Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
24ARALIK1992PERŞEMBE • • • * CUMHURİYET SAYFA
HABERLERJN DEVAMI 17
GÜNCEL
CUNEYT ARCAYUREK
• Baparafı l. Sayfada
korunmasından yana olduklarını söylüyor.
Ancak Başbakan ın sorusunu kimı çevreler, haklı ge-
rekçelere dayanarak "Çekiç Guç bağımsız bir Kurtdevle-
tinin kurulmasma yardımcı oluyor" diye yanıtlıyorlar.
Bu ikiliğin yakın sürede ortadan kalkmayacağını var-
saymak herhalde abesle uğraşmak anlamına gelmıyor.
Ustelik, kimi gelişmeler, büyük devletlenn Kürtdevletinin
kurulmasını şimdilik ertelediklerini duyuruyor. Ama "bir
zaman sonra sorunu tekrar eie almalan olasılığını" da
gundemde tutuyor
Geçenlerde Türkiye ile uç Batılı devlet arasındaki gö-
rüşmelerden sonra ı!k kez bır basın bildirisi yayımlandı.
Bugüne kadar Kuzey Irak sorunu ikili ve sözlü görüşme-
lerde ele alınıyor. yazılı metinlere geçmiyordu. Bildiri il-
ginçtı. Irak'ın toprak bütunluğu ile bır Kürt devletinin ku-
rulması yolundaki kuşkularımızı karşılamayt hedef alan
kımi ifadeleri içeriyordu
Daha sağlam basmak
Temelde Çekıç Güç'e karşı çıkmayan, sadece altı aylık
konuşlanma süresini fazla bulan ANAP, Türkiye yi yakın-
dan ılgilendiren konularda bir basın bildirisi ile yetinilme-
sini sakıncalı buluyor.
Dışişleri Bakanı HikmetÇetin'e, ANAP Genel Başkanı
Mesut Yılmaz sbylemiş; Irak'ın toprak bütünlüğünden bir
Kürt devleti kurulmasına, özellikle Çekiç Güçün süresi
konusunda Batılılarla 'birakit imzalanmasmı" uygun
gördüklerini bildirmiş.
Batılılan. basın bildirisinin sınırlarından öteye. devlet-
ler hukukuna uygun düşecek bir ahit imzalamaya zorla-
mamızı isteyen öneri yadırganmayacak. tersine. destek-
lenecek bir davranış.
Bugünkü Meclis göruşmelerinde ANAP. Çekiç Güç'e
izin veren tezkereye yukarıda özetlenen "kimi koşulla-
r/n'alınmasını isteyecek. Bu koşulların ırdelenip gerçek-
leşmesi -ANAP'a göre- hem devlete egemen kımi kuşku-
ları ortadan kaldıracak hem de Çekiç Güç e verilecek
sürelerı rahatlatacak.
Bir başka laf daha dolaşıyor kulislerde Milli Güvenlik
Kurulu'nda. TO'nün Çekiç Güç'e "ne kadar süre" önerdi-
ği soruluyor. Kimıne göre TÖ. altı ay gibi süre kısıtlamala-
rından vazgeçilmesinı ıstemiş.
Hükümet tezkeresi ise altı ay sona emieden "gerekti-
ğinde Çekiç Guç'ü ve onunla bağlantılı harekâtısonra er-
dirmek" için Meclıs'ten izin istiyor.
Bu. bir bakıma bir parmak bal. Hükümet biliyor ki Sad-
dam devrilmedikçe Çekiç Güç başımızda, içimizde ve
Kuzey Irak'ta kalacak.
Altı aylık sürelerTürkiye'nin geleceğini işleyen mozaik
taşları olma özelliğini koruyor.
Ya 500 gün beklentisi?.. ANAP merkezinden bir yetkili,
"Işte o gun, Demirel'in heykelleri yıkılacak ve... bizim gü-
numuz başlayacak" dedi.
Şunun şurasında nısana üç ay kaldı.
Göreceğiz.
Ağacı yaşken kestiler!
M Baştarafı 1. Sayfada
Yasal prose-
dürden habenmız yoktu. Ilçe
Mıllı Eğinm Müdürlüğü. "Ga-
zete çıkarmak istediğinizi bır
üsı yazıyla bıze bıldinn. Yeter"
dedi. Şimdi \asal islemler ta-
mamlandı. Ama savcılık sonış-
turması devam ediyor. Dava
açılırsa hepimiz çok üzüleceğız
Öğrencıler bıle olaydan çok et-
kiîendi. Bızım tek amacımız
öğrencılenn okuma ve \azma-
>a olan ilalerinı arttırmak. yete-
neklerini geliştirmek \e bu gibi
etkınlikler için eğıtmekti. Açık-
ça behrteyim çok çekındik ve
korktuk. Bıze önceden yol gös-
terselerdi tüm bunlar yaşan-
mazdı."
Dava açılması halinde 2 ay-
dan 6 a> a kadar hapıs cezas\ is-
tenecek olan gazetenın Yazı
İşleri Müdürü öğretmen Ali
Karlık ise "Ceza alsam bile
bundan üzüntü değil. gururdu-
yanm" diyerek olanlara karşı
tepkisinı dile getırdi. Karlık. so-
rulanmıza şu yanıtlan verdi:
-Gazete cıkarma düşüncesı
nasılortayaçıktı?
-Ben uzun zamandır düşünü-
/ordum. Ama maliyetini karşı-
İayamayız diye endişelerim
OLAYLAREV
ARDINDAKI
GERÇEK• Baştarafi 1. Sayfada
Demirel'in İstunhul'dun çok
Anadoluya dayanarak ıktidara
vöneldiği de hir ger^ektir. Say m
Cavit Çağlar'm TLSİAD'lu so-
nunda tatlıya bağlunmi} görü-
nen çutışnuiii da garete sayfala-
rıııa yansıdı. Budurumda lemelı-
ni si)aset vaşumında bulan
çektşmenın anlamı daha değişik
biçimde \orumlanabıhr.
Türkiye bir parçalanma ve bö-
lünme süretini yaşamuktudır.
Bu süreç tekellejmevı de ıçeri-
\or; 4 dünvasmda belki de bek-
lenen bır a\rı±ma\ı gündetne
getinvor. TÜSİAD ile TOBB'-
nin sünüşmesıni bu ortanıda ış
dünvusıntn buvüklerıyle küçük-
leri arasındaki çelişkinin dı^avu-
rumu dhe tanımlavabilirı:.
12 Eylüİden bu yana TL-
SIAD'ın önde gelen üyeleriuva-
sal ve \o\yalyaşamın ekruntnda
da ç->k görûldüler. Bu görüntü.
bir x mdun neoliheralizmin nıed-
asın da oluşturdu, \omutla$tır-
. J. .Mıak ülkede ışler iyi gitme-
diği zaman kıilelenn psıkolojı-
uncJı tepk.ler, bu görimtüyü
oluş uranlara vönelebilir.
Bı bakımdan Yalıtn Erezin
islifı mekıubunu değerlendir-
metce \arw \ar. TOBB Baika-
nı, :üçük ve uria ışadamı ve
sarttyki acima Tİ'SIAD m hu-
gürmiü yi'neüı ilerine bavrak
açr&ijtır. Olavın urdınduki ger-
cekz ıudur.
HAVA Dl'RLMi: TURKIYEDE DUNYADA
IVIetecrolojı Geneı l.'u-
Cür.uğu nden alman bılgı-
ye gore yurdiın kızeydo-
ğu kes mler con bulutlu
Doğu Karadenız kıyıları
yağmurlı; DoğL Karade-
nız ın ıc ^esırnlerı ıle Do-
ğu Anadolu nun kuztydo-
ğusu ka. yağıslı. otekı
yerıer parcaıı veazbuiut-
IJ gececek Marrrara ıle yurdun ıc kes mle'inde yer yer sıs gorülecek Hava sı-
cakhğı değısmeyecek Ruzgar kuzey ve ioğu yonlerden hafıl. ara sıra orta
kuvvette esecek Cenız er mızde ruzgar
Doğu Karadenız de yttdız ve karayel
diğer den zlerım zde yndız ve poyrazdan 3-5. Karadenız de yer yer 6. Ege de za-
Tian zaman 7 kuvvetnde saatte 10-21 Karadenız de yer yer 27 Ege de zaman
zaman 33 denızmlıhız'a esecek VanGolu nde nava. co^ bu utlu gececek
Eskısehn
Isünbul
Izımr
Kars
Konya
Samsjn
Trabzon
Zonguidak
» 13 3
JS 2 - 2
K 4 -14
B 3 - 4
A 1 5 2
A 12 2
B I 3
B 8 4
B 6 - 6
B 4 0
K. -6
;
-12'
B 3 -2
B 7 4
A 10 2
K -3 -13
B 2 -4
B 6 3"
Y 6' 4
3 6 3
Amman
Atına
Bağdal
Bruksel
Cenevre
F'ankfurt
Leftosa
Fetersou
r
g
Londra
Madrıd
Mıl^no
Moslıcva
Munıh
farıs
Prag
Rıyad
Roıra
Vıyana
k
k
B
E
Y
A
K
B
B
B
B
B
Y
B
A
B
B
16
11"
13
9'
1
4
'•5S
2'
8"
12°
4"
-3"
3'
12
1"
17
14"
CT
bt UIIL yagmur J A-acm B-bulutlu G-gunesiı K-Kani S-sıslı Y-yagmur u
Mennır sendikası sözleşme masasında
• Baparafı I. Sayfada
52(1 ıııemuru ilgılcndıren toplu
ı:> sö/lc^mesi görııştneleri için
dün biraraya geldi.
Türkıyc'de ilk ke? memura
loplu sö/le^mc çjğrısı yapan
Ga/iantep An.ikent Belediye
Başkanı Celal Doğan'ın açıkla-
malan doğruliusunda düzenle-
nen toplantı dün belediye encü-
men salonunda gcrçcklcşıı.
Önce saat 10.00'da yapılacağı
bildirilen. ancak başkan Do-
ğan'ın gelmemesi üzerine 15.
fXVc ertelendiğı açıklanan top-
lantı konusu bir ara belirsizlığe
büründü. Ancak Doğan. saat
15.00'te sendika yetkilileriyle
masaya oturdıı.
Görüşmelere gcçılmeden ön-
ce gazetecilere bir açıklama
yapan CHPGenel Başkan Yar-
dımcısı ve Gaziantep Anakent
Belediye Başkanı Celal Doğan.
şunlan söyledi:
"Bugün tarihi bir şündür.
Önemi. işin öncülüğünü yap-
mak dcğıl. ucuz kahramanlık
vapmak değil. Amaç. Türkişe -
de var olan sivası iradc\le ka-
muoyu iradesini bir belge hali-
ne gctıımcnin çabasıdır. Mec-
lis'ıckı bütün sivasi partılenn
mevcut hükiimcte ortak iki
parunin. gerek seçım vaatlcrin-
de. gerekse hükümet program-
larında kamuovuna dcklare
cııiklcn kamu kcsiminde çalı-
ş;ın memudann sendika kurma
vc toplusözleşme \apma irade-
lerinin ilkini Gaziantep'te ger-
çekleştırmek ısti\oruz. Burada-
ki amaç Türkivc var olan ücret
dengesizliğini ortadan kaldır-
maktır."
Celal Doğan." Mcmurlarla
vapılan sözleşmenin alcyhinde
açılabilecek bir da\a>a yolaça-
bileceğı " biçimındekı bir soru-
yu ya'nıtlarken, 'Bır tahkikat
olabilir. biz bunu bcklivoruz.
Bi? bekdivenın mahnı kimseye
pı'şkeş çckmı> oruz Hizmet et-
mek iste\enlere \ennck ıstiyo-
ruz. Bunun bedeli de çekilir"
dcdı.
füm-Bel-Sen Genel Sek-
reıen Şemsettın Kaymak da .
memurlara sendikal haklann
venlmesi nokta^ındaki ilk kıvıl-
cımın alcşlcnmesi nitcliğindeki
dünkü görüşmenin zamanla ül-
kemizı\öklü şeküde elkıleye-
ceğıni ve bundan sonraki yasal
gelişmelere zemin oluşturacağı-
msö\ledı.
Konuşmalardan sonra bcle-
di>e vc sendika yönetıcilen ara-
sındaki eörüşmelere gecildi.
520 memuru kapsayan toplu iş
sözlcşmesinin imzalanması için
taraflann toplam 86 madde
üzennde uzlaşma sağlamalan
eerekıyor
" L'şak 1. Aslive Hukuk Mah-
kemesı. Uşak Valiliği'nin Tüm
Malı\e-Sen L'şak Şubesi"nin
kapatılması istemi\le açtığı da-
vayı reddcttı. Mahkeme yargıcı
Haydar Bilgin.da\anınreddme
gerekçe olarak TBMM'de ka-
vardı. Konuyu önce öğrencile-
re. daha sonra da köşlülerc aç-
tım Herkes çok se\indi. Daha
sonra aramızda imece usulü pa-
ra topladık. Sonra yazılan ha-,
zırlayıp matbaaya verdik.
Gazete basılmış halde elimize
ulaşınca herkes bayram etti.
Kale MiUi Eğiüm Müdürlüğü
bile tebrik ettı.
-Peki olanlar için ne diyecek-
siniz?
-Bence büyük bir yanlışlık
yapılıyor. İlkokul öğrencileri-
nin Türkiye'de ilk defa gazete
çıkarrnalan gururlanılacak bir
olay. Üstelik Kayabaşı'nın sesı-
ni de duyuımuş olduk. Gazete
okunduğu zaman ne olduğu.
hangi amaçla çıkarıldığı hemen
anlaşılıyor. Ama emniyetin tu-
tumuna anlam \ermek güç.
Belki kanunlar bunu gerektiri-
yor ama sonuçta yapıcı olmak
gerekiyor.
-Gazeteyi çıkarmaya devam
edecek misiniz ?
-Elbette. Kapatsalar bile baş-
ka bir ısimle yeniden çıkaraca-
ğız. Öğrenciler de bu konuda
kararlı. Şurası bir gerçek. artık
ülkemızde karatahtayla eğitim
dönemi geçti. Atatürk'ün çağ-
daş uygarlık se\iyesine ulaş-
mak için kendimızi yenilemeli-
yiz. Geri kalmışlığı ancak böyle
yenebılıriz. Biz bunun için oku-
İumuza bağış paralanyla tele-
viz\on \e video aldık. Bazen
video ile eğiüm yapıyoruz. Ben
sonuç olarak öğrencilenn yara-
tıcı güçlerini köreltecek uygula-
malara son verilmesi gerektiği-
nı belirtmek ıstiyorum.
Bu görüşmeden sonra öğren-
cilere neler düşündüklerini sor-
duk. 4. sınıf öğrencileri adeta
ağlamaklı. Yüz ifadelerinden
buruk bır muıluluk yaşadıklan
anlaşılıyor. Gazetenin manşet
haberim yazan Hüseyın Kuru-
oğlan en fazla eıkilenenlerden
biri olacak ki hemen ayağa
kalktr. ""Gazete çıkınca çok se-
vinmiştik. Ama soruşturma
açıldığı için çok üzgünüz. Biz
suçlu değiliz ki.'" Daha sonra
Sevgi Sankavak adlı öğrencı
sözegirdı:
'Öğretmenlerimız bize yol
gösterdi. Gazeteyi çıkardık.
Daha iyi bir eğitim için çok iyi
oldu. Ama şimdi gazeteyi kapa-
tırlardıye korkuyoruz."
Fatih Başkara da, "Öğret-
mcnlerimizc ceza \erilirse ne
olacak0
" d\se sordu. Fatma Be-
çim ise. tüm öğrencilenn ocak
ayında gazeıenin ıkinci sayısını
çıkarmak için ortak karar aldı-
ğını söyledi.
Kayabaşı ilkokul öğrencileri
biz okuldan aynhrken. loplu
haldc merdivendc çıkardıklan
gazeteyi ellerinde sallavarak
objektıfimızepoz \erdi. Kimbi-
lir belki de kcndilerine göre za-
fer işareti yapıyorlardı.
T ü r k S a n a
>
i c i
.
v e
İşadamları Derneği (TÜSt-
y A D ) Y üksek Istişare Kurulu toplantısı öncesi
Ankara Sheraton'da verdiği kokteylde moral buldu. TÜSİAD Başkanı Bülent Eczacıbaşı,
ANAP lideri Mesut Yılmaz >e parti yönetieileri ile çok sayıda hükümet üyesinin katıldığı koktey-
le katılımdan mcmnun olduklarını söyledi. Başbakan Süleyman Demirel'in "gelcmeyeceğini"
bildirdiği koktcyle, "şahsi çıkarlann, ülke çıkarlarından üstün tutulduğu" gerekçesiyle Tİ,-
SİAD'dan istifa eden TOBB Başkanı Yalım trez, davetli olmasına karşın katılmadı. Kokteylde
De\let Bakanı Tansu Çiller de bulunmadı. (Fotoğraf: RIZA EZER)
Çıkar çatışması
MBaştarafi 1. Sayfada
bü' her işte "kremay ı değil.
kremanın kremasını yemeye
alışmışlır. 19791u \illardan be-
ri. enflasyonun düşürülmesi ve
vergi adaletinin sağlanması ko-
nusundaki tüm göstermelik çı-
kış \e yayınlannın ardında; her
\ üksek enflasyon açıklamasıyla
birlikte yaşanan gizli bir sevınç
yatmaktadır. Enflasyon. ailele-
rin siyasal yapı ıçındeki etkin-
liklerini arttırmakta: teşvikler.
\ergi yüklerini azaltmaktadır
Buna karşılık. TOBB çatısı al-
tında bannan orta ve küçük
sanayici; teşviklerden yararla-
namadığı gibi. ağır bır \ergı
yükünü de sırtlanmak zorunda
kalmaktadır."
Öte yandan. TÜSİAD'a >a-
kın çevreler de. Yalım Erez'e
yollanan "uyan" mektubunda
'istifaya mecbur kalmasına yol
açacak hiçbir ifade kullanılma-
dığının' altını çızerek. "Erez.
dernek içinde hükümet temsil-
cisigıbıydi. Daha önceki TOBB
başkanîarından Mehmet Yazar
da. Ali Coşkun da politikanın
içinde bulunmuş, hatta bakan-
lık yapmışlardı. Ama ikisi de.
politik başansızlıklannın ar-
dından, yeniden TOBB baş-
kanlığına dönmek için mücade-
Istifa modası
F.konomi Servisi - Patronlar
arasında istifa etmek moda ol-
du. TOBB Başkan, Yalım
Erez'ın önceki gün TÜSİAD"-
dan istifa etmesınden sonra dün
de Jak Kamhi. İktiiadi Kalkm-
ma Vakfı Başkanlığından ajrıl-
dı. Kamhfden boşalan IKV
Başkanlığına. daha önce Baş-
kan Vckilı olan Scdat Aloğlu
ildi
Nufus cüzdanımı, sigorta
kartımı kaybettım.
Hukumsuzdur.
ZEHRA MEHTAP
ÖZBA TUR
Kamhı'nin I98"?'den buyana
devam ettırdıği başkanhkıan
ayrılışı çcşıtli yorumlara yol aç-
lı. Kulislerde Kamhi'nın, AT
ile gümrük bırlığine "taviz alın-
madan' gidilmcsine ıtiraz cımc-
>inin İKVıçındcicpkıyaratlığı.
bu nedenle de başkanlıktan ay-
rılmak /orunda kaldığı söylen-
lisı yayılırkcn. Jak Kamhi isti-
fasinın 6 a> önccsinden plan-
landığını hatırlatarak söylenti-
lcrı yalanladı. İş \oğunluğunun
fazla olması ncdcniylc 1992 ba-
şında görevden aynlmak istedi-
ğinı. ancak üyelcrın "bır süre
daha yürül" scklindcki ısran
ü/crınc haziran ayında yapılan
gcncl kurulda. 1992 sonunda
le vermemışlerdi. Erez. Başba-
kan Demırel'e olan yakınlığı
sayesinde bunu da yaptı v e ikin-
ci kez başkanlık kokuğuna
oturmakta sakınca görmedi.
Dahası. TÜSİAD'ın hüküme-
tin gerckli cesur kararlan ala-
maması ya da almakta geç
kalması karşısında gösterdiğı
haklı tepkilere de karşı çıktı. İşı-
ne geldiği zaman TOBB başka-
nı. işine geldiği zaman TL'Sİ-
AD üycsi sıfatıyia görüş açıkla-
yıp. kamuoyu oluşturmaya
çalıştı" suçlamasına yöneliyor-
lar.
Bütün bunlara ek olarak.
TÜSİAD ile Devlet Bakanı Ca-
vit Çağlar arasındaki 'kary.lıklı
ağır suçlamalara dayanan' tat-
sı-^lığın.geçtiğimiz hafta 'yemek
masasında" tatlıya bağlanması
ile Dcmirelin Adamı" olarak
tanımlanan Erezin ıstifasının
hemen hemen aynı günlere rast-
laması da dikkat çekiyor. Çağ-
lar'ın TÜSİAD'a 'mavi bon-
cuk' dağıttığı yemeğin hemen
öncesinde. TOBB'un öncülü-
ğünde İzmir'de toplanan "Eko-
nomi Zinesi'ne TÜSİAD'ın
çağnlmamış olması da değişik
yorumlara neden oluyor.
Erez'ın TÜSİAD neden çağ-
nlmadı?" seklındekı sorulara
devrctmck üzcre başka nlığı ka-
bul cttiğini anlatan Kamhi.
İKV içinde hıç bir sorun bulun-
madığını vurgulayarak şöyle
konuştu:
"İstanbul Sanayi Odası'nda
yaptığım konuşma yanlış yo-
rumlandığı için bu tür spckü-
lasyonlar doğdu. Ben AT ile
aümruk bırlığine gidilmesine
karşı dcğilim.Savunduğumhu-
sus gümrük birliğinc gidcrkcn
tek taratlı taviz vcrilmemesıydı.
Çünkü bırlığc dahil olan AT
üyesı ülkelcr birtakım korun-
mjiardan yararlanıvor. Biz
lopluluk dışındayken gümrük
birliğine gidince sektörlerimizi
nasıl koruyacağız. Yoksa Tür-
kiye'nin 1996'da AT ile güm-
ruk bırlığine gıdcceği konusu
Hukümeı kararıyla bclli oldu.
Her yıl yüzde 10 indirim yap-
mak da bu kapsamda /orunlu.
Buna itıra/ etmek aklımdan bı-
le geçmez."
Başkanlıktan ayrılışı ile güm-
rük birliğine gıdış arasında hir
bağlanlı kurulmasının diğer bir
ncdeninin de bcya/ eşya scklö-
TÜSİAD bir dernektir. TOBB
ise tabanı temsil eder' bıçimin-
de yanıt vermesi. iş dünyasının
'tavanı' ile 'tabanı' arasındaki
çıkar çekişmesınin yoğunlaştığı
izlcnimini yaratmaktan geri
kalmıyor.
Öte yandan, Devlet Bakanı
Tansu Çiller'in. üst düzey eko-
nomi bürokratlanyla birlikte,
bugün Ankara'da TOBB'u zi-
yaret ederek; teşvikler. özeleş-
tirme ve gümrük bırliği konula-
nnda görüş alış verişinde bulu-
nacak olması da farklı yonım-
lanıyor. İş çevrelerinin bir
kesimi. bu görüşmenin sonuç-
lanna göre. hükümetin çalış-
malanna yön verileceğini:
bunun anlamının da 'Ankara'-
nın TÜSİAD'ı devre dışı bıra-
kıp. TOBB'yi desteklediği'
görüşünde. Diğer bir kesim iş
çevresinde yaygın olan kanı ise
'Çiller de. hükümetin diğer eko-
nomiden sorumlu üyeleri de,
çoktan TÜSİAD'ın sıpanşleri-
ni almışlardır. Ellerindeki para-
sal ve siyasal güçle. 1970'lerden
beri. her hükümet döneminde,
ekonomik kararlara damgasını
vuran Patronlar Kulübü'nün
bu dönemde devre dışı kalaca-
ğını düşünmek bile hayaldir'
şcklinde.
riinde çalışması olduğunu söy-
leyen Jak Kamhi. bu konuda
da şu sav unmayı yaptı:
"Beyaz cşyacı olduğum için
gümrük birliğine ıiiraz ettiğim
söyleniyor. Bunun aslı yok. Bu
güne kadar kcndi scktörüm için
ıck bir kişiye başvurmuş deği-
lim. Aynca beyaz eşya Tür-
kiye'de oldukçu güçlü. AT ıle
uyuma gidildiğındc ayakta ka-
lacak bir kaçsektörden biri. Biz
zaten gümrüksüz mağazalarla
sürekli bir haksız rekabet ıçin-
deyı/. Gümrüklenn indirilmesi
bi/im için bir şey deeiştirmeye-
cek."
Jak Kamhi'nın aynlmasın-
dan sonra başkanlıâa seçilen
Scdat Aloğlu. DEİK'İcra Ko-
miicsi ile Türk-Amcrikan İş
Konsey'indekı görevlerini ha-
lcn sürdürüvor. 1950 doğumlu
okın. İsuınbul Ünivcrsilcsi İş-
letme Fakülıcsini bitirdiklcn
sonra ABD'de yüksek lisans
yapan Aloğlu. 199l'ın mart
ayından bu yana Feniş Hol-
dıngın Yönelim Kurulu Ba^-
kanliğını yürülüyor.
bul edilen ve yürürlüğe konulan
ILO sözleşmelerini gösterdi.
Uşak Valiliği yaptığı başvu-
ruda. L'şak Defterdarlığı'nda gö-
revli Mehmel Çetin, Ali Osman
Bayar, Nurten Orhan. Sual
Mercan. Leyla Akkuş, Mehmet
Bozkur ve Talip Seven'in mer-
kezi İstanbul'da bulunan Tüm
Malıye-Sen Uşak şubcsini kur-
duklannı bildirdi. Anayasanın
51. maddesi ve Sendikalar Ka-
nunu'nun 1. maddesine göre,
sendika kurma hakkının sadece
işçi ve işverenlere tanındığını,
657 sayılı Devlet Memurlan
Kanunu'nun memurlara sendi-
ka kurma hakkını vermediğjni
öne süren valilik. bu nedenle
adı geçcn sendikanın yasal da-
yanağı olmadığından şubenin
kapatılmasını istemişü.
Zonuılu
V Baştarafı 1. Sayfada
Kamu Ortaklığı Idaresi
(KOİ) Başkanı Üstün Sanver,
nemaların ödenmesi için bir ha-
zırlık dönemi gerektiğini belır-
ıcrek. bu yöndeki çalışmalann
başlatıldığını bildirdi. 2 yıldan
daha fazla süredır zorunlu ta-
sarrufta bulunanlardan istekli
olanlara. nemalannın 4 ocak-
tan itibaren ödenmeye başlaya-
cağını kaydeden Sanver. nema-
landırma oranının yüzde 73.91
olduğunu bildirerek, bunu "ol-
dukça yüksek" olarak niteledi.
Hak sahiplennden y üzde 60"-
ına. ocak ayında ödeme yapıla-
cağını belirten Sanver. ödeme-
lerin mart ayında lamamlana-
bileceğini bildirdi. Sanver.
Erzıncan. Tunoeli ve Gümüş-
hane'deki hak sahiplerine iliş-
kin nema ve anapara ödemele-
nnin önceki gün başladığını. bu
yöredeki ödemelerin toplam
olarak 250-300 milyar lira ola-
cağını söyledi.
Toplam ödeme miktannın
kesin olarak belirlenemediğini
belirten KOİ yetkilileri. buna
gerekçe olarak Ziraat Bankasf-
nın yeterince kompüterize ol-
mamasını gösterdiler.
Hak sahiplennden kesilen ve
işveren ya da devletçe yapılan
katkılarİa birlikte hesapta biri-
ken paranın yüzde 73.9l'i he-
saplanacak. Bunun. üçte birin-
den. daha önce yapılan 2 nema
ödemesi düşülecek. Kalan mik-
tar. hak sahibine. 3. nema öde-
mesi olarak ödenecek. Buna
göre. yaklaşık 4 yıldır çalışan ve
halen brüt maaşı 4 milyon dola-
yında olan bir hak sahibine 1
milyon lira kadar nema ödeme-
si yapılması bekleniyor.
KOİ verilerine göre, Ziraat
Bankası'ndaki Çalışanlan Ta-
sarrufa Teşvik Hesabı'nda
(ÇTTH) kasım ayı sonu itiba-
nyla 31 trilyon 875 milyar lira
birikti. Bunun 3.7 trilyonu,
anapara ve nema olarak hak sa-
hiplerine, 94.9 milyar lirası ilgili
kurumlara. 362.8 milyar lirası
da yatınm harcamalan ve ko-
misyon olarak Zıraat Bankası'-
na ödendi.
GÖZLEM
UĞUR MUMCU
• Baştarafı I. Sayfada
Kurt milliyetçileri, geleceklerini Amerika'nın Orta-
doğu'daki yeni planlarında ve oluşacak yeni dengelerde
buluyorlar. Bu açıdan Kürt milliyetçilerinin Amerikalıla-
ra karşı çıkmaları için neden yok.
Hem, Kürt Federe Devleti de Amerikahlarındesteği ile
kurulmadı mı?
Bu uzlaşmacı siyaset, Kürt partilerinde ve Kürt siya-
setlerinde gelenek haline gelmiştir.
Yakın geçmişi kısa da olsa anımsayalım:
Kürt milliyetçilerinin en büyük partisi olan "Kürdistan
Demokrat Partisi", 70li yıllarda Amerika ile anlaşıp
Irak'a karşı savaşmamış mıydı?
Molla Mustafa Barzani, CIA ile işbirliği yapmamış
mıydı?
Bu işbirliği, Marksist Kürtlerin dergisi "Özgürlük
Yolu "nda "ihanet" olarak suçlanmamış mıydı?
Molla Mustafa Barzani, ABD Başkanı Carter'a gön-
derdiği 7 Şubat 1977 günlü mektupta "Halkım bütün gü-
venini. umudunu bana bağladı. Şimdi ben bu umudunu
size devrediyorum" dememiş miydi?
Barzani Amerika'ya yerleşmemiş miydi?
Ve orada ölmemiş miydi?
Talabani, o günlerde, Irak Silahlı Kuvvetleri ile birlikte
Barzani kuvvetlerine karşı savaşmamış mıydı?
70li yıllarda Molla Mustafa Barzani'yi "ihanet" ile
suçlayan Kemal Burkay'ın "Kürdistan SosyalistPartisi"
çevresi, bugün Ortadoğu'daki ABD planlanna karşı çık-
mıyor, çıkamıyor!
Çünkü koşullar değişti...
"Çekiç Güç'ün görev süresinin uzatılmasına bütün
Kürt siyasetleri içinde yalnızca PKK karşı çıkıyor.
Celal Talabani, Mesut Barzani "Çekiç Güç"ten yana-
lar. Abdullah öcalan ise karşı!
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti,"Çefc/ç Güç'ten yana.
Bu açıdan HEP'in işi zor.
Son sınır ötesi harekâtta Talabani ve Barzani, Türk Si-
lahlı Kuvvetleri ile birliktePKK'ya karşı savaştılar.
Talabani, Barzani ve öcalan bu harekâttan sonra uz-
laştılar.
HEP nasıl çıkacak bu işlerin içinden?
Bu çelişkili ve ürkek tavırlarıyla işleri gerçekten zor...
Çekiç Güç'e karşı çıksalar, Talabani ve Barzani ile çe-
lişecekler, karşı çıkmasalar PKK ile araları bozulacak.
Ne yapsınlar?
Yukarı tükürseler bıyık, aşağı tükürseler sakal!
HEP, gerçekten ABD'ye ve gerçekten emperyalizme
karşıysa, bugün, Genel Başkan Türk, TBMM kürsüsüne
çıkar ve "Çekiç Güç'ün görev süresinin uzatılmasına
karşı oy kullanacaklarını açık açık söyler.
Güneydoğu'da baskıdan mı yakınıyorlar?..
Güneydoğu'da yaşanan bütün olayları da tek tek anla-
tır.
Parti bunun için vardır, milletvekillerinedokunulmaz-
lık bunun için tanınmıştır. Böyle duyarlı konularda konu-
şulmazsa neye yarar parti?
Neye yarar dokunulmazlık?
Böyle"mınn-(<ınn" tavırlarla ve çelişkili kararlarla si-
yaset yapılmaz.
Bu gibi duyarlı konularda siyaset, dobra dobra ve açık
açıkyapılmalıdır.
Örneğin, ilk TBMM'de "Koçgiri Ayaklanması" konu-
sunda milletvekilleri, ayaklanmayı bastıran Sakallı Nu-
retttn Paşa'yı kıyasıya eleştirmişler ve yargılanmasına
karar verebilmişlerdi.
Kurtuluş Savaşı Meclisi'ndeki milletvekilleri, o günkü
koşullarda her konuyu bugünkülerden çok daha cesa-
retle konuşuyorlardı.
Dış siyaseti de, Bolşevikliği de, başkomutana verilen
yetkileri de...
Bırakalım yakın tarihi.. 6O'lı yıllardaTİP milletvekilleri-
ni anımsayın, o yeter.
İşte kürsü, buyurun....
îki bekdiyeyi önanet^jfai
• Baştarafı 1. Sayfada
olduğunu gör-
düler. Paranın tümünün abn-
mamış olması yöneticilen de ilk
anda şaşırttı. Ölayn araştıran po-
lis olayın bu yönünü şöyle açık-
ladı:
'"Kaynak makinesi nedeniyle
kasanın ısınmasına neden ol-
muş. Bekçi de büyük bir olası-
lıkla bu nedenden dolayı kasa-
nın iç bölmesindeki parayı
alamamıştır.""
Soruşturmanın derinleştiril-
mesi üzerine bekçinin Etfal Has-
tanesi"nde olay gecesi parmağın-
dan yanık tedavisi olduğu orta-
ya çıktı. Polis "Bu da parayı
alırken elini yaktığı savımızı
doeruluvor"dedi.
Taşıt vergisi yüzde yüz
Baştarafi 1. Sayfada
larihıne yetıştirilemeyebileceği
belirtilirken,"Yasa eğer bu ta-
rihte yürürlüğe girmezse. hükü-
met ancak taşıt alım vergılerini
arttırabilir, motorlu taşıtlara
ilişkin vergideki artış büyük bir
ihtimalle temmuz sonrasına ka-
lır" deniliyor.
TBMM Genel Künılu'nda
dün kabul edilen ve Çankaya
Köşkü"ne bugün sunulması
beklenen "Finansman Kanu-
nu". motorlu taşıtlar ve taşıt
alım vergileri ile ilgili olarak hü-
kümetin tükcnmiş bulunan
""rakamlan yeniden belirleme"
yetkisini yenilemeyi öngörüyor.
Bu kanuna dayalı olarak çıka-
rılacak kararnamelerle hükü-
met söz konusu vergileri arttır-
mayı planlıyor.Ancak, hükü-
mete yetki veren kanunun yeni
yıldan önce yürürlüğe gireme-
mesi durumunda buna dayalı
olarak çıkanlacak kararname-
lenn 1993 yılına ilişkin vergi
ödemelerini kapsamına alama-
yaçağı bildiriliyor.
İlgili çevreîer.Cumhuriyet'e
hükümetin zamanla yarışı ko-
nusunda şunlan söylediler:
"Hükümet, bu kanunu
TBMM'yc çok geç sevkedebil-
di. Oysa kanunun yürürlüğe
gircbılmcsı için Cumhurbaşka-
nının da onayını taşıması gere-
kiyor. Düşününüz. kanunun
köşke sevki. Cumhurbaşkanı
tarafından ıncelenmesi. onay-
lanması vc Resnu Gazcte'ye
gönderilcrck yürürlüğe sokul-
ması için önümüzdeki süre sa-
dece bir haftadır.
Oysa Cumhurbaşkanının ka-
nunlan inceleme süresı 15 giin-
dür. Yani Sayın Öi.al bu süreyı'
kullanma gereği duyarsa. ka-
nunun yeni yıldan önce yürür-
lüğe konulabilmesi mümkün
olamayacak."
Malive ve Gümrük Bakanlığı
yetkilileri ise "önemli olan ni- ..
Ikmal Bakım Müdürü Yıl-
maz Bay. çalınan paradan çok
hırsızlığı bekçinin yapmış olma-
sına üzüldüğünü söyledi. "Cum-
huriyet""in somlanru yanıtlayan
Yılmaz Bay şu bilgjleri verdi:
"Burada 200 milyar lirahk eş-
ya var. Belediyenin tüm araçlan,
makam otomobilleri dahil bura-
da bakılır ve garaja bırakıbr.
Sadece yedek parçalann değeri
100 milyan bulur. Bütün bunla-
n beş bekçi koruyor. Buraya
bekçi alırken daha önce çalışüğı
yerlere dikkat ettik. "
Tarih 17 Arahk 1992..Kjrmızı
renkli Doğan marka otomobil.
Seyhan Nehri kıyısında kurulu
Yüreğjr Belediyesi önünde aru
bir frenle durduğunda saatler
14.30'u gösteriyordu.
Otomobilden inen,biri kız altı
kişi. ellerindeki uzun namlulu si-
lahlarla, hemen girişteki vezneye
yöneldi. Maaş umuduyla vczne-
ler önünde kuyruk oluşturan iş-
çiler. ne olduğunu anlamadan
yüzüstü yere yatınldılar. Daha
sonra veznedeki görevliye kasa-
yı açmasını emreden silahlı kişi-
ier. kasada bir kaç resmi evTak-
tan başka bir şey bulamayınca
geldikleri hızla belediyeyi terket-
yettır" diyerek, şu görüşleri sa-
vundular: "Vergi konusu tümü
ile hükümetin yetkisınde olan
bir konudur. Şu veya bu neden-
le yetkı kanunu gecikmiş olabi-
lir. ama sonuç olarak köşke
sunulacak aşamaya getirilebil-
di. Bundan sonrası, niyetle ilgi-
li. Hükümetin yetki kanununa
dayanarak çıkarmayı planladı-
ğı kararnamelerle taşıt alım ve
motorlu taşıtlar vergileri üze-
rinde yapmaya planladığı deği-
şiklikler şöyle:
1 sayılı tanfede yer alan oto-
mobil, kaptıkaçtı, panel ve ara-
zi taşıtlanndan 1 yaşında ve950
kilodan hafıf olanlar için şu an-
da 2 milyon 992 bin 500 lira ta-
şıt alım vergısi ödenırken bu
rakam hükümetin yetkisinin ta-
mamını kullanması halinde 6
milyon lirava vükselebilecek. I
yaşındaki otomobi1lerden
1600 kilodan ağır olanlannda
ise vergi rakamı 24 milyon lirayı
bulabilccck.
Ancak bu rakamlann hükü-
metin yetkilerinin tamamını
kullanması halinde böyle şekil-
lcneceği, daha düşük oranlı bir
zammın da sözkonusu olabile-
ceği bildiriliyor.
Tüm bunlar bir hafta önce ya-
şandı. Sonradan PKK militanı
oldukları savlanan soyguncular,
yıllardır düzenli ücret alamayan
Vüreğir belediye işçilerine dağı-
ülmak üzere getirUecek 60 mil-
yon lira tutanndaki vergi iadele-
rini almayi tasarlamışlardı.
Ancak görevli mutemet trafığe
takılıp 10 dakika kadar gecikin-
ce . soyguncular kasada tek ku-
ruş bile bulamamışlardı. Soygun
girişiminde kullanılan kırmızı
renkli Doğan. olaydan bir kaç
saat sonra bulunmuş. ama soy-
guncular yakalanamamıştı.
Bu olayın üzerinden beş gün
geçmişti ki, Yüreğir Belediyesi
ikinci kez soy^ilmak istendi ve
bunda da başanlı olundu. İlkini
aratmayacak bir ilginçlikte ya-
şanan soygun olayı, 15 yılhk
mutemet Adem Bulut'un TEK
gelirlerinden tahakkuk eden 362
milyon lirayi tahsil için Vakıflar
Bankası'na gitmesiye başladı.
Daha önceki işlemlerde sü-
rekli belediye aracmı kullanan,
ancak bu İcez yanına koruma
dahi almadan bankaya giden
Adem Bulut, bir anda ortadan
vok oldu.