27 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
24ARALIK1992PERŞEMBE • • • * CUMHURİYET SAYFA HABERLERJN DEVAMI 17 GÜNCEL CUNEYT ARCAYUREK • Baparafı l. Sayfada korunmasından yana olduklarını söylüyor. Ancak Başbakan ın sorusunu kimı çevreler, haklı ge- rekçelere dayanarak "Çekiç Guç bağımsız bir Kurtdevle- tinin kurulmasma yardımcı oluyor" diye yanıtlıyorlar. Bu ikiliğin yakın sürede ortadan kalkmayacağını var- saymak herhalde abesle uğraşmak anlamına gelmıyor. Ustelik, kimi gelişmeler, büyük devletlenn Kürtdevletinin kurulmasını şimdilik ertelediklerini duyuruyor. Ama "bir zaman sonra sorunu tekrar eie almalan olasılığını" da gundemde tutuyor Geçenlerde Türkiye ile uç Batılı devlet arasındaki gö- rüşmelerden sonra ı!k kez bır basın bildirisi yayımlandı. Bugüne kadar Kuzey Irak sorunu ikili ve sözlü görüşme- lerde ele alınıyor. yazılı metinlere geçmiyordu. Bildiri il- ginçtı. Irak'ın toprak bütunluğu ile bır Kürt devletinin ku- rulması yolundaki kuşkularımızı karşılamayt hedef alan kımi ifadeleri içeriyordu Daha sağlam basmak Temelde Çekıç Güç'e karşı çıkmayan, sadece altı aylık konuşlanma süresini fazla bulan ANAP, Türkiye yi yakın- dan ılgilendiren konularda bir basın bildirisi ile yetinilme- sini sakıncalı buluyor. Dışişleri Bakanı HikmetÇetin'e, ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz sbylemiş; Irak'ın toprak bütünlüğünden bir Kürt devleti kurulmasına, özellikle Çekiç Güçün süresi konusunda Batılılarla 'birakit imzalanmasmı" uygun gördüklerini bildirmiş. Batılılan. basın bildirisinin sınırlarından öteye. devlet- ler hukukuna uygun düşecek bir ahit imzalamaya zorla- mamızı isteyen öneri yadırganmayacak. tersine. destek- lenecek bir davranış. Bugünkü Meclis göruşmelerinde ANAP. Çekiç Güç'e izin veren tezkereye yukarıda özetlenen "kimi koşulla- r/n'alınmasını isteyecek. Bu koşulların ırdelenip gerçek- leşmesi -ANAP'a göre- hem devlete egemen kımi kuşku- ları ortadan kaldıracak hem de Çekiç Güç e verilecek sürelerı rahatlatacak. Bir başka laf daha dolaşıyor kulislerde Milli Güvenlik Kurulu'nda. TO'nün Çekiç Güç'e "ne kadar süre" önerdi- ği soruluyor. Kimıne göre TÖ. altı ay gibi süre kısıtlamala- rından vazgeçilmesinı ıstemiş. Hükümet tezkeresi ise altı ay sona emieden "gerekti- ğinde Çekiç Guç'ü ve onunla bağlantılı harekâtısonra er- dirmek" için Meclıs'ten izin istiyor. Bu. bir bakıma bir parmak bal. Hükümet biliyor ki Sad- dam devrilmedikçe Çekiç Güç başımızda, içimizde ve Kuzey Irak'ta kalacak. Altı aylık sürelerTürkiye'nin geleceğini işleyen mozaik taşları olma özelliğini koruyor. Ya 500 gün beklentisi?.. ANAP merkezinden bir yetkili, "Işte o gun, Demirel'in heykelleri yıkılacak ve... bizim gü- numuz başlayacak" dedi. Şunun şurasında nısana üç ay kaldı. Göreceğiz. Ağacı yaşken kestiler! M Baştarafı 1. Sayfada Yasal prose- dürden habenmız yoktu. Ilçe Mıllı Eğinm Müdürlüğü. "Ga- zete çıkarmak istediğinizi bır üsı yazıyla bıze bıldinn. Yeter" dedi. Şimdi \asal islemler ta- mamlandı. Ama savcılık sonış- turması devam ediyor. Dava açılırsa hepimiz çok üzüleceğız Öğrencıler bıle olaydan çok et- kiîendi. Bızım tek amacımız öğrencılenn okuma ve \azma- >a olan ilalerinı arttırmak. yete- neklerini geliştirmek \e bu gibi etkınlikler için eğıtmekti. Açık- ça behrteyim çok çekındik ve korktuk. Bıze önceden yol gös- terselerdi tüm bunlar yaşan- mazdı." Dava açılması halinde 2 ay- dan 6 a> a kadar hapıs cezas\ is- tenecek olan gazetenın Yazı İşleri Müdürü öğretmen Ali Karlık ise "Ceza alsam bile bundan üzüntü değil. gururdu- yanm" diyerek olanlara karşı tepkisinı dile getırdi. Karlık. so- rulanmıza şu yanıtlan verdi: -Gazete cıkarma düşüncesı nasılortayaçıktı? -Ben uzun zamandır düşünü- /ordum. Ama maliyetini karşı- İayamayız diye endişelerim OLAYLAREV ARDINDAKI GERÇEK• Baştarafi 1. Sayfada Demirel'in İstunhul'dun çok Anadoluya dayanarak ıktidara vöneldiği de hir ger^ektir. Say m Cavit Çağlar'm TLSİAD'lu so- nunda tatlıya bağlunmi} görü- nen çutışnuiii da garete sayfala- rıııa yansıdı. Budurumda lemelı- ni si)aset vaşumında bulan çektşmenın anlamı daha değişik biçimde \orumlanabıhr. Türkiye bir parçalanma ve bö- lünme süretini yaşamuktudır. Bu süreç tekellejmevı de ıçeri- \or; 4 dünvasmda belki de bek- lenen bır a\rı±ma\ı gündetne getinvor. TÜSİAD ile TOBB'- nin sünüşmesıni bu ortanıda ış dünvusıntn buvüklerıyle küçük- leri arasındaki çelişkinin dı^avu- rumu dhe tanımlavabilirı:. 12 Eylüİden bu yana TL- SIAD'ın önde gelen üyeleriuva- sal ve \o\yalyaşamın ekruntnda da ç->k görûldüler. Bu görüntü. bir x mdun neoliheralizmin nıed- asın da oluşturdu, \omutla$tır- . J. .Mıak ülkede ışler iyi gitme- diği zaman kıilelenn psıkolojı- uncJı tepk.ler, bu görimtüyü oluş uranlara vönelebilir. Bı bakımdan Yalıtn Erezin islifı mekıubunu değerlendir- metce \arw \ar. TOBB Baika- nı, :üçük ve uria ışadamı ve sarttyki acima Tİ'SIAD m hu- gürmiü yi'neüı ilerine bavrak açr&ijtır. Olavın urdınduki ger- cekz ıudur. HAVA Dl'RLMi: TURKIYEDE DUNYADA IVIetecrolojı Geneı l.'u- Cür.uğu nden alman bılgı- ye gore yurdiın kızeydo- ğu kes mler con bulutlu Doğu Karadenız kıyıları yağmurlı; DoğL Karade- nız ın ıc ^esırnlerı ıle Do- ğu Anadolu nun kuztydo- ğusu ka. yağıslı. otekı yerıer parcaıı veazbuiut- IJ gececek Marrrara ıle yurdun ıc kes mle'inde yer yer sıs gorülecek Hava sı- cakhğı değısmeyecek Ruzgar kuzey ve ioğu yonlerden hafıl. ara sıra orta kuvvette esecek Cenız er mızde ruzgar Doğu Karadenız de yttdız ve karayel diğer den zlerım zde yndız ve poyrazdan 3-5. Karadenız de yer yer 6. Ege de za- Tian zaman 7 kuvvetnde saatte 10-21 Karadenız de yer yer 27 Ege de zaman zaman 33 denızmlıhız'a esecek VanGolu nde nava. co^ bu utlu gececek Eskısehn Isünbul Izımr Kars Konya Samsjn Trabzon Zonguidak » 13 3 JS 2 - 2 K 4 -14 B 3 - 4 A 1 5 2 A 12 2 B I 3 B 8 4 B 6 - 6 B 4 0 K. -6 ; -12' B 3 -2 B 7 4 A 10 2 K -3 -13 B 2 -4 B 6 3" Y 6' 4 3 6 3 Amman Atına Bağdal Bruksel Cenevre F'ankfurt Leftosa Fetersou r g Londra Madrıd Mıl^no Moslıcva Munıh farıs Prag Rıyad Roıra Vıyana k k B E Y A K B B B B B Y B A B B 16 11" 13 9' 1 4 '•5S 2' 8" 12° 4" -3" 3' 12 1" 17 14" CT bt UIIL yagmur J A-acm B-bulutlu G-gunesiı K-Kani S-sıslı Y-yagmur u Mennır sendikası sözleşme masasında • Baparafı I. Sayfada 52(1 ıııemuru ilgılcndıren toplu ı:> sö/lc^mesi görııştneleri için dün biraraya geldi. Türkıyc'de ilk ke? memura loplu sö/le^mc çjğrısı yapan Ga/iantep An.ikent Belediye Başkanı Celal Doğan'ın açıkla- malan doğruliusunda düzenle- nen toplantı dün belediye encü- men salonunda gcrçcklcşıı. Önce saat 10.00'da yapılacağı bildirilen. ancak başkan Do- ğan'ın gelmemesi üzerine 15. fXVc ertelendiğı açıklanan top- lantı konusu bir ara belirsizlığe büründü. Ancak Doğan. saat 15.00'te sendika yetkilileriyle masaya oturdıı. Görüşmelere gcçılmeden ön- ce gazetecilere bir açıklama yapan CHPGenel Başkan Yar- dımcısı ve Gaziantep Anakent Belediye Başkanı Celal Doğan. şunlan söyledi: "Bugün tarihi bir şündür. Önemi. işin öncülüğünü yap- mak dcğıl. ucuz kahramanlık vapmak değil. Amaç. Türkişe - de var olan sivası iradc\le ka- muoyu iradesini bir belge hali- ne gctıımcnin çabasıdır. Mec- lis'ıckı bütün sivasi partılenn mevcut hükiimcte ortak iki parunin. gerek seçım vaatlcrin- de. gerekse hükümet program- larında kamuovuna dcklare cııiklcn kamu kcsiminde çalı- ş;ın memudann sendika kurma vc toplusözleşme \apma irade- lerinin ilkini Gaziantep'te ger- çekleştırmek ısti\oruz. Burada- ki amaç Türkivc var olan ücret dengesizliğini ortadan kaldır- maktır." Celal Doğan." Mcmurlarla vapılan sözleşmenin alcyhinde açılabilecek bir da\a>a yolaça- bileceğı " biçimındekı bir soru- yu ya'nıtlarken, 'Bır tahkikat olabilir. biz bunu bcklivoruz. Bi? bekdivenın mahnı kimseye pı'şkeş çckmı> oruz Hizmet et- mek iste\enlere \ennck ıstiyo- ruz. Bunun bedeli de çekilir" dcdı. füm-Bel-Sen Genel Sek- reıen Şemsettın Kaymak da . memurlara sendikal haklann venlmesi nokta^ındaki ilk kıvıl- cımın alcşlcnmesi nitcliğindeki dünkü görüşmenin zamanla ül- kemizı\öklü şeküde elkıleye- ceğıni ve bundan sonraki yasal gelişmelere zemin oluşturacağı- msö\ledı. Konuşmalardan sonra bcle- di>e vc sendika yönetıcilen ara- sındaki eörüşmelere gecildi. 520 memuru kapsayan toplu iş sözlcşmesinin imzalanması için taraflann toplam 86 madde üzennde uzlaşma sağlamalan eerekıyor " L'şak 1. Aslive Hukuk Mah- kemesı. Uşak Valiliği'nin Tüm Malı\e-Sen L'şak Şubesi"nin kapatılması istemi\le açtığı da- vayı reddcttı. Mahkeme yargıcı Haydar Bilgin.da\anınreddme gerekçe olarak TBMM'de ka- vardı. Konuyu önce öğrencile- re. daha sonra da köşlülerc aç- tım Herkes çok se\indi. Daha sonra aramızda imece usulü pa- ra topladık. Sonra yazılan ha-, zırlayıp matbaaya verdik. Gazete basılmış halde elimize ulaşınca herkes bayram etti. Kale MiUi Eğiüm Müdürlüğü bile tebrik ettı. -Peki olanlar için ne diyecek- siniz? -Bence büyük bir yanlışlık yapılıyor. İlkokul öğrencileri- nin Türkiye'de ilk defa gazete çıkarrnalan gururlanılacak bir olay. Üstelik Kayabaşı'nın sesı- ni de duyuımuş olduk. Gazete okunduğu zaman ne olduğu. hangi amaçla çıkarıldığı hemen anlaşılıyor. Ama emniyetin tu- tumuna anlam \ermek güç. Belki kanunlar bunu gerektiri- yor ama sonuçta yapıcı olmak gerekiyor. -Gazeteyi çıkarmaya devam edecek misiniz ? -Elbette. Kapatsalar bile baş- ka bir ısimle yeniden çıkaraca- ğız. Öğrenciler de bu konuda kararlı. Şurası bir gerçek. artık ülkemızde karatahtayla eğitim dönemi geçti. Atatürk'ün çağ- daş uygarlık se\iyesine ulaş- mak için kendimızi yenilemeli- yiz. Geri kalmışlığı ancak böyle yenebılıriz. Biz bunun için oku- İumuza bağış paralanyla tele- viz\on \e video aldık. Bazen video ile eğiüm yapıyoruz. Ben sonuç olarak öğrencilenn yara- tıcı güçlerini köreltecek uygula- malara son verilmesi gerektiği- nı belirtmek ıstiyorum. Bu görüşmeden sonra öğren- cilere neler düşündüklerini sor- duk. 4. sınıf öğrencileri adeta ağlamaklı. Yüz ifadelerinden buruk bır muıluluk yaşadıklan anlaşılıyor. Gazetenin manşet haberim yazan Hüseyın Kuru- oğlan en fazla eıkilenenlerden biri olacak ki hemen ayağa kalktr. ""Gazete çıkınca çok se- vinmiştik. Ama soruşturma açıldığı için çok üzgünüz. Biz suçlu değiliz ki.'" Daha sonra Sevgi Sankavak adlı öğrencı sözegirdı: 'Öğretmenlerimız bize yol gösterdi. Gazeteyi çıkardık. Daha iyi bir eğitim için çok iyi oldu. Ama şimdi gazeteyi kapa- tırlardıye korkuyoruz." Fatih Başkara da, "Öğret- mcnlerimizc ceza \erilirse ne olacak0 " d\se sordu. Fatma Be- çim ise. tüm öğrencilenn ocak ayında gazeıenin ıkinci sayısını çıkarmak için ortak karar aldı- ğını söyledi. Kayabaşı ilkokul öğrencileri biz okuldan aynhrken. loplu haldc merdivendc çıkardıklan gazeteyi ellerinde sallavarak objektıfimızepoz \erdi. Kimbi- lir belki de kcndilerine göre za- fer işareti yapıyorlardı. T ü r k S a n a > i c i . v e İşadamları Derneği (TÜSt- y A D ) Y üksek Istişare Kurulu toplantısı öncesi Ankara Sheraton'da verdiği kokteylde moral buldu. TÜSİAD Başkanı Bülent Eczacıbaşı, ANAP lideri Mesut Yılmaz >e parti yönetieileri ile çok sayıda hükümet üyesinin katıldığı koktey- le katılımdan mcmnun olduklarını söyledi. Başbakan Süleyman Demirel'in "gelcmeyeceğini" bildirdiği koktcyle, "şahsi çıkarlann, ülke çıkarlarından üstün tutulduğu" gerekçesiyle Tİ,- SİAD'dan istifa eden TOBB Başkanı Yalım trez, davetli olmasına karşın katılmadı. Kokteylde De\let Bakanı Tansu Çiller de bulunmadı. (Fotoğraf: RIZA EZER) Çıkar çatışması MBaştarafi 1. Sayfada bü' her işte "kremay ı değil. kremanın kremasını yemeye alışmışlır. 19791u \illardan be- ri. enflasyonun düşürülmesi ve vergi adaletinin sağlanması ko- nusundaki tüm göstermelik çı- kış \e yayınlannın ardında; her \ üksek enflasyon açıklamasıyla birlikte yaşanan gizli bir sevınç yatmaktadır. Enflasyon. ailele- rin siyasal yapı ıçındeki etkin- liklerini arttırmakta: teşvikler. \ergi yüklerini azaltmaktadır Buna karşılık. TOBB çatısı al- tında bannan orta ve küçük sanayici; teşviklerden yararla- namadığı gibi. ağır bır \ergı yükünü de sırtlanmak zorunda kalmaktadır." Öte yandan. TÜSİAD'a >a- kın çevreler de. Yalım Erez'e yollanan "uyan" mektubunda 'istifaya mecbur kalmasına yol açacak hiçbir ifade kullanılma- dığının' altını çızerek. "Erez. dernek içinde hükümet temsil- cisigıbıydi. Daha önceki TOBB başkanîarından Mehmet Yazar da. Ali Coşkun da politikanın içinde bulunmuş, hatta bakan- lık yapmışlardı. Ama ikisi de. politik başansızlıklannın ar- dından, yeniden TOBB baş- kanlığına dönmek için mücade- Istifa modası F.konomi Servisi - Patronlar arasında istifa etmek moda ol- du. TOBB Başkan, Yalım Erez'ın önceki gün TÜSİAD"- dan istifa etmesınden sonra dün de Jak Kamhi. İktiiadi Kalkm- ma Vakfı Başkanlığından ajrıl- dı. Kamhfden boşalan IKV Başkanlığına. daha önce Baş- kan Vckilı olan Scdat Aloğlu ildi Nufus cüzdanımı, sigorta kartımı kaybettım. Hukumsuzdur. ZEHRA MEHTAP ÖZBA TUR Kamhı'nin I98"?'den buyana devam ettırdıği başkanhkıan ayrılışı çcşıtli yorumlara yol aç- lı. Kulislerde Kamhi'nın, AT ile gümrük bırlığine "taviz alın- madan' gidilmcsine ıtiraz cımc- >inin İKVıçındcicpkıyaratlığı. bu nedenle de başkanlıktan ay- rılmak /orunda kaldığı söylen- lisı yayılırkcn. Jak Kamhi isti- fasinın 6 a> önccsinden plan- landığını hatırlatarak söylenti- lcrı yalanladı. İş \oğunluğunun fazla olması ncdcniylc 1992 ba- şında görevden aynlmak istedi- ğinı. ancak üyelcrın "bır süre daha yürül" scklindcki ısran ü/crınc haziran ayında yapılan gcncl kurulda. 1992 sonunda le vermemışlerdi. Erez. Başba- kan Demırel'e olan yakınlığı sayesinde bunu da yaptı v e ikin- ci kez başkanlık kokuğuna oturmakta sakınca görmedi. Dahası. TÜSİAD'ın hüküme- tin gerckli cesur kararlan ala- maması ya da almakta geç kalması karşısında gösterdiğı haklı tepkilere de karşı çıktı. İşı- ne geldiği zaman TOBB başka- nı. işine geldiği zaman TL'Sİ- AD üycsi sıfatıyia görüş açıkla- yıp. kamuoyu oluşturmaya çalıştı" suçlamasına yöneliyor- lar. Bütün bunlara ek olarak. TÜSİAD ile Devlet Bakanı Ca- vit Çağlar arasındaki 'kary.lıklı ağır suçlamalara dayanan' tat- sı-^lığın.geçtiğimiz hafta 'yemek masasında" tatlıya bağlanması ile Dcmirelin Adamı" olarak tanımlanan Erezin ıstifasının hemen hemen aynı günlere rast- laması da dikkat çekiyor. Çağ- lar'ın TÜSİAD'a 'mavi bon- cuk' dağıttığı yemeğin hemen öncesinde. TOBB'un öncülü- ğünde İzmir'de toplanan "Eko- nomi Zinesi'ne TÜSİAD'ın çağnlmamış olması da değişik yorumlara neden oluyor. Erez'ın TÜSİAD neden çağ- nlmadı?" seklındekı sorulara devrctmck üzcre başka nlığı ka- bul cttiğini anlatan Kamhi. İKV içinde hıç bir sorun bulun- madığını vurgulayarak şöyle konuştu: "İstanbul Sanayi Odası'nda yaptığım konuşma yanlış yo- rumlandığı için bu tür spckü- lasyonlar doğdu. Ben AT ile aümruk bırlığine gidilmesine karşı dcğilim.Savunduğumhu- sus gümrük birliğinc gidcrkcn tek taratlı taviz vcrilmemesıydı. Çünkü bırlığc dahil olan AT üyesı ülkelcr birtakım korun- mjiardan yararlanıvor. Biz lopluluk dışındayken gümrük birliğine gidince sektörlerimizi nasıl koruyacağız. Yoksa Tür- kiye'nin 1996'da AT ile güm- ruk bırlığine gıdcceği konusu Hukümeı kararıyla bclli oldu. Her yıl yüzde 10 indirim yap- mak da bu kapsamda /orunlu. Buna itıra/ etmek aklımdan bı- le geçmez." Başkanlıktan ayrılışı ile güm- rük birliğine gıdış arasında hir bağlanlı kurulmasının diğer bir ncdeninin de bcya/ eşya scklö- TÜSİAD bir dernektir. TOBB ise tabanı temsil eder' bıçimin- de yanıt vermesi. iş dünyasının 'tavanı' ile 'tabanı' arasındaki çıkar çekişmesınin yoğunlaştığı izlcnimini yaratmaktan geri kalmıyor. Öte yandan, Devlet Bakanı Tansu Çiller'in. üst düzey eko- nomi bürokratlanyla birlikte, bugün Ankara'da TOBB'u zi- yaret ederek; teşvikler. özeleş- tirme ve gümrük bırliği konula- nnda görüş alış verişinde bulu- nacak olması da farklı yonım- lanıyor. İş çevrelerinin bir kesimi. bu görüşmenin sonuç- lanna göre. hükümetin çalış- malanna yön verileceğini: bunun anlamının da 'Ankara'- nın TÜSİAD'ı devre dışı bıra- kıp. TOBB'yi desteklediği' görüşünde. Diğer bir kesim iş çevresinde yaygın olan kanı ise 'Çiller de. hükümetin diğer eko- nomiden sorumlu üyeleri de, çoktan TÜSİAD'ın sıpanşleri- ni almışlardır. Ellerindeki para- sal ve siyasal güçle. 1970'lerden beri. her hükümet döneminde, ekonomik kararlara damgasını vuran Patronlar Kulübü'nün bu dönemde devre dışı kalaca- ğını düşünmek bile hayaldir' şcklinde. riinde çalışması olduğunu söy- leyen Jak Kamhi. bu konuda da şu sav unmayı yaptı: "Beyaz cşyacı olduğum için gümrük birliğine ıiiraz ettiğim söyleniyor. Bunun aslı yok. Bu güne kadar kcndi scktörüm için ıck bir kişiye başvurmuş deği- lim. Aynca beyaz eşya Tür- kiye'de oldukçu güçlü. AT ıle uyuma gidildiğındc ayakta ka- lacak bir kaçsektörden biri. Biz zaten gümrüksüz mağazalarla sürekli bir haksız rekabet ıçin- deyı/. Gümrüklenn indirilmesi bi/im için bir şey deeiştirmeye- cek." Jak Kamhi'nın aynlmasın- dan sonra başkanlıâa seçilen Scdat Aloğlu. DEİK'İcra Ko- miicsi ile Türk-Amcrikan İş Konsey'indekı görevlerini ha- lcn sürdürüvor. 1950 doğumlu okın. İsuınbul Ünivcrsilcsi İş- letme Fakülıcsini bitirdiklcn sonra ABD'de yüksek lisans yapan Aloğlu. 199l'ın mart ayından bu yana Feniş Hol- dıngın Yönelim Kurulu Ba^- kanliğını yürülüyor. bul edilen ve yürürlüğe konulan ILO sözleşmelerini gösterdi. Uşak Valiliği yaptığı başvu- ruda. L'şak Defterdarlığı'nda gö- revli Mehmel Çetin, Ali Osman Bayar, Nurten Orhan. Sual Mercan. Leyla Akkuş, Mehmet Bozkur ve Talip Seven'in mer- kezi İstanbul'da bulunan Tüm Malıye-Sen Uşak şubcsini kur- duklannı bildirdi. Anayasanın 51. maddesi ve Sendikalar Ka- nunu'nun 1. maddesine göre, sendika kurma hakkının sadece işçi ve işverenlere tanındığını, 657 sayılı Devlet Memurlan Kanunu'nun memurlara sendi- ka kurma hakkını vermediğjni öne süren valilik. bu nedenle adı geçcn sendikanın yasal da- yanağı olmadığından şubenin kapatılmasını istemişü. Zonuılu V Baştarafı 1. Sayfada Kamu Ortaklığı Idaresi (KOİ) Başkanı Üstün Sanver, nemaların ödenmesi için bir ha- zırlık dönemi gerektiğini belır- ıcrek. bu yöndeki çalışmalann başlatıldığını bildirdi. 2 yıldan daha fazla süredır zorunlu ta- sarrufta bulunanlardan istekli olanlara. nemalannın 4 ocak- tan itibaren ödenmeye başlaya- cağını kaydeden Sanver. nema- landırma oranının yüzde 73.91 olduğunu bildirerek, bunu "ol- dukça yüksek" olarak niteledi. Hak sahiplennden y üzde 60"- ına. ocak ayında ödeme yapıla- cağını belirten Sanver. ödeme- lerin mart ayında lamamlana- bileceğini bildirdi. Sanver. Erzıncan. Tunoeli ve Gümüş- hane'deki hak sahiplerine iliş- kin nema ve anapara ödemele- nnin önceki gün başladığını. bu yöredeki ödemelerin toplam olarak 250-300 milyar lira ola- cağını söyledi. Toplam ödeme miktannın kesin olarak belirlenemediğini belirten KOİ yetkilileri. buna gerekçe olarak Ziraat Bankasf- nın yeterince kompüterize ol- mamasını gösterdiler. Hak sahiplennden kesilen ve işveren ya da devletçe yapılan katkılarİa birlikte hesapta biri- ken paranın yüzde 73.9l'i he- saplanacak. Bunun. üçte birin- den. daha önce yapılan 2 nema ödemesi düşülecek. Kalan mik- tar. hak sahibine. 3. nema öde- mesi olarak ödenecek. Buna göre. yaklaşık 4 yıldır çalışan ve halen brüt maaşı 4 milyon dola- yında olan bir hak sahibine 1 milyon lira kadar nema ödeme- si yapılması bekleniyor. KOİ verilerine göre, Ziraat Bankası'ndaki Çalışanlan Ta- sarrufa Teşvik Hesabı'nda (ÇTTH) kasım ayı sonu itiba- nyla 31 trilyon 875 milyar lira birikti. Bunun 3.7 trilyonu, anapara ve nema olarak hak sa- hiplerine, 94.9 milyar lirası ilgili kurumlara. 362.8 milyar lirası da yatınm harcamalan ve ko- misyon olarak Zıraat Bankası'- na ödendi. GÖZLEM UĞUR MUMCU • Baştarafı I. Sayfada Kurt milliyetçileri, geleceklerini Amerika'nın Orta- doğu'daki yeni planlarında ve oluşacak yeni dengelerde buluyorlar. Bu açıdan Kürt milliyetçilerinin Amerikalıla- ra karşı çıkmaları için neden yok. Hem, Kürt Federe Devleti de Amerikahlarındesteği ile kurulmadı mı? Bu uzlaşmacı siyaset, Kürt partilerinde ve Kürt siya- setlerinde gelenek haline gelmiştir. Yakın geçmişi kısa da olsa anımsayalım: Kürt milliyetçilerinin en büyük partisi olan "Kürdistan Demokrat Partisi", 70li yıllarda Amerika ile anlaşıp Irak'a karşı savaşmamış mıydı? Molla Mustafa Barzani, CIA ile işbirliği yapmamış mıydı? Bu işbirliği, Marksist Kürtlerin dergisi "Özgürlük Yolu "nda "ihanet" olarak suçlanmamış mıydı? Molla Mustafa Barzani, ABD Başkanı Carter'a gön- derdiği 7 Şubat 1977 günlü mektupta "Halkım bütün gü- venini. umudunu bana bağladı. Şimdi ben bu umudunu size devrediyorum" dememiş miydi? Barzani Amerika'ya yerleşmemiş miydi? Ve orada ölmemiş miydi? Talabani, o günlerde, Irak Silahlı Kuvvetleri ile birlikte Barzani kuvvetlerine karşı savaşmamış mıydı? 70li yıllarda Molla Mustafa Barzani'yi "ihanet" ile suçlayan Kemal Burkay'ın "Kürdistan SosyalistPartisi" çevresi, bugün Ortadoğu'daki ABD planlanna karşı çık- mıyor, çıkamıyor! Çünkü koşullar değişti... "Çekiç Güç'ün görev süresinin uzatılmasına bütün Kürt siyasetleri içinde yalnızca PKK karşı çıkıyor. Celal Talabani, Mesut Barzani "Çekiç Güç"ten yana- lar. Abdullah öcalan ise karşı! Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti,"Çefc/ç Güç'ten yana. Bu açıdan HEP'in işi zor. Son sınır ötesi harekâtta Talabani ve Barzani, Türk Si- lahlı Kuvvetleri ile birliktePKK'ya karşı savaştılar. Talabani, Barzani ve öcalan bu harekâttan sonra uz- laştılar. HEP nasıl çıkacak bu işlerin içinden? Bu çelişkili ve ürkek tavırlarıyla işleri gerçekten zor... Çekiç Güç'e karşı çıksalar, Talabani ve Barzani ile çe- lişecekler, karşı çıkmasalar PKK ile araları bozulacak. Ne yapsınlar? Yukarı tükürseler bıyık, aşağı tükürseler sakal! HEP, gerçekten ABD'ye ve gerçekten emperyalizme karşıysa, bugün, Genel Başkan Türk, TBMM kürsüsüne çıkar ve "Çekiç Güç'ün görev süresinin uzatılmasına karşı oy kullanacaklarını açık açık söyler. Güneydoğu'da baskıdan mı yakınıyorlar?.. Güneydoğu'da yaşanan bütün olayları da tek tek anla- tır. Parti bunun için vardır, milletvekillerinedokunulmaz- lık bunun için tanınmıştır. Böyle duyarlı konularda konu- şulmazsa neye yarar parti? Neye yarar dokunulmazlık? Böyle"mınn-(<ınn" tavırlarla ve çelişkili kararlarla si- yaset yapılmaz. Bu gibi duyarlı konularda siyaset, dobra dobra ve açık açıkyapılmalıdır. Örneğin, ilk TBMM'de "Koçgiri Ayaklanması" konu- sunda milletvekilleri, ayaklanmayı bastıran Sakallı Nu- retttn Paşa'yı kıyasıya eleştirmişler ve yargılanmasına karar verebilmişlerdi. Kurtuluş Savaşı Meclisi'ndeki milletvekilleri, o günkü koşullarda her konuyu bugünkülerden çok daha cesa- retle konuşuyorlardı. Dış siyaseti de, Bolşevikliği de, başkomutana verilen yetkileri de... Bırakalım yakın tarihi.. 6O'lı yıllardaTİP milletvekilleri- ni anımsayın, o yeter. İşte kürsü, buyurun.... îki bekdiyeyi önanet^jfai • Baştarafı 1. Sayfada olduğunu gör- düler. Paranın tümünün abn- mamış olması yöneticilen de ilk anda şaşırttı. Ölayn araştıran po- lis olayın bu yönünü şöyle açık- ladı: '"Kaynak makinesi nedeniyle kasanın ısınmasına neden ol- muş. Bekçi de büyük bir olası- lıkla bu nedenden dolayı kasa- nın iç bölmesindeki parayı alamamıştır."" Soruşturmanın derinleştiril- mesi üzerine bekçinin Etfal Has- tanesi"nde olay gecesi parmağın- dan yanık tedavisi olduğu orta- ya çıktı. Polis "Bu da parayı alırken elini yaktığı savımızı doeruluvor"dedi. Taşıt vergisi yüzde yüz Baştarafi 1. Sayfada larihıne yetıştirilemeyebileceği belirtilirken,"Yasa eğer bu ta- rihte yürürlüğe girmezse. hükü- met ancak taşıt alım vergılerini arttırabilir, motorlu taşıtlara ilişkin vergideki artış büyük bir ihtimalle temmuz sonrasına ka- lır" deniliyor. TBMM Genel Künılu'nda dün kabul edilen ve Çankaya Köşkü"ne bugün sunulması beklenen "Finansman Kanu- nu". motorlu taşıtlar ve taşıt alım vergileri ile ilgili olarak hü- kümetin tükcnmiş bulunan ""rakamlan yeniden belirleme" yetkisini yenilemeyi öngörüyor. Bu kanuna dayalı olarak çıka- rılacak kararnamelerle hükü- met söz konusu vergileri arttır- mayı planlıyor.Ancak, hükü- mete yetki veren kanunun yeni yıldan önce yürürlüğe gireme- mesi durumunda buna dayalı olarak çıkanlacak kararname- lenn 1993 yılına ilişkin vergi ödemelerini kapsamına alama- yaçağı bildiriliyor. İlgili çevreîer.Cumhuriyet'e hükümetin zamanla yarışı ko- nusunda şunlan söylediler: "Hükümet, bu kanunu TBMM'yc çok geç sevkedebil- di. Oysa kanunun yürürlüğe gircbılmcsı için Cumhurbaşka- nının da onayını taşıması gere- kiyor. Düşününüz. kanunun köşke sevki. Cumhurbaşkanı tarafından ıncelenmesi. onay- lanması vc Resnu Gazcte'ye gönderilcrck yürürlüğe sokul- ması için önümüzdeki süre sa- dece bir haftadır. Oysa Cumhurbaşkanının ka- nunlan inceleme süresı 15 giin- dür. Yani Sayın Öi.al bu süreyı' kullanma gereği duyarsa. ka- nunun yeni yıldan önce yürür- lüğe konulabilmesi mümkün olamayacak." Malive ve Gümrük Bakanlığı yetkilileri ise "önemli olan ni- .. Ikmal Bakım Müdürü Yıl- maz Bay. çalınan paradan çok hırsızlığı bekçinin yapmış olma- sına üzüldüğünü söyledi. "Cum- huriyet""in somlanru yanıtlayan Yılmaz Bay şu bilgjleri verdi: "Burada 200 milyar lirahk eş- ya var. Belediyenin tüm araçlan, makam otomobilleri dahil bura- da bakılır ve garaja bırakıbr. Sadece yedek parçalann değeri 100 milyan bulur. Bütün bunla- n beş bekçi koruyor. Buraya bekçi alırken daha önce çalışüğı yerlere dikkat ettik. " Tarih 17 Arahk 1992..Kjrmızı renkli Doğan marka otomobil. Seyhan Nehri kıyısında kurulu Yüreğjr Belediyesi önünde aru bir frenle durduğunda saatler 14.30'u gösteriyordu. Otomobilden inen,biri kız altı kişi. ellerindeki uzun namlulu si- lahlarla, hemen girişteki vezneye yöneldi. Maaş umuduyla vczne- ler önünde kuyruk oluşturan iş- çiler. ne olduğunu anlamadan yüzüstü yere yatınldılar. Daha sonra veznedeki görevliye kasa- yı açmasını emreden silahlı kişi- ier. kasada bir kaç resmi evTak- tan başka bir şey bulamayınca geldikleri hızla belediyeyi terket- yettır" diyerek, şu görüşleri sa- vundular: "Vergi konusu tümü ile hükümetin yetkisınde olan bir konudur. Şu veya bu neden- le yetkı kanunu gecikmiş olabi- lir. ama sonuç olarak köşke sunulacak aşamaya getirilebil- di. Bundan sonrası, niyetle ilgi- li. Hükümetin yetki kanununa dayanarak çıkarmayı planladı- ğı kararnamelerle taşıt alım ve motorlu taşıtlar vergileri üze- rinde yapmaya planladığı deği- şiklikler şöyle: 1 sayılı tanfede yer alan oto- mobil, kaptıkaçtı, panel ve ara- zi taşıtlanndan 1 yaşında ve950 kilodan hafıf olanlar için şu an- da 2 milyon 992 bin 500 lira ta- şıt alım vergısi ödenırken bu rakam hükümetin yetkisinin ta- mamını kullanması halinde 6 milyon lirava vükselebilecek. I yaşındaki otomobi1lerden 1600 kilodan ağır olanlannda ise vergi rakamı 24 milyon lirayı bulabilccck. Ancak bu rakamlann hükü- metin yetkilerinin tamamını kullanması halinde böyle şekil- lcneceği, daha düşük oranlı bir zammın da sözkonusu olabile- ceği bildiriliyor. Tüm bunlar bir hafta önce ya- şandı. Sonradan PKK militanı oldukları savlanan soyguncular, yıllardır düzenli ücret alamayan Vüreğir belediye işçilerine dağı- ülmak üzere getirUecek 60 mil- yon lira tutanndaki vergi iadele- rini almayi tasarlamışlardı. Ancak görevli mutemet trafığe takılıp 10 dakika kadar gecikin- ce . soyguncular kasada tek ku- ruş bile bulamamışlardı. Soygun girişiminde kullanılan kırmızı renkli Doğan. olaydan bir kaç saat sonra bulunmuş. ama soy- guncular yakalanamamıştı. Bu olayın üzerinden beş gün geçmişti ki, Yüreğir Belediyesi ikinci kez soy^ilmak istendi ve bunda da başanlı olundu. İlkini aratmayacak bir ilginçlikte ya- şanan soygun olayı, 15 yılhk mutemet Adem Bulut'un TEK gelirlerinden tahakkuk eden 362 milyon lirayi tahsil için Vakıflar Bankası'na gitmesiye başladı. Daha önceki işlemlerde sü- rekli belediye aracmı kullanan, ancak bu İcez yanına koruma dahi almadan bankaya giden Adem Bulut, bir anda ortadan vok oldu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle