15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
89 ŞUBAT1992 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMI . Dış kredi semineri - Ekonomi Senisi - Türk yöneticilerine proje kredısı sağlavan uluslararası C curumvefınansmanolanaklannı Jt .anıtmak amaayla bir seminer f lûzenleniyor. Meksa Menkul Kjymetler ve Dûnya Gazetesi şbirliğiyle düzenlenecek olan seminer >-4 mart tarihkri arasında The . Marmara Oteb'nde gerçekleştirilecek. Hazine ve Dış Ticaret Müsteşan Tevfık Altınok'un jöneteceği seminere SPK ' Başkanı Prof.Dr. Mehmet Tekbaş, şadamı ÜzeyirGarih ile bazı yabana t uruluşlardan yöneticiler de konuşmaci olarak katılacak. Seminerde uluslararası sermaye piyasalannda hisse senedi yoluyla kaynak \aratmakta rol oynayan ADR ve GDR L pbi fınansal araçlar da tanıtılacak. BHen yeniden başkan • Ekonomi Servisi - Türkiye Kimya Sana>ıalen Demeği'nin genel kurul toplantısında Alber Bilen, yeniden başkanhğa seçıldi. Yönetim ve denetim kurulunun seçıldiğı toplantıda geçen yüın faaliyetraporuaçıklandı ve bu jıhn bütçesı görüşüldü. Toplantıda I • aynca hizmetlerinden dolayı Ege Holding'den Ali Mansur, Unilever'den Özalp Erkey ve Deteks'ten Müfit Kanuni'ye teşekkûr plaketi verildi. Korumacılığa destek • AA (tzmir) - EBSO Yönetim Kurulu •• Başkanı Uğur Yüce, yıllardır "iç pazarda liberabzme evet. ama dış pazara hayır" dediklerini hatırlatarak )t. gümrûk duvarlannın yükseltilmesini olumlu bulduklannı söyledi. Ege . Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) in Meclisi'nin dönem sonu toplantısında konuşan Yüce, konımacılığın makro düzeyde değerlendinlmesi gerektiğini • kaydetti. , Çağlar, işçtsine pinti • AA (Bursa) - Devlet Bakam Cavit Çağlar'ın hissedan bulunduğu Yeşim, Nergiz ve Asoylar AŞ fabrikalannda çalışan ve yaklaşık 3 bin işçiyi kapsayan toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde uyuşmazlık çıkması üzerine, işçi sendıkası işçilerin görüşlerine başvuruyor. Türk-lş'e bağlı Teksif Bursa Pilot Sanayii Şube Başkanı Cahit Dursun, 60 günlük süre içinde işveren temsilcileriyle altı oturum yaptıklannı, ûcret ve bazı sosyal maddelerde çıkan anlaşmazlıklann giderilemediğini söyledi. Emeklilere ev mûjdesi • ANKA (Ankara) - Maliye ve Gümrük Bakanı Sümer Oral, Plan ve Bütçe Komisyonu'nda "1992 mali yılı gelir bütçesi" görüşülürken yaptığı konuşmada, emekİi olan memurlan ev sahibiyapacaklannıaçıkladı. Projenin F " emekli olacak memurlann, emekli . ikramiyelerinin, kendi olanaklannın ve ^ r Toplu Konut İdaresi olanaklannın • ü değerlendirilerek ev sahibi yapılmalanna yönelik olduğunu ifade eden Oral, çalışmalann henüz devam ettiğini bildırdi. Dûnya Bankası kredisi • ANKA (Ankara) - Dünya Bankası'nın Türkiye'deki bazı liman \e demiryollan projelerini fınanse edeceğı j bildirildi. Ankara'da bulunan Dünya Bankası heyeti, Ulaştırma Bakanı Yaşar Topçu ile bir toplantı yapü. Toplantıda, Izmir Limanı'nın tarama çalışmalannın Çevre Bakanlığı ile . işbirliği yapılarak bir an önce bitirilmesi, demiryollannda ekonomik olmayan hatlann kapatılması, demiryollan işletmesinin kendine yeterli ve ticari bir biçımde yönetilen bir kuruluş haline dönüştürülebilmesi için I yeniden yapılandınlması konulannın * eleahndığı bildirildi. ' Teknoloji proje bekliyor • AA (tstanbul) - Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı (TTGV) Genel Sekreteri Prof. Metin Erk, Dünya Bankası'ndan sağlanan43.3 milyon dolarhk krediyi verecek proje a, aradıklannıbelirterek"Bufonunen geç beş yıl içinde tüketilmesi lazım" .r dedi. Erk, bukredinin bir yıl önce alındığmı ve 5 yıl içinde tüketilmesi gerektiğini, bunun için de 4 yıllık bir zamanın kaldığını söyledi. Fonlann artışı ve kota tartışmalan konfeksiyonculan kızdırdı Ihracatta durma noktasıEStN ŞUNGUR (îstanbol) - Hükü- metin gümrük duvarlannı yükseltme karan toplam ihracatın yaklaşık üçte bi- rini gerçekleştiren konfeksiyonculan kız- dırdı. İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksi- yon Ihracatçılan Birliği Başkanı Sezer Mavituncalılar, koruma kararlan değiş- mezse kepenkleri kapatacaklannı söyle- di. Konfeksiyonculann "ihracatı durdu- ruruz" tehditlerine neden olan kararlann başmda, aralannda fermuar gibi malla- nn bulunduğu 80 kadar maddede ithalat fonlannın yükseltilmesi geliyor. Bakan- lar Kurulu'nun geçen hafta aldığı fonlan yükseltme karanndan sonra kamuoyun- da "korumacılığa geri dönülüyor" tartış- malan başlamış ve Başbakan Süleyman Demirel'in kendisine yakın işadamlannı yüksek gümrük duvarlanyla korumaya aldığı iddialan ortaya atılmıştı. Konfeksiyonculann hükümete göster- dikleri tepkinin diğer bir nedeni de, dam- pingli olduğu gerekçesiyle antidamping vergisine tabi tutulan Uzakdoğu kökenli pamuk ipliği ve beze Türkiye'nin kota uygulamasının gündeme gelmesi. Hazıne ve Dış Ticaret Müsteşarhğı'nda tekstilci- lerin istekleri doğrultusunda yapılan ça- bşmalarda, Türkiye'nin ABD, Kanada Türkiye'nin pamuk ipliği ithalatı Pamuk İpliği PamuMu Hambez Pamuktu Mensucat 1991* Miktar (bin ton) 20.708 7.570 9.234 Değer (bin$) 63.273 31.999 41.597 1*90 Miktar (bin ton) 30.662 12.481 16.515 Değer (bin$) 93.653 52.312 71.976 Miktar (bin ton) 3.946 6.194 7.181 Değer (bin$) 14.576 21.672 27.305 • 1991 yılı rakamlan ocak-eylûl dönemini kapsamaktadır. ve AT ülkeleri dışında kalan ülkelerden yapılacak pamuk ipliği ve bez ithalaüna kota uygulaması öngörülüyor. Buna gö- re söz konusu ülkelerden 20 bin tonun üzerinde pamuk ipliği, 10 bin tonun üze- rinde de bez alımı yapılamayacak. Kota ve gümrük duvarlannın yüksel- tilmesiyle gündeme gelen korumaabğın ihracaün sonu olacağmı savunan Sezer Mavituncalılar, "Duvar şimdi kalkmaz- sa ileride daha da yükselecek demektir. Bu da bizim dünya fıyatlanndan mal bul- mamızı ve dünyayla rekabet etmemizi imkânsız hale getirecek" diye konuştu. Geçmişte korumaalığın denendiğini ve acı sonuçlannın görüldüğünü hatırlatan Mavituncalılar, "Bizi yeniden iç piyasa- ya üretim yapan sanayileri sübvanse et- meye zorlamayın. Şu anda döviz sıkıntısı yok diye sesimiz duyulmuyorsa, yann da böyle olacak demek degildir" dedi. "Bizi iç piyasa fiyatlanna mahkûm et- tikleri takdirde işyerlerimizi kapatır, is- tihdam ettiğimiz 1200 aileye yol veririz. 80 maddeye fon gelince kinıler zengin olacak konusuyla ilgilenmiyoruz. Bizim derdimiz ihracatın durmasını engelle- mek" diyen Mavituncalılar, hükümetin korumacıhk kararlannda ısrarlı olması halinde bir zamanlann "beym göçü" gi- bi, şimdi de "sanayici göçünün" günde- me geleceğini savundu. Mavituncalılar, koruma kararlannın nihai tüketicinın le- hine olamayacağını da vurgulayarak, "Vatandaşın eline kaliteli ve ucuz mal ge- çiyorsa bunu niçin engelliyorsunuz" diye sordu. Hükümet teşvik dağıtı\ orANKA (Ankara) - Yatınm, turizm ve ihracat ile Bağımsız Devletler Topluluğu için uygulanacak teşviklerin aynntılan açıklandı. Devlet Bakanı Tansu Çiller, teşviklerle ilgili kararnamelerin Bakanlar Kurulu'n- da kabul edilerek Cumhurbaşkanı Tur- gut Ozal'ın onayına sunulduğunu bildir- di. Çiller'in yaptığı açıklmaya göre yatı- nm, turizm, ihracat ve Bağımsız Devletler Topluluğu jçin getirilen teşvikler şöyle: Yanm kalmış yatınmlar için fon kay- naklı iki yılı ödemesiz beş yıl vadeli kredi olanağt getiriliyor. Derialik sektöründe 200'ün üzerindeki yanm kalmış fabrika- nın tamamlanarak üretime geçirilmesi için 200 milyar lırabk fon kaynakh kredi verilmesi öngörüyor. Gemicüik sektöründe 750 milyar lira değerindeki 18 geminin inşasının tamamlanması için 150 milyar liralık fon kaynakb kredi aktanlacak, be- siciliğin teşviki amacıyla da 500 milyar liralık bir fon kredisi aynldı. Kalkınmada öncelikle yörelerdeki 25 milyar liralık. normal yörelerdeki 200 milyar liralık yatınmlar büyük yatınm kabul ediliyor. Büyük yaünmlann kal- kınmada öncehkli yörelerde gercekleşti- rilmesi durumunda, 25 milyar lira ile 50 milyar lira arasında olanlar için ilk işlet- me yıünda, 50-100 milyar lira arasında olanlann iki isletme yılında, 100 milyar liranın üzerinde olan yatırunlann ise ilk üç işletme yıhndaki elektrik tüketiminin yüzde 30'u, SSK primlerinin işveren pa- yının yüzde 50"si, zorunlu tasamıf ve ko- nut edindirme yardımmın tamamı devlet tarafından karşılanacak. Turizm teşvikleri: Teşvik belgesi kap- samında başlanan ancak tamamlanama- yan turizm yatınmlanna fon kaynaklı iki yılı ödemesiz beş yıllık kredi verilecek. 1\ı- rizm yatınmalannın kamu bankalanna olan kredi borçlan ertelenecek turizm şir- ketlerine tesislerinin modernızasyonu için döviz gelırlerinin yüzde 30'u kadar yatınm, mali, makine ve teçhizaü gümrük- ten muaf olarak ithal olanağı sağlanıyor. Yatınm tutan bir milyar liranın altında olduğu için teşvik belgesi bulunmayan ya- ünmcılann fınansmanı için 50 milyar lira kaynak aynlıyor. Seyahat acentelerinin fondan kullana- bilecekleri kredi miktan cironun yüzde 10'undan yüzde 20'sine, proje harcama- lannın da yüzde 25'inden yüzde 30'una çıkanlıyor. İhracat teşvikleri: Eximbank kaynak- lanndan desteklenen ihracat tutan bir misli arttınlatak altı milyar dolara çıkan- lıyor. Bağımsız Devletler Topluluğu'na yö- nelik teşvikler: Bu cumhuriyetlere yapıla- cak yaünmlann özendirilmesi amaayla en az bir milyon dolar tutanndaki teşvik belgesine bağ^anan yatınmlann sabit ya- tınm tutannın yüzde 4O'ı orarunda fon- kaynaklı kredi olanağı getiriliyor. Bu ülkelere yapılacak ihracat bedelinin yüzde 20'si ihracat istisnası olarak uygulanacak. Moğıütay'dah Toros'a destek UFüK TEKİN (Adana) - Adana'da ku- rulu Toros Gübre Fabrikası'ndan 440 işçinin 2.5 ay önce çıkartılmasıyla geli- şen olaylar Çalışma ve Sosyal Güven- lik BakanlığYnca incelemeye alındı. Bizzat Çalışma Bakanı Mehmet Mo- ğultay'ın emriyle görevlendirilen mü- fettişler Sabahattin Şen ve Necdet Özgür'ün 4 gün süren incelemesi so- nunda, "işçilerin kanunsuz grev yaptı- ğı" yolundaki mahkeme karan dahil birçok gelişme eleştirilerek, "işverenle- rin işyerindeki çajışma huzurunu boz- duğuna" hükmedildi. Halen 11 işçinin 20. günü de geride bırakan ölûm oru- cuyla kamuoyunun dikkatini çeken Toros Gübre konusunda haarlanan müfettiş raporundan bazı bölümler Petrol Ofısi eski Genel Müdürü'nün davası sonuçlandı GültekinberaatettiEkonomi Senisi - Eski Petrol Ofısi Genel Müdürü Mehmet Gültekin ile 12 üst düzey yöneticisi hakkında görevi kötüye kullanmak ve ihmal suçlanndan, TÜPRAŞ'ı ve ülke ekonomisini 1986-88 yıllan arasında zarara uğrattıklan gerekçesiyle açılan dava beraatle sonuçlandı. Madenı yağ imalatında kullanılan baz- bacanak davasıdır" diyerek eski Teftiş antifıriz imalatında kullanılanyağ ve MEG (monoetilen glikol) maddelerinin ahm satımında yolsuzluk yaparak devleti yaklaşık 5 milyar lira zarara soktuklan gerekçesiyle Ankara 3. Ağır Ceza Mah- kemesi'nce açılan davanın karar metnin- de •'mahkûmiyetlerine yeter kesin ve inandıncı en küçük delil elde edilemediği cihetle cümle sanıklann müsnet suçlann- dan beraatlerine" ibareleri yer aldı. Bu konuda bir açıklama yapan Mehmet Gültekin, "Bu dava kamu davası değil. Kurulu Başkanı Kutlu Savaş'ın kardeşi- ne iş vermemesinin önemli bir etken ol- duğunu ileri sürdü. Gültekin, açıklama- şında yunlan söyledi: "Teftişe esas olan işlemlerde ofise milyarlarca lira kâr ettir- dik. Başbakanlık Teftiş Kurulu, kân bile zarar gösterecek bir düşmanca tutum sergiledi" dedi. Gültekin, Kutlu Savaş'ın ofıste çalışan lise mezunu kardeşini yo- ğun ısrar ve tehditlere karşın müdür yap- madıklan için mahkeme önüne geldikle- rini belirtti. şöyle: "Toros Termınal Servisleri A.Ş. ve Melih Müteahhitlik ve Ticaret Ltd. Şti. işçilerin anayasa ve yasalardan kay- naklanan sendikal haklannı kullanma- lannı engellemek istemiştir. Likat-lş Sendikası'nın, Toros Terminali'nde çalışan üyeleri sendikal baskılar nede- niyle önce istifa etmek zorunda kalmış- lar, daha sonra işveren tarafından hepsi işten çıkartılmıştır." İş müfettişlerinin aynntüı incelemeyle ulaştığı sonuç, Toros Gübre'deki iş ba- nşı ve huzurunun işçiler tarafından değil de bizzat işverenin tutumuyla bo- zulduğu yolunda. Toros Gübre işyerlerindeki sonınlann temelinde sendikalaşmayı önlemek ama- ayla taşeron uygulamasına geçmek ol- duğunu vurgulayan müfettişlerin, "kötü- ye kullanıldı" diyerek eleştirdikleri sis- temle ilgili görüş ve önerileri ise özetle şöyle: "Müteahhitin yaptığı işi, asıl işin veya iş- yerinin bir bölümü ya da eklentilerinde degildir. Aynı işi hem müteahhitin hem de asıl işverenin ışçileri yapmaktadır. Ne var ki asıl işverenin işçileri sendikab (Pet- rol-İş üyesi), müteahhit işçileri ise sendi- kasızdır. Böyle olunca işverenin müteah- hit kullanmaktaki amaanın sendikasız işçi çabştırmakla ucuz işgücü sağlamak olduğu ortaya çıkmaktadır." EKONOMÎDE KULİS Özal'a göre oğlu da babası gibi., MERAL TAMER Euromoney'nin hatta başmda Uıan- bul'da yapılan toplanüsmın açılışını Cumhurbaşkanı Turgut Özal yapü. Özal, konuşması bittikten sonra salon- dan aynlmadı ve kendisinden sonra kür- süye gelen TUSIAD Başkanı Bülent Eczacıbaşf nı da dinledi. Eczacıbaşı konuştukça özal'ın yüz hatlan geriliyor, TÜSİAD'ın aenç Baş- kanı Cumhurbaşkanı'nı sinirlendiriyor- du. Aslında Ec- zaabaşı, TÜ- SİAD'ın son dö- nemde ısrarla vurguladığı bazı temel görüşle- rinden farkb bir şey söylemiyor- du. TÜSİADın ülke stratejileri çabşmasında da savunduğu gibi Eczaabaşı'na ^, . göre gerekb ko- Nt İM şullar yaratılmadan dikkatsizce aşın liberabzasyona gidilmemebydi. Aksi halde enternasyonal bir sanayi yaratıl- mak istenirken imalat sanayiimizin çö- küşü sonucu bile doğabilirdi. Eczaabaşı. "Türkiye'nin bugünkü koşullannda tam serbestlik yerine bir miktar stratejik planlama olmab ve bu- nu da devletle özel sektör bir arada yapmab" diyordu. TÜSİAD Başkanı, bazı Latin Amerika ülkelerinin güm- rüklerini sonuna kadar açarak ülke sanayilerini batırdıklannı hatırlatıyor, buna karşıbk Uzakdoğu ülkelerinin ih- racata ağırbk vererek uluslararası re- kabeti dış piyasalarda yakalamaya çalıştıklanna dikkat çekiyordu. Eczacıbaşı konuştukça özal'ın yüzü de genbyor, zaman zaman yerinden di- kilipsçrtbakışlarlaTÜStÂD Baş-kanı'nı süzüyordu. Konuşma bıtince de salon- dan aynlmak üzere yennden kalktı. Bu arada yıllarca birliİcte çalıştığı özal'ı yakından tanıyan eski DPT Müsteşan Yıldınm Aktürk, Ozal'ın tepkisini fark etmiş olmalı ki yanına giderek "Efen- dim, biz plancılar planlamayı en inkâr edenlerdeniz değil mi" diyerek lafı açtı. Özal bu lafa karşıbk hiç duraksamadan içi- ni döktü: "Yanlış konuşuyor. Bu da babası gibi eski kafalı... Bunlar ailece böyle. İthal ika- mesi manüğından vazgeçemiyorlar. Çok yanbş olur. Devlet bu tür işlere kanşma- malı. Bak biz tam aksine Merkez Bankası özerk olsun diye uğraşıyoruz... Var mı Al- manya'da böyle planlama?" Aktürk, pek çok konuda Cumhurbaş- kanı Özal'la aynı fıkirdeydi. Ama TÜS- İAD'da da ülke stratejileri çalışmalanna kaübnışü. Dolayısıyla onlann ne demek is- tedigini de biliyordu. Özal'a, "Almanya- da yok. Ama Uzakdoğu'da var. Nüfus artıs hızımız belli. Eğer yüzde 3'le değil de yüzde 10'la kalkınmak istiyorsak bazı konularda fazla müdahaleci olmadan dışandan yönlendimıe ya- rarlı olabihr" diye yanıt verdi. DPT'de Yıldınm Aktürk'- ün selefi eski müsteşar Ali Tig- rel'in de kanldığj Aktürk-Özal diya- loğu şöyle devam Bülent Eczacıbaşı e t t L Uzakdoğu da pek parlak değil. Bak Kore'ye... Kore'nin başı derde gırdi. - Ama kalkınmada 2d^yıl öne geçtiler efendim... - Siz TÜSİAD'da böyle şeyler mi ko- nuşuyorsunuz? Asbnda TÜSİAD Başkanı Bülent Ec- zaabaşı ne ithal ikamesi istemiş ne de ko- rumaabğı savunmuştu. Sadece stratejik planlamanın her fırsatta olduğu gibi Euro- money toplantısında da alünı çizmiş, güm- rük duvarlannın gözü kapalı biçimde indi- rilmesinin ülke sanayiini yok edebileceği mesajını vennek istemiş, "Enflasyon, bü- yümenin bedeli değil, savurganbğın sonu- cudur" demişti. TÜSİAD Başkanı, geçen ay Ankara'- daki Busıness International toplantısında da benzeri bir konuşma yapmıştı. Ancak belki bu kez zamanlama biraz ters olmuş, Demirel hükümetinin 80 kalem malda gümrük duvarlannı yükseltmesinden 3 gün sonra TÜSİAD Başkanı Eczaabaşı'- nın çıkip da "Serbest piyasa ekonomisi de- mek, devletin ekonomiye hiç kanşmaması demek değildir" türünden bir mesaj vermesi Özal'ı kızdırmıştı. Karayalçın'a ANAP'ı aratıyorlar Ankara Belediye Başkanı Murat Karayalçm, SHP-DYP koalisyon hü- kümetinden şikâyetçi, "Bizim parü muhalefetteyken işlerimizi daha iyi yü- riitüyorduk. İktidara geldik diye sevin- miştik, ama şimdi daha zor yol alıyo- ruz" diyor. Karayalçm bu sıkıntısını hafta ba- şmda İstanbul'da yapılan Euromoney toplantısında da dile getirdi. ANAP döneminde Hazine garantisi olmadan gerek Almanya'ya gerekse Japonya'ya tahvil ihraç etmişlerdi. Şimdi yeni bir tahvil ihraa söz konusuydu, ancak Ha- zine Müsteşarbğı böyle bir tahvihn ih- raana sıcak bakmıyor, işi yokuşa sü- ren bir hava estiriyordu. Oysa Karayalçm, SHP'li pek çok be- lediye başkanının aksine ANAP ikti- dannın belediyeleri eli-kolu bağb bı- raktığından yakınmamış, çeşıtli yol ve yöntemler bularak bugüne kadar An- kara Belediyesi'ne kaynak yaratmayı başarmışü. Bu çerçevede Frankfurt'ta ilk kez Hazine garantisi olmadan tah- vil ihraç edilmiş, ANAP hükümeti o dönemde herhangi bir zorluk çıkart- mamıştı. , Belediyelerin elinde büyük prpjeler vardı. Bu projelerin gerçekleştirilebil- mesi için de kaynak gerekbydi. Ankara Belediyesi, Almanya deneyinin başan- sınm ardından Tokyo'da da ven tah- vili ihraç etmiş, yine herhangi bir engel- le karşılaşmamıştı. Karayaİçın'm ebn- de hava kirliliğiyle, altyapıyla ilgili yeni projeler vardı. Şimdiyse belediyenin ilave kaynak yaratmasına binbir zor- luk çıkarübyordu. Karayalçın'a göre herkes kendi hesa- bım bilmeliydi. Belediyelerin tahvil ih- raa için Hazine garantisi ya da iznine gerek olmamalı, yerel yönetimler mer- kezi hükümetten bağımsız hareket ede- bilmeliydi. AEfTııin cırosu 2.7 trilyon BraAnadolu Endüstri Holdmg'ın geçen yılki konsolide çirosu 2.7 trilyon bra olarak gerçekleşti. Grubun 1990 yıb ci- rosu ise 1.3 trilyon liraydı. AEH yetkı- lileri bu cironun. diğer bazı holdingle- rin yaptıklannın aksine "dublikasyon- lan kesinlikle içermediğini", gruba ait şirketlerin birbirlerine yaptıklan satış- lar düşüldükten sonra 2.7 trilyon lira- lık rakamın oraya çıktığını belirtiyor- lar. Grubun kârlılığı ise diğer holdingle- re göre epey yüksek. 1990 yıbnda ger- çekleştirilen 1.3 trilyon brabk ciroya karşıbk vergi öncesi kâr 320 milyar li- ra. Geçen yılki vergi öncesi kâr ise 500 milyar liraya ulaşmış bulunuyor. Ana faabvet alanı bira ve otomotıv olan AEH'nin bu yıl için bütçelediği ci- ro rakamı 4.7 trilyon, vergi öncesi kâr ise 862 milyar bra. Bu yılki yatınm he- defı 200 milyar üra. Gruba ait 20 şirkette toplam 3303 ki- şi çalışıyor. 2.7 trilyonluk ciroda bira ve otomotivin payı hemen hemen yan yanya. Erciyas Biraabk, Ege Biraalık ve Güney Biraalık bira grubunun lo- komotifleri. Isuzu kamyonlannı üre- ten ve satan Anadolu Otomotiv Sanayii ile bugüne kadar Honda ve Lada'yı pa- zarlayan Çelikmotor ise otomotiv gru- bunun belli başlı şirketleri. Isuzu, otomotiv alanında ilk Türk- Japon ortak yatınmıydı. 1983'te anlaş- ma sağlandı. 1984'te yatınm başladı. 29 Ş U B A T CUMARTES İ Okur yazarıyla bulusuyor S Ö ¥ l C İ M Z A G U H Necati Cumalı Konu: Şiirlerimde Aşkın Yorumu TAKSİM, Istıklal Caddesi, Zambak Sokak, 4/1 Tel.252 38 81 Saat: 16.00-19.00 2 9 Ş U B A T CUMARTESİ Okur yazarıyla bulusuyor Muzaffer Abayhan ŞİŞLİ Golden Plaza Mıgros Nezihe Meriç Salim Şengil ATAKÖY Atrıum Mıgros Tel 56061 37 Saat: 16.00,19.00 N İ L Ü F E R G Ö L E MODERN MAHREM Medeniyet ve Örtünme "Modemliği, ekonomik gelişme, siyasal iktidar biçimleri, kentleşme gibi sosyo-politik olgularla algılamaya alışkınız. Türk deneyimi ise modernizmin özel yaşamlar, mahrem alan üzerindeki dönüştürücü gücünü göstermesi bakımından em- salsizdir. Bu bağlamda Modern Mahrem Türk modemleşmesi tarihine, mahrem cephesinden bakmaktadır. Bu kitaptaki alter- natif okuma, modemizm ve kadın-erkek ilişkileri arasındaki "kara kıtayı" gün ışığına çıkarmayı amaçlamaktadır." Metis Yayınlan BABAM NURULLAH AE4Ç Meral Tolluoğlu 8.000 lira (KDV içinde)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle