Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
/*AI_IK
CUMHURİYET
SAYFA
HABERLERIN DEV AMI 17
GtTNCEL
tÜNEjYÎ ARCAYÜREK
• Baştarafi- y/
K a m u o y örümüzdeki günlerde belki de ikiye aynla-
ak Cernobil n Türkiyedeki etkilerini 1986 yılında kü-
umseyer kicülterek halkı aldatanlar hakkında dava
içılması eer e
S'n
' savunanlara, ola ki bir çevre karşı çı-
kacak.
Ovsa di>n kcnuştuğumuz anayasa hukukçuları, başta
zamanın Başbakanı TÖ, eski Sanayi Bakanı Cahit Aral
V e A t o m Enensi Kurumu Başkanı Ahmet Özemrenin
V(jce Divai d a
^ a r
9 l l a n m a s ı n a n
'Çb'r
anayasal engel ol-
Bu yargryı ıfade edenler arasında Pıof. Mümtaz Soy-
sal gibi anayasa bilimcileriyle burada adını vermek iste-
mediğimizyüksek mahkeme üyeleri de bulunuyor.
TÖ'yü biigürKü sıfatı, başbakan iken sorumlu olduğu
olaydan dolay muhakeme edilmekten, Yüce Divana
gitmekten kurtarmıyor. Anayasa otoriteleri, TÖnün, es-
ki başbakan sıfatıyla Yüce Divan'da yargılanabileceğini
savunuyorar.
Kimi kurumlar, bilim adamlan. TÖ, zamanın bakanı
Aral'la AhmetÖzemre hakkında savcıhğa üç ayrı suç
duyurusunda bjlundular. Partiler devreye giriyor. DYP,
SHP ve CHP, Meclis'e araştırma önergesi verirken, RP
soruşturma istı/or.
Siyasal yöntemlere göre araştıma önergeleri soruş-
turmaya dcnüşebiliyor. Onümüzdeki günlerde sıyasetin
olayı örtbas edıp etmeyeceğini hep birlikte göreceğiz.
Bugün öıümlere yol açan raayasyon kırliliğini gizle-
yenler, gereken önlemleri almayanlar şu ya da bu ne-
denle savunulabilir mi? 86larda, bakın TÖ ne demış:
"Bulutlar. Balkanlar'ın uzerindeymiş canım, yayıldıkça
azalıyor. Merak etmeyin. bizim teknik adamlar bır şey
yok' diyorfar. Romanya ve Bulgaristan'da ne olmuş, siz
oraya baktn."
Gereken derhal yapılmalı
Çernobil kaynaklı radyasyonu halkın gözünden kaçır-
mak, halktan gızlemek için Sanayi Bakanlığfyla birlikte
ilgili kuruluışlara resmi yazılar gönderen, zamanın Baş-
bakan ı TÖ!
O yazılardan birinde "Türkiye'de radyasyon ölçümle-
ri, sonuçları ve etkileriyle ilgili olarak Türkiye Radyas-
yon Güvenlıği Komitesi'n/n bilgisi ve izni dışında her-
nangi bir yayın yapılmaması "nı emreden de, zamanın
3aşbakanı TÖ!
"Gizlilik" içinde yürütülen çalışmalar. kamuoyuna,
Sanayi veTıcaret Bakanı. aynı zamanda Radyasyon Ko-
mitesi Başkanı Cahit Aral tarafından/Tur/oye'cte tespit
edilen radyasyon değerlerinin her yörede normal de-
ğerlerde olduğu belirlenmiştir" diye ilan ediliyor
Bakanın gazetelere verdiği demeçler ise bır başka
âlem; "Dinine imanına inanan Türkiye'de radyasyon var
demez" diyor.
BirzamanlarTÖ'nün doğal liderliğini yaptğı ANAP'ın
bugünkü yöneticileriyse, geçmiş dönemin güzelliklerine
sahip cıkıyor, ama sorular Çernobil'e dayandı mı, hık
mık ediyor. yuvarlak kimi sözlerle olayın içine girmeme-
yi yeğüyorlar. Konu. Meclis'te gündeme geldiğinde ça-
lışmalara "onyargısız katkıda bulunacaklannı" söyle-
mekle yetiniyorlar.
Ya TÖ? Büyük gazeteleri ztyaretlerinde her konuda
bülbül, ama Çernobil sorununa yaklaşımını sergileye-
cek ciddi. tutarlı açıklamalar yok. Hoş, bizim gazeteciler
de -belki bugün yarın tutumlarını değiştirirler- TÖ'ye
Çernobil'le ilgili soru yöneltmiyorlar. Beiki üzülür diye,
belki konuğasaygısızlıkolmasın diye, kimbilir!
1986da sorumlu başbakan olarak görev yapan TÖ-
nün üç beş satırhk açıklaması dün yayımlanıyor. Diyor
ki; "Aradan çok zaman geçti. Detayını hatırlamıyorum.
O vakitne gerektiyse her türlü açıklama yapılmıştır."
"Her türlüaçıklamaları" yukarıda gordük. Ustelik he-
men her konuyu işine geldiğinde ince ayrıntılarına ka-
dar anımsayan TÖnün, Çernobil deyince duraksaması-
na anlam vermek giderek zorlaşıyor.
Adalet, mutlaka yerini bulmalı.
Çağdaşlığa özeniyorsak, çağdaşlığı gereksiniyorsak,
çagdaşlığın gerekleri yerine getirilmeli.
HAVADURUMU TURKIYEDE DUNYADA
e(eoroto|i Genel Mü-
duriuğj'nden alınan bılgı-
ye göfe yurdun kuzey ve
üoğu kesımlen çok bulut-
lu Marmara'nın doğusu,
Karadenız, Iç Anadolu -
nun kuzey ve doğusu,
Doğu Anadolu ıle Guney-
cjoğu Anadolunun doğu-
su yağışlı, otekı yerler '•—•———•"—~~~~""•"•^~"~™""^~
parçalı bulutlu geçecek Yağışlar, Doğu Karadenız kıyılarında karla karışık yağ-
mur ve kar ötekı yerierde kar sekhnde olacak Hava sıcakhğırtda onemlı bır
aeğısıklıkolmayacak Ruzgar kuzey vebatyonlerdenhafıf, ara sıra ortakuvvet-
te esecek Denız'erımızde ruzgar, Doğu Karadenız ıle Batı Akdemz de günbatısı
ve loöos. Guney Ege ıle Batı Karademz'de günbatısı ve karaye, Marmara ve
Kuzey Ege de yıldız ve poyrazdan 3-5, yer yer 6, Ege ve Karadenız'de zaman
zaman 7-8 kuvvetınde satte 10-21, yer yer 27 denız mılı hızla esecek. Van Gölû'-
ndehava cok bulutlu ve kar yağışlı geçecek
Adana
Aiyon
Agn
Ariora
Artatya
Aydnı
Bursa
Çanakkale
Diyartakır
Edirne
Erzurum
Eskışerıır
Istanbul
Izmır
Kars
Konya
Samsun
Trabzon
Zonguldak
B 10" 12*
B -r -r
K -r -5"
B 12* ?
B 7' 2"
< T -V
B 3' -2*
K-13*-22"
B -r -r
K 18"-30"
K 0" -4'
K 3" 0"
B 7' 1"
K -8°-20"
B -4° -12*
K 3' 0*
K 5' V
K r -v
Amsenlanı
Amran
AOna
Bağdal
Brüfcsel
Cenevre
Frankfurt
Leftoşa
Pelersbu'g
Londra
Madrid
Mılano
Mcskova
Mûr.ıh
Paris
Prafl
Rjyad
ftora
Vıyara
A
B
y
B
s
A
B
K
S
S
S
K
A
A
S
B
B
S
3
10"
T
6"
4'
T
V
\t
0"
T
%•
6#
0"
r3"
-Z
12-
81
3"
buiutJ yağmLTlu t t sıs
U kartı A-açiK B-buludu G-güneşlı K-karlı S-stslı Y-yağmurlu
Rabıta destekli eğitiııı
REMZİ GÖKDAĞ
Yalova"da Arap sermayesiy-
le din eğitimi yapılıyor. Merke-
zı Suudi Arabistan'da bulunan
Rabıta Örgütü'nün meclis üye-
si ve Müslüman Kardeşler Or-
güıü'nün kurucusu Prof.
Muhammed Mahmud Es-Sav-
\af \e Suudi zenginlerin maddi
yardımlanyla son üç yıl içinde
Yalova'da dört büyük öğrenci
Nurdu ve Kuran Kursu kurul-
du.
Millı Eğitim Bakanlığı ve Di-
>anet İşleri Başkanlığı yaklaşık
700 öğrencinin eğitim gördüğü
N'e loplam maliyeti 15 milyar li-
ra olan \urtlarla ilgili "bizim
hıçbir ilişkimiz yok" diyor.
1980 sonrası Yalova'ya yer-
leşen ve yaz aylannda sayılan
20 bini bulan#Araplar trilyon-
luk yazlık konut yatınmlannın
ardından Türk öğrendlere dini
eğitim vermek amacıyla Kuran
kursu ve öğrenci yurdu gibı ya-
tınmlannı da tamamladılar.
Yurtlara ve Kuran kursu bına-
lanna en büyük maddi yardımı
Suudi Arabistanlı Prof. Mu-
hammed Mahmud Es-Savvaf
yapmış. Yalovahlann Şeyh de-
diği Es-Sawaf, Rabıta adlı ör-
gütün meclis üyesi ve Müslü-
man Kardeşler adlı örgütün
kurucusu. İki ay önce ölen Es-
Savvaf, 3 Eylül 1990'da gazete-
mizde yayımlanan demecınde
amacını şöyle anlatıyordu:
"Türkıye'de Müslümanlığın
daha sağlam temellere oturma-
sı. gelişmesı ve İslam devleti
kurulması için insanlara doğru
yolu göstermek amacıyla Tür-
kiye'de bazı yatınmlan destek-
liyoruz. Amacımız bütun Müs-
lümanlan birleştiımek ve tek
bir İslam âlemı yaratmak. Bu
amaçla Kuran kursian, yeliştır-
me yurtlan ve camilere yardım
yapıyoruz."
Türkiye'de 1980 yıhndan
sonra Kenan Evren'le başlayan
dini gelişmeleri, Cumhurbaşka-
nı Turgut Özal'ın da başanyla
sürdürdüğünü ıfade eden Sav-
vaf. Özal'ı şöyle tanımlıyor
"Özal mükemmel bir insan.
Türkiye ve İslam ülkeleri için
bir kazanç."
Başta Suudiler olmak üzere
Kuveytli ve lraklı Araplann
Yalova ve çevresine yaptırdık-
lan lüks viUalann yanı sıra bu
yal hizmete açılan dört yetişür-
me yurdunun toplam maliyeti
15 mılvar lıra. Yalova'nın en
gösterişli binalanndan biri de 8
Kasım 1992'de Mevlit okuna-
rak ve misafır hocalann konuş-
malanyla açılan Emir Bayın
Talebe Yurdu. Arap mimarisi-
ne uygun olarak 4 katlı inşa edi-
len yurtta 101 öğrenci eğitim
görüyor. üç öğretmençalışıyor.
Yalova'ya hakim bir tepe
üzerine kurulan, Yalova Talebe
Yetiştirme Vakfı tarafından iş-
letilen yurdu yöneticileriyle bir-
likte gezerken son derece pahalı
malzeme kullanıldığını görü-
yoruz. Yurt, duvarlar içine
yerleştirilen borularla, merkezi
sistemle ısıtıhyor. 4 yatakhanesi
dört dersanesi, bir mescit'i ve
bir misafırhanesi bulunan yurt-
ta öğrencilerden aylık 120 bin
lira abnıyor. Maddi durumu
bozuk olanlardan ise hiçbir üc-
ret talep edilmiyor. Yurtta
Azerbaycan ve Dağıstan'dan
gelen misafir öğrenciler de ba-
nndınhyor.
Yurtlar kime bağlı?
Yurtlann ve Kuran kurslan-
nın kapılanndaki tabelalarda
ne Milli Eğitim Bakanlığı'nın
ne de Diyanet İşjeri Başkan-
lığı'nın adı var. Denetiminin
Milli Eğitim Bakanlığı'na ait
olması gereken özel yurtlarla il-
gili olarak Yalova Milli Eğitim
Müdürü Sinan Bozoğlu, öğren-
ci yurtlannın Milli Eğitim Mü-
dürlüğü ile hiçbir ilgisi olmadı-
ğını. yurtlann İçişleri Bakan-
lıgı'nın denetiminde olduğunu
söylüyor. Bozoğlu, "'Eğer bu
yurtta öğrenci bannıyorsa bız,
yeme, içme ve temizlik işleriyle
ilgileniriz. Burası tamamen özel
bır vakfa ait bir yer" diyor.
Yalova Kaymakamı Yaşar
Yaya ise özellikle Emir Bayın
Talebe Yurdu'nda verilen dini
eğitimden haberi olmadığını
söylüyor. 101 öğrencinin bann-
dığı yurtta yaptığımız gözlem-
lerde, takkeli ortaokul ve lise
öğrencilerinin aptes aldıktan
sonra dershane odalannda ve
mescitte eğıtime başladıklannı
gözlemlediğimizi aktanyoruz.
Kaymakam Yaya, "Öyle bir
eğitim yok. Orası yurttur. De-
netimi Milli Eğitim Bakanlığı'n-
ca yapılır" göriişünü yıneliyor.
İstanbul Milli Eğitim Müdü-
rü Nurdoğan İlgün ise özel va-
kıf yurtlannın denetiminin
Milli Eğitim BakanlığTna bağlı
olduğunu söylüyor. Ilgün, "'Bu'
yurtlarda eğitim verilemez. Bü-
tün işlemler bizden geçer. Bura-
da herhangi bir eğitim verilmesi
söz konusu olamaz. Öğrenciler
burada sadece bannabilirler"
dedi.
Kuran kursu olarak eğitim
veren kurslann da Yalova
Müftülüğü ile bir ilişkisi yok.
Müftülükten bir yetkili soru-
muzu, "Kurslar özel olduğu
için biz kanşamıyoruz. Müftü-
lüğün bu Kuran kursuyla hiç-
bir ilgisi yok" diye yanıtlıyor.
Geçtiğimız ay hizmete giren
Emir Bayın Talebe Yurdu Ya-
lova Telebe Yardımlaşma Vak-
fı tarafından yaptınlmış. Vakıf
Başkanı Mustafa Gültekin,
Yalova'da Kent Pastanesi'ni iş-
letiyor. Mustafa Gültekin yeri-
ne kardeşi ve yurdun yöneticisi
Sabri Gültekin sorulanmızı ya-
nıtlıyor. Ancak, sadece yurdun
fınansmanının Yalovalı esnaf-
tan sağlanan gelirlerle inşa edil-
diğinı söylüyor ve öteki sorula-
nmızın yanıtını ağabeyinden
almamız gerektiğıni belirtıyor.
Nüfusu 70 bin olan ve 10 bin
esnafın bulunduğu Yalova'da
yurdun esnaftan toplanan geür-
le yapılabilmesi için bir esnafın
4 milyon lira ödemesi gereki-
yor. Diğer üç yurt da düşünül-
düğünde esnaf başına 16 mil-
yon lira düşüyor. Görüştüğü-
müz Yalovalı esnafın büyiik
çoğunluğunun ise bu yurtlar-
dan haberi bile yok. Yalova'da
bunun gibi üç yurt daha bulu-
nuyor. Akyaka Talebe Yurdu,
Elmalı Kız Kuran Kursu ve
Sümbülefendi KJZ Kuran Kur-
su. Bu dört kursta toplam 700
öğrenci bulunuyor. Öğrencilere
din ağırlıklı dersler veriliyor,
Kuran öğretiliyor.
Akyaka Kursunda Yalova
Lisesi'nde din dersi öğretmeni
olarak görev yapan Şakiv Öz-
türk yönetia ve öğretmenlik
yapıyor. 15 yıldan bu yana Ya-
lova Milli Eğitim Müdürü olan
Sinan Bozoğlu'nun bu olayı bil-
diği belirtiliyor.
Santrallara yabancı ortak aranıyor
jüneydoğu'da
erör
^ilançosu
laber Merkezi - Olağanüstü
1 Bölge Valisi Cnal Erkan.
32'yi değerlendinrken Kuzey
k'a. yapılan harekâtla birlik-
; 3 bin PKK'lının ölü olarak
le geçirildiğini. 467 güvenlik
örevlisinin şehit olduğunu 552
urttaşın da yaşamını yitirdiği-
li açıkladı.
Erkan, dün düzenlediği basın
oplantısında 1992 yılında mey -
lana gelen olayar hakkında bil-
İ verdi.PKK örgütünün etkı-
zleştirilmesi konusunda Suri-
ıe ve İran'la yapılan görüşme-
lerden olumlu sonuç alındığını
bildiren Erkan, Kuzev Irak'a
vönelik sınır ötesi harekâtın
•»aşanyla sonuçlandığını söyle-
ii. Erkan, geçen yıla göre bu yıl
x>lgede meydana gelen olay sa-
>ısında artış olduğunu belirte-
rek. '" Bu yıl eylem türünde
neydana gelen olay sayısı
5Ö0'dür. Geçen yıla göre 200
trtış vardır. Bu da ayda 15-20
îlay artışına tekabül etmekte-
lir" dedi.
Erkan. Kuzey Irak'ta gerçek-
eştirilen sınır ötesi harekât
je ülke içinde çıkan çatışmalar-
ia toplam 3 bin PKK militanı-
ıın öldürüldüğünü kaydetti.
İrgütün dağ kadrosundan 650
iişinin yakalandığını bildiren
wlge valisi, bunlardan 200'-
nün güvenlik birimlerine tes-
olduğunu kaydetü.
^nir'de düzenlenen operas-
yuoda 27 PKK'h yakalandı.
Emniyet Müdürlüğü'nden ya-
pılan açtklamada, yakalanan
bir PKK militanının ifadesi
doğrultusunda bir dizi operas-
yon düzenlendiği ve PKK-
ER\KEge Bölge Sekreteri Ce-
mai Bozkurt. PKK askeri ka-
nat sorumlusu Kasım Demir,
Muğlaıl sorumluluğunu üstle-
ner.Songül Ömürcan'ın da ara-
lamda bulunduğu 27 kişinin
yaklandığını kaydedildi.
• Baştarafi I. Sayfada
"Ozelleştirme. kesinlıkle yal-
nızca saıış değildır. Hedef dev-
leün payını küçülıme ve rasyo-
nel işletme. Bunun çeşitli me-
totlan var. Bölüm bölüm satış-
lar olabilır. ortaklıklar kurula-
bilır" diyen Faralyalı. Türkiye'-
de zarar eden tesislerin
teknolojisini veren bazı yabancı
girişimcilerin. bu ışletmeleri ve-
rimli hale getirmek için orıak
olmak ıstediklennı. bu başvu-
rulardan bir bölümünü "yüzde
51"in altında hisselerle" kabul
edeceklerini bildirdi Faralyalı.
"Biz bunu. Türkiye'de çok bü-
yük sorun olan santrallarda
uygulamay ı düşünüy oruz.
Bunda kararhyız. Zannediyo-
rum 1993'ün ilk yansında neti-
cealacağız'dedi.
Yap-işlet-dev ret modelinde.
uluslararası girişimcilerin de
kabul ettiği bir model geliştir-
diklerini. bu yöntemde Ha-
zıne'nin artık "kefıl" gibi devre-
ye sokulacağını anlatan Faral-
yalı. "Kapımızda. bu model
çe»çev*!sinde yatınm yapmak
için sıraya gıren yerli. yabancı
konsorsiyumlar var, sıra bekli-
yoriar. Onun içm, bizi izlemeye
devam edın" diye konuştu.
AKTAŞ Elektrik Dağıtım Mü-
essesesı olayında, hatanın işlet-
meden değil. sislemden kay-
naklandığını belirterek "Ada-
ma 'al götür' denmiş" diyen
Ersın Faralyalı, elekmk dağıtı-
mının şirketlere devredilmesin-
den sonra, tahsilaıta ortaya
çıkan sorunlarda. yasalardaki
şımdıye kadar uygulanmayan
yaptınmlann devreye sokula-
cağını bildirdi. Faralyalı, kendi-
sinin "eski bir işadamı ve netice
adamı" olduğunu belirterek.
"Borcunu odemeyenı atişe ede-
cek&in" görüşünü dile getirdi.
Faralyalı. büyük bir ihmale
uğradığına işaret ettiği maden-
ciliğin teşvık edileceğinı. konu-
ya rljşkın bır yasa laslağı hazıc
landığını, Elektrik Eneıjisi
Fonu kaynaklannın yüzde 70
oranında serbest bırakıldığmı.
elektrikte depozdto konusunda
gelen şikâyetleri gideımek ama-
cıyla. isteyen .sanayicilerin gü-
vence paralannı banka teminat
mektubu ıle ödeyebilmelerine
olanak sağlayan düzenlemenin
son aşamaya geldiğini ifade ettı.
GOZLEM
UĞUR MUMCU
• Baştarafi I. Savfada
Yaşıyoruz ve hiç yadırgamıyorjz. Tersine, bu olayları
yadırgayanları yadırgıyoruz!
Oysa, "Avrupa Sınır Ötesi TeleJİzyon Sözleşmesi" de
Strasbourg'da 7 Eylül 1992 günü Türkiye tarafından da
imzalandı.
Bu sözleşme uygulansa, Türkiye'de yayın yapan özel
televizyon kanallarının, örneğin reklamları bugün olduğu
gibi veremeyecekler.
örneğin, 45 dakikadaa fazla süren filmlerde ancak 45
dakikanın sonunda bir kesinti yapılacak. Bu da reklam
pastasının küçülmesine yol açacak.
Reklamlar günlük yayın süresinin yüzde on beşini ge-
çemeyecek.
Bir saatlik yayın içinde spot reklamlara ancak yüzde
yirmi oranında yer verilebilecek.
Ürünlerin alımını, satımını, kiralanmasını veya hizmet-
leri halka doğrudan sunan türdeki reklamların yayını
günde bır saati geçmeyecek.
isterler mi bunlar?
Tabii istemezler.
"Türkiye Radyo ve Televizyon Kanunu" çıkmadıkça
özel televizyon kanallarının reklam gelirleri artıyor. Bu
gelir arttıkça da yasa çıkmıyor.
Bir garip denklem bu.
işin bir yanı bu.
Olayın bir başka boyutu da frekanslarla ilgili.
Kıyı ve sınır kentlerimizde televizyon net görüntü ver-
miyor. Bu yörelerde yaşayan yurttaşlarımız, ister iste-
mez, yabancı televizyon izliyorlar.
Komşu ülkelerin anlaşmalara uymayanfrekanslardaki
yayınları önlenmedikçe kıyı ve sınır kentlerimizde yaşa-
yan yurttaşlarımızın televizyonlarında net görüntü alma-
ları olanaksız.
Izin almadan ve teknik koşullara uymadan yapılan yer-
li televizyon yayınları bu açıdan sorun yaratıyor.
Uluslararası kurallara göre ülkemizin içinde bulundu-
ğu bölgede 12'si VHF, 56'sı da UHF bandmda olmak üze-
re 68 frekans var.
Televizyon yayını yapılacak bu 68 frekanstan VHF ka-
nalının4'ü, UHVkanalının8si askeri amaçlarlakullanılı-
yor.
Çeşitli yayınlann birbirinin görüntüsünü bozmaması
için aynı yayın bölgesine iki yakın kanaldan yayın da ya-
pılamıyor. Yayın yapılan her kanalının bir ait ve bir de üst
frekansından yayın yapılamıyor.
Kanal sayısı böylece 28e iniyor.
İşin uzmanları teknik alanda daha başka sorunların da
çıkacağını söylüyorlar.
Televizyon vericilerinin çıkış güçleri, elektro manyetik
dalgalannm uzayda zayıflama dereceleri, antenlerin tek-
nik özellikleri ve televizyon alıcılarının konumları görün-
tülerin net biçimde ulaşmasını engelleyen ya da sınırla-
yan etkenler olarak biliniyor.
Bu sınırlayıcı etkenler de hesaba katılırsa net yayın ya-
pabilecekkanal sayısı 7yeiniyor!
Televizyon ekranlarındaki karlanma ve yayınlara kom-
şu kanalların görüntülerinin yansıması son günlerde sık
sık rastlanan olaydır..
Kanal sayısı arttıkça bu gibi sorunlar da artacaktır.
Hükümet, bu karmaşayı ne zaman önleyecek?
Başbakan Demirel, geçen nisan ayında "haziranda bu
iş tamam" diyordu. Aradan neredeyse bir yıl geçti.
Yasa bu yıl çıkmo«u u«~».., iooq y,ı,nf)a çıkar
• • •
Okurlarımızın yeni yıllarını kutlar, yeni yılın insanlığa
ve ülkemize barış, esenlik ve mutluluklar getirmesini di-
lerim.
Savaşsız ve terörsüz bir yılda buluşma dileği ile hepi-
nize yürek dolusu saygılar ve sevgiler.
ANIDEĞÎL
YAŞAM
Oktay Akbal
20,000 lira (KDV içinde)
Ödemeli gooderijmez.
Scvgili babamız, eşim
HÜSEYİN TALAYOGUPnu
aramızdan aynlısının 1. yılında
özlemle aıuyonız.
EŞİ VE ÇOCUKLARI
TÜRK HAVA YOLLARI