Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
22ARALIK1992SAU CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
TÜSİAD 92'yi
değerlendirecek
• Ekonomi Şervisi - Türk
Sanayici ve İşadamlan
Pern'eği (TÜSİAD) Yüksek
İştişare Konseyi, yılın son
toplanlısını Ankara'da
apacak. TÜSİAD'dan
yapılan yazılı açıklamada, 24
aralık perşembe günü
Ankara Sheraton Oteli'nde
düzenlenecek son toplantıda,
Yüksek İslişare Konseyi
Başkanı Rahmi Koç ve
Yönetim Kurulu Başkatıı
Bülent Eczacıbaşf nın ülke
ekonomisinin genel bir
değerlendirmesini yaparak
geleceğe ilişkin görüşlerini
açıklayacaklanbildirildi.
Milligelire
tek hesap
• ANKARA (ANKA)-
Ekonominin temel göstergesi
olan gayri safı milli hasılada
nihayet tek seriye geçiliyor.
Devlet İstatistik
Enstitüsü'nün I987yılınıbaz
alarak oluşturduğu yeni
GSMH serisinin Devlet
Planlama Teşkilatı'nca da
benimsenip kullanılmasını
sağlamak üzere başlalılan
çalışmalann mart ayına
kadar tamamlanması
bekleniyor. DPT Müsteşan
İlhan Kesici, DİE'nin yeni
seriyi üretim esasına göre
oluşturduğunu, GSM H
serilerinin harcama vegelır
yönüylede testedilmesi
gercktığini anımsattı. Kesici,
birbirinden çok büyük
farklıhk gösteren serilerin
yerine yeni serinin
kullanılması için birsüre
önce komileler kurulduğunu
sövledi.
TİSK'teıTIOO
Soruda
Maastricht'
• ANKARA (ANKA)-
Avrupa vatandaşlığı, tek
para. ortak güvenlik ve dış
poliüka ile birleşik bir
Avrupa öngören Maastrichl
Anlaşması. henüz AT üyesi
olmayan Türkiye açısından
da büyük önem taşıyor.
Türkiye İşveren Sendikaian
Konfederasyonu da (TİSK)
anlaşma ile öngörülen
düzenlemeler hakkında bilgi
veren bir kitapçık yayımlacü.
TİSK tarafından hazırlanan
" 100 soruda Maastricht
Anlaşması" adlı yayında,
1993 yılbaşından itibaren
yürürlüğe girmesi öngörülen
anlaşmanın içeriğı hakkında
bilgı verilirken Türkiye
açısından da önemi
\urgulandı.
Aluminyuma zam
•SEYDİŞEHİR(AA)
-Konya'nın Seydişehir
ilçesinde kurulu Etibank'a
ail tesislerde üretilen külçe
aluminyuma zam yapıldı.
Yeni düzenlemeyle Etial-7
külçe alümınyumun kilosu
12bın6671iradanl2bin890
lirayayükseltildi. Yetkililer,
yüzdc 1.76 oranındaki fıyat
artışının Londra metal
borsasındaki yükselişten
kaynaklandığını ve zamlı
satışlara dün sabahtan
itibaren başlandığını
söyledıler.
Halkbank
Krediprogramı
• ANKA-
RA (AA) -
Halk
Bankasfnın
1993yıhnda
özellikle risk
açısından
emniyet, geri ödeme ve
ekonomik değişimlere karşı
güncel olabilme
prensiplerinin yanı sıra
müşteri seçiminde de titiz
davranılarak nsk
kümelenmesineve
donuklaşmasına fırsat
vermeyecek bir kredi
politikası izleyeceği bildirildi.
Halk Bankası Kredi Yüksek
Kurulu'na sunulan' 1993 yılı
kredi program önerisi'nde.
1993 yılında toplam
kredilerde büy üme oraru
yüzde 83.2 olarak
belirlenirken, 8.8 trilyon
liralık artışı ifade eden bu
bü> ümeyle toplam kredilerin
19.3 trilyon liraya ulaşması
öngörüldü.
Yunanistangrev
şampiyonu
• ATİNA(AA)-
Yunanistan'da, 1992 yılı
içinde yapılan toplam 222
^reve 1 milyon 572 bin 402
4çi ve memurun katıldığı
belirlendi. Çalışma
Bakanhğı'nca yayımlanan
istatistiklere göre bu yıl
içindeki grevler nedeniyle450
bin işgünü kaybedildi. Geçen
yıla oranla yapılan grev
sayısında çok az bir düşüş
olurken grevcilenn sayısında
ise büyük bir artış meydana
geldiğigözlendi. 1991 yıhnda
gerçekleştirilen toplam 224
greve sadece 607 bin 870 işçi
ve memur katılmış. grevler
nedeniyle kaybcdilen işgünü
ise 330 bin olmuşlu.
Toplu Konut Idaresi geri vermek, Emlakbank geri almak hevesinde
' Anateüezedeler' eldenele!• Paralannın tümünü
ödeyen 395 konutzede,
Anatepe'den Ataşehir'e
dönüştürülen toplu
konut projesi depremini
nasıl atlatabilecekleri
kaygısını yaşıyor.
• TKİprojeden
çekileceğini ve
yapılanmayı bundan
böyle Emlakbank'ın
yürüteceğini açıklayarak
işin içinden sıynldı.
Ekonomi Servisi - Toplu Ko-
nut Fonu, Anatepe olarak baş-
layıp Ataşehir haline dönen
Emlakbank'ın KozyatağVnda-
ki toplu konut projesinden çe-
kiliyor. Toplu Konut İdaresi,
1991 yıhnda Yüksek Planlama
Kurulu karanyla kendisine
devredilen Ataşehir Projesi'n-
deki arazilerini Emlakbank'a
geri vermek için çalışıyor.
Toplu Konut İdaresi Baş-
kanı Yiğit Gülöksüz, kendileri-
ne devredilen araziyi geri
vermeyi, Emlakbankası'nın da
geri almayı istediğini, bu neden-
le protokol üzerinde bir sorun
çıkmayacağını söyledi.
Anatepe'nin 40 bin konutluk
arazisinin Yüksek Planlama
Kurulu'nun emrivakisiyle Top-
lu Konut İdaresi'ne devredildi-
ğini vurgulayan Yiğit Gülöksüz
projenin 900 milyar liralık
karşılığından 90miIyar lirasmın
da bugüne kadar Toplu Konut
İdaresi'ne ödendiğini anlattı.
Gülöksüz, "İnşaatlar pahalı."
ANATEPE
Karahasanoğlu'nun Ataşehir'i.
İnşaatlann ihalesiyle ilgili hu-
kuki sorunlar çözülmediğı için
projeyi sürdürmek niyetinde ol-
madıklannı kaydeden Gülök-
süz ."Yapılan sözleşmelerde
metrekare maliyeti 3-3.5 mil-
yon lirayı bulmuş. Ben bugün
Halkah'da 1 milyon 300 bin li-
raya inşaat yaplınrken. Ataşe-
hir'de bu paralan niye ödeye-
yim?" dedi. Emlakbank'la pro-
jenin bankaya iadesi konusunda
anlaşmak üzere olduklannı
Büyük umutlarla başlayan Anatepe projesi kamuovuna
bu ilanlarla tarunlmışti.
söyleyen TKİ Başkanı. ellerin-
de 100 bin konutluk arsa var-
ken, yeni arsaya değil, bu arsa-
lara yapılacak konutlara ihti-
yaç olduğunu kaydetti.
Gülöksüz'ün stratejisini
'yanbş' olarak nitelediğj Ata-
şehir Projesi'nin kökeni, Em-
lakbank'ın Anadolu Bankası
olduğu döneme dayanıyor.
Anadolu Bankası. Bülent Şe-
miler'in genel müdürlüğü döne-
minde, 1987 yıhnın ekim ayın-
da Anatepe Projesi'ni Türki-
ye'nin en büyük konut projesi
olarak ve "uydu kent" şeklinde
tanılmıştı. Bülent Şemiler gaze-
telere verdiği ilanlarda "Uydu
kent projesi"nin 6 yılda ta-
mamlanacağıru duyurmuş. biti-
mi için de 1993 yıhnın ekim
ayını tarih olarak vermişti.
Şehir planlan ve altyapı ön
projeleri Japon Shimizu Fir-
ması tarafından yapılan Anate-
pe'nin inşaalı ise Selim Edes'in
sahip olduğu ESK A ve Eksan'a
verildi. Ancak ESKA'nın taah-
hütlerini yerine geıirememesi
üzerine inşaat;' Tekfen. Baytur
ve Eltes fırmalanna devredildi.
Anatepe Projesi'nde bitiş ta-
rihi olarak verilen 1993 yıhnın
ekim ayına bir yıl kala; değil 26
bin konut. tek bir konut dahi
sahibine teslimedilmemişti.
Ustelik paralannı 18 ay vade ile
ödeyen ve konutlan 1990
yıhndan itibaren her yıl kendi-
lerine teslim edileeeğine dair söz
verilen 395 konut sahibi banka
ile mahkemelik olurken banka
da Emlakbank'ın eski yönetici-
leri ile ilk inşaal firması ESK A'-
yı dava etti. Emlakbank. dava
gerekçesi olarak da Selim
Edes'in bankayı 1.2 trilyon lira
zarara uğratmasını gösterdi.
Bankanın yeni genel müdürü
Şükrü Karahasanoğlu, bir ta-
raftan Anatepe adını Ataşehir'e
çevirirken. diğer taraftan da
projeye hız verdi. Anatepe ismi
•yıpranmış olduğu' düşünüle-
rek değiştirilirken, Ataşehir'de
"Ataköy" den esinlenildi. Ka-
rahasanoğlu. "Ataköy bizim
çıraklık dönemimizin ürünü,
Bahceşehir ustalık dönemimi-
zin ürünüdür. Ataköy'ün Ata'-
sını, Bahçeşehir'in ise şehir'ini
aldık" şeklinde konuştu.
Toplam proje alanı 4 milyon
272 bin metre kare olan, 130 bin
kişinin yaşayabileceği proje için
Karahasanoğlu, ilk etapta ban-
ka ile mahkemelik olan ve taah-
hüt edilen 811 konut ile birlikte
toplam 3 bin konutu 1993'te
teslim etmeyi hedefliyor.
Yemeklik zeytinyağımız uluslararası piyasalarla rekabet edemiyor
Kaliteli yağcılığı beceremiyorıız
SERAPDtKMEN
JZMİR - Zeytinyağı üretiminde iste-
nilen kaliteyc ulaşılamaması, dış pazar-
larda rekabet gücünü kırıyor. Türkiye'-
de üretilen zeytinyağının ancak yüzde
10'unun 'yemeklik' kalitede olduğunu
belirten uzmanlar. bir dizi sorunun çö-
zülmesi gerektiğinı vurguluyorlar. Bu
yıl da, özellikle olumsuz hava koşullan
yüzünden beklenen rekoltç artışının go-
rülemeyeceğini belirten İzmir Ziraat
Odası Başkanı Reşit Kurşun, "Birbiri-
ne bağlı bir dizi sorunun çözülmesi gere-
kiyor. Özellikle kaliteyi yükseltmek için
yeni teknoloji gerekiyor" dedi.
Üretimden ihracata
Zeytinyağı üretiminde dile getirılen
sorunlar, üretimden ihracata değin
uzanıyor. Bu sorunlar arasında "kalite
yetersizliği" özellikle vurgulanıyor. Ege
Universitesi Ziraat Fakültesi Tanm
Ekonomisi Bölümü Öğretim Görevlisi
Yar. Doç. Akın Olgun. verilere göre;
İspanya'da üretilen zeytinyağının yüzde
95, İtalya'da yüzde 65 oranında yemek-
lik kalitede olmasına karşm. Türkiye'de
• Ispanya'da yüzde 95, İtalya'da yüzde 65 oranmda
yemeklik kalitede zeytinyağı üretilirken, Türkiye'de üretilen
zeytinyağının sadece yüzde 10'unun yemeklik niteliği taşıması
yüzünden, en verimli 'var yıllannda' bile uluslararası alanda
rekabet edemediğimiz gözleniyor.
Zeytinyağının 5 yıllık panoraması
1888
1989
1990
1991
1992
Kaynak:
ZeytJnya§ı rekıltesi
55 bin ton
55 bin ton
80 bin ton
60 bin ton
8"0 bin ton (beklenen)
Izmır Ziraat Odası
Zeytinyağı ihracatı
22 bin 250 ton
37 bin 298 ton
3 bin 658 ton
16 bin 419 ton
2 bin 771 ton
bu oranın yüzde 10'da kaldığını belirte-
rek şunlan söyledi:
"Kalite düşüklüğü üreticilerin, yağ-
hanelerin. ezimevlerinin içinde bulun-
duğu durumdan ve iklim şartlanndan
kaynaklanıyor. Üreticilerin ağaçlara
bakım ve ilaçlama islemlerini iyi yap-
maması, zeytınin yağhanelere zamanın-
da ve sağhklı araçlarla taşınmaması,
yağhanelerin eskı tekniklerle çalışma-
lan, olumsuz hava koşullan elde edilen
zeytinyağı kalitesi ve rekoltesini düşüre-
rek büyük bir kısmını rafınajhk düzeyde
bırakıyor."
Girdi fıyatlannın yüksek, destekleme
ve ürün fıyatlannın yetersiz olması ne-
deniyle üreticinin üzerine düşen görev-
leri yerine getiremedığini söyleyen Ol-
gun. geç toplanan ve zamanında işlen-
meyen zeytinde asit miktannın yük-
seldiğini vurguladı. Zeytinın taşındığı
materyalin çok önemli olduğunu ve
plastik kasalann zeytindeki asit'mik-
tannın yükselmesini engellediğini vur-
gulayan Olgun şunlan söyledi;
"Yağhanelerin sanayi tesisi olarak ni-
telendirilmesinden dolayı tanmsal kre-
dilerden yararlanmalan modernizas-
yon yatınmlan yapmalannı güçleştiri-
yor. Şu an uygulanan sulu sistem, gerek
üretim açısından gerekse çıkan prinada
(küspe) yağ kaybına neden oluyor.
Farklı sınırlardaki zeytin hamurunun
aynı torbayla preslenmesi ve aynı kap-
larda bekletitmesi de yağın kalitesinde
kayıplar yaraüyor. Bütün bu olumsuz-
luklar elde edilen zeytinyağındaki asit
miktannı çoğaltıyor, kahtesiz olmasına
neden oluyor. Özendirici önlem olarak
düşük faizli krediler sağlanmalıdır."
Destek alımı şart
Türkiye'de zetinyaguun işlenemediği-
ni ve ihraç edilemediğini vurgulayan
İZO Başkanı Reşit Kurşun, diğer ülke-
lerin Türkiye'den işlemek üzere ham-
maddc olarak yağ istediğini belirterek,
"Kaliteyi yükseltmek için yeni teknolo-
jiler kullarunak şart. İhracat ve iç tüke-
tim ancak bu şekilde fazlalaşır" dedi.
TÜGİAD 1993 raporu karamsar
Eııflasyoıı
66Va bağlandı
• Enflasyonun gelecek yıl da Türkiye'deki
ağırlığını sürdüreceği belirtilen TÜGİAD
Raporu'nda, ivedi önlemlere gereksinilen temel
sorunlann hızlı nüfus artışı ve kamu açıklan
olduğuna da dikkat çekildi.
Ekonomi Servisi - Türkiye
Genç İşadamlan Derneği
(TÜGİAD) üyeleri, enflasyo-
nun 1993 yıhnda yüzde 66 dü-
zeyinde olacağını belirterek.
hızlı nüfus artışı ve kamu açık-
lannın Türkiye'nin günde-
minde bulunan en önemli so-
runlar olduğunu söyledıler.
Dernek tarafından hazırla-
nan "TÜGİAD'ın 1993 Yılı
Beklentileri ve Bu Beklentiler
Doğrultusunda Önerileri" ko-
nulu rapor açık-
landı. Raporda
TUGIAD üyele-
rinin 1993 yılı için
enflasyon oranını
yüzde 66. büyüme
hızını yüzde 4.1,
kamu açıklannın
GSMH'ye
orarunı da yüzde
15.9 olarak tah-
min ettikleri belir-
tildi.
TÜGİAD üye-
jeri 1993 yıhnda
ihracatın 16 milyar dolan aşa-
cağını, ihracatın ithalatı karşı-
lama oranırun ise yüzde 73'ler
düzeyine erişeceğini öngörü-
yorlar. Raporda yıl sonu iti-
banyla Merkez Bankasfnın
dolar döviz alış kurunun 14 bin
lira. Alman Markı'nın ise 8 bin
800 liraya ulaşacağı tahmin edi-
liyor.
Raporda siyasilerin özelleş-
tinne konusundaki tutum-
lanmn, özelleştirmenin hızlan-
dınlmasını engelleyen en
önemli faktör olduğu ve KİT
çalışanlannın da bu konuda en-
gel yarattığı görüşü savunulu-
yor. Vergi gelırlennin arttınla-
T0©UDw
1993 VIU BFklt VTtl F.Kt
VFBI BEklMSTtlJZK
DOÖSl LTl SLS'IH
Ö t t
bilmesi için vergi idaresinin ye-
niden yapılanması gerektiği be-
lirtilerek teşvikler konusunda
seçici politikalar izlenmesi öne-
riliyor.
TÜGİAD üyelerinin pekço-
ğunun aktif siyasal yaşama
katılmayı arzuladığı, buna
karşılık yetersiz maddi olanak-
lar, sivasi partiler konusunda
kısıtlamalann ve partilerin kad-
rolannı gençleştirme eğiümleri-
nin yeterli olmaması gibi fak-
törlerin engel
oluşturduğu da
vurgulanıyor.
TÜGİAD'ın
raporunda enflas-
yon. hızlı nüfus
artışı ve kamu açık-
lanmn gündem-
deki en önemli so-
runlan oluştura-
cağı kaydedilerek
tüm kesimlerin bu
konularda görüş
ve önerilerini acık-
lamasının ülke
yönetimine yardımcı olacağı
belirtiliyor. TÜGİAD üyeleri
1993 yıhnda daha iyi sonuçlar
alınabilmesi için sorunlara ka-
rarlı bir biçimde yaklaşıl-
masının önemine değinerek,
başlatılan düzenlemelere hız
kazandınlıp özelleştirme ve
vergi gibi sürekli tartışılan ko-
nulann sonuçlandınlması ge-
rektiğini belirtiyorlar.
"TÜGİAD'rn 1993 yılı bek-
lentileri ve bu beklentileri doğ-
rultusunda önerileri" konulu
raporun 29 aralık tarihinde
İstanbul'da düzenlenecek bir
toplantıda Başbakan Süleyman
Demirel'e sunulacağı öğrenildı.
tartışmasız!... TYT BANK'ın faiz oranları
şimdi daha yüksek. Hemen
TYT BANK'a gelin... Size
en yüksek kazancı sağlayacak
faiz alternatiflerini görüşün.
• Vadesiz
• 1 ay vadeli
• 3 ay vadeli
• 6 ay vadeli
>• 1 yıl vadeli
50 milyona
kodar
%10
%60
%72.5
%74.5
%77
3'er aylık ek gelirleriniz:
6 ay vadeli
(3 oydo t»r faü odem«tı|
1 yıl vadeli
13 crrda b* latt aoam*tı)
%69
%70
50 milyon v«
ûstû
%10
%62
%74.5
%76.5
%79
%71
%72
TÜRKİYE TURİZM YAnRIM v» DIŞ TİCABCT BANKASI A.S.
TYT IANK HacMy*: Cumhurtyet Cad 301 Harbıye/ISTANBUl
TEL 234 51 60 (10 hal) 231 50 27
TYT M N K NunıotnMMilya: Nuruosmanıye Cad 94 CaOalogiıj/ISTANBUl
TEl 512 86 44 46
TYT IANK Kapabçotfl: Sondoı Beaeslerıı Sk 14 Kapalıçarv/ISTANBUL
TEL 511 29 9<
TYT H M I Ankara: Cınnah Cad Gorene Sk Nazmı Bev 1} Merkezı 1/2
Kavokiıdere/ANKAfiA TEL 127 28 70-72
TYT SANK Antatya: Cumhunyet Cad 70/A ANTALVA
TEL 16 75 38 [4 hal)
TYT IAMK bnMr Cumhudyel Bulvarı 87/A Alsancak/IZVÜR
TEL 13 53 54
IŞÇININ EVRENINDEN
ŞÜKRAN KETENCİ "
Yozlaşma
Pazar günü geç kalkmanın keyfi içinde, belki divana
yarı uzanmış, koltuğa kaykılmış, belki de kahvaltı-oğlen
karışımı bir şeyler atıştırıyorsunuz. Kırmızı koltukta Me-
sut Yılmaz, karşısında iki star gazeteci sıkıştırıyorlar.
Yılmaz üçyıl içinde bütün kamu kuruluşlarının özelleşti-
rilmesi projelerinden söz ediyor. Başta madenler, en
çok zarar eden büyük KİT'lerden hemen işe başlanması
geregini savunuyor. Hükümeti geregini yapmamakla
suçluyor. Kamu adına soru yönelten star gazetecileri-
miz Yılmaz'ı "Siz de iktidarda iken fazla bir şey yap-
madınız. Acaba şimdi muhalefette söylediğinizden ikti-
darda cayar mısınız'türünden sorular yöneltiyorlar.
İnamlır gibi değil, bu tartışmanın içinde kamuda çalışan
yüzbinler yok. Onların ne olacakları, alternatif iş olanak-
ları yok. Bu tartışmanın içinde insan yok. Zarar eden
KIT'lere özel sektörün alıcı çıkmayacağı, onların satal-
maya cazip hale getirilmeleri gündeme geliyor da gün-
deme yüzbinlerle işçi ve milyonlarla aileleri ile birlikte
insan gelmiyor. Insana insanın böylesine unutturul-
ması. yozlaşmanın bu boyutu tüylerimizi diken diken
ediyor.
Biz pazar keyfinde. televizyon karşısında, insanı dü-
şünmeden soyut tartışmalara koşullandırılmışken, Alia-
ğa'da işçiler eşleri ve çocukları ile soğuğa aldırmadan
miting ve yürüyüş için meydanda toplanıyorlardı. Mak-
yaj yasa değişikliği ile grev hakları ellerinden alınan ve
o tarihten bu yana sendikalarının özgür iradesi ile imza-
lanmış birtoplusözleşmenin sahibi olamayan petrokim-
ya işçileri, sayısız eylem ve direnişleri ile dertlerini ka-
muoyuna, siyasi iktidarlara duyuramamanın acısını
yaşıyor. Pankart ve sloganlarda en çok toplusözleşme
hakkının, sonunda zorunlu tahkim sistemi YHK'ya kal-
ması protesto edilıyor. Köleticareti olarak nitelendirilen
taşeron uygulamasına karşı çıkılarak müteahhit işçileri-
nin durumunun Somali halkından farklı olmadığt vurgu-
lanıyor.
İşçiler bir gün önce de Zonguldak'ta sokağa dökül-
düler. Türk-iş genel sekreterliğine seçilen genel baş-
kanlarını karşılamak üzere toplanmışlardı, ancak gön-
dem son günlerde yine Cumhurbaşkanı Özal'ın ağzına
doladığı ücretleri, kılitlenen toplusözleşmeleriydi. Top-
lusözleşme masasında verilen son rakamların kabul
edilemez olduğu ve mücadeleye hazırlanılması gerekti-
ği sonucuna vardılar.
Ne anlaşılmaz iştir ki demokrasinin, özgürlüklerin ağız-
lardan düşürülmediği ülkemizde, televizyon kanallan,
farklı ses olmakla çok övünen özel televizyonlar, yazılı
basın, ne Aliağa ne de Zonguldak işçisinin eylemlerine,
sorunlarına yer veriyor. işçilerin, ailelerininsorunlarına
sansür uygulanıyor. Ama aynı günlerde bol bol yayımla-
nan Cumhurbaşkanı'nın demeçlerinde, maden işçisinin
büyük direnişinin ardından aşırı ücretaldığınakamuoyu
koşullandırılıyor. Kitlelere, bir önceki sözleşme ile aşırı
ücret aldığına inandırılan maden işçisi ise, geçen yılın
imzalanmış kamu sözleşmeleri ile gelinmiş ücret düze-
yini yakalayabilmek için zorlu mücadeleye hazırlanıyor.
Tarafsız Cumhurbaşkanı, diğer kamu işçisinin ücret or-
talamasını yakalamaya çalışan ve çok daha ağır koşul-
larda üretim yapan işçi gerçeğini hangi hakla ve amaçla
böyle çarpıtabilir? Televizyonlar. basın, insanın, yüzbin-
lerlg işçi ve milyonlarla ailelerinin gerçeklerine, sorun-
larına nasıl böylesine vurdumduymaz, ağır sırt çevirebi-
lir?
Ekonomiyi, siyaseti uzayda yaşar gibi soyut ele alma,
insan üzerindeki sonuçlarını gözardı etme, insanı yok
sayma, gerçekleri çarpıtma geçerli ve moda olmuşsa
çok ciddi bir yozlaşma söz konusudur. Bu ölçüler içinde
tarafsız Cumhurbaşkanı'nın, madencinin kamu işçisinin
ücretini yakalama çabasında kilitlenen sözleşmesini
basamak yapması başarılı bir siyaset oyunu, taktik ola-
rak kabul edilebilir. ANAP'ta iktidarı Mesut Yılmaz'a
kaptjrmış ve alternatif parti kurdurmuş Özal'ın işveren
cephesıne çok sevimli gelebilecek çıkışı bir taşla pek
çok kuş birden vuracaktır. Bir yandan sözleşme masası-
nda sıkışmış işçiler ve sendikaları tahrik edilirken, diğer
yandan bir önceki sözleşme uyuşmazlığında grevi ve
büyük direnişi desteklemiş olan koalisyon hükümetinin
partilerı, iktidar köşeye sıkıştırılacaktır. "Geçen sözleş-
mede sözüm dinlenmedi, aşırı ücret artışı verildi" tahriki
ile hükümet sözleşme masasında para vermemek üze-
re baskı altına alınırken yeni bir madenci patlaması ile
iktidarı sallama siyasi zekâ örneği olarak benimsene-
bilir. Televizyonun, basının parlak isimleri bu oyunun
içinde rol alabilir. Yozlaşma bu boyutlarda yaşandı-
ğında, yüzbinler, milyonlann, insanın ne olduğu önemli
değildir. Onların gerçeği, onların sorunları, onların ey-
lemleri sansür edilebilir.
Hükümet HEP'in yasa teklifıni reddetti
Güneydoğu'da
vergiye af yok
ANKARA (ANKA) - Baş-
bakan Süleyman Dcmirel,
Doğu ve Güneydoğu Anadolu
Bölgesi'nin kalkındınlması için
bu bölgedeki Gelir ve Kurum-
lar Vergi mükelleflerinden 5 yıl
vergi ahnmamasına ilişkin yasa
tekhfıne karşı çıktı.
HEP Şırnak MilletvekiÜ Or-
han Doğan ve arkadaşlannın
Doğu ve Güneydoğu Anadolu
Bölgesi'ndeki iller ile kalkmma-
da öncelikli iller-
de bulunan Ge-
lir ve Kurumlar
Vergisi mükel-
leflerinin 5 yıl
süreyle vergiden
muaf tutulması-
na ilişkin yasa
teklifı konusun-
daki hükümet
görüşü TBMM
Başkanlığfna
iletıldi.
Başbakan Sü-
leyman Demirel
hükümet görüşünde. kalkın-
mada öncelikli yöreler ile diğer
yörelerde özel indirim tutannın
asgarı ücret tutan kadar artü-
nlması ve asgari ücretin vergi
dışında tutulması için Bakanlar
Kurulu'nun yetkili olduğunu
anımsattı.
2000 yılına kadar kalkınma-
da öncelikli yörelerde sürekli
olarak fıilen çalışan ve ücret ge-
lirlerinin tamamını bu yöreler-
Hükümet, 5
yıllık vergi
muafîyeti
önerisini
"Bölgenin zaten
vergi avantajlan
var" diyerek
geri çevirdi.
de elde edenlerin ücretlerine uy-
gularunak üzere iki yeni vergi
tarifesi düzenlendiğini anlatan
Demirel, bu tarifeler ile kalkı-
nmada öncelikli yörelerde çal-
ışan ücretlilere daha düşük
miktarda Gelir Vergisi ödeme
olanağı tarundığını belirtti.
Demirel, kalkınmada önce-
likli yörelerde faaliyet gösteren
ve götürü usulde vergilendirilen
mükelleflere de büyük avantaj-
lar tarundığını
kaydederken
hayat standardı
temel gösterge
tutarlannın da
kalkınmada bi-
rinci derecede
öncelikli yöre-
lerde yüzde 40
oranında indıri-
lerek uygula-
nacağının hük-
me bağlandığını
söyledi.
Demirel,
"Kalkınmada öncelikli yöreler-
de faaliyet gösteren mükellefle-
re, diğer bölgelerde faaliyet gös-
teren mükelleflere oranla bü-
yük ölçüde vergi avantajı şağ-
İanmış bulunmaktadır. Kaldı
ki söz konusu yörelerde faaliyel
gösteren mükelleflerin 5 yıl süre
ile Gelir ve Kurumlar VergişiV
den muaf tutulmalan vergi
tekniğı açısından da uygun de-
ğildir" dedi.