Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ifnhuriyel I
Sahibi: Cumhuriyçl Matbaacılık ve Gazetecilik Türk Anonim Şirketi adına
Berin Nadi % Murahhas Üye: Emine Uşaklıgil 0 Genel Yayın MudUrU:
Hasan Ceraal. Yazı tşleri Müdürü: Okay Gönensin % Yazı lşleri Müdur
Yardımcıları: Salim Alpaslan. Kerem ÇaJışkan, Nccdet Dogan, Ulfü TIBÇ
Sayfa Düzeni Yönetmeni: All Acar t) Ankaro Temsilcisi: Ahmet Tan
tç Politika: Mebmet Teıkan Ekonomi: Meral Tamer, Kültürr Celal Uster, Istanbul Haberleri: Muhittin
Sirer, Spor: Abdülkadir Yucelman, Makaleler: Şahin Alpay, Duzeltme: Abdullah Yancı 0 Koordina-
tör: Ahmet Kornlsan * Mali İşler: Erol Erkut 0 Muhasebe: Biilent Yener « Bütçe-Planlama: Sevgi
Osmanbeşeoglu • Reklam: Ayşe Torun 0 ldare: HüscyiH Giirer # Işletme: Önder Çelik # Bilgi-tşlem:
Nail tnal 0 Personel: Sevgi Bostanctoglu
Basar f Ycyan: Cumhuriyet Mıtbaacıiık-vc Gazoccılik TA Ş- Tnrkoca* Cad 39/41 Catlloglu
34334 ht. PK: 246 Islanbul Tö: 512 05 05 120 hat), löoc 22246, fu: (I) 526 60 72 % BOrotot:
Aok«r»: Ziya Gök«]p Blv. Inkılap S No: 19/4, Td: 133 II 41-47, Tclcx: 42344. Fax (4) 133 05 65
0 İMilr H. Ziya Blv. 1352 S. 2/3, Td: 13 12 30, Tdoı 52359. Fu: (51) 19 53 60 # * k a :
Inontl C»d. 119 S. No: 1 K»l 1, Tö: 19 37 52 (4 haıj, Tda: 62155. Ttı: (71) 19 25 78
TAKVİM: 21 ŞUBAT 1992 İmsak: 5.10 Güneş: 6.44 öğle: 12.23 İkindi: 15.21 Akşam: 17.51 Yatsı: 19.10
Bogaziçi ve pevre
• Lsüabul Haber Servisi -
Cumhıriyet Kiup Kulübü ile
Müllcı\eliler Biriği Istanbul
Şubesi'ace düzeılenen "Boğaziçi ve
Çevre Sorunlan* paneli yann
yapüaak. Mülkyelüer Birliği Lokali
Muamner Aksoy Salonu'nda saat
15.00'M gerçekleftirilecek panelin açış
konuşrtasını Çere Bakanı Doğancan
Akyürek yapacat. Cumhuriyet
Gazetes Bilim 7;knik Dergisi'nin
Yayın Yönetmen Orban Bursalı'nın
yönetecîği paneLn konuşmacılan şu
isimlerosn oluşu/or: Çevre Bakanlığı
Müşavti Ediz Hun, Boğaziçi
Üniverctesi ögrcim üyesi Prof.
Kriton Curi, Ortadoğu ve Balkanlar
Araştıraa Vakfı Başkanı Prof. tsmail
Soysal, Istanbul Teknik Üniversitesi
Gemi İrşaat ve Deniz Bilimleri
Fakültesi öğretiır. üyesi Prof. Dr.
l.Reşat Ûzkan. Panelde, dünyanın
önemli su yoUanadan biri olan
boğazlann, özellikle de Istanbul
Boğazı'Ein karşı karşıya olduğu çevre
kirliliği faktörleri, Boğaz trafiği
konuları ele alırucak, çözümler
önerilecek.
Feiaketzedeye yardım
• İstankul Habcr Servisi - Tüm
Karadenızliler Sosyal Dayanışma
Derneği şubat ayı başında Güneydoğu
Anadolu'da meydana gelen çığ
felaketinden zarar görenler için
yardım kampanyası düzenledi. Dernek
yetkilileri, kampanya süresince
toplanan ilaç, yiyecek, giyecek ve
para yardımının 22 şubat cumartesi
günü felaketzedelere iletilmek üzere
yetkililere teslim edileceğini söylediler.
Dernek Başkanı Remzi Kazmaz,
felaketlerin yaşandıktan sonra
unutulduğunu, felaketin acısını ise
yaşayanlann halen çektiğini
vurgulayarak şöyle dedi: "Biz
Karadenizliler olarak bölgecüik ayrımı
yapmadan yurdumuzun doğusunda,
batısında yaşayan herkesi aynı
duygularla seviyoruz. Bu nedenle
yurdun neresinde olursa olsun, aa
olaylara üzülür, güzel olaylara
seviniriz. Güneydoğu'da yaşanan bu
acı olaylarda yaraları sarmak için,
tüm Karadenizliler olarak el ele
vererek bir dayanışma örneği
göstermek istedik" Dernek yetkilileri,
kampanyaya katılmak isteyenlerin,
Türk Ticaret Bankası Avcılar Şubesi
311-34 numaralı hesaba bağış
yapabileceklerüıi bildirdiler. *
• İsteabol Haber Servisi -
lulya'nın unlü otellerinden Hotel
Villa Arceno ile Swissotel tarafmdan
dûzenlenen, "ltalyan Yemekleri
Haftası" dün Swissotel, Cafe Suisse'te
dûzenlenen basın toplanüsı ile
başladı. itaJya'nın ünlü bölgesi
Toscana'dan 'Hotel Arceno'nun usta
aşçılan tarafından hazırlanan İeziz'
yemekler ttalyan müziğ.i eşliğinde
konuklara sunuldu. Otel
müşterileriyle Türk konuklann damak
zevkine hitap edecek ltalyan
yemekleri, Hotel Villa Arceno'nun
usta aşşıbaşıa Stephen F. Viron ile
vardımcısı tarafından hazırlandı.
ltalyan mutfağına özgü, unlu
yemekler konuklara Türk
standartlanna uygun fıyatlarla
sunuluyor. Bu konuda Swissotel'in
Yiyecek ve Içecek Direktörü Çetin
Şekercioğlu, Italya'daki fıyatlann
yüksek olduğunu, bu fiyatların Türk
yemeklerinin en az iki katı olduğunu
belirtti. Şekercioğlu ayrıca haftanın,
Toscana'da işlerin durgun olmasından
dolayı gerçekleştirildiğini söyledi.
Hafta 29 şubata kadar devam edecek.
(Fotoğraf: SUAT KOZLUKLU)
Gillespiehastanede
• 75 yaşındaki ünlüjazcı Dizzy
Gillespie aşın yorgunluk nedeniyle
Berkclcy Kaliforniya Hastanesi'ne
kaldırıldı.Gillcspiegeçensalıgünü
;alıştığı gece kuliibiinde programını
yanm bırakmak zorunda kalmıştı.
Fotoğrafta ünlüjazcı, 1989yılında
\ewport'taki Jaz Festivali'ndc verdiği
sonscrdc görülüyor.
7 dalda Oscar'a aday gösterilen The Prince of Tides'm yönetmeni ve başrol oyuncusu Barbra Streisand üzgün
Filmi aday oldu, Barbraaçıkta kaldı
Prenses Diana, "The Prince of Tides" fılminin başrol o\ uncuları Barbra Streisand ve Nick Nolte ile birlikte. (Fotoğraf: REUTER)
Kiiltür Servisi - Bu yıl yedi
dalda Oscar'a aday gösterilen
film "The Prince of Tides"m
"en iyi fılm" dalında aday ol-
ması. ancak yönetmeni Barb-
ra Streisand'ın "en iyi yönet-
men" dalında aday gösteril-
memesi tartışmalara neden
oldu.
Filmin yapımcısı ve Colum-
bia Pictures Başkanı Mark
Canton. "Barbra Streisand'tn
gözardı edilmesi gerçekten
çok şaşırtıcı" dedi. Sinema
çevreleri de akademi üyeleri-
nin "The Prince of Tides"ı en
iyi film dalında aday gösterir-
ken filmin yönetmeni Barbra
Streisand'ın en iyi yönetmen
dalında aday olmamasını eleş-
tirdi. Mark Canton. "Bir film.
yönetmenin kişiliğini yansıt-
_ madan birçok alanda budenli
ön plana çıkamaz. Biz bu fil-
mi. Barbra'mn filmi olarak
görüyoruz ve bu filmin ger-
çekleştirilmesinde oynadığı
çok önemli rol için hakkını al-
ması gerektiğini düşünüyo-
ruz"dedi.
Dört yıl ara verdikten sonra
yeniden kamera karşısına ge-
çen Barbra Streisand. filmde
canlandırdığı psikiyatrist ro-
lüyle de en iyi kadın oyuncu
Oscar adayları arasına gire-
medi. "The Prince of Tides".
Barbra Streisand'ın sekiz yıl
aradan sonra yönettiği ilk fılm
aynı zamanda. Streisand bu
filmiyle Oscar'a aday ofup ka-
zansaydı. Oscar kazanan ilk
kadın yönetmen unvanına da
sahipolacaklı.
"Streisand tartışmasf nın il-
ginç bir yanı da Barbra Strei-
sand'ın "The Prince of Tides"
filmiyle Amerika'da Yönet-
menler Loncası tarafından
gerçekleştirilen seçimde en iyi
beş yönetmen adayı arasında
yer alması.
Bundan altı yıl önce de aynı
türde bir olay. gişe rekortmeni
Steven Spielberg'in başına
gelmişti. "Altın Çocuk" laka-
bıyla tanınan Steven Spiel-
berg'in ülkemizde televizyon-
da da gösterilen filmi "The
Colour Purple-Mor Yıllar" 11
dalda Oscar'a aday gösterilir-
ken Steven Spielberg bu fil-
miyle en iyi yönetmen dalında
aday olamamıştı... Steven Spi-
elberg'in filmindcki her şey
mükemmeldi. ama Spielberg
filmi iyi yönetememişti demek
ki...
Oscar heyecanı sürerken
Fransa. yann akşam gerçek-
leştirilecek "Fransız Oscan"
Sezar için geri sayıma başladı.
Maurice Pialal'ın fılmi "Van
Gogh" 12 dalda adaylıkla lis-
tenin başında yer alıyor. Ar-
dından Jacques Rivette'in
"La Belle Noiseuse". Alain
Corneau'nun "Tous les Ma-
tins du Monde". Bertrand
Blier'in "Merci La Vie" ve
Rus asıllı Nikita Mihalkov'un
filmi "L'rga"geliyor.
Bu yılın en iyi erkck oyun-
cusu adayları. Jacques Dut-
ronc. Michel Piccoli. Jean-
Pierre Marielle veGerard Jug-
not. Sezar ödülünün en iyi
kadın oyuncu adayları ise
Anouk Grinberg. Juliette Bi-
noche. lrene Jacob ve Jeanne
Moreau.
Beyazbalina aşırı ilgiden rahatsız olduSALtM SÜRMELİ (Samsun) - Sinop Valiliği, halkın sevgilisi haline
gelen beyaz balinanın beslenmesi için yardım kampanyası açtı.
Türkiye Hayvanları Koruma Derneği Genel Başkanı Murat Çe-
tintaş da balinanın yoğun ilgiden sıkıldığını ve rahatsız edildiğini
savunarak "Balinayı rahat bırakahm" dedi.
Sinop Valiliği'nden dün yapılan açıkla-
mada, balinanın beslenmesi için Çe\Te Ba-
kanlığı'nın talimatıyla Sinop İli Çevre Fo-
nu'ndan gerekli harcamaların yapıldığı be-
lirtildi. Vatandaşların da kendilerine baş-
vurarak balinanın beslenmesine katkıda
bulunmak istediklerine değinilen açıklama-
da, Çevre Vakfı'nın Vakıflar Bankası Sinop
Şubesi'ndeki 40050-9 numaralı hesabına
para bağışında bulunulabileceği kaydedildi.
Sinop'un Uerze ilçesi yakınlarında orta-
ya çıkan ve büyük ilgi gören balina konu-
sunda kaygılannı dile getiren Hayvanları
Koruma Derneği Genel Başkanı Murat Çe-
tintaş, ilgili, ilgisiz herkesin bölgeye gele-
rek şov yaptığını savundu ve "Sinop Valisi
bile şov yapıyor. Balığı Sinop'a getirmek
istiyorlar ama getirmek istedikleri su ol-
dukça pis" diye konuştu.
Kıyıdan açık bir yerde oluşturulacak
seyyar istasyon ile balinanın bakımının ya-
pılabileceğini, ayrıca kuyruğuna takılacak
bir plaka ile ve verici ile takibinin müm-
kün olduğunu söyleyen Hayvanları Koru-
ma Derneği Başkanı Murat Çetintaş, Sam-
sun'da düzenlediği basın toplantısında
şunlan söyledi:
"Bizde her şey balon gibidir önce çıkar,
sonra iner bu konu da gelecekte gündem-
den düşer. Bugün Sinop'ta tam bir yetki
karmaşası var. Herkes demeç verip laf sö'y-
lüyor. Balina daha önce ağız tarafından
büyük bir ameliyat geçirmiş. Burada da
aşırı ilgi yüzünden ağzının bir yanı yara-
lanmış. Aşırı ilginin nefrete dönüşüp ba-
linanın yok edilmesi endişesini yaşıyoruz,
çünkü bu konuda sözler var. Balinayı de-
nizde çevirip yağ yapabilirler. Kimsenin
haberi olmaz, sonra da kayboldu derler,
kimbilir. Teknekeler balinanın üzerinde
geziyor. Pervaneleri vücudunu kesebilir."
Çetintaş, daha sonra Ziraat Bankası
Merkez Şubesi'nde balinayı yaşatma ope-
rasyonu adı altında bir hesap açarak 100
bin lira yatırdı. Samsun Çevre Koruma
Vakfı kontrolü altında olacak hesapta top-
lanacak para, daha sonra balina için har-
canacak. Çetintaş konuşmasında aynca
balığın bu sulardan götürülmesine de karşı
olduklarını, çünkü balinanın uzun süredir
bu sularda olduğunun belirlendiğini söy-
lediği konuşmasında, "Bahk bu sularda
yaşayamayacağını anladığı anda yaşanu-
nı sürebileceği sulara kendisi de gidebilir.
Onun için kimsenin onu buradan götürme-
sini istemiyoruz" dedi.
Doğal Hayatı Koruma Derneği de beyaz
balina ile ilgili olarak şu açıklamayı yap-
tı: "13 Şubat 1992 tarihli basın duyuru-
muzda beyaz balinanın Akdeniz'i geçerek
Karadeniz'e gelebileceğini ifade ederken
birçok hayvan türünde "tesadüfi",
"gezgin" denen ve bazı olağanüstü şart-
lann birleşmesiyle ait olmadıkları ortam-
lara kadar gelebilen bazı hayvanlardan
bahsetmekteydik. Yoksa beyaz balinanın
normal yaşam ortamının Karadeniz olma-
dığı, konu ile ilgili literatür tarandığında
kolaylıkla ortaya çıkan bir gerçektir.
Tesadüfen Karadeniz'e gelen veya bi-
linçli bir şekilde Karadeniz'e bırakılan ve
her halükârda bizim denizlerimize ait ol-
madığını bildiğimiz beyaz balinaya gerek
bazı çevre derneklerince, gerekse yerel yö-
neticiler tarafından, Türk bilimadamları-
run ve yetkili kuruluşlann görüşleri hiçe sa-
yılarak "balina biziın hayvanımızdır, kim-
se elimizden alamaz" gibi bir mantıkla
yaklaşılması son derece yanlış ve bilimsel-
likten uzaktır. Konu üzerinde bilgi sahibi
uzmanları aldıkları kararlara bazı hissi ve
bencil davranışlar nedeniyle uyulmaması
sonucunda, bu memeli hayvanın hayatmın
tehlikeye girmesinin sorumluluğunu söz
konusu kişi ve grupların taşıyacağı unutul-
mamalıdır.
Çağdaş Sinema Oyuncuları Derneği kuruldu
Yeşilçam'a SODER'den
sonra ikinci dernek
Haber Merkezi - Yeşilçam'daki ayrıhk rüzgârı, yeni bir dernekle so-
nuçlandı. Sinema Oyuncuları Derneği'nden (SODER) kopan ya
da bu derneğe "üye yapılmayan" 80 kadar sinema oyuncusunun
kurduğu yeni derneğin adı: Çağdaş Sinema Oyuncuları Derneği.
Geçici başkanlığını Tank Akan'ın yap-
tığı derneğin kurucu yönetim kurulunda
Fatma Girik, Perihan Savaş, Nur Sürer,
Aytaç Arman, Menderes Samancılar, Ya-
man Okay, Kutay Köktürk ve Engin İnal
var.
Çağdaş Sinema Oyuncuları derneği, ku-
ruluş bildirilerini yayımladıklarından bu
yana, çeşitli spekülasyonların odağı oldu.
Dernek, bunlar üzerine bir bildiri daha ya-
yımladı ve söylentilere, iddialara yanıt ver-
di.
"Bizler farklı, farklı dünya görüşüne sa-
hip olan sinema oyuncuları olarak SO-
DER'in keyfi ve güdümlü yöneulmesine,
yönlendirilmesine karşı çıktık. Özgür, de-
mokrat, çözüm arayıcı ve çözümleyici bir
yaklaşımla örgütlendik.
Bizler demokrasi mücadelesinde sırf de-
mokrat görünmek için her önümüze çıkan
çıkarcı yaklaşımlarla uzlaşamayız.4.5 yıl
dır hiçbir işlevi yerine getırememış, işgal
edilmiş, keyfi ve küçük çıkariar için kul-
lanılmış, iki kişinin tasarrufundaki bir der-
nek, mesleki çıkarlarımıza, kuruluş amaç-
lanna cevap vermiyorsa, vermemekte ıs-
rar ediyorsa, bizi sadece iki kişinin ayak
oyunlarıyla uğraşmaya zorluyorsa, yeni
ufuklar yakalamak için orda kalmanın an-
lamı ne?
Biz dernekçiliği amaç haline getirmiş he-
sapçı ve tutucu bir mantıüla birlikte olmayı
-ne kadar dernek işlerini iyi bilir olursa
olsunlar- anlamsız bir zaman harcama ola-
rak görüyoruz.
Kaldı ki, bu "bölücüler edebiyan"nın,
birlikte ve beraberlik leranelerinin geçmişte
ülkemizde hangi anlayışlar tarafından kul-
lanıldığını kamuoyu yakından bilir. Bu üç-
kağıdın acılannı toplumsal olarak hep bir-
likte ya^adık.
O çok içli, duygulu huzunlu sckrcıcr
Gülsen Tuncer "'Demokrasi> i
sindiremedik" röportajında; buyurgan ve
anaç bir oyuııla ıııccJon hoyle yapıyoı a:ı-
layamadık) "arkada-jlanmızın istüa dilek-
çelerini yurürlüğe koymadık ve lOgünlük
yeni bir süre tanıdık kendilerine" diyerck,
Sayın yeni Başkan Hülya Kovyiğit misyou
yüklendiğini ilan edip bilinçli-bilinçsiz si-
yasi ihbarcılık yaparak, durup dururken
köşe yazarlığı yapan Türker İnanoğlu, is-
tifa ve kuruluş gerekçelerimizi gözardı ede-
rek hedefinden uzaklaştırmaya çalışıp ça-
rpıtarak örgütlenmemizi Kültür Bakanlı-
ğı danışmanlarına bağlayarak Çağdaş Si-
nema Oyuncuları Derneği'ne karşı cephe
oluşturmaktadırlar.
Bu tutucu, bölücü ve ilkesiz kuşatma biz
Çağdaş Sinema Oyuncuları'nın SO-
DER'den ayrılma konusunda ne kadar
haklı olduğumuzun başında da bir başka
yansımasıdır.
SODER'i protesto
Gelelim ışveren, prodüktör, yönetmen
Lllusal Video-TV sahibi SESAM Başkanı
ve de köşe yazarı Sayın Türker İnanoğlu'-
na. Meydan Gazetesi'ndeki 16 Şubat 1992
tarihli köşe yazısında Sayın İnanoğlu "Ba-
kanlıkta görevli bazı danışmanların SO-
DER'i ikiye bölerek sanatçıları bünyesin-
de toplayan iki dernek haline getirdiler. Bir
kısım sanatçıyı SODER'den istifa
ettirdiler" diyor.
İnanoğlu nedense SODER'den ayrılan
insanların protestosunu ve bunun gerçek
nedenlerini anlamak istemiyor.
Yıllarca sinema piyasasını yönlendirme-
yi beceren, her türlü örgütü kontrol eden,
istediği yönetimleri oluşturan, çıkarları için
çok önemli güç dediği sinema oyunculan-
nı, Ankara görüşmelerinde vitrin olarak
kullanabilen İnanoğlu, Çağdaş Sinema
Oyuncuları Derneği'nin, onun oyunlannı
bozacağı korkusunu mu yaşıyor acaba?
Türker İnanoğlu bu tehditkâr ve ihbar-
cı uslubu ve da\ ranışları ile geçen siyasi dö-
nemde elde ettiği alışkanhkları ve avantaj-
ları Çağdaş Sinema Oyuncuları üzerinde
sürdürcmeyecekur. Zaman her seyi göste-
r^cektir.
Bizler, demokrasiyi içine sindirmiş Çağ-
daş Sinema Oyuncuları olarak "Sindire-
meyeııler" için 29.02.1992 işgünü bitimi-
ne kadar değil, yaşamları boyunca, deği-
şip geliseceklerine inanarak kapımızı her
/aman açık tutuyoru/."
'Tıp Adamı' filmi kansere çare aramak uğruna Brezilya ormanlarına giden iki bilim adamının öyküsünü anlatıyor. Filmde
Lorraine Bracco ve Sean Connery iki sevgiliyi canlandırıyor.
Sean ConneryBrezilyayerlileri arasında
DışHaberlerServisi-Ormanın derinliklerinden çıkıp gelen yerliler,
hayretler içinde, güzel bir kadınm çığlıklar atmasını, etrafındaki
erkeklerin de sıkıntı içinde ona bakmasını seyrediyordu.
Kırlaşmış saçlarınt bir at kuyruğu ile toplamış olan Sean Connery
bu erkeklerden biriydi ve meslektaşı Lorraine Bracco'nun bir
çığlığı bile doğru dürüst atamamasının işleri ne kadar uzattığını
hesaplamaya çalışıyordu.
Üç saatıir sürüyordu bu sahncnin
ockimi. Mckân Brezilya ormanları, ısı
yaklaşık40dereceydi. "Tıp Adamı"
filmininçekimi sürmcktcydi. "Kızıl
Ekim". "Zor Ölüm". "Prcdator"
filmlcrinin başarılı yönetmeni John
McTicrnan. artık cğlcnceli değil de
sanalsal yanı ağır basan bir film çckmc
iddiasındaydı. Ama çckim güç
ilcrliyordu.
Herkesin birderdi vardı. Yönelmen.
Bracco'dan islcdiği pcrformansı
alamamaklan veC'onnery'nin işleri
hi/landırmaya çalışmasından
yakınıyordu. Sct işçilcri yönetmenin
asık suratla dolaşmasından. Sean
Connery ise bu cangılda doğru dürüst
bir \ ü/me havu/u. gol sahası ve lokanta
bulamamaktan şikâyctçiydi. Aşırı sıcak
herkesicanından bezdirmişti. Kisacası
herkes iş bitse de evc gitsck diye
bckliyordu.
"Tıp Adamı". kansereçarc aramak
için Brezilya ormanlarına giden iki
bilimcinin öyküsünü anlatıyor. Bracco
ve Connery"nin canlandırdığı bu çift.
tabii Hepburn-Tracyvari bir aşk da
yaşıyorlarbu arada. Connery güç
sahnelerin çoğunda dublör
kullanmıyor. 30 metrelik ağaçların
tepesinde bir Tarzan gibi akrobosi
yapması gerektiğinde Dile.
Öyle ki bir keresinde Connery herkesin
seti boşaltmasını istemiş ve ondan sonra
McTiernan'la kıyasıya kapışmışlar.
Sean Connery bu koşullarda ve bu
tempodaçalışmaktan fazlasıyla sıkıldığı
için kendisiyle ilgili sahnelcri
hızlandırarak filmin bıtişinden üç gün
önce seti terk etmiş. Set çalışanları onun
bu kaprislerini hiç hoş karşılamıyorlar.
Şöyle diyor bir tanesi: "Evetkoşullar
çok zor, hava çok sıcak, her yer
sivrisinek dolu. Ama o. bu çalışmasının
karşılığında haflada bir milyon dolar
alıyor."