29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
29BA"»" 1 W2(PUMARTEŞİ CUMHURİYET SAYF HABERLER 19 Çalıntı bahar Kışortasında bahardan çalıntı bir gün yaşamak Moğollan neşelendırdi. Başkent L'lan Bator'da ahşılmışmdışında ıyibırha\ayla karşılaşan Moğollar, sokaklara dökülüp günün tadınıçıkardı. Kentin meydanındaki heykelliçeşmede oynayan çocuklardan biri yeredüşünce, arkadaşını kahkahaya boğdu. (Fotoğraf: RELTER) Çekoslovaklar, Almanya'yı affetmiyor Çekoslovakya'nın başkenti Prag'a resmi birziyarette bulunan Almanya Başbakaru Helmut Kohl, yüzlerce Çekoslovakın protestolanyla karşılaştı. Kohl ile Çekoslovakya Cumhurbaşkanı Vaclav Havel'in. ülkelerinin arasında bir dostluk anlaşması imzalamalanmn ardından Prag sokaklannda toplanan yüzlerce kişi. 2. Dünya Savaşı sırasında Nazilerin Çekoslovakya'da yaptıklannı unutmadıklannı haykırdı.(REUTER) Yeni kalbe uyum AA (Washington) - Amerikah bi- lim adamlan, kalp nakli arneliyat- larmdan sonra vücuda giren ya- bancı dokulara saldıran hücreleri engelleyen iki antikor saptadılar. "Science" adh tıp dergisinde ya- yımlanan makaleye göre laboratu- vaıda fareler üzerinde yapılan de- neyler sırasında, yabancı hücrele- re çoğu zaman saldıran kan hüc- releri "T" lenfositlerinin yüzeyin- de bulunan moleküllerin hareket- lerini engelleyen iki antikor sapta- dı. Bu antikorlar, vücuda bir "mo- lekül kalkanı" oluşturuyor, ancak bu kalkan, kalp nakli yapılan has- taların kullandıklan Uaçlann ço- ğunun oluşturduğu kalkandan farklı olarak, "T" hücrelerinin kendüerini etkisizleştirmiyor. "T" hücrelerinin etkisiz hale gelmesi, vücudun bağışıkiık sistemini yok ediyor. 1yi ki doğdun Elizabeth Amerikalı ünlüaktrist Elizabeth Taylor 60. doğum gününü. kendisinden 27 yaş genç olan yedinci eşi Larry Fortensky ile birlikte Disneyland'da kutladı. Disneyland'daki gezisi sırasında çocuklar gibi eğlenen Elizabeth'i kutlayanlardan biri de dünyanın tüm çocuklannın tanıdığj Miki Fare idi.(Fotoğraf:REUTER) Eıfflasyon tartışması tırmarayor I (hştarafi 1. Say/ada) söyUi. Bzı ürünlerin ithalinde auttan fonla- n n ükseltilme-si konusuna dı değinen Dev:t Bakdnı Çiller, for.lann yerli sa- nayun darnpıngli urünlere karşı korun- masamacıyla alındığmı behrbrek "Ko- rumcı dteğüız ve oımayacağu da. Tam tersı Türk ekonomisinin dünya ile en- tegrsyorıunu sağlamak içir 1996"ya kadx. gûmrük \e fonlan belli oranlarda ındicceğiz \e bunu önceden açıklayaca- ğız'üye konuştu. Çıler, özelleştinne konusurda koalis- yon ortağı SHP ile anlaşmazlıklannın olm.dığını, bu çalışmalann, koalisyon protikoliinde öngörüldüğü gbı yürütü- lecegni büdirdı. Orta ve uzun vadelı borç ödeme hesaplan ıvı ya^ılamadığı ıçin.cumhuriyet lar.hinde ilk tez, bu üç aydt, çok yüİcsek miktarda ıç borç öde- mesı gerçekleştirdiklerine diklati çeken Çiller. bundan sonra ödemelei üst üste getiımernek ıçin Hazinenin orta ve uzut vadeli borç programı hazırladığını kaycetti. Çiller. kronik enflaiyon bek- lentKİnın kınlmasından sonra, altın ve ECL' üzcrinder de iç borçlarma yapıl- masnı sağlamak için hazırlıklann sür- dürtldüğünû belirttı. Sermaye Piyasası Kanunu'nda yapı- lan ve Bakanİar Kurulu tarafından da kabul edilen değışikliklerin, sermaye pi- vasasını derinleştireceğini, fınans kesi- mindeki Merkez Bankası'nm ve banka- lann tekelini kıracağını anlatan Çiller, İstanbul Menkul Kıyrnetler Borsası'n- daki teşvik beklentisi ile ilgili bir soru- yu da şöyle yanıtladı: "Değışıklik ile sermaye piyasasındakı yenı kurulması öngörülen kunrmlar. sermaye piyasasını derinleştirecek. Bu, borsavı da orta vadede olumlu etkiler. Bizim öyle bugünden yarına, 'Bugün bir şey söyleyeceğiz, vann borsa yüksele- cek' gibi bir iddiamız yok.Bu, bizim de- ğil. gecmiş iktidann işidir. Bu nedenle, SPK Kanunu'na bügi alışverişini yasak- layan ve ceza koyan bir hiiküm geürdik. Orada büyük alışveriş yapan. şöyle ya da böyle spekülasyon yapan insanlar var. Bunu yaptınp yapürmamak bizim ışimiz değil. Borsa düser de çıkar da... Bizim ışimiz, bazı önlemlerle sermaye piyasasırun sağlıklı işlemesini sağlamak. Orta vadede. küçük tasarruflann borsa- ya akmasını sağlamak. Bunun için gelir dağılımı düzeltilmelidir. Bunun yolu da insanlann sermaveye ortak edilmesin- den geçiyor." Altın borsası Altın borsası kurulması yönündekı çalışmalann da tamamlanmak üzere ol- duğunu bildiren Devlet Bakanı Çiller. SSCB'den aynlan Türk cumhuriyetleri- nin de "altııT'a büyük ilgisi olduğunu belirıerek "İslam ülkeleri, Türkiye'nin fınans merkezi olması görüşüne çok olumlu bakıyor. Yapılacak düzenleme- lerle bu amaç adım adım gerçekleşecek" dedi. * Basın toplamısından sonra TOBB'yı ziyaret eden ve yönetim kurulu toplantı- sına katılan Tansu Çiller, koalisyon hükümetinin bütün doğrulara parmak bastığını belirterek "Her şeyin doğrusu- nu bulmakta kararhyız" dedi. Çiller, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Yönetim Kurulu Başkanı Rona Yırcalı'dan hükümete "destek" sözü al- dı. TOBB Yönetim Kurulu Başkanı Rona Yırcalı da yaptığı konuşmada. ye- ni hazırlanan teşvik sisteminin, finans- man kaynaklan göz önüne alınarak hazırlandığını belirterek uygulamaya gj- recek teşvikleri "samimi ve uygulanabi- lir" bulduklannı kaydetti. Eksik inızalı kararnameye ÖzaTdan veto Kayseri FirarI Baştarafi 1. Sayfada "Sayın Cumhurbaşkanı'nın kararnamelerle ilgili önceden bilgi verilmesi sözleriyle ilgili konu şudur. HUkümet, bazı ka- rarnameleri bazı bakanlarm im- zası olmadan, bakanların daha sonra imzalayacağıru belirterek imzaya göndermiştir. Sayın Cumhurbaskanı, bu bakanlann kararnameleri sonradan imzala- mayabileceği gerekçesiyle geri göndermiştir. Aynca, olağanüs- tü hal ile ilgili karamamelerin cumhurbaşkanının başkanlığuı- da yapılacak Bakanİar Kurulu toplantısında kabul edilmesi ka- nun hükmüdür, buna rağmen, olağanüstü hal ile ilgili bir ka- rarname "Cumhurbaşkanı'mn başkanhğında yapılan Bakanİar Kurulu toplantısında" tabiriy- le imzaya gönderilmiştir. Sayın Cumhurbaskanı istedikleri za- man kendi başkanhğında top- lantı yapılabileceğini ancak baş- kanlık etmediği bir toplantıyla ilgili kararnameleri imzalama- yacağını belirterek geri gönder- miştir. Olay budur." Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Kemal Yamak, Cum- hurbaşkanlığı'na bugüne kadar kanun, kanun hükmünde karar- name, Bakanİar Kurulu kararı ve atamayla ilgili üçlü kararna- me olarak 939 kararın geldiği- ni, bunlardan yüzde 97.34'ünün imzalandığını da açıkladı. Ya- mak, Cumhurbaskanı Turgut özal'ın 189'u müsteşar, müste- şar yardımcısı, genel müdür ve yardımcıları gibi üst düzey yö- neticiler olmak üzere toplam 688 atama kararnamesini imza- ladığını bildirdi. Demirel'den yanıt Başbakan Demirel. Ya- mak'ın sözlerı üzerine ANKA"nın yönelttiği soruyu vanıtlarken, böyle bir duru- mun söz konusu olmadığını sövledı. Demirel, "Bizim boy- le bir şeye ihtiyacımız yok. Eksık imzayla kararname gönderdiysek. İmza eksık" di- ye gönderir. Atlatrnaya çalışı- yor değıliz ki. Aynı şeyler bu açıklamanın sahibi Kemal Yamak'a da söylenmiştır" de- di. Başbakanlık Müsteşarı Necdet Seçkınöz de eksık ım- Karabağ: Azeriler zor durumda U(Baştarafi 1. Sayfada} kasya Komutanlığı'na bağlı 366. Alay'ın geri jekileceği bildirildi. Ajansların habe- rine göre BDT Genel Kurmay Başkanı Yevıeni Şapoşnikov, 366. Alay'ın Kara- bağ'dan çekilmesi için emir verdi. Inter- fax Ajansı, söz konusu emm Dağlık Kartbağ'ın başkenti Hankenti ve diğer ça- tışma noktalarının yanı sıra Azeri-Ermeni sınınna konuşlandınlmış BDT birlikleri- ni de kapsadığını duyurdu. Alayın birkaç gün içerisinde çekilmesi bekleniyor. Ermenistan Devlet Başkanı Levon Ter Peırosyan'ın danışmanlanndan Ge- rard Libardiyan, Dağlık Karabağ böl- gesine Ermenistan'ın müdahale edeceği tehdidınde bulundu. AA"nın habenne göre Libardiyan, Moskova'da düzenle- diği basın toplantısında, " Karabağ'da -Errncnilerin tasfıye edilmesine sessiz.ka- lamayız. Bir noktada Ermenıstan da Karabağ'a müdahale etmek zorunda kalacak" dedi. Ermenistan, bugüne kadar soruna doğrudan taraf olmadığını, çatışmalann Azerbaycan ile Dağlık Karabağ'daki Ermerulerin arasında gcçtiğjni savunu- yordu. Ermenistan yönetimi, Karabağ'- da somnun Azerbaycan'ın burada yaşa- yan Ermenilerin self determinasyon hakkını tanımamasından kav naklandı- ğını öne sürüyor. İran Dışişleri Bakanı Ali Ekber Vela- yeti, dün Azerbaycan'daki temaslannı tamamlayarak Ermenistan'a gecti. Ve- layeti'nin. programda olduğu halde. Karabağ'da çatışmalann artması üzeri- ne bölgeye gidemediği haber veriliyor. Velayeü, Azerbaycan ile Ermenistan arasında Karabağ sorununun çözümü- ne yönelik arabuluculuk yapıyor. İran. iki gün önce arabuluculuk girişiminin başanya ulaştığını, taratlar arasında ateş,kesin sağlandığını duyurmuştu. 'Taşar'ın puDan'na Elçibey: Bakü Rıısların kııklasıSEMİH IDtZ (Bakü) - Azer baycan Halk Cephesi lidert Ebulfez Elçibey, Azerbaycan'da- ki mevcut yönetimin "Rusya'nın esiri" olduğunu öne sürerek er- ken parlamento seçimleri için çağnda bulundu. tran'ın, Kara- bağ için arabuluculuk girişimle- rini göz boyama olarak niteleyen Elçibe%, Rusya ile lran'ın bu ko- nuda kendi çıkarları için işbir- Üği sçicde olduklarını savundu. ABD, Fransa ve diğer etkili ülkelenn ağırbklannı koymama- lan du.-umunda Türkiye"nin ya- pacağı arabuluculuğun da bir sonuç veremeyeceğini kaydeden Elçibe>, "Pan Türkizm" diye bir şeyin olmadığını, bunun başta Ingiltere obnak üzere Batılı ül- kelerir, "Türkler birbirlerini sevmennler diye" ortaya attıkla- n bir nesele olduğunu söyledi. Bakû'yü ziyaret eden Dışişle- ri Bakanı Hikmet Çetin ile de dün uzun bir görüşme gerçekleş- tiren Elçibey, bir grup Türk ga- zetecisinin çeşitli sorularını ya- nıtladı. Elçibey, bugün Bakü'de düzenlemeyi planladıkları ve 500 bin kişinin katılmasını bek- ledikleri yönetim aleyhindeki mitingi, "Rusya'nın, vatandaş harbi girişimine el vermemek için" iptal ettiklerini belirtti. Mevcut hükümetin "yurdu ve milleti müdafaa etmediğini" be- lirten Elçibey şöyle dedi: "Karabağ'da köyler dağüıyor. Hükümet bir şey yapmıyor. Moskova'dan korkuyor. 'Köyleri Ermeniler yaktı' -deniyor. Ama Ermenilerin bunu yapacak güç- leri yok. Bunu Ruslar yapıyor. Hükümet ise Ruslann kuklası, esiri. Rusya'nın esiri ise bir şey yapamaz. Babrak Karmallar, Necibullahlar ne yaptıysa Mut- talibov da öyledirf' Ebulfez, dün Ruslann iki he- likopterle Şuşa kentinde bir pet- rol deposunu bombaladıklarını ve iki kişinin ölümüne yol açtık- lannı kaydederek bunun, Rusla- nn bölgede faal olduklannı gös- tergesi olduğunu, çünkU "Erme- nilerde helikopter bulunmadı- gını" söyledi. Mevcut yönetimin, olağanüs- tü durumda seçilen hükümet ol- duğunu belirten Elçibey, "Biz seçim istiyoruz, önce parlamen- to seçilsin sonra cumhurbaska- nı seçilir" dedi. Atatürk'e "Rakı içerdi" diye çıkışan mollalara kızdığını açık bir şekilde hissettiren Elçibey, "Atatürk, memleketi iflastan, kandan kurtarmış. Gelsin kur- tarsınlar Azerbaycan'ı mollalar" diye tepkisini gösterdi. Ebulfez, Azerbaycan halkı için özgürlük istediklerini, Türkiye'den tek isteklerinin ise bunu desteklemeleri olduğunu söyledi. U( Baştarafi 1. Sayfada) nın daha da artmasına neden olmaktadır. Aynca söz konu- su harcamalann, kuruluşun bütçesinde yer alan ödenek- lerden karşılanması, bütçele- rin aynlığı prensibine de uy- gun düşmemektedir." Rapora göre, 1990 yılında TÜGSAŞ temsil ve mısafır ağırlama için 71 milyon lira harcadı. Aynı yıl. 30 milyon li- ra da kırtasiye ve benzeri gi- derler için harcama yapıldı. 1991'in ilk dokuz ayı icinde ise temsil ve misafır ağırlama har- caması 97 milyon lira olarak gerçekleşirken. TÜGSAŞ'ın bütcesinden 273 miKon liralık pul. 53 milyon liralık da zarf alındı. Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu. bu harca- malann, başında ANAP'U Mustafa Taşar'ın bulunduğu devleı bakanhğı ıçin yapıldığı- nı bildirdi. Raporda, bunun, TÜGSAŞ'ın ana sözleşmesine ve yasaya aykın olduğu belir- tilerek. aynca bütçe prensiple- rine de ters düştüğü kaydedil- di. Kamuoyuna "Mustafa Ta- şar'ın pullan" olarak yansı- yan harcamalar, Sanayi ve Ticaret Bakanı Tahir Köse'- nin talimatı üzerine bakanbk müfettişlerinin yapuğı incele- me üzerine ortaya çıkmışü. Demirel hükümetinin açıkla- dığı yolsuzluk dosyalan ara- sında yer alan pul ve zarf har- 'camalanyla ilgili rapor, Cumhuriyet Başsavçılığı'na da gönderilmişti. TÜGSAŞ Genel Müdürü Nadir Erol ile müdür yardımcısı Mustafa Çağlayan, Sanayi ve Ticaret Bakanı Köse tarafından gö- revlerinden ahnmışü. Yakla- şık 325 milyon liralık pulla zarfın, ANAP'lılara gönderi- len tebrikler için ahndığı öne sürülmüştü. KapadenlzBakırılavası Öte yandan, Karadeniz Ba- kır tşletmeleri'ni, dış ahm sa- üm işlemlerinde milyarlarca brahk zarara uğrattıklan ge- rekçesiyle haklannda dava açılan eski genel müdürler Rı- fat Kont ve Doğan Çeçen'in yargılanmasına nisanda baş- lanacak. lş güvencesinde suçlamalar W( Bqtarafı 1. Sayfada) netimnden işverenlerin neden korktıklannı anlayamıyorum" diyenYılmaz, bu sorun üzerin- de anaşma sağlanamazsa, diğer pek pk sorunun çözümü için diyal<g yolu aramanın anlamı- nın kümayacağını söyledi. Senpozyumun açılışında bir konuma yapan Çalışma Baka- nı Mhmet Moğultay ise çalış- rna. hrışmın sağlanmasının iş banş/la özdeş hale geldiğini söyleerek şöyle konuştu: "Gvenli çalışma ortamı, gü- veolıoplumun çekirdeğidir. O ncdeie işe başlar başlamaz ön- ce iş ûvencesi konusunu ele al- dık. 5 güvencesinden amaçla- aın..uşkusuz işçinin işinin gü- voncaltına ahnmasıdu-. İşçinin keyf haksız ve nedensiz olarak »ACA IURUM BAR'daer Cuma-Cumartesı MAY-BURAK-TAMER 277 08 08 , 09 işine son verilmemesidir!' Uluslararası Çahşma Örgütü Türkiye Direktörü Prof. Rüçhan Işık yaptığı konuşmada, dünya- daki eğilimlere uygun olarak Türkiye'de iş geliri ve istihdamın azalmayla karşı karşıya olduğu- nu, bu koşullarda iş ve gelir gü- venliğinin tartışmaya açılması- nın sosyal barış için gerekli ol- duğunu bildirdi. Geçmiş yıllardaki ve şimdiki yasa önerileri konusunda açık- İanan bilimsel görüşler doğrul- tusunda Türkiye'de iş güvenliği konusunda yasal düzenlemeye gidilmesi gerektiğine dikkat çe- kildiğini kaydeden Işık şöyle de- vam etti: "Sosyal diyaloğun taraflan, kendi görüşlerini savunmak için bir kısım profesörler deneyerek bir ayrımcılığı yansıtan tutum- lar sergilerse, hem diyalog için yararlı olmayan bir yaklaşım sergilenmiş olur hem de akade- misyenlere haksızlık yapılmış olur!' Işık, taslakla başlayan sosyal diyaloğun gelişmesinin ve ortak platforma geçmesinin zamanı- nın geldiğini kaydederek ILO- nun hükümet, işçi ve işveren ke- simlerini bir araya getirmenin ev sahipliğini yapmaya hazır oldu- ğunu bildirdi. Açık mavi gömlekli, gözlüksüz. askılı genç adam - Yani, bu bir çeşit kredi mi oluyor?.. Beyaz gömlekli, gözlüklü, askısız genç adam - HayırL. "Kredili" bir hesap oluyor. Bu bir hesap! zalı kararnameler gönderilir- ken Cumhurbaskanı Özal ve Genel Sckreter Yamak'la 'tam mutabakaı" sağlandığını ıfade etti. Seçkinöz şöyle dedi: "Eksik imzayla kararname gönderme olmaz. Yanlışlıkla imza eksik gönderilmişse. ora- daki memurlar. 'Bunun imza- sı eksik' diye iade ederler. Bazı kararnameler Köşk'le muta- bık kalınmak suretıyle eksik de olsa ilan edılır, sonra ta- mamlanır. Böyle yapılmıştır. Bu kararnamelerden binsi şe- ker fiyatının tespitidir. Çok acele "kararnamedir. Yurtdı- şında seyahatte olan bakanla- rımız bulunduğundan muta- bakata varılarak yayımlan- mıştır kararname. Ikincisi: Cumhurbaşkanlığı personelinın fazla çalışma taz- minatı kararnamesıdır. Ace- leydi. o da öyle yapılmiştır. Üçüncüsü; Dışişleri Bakanhğı Teşkilat Kanunu'dur. Bunla- rın hepsı tam mutabakat ha- linde yayımlanmıştır. Olağanüstü Hal Kararna- mesi de şudur: Anayasanın 121 ve 122'ncı maddelerine göre Cumhurbaşka.nı'nın baş- kanhğında toplanan Bakanİar Kurulu'nda karar çıkar, ka- nun hükmünde kararname oMur. Olağanüstü Hal Böl- gesi'nde emniyet personeli var. Bunlar iki seneden fazla kalamıyor orada. Yani gön- deren idareler bırakmıyor. Halbuki, bir tazminat var, devletin yatırdığı o tazminatı alabilmelerı için üç sene kal- maları lazım. Bu müddeti üç seneden iki seneye indirmek istedik. Bu kadar mantıki, in- sani bir kararname... Bunu gönderdık. kabul etmeyince geri aldık. Bu kadar da basit." olaymı beşmüfettiş soruştımıyor Haber Merkezi - Kayseri Ka- palı Cezaevi'nden üç gün önce yasadışı TİKKO örgütüne üye 11 tutuklunun firar etmesi olayıy- la ilgili soruşturma Adalet Ba- kanlığı'nın müfettişlerince sür- dürülüyor. Cezaevi personeli ve firar günü görevli askerlerin ayn ayn ifadeleri aluuyor. Büyük bir gizlilik içinde beş müfettiş tarafından yürütülen soruştunnadafiraritutuklulann cezaevi içinden ya da dışandan yardım görüp görmedikleri ko- nusuna ağırlık verildiği öğ- renildi. Bu arada AA'ya bir açıklama yapan Kayseri Valisi Rıdvan Ye- nişen, karanlıkta kalan bazı so- ruların soruşturma sonucu ay- dmlandığım söyledi. Yenişen, fı- rar olayımn 26 şubat çarşamba günü saat 00.01'de gerçekleştiril- diğini, cezaevi yönetiminin ise saat 15.30'da aynı bölümde ka- lan mahkûmların haber verme- si üzerine firardan haberdar ola- bildiklerini kaydetti. Yenişen, firarla ilgili soruştur- maran savcılık ve bakanlık mü- fettişlerince sür- dürüldüğünü, şu ana kadar gö- revden alınan ya da tutuklanan görevlinin bulunmadığını, so- ruşturma sonucuna göre gerek- li işlemlerin yapılacağını bildir- di. Vali, fırarilerin bulunması için sürdürülen operasyonlardan bir sonuç alınamadığını da söz- lerine ekledi. Boğazîçi Lisesi soyuldu • (Baştarafi 1. Sayfada) sunu kopartıyorlar. Da- ha sonra yere yatırdıklan bir görevliyi kaldırarak ceklerin ve paranın bulunduğu kasayı açtınyorlar. Soygunculann ikisi de silahlı ve ellerinde as- keri el bombası olduğu iddia ediliyor. Soyguncular işlerini bitirdik- ten sonra içerdekilere "Kapı- nın önüne bomba koyduk, sakın dışan çıkmayın" tehdi- dinde bulunuyorlar. Ancak daha sonra bunun doğru ol- madığı anlaşıhyor. Olayı gerçekleştiren soygun- culann eşkâli şöyle belir- lendi: 1.70 boylannda ve 25-30 yaşlannda. Birinin üze- rinde sıyah, diğerinin üzerinde yeşil mont bulunuyor. tkisi de bıyıkh. Yeşil deri montlu olan kıvırcık saçlı. Güvenlik kuv- vetleri çevrede bu eşkâle ben- zeyenleri aramaya başladı. Soygundan hemen sonra okul görevlileri çeşitli bankalann şubelerini arayarak ceklerin ödenmemesini istediler. Okul görevlileri bankalann numa- ralannı düşürmekte oldukça zorlandılar. Dündar Uçar ve Temel Kaya'ya ait Özel Boğaziçi Li- sesi"nde okuyan bin 500 öğ- rencinin birçoğu soygundan habersiz, sınıflann camlann- dan gazetecilere seslenerek fotoğraflannın çekilmesini is- tivorlardı. KULİS • (Baştarafi 1. Sayfada) önlem niteliği taşıyor. Bu önlemlerin uygulandığı bürokratlar da bir bakıma mahkeme kararından önce cezalandınlrruş oluyor. Ama önlem ya da ceza örnekleri bu kadarla bitmiyor. Ulaşürma Bakanı Yaşar Topçu'nun eski PTT Genel Müdürü Emin Başer ve yardımcısı Osman Gözüm'ü görevden alması sırasında Ankara PTT Başmüdürü Ali Zor da geçici görevle Muğla ve Aydın'a tayin edilmiş. PTT Yönetim Kurulu henüz oluşmadığı için görevden alınamayan Ali Zor, böylece dolaylı yoldan görevden uzaklaştınlmış olacakmış. Ama Zor, bir rapor alıp emri tebellüğ etmeyince görevinden ayn kalsa bile Ankara'dan uzaklaştırılamamış. Bunun üzerine idare, öyleyse deyip ilginç bir önlem-yaptınm karan almış. PTT Başmüfettişlerinden Kadir Damgacı, PTT Başmüdürlüğü'ne bir yazı yazrruş. Yazıda her türlü idari iznin, ikinci bir işara (bildirim) kaldığı büdirilmiş. Ardından da Başmüdür Ali Zor'un Ankara'dan ayrılması gerektiği halde raporlu olarak halen Ankara'da kalmaya devam ettiğinden başmüdürlük servisleri ile santrallara girmesinin sakıncalı bulunduğu büdirilmiş. Zor'un garaja girmesi de aynı ölçüde sakıncalı görülmüş ve yasaklanmış. Ardından, bu icaplara uymayanlar hakkmda gerekli yasal, disiplin ve idari icap tayinine gidileceğinin bilinmesi tebliğ edilmiş. Şimdi PTT Başmüdürlüğü'nün servis ve santral girişleri ile garajda görev yapan bekçiler, pür dikkat Zor'u bekliyorlarmış, "Aman ha, gelip içeriye girmesin, bir sakıncaya sebebiyet vermesin" diye. Bugüne değin sakıncalı kitap, sakıncah piyade, sakıncalı film filan duymuştuk. Ama garaja girmenin de sakıncah olduğunu, hatta sakıncalı bürokratların da bulunduğunu ilk kez duyduk. Bıze inanmayanlar, Teftiş Kurulu Başkanlığı'nm 24 şubat tarihli 111 sayılı yazısını okusun. Nasıl bulacağız diyenlere söyleyeyim: Teftiş Kurulu Başkanlığı'nın talünatıyla yan, imza mukabilinde tüm servislere dağıtıuruş...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle