05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 3 EKİM1992 CUMARTESİ OLAYLAR VE GORUŞLER Iise Felsefe Dersleri... Görülüyor kı, bu mufredatı hazırlayanlar bılgı ıle uğraşan kımı düşunürlen fılozofsaydırmak ıstemışler Ve boylece de bılımriefelsefearasında aynmı gozden uzak tutmaya çalışmışlar SAMİ GÖKTÜRK Emekli Felsef e Öğretmeni İnsanoğlu, hep sormuş Nereden gelmışız0 Nıçm vanz9 Ne olacağız0 Evrenın yapıcısı kım9 Bu düzenı kım kurdu0 Yann ne olacak0 Bu ve benzen sorulara ılkın dınler yanıt ver- mış Ama gun gelmış dınlenn verdığı yanıtlar dûşunen, duşunmeyı surdurmekten kurtula- mayan ınsanoğlunu artık ınandıramaz olmuş Işte o zaman felsefe doğmuş Yanı gelışen ın- sanlığın sorulannı yanıtlama görevını felsefe- lerüstlenmış IO VII yuzyılda, Yunanıstan'- da boyle olmuş, XVII yuzyılda, Avrupa'da boyle olmuş Sonuç Bırulkede bırtoplumda ınsanlar, dınlenn verdığı yanıtlardan, yaptığı açıklamalardan kuşku duyarsa, orada fılozof yetışebılır Ama topluma egemen olan dın ıse orada fılozof ne çıkar ne de bannır1 Bunun başhca ıkı nedenı var Bınncısı o toplumun ın- sanlan henuz yetennce uyanmamış, aydınlan- mamıştır Ikmcısı dın adamlan, ozellıkle de çı- karlannı dın somurusune dayamış olanlar dıne karşı duşuncelen hatta dın dışı goruşlen yaşatmamay a çalışırlar Aydınlanma çağı on- cesındc Avrupa'da kılısemn. duşünenlen en- gızısyona yollamasının nedenı bu Ataturk, tekkç ve zavıyelen kapatınca sozümona dın adamlannm devnmlere karşı çıkmalannın da nedenı aynı Gunumuzde yaşanan gencılığın kokenı de dın somurüsudur îmdı, gelelım 12 Eylul yonetımınm oluştur- duğu ve hâlâyururlukteolan lıse felsefederslen müfredatına, oyle bır mufredat programı du- zenlenmış kı. M Eğ Bakanlığı'ndakı emır kullan lıse felsefe derslen ıçın kıtap yazacak olanlar şunlan dıle getırmek zorunda Eskı Turklerde bılım ve felsefe, Ortaçağ'da İslam- dan once Turk dun>asında bılım ve felsefe, Islam ve Turk dunyasında bılım ve felsefe, Osmanlılarda bılım ve felsefe Anadolu dışın- da yaşayan Turklerde bılım \e felsefe Goruluyor kı, bu mufredatı hazırlayanlar bılgı ıle uğraşan kımı duşûnurlen fılozof say- dırmak ıstemışler Ve boylece de bılım ıle fel- sefe arasındakı a>nmı gozden uzak tutmaya çalışmışlar Ama asıl onemlı olanı şu Bu.duzen- ledıklen bılım ve felsefe başhklannı toplayıp ozetlersek, şöyle bır sonuç çıkıyor Turklerde de Islamlarda da filozof vardır tşte bu sav (ıddıa) yanlışür, zorlama sonucudur ve hatta yalandır Yalandır, çunku kendılen de bılırler kı, Turk ve fslam dunyasından buyük ozanlar. bılgınler hatta saygın duşunurler ye- tışmıştır, ama bunlann hıçbınne filozof dene- mez Açıruz, dunyaca ünlu buyuk filozoflar ansıklopedılennden bınnı, goreceksıruz kı, bunlann hıçbınnde ne Turk ne de Islam filo- zofunun adı vardır Çunkü bız Türkler, îs- lamlıktan önce de îslam dınıne gırdıkten son- ra da hep dıne bağlı kalmışız Hele Musluman olunca' O denlı sanlmışız kı dınımıze bır Ara- bıstan urunu olan İslamlığı Araplar değıl, bız savunmuşuz sürekh Aynca onun dunya go- ruşunu yeterh de bulmuşuz Bu yuzden bızde fılozof yetışmemış Bır de şu gerçek var Dağlarda yaşayan, ça- dırlarda bannıp kente ınmeyı korkaklık ve kuçukluk sayan, surülenrun ardında at koştu- rup ant oynayan, her fırsattâ gureş tutan ata- lanmızdan filozofluk beklemek yanılgının ta kendısıdır Buna karşılık dun ıyı gureştığımız, yaman at bınıcısı olduğumuz rahatlıkla soyle- nebılır İyı ve yurekh askenz, ama fılozof değı- hz Kuşkusuz zamanla tanma yonelıp kentler kurmuş, uygarlık yapıtlan oluşturmuşuz Ama dav ranış ve duşunuşumuz hep dının et- kısınde kaldığı ıçın dunya çapında bır fılozof yetıştırememışız Sozün burasında şu gerçeğı behrtmem gerekıyor Bır toplumda fılozofun var olduğunu ılen sürmemız ıçın adındarr-soz edeceğımız duşünürun kendıne ozgu (onjınal, özgun) bır dunya goruşü, ondan once rastlan- mamış bır yorumu olması gerekır Lıseler ıçın yazdınlan Felsefeye Gınş kıtap- lanna bakalım Örnek olarak Ibn-ı Sına'yı alalım Bu değerlı Türk bılgını, ozellıkle tıp alanında buluşlan olan bır yuce kışıdır Ama fılozof sayılmaz Gerçı felsefeyle de uğraşmış Ne kı Ansto ıle Yenı Eflatunculuk'u bağdaş- tırmaktan oteye gıdememıştır Bır başka or- nek Farabı Bu Turk duşünuru de unlu bır fi- lozof sayılamaz Çunkü tum çabası Ansto fel- sefesı ıle Islam dınını bağdaştırmak olmuştur Gazalı de oyle Yapıtlanrun ozetı şudur Bılgı ıle ınancı bırbmnden ayırmak ve Telsefenın Tutarsızlığı'nı yazmak Anadolu dışmda \a- şayan Turklerde felsefenın varüğını kanıtla- mak ıçın Alı Şır Nevaı'den soz edılıyor Bu duşunür de filozofça goruşlen dıne dayamak- la yetınmıştır Osmanlılarda da felsefenın varlığını ılen sü- ren bu ders kıtaplan, Kınalızade Alı Efendı'yı ömek gostenyor Turk dılıne hızmet etmış olan bu duşunur, bu açıdan, bır değerdır, ama fılozof değıldır Osmanlılarda filozof olamaz- dı Çunku bu devlet, Selçuklular gıbı, bır ım- paratorluktu Ve her ımparatorluk gıbı gucu- nu, ordunun yanı sıra, dınden alıyordu O halde lıse öğrencılennın okuyacağı felsefe ders kıtabı nasıl olmalı dıye sorulabılır Bu konuyu daha öncekı yazılanmda anlattım Burada kısaca söyleyeyım Bır ders kıtabı her şeyden once doğrulan yazıp ınandına olmalı Turk-Islam sentezıne hızmet edeceğım dıye yalan-yanlış olmamalı Ovunmek mı ıstenı- yor Vurgulanması gereken gerçekler de var bu alanda Şoyle kı Ortaçağda Batı dunyası bağnaz Hınstıyanlar yuzûnden Skolastık do- nem denılen çok karanlık >ıllar yaşarken Do- ğuda İslam bılgın ve duşûnurlen bılım ve du- şun alanında çok onemh başanlar sağladılar Çeşıtlı bılım dallanndakı buluşlan bunun kanıtı Gerçı duşun alanında buyük filozoflar yetışmedı, ama antık felsefeyı oğrenıp ışledı ve gelıştırdıler (İşte bu bağlamda İbn-ı Sına"- dan, İbn-ı Ruşt'ten bırer felsefecı dıye soz edı- lebıhr) Karanlık ıçınde yaşayan Avrupa, boylece gelışen Islam uygarhğının Batıya sız- masından korktu O zamanm Pans Ünıversı- tesı Islam yapıtlannın Fransa topraklanna gırmcsını yasakladı (Btam halâ yaptığımız gıbı) Hatta İspanya'nın Baburrem meydanında Islam bılgınlenn kıtaplan ıçlennde şeytansı duşunler vardır korkusuyla ateşe venldı Okumadan kopuk... Gunumuz gençlığı okumuyor dıye yakını- yor, uzuluyor, hatta bu nedenle ulkemızın ge- leceğıne kaygıyla bakıyoruz Bunun bırçok nedenı var Ben konumuzla ılgjb olana değın- mekle yetıneceğım Unutmayalım kı, çocuk- lanmızı kıtap okumaktan uzaklaştıran eğıtım dızgemızdır (sıstemımızdır) Oğrenalenn ço- ğunun evınde kıtaphk yoktur Pek çok ana- baba gazete bıle okumaz Onlar kıtapla ancak okulda karşılaşırlar Ne yazık kı okul kıtapla- n oğrencılen okumaya yönlendına değıl uzaklaştıncıdır Çunku bu kıtaplann yazın ve duşunle ılgılı olanlan yalan, yanlış, uydurma ve yakıştırma kıtaplardır Başyapıt konu- mundakı kıtaplar sol dıye yasaklanır, onlann yenne duzeysız kıtaplar mılhyetçıdır dıye su- nulur Ulusçuluk ve manevıyatçılık adına ışle- nen bu suç gerçekte ulkey e ıhaneün ta kendısı- dır Çunku bır toplumun geleceğı, ancak oku- yan, düşunen gençlerle guvence altına alınabı- hr ARADABIR Prof.Dr. ISMAIL TUNALI Yalmz Özerklik Sorunu mudup? 1933 Unıversıte Reformu Darulfünun gıbı skolastık bır kurumu, çağdaş, akademık bır kuruma donuştürmeyı amaçlıyordu Bu akademık çızgı 1946'da ozerklık nıtelığı- nın katılımıyla yasal bır guvenceye de kavuşuyordu Şoyle kı akademık özerklik her şeyden once bılımın ve bılımsel doğrularm guvence altına alınması ve bılım adamlarının, unıversıte oğretım uyelerının dış baskılardan korunması anlamına gelıyordu Buna karşılık unıversıte kendını ken- dı ıç organları ıle yonetecek ve yıne kendını kendı ıç organ- ları ıle denetleyecektı Batıdan alınan unıversıte ozerklığı kavramı Batı da bu anlamda aniaşılıyor ve bu anlamda uygulanıyordu Başta, bızde de boyle anlaşılan ozerklık kavramı gıderek bılımsel ozerklık anlamım yrtırecek, ılkın ıdarı ozerklık ve sonra da yalnız unıversıtelerın dokunul- mazlığı olarak anlaşılacaktı Öbür yandan unıversıtede ozerklığı tamamlayan bır nıtelık olan ıç denetım de kurula- madığı ıçın unıversıte sonunda ozerklık adı altında maz- gallı kalın duvarların arkasındasorumsuzlukların egemen olduğu bır kurum kımlığıne burunecektı Bu durum, unı- versıteyı yıllarca klıklerın elmde bunalımlara surukleye- cek ve bu yolda ılk patlama Mıllı Bırlık Yonetımı sırasında 147'ler olayında meydana gelecektır On yıl sonra 12 Mart donemındeçıkarılan bır unıversıte yasası ıle deunıversıte özerklığı bır anlamda kısıtlanmak ıstenecektır Bundan sonra Turkıye'nın yaşadığı çok çalkantılı bır sosyo-polıtık donem gelır kı bunun faturası unıversıte ıçın oldukça ağır olur YÖK Yasası Buyasa ıle unıversıte yalnız ozerklığını değıl, unıversıter kımlığını de yıtırecektır örneğın, bırer araştırmacı olarak oğretım uyelerının ozguraraştırmaları- na dayalı derslerını okutma olanağı, lısede olduğu gıbı standart ders programlarının getırılmesı ve oğretım uye- lerının bunlara uymak zorunda bırakılması ıle ortadan kal- kacak Bu da hem derslerın bılımsel nıtelığının düşmesıne neden olacak hem de ozgur oğretımın kısıtlanmasına Ayrıca temelde bır bılımsel ve akademık kurum olan unı- versıteye ozce ona yabancı bazı oğretım kurumlarının ek- lenmesıyle unıversıte ve bılım konseptı tahrıbe uğrayacak ve oğretım uyelığı de turkuculere bıle unıversıte profesör- lüğü unvanının verılmesıyle bılımsel onurunu tumuyle yı- tırecektır Bunun doğal bır sonucu olarak da unıversıte bı- lımsel ve akademık kımlığınden soyularak herhangı bır meslek okulu duzeyıne ındırılecektır Bu nedenle, YÖK Yasası çıktığından berı unıversıteler bugüne kadar sureklı eleştırı konusu olmuşlardır Yalnız bu eleştırılere baktığımızda onların genelde YÖK Yasası'- na ozerklığı yok ettığı ıçın tepkı gosterdıklerını gozlerız Onlar, unıversıte ozerk olursa, sankı unıversıte sorunu tu- muyle çozumlenecekmış gıbı bır anlayışı sergılerler Bu, oldukça naıf bır yaklaşımı gösterır Çünku bır umversıteyı unıversıte yapan her şeyden once onun sahıp olduğu aka- demık bılınç ve bılımsel sorumluluktur Bunlann varol- madığı bır unıversıte, ozerk bıle olsa, unıversıte konsep- ünden yoksundur Unıversıte sorunu, bılımsel ozerklık ve akademık bılınç ıçerığınden oluşan tumel bır sorundur Bu tumel unıversıte sorununu gormeyıp onu yalnız yonetım organlarının, dekan ve rektorlerın seçımı ıle ozdeşleştır- mek, sorunu basıte ındırgemek ve yozlaştırmak olur, son gunlerde olduğu gıbı Çunku dunyada bızım anladığımız anlamda, ozerk olmayan pek çok buyuk unıversıte vardır, ama akademık bılınç ve bılımsel sorumluluktan yoksun hıçbır buyuk unıversıte yoktur Ünıversıteyı akademık bı- lınç, bılımsel sorumluluk ve ozdenetımın dışında ıçı boş bır özerk kuruluş olarak anlamak buyuk bır yanılgıdır AMASYA KADASTRO MAHKEMESİNDEN Esas No 1991/149 Karar No 1991/176 Hakım H Necatı Aksoy 23657 Katıp Selcan Aksakal Davalı Nazıra Sarı, Mehmet oğlu, Sahme San, Mehmet kızı, OR MANÖZU KÖYU / AMASYA Dava Kadastro tespıtımn ıptalı Dava tarıhı 3 12 1990 Parsel no Ormanozu Köyu, 1530, 1538 Davacı Orman Idaresı vekılı tarafından davalılar aleyhınde mah- kememıze açılan davanın yapılan açık vargılaması sonunda Mahkememızden verüen 12 7 1991 tanh 1991/149 E 1991/176 K sayılı karan ıle davacı tarafından açılan davanın kabulune Amasya Merkez Ormanozu koyu, Kepez raevkunde, tarla nıtelığınde, 2500 m ! alanında 1530 parsel sayılı taşınmazla ılgılı komısyon kararımn ıptalıne, Salım Polat'ın zılyetlığı ıle ılgılı ıbarenın beyanlar hanesın den sılınmesıne, orman olarak Hazıne adına tapuya kayıt ve tescılı- ne Amasya Merkez Ormanozu koyu Kepez mevkıınde, tarla nıtelı ğınde, 3400 m' alanında, 1538 parsel sayılı taşınmazla ılgılı komıs- yon karannın ıptalıne, Salım Polat ın zılyetlığı ıle ılgılı ıbarenın beyanlar hanesınden sılınmesıne, orman olarak Hazıne adına tapu ya kayıt ve tescılıne Bakıye 5 000- lıra harcın davalı mırasçılanndan müştereken ve mu teselsılen alınarak ve de 10 000- hra ucretı vekalet ıle 179 260- lıra yargılama gıderının davalı mırasçılanndan ve dığer davalıdan muş tereken ve müteselsılen alınarak davacıya venlmesıne, karar verılmış, ancak Mehmet oğlu, Nazım Sarı'nın (davalı), adresı sapıanamadı- ğından teblığ edılememış olduğundan ışbu ılanın yayın tanhınden ıtı baren 15 gun sonra davalıya teblığ edılmış sayılacağı ılanen teblığ olunur Basın 50266 İLAN BİGA KADASTRO HÂKİMLİĞİ'NDEN Sayı 1957/1352 Esas 1984/29 Karar Davacı Malıye Hazınesı ve Haşım Çıftçı ve 169 arkadaşı tarafın dan, davalı Uzunoğlu Mustafa ve 117 arkadaşı aleyhıne açılan kadastro tespıtıne ıtıraz davasımn yapılan yargılaması sonunda, Hâkımhgımız tarafından venlen 13 6 1984 gün ve 1957/1352 esas 1984/29 karar sayılı karan ıle dava konusu parsellenn davacılar adı na tapuya tescılıne karar verılmış Hâkımlığımızın karan Malıye Ha zınesı vekılı Av Nılgun Akyıl tarafından 5 12 1984 tarıhınde temyız edılmekle, Yargıtay 16 Hukuk Daıresı Başkanlığı'nın 14 11 1991 gun ve 1991/11348 14728 sayılı ılamı ıle hukmun onanmasına gelmekle da vacılar lsa Çetınkaya, Hanıfe Boş, Ahmet Erdem, Vasfive Özdınc, Ha tıce Bıtım, Şaban Sezer, Ayşe Yanıt, Alı Cepken, Hatıce Alper, Yusuf Durmaz, ömer Erol, Hafize Akay, Yakup Tekın, Halım Köse, Zülfu Akbalık, Zeynep Sezen, Zekerıya Yurdakul, Salıh Çetın, Ayşe Çakır, Huseyın Teker, Basrı Çoban, Osman Erdem, Bılal Köse, Yusuf Yıl dız Emıne Başoğlu, Nacıye Doğan, Huseyın Güngör, Nazıfe Gune n, Yusuf Çolak, Ahmet Ekıncı, Abdullah Koç, lsmaıl Uslu, Fatma Gungör, Fatma Demır, Ayşe Ulku Ayşe Gungör, Hacer Turan, Ha nıfe Guden, Halım Uz Habıbe Seven, Huseyın Dur, Halıme Kömür, Habıbe Şen, Mehmet Kutluer, Mehmet Toy, Mustafa Şahın, Mehmet Poyraz, Mustafa özgen, Habıbe Seven Halıme Keskın, Huseyın Kuş çu, Hatıce Bozkurt, Halıl Akbalık, Mehmet Ulku, Fatma Yurdakul, Ferhat Arslan, Fatma Anıl, Fatma Karakaş, Fıkret Doğramacı, Rem zıye Çağlar, Recep Eten, Lutfiye Kutluer, Hasan Burkuk, Husrev Ün, Hanıfe Eren, Hakkı Koca, Sıdıka Bıçıcı Rahıme Bıçıcı, Nurıye Bıl ge, Rukıye Ertekın, Nurıye Ozcan, Osman Tekın, lsmaıl Ozgen, Alı Gulşen, Ahmet Alkan Alı Rıza Tural, Ahmet Turan, Alı Çıçek, Ab- dullah Göç, Abdullah Kızılkan, Azıze Çayır, Şerıfe Aynalıkaya, Şev ket Mumcu, Şaban Bıçıcı Şerafettın Koyuncu, Arıfe Çetın, A>şeTu- re. Alı Dal, Mustafa Çınkıhnç Mustafa Duygu, Mustafa Guser, Alı Batu, Mustafa Uslu, Mehmet Aydemır, Ahmet Çıftçı, Ahmet Çolak, Bekır Çevık, Şaban Seven, Salım Çakar, Selım Çakar, Refıye Yılmaz, Ayşe Çıftçı, Fethıy.e Çetın Emın Yılmaz, Yusuf Yılmaz Mehmet öz, Munure Boran ıle davalılar Uzunoğlu Mustafa, dılsızın tsmaıl dılsı zın Abdullah, Kocamustafa nın u\e\oğlu Osman, Feyzullah damadı Mustafa, Yunus ağa, Bılal damadı Raşıt, delı Ahmet oğlu delı Ah met, delı Salıh, \lıosman oğlu Mustafa, koca Hasan'ın Mehmet Avas oğlu Osman, Sadullah oğlu Salıh, Abbas oğlu Alı, Abbas oğlu Meh met, Danabış oğlu Ahmet Abbas oğUı Kasım, Abbas oğlu Mustafa, Suleyman oğlu Ahmet Necıp Ağa, köse tbrahım, Kurtoğlu Topal Mus tafa, Celıl oğlu Mehmet, Çoban oğlu Hasan Bın Huseyın Halıl oğlu Mustafa, A Osman oğlu Alı, Kara Abdı oğlu Suleyman, Abdıoğlu Mehmet Yeddısman İsmaıl oğlu Ahmet, koea Mustafa, Abdurrah man Koca, Hacı Mehmet oğlu Zekerıya, Salıh ımam oğlu Zekerıya, Salım lmamoğlu Mehmet, Salıh Imamoğlu Islam Memış oğlu Ah met Karagöz oğlu Fedaıl, Karagöz oğlu Memış Mehmet Çavuş oğlu Mustafa, Koca Salıh, Motu oğlu Mehmet, Halıl Kocaoğlu Mehmet Molla Huseyın bıraden Hasan, Huseyın Çavuş, Abdulkadır oğlu Em rullah delı Ahmet oğlu Hasan, Huseyın Çavuş, kuru Alı'nın Hasan, Zeynep oğlu Alı, dılsızın Abdullah, Huseym Osman oğlu Ahmet Ağa Huseyın Osman oğlu Mehmet Ağa, Bılal oğlu Ahmet Ağa, Kul oğlu Ömer Ağanın Kul oğlu Omer Ağanın Tahır, Kul oğlu Mustafa Ağa Kul oğlu Mehmet Ağa delı Ahmet, Ahmet oğlu tbrahım Mehmet oğlu Halıl, Bılal oğlu Mehmet ömer damadı Mehmet Huseyın oğlu Abdullah, Gacal oğlu Ibrahım, Gacal oğlu Mehmet, Mehmet Alı nın Emın Imam oğlu Huseyın, Halıl oğlu Ahmet, Halıl oğlu Tahır Çavuş, Mehmet Alı'nın Emın, lfnam oğlu Huseyın, Halıl oğlu Ah met, Halıl oğlu Tahır Çavuş, Halıl oğlu Mehmet Alı, Babar oğlu Hu seyın, Babar oğlu Alış, Babar oğlu Selım, Hacı oğlu Mehmet Ağa, Mehmet oğlu Arıf Oğuzcu Mehmet oğlu Mustafa Dede Salıh, Ku \avatlı Ahmet, Hacı oğlu Zekerıya, Ibrahım oğlu Suleyman, Ibrahım oğlu Hasan Efendı, Molla oğlu lsmaıl, Molla oğlu Arıf, Hacı oğlu Salım, Guş oğlu Alı Guş oğlu \elı Baba Ahmet Ağa, Abdurrahman oğlu Salım, Emeksız oğlu Mustafa, Hasan Çavuş oğlu Mustafa, delı Huseyın, Çakır oğlu Salım Ağa, Koca Alı nın oğlu Yusuf, Alı Çavuş, dılsızın oğlu Halıl, dılsızın oğlu Salıh, Koca Mahmur Ağa, Kambur oğlu Ah, Abdı oğlu Sulbasan, Bey Mehmet Cafer oğlu Hasan, Na cıye Doğan Abdurrahman kızı, Nunye Ozcan, Husevın Ozcan Halıl Ozcan Raşıt oğlu, Kadrıye Husevın kızı, Yusuf Yıldız Yusuf oğlu, Emı ne Mehmet kızı, Habıbe Seven Mehmet kızı, Fıkrıye Fılıbelıler, Meh met Aydemır, Fatma Demır Omer kızı, Cemıle Ekıncı Ahmet kızı, Kamıl Ekıncı, Kamıl Lslu Ahmet oğlu, Ahmet Ekıncı Ahmet oğlu, Saleh lmamoğlu Hafız Osman ın zabıta aracılığıyla adreslen tespıt edılemedığınden, ılgılı şahıslara teblıgat yapılamadığından, 7201 sa yılı teblıgat kanununun 28 maddesı gereğınce ılan tanhınden ıtıba ren Yargıtay ılamının 1 ay ıçınde tashıhı karar talebınde bulunmalan bulunmadıklan takdırde kararın kesınleşeceğı ılanen teblığ olunur İLAN AMASYA KADASTRO MAHKEMESİNDEN Esas No 1991/155 E Karar No 1991/117 K Hakım H Necatı Aksoy 23657 Katup Sultan Kanar Davacı Orman Işletme Mıidurluğu, Amasya Vekılı Av Fırdevs Göztaş, Amasya Davalı Bayram Coşkun, Abdullah oğlu, Ormanozu koyu, Amas ya Dava tanhı 3 12 1990 Parsel no Ormanozu köyü, 1536, 1537 Dava Kadastro tespıtımn ıptalı Davacı vekılı tarafından davalı aleyhınde mahkememıze açılan da vanın yapılan açık yargalaması sırasında Mahkememızden venlen 8 7 1991 gün 1991/155 E 117 K sayılı karan ıle davacı tarafından açılan davanın kabulune, Amasya Mer- kez Ormanozu köyü, Kepez mevkıınde tarla rutelığınden 1700 m2 ala- nında 1537 parsel sayılı taşınmazla ılgılı komısyon karannın ıptalıne, Bayram Coşkun'un zılyetlığı ıle ılgılı ıbarenın beyanlar hanesınden sılınmesıne, orman olarak Hazıne adına tapuya kayıt ve tescılıne, 2200- lıra bakıye harcın davalıdan almarak Hazıneye gelır kavdına, 7 000- lıra ucretı vekalet ıle davacı tarafından yapılan 176 260- lıra yargıla- ma gıderının davalıdan alınarak davacıya venlmesıne karar verılmış ışbu karar davalımn adresı saptanamadığından teblığ edılememış ol- duğundan ışbu ılanın yayın tanhınden ıtı baren 15 gün sonra davalı- ya teblığ edılmış sayılacağı ılanen teblığ olunur Basın 50269 ÇAĞDAŞ AVUKATLAR GRUBUNA DUYURU Çağdaş Avukatlar Grubu, Istanbul Baro Başkan ada- yı ıle tum organlann adaylannı ön seçımle behrleme ka- rarını, katılımcı duşuncenm en demokratık bıçımı olduğundan gelenek halıne getırmış ve bugune kadar ınançla surdurmuştür Çağdaş Avukatlar Grubu, yuksek katılımla sfcğladı- ğı toplantılarında bu ınancı bır kere daha yınelemış ve 5 Ekım 1992 Pazartesı gunu ön seçımı gerçekleştırme karan almıştır Demokrası anlayışımızın en doğal sonucu olan ve geçrruşte beraberce tespıt ettığımız bu yontemı bugun kımse, hangı gerekçeyle olursa olsun, tek başına değış- tırmeye yetkıh değildır. Kendısını Çağdaş Avukatlar Grubu uyesı sayan tum meslektaşlarımızı, baro yonetım adaylannı behrleme hakkını kullanmaya davet edıyoruz Av. Tangul Özer, Av Emel Atakturk Karasu, Av Huseyın özbek, Av Yucel Tırpan, Av. Mukerrem Er- doğan, Av. Ercan Sezgın, Av. Huseyın Çığsar, Av. Ha- san Basri İpek, Av Hasan Bılgıç, Av. Haydar Çelebı, Av. Yusuf Elıtop, Av Huseyın Özkan, Av Ahmet Duzgün, Av. Mehmet Akçal, Av Hasan Gulçek, Av Ahmet Kırım, Av. îsmaıl Hakkı Genç, Av Kemal Yıl- maz, Av. Macıt Okçuoğlu, Av. Mehmet Turhan, Av. Hüdaı Berber, Av. Oğuz Demır, Av. Several Demır, Av. Yuksel Hoş, Av. Metın Kozan, Av Erdal Çanak- çı, Av. Kanber Soypak, Av Alı Soydan, Av. Sadıfe Ka- rataş, Av. Ismet Kuşkonmaz, Av Sabn Kuşkonmaz, Av Penhan Tankaş, Av Bınnaz Uzun, Av. Emıne Nazü, Av Mustafa Kıhç, Av. Kudbettın Kaya, Av Rahmı Ofluoğlu, Av. Rasım özcan, Av Denız Çamlı- tel, Av Gulay Çevikol, Av Kemal Okuvuran, Av Rah- mı Ofluoğlu, Av Ertuğrul Haznedar, Av Mehmet tpek, Av Salıh Sıtkı Erdal, Av Nuran Emanet, Av. Yalçın Babacan, Av. Mustafa Lutfi Kıyıcı, Av Ercu- ment Tahıroğlu, Av Seval Alkan, Av. Yusuf Baha Gurcan, Av Sadıfe Karataş, Av. Bahn Sert, Av Ham- za Kınay, Av. Şenol Bınncı, Av. Yalçın Çıftçıoğlu, Av. Oğuz Gençguç, Av Azız Nuhoğlu, Av Hayn Nuhoğ- lu, Av Ömer Aslan, Av. Şeref Çakar, Av. Cemal Yu- cel, Av Fatma Yucel, Av. Nazıle Tazegul, Av. Bedıray Erdost, Av. Yunus Dağh, Av Orhan Tural, Av Aysel Tuğluk, Av. Nıyazı Cem, Av Muharrem Çöpur, Av Mehmet Alı Kırdok, Av. Mıhrıban Kırdök, Av Cevn- ye Aydın, Av. Yalçın Özturk, Av. Semıh Mutlu, Av Namık Kemal Boya, Av Fatma Atanur Feyzıoğlu, Av Nuray Bulut, Av Serhan Arıkanoğlu, Av Burhan Kı- zılgedık, Av. Alı Akkan, Av. Elıf Aktaş, Av Belkıs Ahı, Av. Nazmı Akan, Av Hasıp Kaplan, Av. Alı Er, Av. Ayşe Çıftçı, Av Erbıl Akan, Av Efsun Aytan Işık- taş, Av. Rıdvan Turek, Av Taner Ay, Av Nesrın Çe- vık, Av Can Beden, Av. Serpıl Akdoğan, Av Canan Yıkılmaz, Av. Rehcan El, Av. Sema Donmezdemır, Av Doğan Çakmak, Av Elıf Atay, Av. Şahın Erol, Av Oktay Akkuş, Av. Melda Donmez, Av Hakkı Gulhan, Av. Guzın Kapancı, Av. Lutfu Topraç, Av Levent Du- rak, Av Serdar özdemır, Av Şule Dıkmendmç, Av Ahmet Karaöz, Av. Yasemın Açıkgöz, 29 EKJMTATILI 28-29 30-31 EKIM 1 KASIM İBER OTEL SARICERME KONFORU VE GUNBATMADAN DOĞA YURUYLŞLERI I.F K GUN BATMADAN 1 475 000 TL ve 3 TAKS1T SAAT19 00 DAN SONRA 259 20 84 SONBAŞVURU 30EYlÜLW2 AMASYA KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN Esas No 1991/177 E Karar No 1991/179 K Hâkım H Necatı Aksoy 23657 Kâtıp Semra Aksakal Davacı Orman Idaresı Amasya Vekılı Av Fırdevs Gozkaş, Amasya Davalı Asım Tokmak, Bılal oğlu, Ormanozu köyu, Amasya Dava Kadastro tespıtımn ıptalı Da\a tarıhı 4 12 1990 Parsel no Ormanozu köyu, 1886 Davacı vekılı tarafından davalı aleyhınde mahkememıze açılan da- vanın yapılan açık yargılaması sırasında Mahkememızden verılen 12 7 1991 tanh ve aynı sayılı esas ve ka rar numaralı karan ıle davacı tarafından açılan davanın kabulune, Amasya Merkez Ormanozu köyu, Uzungerış me\ kıınde, tarla nıtelı- ğınde 5750 m alanında, 1886 sayılı parselle ügılı komısyon karan- nın ıptalıne, Asım Tokmak'ın zılyetlığı ıle ılgılı ıbarenın beyanlar hanesınden, sılınmesıne, orman olarak Hazıne adına tapuya kayıt ve tescılıne, 5 200 hra nısbı harcın davalıdan alınarak Hazıne'ye gelır kaydına, 10 000 lıra ucretı vekalet ıle 156 000 lıra yargılama gıderı nın davalıdan alınarak davacıya venlmesıne, karar verılmış ışbu ka rar davalımn adresı saptanamadığından teblığ edılememış sayılacağı ılanen teblığ olunur Basın 50261 PENCERE Partisel... Yuzeysel sıyasetın gargarasında, ne soylersen söyle, hıçbır ız bırakmıyor Zaten herkes dun soyledıgını bugun unutuyor dun dun- le buharlaşıyor bugun belleksızdır o partı, bu partı, o hir zıp bu hızıp o lıder bu lıder , Sen konuşadur' Sozler bardağa boşaltılmış maden suyu sodası gıbı on- ceden ve ınceden bır kopurur sonra suyun ıçıne dağılan hava kabarcıkları kaybolur gerıye ekşımtrak tadıyla say- dam bır sıvi kalır, yudumladın mı, ardından -affedersınız- geğırırsın - Yuzunuze guller' < Rahatlarsın Amasıfırasıfır eldevarsıfır partılerın kulıs dedıkodula- rı bır çamurlu dere gıbı akıp gıder ellerınle tutmaya çalış- san avucunda ne kalır7 ^ Sosyal demokrat solda uç partı oluştu al bırını vur ö\&- kıne ama bu yaklaşımdasakıncalı Bızım sol her sanıye bırbırıyle dalaşmaya hazırdır, SHP mı DSP mı CHP mı7 Bır dokun bmlerce ah dınle kâse-ı fagfurdan1 Hemen mektuplar yagar - Neden fılanca partıyı tutuyorsun7 - Canım kardeşım ben hıçbır partıyı tutmuyorum, bırleş- sınlerdıyorum suç mu7 Tarıhe bakın, Muslumanlar arasındakı mezhep kavga- sında ummet-ı Muhammet ın gozlerı kararmıştır, Anar dolu nun ortalık yerıne ınsan kellesınden dağları dıkeh sultanlar var sen o mezheptenstn, ben bu mezheptenım dıdışmesı ığnelı fıçı - Allahınız bır değıl m ı ' - Evet ' - Peygamberınız -Evet - Pekı neden geçınemıyorsunuz7 Aranızda bunca duş- manlığı yaratan ne7 Anlatamazsın ; Solun oyu ne kadar' Yuzde 30 mu7 35 mı' Onu da şakkâ- dak uçe boldun mu sen sağ ben selamet1 Ama her bır partı malı alıp goturecegını sanır her seçımden sonra da sosyal demokratlar bardağa boşaltılmış maden sodası gı- bı ınceden ınceye kopurup durulur bırkaç yudum aldın mı' f - Yuzunuze guller' ^ Sağdakı ayrım tutarlı ^ Refah Partısı yenı deyışıyle Islamcıdır, ama eskı deyıs daha yerlı yerıne oturuyor \ Şerıatçı' , Kendı ıçınde tutarlı bır partı Turkeş'ın orgutu de ıdeolo-, jık açıdan ne DYP ıle butunleşebılır ne de ANAP la bırleşe-, bılır sosyal demokratlar gıbı ayrılıkları yapay değıl, ıçerık, ve nıte11kten kokenlenıyor | Ya ANAP7 ANAP ın başı dertte Sorumsuz Cumhurbaşkanı özal ıl§ Partı Genel Başkanı Yılmaz arasında çekışme var Neder> bu çekışme 7 Nedenı yok Özal Çankaya dan partıyı kulla- narak sıyasal yaşamda 'Başkan Baba rejımını kurmak ıs- tıyor, Mesut Yılmaz Cumhurbaşkanı nı doğal lıder say- makla bırlıkte kukla genel başkan rolunu ıçıne sındırenu- yor Özal basürıyor •> - Mesut'ta ış yok 1 Olağanustu kongreyı toplayın, defterı^ nıdurun Hem Suleymen bıze Mesut'tan yakındır ' Neo 7 Turgut Bey Demiı el e neden göz kırpıyor 7 Yılmaz'ı ele- yıp DYP ıle koalısyon mu duşunuyor 7 Ulkenın parababala; rına gore de en ıyı formul ANA-YOL dur ha Mesut olmuş! ha Turgut egemen çevreler ıçın nefarkeder' « Pekı DYP ne yapıyor 7 ' Koaltsyonun cfemofcraf/k/eşme' programına taş koyu- yor bındığı dalı kesıyor ama, Allah var en sağlam paris Suleyman Bey lıderlığındekı DYP'dır, bır yenı seçımdealır goturur sağı toplar solu vurur gıbı gorunuyor ' • ' Yazımızınsonunageldık dedığımgıbı bardağa boşaltı- lan maden suyunun kopurmesı bıttı, gerıye kalan havş kabarcıklarıdır Ne yapalım kı bızde partı ışlerı boyle, en tyısı çıklet gıbı çığnemelı ama yutmamalı GERCEK L Kim, Ne zaman, Nasıl kullanacak? Darbeye Karşı Direnme HakkıÖnce darbe yap sonra tartış Bab-ı ArTnın darbe planı Darbeye karşı 'uçlu bankat' Demırel, Güreş, Bab-ı Alî' Dırenış darbe sabahı mı olur' DYP Mılletvekılı Melık Fırat T"ek pırpırlı çavuş gelsın hepımızı goturur" Ege ve Çukurova'da Gerginlik Aydın ve Adana'da Turk-Kurt ve Arap-Kurt ayrımı Fıstltı gazetesı duşmanlık haberlen yayıyor Arapları KurHere karşı sılahlandırma gırışımı Harb-lş'te Bürokrasi Çatırdıyor Istanbul'da yıkılan 27 yıllık saltanat • YÖKIen Kurt Aleyhtarı Gızlı Genelge • Haydarpaşa Sağ- lık Meslek Lısesı Yasak Cennetı • Devlet Doktor Değıl 'Rambo' Istıyor • Ankara Beledıyesı Sendıkal Rekabetın Sonuçları • Intıharın Anatomısı • Paralı Eğıtımın Yumuşak- çası Harç • Çocukların Sırtından Şovenızm • 12 Eylülzede Kadınlar • Rusyayı Mafya Yönetıyor • Cezayır Savaşına TRT Sansuru • Can Yucel Yazarlarımız atasına katılan Ahmet KAHRAMANın kalemınden CİZRE İngilizce ve Bilgisayar Öğrenim Merkezi • • Ücretsiz Bilgisayar kursu İngilizce öğren bilgisayar hediye edelim. FINDIKZADE Xel: 586 68 18 - 529 41 63 ADIYAMAN / GÖLBAŞI KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN DosyaNo 1990 14 Yukanda esas numarası vazılı dosvada Alı Bılen tarafından davalılar Ze>nep Özdemır \e arkadaşlan aleyhıne açmış olduğu kadastro tespıtıne ıtıraz ddvasında davalılardan Asfalt Mahallesı nde oturur Mustafa Öz- demır ın tüm aramalard ragmen bulunamadıgmdan duruşma günunun ılanen lebhgıne karar venlmışolup Davalı Mustafa özdemır e duruşma gununun 20 11 1992 gunu saat 09 00 olduğu bu gun \e saatte duruşmava gelmedığı takdırde >argılama- va voklugunda devam olunacagı dava dılekçesı ve davctıye yenne kaım olmak uzere ılanen teblığ olunur Basın 50343
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle