Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
25EKİM İ9KPAZAR • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLEREV DEVAMI 15
GUNCEL
CCNEYT AKCAYÜREK
M Baştarafi 1. Sayfada kamlara göre Kuzey
Irak'ta PKK ile "sıcak temas" yoktu. Ama gazetelerdeki
savaş çığlıklarının yanı sıra TRT, akşama doğru Türk as-
, keri birliklerinin PKK'ya ateş açtığını, ateşle karşılandığı-
', riı haber veriyordu.
! Başta Başbakan Demirel'in -son basın toplantısındaki-
açıklamaları, Genelkurmay'dan söylenenler, askeri hare-
kâtın "sınır güvenliğini korumak" amacını taşıdığını öne
sürüyor.
Fakat gazete haberleri sınırlarımızdan içeriye sızma
' hareketlerini önlemekten öteye Kuzey Irak'ın PKK yuva-
; larından tümüyletemizlenmesine girişildiğini bildiriyor.
1
Güney sınırlarımızda görevli gazeteciler alabildikleri
, bilgileri yansıtıyorlar; tabii, her gazete değişik görüş açı-
, ları içeren haberlerle çıkıyor.
1
Kuzey Irak'ta -herhalde- önemsenecek olaylar yaşanı-
yor. Kimine göre gereken güncel açıklamaları Olağanüs-
: tü Hal Bölge Valiliği yapacak, kimine göre Genelkurmay...
Resmi makamlar kendi aralarında bir anlayışa, birlikteli-
ğe varacak olurlarsa kamuoyu, gelişmeleri her gün sağ-
lıklı biçimde öğrenecek.
örneğin dün sabah Türk birliklerinin 13-15 kilometre
içeriye girdikleri, PKK'nın yoğunlaştığı Haftanin vadisine
doğru ilerlerken PKK ile sıcak temasın başladığı bildirildi.
Doğrularıyla eğrileriyle haber, bu kadardı.
Askeri harekâtla ilgili düzenli bilgi akımı sağlanmadık-
ça, kafalardaki kargaşa sürüp gidecek. Önemsenerek
üzerine eğilinmesi gereken bir gerçek, bir olay.
Kimi ciddi bilgiler
. Dünkü Cumhuriyet'te Olayların Ardındaki Gerçek sütu-
' nunda bir olasılıktan söz ediliyor; "operasyonun gelece-
ğe dönük sürekli bir amaç için gerçekleştirildiğine" deği-
niliyordu.
: Çok üst düzey yetkililerin bize verdiği izlenime göre
varsayıma yanlış denilemez, olanaksız gözüyle bakıla-
maz. Şu sıralar sınırda bir "tampon 6d7ge"oluşturulması
olasılığını reddedene rastlanmıyor.
1
Nevarki Bağdategemenliğindençıkmış, "insansıztop-
raklarda kalıp kalmayacağımız" sorularına, genelde kar-
şı çıkan ifadelerduyuluyor.
Beri yandan sözüne inanılır odak noktalarıysa, "kolay
çıkmayız" diyorlar. Sonuç -Başbakan'ın ifadesiyle- "gü-
; venlik icapları yerine getirilip harekâtın son bulmasıyla"
biçimlenecek.
Yeterli bilgiden o denli yoksunuz ki gerek peşmerge,
' gerekse havadan, şu sıralar karadan yapılan harekâtta
PKK'nın yaklaşık "kaç militan yitirdiği" bilinemiyor.
1 Sorumuz üzerine içişleri Bakanı ismet Sezgin, "PKK-
\ nın, daha doğrusu Apo'nun Burçak adlı istasyonundaki
', yayınlarda, ölü miktarmın 690 olarak verildiğini" söyledi.
! Bakan, "PKK sayılan abartmakta, kayıp sayısını indir-
; mekte ustadır. Gerçek sayıyı bulmak için verdiği rakamı
; ikiyle, üçle çarpmak gerekir" diyor.
1
Kuşkusuz, Türkiye'nin giriştiği harekât legal bir hare-
ket. Başbakan'ın dediğine göre, "nefsi müdafaa", kendini
, koruma cinsinden bir hareket.
• Şu sıralar, sınırdan öteye 20. kilometreye dayanan as-
| keri birliklerimiz "50kilometreiçerileresarkabilirler."
J 'Vzun zamandır kollanan bir hareket, dünya konjonktü-
• rünün müsait olduğu bir zamanda yapılıyor."
Altın PortakaTda çatlak
SAM. festival başlamadan
ödülleri paylaştınyor.
ÖdüHerdağıtıldı
Konyaaltı Açık Hava Ti-
yatrosu'nda dün akşam yapı-
İan ödül dağıtım törenine 12
ödülün sahıplerinden 4'ü ka-
tılmazken l'i de ödülü protes-
to ederek törene gelmedi.
Şoray'aAltın
ZeytinDalı
ATtLLÂDORSAY
BASTtA - 8. kez yapılan
Bastia Akdeniz Sinemalan
Festivali. Türk sinemasına bir
ödül daha getirdi. Engin
Ayça"nın "Soğuktu ve Yağ-
mur Çiseliyordu"filmiyleşen-
lığe katılan Türkiye. Türkân
Şoray'ın oyunuyla bir En Iyi
Kadın Oyuncu ödülüne sahip
oldu.
Akdeniz'in cevresindeki he-
men tüm ülkelerin temsil edil-
diği ve 14 fılmin yanştığı şen-
likte, Yugoslavya'dan gelen ve
savaş fonu üzerinde bir aşk ve
nefret öyküsü anlatan Zivojin
Pavloviç imzalı "Asker Kaça-
ğı- Dezerter" adh fılm, en iyı
fılm seçilerek Altın Zeytin Dah
ödülü aldı.
A R D E N D A K T
Jüri özd
^^
Yunan
>°-
^ ^ *-*•*-*• netmen Tonia Marketaki'nin
fılmi "Kristal Geceler"'e veril-
di. Jüri, genç Lübnanlı yönet-
men Samir Habşi'nin savaş
içindeki Beyrut'u anlatan sar-
sıcı ve şaşırtıci fılmi "Anafor-
Le Tourbillon"u ise özel bir
mansiyonla ödüllendirdi.
BÜLENTECEVİT
;
ANTALYA - 29 Antalya Al-
:
tın Portakal Film Festivali'nde
politika sanatı gölgede bırakır-
ken. "Jürideki çatlak" günün
, konusu oldu. Jüri üyesi Burçak
; Evren'in diğer üyeleri "Arala-
nnda çıkar ve göbek bağı olan
i insanlar" olarak nitelendirmesi
'• festivalde havayı gerginleştirdi.
! llyas Salman da kapanış korte-
! jinde, kortejin aksi yönüne doğ-
J ru yürüyüş yaptı ve "Altın Por-
; takal'ı sanatçılar değil soytan-
. lar kazandı" diyerek sonucu
protesto etti.
En iyi fılmin yönetmeninin
< en iyi yönetmen seçilememesi
,' de tartışmalara neden oldu. Bü-
1 yük Jüri'deki kopma ise festiva-
j le gölge düşürdü. Jüri üyesi
] eleştirmen Burçak Evren, jüri-
• nin "Aralannda çıkar ve göbek
• bağı bulunan ınsanlardan oluş-
l tuğu"nu söyleyerek, "Ben 5 kez
; Altın Portakal jürisinde görev
aldım. Bu kadar garip bir jüri
• ile karşılaşmadım" dedi ve oy-
lamaya katılmadı. Bu değerlen-
• dirmesini de jüri karannın altı-
na yazdı. Festival Yürütme
Kurulu ve Belediye Başkanı
; Hasan Subaşı, sonuçlan açık-
larken Evren'in bu açıklaması-
< W okumadı. Evren'e göre SE-
OLAYLARIN
GERÇEK
, • Baştarafi 1. Sayfada
Savaşı 'nın yararlı olduğu
söylenebilir. Kimi çevrelere
göre bugün bölgede yaşanan
süreç Körfez Savaşı'nın deva-
mıdır. Türkiye de bu ortamda
güvencesini gerçekleştirmek
için Silahlı Kuvvetler e görev
vermiştir.
Görevin gerekleri, harekâtı
nereye kadar götürebilir? He-
nüz bu konuda bir aydmlık
yok. Silahlı Kuvvetler'in yü-
rüyüşü, Irak topraklarında
daha da derinleşecek midir?
ı PKK'nın bölgedeki kampla-
\ rına giriliyor, sığınaklan im-
i ha ediliyor; teröristleri bir
I başka biçimde sıkıştırmak,
', dağıtmak ya da bölgeyi
. PKK'dan temizlemek için da-
, ha hangi önlemler düşünülü-
1
yor? Hiç kuşkusuz önümüz-
deki birkaç gün içinde bu
konuda veni adımlar atılabi-
lir.
Sonuçta Silahlı Kuvvetler
kendisine verilen görevi sınır
; ötesinde yerine getiriyor;
ama Kürt sorununun Ana-
'• dolu'da çözümü, siyasal ve
, demokratik nitelikte olacak-
\tır. • • •
Festivalde En Iyi Erkek
Oyuncu ödülü, İspanyol sine-
ma ustası Mario Camus'ün fıl-
mi "Düyadan Sonra- Despues
del Sueno"daki oyunuyla genç
oyuncu Carmelo Gomez'e ve-
rildi.
Korsika"nın başkenti Bas-
tia. Türk sinemasına uğurlu
gelen bir şenlik. Daha önce de
I983"te Erden Kıralın "Hak-
kâri'de Bir MevsinTi büyük
ödül almış, 1988'de Orhan
Oğuzun "Herşeye Rağmen"
Bronz Zeytin Dalı ve En İyi
Müzik ödüllerini elde etmiş.
1989da Başar Sabuncu'nun
"Zengin Mutfağı" bir Gümüş
Zeytin Dalı alırken, Yıldız
Kenter de '"Hanım"la en iyi
kadın oyuncu seçilmişti. 1991'-
de ise. Ömer Kavur "Gizli
Yüz"le iki ödül birden almıştı:
Sinema Yazarlan Odülü ve
CİCAE ödülü. Böylece bu yıl
alınan oyuncu ödülü bunlara
ekleniyor ve sinemamızın Ak-
dcniz sineması içindeki özel
yerini belirtiyor.
HAVADURLnVRJ TURKIYEDE DUNYADA
M,eteorotojı Genel MG-
dûrlûğü'nden alınan bilgı-
ye gore. bütün bölgeleri-
mız parçalı veçok bul utlu.
Marmara, Ege. Batı Akde-
niz çok bulutlu, Iç Ana-
dolu ile Batı ve Orta Kara-
denız yağmurlu. yer yer
sağanak yağışlı geçecek.
Mava sıcaklığı azalacak.
Ruzgâr, gûney ve batı yönlerden haM. ara sıra orta kuvvette, yurdun bat kesım-
lerınde kuvveöi ve kısa sürelı fırtına seklınde esecek. Denizlerımizde aızgâr,
Doğu Karadenız de gündoğusu ve kesışleme, ötekı denizlerımizde günbatısı ve
lodostan 3-5. yer yer 6 kuvvetınde saatte 10-21 deniz mıli hızla esecek. Van Gölü'-
nde hava, parçalı bulutlu geçecek.
Adana
Myon
Ağn
Ankara
Antalya
Aydın
Bursa
Canakkale
Oıyarbakır
Edime
Erajrum
Eskişehır
istanbul
tonır
Konya
Mersın
Samsun
Trabzoo
B V 18*
Y 21" Vî
B 17" 3"
Y 19" 9*
Y 25' 18'
Y 28° 18*
Y 1 f 12"
Y 18* 12*
8 27" 8"
Y 13= *•
B 16" 2*
Y 20-
W
Y 16" 12"
Y 25' 16"
Y 23= 10*
B 26" 18"
Y 18° 13"
B 21" 15"
Y 15* 10"
Amsterdam
Amman
Atına
Bağdat
Brûksel
Cenevre
Fra*tuı1
Lefkoşa
Pelersburg
Londra
Madrıd
Milano
Mostova
Münih
Pars
Prag
Rıyad
Roma
Vtyana
Y
A
Y
A
Y
Y
Y
B
B
Y
B
Y
B
Y
B
Y
A
Y
Y
8
2T
25°
31'
r8*
r2T
<r10"
12'
13'
1"
8'
121
9*
32*
ir
10*
açık bulutlu yağrruriu sıslı karlı A-açık B-bulutlu G-güneşli K-kariı S-sıstı Y-yağmurtu
GOZLEM
Moğultay: Maaşlar ödenecek
• Baştarafi 1. Sayfada
denge bozulmuş. 1972'de uz-
manlar sigortanm durumunun
iyiye gitmediğini söyleyip ted-
bir isterlerken. 1977'li >i 1larda
yeni bir külfet daha getirilmiş.
Yakacak yardımı adı altında
yeni bir ödeme yükümlülüğü
kuruma bindirilmış. O gün 750
lira olan yakacak yardımı, adı
sonradan sosyal yardım zam-
mına dönüşen ödeme bugün
710 bin lira. 1977'de sosyal yar-
dım zammının toplam ödeme-
ler içindeki yeri yüzde 6 iken,
bugün yüzde 49'lara ulaşmış.
Bir örnek vermek gerekirse,
1992"de SSK emeklilerine top-
lam 23 trilyon 427 milyar 740
milyon maaş ödenecektir. Bu-
nun 12 trilyon 177 milyar 940
milyon lirası aylık, 11 trilyon
249 milyar 800 milyonu sosyal
yardım zammı olacaktır."
Moğultay. SSK'daki mali
krizin bir başka nedeninin de,
primlerin yeterli düzeyde tahsil
edilememesi olduğunu kaydetti
ve özel kesim işverenlerinin
prim borçlannın gecikme zam-
mı ve faızlerinin affına ilişkin
çıkanlan yasa ile 1.2 trilyon lira
gelir elde edildiğini anlattı. Ha-
zine'den KİTlerin borçlan kar-
şılığında 1 trilyon 410 milyar
lira, aynca yine Hazine'den
KİTler adına 1 trilyon liralık
tahvil aldıklannı belirten Çalış-
ma Bakanı, bu tahvillerle ilaç
işverenlerinin borçlannı kapat-
mış olacaklannı dile getirdi.
Moğultay şöyle devam etti:
'"Bütün bu mali sıkıntılanmız
içinde biz bugüne kadar borçlu
olduğumuz sağlık kurumlan-
na. eczanelere, sözleşmeli göz-
lükçülere. inşaat müteahhitleri-
ne olan borçlanmızı ödemede
ihmal göstermedik. Örnek ver-
mek gerekirse. geçen ay bu ku-
ruluş ve kişilere ödenen borç
miktan 193 milyar liradır. Ayn-
ca ilaç işverenlerine olan borç-
lanmızı tahvillerle tasfiye edi-
yoruz. Emekli maaşlannı
aksamadan ödedik. Bugüne
kadar kamu kesiminden, KİT'-
lerden ve Hazine'den alacakla-
nmızı tahsil ederek, aybk öde-
melerini aksatmadan yapabil-
dik. Emekli maaşlannda ocak
ve temmuz aylannda yapılan
arüşlar, SSK'ya 1. yan yıl için
her ay 400 milyar, 2. yan yılda
da 550 milyar lira ek yük getir-
di."
Moğultay, ŞSK'run en
önemli gelirinin, işçi ve işveren-
den kesilen primler olduğunu
anımsatarak, bu gelir kayna-
gında bir artış sağlanamadığını
ifade ederek, iktidara geldikle-
rinde SSK'yı 210 milyar lira
borçla devraldıkJannı bildirdi.
Öncelikle halledilmesi gere-
ken sonınun, ödemelerde yüz-
de 49'luk bir paya sahip olan
sosyal yardım zamlan olduğu-
nu aktaran Çalışma Bakanı.
SSK'nın, sigorta tekniğine da-
yab olarak kurulduğunu kay-
detti ve şunlan söyledi:
"SSK, prim toplar, karşılı-
ğında nimet dağıtır. Oysa sos-
yal yardım zammı, sigorta tek-
niğine, yasaya, anayasaya
aykındır. Bu ödeme, sigorta
tekniğiyle bağdaşmaz. Ama
sosyal devlet ilkesi gereğince
devletin vatandaşa ödemesi ge-
reken bir paradır. Bugüne ka-
dar devletin yapması gereken
bu olayı, SSK yerine getirmiş-
tir. Bu yükün SSK üzerinden
kaldınlması gerekir. Bu yük
SSK'nın üzennden kalktı mı,
biz kuruma altın dönemini ya-
şatınz. Hazırladığımız yasa tas-
lağı ile sosyal yardım zamlan-
nın genel bütçeden ödenmesi
esası getirilmiştir. Sayın Başba-
kan Süleyman Demirel de. bu
noktayı 24 Ağustos 1992'de
yaptığı basın toplantısında dile
getirmiştir. Ancak, Bakanlar
Kurulu'nda kabul edilen 1993
bütçe tasansında görünen kay-
naklar içinde sosyal yardım
zamlan için genel bütçeden pay
aynlmadı. Bunu gerçekleştirme
gayreti içindeyiz. Ben hüküme-
tin bir üyesi olarak, bu konuda
tedbir alınması gerektiğiru söy-
lüyorum."
Moğultay. SSK'ya büyük öl-
çüde gelir kaynaklan yarataca-
ğmı söyledi ve yeni yasa taslağı-
nın özetle şu noktalan içerdiği-
ni bildirdi:
"Kurumca tahsil edilen ko-
nut edindirme yardımından
yüzde 5, ilaç ve ilaç hammadde-
si, protez araç ve gereçleri, übbi
sarf malzemesi ithalaündan ke-
silen KDV'ye esas matrah üze-
rinden yüzde 10, eğitim. gençlik
spor ve sağlık hizmetleri vergi-
şinden >üzde .5 pay ahnacak.
Ölçümleme uygulaması yeni-
den getirilecek. Isteğe bağlı si-
gorta primi yüzde 25'e çıkanla-
cak. Kaçak sigortalılara karşı
cezalar artınlacak ve asgan üc-
rete bağlanacak. Belediye prim
borçlan, İller Bankası'nca büt-
çeden aldıklan paylardan kesi-
lecek. İyileştirme araçlan ile
protez araç ve gereçlerinin be-
dellerine yüzde 1 kaülım gele-
cek. Kurum gayrimenkul kira-
lan, rayiç veya emsal bedele
yükseltilecek."
Devletin SSK'yı uzun yıllar
düşük faizli, uzun vadeli tahvil-
lerde sömürdüğünü savunan
Moğultay, bundan sonra SSK
için uzun vadeli tahvil almaya-
caklannı açıkladı. Moğultay,
son yıllarda SSK'nın sigortah
sayısının nüfusa oranla artma-
dığını, kaçak iş ve işçi denetimi-
nin sıklaştınlmamış olduğunu
saptadıklanna dikkat çekerek.
şunlan söyledi:
"Özellikle son 4-5 yıldır ka-
mu kuruluşlan, KİT'ler ve bele-
diyeler, prim borçlannı düzenli
olarak ödememişler. Bu arada
sağlık, ilaç, kurum dışı sağlık te-
sisîerine ödenen giderler art-
mıştır. Örneğin. 1989'da top-
lam sağlık giderleri 1 trilyon
111 milvar iken. bu rakam
Güvenlik güçlerinin operasyonuna korucular da katıldı. (Potoğraf: AA)
Ordu Hakurk
9
a girdi
• Baştarafi I. Sayfada
sı dün gerçek
leştirildi. Bölgedeki kaynaklar-
dan edinilen bilgiye göre jan-
darma. komando ve piyade bir-
likleri, Hava Kuv'vetleri'nin
kineli tüfeklerle ateş ettikleri
öğrenıldi. Güvenlik güçlerinin
verdiği bilgiye göre PKK mili-
tanlannın Hazin, Evle ve Pirbi-
lan kamplan arasında ilişki
Hakurktan gelen komando
timlerine PKK militanlan tara-
fından taciz ateşi açıldı. Bir as-
keri yetkili Hak urk'ta PKK'-
nin büyük kayıp verdiğini belir-
terek. "Örgüt artık toparlana-
kesindi. Bölgede arama çalış-_mayacak"dedi.
destegmde Haftanin Vad.s. n e - m a l a n n m d a
6
s ü l d ü g ü
belirtildı.
hakim tepeleri ele geçirdiler.
Önceki gün Türkiye sınınndan
8-10 kilometre ilerde olan bir-
likler, dün de 3-4 kilometrelik
mesafeyi katederek denetleme-
ye başladılar. Birliklerin Şivan-
nize, Nan Evle. Tirbülan bölge-
lerini kuşattılar. Askeri kay-
naklar, operasyon sırasında
PKK militanlanyla zaman za-
man sıcak temas olduğunu kay-
deııiler. Kaynaklar. bu sıcak
temaslar sırasında Türk Silahlı
Kuvvetleri'nin herhangi bir
kaybının olmadığını da belirtti-
ler.
Dün sabah saat 05.00 sırala-
nnda 20'şer kişiden oluşan 10
komando tımi Hakurk kam-
pına girdi. AA'nın haberine
göre, harekâtta 10 yeraltı sığı-
nağı tümüyle imha edildi. Bu
sığınaklarda, havan makineli
tüfek, roketatar, mühimmat ile
çok sayıda tıbbi malzeme ele
geçirildi.
Komandolann ardından köy
komculan da harekâta katıldı-
lar. Şuvanizı Vadisı'ne hakim
iki tepenin daha ahnmasının ar-
dından 20 kilometrelik vadi iki-
ye bölündü. Komandolar bu
tepeve ulaştıklan sırada PKK
militanlannın dürbünlü tüfek-
lerle ateş açtıklan belirtildi.
Öğle saatlerinden sonra
PKK militanlannın bölgenin
güneyinde toplanmaya çalıştık-
lan ve buradan uçaksavar ma-
Hava harekâtı ise saat 06.30'-
da başladı ve 16.00'ya kadar
sürdü. Bu arada saat 14.00 sıra-
lannda İran-Irak sınınnın ke-
siştiği Barderes Tepesi'nde,
Genelkurmay kaynaklan.
harekâtın en önemli göstergesi-
ni, "Eşkıya silahlı kuvvetler ile
karşı karşıya gelip çatışamaz.
İşte bu harekât, bunu açıkça
gösteriyor" diye dile getirdiler.
K. IRAK
Türkiye'den yardım
küçülüyor
HALUK GERAY
ANKARA - Bırleşmiş Mil-
letler ile Bağdat yönetimi ara-
sında Irak'a insani yardım ya-
pılması konusunda anlaşmanın
sağlanmasıyla Türkiye'den
başlatılacak olan yardım ope-
rasyonunun kimlik değiştirme-
si bekleniyor.
Dışişleri çevreleri, Türkiye'-
den sadece Kuzey Irak'a yapı-
lacak yardımın, BM şemsiyesi
giyeceğini ve boyutlannın kü-
çülmesinin beklendiğini bildiri-
yorlar.
Irak'ın BM ile imzalamış ol-
duğu insani yardım mutabaka-
tının haziran ayı sonunda dol-
mastndan sonra yeni bir anlaş-
ma imzalanması gecikince
Türkiye. ABD, Almanya,
Fransa. Ingiltere'nin de arala-
nnda bulunduğu bazı ülkeler,
Habur sınır kapısından yeni bir
yardım koridoru açmak üzere
anlaşmışlar ve bölgedeki gerek-
sinimleri tespit etmek için Ku-
zey Irak'a bir heyet göndermiş-
lerdi.
Dışişleri çevreleri, BM ile
Irak'ın BM nezdindeki temsil-
ciliği arasında sürdüriilen gö-
rüşmelerde, önceki gün bir ön
anîaşmaya vanldığını. BM ta-
rafının anîaşmaya imza koydu-
ğu halde henüz Irak'ın BM
nezdindeki temsilcisi Nizan
Hamdun'un Bağdat'tan gele-
cek son mesajı beklediğini bildi-
riyorlar.
Vanlan ön anîaşmaya göre
sağlanacak 200 milyon dolarlık
yardımın yanya yakın bir bölü-
mü Kuzey Irak'ta yaşayan
Kürtlere, Bağdat araalığıyla
gönderilecek.
1991'de 4 trilyon liraya ulaş-
mıştır. İlaç giderleri 1989'da
470 milyar iken, 1991'de 1 tril-
yon 341 milyar liraya, kurum
dışı sağlık tesislerine ödemeler
ise 1989'da 305 milyar 600 mil-
yon iken, 1991'de 1 trilyon 83
milyar liraya çıkmıştır.
Yapacağımız yasal ve yönet-
sel düzenlemelerle kurumun
binalanndaki kira sözleşmeleri-
ni feshedeceğiz. Aynca, kuru-
mun mevcut kaynaklannın
daha rantabl bir biçimde kulla-
nılması çalışmalannı da yapı-
yoruz. Örneğin, şu anda boş
olan, kullanılmayan taşınmaz-
lar nasıl değerlendirilebilir? Boş
halden nasıl kurtanlabilir?
Bunlann fızibilite çabşmalannı
sürdürüyoruz. özellikle İstan-
bul'da kendi haline terk edilmiş
arsalanmız, binalanmız var.
Bunlan değerlendirmek için ça-
lışmalanmızı sürdürüyoruz.
Aynca, inşaatı devam eden
uzun süredir adeta durmuş
olan inşaatlann bitirilmesine
hız veriyoruz. Örneğin, Kızı-
lay'daki rant tesisi piknik inşaa-
tını takibe alarak. bitme aşama-
sına getirdik. 1 aya kadar kira-
ya vermiş olacağız. Burada
kurumun 33 dükkan ve % bü-
rosu var. İzmit'te inşaatı dur-
muş olan Sopalı Hastanesi'nin
yanm kalan işlerini tamamlatü-
rarak hastaneyi açılma safhası-
na getirdik: Bu inşaat 15 yıldan
beri devam ediyordu. Aynca,
İstanbul'da Vatan Caddesi'nde
15 yıldır inşaatı devam eden ve
kendi haline bırakılmış Sigorta
Sarayı'ru Malıye Bakanlığı'na
kiralama aşamasındayız. Bü-
tün inşaatlan yakın takibe al-
dık"
Moğultay, "Bundan sonra
SSK emeklileri aylıklannı ala-
mama tehlikesiyle karşı karşıya
kalacaklar mıT' yolundaki bir
soruya da. "Hiçbir sıkıntı ol-
maz. Bu konuda kuşku olma-
sın"yanıtını verdi.
Saddam
• Baştarafi l. Sayfada
gösteri ve ses düzeniyle
ilgili bölümünü, Kürt liderle-
rın talebi üzerine Türk Zenger
şırketi yapacak. Toplantı ön-
cesinde hissedilen organizas-
>on bozukluğu. muhalif grup-
İar tarafından gönderilen isim
lıstelerinde bazı yanlışbklar
yapılması tepkilere yol açtı.
Kürdistan Federe Devleti"-
nin parlamentosunun bulun-
duğu "Daşkent Erbif'e 25
kilometre uzaklıktaki Sela-
haddin ilçesi, dün de muhalif-
lerin tarihi toplantısına ev
sahipliği yapamadı. Organi-
zasyondaki eksikliklere ekle-
nen ulaşım sorunu, loplantı-
nın 26 ekim pazartesi gününe
sarkmasma neden oldu. Su-
riye'nin muhalifler toplantısı-
na "sıcak" bakmaması yüzün-
den Şam'da sürgünde bulu-
nan Arap milliyetçilerinin
toplantıya katılmayacaklan
sanıbyor. Suriye ve İran dışın-
daki Ortadoğu ve Batılı ülke-
lerde sürgün hayatı yaşayan
çoğu liberal gruplardan top-
lam 47 temsilcinin ise Irak'a
giriş yapmak amaayla An-
kara'da bekledikleri haber
verildi. Muhabf heyet arasın-
da Irak'ta 1968 yıbnda çok
kısa süreli başbakanlık yapan
ılımlı Araplardan Abdürrez-
zak'ın da yer aldığı belirtildi.
Bakr El Hakim'e bağlı Şii
gruplardan 40 kişibk bir heye-
tin de Hacı Umran sınır kapı-
sından dün Irak'a geçtiğı öğre-
nildi. Islam Yüksek Konseyi
Başkanı El Hakim'in toplantı-
ya kaulmayacağı bildiriliyor.
Başta ıleuşım ve konaklama
olmak üzere yaşanan sorunla-
ra ek olarak organizasyon sı-
rasında yapılan kimi hatalar
toplantı öncesinde tepkilere
neden oluyor. Türkiye'den 20,
toplam 50'nin üzerinde gaze-
teci, merkezlerine haber yetiş-
tirmek için Organizasyon
Komitesi Başkanı Ahmet Çe-
lebi'nin Londra'dan getirttiği
uydu bağlantıb tek telefon-fax
cihazının başında sıkıntılı sa-
atler geçiriyor.
Bugüne dek yapılanlann en
geniş katılımlı ve örgütlüsü ol-
ma özelliği dışında toplantıyı
gösteri boyutu dahil ses düze-
niyle birlikte Türk Zenger şir-
ketinin üstlendigini öğrenme-
miz dikkati cekti. Hazırlıklara
başlamak üzere Selahaddin'e
giden Erkal Zenger, KDP li-
deri Mesut Barzani ve KYB
önderi Celal Talabani'den ge-
len teklif üzerine özel bir açılış
programı yapacağını söyledi.
UĞURMUMCU
• Baştarafi 1. Sayfada
Bu konularda herhalde MİT, içişleri Bakanlığı ya da
Jandarma Genel Komutanlığı'nın kamuoyuna duyurma-
dıkları "gizli araştırmalar'\ vardır. Ancak Istatistik Ensti-
tüsü'nde böyle bir resmi veri yok.
Bunun gibi Türkiye'de aşiret yapılan ve güncel olayları
karşılaştırmalı olarak inceleyen, konusunda açık bir ya-
yın da yok!.
Diyarbakır. Hakkâri, Mardin, Siirt, Şırnak, Şanlıurta ve
Van illerinde yaklaşık 200'den fazla aşiretin yaşadığı ve
aşiretlerin toplam nüfusunun 900.000e yaklaştığı ileri sü-
rülüyor.
Bu aşiretlerden bir kısmı "devlete bağlı " Devlete
bağlılığın ölçüsü de Kürt ayaklanmalarında yer almamış
olmak. "Köy koruculan" genellikle bu aşiretlerden seçi-
liyor.
Bugün, Kürt halkını kim temsil ediyor?
PKK mı? Devlete bağlı aşiretler mi? Kuzey Irak'taki
"Kürdistan Cephesi'' mi?
Hangisi?
Kürtler, kendi aralarında çeşitli gruplara ayrılmışlar.
Bu gruplar arasında çatışmalar yaşanıyor.
Son örnek, "Kürdistan Cephesi" ile PKK arasındaki sı-
cak savaştır.
Bugün Kürt siyasetinde en çok adını duyuran en eski
Kürtörgütü Molla Mustafa Barzani'nin kurduğu "Kürdis-
tan Demokrat Partisi"dir. Bu parti, bugün IKDP olarak
Mesut Barzani tarafından yönetiliyor.
Talabani'nin liderliğindeki "Kürdistan Yurtseverler
Birliği"de KDP içinden çıktı.
IKDP, "Barzan"aşiretinedayanıyor. CelalTalabani de
"Talabani" aşiretine.
"Türkiye Kürdistan Demokrat Partisi", Molla Mustafa
Barzani'nin KDP doğrultusunda kurulan bir gizli örgüttü.
TKDP, kendi içinde ikiye ayrıldı.
Dr. Sait Kızıltoprak, sonradan "Şivancılar" diye anılan
solcu örgütü kurdu.
TKDP lideri Avukat Faik Bucak'ın 1966 yılında öldürül-
mesinden sonra Sait Elçi de "Kürt milliyetçiliğini" be-
nimseyen arkadaşlarıyla birlikte Molla Mustafa Barzani'-
ye koşut örgütlenme çalışmaları yaptı.
. Bu "iki Sait" arasındaki kişisel ve ideolojik çekişme
Dr. Kızıltoprak'ın, Sait Elçi'yi 1971 yılında Kuzey Irak'ta
kurşuna dizdirmesi ile sonuçlandı.
Dr. Kızıltoprak'ın da bu olay nedeniyle Barzani tarafın-
dan idam edildiği ileri sürüldü.
TKDP içinden "Şivancılar" diye bilinen ve PPKK "Kür-
distan Öncü İşçi Partisi"ni kuran grup dışında bir başka
grup daha çıktı:
KUK olarak bilinen "Kürdistan Ulusal Kurtuluşçuları"
1978 yılında kurûlarak Avrupa'da örgütlenmeye başladı.
"Devrimci Doğu Kültür Ocakları", Marksist görüşlerı
benimseyen ve çeşitli eğilimleri çatısı altında barındıran
en geniş tabanlı Kürt örgütüydü. "Türkiye Kurdistanı
Sosyalist Partisi" ilk kez TIP içinde örgütlenmeye başla-
dı. Daha sonra DDKO içinde örgütlendi. örgüt, Türkiye'-
de "Özgürlük Yolu've "Roja VVe/af "adlı dergileri çıkar-
dı.
Başını Avukat Kemal Burkay'ın çektiği bu gruba karşı
Maocu Kürtler, 1977 yılında "Kawa" örgütünü kurdular.
"Şızgari" grubu da "Doğu Devrimci Kültür Ocakları'run
içinden gelen bir grup tarafından kuruldu. Bu grup, 1978
yılında "Rızgari" ve "Ala Rızgari" olarak ikiye ay-
rıldı
"Rızgari"örgütü "Komal Yayınevi'ni" kurarak yönetti.
Bu grup, Isveç'te "Kürdistan Press "çevresinde örgütle-
niyor. '
Bunlar dışında daha başka Kürt örgütleri de var."
Abdullah öcalan, Avrupa'da kurulan bütün Kürt örgüt-
lerini "emperyalizmin ajanlan" olarak suçluyor, bu ör-
gütler de PKK'yı "cinayet ve terör örgütü" olarak?
Kürt halkını kim ve hangi örgüt temsil ediyor? Kemal
Burkay mı? Abdullah öcalan mı? Yoksa, HEP Ge-
nel Başkanı Ahmet Türk mü?
Ne Kürt sayısı bilinir Türkiye'de, ne aşiretlerin yapılan
ve ne de hangi Kürtörgütünün Kürtleri nasıl ve ne biçim-
de temsil ettikleri...
':»
HAFTAYABAKIŞ
AHMET TANER KIŞLALI
M Baştarafi 4. Sayfada
uyarı bile almaması ise düşündürücü.
Bari "Ti Vi Tu" dese bir tutarlılığı olacak...
•••
Okur, gazetesini-dergisini alırken, içeriğini beğendiğini
bırakıp da başlığı Amerikanca olanı mı seçiyor?
Insanlar, dükkânın vitrininden değil de adındaki yabancı
sözcükten etkilenerek mi alışveriş yapıyorlar?
Seçmen, anlamadığı yabancı sözcükleri "paralayan"-
lara daha mı çok oy veriyor?
Izleyici, Kanal 6 ya da Teleonda iyi bir program varken,
onu bırakıp da Amerikanca isimli bir kanal mı arıyor?
Eğer bunlara "evet" yanıtı verebiliyorsanız, yapılanlar
tutarlıdır. Bir anlamdadoğaldır.
Ama "hayır" diyorsanız; o "şey"leri yapanların tutumu-
nu bir tek şey ile açıklayabilirsiniz: "Aşağılık duygusu !..."
Kendilerine saygısı olmayanların, başkalarından ve he-
le hele kötü bir taklitleri oldukları toplumlardan saygı bek-
lemeye hakları yoktur!
Nahcıvan kaynıyor
MOSKOVA (AA) - Azer-
baycana bağlı Nahcıvan Özerk
Cumhuriyeti İçişleri Bakanbğı
ve televizvon binasını Azerbay-
can Halk Cephesi'ne bağlı kişi-
lerin işgal etmesinin. Nahcıvan
İçişleri Bakanı'nın atanması
konusundaki anlaşmazbktan
kaynaklandığı belirtildi.
Rusya'nın İnterfax Haber
Ajansı'nın haberine göre, Azer-
baycan geçen ay Nahcıvan İçiş-
leri Bakanlığı'na Siyavuş Mus-
tafayev'i atadı. Ancak, Nahcı-
van kendi adayı olduğu gerek-
çesiyle atamayı reddetti.
Habere göre. Azerbaycan
İçişleri Bakanbğı. Bakü'ye bağ-
lı güçlerin "İçişleri Bakanlığı'nı
Mustafayev'ina çalışma koşul-
lan sağlamak, televizyon bina-
sını ise tele\izyonun tarafsızbğı-
nı güvence altına aknak için"
işgal ettiklerini savundu.
Nahcıvan Cumhurbaşkanı
Haydar Aliyev, dün akşam
Anadolu Ajansı'na telefonla
yaptığı açıklamada, "Silahlı iş-
galcilere hâkim olması" için
Azerbaycan Devlet Başkanı
Ebulfeyz Elçibey'le 5-6 kez tele-
fonda görüştüğünü, ancak, hiç-
bir sonuç alamadığını belirtti.
Elçibey'i şıddetle eleştirerek
bu "kanunsuz harekete" son
vermesini istediğini kaydeden
Aliyev, başkent Nahcıvan'da
"İçişleri Bakanlığı ve televizyon
merkezini zapteden Halk Cep-
hesi güçlerini dağıtmak için".
15-20 bin kişinin toplandığını
ve durumun gergin olduğunu
belirtti.
Cumhurbaşkanı Aliyev, bu
olayla ilgili olarak, Azerbaycan
İçişleri Bakam İskender Hami-
dov'u da suçladı.
MİT
• Baştarafi 1. Sayfada
diplomatlann istıhbarat kuru-
luşlannda görev aldıklannı
vurguluyorlar.
Köksal'ın. Dışişlerinde Orta-
doğu Dairesi Başkanbğı da
yapmış olduğunu hatırlatan
kaynaklar, Türkiye'deki terö-
rizmin dış kaynaklan konusun-
da adı geçen Irak, İran, Suriye,
Lübnan gibi ülkeler konusunda
bilgili olan Köksal'ın. Avrupa
Konseyi'nde de, Güneydoğu'-
daki insan haklan ve Türkiye'-
deki terörizm konusunda
önemli çabşmalar yaptığına da
dikkat çekiyorlar.
Emekli Astsubay kımliğinı
kaybettim. Hükümsüzdür.
ENVER KAYA