15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6KASIM1992CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Memuraffma açıkttk • ANKARA (UBA) - Devlet memurlannm disiplin cezalannın affedilmesini öngören kanunun uygulanmasında tereddüt görüldüğü için Devlet Personel Başkanlığı konuya açıklıkgetirdi. Resmi Ga2Ete'de yayımlanarak yürürlüğe giren genelgede 6J7 sayılı Devlet Memuru JCanunu'na tabi olarak çalışan memur ve sözleşmeli personelin haktan yararlanabileceği, işçilerin ve Silahlı Kuvvetler personelinin iş bu haktan yararlanamayacağı büdirildi. İçtüzük OorûşniBtePi •ANKARA(AA)-TBMM Başkanı Hûsamettin Cindoruk ile bazı milletvekillerinin Meclis içtüzüğünde değişiklik öngören yasa önerilerinin Anayasa Komisyonu'nda görüşülmesine başlandı. Görüşmelere, pazartesi günü devamedilmesi kararlaştınldı. Komisyon aynca. banda alınarak görüşme tutanaklannın tutulmasına da karar verdi. Askeri Yargrtaya atamalar •ANKARA (ANKA) - Askeri Yargıtay'da beş daire başkanlığına atama yapıldı. 13 hakim ve sava Adalet Bakanhğı tarafından adalet müfettişi olarak görevlendirilirken. adalet başmüfettişliğine Ankara •cumhuriyet savcılanndan Tuncay Tarkan getirildi. Milli Savunma Bakanlığı'nın Resmi Gazete'de yayımlanan atama kararlanna göre Askeri Yargıtay Birinci Daire Başkanlığı "na Deniz Hakim Albay Güner Bozkurt, İkinci Daire Başkanlığı'na Deniz Hakim Albay Yaşar Muammer Aksüt, Üçüncü Daire Başkanlığı'na Hakim Albay Ersin Eserol, Dördüncü Daire Başkanlığı'na Hakim Albay A. Vahap Özaslan. Beşind Daire Başkanlığı'na da Hakim Albay Metin Tûzün getirildi. MilfEgitim atamabn • ANKARA (AA)-Mıllı Eğitim Bakanı Köksal Toptan, öğretmen atamalanndaki gecikmelerin kadroeksikliğinden kaynaklandığını söyledi. Toptan. işlemi bitirilenlerin atamalannın gerçekleştiğini kaydederek, özellikle sınıf öğretmenliği dalında geciken atamalann, ilcri sürüldüğü gibi kesinükle vekil öğretmenlerden kaynaklanmadığını bildirdi. DYP Genel İdare Kurulu •ANKARA (Cumhtıriyet Bürosu)- DYP Genel İdare Kurulu. 1 kasım ara yerel seçimlerini ve son siyasi gelişmeleri değerlendirmek ûzeredün Başbakan Süleyman Demirel başkanlığmda toplandı. Toplantının açtlışmda bir konuşma vapan Başbakan Demirel. parti yöneticilerine vc milletv ekillerine seçim kampanyası boyunca gosterdikleri çabalardan dolavıicşekküretti. Fahişelerekötü riavrams •ANKARA (ANKA)- Sağhk Bakanı Yıldınm Aktuna, zührevi hastahklar hastanelerinegetirilen hayat kadınlanna "hasta" gibi dayranılması gerektiğirıi belirterek. "Daha çok fahişe ve transeksüellere hizmet verilen bu tür hastanelerde bu kişilerin de insan olduğu . unutulmamabdır" dedi. TC MUĞLA ASLİYE HUKUK MAHKEMESt Sayı: 1992/82 Davacı Seçimser Temirtaş ve- kili tarafından, davalı Mecit Te- mirtaş aleyhine açılan boşanma davasının yapılan duruşmaları sırasında; Sivas ili, Emek Mahallesi, 41. Sokak 68'de ikamet ettiği bildi- rilen, Bekir oğlu, GüJçehre'den olma, 1963 doğumlu davalı Me- cit Temirtaş adına çıkanlan da- va dilekçesi bila tebliğ iade edil- miş olup, zabıta marifetiyle ya- pılan tahkikatta da açık adresi- nin tespit edilemediği büdirilmiş olmakla, davalı Mecit Temirtaş1 ın HUMK'nun 213,337. madde- leri gereğince duruşmanın bıra- kıldığı 4.12.1992 günü saat 11.00'de Muğla Asliye Hukuk Mahkemesi duruşma salonunda hazır olması veya kendisini bir vekille temsil ettirmesi, aksi tak- dirde duruşmaların yokluğunda yapıhp karar verileceği ilanen tebliğ olunur. 1.6.1992 Yılmaz, DYP ile koalisyon önerilerini "şahsi hesaba dayalı" olarak niteledi: KoalisyonbizeyararlıobnazTUNCAY ÖZKAN ANKARA - ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, DYP ile ANAP'ın birleşerek bir koa- lisyon oluşturmasına karşı çık- tı. Yılmaz, "şahsi hesaba daya- lT'dediği bu türönerilere. v 'BÖy- le bir beraberliğin bizim açımı- zdan herhangi bir şey getirmeyeceğini düşünüyorum" dedi. Turgut Özal'ın cumhurbaşkanı seçilirken, "kesin terci- hini yapüğını" dile getiren Yılmaz, ANAP içindeki olağanüstü kongre is- teklerinden şahsi hiçbir endişesinin bu- lunmadığını söyleyerek, '•Partimin yara almasından endişe duyuyorum" dedi. Mesut Yılmaz iktidar kavgasının ya- şandığı ANAP ve diğer siyasi gelişmeler konusunda Cumhuriyet'in sorulanna şu karşılıklan verdi: - Bu seçimlerde ANAP'ın umduğunu bulamamasmm nedenlerini açıklar mıstnız? Kendinize yönelik eleştirilerini- zin sonucunda orıaya ne çıkıvor? YILMAZ- ANAP'm 1 Ka- sım seçimlerin- de aldığı sonuç, kendi hedefleri- nin altında, ama rakıpleri- nin tahminleri- nin üstündedir. Aldığımız sonucun kendi koydugumuz hedefın altında olmasını, en başta se- çimlere katılımın dûşük oLmasında gö- rüyoruz. Ama bunun dışında. kendi parti organizasyonumuzda ve çalışma- İanmızda bir aksaklık olduysa diye her aşamada değerlendirme yapıyoruz. Kendi içimizdeki zaafıyetlerimizi gide- rip önûrnûzdeki dönemde gerçek po- tansiyelimize ulaşmayı hedefliyoruz. ANAP olarak siyasi geçmişimizde pek rastlanmayan şartlarda mücadeleettiği- miz de gözardı edilmemelidir. Bir yan- dan devletle, bir yandan muhalefetle, bir yandan da kendi içimizdeki bazı-un- surlarla mücadele etmek durumunda kaldık. Bu şartlar altında aldıgımız so- nuç, her ne kadar bizim beklentilerimizi karşılamaktan uzaksa da tatminkar bir • Cumhuriyet'in sorulannı yanıtlayan Mesut Yılmaz, ANAP içindeki olağanüstü kongre isteklerinden hiçbir kişisel endişe duymadığını. bu tar- tışmalarla partisinin yara almasından çekindiğini söyledi. Yılmaz, seçim- lerde parti içi muhalefetin ve Özal'ın eleştirilerinin ne kadar etkisi olduğuna ilişkin bir soruya da "Bu seçimde başarılı olmamızı istemeyenler varsa. bunlann azami gücü bizim oylanmızdaki azalma kadar" yanıtını verdi. sonuçtur. Her partinin kendi aldığı so- nucu değeriendirmesi esastır. Sayın Başbakan'ın, kendi partisinin yüzde 16'lık, lstanbul'da yüzde 14'lük sonucu- nu gözardı etmek için bizim aldıgımız sonucu ön plana ç - karma gayretini, siyasi piş- kinlik örneği olarak deger- lendiriyorum. Bu koalisyon, seçimlerin kesin mağlubu- dur. SHP, 3.5 yıldır iktidarda olduğu yerel yönetimlere rağ- men, bir yıldır iktidarda olmalanna rağmen, seçim yapılan bölgelerde yüzde 40'- ın üzerinde olan oy oran- lannın yûzde 36'nın altına düşmesini önleyememişlerdir. Dolayısıylâ, se- çimlerin en belirgin sonucu, SHP'nin belediyelerdeki ve koalisyonun hükü- metteİci icraatının 600 bin secmen ta- rafından onaylanmadığıdır. - Parti içi muhalefetin seçimlerde çalı- şmadığı yolunda Sayın Pakdemirli'nin ve partinizm yelkililerinin açıklamalan var. Saym Özal'ın veparti içimuhalefetin açı- klamalarmın sizin oy oranvnızı ne kadar etkilediği konusunda bir saptamanız var mı? YILMAZ- Hayır. Bu konuda bir yo- rum da yapmak istemiyorum. Ama bu seçimde başanlı olmamızı istemeyenler varsa, bunlann azami gücü de bizim oy- lanmızdaki azalma kadardır. - RP'nin başarısını merkez partilere karşı marjinal çıkışların başarısı olarak mı değerlendiriyorsunuz, yoksa RP'nin etkili çalışması mı bu sonuçları ortaya çıkardı? YILMAZ- Her ikisinin de rolü oldu- ğuna inanıyorum. RP, parti organizas- yonu bakımından diğer bütün partiler- den daha iyi organize olmuştur. Bu bi- zim partililerimiz tarafından da kabul edilen bir gerçektir. Ama, ikinci unsu- run da rolü olduğuna inanıyorum. Se- çım yapılan yörelenn ozellıklen bakımı- ndan, Istanbul'daki yerlerin özellikleri bakımından, sisteme karşı, sistemin ge- tirdiği bazı sıkıntılara karşı tepki duyan seçmenlerin bu tepkilerini RP'ye oy vermek suretiyle ortaya koyrnayı tercih ettik- lerini düşünüyorum. Ancak İstanbul için ortaya çıkan bu durumun genelleştirilmeye müsait olmadığına inanıyo- rum. Eğer böyle bir durum ortaya çıksaydı, aynı başan, Izmir ve diğer seçim çevrele- rinde de elde edilırdi. -DYPileANAP'ınbirleş- İ mesiya da bütünleşmesi gerektiği yolun- da bazı çevrelerin ve kişilerin önerileri var. Örneğin, Bedrettin Dalanbımusavu- nuyor. Böyle bir koalisyon olanağı var mı? Türkiye için uygun olur mu? YILMAZ- Bana göre, bunlar aceleci ve geniş ölçüde şahsi hesaba dayalı yo- rumlardır. Bu değerlendirme için daha ihtiyatlı davranmak gerekir. Bu değer- lendirme ve yorumlann altında yatan varsayım, RP'nin Türkiye genelinde de güç kazandığı varsayımıdır. Ben bu var- sayımla mutabık değilim. RP'nin ba- şansı mevzi bir başandır. Onun için mevzi şartlann değerlendirilmesine ihti- yaç vardır. Bizim de esas olarak yaptı- ğımız budur. DYP, Türkiye'nin en bü- yük kenti olan ve tüm seçmenlerin yüz- de 15'inın vaşadığı İslanbul'da. bütün iktidar olanakJanna rağmen, bakanlan- nın lstanbul'da karargah kurmuş ol- masına rağmen yüzde 14'lük bir sonuç almıştır. Zaten zayıf oldukJan İstan- bul'da, iktidar olanaklanna rağmen gerileme ortaya çıkmıştır. DYP'nin so- nuç çıkarması gereken bir durumdur. ANAP ise, muhalefette olmasına rağ- men, oylannı geniş ölçüde körumuştur. Böyle bir beraberlığin bizim açımızdan herhangi bir şey getirmeyeceğini düşü- nüyorum. Böyle bir beraberli- ğin şu anda zorunluluk olduğu- na inanmıyorum. - Parti içi muhalefetin olağa- nüstü kongre isteği birey olarak Mesut Yıbnaz'ı ürkütüyor mu? Tedirgin misiniz? YILMAZ- Şahsi olarak hiç- bir endişem söz konusu değil. Partinin yara almasından endişe duyu- yorum. Bu endişeyi gidermekte de en büyük sorumluluğun bana düştüğüne inanıyorum. - Saym Ö:al ile aranızdaki soğukhtğun nedeni, Kürt sorununafarklı hakışmız mı? YILMAZ- Sayın Ozal, şahsi görüşle- rini kamuoyundan gizlemediği için za- ten kamuoyunun da meçhulü değil. Aramızda bazı konulara yaklaşım bakımından farklıhklar söz konusudur. Ama zannediyorum ki en önemli farklıhk. ANAP'ın yönetimiyle ilgili yö- netim farklılığıdır. - Bunu biraz açar mısınız? YILMAZ- Ben. genel baş- kan seçilmeden önce de, seçil- dikten sonra da çeşitli vesilelerle ifade ettim. Bana göre, Sayın Ozal. cumhurbaşkaru seçilmekle, bir kesin tercih yapmıştır. Cumhurbaşkanlığı konumu itibanyla, ANAP'ın artık Özalsız kendi ayaklan üzerinde durma zorunluluğu vardır. Bütün zorluklanna rağmen, bize düşen, bunu gerçekleştirmektir. Sayın Özal'ın da bu konuda partiye müdahale etmemek suretiyle bize yardımcı olması gerekir. Benim görüşüm budur. - O zaman Sayın Özal'ın partiye döne- ceğine inanmıyorsunuz? YILMAZ- Hayır, o kendi karan. O konuda bir şey demiyorum. Ben, parti- nin yönetimi konusunda kişisel görüşü- mü söylüyorum. - Cumhurbaşkanı, sizin kişillğinte ilis- kin eleştirileryöneltiyor. Bunlan nasılde- ğerlendiriyorsunuz? YILMAZ- Ben şahsi polemiklere gir- mem. Cumhurbaşkanı Özal ANAP'ın seçim başansızlığından Yılmaz'ı sorumlu tuttu: YılmazANAP'ın çaüsuııbozdu • Cumhurbaşkanı Turgut Özal'a yakınlığı ile bilinen milletvekilleri ÖzaFın, Mesut Yılmaz'ı "ANAP'ın aşın uçlara oy kaçmasını önleyen çatısmı bozmak- la" suçladığı belirtildi. Özal 1983te partiyi kurarken, bugün yaşanan tehlike- leri o zaman gördüğünü belirterek şöyle dedi: "Bazı uç gruplann fazla büyü- melerini engellemek için bir yapı altında yumuşatılacağına inanıyordum. Bunu 1983'te başardık. Değişik eğilimleri olan ve çatışan gruplan aynı çatı altında topladık. ANAP'ın başansı bundan kaynaklanıyordu.". ANKARA (ANKA)- Cum- hurbaşkanı Turgut özal ANAP'ın yerel seçimlerden al- dığı sonuçtan Mesut Yılmaz'ı sorumlu tuttuğu belirtildi' Özal'a yakınlığı ile bilinen mil- letvekilleri özal'ın, ANAP Ge- nel Başkanı Mesut Yılmaz'ı "ANAP'ın aşın uçlara oy kaç- masını önleyen çatısjnı boz- makla" suçladığını belirttiler. Eski ve yeni AnavatanPartisi milletvekiİleriyle seçim sonuç- lanna ilişkin değerlendirme ya- ın Cumhurbaşkaru Turgut ıl, Refah Partisi'nin seçim- lerden aldığı sonucu ANAP'ın 1983'deki yapısının bozulmaa- nabağladı. Cumhurbaşkanı Özal" 1983"- de partiyi kurarken. bugün ya- ANAP MKYK toplantısı pazar günü yapılacak Gözler olağanüstükongrekaraıında İç Poürika Seryisi - ANAPta gözler pazar günkü .MKYK toplantısına çevrildi. Özal yan- lılan pazar günü MKYK'dan olağanüstü genel kurul karan cıkmaması durumunda pazar- tesi günü mahkeme yoluna bas- vuracak. Genel Başkan Mesut Yılmaz'm, başkanlık divanı üyeleriyle ile yaptığı danışma toplantısında, en kısa sürede kongreye gjdeceğini bunu da kendisine tavır geliştiren muha- lif grubun istediği gündemle ya- pacağını söylediği öğrenildi. AA'nın h'aberine göre Hüsnü Doğan'ın Yılmaz'a karşı aday olma ihtimalinin güçknmesi üzenne. muhaüf kanatta da gö- rüş aynlıklan baş gösterdi. Bazı muhaliflerin ise Doğan ve arka- daşlannın çalışmalanna aktif olarak kaülmadıklan görüldü. Önceki gün toplanan ANAP Başkanlık Divanı'nda da mu- haliflerin durumu gözden geçi- rildi. ANAP'lı bir yönetici Özal'a yakınlığı ile bilinen Ley- la Yeniay Köseoğlu'nun "Ola- ğanüstü kongreye şimdilik ge- rek yok" şeklındeki açıkla- masını değerlendirirken şunlan söyledi: "Mesut Bey'i Genel Başkan- lıktan indinnekte fikir birliği içinde olanlar, adayın kim ol- duğu belli olunca yollannı ayırdılar. Cumhurbaşkanı'nin Hüsnü Doğan'ı aday olarak işaret etmesi. gönlünden genel başkanlık geçenlerin ve özellik- le Hüsnü Doğan'ı hiç sevmeyen Semra Özal'ın hoşuna gitmedi. Şimdi "Kongreye gerek yok Yılmaz'ın çevresi değişsin" di- yerek kelle istiyorlar. Sonuçta kongre isteyenlerin de kelle iste- yenlerin de amaa aym, Semra Hanım'a yakın olanlar, MKYK ya da Başkanlık Di- vanı'nı değiştirerek, Yılmaz'ı kıskaca almak istiyorlar. Di- ğerleri ise niyetlerini doğrudan açıkhyorlar." Leyla Yeniay Köseoğlu'nun açıklamalanna muhalifler karşı çıkıyor. Adı genel başkan aday- lan arasında geçen Kahveci, "Şimdilik kongreye gerek yok" yaklaşımına katılmadığını be- lirterek, genel başkan adaylığı ve seçim sonuçlan konusunda- ki görüşlerini ilk grup top- lantısında aynntılı olarak açı- klayacağını söylüyor. İstanbul MilletvekiK Naci Ekşi ise olağanüstü kongrede ısrarh olduklannı >ineleyerek "Diğeri Leyla Hanım'm şahsi düşüncesidir" diyor. Ekşi. Pa- zar günkü MKYK toplantı- sında olağanüstü kongre kara- nnın ahnmaması halinde pa- zartesi günü mahkemeye baş- vuracaklannı belirtiyor şanan tehlikeleri o zaman gör- müştüm. Bazı uç gruplann faz- la büyümelerini engellemek için bir yapı altında yumuşatıla- cağına inanıyordum. Bunu r983de başardık. Değişik eğilimleri olan ve çatışan gruplan aynı çatı altı- nda topladık. ANAP'ın ba- şansı bundan kaynaklanıyor- du" dedi. 'Aynı yapıyı konıyamadı' ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ın partiye yeni bir felse- fe ve ruh kazandırmak iddiasıy- la ortaya çıktığmı belirten Özal. görüştüğü milletvekilleri- nc şunlan söyledi: "Mesut aynı yapıyı konıya- madı. ANAFı aynı gaye etra- fında toplanan değişik gruplar olarak tanımladı. Onlara yöne- lik politikalar üretemedi. Bizim kurduğumuz sihirli yapıyı boz- du. Bazı seçmenler partiyle bağ- lan kopanhnca kendini boşluk- ta hissctti Parti içinde kendi fi- kirlerini savunanlar olmadığını görünce Refah Partisi'ne kaydı. Partide başmdan beri çalışan kadrolar tasfıye edildi. Muhafa- zakar oylar kaçınldı. Uç partile- re oy kaçmasını önleyen çatıyı bozdu. Bu da Refah Partisi'nin çah- şmasıyla birlejince bu sonuç or- taya çıktı. Özal'ın ANAP'ın aldığı sonuçtan üzüntü duydu- ğunu belirterek parti içindeyken yeni bir koalisyon oluşturul- masının gerekliliğini savunduğu büdirildi. Konuk yazar Sağlık Politikaları ve Odalar CELALYILDIRIM Dishekimi, Eskiİst. Dişhekimleri Odası Başkanı Ülkemizdeki siyasi gelişmeleri etkile- yebilecek yerel seçimlerden bir hafta sonra Türk Dişhekimleri Birliği (TDB) 4. genel kurulunu yapıyor. Ulkemizin sosyal, ekonomik ve poli- tik alanda yaşadığı sancıyı sağlık ala- nında bizler de yaşıyoruz. Tüm sağlık meslek gruplan ve onlann mesleki ku- ruluşlannın sağlık konulannda suna- caklan görüşler ve çözüm yollan, yaşa- nılan sıkıntılann aşılması bakımından önem taşımaktadır. Sorunun muhatabı olanlan dışlaya- rak çözüme ulaşılamayacağı arük bilin- melidir. Kaülırncılığı ve çoğulculuğu sağlamak çağdaş demokrasinin gereği- dir. Bu nedenle, değişik düşüncelenn birbirleriyle etkileşimine ortam sağla- mak ve sorunun sahiplerini de olaym içerisine katmak gerekir. Geçen mart ayında yapılan Ulusal Sağlık Kongresi, konulan ve katıhmplan ile sağlık ala- nındaki bir değişimin müjdecisi olmuş- tu. Dünya Sağlık örgütü'nün Alma Ata toplantısında sağlık sorunlannın çözü- mü için halkın ve hızmeti sunanın moti- ve edilmesinin önemi ve gerekliliği dile getirilmişti. Uygulanacak sağlık politi- kası, hizmeti sunan ve alan tarafından kabul edilmiyorsa bu politikanın başa- rüı olmasının mümkün olamayacağı be- lirtilmişti. Sağlık kongresine katılmamız ve öne- rilerimizi sunmuş olmamız önemli bir adtmdı. ama yeterli değildi. Kongreden sonra geçen yedi aylık süre zarfında ya- şanılan olaylar sağlık çalışanlannı ka- ramsarlığa itmiştir. Şimdi önemli bir dönemeçteyiz. Siya- si iktidar. meslek odalan ile istenilen. beklenilen diyaloğu kuracak mı? Mes- lek odalan kendılerini çağın koşullanna uygun tanımlayıp sağhk politikalanna müdahale edebilecek mi? Gecmişten ge- len klasik anlayış terk edilecek mi? Bize göre "A siyasi partisinin kurduğu hükü- metin sağlık programını tasvip etme- yiz" yaklasımı ne kadar yanüş ise hükü- met yetkililerinin "meslek odalan şu in- sanlann yönetiminde, onlarla görüşül- mez" şeklindeki yaklasımı da o kadar yanlıştır. Siyasi geleneğimizdeki, muha- lefet larafından iktidann her yaptığının kötülenmesi anlayışı artık terk edilmeli- dir. Eleştiri ve öneriler daha iyiyi bulma- ya yönelik olmalıdır. Meslek odalannın başında Demok- les'in kılıcı gibi duran "meslek odalan siyasetle uğraşamaz" anlayışının çağdı- şıhğı artık görülmelidir. Günümüz dün- yasında bir ülkede olan insan haklan ih- lali, demokrasi karşıtı hareket, diğer devletler tarafından incelenebiliyor. Uluslararası sözleşmelerde bu anlamda başka ülkelere müdahale hakkı kabul ediliyor. Ama meslek odalan kendi ül- kelerinin esenliği için görüş belirttiğinde suçlu oluyor. Elbette dar anlamda her- hangi bir siyasi parti desteklenmemeli, onun için çalışma yapılmamalı; fakat geniş anlamda ulkemizin esenliği, mes- leğin, meslektaşlanmızın geleceği için her türlü görüş bildirilmeli, çalışma ya- pılmalıdır. TDB'nin 4. Olağan Genel Kurulu. dişhekimleri, ağız ve dişsağhğı hizmeti açısından bir dönemeç olabihr. Kurulduğu günden bu yana "bireyin sağlıklı yaşam hakkı" için uğraş veren Birlik ve Odalar sağlık hızmeüerinde te- mel bir anlayışı yerleştirmek için çaba gösteriyorlar. Bu anlayış, bireyin hasta olmadan sağlıklı bir yaşam sürmesinin sağlanmasıdır. Sağlıkta önemli olan, önce bireyin korunması: buna karşın hastahk sözkonusu ise tedavi edilmesi- dir. Bu anlayışla yola çıkan Birlik ve Odalar, altı yıldan beri koruyucu he- kimlik hizmeüerinin devlet polıükası ol- ması .gerektiğini yurguluyorlar. Hiçbir beklentileri olmadan sorumlu- luk taşıyan Birlik ve Oda yöneticileri artık yetkili olmalıdırlar. Yetkinin ol- madığı yerde sorumluluklann yerine ge- tirilmesi olanaklı değildir. Güncel olan ve ivedilikle çözümlen- mesi gereken sorunlanmızdan biri, her şeyi ile (dili. uygulanabilirliği. tanımla- malan) çağdışı kalan sağlık yasa, tüzük \e vönetmcliklennin değiştirilmesidir. Bu değişikliklerle meslek odalan, sonı- nun sahibi, çözüm yolunun üreticisi ve uygulayıcısı olarak kabul edilip kendi alamnda yetkili kılırvmalıdır. Böyle bir anlayışın gerçekleşmesi sağlık hizmetle- rinin yönetiminde, örgütlenmesinde ve üretilmesindeki sıkıntılan çözecek: sağ- lık hizmetlerinin kalitesini arttırmanın yarusıra hekim ve hasta haklannda yeni bir sürecin başlangıcı olacaktır. Bu anlayışın yerfeşmesi ve uygulan- ması için gereken bilgi birikimi, yetenek ve enerji, dişhekimleri odalannda var- dır. Bu birikim ve enerjinin kullanılabil- me becerisini göstermek zorundayız. TDB'nin 4. Olağan Genel Kurulu; ala- cağı kararlarla ve seçeceği yöneticilerle bu becerisini gösterip ağız ve diş sağlığı hizmetlerindc önemü değişim'ori sağla- manm ilk adımı olabilir. ÜĞÜPOLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Zaman Geçiyor... ANAP içindeki muhalif grup diretiyor: "Ya olağanüstü kongre yapılır, ya da başkanlık divanı değiştirilir..." Soruyoruz: ' 'Bu neyi çözümler?" Yanıt: "ANAP'ın çöküşünü..." SHP'de dağınıklık sürüyor. Her ne kadar "Biz oylarımızı arttırdık" dense bile genel merkezde huzursuzluk var. Karşılıklı suçlamaların ardı arkası kesilmiyor: "Izmir Çiğli'de seçim kaybettik. Zaten kaybedeceğimiz belliydi. Genel Başkan İnönü'nün seçim bölgesinde du- rum böyle olursa bu iş bitmiş demektir..." Soruyoruz: "Nasıl bir çözüm önehyorsunuz?" Yanıt: "Yeniden yapılanma, örgütlenme, parti içi eğitim..." "Biraz geç kalmadınız mı bu gibi işlerde..." Yanıt "Geçkalmış sayılmayız, tamzamanıdır..." CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın koyduğu tam yerin- dedir. Baykal şöyle diyor: "İktidar halk desteğini yitiriyor. İktidar inişe geçti. Bu, ik- tidar partileri için kaygı verici. İktidar dört puan oy kaybı yaşadı. DYP birpuan, SHP üç puan kaybetti. Üstelik seçim- ler iktidar için en elverişli koşullarda yapıldı. SHP'nin üç puan kaybetmesi yöresel bir olay değil. Sadece istanbul'a özgü bir olay değil. Izmir'de de öpuanın üstünde bir kaybı var. Hatta Çiğli'de on üç puanlık kayıp ortaya çıkıyor..." Baykal'ın dediği gibi İstanbul Bahçelievler'de RP'nin ka- zanması, Çiğli'de ANAP'ın sandıktan çıkması sosyal de- mokratları düşündürmelidir. Diyelim ki manav Ahmet Efendi var. Geleneklerine bağ- lı, günlük gazete okuyor, TV izliyor. Bu tipleri çoğaltınız. Değişik yörelerde inceleyiniz. Kendilerine sorunuz: "Niçin ANAP'ı tercih ettin?" Yada: "Neden RP'ye oy verdin?" Sosyal demokratlar bu sorudan yola çıkarak hedefe ulaşmalıdır. Eksikleri nedir, halkı neden etkileyemiyorlar ona bakmalıdır sosyal demokratlar. Diyeceksiniz ki: "Gümbür gümbür CHP geliyor..." Hayır yanılıyorsunuz. CHP şimdiden kendi içinde çözül- meye başladt. Ali Dinçer'in istifası, ardından karşılıklı suç- lamalar. Bunlar çözülmenin belirtileri değil mi? Ankara il örgütunün yapılanmasıyla başlayan huzursuzluk sanırız yakında Izmir'e de sıçrayacak. DYP, ANAP, CHP ve DSP halkın umudu olabilir mi? Etkili bir örgüt çalışması yapabilir mi? Halkı etkileyici vurucu söylemlerle yol alabilir mi? 20 Ekim 1991 seçimlerinde Süleyman Demirel, sosyal demokratların söylemleriyle DYP'yi birinci parti yaptı. De- mirel, alanlarda "Benim işçim, benim köylüm, benim me- murum "diyor veekliyordu: "Demokratik b;r Türkiyeyaratacağız..." Tanıdığım çok kişi -aralarında hızlı solcular, sosyal de- mokratlar, ilericiler de vardı- gittiler DYP'ye oy verdiler. ,v DYP-SHP hükümeti kurulalı bir yıla yaklaşıyor. Verilen sözlerin hemen hemen tümü unutuldu. Enflasyon aldı ba- şını gitti. Demokratikleşmede pek bir şey olmadı. Böyle verdiği.sözü tutmayan bir siyasal iktidara halk na- sıl inansın? Anamuhalefet lideri genç ve yakışıklı, ama halkın umu- du olamıyor. Geriye kim kalıyor? Elbet RP. Onun için de CHP lideri Deniz Baykal, bir önemli geliştmin altını çiziyor: "RP gerçeği gözden kaçırılmasın..." CHP 6 okla uğraşırken, parti içinde 2. cumhuriyet tartış- ması yapılırken soldaki üçüncü parti bir ilk seçimde başa- rrya ulaşır mı? Örgütlenme, yapılanma o denli kolay bir iş midir? Hiç bunlan görmüyor CHP'liler. Eh, SHP'liler de "Örgüt- lenme, parti içi eğitim" gibi önemli eksikliklerini bitirme- mişler henüz. Şimdilik birbirleriyle kapışıp yer edinme ça- basmdalar. Yakında komşu kapısı gibi gidip gelmeler de başlar. ANAP erken kongre, başkanlık divanı tartışmalarını sür- dürsün bir süre daha. Kimileri de ANAYOL düşüyle kendi- lerini avutsun. TBMM'de çalışanlarla ilgili yasalar hasır altı edilsin. Demokratikleşme terör gerekçesiyle rafa kal- dırılsın... Gözümüzü açıp kapayınca bir genel seçim gelmiş ola- cak. Siz o zaman görürsünüz... Sayıştay'a üye seçîmi oıtaklaruı arasını açtı ANKARA (ANKA) - Şayış- tay'da boş bulunan 3 üyelik için TBMM Plan ve Bütçe Ko- misyonu'nda yapılan seçim, koalisyon ortaklan DYP ile SHP'nin arasını açtı. SHP'liler komisyonu terk ederken, DYP'nin son genel seçimlerde Denizli'den milletvekili adayı olan İrfan Ölçen Sayıştay üye- liğine getirildi. ANAP döneminde çıkanlan ve Sayıştay üyelerinin TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda seçilmesini öngören yasa SHP'nin başvurusu üzerine Anayasa Mahkemesi'nce iptal edilmesine karşın komisyonda dün gece yine seçim yapıldı. Plan ve Bütçe Komisyonu'- ndaki görüşmeler sırasında SHP Tunceli Milletvekili Ka- mer Genç, Anayasa Mahke- mesi kararlannın yürütme, yargı ve yasama organıru bağ- ladığını Danıştay'ın da Anaya- sa Mahkemesi kararlanna rağ- men işlem yapılamayacağına ilişkin karan bulunduğunu be- lirtti. Genç, seçimin anayasaya aykın olacağmı söyledi. DYP Aksaray Milletvekili Mahmut Öztürk de Genç'in görüşlerine katılarak seçim yapılmaması gerektiğini, aksi halde Meclis'- in ve kararlannın tartışma ko- nusu yapılacağını. çok sayıda itiraz olacağını bildirdi. Komisyon Başkanı DYP'li İlyas Aktaş ise, Anayasa Mah- kemesi'nin yasayı iptal eder- ken yeni düzenleme yapılması için 6 aybk süre tanıdığını ve bu sürenin 23 kasunda sona ereceğini bildirdi. Aktaş, seçim yapıhp yapıl- mamasını komisyonun oytına sundu. Yapılan oylamada SHP ve CHP'lilerin karşı çıkmasına rağmen ANAP. RP ve DYP"- lilerin oylanyla seçim yapılması benimsendi. Bunun üzerine SHP ve CHP milletvekilleri ko- alisyon hükümetinin kurul- masından bu yana ilk kez ko- misyonu terk etti. Daha sonra yapılan seçimde Sayıştay'da boş bujunan4 üye- liklere Sayıştav dan İrfan Ölçen ve Nuretün Dilmaç, Sayıştay dışından ise Feramuz Durmu- şoğlu getirildi. Sayıştay üyeliği- ne seçilen İrfan Ölçen'in son ge- nel seçimde Denizli'de DYP'- den milletvekili adayı olduğu, ancak seçilemediği öğrenildi. İstanbul'da çıkan Türk Dili Dergisi KASIMARALIK SAYISI Ahmet Miskioğlu, Ömer Asım Aksoy. Prof. Dr. Talat Tekin, Ali Dündar, Abdullah Rıza Ergüven, Jose de Espronceda, A.Cengız Büker, Fakır Bay- kurt, Ali Özenç Çağlar, Meriç telıdedeoğlu, Nevzat Odyakmaz, Mustafa Kûz, M. Güner Demiray, Gülay Yı/rdal-Mıchaels, Prof Dr Bedıa Akarsu, Doç. Dr. Samı Selçuk, Tafısın Şımşek, /^dm Oy, Muzafter Uyguner, Muhsin Şener, Aydoğan Kekevi, Tahir Özçelık, Hasan Akarsu, Tahsin Şentürk. >Vten Mutlu, İnsan Tbpçu, Osman Botulu, Fürüzan Toprak, Cumhur PBk- yiğri. Naim Tıralı, Hüseyin Avni CınO2Dğlu, Behzat Ay, Nazım Yıldırım, Arat Ovalı, Erdoğan Aikan ve İsmet Kemal Karadayı'nın yazıiarı, şiirieri, eleştinieriyte büyük kıtapçılardâ... Postanelerde bulunan posta çekı kâğıdı ile 122807 Posta Çekı hesap numarsçına 25.000 TL. yatırılarak yıHık dergi üvBsi olunur Alacak olan- TUIK üiıt ı^tâlğıoı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle