Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8 EKİM 1992 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
KÜLTUR 11
MichaelJackson
biletleri
KfiltürServjsi- Mıchael
Jackson'ın İstanbul ve İzmir
konserlerinin
ertelenmesinden sonra.
eilerinde Vakıflar
Bankası'ndan alınmış
biletlen olanlann, bilet
bedellennı, "satın aldıklan
Vakıflar Bankası
şubelerinden" bugünden
itibaren ay sonuna dek gen
alabilecekleri açıklandı.
Ahmet San organizasyon
şırketi tarafından yapılan
açıklamada. stat gişelerınderi
satın alınan biletlerin
bedellerinın de. Vakıflar
Bankası Nışantaşı
Şubesi'nden ödeneceği
bildirildi
Çalıntı tablolar
geri dönüyor
kültür Servisi- Rusya Kültür
Bakanı Yevgeni Şidorov,
1940 yılında Nazilerce
çalınan yüzlercc tablonun
Hollanda"ya geri verileceğini
açıkladı. Hollanda
Televızyonu'na bir demeç
veren Sidorov. tablolann
Rusya'da olduğunu ılk kez
rcsmen doğruladı. Sidorov.
bır tanh vermemekle birlikte.
Rembrandt. Rubens.
Tiaano ve Dürer'in
yapıtlannında bulunduğu
koleksıyonu gen vermek
istediklerinısövledı.
1920'lerdeHol'landalı
işadamı Franz Koenigs'ın bır
araya getirdiğı 526 tabloluk
koleksıyona Nazilerce el
konulmuş. 1945'teise
Dresden yakınında bir
şatoda duran resimler Kızıl
Ordu'nun elıne geçmiştı.
Güzide Noyan
öldüANKARA(ANKA)-
Türkiye'nin ilk bale
sanalçılanndan Güzide
Noyan (Kalın)dün öldü.
İstanbul'da 1932'de doğan
sanatçı. Madam
Arumova'dan ılk bale
derslennı aldıktan sonra
1948'de Turkıyede açılan ilk
baleokulunagirdi. 1951 "de
Ankara Devlet Opera ve
Balesi'ne giren Güzide
Noyan. 1957"deîngiltere"de
Kraliyet BaleOkulu'ndan
diploma aldı. Ankara Devlet
Opera ve Balesi'nde
1975'denberibale
öğretmenlıği yapan sanatçı
geçtiğımiz mayıs başında
emekli ölmustu. Gü2ide
Noyan. bugün Kocatepe
Camisi'nde kılınacak öğlen
namazından sonra
Karşıyaka Mezarlığında
topraeavenlecek.
1992 Nobel
Edebiyat Ödülü
STOCKHOLM{AA)-1992
Nobel Edebiyat Ödülü,
bugün Stockholm'de
açıklanıyor. İsveç Kraliyet
sözcüsü. bu yılki Nobel
Edebiyat Ödülü sahibine, 6.5
milyon İsveç Kronu (1.2
milyon dolar) verileceğini
belirtti. Geçen yılın Nobel
Edebiyat Ödülü, Güney
Afrikali vazar Nadine
Gordimer'e verilmişti. Nobel
Tıp ve Fizyolji ödülünü
kazananlarda I2ekimde
açıklanacak. Ekonomı ödülü
13 ekimde. fızık ve kımya
ödülleri 14ekimde. Nobel
Banş Ödülü de 16 ekimde
Oslo'da acıklanacak.
'Dünya Lions
Hizmet Günü'
Kültür Servisi-8 Ekim
Düny a Lıons Hizmet Günü
dolayısıvla. Lions Yönetim
Çevresı 118-T, bugün, saat
20.00'de.AKM'de, Cemal
Reşit Rey'i anma gecesi
düzenliyor. Gecede. Cemal
Reşit Rey'inyetışürdiği
öğrencilerden SeherTannyar
ile A\dın Karhbel çiftı.
piyano resitali sunacak.
Hizmet günü kapsamında
yann da Ortaköy
meydanında, İstanbul
Büyükşehir Kent Orkestrası,
saat 16.30'dabirkonser
sunacak.
OZEL BORA
SÜRÜCÜ KURSU
92.DÖHEHKAY1TIAIU
OEVAM EDtYOM
Hafta sonu-Hafta ıçi ve
Akşam kursları devam ediyor
Dershane.
ÛSKÛDAR: 343 17 tt-310 fc M
K0ZYATAĞI:3«47 33
TARABYA: » « «
DİSK
TÜRKİYE GENEL
HtZMETLER İŞÇİLERİ
SENDİKASI (GENEL-İŞ)
Aşağıda bulunan adresten
Mecidiyeköy Büyükdere
Cad. Kent Apt. No: 89
Dl'den nakil olmuştur.
llan olunur.
DÎSK
GENEL-IŞ SENDİKASI
GENEL YÖNETİM
KURULU
Adres: Tunusbağı Cad.
Atabay Apt. No: 9 D: 6/7
Doğancılar Üskudar
2. Dünya Savaşı sonrasının aykın grubu Cobracılar başkentte
Tek kural, kııralsızlık• 'Cobra-post- Cob-
ra'adlı sergide, 1948-
1951 yıllan arasında
Batı kültürünü red-
deden 10 sanatçının
72 yapıtı yer alıyor.
Cobra hareketi,
yüzyılın son büyük
öncü sanat akımı ola-
rak niteleniyor.
Kültür Servisi - SANART 9:
Derneği'nce Ankara'da gerçek-
leştirilen, 'Kimlik, Sınırsallık.
Mekân' konulu uluslararası
sempozyum çerçevesınde dü-
zenlenen en önemli sergılerden
biri de 2. Dünya Savaşı sonrası-
nın ünlü Cobra grubunun ya-
pıtlanndan oluşan sergi. Anka-
ra Devlet Resım ve Heykel Mü-
zesi'nde ay sonuna kadar görü-
lebilecek "Cobra-post-Cobra"
adlı serginin derleme çalışma-
lan, Belçika'daki Oostende
Modern Sanat Müzesi Direk-
törü Willy Van den Bussche ta-
rafından gerçekleştirildi. Da-
nimarka, Belçika ve Hollanda-
daki müzeler ve özel koleksı-
yonlardan derlenen sergide 10
sanatçının 72 yapıtı yer alıyor.
İkincı Dünya Savaşı'nı izle-
yen yıllarda Danimarkah, Bel-
çikah ve Hollandalı sanatçıla-
nn başlattığı uluslararası bir
Sergide 1924 doğumlu Hollandalı sanatçı Lucebert'm yapıtları da yer alıyor.
akım olan Cobra, yüzyılın son
büyük öncü (avangard) akımı
olarak nitelendiriliyor.
Adıru, kuruculanrun yaşadı-
ğı üç kentten, Kopenhag, Brük-
sel ve Amsterdam'ın başharfle-
rinden ve ölümcül, efsanevi yı-
landan alan Cobra grubu, 8 ül-
keden 50 kadar sanatçıyı ancak
üç yıl (1948-1951) bır arada tu-
tabildı. Ama grubun her bir
üyesinin sanatı. kuramsal mü-
dahaleleri ve ilişkileri. bu üç yı-
lın çok ötelerinde etkilı oldu
Kurallan kuralsızlık olan. este-
tiğe ve uzmanlığa karşı çıkan
Cobra sanatçılan, 2. Dünya Sa-
vaşı'na yol açtığını ve bütünüy-
le çürümüş olduğunu öne sür-
dükleri 'akla dayalı Batı kül-
türü'nü reddettiler. İnsan ya-
ralıcılığının kaynaklanna ulaş-
mayı amaçlayan Cobra sa-
natçılan. Batı dünyasının kural
ve gelenekleriyle bozulmamış
olduğunu düşündüklen ilk kül-
türlerin totem ve büyü simgele-
ri, Doğu kültürü kalıgrafisi, ta-
rih öncesi sanat ve ortaçağ sa-
natı gibi sanat biçimlerini örnek
aldılar.
Cobra"nın Pierre Alechinsky,
Christiaan Karel Appel, Cor-
neille, Christian Dotremont,
Jean Mıchel Atlan, Henry Hee-
rup, Egill Jacobsen, Carl Hen-
ning Pedersen, Serge Vander-
cam. Lucebert gibı sanatçılan
ile daha önceki Dadacılar ve
Gerçeküstücüler arasında akıl-
cı kültürün ve belirledıği esteti-
ğin sorgulanması açısından
yakınlıklar bulanlann sayısı az
değil.
Cobra ile Dada ve Gerçeküs-
tücülüğü birbirine bağlayan
yalnızca temel güdüleri de de-
ğil. Edebiyat, müzik. sinema.
grafik. fotoğraf, mimarlık gibi
oteki anlatım biçimlenyle kay-
naşmalan, felsefe, psikoloji ve
politikayla ilişkileri, kolektif
üretim tutkulan, yayınlanyla
yapüklan deneyler de benzeşi-
yorlar.
Cobracılara göre. bütün este-
tik kurallar reddedilmelidir.
Böylece, her insanda var olan
ıfade etme dürtüsü bütünüyle
özgür kılınacak, herkes her tür-
den sanatı üretebilecck, sanat
gündelik hayatla kaynaştınla-
caktır. Bu yaklaşım, Cobra -
cılan, 'Batının klâsik kültürü'-
nün bulandırmadığı yaratıcılık
kaynaklannı aramaya, tanh
öncesi sanat. Doğu hat sanatı.
efsaneler, büyü, folklor, çocuk-
lar ile akıl hastalannın yaratıcı-
lıklanyla ilgilenmeye itecektir.
Gustav Jung'dan etkilenerek,
bilinçaltının katmanlan altında
gızli kalan fantezilerin saf ve ya-
lın hallerine dönmeyi deneyen
Cobra sanatçılan, kolektif bi-
lincalünın gizlerini 'akıldışı
kendiliğjndenlik" ile dışavur-
mavı savunacaklardır.
Cobra-post-Cobra I
Ankara Devlet Resim ve Heykel
Müzesi, 2 Ekim-31 Ekim.
istanbul Devlet Operası, yeni mevsime Donizetti'nin 'Don Pasquale'siyle girdi
Büyükyapımlar, yürekli atılınılar
EVİN tLYASOĞLU
İstanbul Devlet Opera ve Balesi'nde
yılbaşına kadar belirlenen program bır
yandan yürekli atılımlar sunuyor. öte
yandan da geçen yıllarda sahnelenen
temsilleri içeriyor. Ilk ağızda göze çar-
pan büyük yapımlar, Richard Wagner'-
in 'Uçan Hollandalısı, Charles Franço-
is Gounod'nun 'Faust'u, Umberto Gı-
ordano'nun 'Andrea Chenier'si. İstan-
bul seyircisinin uzun yıllardır görmediği
bu yapıtlardan biri de Gaetano Do-
nizetti'nin 'Don Pasquale'si.
Yeni temsıllenn teknik kadrosu için
yurtdışından sanatçılarla anlaşmalar
yapılrruş. İstanbul Devlet Opera ve Ba-
lesi Müdürü Yekta Kara, bu kişilerin sı-
radan sanatçılar olmadığını, önemli
operalann seçkin sanatçılan olduğunu
belirtiyor.özenle hazırlanmakta olan
'Üç Bale' için Londra Covent Garden'-
dan ve Hollanda'dan koreograflar geti-
riliyor. 'Don Pasquale'nin şefı, Bonn
Operası'ndan gelen Bulgar asıllı İvan
Angelov. 'Uçan Hollandalf nın tümüy-
le yabancı yaratıa kadrosu içınde Bonn
Operası'ndan gelecek yönetmen Gian
Carlo Monaco da var.
Nitelikh yabancı sanatçılann getire-
cegi yenilikler, kuşkusuz, operamızın
gerek genç gerek deneyimh elemanlan
açısından da yararlı olacaktır.
Bu arada, şancılar arasında Opera'-
nın alışılmış kadrosu dışında hemen hiç
yeni ada rastlanmıyor: 'Don Pasquale'-
de Attila Manizade, Alis Manukyan
Oya Atay. Gürçil Çeliktaş'ın sahneleye-
ceği 'Faust'ta Ayhan Baran/Suat An-
kan, Cemalettin • Kumgüllü,Songür
İnal, Şuna Korad,Payam Koryak/
Efsun Öztoprak. 'Uçan Hollandalı'da
Ahmet YıldızSuat Ankan. Melek Çe-
liktaş/Zehra Yıldız, Meral Manizade,
Attila Manizade »Onun Gönenli, Ender
Anman. 'Andrea Chenier'de Erol
Uras'İmanov, Mete Uğur, Leyla Demi-
riş/Remziye Alper.
'Nabocco' operası geçen mevsimden yeni sezona aktanlan yapıtlar arasında.
Geçen mevsimden yeni mevsime ak-
tanlan yapıtlardan en önemlisi, bir iki
temsille mevsimı kapatan "Figaro"nun
Düğünü." Aynca "Sıhirli Flüt". "Nabuc-
co', 'La Boheme' operalan, 'Carmina
Burana" oratoryosu, 'Fındıkkıran' ve
"Romeo ve Juliet' balelen var Bır de
küçük sahnede sahnelenmiş olan 'Ku-
marbaz OğuT. "Kadının Fendi Kadıyı
Yendi' ve "Medyum" gibi yapıtlar.
'Medyum' geçen yüdan aktanlan il-
ginç bır yapıt. Menotti'nın bu yapıtını
besteciyle çalışma olanağı bulmuş bir
rejisörümüz, Önder Gökseven sahnelı-
yor. Ankara Konservaıuvan Şan Bölü-
mü'nde eğitım gören Gökseven. küçük
yaştan beri kukla tiyatrosundan Kara-
göz'e kadar uzanan genış bir alanla ilgi-
lenmiş, sahnenin içinde büyümüş. Ba-
bası da tiyatro sanatçısı Nuri Gökse-
ven.
Önder Gökseven, Londra"da Covent
Garden'a girmiş, pek çok operada
yardımcı yönetmenlik yapmış. 81 yaşın-
daki İtalyan besteci Menotti'yle de bu
ortamda çalışmış. Menotti'nin yoğun
dramatik kurguya gösterdiğı özenı. sah-
neye bakış acısını yakından ızlemiş.
Çağdaşlan tarafından geleneğe bağlı
ve melodiye fazlasıyla düşkün olmakla
eleştirilen Menotti, 1946'da yazdığı
'Medyum' operasında, gerilim ve şid-
detın yanı sıra saf ve çocuksu bir
yalınlık sunar. Saadet İkesus Altan'ın
güzel Türkçesi, Ayşun Aslanın devin-
gen koreografısi, Ünal Aster'in sessiz
dansının gizemli anlatımı. güncel giysi-
lerle abartılı giysılerin gerçek-gerçek
ötesi uyumu ve bugüne kadar hiçbir
başrolde görmediğimiz bir ses, Efsun
Öztoprak'ın pınl pınl tınısı, yumuşacık
sahnesi...
"Medyum'un bazı temsilleri Atatürk
KüHür Merkezi'nde, bazılan da Ope-
ra'nın bu yılki politikası sonucu İstan-
bul'un değişik semtlerinde sahnelene-
cek.
İstanbul Atatürk Kültür Merkea'n
dekı en büyük sorun, Devlet Senfoni
Orkestrası. Devlet Tiyatrosu ve Devlet
Opera ve Balesini banndırması ve pro-
valar, temsiller için yetersiz kalması. Bu
nedenle, Devlet Operası yöneticıleri,
mekân değişikliği' getirerek temsil sa-
yısını artürma olanağı aramışlar. Kadı-
köy'de. Bakırköy'de ve Cemal Reşit
Rey Konser Salonu'nda aynca ek gös-
teriler sunulacak.
İstanbullulann bu mevsim karşılaşa-
cağı başka bir yenilik de. sanatçılarla ve
yapıtlann özellikleriyle kaynaşabilrne
olanağı. Bu yıl Opera'nın mutfağj ile iz-
leyiciler zaman zaman bir araya gele-
cek. Böylece izleyiciler temsili önceden
tanıma ya da oynanmakta olan yapıtı
tartışma fırsatı bulacaklar. Bu türsöyle-
şiler ve tartışma toplantılan, kanımızca.
özellikle gençler için çok yararlı ola-
caktır.
OPERADA BU HAFTA
8 Ekim/20.00 Figaro'nun Düğünü
9 Ekim; 19.00 Medyum-Kadının
Fendi Kadıyı Yendi
10 Eknn/11.00 Karanfil Köy (ço-
cuk müzikali)
10 Ekim/15.30 Don Pasquale
Yer: Atatürk Kültür Merkezi
İsmet Doğan'ın 'enstalasyon'lan Nişantaşı Urart Sanat Galerisi'nde sergileniyor
Sanatçımn iktidarhesaplaşmalan
FATMA ORAN
Gelişme süreci içindeki resimlennde
bireysel var oluşun sorunlannı, kimlik
arayışını, ınsan fıgürlerini, minyatüre
özgü kolajlan, Osmanlı ve Türkıye kül-
türlerine duyduğu yoğun ilgjyle birlikte
post-modernişt akımlann etkilerini de
gördüğümüz İsmet Doğan. "Sanat' Sa-
natçı, Iküdar", "İktidann Eşiğindekı
İnsanlar" ve "Voyeurisme-Röntgencı-
hk" başlıklan altında topladığı çalış-
malannı, İstanbul Urart Sanat Galeri-
si'ndeki 'tnstallation'lanyla izleyicilere
sunuyor.
Sanatçı, aynı sergiyi -ayna ve akvar-
yum ilavelenyle- 23 ekim - 13 kasım ta-
rihlerinde Taksim Sanat, 28 kasım - 13
aralıkta da Ankara Urart Sanat Gale-
rilerinde tekrarlayacak...
Entalasyon 'installation', yerleşme,
yerleşü'rme anlamma gelen bir sözcük.
Burada, mekâna göre resimİeri ver'leş-
tirme anlamında kullanılıyor.
İsmet Doğan; cam, su, fotoğraf ve
metali kullandığı bu son dönem çahş-
şmalannda 'malzeme'lerin zaman için-
deki ve kendi çalışma başlıklanyla iliş-
kilerini incelerken sanatçının tarih bo-
yunca hesaplaştığı bir kavramla da he-
saplaşıyor: "Sanatçı ve İktidar"la...
"Su, geçmiştir benim için. Fotoğraf
da öyle" diyor İsmet Doğan. Bu bir fo-
toğraf sergisi değil; fotoğrafın ağırlıkta
olduğu bir enstalasyon. Dışavurumcu
bir şey. İktidar mı? Sanatçının ıktidara
geçtiği an kendisine ters düştüğünü söy-
• tsmet Doğan'ın îstanbul Urart'taki yeni
sergisi, daha sonra Taksim Sanat Galerisin-
de ve Ankara Urart'ta tekrarlanacak.
lüyor İsmet Doğan. "Yapısı ve düşün-
celeri gereği iktidarda olmaz sanatçı".
Barthes'ın, Foucault'nun iktidar üze-
rine söylediği sözler kınk sandalyeli.
camlı ve asetatlı bir fotoğrafin fonun-
dan izleyiciye yansıyor. Fotoğraftaki-
lerin çoğu İsmet Doğan'ın arkadaşlan.
dostlan, yani düşünceleri gereği iktidar-
da olamayanlar. Fotoğraflardan bırin-
de Cindy Cravvford da van Gözleri çev-
rilmemiş fılmlerden. Marilyn Monroe
var sonra: Dudaklan daima bir parça
aralık ve daima fevkalade ıslak. Siyah-
beyaz. Gitgide bozulan fotoğraflar bun-
lar. Gitgide savaş fotoğrafı gibi olmaya
başlayan fotoğraflar. Estetik kaygısı
taşımadığını söylüyor İsmet Doğan,
böyle yaparken. Fotoğrafın 'kendi' es-
tetiğini yakalamaya çalıştığmı da sözle-
rine ekliyor. Fotoğraflar: Poz. Deklan-
şör, o çıt sesi yok mu o çıt sesi. Tamam.
o kadar işte: Ölüm ya da geçmiş. İsmet
Doğan'ın fotoğrafta aradığı...
Fotoğraf çerçevelerine ise buzlu bir
aydınlık hâkim. Metal soğukluğu. Ha-
yaün bir bakıma öncesizliği ve son-
rasuhğı. 'Pencere'lere gelince, rönt-
gendlik dediyebilinz. ama yetmez. Nes-
neleri 'mekân'da görmemiz sarunm en
iyisidir. Üstelik. pencerelerdeki ahşabın
metalc inat cehennemsi sıcağı, sizleri
ölüm duygusundan alır da kaptığı gibı
mor bulutlar kuşanmış gibi sonbahar
sansına götürür. Aslında. 'mekân'la bü-
tünleşen çalışmalann hepsi birer metın,
birer kıtap; okunan ve anlaşılan...
Sergide üç boyutlu fotoğraflar da var.
Mesela, şu ortasından ikiye aynlmış
sandalyeli olanı: Çıplak bir insanın an-
cak tutunarak otunnaya çahştığı fotoğ-
raf. Uzerinde de cerraru gereçlenn en
sahicileri; trokar, bisturi, portegü, kü-
ret, elluzo pensi, dişli ekartör. 'Nesne'-
nin bir anda tutku, itki, hırs, heves, hü-
zün, şehvet, zindelık ve ille de *acı' duy-
gusunu çekiveren görüntüsü. İktidar
hesaplaşmasının yansıması...
İsmet DoğanjEnstalasyonl8 Ekim-31
Ekımj'Urart Sanat Galerisiı
Tel:24l 2183.
Tableau
d^Honneur
Selçuk'tan Fransız fUmine afış-
lannı yaklaşık 15 yıldır Fransa'da sürdüren grafik sanatçısı Sel-
çuk Demirel. "Tableau d'Honneur' (Şeref Tablosu) adlı Fransız
filminin afışini gerçekleştirdi. Charles Nemes'in yönettiğı "Şeref
Tablosu' adlı filmin afışı, 'Actua Cine' adlı sinema dergısınde
ilan olarak da yayımlandı. Bugüne kadar Türkiye'de "Cumhu-
riyet'. 'Polıtika' ve 'Mimarlık'. Fransa'da 'Le Monde". 'Le Po-
ınt", 'Marie-France', 'L"Expansıon', 'L'Humanıte Dimanche
Pelerin', 'Astrapi'; Isvıçre'de 'Graphis' ve "Team"; ABD'de
'Prinf gibi gazete ve dergilerde desenleri yayımlanan Selçuk
Demirel, Fransa'nın ünlü haftalık dergisi 'La Nouvel Observa-
teur'ün son yıllardaki pek çok sayısmın kapaklannı da hazır-
ladı. Öte yandan, metnini 'Le Monde Diplomatique'in Genel
Yayın Yönetmeni Claude Julien'in yazdığı Selçuk Demirel'in
bir desen albümü de aynı gazetenin yayınevi tarafından basıldı.
Tiyatro Eleştirmenleri
Birliği'nden açıklama
Kültür Servisi- Tiyatro Eleş-
tirmenlen Bırliği bir açıklama
yaparak, devletin özel tiyatro-
İara verdiğı fınans desteğinin,
bu yıldan başlayarak "proje"
bazına oturtulmasının olumlu
bir yaklaşım olduğunu bildirdı.
Açıklamada, yöntemin sağ-
lıklı işleyebilmesi ve "Türk ti-
yatroculannm kalkınmasına "
«leğil "Türk tiyatrosunun iler-
lemesine" olanak yaratılabil-
mesi için şu önerilerde bulu-
nuldu:
- Projelerin değeriendirflme-
sinde ölçütler açıkça ortaya
konmalıdır.
- Aynı çerçevede "proje" adı
altında sunulan her tasanya
değil nitelikh çalışmalara des-
tek vermek gerekmektedir.
Böyle bir tutum Türk tiyatro-
su'nun düzeyini yükseluneğe
yardıma olacaktır. "Proje"
desteğinin yanısıra kurum-
laşmış tiyatrolann ayncahklı
durumlan da gözetilmelidir.
- Özel Tiyatrolara Destek
Kurulu'na bu destekten varar-
lanma olasılığı bulunan kişilerin
ya da b'jatro temsilcilerinin
kadlması daha doğru, daha ger-
çekçi olacaktır.
- Yeni yönetmelık kap-
samında amatör ve çocuk h-
yatrolan ayn kurullarca değer-
İendınlmeli ve venlecek maddi
destek nıtelik ve tarihsellik gö":
önüne ahnarak simgesellikten
kurtanlmalıdır.
Yıl 1914. Hitler'in fırçasından Viv ana'da bir avlu.
20 resme 3 milyar 750 milyon lira
SıüuboyaHitler
açıkarttırmada
Kültür Servisi - Adolf Hitler'in yaptığı 20 suluboya resmın
satışa çıkanlması, İtalya'nın Floransa kentinde tepkılere yol
açtı. Kasım ayında düzenlenmesı tasarlanan müzayede, İtal-
yanlann, 2. Dünya Savaşı günlerinde sanat hazinelerinin Nazi-
lerce yağmalanmasına ılışkin anılannı tazeledi
Bu arada, Hitler'in suluboyalannın satışa sunulacağı müza-
yedenin, Neo-Nazi hatıra avalannı Floransa kentineçekmesin-
den de korkuluyor. Bazı uz-
manlar. söz konusu sulubo-
yalann Hitler'e aît olduğunu
doğrularken müzayedecıler
de 20 resmin 500 bin dolara
(yaklaşık 3 milyar 750 milyon
TL) aîıcı bulabileceğini ileri
süriiyorlar.
Hitler'in 1910-14 yıllan ara-
sında yaptığı suluboyalar, Vi-
yana ve Münih'ten görünüm-
ler içeriyor. Resimİeri Floran-
sa'ya getiren İtalyan sanat ta-
rihçisi Rodolfo Sıviero ömrü-
nün büyük bir bölümünü Na-
zilerce çalınan sanat yapı-
tlannı bulup İtalya'ya getırmeye adamış.
Siviero, Hitler'in resimlerini Martin Bormann'ın dul eşinden
almış. Suluboyalan Berlin'in düşmesinden hemen önce koru-
ması için Bormann'ın eşine veren ise Hitler'in sekreteri.
Siviero, resimİeri uzun bir süre Floransa'daki özel müzesinde
tutmuş. Ama Siviero 1983'te ölünce Hitler'in suluboyalan İtal-
yan sanat tarihçisinin kız ka
.rdeşinin mülkiyetine geçmiş. Sivie-
ro'nun kız kardeşi, müzenin zor günlerinde bile. Hitler hayran-
lannın eline geçmesin diye resimİeri elden çıkarmaya yanaş-
mamış. Ama şimdi, "iki yakasını bir araya getirebilmek için' ko-
leksiyonu satmak zorunda olduğunu söylüyor.
• Adolf Hitler'in
1910-1914 yıllan
arasında yaptığı
suluboya resimler
kasım ayında Flo-
ransa'da düzenle-
necek müzayedede
satışa sunulacak.