Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
6KASIM1992CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Memuraffma
açıkttk
• ANKARA (UBA) - Devlet
memurlannm disiplin
cezalannın affedilmesini
öngören kanunun
uygulanmasında tereddüt
görüldüğü için Devlet
Personel Başkanlığı konuya
açıklıkgetirdi. Resmi
Ga2Ete'de yayımlanarak
yürürlüğe giren genelgede
6J7 sayılı Devlet Memuru
JCanunu'na tabi olarak
çalışan memur ve sözleşmeli
personelin haktan
yararlanabileceği, işçilerin ve
Silahlı Kuvvetler
personelinin iş bu haktan
yararlanamayacağı büdirildi.
İçtüzük
OorûşniBtePi
•ANKARA(AA)-TBMM
Başkanı Hûsamettin
Cindoruk ile bazı
milletvekillerinin Meclis
içtüzüğünde değişiklik
öngören yasa önerilerinin
Anayasa Komisyonu'nda
görüşülmesine başlandı.
Görüşmelere, pazartesi günü
devamedilmesi
kararlaştınldı. Komisyon
aynca. banda alınarak
görüşme tutanaklannın
tutulmasına da karar verdi.
Askeri Yargrtaya
atamalar
•ANKARA (ANKA) -
Askeri Yargıtay'da beş daire
başkanlığına atama yapıldı.
13 hakim ve sava Adalet
Bakanhğı tarafından adalet
müfettişi olarak
görevlendirilirken. adalet
başmüfettişliğine Ankara
•cumhuriyet savcılanndan
Tuncay Tarkan getirildi.
Milli Savunma Bakanlığı'nın
Resmi Gazete'de
yayımlanan atama
kararlanna göre Askeri
Yargıtay Birinci Daire
Başkanlığı "na Deniz Hakim
Albay Güner Bozkurt, İkinci
Daire Başkanlığı'na Deniz
Hakim Albay Yaşar
Muammer Aksüt, Üçüncü
Daire Başkanlığı'na Hakim
Albay Ersin Eserol,
Dördüncü Daire
Başkanlığı'na Hakim Albay
A. Vahap Özaslan. Beşind
Daire Başkanlığı'na da
Hakim Albay Metin Tûzün
getirildi.
MilfEgitim
atamabn
• ANKARA (AA)-Mıllı
Eğitim Bakanı Köksal
Toptan, öğretmen
atamalanndaki gecikmelerin
kadroeksikliğinden
kaynaklandığını söyledi.
Toptan. işlemi bitirilenlerin
atamalannın gerçekleştiğini
kaydederek, özellikle sınıf
öğretmenliği dalında geciken
atamalann, ilcri sürüldüğü
gibi kesinükle vekil
öğretmenlerden
kaynaklanmadığını bildirdi.
DYP Genel İdare
Kurulu
•ANKARA
(Cumhtıriyet Bürosu)- DYP
Genel İdare Kurulu. 1 kasım
ara yerel seçimlerini ve son
siyasi gelişmeleri
değerlendirmek ûzeredün
Başbakan Süleyman Demirel
başkanlığmda toplandı.
Toplantının açtlışmda bir
konuşma vapan Başbakan
Demirel. parti yöneticilerine
vc milletv ekillerine seçim
kampanyası boyunca
gosterdikleri çabalardan
dolavıicşekküretti.
Fahişelerekötü
riavrams
•ANKARA (ANKA)-
Sağhk Bakanı Yıldınm
Aktuna, zührevi hastahklar
hastanelerinegetirilen hayat
kadınlanna "hasta" gibi
dayranılması gerektiğirıi
belirterek. "Daha çok fahişe
ve transeksüellere hizmet
verilen bu tür hastanelerde
bu kişilerin de insan olduğu
. unutulmamabdır" dedi.
TC
MUĞLA ASLİYE
HUKUK
MAHKEMESt
Sayı: 1992/82
Davacı Seçimser Temirtaş ve-
kili tarafından, davalı Mecit Te-
mirtaş aleyhine açılan boşanma
davasının yapılan duruşmaları
sırasında;
Sivas ili, Emek Mahallesi, 41.
Sokak 68'de ikamet ettiği bildi-
rilen, Bekir oğlu, GüJçehre'den
olma, 1963 doğumlu davalı Me-
cit Temirtaş adına çıkanlan da-
va dilekçesi bila tebliğ iade edil-
miş olup, zabıta marifetiyle ya-
pılan tahkikatta da açık adresi-
nin tespit edilemediği büdirilmiş
olmakla, davalı Mecit Temirtaş1
ın HUMK'nun 213,337. madde-
leri gereğince duruşmanın bıra-
kıldığı 4.12.1992 günü saat
11.00'de Muğla Asliye Hukuk
Mahkemesi duruşma salonunda
hazır olması veya kendisini bir
vekille temsil ettirmesi, aksi tak-
dirde duruşmaların yokluğunda
yapıhp karar verileceği ilanen
tebliğ olunur. 1.6.1992
Yılmaz, DYP ile koalisyon önerilerini "şahsi hesaba dayalı" olarak niteledi:
KoalisyonbizeyararlıobnazTUNCAY ÖZKAN
ANKARA - ANAP Genel
Başkanı Mesut Yılmaz, DYP
ile ANAP'ın birleşerek bir koa-
lisyon oluşturmasına karşı çık-
tı. Yılmaz, "şahsi hesaba daya-
lT'dediği bu türönerilere.
v
'BÖy-
le bir beraberliğin bizim açımı-
zdan herhangi bir şey getirmeyeceğini
düşünüyorum" dedi. Turgut Özal'ın
cumhurbaşkanı seçilirken, "kesin terci-
hini yapüğını" dile getiren Yılmaz,
ANAP içindeki olağanüstü kongre is-
teklerinden şahsi hiçbir endişesinin bu-
lunmadığını söyleyerek, '•Partimin yara
almasından endişe duyuyorum" dedi.
Mesut Yılmaz iktidar kavgasının ya-
şandığı ANAP ve diğer siyasi gelişmeler
konusunda Cumhuriyet'in sorulanna
şu karşılıklan verdi:
- Bu seçimlerde ANAP'ın umduğunu
bulamamasmm nedenlerini açıklar
mıstnız? Kendinize yönelik eleştirilerini-
zin sonucunda
orıaya ne
çıkıvor?
YILMAZ-
ANAP'm 1 Ka-
sım seçimlerin-
de aldığı sonuç,
kendi hedefleri-
nin altında,
ama rakıpleri-
nin tahminleri-
nin üstündedir.
Aldığımız sonucun kendi koydugumuz
hedefın altında olmasını, en başta se-
çimlere katılımın dûşük oLmasında gö-
rüyoruz. Ama bunun dışında. kendi
parti organizasyonumuzda ve çalışma-
İanmızda bir aksaklık olduysa diye her
aşamada değerlendirme yapıyoruz.
Kendi içimizdeki zaafıyetlerimizi gide-
rip önûrnûzdeki dönemde gerçek po-
tansiyelimize ulaşmayı hedefliyoruz.
ANAP olarak siyasi geçmişimizde pek
rastlanmayan şartlarda mücadeleettiği-
miz de gözardı edilmemelidir. Bir yan-
dan devletle, bir yandan muhalefetle,
bir yandan da kendi içimizdeki bazı-un-
surlarla mücadele etmek durumunda
kaldık. Bu şartlar altında aldıgımız so-
nuç, her ne kadar bizim beklentilerimizi
karşılamaktan uzaksa da tatminkar bir
• Cumhuriyet'in sorulannı yanıtlayan Mesut Yılmaz, ANAP içindeki
olağanüstü kongre isteklerinden hiçbir kişisel endişe duymadığını. bu tar-
tışmalarla partisinin yara almasından çekindiğini söyledi. Yılmaz, seçim-
lerde parti içi muhalefetin ve Özal'ın eleştirilerinin ne kadar etkisi olduğuna
ilişkin bir soruya da "Bu seçimde başarılı olmamızı istemeyenler varsa.
bunlann azami gücü bizim oylanmızdaki azalma kadar" yanıtını verdi.
sonuçtur. Her partinin kendi aldığı so-
nucu değeriendirmesi esastır. Sayın
Başbakan'ın, kendi partisinin yüzde
16'lık, lstanbul'da yüzde 14'lük sonucu-
nu gözardı etmek için bizim
aldıgımız sonucu ön plana ç -
karma gayretini, siyasi piş-
kinlik örneği olarak deger-
lendiriyorum. Bu koalisyon,
seçimlerin kesin mağlubu-
dur. SHP, 3.5 yıldır iktidarda
olduğu yerel yönetimlere rağ-
men, bir yıldır iktidarda
olmalanna rağmen, seçim
yapılan bölgelerde yüzde 40'-
ın üzerinde olan oy oran-
lannın yûzde 36'nın altına düşmesini
önleyememişlerdir. Dolayısıylâ, se-
çimlerin en belirgin sonucu, SHP'nin
belediyelerdeki ve koalisyonun hükü-
metteİci icraatının 600 bin secmen ta-
rafından onaylanmadığıdır.
- Parti içi muhalefetin seçimlerde çalı-
şmadığı yolunda Sayın Pakdemirli'nin ve
partinizm yelkililerinin açıklamalan var.
Saym Özal'ın veparti içimuhalefetin açı-
klamalarmın sizin oy oranvnızı ne kadar
etkilediği konusunda bir saptamanız var
mı?
YILMAZ- Hayır. Bu konuda bir yo-
rum da yapmak istemiyorum. Ama bu
seçimde başanlı olmamızı istemeyenler
varsa, bunlann azami gücü de bizim oy-
lanmızdaki azalma kadardır.
- RP'nin başarısını merkez partilere
karşı marjinal çıkışların başarısı olarak
mı değerlendiriyorsunuz, yoksa RP'nin
etkili çalışması mı bu sonuçları ortaya
çıkardı?
YILMAZ- Her ikisinin de rolü oldu-
ğuna inanıyorum. RP, parti organizas-
yonu bakımından diğer bütün partiler-
den daha iyi organize olmuştur. Bu bi-
zim partililerimiz tarafından da kabul
edilen bir gerçektir. Ama, ikinci unsu-
run da rolü olduğuna inanıyorum. Se-
çım yapılan yörelenn ozellıklen bakımı-
ndan, Istanbul'daki yerlerin özellikleri
bakımından, sisteme karşı, sistemin ge-
tirdiği bazı sıkıntılara karşı tepki duyan
seçmenlerin bu tepkilerini
RP'ye oy vermek suretiyle
ortaya koyrnayı tercih ettik-
lerini düşünüyorum. Ancak
İstanbul için ortaya çıkan bu
durumun genelleştirilmeye
müsait olmadığına inanıyo-
rum. Eğer böyle bir durum
ortaya çıksaydı, aynı başan,
Izmir ve diğer seçim çevrele-
rinde de elde edilırdi.
-DYPileANAP'ınbirleş-
İ
mesiya da bütünleşmesi gerektiği yolun-
da bazı çevrelerin ve kişilerin önerileri
var. Örneğin, Bedrettin Dalanbımusavu-
nuyor. Böyle bir koalisyon olanağı var
mı? Türkiye için uygun olur mu?
YILMAZ- Bana göre, bunlar aceleci
ve geniş ölçüde şahsi hesaba dayalı yo-
rumlardır. Bu değerlendirme için daha
ihtiyatlı davranmak gerekir. Bu değer-
lendirme ve yorumlann altında yatan
varsayım, RP'nin Türkiye genelinde de
güç kazandığı varsayımıdır. Ben bu var-
sayımla mutabık değilim. RP'nin ba-
şansı mevzi bir başandır. Onun için
mevzi şartlann değerlendirilmesine ihti-
yaç vardır. Bizim de esas olarak yaptı-
ğımız budur. DYP, Türkiye'nin en bü-
yük kenti olan ve tüm seçmenlerin yüz-
de 15'inın vaşadığı İslanbul'da. bütün
iktidar olanakJanna rağmen, bakanlan-
nın lstanbul'da karargah kurmuş ol-
masına rağmen yüzde 14'lük bir sonuç
almıştır. Zaten zayıf oldukJan İstan-
bul'da, iktidar olanaklanna rağmen
gerileme ortaya çıkmıştır. DYP'nin so-
nuç çıkarması gereken bir durumdur.
ANAP ise, muhalefette olmasına rağ-
men, oylannı geniş ölçüde körumuştur.
Böyle bir beraberlığin bizim açımızdan
herhangi bir şey getirmeyeceğini düşü-
nüyorum. Böyle bir beraberli-
ğin şu anda zorunluluk olduğu-
na inanmıyorum.
- Parti içi muhalefetin olağa-
nüstü kongre isteği birey olarak
Mesut Yıbnaz'ı ürkütüyor mu?
Tedirgin misiniz?
YILMAZ- Şahsi olarak hiç-
bir endişem söz konusu değil.
Partinin yara almasından endişe duyu-
yorum. Bu endişeyi gidermekte de en
büyük sorumluluğun bana düştüğüne
inanıyorum.
- Saym Ö:al ile aranızdaki soğukhtğun
nedeni, Kürt sorununafarklı hakışmız mı?
YILMAZ- Sayın Ozal, şahsi görüşle-
rini kamuoyundan gizlemediği için za-
ten kamuoyunun da meçhulü değil.
Aramızda bazı konulara yaklaşım
bakımından farklıhklar söz konusudur.
Ama zannediyorum ki en önemli
farklıhk. ANAP'ın yönetimiyle ilgili yö-
netim farklılığıdır.
- Bunu biraz açar mısınız?
YILMAZ-
Ben. genel baş-
kan seçilmeden
önce de, seçil-
dikten sonra da
çeşitli vesilelerle
ifade ettim.
Bana göre,
Sayın Ozal.
cumhurbaşkaru
seçilmekle, bir
kesin tercih
yapmıştır. Cumhurbaşkanlığı konumu
itibanyla, ANAP'ın artık Özalsız kendi
ayaklan üzerinde durma zorunluluğu
vardır. Bütün zorluklanna rağmen, bize
düşen, bunu gerçekleştirmektir. Sayın
Özal'ın da bu konuda partiye müdahale
etmemek suretiyle bize yardımcı olması
gerekir. Benim görüşüm budur.
- O zaman Sayın Özal'ın partiye döne-
ceğine inanmıyorsunuz?
YILMAZ- Hayır, o kendi karan. O
konuda bir şey demiyorum. Ben, parti-
nin yönetimi konusunda kişisel görüşü-
mü söylüyorum.
- Cumhurbaşkanı, sizin kişillğinte ilis-
kin eleştirileryöneltiyor. Bunlan nasılde-
ğerlendiriyorsunuz?
YILMAZ- Ben şahsi polemiklere gir-
mem.
Cumhurbaşkanı Özal ANAP'ın seçim başansızlığından Yılmaz'ı sorumlu tuttu:
YılmazANAP'ın çaüsuııbozdu
• Cumhurbaşkanı Turgut Özal'a yakınlığı ile bilinen milletvekilleri ÖzaFın,
Mesut Yılmaz'ı "ANAP'ın aşın uçlara oy kaçmasını önleyen çatısmı bozmak-
la" suçladığı belirtildi. Özal 1983te partiyi kurarken, bugün yaşanan tehlike-
leri o zaman gördüğünü belirterek şöyle dedi: "Bazı uç gruplann fazla büyü-
melerini engellemek için bir yapı altında yumuşatılacağına inanıyordum.
Bunu 1983'te başardık. Değişik eğilimleri olan ve çatışan gruplan aynı çatı
altında topladık. ANAP'ın başansı bundan kaynaklanıyordu.".
ANKARA (ANKA)- Cum-
hurbaşkanı Turgut özal
ANAP'ın yerel seçimlerden al-
dığı sonuçtan Mesut Yılmaz'ı
sorumlu tuttuğu belirtildi'
Özal'a yakınlığı ile bilinen mil-
letvekilleri özal'ın, ANAP Ge-
nel Başkanı Mesut Yılmaz'ı
"ANAP'ın aşın uçlara oy kaç-
masını önleyen çatısjnı boz-
makla" suçladığını belirttiler.
Eski ve yeni AnavatanPartisi
milletvekiİleriyle seçim sonuç-
lanna ilişkin değerlendirme ya-
ın Cumhurbaşkaru Turgut
ıl, Refah Partisi'nin seçim-
lerden aldığı sonucu ANAP'ın
1983'deki yapısının bozulmaa-
nabağladı.
Cumhurbaşkanı Özal" 1983"-
de partiyi kurarken. bugün ya-
ANAP MKYK toplantısı pazar günü yapılacak
Gözler olağanüstükongrekaraıında
İç Poürika Seryisi - ANAPta
gözler pazar günkü .MKYK
toplantısına çevrildi. Özal yan-
lılan pazar günü MKYK'dan
olağanüstü genel kurul karan
cıkmaması durumunda pazar-
tesi günü mahkeme yoluna bas-
vuracak.
Genel Başkan Mesut
Yılmaz'm, başkanlık divanı
üyeleriyle ile yaptığı danışma
toplantısında, en kısa sürede
kongreye gjdeceğini bunu da
kendisine tavır geliştiren muha-
lif grubun istediği gündemle ya-
pacağını söylediği öğrenildi.
AA'nın h'aberine göre Hüsnü
Doğan'ın Yılmaz'a karşı aday
olma ihtimalinin güçknmesi
üzenne. muhaüf kanatta da gö-
rüş aynlıklan baş gösterdi. Bazı
muhaliflerin ise Doğan ve arka-
daşlannın çalışmalanna aktif
olarak kaülmadıklan görüldü.
Önceki gün toplanan ANAP
Başkanlık Divanı'nda da mu-
haliflerin durumu gözden geçi-
rildi. ANAP'lı bir yönetici
Özal'a yakınlığı ile bilinen Ley-
la Yeniay Köseoğlu'nun "Ola-
ğanüstü kongreye şimdilik ge-
rek yok" şeklındeki açıkla-
masını değerlendirirken şunlan
söyledi:
"Mesut Bey'i Genel Başkan-
lıktan indinnekte fikir birliği
içinde olanlar, adayın kim ol-
duğu belli olunca yollannı
ayırdılar. Cumhurbaşkanı'nin
Hüsnü Doğan'ı aday olarak
işaret etmesi. gönlünden genel
başkanlık geçenlerin ve özellik-
le Hüsnü Doğan'ı hiç sevmeyen
Semra Özal'ın hoşuna gitmedi.
Şimdi "Kongreye gerek yok
Yılmaz'ın çevresi değişsin" di-
yerek kelle istiyorlar. Sonuçta
kongre isteyenlerin de kelle iste-
yenlerin de amaa aym, Semra
Hanım'a yakın olanlar,
MKYK ya da Başkanlık Di-
vanı'nı değiştirerek, Yılmaz'ı
kıskaca almak istiyorlar. Di-
ğerleri ise niyetlerini doğrudan
açıkhyorlar."
Leyla Yeniay Köseoğlu'nun
açıklamalanna muhalifler karşı
çıkıyor. Adı genel başkan aday-
lan arasında geçen Kahveci,
"Şimdilik kongreye gerek yok"
yaklaşımına katılmadığını be-
lirterek, genel başkan adaylığı
ve seçim sonuçlan konusunda-
ki görüşlerini ilk grup top-
lantısında aynntılı olarak açı-
klayacağını söylüyor.
İstanbul MilletvekiK Naci
Ekşi ise olağanüstü kongrede
ısrarh olduklannı >ineleyerek
"Diğeri Leyla Hanım'm şahsi
düşüncesidir" diyor. Ekşi. Pa-
zar günkü MKYK toplantı-
sında olağanüstü kongre kara-
nnın ahnmaması halinde pa-
zartesi günü mahkemeye baş-
vuracaklannı belirtiyor
şanan tehlikeleri o zaman gör-
müştüm. Bazı uç gruplann faz-
la büyümelerini engellemek için
bir yapı altında yumuşatıla-
cağına inanıyordum. Bunu
r983de başardık.
Değişik eğilimleri olan ve
çatışan gruplan aynı çatı altı-
nda topladık. ANAP'ın ba-
şansı bundan kaynaklanıyor-
du" dedi.
'Aynı yapıyı konıyamadı'
ANAP Genel Başkanı Mesut
Yılmaz'ın partiye yeni bir felse-
fe ve ruh kazandırmak iddiasıy-
la ortaya çıktığmı belirten
Özal. görüştüğü milletvekilleri-
nc şunlan söyledi:
"Mesut aynı yapıyı konıya-
madı. ANAFı aynı gaye etra-
fında toplanan değişik gruplar
olarak tanımladı. Onlara yöne-
lik politikalar üretemedi. Bizim
kurduğumuz sihirli yapıyı boz-
du.
Bazı seçmenler partiyle bağ-
lan kopanhnca kendini boşluk-
ta hissctti Parti içinde kendi fi-
kirlerini savunanlar olmadığını
görünce Refah Partisi'ne kaydı.
Partide başmdan beri çalışan
kadrolar tasfıye edildi. Muhafa-
zakar oylar kaçınldı. Uç partile-
re oy kaçmasını önleyen çatıyı
bozdu.
Bu da Refah Partisi'nin çah-
şmasıyla birlejince bu sonuç or-
taya çıktı. Özal'ın ANAP'ın
aldığı sonuçtan üzüntü duydu-
ğunu belirterek parti içindeyken
yeni bir koalisyon oluşturul-
masının gerekliliğini savunduğu
büdirildi.
Konuk
yazar Sağlık Politikaları ve Odalar
CELALYILDIRIM
Dishekimi, Eskiİst. Dişhekimleri
Odası Başkanı
Ülkemizdeki siyasi gelişmeleri etkile-
yebilecek yerel seçimlerden bir hafta
sonra Türk Dişhekimleri Birliği (TDB)
4. genel kurulunu yapıyor.
Ulkemizin sosyal, ekonomik ve poli-
tik alanda yaşadığı sancıyı sağlık ala-
nında bizler de yaşıyoruz. Tüm sağlık
meslek gruplan ve onlann mesleki ku-
ruluşlannın sağlık konulannda suna-
caklan görüşler ve çözüm yollan, yaşa-
nılan sıkıntılann aşılması bakımından
önem taşımaktadır.
Sorunun muhatabı olanlan dışlaya-
rak çözüme ulaşılamayacağı arük bilin-
melidir. Kaülırncılığı ve çoğulculuğu
sağlamak çağdaş demokrasinin gereği-
dir. Bu nedenle, değişik düşüncelenn
birbirleriyle etkileşimine ortam sağla-
mak ve sorunun sahiplerini de olaym
içerisine katmak gerekir. Geçen mart
ayında yapılan Ulusal Sağlık Kongresi,
konulan ve katıhmplan ile sağlık ala-
nındaki bir değişimin müjdecisi olmuş-
tu. Dünya Sağlık örgütü'nün Alma Ata
toplantısında sağlık sorunlannın çözü-
mü için halkın ve hızmeti sunanın moti-
ve edilmesinin önemi ve gerekliliği dile
getirilmişti. Uygulanacak sağlık politi-
kası, hizmeti sunan ve alan tarafından
kabul edilmiyorsa bu politikanın başa-
rüı olmasının mümkün olamayacağı be-
lirtilmişti.
Sağlık kongresine katılmamız ve öne-
rilerimizi sunmuş olmamız önemli bir
adtmdı. ama yeterli değildi. Kongreden
sonra geçen yedi aylık süre zarfında ya-
şanılan olaylar sağlık çalışanlannı ka-
ramsarlığa itmiştir.
Şimdi önemli bir dönemeçteyiz. Siya-
si iktidar. meslek odalan ile istenilen.
beklenilen diyaloğu kuracak mı? Mes-
lek odalan kendılerini çağın koşullanna
uygun tanımlayıp sağhk politikalanna
müdahale edebilecek mi? Gecmişten ge-
len klasik anlayış terk edilecek mi? Bize
göre "A siyasi partisinin kurduğu hükü-
metin sağlık programını tasvip etme-
yiz" yaklasımı ne kadar yanüş ise hükü-
met yetkililerinin "meslek odalan şu in-
sanlann yönetiminde, onlarla görüşül-
mez" şeklindeki yaklasımı da o kadar
yanlıştır. Siyasi geleneğimizdeki, muha-
lefet larafından iktidann her yaptığının
kötülenmesi anlayışı artık terk edilmeli-
dir. Eleştiri ve öneriler daha iyiyi bulma-
ya yönelik olmalıdır.
Meslek odalannın başında Demok-
les'in kılıcı gibi duran "meslek odalan
siyasetle uğraşamaz" anlayışının çağdı-
şıhğı artık görülmelidir. Günümüz dün-
yasında bir ülkede olan insan haklan ih-
lali, demokrasi karşıtı hareket, diğer
devletler tarafından incelenebiliyor.
Uluslararası sözleşmelerde bu anlamda
başka ülkelere müdahale hakkı kabul
ediliyor. Ama meslek odalan kendi ül-
kelerinin esenliği için görüş belirttiğinde
suçlu oluyor. Elbette dar anlamda her-
hangi bir siyasi parti desteklenmemeli,
onun için çalışma yapılmamalı; fakat
geniş anlamda ulkemizin esenliği, mes-
leğin, meslektaşlanmızın geleceği için
her türlü görüş bildirilmeli, çalışma ya-
pılmalıdır. TDB'nin 4. Olağan Genel
Kurulu. dişhekimleri, ağız ve dişsağhğı
hizmeti açısından bir dönemeç olabihr.
Kurulduğu günden bu yana "bireyin
sağlıklı yaşam hakkı" için uğraş veren
Birlik ve Odalar sağlık hızmeüerinde te-
mel bir anlayışı yerleştirmek için çaba
gösteriyorlar. Bu anlayış, bireyin hasta
olmadan sağlıklı bir yaşam sürmesinin
sağlanmasıdır. Sağlıkta önemli olan,
önce bireyin korunması: buna karşın
hastahk sözkonusu ise tedavi edilmesi-
dir. Bu anlayışla yola çıkan Birlik ve
Odalar, altı yıldan beri koruyucu he-
kimlik hizmeüerinin devlet polıükası ol-
ması .gerektiğini yurguluyorlar.
Hiçbir beklentileri olmadan sorumlu-
luk taşıyan Birlik ve Oda yöneticileri
artık yetkili olmalıdırlar. Yetkinin ol-
madığı yerde sorumluluklann yerine ge-
tirilmesi olanaklı değildir.
Güncel olan ve ivedilikle çözümlen-
mesi gereken sorunlanmızdan biri, her
şeyi ile (dili. uygulanabilirliği. tanımla-
malan) çağdışı kalan sağlık yasa, tüzük
\e vönetmcliklennin değiştirilmesidir.
Bu değişikliklerle meslek odalan, sonı-
nun sahibi, çözüm yolunun üreticisi ve
uygulayıcısı olarak kabul edilip kendi
alamnda yetkili kılırvmalıdır. Böyle bir
anlayışın gerçekleşmesi sağlık hizmetle-
rinin yönetiminde, örgütlenmesinde ve
üretilmesindeki sıkıntılan çözecek: sağ-
lık hizmetlerinin kalitesini arttırmanın
yarusıra hekim ve hasta haklannda yeni
bir sürecin başlangıcı olacaktır.
Bu anlayışın yerfeşmesi ve uygulan-
ması için gereken bilgi birikimi, yetenek
ve enerji, dişhekimleri odalannda var-
dır. Bu birikim ve enerjinin kullanılabil-
me becerisini göstermek zorundayız.
TDB'nin 4. Olağan Genel Kurulu; ala-
cağı kararlarla ve seçeceği yöneticilerle
bu becerisini gösterip ağız ve diş sağlığı
hizmetlerindc önemü değişim'ori sağla-
manm ilk adımı olabilir.
ÜĞÜPOLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Zaman Geçiyor...
ANAP içindeki muhalif grup diretiyor:
"Ya olağanüstü kongre yapılır, ya da başkanlık divanı
değiştirilir..."
Soruyoruz:
' 'Bu neyi çözümler?"
Yanıt:
"ANAP'ın çöküşünü..."
SHP'de dağınıklık sürüyor. Her ne kadar "Biz oylarımızı
arttırdık" dense bile genel merkezde huzursuzluk var.
Karşılıklı suçlamaların ardı arkası kesilmiyor:
"Izmir Çiğli'de seçim kaybettik. Zaten kaybedeceğimiz
belliydi. Genel Başkan İnönü'nün seçim bölgesinde du-
rum böyle olursa bu iş bitmiş demektir..."
Soruyoruz:
"Nasıl bir çözüm önehyorsunuz?"
Yanıt:
"Yeniden yapılanma, örgütlenme, parti içi eğitim..."
"Biraz geç kalmadınız mı bu gibi işlerde..."
Yanıt
"Geçkalmış sayılmayız, tamzamanıdır..."
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın koyduğu tam yerin-
dedir. Baykal şöyle diyor:
"İktidar halk desteğini yitiriyor. İktidar inişe geçti. Bu, ik-
tidar partileri için kaygı verici. İktidar dört puan oy kaybı
yaşadı. DYP birpuan, SHP üç puan kaybetti. Üstelik seçim-
ler iktidar için en elverişli koşullarda yapıldı. SHP'nin üç
puan kaybetmesi yöresel bir olay değil. Sadece istanbul'a
özgü bir olay değil. Izmir'de de öpuanın üstünde bir kaybı
var. Hatta Çiğli'de on üç puanlık kayıp ortaya çıkıyor..."
Baykal'ın dediği gibi İstanbul Bahçelievler'de RP'nin ka-
zanması, Çiğli'de ANAP'ın sandıktan çıkması sosyal de-
mokratları düşündürmelidir.
Diyelim ki manav Ahmet Efendi var. Geleneklerine bağ-
lı, günlük gazete okuyor, TV izliyor. Bu tipleri çoğaltınız.
Değişik yörelerde inceleyiniz. Kendilerine sorunuz:
"Niçin ANAP'ı tercih ettin?"
Yada:
"Neden RP'ye oy verdin?"
Sosyal demokratlar bu sorudan yola çıkarak hedefe
ulaşmalıdır. Eksikleri nedir, halkı neden etkileyemiyorlar
ona bakmalıdır sosyal demokratlar.
Diyeceksiniz ki:
"Gümbür gümbür CHP geliyor..."
Hayır yanılıyorsunuz. CHP şimdiden kendi içinde çözül-
meye başladt. Ali Dinçer'in istifası, ardından karşılıklı suç-
lamalar. Bunlar çözülmenin belirtileri değil mi? Ankara il
örgütunün yapılanmasıyla başlayan huzursuzluk sanırız
yakında Izmir'e de sıçrayacak.
DYP, ANAP, CHP ve DSP halkın umudu olabilir mi? Etkili
bir örgüt çalışması yapabilir mi? Halkı etkileyici vurucu
söylemlerle yol alabilir mi?
20 Ekim 1991 seçimlerinde Süleyman Demirel, sosyal
demokratların söylemleriyle DYP'yi birinci parti yaptı. De-
mirel, alanlarda "Benim işçim, benim köylüm, benim me-
murum "diyor veekliyordu:
"Demokratik b;r Türkiyeyaratacağız..."
Tanıdığım çok kişi -aralarında hızlı solcular, sosyal de-
mokratlar, ilericiler de vardı- gittiler DYP'ye oy verdiler.
,v DYP-SHP hükümeti kurulalı bir yıla yaklaşıyor. Verilen
sözlerin hemen hemen tümü unutuldu. Enflasyon aldı ba-
şını gitti. Demokratikleşmede pek bir şey olmadı.
Böyle verdiği.sözü tutmayan bir siyasal iktidara halk na-
sıl inansın?
Anamuhalefet lideri genç ve yakışıklı, ama halkın umu-
du olamıyor. Geriye kim kalıyor? Elbet RP. Onun için de
CHP lideri Deniz Baykal, bir önemli geliştmin altını çiziyor:
"RP gerçeği gözden kaçırılmasın..."
CHP 6 okla uğraşırken, parti içinde 2. cumhuriyet tartış-
ması yapılırken soldaki üçüncü parti bir ilk seçimde başa-
rrya ulaşır mı? Örgütlenme, yapılanma o denli kolay bir iş
midir?
Hiç bunlan görmüyor CHP'liler. Eh, SHP'liler de "Örgüt-
lenme, parti içi eğitim" gibi önemli eksikliklerini bitirme-
mişler henüz. Şimdilik birbirleriyle kapışıp yer edinme ça-
basmdalar. Yakında komşu kapısı gibi gidip gelmeler de
başlar.
ANAP erken kongre, başkanlık divanı tartışmalarını sür-
dürsün bir süre daha. Kimileri de ANAYOL düşüyle kendi-
lerini avutsun. TBMM'de çalışanlarla ilgili yasalar hasır
altı edilsin. Demokratikleşme terör gerekçesiyle rafa kal-
dırılsın...
Gözümüzü açıp kapayınca bir genel seçim gelmiş ola-
cak.
Siz o zaman görürsünüz...
Sayıştay'a üye seçîmi
oıtaklaruı arasını açtı
ANKARA (ANKA) - Şayış-
tay'da boş bulunan 3 üyelik
için TBMM Plan ve Bütçe Ko-
misyonu'nda yapılan seçim,
koalisyon ortaklan DYP ile
SHP'nin arasını açtı. SHP'liler
komisyonu terk ederken,
DYP'nin son genel seçimlerde
Denizli'den milletvekili adayı
olan İrfan Ölçen Sayıştay üye-
liğine getirildi.
ANAP döneminde çıkanlan
ve Sayıştay üyelerinin TBMM
Plan ve Bütçe Komisyonu'nda
seçilmesini öngören yasa
SHP'nin başvurusu üzerine
Anayasa Mahkemesi'nce iptal
edilmesine karşın komisyonda
dün gece yine seçim yapıldı.
Plan ve Bütçe Komisyonu'-
ndaki görüşmeler sırasında
SHP Tunceli Milletvekili Ka-
mer Genç, Anayasa Mahke-
mesi kararlannın yürütme,
yargı ve yasama organıru bağ-
ladığını Danıştay'ın da Anaya-
sa Mahkemesi kararlanna rağ-
men işlem yapılamayacağına
ilişkin karan bulunduğunu be-
lirtti. Genç, seçimin anayasaya
aykın olacağmı söyledi. DYP
Aksaray Milletvekili Mahmut
Öztürk de Genç'in görüşlerine
katılarak seçim yapılmaması
gerektiğini, aksi halde Meclis'-
in ve kararlannın tartışma ko-
nusu yapılacağını. çok sayıda
itiraz olacağını bildirdi.
Komisyon Başkanı DYP'li
İlyas Aktaş ise, Anayasa Mah-
kemesi'nin yasayı iptal eder-
ken yeni düzenleme yapılması
için 6 aybk süre tanıdığını ve
bu sürenin 23 kasunda sona
ereceğini bildirdi.
Aktaş, seçim yapıhp yapıl-
mamasını komisyonun oytına
sundu. Yapılan oylamada SHP
ve CHP'lilerin karşı çıkmasına
rağmen ANAP. RP ve DYP"-
lilerin oylanyla seçim yapılması
benimsendi. Bunun üzerine
SHP ve CHP milletvekilleri ko-
alisyon hükümetinin kurul-
masından bu yana ilk kez ko-
misyonu terk etti.
Daha sonra yapılan seçimde
Sayıştay'da boş bujunan4
üye-
liklere Sayıştav dan İrfan Ölçen
ve Nuretün Dilmaç, Sayıştay
dışından ise Feramuz Durmu-
şoğlu getirildi. Sayıştay üyeliği-
ne seçilen İrfan Ölçen'in son ge-
nel seçimde Denizli'de DYP'-
den milletvekili adayı olduğu,
ancak seçilemediği öğrenildi.
İstanbul'da çıkan
Türk Dili Dergisi
KASIMARALIK SAYISI
Ahmet Miskioğlu, Ömer Asım Aksoy. Prof. Dr. Talat Tekin, Ali Dündar,
Abdullah Rıza Ergüven, Jose de Espronceda, A.Cengız Büker, Fakır Bay-
kurt, Ali Özenç Çağlar, Meriç telıdedeoğlu, Nevzat Odyakmaz, Mustafa
Kûz, M. Güner Demiray, Gülay Yı/rdal-Mıchaels, Prof Dr Bedıa Akarsu,
Doç. Dr. Samı Selçuk, Tafısın Şımşek, /^dm Oy, Muzafter Uyguner, Muhsin
Şener, Aydoğan Kekevi, Tahir Özçelık, Hasan Akarsu, Tahsin Şentürk.
>Vten Mutlu, İnsan Tbpçu, Osman Botulu, Fürüzan Toprak, Cumhur PBk-
yiğri. Naim Tıralı, Hüseyin Avni CınO2Dğlu, Behzat Ay, Nazım Yıldırım,
Arat Ovalı, Erdoğan Aikan ve İsmet Kemal Karadayı'nın yazıiarı, şiirieri,
eleştinieriyte büyük kıtapçılardâ...
Postanelerde bulunan posta çekı kâğıdı ile 122807 Posta Çekı hesap
numarsçına 25.000 TL. yatırılarak yıHık dergi üvBsi olunur Alacak olan-
TUIK üiıt ı^tâlğıoı