15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 25 EKİM 1992 PAZAR OLAYLAR VE GORUŞLER MudanyaMütarekesi'ıtdeıı Cıımhuriyet'e».. Anadolu'nun bu küçük, yoksul kıyı kasabasındaki silah bırakışma toplantısı, aslında Türkiye Cumhuriyeti'nin en uzun sürecek banş yıllannın başlangıcını oluştururken bu banş yıllannda Dışişleri Bakanı, Başbakan ve Atatürk'ten şonra Cumhurbaşkanı olarak o yıllara darngasını vuracak, yani İsmet İnönü'nün ikinci kez doğduğu yer oluyordu. Prof. Dr. MUSTAFA ÖZYURT, Uludağ Üniversitesi Tıp Fak. Çevremiz cadı kazanı gibi kaynıyor. Birbi- rine benzer ya da aynşık çok sayıda çatışma var. Bu çatışmalar oldukça uzun bir liste oluş- turuyor. Avrupa'nın ortasında İkinci Dünya Savası günlerinin yeniden canlandığı görülü- yor. Özellikle Bosna-Hersek merkezi çatışma- lar ve Sırp milislerinin katliamlan, bir yanda savaşın gerçek yüzünü gösterirken öte yan- dan Birleşmiş Milletler'in ve Avrupa kamuo- yunun savaş konusunda duyarsızlığını da or- taya koyuyor. Komşumuz Irak, Kuveyt'i iş- galinin ardından dünyayı savaşın eşiğine ge- tirdi. Ülkede zaman zaman iç çatışmalar gö- rülürken. son günlerde 32. paralel yasağı ile savaşın soluğunu ensesinde duyumsamaya başladı. Komşulanmızda savaş rüzgârlannın böyle- sine olanca hızıyla estiği şu günlerde biz. Mu- danya Mütarekesi'nin yetmişinci yılını kut- ladık 11 ekimde. 29 Ekim'de de Cumhuriyeti- mizin 69. yılını kutlayacağız. 30 Ağustos, 9 Eylül, 11 Ekim 1922 bir yıl sonra 29 Ekim I923'te kuracağımız Cumhuriyetimizin başa- n dolu evreleridir. Son yüzyıl içinde. Türk halkı için büyük önem taşıyan, iki silah bırakışması yaşanmış- tır. Rastlantıya bakınız ki, imzalandığı yerle- rin ikisinin de adlan M harfıyle başlar. Mond- ros ve Mudanya. İlki ne denli kötü günlerin habercisi ise ikincisi, içinde yaşadığımız günle- re değin uzanan, banş yıllannın başîangıç noktası olmuştur. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde, Mudanya Mütareİcesi iki açıdan büyük önem taşımak- tadır! Birincisi Kuzey Afrika, Balkan, Birinci Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı'yla süren uzun savaş yıllannın noktalandığı,yani banşa ilk adımın atıldığı gün olmasıdır. ikinci bu si- lah bırakışmasının tartışmah günlerinde gös- terdiği sabır, gayret ve diplomasiye olan yat- kınlığı ile dikkati çeken Batı cephesi komutanı İsmet Paşa'nın Lozan Banş Konferansı'na baş delege olarak atanmasını sağlamasının yanı sıra, Atatürk'ten sonra gelecek liderin de kim olacağını. bir noktada, su yüzüne çıkar- mış olmasıdır. Mudanya ve Mütareke Mütareke, savaşan iki tarafın kendi arzu- lanyla çarpışmaya belirli bir süre için ara ver- meleri, silah bırakışması ya da kısaca ateşkes diye tanımlanabilir. Ancak Mudanya Müta- rekesi. böyle bir süreyle sınırlı kalmamış. 11 Ekim I922'de imzalanan ateşkes. Lozan banşı ile süreklilık kazartmış ve banşın kalıcı olmasında etkili olmuştur. Ünlü yazar E. Hemingway'e göre mütareke yıllannda Mudanya "Marmara kıyısında sıcak. toz toprak içinde. yollan Arnavut kaldınmı döşeli, evleri ahşap, sivrisinek yu- vası ikinci sınıf bir kıyı kasabasıdır(*). Batı ile doğu burada karşıkarşıya gelirler. îsmet Pa- şa'yla görüşecek müttefik generallerini taşı- yan İngiliz sancak gemisi Iron Duke'in kül- rengi öldürücü kulelerine karşın, Batılılar bu- raya banş dilenmeye geliyordu, yoksa banş is- temeye ya da banş koşullannı dikte ettirmeye değil" ARADABİR TALtP APAYDEN llhami Soysal'ı Yfflpmek... ören'de eylül hüznü... Kaç kez böyle oldu, yaz aylarında sürüp giden o devinimli gürültülü kalabalık birden boşalır. Okulların açılmasıyla çocuklar gençler aileleriyle birlikte Ören'i terk edip giderler. Emekli yaşlı bir avuç bizler kalırız burada ve eylül hüznü başlar. Çok renkli bir şurup gibidir Ûren eylülü. O gürültülü devinimli yazdan sonra bir yalnız- lık, sessizlik çöker ortalığa. Bu yılın eylülü daha da beter geldi. Hiç beklenmedik bi- çimde llhami Soysal'ı yitirince... içerilere giremez olduk. Oysa birlikte demli çaylanmızı içerek uzun söyleşilere ha- zırlanıyorduk. Bu Ören ayı tekin değil ören'de. Ruhi Suyu da geçen yıllarda bir eylül günü yitirmiştik. Birer ikişer ek- siliyoruz. Açıktan söylemesek de her eylül geldikçe, sıra hangimizde diye kendimize sormadan edemiyoruz. Bizim yazlıkta dostlar kırk yıldır birbirini tanıyan seven, aynı doğrultuda düşünen insanlarız. Yakın olalım, birlikte olalım diye girmişiz bu kooperatife. On beş-yirmi yıldır da her yaz birlikteyiz. Her gün konuşuyoruz. tartışınz, şakala- şırız. Birlikte üzülürüz, birlikte gülüşürüz. Gülüşürüz sözü lafın gelişi. Gülecek ne var ülkemizde? Yıllar yılı birbiri üs- tüne binen kapkara olaylar gülecek sevinecek, kişisel mut- luluğumuzu sürdürecek hal mi bıraktı bizde? Abdullah Baştürk'ler, Ruhi Su'lar, Fakir Baykurt'lar, Tahsin Saraç'- lar, ilhami Soysal'lar... Az çok hemen hepimiz burnumuz sürtüle sürtüle, çarpık düzenin tokatlarını yiye yiye gecele- rimiz gündüzlerimiz zehir oldu. Bir de erken gelen bu ölümler yok mu? Hiç aklımızda olmayan, hiç düşünmek is- temediğimiz yitikler. Çarpılıp kalıyor insan. Ve eylül hüznü daha bir biniyor omuzlarımıza. ilhami Soysal kapı komşumdu Ören'de. Her gün yüz yü- ze, her gün en azdan bir merhaba... Hiç gülrrtez gibi duran şövalye gazeteci. Kırk yıldır biliyorum, ne kavgalara girip çıktı. Ne olmaz duvarları tekmeledi ve delikler açtı. Düşün- düklerine yazdıklarına düşünce ile yanıt veremeyenler al- çakça düzenlerle canına kastedip saldırdılar. Kaç kez ce- zaevlerine tıktılar. Hepsinden aklanıp çıkt. Asıl şaşılacak şey, hiç yakınmadı, gülümseyip geçti. Sağlam inanç sahibi insanlar böyledir, kıymık koparamazsınız. Hiçbir şey ol- mamış gibi aramıza döndü. O şövalye tavrı ile aynı biçim yaşamını sürdürdü. Sigarasını içti, tavlasını oynadı. Dil Derneği'ni kuracağımız günlerde onun da kurucu üye olmasını istemiştik. "Sizinle beraberim. Ama beni devlet kapılarına götürmeyin. Ben devletle kestim ilgimi" dedi. Cezaevinden yeni çıkmtştı. Ankara'yı da bu yüzden terk edip gitmişti Istanbui'a. Bir daha hiçbir şekilde devlet kapısına uğramamak kararı almıştı. Doğrusu beni çok dü- ş"ündürdü bu olay. Bir devlet kendi yurttaşına, hele İlhami Soysal gibi bir düşün adamına nasıl bu kadar katı davranabilir, böyle haksızlık yapabilirdi? Devlet yetkisini elinde tutanlar ilha- mi Soysal ın değerini anlamayacak düzeyde miydiler? öyle büyük haksızlıklar yapıldı. Ama sonunda bağımsız yargıda aklandı adam. Kurtuldu, cezaevlerinden çıktı, ge- ne de düşündüklerini yazdı ilhami Soysal. Onurunu sonu- na kadar sürdürdü. Ona işkence yapanlar, haksızlık eden- ler ödüllendirildi, llhami de çektiği acılarla başbaşa kaldı. Öbür yanda insanoğlunun binlerce yıldır geliştirdigi hukuk kavramı, düşünce özgürlüğü gibi birtakım kavramı vardı, onlara ne oldu? Ülkemizde hala yanıtsız sorular bunlar. il- hami Soysal ve benzeri aydınlar işte o değerleri savunan kişiler. Son bir iki yıldır, daha bir durgundu. Olup bitenler onu derinden etkiliyordu. Üstelik tehlikeli bir yürek sıkışması geçirmişti. Evine kapanıp okuyor, yazıyor, düşünüyordu. Pek konuşkan insan değildi zaten. Arada bir havasını bu- lursa cezaevi anılannı anlatırdı. Çok ilginç, renkli şeylerdi. "Bunları yazsana llhami, derdim. Kaybolmasın bunlar" Tam bir alçakgönüllülük tavrı içinde "Bizimkiler nedir ki şimdi bir yığın insan, hele gençler, bunların besbeterini yaşıyor" derdi. Oğretmen sorunlarına yakın ilgi duyan bir gazeteciydi. Ülkemizde demokrasinin, özgürlüklerin, insan haklannın yerleşmesi savaşımında unutulmaz yeri vardır llhami Soysal'ın. Bu yolda büyük acılara göğüs gerdi. Amayılma- dı. Her koşul altında düşündüğünü yazmayı sürdürdü. Ayrıcaözverili bir insandı. Almaktançokvermeyiyeğlerdi. Genç gazeteciler. arkasından ne güzel yazılar yazdılar, en çok bu yanı üstünde durdular. Onlara öğretmenlik yapmış. ellerinden tutup ağabeylik yapmış, ne güzel bir çizgi! Ne muttu böyle insanlara! Ona türlü acılar çektirenler hakkında yazılanları okudu- lar mı acaba? Okudularsa ne düşündüler? Demek gerçek insan olmak buymuş, dediler mi? Dedilerse ilhami'ye bu da yeter. r ı ı I I I I Toplantı 4 Ekim 1922 Salı günü öğleden sonra Rusyalı bir eski ticaret adamı olan Aleksandr GanyanoFun evinde açılır. Konu ise açık seçik bellidir: Anadolu'nun ulusal hü- kümeti ile Yunanlılar arasındaki çatışmaya şon vermek, Trakya ile Boğazlar bölgesini ve İstanbul'u düşmandan kurtarmaktır. Bütün bu açıklığına karşın konferans yine de bu- nalımlı (buhranlı) geçmiş, hatta başlangıçtan iki gün sonra kesintiye bile uğramıştır. Kurtuluş Savaşı'nda Türkler, görünürde Yunanlılarla çarpışıyordu ve son baskında yenilen taraf Yunan ordusuydu. Aslında ye- nilenler, Birinci Dünya Savaşı'nın galipleri. Batfnm büyük devletleriydi. Bu gerçeği gös- teren en belirgin kanıt. Mudanya Mütareke- si'nde İsmet Paşa'nın karşısında oturanlann yalnız Yunan temsilcileri değil. İngiltere. Fransa ve İtalya işgal ordulannın komutan- lannın olmasıyla ortadır. Mudanya savaşı mı? Konferans. başlangıçta pek başanya ulaşa- cak gibi görünmez. Tarihçilerin deyimiyle Mudanya Mütarekesi'ne Mudanya Savaşı demek hatalı bir tanımlama olmasa gerekir. Gerçekten İsmet Paşa'nın Mudanya'da ve 6 Ekim 1922'de olduğu kadar belki hiç kimse. böylesine savaşla banşın kıskacı arasında sıkışıp kalmamıştır. En önemli gelişmeler 11 Ekim günü gerçekleşir ve acemi daktilocu- lann antlaşmayı beş ayn dilde yazmalannı beklerken on beş saat geçer. Mütareke 12 Ekim 1922 günü sabahın erken saatlerinde basına açıklanır. Artık Kemalistler. Doğu Trakya'yı işgal edebileceklerdir. Böylece Li- oyd George'un yeni bir Yunan imparatorluğu kurma hayalleri suya düşerken, politik ya- şamı da kısa zamanda son bulacaktır. Yeni Türkiye'yi banşa götüren yolun başındaki kapıyı aralayan ve Lioyd George'un politik yaşamını noktalayan adam, yani ismet Paşa o günlerde 38 yaşındadır. General Harrington, bu 38 yaşındaki pa- şayı şöyle tanımlamaktadır! "Görünürde gös- terişsiz, ufak tefek bir insandı. Bundan başka bireksiklik mi, yoksa bir meziyet mi bilinmez, çok da ağır işitiyordu. Bızimle ilişkilerinde il- kin çok inatçı görünüyordu. Ama aynntı ko- nusunda bir üstattı. Her satın çok dikkatle in- celer ve baştan sona kadar okurdu. Sonra bir- kaç dakika düşünür ve ardından fikrini söy- lerdi. Heyecanlandığmı hiç belli etmedi." General Harrington'un da yakından gözle- diği gibi İsmet Paşa'nın Mudanya Mütarekesi günlerinde verdiği büyük sjıav, Gazd'nin de gözünden kaçmamıştır. Bunu Büyük Nutuk'- ta şöyle anlatır: "Bursa'da kaldığım günler zarfında İsmet Paşa'yı murahhas heyeti reisli- ğini ifa edip edemeyeceğini, mevcut bunca malumatıma rağmen, bir daha tetkik ettim. Nihayet müspet karanmı verdim." 26 Ekim I922'de İsmet Paşa, Hariciye Veki- li oldu. 2 Kasım 1922'de Millet Meclisi'nde Lozan Banş Konferansı delegeleri seçildi ve İsmet Paşa yine oybirliğiyle baş delege olarak atandı. Böylece İsmet Paşa ordudan ve komu- ta (kumanda) görevinden aynlmış. artık sivil siyasal bir kişi olmuştur. Anadolu'nun bu küçük. yoksul kıyı ka- sabasındaki silah bırakışma toplantısı. aslı- nda Türkiye Cumhuriyeti'nin en uzun süre- cek banş yıllannın başlangıcını oluştururken bu banş yıllannda Dışişleri Bakanı. Başba- kan ve Âtatürk'ten sonra Cumhurbaşkanı olarak o yıllara damgasını vuracak, yani İsmet İnönü'nün ikinci kez doğduğu yer olu- yordu. Haklı gurur günü Savaşın gerçek yüzünü içinde yaşayarak gören Mustafa Kemal ve İsmet Paşa. 11 Ekim 1922'de attıklan imzaya hep sıkı sıkıya bağlı kalmışlardır. Türkiye Cumhuriyeti, tüm dün- yayı saran İkinci Dünya Savaşı gibi bir henga- menin dışında kalmayı başarmış şanlı birkaç ülkeden biridir. Her ne kadar Türkleri kav- gacı tanıtirlarsa da bunca yıldır banşa bağlı kalmakla. bu imajın yanlışlığını kanıtlanyla ortaya koymuş bir toplum olmanın haklı gu- rurunu Mudanya Mütarekesi'nin yetmişinci yılını kutlarken doya doya yaşadık. Şimdi Mudanya'dan cumhuriyete ulaşan yoldayız. Onu kutlayacağız yakmda. (*) Hcmingwa>. E. İşgal IsUınbul'u vc Ikı Dün>a Savaşı Bılgı Yavınevi. 1988. s.16. SfîYIN TfîRİH OGRETMENLERİ! İŞTE BEKLEDİĞİNİZ KİTfiPLfîR: DERS GEÇME VE KREDİLİ SİSTEME GÖRE LİSELER İÇİN TARİH Ive2 Prof. Dr. Faruk SÜMER Gürkan TEKİN - Yüksel TURHAL • Millî Eğitim Bakanlığı, Talim ve Terbi- ye Kurulu Başkanlığı'nm, 25. 9. / 13. 10 1992 tarih ve 5910 / 6325 sayılı kararlarıy- la, ders geçme ve kredili sistem uygula- yan llselerde, DERS KİTABI YERİNE okutulması tavsiye edilmiştir. Kltaplar; pırıl pınl bir kapak İçinde, birinci hamur kâğıda, dört renk ofset baskılıdır. Eğitim ve Öğretlm tekniğine uygun, harita, reslm ve fotoğrafiarla desteklenmlştlr. OKULLARA NUMUNE GÖNDERİLİR. DERS KİTAPLARIANONİM ŞİRKETİ Babıâli Cad. No: 39 Cağaloğlu - İSTANBUL Tel: 522 73 15 - 527 76 49 Fax: 513 70 21 I I I I I I I I I I I I I I I I I J PENCERE TC ÜSKÜDAR 3. SULH HUKUK HÂKİMLİĞİ MENKUL SATIŞ İLANI ÜSKÜDAR ÜÇÜNCÜ SULH HUKUK HÂKtMLİĞİ SATIŞ MEMURLUĞU'NDAN 1992,7- Satış Meral Başer. tsmail Hakkı Başer'in murisleri adına kayıtlı 06 UZ 467 plakalı 1972 model Chevrolet marka araba üzenndeki tüm mûkelleflyet- îeriyle birlikte genel açık arttırma suretiyle satışa çıkanlmıştır. MUHAMMEN BEDELİ: Bilırkişi tarafından verilen rapora görede- ğeri 8.000.000 TL olarak bildırilmiştir. ÖZELLİKLERİ: Chevrolet-lmpala marka, 1972 model 06 UZ 467 plaka numaralı IMG 9021235815 Şaşi no. 512 CNJ 121 235815 motor no'lu. kaporta kısmı )ipranmış. çalışır vaziyette. 1. AÇIK ARTTIRMASI: 14.12.1992 Pazartesi günü saat 11.00'den 11 30' a kadar yapılıp °o75 "ını bulduğu takdirde o gün kati ihalesi icra kıtınacaktır. 2. AÇIK ARTTIRMASI: 15.12.1992 Sah günü saat 11.00'den 11.30'a kadar yapılıp %40'ını bulduğu takdirde o gün kati ihalesi icra kılınacak- tır. Birikmiş vergiler hissedarlara aittir. Tellaliye resmi % 12 KDV ve ahm salım vergileri müşteriye aittir. Satış peşin para ile yapılıp bedeli hemen teslım edilecektir. Müşterilerin >anb gün ve saatlerde satışın yapılacağı Osküdar 3. Sulh Hukuk Mahkeme kaleminde %20 teminaüa birlikte ha- zır bulunmalan ilan olunur. Basın: 12103 ILAN TC ANKARA ASLİYE BÎRİNCİ HUKUK MAHKEMESİ'NDEN DosyaNo: 1991/435 Davâcılar Hüseyin ve Selim Eşer vekilleri Av. Mehmet Demirtaş ta- rafından davalılar Yenimahalle Yukan Yurtçu köyü muhtarlığı ve Maiiye Haanesi ale>hine açılan tescil davasırun yapılmakta olan açık yurgılamasında: Tescile konu edilen aşağjda köyü, mevkii, yüzölçümü ve hudutlan yaalı tarla vasıflı taşınmazın kazandıncı zilliyetlik nedeni ile Medeni Kanunun 639. maddesi uyannca tapuya davaalar adına tescili talep ve dava edildiğinden bu taşınmazda hak sahibi olduğu iddia edenlerin davaya karşı bir ıtırazlannın işbu ilan tarihinden itibaren 3 ay zarfında mahkememian yukanda dosya numarası yazılı dava dosyasma bildir- meleri ilgililere ilanen tebliğ olunur. 24.9.1992 Nıteliği ve Hudutlan llı: Ankara llçesi: Yenimahalle Köyü: Yukan Yurtçu Mevkii: Çağlayan Sivri Cinsi: Tarla Miktan: Yukan Yurtçu köyü davacılara aıt 37 parsel numaralı laşın- maza hudut ve bu taşınmazın güneyinde kalan 12670 m 2 yüzölçümü taşınmaz. İLAN TC BEYPAZARI SULH HUKUK MAHKEMESİ İZALE-İ ŞUYTJU SATIŞ MEMURLUĞU'NDAN GAYRİ MENKUL SATIŞI AÇIK ARTTIRMA İLANI DosyaNo: 1992/8 Saüş Davah: (Hüseyin-lsmail oğlu)- Ayvaşık Mahallesi, Akyazı Mevkii-Bey- pazan Ankara Davacı Lütfi Yılmaz vekilı Avukat Mansur Yavaş tarafından açılan Izale-i Şuyuu davasında Beypazan Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 27.12. 1991 gün ve 1991.109 esas. 1991/427 sayılı karan ile davah Hüseyin (Is- mail oğlu) ve müştereğine ait Beypazan ilçesi. Ayvaşık Mahallesi. Akyazı mevkiinde kain. tapunun 804 ada 8 parsel numarasında kayıtlı. 480 m 2 mıktanndaki arsaya bilirktşilerce 7.2ÖO.0OO (yedi milyon iki yüz bin) TL. lık değer btçılmekle. gayri menkul bahsi geçen bedel üzerinden açık arttır- ma suretiyle satışa çıkartılmıştır. SATIŞ ŞARTLARI: l.Satış 15.12.1992 Salı günü saat 14.30-15.00arasında Beypazan Bele- dıvesı Salış Salonu'nda açık arttırma suretiyle yapıiacaktır. Bu arttırma- da tahmin edilen kıymetin %75'ini ve rüçhanlı alacakhlar varsa alacaklan mecmuunu ve satış, masraflannı geçmesi şartı ile ihale olunur. Böyte bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok arttıranın taahhüdü bakı kabnak şartıyla 25.12.1992 Cuma günü aynı yerde ve aynı saatte ikinci arttırmaya çıkan- lacakür. Bu arttırmada muhammen kıymetinin °-î>40"ını ve rüçhanlı ala- caklılann alacaklannı ve satış masraflannı geçmesi şara ile en çok antıra- na ihale olunur. 2. Arttırmaya iştirak edeceklerin tahmin edilen kıymetinin %20'sı nis- petinde pev akçesi ve>a bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mek- tubunu vermefcri lazımdır. Satış peşin para iledir. Alıa istediğinde 20 günü geçmemek üzere mehil verilebilır. Satış bedeli üzerinden belediye dellaliye, resmı ihale pulu. tapu harç ve masraflan ile %I2 KDV alıcıya ait olup. birikmiş vergi borçlan varsa satış bedeli üzerinden odenır. 3. fpotek sahibi alacakhlarla diğer ilgililerin (+) bu gayri menkul üze- rindekı haklannı hususiyie faiz ve masrafa daır olan iddıalann dayanağı belgeler ile 15 (on beş) gün içinde dairemize bildırmeleri lazımdır. Aksi takdirde haklan tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakı- lacaklardır. 4. Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse icra iflas kanununun 133. maddesi gereğınce ıhak feshedilir. tki ihale arasındaki farktan ve o i30 faizden alıcı ve kefılleri mesul tutulacak ve hiçbir hükme hacet kalmadan kendilerinden tahsil edilecektir. 5. Şartname ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için daırede açık olup. masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebi- lir. 6. Satışa iştirak edenlerin. şartnameyi görmüş ve münderecaatmı kabul etmiş sayılacdklan. başkaca bilgi almak isteyenlenn 1992/8 satış sayılı dosya numarası ile satış memurluğumuza başvurmalan. 7201 sayıb tebli- gat kanununun 28. maddesi geregince saüş günü tebliği yerine kaim ol- mak üzere ilanen tebliğ olunur. 05.10.1992 (Ic. If K. 126) ( + ) tlgılıler tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. Basın: 40462 Damdaki Adam... Adamın biri dama çıkmış, yoldan geçen biri adamı gör-; müş, çevreye duyurmuş: ^ -Damda bir adam var... ( Mahallelitoplanmış... , Kalabalıktan sesler: - ; -Nasıl çıkmış oraya? -Aşağıya nasıl inecek? ? Adam damda geziniyor, kiremitleri kırıyor, başını sağa solaçeviriyor, kasılıyor, aşağıdakilere bakıp gülüyor, dilini çıkarıyor, anlaşılmaz bir şeyler söylüyor... Mahalleliden biri: • -Ne yapıyor orada? » öteki: ! . -indirelim aşağıya.. -' Beriki: -Bize ne yahu!.. Derdi bize mi düştü? Bırakalım ne ister- se yapsın, uğraşmayın... Sesler: -Bırakalım kalsın... Ancak kalabalık dağılmaya yüz tutunca, damdaki adam elini kolunu sallamaya, bağırıp çağırmaya başlar, yoldan gelip geçenler yine toplanırlar: -Ne istiyorsun? Damdaki adam: -Vizyon, mizyon, illüzyon, transformasyon, federasyon, KİT'ler, MlT'ler, Buş, muş... • Raslantıya bakın, tam o sırada Nasrettin Hoca da kala- balığakatılmazmı... Mahalleli: -Hoca, seni gökte ararken yerde bulduk, bize birakıl ver; bu adam dama çıkmış, nasıl indireceğiz? Hoca: -Yukarı bir ip atın, beline sarsın, sonra elbirtiğiyle çekip aşağıya alırsınız... -Olur mu Hoca? Nasrettin Hoca: -Vallahi bilmem; bizim mahallede birisi kuyuyadüşmüş- tü, ben böyle kurtardım... Mahalleli dama bir ip atar: -Beline sarşunu!.. Damdaki adam: -Geri zekalılar, aptallar, hukuk budalaları, beni nesandı* nız, indirin de göreyim... -Yahu, sen inmek istemiyor musun? -Sırası gelince ineceğim... -Peki, neden çıktın oraya? >{/ -Aşağısı beni idare etmez, ben damda gezerim, gözleri- mi süzerim, ağzımı büzerim, yoksullan ezerim, havanda- su döverim, herkesin gözü bende olmalı, herkes benle il- gilenmeli, ben doğru yolda yürümem, ben damda yürü- rüm... . Mahalleli: -Canım, bizim senle bir davamız yok, mademki istiyor- sun, orada otur... Damdaki: -Ben oturduğum yerde oturacak adam değilim, kimse bana otur oturduğun yerde diyemez... -Öy'eyseinaşağı... -Gel de indir... -Peki, orada kal... -Kalmam... Mahalleli: -Fesuphanallah... Damdaki: -Hem inerim hem inmem, vizyon, mizyon, illûzyon, fede- rasyon, transformasyon... Birisi yineledi: -Ne uğraşıyorsunuz kardeşim, bırakın kendi kendine, ne hal i varsa görsün... • Ben olay yerinden ayrıldığımda adam yukarıdaydı; po- lis, itfaiye, gazeteciler toplanmışlardı; adam hala damda bir aşağı bir yukarı dolaşıyor; sağa sola laf yetiştiriyor... Ama, adam damda sağlam kiremit bırakmadı. 7 KASIM İLHAN / KİTAP GÜNÛ v 7 Kasımda, Sol ve Onur Yayınlannda %50jndirim v 7 Kasım Armağanımız: 1993 Duvar Takvimi v 7 Kasım Sol-Onur okurlanna, tlhanilhan Kitabevinden bir yıl süreli indirim karü. İsteyenlenn adresine Sol ve Onur Yayınlan kataloğu ile fiyat listesi, sipariş fonnu ve açıklayıcı bilgi posUlamr. İlhanilhan KiUbevi Bayındır Sokak 23/6 Yenişehir 06420 Ankara Tel: (4) 433 14 22 EYLEM'İMJ Gönlümün ustası yavrum, umut bahçemi sensiz yeşertemedim; ama onur bahçemi yediveren güllerie sûsledim. 0 güllerin güzelliğince büyüyorsun yüreğimde. ANNEN TÜRKAY EYLEM Anne, Baba ve Doktorlann Dikkatine ALTEVIISLATMA problemine KESİNÇÖZUM! -Kullamşlı ve kısa sûrede tedavi başansı veren, -Hiçbir yan etkisi olmayan, -Almanya'da yirmi sene deneyimli, ROE 70- Altıru Islatma Tedavi Aleti ELEKTRA Psikolojik Danışma Merkezi. Dereboyu Cd. 102/2. Ortaköy-ÎST. Tel: 236 06 14 Tedavi süresince psikolojik takip imkanı. Simran Eczanesi Merter, Tel: 554 93 25, Işık Eczanesi Bakırköy. Tel: 571 26 60, Dilek Eczanesi Nişantaşı, Tel: 236 15 90, Sinan Eczanesi Şişli. Tel: 247 82 38, Altınoğlu Eczanesi Kadıköy, Tel: 337 09 10, Samsun Bayii, Tel: 363/392 35
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle