23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 22 EKİM 1992 PERŞEMBE OLAYLAR VE GORUŞLER Tarihin Aloşı Içinde Turkiye ' Saym Ozal'ın aktıf pohtıkaya donme gınşımlen, başkanlık sıstemını yenıden gündeme getırmesı ve nıha\et hükumetın ışı ıken bu Kürt sorununda bızzat faal rol oynamava kalkışması, Anayasa Mahkemesı, Yargıtay ve Danıştay'ı zıyaret ederek ve ünıversıte rektorlen, basın ve otekı organlarla bu konuda göruş alışvenşmde bulunması ve ızlenımlennı MGK'ya götürmeye kalkışması bazı duşüncelen uyandınyor. BURHANOĞUZ Y. Mühendis "Her şeyın yenı olduğunu sanınz Oysa obur yüzyıllann ınsanlannın yaptıklan de- neylen tekrarla>arak onlann geçtıklen yollan arşınlamaktajız " (J Baımılle) Busavı Akıfdedılegetırmışü " Tanhıte- kerrur dıye tanf edıvorlar Hıç ıbret ahnsaydı tekerrur mu ederdı'1 " Gerçekten eskıl (antık) çağlardan ben su- regelen " Şark Meselesı' butun çıplakhğı ıle dunya sahnesınde sergılenıvor Bu "Mesele" XIX yüzyıldan ıtıbaren Avrupa'nın tüm polı- tık tanhıne egemen olmuş, özelhkle II Dunya Savaşı, Yakındoğu'yıı hangi kaçınılmaz zo- runluluğun Batılı uluslararasında buyuk mu- cadelelenn sahne ve amacını oluşturduğunu gostermeye yeter Aslında, çıkan yûzyılda Osmanli devletının egemen olduğu genış Ortadoğu alanı do- layisıyla "Şark Meselesf, bır "Turk Mesele- sı"ne ındırgenmıştı Batılılar, Osmanlı'ya karşı bağımsızlık savaşı \eren Balkanlı ulusla- ra yardıma koşarlarken çok daha >aygın ve bunlann bağımsızlık sorunlanv !a çok daha az ılgılı nıyetlen vardı Osmanlı ısülaalan def edıldıkten sonra mırasın taksım şeklının Batı'nın polıtık ve ekonomık geleceğı uzenn- de hesap edılemez yankıları olacaktı Turkler- le Balkanlı uluslar arasındakı uvuşmazhklar aslında çok daha genış bır sorunun belırgınle- şenlennden bınydı Çarlık Rusyası ıçın Tuna ıle Kuçuk Asya ve Karadenız ıle Akdenız arasındakı çok onemlı ulaşım sorunu ve Merkezı Devletler. yanı Almanya ve Avustur- ya-Macanstan ıçın (Almanca konuşan ulus- lann) "Dranga nach Osten-Doğuya yüklen- me" değışmez pohtıkası Alman bırlığının gerçekleşmesınden (1870) çok oncesınden ben Prusyalının bevnınde var olan Pan-Cer- men ulkusunun somutlaşması ancak ılk ağız- da Osmanlı mulkune el atmakla mumkun- du öensı kendıbğınden gelecektı Böyle de yaptldı ve doğdu "geleneksel dostluk " Gûzel gıyımı ıle un yapmış Şansölye Prens von Bü- lovv, "Herhangı bır yerde sınırsız umutlardan söz edılırse burası Mezopotamya'dır" demış- tı Mezopotamva ıse bızım Guneydoğu, yanı bugun PKK'nın uzennde faal olduğu ıllen- mızden başlamaktadır Boylece de Alman- ya'nın PKK'ya ve aynca o bolgelenmızdekı Kürt unsuruna ve hatta Ermenılere çeşıtlı şe- kıllenyle bu denlı arka çıkmasının anlamı be- hrgın oluyor I Dünya Savaşı sırasında Harekât Şubesı Mudurü lsmet Bey (Inonü) kendısı>le çalışan bır Alman yuksek subayına "Zaferden sonra kazancınız ne olacak9 " dıye sorar Aldığı yanıt "Dıe Türkeı1 " olur Ama Almanya'nın, bugün Avnıpa'da bı- nna planda bır ıtıcı guç olmasına karşın dün- ya arenasında hâlâ ABD'nın arkasına sak- lanmış durumda olduğuna ışaret ederek geçe- lım Prens von Bulovv'un üstüne bastırdığı "umutlar", tanm ve hayvancılık urünlen, en- dustnsı ıçın gereklı hammaddeler, krom, manganez, tungsten, kobalt gıbı alaşım ele- mentlen ve bugün ön plana çıkmış olan pet- roldü Ünlu İngılız filozofu Bertrand Russel dememış mıydı, "'Batı'nın uygarlık goturduğu yerler hep petrolu, komuru, saır madenlen bol olan ulkelerdır" dıye^ Petrol ve maden bölgemiz Korfez Savaşı'ndan hemen öncekı gunlerde Haluk Gerger "Savaşa karar verme duru- munda olan ABD açısından temel sorun, 'Korfez'de kalmak", bır başka soyleyışle Sad- dam'ın saldırganlığından yararlanarak ger- çekleştırdığı 'Suudı Arabıstan ışgah'nı sürdü- rebılmektır Bu, aslında, yenı bır fırsatı değer- lendırmek kadar eskı bır duşu gerçekleşür- mektır de" dıye yazıyordu (Cumhunyet 24 12 1990) Bundan ıkı hafta kadar sonra da (09 01 1991) aynı sutunlarda emeklı buyukel- çı Hâmıt Batu "Anlaşıldı kı Korfez'de yapay bır petro-dolar âlemı kurulmuş " dıyecektı Ne yapayı9 Dosdoğru doğal, somut bır âlem olmuştu bu Bundan kısa bır süre sonra (Mıllıyet 30 03 • 1991) emeklı Amıral Sezaı Orkunt, "Bunalım ve savaş, bolge petrolu üzennde oynanan ekonomık kavganın sonucudur Bu ıtıbarla, savaş hangı sebeplerle çıkmışsa da bölge banşı da, o banşı ıdame ettırecek guvenlık tedbırlen de o temel uzenne oturacaktır ' dı- yordu Bunlann hıçbın kehanet değıldı Yıllar yıh ülkede cıddı bır sanayının ku- rulmasına karşı çıkmış toprak ağalanyla dış kapıtalızm ve bunun buradakı uzantılan mü- messıl ve komısyoncu takımı "Turkıye'de sa- nayı olmaz, burada bır şey olmaz' sloganını ıyıce yaymış, bırçok safdıl kışıyı buna mandırmışlardı Bugun aynı doğrultuda 'Tur- kıye'de petrol yok, olan da çok dennde, ran- tabl değıl" ka>dırmacası dıllerde dolanıyor Meğer, sınınmızdan ellı metre otedekı petrol üst tabakalarda ımış, sının geçer geçmez den- ne kaçıyormuş1 Satılmış bırçok ağızdan, MTA'cılann bazılanndan ve maden fakul- telennın bazı hocalanndan kavnaklanıyor bu aldatmaca İnsan o zaman soruyor Mademkı yok, neden bu denb uzman Amenkalısı, Ingı- lızı, Hollandahsı bunca para dökup sondaj üstune sondaj yapmaya devam edıyor9 Bız yanıtmı verelım Onlar rezenlen saptayıp ka- patıyorlar, zamanı geldığınde tam egemen olarak açmak üzere' Aynı tur laflar madenlenmız ıçın de soylen- dı Geçenlerde Bakan "Bızdekı metal maden- lennın tonoru (\anı cevherıçındekı metal yuz- desı) duşük olduğundan ışletılmelen ekono- mık değıl" dıye beyanda bulundu Ama bız, Amenka ıle F16 anlaşmasında, MTA'nın yok dıye ılan ettığı Turk kobaltının Amenkalılara bırakıldığını daha once bu su- tunlarda yazmıştık Bugun artık Sılopf nın, Kurtuluş Savaşı'nın ruhu "ıstıklâl-ı tam" kavramına tumden ters duştuğu gerçeğını gormeyen kalmadı, Was- hıngton "Enderun"unda yetıştınlmış olup "mecbun hızmef'e tabı bazı büyuklenmız dışında 1 Büyuk Nutuk'un son paragrafı olan gençlığe hıtabı, her gun bır kez daha oku- manın sırası geldı Bu sutunlarda kaç kez yazdık Batı'nın amacı bölgede, devlet geleneğı olma>an, etkın bır burokrasıden yoksun kamuoyunun oluş- madıgı bır aşıret duzemnde kurulu bır Kurt devletı kurdurup her şeye karşın elımızden kolayca koparamadığı petrol v e saır madenle- nn akşamdan sabaha ustune oturmaktır Arap şeyhlıklennde olduğu gıbı Şımdılık bu oyun sınırlanmızın dışında oynanıyor gıbı Ama saym Demırel "Hadıse bağımsızdevlete donuşurse, Turkiye, Iran ve Sunye'den top- rak talep ederler' dıyerek endışesını belırttı Ertesı gunu Mıllıyet'te Necatı Doğru'nun, Korfez Savaşı sırasında Günen Cıvaoğlu'dan aktardığı-şu satırlan bırlıkte okuyalım "Ame- nkalı yarbay ıle dev Ortadoğu hantasının onundeyız Sağ elının avuç ıçını Musul'Ker- kuk vılâyetını olan alanda gezdınyor Vesakın bır sesle kelımelen tane tane seçerek anlatıyor İşte Kurt devletı burada kurulur Savaş bıte- cek, Saddam çökmuş olacak Yorede devlet kalmayacak Devlet otontesınden yoksun boşluk doğacak Kurtler bır devlet kurarak buradakı boşluğu dolduracaklar Turkıye'- den de toprak ısterler Irak'ın kuzeyındekı Kurtlenn de yakında sılahlan olacak Sad- dam'ın bıraktığı sılahlar onlara kalıyor Belkı Turkıye'de sızınkılerden bıle ılen sılahlan ola- cak " Guney Iraklı Turkler de Ecevıt'e Kurdıs- tanî Cephe tarafından bastınldığını ıddıa et- tıklen bır Kurdıstan hantası vermışler Han- tada Iskenderun, Gazıantep, Erzıncan, Erzu- rum ve Kars'ın tamamı, yanı bızım en zengın petrol, maden ve hayvansal urun bolgelen- mız, Kurdıstan sınırlan ıçinde gostenlmış (Hürnyet 09 10) Butün bunlara karşı hükumetın tepkısı bır bayram topu gurultusunden oteye gıtmıvor Ve sayın Ozal da federe Kurt devletını tehlıke- lı bulmadığını vurgulayıp duruyor1 Sayın Ozal'ın aktıf pohtıkaya dönme gın- şımlen başkanlık sıstemını yenıden gundeme getırmesı %e nıhayet hükumetın ışı ıken bu Kurt sorununda bızzat faal rol oynamaya kalkışması, Anayasa Mahkemesı, Yargıtay ve Danışta>"ı zıyaret ederek ve ünıversıte rek- torlen, basın ve ötekı organlarla bu konuda goruş alışvenşınde bulunması ve ızlenımlennı MGK'ya goturmeye kalkışması bazı duşün- celen uyandınyor Acaba Amenka, 1965'te Johnson'la kolkola resımlen secım propagan- dası olarak dağıtılan \e o zamanlar Mornson Suleyman dıye anılan sayın Demırel'de bugun tam umduğunu bulamayıp Bush'un can-cığer dostu (') sayın Özal'ı tekrar sahneye çıkartma peşınde mıdır 0 Olaylar zıncırleme bırbırlenne bağlanıyor Göreceğız bunlan gelecek gunlerde, bakalım gelışmeler nasıl olacak 9 ARADABIR Prof. Dr. AHMET KOCAMAN Hacettepe Üniversitesi, Dilbilim Anabilim Dalı Neden Dilbilim? Dıl 2000 yıldan uzun bır suredır ınsanoğlunun ılgı odağı olmuş ınsanın kendısını ve dunyayı anlama ve yorumla- ma kaygısı dılın nıtelığmı ve kokenını anlama çabalarına kaynaklık etmıştır Öncelerı dılın kokenını tanrıya bağla- yan ınançlar baskın durumdayken Aydınlanma Çağı nda ınsanı çıkış noktası sayan kuramlar ağırlıklı hale gelmıştır Bu çerçevede dıl-duşunce ılışkısı on plana çıkmış, kımı duşunurler dılın, kımılerı de duşuncenın öncelığını one surmuşler 18 yuzyılın sonlarında Alman felsefecısı ve ozanıJ Herder dılle duşuncenın ayrılmazlığını savunarak butüncul bır goruşe ulaşmaya çalışmıştır Çeşıtlı donemlerde dılın kokenıne ılışkın olarak ılen su- rülen bağnaz ve oznel goruşler yuzunden dılbılımlerının yukselme çağı sayılabılecek olan 19 yûzyılda dılın kökenı- ne ılışkın araştırmaların bılımsel bır nıtelık taşımadığı ve dilbilim kapsamında ele alınmaması yolunda ılke kararları alınmıştır Gerçekten de dıl çalışmalarında bılımsel nesnel goruş- lere ulaşmak kolay olmamıstır Her dının kendı tanrısının dılın yaratıcısı olduğunu one surmesı, kımı ırkçı duşunur- lerın kendı dıllerını en yetkın dıl saymaları bu goruşlerın en çarpıcı olanlarıdır Daha öncelerı felsefenın gudümunde olan dıl çalışmala- rı yuzyılımızın başında Isvıçrelı dılbılımcı F de Saussure'- ün ve onu ızleyen otekı dılbılımcılerın çabaları ıle kendı yontembılımıne kavuşmus ve bılımsel bır kımlık kazan- mıştır Dilbilim gunumuzde otekı bılımler gıbı nesnel, dız- gelı tutarlı veaçıkseçıkbır bılım dalı olmuştur Bubakım- dan verı toplama varsayımları sınama, model gelıştırme ve kuram oluşturma asamaları dilbilim yontembılımının doğal çızgılerıdır Bu nesnel tutumun sonucu olarakdılbılı- mın kımı ılkelerı çağdaş dıl çalışmalarında vazgeçılmez hale gelmıştır Çağdas dilbilim, dılı bütünluğu ıçinde bır dızge olarak ele alan nesnel, tutarlı bır dıl ınceleme yöntemını benım- semıştır Dılın bıçımsel acıklaması ıçın fen bılımlerının ke- sınlemecı ılkelerınden yararlanırken toplumsal boyutunu açıklarken felsefe, yazın eleştırısı gıbl ınsan bılımlerınden yararlanır böylece dısıplınlerarası bır tutumu dıl ınce- lemelerının temel doğrultusu olarak benımser lletışımın yuzyılımıza ad olduğu bır donemde dılbılıme kayıtsız kalınamaz Insan beynının anlaşılması ıçın dıl ve- rılerınden yararlanılmasının duşunulduğu bır dönemde dılbılımsız dıl çalışması yapılamaz Ulusal kımlığımızın en onemlı aracı olan Turkçemızı daha lyı betımlemek veanla- mak ıçın dilbilim bulgularından yararlanmak gerekecektır Dıle ılışkın onyargılardan kurtulmak kendı dılımız dışında- kı dıl değışkelerıne hoşgoruyle bakmak dıl tartışmalarını kışısel beğenılerden armdırmak ıçın dılbılıme gereksınme var Sayın Meclıs Başkanı nın da belırttığı gıbı dıl ıle de- mokrası arasında da bır ılıskı olduğu gozardı edılemez Toplum gerçeklerını halka daha acık anlatmak, halk ıle ay- dın dılı arasındakı uçurumu kapatmak dılı daha saydam veetkılı bır ıletısım aracı olarak gelıstırmek ıçın çağdaş dıl- bılım verılerınden yararlanmak zorundayız Asıl onemlısı, duşunceyı, toplum ve dunya ıçındekı konumumuzu kısa- cası ınsanı ve ınsanın boyutlarını kavramak ıçın dilbilim vazgeçılmez bır bılım dalı ve toplumsal etkınlık konumun- dadır ERIM'DEN MEKTUPLAR Prof. Dr. İlhan Lütem'in NihatErim'in Siyasal Yaşamı ve Kişiliğini anlatan kitabı. Bütün Kitapçılarda!.. A & B Dağıtım Cağaloğlu Yokuşu Evren Han istanbul Tel 526 84 40 KAYBDflZ Denizli eşrafından merhum Ali İrfan Şanver ve merhume Behiye Şanver'in oğlu, Meftune Erdenir, Mukaddes Şanver, A.Kadir Şanver'in kardeşi, Aycan, Can, Erdenir, Hakan Öztop'un dayılan, İnanç Şanver'in amcası, Seniha Yaltı'nın damadı, Ayşe Şanver'in eşi, Ali İrfan Şanver'in babası, Prof. Dr. SALİH ŞANVER Cenazesi 22 Ekim günü Levent Camii'nden ikindi namazından sonra Zincirlikuyu Mezarlığı'ndaki ebedi istirahatine defnedilecektir. Allah rahmet eylesin AİLESİ Not: Çiçekgönderümemesi, Darülaceze Vakfi'na bağışta bulunulması rica olunur. BAŞSAĞLIĞI Gazetemiz Mali Müşavirlerinden, Yazanmız Prof. Dr. SALÎH ŞAJNVER'in vefatını üzüntüyle öğrenmiş bulunuyoruz. Merhumun ailesine ve yakınlanna başsağlığı dileriz. CUMHURİYET SATILIK FOTOĞRAF MAKİNESİ Canon New Fl +Moıor dnver 10000 000 TL NıkonFI 7 500 000 TL \ıkot|SB17FUş 1 1 >00 000 TL Nıkkc* 15-105 zoom 2 000000 TL \ıkonF4S 16 000000 TL NıkonSB24 2 400 000 TL Nıkon24mm f 2 8 2000000TL NıkkorAF24mm f 2 8 1 500000 TL \ıkonF80l 6 000 000TL NıkkorAFSOmm I 14 2 000 000 TL Nıkon F2 + Molor dnver 6000000 TL Vıvıtar24mm f 2 8 500000TL Nıkomat FT^ Black body 6 000 000 TL Vıvıtdr28SFU} 1 ^00 000 TL 5120505/437-İ38 Zafer Aknar Ha\rettın Sağanak İNGİLTERE de İNGİLİZCE: AU-PAIR lere Ingıltefe de tam guvence veren yıllann Au-Paır Acentası DERİN Tel 9-1/258 53 42-26143 87 BAŞSAĞLIĞI Odamız üyesı, Hocamız ve Üstadımız değerlı ınsan ProfDr SALİH ŞANVER 'ın vefatını üzüntüyle öğrenmiş bulunuyoruz Tüm üyelenmıze ve merhumun yakınlanna başsağlığı dılenz İSTANBUL YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLER ODASI YÖMETİM KURULU SATILIK FOTOĞRAF MAKİNASI — Nıkon F3 Body — Nıkon 35-105 (3 5) zoom objektıf — Nıkon SB-17 Flaş — Az kullanılmış - çok temız — 10 mılyon lıra 512 05 05 (438) KÖYENSTTTÜSÜ YILLARI Talip Apaydın 10 000 lıra (KDV ıçinde) Çağdaş Yayınlan Türkocağı Cad 39 41 Cağaloğlu İstanbul Ödemelı gondenlmcz. ANADOLU EKİNFNİN 23. S AYISI YAYIMLANDI... Ankara'da yayımlanan Anadolu Ekını dergısının 23. sa- >ısı çıktı Dergının bu sayısında 10 yıl önce yıtırdığımız Azra Erhat ıle geçen yaz akağer kansenne yenıİc duşen Kemal Bayram Çukurkavaklı anılıyor Fakır BAYKURT, MuzafFer İlhan ERDOST, Prof Dr Turkan SAYLAN, Ismaıl GÜMÜŞ. Sabahattın YAL- KIN, Abdulkadır PAKSOY, Fahretün K NİTTER ve Ümıt SARIASLAN'ın yazılannın yer aldığı dergıdeb şaır- ler de şunlar İbrahım YILDIZ, Sabahattın YALKIN, Metın GÜ- VEN, Ah F BİLIR, A Kadır BİLGİN Fahrettm K NİTTER. Uluer AYLX)ĞDU feKfeJZCEDERSURİ BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ ÖĞRENCISINOEN 266N31 PENCERE Sağır Duvar... Cumhurıyet'm dunku sayısında bırıncı sayfadan bir grev' haberı verılmıştı Cezaeviennde açlık grevlerı yayılarak devam edıyor Buca Cezaevı nde 37 ncı gunune gıren açlık grevınde -da- ha once ara verenlerın katılmasıyla- eylemcılenn sayısı 100 e ulaştı Kayserı Cezaevı nde 26 tutuklu /e hukumlu- nun başlattığı açlık grevı 3 uncu gunune gırdı Tutuklu ve hukumlu yakınları SHP Genel Merkezı nde açlık grevını başlattılar Adalet Bakanı Seyfı Oktay, aclık grevıyle ılgılı soruştur- manın devam etttğını belırterek tutuklu ve hukumlulenn taleplerınden oluşan 25 maddelık paketı ınceledıklennı soyledı, 25 maddeden 11-12'sını uygulanabılır buldukları- nı, ancak 'Terorle Mucadele Yasasına aykırı bazı ıstekle- rın kanunla celıştığını vurguladı Oktay, bakanlıkta konuy- la ılgılı olarak gorevlendırılen bır ekıbın calışmalarını surdurduğunu acıkladı Habert okuduktan sonra aklıma bır soru takıldı çok sa- tışlı gazetelere bırer bırer bakmaya başladım Bırıncı sayfalarda haber yok, ıç sayfaları taradım yıne yok yok yok1 Neden yok'' Atlamış olamazlar çunku 37 gunden berı suregelen bır olay yaşanıyor onemsız sayılamaz çunku cezaeviennde 100 kışının katıldığı bır açlık grevı soz konusu öyleyse'? • Yenı bır şey değıl bızım basınımız oteden berı bu gıbı olaylara duyarsızdır Bır ulkenın cezaeviennde açlık grevı yapılması -gerek- çesı ne olursa olsun- onemlı bır haber değıl mı? Hayır Babıâlı de olçuler değışıktır Bızım ıçın haber ne7 özal pohtıkaya donecekmı'? Gırtlağına kadar pcriıtıkanın ıçinde çırpınan cumhurbaş- kanı 'ulkemın ıhtıyacı olduğunu hıssedersem polıtıkaya donerım demış Gunlerden berı bu havanda su dovuyoruz ama ülkenın cezaevlerınde açlık grevı varmış Kıme ne1 Sonra da bı r yabancı gazetecı gel ıp ceza ve tutukevlerını dolaşmak ıstedığı zaman adama kızarız, bır yabancı gaze- te Turkıye hapıshanelerınde açlık grevı suruyor dıye başlık atarsa ofkelenırız, demokrası eğıtım ve kulturunden yoksun olduğumuz ıçın ozgurlukanlayışımız ınsan hakla- rına bakışımız hukuk devletını kavrayışımız daha başın- dan sakattır Mahpushanede 100 kışı açlık grevınde mı' Canı cehenneme • Eh, boyle bır ulkede koalısyon hukumetı 'demokratık- leşme'y\ nasıl gerçekleştırecek'' Ortaklığın DYP kanadı dırenıyor SHP kanadı durumu ıdare etmeye çalısıyor Baskı gruplarında ses yok TUSJ- AD (Turkiye Sanayıcı ve Isadamları Derneğı) ıle TOBB (Turkiye Ödalar ve Borsalar Bırlığı) neden demokrası ıste- sın^ Hangı ışadamı pıyasanın otesınde bır davayı kendısı- ne dert edındı 9 Ya ışçı sendıkalan 9 Pısmış oturuyorlar Özel televızyon yayınlan yok mu^ Özel radyo yayınlan başlamadı mû Özel televızyonlarda çalgı çengı, oyun mo- yun, lotarya motarya, ozel radyolarda tabesabah çılgın muzık' Resmı televızyon lıderlerının haberlerını vermek- ten başını alıp da cezaevlerıne eğılebılır mı? Bız demokrası ıstıyor muyuz 9 Istemıyor muyuz' Istıyoruz, ama lafta 1 • Sonuçta Adalet Bakanlığı'nın çabalarıyla açlık grevıne son verıldı Sayın Seyfı Oktay cezaeviennde reforma" ılışkın paketın bu donemde yasalaşacağını soyledı Bılmem kı Babıalı basını ya da resmı ve ozel televızyon- lar bu haberı verecekler mı? Yoksa olay yazılı ve gorsel yayının ılgı alanı dışında başlayıp bıten bırdemokratıksay- fa olarak kapanıp gıdecek ©ZGÜR YAYIN DAĞITIM Dr. NURAY SUNGUR YARATICI Yaratıcılık Ölçülebılır mı? Yaratıcılık Öğretılebılır m ı ' Dr. NURAY SUNCUR YARATICI DÜŞÜNCE Herkes Yaratıcı Olabılır mı? Yaratciık Ölçülebılır mı? Yaratciık Öğretılebılır mı? 8u Kıtap araşdrmacKar eğrtımcıler ana babalar ıle ışletmede ınsan kaynaklanuzmarlarınınyaratıcıyeteneklerıortaya çıkarmalangelıştırebılmelen ıçın yardıncı bır kaynaklr Yazar yaratıcı duşûnce kavrammıbıreysel yönetselvs toplum sal boyulla ele alarak yaratıcıdüşûnce ıle ılgılı süreçlen somrı çözme düzlemınde tanımlamaktadr Yaratıcı düşûnce ve yaratcısorun çSzmenın aılede eğıtım ortamlarnda farklı sureçler olmadığnı ortaya koyan bu çalşma okuyucuya yara tcılıgıtanılama gelışterılmesını sağlama özel testlerle ölçme ve değerlendırme teknık ve becenlerını kazandrmayı amaçla maktadır Fıatı 35 000 TL OENELOAĞmM- Özgür D^ıtn.AnkaraCad 31/2Cağaloğlu IST Tel 5262513 5191449 ANKARA:OostDağıtım,BaymdrSk No 40/BTel 9-44324868 İZMİR-.AItay Dağıtım. 440 Sk No 5KonakTel 9 51256457 leriKltabeviLtd Ştl SSKIshanıA/BlokNo 2Konak Tel 9-51849808 Teklsteklerdeedert kadar damgapjlugönderilmesl rtca olunur Ç A M A K 29 EKİM • 1 KASIM KAPADOKYA 980.000.-+KDV FETHİYE (Likya) 970.000.-+KDV ASSOS 990.000.--r-KDV BALIK TURU (Marmaris) 750.000.--r-KDV TUR FIYATLARINA ULAŞLM, YARJM PANSIYON, KONAKLAMA, REHBERLIK, ÇEVRE GEZILERI TUMUYLE DAr^ILDIR BAYBASOS TURİZM tSTANBUL: 338 86 61 - 338 16 51 ANKARA: 425 90 82 - 417 54 67 Seyahat Acentesı Işletme Belge No 2149
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle