Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
25 KASIM 1992 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 11
Vasfi Rıza'nın
cenazesi
• kültiir Servisi- Bır sürcdir
leda\ i gormekte olduğu
F.NiijfHdstancsi'ndeönceki
guıı ölen ü\ atro sanatçısı
Vasli Rıza Zobu. bugün
lopraea verilccek. Sanatçj
ıcın IÖ.30da. Cemal Rcşit
Re\'debirıören
du/cnlcnccek. ardından
Te^v ıkiv e Camısi'nde
dıizcnlcnccck öğicn
mıma/ından sonra Ortaköy
^ ahya Efendı Mezarlığı'nda
loprağavcrilccek.
Diane Varsi öldö
• LOS ANGELES(AA>-
"Peyton Place" filmindekı "
rolüyle Oscar"a aday
gösterilen 54 yaşındaki
Amerikah sanatçı Diane
Varsi öldü. Varsi"nin kızı
Willo Housman. bugün
>aptığıaçıklamada,
oyuncunun solunum
sısteminde meydana gelen
bozukluklar nedeniy le
öldüğünü bildırdı. Varsi'nin
o> nadığı rolle "en ıyi
yardımcı kadın oyuncu"
ödülüne aday olduğu
"Pcyton Place" fılmi. dokuz
dalda Oscar'a aday
göslerilmiş ancak hiçbirini
alamaıştı.
Tupgay Betil öldü
• İSTANBLL(AA)-
Uluslararası grafik sanatçısı.
MımarSınan Üniversitesi
öğretım üyesi Doç. Dr.
Turgay Betıl. dün
İstanbul'da öldü. Özgün
grafıkleri ulusal ve uluslarası
koleksıyonlarda da bulunan
Turgay Betil. Rota Reklam
Ajansı'nda art direktör
olarak çalışıyordu. 52
yaşmda ölen Betil'ın
jcenazesi, yann Teşvikiye
Camünde kıhnacak öğlen
namazından sonra Feriköy
Mezarlıeında toprağa
"Düş
Gezginleri'nin
• Kültiir Servisi-Atıf
Yılmaz'ın yönettiği ve Altın
Portakal Film Festıvali'nde,
başoyuncu Lale Mansur'a en
iyi kadın oyuncu ödülü
kazandıran"Düş
Gezginlen" fılminin galası
yann yapılacak. Cuma günü
göstenme girecek olan fılmın
galası Şişli Kent'te 20.30*da
gerçekleşecek.
DarülelhanMa 'çarşaflı hanımlar, fesli beylerle koro kuran' Cemal Reşit Rey:
'Melodiler Yuvası. Ne güzel isiımniş!'
EYTN İLYASOĞLU
"Yıl 1923" diye söze başla-
mıştı Cemal Reşid Rey. "Paris"-
tekı evime bir telgraf geldi. Ha-
lid Ziya Uşaklıgü'den. Darül
elhan'a yeni bir şekil veriliyor-
muş. piyano ve kompozısyon
öğretmenliklenne ihtiyaç
varmış. "Bu sınıflan sıze ayır-
dık, bekliyoruz" diyordu telg-
raf. Hocam Laparra'ya koş-
tum, telgrafı gösterdim. Kıya-
metler kopardı! Sen bu genç
yaşında nasıl öğretmen olursun
daha pedagoji tecrüben yok.
45-50 yaşından sonra böyle bir
işe kalkışabılirsin ama daha ha-
yatını yaşayacaksın dedi Ben
de dığer hocam Marguerite
Long'a gittim. Aman efendim.
avazeler. aynı terane, olmaz
böyle şey. Önce kendini pıya-
nist ve kompozitör olarak tanı-
tacaksın. sonra hocalık gelir
dedi Ben ise atladım trene ve
İstanbul'a geldim. Bir de bak-
üm ki babamın elinde hocala-
nmdan gelen bir telgraf: 'Oğlu-
nuzu kurtannız..' O zaman Da-
rülelhan Şehzadebaşı'ndaymış
öğrencileri ise carşaflı hanımlar
ve fesli beylerden oluşuyormuş.
Cemal Reşid yaşında veya on-
dan biraz daha büyük öğrencı-
ler. Rana Erksan da onlardan
biri. "R" harflerini söyleyeme-
yen, gıyimi kuşamı jestleriyle
Tfürk'e benzemeyen bu deli-
kanlıya tümü de hayran: "Ce-
mal Reşid Bey'ın sınıfianna
önce carşaflı başladım. sonra
tülgreg sarardım başıma. Ana-
liz müzikal derslerinde bır ope-
rayı baştan sona bütün rolleriy-
le söyleyerek ve piyanoda ken-
disine eşlik ederek bize de olayı
Türkçe açıklayarak verirdi.
Düşünün o zaman ne televiz-
yon var. ne İstanbul'da düzenli
bir opera sahnesi. Nasıl etkile-
nirdik bu derslerden anla-
tamam. O bıze ne sunarsa aklı-
mızda kahrdı, aklımıza tevp
gibi nakşederdik. Bizim nesıl
bütün kültürünü ona borçlu-
dur. Ve bana mezun olduktan
sonra mutlaka öğretmen o!-
mam için ısrar etti. Bu konuda
büyük ıstidadım olduğunu söy-
ledi."
Sonra Rana Erksan da öğret-
men olmuş ve İstanbul Beledıye
Konservatuvan'ndan yetişen,
üne kavuşan nice piyanistın ilk
notalannı öğretmiş: Pekineller.
Meral Güneyman, Verda Er-
man gıbi.
Cemal Reşid Re>"ın Darülel-
han ıle ıjgili anılanna gen dö-
nersek "İlk sene fılan Şehzade-
başı'nda kaldık, sonra Tepeba-
şı'na taşındık. Ben ilk kurdu-
ğum koıo ıle Mozart Requiem
söyletmişüm öğrencılere. Tabii
ki koroda carşaflı hanımlar,
fesli beyler vardı. Sözleri bir
türlü ezberletemeyince formı-
bir düzenden sözedıyor:" 1933'-
de Ferdı Ştatzer"ı getirmişler pi-
yano bölümüne. Aynı yıllar
Karl Marx gelip müfredat dü-
zenlemiş. Önce Ali Sezin. Sezai
ve Seyfeddin Asal Beyler, Mu-
hiddin Sadak. Zekı Üngör gibi
ısımler hocalık yaptı. Ben tam
37 yı! bu kuruiuşa hizmet ver-
dim. Ne yank ki böyle mazisı
olan \e çok ünlü müzisyenleri
yetiştirmış bir kurum. oldukça
mağdur durumda kaldı. İstan-
solist ve öğretmenlerini yetıştı-
ren bir kurum ıçın bır süre 'dip-
loması gecersiz" diyerek Anka-
ra Devlet Konservatuvan'nda
sınav öngörülmüştü. Böylece
üniversite bağlandı ve diploma
tartışması ortadan kalktı. Ayn-
ca hala bina sorunu sürüp gidı-
yor.'"
Sonra Gülseren Sadak anla-
tıyor. Darülelhan"a Batı müziği
getırildiğı günden beri onun ai-
lesınde bu kurumun havası ya-
bul Belediye Konservatuvan"-
nın bir piyano ekolügeliştirmiş-
liğinden söz ediyor: "Ferdi
Ştatzer. Raşid Abet gibi hoca-
lar bir ekol yarattılar. Bızler.
Ergican Saydam. Haluk Tar-
can bu ekolün ilk l.uşaklan-
yız." Ve Muhiddin Sadak'ın
anılanna uzanıyoruz: "1922 yı-
hnda 40 lira maaş ile Darülel-
han'da göreve başlamıştım.
düşman memleketi terk etmek
üzereydi. Önce bir tno kurmuş-
Frans Liszt'in öğrencisi olan pi-
yanist Hege. ilk tedrisat kadro-
sundaki kışilerdi. 1923'te ara-
mıza Cemal Reşid Rey de katıl-
dı."
Cemal Reşid Rey'den ilginç
bir şey öğreniriz: Bu kurumda
"alaturka ve alafranga"nın ıç
içe oluşunun yararlı yönlenni!
Bugün pek çok sanatçımızın
yakındığı bu kopukluk o gün-
lerde yaşanmazmış: "Darülel-
han'da hocalığa başladığım yıl.
Dahühan
Türk ve Batı
Müziği hoca
ve öğrencile-
ri: Sezai
Asal, Muhit-
tin Sadak,
Mesod Ce-
mil, Cemal
Reşi Tery.
Edgar Ma-
nas, Musa
Süreyya Bey,
fsmaii Hakkı
Bey, üdi Se-
dat Bey, Yu-
suf Ziya Bey.
dum. 'Ama elimde hiçbir mal-
zeme yok ki' diye cevapladım
Fazıl'ı. Beni yakalayıp Ûdi Se-
dat Bey'in odasına götürdü. Se-
dat Bey bana saatlerce, bir gün
boyunca oyun havası ve türkü
çalıp dınletti. Hepsini not ettim.
Bir hafta sonra '"San Zeybek"i
besteleyip Faal'a çaldım. O
koca cüssesi ile beni tutup ha-
valara kaldırdı seviucinden.
Bundan sonra böylece 12 tane
Anadolu şarkısı yazdım ve Pa-
ns'te bastırdım."
Bugün kuruluşunun 75. yılmı
kutladığımız bu müzik kuru-
munda yetmiş yıl önce böylesi
bır kaynaşma yaşanırmış, Ce-
mal Reşid Rey gibi bir Batı kül-
türü temsilcisı ile Udi Sedat Bey
gibi geleneksel kültürümüzün
bır temsıJası bır araya gelip ay-
nı dili konuşurmuş. Belki yeni
kuşaklara böylesi anılan okut-
makta yarar var. Müziğimizi
cephcleme ile hiçbir yere gıtme-
yeceğjni artık öğrendik sanınz.
zasyon usulü, a-u diyerek söy-
letmiştim. Rahmetli Nusa Sü-
reyya Bey o sıralarda müdürdü
Sonradan Ankara'da yapılan
bir toplantıda Darülelhan ismı-
nin konservatuvara dönüşmesı
için kıyamet gibi ısrar etmıştim.
Şimdi (1982) bundan son dere-
ce pişmanım. Melodıler Yuva-
sı! Ne güzel bir isımmiş."
Necla Tarcan ise 1937"de bu
kuruluşta öğrencıliğe başladığı
zaman artık İstanbul Belediye
Konservatuvan olarak kurulu
bul Operasını oluşturan kışiler,
Attila Manizade, Mete Uğur.
Melek Çeliktaş gibi. piyanist-
lcr: Ayşegül Sanca. Gülseren
Sadak, Verda Erman. M. Gü-
neyman, Rül>a Tarcan, Tuva-
na Alton, Özen Veziroğlu. Me-
ral Yapalı. Ova Sünder. Verda
Ün. Seher Tannyar, Elif Kara-
ca gibi; Nuri İyicil, Reşid Erzın.
Yusuf Güler Aksöz, Ergün Te-
kinson. Saim Akçıl. hemen
akhma gelen isımler... Bugün
müzik dünyamızın önde gelen
şanmış Babası Muhiddin Sa-
dak'tan aktardığı anılan bir
yana. 1944-52 arasındaki eğiti-
miyle İstanbul Belediye Kon-
servatman'nı yakından yaşa-
mış bir sanatçı. "Konservatu-
varda öğrenci olmak seçkin bir
olaydı. Beyoğlu'nda yürürken
bile insanlar parlak öğrencileri
tanırdı. Çünkü pek çok kuru-
magidipkonserverirdik. İstan-
bul'un her yerinde çalardık,
dmleyicı kitlemiz vardı" diyor
Gülseren Sadak. Bir de İstan-
tuk. O sıralarda yalnız alaturka
tetrisat yapan Darülelhan'da
garp musikisi öğretılmesı için
bir teşebbüs vardı. İzzet Melih,
Uşaklıgıl, Bedri Nedim Göknil
ve Musa Süreyya Bey belediye
reisi Haydar Bey'c başvurmuş-
tu. Ziya Paşa'nın rivasetindekı
bu müessese maanf nezareti ta-
rafından şehremanetine devre-
dildi. Ben Musikı Nazariyatı
dersleri vermeye başladım. Zeki
Üngör, Yusuf Ziya Demirci,
Sabri Bey, Manas, Radeglia ve
bir kütüphane memurumuz
vardı: Fazıl. Kütüphanesinde
güzel bir pıyano vardı. Ben de
gidip gelip beste denemeleri ya-
pardım. bır şeylerçalardım. Bir
gün Fanl bana. "Ey Avrupalı.
yeter artık bunea Avrupa müzi-
ği yazıp çaldığın. Bizim bu ka-
dar oyun havalanmız var. tür-
külerimiz var. Onlar üstüne bir
parça uğraşsana' dedi. Zihnım-
de şimşekler çaktı. Ne kadar
manidar. demek ben o güne ka-
dar Avrupa müziği yapıyor-
Belgelerle
Türk Müziği
Konseri
f Darülelhan Tetbıl ve TasnifHe-
\eıi ne Saygıı
İstanbul Belediye Konser-
vatuvan Türk Musikisi Me-
zun ve Mensupları Demeği,
1926 'da Darii7 Elhah'ın (ilk
konservatuvarj bünyesinde
kurulan, Klasik Türk Müziği
eserlerini 'teshiı etmekle'gö-
revli 'tasnifheyetı'nin tarihi,
sosyal ve müzikal islevinin
anlattldığı bir progrcım dü-
zenledi. Program, bu akşam
saat 19.00'da Cemal Reşit
Rev Konser Salonu'nda ger-
çekleştirılecek.
Belgeler. Fikret Bertuğ
ı dia-tas plak- fotoğraf)',
Drama. Cevat Çapanj
Araştırma ve Anlatım: Gö-
nül Paçacı Sunan: Altan
Varol Kaıdan Sanatçdar:
Ahmet özhan, Alaaddin Ya-
vaşça, Ayla Büyükataman,
Bekir Sıdkı Sezgin, Ihsan
Özgen, İncı Çayırlı. Kani
Kuraca, Meral Uğurlu. Nec-
det Yaşar, Recep Birgit, Sel-
ına Ersöz, Serap Mutlu Ak-
hulut ve Mevzal Atlığyöneti-
minde İstanhul Devlet Klasik
Turk Müziği Korosu.
Kâzım Taşkent
Klasik Yapıtlar Dizisi
İlk kitap çıktı!
II.Richard
W. S h a k e s p e a r e
Çevirmeni M. Hamit Çalışkan'a,
Kâzım Taşkent Klasik Yapıtlar Dizisi
1. Çeviri Ödülü'nü kazandıran II. Richard,
Türkçede ilk kez yayımlandı.
B ü t ü n b ü y ü k k i t a p ç ı 1 a r d a .
Genel Dağıtım: İLPA
YAPl KREOİ YAYIHLARI Istiklâl Caddesı No. 285-287 Kat. 5 B Blok Beyogiu 80050 İstanbul Tel- 293 08 24 (4 hat) Faks 293 07 23
Satış MağazaUn: İstanbul: isükJâi Caddesı t'apı K-edı Kâzım Taştent Sarat Galensı Beyogiu 80050 İstanbul Tel: 252 47 00/417 Ankara: Yapı ve Kredı Bankası A.Ş
Ankara Bolge Mudûrlügu Kızılay 06422 Ankara Tel 431 41 00/242 (18 Aralıktan ıtıbaren) Izmir: Kıbrıs Şehıtlen Caddesı No 46 Alsancak 35220 Izmır
Oağttım: İLPA A.Ş İstanbul: Klodfarer Cad ıleüşım Han No: 7 Cağaloğlu 34400 Istarbul Tel-516 22 63-64 Faks 516 12 58 Ankara: SelanıkCad. No: 72/AC
Kızılay 06640 AnKaraTel 418 59 32-425 06 82 Faks 425 18 15 Izmir: 859 Sokak No-1/8Konak35250 Izmır Teı 13 1 0 4 0 Faks-144665
Diğer Satıs Noktalanmız: Istanbol: Zorlu Kıtabevı-Sahaflar-Beyazıt • Gençlık Krtabevı-Kadıköy • Nezıh Kıtabevı-Kadıkoy • Alp Kıtabevı-Moda
• Yapt Endustn Merkezı-Harbıye • Swıss Otel-Beşıktaş • Net Kıtabevı-Ataköy Gallerıa • Pandora Kıtabevı-Beyoğiu • Sahaf Sımarg-Galatasaray • Eren Yayıncılık-Beyoğlu
• Bakırköy Kıtap Sarayı • Karurr Kırtasıye-Nişantaşı • Isıs-Eyüp • Yurttaş Kıtabevı-Beyazıt • Geçıt Kitabevı-Cagalogiu • Galerı Alfa-Beyoğlu • Şafak Kıtabevı-Kadıkoy
• Yeni Çığır Kıtabevı-Beyazıt • Inal Kıtabevı-Sahaflar • Tebeşır Kırtasıye-Etıler • Seyran Iktısadı Işletmelerı-Çemberlıtaş • Ankara: Imge Kıtabevı • Turhan Kıtabevi
• ABC Kıtabevı • Irfan Kıtabevı • Bılgı Krtabevı • Kultur Kıtabevı • Banş Kıtabevı-Polatlı • Dünya Kıtabevı-Kızılay • Izmir: Akademı Kıtabevı Bornova ve Ege Üniversitesi
Kampusü • Dünya Kıtabevı-AlsancaK • Net Kıtabevı-Alsancak • Adana: Anadolu • Bılgı Merkezı • Antalya: Dedeman Otelı Dunya Kıtabevı
• Ada Kıtap-Kırtasıye • Sheraton Otelı DOrrya Kıtabevı • Bandırma: Ozar Sanat Evı • Bursa: Haşet Kıtabevı Altıparmak • Mersin: Hılton Oteiı Kıtabevı
• Zonguldak: Karya Kıtabevı • Kıbns: Işık Kıtabevı-Lefkoşe
Ulkemizin ilk resmi müzik okulu Darülelhan 75 yıl önce kurulmuştu
Geçmişimizdeki tüııı kıışatıcılığryla
GÖNtİL PAÇACI
Darülelhan aşınmış, yıp-
ranmış ve başkalaşarak tarihe
malolmuş bir kurum. İlk kuru-
luş karan 2.Meşrutiyet dö-
nemine dayanıyor. Darülelhan
'"Nağmeler Evi" anlamında bir
tamlama Müziğin her türünde
önemli isimler bu 'ismiyle mü-
semma" kurumdan feyz alarak.
icraa. eğitima. bestecı olarak
müzik ve kültiir yaşamımıza
katılmaya, bu yaşamı bıçimlen-
dirmeye başlamıştır o tarihten
tibaren.
Bu serüvenin başlangıa ise
1914lerde. Şehremini Cemil
Paşa (Topuzlu) döneminde ku-
rulan Darülbedayi'nin musiki
bölümüne dek uzanır. Türk
Musikisi'nin çöküşünü önle-
mek. halka düzeyli müzik zev-
kini aşılamak ve baa temsiller-
de yer alacak musikı eserlerini
saptamak amacıyla oluşturu-
lan bu bölümün hocalan ise,
dönemin üstad müzıkçılen ve
parlak icraalarıdır: Tanburi
Cemil Bey. Zekaizade Ahmet
Efendi. Ali Rıfat Bey (Çağa-
tay), Abdülkadır Bey (Töre)
gıbi. Şehzadebaşı. Letafet
apartmanında başlayan ve Fe-
rah Tiyatrosu'nun arka soka-
ğında beyaz. ahşap bir konağa
taşınan musiki kolu. patlak ve-
ren 1. Dünya Savaşfnın güç
şartlan içinde fazla devam de-
meyerek 1916yılındakapaiilır.
1916 yılı sonlannda "'Maarif
Nezareti"'nce dönemin müzis-
yen ve aydınlanyla birlikte bir
toplantı yapılmasına lüzum gö-
rulür ve Darülelhan'ın kurul-
ması gündeme getirilir. İsim ba-
balığını eskı "Evkaf Nazın" vc
Washington Büyükelçisi Ziya
Paşa yapar ( ki kurumun ilk
müdürüdür.) Ve nihayet, Sul-
tan Mehmet Reşat'ın " irade-1
sennıye"si ile yürürlüğe giren
"Musikı Encümeni ve Darülel-
han Talimatnamesı", yalnızca
Türk Musikisi öğretimı yapıla-
cak olan Darülhan'ın kurulu-
şunu mûjdeler. 1 Kanun-i Sani
1332 ( 1 Ocak 1917) tarih ve
2764 nolu Takvim- i Vekayide
de yayınlanan bu karann altın-
da Sadrazam Mehmet Saıt ile
Enver. Tal'at, Ahmet Şükrü,
Halil, Abbas Paşalar gibi
"nazır"lann da imzalan bulun-
maktadır.
Kurumun başına getirilcn
komisyonda ise bestekar ve eski
"Şuray-ı Devlet" üyesi Rahmı
Bey. Udi Ali Rıfat Bey, Bebekli
Refık Talat Bey gıbi üsıadlar
yer almaktadır. Fevziye cadde-
Tasnif ve Tespit Heyeti Üyeleri: Zekaizade Ahmet Irsoy, Rauf Yekta Bey, Ali Rıfat Çagatay.
sinde hanım ve erkekler için ikı
ayn konakta dersler; Ismail
Hakkı Bey. Leon Harayan, Ze-
kaizade Ahmet Efendi gıbi ho-
calann gözetiminde ve savaş
yıllannın güç şartlan altında
sürdüfülür.
Cumhuriyetin ilanıyla birlik-
te bünyesıne Batı Müziği'nın de
Neyzen Emin Efendi (Yazıcı)
gibi hocalarla. "Alafranga Şu-
besi"nde Zekı Bey (Üngör). pi-
yanıst Hegei ve Radeglia. Mü-
dür Musa Süreyya Bey. Muhıt-
tin Sadık (Sadak). Cemal Reşit
(Rey) ve Edgar Manas gibi ho-
calardan oluşmaktadır
Bu tarihten itibaren geçirdiğı
Alaturka Faslı Heyeti, Muallim Sedat (Öztoprek) Be> şefliğinde
ılave edılmesıyle sınırlan geniş-
leyen; bu coşkuyla boyutlu ve
verimli birçok müzikal hareke-
tın ıçiçe sürdürülmesine tanık
olan kurumun eğitim kadrosu •
"Alaturka Şubesi"nde Rauf
Yekta Bey. Tanburi Refık Bey
(Fersan). Udi Sedat Bey (öz-
toprak). Santuri Ziya Bey.
birtakım yapısal değişikük ve
kesintilerle, kuruma önemli
katkılan olan Sadettin Arel ve
Suphi Ezgi gibi müzik adam-
lanyla yol alarak İstanbul Bele-
diyesi bünyesinde de devam
eden bu hareket 1986 yılına, ku-
rumun İ.Ü.'nedevrinedek sür-
müştür.
Yapılmış olan başlıca müzik
faaliyetleri şöyle sıralanabilir:
Kurumun bünyesinde oluş-
turulan ilmi heyetler aracılığıy-
la müzikolojık çalışmalar yapı-
lması. klasik eserlerin "tesbit-
muhafaza ve intikal" çahşma-
lanyla notaya geçirilerek yayı-
nlanması.
. Çeşitli icra gruplan, orkest-
ralar vs aracılığıyla her tür mü-
zikte örneklerin halka konser-
ler aracılığıyla sunulması.
Darülelhan ve İstanbul Be-
lediye Konservatuan gıbi. ülke-
mizin yakın kültürel geçmişin-
de önemli rol oynayan kurum-
lann; faaliyetleriyle. icralanyla
ve kültür sanat ortamımıza
yaptığı katkılarla gündeme ge-
tirilmesi bugünkü kültürel or-
tamımız açısından oldukça ge-
reklidir.
Müzıkte, kurumlaşmanın ve
devamlılığın önemini vurgula-
mak ve belki de günümüzde,
müziğimizdeki "okullaşma"-
nın "ekolleşme"yı sağlayıp sağ-
lamadığmı tartışmak gerektiğj
için Darülelhan.
Türk müziğinin bu kurumla
netleşen okullaşma dönemini
irdelemek. 75 yıla sırt yaslaya-
rak güven tazelemek asiında.
Açıkçası "bugünün sorulanna
geçmişın deneyımlennde cevap
aramak." Venlmış onca emeğe
layık çalışmak yolunda bir vefa
borcu. Sönuçta: yakın geçmişi-
mizdeki tüm kuşatıcıhğiyla Da-
rülelhan yetmiş beş yaşında.