23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1992 CUMA CUMHUR/YET SAYFA EKONOMI Maribonfyahazır I AINKA (Ankara) - Türki;ye'de sigara fabrikcası kuran Amerikah Philip Morris firması Marlboro, Marlboro Light vc Parliament markalı sigaralarla şimdi<den Türkiye sigara pazannın yüzde 14'lük önemli bir bölümünü kontrol ediyor. Tekel'den alınan bilgilere göre Philip Morris'in üreterek Türkiye'ye ihraç ettiği Marlboro, Marlboro Light ve Parliament sigaraian, Tekel'in 1991 ydında gerçekJeştirdigi 71.7 bin ton olan toplam yabancı ve yerli sigara satışlarının yüzde 14.1'ini oluşturdu. Geçer» yıl Tekel 8.5 ton Marlboro ve Marlboro Light, 1.6 ton da Parliament sigarasının yurtiçinde satışını gerçekJeştirdi. Geçen yıl Philip Morris'in sigaralan da dahil toplam 11.6 bin ton yabancı sigara satıldı. Satılan yabana sigaralann yüzde 87.1'ini Philip Morris'in ürettiği sigaralar meydana getirdi. Scb2e etle yanşıyor • AA (AntaJya) - Türkiye'nin turfanda sebze amban olarak bilinen Antalya yöresinde, sera Urttnil bazı sebzelerin fiyatlan et ile yanşıyor. AntaJya'da bir kiio kemikli et ile sera ürünü taze fasulye aynı fiyattan satılıyor. Antalya yöresindeki toptancı sebze halleri müdürlüklerinden ahnan bilgiye göre bu hallerde taze fasulye 20 bin lira toptan fiyattan işlem görüyor. Hallerde 20 bin liradan işlem gören taze fasulye, manavlarda 25-30 bin, pazarlarda ise 27-35 bin liradan alıcı beküyor. Antalya yöresindeki toptancı sebze hallerinde diğer sera ürünlerinden domates 700-5.000, biber 3.000-11.000, pathcan 3.5OO-12.0OO, salatabk 2.8OO-7.O00, taze fasulye de 15.000-20.000 lira arasmdaki fîyatlardan aiınıp satılıyor. TMO'da kâr oyunu • ANKA (Ankara) - TMO'nun kayıtlarında 1989 yılı buğday ithalatından 4.6 milyar lira kâr edildiği görülürken, yapılan incelemeler sonucu ithalattan kâr değil 2.9 milyar lira zarar edildiği ortaya çıktı. Yüksek Denetleme Kurulu Raporu'nda muhasebe kayıtlarındaki bu yanlışuğın Dış Ticaret Dairesi Başkanlığj ile Mali tşler Dairesi Baskanlığı ve bu başkanlığın kendi birimleri arasında gerekli koordinasyon ve bilgi akımının sağlanamamasından kaynaklandıgı bildirildi. Tütün alırn heyecanı • AA (Samsun) - Karadeniz bölgesinde tütünde 'kalite yılı' yaşandıgını bildiren üreticiler, alımlann erken başlatılmasını istiyorlar. Tekel yetkililerinden edinilen bilgiye göre Samsun, Sinop ve ilçelerinde 1991 yıünda 29 bin 500 aile, 11 milyon kilo tütün üretti. Geçen yüa oranla kalite artarken rekoltede yüzde 25-30 arasında azalma görüldü. Çjmentoda rekabet • ANKA (tzmir) - Ege'nin çimento piyasasına Çanakkale Çimento müdahale edince fıyatlar yüzde 25 ucuzladı. Daha önce Marmara piyasasına mal veren Çanakkale Çimento, kış koşullannın ağırhgı nedeniyle insaat sektöründe yaşanan durgunluk karşısında Izmir ve Ege'nin bazı illerine düşük fiyattan mal vermeye başlayınca, Ege"de çimento piyasasına egemen olan Batı Anadolu ve Çimentaş fabrikaları da fiyatlannı dûşünnek zorunda kaldılar. Sönmez'e helikopter • CUMHURÎYtT (Bursa) - Sönmez Holding Havayollan'na Bursa-lstanbul hava taksi hizmetinde kullanılmak üzere Kanada'dan 6 yolcu taşıyabilecek 1992 model Longranger tipi bir helikopter satın alındı. Helikopterin 1 milyon 40 bin dolara mal olduğu bildirildi. Helikopter alımıyla ilgili anlaşma Sönmez Endüstri Holding'de dün yapılan görüşmeler sonunda Kanada'nın Bel Helicopter Textron firmasının Türkiye temsilcisi Tüten Gökeri ve Sönmez Endüstri Holding yönetim kurulu başkanvekili Celal Sönmez tarafından imzalandı. İYurtiçi kargo • ts-Sendika Servisi - Yurtiçi Kargo işyerlerinde işten çıkartmalarla bağlantılı direnişler 46. gününe girerken TÜMTIS Sendikası Genel Başkanı Sabri Topçu, Genel Sekreter Yurdal Şenol, sendika avukatları ve Deri-lş Sendikası Kazhçeşme Şube Başkanı Ali Gündoğdu sendika genel merkezinde gözaltına alındıktan sonra dun öğle saatinde serbest bırakıldılar. Yurtiçi Kargo'nun Istanbul'da kurulu işyerlerinin önünde, kurdukları çadırlar yıkılarak çevik kuvvet tarafından gözaltına alınan 50 kadar işçiden 5'i de düc serbest bırakıldı. İşsizlik sigortası tartışmalıCUMHURİYET (Ankara) - Koalisyon protokolünde yer aJan işsizlik sigortası üzerinde işçi ve işveren temsilcilerinin an- laşamadığı, çeşitli seçenekler içeren paketin mart ayında kamuoyuna sunulacağı öğrenildi. İşverenlerin, işsizlik sigortası ge- Kurumu yürütecek. Sigortaıun geliri işçi ve işverenden yapılacak kesinti-lirse kıdem tazminatının kalkması ge- rektiği görüşünün benimsenmediği öğrenildi. OECD'den fFkonomik Kalkınma Için Işbirliği Oıgütü) çağnlan bir uz- mandan Batı'daki işsizlik sigortası uygulamaian konusunda bilgi alındı. Mart ayında kamuoyuna açılacak olan işsizlik sigortası paketinin tartı- şılması için Çalışma Bakanlığı, 1984 yılından beri toplanamayan "Çalış- ma Meclisi"ni nisan ayında toplaya- cak. İşçi, işveren ve hükümetin bir araya geldigi "Çalışma Meclisi", 1984 yılmda Kıdem Tazminatı Fonu'- nu tartışmak için toplanmıştı. Anahatlan belli olan pakete göre işsizlik sigortası uygulamasını yeni- den yapüandınlmış lş ve İşçi Bulma lerden oluşacak, devlet herhangi bir katkıda bulunmayacak. İşsizlik sigor- tasından belü bir süre çahşmış kişi- ler yararlanabilecek. Bu şartları taşı- yan bir kimse işsiz kaldığı zaman, altı veya sekiz ay gibi bir süre sigorta kapsamından ücret alacak. İş ve İşçi Bulma Kurumu tarafından yeni mes- lekler öğretilecek olan işsiz kişi, önerilen işi kabul edecek. Anahatlan belü olan paketin aynn- tıları konusu.ıda ise gelir-gider den- gelerinin tutturulabilmesi için değişik seçenekler üzerinde çalışıhyor. Kap- sanacak olan işsizlerin oranı, ne ka- dar çalışmış olanların işsizlik sigor- tasından yararlanabilecegi, işsizlik si- gortasından alınacak ücretin oranı, ne kadar süreyle işsizlik sigortasından yararlanabileceği, kesilecek primlerin oranı gibi konulardaki seçeneklere son şeklini verme aşamasına gelindi- gi büdiriliyor. ' Çalışmalara yakın bir kaynak şu yorumu yaptı: "İşsizlik sigortasında devletten katkı beklenmiyor. Devlet Türkiye'- de başka hiçbir sosyal güvenlik faa- liyetine katkıda bulunmuyor. Aynca hiçbir güvenlik önleminden yararlan- mayan nüfusun yüzde 33-35'ini oluş- turan bir oran bulunduğu halde dev- letin bunlara da el atmamış olması söz konusu." İşsizlik sigortası konusunda Türk- Iş yetkilileri ise şu değerlendirmeyi yapıyorlar: "İşsizlik sigortası istihdam güven- cesini ikame edecek bir sosyal güven- lik uygulaması olarak algılanamaz. İşsizlik sigortası uygulamasına gere- ginden fazla önem atfetmek ve yapı- sal sorunlann böyle çözülecegini bek- lemek gerçekçi değildir. Türk-lş, bu sigorta dalının kurulma çahşmalan- na işçi sendikalannın da katılmasını istemektedir. Aynca tüm çalışahlann iş kanunlan kapsanuna alınması, kıdem tazminatı müessese- sinin amacına uygun olarak işletüme- si ve bu yolla kazanılmış haklann ko- nınarak geliştirmesi yollanrun açık olması şartıyla işsizlik sigortasının kurulmasını desteklemektedir." Bu arada Çalışma Bakanuğı tara- fından OECD'den çağnlan bir uz- man, işsizlik sigortası konusunda çe- şitli toplantılar gerçekleştirdi. Türk uzmanlara göre "fazla genel" sunuş- lar yapan OECD uzmanının verdiği bilgiye göre üye ülkelerde işsizlik si- gortalarını genellikle "istihdam bürolan" yürütüyor. Sigortamn fi- nansmanı işçi ve işverenlerden yapı- lan kesintilerden oluşmakla birlikte dönem dönem baa ülkelerde devle- tin de katkı yapması söz konusu ola- biliyor. İşadamlarının seçim heyecanıEkonomi Servisi-İşadamlannı se- çim heyecanı sardı. Türkiye'nin en büyük iki meslek odası olan İstan- bul Sanayi ve tstanbul Ticaret oda- larında mart ayında yapılacak se- çimlerde mevcut yönetimlerin yeni- den seçilme şansının yüksek olması kulıs çalışmalannın hızını geçmiş dönemlere göre kesiyor. Istanbul Sanayi Odası'nda 4 martta yapılacak meslek komitesi seçimleriyle başlayacak olan mara- tonda Memduh Hacıoğlu başkan- lığındaki mevcut yönetim iddialı görünüyor. 80 kişilik oda meclisin- de güçlü bir destek bulan Hacıoğlu ekibi, meslek komiteleri seçimin- den sonra oluşacak yeni meclistede desteğin süreceği beklentisi içinde. Kulislerde Hacıoğlu ekibinin mec- lis başkanı adayı olarak Ömer Dinçkök'ün adı geçiyor. Ancak se- çimler sırasında ortaya çıkacak pa- zarlıklarda meclis baskanlığı için Halit Narin ve Sakıp Sabana alter- natif isimier olarak gündeme getiri- lebılecek. İŞO kulislerinde DYP İstanbul eski tl Başkanı Orhan Keçeli'nin meslek komitesi seçimlerine katıla- cağı ve yeniden meclise gireceği de söyleniyor. Oda meclisine yasaklı olarak giren, 1987'depolitikayasa- ğı kalkınca da İSO'dan aynlıp DYP'de görev alan Keçeli'nin, geri dönerken Memduh Hacıoğlu'nun listesine sıcak baktığı öne sürülü- yor. lSO'da DYP kökenli bir liste Hacıoğlu: Başkanlığı- ndaki yönetim iddialı Gezgin: Adı meclis Erez: Kulis faaliyetle- başkanlığı için geçiyor rini sürdürüyor hazırlayacagı iddialannı reddeden Keceli, sanayi odasına bugüne ka- dar politika girmediğini, bundan sonra da girmeyeceğini belirterek, "işadamlığı başka, politika başka. Sanayi odasında particilik olmaz" dedi. Keçeli, meslek kuruluşlann- da görev alanların herhangi bir partiye üye olamayacaklanna dair yasağın da önümüzdeki günlerde çıkanlacak bir kanunla kalkacağı- na işaret ederek, meslek komitesi seçimlerine girmek konusunda De- mirel'den izin alacağını söyledi. İstanbul Sanayi Odası'nda yöne- time muhalefet eden 20-25 kişilik bir grubun da halen Memduh Ha- cıoğlu'nun karşısına çıkarabilecek- leri bir isim aradıklan belirtiliyor. Muhalif gnıbun yönetim kurulu baskanlığı için Nurullah Gezgin'e öneri götürdüğü ancak Gezgin'in bu öneriye sıcak bakmadığı söyle- niyor. Nurullah Gezgin'in adı mec- lis baskanlığı için de geçiyor. Kulis- lerde dolaşan söylentilere göre, îbrahim Bodur tarafından ortaya atılan Gezgin'in meclis baskanlığı konusunda Hacıoğlu'na yakın üye- ler, "Nurullah Bey hesap adamıdır. Meclis başkanı adaylığında ismi sı- rıtmaz. Ancak sandıktan çıkmak başka şeydir." diye konuşuyorlar. istanbul Sanayi Odası'nda mes- lek komitesi seçimleri 4 martta, oda meclisi 11 martta ve yönetim kuru- lu seçimleri 18 martta yapılacak. İTO-fcdmnn Son seçimlerde DYP'den aday olup kazanamayan eski TOBB Başkanı Yalım Erez'in tstanbul Ti- caret Odasına Yönetim Kurulu Başkanı olarak geri döneceğine ke- sin gözüyle bakılıyor. Şimdiİci Başkan Atalay Şahinoğ- lu tarafından da, "Biz YaJım Bey'e aynı ekipteniz. Dönmek istedığin- de ben çekilmeye hazınm." sözle- riyle, desteklenen Erez, 3 martta yapılacak meslek komitesi seçimle- ri için hızlı bir kulis faaliyeti sürdü- rüyor. Kulislerde Yalım Erez'e büyük şans verilmesi muhalif gruplann Erez'e karşı çıkarabilecekleri isim- leri bulmakta zorlanmasına neden oluyor. iTO'da her seçimde liste çı- karan Nazmi Akın, bu kez seçimle- re girmek istemediği halde arka- daşlan tarafından zorlandığmı be- lirterek yeniden aday -olabileceği mesajını verirken, geçen dönemin başkan adaylarından Dündar Uçar, oda yönetimi ile işlerini bağ- daştırabilirse seçimlere girmeyi her zaman düşünebileceğini belirtti. Uçar, Yalım Erez'in odaya politika sokarak sıkıntı yarattığını da savu- narak, "politik baskı endişesini yaşıyoruz. Bu kadronun değışmesi gerekiyor." dedi. İTO'nun eski başkanlarından Nuh Kuşçulu ise bu kez meclise bile girmeyeceğini açıkladı. İTO'de meslek komiteleri seçimi 3 martta, oda meclisi 9 martta ve yönetim kurulu seçimi 13 mart ta- rihinde yapılacak. Bankanın TMO, TİGEM, KKTC ve iflas eden 8 şirketten kredi alacağı riskli Ziraat'ın 1.2 trflyonu tehlikedeAA (Ankara) - Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu'nun Ziraat Bankası'nın 1986-1991 dönemini incelediği "1990 yılı raporunda", bankanın takipteki alacaklarının 1 tril- yon 25 milyar lirası tanmsal krediler, 215.3 milyar lirası da ticari krediler olmak üzere toplam 1 trilyon 240.4 mil- yar lira olduğu bildirildi. Raporda, 26 şubede 41 firmanın 503.1 milyar lira tutarındaki vadesi geçmiş alacaklarının banka sorunla- rmın başlıcasını oluşturduğu belirti- lerek "Büyük krediler açılıp hakla- nnda takibata geçilen 8 şirket iflas et- miş olup 48.1 milyar liralık banka alacağı iflasın tasviyesini beklemektedir" denildi. Yüksek Denetleme Kurulu Rapo- ru'nda, Ziraat Bankası'nın riskli ala- caklarının başında Toprak Mahsul- Ieri Ofısi ve TtGEM'deki alacaklar, KKTC'ye kullandırılan krediler sıra- lanırken, özellikle bankanın ortağı olduğu firmalann da aralarında yer aldığı sekiz fırmadaki alacaklar üze- rinde duruldu. TMO ile banka arasında 1990-91 kampanyasından doğan 1 trilyon 57 milyar liralık borcun ödenmesi konu- sunun protokole bağlandığı belirtilen raporda şunlar kaydedildi: "1985-86.. 1986-87, 1987-88 kam- panyalarıyla ilgili 2 trilyon 79.1 mii- yar lira tutarındaki banka alacakla- rının geri dönuşü konusunda hiçbir gelişme sağlanmamıştır. Konunun Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı tarafından ele alınarak çözüme ka- vuşturulması zorunluluk haline gel- miş bulunmaktadır." Raporda, TMO ile banka arasın- da hesap mutabakatına da varılama- dığına dikkat çekilerek, "Ofis, her üç ayda bir kendisine gönderilen ekstre- lerdeki 39 bin liralık noter masrafla- nna dahi karşı gelmektedir" denildi. Bir kamu kuruluşu olan Tarım Iş- letmeleri Genel Müdürlüğü'ndeki (TİGEM) 71.8 milyar liralık vadesi geçmiş alacağın tahsili için de girişim- lerin bankaca sürdürülmesi tavsiye edilen raporda, Tarım Satış Koope- ratifleri'ne veriien destfldeme kredi- lerinin banka üzerindeki finansman yükünün de kaldırılması istendi. Tanmsal kredilere tahsis edilebile- cek kaynakların daraltılmaması ve banka gelirlerindeki olumsuz etkisi- nin ortadan kaldınlabilmesi için, KKTC'ye 1974-87 yılları arasında ve- rilen ve 1990 yılı sonunda faizli ka- lıntısı 815.2 milyar liraya ulaşan tah- sili mümkün olmayan kredilerin ha- zinece ödenmesi için girişimlerin sür- dürülmesi gerektiği belirtilen ranor- da, "Bu alacakların Hazine'ce kar- şılanması hususu dile getirildiği hal- de, konunun çözüme kavuşturulma- sı yönünde hiçbir çalışma yapılma- mış, hatta olayla ilgili merciler tara- fından yaklaşım bile gösterilmemiş- tir" denildi. Bir alışveriş fantezisi: Home Store NAZtRE KALKAN (tstanbul) • Home Store tstanbul'un Çağla- yan'ında kapısında sizi gerçeğinden zorlukla ayırdedilebilen kocaman bir at ve uşakla karşılayan oldukça değişik bir alışveriş merkezi. Ev de- korasyonuna yönelik ithal ağırlıklı ürünlerin satıldığı merkez aynı za- manda bundan iki ay önce açılan restoran barıyla da son günlerde tstanbul sosyetesinin en gözde uğ- rak yerlerinden. Heykelden kunıçi- çeklere kadar her türlü ev eşyasının satıldığı Home Store'da ithal dö- şemelik kumaş Etro'nun metresi 800 binden başlayıp 2 milyona ka- dar uzanıyor. Geniş bir alana yayılmış olan Home Store'un giriş katı dans mü- ziği eşliğinde hafif mutfak ürünleri sunan bar-restorana ayrılmış. Akşam 19.30'dan sonra açılan res- toran-bara rezervasyonsuz girile- miyor. Fantastik bir anlayışla de- kore edilmiş olan bu kat aynı za- manda üst katlardaki aksesuar ve mobilya reyonlanndan örnekleri de banndıran bir karma reyon gö- rünümünde. Bu katta satışa sunu- lan batik desenli ipek yastıklar 250 bin lirayla 600 bin lira arasında bir fiyatla satıhyor. İtaiyan seramik, şapkalan ithal kumaşlarla kaplı va- zo-abajurlann fiyatlan ise 55 bin li- radan başlayıp 2 milyon 800 bin li- raya kadar çıkıyor. Döşemelik kumaş, duvar kâğıdı gibi ev metruşat ürünlenyle havlu, çarşaf gibi banyo malzemelerinden mutfak aksesuarlanna kadar hemen her türlü eşyanın satıldığı orta kat Home Store'da, ev dekorasyonuna yönelik ithal eşyalar satıüyor. ürün çeşitlıliği açısmdan son derece zengin. Bütün ürünlerin ithal oldu- ğu bu katta küçük bir cam heykelci- ğin fıyatı 375 bin lira. Daha çok ak- sesuar ürünleri satılsa da bu katta da yine koltuk, kanepe gibi eşyalara da rastlanıyor. Hasır kanşık, Avru- pa kumaş İcaplı bir kanepe 9 milyo- na satılıyor. Studio Vertia'nın Uzakdoğu kültüründen esinlenerek hazırladığı ipek üzerine el boyaması dekoratif çalışmaların fıyatıysa 13 milyon 500 bin lira. Porselen mut- fak tepsilerinin fiyatlan da yine mil- yonlarla ölçülüyor. Evinizin bir kö- şesini Home Store'dan büyükçe bir bambu küple süslemek isterseniz 1 milyon lira ödemeniz gerekiyor. Ama mutlaka bir şey almak iste- yenler için 60 bin liraya tek fıncan, 100 bin liraya tek kokteyl bardağı da var. Yine bu katta yer alan küçük kafe ise gündüz saatlerinde açık ve daha çok alışveriş edenlerin şöyle bir soluk alması için düşünül- müş şirin bir köşe. Home Store"un en üst katı ise koltuk, kanepe ve yemek takımı gibi büyük mobilyalara aynlmış. Diğer katlardan farklı olarak bu katta satılan mobilyalar Home Sto- re'un kendi ürünleri yani yerli. An- cak bu mobilyalarda kullanılan malzemenin çoğu yine ithal. Tabii bu arada isteyenler için ttalyan, Fransız ve İspanyol işçiliğinin ürü- nü mobilyalar da var. Cam ve hey- kel kanşımı modern dizaynlann ya- nında son derece klasik formlann bir arada bulunduğu bu reyonda fi- yatlar da oldukça astronomik. El dokuması ipek kumaşla kaplanmış bir Recamier kanepenin fıyatı 10 milyon 700 bin lira. Üzeri baştan aşağı kumaşla kaplı giydirilmiş san- dalyelerin tanesi ise 1.5 milyondan satılıyor. Uzakdoğu işi Çin vazo- lannı fiyatlan 1 milyon 700 bin li- rayla 2 milyon 700 bin lira arasında değişirken değişik boyutlardaki de- koratif küplerin fıyatı 6- 7 milyona kadar çıkıyor. Çağlayan'ın ortasındaki bu deği- şik dünyanın sahibi bulunan Le- vent Pensoy ise Home Store'u açar- ken asıl amacının dekorasyon yaptığı kesime hizmet vermek oldu- ğunu söylüyor. tşin bu kadar büyü- yeceğini başlangıçta kendisinin de tahmin etmediğini belirten Pensoy satışlardan da oldukça memnun. Fiyatlar konusunda ise," Müşteri- lerimiz genellikle Istanbul'un tanınmış aileleri. Her kesime ses- lendiğimizi iddia edemeyeceğim ama bizde 400 bin liraya da bardak var 20 bin liraya da. Benim evimde kulllandıklanm 20 bin liralık bar- dak" diyor. BiR G Ö R C S Vergî Affı Gerekli mi ? Av. ÖMER GÖREN Maliye Bakanlığı eski Hesap Uznuuu Vergi, yıllardır Türkiye'nin gündeminde olmuştur. Ancak bu gündem bir yanında mutlaka siyasal hesaplar da getirmiş veçözümsüzlük, Türk vergiciliğinin sanki kaderi olmuştur. Maliye Bakanlığı makamına ömürlü bir vergici bakan ge- lememiş, siyasetçiler de vergisel gerçeklerden kaçarak oy he- saplan içinde sağhklı saptama ve yönlendirme yapama- mışlardır.Buolgu,vergiaffıkonusundadaçokbelirginbiçim- de ortaya cıkmıştır. Özünde, hangi siyasal boyutta olursa ol- sun, kim ne söylerse söylesin, devletin, yürürlükte olan vergi yasalanna göre doğmuş bulunan vergi alacağının bir kısmından vazgeçmesi veya ödeme şeklini değiştirmesi, tar- tışmasız biçimde "aftır. Genel hukukanlamıylaaf, yaşananhukuk sisteminin getir- diği veyagetirmesi olası sonuçlann, yine birbaşka hukuk nor- muylaortadankaldınlmasıdır.Vergilemeninbirekonomipo- litikası olarak da kullanılması sonucu vergi yasalannda, ge- rek ekonomik koşullann gerekse hedeflerin dejğişmesi af zo- runluluklannı da beraberinde getirmektedir. Ozü itibanyla değişen sosyal ve siyasal koşullar karşısında ceza ve vergi hu- kukunda af, bir hukuk kurumu olmuştur. Bir hukuk normu- nunöngörülensosyal,siyasalveyaekonomiksonuçlanverme- diği, kamuoyundan da gelen sosyal baskılar ile genel kabul görmüş ise af, bir hukuk kurumu olarak gündeme gelmekte- dir. O halde af da hukukun genel ilkelerine bağımlıdır. Hukukungenelilkeleribiryasanınoluşturulmasındaniçin, nasıl ve ne zaman sorulanna açık yanıtlar ister. tşte bu yanı- tlar kamuoyunda genel kabul görmez ise bir hukuk çıkmazı söz konusu olmak- — _ ^ — . ^ ^ _ - _ _ _ _ _ _ ^ ^ _ Hızlı enflasyon ve gelir tanımındaki kısıtlamalar hesaplanan vergileri ödenemez hale getirmektedir, bu da vergi kaçakçılığına teşvik etmektedir. tadır. O halde af ka- nunu gerekçelerinin de gerek uygulama- da ve gerekse vergi yasalan düzeyinde düzeltilmesi bir baş- ka zorunluluktur. Görülen odur ki tahsil edilemeyen vergi alacaklan yük- sektir ve giderek ver- gi uyuşmazlıklan ^ — ^ — ^ — ^ — i ^ — — ^ ^ — • artmaktadır. O halde donmuş ve özünde fıktif hale gelmiş vergi alacaklan realize edilmelidir. Bu doğru ise haklı bir ge- rekçe sayıbnakla birlikte bu sonucu doğuran uygulamalar da gözden geçirilmelidir. Kanımızca bunlann başında iki önemli konu gelmektedir: Gecikme faizi tek kelime ile fahişfir. Bu faiz, tefeci faizine eşit olamaz. Hızlı enflasyon ve gelir tanımındaki kısıtlamalar hesapla- nan vergileri ödenemez hale getirmektedir, bu da vergi ka- çakçılığını teşvik etmektedir. Burada özellikle üzerinde durulması gerekli konu, vergi- lemede stopaj usulünün kaldınlarak her tür gideri kabuleden belge düzenine geçişin tartışılmasıdır. Gelir vergisi sistemi- miz, gıda (yeme, içme), tekstil (giyim, ev eşyası vs), eğitim (özel okul, kurslar, dersler vs), turizm (tatil giderleri) sek- törlerine yönelik ve buralardan kaynaklanan gerçek giderleri gider olarak kabul etmediği sürece belge düzeninin bir ucunu açıkbırakmayamahkûmdur.Bumahkûmiyetsağhksektörü- nün gider belgeleri ilekavranamaması iledaha artmaktadır. Özellikle ücretlilerdestopajınkaldınlmasıyla birlikte gelecek bu uygulama, gerçek gelir ve giderleri belgeye oturtarak sağhklı bir sistem oluşturacaktır. Şu halde, gerçekçi bir gelir tanımı ile yaygın yergilemeye yönelik birsistem, tefeci faizini aşan gecikme faizinin yeniden düzenlenmesi ile birtiktedüşü- nülrnediğinden,birafgereksinirnidemevcutturdenebihr. Bundan önce olduğu gibi affa sınırlama getirilmeden doğ- rudan mükellefin beyanına şartlı olarak bağlanmalıdır. Af kapsamı içinde yapılan ek beyanlann dışındaki tespitlerde affın getirdiği haklann geri ahnacağı kesinlikle koşullandı- nlmalıdır. En sağhklı vergisel değerlendirmeyi mükellefin kendisi yapar. Bir süre mükellefı vicdanı ile baş başa bırak- mak ancak kötü niyetli mükellefleri de iyilerinden ayırt ede- bilmek için vergi incelemesini sıfırlamamak gereklidir. Konu aceleye getirilmeden mükellefe veriien süre içinde sağhklı ve aydınlatıcı reklama kesinlikle gereksinim vardır. Diğertaraftan,buaffın 1991 döneminidekapsamasıhedef- lenmelidir. Af yasasına konacak geçici bir hüküm ile mükel- leflere tespitlerinindışında birek matrah ilaveetmek hakkıda sağlanmah ve Türk vergiciliği, bir anlamda işine yeniden baş- lamalıdır. Yaratılan hava ve mükellefin beklentileri bu affın hemen oluşmasını veya oluşmamasını zorunlu kılmaktadır. Çünkü şu anda hem ihtilaflar hem uzlaşma vevergi incelemeleri don- muş bulunmaktadır. Bu beürsizlik kesinlikle aşılmalı vemü- kellef bundan sonra uzunca bir zaman af çıkmayacağına artık inandınlmalıdır. Çok sık çıkan af yasalan vergileme sistemini sulandırdığı gibi iyi niyetli mükellefleri de yaptıklanna pişman eder hale getirmektedir. Ancak şu da bir gerçektir ki aflann gerekçeleri vergi sistemimızin gerçekçi olmamasından kaynaklanmak- tadır. SINAV İLANI MALtYE VE GÜMRÜK BAKANLIĞI'NDAN STAJYER GÜMRÜK MUHAFAZA KONTROLÖRLÜĞÜ GİRİŞ SINAVI Maliye ve Gümrük Bakanlığı Gümrükler Muhafaza Genel Müdür- lüğü tarafından 14, 15,16 Nisan 1992 Sah, Çarsamba, Perşembe günleri saat 9.00"da Ankara'da Stajyer Gümrük Muhafaza Kontrolöriügll Giriş Sınavı yazılı kısmı yapüacakUr. Sınava katılabilmek için: a) 657 sayılı Devlet Memurlan Kanunu'nun 48'inci maddesinde be- lirtilen niteliklere sahip olmak, b) Sınavın başlayacağı tarihte otuz yaşını doldunnamış bulunmak, c) Üniversitelerin en az dört yülık öğrenira veren Siyasal Bilgiler, Hukuk, lktisat, Işletme ve Iktisadi ve ldari Bilimler Fakülteleri'nden veya bunlara eşitliği Yüksek Öğrenım Kurulu tarafından kabul edi- len yerli ve yabancı öğretim kurumlanndan birini bitirmiş olmak gerekmektedir. Isteküler; diğer katılma şartlannı, sınava başvuru için gerekli bel- geler ile sınav konulannı ve açıklayıcı diğer bilgileri kapsar broşürü Şehit Teğmen Kalmaz Caddesi, Susam Sokak, Kocaman Han No: 22 Kat: 5 Ulus-ANKARA adresinde bulunan Gümrük Muhafaza Kont- rolörler Birim Başkanlığı'ndan temin edebilirler. Sınava girmek isteyenlerin, en geç 25 Mart 1992 Çarsamba günü saat 17.30'a kadar hangi yabancı dilden sınava girmek istedıkierini belirtmek suretiyle bir dilekçe ve diğer gerekli belgelerle birlikte yu- kanda belirtilen adresteki Gümrükler Muhafaza Genel Müdürlüğü Gümrük Muhafaza Kontrolörler Birim Başkanlığı'na bizzat veya posta yoluyla başvurmalan gerekmektedir. Postadaki gecikmeJer kabul edil- meyecektir. Basm: 19850 KONYA 1. ASİLYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Dosya No: 1991/745 Esas Davacı tskender Kalın veküi Av. Ümit Olgun tarafından davahlar Şerif Ay ve Sefer Şahin aleyhine açılan alacak davasının yapılan açık yargılaması sırasında: Davahlar Şerif Ay ve Sefer Şahin adına davetiye çıkartılmıs olup davetiyeye veriien meşruata göre bila tebliğ geri çevrilmiş bunun üze- rine mahkemece zabıta tahkikatı yaptırılmış ve davalılann adresi tes- pit edilemediğinden Basın llan Kurumu aracılığı ile Türkiye'de mün- teşir gazetelerden birisi ile ilanen tebligat yapılmasına karar verilmiş- tir. Davauiar Şerif Ay ve Sefer Şahin'in duruşma günü bulunan 10.3.1992 günü saat 9.10'da mahkemede hazır bulunmalan veya kendilerini bir vekille lemsil ettırmeleri, aksi halde gelmediği ve kendisini temsil et- tirmedikleri takdirde yokluğunda tahkikat yapılıp karar verileceği hu- susu tebligat yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. Basın: 20274
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle