05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
18 KASIM1992ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA KULTUR 11 Nazım Hikmet anılıyop STOCKHOLM- Nazım Hikmet. doğumunun 90"ıncı yıldönümünde. İsveç'te anılacak. İsveç Radyosu müzik yayınlan böiümünün hazırladığı Nazım Hikmet'i şiirli ve müzikli anma toplantısı cuma günü yapılacak. İsveç radyo evinde dinleyicilere açık bir stüdyodayaj>ılacak toplantıda, Isveçce ve Türkçe şiirlerokunarak, konuşmalar yapılacak. Semavi Eyice konferansı kiiltiir Servisi- Arkeoloji ve Sanat Tarihi profesörü Semavi Eyice. 27 kasım salı günüsaat 14.00'de, Barbaros Bulvanndaki YıldızSarayı kültür ve Sanat Merkezi'nde, "İstanbul Yılı'nın açılışı ncdeniyle. "İstanbul'un Historiası, Topoğrafyası ve Arkeologyası" üzerine,dıa gösterisi eşliğinde bir konferans verecek. 'Dracula'nın hasılatı LOSANGELES(AA)- Amerikalı ünlü sinemacı Kranris Ford Coppola'nın son fılmi "Dracula" ABD'de • gösterime girdiği ilk hafta 30,5 milyon dolar hasıiat yapü. Stoker"in ünlü öyküsü "Dracula "nın sinemaya 139"uncu uyarlanışı olan film, 1992'de gösterime giren filmler arasında en yüksck hasılata sahip üçüncü film. İlk iki sırada "Batman'ın Dönüşü' (47,7 milyon dolar) "ÖldürenSilah3"(33,2 milyon dolar) adlı filmler bulunuyor. Jdil Biret'in CD'si PARİS(AA)- Piyanist İdil Biret'in, Polonyalı bestcci Fredrick Chopin'in bütün eserlerini içeren 15 CD'lik seti bu hafta çıkıyor. İdil Biret 'in Chopin'in bütün eserlerini kapsayan CD setininçıkması. Fransa'da klasik müzik çevresinde büyük ilgi uyandırdı. Bu arada İdil Biret, CDsetinin çıkması ncdeniyle dünakşam Paristeeski konservatuvar binasında bir konser verdi. Ünlü besteci Chopin'in de konserler verdiği tarihi bınadaki konser. Parisli sanatseverler tarfından büyük ilgiyle karşılandı. Akbank Oda Orkestrası Kültür Servisi- Akbank Oda Orkestrası. 1992-93 konser mevsiminin ilk konserini yann Atatürk Kültür Merkezi konser salonunda verecek. İonescoGalatinin yöneteceği konserin solisti Verda Erman, Mozart ve İlhan Usmanbaş'ın yapıtlannı seslendirecek. RESTAURANT BAR MEZELER SOĞUK Bsbunya filaki, haydari, b » , amertan satataa, kererojatlcan tma, rttktm «Jala, sanoıfiroe,bktrte, çiaz, hams tabmn,taridessöOûş, mntar talatasvetftapolstts SICAK Kalwnarlm,lcandesgiMç, nityebn, tereyağb kandestavamanlar lan, sıgara böreği. pastırmalı börefcve paaes tava k k t 18 Kasım Çarşamba: Görsel Sanat Atölyeleri Mehmet GÜLERYÜZ yöneüminde Persembe-Cuma Fotoğraf ve Sincma Atölyesi .Selçuk TURANU Seramik Atölyesi KadriyeEzel AĞAOĞLU yönctımınde Salı - Perşembe-Cumaıtesi Rus Dili Çalışmaları Pazartesi-Perşembe 19.00-21.00 Cafe-Foyer-Bar(Giriş) Rock Cafe-Bar(5.Kaı) Gro&"Leke" İdil Biret Chopin şöleni sunarken, Dürrüoğlu zamanının Beethoven'ını seslendirdi Yorum besteciye göre olıııalı EVİN tLYASOĞLU Bu hafta İstanbul iki önemli piyanisti konuk etti: Yıllann deneyimi ile kendi- ne bir dinleyici kitlesini hayran bırakan İdil Biret ve çiçeği burnunda birjçenç pi- yanist Muhiddin Dürrüoğlu. istanbul müzik çevrelerinin konuştuğu olay- lardı. İdil Biret, aynı hafta içinde üç ayn programda bir Chopin şöleni sundu. Mazurkalar, polonezler, noktürnler, valsler, prelüdler, balad ve fantazilerle, romantik çağın danslanyla örülmüştü dinletileri. "Mazurka çalabilmek için Polonyablar'ın geleneksel danslannı öğrendim" diyordu İdil Biret. Üç resita- li de Cemal Reşit Rey salonunda ilgiyle izlendi. İdil Biret'i dinlemek için mi, baştan sona böylesi romantik bir beste- ciyi, Chopın'i duyrnak için mi, yoksa İdil Biret'in Chopin'ini dinlemek için mi doldurmuştu dinleyici salonu! İdil Biret'in Chopin'i deyince, kendi- ne özgü Chopin yorumunu şöyle anlatı- yor sanatçı: "Romantik çağ, zamanımıza o kadar uzak olmadığı halde. biz çok eskilerde kalmış gibi davranıyoruz. Sonuçta Chopin, Liszt, Schumann ve Wagner gibi biri diğerinden çok farklı olan bes- tecileri aynı potaya koyup, tümüne' ro- mantikler" deyiveriyoruz. Liszt ve Cho- pin gibi müzik dünyalan bambaşka olan besteciler aynı biçimde yorumlanır oldu. Chopin'in piyano sesi insan sesini temel alan bir kavramdır. Öte yanda Liszt, zamanında büyük gelişmeler gösteren piyanonun imkan- lannı aramakta, onu bir orkestra gibi kullanma yolunda parlak ve zengin bir yorum getirmektedir. Neyse ki, Koc- zalski ve Mikuli gibi Chopin'in öğrenci- leri olmuş kişilerin kitaplanndan onun piyano yaklaşımım öğreniyoruz. Cor- to'nun plaklan da bize Chopin'in kendi düşüncesine bağli yorumuna ışık tu- tuyor. Bütün büyük piyanistler Cho- pın'deki doğal ve yalın anlayışı taşımış- lar. legato (bağh) çalma ustalığma piya- buna izin vermezdi. Bugün onun müzi- ğini büyük konser salonlanndaki güçlü. parlak, yeni piyanolarda çalmak, sorun yaratmakta. Hep insan sesinin olanak- lannı unutmadan, sonoriteyi kısıp. ses kalitesinden de ödün vermeden bir vo- MuhkJdin Dürrüoğlu • "Mazurka çala- bilmek için Polon- yalılar'dan gele- neksel danslannı öğrendim"diyordu İdil Biret. Ünlü pi- yanist, Chopin'i Chopin'e göre yo- rumlamak görü- şünde. • Gencecik piya- nist Muhiddin Dürrüoğlu da tam zamanının Beet- hoven'ini yorum- ladı dinleyicisiyle paylaştı. no (hafiO tona, rubatonun net duyum- sanmasına ve sonuçta önemli bir polifo- ni duygusuna saygı göstermişlerdir. En yüksek sesli pasajlarda bile yo- ğunluğunu yıürmeyen ses rengi önemli- dir Chopin'de. Chopin, daha saldırgan ve büyük fırtınalar içinde çalamazdı. özellikle kendi zamanındakı piyanolar rum geürmek gerekiyor. Çağuruzda bazı piyanistler Chopin'i Liszt gibi bü- yük seslerle. parlak renkierle sunup. bize onun gerçek sanat anlayışınt unut- turmakta." Chopin'i Chopin'e göre yorumlamak diyor idil Biret. Zamanına göre, içinde yaşadığı koşullara göre değerlendir- mek...Her besteci için aynı şey geçerli. Ancak yorumcular zamanla bestecile- rin ve müzik tarihindeki değişik kimlik- lerin felsefesine vanr diye biliriz. Oysa gencecik piyanistimiz Muhiddin Dür- rüoğlu'ndan dinlediğimiz Beethoven hiç de kariyere yeni başlamış bir Beet- hoven anlayışı değjldi. Sanki yıllann bi- rikimi ile Beethoven'ı tanımış. analiz et- miş, duymuştu ve dinleyicisi ile de Beet- hoven'ı paylaşıyordu. Hatta yer yer or- kestraya da kendisi kadar Beethoven'ı yaşamalan için çağn yapıyordu konser boyıınca. Bu konserde Â.Schwinck yö- netimindeki İDSO eşlik etti Dürrüoğ- lu'na. Tam zamanın Beethoven'ını yorum- ladı Dürrüoğlu: Ne klasik ne romantik, kendi çağının bestecisi. hiçbir çağa mal edilemeyen Beethoven'ı. İ969"da doğ- muş. Ankara Devlet Konservatuan'- ndaki eğıtiminden sonra Brüksel Krali- yet Konservatuan'nda okumuş ve Que- en Elizabeth Chapel Musicale'nin özel öğrencilen arasında yer almış. Gecen yıl Avrupa Piyano ya- nşmasının (Lüxemburg) 4 finalistinden biri olmuş. Şimdi de Bloomington'da (A.B.D) doktora yaprnak üzere ka- zandığı burslan birleştiriyor. Eczacıbaşı bursu, Fullbright, Dorothy Flauder gibi yanşma sonucu kazanılmış burslar. Klasik müziğin dışında caz çalmaya başlıvor. Beethoven'in 5piyano kon- çertosu ile ilk kez Türkiye'de büyük bir orkestra ile çalma olanağı elde etmiş. Konserden sonra konuşurken, "Ben şimdi yatınca uyuyamam artık. Bugü- nün heyecanını baştan, baştan yaşanm bütün gece"diyor. Dileğinıiz Dürrüoğ- lu'nun bu heyecanı hiç yitirmemesi ve onu uluslararası sanat merkezlerinin ünlü bir piyanisti olarak nice konserler- de duyabilmek. Colombus'un Amerika yolculuğu Metropolitan Operası'nda Yeni Dünya'nınkeşfinden uzaya Stdeazmne uygulamast da vardtr HAN : HASAN ŞEVKİ ERTÜRK yönetiminde Rumelihtsan (iskele karşısı) <t> 265 29 6 8 bugün bilsak ÜNER BtRKAN Batı dünyası, Avrupahlann Amerika'yı keşfetmelerinin Yeni Dünya için yararlı olup olmadığıru tartışa dursun, Met- ropolitan Operası, bu olayın beşyüzüncü yıldönümünü ekim ayı sonlannda sahnelemeye bâşladığı bir modern opera ile kutlamakta. Söz konusu opera. "minimalist" akımın önde ge- len temsilcilerinden. 1937 do- ğumlu Philip Glass'm "Yolcu- luk " (Tne Voyage) adlı yapıu. "Yolculuk", Kristof Ko- lomb'un, Yeni Dünya yerlileri- nin tanımlamasıyla. bu "ölü be- yaz derili adam"ın, yerli halkı ortadan kaldırma niteliyk bu topraklara gelmiş bir çılgın ya da Hristiyanlığı yaymak isteyen bir uygarlık temsilcisi olup ol- madığı konusunda herhangi bir görüş getirmiyor. Bunun yeri- ne. insanlığın cabalannın. gözüpekliğinin, başanlannın soylu ufuklannı vurgulama amacıru güdüyor. Metropoli- tan Operası'nın sağladığı bütün teknolojik araçlara karşın, bu amacı bir an bile gözden uzak tutmuyor. Time dergisinin mü- zik yazan Michael VValsh'ınde- ğertendirmesi bu yönde. Philip Glass'ın 1976 yılında, "Einstein Plajda" operasıyla bâşladığı Metropolitan seriive- ninin, "Yolculuk" operasıyla doruğa ulaştığına inanıbyor. O yıl Glass'ın. gelişmeye yeni yeni başlayan Minimaüst müzik akımını, Metropolitan sahnesi- ni iki pazar gösterisi için kirala- ması. büyük bir başanyla salo- nun üklim tıklım dolması ile, Amerika'da üne kavıışturduğu vurgulanıyor. Glass'm, o ba- şandan sonra da, o güne dek yürüttüğü taksi şoförlüğü mes- leğini sürdürdüğü, ancak, en yakın yardıması Robert Wil- son'la birlikte, birkaç yıl sonra, Minimalist akımı daha da ileri- PhiKp Glass'ın "Yolculuk " operasında soprano Patricia Scbuman (soMa). lere götürme başansını göster- diği belirtiliyor. Bu ilginç, yaptıkları bugün de tartışılan besteci, sonraki yıllarda "'Sat- yagraha", "Akhnaten" ' gibi operalar bestelemiş, gene aynı yerde sahnelenmesini sağ- lamıştı. "Yolculuk" operasıysa. Glass'ın, sonu belü olmayan "Avant- Garde"lıktan, sağlam bir temel görüşe, kültür doku- suna ulaşüğınm kanıtı sayıh- yor. Glass'ın bu kez yanına aldığı "ağır toplar". metin yazan Da- vid Henry Swang, koreograf Quinny Sacks. sahne ta- sanması Robert Israel ve yö- netmen David Pountney. Bu gözüpek kadro. üç buçuk saat boyunca, Colombus'un Yeni Dünya yolculuğunu ışlemekle kalmıyor. "sakat" dahi Step- hen Ha^kings'in elektrikli düş- lerini. Buz Çağı'nda yeryüzünü bilinmeyen dünyalardan gelen yaratıklann kuşatmasını, in- sanlığın uzayı1 egemen olması olgusunu da işliyor. Metropoli- tan, bu çabayı bütün teknik do- nanımı, olanaklanyla ortaya çı- karmak için, elinden gelen hiç- bir şeyi esirgememiş. Oyunun kahramanlan. uzay ötesinde. havada asıh durarak şarkı söy- lüyor. hidrolik sahne gereçleri, havada fırtınalar yaratarak, bi- linmeyen dünyalann yaratık- lannı dört bir yana fırlatıyor. bu arada. Colombus ile adam- lannın, önceden hesaplaya- madıklan kader yolculuğu izle- niyor. Glass'a ödenen 325 bin Dolar(yaklaşık 2 milyaraltıyüz milyon lira) ücret, Yolculuk'- un, Metropolitan'daki en gözü- pek tasanmlardan birini oluş- turduğunu gösferiyor. Başanlann yanısıra, bu mo- dern operanın sahnelenmesin- de sorunlar da eksik değil: Hvvang'ın metnindeki birtakım kısaltmalann, sözcük oyun- lannın, Metropolitan'ın alabil- diğine geniş ortamında, zaman zaman anlaşılmaz, kolay kav- ranamaz duruma geldiği belir- tiliyor örneğin. Anlaşılmayi ko- laylaştırmak için, sahne üstü yazılannın gerekli olduğu vur- gulanıyor. Tekerlekli sandalye- sinde bilgin Hawkings'in Sa- turn'ün halkalan arasında dö- nerken, operanın "prolog"unu söylemesi gibi baş döndürücü sahnelerin vuruculugunun ya- nısıra, Pountney ile Israel'in baa imajlan vermekte aşınlığa kaçüklan da belirtiliyor. Her yeni operada olduğu gibi Yolculuk'ta da asıl başan, bes- tecisinin yaratma gücüne da- yanıyor. Glass'ın Minimalist akımla ilgili, seft görüşlerini sa- vunmada aşın direnç gösterme- sı, müzik yetkililerinin bir bölü- münükızdırmakta.Bunlar, aynı akımın bir başka, daha genç (1947) temsilcisi olan, "Nixon Çin'de" operasımn bestecisi John Adams'ın daha ılımlı, daha seçmeci bicemini Glass'm aşınlıklanna yeğliy or. Glass'm on yü önceleri uygu- lamaya bâşladığı, mekanik. bit- mez tükenmez yinelemelerle yüklü besteleme bicemini dinle- yici bugün de kolayca ayırt ede- biliyor, ancak bestecinin bugün yarattığı müzik, yıllann biriki- miyle, çok daha renkli, derinliği olan, zengin bir anlatıma ka- vuşmuş. Yolculuk operasımn müak yazısı, zaman zaman al- çalıyor, zaman zaman gürlü- yor, çoşkuyla köpürüyor. Böy- lece. Havvkings'in dehşet ve şaşkmlık yaratan görüntülerini de, Colombus'un karanlık, fırtmalı gecelerini de en canlı bi- çimde yansıtıyor. Met'de Colombus'u bas- bariton Timothy Noble, Isabel- la'yı soprano Tatiana Troya- nos, Kumandan'ı soprano Pat- ricia Schuman canlandınyor- lar. Orkestrayı ise, Bruce Fer- den yönetiyor. Yolculuk'un. baş kahramanı gibi, önceden hcsaplanamayan bir kara par- çasına ulaştığını belirten Time dergisi yazan, "Gene de kimi zaman, yolculuğa çıkmak. ulaş- maktan daha iyidir" sonucuna vanyor... Perdeyi 'Müziksiz Evin Konuklan' ile açıyor Metrekare değil, Tiyatrokare Nedim Saban'ın kurduğu rivarronun kadrosu basına tanıtıldı. Kültür Servisi Yeni kurulan Tiyatrokarenin kadrosu ve ilk oyunu dün düzenlenen bir kok- teylle basına tanıtıldı. Kokteyl sonrası yapılan basın toplantısında yaptığı konuşmada Nedim Saban, tiyatro adına bir umutsuzluğun ya- şandığı böyle bir ortamda kendisine 'neden tı- yatro?" diye sorulduğunu bunun tek yanıtının tutku olduğunu beliterek şöyle konuştu: "Tiyat- ro salonlannı >ıkan inşaatçılara. tüm düşü birev almak olan evcil insanlara ve gözü metrekare- den başka şey görmeyen sonradan görmelere. metrekare değil Tiyatrokare diyoruz." Haldun Dormen ise, kendisinin 25 yıldır Ma- cide Tanır'ı tiyatrosunda oynatmaya çalıştığını ancak başaramadığını, bunu "kendisini kı- skançlıktan çatır çatır çatlatarak" Nedim Sa- ban'ın başardıgmı söyledi. Topluluğun ilk oyunu olan, Neil Simon'un "Müziksiz Evin Konuklan"nda başrolü oyna- yacak olan Macide Tanır'ın İstanbul'da bir ti- yatrodaki ilk oyunu. Tanır, Saban'ın öncülü- ğüyle İstanbul'a gekliğini, çok mutlu olyduğunu belirtti ve "İnşallah yüzümüzün akıyla çıkanz, bu sevgiye layık oymaya çalışacağız"' dedi. Pera Palas'ta düzenlenen kokteyle aralannda Necati Çumalı, Nedret Güvenç, Raik Alnıaçık, Cihan Ünal.Cüneyt Türel. Kerem Yılmazer. Erol Evgin, İzzet Günay, Murathan Mungan gibi birçok tanmmış sanatçı katıldı. Tiyatrokare ilk oyunu "Müziksiz Evin Ko- nuklan"nı. 7 ocakta sahnelemeye başlayacak. Oyunun kadrosu, Macide Tanır, Sedef Ecer, Ziya Kürküt, İstanbul Devlet Konservatuvan öğrencilen Emre Altuğ, Emine Umar ve 16 ya- şandaki seslendirme sanatçısı Murat Presçiler"- den oluşuyor. Topluluk bu oyunun ardından da. çahşma- lannı Amerika'da sürdürmekte olan Çiğdem Housman'ın Virginia Woolf projesini sergile- meye hazırlanıyor. bilsak, sıraselviler cad., soğancı sok. 7 cihangir 243 28 79-99 f - Hükümetin vaatlerinden biri mi? ^ " Joker bir voat değil, gerçeğin ta kendisi! tNGlLtZCE>i 9 AoMrikafa dofUtruuıl» UuuftnliB* Bahariye Cad. 62/3 349 59 38 Efes Pilsen 'Blues Festival 3' Ünlü blues ustaları üç kentte KüUür Senisi - Dünyaca ünlü blues sanatçılan, Efes Pilsen'in düzenlediği "Blues Fesuval 3" kapsamında, Ankara. İzmir ve İstanbul'da konserler verecek. Kenny Neal, Eddy "The Chief' Cleanvater, Trudy Lynn, Eddie "Guitar" Burns Duo ve Carey Bell 27-28 kasımda Ankara, 30 kasım 1 aralık günleri İzmir, 3-4 ve 5 aralık günleri de İstanbul'da, müzikseverlere blues keyfini yaşatacaklar. Blues dünyasının en büyük yeteneklerinden olan, Kenny Neal, 13 yaşında babasının topluluğunda bas çalmaya başladı. Gitar, bas, harmonika ve vokalda bir "fırtına" olarak nitelenen Neal'e ; davulda Kennard Johnson, tuşlu çalgılarda Fredrick Neal, basta Alford Neal, saksofonda Robert Greenlee ve trom- pette Dan Fields eşlik edecekler. Festivalin bir başka yıldızı Chicago'dan yetişen çok yönlü ve enrenklishovvman'lerden bin olan Eddy "The Chieff" Cle- anvater. Sanatçı, Country-Western çalışmalan, "rocka- billy" besteleri ve Chuck Berry tarzındaki "rock'n roll" yapı- tlannın yanısıra, Chica- go Blues'un en güçlü ör- neklerinin yaraüası sayılıyor. Gitannı sol elle ve baş aşağı çal- masıyla, kızılderili giysi- lerinden dolayı "The Chieff' olarak çağnlan sanatçı, yüksek enerjili konserleri ve güçlü shovv'uyla tanınıyor. Cleanvater'a konserde, gitorda Wilbert Crosby, basta Charles Hosch, davulda Jeff Taylor ve harmonikada Carey Tnıdy Lyım Bell eşlik edecekler. Carey Bell, blues dünyasının yaşayan en değerli 4 harmoni- kacıdan biri olarak kab'ul ediliyor. Sekiz yaşında harmonika çalmaya başlayan Bell, 13 yaşında da ticari müzik yapmaya başladı. Harmonikasını adeta konuşturan, bestelerinde mutlu ya da hüzünlü bir duyguyu ustaca aktarabilen Carey Bell'e,, Eddy "The ChiefT Oearvvater \e topluluğu eşlik edecek. "Gui-1 tar" takma adıyla tanınan Eddie Burns Duo, Detroitin önde gelen blues'culanndan bin. ilk çalışmalanna harmonika ile başlayan Duo, daha sonra gitarçalmaya başladı. Hem akustik, hem elektrik gitan ustalıkla kullananan "Guitar"a tuşlu çalgı-," larda Joseph Huntern eşlik edecek. Texaslı blues şarkıcısı Trudy Lyjın ise. hüznün ve sorunlann bir ifade biçimi olarak kabuİ ettiği blues'u "hayatın ta kendisi" olarak yorumluyor. Sanatçıya Kenny Neal ve topluluğu eşlik edecek. Konserin bilet satışlan. İstanbul'da Pozitif (Cihangir), Vak- korama (Taksim, Suadiye). Ekspres Music(Etıler, Feneryolu), Ankara'da Vakkorama, Taylan Elektronik (Atakule), Dost Music Center ve İzmir'de Beymen ve Vakkorama'da sürüyor. Fikret Mualla'nın Sainte Anne Hastane desenleri Galeri MD'de Kfiltûr Servisi-Ölümünün 25yıldönümünde Fikret Mualla'- nın Sainte Anne Hastane desenleri ilk kez 19 Kasım-19 aralık tarihleri arasında Galeri MD'de sergilenecek. Mualla, aalı yaşamında. gerek Türkiye'de. gerek Fransa'da birçok kez akıl hastanclerine düşmüştü. Sanatçının, Paris'te özellikle 1953 ve 1956 yıllannda girdiği Sainte Anne hastanesin- de gecen günlerinden kalan birkaç karnesi ile birçok deseni bu- lunuyor. Bunlardan 1956 yılındaki "konaklamasına" ait, Fran- sa'daki özel bir koleksiyondan alınarak Türkiye'ye getirilen 40 kadar desen bu sergide yer alacak. Mavi tükenmez ve kurşun kalemle çizilmiş bu desenlerin ko- nusunu, hastane yaşammdan sahneler ve hasta portreleri oluş- turuyor. İstanbul İngilizcesi ile yetinmeyin! İngilizce'yi yerinde öğrenin. EF uluslararası dıl okulları nın 30 ülkede şubesı, 9 ufcede Kendi okjlart var Yabancı dıltefi konuşulduğu ulkelerde oğretme alanında azmanlaşmış bir dıl eğıtım kurıımu olan EF. yurtdışında okulunda. uzmanlarından ve uygun ucretle dıl oğrenmek ısteyenler ıçm cıddı br seçenektif EF'nin seçeneklerini değerlendirin: Yabancı dH geateri 12-20 yaş arası ıçın Ingıltere Avusturya ve ABDde 14 farklı merkeze yabana dıl gezıler Ulustorarası DH Okullan Ingılızce Fransızca, Almanca. Ispanyolca ve Italyanca yı konuşulduğu üfceterde ogrenmeK ısleyenler ıçın, Bntısfı Councıl ve Arels-Felco tarafından onaylı programlar • 16 ve ustu yaş grubu ıçm farklı duzeylerde. • 18-28 yaş grubu ıçın 9 ay surelı EF Institut* (İşactatnlan için yabancı dil) Işadamları ıçın duzenlenmış bu ozel programla. 1-4 haftahk kısa. yogjn dıl egıtımı Unutmaym! Yabancı dil, en Iyi, konufiriduğu ülkede öğrenilir. EF ile öğreniliri Ayrıntı' tı.'g. ve Droşur ıçın EF Eğüim LintHed Mırr Kemai Oke Ca<3 No 9 H.M J Nışantaşı 80200 'sfaıbu' Teı ıu İ2S 02 '0 (•) natl ta«s ı<>225 *6 92
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle