Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 25EKİM1992PAZAR
12 DIZIYAZI
Belçika'daki Türk işçilerinin yüzde 63'ü okuma yazma bilmiyor veya sadece ilkokul mezunu
TokAvrapa'nın aç Türkleri
AVRUPA1
BAŞKENTİNDETÜRKLER
ALTAY ve URAL MANCO
MJelçika'da henüzfarkedUen ürkütücü btr diğersorun var: İşsiz babalantun takipçisi,
Batı eğitim sistemine bir türtiiayak uyduramayan ikinci kuşak Müslüman kökenli
gençler. Hem ekonomik hem de kültüreldışlama sürecindekibugrubun en kötürotterim
ise Türkgençlerisırtlanmış. Belçika'dayaşayan Türkgençlerininyüzde84gibi büyük bir
çoğunhtğu "Vasat İşçi Okullan" diye antlan "Meslek ve Tekrrik"okullaradevam
ederken, ancakyüzde 16'sıyüksek öğrenimşansı taıuyan "GenelLiselerde"okuyor.
Bugün nüfusu 10 milyona varan
Bclçıka'da Türkiye kökenlilerin sayısı
80 bini aşıyor. Bu grubun nüfusu, yıl-
da bındc 24 oranında hızla çoğalması-
na karşilık. Belçikalılann sayısı gede-
rek azalıyor. Türk ailelerin fert ortala-
ması altı kişi, yani Belçikalı ailelerin iki
katı.
Yüzde 51 "i erkek olan Türk toplulu-
ğun, yüzde 6O'ı 25 yaşın altında. Belçi-
kalılann ise sadece yüzde 37'si aynı yaş
grubunda.
Belçika'daki Türklerin yansı ülke-
nin kuzeyinde. Flaman bÖlgesindeki
maden havzalannda odaklanmış. Bu
bölgede konuşulan dil Hollandaca.
Fransızca konuşulan güney bölgede
(Valonya) özellikle Liege. Mons, Na-
mur, Charlesroi. Verviers gibi eski
endüsiri şehirlerinde Belçika'daki
Türklerin dörtle biri yaşar. Son çeyrek
grup ise Brüksel'e yerleşmiş.
Yedekteki işgücü
Göçmen vatandaşlann yüzde 4O'ı
aktif ve aralannda her 10 İcişiden 9'u
(yüzde 90) vasıfsız işçi kategorisinde.
Öysa kı Belçika'daki tüm çalışanlann
sadece yüzde 42'si aynı durumda. Işçi-
lerimizin düşük eğitim düzeyi (yüzde
63'ü okuma yazma bilmez veya sadece
ilkokul mezunu) ve iş bulabildikleri
alanlar (yüzde 54'ü madenlerde, yüzde
20"si temizlik hizmetlerinde, yüzde
20'si ağır endüstri dallannda) bu duru-
mu açıklıyor. Türk işçilerinin yapabil-
diği ışlerin sadece vasıfsız vc ağır oldu-
ğu gözönünde bulundurulursa, neden
60,f
'h)iBarda, Batı ağır
sanayiningereğini duyduğu
şey\ bol, vasıfaz vegeçid
işgücüydü. Ama 1974'ten
sonra süregelen ekonomik
geHşmeler, madenlerin
birbiriarama kapanması ve
fabrikalannyüksek
teknolojiyle donanmasıyla,
gereksinun duyıdan işgücü
hacnübüyük ölçüdeeridL
Geriye kalanişsahalan ise
(özelEkle htzmet sektörü)
gün geçtikçe uzayan bir bilgi
ve beceriBstesbü zonmlu
kıhh.
her çalışma yaşındaki dört Türk'ten
l'inin işsiz olduğu anlaşılır. Avrupa'-
da ağır sanayi yerini, çok gelişmiş tek-
nolojiye bıraktıkça, daha fazla bilgi ve
beceri isteyen yeni iş pazanna uyama-
yanlar kendilerini bir anda yedeİc işgü-
cü ordusuna katılmış buluyorlar. Bel-
çikalı çalışanlann işsizlik oranı ise
sadece yüzde 9.
Türklerin işlerinden olmalarının
başka bir nedeni de iş kazalan. Bel-
çika'da. çoğu ağır sanayii dallannda
mcydana gelen her 100 iş kazasından
üçü. bir Türk işçisinin başına patlar
Oysa Türkler yerel işgücünün sadece
yüzde 0.5'ini oluştururiar. Belçika'da
yctişkin Türk erkeklerinin yüzde 5'i iş
kazalanndan dolayı sakat kalmışlar.
Konutsorunları
Türklerin Belçika'da edindikleri ko-
nutların nitelikleri, düşük sosyal ko-
numlarının ikinci bir göstergesidir.
Leuven Üniversitesi Şehir Cografyası
Uzmanı Kesteloot'a göre; Brükselde
oturan Türklerin yansı 1919'dan önce
inşa edilmiş yapılarda yaşıyor. Bu sayı
Belçikalılar için sadece yüzde 21. Bel-
çika'da oturan Türk ailelerin yalnızca
yüzde 60'ının mutfağı, yüzde 26'sının
tuvaleli. yüzde 16'sının banyo ve yüz-
de 8'inin merkezi ısıtma sistemi var-
ken. bu sayılar Belçika genel ortala-
masında sırasıyla, yüzde 83. yüzde 58.
yüzde 41 ve yüzde 28"dir.
Türklerin evlerinde kişi başına orta-
lama 13 m
2
düşerken. her Belçikalı
bunun iki katı büyüklüğünde yaşam
alanına sahip. Vatandaşlanmızın ço-
ğu eski apartmanlarda kiracıdır. Belçi-
kalılann çoğu ise müstakil evlere yer-
leşmiş ve yüzde 35'i evsahibidir. Bel-
çika'da evinin sahibi Türkler yüzde
13'ü aşmazlar. Kendisi ve ısıtma sisle-
mi eski olan evlerde oturmak. kalaba-
lık Türk ailelerinin sağhğını da kötü
yönden etkiliyor. Brükselli halk sağlığı
uzmanlarına göre Türk ailelerinde
karbondioksit ile zehirlenme oranı on-
binde 44, yani Belçikalı ailelere göre 12
kat daha fazla.
Belçika okullarında Türkler
60'lı yıllarda, Batı ağır sanayinin ge-
reğini duyduğu bol, vasıfsız ve geçici
işgücüydü. Ama 1974'ten sonra süre-
gelen ekonomik gelişmeler. madenle-
rin birbiri ardına kapanması ve fabri-
kalann yüksek teknolojiyle donanma-
sıyla, gereksinim duyulan işgücü
hacmi büyük ölçüde eridi. Geriye ka-
lan iş sahalan ise (özellikle hizmet sek-
törü) gün geçtikçe uzayan bir bilgi ve
beceri listesini zorunlu kıldı.
Bu durum karşısında Avrupa'daki
vasıfsız göçmen işçilerinin önemli bir
bölümünün işsiz kaldığı bilınen bir ol-
gudur. Ancak henüz farkedilen ürkü-
tücü bir diğer sorun daha var: İşsiz
babalannın takipçisi, Batı eğitim siste-
mine bir türlü ayak uyduramayan
ikinci kuşak Müslüman kökenli genç-
ler. Hem ekonomik hem de kültürel
anaokulu öğrencilerinin yüzde 4'ünü
oluştururiar ve her 10 çocuktan 6"sı
okul sıralannda en az bir yılını kaybe-
der. Daha yakından bakıldığında; her
üçTürk çocuğundan l'inın. iki yıldan
fazla bir süreyi yitirdiğini görürüz.
Belçikablarda ise sınıfta kalma oranı
çok daha düşük. Sadece 5 çocuktan
biri tek öğrenim yılı yitirmiş. Liege
Devlet Üniversetisi'nin bir raporuna
göre. Müslüman kökenli göçmen ço-
cuklar anaokulundan başlayarak ya-
bancı mahallelerın "getto" okuluna
giderler (Belçika'da 3-6 yaş arası ço-
cuklann yüzde 98'i bedava olan anao-
kullanna kayıtlıdır). Çoğu daha ilko-
kulun ilk yıllannda başansızlığın acı
deneyimini yaşar. Yitirilen yıllar nede-
niyle ilkokul diplomalannı alarnadan
"işçi okullanna" sevkedilirler. Cstüste
sınıfta kalmalannın verdiği bıkkınlık-
la, zorunlu eğitim sının olan 18 yaşla-
rında okullarını orta iki veya orta
sondan usulca terk ederler.
Okullar ve yabancı aileler arasında-
ki dil ve kültür farklannın sonucu do-
ğan bu sosyal dışlama, gereken peda-
gojik önlemler alındığında son bulabi-
rı çerçevesinde. Valon Bölgesı ve
Brüksel'in 32 belediyesinden rasgele
seçilen bu 81 gencin. Anadolu kökenli
20 bin genci temsıl ettiğini varsayıyo-
ruz.
Belçika'da Türk okulları
Bu üzüntü verici tabloda Türk hü-
kümetinin sorumluluğu yok değil.
Milli Eğitim BakanlığYnın ısran üzeri-
ne uzun yıllardan beri Avrupa'daki
Türk çocuklanna verilen Türk dili ve
kültürü. İslam dini dersleri ve hatta
Kur'an kurslan, çocuklan yapay ola-
rak zıt kültürler arasında bocalar du-
rumunda bırakıyor.
Belçika'da görev alan 130 Türk öğ-
retmen. Türk çocuklannın hemen
hepsine. günlük sorunlanna tamamcn
yabancı olan, ilkokul dengi şoven
Türk Tarihi dersleri veriyorlar. 100'-
den fazla İlahiyat mezunu Din Bilgisi
öğretmeni de 6 bin çocuk ve gence.
Belçika ders programı içerisinde Islam
dersleri, yani ekonomik olarak katıl-
mak zorunda olduklan Batı toplumu-
na büyük ölçüde zıt değerler sunmak-
tadırlar. Belçika'ya yenı ihraç edilmiş
40 kadından oluşan Türklerin yüzde
56'sı 16-21. yüzde 44"ü ise 22-24 yaş
grubundadır. Bu grubun yüzde 27'si
Belçika'da doğmuştur. Diğer yabancı-
larda bu oran yüzde 50'den fazladır.
Türklerin Belçika'da kalma süreleri
diğer yabancı gençlere oranla daha kı-
sadır ve yüzde 3l'i 5 yıldan az bir süre-
dir Belçika'dadır. Diğer vabancılann
ise beşte birinden fazlası, en az 16 yıl-
dır Belçika'dadır.
Bu gençlerin yüzde 46'sı öğrencidır
(bu oran diğer yabancılarda yüzde 56'-
dır), ve yansı aileleriyle birlikte yaşa-
maktadır. Türk grubu içınde aktifîik
oranı yüzde 46. buna karşılık genel ya-
bancı grubunda bu oran sadece yüzde
40"tır. Türk gençlennın çok azı yalnız
yaşamaktadır (genel grupta yüzde 12
olan bu sayı Türklerde >üzde 4"tür).
Buna karşılık Türklerin dörtte biri
kendi öz ailesini kurmuştur. Bu oranın
diğer milliyetlerle karşılaştınldığında
oldukça yüksek olduğu görülür. Genç
Türkler genel olarak Türkive'den ge-
len kendi milliyetinden eşlerle evlen-
meyi tercıh etmektedirler. Kanşık evli-
BelçikaMa yaşayan Türk işçilerinin yüzde 54'ümadenlerde çalışıyor. Körpeciğerlerini kömür tozuyla doldurarak. (Fotoğraf: GÜNAY ULUTUNÇOK)
dışlama sürecindeki bu grubun en kö-
tü rollerini ise Türk gençleri sırtlan-
mış. Belçika'da yaşayan Türk gençle-
rinin yüzde 84 gibi büy ük bir çoğunlu-
ğu "Vasat İşçi Okullan" diye anılan
"Meslek ve Teknik" okullara devam
ederken. ancak yüzde 16'sı yüksek öğ-
renim şansı tanıyan "Genel Liselerde"
okuyor. Neredeyse aynı sayılar Belçi-
kalı gençler için ters orantıyı vurgulu-
yor: Yüzde 40ı profesyonel okullar-
da. yüzde 6O'ı genel liselerde okuyor-
lar. Bu durumda Belçika yüksekokul
ve ünhersitelerinde Türk gençlerini
aramak saman yığınında iğne aramak
gibi bir şey.
Kuzey'in bu küçük ülkesinde 80 bi-
ni aşkın Türk yaşar. Yüksek öğrenim
programlannı izleyen gençlerimizin
sayısı ise 100'ü aşmaz. Diplomalı (o da
alınabildiğinde) Türk gençlerinin iş
pazanndaki konumu hıç de içaçıcı de-
ğil. Bu dışlama sürecinın nedenlerinı
Belçika temel eğitim sisıeminde ara-
mak gerek.
Türkçocuklan ve ilkokullar
Türk çocuklan Belçika'daki ilk ve
lir. Ama bugün için Belçika eğitim
sistemi. kalıpdışı gruplara da standart
hizmetlerini sunmakta, başansız ço-
cuklan. özürlüler okullanna nedenini
araştırmadan göndermektedir.
Bu durum yabancılann vasıfsız bir
işgücü potansiyeli olarak yinelenmele-
nni pekiştirmekledır.
Valonya'daki Türk gençleri
Burada özeti sunulan araştırma
1990 yılında politik karar yardımı
amacıyla gerçekleştirilen bilimsel
programın sonuçlarıdır. Belçika'nın
Fransızca konuşulan bölgesınde yaşı-
yan 16 ila 26 yaş grubuna mensup bin
genç üzerinde araştırma yapılmıştır.
Bu gençlerden 8l'i Türk kökenlidir.
160 bölümden oluşan inceleme. sosyo-
kültürel. aile. eğitim ve meslek alanla-
nnı kapsamaktadır. Türk gençleriyle
örnek olarak ele alınan diğer gençler
karşılaştınlarak sonuçlar çıkanlmış-
tır.
Belçika'nın Fransızca konuşulan
bölgesinde yaşayan yaklaşık 40 bin
göçmen Türkün yaklaşık yansı 25 ya-
şından küçüktür. İstatistik veri sınırla-
bu öğretmenlergöçdeviniminin varat-
tığı sorunlardan ve Batı toplumunun
gerçeklerinden tamamıyla habersizler.
Bu kültür ajanlanna. Belçika'daki
25 Türk camisi ve bir o kadar Kur'an
kursunu yöneten irnamlan da katmak
gerekir. Louvain Üniversitesi sosyo-
loglan Bastenier ve Dassetto'ya göre,
Belçika'da yaşayan 4-15 yaş arası
Türk gençlerinin yüzde 22'si bir Kur'-
an kursu izliyor. 15 yaş üzerindeki ye-
tişkin erkeklerin Cuma namazına ica-
tılım oranı ise yüzde 20.
Sonuç olarak Belçika'daki Türk ço-
cuklan hantal bir yerel sistem tarafın-
dan olduğu kadar. bir de Türk öğret-
menleri tarafından eğitilmektedir. Bu
konumdan doğan değerlerarası boca-
lamaya. ailelerin eğitim ve yabancı dil
bilme düzeyinin düşüklüğünü, Belçika
eğitim sistemi konusundaki bılgısizliği
ve zor yaşam koşullannı eklediğimiz-
de. neden Türk çocuklannın okullar-
da bu derece başansız olduğu daha iyi
anlaşılıyor.
Kimlikleri
Örnek olarak ele alınan 41 erkek ve
Başlarken
Arrııpa'ıım "tufilopruğıalttmiır"
tli\ egiclileli30 \ılgeçti. Busiire
içerisinde Bcıtı \ agöç, geriye (löınlş
olmavacak birşekilde hiçim
değişürdi; geçitilikten kalıalığa
büründü. Hattagözlemcilerin devişi
ile ıhtğum oranı düşük Batı A rntpcı
için nüfıiMi dengeleyeıı tek inamhncı
seçenek oldıı. A vrtı siire içinıle
A vrupalılurm birleşnıe çabnları ile
göçdalgaları ikiyeaynldı: I. Ortak
Puzar ülkesinden hir diğerinegöçeden
Avrııpaıçigöçmenler. 2. Avrupa
dısmdiiıı gelenyahanc ılar. A ET'de
hiliııen. 19 milyon göçmen yasur.
Bımlarm 7 nıilyonu A vrupa dışından
gelnıektedir. Türklerin bu killedeki
oranı iseyüzde 45 dir. Hem gelinen
hem deyerleşilen iilkelerdeki
ekonomik bunalımm etkisiyle,
çoğunluğu Müslüman olan bu A vrupa
diii göçnıenlerin yaşam koşulları ve
ekommük dışhmmalan son yıllarda
daha da ağırluştı.
Bugün A vrupa 'daki Müslüman
kökenligöçnıenlerin sorıınları
karşılıklı uyumsuzluk olarak
tanımlanabilir. Bu uyuınsuzluğun en
çok yaşaıuüğı alanlar kuskıısuz
vabamıgettolarıdtr. Adıgeçenbu
kupalı ortanılanlakigöçmenler, kırsal
birgeçmişıbelleklerinde taşnarak iş( i
olmunın zor koşullannı vasıvorlıır.
Mılli ve diniduygularıvla voğruluıı bu
göçmen gruplan kendilerini dışlavan
Batı toplumuna ve oınm ba.sk :sına
ktırsı kendileriııe özgü hirsosyalörtii
örüp kültürelfarklılıklarını korıunavtı
çalışıyoılar. Dolayısıyla zaten
ı abana kaldıklan şimdiki
konumlarmda bir o kadar daha
dışlumu,, ıaı.
Birleşen A vrupa ııııı başkenli olmu
yolundaki Belçika 'da. Müslüman
kökenligöçmenler, en zor koşulkır
altındayaşaywıyabanı ı grubunıı
olusturuvor. Ustelik. Liege l'ilaveti
Gö(, ve Ağırkıma Servisı tara/ından
vavımlanan bir rapordu. vaz
zenginleriolarak bildiğimizgöçmen
vatandaşlarımız Belçika kışının en
yoksııl halk ı olunık helirh or.
Altay Manço' Liege Devlet
Üniversitesi Ekonomik Denıogra/i
Bölüınü Araştırma Görevlisi)
Lral Manço ' Hür Brüksel
Üniversitesi Siyasal Sos voloji
Bölümii Araştırma Görerfisi >
lik çok enderdir ve gençlerin yalnızca
yüzde 9'unu kapsamaktadır. Evlilerin
dörtte üçü 1-4 çocuk sahibidir. Bu
gençlerin yüzde 80'i kendilerini inanan
olarak görmekte, bunlann da yüzde
9-10'u kendisini Müslüman olarak ta-
nımlamaktadır. Bu gençlerin yüzde
3'ü Belçika uyruğunu almış, geriye ka-
lanlann üçte biri de Belçika uyruğunu
almak istemektedir. Bu oran genel
grup içinde yüzde 20'dir. Gerektiğinde
bu gençlerin sadece yüzde 13'ü ailele-
riyle birlikte ülkelerine geri dönmeyi
düşünmekte. yüzde 50'si ise kendi uy-
ruklannı koruyarak Belçika'da yaşa-
mak istemektedir.
Belçika'nın Fransızca konuşulan
bölgesine yerleşenlerin önündeki en
büyük engel; Fransızca'yı yeterince
bilmemeleridir. Gençlerin yüzde 5'i ai-
lcleri içinde Voltaire'in ana dilini ko-
nuşmakta. geriye kalan yüzde 54'ü
düzenli gazete okumakta ve yüzde
44'ü de mektup y azabilmektedir. Yine
yüzde 86'sı ilkokul eğitimlerini Fran-
sızca yapmıştır. Yüzde 3'ü ise Fran-
sızca'yı 7 yaşından önce konuşmamış-
tır.
Aile Kökenleri
Örnek olarak ele alınan gençlerden
yalnızca yüzde 8"i karma evliliklerden
gelmekiedir. Bu oran diğer milliyetleri
kapsı>an genel grupta yüzde 14'dür.
Aynı şekilde çok az anne-baba Bel-
çika'da doğmuştur. Aşağı yukan aile-
lerin tümü 1960-1970 yıllan arasında
Belçıka'va gelmiştir. Bu ailelerden
yüzde 55"i bütün üyeleri ile birlikte. ge-
ri kalanlarda ise; anneveçocuklar aile
reısındcn 5-6 yıl sonra Belçikaya gel-
miştir.
SCRECEK
ANKARA NOTLABI
MUSTAFA EKMEKÇİ
Biz, Asker Milletiz!
Lisede, biraskerlikoğretmenimizvardı, NecdetToros; il-
kokuldan arkadaşım Müzeyyen'in eşiydi. Müzeyyen be-
nim nereden arkadaşım olabilir? Babası, Hadim'de
Askerlik Şubesi Başkanıydı da ondan. Arkadaşımm eşi
olduğu için, derslerde bana takılmadan edemezdi. Bir
dönem, karnemde askerlik notu "1 "di. 10 alıp da kurtara-
cağım diye göbeğim çatladı! Tahtaya derse kalkan kimi
arkadaşlar, topuklarını birbirine vurarak, esas duruşta
dururlardı. Soruyu yanıtlayamayan olursa, Necdet To-
ros:
- Topuklar şakırdadı ama, kafalar şakırdamadı! der, zayrfı
basardı.
Askerliğim sırasırtda, sorunu olan erlerin dilekçelerini
yazıyorum, onların sorunlarını dinliyorum diye sicil ala-
madım. Arkadaşlarım, teğmen olarak terhis olurlarken,
ben asteğmen olarak terhis oldum. Sicilime de komutan,
"Askerliğe sivillik karıştrıyor!" diye yazmış.
Köy Enstitülerinde önemli görevlerde bulunmuş Reyzi
Pamir'in geçenlerde öldüğünü yazmıştim. Doç. Dr. Te-
mel Pamir'le, Çalışma Bakanlığı'nda, Sosyal Güvenlik
Kuruluşları Genel Müdürü olan Emel Danışoğlu, Reyzi
Pamir'in çocuklan; onların adlarını da Hasan AN Yücel
koymuş. Doç. Dr. Temel Pamir, geçenlerde Milli Eğitim
Bakanı Köksal Toptan'a bir mektup yazarak, Ankara
Anadolu Lisesi, Askerlik dersi öğretmeninden yakındı.
Temel Pamir, Köksal Toptan'a şunları yazdı:
"Sayın Bakanım,
Duyarlı kimliğiniz ve demokratik kişiliğinizi tanıyarak, si-
ze bir eğitim sorunu konusunda dilekçe sunma yerine
mektup yazmayı uygun gördüm.
Velisi olduğum kızım Sıla Pamir, Ankara Anadolu Lisesi
2. sınıfında öğrenim görmektedir. Bugüne kadar göster-
diği eğitim ve öğretim performansı, aldığı teşekkür ve
takdir belgeleri ile kanıtlanmıştır.
9 Ekim 1992 günü Milli Güvenlik dersinde, aşağıda kısa-
ca özetleyeceğim olay, pedagojik nosyonu ve belgesi
bulunmayan ders sorumlusu (öğretmeni diyemiyorum)
Jandarma Emekli Binbaşı Sayın Davut Ekrem ile kızım
arasında ortaya çıkmıştır:
1- Kızım Sıla Pamir'i derse kaldıran ders sorumlusu, kürv
ye okumasını istemiş ve öğrencinin isim ve okul numara-
sını söylemesırasını kendi kuralına uygun görmemiştir.
2- Kızımın askeri bir okulda öğrenim görmediğini belirt-
mesine yoğun tepki gösteren ders sorumlusu, isminin ne
anlama geldiğini, 'müslim ya da gayrı müslim' olduğunu
sormuştur. ^
3- Kızımın, Babam Amerika Birleşik DevletJeri'nde bulu-
nurken doğduğum için, yurt özleminden esinlenerek Sıla
adını koymuşlar' yanıtı üerine, bu kez ders sorumlusu,
ne amaçla benim Amerika Birleşik Devletleri'nde bulun-
duğumu sormuştur.
4- Bu konuşmalar sırasında esas duruşta bulunması ih-
tarını alan kızım, TV haberlerinde Sayın Genelkurmay
Başkanfnın da, Sayın Milli Eğitim Bakanı'yla konuşur-
ken ellerini hareket ettirdiğini gördüğünü belirtmesi üze-
rine, kızımı dersine almayacağını söylemiştir.
Ders sorumlusunun öztürkçe ve bizim açımızdan duygu
yüklü bir ismin anlamını algılayamamasını, laik cumhuri-
"yetin başkentindeki gözde bir okulda bile anlayamadığı
isimden dinsel çağnşımlar yapmasını, benim ABD'de ne
amaçla bulunduğum sorusuyla bir anlamda "dedektif-
lik" rolünü benimsemesini, okul öncesi özde demokratik
bir eğitim alan kızımın yanıtlarıkarşısındakiyetersizliğini
derse almayacağı tehdidine vardırmasını, salt pedagojik
nosyon ve belgeden yoksun skolastik bir kimligin çarpıcı
örneği olarak değerlendirmiyorum;suçlayıcıvecezalan-
dırıcı bir eğitim yaklaşımı, yetişmekte olan bireyde giri-
şim isteklerine anksiyete (korku) ve suçluluk duyguları
ekleyerek, kendi düşüncelerini getirme yetisini ketler
(engeller). O birey, ruhbilimsel anlamda 'özerklik' kaza-
namaz. Kendini ortaya koyma isteği utanma duygularıy-
la çatışır, karar verme, seçim yapabilme yeteneğini ge-
liştirememiş olma, var olanla yetinme felsefesiyle ödün-
lenir. Ögretimin değil, ama eğitimin temel bir amacı,
bireyi özgerçekleştiriminden yoksun bırakan kısır dön-
gülerden özgürleştirmektir. Yaşadığımız toplumsal sı-
kıntılarda özerklik ve girişim duygularından yoksun bir
eğitimin önemli bir ağırlığı da bulunmaktadır..."
Doç. Dr. Temel Pamir, eğitimci bir babanın oğlu olduğu
gibi, bir eğitimci olarak yurtdışında ödüller kazanmış bir
kişi. Mektubunun bir yerinde de şöyle diyor Pamir:
"Genelkurmay Başkanlığı tarafından hazırlanan ve Sa-
yın Bakanlığınızca okutulan 'Milli Güvenlik Bilgisi' ders
kitabının VIII. sayfasında belirtilen amaçlar arasında da,
ders sorumlusunun beklediği şartlar (Sınıfa girişte Dik-
kat' komutu çektirme, bu sırada esas duruşa geçme,-.
künye okuma vb.) esasen yer almamaktadır."
Temel Pamir'in çığlığa benzeyen mektubunu verirken
düşündüm. Bozuklukları,demokratikleşmeyetersdüşen
şeyleri neresinden tutup düzelteceksiniz?
- Biz asker milletiz kardeşim, işte o kadarrrr!
BULMACA
SOLDAN SAGA:
1/ Rüyabilinı. 2/ El
sıkışma... Çok anla-
yışlı ve sezgili kimse
3/ Çevreşi yollarla
belirlenrniş olan ar-
sa... Ermeni terör ve
cinayet örgütü. 4/
Kalsiyumun simge-
si... Geçimsizlik,
kargaşa. 5/ Hz. Mu-
hammed'in genel
kural niteliğindeki
söz ve davranışları.
6/ Kir... Bir nota. 7/
Bir elektroliz aygı-
tındaki eksi kutup...
"Bu düzen böyle mi gidecek / Pire-
ler -'leri >oıtacak / Yedi nufus-
lu hane>'e / Üç buçuk tayın yetecek"
(Orhan Veli). 8/ tlham... İlk damıtı-
lan ve içinde ana&on bulunmayan ra-
kı. 9/ Iran'da 1501-1732 yıllan ara-
sında hüküm süren Türk hanedanı.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:1/ He-
kım... Genellikle yakmak için kulla-
nılan iri saman. 2/ Üstü toprakla ör-
tiilü saman yığını... Hamurun fınna
verilmeden önce dinlenmesi için üzerinde bekletildiği ı
Yapma, etme... Gaipten haber verdiğine inanılan melek. 4/ Es-
ki Mısır'da güneş tannsı... Çözgü ya da atkının kumaş yüzeyi
üzerinde kendiliğinden bir desen oluşturduğu her tür kumaşa
verilen ad. 5/ Ödenti. 6/ Bir tür esnek örgü... Bir nota. 7/ Gü-
zel sanatlarda dua ederken betimlenmiş kişiye verilen ad... Tk-
vuğun istenilen yere yumurtlamasım sağlamak için kullanılan
beyaz taş. 8/ Kadınların buluz üzerine giydikleri yelek... Parça.
9/ Bir işi yerine getirme... Çatı kirişi olarak kullanılan ve kire-
mitlerin altına döşenen ince tahta.
Dr. FRITZ
KÜRTLERİN TARİHİ
Türkçesi: Sinan Şanlıer
Türkçede flk kez çıkb.
Genel Dagıtım: Kabalcı Dağıtım, Başmusahip Sok. Talas
Han Kat. 1, Tel: 522 63 05 CAĞALOĞLU-İSTANBUL
Yayınlayan: Hasat Yayınlan P.K. 1384 SİRKECİ-İSTANBUL