15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 29KASIM1992PAZAR PAZAR KONUKLARI LeylaTavşamğhı'nmsomlarmıymıtlaymAlmmSosy'al Demokrat mittetvekili,ANAPlı eski bakan, 'Neonazi vahşeti'niktnadı Saldırı bizde şok etkisi yarattıAlmcmyu'cla bir grııp Neonazi, Ham- hurg yakmlarmdaki Mölln kenıinde Türk uilelerm evlermi ateşe verdiler. ıkisi kadın. biri çocuk üç 'Türk 'ün ölümüne, pek çok kişınin dc varulanmasma vol açtılar. Siz özellikk msan haklunm savunan ve terö- risi hareketlere karşı çıkan bir siyasetçi olarak hu olavı nasıl karşüadınız? VVEILER - Ülkemde yaşayan Türkle- re yapılan bu menfur saldın bende hem şok etkisi yaptı, hem de çok kızdırdı. Bu cinayetin faillennin ağır bıçımde ceza- landınlmalan gerekir. Son aylarda böyle bir olayın meydana geleceği kaygısı ve korkusunu taşıyor- dum. Tarihimizde yaşanan olaylardan, toplumumuzdaki bir ırka aynm uygu- lanmasının diğer azınlık gruplannın da şiddet hareketlerine maruz kalacağını bi- liyorum. Bugün artık. bu tür tehditlere uğrayan. bu tehlikeler altmda yaşayan büıün kişikri benimsemek ve onlan ko- rumak amaayla somut çalışmalar yapıl- masının zamanı geldi de geçiyor bıle. - Sizce iki Almanya 'nın birleşmesi nede- niyle artan toplumsal ve ekonomik sorun- lar bu tür trk ayrımı olaylarmı ve şiddet harekctlerini körüklemiş olabilir mı? Hükümetin politikası yanlış VVEILER - Bu tür ırkçılık ve terör ha- reketlerinin iki Almanya'nın birleşmesi sonucu olarak tırmandığını sanmıyo- rum. Hiç kuşkusuz iki Almanya"nın bir- leşmesiyle birtakım ek toplumsal sorun- lar doğdu. Bugünkü hükümetin uygun- suz siyaseti ise bu sorunlan çözmekte yetersiz kalıyor. -Almanya, Türkiye'ye siiah sattşlarmı durdurdu. Sizce bunun altmda yatan amaç neydi? Bu tür bir tutum doğru mu? \*EILER - Bunun nedenı açıktı. Al- man hükümetinin elinde. bu silahlann Korktuğumuz başımıza geldi Son aylarda böyle bir olayın meydana geleceği kaygısı ve korkusunu taşıyordum. Tarihimizde yaşanan olaylardan, toplumumuzdaki bir ırka aynm uygulanmasının diğer azınlık gruplannın da şiddet hareketlerine maruz kalacağını biliyorum. Bugün artık, bu tür tehditlere uğrayan, bu tehlikeler altında yaşayan bütün kişileri benimsemek zamanı geldi Tıirkive'nin Güneydoğusu"nda yaşayan Kürılere karşı kullanıldığı yolımda bilgi- lcr \ardı. Bu doğruydu, ya da yanlışü. Bcn bunu tartışmıyonım. Ben gcnelde başka ülkelere silah satışlanna kesinlikle karşmm. Bunun da ötesinde silah üreti- mine dc karşı çıkiyorum. Ben silahsız- lanma harekctini destekliyorum. Bugün \ ugoslavya'da açık seçik görüyoruz. Elındc silah olan bütün ülkeler Sırbisıan \c Hırvatistan'a silah sathlar. Sonuç da bu oldu. Silah ürettiğıniz zaman bunlan sataca- ğınız va da ihraç edeceğiniz de kesindir. Bundan hiç kuşku yoktur. İhraçettiğiniz ya da belli kesimlere satuğınız bu silah- İar. başka ınsanlara karşı kullanıhr. - Ama burada olavtn başka bir \iizü var. PKK örgütü masuın iıuanlara karşı açtığı savaşı sürdüriiyor... WEILER - Alman parlamentosunda bütün siyasi partiler PKK'nin bir terör örgütü okluğunu. masum insanlara te- rörist saldmlarda bulunduğunu biliyor. Türk hükümeti ve Türk halkı bu nedenle öyle bir noktaya geldi ki saruyorum yar- dım gereksiniyorlar. Bu. Türkiye'nin gerçeği. Ama bölgede. Irak ve diğer ülke- lerde vaşayan Kürt halkı da yardım ge- reksiniyor ve kendi sorununun çözülme- sini beİdiyor. Türk hükümeti ve Türk halkının, Al- manya'ya kızdıklannı. Almanya'da bü- tün bu meselelerin birbirine kanştınldı- ğını sandıklannı biliyorum. Ama PKK adlı bir örgütün bir yanda, diğer yanda da haklanndan yararlanamayan. kötü muamele gören Kürt halkı bulunduğu- nu biz Almanya'da çok iyi biliyoruz. Bu aynmı görüyoruz. Kürt halkı en temel insan haklannı elde etmelidir. İki hafta önce Alman parlamentosun- da, Kürtlerin derhal Türkiye'y e geri gön- derilmeleri konusunda bir yasa tasansı gündeme geldi. Başta SPD olmak üzere diğer partiler de Kürtlerin derhal geri gönderilmelerinin doğru olmadığmı. bir süre daha Almanya'da kalabileceklerini, ama bu sürenin sınırlı olduğu görüşünü BARBARA WEILER 1946 Düsseldor)doğumlu. 1963 te tkaret lisesıni hitirdikten sonra eğitimini İngillere de sürdürdü. Daha sonra çeşiılisarıayi kuruluşlarmda tk ari danısman olarak çalıştı. 1970 'ıe Alniaıt Sosyal Demokrat Partisi SPD! üyesioldu. Parıininçeşitli kademt'krindcgörevyııpti-1987'ye kadar parlisinin Fulda eyaleli vöneticiliğinde hulundu. Aynı yıl nıilletvekili scçildı. Bir süreMaden İsçileri Sendikası 'nda çalıştı. Şimdilerdc, SPD milletvekilliğinin yaııı sını Ulıtuıl Emek Partisi, L'halararası A F Örgütü uvesı. savundular. Alman parlamentosunun Türk büyükelçılığiyle bu konuda ne ya- pılması gerektiği yolunda görüş alışveri- şinde bulunması gerektiği benimsendi. Kürt halkının durumu nedeniyle Batı dünyası Türkiye'ye pek de hoş olmayan bir aözle bakıv or dı yakalanırlardı. Zaten son zamanlarda ülkemde duygular çok keskinleşti. -Pek çok Balılı ülkenin Türk vatandas- larına vize zorunluluğu geıirmelermin baş- lıca nedenlerinden biribu Kürt sorunu mu? WEILER - Doğru söylediniz. Çünkü bu insanlar kendi sorunlannı gittikleri ülkelere laşıvorlar. Yasalara eöre de suç sayılacak bir davranışta bulunmadıklan sürece polis onlara müdahale edemiyor. - Bir de aşır'ı dincilerin Almanya 'dafaa— liyetkh var... Bir süre önce Kara Ses adıy- la tanınan Cemalettin Kaplan, Almanya'- da binlerce kişinin toplandığı bir toplantı düzenleyerek insanları Türkiye'ye karşı silahh eyleme çağırdı... WEILER - Suç örgütlenni Almanya'- da durdurmak kolaydır. Ama gayet gizli yeraltı faaliyeüeri gösteriyorlar. yeralü yayınlan yapıyoriarsa Alman hükümeti için bunu engellemek çok zordur. Polis, bunlan ortaya çıkanrsa sınırdışı edilir- ler. Alman devletine zarar verecek bir faabyet olmadığı sürece yasalara göre bunlara hiçbir şey yapamayız. Ama on- lara yanlış yaptıklan anlatılmalıdır. - Türkiye'de sol çok bölünmüs durum- da. Sosyal demokrat ideolojiyi savunan en a: üç siyasi parti var. Türkiye gibi bir ül- kede solun böylesine bölünmüs olmasını nw>ıl karşılıyorsımuz? Sol tek çatida birleşirse VVEILER - Gruplar, partiler. hareket- ler böylesine bölünürlerse bir ideolojiyi zayıflaürlar. Tek bir çatı altında olmalan böyle bir hareketin çok daha güçlü ol- masını sağlar. - Dünyada solun. özellikle de Avrupa'- da komünizmin çöküşünü nasıl değerlen- diriyorsunuz? Sizce bu neden kaVnaklan- dı? VVEILER - Benim partim hiçbir za- man komünizmi dünya için bir gelecek Akarcalı:Almanya'daki Türk imaiı değiştirilmeliAlmanlann Türklere yaklasımlarmı ankıtır \ % ^ ^^^ ~9 yaklasımlarını arüatır nmmtz? AKARCALI - Almanya. Türkiye'nin Batı Avrupa'daki en önemli ortaklanndan biridır. Ekonomik ve sosyal açıdan da en yoğun iliş- kilerimız Almanyayla. En çok malı Al- manya'ya satanz, en çok turisti Almany a'dan ağırlanz. Bunun >anında en sorunlu ilişkileri- mız de Alman>a"yla. Bush. Mitterrand. Thatcher Türkiye'yi zıyaret eüniştır, ama Al- man Başbakanı Kohl gelmemiştir Türk-Alman ilişkileri her zaman çok bo- \utlu oldu Bu çok boyutluluğu sürekli dik- kate almadan yapılacak yorumlar vanıltıcı olur Almanlann Türklere yaklaşunının çeşit- li evreleri var. Bunlan şöylesıralayabıliriz: - 196O'lı >ıllarda Türk ışcilennın hepsinın kucak açılarak. hatta karşılama törenleriyle ağırlanmalan. - 1970'li yıllarda bu akımın yavaşlatılarak- frene basılması. ağırlamadan uğurlamaya dö- nüs çarelerinin aranmaya başlaması. bu poli- tıkanın Almanya'yu giriş vizesi konularak •>onuçlandınlması, - 1980'li yıllarda gerek vızeyi asmak baha- nesi. gerekse 12 Eylül nedeniyle siyasi mülteci akınının yoğunlaşması. Almanlar ülkelerine işciler getinnişlerdi. Ancak bir süre sonra bunlann iş gücü değil. insun olduklannı anlamak durumuyla karşı- la^tılar Anneler. babaiar. çocuklar. akraba- lar. dostlar. yakınlar bu insanlann dünyalan- nm bir parçasıydı. Aralanndaki ilişkiler sıcak. yoğun. samimı ve sürekliydı. Almanlar ulkelerindeki Türk insanının bu yapısını gö- remediler. Türklere "sayt" bazında baktıkr. Şu kadar geldi. şu kadar kesin dönüşyapu gı- bi Bu pohtıka 16 yaşından büyük çocukla- nn anne-babalannın yanına gelmelerinin vasuklanmasına kadar vardı. Hem sorunlanna çare arayışı hem de kim- lıklenne sahip çıkma çabalan yurttaşlanmı- zın Almanya'da aşın sağdan aşın soia kadar örgütlenmelerine yol açu. Almanlar yaklaşımlannda Tûrkleri önce kırsal kesımden bir Baü Avrupa ülkcsine göç etmiş insanlann sorunlanyla lanıdı. Sonunda da uşın sağdan aşın sola kadar genış bir yel- paze içinde dağılmış insanlar olarak tarüdı. Ancak Cemaletün Kaplan'ından PKK'sine. BÜLEINT AKARCALI 1945 İzmir dogumlu. Fransız Saint Joseph Lisesi'ni bitirdikten sonra Brüksel Üniversitesi Ekonomi Fukültesi'ndeyükseköğrenimini uunumladı. Aym üniversitede iktisadi aııaliz masteri yaptı. Özelsektörde 10 yıl kadar yöneticilik yaptıktan sonra 1983 seçimlerinde A NA P 'tan İstanbul Millet vekili olarak parlamentoya girdi. BiraraSağlık Bakanı.dâha sonra da Turizm Bakanı olarak görev yaptı. Avrupa Parlamentosu Karma Komisyonu Eş Başkanhğı görevlerinde bulundu. vicdan ya da fıkir özgürluğu çatısı aiun- da koruyup "Yapabileceğimiz bir şey yok" diyemez. Eğer İspanya'da ya da Fransa'da yerleşmiş birkaç bin Alman örgütlenip silahh milisler kurup açık se- çik Almanya'daki demokratik rejimi laneüeyerek yapükları toplantılarda ili VVeiler, "Gruplar, partiler, hareketler böylesine bölünürlerse bir ideolojiyi zayıflatuiar"dedi. (Fotoğraf:İBRAHİM GÜNEL) - Sizce PKK örgütü nedir? Almanya da parti olarak geçiror... VVEILER - Türkiye'ye geldiğimde PKK'yle ilgili duygulann derecesini öğ- renmek beni şaşırttı. Ben partim SPD'- nin PKK'yle ilgili bir bildirisini size an- Kürt halkı kötü muamele görüyor Türk hükümeti ve Türk halkının, Almanya'ya kızdıklannı, Almanya'da bütün bu meselelerin birbirine kanştınldığını sandıklannı biliyorum. Ama PKK adlı bir örgütün bir yanda. diğer yanda da haklanndan yararlanamayan, kötü muamele gören Kürt halkı bulunduğunu biz Almanya'da çok iyi biliyoruz. Bu aynmı görüyoruz. Kürt halkı en temel insan haklannı elde etmdidir latmak istiyorum. Burada deniliyor ki: PKK'nin lerorizmi tınnanıyor. Alman parlamentosunda bütün siyasi parüler PKK'nin teronzmini çok iyi bili- yor. Bu konuda size bilgi vermek iste- dim. Almanya'da yasalar çok açıkür. Anladığım kadanyla bunlar yeraltı faali- veti içindeler. Bunlar su yüzüne çıksalar- olarak görmedi. Alman Sosyal Demok- rat Partisi (SDP) her zaman geleceğin demokratik yolda olduğunu savundu. Doğu Avrupa'daki komünizmin çok kı- sa süreli olacağını düşünüyordum. Doğu Avrupa komünizmi ekonomik açıdan bir fıyasko. bir felaketti. İnsan haklan açısından da bir felaketti. Düşünceme göre komünızm er ya da geç çökecekti. Sadece bir zaman meselesiydi bu. Sanı- yorum bu görüşüm de son birkaç yılda yaşadığımız olaylarla doğrulandı. - Anlayabildiğim kadanyla siz '68 ku- şağı'nı yaşadını:. '68 kusağı' hareketini desteklediniz mi? Bu kuşağ: yaşayan bir kisi olarak bugün dünyanm, özellikle Batı dünyasınm içinde bulunduğu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz'.' WEILER - Sanıyorum o zamanki so- runlarla şimdiki sorunlar farklılaştı. So- lun o zamanki ıdealleriyle şimdikiler de ayru değil. Yeni hedefler belirlendi. Ama ışçi smıfırun hakça katılımalığının sağ- lanması hedefıni hiçbir zaman akıldan çıkarmamalıyız. Almanya'nın batısında bugün gerek ekonomik gerekse diğer açıîardan en fazla kayba uğrayanın işçi sınıfı olduğunu görüyoruz. Toplumda herkesin payını hakça alması hâlâ çok önemli bir hedef, bir amaç. Bunun dışında "68 kuşağı'ndan daha farklı hedefler güdülüyor. Orneğin çevTe sağlığı. kadınlann sorunlan... Bunlar so- lun klasik konulan değil. Kadın olayı- nın, solun sorunu olması gerekir. Ama geçmişte solcu erkeklerin bizi pek de faz- la desteklemediklerini itiraf etmem ge- rek. Ama bugün çoğunun geçmişten bazı şeyier öğrendiklerini düşünüyorum. Sol için bugün yeni görevler, yeni he- defler var. Kalkınmakta olan ülkelerin sorunlan çözülmeyi bekliyor. Kuzey- Güney arasında hâlâ hakça bir paylaşım konusu halledilebilmiş değil. • KOMKAR'ına kadar ortak nokta hepsinın Türkiye'yi insafsızca kötületnesı. haber-olay peşınde koşan Alman basın veTV yayinlann- da bu karalama kampanyalanna sürekli ça- nak tutmalanydı. Çok yönlü ve 10 yılı aşan süreli bu kampanyadan Alman kamuoyunun etkilenmemeii olanaksızdı. Sonuçta Türk- Alman ilişkileri aşıretlerarası ilişkiden yargı- layan-yargılanan türû bır ilışkiye dönüştü Türkive ve Türkler öylesine aşağılandılar kı Türklere karşı her türlü hareket ve hakaret mubah savıldı. Evlerinde yakılarak öldürülen inianlanmız bir yerde bu anlayış ve inancın kurbanlandır. - ilmanlarla ilişkilerinıizde Türkler olarak hizim eksıklerimiz ıw!er? Vize olayında sesimiz çıkmadı AKARCALI - Türk-Alman ilişkilerini düzeltmek için Türkiye hemen hemen hiçbir şey yapmadı. Vahit Halefoğlu*- nun Bonn'da büyükelçi. Süleyman De- mirel'in Başbakan olduğu dönemde Almanya'nın Türkiye'ye vize koyuşuna hiç tepki gösVermedik. Vize koymalannı neredeyse teşvik ettik. Bu ülkeye Alman- ca bilen büyükelçi göndermedik. Al- manca bılen son büyükelçimiz Hale- foğlu'vdu-. Alman kamuoyunu bilgilen- dıreceK en ufak bır çalışmaya gırmedik. PKK faaliyetlerinin en yoğun olduğu bu ülkede Türkiye'nin kendi görüşünü açıkladığı bir tek Almanca doküman bi- le dağıtmadık. - 'Kara Ses' olarak bilinen Cemalettin Kaplan, Almanya 'da bir toplantı yaparak müritlerini Türkiye 'ye karşı silahh eyleme çuğırdı. Alman yasalarına göre Alman vctkili makamları kendi ülke topraklarm- da böyle bir toplantıya nasıl izin verdiler'' Fransa'da Neonaziİer börle bir toplantı vapabilirler mivdi? AKARCALI - Kara Ses konusunda Almanya'nın ileri sürdüğü mazeret ge- çersizdir. Bu tip gruplann çahşmalannı "'Bonn'a ölmeye gjdeceğiz. Rejimi yıkıp değıştireceğiz" deselerdi Almanya'da yer yerinden oynar, Fransa ya da İspanya en şiddetli biçimde kınanırdı. - Almanya'nın Kürtleri bahane ederek Türkiye'ye askeri malzeme satışlarmı durdurmasmı nasıl karşılnorsunuz? 'Türklere saldırı meşru' Alman hükümeti, parlamentosu, televizyonu, basını, Türklere karşı her hareketi meşrulaştırmıştır. Alman hükümetine, parlamentosuna, basınına ve aydınına düşen en önemli gÖrev, yarattıklan Türk imajını değiştirmeleridir. Bize düşen ilk görev Alman dostlanmıza hatalannı ihtirastan uzak bir şekilde anlatmaktır. AKARCALI - Almanya, Napolyon'- dan sonra Avrupa'daki hemen hemen bütün savaşlara sebep olmuştur. İkinci Dünya Savaşı'ndaki vahşet bütün Al- manlann vicdanını derinden etkilemiş- Şimdi de doğal olarak insan haklan konusunda aşın duyarlılık içindedirler. Bu politıkalannı hem Almanya içinde hem uluslararası arenada pazarlama du- rumunda en iyi malzemelerini Türkiye oluşturmuştur. Buna karşıhk Irak'a en çolc silah, aske- n malzeme, insanlara karşı kullanılan kimyasal ve biyolojik maddeleri ve bun- lara ait teknolojiyi Alman fırmalan sat- mıştır. Bütün bu saüşlar sırasında da hiçbir Alman politikacı en ufak bir tepki göstermemiştir. - Neonazilerin Hamburg kenti yakınla- rmdaki Mölln 'de Türklerin evlerini ateşe vererek ikisi kadın biri çocuk, üç Türkün ölümüne yol açmalarmı nasıldeğerlendiri- yorsunuz? Federal savcılık bu Neonazi olayının ilk kez federal düzeyde ele alına- cağını açıkladı... AKARCALI - Neonazilerden Alman- ya hem rahatsızdır hem de bu olgudan hastadır. Neonazi hareketi yalnız Türk- lere yönelik değıldir. Biz kendimizi ilgi- lendiren olaylan daha yakından izlediğj- mizden Neonazilerin eski Sovyetler Bir- liğinden ve eski Doğu Bloku ülkelerin- den göç edenlere karşı tavır ve hareketle- rinden haberimiz yok. Batı Avrupa'nm göbeğinde ikisi kadın biri çocuk, üç vatandaşımızın yakılarak öldürülmesi Almanya'daki büyük bir çoğunluğu gerçekten üzmüştür. Vahşe- tin bu boyuta varmasından aynı zaman- da ürkmüşlerdır de. Esas bundan sonrası önemlidir. Benzer olaylan önlemek için ahnacak önlemler önemlidir. Bugün Neonazi eğilimli bir Alman gencinin kendi televizyonundan izledikleri ve ba- sınından okuduklanyla genelde yaban- alann, özelde Türk insanının hayaüna fazla önem vermemesi psikolojik olarak çok doğaldır. Bir yıldır her akşam televızyonda Bosna-Hersek'teki insanlann sırf Müs- lüman olduklan ıçın çoluk-çocuk, ka- dın-erkek. genç-yaşlı denmeden öldürül- melerini izlemektedir. Aynı sıklıkta olmasa da Türklerin ülkesinde insan haklanna hiç saygı gösterilmediği. Türk Türkiye 'yî hep kötülediler Cemalettin Kaplan'ından PKK'sine. KOMKAR'ına kadar ortak nokta hepsinin Türkiye'yi insafsızca kötülemesi, haber-olay peşinde koşan Alman basın ve TV yayınlannda bu karalama kampanyalanna sürekli çanak tutmalanydı. Bu kampanyadan Alman kamuoyunun etkilenmemesi olanaksızdı. insanının uygarhktan uzak. vahşi bir şe- kilde Künleri öldürdüğü karalamalanru aynı televizyonda dinlem'ekte ve Alman gazetelerinde okumaktadır. Yaşadığı kendi dünyasında adeta Al- man hükümeti. parlamentosu, televizyo- nu, basını, Türklere karşı her hareketi meşrulaştırmıştır. Alman hükümetine, parlamentosuna. basınına ve aydınına düşen en önemli görev, yaratuklan Türk imajını değiştirmeleridir. Bize düşen ilk görev Alman dostlanmıza hatalannı ih- tirastan uzak bir şekilde anlatmak, kabul ettirici, ikna edici yol ve usulleri uygula- mak ve denemektir. İkinci görevimiz ise yılda 5-10 milyon DM harcamayı göze ahp Alman kamuoyunu Türkiye hak- kında aydınlatıcı. bilgilendirici propa- ganda çalışmalanna girmektir. - Sizce Türkiye Almanya 'ya karşı nasıl bir siyaset izlemeli? Şimdiye kadar izlenen T.C. siyaseti doğru ve gerçekçi mi? AKARCALI - Almanya ile sorunlan- mızm benzeri 1980'li yıllann başında ABD ile yaşaruyordu. Yunanistan'da Papandreu hükümetinin politikası, Er- meni tasansı, Kıbns sorunu, ilişkileri çok gerginleştirmişti. Sorunlan aşmak için hem Türk hem ABD hükümeti önce çözüm bulmada siyasi iradenin varlığını gösterdiler. Sonra Türk-ABD ilişkilerin- deki "yabana unsurlar' olarak tanımla- nan Ermeni tasansı. Yunan politikası, Kıbns sorunu ayn bir sepete konularak Türk-ABD ilişkileri sağlıkh bir zemine oturtuldu. Almanya ile ilişkilerimizde aynı mode- li uygulamakta yarar vardır. Bugün Türk-Alman ilişkilerinde bir 'sırur' soru- nu yoktur. Paylaşılamayan bir 'toprak parçası" bir "ekonomik pasta", bir 'askeri hâkimiyet' olayı yoktur. Var olan sorun- lar: daha çok bir yandan Almanya'da yaşayan ve Türkiye'den Almanya'ya göç etmiş insanlanmızın oluşturduklan ör- güüerle (PKK. Kara Ses vs) bir yandan Almanya'daki aşın uçlarda bulunan ör- gütlerin yarattıklan sorunlar ve bütün bu örgütlerin Alman kamuoyunu tek yönlü. ölçüsüz, insafsız etkilemesüıde vatar. ANADOLU ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK KÜLTÜR VE SPOR DAİRE BAŞKANLIĞrNDAN AÇIKÖĞRETİM FAKÜLTESİ ÖGRENCİLERİNE 1992-1993 öğretim yılında yapılacak olan üniversitelerarası yarış- malara katılmak ister misiniz? O halde doğum tarihiniz 1965 ve da- ha yukarı ise aşağıda belirtilen spor dallarıyla ilgili iseniz lütfen bize mektupla başvurunuz. Bnnşlar Atletizm, kros, basketbol, boks, cimnastik, dağcılık, fut- bol. güreş, halter, hentbol, judo, karate-do, masatenisi, tekwon-do, tenis, voleybol, yıizme. Başvunı adresi: Anadolu Üniversitesi Yunusemre Kampusü Spor Salonu Spor Servisi Tepebası/ESKIŞEHÎR Basm: 483% İLAN KARTAL 2. SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN 992/439 Davacı Adnan Dinçerler tarafından hâkünlijimizde hasımsız ola- rak açılan veraset davasınm yapılan açık yargılamasında verilen ara kararı gereğince: Muris Mahmut Rıfat öner'in eşi Gulhanım Oner"in adresi tum tah- kikatlara rağmen bulunamamış olduğundan, tercıh hakkının ilanen tebliğine karar verilmiş olmakla. duruşmagünu olan 14.12.1992 gu- nü saat 11.00'deraahkememizduruşma salonunda hazır bulunması veya kendisini bir vekille temsil ettirmek suretiyle, eşi Mahmut Rıfat Öner'in rairasından mulkıyet veya intifa haklardan hangisiri tercih ettiği hakkında beyanda bulunması, duruşmaya gelmediği veya ken- disini kanuni bir vekille temsil ettırmedıği takdirde, mırastan mulkı- yet hakkını tercih etmiş sayılacağı hususu tebligat yasası M.D. 28 gereğince, ilanen tebliğ olunur. 26.10.1992 Ba* n: 13303 ERCİŞ ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN 1989/157 Esas Davacı Hazineye izafeten Erciş Malmüdürluğü tarafından davalı- lar Kudret Seyat mirasçıları aleyhine mahkememizde açmış olduğu Erciş ilçesi Alundere aıasında kain 178 parsel say\lı taşınmazın ta- pusunun iptaline dair yapılan yargılamasmın verilen ara kararı ge- reğince: Erciş ilçesi Dinlence köyünde nüfusa kayıtlı olup aynı yerde ika- met ettiği bildirilen davalı Kudret Seyat mirasçılanndan Cevahir Kap- lan ile Harbınaz Kaplan'ın dava dılekçesinin tebliğine ilışkin çıkanılan teblıgatların bila ıkmal iade edildiği anlasıldığından, yapılan arama- iardan adreslerinin meçhul olduğundan ilanen tebliğine karar veril- miş olup adı geçenlerin 20.1.1993 Çarşamba gunu saat 9.00'da yapılacak olan duruşmada bızzat hazır bulunmaları ya da kendilerı- ni bir vekille temsil ettirmeleri, aksi takdirde yargılamanın gıyapla- nnda yapılarak karar verileceği ilan olunur. 28.10 1992 Basın: 51635 İLAN ERCİŞ ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN 1989/28 Esas Davacı Hazine'ye izafeten Erciş Malmüdürluğü tarafından dava- hlar Hanı Altun ve 20 arkadaşı aleyhine mahkememizde açmış oldu- ğu Erciş ilçesi Altındere arasında kain 103 parsel sayılı taşınmazın tapusunun iptali davasının yargılamasında: Muş ili Malazgirt ilçesi Konakkuran koyunde nufusa kayıüı ve ika- met ettiği anlaşılan davalı Vahide özkaya mirasçılanndan Aynı Zü- beyır ve Murat Özkaya adlanna çıkartılan dava dılekçesinin tebliğine ilişkin teblıgatların bila ikmal iade edildiği, yapılan arastırmalarda adreslerinin meçhul olduğundan ilanen tebliğine karar verilmiş olup adı geçenlerin 20.1.1993 gunü saat 9.00'da yapılacak olan duruşma- da bizzat hazır bulunmaları ya da kendilerini bir vekille temsil ettir- meleri, aksi takdirde yargılamanın glyaplarında yapılarak karar verileceği tebliğ yerine kaim olmak uzere ilan olunur. 28.10.1992
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle