Katalog

3EKİM1992CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA KÜLTÜR Genco Erkal'la söyleşi Kültür Senisi- Gebze Bcledıyesı edebıyat eıkınliklcn kapsamında. Eskıhisar köv ündc bulunan Osman Hamdi Bc> Evi'nın resim aıöly esinde pazar günü ' saat 17.00 : de Genco Erkal'm katıldığı "Tıyatro Üzerine" başlıklı bir sö> leşı yapılacak. Akgün Akova"nın yöneteceği söyleşıyi tzlemek isıeyenler Gebze tren istasyonundan otobüsleya da beledıye oıobüslenyle gidebilirler. Bulunmaz Tiyatrosu KöltürSenisi- İstanbul Lepra Hastanesı"nde eumartesi günü saat 17.00'de Seminer Salonu'nda sosyal etkinlikler kapsamında Bulunmaz Tivatrosu, "Bir Yazann Deli Deften" adlı oyunusergıley ecek. Parliament Superband biletleri Kültür Servisi- Parliament Superband Caz Konser bıletlerı pazartesı günü satışa çıkıyor. Cazdünayasının "Genç Arslanlar'"ı olarak adlandırlan yeni kuşak şanatçılarla. cazın " Yaşayan Efsaneler"mı. "Üç Nesil Caz" teması altında biraraya gctırecek olan Parliament Superband'ın fzmir konser biletleri İzmir Hilton. İstanbul biletleri ıse Cemal Reşıt Rey Konser Salonu'nda satışa sunulacak. 27 ekımde İzmir Atatürk Kültür Merkea. 29-30 ekım ğünleri de İstanbul Cemal Reşit Rey konser salonunda vapılacak konserin biletleri Izmirıçin75\e lOObinlıra. fsıanbul içinsc 75.100 \ e 125 bin lira olarak bclirlendı. Kent FM genel yayında Kültür Senisi- İstanbul'un ilk özel radyosu Kent FM genelyayınageçtı.4 hazıranda FM bandı 101 Mhz Ffrekansında test yayınma başlayan Kent FM İOl. Escntepe'dekı radyo istasyonunda yenı vencisiyle yayınyapacak. Sporsorluğunu Pepsi'nin Vaptığı Kent FM. 24saat müzik, talk-shovv, haber ve aktüalitegibı programlar yayımlayacak. Açıkhava'da pock konseri Kültür Servisi- Rusya'nın ünlü rock topluluğu Mohomax(Monomah)ile türk rockçılan Whisky eumartesi günü saat 19.30'da Açıkhava Tıyatrosu"nda bir konser verecek. I932'de Kremlın'de kurulan Mohomax. Arsen Zaharov. Yura Tavnlov. Vladımir Rozdiv. Sergey Tuşin ve Vasili Akimov"dan oluşuyor. "GülünAdı" 44. ULUSLARARASIFRANKFURT KİTAP FUARI davasıLEFKOŞA (AA)- İtalyan yazar Umberto Eco'yu, "Gülün Adı"nı, kendi yazdığı bir romandan çahntı yaparak yazmakla suçlayan Rum yazar Costas Socratou, mahkeme tarafından haksız feulundu. Socratou, Eco'nun ^Gülün Adı" romanının, kendisineait, "Aforoz" adlı tomandan alıntılarla dolu olduğu iddiasıyla, geçen yılın ekim ayında Kıbns Rum mahkemesinde Eco aleyhınde dava çamıştı. Yargıç Petros Laoutas karannı açıklarken. iki kitap ârasında içerik ve şekil açısından benzerlik bulunmadığına karar yerildığini belirtti. Macaristan Film Haftası ANKARA(AA)-Kültür Bakanlığı ıle Macaristan Büyükelçiliği arasındaki ikili kültürel değişim programlan oerçevesinde, Ankara ve fctanbul'da, Macaristan Film Haftası gerçekleştirilecek. Pazartesi günü Ankara'da başlayacak nlm haftasının açılışı. Kültür Bakanı Fikri Sağlarile Macaristan Kültür ve Eğitim Bakanı Bertalan Andrasfalvy tarafından yapılacak. Haftanm açılışı dolayısıyla aynı gün Ankara Devlet Resim ve Heykel Müzesi'nde "Asla, Hiçbir Yere, Hiç Kimseye" adb film gösterilecek. Ankarada üç gün sürecek film haftası boyunca. "Meteo", "Serçe Milly", "Yumurcaklar", "Ölümûn Yollan ve Melekler" adlı filmler gösterilecek MacarFilmlen Haftası gösterim programına. 8-11 ekim tarihlen ârasında da İstanbul'da devam edilecek. Dikkat, kitap okıırıı aranıyorr»tT FK 7 APTrifWİT î T I ! Z r ^ H Z I okunmuyor. üzmanlann deyişiDİLEK ZAPTÇIOĞLU FRANKFURT- Dünyanın en büyük kitap borsası nitelığindeki Frankfurt Kitap Fuan bu yıl kapılannı 44. kez zi- yaretçilere, yayıncılara ve yazarlara açtı. Türünün en büyüğü olmakla haklı olarak övünen ve her yıl biraz daha bü- yüyen fuara bu kez karamsarlık ege- men. Frankfurt Kitap Fuan, 44 yıllık tarihinde ilk kez düşen bir eğri çiziyor. Katılan yaymevi ve tanıtılan kitap sayısında geçen yıla oranla azalma var. Avrupalı yayıncılar ve kitabevi sahip- len 'bu alanın derin bir bunahma sürük- lendiğinden' sözediyorlar. Batı'da gide- rek daha az kitap okunuyor. Ama asıl • Bu yıl Frankfurt'ta 103 ülkeden 8236 yaymevi stand açtı. Fuarda tanıtı- lan 348 bin 965 kitaptan 100 bininin mürekkebi henüz kurumarnış. Ama yine de yaymevi ve kitap sayısında geçen yıla oran- la düşüş görülüyor. Kitap piyasası sorunlu. bunalım, Doğu Avrupa'nın bağımsızla- şan yeni cumhuriyetlerinde, Üçüncü Dünya ülkelerinde ve bizim gibi 'geçiş dönemi'ni bir türlü geride bırakama- yanlarda yaşanıyor. Ama önce kaçınılmaz rakamlara bir göz atalım: Frankfurt'ta bu yıl 103 ülke- den 8236 yayınevi stand açtı. AJmanya 2168 yayıncıyla fuardaki ağırlığını ko- ruyor. Fuara katılan yayınevi sayısında geçen yıla oranla azalma görülmesine karşıhk, fuara getirilen kitap sayısında artış var. Bu yıl fuara toplam 348 bin 965 farkh kitap getinlmış. Bunlann 101 bin 128'inin mürekkebi henüz ku- rumakta. Çeşıtli dillerde 100 bıni aşkın kitap ilk kez Frankfurt Kitap Fuan standlannda tanıtıüyor. Bu arada Türkıye de. Kültür Ba- kanlığı'nın kiraladığı bir standla ve her yıl olduğu gibi bu yıl da fuara katılan çeşitli yayınevlenyle ve telif ajanslanyla temsil ediliyor. Rakamlar ezici olmasma k'arşın, dün- Frankfurt Kitap Fuarı'nın açüış konuşmasını. Meksikalı >azar Octavio Paz yapö. Paz da, günümüzdeki kitap okumama eğilimine değinmek zonında kaldı. ya kitap piyasasındaki ve edebiyattaki genel sorunlan pek yansıtmıyor. Fuar- da kendini gösteren en önemlı eğilimler şöyle özetlenebilir: ABD'de uzun zamandır yaşanan bir eğilim, kendini artık Batı Avrupa'da da gösteriyor. Küçük kitabevleri yerlenni vıdeo kaset, plak, CD de satan büyük mağazalara bırakıyor. Avrupa'nın kent merkezlerindeyeralan köklü kitabevle- ri, sauşlann düşmesi ve kira gibi sabit gidcrlerin patlaması karşısında ya kent dışına itildi ya da video kaset. vb. gibi şeyleri de satış kapsamına almak zorun- da kaldı. İstatisliklere bakılırsa, 2000 yıhnda, örneğin Almanya'da halkın üçte ikisi eline kitap almayacak. Eğilim. yaadan görüntüye \e resme doğru hızla ilerle- mekte. TV ve video gibi elektronik med- yalann yanı sıra göze hitap eden sine- malar, tiyatrolar da revaçta. Ama kitap okunmuyor. Ozmanlann deyişiyle, in- sanlar artık birer 'olay tüketicisi" oldu: Günlük. kısa ömürlü. sansasyonel ha- berler çarpıcı görüntülerle oturma oda- lanna doluşurken, kitap okumak bü- yük çoğunluğu sıkıyor. güdükleşen ha- yalgücünü zorlayıp yoruyor. Bütün bunlarla bağıntılı olarak oku- nan kitap türünde de iyice belirginleşen bir değişim var: 'Best-seller'ler, yani şık ciltli. kuşe kapaklı çok satan kitaplar gözde. İnceleme-araştırma türünde, bi- limsel kitaplann satışı düştü. Romanda en çok polisiye ve gerilim, tarihi ar- kaplana sahip yan fantastik yapıtlar. anı kanşımı yan otobiyografik kitaplar satıyor. 1970'lere kıyasla, toplumsal eleştiri içeren. kışkırtıa, yeni ütopyalar • İstatistiklere göre, 2000 yıhnda Almanya'da halkın üçte ikisi eline ki- tap almayacak. Avrupalı yayıncılar ve kitabevi sa- hipleri, yayıncılığın derin bir bunahma sürüklendi- ğinden söz ediyorlar. Batı'da giderek daha az kitap okunuyor. kuran ya da eskilen tartışan yapıtlar artık hemen hiç satmıyor. Frankfurt Fuan'na bu yıl yayıncıh- ktaki bunahmın yanı sıra damgasını vu- ran ikinci konu, kaçınılmaz bir biçimde Almanya'da yükselen ırkçılık oldu. Fu- ann bu yılkı ağırhklı ülkcsi Meksika'yı temsilen açıbş konuşmasını yapan No- bel Edebiyat Ödülü sahibi, şair ve dene- meci Octavio Paz, bu konuya üstü ka- palı bir dılle değindi. 'Edebiyaün görevı. dünyayı olanca sınırsız ve çelişkili ceşithliğıyle sun- maktır' diyen Octavio Paz, kitap oku- mama eğilimine ve edebiyşta görsel medyadan gelen rekabete de değinerek şunlan söyledi: 'Edebiyat, içinde bulunduğu bunalı- mdan ancak tatlann. tercihlenn \e eği- hmlerin çcşitliliğinin hakkını vererek çı- kabılır. Edebiyaün. hatta bence uygar- lığımızın sağlıklı gelişmesinin sım azınlıklann varlığında yatıyor!" Mevsimi Füreya sergisiyle açan Maçka Sanat Galerisi yöneticisi Rabia Çapa: Ozveride bulundum,mutlu oldum SEZER DURU 195O'lı yıllarda henüz bir gençkızken gitüğım konserler- de ya da Beyoğlu'nda iki kadın her zaman büyük ilgimı çeker- di. Çoğunlukla siyahlar giyer- lerdı. Halleri, tavırlan herİces- ten başkaydı. Biri Füreya Ko- ral, dığeri ise Aliye Berger'di. Daha sonralan ikisinin de dos- tu olma, ikisini de yakından tanıma mutluluğuna eriştim. Aliye Berger aramızdan er- ken aynldı. Çok şükür ki, Füre- ya bizimle birlikte, hem de ola- ğanüstü bir biçimde yaşlanmaz erdemine ulaşmış olarak. Bu yaşa, onun gibi güzel, onun gibi bilinçli, onun gibi çevresıne güç ve mutluluk saçarak ulaşmak her kişiye nasip olacak bir du- rumdeğildır. Seramik sanatına 40 yılını ve- ren Füreya, yalnız değerli sera- mıkçilerin yetişmesine önayak olmakla kalmamış. aynı za- manda duyarü, çarpık olaylar karşısında susmayan, bilinçli, olumlu insanlann hocası ol- muştur. Aydınlar dilekçesine imza attığı için Selimiye kışlalannda sorguya çekildiği gün konuş- tuklanmız dün gibi hatınmda. Laiklik yürüyüşünde en önde. Ülkemizin en ilerici, en aydın kadınlann biri. Her zaman şık, her zaman zarif, her zaman genç, her zaman alçakgönüllü. Evet, Füreya seramikler yaptı, resimler yaptı. kuşlan, evleri gönüllerimize yerleştirdi. daha önemlisi kendisini, onurlu in- sanlığını sundu bizlere. Gene 1950'lerde Bebek'te iki Rabia Çapa, Füreya Koral'a Saygı sergisinde. (Fotoğraf: İBRAHİM GÜNEL) kızkardeşin yaşadığını duyar dururdum. Rabış ve Varlık. Yıllar sonra bu iki olağanüstü kızkardeş de dostlanm arasına" katıldı. Maçka Sanat Galerisi'- ni açtılar. Başanlı oldular. Ne yaak ki, Varlık bizi erken bırakıp gitti. -Maçka Sanat Galerisi bir yıl kapalıydı. Şimdi Füreya Koral onunına düzenlenen büyük bir seramik sergisiyle venidenv açıldı. Bu serginin düzenlemesi nasdoiuştu? Geçtiğimız sezon rahatsızlık- lar nedeniyle Maçka Sanat Ga- lerisi'ni açamadım. 1976 yılın- dan beri MSG kar kış demeden her gün saat onbırde açtı ve ak- şam yedide kapadı. Varlık ve ben galeriye gelen gençlerle, sa- natçılarla sanat üzerine sohbet etmeyi, tartışmayı, seyircilen sanatçılarla tanıştırmayı hiçbir zaman ihmal etmedik. Füreya Koral kışiliği ve sanatıyla sevdı- ğim. saydığım dünya gûzeli bir insandır Füreya'nın yeni çalı- şmalannı 1989"da ılİc gördü- ğümde onlarla sergi yapmayı ve bugüne kadar yapılmamış Fü- reya Koral kıtabını, sanatının -'O.yılında sunmayı kafama koydum. Ege Seramik sponsorluğu üstlendi. Tüm seramik sanatçı- lanna cağn mektuplan yazdım. 40 sanatçı katılım cevabı verdi. Bu sanatçilann ürettikleri 40x40 cm büyüklüğündeki pa- nolar ve Füreya'nın terrecuit'- leri, Sarkis'in düzenlemesiyle bir araya getirildi. Bülent Erk- men ve Ferit Edgü kıtabı hazı- rladılar. -Sence Türkiye'de sanatçı ge- rek kurumlardan. gerek halktan hakettiği ilgivi göriiyor mu? Türkiye'de sanata ilgi var. Ama gerektiği gibi değil. Çağ- daş müzeleri. beledıye müzeleri olmayan Ankara, İstanbul, İz- mir gibi üç büyük kente sıkış- mış bir sanat ortamı. Devletin ve özel kurumlann gösterdiği il- gı de yetersiz kabyor. Örneğin bankalar tüm Anadolu şubele- rinde de galeriler açmalı. Özel sektördeki kolleksiyonculann iyi programlanmış sergıleri ge- rek yurt içinde, gerek yurt dı- şında gerçekleştirmesi. burslar vermesi, bunlan mutlaka uz- manlarla işbirlıği yaparak oluş- turması gerekır. Devlet sanatçı- yı ve ürettiklerini kendi tanıtı- mının bir aracı durumuna geti- recek olanaklan haarlamabdır. -17 yıllık galericisin. Bu işi yü- rOtmek sana neler kazandırdı? Senden neler götürdü? Galencihk yaşamım büyük bir özveriyle geçti. İşimi çok se- verek yaptığım için mücadele edebildim. Kurumlar henüz yerleşmiş olmadıklan için. ül- kemizde kişısel çaba büyük önem kazanıyor. Bu süre içinde gerek yurt içinde gerek yurt dışında çok değerli sanatçılar tanıdım. Mutlu da oldum. Ama ne yazık ki. sanat ortamında bi- le ortaya çıkabilen bağnaz dü- şüncelı kışiler zaman zaman çarpık görüşleriyle beni üzdü- ler. -Maçka Sanat Galerisi'nin bundan sonraki projeleri neler? Daniel Burenve François Morellet gibi dünyaca tanınmış sanatçılan kişisel dostluğuma dayanarak galerimde sergi aç- maya razı ettım.Osman Dinç, Sabri Berkel sergileri hazırlıyo- rum. Osman Dinç Paris'te ya- şayan bir heykelüraşımız. Bir de büyük mutluluk duyduğum bir olayı gerçekleştireceğim. 1993 yıhnda Paris'te Parcours Prives (Özel Alanlar) adlı sergiye 5 Türk sanatçısını götürüyorum. bu serginin bu yılki jürisine de secildım. Sergi her yıl eylül ayı- nda gerçekleştirilıyor. Mali des- teği Martini Dry sağlıyor. Bu yılki sergi düzenleyicısi Andree Putman. Netaş, kuruluşunun yirmi beşinci yılını konserlerle kutluyor Mozart ve Haydn Çırağan Sarayı'nda Netaş'm kuruîüş yılydönümü dolayısıyla Turkiye'ye gelen Academy of St. Martin in the Fields Oda Örkestraşı, Çırağan Sarayf nda iki konser verdi. Topluluk bu akşam da Aya İrini'de çalacak. Çırağan'daki konsere solist olarak Soprano Anna Steiger katıldı. Kültür Servisi- Netaş'ın (Northern Elektnk Telekominikasyon A.Ş.) kurulu- şunun 25. yılı dolayısı ile. ülkemize gelen Academy Öf St. Martin In The Fields Oda Orkestrası ilk konserinı önceki akşam Çı- rağan Sarayında verdı. Konserde orkest- rayı. aynı zamanda orkestranın başke- mancıhğını üstlenen Kcnneth Sıllıto yönet- tı. Programa solisl olarak katılan Soprano Anna Steiger VVolfgang Amadcus Mo- zart'ın Bella mia fiamma ve Nehmt meinen Dank adlı aryalannı seslcndırdi. 1959 yılında Sir Neville Marriner ve Londra'dakı çeşitli orkeslralarda çalan bir grup müzisyen tarafından şefı olmayan bir yaylı çalgılar grubu olarak. Barok müziğı yorumlamak için kurulan topluluk, o dö- ncmde Trafalgar Mcydanf ndaki St Mar- lin in the Fields kilisesindc verdıği için adını buradan aldı. Günümüzdc oda or- kestrası ve senfonık orkestra olarak İngil- tere ve tüm dünyada konserlcrvcren toplu- luğun müzik yönetmenlığini Sir Neville Marriner yapmaktadır. Günümüzde en fazla plak ve band dolduran topluluğun sponsorluğunu, 25 yıldır Netaş ile ışbirliği yapan Kanada'nın Nortern Telecom fır- ması üsılenmektedir. Konserde aynca Wolfgang Amadeus Mozart'ın Sol Majör 15 nolu senfonisini ve Joseph Haydn'ın 78 nolu senfonisini ses- lendiren topluluk dün akşam Çırağan Sa- rayında Netaş'ın özel Davetlılennc. bir- konsencrdi. topluluk bu ak^am da 20.30'- da Aya İrinı'de halka bir konser verecek. Ancak yetkılilerden edindiğımiz bilgıye görc Aya İrini'deki konserin tüm biletleri tükenmiş bulunuyor. tsrailli Varda \ atom'un yapıtı da sergide yer aiacak. Ünlü seramikçiler İstanbul'da Seramîk zîrvesînde iki de sergi var Kültür Senisi - UNESCO'- nun bir yan kuruluşu olan Uluslararası Seramik Akade- misi'nin (IAC) 36. Genel Ku- rul toplantısı 5 exım pazartesi günü saat 11.00'de Mimar Si- nan Üniversitesi Oditor- yumu'nda dûzenlenecek açılış töreniyle başlayacak. 26 ülke- den 150'yi aşkın seramik sa- natçısı, galerici. eleştirmen. ko- leksiyoncu ve müze müdü- rünün katılacağı toplantı 3 gün sürecek. Mimar Sinan Üniversıtesi Güzel Sanatlar Fakültesi Se- ramik-Cam Anasanat Dab- nın Prof. Benl Anılanmert baş- Lerzan Özer. Semra Plevneli, Aylin Saraçlı. Bilgehan Uzu- ner ve Jale Yılmabaşar. İkinci sergi ise "Dünya Sera- mikçılennın Diliyle' başlığı altında, dünyanın dört bir ya- nından İstanbul'a gelecek se- ramik sanaıcılannın yapıtla- nndan oluşacak. Sergi. 6 ekim salı günü saat 19.00'da Yıldız Sarayı Sılahhane Bınasında açılacak. "Dünya Seramikcılerinin Diliyle' sergisine katılacak ün- lü sanatçılar ârasında ABD'- den Dennıs Parkis, Vivika ve Otto Heıno, Avustralya'dan Janet Mansfield. Maria Teresa • Uluslararası Seramik Akademisi'nin Genel TCurulu İstanbul'da toplanıyor. Genel Kurul kap- samında Modern Türk Seramiği ve Dünya Sera- mikçilerinin Diliyle başlıklı iki de sergi açılacak. kanlığında düzenlediğı IAC Genel Kurulu kapsamında iki de sergi düzenlendi. Mımar Sı- nan Üniversıtesi Resım-Hey- kel Müzesi'nde 5 ekım pazar- tesı günü açılacak ilk sergi. ül- kemizden 28 seramik sa- natçısının yapıtlannı bir araya getirecek. Modern Türk Sera- miği' başlıklı sergide son dö- nem çalışmalanru sunacak sa- natçılar şunlar: İlgi Adalan. Beril Anılan- mert. Sadettın Aygün. Bıngül Başanr. Ünal Cimit, Sevım Çi- zer, Zehra Çobanlı, Hamiye Çolakoğlu, Sadi Diren. Fer- han Taylan Erder, Zeynep Er- gin. Efsun Ergüven, Kadriye Ağaoğlu Ezel. Senıye Fenmen. Candeğer Furtun. Atilla Gala- talı, Soner Genç, Güngör Gü- ner, Ayfer Kalsın, Ayfer Kara- mani. Sabit Karamani. Füreya Koral, Şeyma Reisoğlu Nalça, Kuczynska. Belçika'dan Jo- Anne Caron. Carmen Diony- se. Japonya'dan Takako Ara- ki, Yasua Hayaşi, Fransa'dan Jacques Buchholtz, İsviçre'den Sabine Nadler, İspanya'dan Maria Bofıll. Norveç'ten Gre- te Nash. Hollanda'dan Johan van Loon. İngiltere'den Mic- hael Flynn, İsveç'ten Ulla Vi- otti de yer alıyor. IAC üyesi sanatçılann işle- rinin alındığı 'Dünya Seramik- çılennin Diliyle' adlı sergiye ül- kemizden de 4 sanatçı katılı- yor Beril Anılanmert, Bıngül Başanr. Sadi Diren ve Filiz Özgüven Galatalı. Ote yandan, Uluslararası Seramik Akademısi Genel Ku- rulu kapsamında İstanbul'un tarihi yerleri ve müzelerine yapılacak zıyaretler dışında bir günlük bir İznik ve Bursa gezi- side yer aiacak. Şakir Eczacıbaşı: Fotoğrafçı mı, ressam mı, yoksa ozan mı? Şakir Eczacıbaşı Paris'te sergi açtı Görüntüyetutkun yaratiabirinsan Kültür Senisi - Fotoğraf sanatçısı Şakir Eczacıbaşf nın yapı- tlanndan oluşan fotoğraf sergisi Paris'te açıldı. Fransa'nın ünlü kuruluşlanndan FNAC'ın Champs-Elysees'de bir süre önce hizmete giren modern sanat galerisinde açılan sergi 23 ekime kadar açık kalacak. Şakir Eczacıbaşı'nın Türkiye'nin insan, doğa ve çevre ilişkile- rini yansıtan 30'u aşkın renkb yapıtının yer aldığı Paris sergisi, sanatçınıp son dönemlerde yöneİdiğı hareketli anlatım yönte- mınin örneklerinden oluşuyor. Türkiye'nin Paris Büyükelçisi Tansu Bleda'nın Şakir Eczacı- başı onuruna verdiği bir resepsiyonla açılan sergi, Fransız sa- natseverlere, ressam Abidin Dino'nun bir yazısıyla birbkte su- nuluyor: '"Fotoğrafçılık, Şakir Eczacıbaşı için özel bir resim tekniği, görsel bir şiir oluşturma yöntemi. bir varolma ve yaşama biçi- rnıdir. Şakir bir fotoğrafçı mı, ressam mı, yoksa bir ozan mı? Önemi yok ki bunun, Şakir Eczacıbaşı görüntülere tutkun bir yaratıcı. çağdaş bir insandır..."