23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21 ŞUBAT1992CUMA CUMHURİYET SAYFA 15 GÜNDEMDEKİ S A N A T Ç I INCİ AR.AL "Olü Erkek Kuşlar"tnci Aral'ın "Ölü Erkek Kuşlar"ını edebiyat dostlan okusunlar isterim. Sadece o ünlü "üçgen"den ötürü değil, yazann gözlem gücünü, sınırsız aynntı zenginliğini ve bizi kendi gizli çocukluğumuza götüren derin kazılannı değerlendirebilmek için. ONAT KUTLAR 1983 yılı yazı olmalı. Cumhuriyet'in tzmir'de düzenlediği Kitap Fuan'na katılmak üzere bütün gece yorucu bir otobüs yolculuğu yapıp Alanya'dan tzmir'e geldim. Sabah serinliğinde, tenha bir Kordon kahvesinde çayımı içip Hikmet Çetinkaya dostumun bü- rosuna girdiğımde pnu müthiş bir te- laş içinde buldum. İstanbul'dan uçak- la gelmesi beklenen Can Yücel'i karşı- lamak üzere havaalanına giden genç- ler, elleri boş dönmüştü. Bütün bir Cumhuriyet ekibi, hanl hanl Can'ı arıyordu. Sonunda bir telefon geldi. Can, İzmir'in ünlü lokantalanndan birinden, Şükran Lokantası'ndan te- lefon ediyordu. "Anacığım ben bura- dayım. Gelin beni alın..." Hemen bir araba gönderildi. Bir sü- re sonra Can'la birlikte Fuar'daki ki- tap pavyonuna yollandık. İmza masa- sı hazırdı ve üç iskemleden ortadakin- de ince, esmer, zarif bir hanım oturu- yordu. Biz iki yanına geçip oturduk ve tanıştık: lnci Aral. Bir çay bardağından konyağını yu- dumlayan Can'la, her zamanki canlı, esprili, sayısız sözcük oyunu ile yüklü müthiş lezzetli konuşmasını din- lemeye çalıştrkcn ister istemez, ara- mızda oturan bu zarif genç hanımı rahatsız edip et- mediğimizi de düşünüyordum. İnci Aral, bazen edebi, bazen edepsiz vurgular taşıyan bu söyle- şıye sakin bir hoş- görüyle katılıyor- du. Onun "Ağda Zamanı" adını ta- şıyan ve beğenilen öykükitabınıbili- yordum, ama ne yazık kı okuya- mamıştım. Bu yüzden, tüm dav- ranışlanyla ince- likler taşıyan, bi- zim çılgınca söy- leşimize zeki gözlerle katılan bu hoş insan, o gün sadece kişili- ğiyle etkıiedi bızi. Uç dost olarak aynldık İzmir'den. Aradan iki yıl geçti ve ben, nasıl bir kitap olduğunu bilmeksizin "Kıran Resimleri"ni okumaya başladım ve daha ilk bölümde çarpıldım. lnci Aral, kanh Kahramanmaraş olaylanndan "insan manzaralan" çiziyordu. Daht bir gün öncesine kadar komşu, akra- ba, dost olan, kız alıp kız veren, aynı evleri, sokaklan paylaşan, aynı acılar- la ağlayıp aynı sevinçlerle gülen insan- lann, sadece bir günde can düşmanı kesilip birbirlerini boğazlayışlannın, "gerçeküstü", inanılmaz ve vahşi öy- küleriydi anlatılan. Kıran Resimleri"- ni daha da dayanılmaz kılan şey ressa- mın, yani yazann tavnydı. Bütün o canhıraş olaylar, kanlı boğazlaşmalar öylesine nesnel, yalın, adeta belgeci bir üslupla anlatıhyordu ki okurken ilik- leri donuyordu ınsanın. Bu bir "katli- am kronik"i idi. Kitabı bitirdim ve İnci Aral'ın yaz- dıklarını, bundan böyle daha yakın- dan izlemeye karar verdim. 1986'da yanında değerli yazar Ayla Kutlu ile benim o zamanlar çalıştığım reklam ajansına geldiklerinde ben hem "Uykusuzluklar" hem de "Seygi- nin Eşsiz Kışı"nı okumuştum ve İnci Aral, sadece beğendiğim bir yazar ol- makla kalmamış, öykülerinin sinema- tografik zenginliği ile de ilgimi çeker olmuştu. Onunla, öykülerinden fılm yapmayı tasarlayan ortak dostumuz, yönetmen Atilla Candemir'in projele- ri konusunda uzun uzun konuştuk. öykülerinden "Kirli San" İilm ol- du, ama Atilla, İnci Aral imzalı senar- yolan dilediği gıbi uyarlama olanağını bir türlü bulamadı. Geçen haftalara kadar oldukça seyrek, ama içten ve dostça bir hava içinde geçen karşılaş- malanmızda hep bu aksilikleri konuş- tuk. Basında çıkan bir iki yazı ve habere bakarak biraz sıkıntıh bir kaygjyla al- dım onun son romanı "Ölü Erkek Kuşlar"ını. Okuduklanma göre İnci Aral bu romanında bir "üçlü ilişki"yi anlatıyordu. Kan-koca-sevgili. Ebedi üçgen. "Eyvah" dedim kendi kendime, "İnşallah İnci Aral, bu çok çiğnenmış Filiz Kutlar'ın objektifinden tnci Aral. patikamn anlamsız çalılanna bizi do- laştırarak kadın-erkek ilişkileri konu- sunda ahkâm kesmiyordur." Daha kitabın ilk formalannda, böy- le bir kaygı duyduğum için utandım. "Kıran Resimleri'nin kronikçisi, bu kez duygusal ilişkilerin "resmi olma- yan tarihi"ni yazıyordu. Büyük bir bölümü Anadolu kökenli, genellikle "orta sınıftan aydınlaf'dan oluşan kahramanlar, gene müthiş bir nesnel- lik, yalınlık, gözlem gücü ve aynntı zenginliği ile anlatıhyordu. Başı sonu belli, yapısı, dili, dengeleri iyi kotanl- mış bir romanla. Birçok özelliği vardı romanın. Kah- ramanlar, benim, sizin, kendimizdeya da çevremizde kolayca tanıyacağımız nitelikler taşıyordu. Ama buna karşın okur olarak bir dedikodu romanı oku- duğunuz duygusuna asla kapılmıyor- dunuz. Duygusal, cinsel ilişkiler anla- tıhyordu. Ama bir "boşalma", bir "iti- raf değildi. Çünkü kişilerin geçmişi, 'bugünü, iç dünyaları olağanüstü bir aynntı zenginliği, yaşam zenginliği ile yansıyordu. Son yirmi otuz yılın bir- çok toplumsal-siyasal gelişmesi arka planda yer alıyordu. Anıa roman asla kakavan bir tez romanı değildi. Bir Anadolu kentinde, Denizli'de bir memur çocuğu olarak doğan, ilk ve ortaöğrenımini bir düzine Anadolu kent ve kasabasında tamamlayan, Ga- zi Eğitim Resim Bölümü'nden mezun olduktan sonra gene il il dolaşan İnci Aral, birkaç yıldır İstanbul'a yerleşti. Ama tıpkı romanının kahramanı Su- na gibi o da geçmişinin taşra dünyasını hiç unutmadı. "Önce, romanı okuyan herkesin ak- lına gelebilecek ilk soruyu sorayım İnci, Olü Erkek Kuşlar ne kadar oto- biyografîk?" Düşünmeden, net bir cevap veriyor: "Olay açısından otobiyografik. Ama bu, olay örgüsünün bire bir ger- çekliği karşıladığı anlamına gelmez. Bu örgü roman gerçekliği içinde deği- şikliklere uğradı. Bir olayı bire bir an- latmak olanaksız. O kahramanlar roman içinde yaşamaya başladıklan zaman önceden tasarladığınız rolleri aşabiliyorlar. Kendi serüvenlerini ya- şıyorlar." "Gerçeklik" diyorum, "Bu sözcük neredeyse yerini kurmacaya bırakmak üzere. Senin romanının gerçeklikle il- gisini nasıl düşünüyorsun?" Gülümsüyor. "Kişisel bir yanıt ve- reyim" diyor. "Beni gerçek insanlar daha çok ilgilendiriyor. Gözleyebildi- ğim, üzerlerinde düşünebildiğim in- sanlan anlatmak daha kolay benim için. Kurmacaya karşı değilim. Çok severek okuduğum bu tür romanlar, öyküler oldu. İleride belki böyle bir şe- yi deneyebilirim. Ancak ben, kurmaca bile olsa bir inandıncılık, kurmacaya özgü bir gerçeklik arıyorum." lnci Aral'ın romanının etkileyicili- ğinde bu sahiciliğin büyük payı var. Bir itiraf değil elbette. Ama kendi öz- geçmişinden yola çıkması bir güç kat- mış. Buna karşılık, bazı romanlarda karşılaştığımız o kekremsi hesaplaşma duygusu, birilerini hırpalama niyeti hiç yok. "Bir edebiyat yapıtında insan sevgi- si esastır" diyor. "Hiçbir kahramanı- mı hırpalamadım. Tersine hesaplaş- mayı yaşamda yaptığım, hesaplaşma- lann yaşamda olabileceğine inandı- ğım için romanda, bir roman yazarı olarak yaklaştım. Dingin, soğukkanlı. Kahramanlanmı, sevdiğim roman kahramanlan olarak anlattım. Zaten romandaki tipler de okuduklannda kendilerini tanımakta zorlanırlar." Sonra biraz, genel olarak edebiyat- tan söz ediyoruz. Bachmann'ın Ma- lina'sı en sevdiği kitaplardan biri; Caivino'yıı çok seviyor. Ayla Kutlu, Erendiz Atasü sevdiği Türk yazarlar. tnci Aral'ı bizgereğince değerlendir- mekte gecikiyoruz. Paris'te L'Har- mattan, "Kıran Resimleri"ni çoktan yayınlamış. Yakında "Uykusuzlar"ı yayınlayacak. lnci Aral'ın "Ölü Erkek Kuşlan"ını edebiyat dostlan okusunlar isterim. Sadece o ünlü "üçgen"den ötürü de- ğil, yazann gözlem gücünü, sınırsız aynntı zenginliğini ve bizi kendi gizli çocukluğumuza götüren derin kazıla- rını değerlendirebilmek için. KİM KİME DUM DUMA BEHİÇAK İLAN İSTANBUL 7. ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN 1990/66 Davacı Maliye Hazinesi'ne izafeten Istanbul Muhakemat Müdür- lüğü vekili tarafından gaipler, Kostantin kansı Anna T.C. tebasından Marya, T.C. tebasından Kaluriyi, aleyhlenne açılan gaiplik ve taşm- mazın Hazine'ye devri davasının yapılan muhakemesi sonunda: Davanın kabulune, Kostantin kansı Anna ile T.C. tebasından Marya ve Kaluriyi'nin gaıpliklenne, Istanbul ıli, Adalar ılçesi, Heybeliada Mah. pafta 10, arsa 48, parsel 23'te eski: Değinnen Yeni: Huseyin Rah- mi Bey Sokağı'nda kain ahşap hanenin Kostantin kansı Anna adına kayıth 16/192 hissenin ve T.C. tebasından Kaluriyi adına kayıtlı 77/192 hissenin tapu kayıtlannın iptali ile adı geçenler adına ait toplam 170/192 hissenin tashihen Maliye Hazinesi adına tapuya tesciline ve adı geçenlerin tüm mallarının Maliye Hazinesi adına devnne dair ve- rilen 26.4.1991 tarihli ve 1991/203 sayılı karann gaipler Kostantin ka- nsı Anna, T.C. tebasından Marya ile T.C. tebasından Kaluriyi'ye teb- liğine, tebliğ tarihinden itibaren 15 gun içinde temyiz edebilecekleri- ne, temyız etmedikleri takdirde karann kesinleştirileceği hususu 26.4.1991 tarihli karann tebliği yerine kaim olmak üzere ilan olunur. 20.12.1991 İLAN GAZtPAŞA SULH CEZA MAHKEMESİ 1991/231 Esas 1991/177 Karar Antalya Kızıllı K.den Mustafa ve Fatma'dan olma 1961 D.lu sanık Huseyin Gedik halen aynı yerde oturduğundan sanığın hakkmda 4.11.1991 tarih ve 1991/231 1991/177 sayılı kararı ile sanıkta yakala- nan telsiz ve anteninin musaderesine 2813 sayılı kanun gereğince ka- rar verildığinden karar sanığın gıyabında verilmış olduğu ve butun aramalara rağmen bulunamaması nedeniyle teblıgat yapılamamıştır. 7201 sayılı kanunun 28/29 maddesı gereğince ılanen teblığıne, teb- b| tarihinden 15 gıin sonra tebligat yapılmış sayılacağına dajr 4.2.1992 tarihinde karar verildı. Basın: 19808 YALOVA İFLAS MÜDÜRLÜCÜ'NDEN ADİ TASFİYE VE tFLASIN AÇILMASI tLANI 1991/2017 Müflisin adı, soyad» ve ikametgâhı: Kâhyaoğlu Nakliyat ve Dahili Ticaret Kol. Şti. Safran Yolu No: 22 YALOVA İflasın açıldığı tarih: 24.12.1990 Yalova Asliye Hukuk (Ticaret) Mahkemesi'nce iflasına karar veril- miş olan ve yukanda adı ve adresi yazjlı müflis hakkında tasflyenin şiradilik ADİ TASFİYE jeklinde yapılması tensip kılınmış bulundu- ğundan; 1) Alacaklılann ve istihkak iddiası sahiplerinin alacak ve istihkak- lanru ve bunlann dayanağı olan belgeleri veya örneklerini bu ilan ta- rihinden itibaren bir ay içinde memurluğumuza kaydettinneleri veya tevdi eylemeleri, 2) Müflise borçlu olanlann aynı süre içinde kendilerini ve borçlan- m bildirmeleri, aksi halde (lc if.K.nun 336. maddesı uyannca) cezai sorumluluğu gerektireceği, 3) Müflisin mallannı her ne suretle olursa olsun ellerinde bulun- duranlar o mallar üzerinde kanuni haklan saklı olmak şartıyla bun- lan aynı süre içinde iflas dairesine veya emrine tevdi etmeleri, makul bir özüre dayanmaksızın vermezlerse cezai sorumluluğa uğrayacak- lan ve rüçhan haklanndan mahrum kalacaklan, 4) 6.4.1992 günü saat 10.00'da YaJova lcra ve İHas Müdürlüğu Sa- lonu'nda ilk alacaklılar toplantısı yapüacağından alacaklılann bu top- lantıya gelmeleri veya yetkiü bir vekil göndermeleri, muflis ile müş- terek borçlu olanlar ve kefîllerinin ve bu borcu tekeffül eden sair kim- selerin bu topiantıda hazır bulunmaya haklan olduğu ilan olunur. 13.1.1992 Basın: 20237 Sınıf kartımı kaybettim. Hükttmsüzdür. MEHDİ ZESGtN Mezuniyet belgemi kaybettim. Hükümsüzdür. ABDULLAH DEMİREL KIRKLARELİ ASLİYE CEZA HÂKİMLİĞİ'NDEN Esas No: 1990/110 Karar No: 1991/322 Karşılıksız çek tanzım etmek suçundan sanık tsmail ve Kadriye oğlu 1930 d.lu, Kırklarelı Karakaş Mah. nufusuna kayıtlı Şukrü Kaya Mum- cu hakkında mahkememizde yapılan açık duruşma sonunda: Mahkememizın 4.7.1991 tarih ve 1990/110 esas, 1991/322 sayılı ka- rarı ile beraatine karar verilmiş, gıyabi karar sanığa tebliğ edıleme- miş olduğundan 7201 sayılı teblıgat kanunu hükumleri gereğince ilan tarihinden itibaren 15 gün sonra sanığa tebliğ edılmış sayılacağı ilan olunur. Basın: 20155 PİKNİK PİYALEMADRA HIZLIGAZETECİ NECDETŞEN ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACI ftM R £ <s> GARFIELD JIM DA VIS BLACKIE WHITE CARLOS TRILLO-ERNESTO R.GARCIA SEIJAS BULUT BEBEK NURA Y ÇİFTÇİ sızı sorunlarımla loaş ba&a bırakicam ! POLATLI ASLİYE 2. HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN Dosya No: 1991/10 Davacı Köy Hizmetleri Genel Mudurluğu vekılı A\. A. Sevda Sali- hoğlu larafından davalılar Emıne Doğan ve 44 arkadaşı aleyhine açı- lan Polatlı Şabanözu köyu 2435 parsel sayılı taşınmazın 2650 m'sinin davacı ıdare adına tapuya tesciline ılışkın davanın yapılan yargüama- sı sırasında: Davalılardan Ünye-Ordu Kocaman köyu adresinde omer kızı Fat- ma Dogan'ın tum aramalara ve zabıtaca yapılan tahkikaıa rağmen adresının lespıt edılemedığinden ılanen teblıgaı yapılmasına karar ve- rildığinden karar gereğince davalı Fatma Dogan'ın duruşma gunu olan 10 3 1992 gunu saat 9 45'de bızzat duruşmada hazır bulunması ve>a kendısını bir vekil ile temsıl ettırmesı hususu dava dilekçesı ve duruş- ma gunu yerine kaım olmak uzere, gelmedığınde duruşmanın gı>a- bında yapılacağı ılanen tebliğ olunur. 6.2 1992 Basın: 20250 ÇANAKKALE ASLİYE HUKUK (TİCARET) HÂKİMLİĞİ'NDEN Dosya No: 1991/543 Davacı Mehmet Coşkun tarafından davalılar Şenol Karayaman, Et- hem Savaşan, Yaşar Akbıyık arasında yapılan Çanakkale 2. Noıerlı- ği'nın 1.10.1987 tarih 17482 yevmıye numarası ile kurulan Dardanel Insaat Turizm Sanayı ve Ticaret A.Ş!nın feshi davasının duruşmasın- da: Davalı Şenol Karayaman'ın adresi tespit edilemediğinden duruşma gununun kendısıne ılanen teblığıne karar verilmıştır. Verılen karar gereğince davalı Şeno! Karayaman'ın duruşmanın ya- pılacağı 1.4.1992 günu saat 9.20'de Çanakkale Asliye Hukuk Mahke- mesi duruşma salonunda hazır bulunması, duruşmaya gelmjdığı ve mazeret de bıldirmedıği takdirde duruşmanın HUMK'nun 509 ve 510 maddelerı gereğince gıyabında yapılarak karar verıleceğı hususu du- ruşma gunu teblığı yerine kaın olmak uzere ilanen tebliğ olunur 6-2.1992 Ba-ın- 45t>95
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle