Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Sa
Ainnhuriyet ş
Sahıbr Cumhurıyet Matbaacılık >e Ga2etecilık Türk Anonim Şirketi adına
Btrin Nadi * Murahhas Üye EmJne Uşakhgil 9 Genel Yayın Muduru
Htsaı Cemal, Yazı lşlerı Mudünl OV«> Gonensin 0 Yazı tşlerı Mudur
Yardımcıları Salim AlpasUn, Kertm Çahşkın, Necdet Dogan, Lotfu Tınç
Savfa Düzenı Yönetmeni: Ali Kaa 0 ,4ntaro Tkmsılasv Ahmtt Tan
tç Polıtika: Mehmet Tezkın Ekonomi: Merel Tamer, Kültürr CeUl Uster, Istanbul Haberleri: Muhittin
Sirer, Spor. Abdulkadir VuceJman, Makaleler Şahin Alpay, Düzeltme: Abdullah Yazıcı • Koordına-
tör: Ahmet Korulsan « Matı tşler- Erol Erkut • Muhasebe: Bulent Yener « Bütçe-Planlama- Sevgi
Osmanbeşeoglu • Reklam Ayşe Torun #ldare: Huseyin Gürer # Işletme: Önd« ÇeUk • Bılgı-Işlera:
Nail tnsl 0 Persone! Sevgi Bostancıoğlu
Basan re Yajm. Cumhunya Mıtbucılık ve Gazeucılık T A Ş Turkoc«i>-Cad
14334 Ist PK J46]slantm) Tel 512 D3 05 120 hal), Tel» 22246 Faı II) 526 60 72 • Bamhr
Alkara. Zly> Gokalp Blv Inkılıp S No 19/4, Te! 133 11 41-4". Telra 42344, Fn (4) 133 0S 65
9 İMİr: H &ya Blv 1352 S 2/3, Tei 13 12 30, TW« 52359, FM (51) 19 53 60 0 A*u>:
Inonu Cad 119 S. No 1 Kıl 1, Tel 19 31 52 (4 hıt), Telex 62155, FM (71) 19 15 18
TAKV1M- İOŞUBAT 1992 Imsak: 5.21 Guneş: 6.46 Oğle: 12.23 Ikindi: 15.20 Akşam: 17.50 Vatsı: 19.09
TSinGürilılü
U- Fbrance
VCTagale~«ı Ba-şhikımi Jnekolog
DrT nsin\ ?v.acır <3ir, oncskı gece
rea.ni. İst-*_nbul 7ıp Fakütesi'nden
.9l:lında -nezu.mlanGır. uzun
jıfa'üerrahoaşa ToFaküıesi
îrçkHmliz: -görevndebubnmuştu.
Hısnenırı 3 Oc başh:kimi oan Dr.
liii TSadL- Gür'üıcenazsi, bugün
leşwye Csrsnii rıdt kılınaak öğle
nnnndaa s o n r a Zincirlikıyu Aile
ıcagında «opraği verileek.
Maîhayrak
• AJİA <%mkan») - \vnpa
Iiplı;gu'niB3i bir al kurulışu olan
Vnaı Çevr* Vak fı arafıncan
itsımen t«miz pUjlara navi bayrak
ıjgainasına bu yıl Türkiy* de
iacıb*". Tiır«Lİye'de navi bsyrak
süaainedeftenen plijlarda Slçumlere
tauıı. Turüzm BalanlığVıdan
anıuilgiye göre A/rupa Cevre
\akfıuafıncan ytintüien navi
bayıa.kampxa_nyasa flajlardi ve
narnarda c^niz su/u ternzliğinin ve
hzmedüzeyırain yükselıilmsini
hxt<fror. Vakıf, su :emizlip, kıyı ve
paı dz^eni beHli bir ıtüzeye üaşnuş
oan pıjlara «*« marhalara navi
bsyralveriyo>r_ Mav i bayrak alan plaj
ve manaları laer yıl ittzenlı olarak
ysymj-ıan dokümanlarla dmya
çapınt duyuruyor. Söz koıusu
dckumnların turistlenn gid:cekleri
taril ytesini b«elirlemtde önemli
ölçüdeJikkate- alımiıp da bldiriliyor.
Pono bilgisayarda
• AA lstanbwl) - ötelUkle ABD'den
getrile ve "Tfelif hakkı vokıur,
isUyen -»erkes <:oğaita3ilir ve
da^tınını yapabilir" vazısıya
ülkemiz sokulan p>onografılc
disketlr büyükt bir hula
yaypnLşıyor. Kitap, cergi ve
fîlnılene yer alan p»onıograflc
görüntJerin disketler araalıjıyla
bilgisayıra yajısıması izerine
yetkiülri uyaıauı U2anınlar bı gibi
yayınlaan denetlenmesini istediler.
Psikolo; Suna Tanadtay, bu kasetlerin
küçüklrin rulı sağlığı uzerinde
olumsu. etkiler yaptı|ını belrterek,
"Dikkasizce ortaya bırakılmi} bu tür
kasetler çizgi fllm gibı izleyeı
çocuklaın ruh sağlığı altüst oluyor.
Bu tür »laylan sıkça göndiim
Pornogafi, cinselliği sevgiyle sunmaz.
Ticari oarak kuıllanılan cinsdlik
zarar veirir. Bu yayınlann
denetlemıesi gerekir" jeklindt
konuştu
3 özel okul daha
• tsunl»u) Haber Senisi - Sıaavla
ögrenci üan özel okullara üç okul
daha ekendi. Istanbul Eğıtim ve
Kültür \akfı'aa bağlı Scmiha Şakir,
Bağlarbişı Belde ve Aabadert deneme
liseleri de 17 mayıs taııhinde
düzenleaecek özel okullara giriş
sınavına katılma kararı aldılaı. özel
Okullar Sınav Yürütme Kurultı'ndan
alman bigiye göre sınava katılan özel
okul sayısı böylece 64'e yuksekii. Bu
üç okul da önümüzdeki ögretım yıh
için 90'ar öğrenci alacak.
Ada evlerine konıma
• AA (tstanbal) - Adalar'dati tarihi
evler korumaya ahnarak, Büyûkada,
Heybeliada, Burgazada ve
Kınalıada'daki yaklaşık 400 e\ 'tarihi
eser' olarak tescil edildı. Adalar
Belediye Başkanı Recep Koç, söz
konusu adalarda Mimar Sinan
Üniversitesi Şehir ve Bölge Planlama
Bölümü tarafından yapılan tespit
çalışmalarında tarihi eser sayılan
evlerin fotoğraflarının çekildiğini,
pafta ve parsel kayıtlannın yapıldığıru
söyledi. Koç, konuyla ilgili olarak
2863 sayılı Taşınmaz Tabiat Varhklan
Yasası gerefince Adalar'ın 1983
tarihinde SÎT alanı olarak kocunun
ilan edildiğini ve korunması gereken
bölge içindeki ahşap ve taş sivıl
mimarlîk özelliği taşıyan tarihi
eserlerin envarterlerinin çıkarılmasının
gerektiğini söyledi.
Ücretsiz muayene
• lstanbu) Haber Servisi - Amiral
Bristol Hastanesi'nde dün 15 fakir
çocuğun göz taraması ücretsiz olarak
gerçekleştiriUii. Bir süre önce Ulus
Lions Kulübü üyeleri tarafından
yapılan tarama çalışması sırasında
Ulus Bernar Naum Ilkokulu
öğrencilerinden 57'sinde göz
bozukluğu tespit edildi. Bu
ögrencüerden fakir ve yardıma
muhtaç olduğu belirlenen 15 çocuğun
göz sağlığj taraması Amiral Bristol
Hastanesi'nde yapıldı. Çocuklar, Dr.
Mahir Kenduşim tarafından muayene
edildi.
Keçilere konıma
• AA (Muğls-Giresun) — Muğla'nın
Köyceğiz Gölû ve Marmaris Körfezi
arasında kalan ve yaban keçilerinin
üremesi amacıyla koruma altına
alınan Balan Dağı'nda, yaban keçisi
sayısı 650'ye ulaştı. Muğla Orman
Bölge Müdürliiğü Avcıhk ve Milli
Parklar Şube Müdürlüğü'nden alınan
bilgiye göre 1980 yılında koruma
altına alınan Balan Dağı ve
Yanmadası'nda, yaban keçilerinin
sayısı, sekizden 650'ye çıktı. Yetkililer,
26 bin hektajdan oluşan Balan Dağı
Yarımadası'nun, yaban keçisi sayısmın
belirli bir seviyeye ulaşması
durumunda, paralı av turizmine
açılabileceğkıi. buradan büyük
miktarda döviz girdisi sağlamanın
mUmkün oldluğunu söylediler.
DenizTürkali, Şehvet adh yeni kasetinde bireyin karşısma çıkan iktidar noktalanna karşı savaş açtı
Her iktidarakarşışehvetlemuhalefetENtS ONAT (tstanbul) - "Bu şarkılar aslında iki yıidır vardı. Tür-
kiye'de ve özellikle Almanya'daki konserlerimde onları söylü-
yordum. Kaşet olayı gündeme geldiğinde dört parça yüzünden
Kültür Müdiirlüğü bandrol vermedi.
Bunlar, sözkrinı Onat Kutlar'm yaz- Şm" dıye kafaya takmış. İki yıl önce
dığı 'Merhaba
1
. 'Nâzım Hikmet'ın 'Ya- dk l b l l O
lınayak" \e Sarper Özkan'ın '1 Mayıs'
adlıparçalanydı. Bırde'ŞililiKadın'ad-
lı şarkı. Bu parçalan kasete koyabilmek
için mahkemeye başvurduk. Sonunda
mahkeme karanyla bunlara izin çıktı.
Gerçi şımdı bu parçalar kasette yok,
çünkü geçen iki yıl boyunca benım mü-
zik anlayışım değişti. Farklılık olmasını
istedım. Yoksa tavizli bir kaset sözko-
nusudeğıl."
"Şehvet"ın öyküsünü böyle anlatıyor
Deniz Türkali. Aranjörlüğünü Erkan
Mutlu, yapımcıhğını ise Bülent Kurtul-
muş'un üstlendiği kaset geçen hafta pi-
yasaya çıktı. Protest popa özgün bir
soluk getıren kasette yer alan parçalar,
geniş. bir müzik yelpazesi içinde estetik
kaygılar gözardı edilmeden sunulmuş.
Deniz Türkali, daha çok sinema ve ti-
yatrodan lanıdığımız bir isim. Sanatçıy-
la ilk kaset çahşması "Şehvef'le ilgili
olarak Sepetçi Kasn'nda konuştuk.
- Siz daha önce çeşitli yerlerde konser-
ler verdinız. Yeşil'de ve Ankara'da sah-
neye çıktınız. Kaset çalışmanız biraz geç
çıktı.
TÜRKALİ: Kasetin prodüktörü Bü-
lent Kurtulmuş uzun süre beni iknaya
çalıştı. "Deniz Türkah'yle kaset yapaca-
şimdiki parçalann bazıları seçilmişti. O
dönemde ben daha çok sosyahst muha-
lefeti içeren parçalar düşünüyordum.
Şimdi o muhalefet anlayışım biraz değiş-
ti. Muhalefetten vazgeçmış değilim
ama...
- Biraz daha mı ılvmh oldu?
TÜRKALİ. Hayır biraz daha ılımh
olmadı. Hatta biraz daha şiddetli oldu
dıye düşünüyorum. Cinsel özgürlük, fe-
mınizm söylemleri, bireyin yalnız sosya-
list muhalefeti değil kendi içindeki ikti-
dar noktalarına hücum eden muhalefet
hareketlerıni de ıçermesi gerektiğini dü-
şündüm.
- Birey mi ön plana çıktı?
TÜRKALİ: Hayır. Ön plana çıkan
bir şey yok. Ama sosyalist muhalefetin
yanı sıra insanın birey olma savaşı için-
deki iktidar odaklarının aynı derece
önemli olduğunu düşünmeye başladım.
Yoksa öyle hıyerarşik bir sıra yok.
- Sonuçta ıkı yıllık süreçteki politik
kimliğinizdeki değişım kasetınize de
yanşıdı diyebilir miyiz?
TÜRKALİ: Evet, politik kımliğimde-
ki değişim kasete de yansıdı. Ama şunun
önemle altını çizmeİc istiyorum: Sosya-
list muhalefetten vazgeçmiş değilim.
Çizgimi yumuşatmadım. Tam tersine
Deniz Türkali: Feminizm, sosyalizm, cinsel özgürlük ve birey.
dahadasertleşti.
- Şehvet'te neleri paylaşmak istediniz?
TÜRKALİ: Çeşitli aşklan, çeşitli şeh-
vetleri içeren bir kaset. Aşk şarkılaıı çok
ön planda. Özel duyarhhklan, özel aşk-
lan içeren parçalar bunlar. Ve ben bu
şarkılann bir anlamda politik şarkılar
olduğunu da düşünüyorum. Yalnız alı-
şılagelmiş anlamda değil.
- Peki Şehvet'le polıtika hangı boyut-
larda bağdaşıyor?
TÜRKALİ: Cinsel politikayla bağda-
şıyor. Kaldı ki ben poiitikayı cinsel polı-
tika, toplumsal politika diye ayırmıyo-
rum. Bunlar çok iç içe geçen kavramlar.
- Kasettekı parçalar nasıl bir araya
geldi?
TÜRKALİ: İlk parça Şehvet, karde-
şim Banş Pirhasan'ın bir çevirisiydi. Biz
sürekli bu şiir üstünde konuşuyorduk.
Gitaristim Önur bir gün besteleyip getir-
di bana ve ben çok sevdim. Böylece re-
pertuanmıza girdi. "İmzasız El Yazıla-
n" da aynı şekilde. "Yağmurun Elleri"
ise Yeni Türkü'nün solisti Derya Kö-
roğlu'nun bestesi. Bu parçayı ben ilk
dinlediğimde çok sevmiştim. Ve Barış'ın
çevirisi olduğu için çok istedim. "Çağ-
daş Kaos", "Safiye'dir Kızın Adı" oy-
nadığım fılmden bir şarkı. Gerçi filmde
ben söylemiyordum, ama bu parçayı da
çok seviyordum.
- "Çağdaş Kaos" rap armoniler üzeri-
ne yaalmış bir parça. Bu parçayı seçer-
ken daha geniş kitleler, rap dinleyen
insanlara da ulaşma kaygısı var mıydı?
TÜRKALİ: Hayır. Zaten ilk hedefle-
nen şey ticaret değil. Şu sıralar çıkan
kasetlerin hiçbirine benzemiyor. öyle
bir kolaycılık, ama çok insana ulaşsın
diye bir kaygımız olmadı. Bülent de gö-
nül koydu. Hiçbir dediğıme 'Hayır'
demedi.
- Kasetinizde akustik biraz geri plan-
da kalmış ve synthezier ön plana çıkmış.
TÜRKALİ: Evet, maalesef. Çok hak-
lısın. Tam da benim korktuğum tekno-
loji işin içine girdi. Şimdi bütün müzik
piyasası böyle çalışıyor.
- Kaseti çıkartırken amacmız neydi?
Belli bir kıtle hedeflemiş miydıniz?
TÜRKALİ: Çok sevdiğim parçalan
başka insanlann da dinlemesini sağla-
mak. Şimdi toplumun genel beğenisıyle
benim zevkimin çok uyuştuğu pek söyle-
nemez. O yüzden milyon satsın kaygısıy-
la yapmadım kaseti Gerçi milyon satar-
sa sevininm. Ne mutlu bana.
Babasının kollannda ölen AIDS'li bir genç. Annesi ve kardeşi ölümün dehşetini yaşı>or. Benetton'un bu son reklam fotoğrafı Avrupa'da basının sansürüy le karşılaştı.
Sıradışı reklam fotoğraflanyla herkesin tepkisini çeken Benetton savunmaya geçti
Dehşetfotoğraflar of BenettonDış Haberler Servisi - Benetton ımpara-
torluğunun başı Luciano Benetton,
anlaşılmamaktan yakınıyor. Benetton'-
un, babasının kollannda ölmekte olan
AIDS'li bir genci gösteren son reklam
fotoğrafı bütün dünyada büyük tepki
uyandırmış ve belli başlı tüm dergiler bu
reklamı yayımlamayı reddetmişlerdi.
Luciano Benetton, bu fotoğrafın bü-
tün basın tarafından reddedildiği İngil-
tere'de yayımlanan The Sunday Times
gazetesi muhabirinin kendisiyle yaptığı
bir söyleşıde, şırketinin reklamının bu
tür uyancı nıtelıkte bir fotoğrafla yapıl-
masının insanlığa olan yarannınanlaşıl-
mamasının kendi suçu olmadığını
söyledi.
Benetton aile şırketinin başı ve Benet-
ton kardeşlenn en büyüğü olan Lucia-
no. şimdıye kadar yeni reklam
kampanyasına yöneltilen sert eleştirılere
yanıt vermeyip sessiz kalmayı seçmişti.
Şirketin uluslararası halkla ilişkiler
görevlileri ise konuyu kısaca "Yorum
yok" diyerek geçıştirıyorlardı. Bugün-
lerde ise Luciano Benetton, dünyanın en
büyük moda merkezlerini dolaşarak. bir
tekstil firmasını tanıtmak için, bugüne
kadar neden bir elinde insan kemiği, di-
ğerinde Kalaşnikof tutan asker, yanan
bir araba, üstü örtülü bir cesedin çevre-
sındeki üç kadın ya da Hindistan'da sel
felaketi gibı fotoğraflar kullanılmak is-
tendiğini açıklayacak.
Modern pazarlama stratejlerinin bü-
yük ustalanndan biri olan Luciano
Benetton, böylece bir taşla ık- kuş vura-
cak: Hem ürününü tanıtacak hem de
firma ımajını güçlendirecek.
Treviso'dan doğan imparatorluk
Luciano Benetton, reklamın değenni
çok ıyi biliyor. Kötü basın d;
ye bir şey
olmadığına inanıyor ve dünyanın da
kendisinin azınlık hakları, ırkçıhk, do-
ğum kontrolü, hastalıklar, savaş ve
bağnazlık konulannda ne kadar duyarlı
olduğuna inanmasını istıyor.
Doğum verı olan Treviso'da büyük
bir tıcarı merkez kuran ve tek bir doku-
.uciano Benetton bütün dünya moda merkezlerini dolaşarak yeni reklam kam-
panyasını tanıtacak. Durakları arasında Türkiye de bulunan Benetton, 26 şubat-
ta fotoğrafçı Oliviero Toscani'yle tstanbul'da bir basın toplantısı yapacak.
ma tezgâhı ıle başladığı moda işini bir
imparatorluğa dönüştüren Luciano Be-
netton, son derece akıllı bir ınsan. Moda
akımlarından ya da mevsimin gözde
renklerindcn bahsetmek yerıne özgür-
lüklerden ve insan haklanndan söz
etmevı yeğhyor.
Aslında Benetton şirketi öylesine ba-
şarılı ki, reklamlannda, dünyanın dört
bir >anındakı 6000 mağazada bulunabı-
lecek çeşitli giysıleri tanıtması gerekmı-
>or. En büyük ağabey Luciano'nun
başkanlığında, kızkardeşi Giuliana ve
erkek kardeşleri Carlo ve Gilberto'dan
oluşan şirket, son derece yolunda giden
tıcarı ışlemlerinin yanı sıra Doğu Av-
rupa'dakı perakende satış patlamasına
öncülük etmek, Formula 1 motor yanş-
masına sponsörlük yapmak ve kendi
dergisi Colors'ı çıkarmak gıbi yan ışlerle
uğraşabilıyor.
57 yaşındakı kır saçlı mavi gözlü Lu-
ciano Benetton, hemen her zaman
Benetton tarzı kazaklarla dolaşıyor. Her
sabah 6.30'da kalktığını, bütün gün bo-
yunca çalıştığını ve geceleri de arkadaş-
lan ile birlikte yemek yediğini söyleyen
Luciano, sanat eserleri koleksiyonu yap-
mıyor, ünlü modacılann kreasyonlarınt
giymiyor ve eskı bir Alfa Romeo ile do-
laşıyor. Koruma görevlilerini ise 'yaşa-
mını biraz daha güvenli kıldıklan' için
yanında dolaştırdığını söylüyor.
Kansından ayrı yaşayan Luciano Be-
netton'un beş yetişkin çocuğu var.
Paranın kendisı için hiçbir zaman önem-
li olmadığını söylüyor ve başanyı bile
ekonomik bir zaferden çok tatmin duy-
gusunu yaşamak için istediğini belirti-
yor.
Tüm bu anlatılanlardan onun Benet-
ton servetinın bir kısmını hayır kurum-
lanna bağışladığı düşünülebilir. Hayır,
Luciano Benetton, AIDS araştırmalan
da dahil hıçbır yardım kuruluşuna para
vermiyor ve bu görevin, bu amaçla ku-
rulmuş organizasyonlarda olduğunu
ileri sürüyor.
Bip yeUmin yûkselişi
Babasını 1945'te kaybeden ve henüz
15 yaşındayken erkek elbiseleri satan bir
dükkânda çahşmaya başlayan Luciano,
kısa bir süre sonra kızkardeşi Guiliana'-
nın ördüğü kazaklann" büyük bir satış
potansiyeli olduğunu fark etti. Kendi
akordeonunu ve kardeşinin bısikletini
satarak elden düşme bir dokuma tezgâhı
aldı. 1965'te kurulan şirketin ürünleri
bugün dünyanın dört bir yanında satıh-
yor.
Luciano Benetton, işte bu güç nede-
niyle, Katolik bir rahibi öpen rahibe
fotoğrafı yüzünden Vatikan'ın; şeytan
kılığındaki zenci \e melek kılığındaki
beyaz bebekle zencılenn; yeni doğmuş,
kanlar içinde ve henüz göbek kordonu
kesilmemiş bebek fotoğrafıyla ise herke-
sin şimşeklerini çekmesine karşın "güçlü
bir ticari şirketin güçlü sosyal mesajlar
vermesi gerektiğine" dair inancını kay-
betmıvor.
HerkesKoU
gibipoz
veremez
NİLGÜN CERRAHOĞLU (Roma)
- Her fılmiyle skandal yaratan
Tino Brass'ın filminde ilk kez
kamera karşısma jeçen Clau-
dia Koll bir anda Italya'nın en
ünlü popolu kadını oldu.
•Roma'da askerler artık Brass'ın son
filmı Cosi Fan Tutte'nin (Herkes böyle
yapar), Koll'un belden aşağısı çıplak,
diz çökerek arkasını dönmüş görünü-
münün yer aldığı reklam afişleri
önünde hatıra fotoğrafı çektiriyorlar.
Yol kenarına asılan dev afişlerden
fırlayan Koll'un pornografık poposu,
şoförler için bir "kaza tehdıdi" oluş-
turduğu ıçın bevaz küçük bir bantla
sansüre uğradı. Buna. "Hangı devırde
yaşıyoruz" dıye itiraz eden vönetmen
Brass, "Cosi Fan Tutte neşelı, iç açıcı,
temiz bir filmdır. Afişin üzerine yerleş-
tinlen be>az bant ise seyırcılere bayağı,
kırh, müstehcen bir film görecekleri iz-
lenimini veriyor. Oysa film, cinselhğıne
renk katmak için arada bir kocasını al-
datan bir kadının yaşamını anlatıyor.
Kadın. kocasını sevıvor \e aynlmak is-
temiyor. Ama cinsel yaşamının da
monotonlaşmasına razı olmuyor" di-
yor
Geçerlı olan modern ahlak kavram-
lannın çok değiştiğını ılen süren Tinto
Brass, ""Sadakat ve bakirelik" diyor,
"mutlak kavramlar değıldir. Gerek ba-
kirelik, gerekse de sadakat erkek-mer-
kezci kültürlerin kadınlar uzerinde
uyguladığı baskıların uydurduğu de-
ğerlerdir. Nıtekım >akın zamanlara
dek hukukun zina \apan kadına, zina
yapan erkekten daha ağır cezalar ver-
mesi bir rastlantı değıldir. Tevrat'tan
kalma zamanlardan ben aile ıçine ya-
bancı menının gırmesı tehlikesi hep
dehşet varatmıştır. Ama bugün artık
nasıl bakirelik anlamını yıtırdıyse, ka-
dın-erkek arasında sadakat de o derece
anlamsız hale gelmıştir."
Brass'ın, kadın dergilenne. kocasını
aldatan kadınların gönderdığı mek-
tuplardan yola çıkarak yaptığı film
yann vizyona giriyor. "Aldatma" te-
masmı suçluluk hissıne karıştırmadan
ele aldığını sövleyen Brass. fılmin Mo-
zart'ın bir operasının adı olan "Cosi
Fan Tutte" adını taşımasının da rast-
lantı olmadığını belirtiyor. Rossmi ile
bırhkte Mozart'm. en sevdiği kompo-
zitör olduğunu açıklayan yönetmen,
çapkınlıklanyla ünlü Mozart'ın 17.
yüzyılda bestelediğı müziğınde. o yılla-
ra dek görülmemiş bir hafiflik ve öz-
gürlük bulduğunu belirtiyor.
Seks saplantıs»
Bırkaç yıidır sürekli olarak pornog-
rafı ile erotizm sınınnda film yapan
Brass. aslında İtalyanlann son yıllarda
> oğun olarak yaşadığı seks saplantısını
dile getirmekten başka bırşey yapmı-
yor. Komünist entelektüellerin kültü-
rel yaşamda etkinliğini yitirmesınden
beri sınırsız bir tüketim ve cinsellik tut-
kusu ıçıne gıren İtalyanlar bu olguyu
toplumsal bir kaçış olarak yaşıyorlar.
İtalyanlar. ülkenin ıçine girdiği derin
kurumsal kriz. Cumhurbaşkanı Cos-
siga'nın yarattığı sorunlar ve kuzeyde-
ki yerelci-ırkçı akımlan dile getiren sağ
partilerin yûkselişi gibi iç kapatıcı ko-
nuların baskısı arttıkça cınselhk tema-
sını büsbütün sanlıyorlar. Gerçekte bu
konudakı tüm tabularını '70'li yıllann
ortasında yıkan İtalya, hâlâ tüm tele-
vizyon şovlannda, program ve filmle-
rinde, başka hiçbir Avrupa ülkesinde
rastlanmayan tarzda cesur bir biçımde
cınsellığın üstüne gıdıyor. Devlet tele-
vızyonu RAI, prezervatif üzerine açı-
koturumlar düzenlemekten çekinmi-
\or. Berlusconı'nin özel televizyonu 5
Kanal ise buna. her pa2artesi ekrana
getırdığı 'Açık Saçık". "Aşk Dersi" ik
cevapvenvor.