04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet îmtiyaz sahıbı: Berio Nmdi • Genel Yayın Yönetmeni: Özgen Aear • Genel Yayın Koordinatörü: Hikmet Çcünkıya • Yazı İşleri Müdüru: Celal Başlangıç • Görsel Yönetmen: Ali Acar • Duzenleme: Mostafa Saglamer • Ankara Temsilcisi: Cöneyt Arcaynrek Haber Mudurleri: Musufı Balbay, l?ık Kaısu Izmir Temsiicı V.: Serdar Kızık Adana Temsücisi: Çetio Yigenoiln lstanbul Haberleri: Şenay Kalkan Dış Haberler: Ergon Bakı lş-Ekonomi: Şüknn Ketenci Basım: Cumhuriyet Matbaacıhk vc GazeteciGk TA.Ş. • Yayınüayan: Ycni Gün Haber Yun Haberleri: Mehraet Saraç Kültür: Cel«l Csler Makaleler: Sami Karaören Spor: Ajansı Basın ve Yaymcılık A.Ş. Turkocagı Cad. 39/41 Cağaloglu 34334 tst. PK; 24fi Abdulkadir Yücdma» Düzeltme: Abdullah YUKI • MUessese Mudür V.: Erol Erkut tstanbul. Tel: 512 05 05 (20 hat), Telex: 22246. Fax: (1) 526 60 72 • Bürolar. Aakaraf • Koordinatör: Ahmet Korelsan • Muhasebe: Bıileat Yener • ldare: Hüscyin Gncer • Z. Gökalp Blv. lnkılap S. No: 19/4, Tel: 433 11 41-47, Telrat: 42344, Fax: (4) 433 05 65 • lşletme- Önder Çelik • Bılgi-lşlem: Nail t«al • Bilgisayar Sistem: Müriıvtt Çiler Izmir H Zıya Blv. 1352 S. 2/3 Tel: 83 12 30, Telex: 52359, Fax: (51) 89 53 6 0 » Adaaac • Reklam- Reha Işıtraaa tnönü Cad. 119 S. No: 1 Kat: 1, Tel: 59 37 52 (4 hat), Tdex: 62155, Fax: (71) 59 25 78 TakMm:18K.^SIM]992 İmsak:5.19 Güneş:6.47 Öğle: 11.54 Ikindı: 14.2 Akşam: 16.51 Yatsı: 18.14 Çocuklarda beslenme • İSTANBLL(AA)- Yetersiz ve dengesiz beslenen çocuklarda. fızyolojik bozukluklann yanı sıra ruhsal bozuklukiann da ortaya çıktığı. çocuklann okul başanlannın da etkilendiği hildirildi. lstanbul Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı Enstitüsü Beslenme ve Diyet L'zmanı öVnur Akdıkmen. çocuklan yetışkinierden ayıran en önemlı özelliğın dcv amlı büyüme. gelişme halinde bulunmalan olduğunu kaydederek şövle konuştu: "Büyüme. gelişme olayı beslenme. genetik \apı. cınsiv et. hormonlar. çevresel koşullar. sosyo ekonomik durum. kültür ve gclenekgibı çeşitli faktörlerin etkısi altındadır" Gayrimeşru çocuğunu görmeyecek NE\\ \ORK(AA)-Ünlü İngılı/ pop şarkıcısı Engclberı Humperdinck, 16 vaşindakı gavnmeşru çocuğunu görmeme kararına sdsallık kazandırdı. Nc\\ York'dayaşayanünlü şurkıcınm bcbekliğinden ben gönnediği :2a} rimeşru kızı adır.a jçılan da\ a reddedildi. Engelben Humperdinck'in gay rimes.ru kızı Jennifer Dorsev.babasıyla görüşebılmek ıçin bir süre önce dava açmıştı.Nevv York"da yayımlaan New York Nevvsday gazetesinin haberine göre, mahkemenin. iinlü şarkıcının gayrimeşru çocuğunu görmeye zorianamavacağını karar verdiğini bildırdı. Engelbert Humperdinck. çocuğu nüfusuna geçirmiş ve haftada SOOdolarnafaka ödemeyi kabuletmişti. Açıköğretim çalışanın tercihi • İstanbul HaberServisi- "Lıse\c gıdcme\enlere lise göndcmıc" esprisi\ le hazırlanan Açıköğretim Liscsi u\gulaması için toplam45bin212kışi baş\urdu. Yüzde68"ierkek olan açık lisc öğrcncilerinin \ iizdc ~!5'ı çahşıyor. yüzde 25ı ıse ı-jsiz. Bıı uygulanıa ıçin haş\ uranlann 29 bın S23'ii 25 \ aşın üstünde. Açık liseöğrcnimı görmek ısievenlerin \ iızde "'ö'sı İngilizcc. \uzdc 12"si Frıınsı/ca. \ iizde 11 i de Almjncaöğrenmek istıvor. Öğrencının Açıköğretim Lıscsı'nı bitırebılmesi için en a/ 144 kredi alması gcrekivor. Toplam 144 kredı. 6 döneme göre. her dönem ıçin ortalama 24 kıedı Öğrencıherdönemde en çok 30 kredı saatders Psikoloji paneli • İstanbul Haber Senisi - Türk Psikoloji Demeğı ile Boğa/içı Cniversitesi Psikoloji B61ümü"nceçeşitli konularda düzenlenen konlcrans. semıner \ c panel programı bugün başlıyor. Boğa/içi Üniversılesi Kuzey Kampusıı. Turgut Noyan Salonu'nda \erilecek konfcranslann ilkinin konusu "Psikoloji ve Kültür: Bır Aile Dcğişım Modeli". konuşmacı ise Prof. Dr. Çığdem Kağıtçıbaşı. Program çerçevesinde 9 aralık'ta Susam Sokağı. 13 ocaktaOkuma-Yazma. 10 Şubaı'ta Sağlık Psikolojsi. 10 martta Anne Çocuk Eğitimi Programı: Proje ve L\gulamalar. 14nısanda Çinsel İstısmar, 12mayısta Örgüt Psikolojisi ve9 mavısta da Psikolojinin konumu konulannda paneller \e tartışmalar diizenlenecek. 1 Aralık Dûnya AIDS Günü • ANKARA (AA)-Sağhk Bakanlığı. l Aralık Dünya \l DS Gününde. çeşitli ctkinlıklerüüzenleyecek. Sağlık Bakanlığı. Dünya AIDS Gününde çeşitli toplantılardüzenleyecek. televizyonda AI DS ile ilgili spotlar \a\ ınlayacak. Tüm dünyada AIDS gününün bu yılkianakonusunu. "toplumkatılımı" oluşturuyor. Buamaç doğrultusunda bütün dünyada ortak hareket ctme mesajı yayılmaya çalışılacakveÂIDS öğretilecek. Türkiye'de AIDS'lemücadele çalışmalan !983yılında başlatıldı. Tümkan\ekan ürünlen. AIDSvırüsü yönündenıi.ızcnliolarak kontrol cdilıvor. Gözü yaşlı anne iki çocuğunu Türkiye'de bırakarak ülkesi İzlanda'ya döndü Sophia'nın öyküsü bitti (mi?)• Hikâye 198(rae İzlanda"da başladı. 1979'da İzlanda'ya işçi olarak giaen Sıvas'ın Divriği ilçesinden Halim Al, burada Sophia Hansen admda bir kızla tanıştı. İzlandalı güzel Sophia ile Sıvaslı yağız delikanlı Halim 1980'de evlendi.İki çocuklan oldu. Ço- cuklann adını Dagbjört Vesile ve Runa Ayşegül koydular.1987 yıhnda Halim, Isak adını da alarak İzlanda vatandaşı oldu. Beraberlik bir süre sonra sarsılmaya başladı. • Evlilik yürümeyince Sophia boşanma için mahkemeye başvurdu. Mahkeme, 1991 yıhnda önce aynhğa, 1992 yıhnda da boşanmaya karar verdi. Mahkeme çocuk- lann velayetini de anneye bıraktı. 1990 yıhnda çocuklan alarak Türkiye'ye tatile ge- len Halim Al, bir daha geri dönmedi. Çocuklannm velayetini alabihnek için Sophia Hansen Türkiye'ye gelerek Bakırköy 8. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde de dava açtı. Sophia Hansen, Vesile ile AyşegüTün annesi. Halim Al: Çocuklar babada kaldı. Vesile ile Ayşegûl, İzlandalı anne ve Türk baba arasında kaldılar. MEHMET DEMtRKAYA Atatürk Havaalanrnın dış hatlanndan kalkan uçağa ön- ceki gün gözü yaşlı bir anne bindi. İzlanda'ya gitmek için uçağa binen. sanşın, uzun boy- lu ve yeşil gözlü kadın, canın- dan çok sevdiğj iki çocuğunu tstanbul'da bırakarak gidiyor- du. Yaklaşık 10 yıl beraber ol- duklan Türk eşinden öğrendiği Türkçesiyle kadın. "İzlanda'ya gjdiyor ben, ben orda ölü gjbi. Ben hep düşünüyor Vesile ve Ayşegül" diyordu. Hikâye 1980'de İzlanda'da başladı. 1979'da İzlanda'ya işçi olarak giden Si- vas'm Div- riği ilçesın- „ .. . den Halim HabmAl A , b u r a d a Sophia Hansen adında bir kızla tanıştı. Sophia Hansen o yıllar- da 23 yaşında ve Türkiye'deki karşılığı olgunlaşma enstitüsü olabilecek bir okulda öğrenci. Sophia ile Halim bir süre sonra birlikte yaşamaya baş- ladı. Birlikteliklerinin ilk iki yılında iki kız çocuklan oldu Çocuklann adını Dagbjört Ve- sile ve Runa Ayşegül koydular. 1984 yılına kadar 4 yıl beraber yaşadıktan sonra izlanda'da resmi olarak evlendiler. İzlan- da'ya ilk geldiğinde bır balık fabrikasında işe başlayan Ha- lim. daha sonra bir markette kasaplık yaptı. Bir süre sonra da ücarete atılan Halim Türki- ye ile İzlanda arasındaki ithalat ve ihracatta önemli bir rol oy- namaya başladı.. 1987 yüında Halim, Isak adını da alarak İzlanda vatan- daşı oldu. Her yaz tatilinde Türkiye'ye gelen Sophia-Halim çifti ve çocuklan, zaman zaman Sivas'ın Divriği ilçesine de gitti. Halim'in ailesi. Sophia adın- daki İzlandalı gelinlerini ba- ğırlanna bastı. Sophia. ailede özellikle Halim'in kızkardeşi ile çok iyi anlaştı. Halim. Sophia'- nın hala takdir ettiği yönüyle çok çalışıyordu. Kazançlan ile Bodrum'da iki daire. İstanbul'- da da iki daire satın aldılar. Bunlann tapulan Halim'in üzerine yapıldı. Sophia bunun nedenini sorduğunda, Halim. "Senin üzerine olabilmeleri için Türk vatandaşı olman lazım. Türk vatandaşı olman için de çok uğraşmak laam" dedi. Sophia. bu tür şeyleri pek fazla önernsemediği için üzerinde fazla durmadı. Dava basında ilgi odağıvdı. Son iki dumşmada ülkücüler baba lehinde gösteri \aptilar. reniyorlardı. Okuyup şöyle ya da böyle olun demedim hiç bir zaman onlara. Onlar ne olmak isterlerse onu olsunlar istedim. Ben bu konuda onlara bir şey Beraberlik bır süre sonra sarsılmaya başladı.. Halim'in kıskançlığı son zamanlarda bir saplantı haline gelmişti. Halim, neredeyse her akşam, Sophia'- ya, "Bugün hangi erkekle bu- luştun. hangi erkekle konuş- tun" demeye başlamış. çoğun- lukla da bu sözlerin ardından kavga çıkarolmuştu. Geçimsiz- liğin had safhaya \ ardığı yıllar- da kavgalar polise de yansıdı. Boşanma kararı Evlilik yürümeyince Sophia boşanma ıçin mahkemeye baş- vurdu. Mahkeme, 1991 yılında önce aynlı- ğa, 1992 yılının ni- san ayında da boşan- maya karar verdi. Mahkeme çocuklann velayetini de anneye bırakü. Bunun ardından, 1990 vılında çocuklan alarak Türk- ye'ye tatile gelen baba Halim Al. bır daha geri dönmedi. Bu- nun üzenne çocuklannm vela- yetini alabilmek için Sophia Hansen Türkiye'ye gelerek Bakırköy 8. Âsliye Hukuk Mahkemesi'nde de dava açtı. Bakırköy Adliyesi önünde ül- kücülenn, baba Halim Al lehin- de iki dunışmadır gösteri yaptığı dava, geçen hafta per- şembe günü sonuçlandı ve ço- cuklann velayeti babaya bırakıldı. Annenin çocuklannı her yıl yalnızca temmuz ayında 30 gün süreyle görebilmesine olanak veren karar için. avu- katlar temyıze baş\oıracak. Vesile ve Ayşegül'ün annesi Sophia Hansen ile İzlanda'ya gitmek üzereyken görüştük. Sophia Hansen duygulannı şöyle anlattı: Vesile ve Ayşegül'ün başı örtülü fotoğraflan basına yansıdı. bu sözlen ezberletmişler. Mah- ç o k değişti. İzlanda'nın kemenın verdiği karann Anka- Sophia Hansen "Çok üzgünüm. Nasıl üzgün olduğumu anlatabilmek için Türkçe kelıme bulamıyorum. Halim'i anlamak çok zor. Ben onu anlayamadım. Halim hep çalıştı. Çocuklan ben doğur- dum. onlan ben büyüttüm. Ha- lim yalnızca onlan akşamlan görürdü. 7-8 yıl emek verdiğim büyüttüğüm çocuklanmı bana göstermiyorlar. Bunu anlamı- yorum. Çocuklanmı Hınstiyan yapacağımı söylüyorlar. Halim yalan söylüyor. Kıliseye çocuk- larla bir kere gittik ve o zaman Halim de gelmişti kiliseye. Ço- cuklann arkadaşlan bir tören için kiliseye ghtikleri için bizim çocuklar da gitmek istemışler- di. Eğer bir kez kiliseye gitmekle Hı- ristiyan olu- nuyorsa Ha- lim nasıl ol- muştu da gel- mişti. Bu ke- sinlikle doğnı değil. Bir baş- ka neden de. ' onun çok sıkı bir disiplinle çocuklan yetiştir- mek ıstemesıydi. Örneğin. Ha- lim Vesile'den bir bardak su ge- tirmesini istediğinde, Vesile 'Baba şimdi resim yapıyorum. biraz sonra getireceğim' derdi. Halim de bunun üzerine Vesi- le'nin yüzüne tokat atarak dö- verdi. Ben buna karşı çıkardı. Çocuklanm İzlanda'da okula gidiyorlardı. İzlandaca konu- şuyorlardı. Türkçeyi yalnızca babalan ile konuşurlardı. Okulda İngilizce. Fince de öğ- • Dava, geçen haf- ta perşembe günü sonuçlandı. Çocuk- lann velayeti baba- va bırakıldı. söylemedim. Burada öğrendim ki, Ayşegül'ü babası okuldan almış Kuran okumaya vermiş. Vesile de Kuran okuyormuş. Halim başta böyle değildi. Ne oldu değişti. anlamıyorum. Ço- cuklanm kısa kollu ve başlan açık dolaşırlardı. Halim'in aile- si dahi buna kanşmazdı. Ama şimdi onlann başlan ka- paülmış. 'Sürekli kötüleniyorum' Sürekli beni çocuklanma kö- tülüyorlar. İzlanda televızyo- nunda Türkler alevhinde kötü söz sövlediğimı. hakaret ettiği- mi söylediler. Sıvas Divriği Müftülü- ğiinde Müs- lüman oldu- ğumu söylü- yorlar. Ben Müslüman olmak için hıçbir yere gitmedim. Eğer bö\le ' bir şey varsa bu benim bilgim dışında vapılmıştır. Ha- lim bana bu konuda hiç birşe> söylememişti. Müslüman ol- madığım gibi Hınstiyanlığa da fazla bağlı bir insan degüim. Her şeye karşın ben Türkiye'yi ve Türkleri severim. Reykja- vik'te açtığım güzellik salonu- nun adını dahi Türkçe 'Güzel' koydum. Çocuklanma. benim aleyhimde kötü söz söyletiyor- lar. 10-11 yaşlanndaki çocuk- lann bir anne için böyle düşün- meleri mümkün değil. Onlara ra'da düzeltileceğini umut edi- yorum. Bir anneyi çocuklann- dan ayınnaya kimsenin \icdanı izin vermez. Çocuklanmı göre- bilmek için her şeyi yapanm. Onlan görmek için. gerekirse Türkiye'ye yerleşinm." Halim Al ise önceleri da- vanın deşifre edilmesinı çocuk- lannm geleceği için uygun gör- medı. Evlılıkleri ile ilgili aynntı- ya da girmedi. Aynntıü konuş- raa isteğimizi de "Her şey yazılı açıklamamda var" diyerek ki- barca gen çevirdi. Halim Al'ın yazılı açıklaması şöyleydi: 'Bizi birbirimizden ajırmayın' "1979 yılında gittiğim İzlan- da'da çalışmaya başladım. Ora- da memle- ketimi tem- sil eden üç Türk'ten biriydim. Memleke- time bir hayli döviz ka- zandırdım. 1980 yılında Sophia isimli bayanla evlen- dim. Evlenmeden önce memle- ketim olan Sıvas-Divriği'de müftülükte Müslüman oldu. Kendisi ile çok iyi anlaşarak ev- lendik. Bu evlilikten Vesile ve Ayşegül isimli çocuklanm dün- yaya geldi. Diyar-ı gurbette, ço- cuklanmı kendi inanç ve kültü- rümüze uygun olarak yetiştir- mek için elimden geleni yapma- ya çalıştım. Allah da yardım etti, hamdolsun onlan öylece yetiştirdim. Son yıllarda eşim • Son iki duruşmada Bakırköy Adliyesi önünde toplanan ül- kücüler baba lehinde gösteri yaptılar. Halim Al en tanınmış medyumlanndan olan ablasına ujTnaya başladı. Çocuklanmı benim iznim ol- madan kiliseye götürmeye gay- ret ediyordu. Evi ve çocuklar'la ilgilenmiyordu. Bu davranışlar ailemizde huzur bırakmadı. Artık bir arada bulunmamızı sağlayan değerler ortadan kalkmıştı. Birlikte olmamız ço- cuklanmın gelecekleri bakı- mmdan endişe verici duruma gelmişti. 1990 yılında anneleri- nin de nzasıyla Türkiye'ye dön- dük. 1991 yılında îzlanda kamuoyu- nu ve dev- letini de arkasına alarak Türkiye'- ye gelip Bakırköy 8. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne dava açtı. Ço- cuklanmın geleceğini düşüne- rek milyarlara varan mal varlığından vazgeçtim ve bir daha oraya dönmedim. Mak- sadı çocuİclanmı götürüp. dini- ni değiştirerek Hınstivan yap- maktır. Kendisi ilegitmeyeyav- rulanm raz; değıldir. Yavru- lanm benden, Türkiye'den ve inançlanndan aynlmak istemi- yorlar. Şu anda eski eşimin ya- şantısı çocuklanmı ona teslim etmeme müsait değildir. Kendi- lerine çok iyi bakıyorum. Ken- dileri hayatlanndan çok mem- nunlar. 20.8.1992 günü TBMM İnsan Haklan İnceleme Komis- yonu'na müracaat ettik. Bu yavrulanmdan aynlmamak için herkesin desteğine ihti- vacımız vardır. Bilhassa milli basınımızı yardıma çağınyo- rum. Bizi birbinmizden ayır- mayın. Bu yavrulanmın bu va- tanda, bir Müslüman Türk ola- rak yaşaması için milletimizin destek ve yardımını bekliyo- ruz." Velayet davasımn, taraflan- ndan birisinin İzlandab olması dışında. mahkemelerde devam etmekte olan yüzlerce boşanma ve velayet davalanndan bir ayncalığı olmayan bu dava. nasıl olmuştu da bir Müs- lüman-Hıristiyan tartışmasına dönüşmüştü. Son iki duruşma- da Bakırköy Adliyesi önünde toplanan ülkücüler, baba Ha- lim Al lehinde ateşli gösteriler- de bulundular. Adliye içerisin- de, küçücük bir odada bir vela- yet davası görülüyordu ama dı- şanda din elden gidiyordu. Ül- kücülerin ilk gösterisinde Sop- hia Hansen ve yaktnlannın tar- taklanması. davanın kamuo- yunda daha fazla duyulmasına neden oldu. Fatihli Ülkücüler olayın nasıl olmuştu da tarafı olmuşlardı? Konuyla ilgili Fa- tih Bizim Ocak temsücisi İhsan Barutçu ile görüştük. Velayet olayıru basında çıkan yazılardan öğrendiklerini, H lim Al'ın çocuklannın da söy.- diği gibi olayı bir anne baba meselesi olarak görmediklerini, bir inanç meselesi olarak gör- düklerini anlatan İhsan Barut- çu şunlan söyledi: Barutçu: Arkadaşlarunız saldında bulunmadı "Biz siyasi kunıluşuz. Belli bir gayemiz var. Yıllardan beri Türkiye üzerinde hesabı olan ınsanlarla bizim yıllardan beri değişik şekillerde mücadelemiz olmuştur. Daha ziyade fıkri bazda. Gündemde olan konu- lan biz takip ederiz. Daha önce Milliyet gazetesinde annenin le- hinde bir haber çıkmıştı. Biz de hak arayan bir babarun ya- nında yer almavı kendimize ölçü edindik. Halim Al ile olay- lara girdikten sonra tanışük. Duruşma günü biz oraya gider- ken arkadaşlara özellikle taşkınlık çıkartmamalan için telkinde bulunduk. Ancak ora- da hariçten katılımlar oldu. Bir kadına saldınmak mümkün de- ğil. Bize yakışacak bir olay de- ğil. Aramızda değişik halktan insanlar mevcut. Kadın mahkeme- ye koru- malan ile birlikte ge- lirken "Pis Türkler' diye bir laf edilmiş. Bi- zim arl daşlar bu saldında bulunmamıştır. Dı- şardan aramıza katılan belki bi- rileri bir şeyler yapmıştır. Olayı kabullenmemiz mümkün değil. Eğer olayı bu şekilde kabullen- miş olsaydık top-yekûn bir saldın olurdu. Bu tür yakışıksız olaylan kendimize uygun gör- meyiz." Bağımsız milletvekili Ökkeş Şendiller de babaya destek veri- yordu. Bunun üzerine İnsan Haklan Derneği İstanbul Başkanı ve Genel Başkan yardımcısı avu- kat Ercan Kanar, olayı Türk yabancı çatışmasına dönüştür- düğü. dini politikaya alet ettiği iddiasıyla. Ökkeş Şendiller'i üyesi bulunduğu TBMM İnsan Haklan Komisyonu'na şikâyet etti. Prens Charles'in Camilla Parker Bovvles ile ilişkisi üzerine MI5 dosya açtı Ingiliz Gizli Haberalma Orgütü Prens Charles'ı fişledi LONDRA (AA) - İngiliz eizli haberalma teşkilatı M15'ın. Prens Charles'ın 20 yıldır arkadaşhğını sürdürdü- gü Çamilla Parker Bovvles ile ilişkisi hakkında dosya açtığı öne sürüldü. Daily Mirror gazetesinin birinci sayfadan verdiği ha- berde. Prens Charles'ın (44) özel koruma görevlilerinin. Prens'in Camilla Parker Bo\vles'la (45) buluşmak üze- re yaptığı seyahatlerin terorist saldınlanna veya kaçırma te- şebbüslerine karşı güvenli ol- madığını öne sürerek, gizli servise Prens'in kaçamaklan hakkında bilgi \erdıklcri id- dia edıldi. Haberde. MI5'ın Prens'.. • Daily Mirror gazetesinde yer alan haberde Buckingham Sarayı güvenlik birimi kraliyet koruma birliği adına eski bir görevlinin sözlerine de yer veriliyor. Görevlinin 'Prens, hareketlerinin ne kadar yakından izlendiğini hiçbir zaman anlayamaz. Bayan Bovvles ile buluşmalan, bir Rus ajanından daha çok ilgi çekti' dediği belirtiliyor. haber vermeden hakında bir dosya açtığı ve kendisinin Bovvles'la tüm buluşmalanm yakından izlediği belirtildi. Buckingham Sarayı güven- lik birimi kraliyet koruma bir- liği adına eski bir görevlinin sözlerine de yer veren gazete, kendisinin "Prens, hareketle- rinin ne kadar yakından izlen- diğini hiçbir zaman anlaya- ma?. Bayan Bowles ile buluş- malan, bir Rus ajanından daha çok ilgi çekti' dediğini belırtti. Dosya 80'li yıllarda açıldı Daily Mirror gazetesi, Prens Charles dosyasının 1980'li yıllann sonlanna doğ- ru açıldığını ve düzenlı aralık- larla yeni bilgilerin dosyaya kaydedildiğini öne sürdü. Gizli servisin. Prens'in Bowles ile buluşmalannın birçok değişik adreste gerçek- leşmesi nedenıyle konunun üzerine eğildiğinın belirtildiği haberde , Prens hakkındaki gizli dosyanın zamanın Baş- bakanı Margaret Thatcher tarafından da görüldüğü be- lirtildi. Prens Charles'ın buluşma- lara kendi kullandığı otomo- biliyle gitmekte ısrar ettiğini ve koruma görevlisi olarak sadece çok güvendiği Scot- land Yard'dan Başkomiser Colin Hayward Trimming'i yanına aldığını kaydeden Da- ily Mirror gazetesi. Prens'in özel otosunun her zaman di- ğer bir koruma otosu tarafı- ndan izlendiğini ifade etti. Ancak buluşma yerlerinin Prens'e karşı herhangi bir saldın karşısında emin ol- madığını düşünen Kraliyet Koruma Birliği'ne bağlı sivil p>olislerin. Prens ve Bow les'un kaldıklan yer hakkında tüm bilgileri amirlerine aktardı- klan bıldirilirken. yetkililerce ahnan bu bilgilerin hemen MI5'a aktanldığı kaydedildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle