25 Nisan 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12ARALIK1992CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Demipel'in Nobel adayı Kızılay • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Başbakan Süleyman Demirel. Kızılay'ı başanlı çalışmalan ve insanlığa hizmetleri edeniyie Nobel Banş ödühTne aday gösterdi. Demirel, Bosna-Hersek "ayıbının" sona erdirilmesi için Birleşmış Milletler'in bir an önce Bosna-Hersek'e müdahale karan almasını beklediklerini söyledi. Kızılay'ın 124. Genel Kurul toplantısı dün Ankara'da başladı. Başbakan Süleyman Demirel, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, BM'nin Somali'ye askeri güç göndermesi konusundaen büyük hassasiyeti gösteren ülkelerin başında geldiğini söyledi. Kıalay Genel Müdürü Kemal Demir, 1992 faaliyetlerinianlatarak, 19 Ülkeye242bin482ton yardım gönderildiğini beiirtti. Özal-Güzel görûşmesi • ANKA'RA (Cumhuriyet Bürosu)- Yeniden Doğuş Partisi (YDP) Genel Başkanı Hasan Celal Güzel ve partinin Genel İdare Kurulu üyelen Çumhurbaşkanı Turgut Özal'ı ziyaret ederek bir süre görüştü. Güzel, Özal ile kişisel hiçbir çatışmasının olmadığını, Özal'ı kripto davası nedeniyle de komplo hazırlamakla suçlamadığını söyledi. YDP'lilerÖzal'a partinin amblemi olan uğur böceğini hediye ettiler. Ozal da Güzel ve arkadaşlanna Memlekete istedikleri gibi hizmet etmeleri dileğinde bulundu. PKKsaldırdı: 2 şetıit • Haber Merkezi - Bingöl'ün Genç ilçesinden Diyarbakır'ın Hani ilçesine gitmekte olan askeri bir araca PKK'Iı militanlarca roketatarlı ve silahlı saldında bulunuldu. Olayda 2 er şehit oldu, 7 er de yaralandı. Militanlarolaydansonra kaçtı. Batman'ınGercüş ilçesi yakınlannda karayolunu kesen PKK militanlan. 2 köy minibüsünü yaknlar, birini dealarak kaçtılar. Buarada İçişleri Bakanı İsmet Sezgin, Diyarbakır'da katıldığı bir sempozy umda yaptığı konuşmada Tükiye'nin en önemli sorununun terör olduğunu vurguladı. Koalisyon hükümetinin asıl amacının, ülkede bozulan huzur ve güvenin yeniden sağlanması olduğunu beiirtti. TürkTarih veDil kurumları • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-12 Eylül sonrasında, 1982 Anayasası'yla devlet güdümüne alınan Türk Tarih ve Dil kurumlannın yasakçı anlayıştan kurtanlması istendi. Dil Derneği Genel Yazmanı Sevgi Ozel. dün düzenlediği basın toplanusında, demokrasinin askıya alındığı 12 Eylül döneminde "yaşamı kör duvara çeviren işler" yapıldığmıbelirterek"51 yıl süreyle Türkçenin bilim ve sanat dili olması yolunda tam anlamıyla otorite olan Türk Dil Kurumu bugün hâlâ 12 Eylül'ün yozlaştıncı etkisi altındadır"' diye konuştu. Dil Derneği Başkanı Turan da TBMM Başkanlığı ve tüm siyasi parti hderlerine gönderdiği bir yazı ile Türk Tarih ve Dil kurumlannın 1983 öncesi konum ve işlevine dönüştürülmesini istedi. Memurlardan polise kınama • İstanbul Haber Senisi - Kamu çalışanlan dün Gazeteciler Cemiyeti ve İstanbul Valiliği önüne çelenk bırakarak Gazıosmanpaşa mitinginde polısin tutumunukınadı. 5 aralıktaki "Grevli. Toplusözleşmeli Sendikal Haklar veToplusözleşmeye •Çağn MiüngT'nepolis müdahale etmiş ve 40 kişi gözaltına alınmış, bazı gazeteciler fılmlerine el konularak tartaklanmışü. KamuÇalışanlan İstanbul Şubeler Platformu adına yapılan bıraçıklamada "Bu tür tutum ve davranışlan şiddetle kınıyor, yetkililerden buolaylannsorumlulannın bulunup adalet önüne çıkanlmasını, buna benzer antidemokratik tutumlann son bulmasıru diliyoruz" denildi. AP'nin k Koca Reis'i birleşmenin DYPde sağlanamadığı görüşünde ?" * Bilgiç, DemireFiAP'yeçağırdı• Açılış çalışmalannı yürüten Bilgiç. "DYPde Genel İdare Kurulu üyeleriyle, il, ilçe. belde teşkilatlannda yer alan arkadaşlann. görev ve haklanna, mevkilerine halel gelmeden AP ile bütünleşmeleri mümkün" diyor. DOĞAN AKIN ANKARA - Adalet Partisi (AP). siyasi yaşama tekrar adım atmaya hazırlanırken. sağda yeni bir bölünme tartış- malan gündeme geldi. Açılış çalışmalannı yürüten Sadettin Bilgiç. AP'nin siyasi yaşamına devam ederek. sağda bütünleş- meyi sağlayacağını söyledi. Başbakan Süleyman Demirel dahil. bütün DYP'lileri, "sahip olduklan mevkılerle" AP"ye katılmaya çağıran Bilgiç, "DYP'ye aklı selim hakim de- ğil. Hissi davranılıyor. 'Az ola- lım. biz olalım" diyorlar" dedi. 12 Eylül askeri yöneüminin karanyla kapatılan AP, 12 yıl aradan sonra. 19 aralık cumar- tesi günü yapılacak 10. büyük kongreyle. siyasi yaşama yeni- den adım atmaya hazırlanıyor. Açılış çalışmalannı yürüten Bil- giç, Cumhuriyet'ın sorulannı yanıtlarken, AP'nin yüzde 50'- nin üzerinde oy sahibiyken, Milli Güvenlik Konseyi'nin hu- kuka aykın bir karanyla kapa- Bir zamanlar omuz omuza çalışan Bilgiç ile DemireHn yollan sonradan aynldı. tıldığını söyledi. Son genel se- çimlerde. hiçbir siyasi partinin yüzde 30 oy oranının üzerineçı- kamadığını belirten Bilgiç. "AP devam ettiği anda, onun oylan- nı AP çatısı altında toplamak mümkün olacaktır. Böyle oldu- ğunda, bugün DYP'de Genel idare Kurulu üyeleriyle. il. ilçe. belde teşkilatlannda yer alan arkadaşlann, görev ve haklan- na. mevkilerine halel gelmeden AP ile bütünleşmeleri müm- kün. Ama AP'lilerin. DYP'ye aynı şartlarda gitmelen müm- kün değü" dedi. AP'nin siyasi hayata devam etmemesi yönündeİci bir kara- nn. 12 Eylül döneminde alın- mış hukuİca aykın bir fiili "tas- •dik etmek" anlamına geleceğini kaydeden Bilgiç, DYP'nin 20 ekim genel seçimlerinde yüzde 27.03 oy almasırun. AP lilerin bu partiye gitmediğini gösterdi- ğini kaydederek, "Birleşme. DYP'de sağlanamadı" diye ko- nuştu. Baba ocağına geisinler Bilgiç. "DYP'nin AP'nin de- vamı olduğu" görüşlerini de- ğerlendinrken. "Madem "AP'- nin devamıyız' diyorlar, baba ocağına gelme şanslan var. Gelmemeleri mümkün deâil. DYP GİK üyeleri. 'AP GÎK" adım alacak, deüşen bir şey yok. Bu. bir haksızlığın düzel- tilmesi olacaktır. DYP. AP'nin devamı olduğu iddiasındaysa, o zaman. 12 Eylül'de vapılanem- rivakiyı kabullendiğini söyleye- mez" görüşünü dile getirdi. "AP'nin 1979'da yüzde 50nin üzerinde oyu varken. misyonu- nu tamamladıeı iddia edilemez. Onlara (DYP'lılere) "içinde bu- lunduğunuz imkânlardan fera- gat edin' denmiyor ki. tereddüt etsinler. Biz onlar gibi. bir şeyi reddetmiyoruz" dıyen Sadettin Bilgiç, DVP'nin. ancak AP'de bütünleşme ile oylannı artırabi- leceğini savundu. AP'nin devamı yönünde ka- rar alınması halinde. son genel başkan ve Başbakan Süleyman Dernirel'in gelmeyeceğini düşü- nemediğini. AP hareketinin De- mirel'ın şahsına ve hükümetine yönelik olmadığını vurgulayan Bilgiç. altematif genel başkan adayı olarak TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk'la temas kurmadıklannı. Aydın Mende- res'le de yaklaşık 1.5 yıldır bira- raya gelmediklerini söyledi. Bil- gjç. "Partinin devamı halinde. Demirel'ın gelmemesı halinde gençl başkanlığa aday mısınız?" sorusuna. "Bu. Demirel gelme- yecekse. o zaman düşünülecek bir keyfiyettir. Elbette ki. parti devam karan aldıktan sonra kendi organlannı boş bırakma- yacaktır" yanıtını vermekle ye- tindı. İNÖNÜ SHP hükümetin temel dayanağı ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - SHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü, SHP'nin, koalisyon hü- kümetinin olmazsa olmaz temel dayanağı olduğunu söyledi. İnönü. muhalefet liderlerinin bütçe görüşmelerindeki konuş- malannı da eleştirerek, "bütçe eleştirisi değil. miting konuşması yaptılar" dedi. SHP MYK dün İnönü'nün başkanlığında toplanarak. son siyasi gelişmeleri değerlendirdi ve örgüt sorunlannı ele aldı. İnönü, MYK toplantısı önce- sinde yaptığı konuşmada. mu- halefeti önceki gün TBMM'de yapılan ve televızyondan da naklen yayınlanan bütçenin tümü üzerindeki görüşmelerde- ki yaklaşımı nedeniyle eleştirdi. İnönü şunlan söyledi: "Konuşmalan dinlerken, geç- mişte. SHP muhalefetteyken daha içerikli. yararlı konuşma- lar yaptığımızı hatırladım. Bir karşılaştırma fırsatı bulduğum için bunu söylüyorum. Konuş- malan, miting konuşmalannı andınyordu. Miting konuşma- lan çok yararlı konuşmalardır. belirli bir heyecanı doğurmak ve insanlan hemen seçime götür- mek. sonuç almak için yapılan konuşmalardır. Ama bütçenin değerlendirmesi o şekılde ya- pılmamalı. Bütün eleştiriler geç- mişin eleştirilmesidir. Geleceğe yönelik yararlı öneriler yapıl- madı. Biz vaktiyle muhalefet- teyken bunlan yapıyorduk. " SHP'nin muhalefetteyken Türkiye'nin temel sorunlanyla ilgıli çözümler önerdiğini ve bu vaatlerini gerçekleştirmiş bir parti olduğunu anlatan Erdal İnönü, SHP'nin şimdi de koalis- yonda önemli bir yer tuttuğunu söyledi. înönü. "Dün birdefa görüldü ki. SHP bu hükümetin olmazsa olmaz dayanağı. bir temel daya- nağıdır" dedi. DYP'li Öztürk: Basın patronlan tehdit ve şantajla kredi alıp zengin oluyor MilletvekilleribasınayüklendiANKARA (Cumhurivet Bürosu) - Mil- lannın para mahkumu olduklannı. araştı- Başbakanlar dahil herkes de o patronlarlî(Cumhuriyet Bürosu) - letvekillen. basmı darbelere davetiye çı- karmak, emek sömürmek. parlamento- nun saygınlığma gölge düşürmek ve basın patronlannı da zengin olmak için baskı, şantaj ve tehditle kredi elde etmekle suç- ladı. TBMM bütçesigörüşülürken. bir ön- ceki gün DYP grubunun düzenlediği çiğ köfte parıisi ve milletvekilleri hakkında çıkan haberler, parlamenterlerce sert bir dille eleştirildi. Basının. parlamentonun saygınlığını ayaklar altına aldığını savu- nan ve Meclis kürsüsünden gazete haber- leıinden örnekler okuyan milletvekilleri, Başbakan Süleyman Demirel ile TBMM Başkanı Hüsametin Cindoruk ve bakan- lan. basına teslim olmakla suçladılar. DYP'lı Mahmut Öztürk, basın patron- ı.araştı- ran meclisi sevmediklerini dıle getirerek, kendisinın basınla ilgili bir araştırma önergesi hazırladığmı ve TBMM'ye suna- cağını açıkladı. Öztürk. şöylc konuştu: "Basın patronlan her işle uğraşıp çok zengin oluyorlar. Çünkü çalışanlannı sen- dikasız. sigorlasızçahştınyorlar. Buradan çalışan yürüyerek evine dönerken onlar, patronlan, promosyonlan. hangı arabayı kime vereceğıni şaşınyor. Burada baa ar- kadaşlanmız dışardaki patronluklannı burada kullanıyorlar. Bazı arkadaş- lanmızı basın patronlannın önüne atıyor- lar. Duble maaş gibi. Ben buna karşıyım. Ama hiçbir milletvekilinin de geçim sıkıntısı içinde olmaması gerek. Meclis yö- neticileri, başkanımız. Başbakanımız ve Başbakanlar dahil herkes de o patronlarla kadeh kaldınyorlar. Oysa basın çaiışan- lannın değil. ama patronlannın artık ciddi şekilde uvanlmalan gerekivor." SHP grubu adına konuşan Sıvas Milleı vckili Ziya Halis ise milletvekillerine vardımcı bir uzman verilmesinin yararlı olacağını belirtirken. içtüzük değişikliği- nin bir an önce gerçekleştirilmesini istedi. RP grubu adına konuşan Van Milletvekili Fettullah Erbaş, son günlerde milletvekil- lerini halkın gözünden düşürmek için basmda bazı kasıtlı yayınlann yeraldığını iddia etti. ANAP grubu adına konuşan Denizli Milletvekili Hasan Korkmazcan. basmda meclis ve milletvekilleri aleyhine çıkan yayınlar için TBMM Başkanhk Di- vam'nın tepki koymasını istedi. DP'lilerAnıtMezar'ıziyaretettiDemokrat Parti Genel Başkanı Hayrettin Erkmen ve kurucu üyeler Anıt Mezar'ı ziyaret etti. Demokrat Parti Genel Başkanı Hayrettin Erkmen, 29kasımda kurulan parti üyelerinin ilk olarak Adnan Menderes. Hasan Polatkan, Fatin Rüştü Zorlu'nun anıt mezannı zivaret etmelerinin bir görev olduğunu söyledi. Erkmen Anıt Mezaronur defterini imzaladı ve şunlan yazdı: "Sayın Başbakanım ve Genel Başkanım. partini 32 yıl bekledikten sonra açmayı başardık. Bu mutlu haberi size, sevgili arkadaşlann Zorlu ve Polatkan'a duyurmaya geldik. İzinizdeyürüyeceğiz." DP'lilerin Anıt Mezarziyaretinde Beliğ Beler. Mehmet Erdem, Mehmet AIi Ceylan. Salih Kuyaş, Şemsettin Güner, Necla Tekınel ve Celal Bayar'ın damadı Ahmet İhsan Gürsoy bulundu. (Fotoğraf: HATİCE TUNCER) Çumhurbaşkanı programının adını 4 'İkinci değişim" olarak belirledi • • • • OzaPın80'B yıDartanıım: OzaUıYıllarANKARA (ANKA) - Çumhurbaş- kanı Turgut Özal. ANAP'ı yok sayıyor. Programmın adım "İkinci değişim". program hedefını ıse "2000'li yıllarda ilk beş ülkeden biri olmak" olarak belir- leyen Özal geçmiş yıllan da "Özallı Yıllar" olarak tanımlıyor. Mısır gezisinden döndükten sonra ANAP'tan istifa eden milletvekülerivle gece Çankaya Köşkü'nde üç saat süren bir göriişme yapan Özal. yeni partinin ana hedeflerini anlattı. Milletvekillerine ülkenin içinde bulunduğu sorunlan sı- ralarken bundan sonra yapılması gere- ken çalışmalar konusunda da bilgi ver- di. özal'ın ana hatlanyla belirlediği tas- lağın programa dönüştürüleceği kayde- diliyor. özallı Yülar" Çumhurbaşkanı Özal'ın 1980'li yılla- ra ilişkin değerlendirmesi şöyle: "1970'li yıllar Türkiye için kaybedil- mış yıllardı. 1980'li yıllar ise Türkiyede ilk değişim başlamış. atılıma geçilmiştir. • Programının adını "İkinci değişim", program hedefini ise "2000'li yıllarda ilk beş ülkeden biri olmak" olarak belirleyen Özal, geçmiş yıllan da "Özallı Yıllar" olarak tanımlıyor.Özal. Mısır dönüşü istifacılara Çankaya'da yeni hedefleri anlattı. Türkiye, Pakistan. Mısır. Bangladeş gibi çok nüfuslu ülkeler arasmda sayilır- icen 80'li yıllarda gelişmekte olan ülke- ler ortalamasının üstüne çıkmıştır. "Özallı Yıllar"da ekonomik ve sosyal gelişmeler sağlanmıştır. Ekonomide bir çok problem çözülmüş. döviz. alt yapı, otoyollar, elektrik, banka sistemi güç- lendirilmiş. kuvvetli sektör. kaliteli yö- neticiler ortaya çıkmıştır" Özal, yeni oluşumcu milletvekilleriyle yaptığı görüşmede. yeni partinin programında yer alması gerekenleri sı- ralarken, siyasi gelişmelerle ilgili değer- lendirmede de bulundu. Özal. bütçe ko- nuşmalannı değerlendirirken "Mesut Yılmuz'ın halka mesaj vermediğini. parlamento içıne konuştuğunu " belir- tirken Erbakan'ın konuşmasının ise so- kaktaki insana vönelik olduğunu sövle- di. Ekibine, yeni parti kurmak için ace- leci davranmamalan gerektiği uyansı- nda bulunan Özal, toplumun her kesi- miyle görüşmeler yapılmasını, alt yapının iyi oluştumlmasını istedi. Çum- hurbaşkanı bütün partilerin beş altı ay içinde bir deprem yaşayacağmı da ileri sürdü. İkinci değişimin ana hatları Çumhurbaşkanı Özal, ikinci değişim programının ana hatlannı da şöyle çiz- di: "Öğretim rekabete açılmah. imkanı olanlar paralı, olmayanlar devlet bur- suyla eğitime tabi tutulmalı Devlet temel sağlık hizmctlerini üst- lenmeli, ama tedavi hizmetlerine reka- bet getirilmeli. Eğjtim ve sağlık kuru- luşlannda yerel yönetimler söz sahibi olmalı Eğitim ve sağlık için teşvikler artınl- malı, Doğu ve Güneydoğu için teşvikler uygulanmalı Çiftçiye devlet bütçesinden yapılacak sübvansiyon yüzde 10 olmalı. Çiftçiler mallannı borsada satabilmeli. TMO özelleştirilmeli Hukuk sisteminde reform yapılmalı, davalann kısa sürede sonuçlandınlması sağlanmalı. Askeri yargı hariç yargı tek- leştirilmeli İdari yapıya ılışkın reformlar başlatıl- malı. Bunda temel felsefe "Halka itimat esas şüphe istısnadır" olmalı. Belediye ve ıl genel meclisinin yetkileri arttınl- malı, Türkiye'nin mülki yapısı gözden geçirilmelidir. Vergide reform başlatılmalı. Vergilcr başıtleştirilmelı. Ücretliye geçim indinmi sağlanmalı. emiak vergisi yüzde I"e indirilmeli. vcrgi usul hükümlen değıştirilmelidir. Küçük ve orta ölçekli sanayi teşvik edilmeli. ıthalat kolaylaşiınlmalı. kay- nak kullanımı teşvik edilmeli POLMKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Diş Macunu, Susamlı Helva ve TBMM'de Çiğkötte... Günlük gazetelerin toplam tirajı 4 milyonu aştı... Sevinmemiz gerekiyor... Hürriyet gazetesi çarşamba günü diş macunu verdi okurlarına. O gün Hürriyet yüzde 1.9 iade ile 1 milyon 518 bin 44 adet gazete sartı. Acaba şimdi sırada ne var? Bir arkadaşımız gülerek yanıt verdi: ' 'Olsa olsa diş fırçası..." Artık haber verme modası geçtı. Öyle dişe dokunur haberler yerine 'diş macunu' vermek gerekjyor. Bir süre sonra ansiklopedi salgını da geçecek. Arkadaşlarla tartışıyoruz: "Biz de okurlara bir şeyler vermeliyiz..." Bir arkadaşımız söze giriyor: " Ne verelim?" Bir diğeri: "Yahu verilecek bir şey kalmadı. Biz en iyisi gazete vermeye devam edelim..." Biz gazete vermeyi sürdüreceğiz, Kupon yerine gaze- te vereceğiz. Okurlardan mektuplar alıyoruz: "Biz sizi destekliyoruz, siz sadece gazete verin..." Veriyoruz, ama kimi okurlanmız kuponu tercih edip "Yeniden buluşmak üzere' deyıp bizden ayrılıyorlar. Ama Cumhuriyet'in okur tabanı dimdik ayakta. Tek güvencemiz de onlar. Bu rüzgar da geçecek elbet... Üç gazetenin toplam tirajı 3 milyon. Üçü de kıyasıya bir savaşım veriyor... Yine arkadaşlarımız anlatıyor: "Kadıköy-Eminönü vapuruna sabahları bindiğimizde herkesin elinde kuponlu gazeteler. Vapur Eminönü'ne geldiğinde kuponlarkesilip, gazeteler atıiıyor..." Demek kı bizim insanımız gazete okumuyor, kupon kesiyor... Masamızın üstünde mektuplar var. İçinden birisini se- çip, zarfı açıyoruz... Şöyle yazıyor bir okurumuz: "Türkiye'nin nüfusu 60 milyona yaklaşıyor. Oysa bu- gün gazete tirajlan 4 milyonu bulmuyor. Bunca promos- yona karşın bu gerçekleşmiyor. Acaba nedeni okurda mı, yoksa gazetelerde mi?" Bir başka mektup: '' Gazetelerde kâramacıyla çıktığına göre, niçin insana yatırım yapılmıyor. Başta gazetemiz Cumhuriyet olmak üzere tüm gazetelerde araştırmaya yönelik habercilik yok..." Bugün basınımız gerçekten zor bir dönemecte. Artık haber değil, başka şeyler önemli. Eğer bir gazete diş macunu vererek satışını ikiye katlıyorsa, oturup düşün- mek gerekiyor. Araştırma haberciliği bir kenara itilmiş. Röportajcılık can çekişiyor. Kaliteli muhabir sayısı giderek azalıyor. Ne olacak bu işin sonu? ••• Gazetelerin genel görünümü böyle... Ya resmi ve özel televizyonlar nasıl? Hanal sayısı 10'u aşıyor. Şöyle akşamları televizyo- nun karşısına geçıp kanalları bir çevirin dişe dokunur bir . program izleyebilecek misiniz bakalım... 25-30 yıl öncesinin Yeşilçam yapımı filmler, abuk saı, buk diziler, bıkkınlık getiren şovlar. Arada bir doğru dü- rüst bir açıkoturum ya oluyor, ya olmuyor. Değişen dünyada Türkiye yerini alsın tartışması yapı- lırken biz toplum olarak galiba bu abuk sabuk şeyleri çok seviyoruz. Bakkaldan 4 bin lira verip gazete yerine diş macunu almayı açıkgözlük sanıyoruz. Bir bakkal dostumuz diyor ki: "Diş macununun fiyatı gazete fiyatından daha fazlay- dı. Gazeteleri iade etmedim bu yüzden. Diş macunlarını rafa yerleştirdim..." Milletvekillerimiz TBMM'de çiğ köfte, lahmacun parti- si verince kıyamet koptu. Oysa biz bu işi daha önce uçakta, Avrupa Konseyi'nde, Göcek Koyu'nda , Nirvana teknesinde yapmadık mı? Gazetelerimiz diş macunu, peçete, susamlı helva da- ğıtırlarsa milletvekilleri de TBMM'de çiğ köfte partisi ya- parlar elbet Bunda kızılacak, öfkelenecek ne var? Sağlık Bakanı Aktuna bakanlığına yönelik iddialara karşı önlem aldı lırsaıı haklanna saygı genelg* • Her iktidar degişikliginde personel atamalan ve görevden almalara ilişkin haksız uygulamalar nedeniyle yoğun eleştirilere hedefolan Sağlık Bakanhğı bu tür şaibelerden kurtulmak amaayla önlem ahnaya başladı. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Göreve geldiğı günden itibaren özellikle bakanhğının üst yönetiminde revizyona gi- den Sağlık Bakanı Yıldınm Aktuna. "personel kıyımı yap- tığı" ve "emrinde çalışanlara kötü davrandığı" yolundaki iddialann giderek yoğunlaş- ması üzerine. olumsuz görün- tüden kurtulmak amacıyla bir genelge yayınlattı. Müsteşar Yardımcısı Dr. İsmail Koca imzasıyia yayınlanan, naklen atama, görevlendirme ve sen- dikal faaliyetlere ilişkin genel- geyle: üst düzey yöneticiler- den. personelin atama ve görev yerinin değiştirilmesinde insan haklanna saygı ile demokratik yönetim anlayışını gözardı et- memeleri istendi. Koalisyon hükümetinin, anayasada yeralan insan hak- lanna saygı, hukuk devleti, demokratik yönetim, temel hak ve hürriyetlerin korunma- sı, geliştirilmesi ilke ve amaçla- nyla göreve geldiği vurgula- nan genelgede. aynca, geçmiş yönetimler zamanında, bir ta- kım soyut, ispatlanmamış id- dialara dayanılarak. bakanlık teşkilatında çalışan personelin sebepsiz ve gereksiz yere geçici olarak görev yerinin değiştiril- diği, bazı çalışanlann ise asli görevlerinın dışındaki işlerde ve hizmetlerde görevlendirildi- ğinin belirlendiğı kaydedildi. 8 aralık tarihinde yayınla- nan genelgeye göre, bundan böyle Sağlık Bakanhğı'nda ça- lışan hiçbir personel, hakkında ileri sürülen iddialar müfettiş- lerce yapılacak soruşturmalar sonucunda, objektif verilere dayandınlarak doğrulanma- dıkça. yeterli sebepler ortaya konmadıkça görev yerini de- ğiştirmek zorunda kalmaya- cak. Her türlü atama ve nakil- lerde, hukuk devleti ve anaya- sa ile güvence altına alınan aile bütünlüğünün korunması ilke-, lerine uygun olarak hareket J edilecek ve personel böylece,' mağduredilmeyecek. j Bakanlık çevrelerinde; "in- j san haklanna saygı" olarak ı nitelendirilen genelgede, çah-î şanlann sendikal faaüyetlerine' de "sıcak" bakılması isteniyor.. Memurlar da dahil olmak üze- re, bütün çalışanlara sendikal haklann tanınmasının hükü- met programında yeralan bir çalışma olduğu kaydedilen ge- nelgeye göre, bu konuda yasal düzenlemelere gidilinceye ka- dar. sendikalaşma amaayla toplantı ve benzeri faaliyeüer düzenlemek isteyen bakanlık personeline karşı hiçbir yapü- nm uygulanmayacak ve ken- dilerine mesai saatleri dışında olmak kaydıyla her türlü ko- laylık gösterilecek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle