28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 25EKİM1992PAZAR 12 DIZIYAZI Belçika'daki Türk işçilerinin yüzde 63'ü okuma yazma bilmiyor veya sadece ilkokul mezunu TokAvrapa'nın aç Türkleri AVRUPA1 BAŞKENTİNDETÜRKLER ALTAY ve URAL MANCO MJelçika'da henüzfarkedUen ürkütücü btr diğersorun var: İşsiz babalantun takipçisi, Batı eğitim sistemine bir türtiiayak uyduramayan ikinci kuşak Müslüman kökenli gençler. Hem ekonomik hem de kültüreldışlama sürecindekibugrubun en kötürotterim ise Türkgençlerisırtlanmış. Belçika'dayaşayan Türkgençlerininyüzde84gibi büyük bir çoğunhtğu "Vasat İşçi Okullan" diye antlan "Meslek ve Tekrrik"okullaradevam ederken, ancakyüzde 16'sıyüksek öğrenimşansı taıuyan "GenelLiselerde"okuyor. Bugün nüfusu 10 milyona varan Bclçıka'da Türkiye kökenlilerin sayısı 80 bini aşıyor. Bu grubun nüfusu, yıl- da bındc 24 oranında hızla çoğalması- na karşilık. Belçikalılann sayısı gede- rek azalıyor. Türk ailelerin fert ortala- ması altı kişi, yani Belçikalı ailelerin iki katı. Yüzde 51 "i erkek olan Türk toplulu- ğun, yüzde 6O'ı 25 yaşın altında. Belçi- kalılann ise sadece yüzde 37'si aynı yaş grubunda. Belçika'daki Türklerin yansı ülke- nin kuzeyinde. Flaman bÖlgesindeki maden havzalannda odaklanmış. Bu bölgede konuşulan dil Hollandaca. Fransızca konuşulan güney bölgede (Valonya) özellikle Liege. Mons, Na- mur, Charlesroi. Verviers gibi eski endüsiri şehirlerinde Belçika'daki Türklerin dörtle biri yaşar. Son çeyrek grup ise Brüksel'e yerleşmiş. Yedekteki işgücü Göçmen vatandaşlann yüzde 4O'ı aktif ve aralannda her 10 İcişiden 9'u (yüzde 90) vasıfsız işçi kategorisinde. Öysa kı Belçika'daki tüm çalışanlann sadece yüzde 42'si aynı durumda. Işçi- lerimizin düşük eğitim düzeyi (yüzde 63'ü okuma yazma bilmez veya sadece ilkokul mezunu) ve iş bulabildikleri alanlar (yüzde 54'ü madenlerde, yüzde 20"si temizlik hizmetlerinde, yüzde 20'si ağır endüstri dallannda) bu duru- mu açıklıyor. Türk işçilerinin yapabil- diği ışlerin sadece vasıfsız vc ağır oldu- ğu gözönünde bulundurulursa, neden 60,f 'h)iBarda, Batı ağır sanayiningereğini duyduğu şey\ bol, vasıfaz vegeçid işgücüydü. Ama 1974'ten sonra süregelen ekonomik geHşmeler, madenlerin birbiriarama kapanması ve fabrikalannyüksek teknolojiyle donanmasıyla, gereksinun duyıdan işgücü hacnübüyük ölçüdeeridL Geriye kalanişsahalan ise (özelEkle htzmet sektörü) gün geçtikçe uzayan bir bilgi ve beceriBstesbü zonmlu kıhh. her çalışma yaşındaki dört Türk'ten l'inin işsiz olduğu anlaşılır. Avrupa'- da ağır sanayi yerini, çok gelişmiş tek- nolojiye bıraktıkça, daha fazla bilgi ve beceri isteyen yeni iş pazanna uyama- yanlar kendilerini bir anda yedeİc işgü- cü ordusuna katılmış buluyorlar. Bel- çikalı çalışanlann işsizlik oranı ise sadece yüzde 9. Türklerin işlerinden olmalarının başka bir nedeni de iş kazalan. Bel- çika'da. çoğu ağır sanayii dallannda mcydana gelen her 100 iş kazasından üçü. bir Türk işçisinin başına patlar Oysa Türkler yerel işgücünün sadece yüzde 0.5'ini oluştururiar. Belçika'da yctişkin Türk erkeklerinin yüzde 5'i iş kazalanndan dolayı sakat kalmışlar. Konutsorunları Türklerin Belçika'da edindikleri ko- nutların nitelikleri, düşük sosyal ko- numlarının ikinci bir göstergesidir. Leuven Üniversitesi Şehir Cografyası Uzmanı Kesteloot'a göre; Brükselde oturan Türklerin yansı 1919'dan önce inşa edilmiş yapılarda yaşıyor. Bu sayı Belçikalılar için sadece yüzde 21. Bel- çika'da oturan Türk ailelerin yalnızca yüzde 60'ının mutfağı, yüzde 26'sının tuvaleli. yüzde 16'sının banyo ve yüz- de 8'inin merkezi ısıtma sistemi var- ken. bu sayılar Belçika genel ortala- masında sırasıyla, yüzde 83. yüzde 58. yüzde 41 ve yüzde 28"dir. Türklerin evlerinde kişi başına orta- lama 13 m 2 düşerken. her Belçikalı bunun iki katı büyüklüğünde yaşam alanına sahip. Vatandaşlanmızın ço- ğu eski apartmanlarda kiracıdır. Belçi- kalılann çoğu ise müstakil evlere yer- leşmiş ve yüzde 35'i evsahibidir. Bel- çika'da evinin sahibi Türkler yüzde 13'ü aşmazlar. Kendisi ve ısıtma sisle- mi eski olan evlerde oturmak. kalaba- lık Türk ailelerinin sağhğını da kötü yönden etkiliyor. Brükselli halk sağlığı uzmanlarına göre Türk ailelerinde karbondioksit ile zehirlenme oranı on- binde 44, yani Belçikalı ailelere göre 12 kat daha fazla. Belçika okullarında Türkler 60'lı yıllarda, Batı ağır sanayinin ge- reğini duyduğu bol, vasıfsız ve geçici işgücüydü. Ama 1974'ten sonra süre- gelen ekonomik gelişmeler. madenle- rin birbiri ardına kapanması ve fabri- kalann yüksek teknolojiyle donanma- sıyla, gereksinim duyulan işgücü hacmi büyük ölçüde eridi. Geriye ka- lan iş sahalan ise (özellikle hizmet sek- törü) gün geçtikçe uzayan bir bilgi ve beceri listesini zorunlu kıldı. Bu durum karşısında Avrupa'daki vasıfsız göçmen işçilerinin önemli bir bölümünün işsiz kaldığı bilınen bir ol- gudur. Ancak henüz farkedilen ürkü- tücü bir diğer sorun daha var: İşsiz babalannın takipçisi, Batı eğitim siste- mine bir türlü ayak uyduramayan ikinci kuşak Müslüman kökenli genç- ler. Hem ekonomik hem de kültürel anaokulu öğrencilerinin yüzde 4'ünü oluştururiar ve her 10 çocuktan 6"sı okul sıralannda en az bir yılını kaybe- der. Daha yakından bakıldığında; her üçTürk çocuğundan l'inın. iki yıldan fazla bir süreyi yitirdiğini görürüz. Belçikablarda ise sınıfta kalma oranı çok daha düşük. Sadece 5 çocuktan biri tek öğrenim yılı yitirmiş. Liege Devlet Üniversetisi'nin bir raporuna göre. Müslüman kökenli göçmen ço- cuklar anaokulundan başlayarak ya- bancı mahallelerın "getto" okuluna giderler (Belçika'da 3-6 yaş arası ço- cuklann yüzde 98'i bedava olan anao- kullanna kayıtlıdır). Çoğu daha ilko- kulun ilk yıllannda başansızlığın acı deneyimini yaşar. Yitirilen yıllar nede- niyle ilkokul diplomalannı alarnadan "işçi okullanna" sevkedilirler. Cstüste sınıfta kalmalannın verdiği bıkkınlık- la, zorunlu eğitim sının olan 18 yaşla- rında okullarını orta iki veya orta sondan usulca terk ederler. Okullar ve yabancı aileler arasında- ki dil ve kültür farklannın sonucu do- ğan bu sosyal dışlama, gereken peda- gojik önlemler alındığında son bulabi- rı çerçevesinde. Valon Bölgesı ve Brüksel'in 32 belediyesinden rasgele seçilen bu 81 gencin. Anadolu kökenli 20 bin genci temsıl ettiğini varsayıyo- ruz. Belçika'da Türk okulları Bu üzüntü verici tabloda Türk hü- kümetinin sorumluluğu yok değil. Milli Eğitim BakanlığYnın ısran üzeri- ne uzun yıllardan beri Avrupa'daki Türk çocuklanna verilen Türk dili ve kültürü. İslam dini dersleri ve hatta Kur'an kurslan, çocuklan yapay ola- rak zıt kültürler arasında bocalar du- rumunda bırakıyor. Belçika'da görev alan 130 Türk öğ- retmen. Türk çocuklannın hemen hepsine. günlük sorunlanna tamamcn yabancı olan, ilkokul dengi şoven Türk Tarihi dersleri veriyorlar. 100'- den fazla İlahiyat mezunu Din Bilgisi öğretmeni de 6 bin çocuk ve gence. Belçika ders programı içerisinde Islam dersleri, yani ekonomik olarak katıl- mak zorunda olduklan Batı toplumu- na büyük ölçüde zıt değerler sunmak- tadırlar. Belçika'ya yenı ihraç edilmiş 40 kadından oluşan Türklerin yüzde 56'sı 16-21. yüzde 44"ü ise 22-24 yaş grubundadır. Bu grubun yüzde 27'si Belçika'da doğmuştur. Diğer yabancı- larda bu oran yüzde 50'den fazladır. Türklerin Belçika'da kalma süreleri diğer yabancı gençlere oranla daha kı- sadır ve yüzde 3l'i 5 yıldan az bir süre- dir Belçika'dadır. Diğer vabancılann ise beşte birinden fazlası, en az 16 yıl- dır Belçika'dadır. Bu gençlerin yüzde 46'sı öğrencidır (bu oran diğer yabancılarda yüzde 56'- dır), ve yansı aileleriyle birlikte yaşa- maktadır. Türk grubu içınde aktifîik oranı yüzde 46. buna karşılık genel ya- bancı grubunda bu oran sadece yüzde 40"tır. Türk gençlennın çok azı yalnız yaşamaktadır (genel grupta yüzde 12 olan bu sayı Türklerde >üzde 4"tür). Buna karşılık Türklerin dörtte biri kendi öz ailesini kurmuştur. Bu oranın diğer milliyetlerle karşılaştınldığında oldukça yüksek olduğu görülür. Genç Türkler genel olarak Türkive'den ge- len kendi milliyetinden eşlerle evlen- meyi tercıh etmektedirler. Kanşık evli- BelçikaMa yaşayan Türk işçilerinin yüzde 54'ümadenlerde çalışıyor. Körpeciğerlerini kömür tozuyla doldurarak. (Fotoğraf: GÜNAY ULUTUNÇOK) dışlama sürecindeki bu grubun en kö- tü rollerini ise Türk gençleri sırtlan- mış. Belçika'da yaşayan Türk gençle- rinin yüzde 84 gibi büy ük bir çoğunlu- ğu "Vasat İşçi Okullan" diye anılan "Meslek ve Teknik" okullara devam ederken. ancak yüzde 16'sı yüksek öğ- renim şansı tanıyan "Genel Liselerde" okuyor. Neredeyse aynı sayılar Belçi- kalı gençler için ters orantıyı vurgulu- yor: Yüzde 40ı profesyonel okullar- da. yüzde 6O'ı genel liselerde okuyor- lar. Bu durumda Belçika yüksekokul ve ünhersitelerinde Türk gençlerini aramak saman yığınında iğne aramak gibi bir şey. Kuzey'in bu küçük ülkesinde 80 bi- ni aşkın Türk yaşar. Yüksek öğrenim programlannı izleyen gençlerimizin sayısı ise 100'ü aşmaz. Diplomalı (o da alınabildiğinde) Türk gençlerinin iş pazanndaki konumu hıç de içaçıcı de- ğil. Bu dışlama sürecinın nedenlerinı Belçika temel eğitim sisıeminde ara- mak gerek. Türkçocuklan ve ilkokullar Türk çocuklan Belçika'daki ilk ve lir. Ama bugün için Belçika eğitim sistemi. kalıpdışı gruplara da standart hizmetlerini sunmakta, başansız ço- cuklan. özürlüler okullanna nedenini araştırmadan göndermektedir. Bu durum yabancılann vasıfsız bir işgücü potansiyeli olarak yinelenmele- nni pekiştirmekledır. Valonya'daki Türk gençleri Burada özeti sunulan araştırma 1990 yılında politik karar yardımı amacıyla gerçekleştirilen bilimsel programın sonuçlarıdır. Belçika'nın Fransızca konuşulan bölgesınde yaşı- yan 16 ila 26 yaş grubuna mensup bin genç üzerinde araştırma yapılmıştır. Bu gençlerden 8l'i Türk kökenlidir. 160 bölümden oluşan inceleme. sosyo- kültürel. aile. eğitim ve meslek alanla- nnı kapsamaktadır. Türk gençleriyle örnek olarak ele alınan diğer gençler karşılaştınlarak sonuçlar çıkanlmış- tır. Belçika'nın Fransızca konuşulan bölgesinde yaşayan yaklaşık 40 bin göçmen Türkün yaklaşık yansı 25 ya- şından küçüktür. İstatistik veri sınırla- bu öğretmenlergöçdeviniminin varat- tığı sorunlardan ve Batı toplumunun gerçeklerinden tamamıyla habersizler. Bu kültür ajanlanna. Belçika'daki 25 Türk camisi ve bir o kadar Kur'an kursunu yöneten irnamlan da katmak gerekir. Louvain Üniversitesi sosyo- loglan Bastenier ve Dassetto'ya göre, Belçika'da yaşayan 4-15 yaş arası Türk gençlerinin yüzde 22'si bir Kur'- an kursu izliyor. 15 yaş üzerindeki ye- tişkin erkeklerin Cuma namazına ica- tılım oranı ise yüzde 20. Sonuç olarak Belçika'daki Türk ço- cuklan hantal bir yerel sistem tarafın- dan olduğu kadar. bir de Türk öğret- menleri tarafından eğitilmektedir. Bu konumdan doğan değerlerarası boca- lamaya. ailelerin eğitim ve yabancı dil bilme düzeyinin düşüklüğünü, Belçika eğitim sistemi konusundaki bılgısizliği ve zor yaşam koşullannı eklediğimiz- de. neden Türk çocuklannın okullar- da bu derece başansız olduğu daha iyi anlaşılıyor. Kimlikleri Örnek olarak ele alınan 41 erkek ve Başlarken Arrııpa'ıım "tufilopruğıalttmiır" tli\ egiclileli30 \ılgeçti. Busiire içerisinde Bcıtı \ agöç, geriye (löınlş olmavacak birşekilde hiçim değişürdi; geçitilikten kalıalığa büründü. Hattagözlemcilerin devişi ile ıhtğum oranı düşük Batı A rntpcı için nüfıiMi dengeleyeıı tek inamhncı seçenek oldıı. A vrtı siire içinıle A vrupalılurm birleşnıe çabnları ile göçdalgaları ikiyeaynldı: I. Ortak Puzar ülkesinden hir diğerinegöçeden Avrııpaıçigöçmenler. 2. Avrupa dısmdiiıı gelenyahanc ılar. A ET'de hiliııen. 19 milyon göçmen yasur. Bımlarm 7 nıilyonu A vrupa dışından gelnıektedir. Türklerin bu killedeki oranı iseyüzde 45 dir. Hem gelinen hem deyerleşilen iilkelerdeki ekonomik bunalımm etkisiyle, çoğunluğu Müslüman olan bu A vrupa diii göçnıenlerin yaşam koşulları ve ekommük dışhmmalan son yıllarda daha da ağırluştı. Bugün A vrupa 'daki Müslüman kökenligöçnıenlerin sorıınları karşılıklı uyumsuzluk olarak tanımlanabilir. Bu uyuınsuzluğun en çok yaşaıuüğı alanlar kuskıısuz vabamıgettolarıdtr. Adıgeçenbu kupalı ortanılanlakigöçmenler, kırsal birgeçmişıbelleklerinde taşnarak iş( i olmunın zor koşullannı vasıvorlıır. Mılli ve diniduygularıvla voğruluıı bu göçmen gruplan kendilerini dışlavan Batı toplumuna ve oınm ba.sk :sına ktırsı kendileriııe özgü hirsosyalörtii örüp kültürelfarklılıklarını korıunavtı çalışıyoılar. Dolayısıyla zaten ı abana kaldıklan şimdiki konumlarmda bir o kadar daha dışlumu,, ıaı. Birleşen A vrupa ııııı başkenli olmu yolundaki Belçika 'da. Müslüman kökenligöçmenler, en zor koşulkır altındayaşaywıyabanı ı grubunıı olusturuvor. Ustelik. Liege l'ilaveti Gö(, ve Ağırkıma Servisı tara/ından vavımlanan bir rapordu. vaz zenginleriolarak bildiğimizgöçmen vatandaşlarımız Belçika kışının en yoksııl halk ı olunık helirh or. Altay Manço' Liege Devlet Üniversitesi Ekonomik Denıogra/i Bölüınü Araştırma Görevlisi) Lral Manço ' Hür Brüksel Üniversitesi Siyasal Sos voloji Bölümii Araştırma Görerfisi > lik çok enderdir ve gençlerin yalnızca yüzde 9'unu kapsamaktadır. Evlilerin dörtte üçü 1-4 çocuk sahibidir. Bu gençlerin yüzde 80'i kendilerini inanan olarak görmekte, bunlann da yüzde 9-10'u kendisini Müslüman olarak ta- nımlamaktadır. Bu gençlerin yüzde 3'ü Belçika uyruğunu almış, geriye ka- lanlann üçte biri de Belçika uyruğunu almak istemektedir. Bu oran genel grup içinde yüzde 20'dir. Gerektiğinde bu gençlerin sadece yüzde 13'ü ailele- riyle birlikte ülkelerine geri dönmeyi düşünmekte. yüzde 50'si ise kendi uy- ruklannı koruyarak Belçika'da yaşa- mak istemektedir. Belçika'nın Fransızca konuşulan bölgesine yerleşenlerin önündeki en büyük engel; Fransızca'yı yeterince bilmemeleridir. Gençlerin yüzde 5'i ai- lcleri içinde Voltaire'in ana dilini ko- nuşmakta. geriye kalan yüzde 54'ü düzenli gazete okumakta ve yüzde 44'ü de mektup y azabilmektedir. Yine yüzde 86'sı ilkokul eğitimlerini Fran- sızca yapmıştır. Yüzde 3'ü ise Fran- sızca'yı 7 yaşından önce konuşmamış- tır. Aile Kökenleri Örnek olarak ele alınan gençlerden yalnızca yüzde 8"i karma evliliklerden gelmekiedir. Bu oran diğer milliyetleri kapsı>an genel grupta yüzde 14'dür. Aynı şekilde çok az anne-baba Bel- çika'da doğmuştur. Aşağı yukan aile- lerin tümü 1960-1970 yıllan arasında Belçıka'va gelmiştir. Bu ailelerden yüzde 55"i bütün üyeleri ile birlikte. ge- ri kalanlarda ise; anneveçocuklar aile reısındcn 5-6 yıl sonra Belçikaya gel- miştir. SCRECEK ANKARA NOTLABI MUSTAFA EKMEKÇİ Biz, Asker Milletiz! Lisede, biraskerlikoğretmenimizvardı, NecdetToros; il- kokuldan arkadaşım Müzeyyen'in eşiydi. Müzeyyen be- nim nereden arkadaşım olabilir? Babası, Hadim'de Askerlik Şubesi Başkanıydı da ondan. Arkadaşımm eşi olduğu için, derslerde bana takılmadan edemezdi. Bir dönem, karnemde askerlik notu "1 "di. 10 alıp da kurtara- cağım diye göbeğim çatladı! Tahtaya derse kalkan kimi arkadaşlar, topuklarını birbirine vurarak, esas duruşta dururlardı. Soruyu yanıtlayamayan olursa, Necdet To- ros: - Topuklar şakırdadı ama, kafalar şakırdamadı! der, zayrfı basardı. Askerliğim sırasırtda, sorunu olan erlerin dilekçelerini yazıyorum, onların sorunlarını dinliyorum diye sicil ala- madım. Arkadaşlarım, teğmen olarak terhis olurlarken, ben asteğmen olarak terhis oldum. Sicilime de komutan, "Askerliğe sivillik karıştrıyor!" diye yazmış. Köy Enstitülerinde önemli görevlerde bulunmuş Reyzi Pamir'in geçenlerde öldüğünü yazmıştim. Doç. Dr. Te- mel Pamir'le, Çalışma Bakanlığı'nda, Sosyal Güvenlik Kuruluşları Genel Müdürü olan Emel Danışoğlu, Reyzi Pamir'in çocuklan; onların adlarını da Hasan AN Yücel koymuş. Doç. Dr. Temel Pamir, geçenlerde Milli Eğitim Bakanı Köksal Toptan'a bir mektup yazarak, Ankara Anadolu Lisesi, Askerlik dersi öğretmeninden yakındı. Temel Pamir, Köksal Toptan'a şunları yazdı: "Sayın Bakanım, Duyarlı kimliğiniz ve demokratik kişiliğinizi tanıyarak, si- ze bir eğitim sorunu konusunda dilekçe sunma yerine mektup yazmayı uygun gördüm. Velisi olduğum kızım Sıla Pamir, Ankara Anadolu Lisesi 2. sınıfında öğrenim görmektedir. Bugüne kadar göster- diği eğitim ve öğretim performansı, aldığı teşekkür ve takdir belgeleri ile kanıtlanmıştır. 9 Ekim 1992 günü Milli Güvenlik dersinde, aşağıda kısa- ca özetleyeceğim olay, pedagojik nosyonu ve belgesi bulunmayan ders sorumlusu (öğretmeni diyemiyorum) Jandarma Emekli Binbaşı Sayın Davut Ekrem ile kızım arasında ortaya çıkmıştır: 1- Kızım Sıla Pamir'i derse kaldıran ders sorumlusu, kürv ye okumasını istemiş ve öğrencinin isim ve okul numara- sını söylemesırasını kendi kuralına uygun görmemiştir. 2- Kızımın askeri bir okulda öğrenim görmediğini belirt- mesine yoğun tepki gösteren ders sorumlusu, isminin ne anlama geldiğini, 'müslim ya da gayrı müslim' olduğunu sormuştur. ^ 3- Kızımın, Babam Amerika Birleşik DevletJeri'nde bulu- nurken doğduğum için, yurt özleminden esinlenerek Sıla adını koymuşlar' yanıtı üerine, bu kez ders sorumlusu, ne amaçla benim Amerika Birleşik Devletleri'nde bulun- duğumu sormuştur. 4- Bu konuşmalar sırasında esas duruşta bulunması ih- tarını alan kızım, TV haberlerinde Sayın Genelkurmay Başkanfnın da, Sayın Milli Eğitim Bakanı'yla konuşur- ken ellerini hareket ettirdiğini gördüğünü belirtmesi üze- rine, kızımı dersine almayacağını söylemiştir. Ders sorumlusunun öztürkçe ve bizim açımızdan duygu yüklü bir ismin anlamını algılayamamasını, laik cumhuri- "yetin başkentindeki gözde bir okulda bile anlayamadığı isimden dinsel çağnşımlar yapmasını, benim ABD'de ne amaçla bulunduğum sorusuyla bir anlamda "dedektif- lik" rolünü benimsemesini, okul öncesi özde demokratik bir eğitim alan kızımın yanıtlarıkarşısındakiyetersizliğini derse almayacağı tehdidine vardırmasını, salt pedagojik nosyon ve belgeden yoksun skolastik bir kimligin çarpıcı örneği olarak değerlendirmiyorum;suçlayıcıvecezalan- dırıcı bir eğitim yaklaşımı, yetişmekte olan bireyde giri- şim isteklerine anksiyete (korku) ve suçluluk duyguları ekleyerek, kendi düşüncelerini getirme yetisini ketler (engeller). O birey, ruhbilimsel anlamda 'özerklik' kaza- namaz. Kendini ortaya koyma isteği utanma duygularıy- la çatışır, karar verme, seçim yapabilme yeteneğini ge- liştirememiş olma, var olanla yetinme felsefesiyle ödün- lenir. Ögretimin değil, ama eğitimin temel bir amacı, bireyi özgerçekleştiriminden yoksun bırakan kısır dön- gülerden özgürleştirmektir. Yaşadığımız toplumsal sı- kıntılarda özerklik ve girişim duygularından yoksun bir eğitimin önemli bir ağırlığı da bulunmaktadır..." Doç. Dr. Temel Pamir, eğitimci bir babanın oğlu olduğu gibi, bir eğitimci olarak yurtdışında ödüller kazanmış bir kişi. Mektubunun bir yerinde de şöyle diyor Pamir: "Genelkurmay Başkanlığı tarafından hazırlanan ve Sa- yın Bakanlığınızca okutulan 'Milli Güvenlik Bilgisi' ders kitabının VIII. sayfasında belirtilen amaçlar arasında da, ders sorumlusunun beklediği şartlar (Sınıfa girişte Dik- kat' komutu çektirme, bu sırada esas duruşa geçme,-. künye okuma vb.) esasen yer almamaktadır." Temel Pamir'in çığlığa benzeyen mektubunu verirken düşündüm. Bozuklukları,demokratikleşmeyetersdüşen şeyleri neresinden tutup düzelteceksiniz? - Biz asker milletiz kardeşim, işte o kadarrrr! BULMACA SOLDAN SAGA: 1/ Rüyabilinı. 2/ El sıkışma... Çok anla- yışlı ve sezgili kimse 3/ Çevreşi yollarla belirlenrniş olan ar- sa... Ermeni terör ve cinayet örgütü. 4/ Kalsiyumun simge- si... Geçimsizlik, kargaşa. 5/ Hz. Mu- hammed'in genel kural niteliğindeki söz ve davranışları. 6/ Kir... Bir nota. 7/ Bir elektroliz aygı- tındaki eksi kutup... "Bu düzen böyle mi gidecek / Pire- ler -'leri >oıtacak / Yedi nufus- lu hane>'e / Üç buçuk tayın yetecek" (Orhan Veli). 8/ tlham... İlk damıtı- lan ve içinde ana&on bulunmayan ra- kı. 9/ Iran'da 1501-1732 yıllan ara- sında hüküm süren Türk hanedanı. YUKARIDAN AŞAĞIYA:1/ He- kım... Genellikle yakmak için kulla- nılan iri saman. 2/ Üstü toprakla ör- tiilü saman yığını... Hamurun fınna verilmeden önce dinlenmesi için üzerinde bekletildiği ı Yapma, etme... Gaipten haber verdiğine inanılan melek. 4/ Es- ki Mısır'da güneş tannsı... Çözgü ya da atkının kumaş yüzeyi üzerinde kendiliğinden bir desen oluşturduğu her tür kumaşa verilen ad. 5/ Ödenti. 6/ Bir tür esnek örgü... Bir nota. 7/ Gü- zel sanatlarda dua ederken betimlenmiş kişiye verilen ad... Tk- vuğun istenilen yere yumurtlamasım sağlamak için kullanılan beyaz taş. 8/ Kadınların buluz üzerine giydikleri yelek... Parça. 9/ Bir işi yerine getirme... Çatı kirişi olarak kullanılan ve kire- mitlerin altına döşenen ince tahta. Dr. FRITZ KÜRTLERİN TARİHİ Türkçesi: Sinan Şanlıer Türkçede flk kez çıkb. Genel Dagıtım: Kabalcı Dağıtım, Başmusahip Sok. Talas Han Kat. 1, Tel: 522 63 05 CAĞALOĞLU-İSTANBUL Yayınlayan: Hasat Yayınlan P.K. 1384 SİRKECİ-İSTANBUL
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle