Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
6KASIM1992CUMA CUMHURİYET SAYFA
DIŞHABERLER
İNanda'da
hükümetçöktü
• LONDRA(AA) - Avrupa
Topluluğu üyesi 3.5 milyon
nüfuslu Irianda'da
Muhafazakar Fianna Fail
Partisi ile İlerici Demokratlar
arasındaki koalısyon
hükümetıçöktü. Başbakan
Alben Reynoldstarafından
partı lıderİerineyöneltilen
suçlamalann ardından
koalısyonun küçük üyesi
İlericı Demokrdtlar
hükümetten aynlma karan
aldılar. İlencı Demokrat
Parti üyesi üç bakan da
görevlerinden istıfa ettiler.
Parlamentoda 6 milletvekili
bulunan İlerici Demokrat
Parti'nın desteğini çekmesi
ile hük ümetın yapılacak
güvenoylamasını kaybetmesı
kesinlik kazandı
Kûba-ABD
üşkUeri
IKARAKAS (AA) - Küba
Dışişlen Bakanı. ABD'nin
Küba'ya karşı uyguladığı
tıcaret ambargosunun
başansız olduğunu ve bu
yüzden de devam etmesınin
bir yarar sağlamayacağıru
söyledi. Küba Dışişleri
Bakanı Richard Alarcon.
burada gazetecilere verdiği
demeçte. Kübanın,
ABD'nin yeni dış politikası
hakkında bir yorum
yapmadan önce Clinton'ın
görevine başlamasını
bekleyeceğini söyledi.
Angola'da
gerginlik
• NEW YORK AA) - BM
Genel Sekreteri Butros Gali,
Angola'daki durumun çok
riddi olduğunu belirterek
banş operasyonlanndan
sorumlu yardımcısı Marrack
Gouldingi bu ülkeye
göndermeye karar verdiğini
söyledi. Genel Sekreter'm
sözcüsü Joe Sills yaptığı
açıklamada, Goulding'in
yann başkent Luanda'ya
varacağını ve öncelikle
ateşkese uyulması için
çalışacağını belirtü.
30 milyon maaş
• ATİNA(AA)-
Yunanistan'da uzun süreden
beri maaşlannın düşük
olduğundan, maddi
olanaksızlıklanndan şikayet
eden milletvekıllerine
yübaşından itibaren zam
geliyor. Parlamentoya
sunulan bir tasanda, 1991
yılından bu yana maaşlan
sabit kalan milletvekillerine
5.2 milyon bra (130 bin
, drahmi) zam yapılması
öngörülüyor. Hemen hemen
tümiçvedışpolitıka
konulannda görüş aynlıklan
içinde bulunan iktidardaki
yeni demokrasi partisi ve ana
muhalefetteki Pasok
miUetvekilleri maaş
konusunda hep birlikte
"evet" oyu vereceklerini
açıkladılar.
Taakistan'da
İstami rejim
• MOSKOVA(AA)-
Rusya'da yayımlanan veeski
KPbürokrasisiyle
muhafazakar çevrelenn
sözcüsü konumunu koruyan
Pravda gazetesi, aylardır ıç
çekişmelere sahne olan
Tacikistan'da İslama bir
rejimin fıilen oturmuş
olduğunu bildirdi. Gazetenin
dünkü sayısında yayımlanan
Tacikistan'daki olaylara
ilişkin bir incelemede, şu
anda ülkenin 'En otoriter
organının' hükümet ya da
devlet başkanlığı değil, islam
hukukunun uygulanmasını
sağlayan "kadıbk" kurumu
olduğu belirtildi.
Rusya'da
özeUeştirme
• MOSKOVA (AA) - Derin
ekonomik sıkıntı içinde olan
Rusya'da öngörülen
ekonomik reformlann
başansında kilit rolü
oynayacağı düşünülen
özeUeştirme hareketine hız
veriliyor. özelleştirme
işlerinden sorumlu başbakan
yardımcısı Anatoli Cubaıs,
dün düzenlediği basın
toplantısında, halka
dağıülmakta olan özel hisse
senetlerinin özelleşürilecek
kuruluşlar ıçin düzenlenecek
açık arturmalarda bu aydan
itibaren kullanılmaya
başlayacağını söyledi.
New York'taki Kıbns görüşmelerinde toprak ayarlaması konusüna geçiliyor
Aııayasadüğümüçözülemedi• Denktaş, anayasa konusundaki görûşmelerde Kıbns'ta oluş-
turulması öngörülen federal cumhuriyetin egemenliğine karşı
çıkmadıklannı, ancak kurucu federe devletlere de egemenlik ta-
nınması gerektiğini savundu. KKTC Cumhurbaşkanı, güvenlik
açısından egemenlik talebinden vazgeçmeyecekJerini söyledi.
ERDALGÜVEN
NEW YORK - Birleşmiş Milleüer
(BM) gözetiminde sürdürülen üçüncü
tur Kıbns görüşmelerinde toprak ayar-
Iamasına ilişkin görüşmelere geçiliyor.
Federal devlet-federe devlet Uışkisi ve
"egemenlik" kavramına taraflarca
farklı yaklaşımlar getirilmesi nedeniyle
anayasal görüşmelerde uzlaşma sağla-
namadı. Kıbns Rum yönetimi lideri
Yorgo Vasiliu üçüncü turda hiçbir iler-
leme sağlanamadığmı belirterek görüş-
meleri sürdürmenin hiçbır anlamı kal-
madığını söyledi. BM Genel Sekreteri
Butros Gali yerlerinden edilmiş kişilere
ilişkin görüşmelerin ardından yaptığı gı-
bi taraflara bu kez de anayasaya ilişkin
Türk ve Rum önerilerini içeren bir me-
tin sunarak görüş belirtmelerini istedi.
Gali eşliğinde öncekı gece bir araya
gelen Türk ve Rum toplumlan liderlen
Rauf Denktaş ve Yorgo Vasılıu anaya-
sada giriş bölümünü oluşturan "yönlen-
dirici ilkeler ve genel hedefler"i ele aldı-
lar. TSİ ile 23.30'da başlayan görüşme
yaklaşık iki saat sürdü.
Vasiliu görüşmeden çıkarken yaptığı
açıklamada Genel Sekreter'in isteği üze-
rine anayasal görüşmeleri bitirip toprak
ayarlamasına ilişkin görüşmelere geç-
meyi kararlaştırdıklannı söyledi. Vasi-
liu "Denktaş birbirleriyle işbirliği yapan
ıkı a_\ n egemen devletten söz edıyor. hiç-
bir ilerleme yok" dedi.
Denktaş ise görüşmenın ardından dü-
zenlediği basın toplantısında, Kıbns'ta
kurulması öngörülen federasyonun ege-
menliğine karşı çıkmadıklannı, ancak
kurucu federe devletlere egemenlik tanı-
makla federasyonun egemenliğine göl-
ge düşmeyeceğini savundu. KKTC
Cumhurbaşkanı Denktaş. güvenlik açı-
sından egemenlikten vazgecemeyecek-
lerini söyledi.
Denktaş görüşmeler öncesinde ken-
dilerine "Anayasa bitmeden toprağa ge-
çilmeyecek' diye söz verildiğini anım-
satarak "ama Vasıliu'nun acelesi var.
Toprağa geçmek istiyor. Israrlan sürer-
se, toprağı tartışacağız" dedı.
Denktaş Vasilu'nun görüşme sonra-
sında Türk tarafı Güvenlik Konseyı ka-
rarlanna aykm istekler öne sürecekse,
görüşmeleri sürdürmekte hiçbir yarar
görmediklerini söylediğini belirterek
"Amacı bir an önce toprağa geçip, bizi
uzlaşmaz göstererek Türk tarafını suç-
layan bir Güvenlik Konseyi karan çı-
kartmak. Biz de bunu bile bile 'oyunu-
nuoyna" diyoruz"dedi.
Öte yandan Genel Sekreter Butros
Gali "Durum ve tutum saptama çalış-
malannı sürdürüyor. Gali önceki gece
yapılan görüşme öncesinde taraflara
yargı, yasama ve yürütmede gözetilecek
ilkelere ilişkin, Türk ve Rum önerisine
ek olarak "Düşünceler Dizisinde" yer
alan görüşleri de içeren bir metin sundu
ve Denktaş ile Vasiliu'dan metinle ilgjli
görüş belirtmelerini istedi. Gali aynı
yöntemi yerlerinden edilmiş kişilere iliş-
kin görüşmeler ardından da uygulamış-
tı. Türk tarafı yerlennden edilmiş kişile-
re ilişkin olarak kendilerine sunulan
metni belli düzeltmeler yaparak Gali'ye
iade etmiş bulunuyor. Rum tarafı ise
metni henüz geri vermiş değil.
Bosna-Hersek
Vance ve Owen'dan
işbirliği teklifiANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Türkiye'ye bir günlük
zıyarette bulunan Bosna-Her-
sek'teki olaylann engellenme-
sıne yoneîık görüşmelerin
eşbaşkanlan Cyrus Vance ve
Lord O\\en'ın. Ankara'dan,
Sırplann ambargoyu delmele-
rinin engellenmesine yönelik
destek istediğı belirtildi Tür-
kıye'nin Bosna-Hersek olay-
larının Balkanlara yayılacağı
uyansında bulunduğu. bölge-
ye asker gonderme önerisinı
yinelediğı. Vance \e Owen'ın
bunu BM've götürmek üzere
"not aldıklan" öğrenildi.
Londra Banş Konferansı
çercevesınde yürütülen Ce-
nevrc görüşmelerinin başkan-
lan Owcn \e Vance, Türkiye'-
nın Birleşmiş Milletler Gü-
venlik Konseyi nezdinde
yaptığı "Bosnalılara kendile-
rini savunma hakkının" ta-
nınmasına yönelik girişime
karşı çıktılar. Bosna-Hersek'e
yönelik ambargonun kaldınl-
ması yenne, Sırbistan'a uygu-
lanan ambargonun delinmesi-
nin engellenmesi ıçın Tür-
kiye'den destek isteyen
bâşkanlara. Türkiye olumlu
yaklaşu.
Ankara'dan dün sabah ay-
KIBRIS
nlan Vance ve üwen'ın görüş-
meler sırasında. Sırbistan'a
konulmuş olan ambargonun
delinerek, "stratejık maddele-
rin" bu ülkeye gönderildiğinin
saptandığını dıle getırdiler
Başkanlar Vance ve Ovven.
Ankara'daki görüşmelerinde
Türkiye'nın Bosna'ya uygula-
nan ambargonun kaldınlması
yönündeki isteğine. "Ambar-
gonun kalkması ve silahlann
bölgeye akması, çaüşmalann
diğer eski Yugoslavya cumhu-
riyetlerine yayılmasına yol
açar. aynca kan dökülmesını
arttınr" savıyla karşı çıktığı
bildirildi. Vance, Esen-
boğa Havaalanı'nda yaptığı
açıklamada. ağır silahlar ala-
nında iki taraf arasındaki den-
gesizliklerin, Bosna'ya
ambargo kalksa da devam
edeceğini savundu.
Türk yetkililerin iki başkan-
la yaptığı görüşmelerde.
Bosna'ya ambargonun kalk-
masının kan akıtılmasını dur-
dunnaya yardımcı olacağı.
eğer bu yapılmayıp. Sırp sal-
dırganlıâ önlenemezse çatış-
malann asıl o zaman Sancak
ve Kosova'ya sıçrayarak bir
Balkan savaşı çıkaracağına
dikkat çekildı.
Bosnalı çocuklar kışa hazırlanıyor ^ ^
kaçıp Posusje'ye sığınan Bosna-Hersekli çocuklar, yaklaşan soğuk kışı karşılamak için odun
topluv orlar. Bu arada diğer bölgelerdeki Sırp saldınlarının yoğunlaştığı ve özellikle kuzey doğu-
daki stratejik öneme sahip Gradacac kentinde dunımın kritik olduğu bildirildi. Hırvatistan rad-
yosu, bölgede önceki gün meydana gelen çatışmalarda 18 kişinin öldüğünü bildirdi.
Clinton'ın
zaferine
Vasiliu
sevindi
NEW YORK (Cumhuriyet) •
Washıngton'da Başkanbk kol-
tuğuna Demokrat Bill Clin-
ton'ın oturmasından sevinç du-
yanlar arasında Güney Kıbns
Rum yönetimi lideri Yorgo Va-
siliu en başta yer aldı. Vasiliu
Kıbns görüşmeleri nedeniyle
bulunduğu New York'tan tele-
fonla Arkansas'ı arayarak
Cünton'ı "bizzat" kutladıktan
sonra bir de yazıb açıklama ya-
parak Clinton'dan "Çok şeyler
bekledıklerini" bildirdi. Kuzey
Kıbns Türk Cumhuriyeti
Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş
da bir telgraf çekerek Clinton'a
görevinde başan diledi. Rum
lar eski ABD Başkanı George
Bush'u unutmamakla birhkte
Clinton'a umut bağlarken.
Türk tarafı Clinton'ın ABD dış
politikasında çarpıcı bir deği-
şiklik beklemiyor.
Clinton, seçim kampanyası
sırasında To Vima adb Yu'nan
gazetesıne verdiği demeçte. Ku-
zey Kıbns'ta görev yapan Türk
âskerlennı "İşgal güçlen" diye
nitelemiş ve "Türk askerlennin
Adadan çekilmesinde ABD' nin
hem manevi sorumluluğu hınn
de maddi çıkarlan vardır" de-
mişti.
Clinton, Başkan seçıldığin-
de, izleyeceği dış polıtikaya iliş-
kin olarak yayımladığı seçım
bildirisınde de Kıbns'la ilgili
bölömde benzer görüşlere yer
vermişti. Cbnton aynca ikinci
tur Kıbns görüşmeleri sırası-
nda Vasilıu'yu kaldığı otelde zi-
yaret etmış, Rum çevrelerinde,
"Vasiliu Cünton'ı ayağına ge-
tirtti" yönünde yorumlar
yapılmıştı.
Vasiliu, ABD secim sonuç-
lanna ilişkin olarak önceki gün
yaptığı yaalı açıklamada, Chn-
ton'ı Kıbns sorununa duyarlı
bir b'der olarak niteleyerek
Adada federasyon kurulması
yolunda Clinton'ın desteğıne
güvendıklerini belirtti.
SATILIK
NIKONFAGÖVDE
4.000.000
Hayrettin Sağanak
5120505/438
ÜTEŞEKKÜR
EDERİZ
. 27.000.000.000.-TL.'ndan
81.000.000.000.-TL.'na
artırılan sermayemizde
rüçhan hakkı kullanımı
ve hisse satışlarında
gösterilen ilgiye ve
şirketimize duyulan güvene
teşekkür ederiz.
YASAŞ
YAŞAR BOYA VE KİMYA
SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
POLİTİKADA
SORUNLAR
ERGUNBALO
Clinton Dönemi
ABD'de seçim kampanyası boyunca en ağırlıklı konu
ekonomi idi. Bu kampanya, Amerikan seçim tarihinde
ekonominin belki de en fazla konuşulduğu dönem o!du.
Ekonomik tartışmaların heyecanı arasında savunma ve
dış politikaya ise çok az yer ayrıldı Bu olguya yeni Başkan
Bill Clinton'ın dış politika konusunda deneyımsiz olması
da eklenince, Demokrat yönetimin izleyeceği dış politika
merakla beklenmeye başlandı
Batılı gözlemciler, Clinton döneminin hiç olmazsa ilk yıl-
larında iç sorunlara öncelik tanınacağını, yeni yönetimin
enerjisinin büyük bölümünü bütçe açığı, işsizlik, yoksulluk
gibi ciddi ekonomik sorunlar üzerinde yoğunlaştıracağını
bildiriyorlar.
Dış politika ve savunma alanlarında Clinton'ın Ameri-
kan birliklerinin Avrupa'dan çekilmesini hızlandırması,
nükleer silahsızlanmaya ivme kazandırması, "Yıldız Sa-
vaşlan" programında büyük ölçüde kısınf yapması, sa-
vunma bütçesinde indirime gitmesi bekleniyor.
Clinton seçim kampanyası sırasında yaptığı konuşma-
larda önümüzdekı beş yıl içinde ABD'nin 300 milyar dolar-
lık savunma bütçesinde 100 milyar dolar kısıntı yapmak
ıstedığını söyledi. Clinton, Avrupa'da bulunan 300 bin do-
layındakı Amerikan askerınin sayısını da 100bıne indirme-
yi tasarlıyor.
Bu olgu da başta ingiltere olmak üzere bir dizi Avrupa
ülkesini kaygılandırıyor. Londra, Avrupa'daki Amerikan
birliklerinin sayısının belirli bir düzeyde kalmasının ABD-
Avrupa ilişkileri açısından çok önemli olduğunu savunu-
yor. İngiltere, Hollanda. Italya gibi Avrupa ülkeleri, yaşlı
kıtada Amerikan varlığını Almanya'ya karşı denge unsuru
olarak gorüyorlar. Dikkatini ekonomik sorunlar üzerinde
yoğunlaştırabilmek için daha fazla içe dönük bir politika
yanlısı görünen Clinton, Fransa'nın bayraktarlığını yaptığı
"Avrupa Ordusu "na da Bush kadar soğuk bakmıyor. Av-
rupa ülkelerinin böylece kendi savunmaları için daha fazla
para ayıracaklarını düşünüyor
Ancak Clinton, ABD'nin NATO'ya bağlılığını ve bu örgü-
te verdiği önemi sık sık vurguladı. 20 ocakta görevi res-
men devralacak olan Demokrat başkanın amacı, mümkün
olan her konuda tasarruf yaparak bütçe açığını kapatmaya
çalışmak. Tasarruf programının kapsamına dış yardımla-
rın da gireceği, bundan Türkiye'nin de etkileneceği düşü-
nülebilir.
Clinton'ın yaşlı kıtadaki Amerikan birliklerinin sayısında
büyük indınm yapması ve içe dönük politikaya kayma ola-
sılığı, bir dizı Avrupa ülkesini kaygılandırırken, Arap ülke-
leri de Demokrat yönetimin Ortadoğu'da izleyeceği politi-
kayı tedirginlik içinde bekliyorlar. Başkan Bush, Israil'i
banş masasına oturtmak ıçin bu ülkeye ağırbaskı yapmış-
tı. Nitekim eski Israil Başbakanı Izak Şamir, Reuter
Ajansı'na verdiği demeçte "Bush'un yenilgisine üzülmek
için hiçbir neden yok" dedi
Yahudi oylarına Cumhuriyetçi Parti'den çok daha fazla
dayanan Demokratlar'ın israil'i kollama olasıhğı Arapları
tedirgin ediyor. Üstelik Cumhuriyetçiler'in yenilgisı ile Ja-
mes Baker gibi Ortadoğu konusunda deneyimli ve usta bir*
diplomat ta sahneden çekilmiş oldu.
Clinton yönetiminin icraatmı kaygıyla bekleyen bir ülke
de Çin. Clinton, Tienanmen katJiamından sonra Pekin'e
yeterince sert davranmadığı gerekçesi ile Bush'u, sık sık
eleştirmıştı. Ama ABD, bir mılyarlık bir pazarı kaybetmek
istemeyeceğinden Clinton'ın Çin politikasının da Bush'-
unkinden çok farklı olmayacağı düşünülebilir.
•••
Clinton döneminde Kıbns konusunda Türkiyeye baskı-
nın artması beklenebilir. Aslında bu baskı, Bush dönemin-
de başlamıştt Biz her zaman Kıbns konusunda daha
esnek politika izlenebileceği görüşünü taşıdık. Sayın
Denktaş'la Ankaranın, Kıbrıs politikasını bu açıdan yeni-
den değerlendirmeleri herhalde yararlı olacaktır.
Insan haklan, Clinton yönetiminin büyük bir olasılıkla
Ankara'yı sıkıştıracağı diğer bir konudur. Bununla bağlan-
tılı olarak Clinton yönetiminin Kürt sorununda da daha
duyarlı davranması beklenebilir. Ama daha önce de yaz-
dığımız gibi, Türkiye ınsan haklan sorununu çözer ve
demokrasi yolunda ilerlemeye devam ederse VVashing-
ton'dan gelecek baskıdan çekinmesi için bir neden kal-
maz.
Clinton*ekonominin dayatması nedeni ile iç sorunlara
öncelik tanımak durumundadır. İç sorunlara zaman ayır-
mak isteyen eski Sovyet lideri Mihail Gorbaçov'un dışarı-
da istikrar aradığı gibi, Clinton da dışarıda istikrar arayı-
şında olacaktır.
Bu bakımdan Türkiye dahıl. hiçbir ülke ile ilişkilerinde
köklü bir değişiklik yapacağını sanmıyoruz.
Ama Türkiye de soğuk savaş döneminin rahatlığını kay-
bedecektir.
Bu alışkanlıktan kurtulmanın zamanı da zaten gelmişti.
MAASTRICHT OYLAMASI
Major kılpayı
farklakazandı
• İşçi Partisi"Avrupa'ya evet, ama bu hükümetin
Avrupa siyasetine hayır" diyerek aleyhte oy verdi.
Liberal Demokratlar ise "Avrupa'ya evet, hükü-
mete hayır, ama yine de bu aşamada hükümet bu-
nalımı istemiyoruz" diyerek lehte oy kullandı.
EDtPEMİLÖVTVIEN
LONDRA - Başbakan John
Major, Maastricht Anlaş-
ması'na parlamentoda kılpayı
ile destek sağladı ve sadece 3
oyluk bir çoğunlukla istifadan
kurtuldu. Oylama. aslında
Maastricht Anlaşmasfnın
doğrudan onaylanması için
yapılmadı. Hükümet, Avam
Kamarası'ndan sadece Avru-
pa Topluluğu siyasetini des-
tekleyip desteklemediğini sor-
du. Hükümetin sunduğu 140
kelimelik önergede Maast-
richt'in adı bile geçmiyordu.
Ancak AT siyasetı demek,
Maastricht tartışması demekti.
Günlerdir heyecanla beklenen
oylama çarşamba gecesi
yapıldı. Bizzat iktidar partisi
içindeki muhaliflerin aleyhte
oy verdikleri, bazı üyelerin,
grup başkanlannın emrine
rağmen oylamaya kaülmadığı
görüldü. Oylama. muhalefetı
deböldü.
İşçi Partisi "Avrupa'ya evet,
ama bu hükümetin Avrupa si-
yasetine hayır" diyerek aleyhte
oy verdi. Küçük muhalefet
partisi Liberal Demokratlar
ise "Avrupa'ya evet, hüküme-
te hayır, ama yine de bu aşa-
mada hükümet bunalımı iste-
miyoruz" diyerek lehte oy kul-
landı.
Hükümet. sağladığı 3 oyluk
çoğunlukla, Maastricht Anlaş-
ması'nı şimdi madde madde
görüşülmek üzere Dışişleri
Komisyonu'na aktanyor. Ko-
mısyon'dan geçtikten sonra ne
zaman tekrar Avam Kama-
rası'na dönüp resmen onayla-
nacağj belli değil.
Ancak hükümetin, Dani-
marka'nın "hayır"ının "evef'e
dönüşmesini bekleyeceği
sanıbyor. Bu aşamada tek so-
run bu. Fransa'nın "hayır" di-
yeceği sanılıyordu. Kıl payı ile
"evet" dedi. Şimdi İngiltere de
öyle. Mab' ve siyasi çıkarlan,
ATye ilişkin kaygılanndan
önde gelen İtalya ve Yunanis-
tan gibi üyeler ise parlamento-
lannda hiç püruz çıkartmadı-
lar. AT içindeki bunalım şim-
dilik atlatılmış görünüyor.