haberler Senisi - Türkiye'nin, Ermenilerin Dağlık Kara- bağ'da Azerilere karşı giriştikleri saldınlarda yaralananlann tedavilerine yardımcı olmak amacıyla oluşturduğu sağlık ekibi ile ilaç ve tıbbi maizemeden oluşan Kızılay yardımı, dün hava yoluyla İstanbul'dan Bakü'ye gönderildi. Ankara Doktor Muhittin Ülker Acil Yardım ve Travmatoloji Hasta- nesi personelinden oluşan 15 kişilik sağlık ekibinde, bir genel cerrah, bir beyin cerrahı. bir ortopedist, bir anestezi uzmanı ve bir dahiliyeci ol- mak üzere beş doktor. beş ameliyat hemşiresi ve beş anestezi teknisyeni bulunuyor. Gönüllülerden oluşturu- lan bu sağlık ekibi daha sonra oluş- turulacak bir başka ekipledeğiştinle- cek. Türkiye Kızılay Derneği'nce ha- zırlanan ilk yardım paketleri de sağ- lık ekibiyle birlikte aynı uçakla Ba- kü'ye gönderildi. İlk yardım paketle- ri arasında yeralan kuru plazma. se- rum ve ılaçlann yanısıra Sağlık Ba- kanlığı tarafından Kızılay'a teslim edilen 8.5 ton ilaç da bulunuyor. Azerbaycan'a yapılan insani yardı- mın önümüzdeki günlerde dc sürece- ğini belirten Kızılay yetkililcri, Orta Asya cumhuriyetlerine yapılan yar- dımın da devam ettiğini kaydettiler. Bu arada, Ermenilerin Karabağ'- da gıriştığı katliam ve saldınlar, siya- si partiler ve çeşitli kuruluşlann gün- demindeki yerini koruyor. Refah Partisi Genel Başkan Yar- dıması Şevket Kazan dünr konuyla ilgili olarak yaptığı yazılı açıklama- da, Süle\man Demırel başkanlığın- daki hükümetin içte ve dışta uygula- dığı siyaseti ibret ve hayretle izledik- lerinı vurgulayarak şunlan söyledi: "Türk işçısi Ermenistan'a gidecek malzemeyi yüklememe şahsiyetini gösterirken Ermenistan Meclis Baş- kanı Türkiye'ye 23 nisan merasimle- rine davet ediliyor. Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin, Amerikan seçimlerin- de Bush Ermenilerin oyunu kaybeî- mesm diye, Baker'a adeta yalvan- yor. Çok açık görülüvor ki. Demirel hem içeride hem dışanda ipin ucunu kaçırmaya başlamıştır. Demirel lafla vakit geciriyor. Ülkenin ne iç ne dış politikasına hakim olamıyor. Durum cıddidir. Demirel içte ve dışta şahsiyetli olmanın yolunu artık bulmalıdır. Batı'nın ve Amerika'nın ağzını bırakmalı, bütünleşen dünya hikayelerini terk etmelidır." Perinçek'in açıklaması Sosyalist Partı Genel Başkanı Do- ğu Perinçek. Batı emperyalizmın Kafkasya'da Ermenilere destek ver- diğini söyledi. Karabağ'daki olayla- ra mazlum milletler açısından bak- tıklannı belirten Perinçek şunlan söyledi: "Sovyet imparatorluğu'nun pay- laşılmasının banşçı yoldan olmadığı ve olmayacağı ortada. Türkiye ise hem Batı ile sıkı işbirliği içinde hem de Azeriler için ah vah ediyor. Ame- rika Türkiye'yı Orta Asya'ya deneti- mini yaymada bir köprü olarak kul- lanıyor. Aynı zamanda kendı deneti- mi dışında az çok ayakta duran bir ezilenler bırliği oluşmasını da istemi- yor. Türkiye solıında marjinal olmak- tan gelen bir kompleks var. Ezilen Türk halklanyla ilgilenmekten kor- kuyorlar. Azeriler ve Orta Asya halklan eski Sovyet imparatorluğu- nun en yoksul ve en ezilen kesimiydi. Onlarla dayanışmamız Türkçülük'- ten değil. emperyalizme karşı ezilen- leri savunmaktan geliyor. Kaldı ki, aramızda tarihin derin- liklerinden gelen dil ve kültür bağlan da var. Ancak burada Türk şoveniz- minin Ermeni düşmanlığı kışkırtma- lanna dikkat etmek gerekir. Ermeni- ler de mazlumlar dünyasında. Okun ucunu emperyalizme yöneltiyoruz. MÇP atakta Millıyetçi Çalışma Partisi'nin Azerbaycan'da muhalefeti oluşturan Halk Cephesi ile sıkı ilişki içinde ol- duğu. MÇP'nin iki örgüt arasında kurulan köprü ile Azerbaycan'a ilaç ve gıda göndermek üzere İcampanya başlattığı bildinldi. Azerbaycan Halk Cephesi yetkili- lenyle sürekli irtibat halinde oldukla- nnı açıklayan bir MÇP yetkilisi, her ltürlü ısteği yerine getirmeye çalıştık- lannı söyledi. Çetin'in BDT gezisinin ardından: Ukrayna Kiev'den Ankara'ya sıcak yaklaşım SEMİH İDİZ (Ankara) -Dı- şışlen Bakanı Çetın'ın Bağım- sız Devletler Topluluğu'na geçen hafta yaptığı gezisinin son durağı Ukrayna aynı za- manda bu gezinin en önemli ayaklanndan birini oluştur- du. Çetin'in bu "Slav" ve "Or- todoks Hıristiyan" cumhuri- yette daha önce "Türki" ve "Müslüman" cumhuriyetler- de olduğu kadar "sıcaİc" bir biçimde karşılanması Türk heyeti açısından güzel bir sürpriz oldu. Ukrayna Devlet Başkanı Leonid Kravçuk, Dışişleri Ba- kanı Çeün'i karşılarken bu sıcaklığın nedeninı, "Sovyet döneminde birçok büyük ül- kenin aksine siz bizimle bir dizi resmi belge imzalamak- tan çekınmediniz" diye açık- ladı. Üst düzeyli bir Ukrayna- lı diplomat ise Çetin'e refakat eden bazı Türk diplomatlan için de "yeni" okn bir bilgi verdı ve Türkiye'nin Sovyet devnminden sonra Ukrayna'- yı ayn ve egemen bircumhuri- yet olarak tanıyan ilk ülke olduğunu hatırlattı. Çetin'in Kiev'de Devlet Başkanı Kravçuk ve Dışişleri Bakanı Anatoli Zilenko ile yaptığı görüşmelerden çıkan önemli sonuçlardan ilki, iki ülke arasında Karabağ konu- sunda tam bir görüş birliğinin bulunmasıydı. Böylece AGİK Bakanlar Kurulu'nun 28 şu- batta Prag'da yaptığı toplan- tıda ortaya çıkan ve Kara- bağ'ın Azerbaycan toprağı olduğunu kabul eden karannı destekleyen Ukrayna, Tür- kiye'nin "derhal bir ateşkes" yapılması, ardından da taraf- lann müzakereler için masaya oturmalan yönündeki çağnsı- na da tam destek verdi. Uk- rayna, Ankara'nın "etkin devletlerin bu ihtilafta etkile- rini kullanmalan" yönündeki tezıni de desteklediğini açıkla- dı. Kiev'den çıkan ikinci önemli sonuç ise Çetin ile dü- zenledikleri ortak basın top- lanıısında Dışişleri Bakanı Zilenko'nun "Karadeniz'in sılahsı/landınlması" yönünde yaptığı ve Türk tarafında "olumlu" karşılanan öneriy- di. Zilenko'nun bu çerçevede Karadeniz'deki savaş gemile- rinden ve taktik nükleer silah- lardan söz etmesi de Türk tarafınca "ustaca bir diplo- matik manevra" olarak nite- lendirildi. Diplomatik gözlemcıler, Karadeniz'de esas askeri var- lığın eski Sovyetler Birliği'nin "mirasına konan" Rusya'ya ait olduğuna işaret ediyorlar. Kiev'in "kendı savunmasına yönelik taleplerine cevaben" Rusya'nın konvansiyonel ge- milerden bir bölümünü Uk- rayna'ya devretmeyi kabul ettiğini hatırlatan gözlemcıler şu görüşlere yer veriyorlar. "Moskova, Kiev'e 'Siz nük- leer gemileri ne yapacaksmız' diyerek Karadeniz'deki Sov- yet gemilerinin büyük bölü- müne böylece el koymuş oldu. Ülkeyi nükleer sılahlardan anndırma taahhüdünde bulu- nan Kıev'deki yönetım de bu taahhütle çelişir diye nükleer gemi isteyemedi. Kravçuk şimdı, "Gemilen önce taktik nükleer silahlardan anndıra- lım, sonra ya paylaşalım ya da buradan kaldıralım' diyor. Bu aslında Karadeniz'de önemli bir askeri varlıklan bulunma- yan Rusya dışındaki tüm sa- hildar ülkeler açısından cazip bir teklif olarak Moskova'yı köşeye sıkıştınyor?" Kınm Türklerinin durumu- nun Türkiye ve Ukrayna ara- sında potansiyel bir sorun konusu olduğu yönündeki savlar Dışişleri Bakanlığı yet- kililerince kabul edilmiyor. Çetin, AGİK ve bunun kapsamında ön plana çıkan insan haklanndan sözettikten sonra Türkiye'nin. Stalin ta- rafından sürülen bu Türklerin kendı topraklanna dönmele- rini istediğini belirtti. Çetin, Türkiye'nin bunun ötesinde Kınm Türkleri için sadece AGİK'in öngördüğü insan haklanndan ve demokrasinin nimetlerinden yararlanmala- nnı istediğini söyledi. BİTTİ AT Tanıma bürosu Frankfurter Allgemeine'den FINANCIAL1TMES Türkiye taktik değlştirdi Türkiye Avrupa Topluluğu'na (AT) ginş konusunda bugüne dek izlediği taktiği değiştirerek üyelik konusunda artık Orta Asya kartını oynayacak. Türkiye AT konusunda benimsediği yeni taktiğe göre sürekli Brüksel'in kapısını çalarak kısa süre içinde AT'ye girme taleplerinin terk edilerek bunun yerine "Türkiye'yı Orta Asya'dan yeni bir bölgesel güç ve Avrupa'mn değerli ortağj" gösterecek uzun vadeli bir kampanya izleyecek.Paradoks gibi görünse de, Brüksel'in kapısını daha azçalmak vedaha çok bölgesel bağlan güçlendirmek, sonuçta Türkiye'nin AT kulübüne giriş şansını daha da arttırabilir. Zamanla Topluluk, Kafkas ve Orta Asya cumhuriyetleri tarafından başanb birdemokratik kapitalizm konusunda örnek alınan Türkiye'yi hor görmekten vazgeçebilir.ATye son başvuru dalgasında, Türkiye'nin en önce davranmasına rağmen başvurusunun sürekli olarak sıranın sonuna atıldı. Bazı Türk politikacılann bundan hoşlanmıyor. Cumhurbaşkanı Turgut Özal AT'nin Türkiye'yi reddetmesinin gerçek nedeninin Türkiye'nin Müslüman oluşu olduğuna inanıyor, ancak Başbakan Süleyman Demirel AT konusunda daha rahat davranıyor ve Özal'ın görüşünü kabul etmiyor. Ankara"da bakanlıklarda ve İstanbul'da şirket yönetim kurullannda sürekli BDT içindeki Türk kuzenlere yönelik hükümet yardımı, özel girişimler ve üni versite burslan konulannda planlar konuşuluyor ve Türkiye bu daha geniş Doğu stratejisi Karabağ'daki çatışmalarla tehlikeye düşüyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle