Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
20EKIM1992SALI CUMHURIYET SAYFA
EKONOMI
Bütçe maratonu
• ANKARA(AA)-
TBM M'de bütçe maratonu 4
kasımda Maliye ve Gümnük
BakanıSümerOral'ın 1993
mali yılı bütçe tasansını Plan
ve Bütçe Komisyonu'na
sunması ile başlayacak. 1993
mali yıb bütçesi ile ilgili kesin
program hazırlanmamakla
beraberTBMM Plan ve
Bütçe Komisyonu Başkanı
İlyas Aktaş'ın verdiği bilgiye
göre, Bakan'ın sunuşundan
sonra toplantılara 2 gün ara
verilecek. Komisyonda, bütçe
tasansımn görüşülmesine
ilişkin program bu hafta
içinde belli olacak.
SEK'ezam
•ANKARA(AA)-Süt
Endüstri Kurumu (SEK)
ürünlerine yüzde 5. l ile yiüzde
20 arasında değişen oranlarda
zam yapıldı. AA muhabirinin
edindiği bilgiye göre fıyat
artışı ile birükte SEK şişe sütü
2 bin 500 liradan 3 bin liraya
yükseldi. SEK ürünlerine en
son 8 eylül tarihinde zam
yapılmıştı.
Opd'den 2 yeni
model
• tZMİR(AA)-General
Motors'un, Astra Sedan ve 16
Subaplı Vectra GT
modellerini de Türk
piyasasına sunacağı bildirildi.
General MotorsTürkiye
Genel Müdürü Jonathan
Browning, Astra Sedan'ın
Almanya'dan ithal edileceğini.
Vectra GTnin ise
Torbah"daki Opel Otomobil
Fabrikası'nda üretileceğıni ve
aralıkta piyasaya venleceğini
söyledi.
Levis-Boyner
ortaklığı
•ANKARA(ANKA)-
Dünyanın sayılı bluejean
üreticilerinden Amerikan Levi
Strauss grubu, eski TÜSİAD
başkanlanndan Cem Boner'in
şirketine ortak oldu. Ortaklan
arasında Cem Boyner. Karat
İç ve Dış Satım AŞ ile Orta
Anadolu Ticaret ve Sanayi
{şletmesi AŞ'nin de yer aldığı
İstanbul'da kurulu Denimko
Konfeksiyon Sanayi ve
Ticaret AŞ'nin yüzde 51 "lik
hissesi Levi Strauss tarafından
devralındı. Böylece 8 milyar
500 milyon lira sermayeb
şirkette Levi Strauss'un 4
milyar 335 milyon lıralık payı
oldu.
İç ve dış borçlaryüzünden, her birimizin 8 milyon 201 bin lira borcu var
6
Yiğide' bu kadar 'kamçı' fazla!
•Türkiye'nin 467 trilyonu aşan iç ve dış borçları ve bunlann fa-
izleri yüzünden. borç batağından«kurtularnıyoruz. Yalın bir he-
saplamayla, kocadan bebeğe, 8 milyon 200 bin liranın üzerinde
borcumuz var ve dolar değer kazandıkça da katlanıyor.
İLKİN AYDIN
• Yıllık net geliri 10 milyon 884 bin lira olan asgari ücretlilerin
cebine, borçlar ödendikten sonra ayda 223 bin lira kalıyor. 1993
yılında, sadece faiz olarak yüklenecek 73 trilyon da devreye gi-
rince. borç yükü altından kalkılamayacak kadar ağırlaşacak.
ve dış borç stoku 11 yıhn
Türkiye'de kişi başına düşen
borç yükü, asgari ücretliye ge-
çînme şansı bırakmıyor. Bu
yıhn haziran sonu rakamlanna
göre, faiz ödemeleri ile birlikte
467 trilyonu aşan iç ve dış borç-
tan, her Türk vatandaşının na-
sibine 8 milyon 201 bin lira dü-
şüyor. Yıllık net geliri 10 mil-
yon 884 bin lira olan asgari üc-
retliye bu borçtan sonra. ayda
sadece 223 bin bra kalıvor.
397 trilyon 710 miİyar lira
olarak teklif edilen 1993 Büt-
çesi'nin en önemli kalemlerin-
den birini de 73 trilyon lıralık
faiz ödemeleri oluşturuyor.
1993 yılı bütçe görüşmclennde.
borçlanma hedefleri dile getiril-
memiş olsa da, 73 trihon liralık
faiz ödemesi. önümüzdeki \ıl 8
Yıllar
1980
1983
1985
1990
1991
1992*
Bütçe açığı
(TL.)
159mılyar 56 milyon
270 milyar 721 miyon
33 milyar 321 milyon
14 trilyon 40 milyar
32 trilyon 344 milyar
23 trilyon
Türkiye'nin toplam
iç ve dış borcu
(TL.)
1 trilyon 413 milyar
8trilyon 315 milyar
21 trilyon 748 milyar
200 trilyon 823 milyar
272 trilyon 861 milyar
467 trilyon 500 milyar
Kişibaçına
düşen borç
(TL.)
31bin400bin
184 bin 777 bin
434 bin 960 bin
3 milyon 525 bin lira
4 milyon 787 bin
8 milyon 201 bin lira
* (Haziran ayı sonu itibariyle)
Not: Yukandakı rakamlarda dış borcun Türk Lirası karşılığı o döneme ait dolar
kuruna göre hesaplanmıştır.
milyon 201 bin lira olan kişi
başına düşen borcun hızla arta-
cağmıgöstenyor.
Dünyadaki borçlu ülkeler
arasında ilk sıralarda yer alan
Türkiye'nin, 1980 yılından bu
yana devletin gelirvegıdcrden-
gesini bir türlü tutturamaması.
ckonomirun beş büyük deliğin-
den bin olan bütçe açığına ne-
den oluyor. Artan kamu harca-
malanna karşılık, kamu gelirle-
nnın aynı oranda artmaması.
hükümetleri, kamu açığını ka-
patmak amacıyla, iç ve dış
borçlanmaya itiyor. Gerçekten
de 1980 yıbnda 1 trilyon 413
milyar lira olan Türkiye'nin iç
so-
nunda 272 kal artarak 272 tril-
yon 861 milvar liraya çıktyor.
1992'nin Haziran ayı sonuna
göre ise. Türkiye'nin iç ve dış
borç stoku 467 tnlyon 500 mil-
yar lira.
Borç stokunun artmasına
bağlı olarak. kişi başına düşen
pay da artıyor. Nitekim, top-
lam borç miktannın 1 5 trilyon
liraya yaklaştığı 1980 yılında,
kişi başına düşen borç sadece vc
sadece 31 bin 400 lira iken. bu
yılın haziran ayı borçlanma ra-
kamlanna göre, kişi başına dü-
şen borç yükü 8 milyon 201 bin
lira.Haziran ayından eylül ayı
sonuna kadar sadece iç borç
stokunun 115.5 trilyon liradan
126 trilyon liraya çıkması bu
yükün giderek artacağını göste-
riyor.
Büyüyen açık, Beyaz Sara/ın yeni sahibinin de başını ağntacak
Saııı Amca'nın bütçesi, kevgir gîbi
• Başkan Bush ile en büyük rakibi Clinton Beyaz Saray'ın yeni ev
sahipliği için kıyasıya savaşım veredursunlar; yıllardan beri verdiği
açıklarla, ABD'nin en önemli sorunu durumuna gelen bütçenin
başlanna ne işler açaeağını düşünmüyorlar bile.
İj-Ekonomi Servisi- Başkan her gecen yıl 200 milyar dolar künü Ronald Reagana borçiu.
Bush, Reagan'dan nasıl bir enkaz devraldığının farkında değildi.
George Bush ile en büyük raki-
bı. Demokrat aday Arkansas
Valisi Bill Clinton. ABD bütçe-
sindeki süreğen açığın başlanna
neler gelireceğini düşünmeksi-
zin, Beyaz Saray için birbirle-
riyle kıyasıya çekişiyorlar. Oysa
1980'li yıllardan bu yana, sü-
rekli büyiime gösteren "bütçe
deliği" Oval Ofıs'in yeni sahibi-
ne kımıldayacak alan bırakma-
yacak boyutlara ulaştı.
Bütçe açığının sürekli geniş-
lemesi yüzünden, bugün her
Amerikan yurttaşı; erkek,
kadın ve çocuk aynlmaksızın.
tam 16 bin dolar (bugünkü de-
ğeriyle yaklaşık 121 mihonlira)
borç yükü altında. Çünkü
ABD Bütçesi'ndeki açık, 1980-
den bu yana. tamı tamına üçe
katlanmış bulunuyor. Hem de
faiz yükü bindirerek... Borçlara
giden para, federal vergi gelir-
lerinin yüzde 40'ını silip götü-
rüyor. Oysa bu gelirler, yüzde
I8"lik oranlanyla federal bütçe-
nin üçüncü en büyük ka.lemi
durumunda. Soğuk Savaş'ın
geride kalmasıyla düşüşe gcccn
savunma harcamalan da çok
yakında bu faizlerin gerisinde
kalacak.
Amerikablar, Türkler'in
uzun yıllardır bildikleri bir öz-
deyişi yeni yeni öğreniyorlar:
Borç yiğidin kamçısıdır. Ger-
çekten de 1992 için daha şımdi-
den 333 milyar dolara ulaşan
bütçe açığının kapatılabilmesi
amacıyla Sam Amca çok yakın
bir tarihte günde bir milyar do-
lar borçlanmak durumunda.
Amerikablar. bu borç yü-
Fiyatı 1,575 Dolar...
Ama HP, yeni 386 PCnin sadece fîyatını kesmedi!
Eski kovboy. 1980'lerdeki baş-
kanlık günlerinde "bireylerin ve
işadamlannın gelirlerinin net
artışı; daha fazla harcamaya,
bu da yatınm ve ıstihdamın art-
masına yol açar" düşüncesiyle,
vergileri indirince, bütçe açığı-
na giden yolu da açmış oluyor-
du.
Ne var ki evdeki hesap çarşı-
ya uymayınca, federal geürler-
de hızlı birdüşüş başladı ve büt-
çe açığı da kaçınılmazlaştı.
Daha da beteri, Washington,
çoğunluğu Demokrat olan
Kongre'yi de harcamalann
kısılması konusunda ikna ede-
medi. Sosyal ve askeri har-
camalara aynlan ödeneklerin
sürekli artışı, bütceyı tam an-
lamıyla "balon gibi" şişirmekte
gecikmedi. Sonuç, Reaganın
Bütçe Direktörü David Stock-
man'ın bile itiraf etmekten çe-
kinmedjği bir fıyasko oldu.
ABD bütçesi, Reagan'ın sekiz
yıllık dönerninde. son iki
yüzyıldır vermediği kadar açık
vermişti.
İçten içe kemirildi
Bütçe açıklanna koşut giden
harcamalar, Amerikan ekono-
misini, tıpkı kurtlann ağacı ke-
mirdikleri gibi. dışandan gö-
rünmeksizin kemirip zayıflattı.
Dahası; yatınm kaynaklan ve
yatınmcı kuruluşlann yapılan
da içten içe çürüyüp gitti.
Clinton'ın Ekonomi Da-
nışmanı Harvard Üniversitesi
profesörlerinden Warren Rud-
man. konuya biraz daha farklı
eğiliyor ve şöyle diyor: "Bütçe
açığının iyi ya da kötü olması.
borçlanmarun hangi alanlarda
kullanıldığına bağhdır. Eğer
borçlar, geleceğe yönelik yatı-
nmlar yerine; hiç de akılk olma-
yan bir biçimde, günlük yaşam
düzeyinin korunması amaayla
kullanılmışsa, işler kötü de-
mektir. Ne yazık kı ABD'de
bugün için işler kötü ve yanna
kadar düzelmesi de çok zor..."
ISCfNIN EVREMNDEN
ŞÜKRAN KETENCİ
Sevinçleri Kursaklarında
Kaldı'Türk kamuoyunun fazlaca yabancısı olduğu dünya eko-
nomisinde çok önemli yeni gelişmeler yaşanıyor. ABD'de
ilk kez seçimlerin ana gündemi, yaşanan ekonomik çö-
küntü oluyor. Kitlelere kim biraz daha umut verici mesajlar
verebilirse, bugüne kadarki oy dağılımını baştan sona de-
ğiştirebileceği ve seçimi alabileceği bıldiriliyor. ingiltere-
de 30 bin maden işçisinin işsiz kalmasınt getiren hükümet
kararına karşı doğan büyük kamuoyu tepkisi, maden işçi-
leri ile sınırlı değil, gündemdeki büyük işsizlik ve ekono-
mik çöküşle ilgili görülüyor. Dünya ekonomisine bir bakışı
getiren Dr. Ergin Yıldızoğlu dünkü yazısında, ABD, Avrupa
ve Japonya'da yaşanan ekonomik durgunluğun derinleş-
meye devam ettigini vurguluyor. Dünya ticaretinin ser-
bestleşmesinin tehlikeye düştüğünü, korumacılık eğilim-
lerinin güçlendiğini anlatıyor.
Sosyalist Blok'un çöküşünü ellerini ovuşturarak kutla-
yanların sevinçleri kursaklarında kalmışa benziyor. Hani
dunyanın ekonomik kurtuluşu serbest piyasanın erdem-
lerinde idi? Sosyalist Blok'un çöküşü kapitalizmin zaferiy-
di? Ortada bir engel kalmamışken, yaşanmakta olunan ve
daha da boyutlanacağı anlaşılan bu büyük ekonomik kriz
böyle neyin nesi oluyor?
Keşke dünyada olup bitenleri daha yakından izleyip
daha yakından algılayabilsek. Olanları bize yutturulmaya
çalışıldığı gibi değil de gerçek yüzü ile görebilsek. Daha
sağlıklı yorumlar yapıp daha sağlıklı önlemler alabilir,
dersler çıkarabilirdik. Gelişmiş ülkelerin yaşadıkları eko-
nomik krizlerin sonuçları, denize atılan bir taşın dalgala-
rtnın yaygınlaşarak büyümesi gibi, bize katlanarak ulaşı-
yor.
Gelişmiş ekonomilerde işsizlik böylesine çaresiz bir so-
run halini alabiliyorsa bizde neler olmaz? Onlarda geliş-
miş, yerleşik demokrasi, güçlü örgütlenmeler, sen-
dikacılık hareketleri, sosyal devlet ilkelerı, işsizlik sigor-
tası. iş güvencesi, işsiz kalanların yeni işlere yönelmesini,
eğitimini sağlayan sosyal kurumlar var. Sermaye hem
güç hem de ellerinde tutanların kültürü olarak, en küçük
bir sallantıda, işyerleri kapatılarak, rant gelirlerine kaçar
nitelikte değil. Çok güçlü, çok duyarlı ve etkili sendikal,
sosyal tepki kolayca siyasal gücü de yönlendiriyor, iktidar
kararlarını biçimlendirebiliyor.
Bir önceki yazımda Şışecam işvereninden gelen, cam
işkolundaki krize ilişkin bir açıklamaya değinmiştim. Doğu
ve Uzakdoğu ülkelerinin çok düşük işçi maliyetli cam ürün-
leri ile yarttıkları damping karşısında siyasi iktidar acil ön-
lem almazsa, Sinop camın ardından Paşabahçe'de kapat-
maların gündemde olduğu ve krizin daha da büyüyeceği
vurgulanıyordu. Siyasal iktidardan yada işçi hareketinden
bir duyarlı tepki duydunuz mu? Cam işkolunda örgütlü
Kristal-İş Sendikası'nın Sinop'ta örgütlendiği bir kapatmayı
protesto mitıngi olmuştu. Hepsı o kadar. Oysa kıtlesel çı-
kartmalar ve benzer ekonomik gerekçelerle işyeri kapat-
maları Türkiye'nin de en can yakıcı, en güncel sorunları
arasında. Türk-lş ve ağırlıklı sendikacilık hareketi, hala
işçi üyelerin işten çıkarılması ile ilgili bilgileri kamuoyun-
dan saklayarak bu dev sorunu geçiştirmeyi tek çözüm ola-
rak görüyor. Mücadele vermek, çözüm üretmek aklının
ucundan bile geçmiyor.
Gelişmiş demokrasiler içinde, kapitalist ideolojinin ka-
mûoyunu avucunun içine almış olması nedeni ile sendi-
kacılığın en geri düzeyde olduğu bilinen ABD'de bile işçi
sendikalarının yıllardır geliştirdikleri, sürdürdükleri etkili
mücadele yolları ve araçları var. örneğin ücretlerin düşük
olduğu, sendikal hakların bulunmadığı ülkelerden gelen
malların ABD piyasasına yerleşmesi ve sonuçta işsizliği
yaratması olgusuna karşı, etkili "yerli mali kullanma"
kampanyaları yürütüyorlar. Siyasi iktidarm ithalatta koru-
maya aldığı azgelişmiş ülkeler arasında, sendikal hak-
ların varlığının ölçüt olmasını sağlıyorlar. örneğin Türkiye
12 Eylül hukuku ve sendikal haklar kısıtlamaları nedeni ile
ABD işçi sendikaları konfederasyonu AFL-CIO'nun istemi
ile ithalatta korumalı ülkeler listesine alınmamıştı.
İngiltere'de daha önceki madenler kapatmasına yaşa-
nan büyük grevler ve direniş belleklerdedir. Aylarla ingil-
tere'nin t>ir numaları gündemi olmuş, siyasi iktadarın bu
doğrultudaki program uygulamasını durdurması, büyük
çapta yıpranması sonucunu getirmişti. Yeni maden kapat-
malarının ekonomik gerekçesi ve haklılık payı ne olursa
olsun, işçiler ve sendikalarınca. yaşanan genel işsizlik so-
runu ve ekonomik krizi kamuoyuna sergileme aracı ola-
rak kullanıldığı bildiriliyor. İngiliz kamuoyunun maden iş-
çilerinin, sendikalarının yanında olduğu ve işçi hareketinin
sonunda siyasi iktidarm temel ekonomik kararları üzerin-
de etkili olacağı değerlendirmesi yapıhyor.
ingiliz sendikacılık hareketinin işçi çıkarmalarına karşı
duyarlılığını, mücadelesini yakından izleyen ve Türk sen-
dikacılık hareketinin aymazlığına şüphesiz el ovuşturup
çok sevinenler de var. Ellerini fazlaca ovuşturup sevin-
meseler bizce çok daha akıllıca olabilir. Çünkü sendikacı-
iık hareketinin aymazlığı sorunların sadece katlanarak
dahasonrakiyıllarayığılmasınıgetiriyor.Sorunlardevleş-
tiğinde de eninde sonunda bir yerlerden patlıyor.
Genel Müdür Doğan'dan savalara çağn:
Çukobirlik içîn göreve
Doğruyu söylemek gerekirse, düşük fiyat
akla öncelikle düşük kalieyi getirir. Düşük
kalite fle Hewlett-Packard adı ise bir çok
kişi için birbiriyle asla bağdaşmayan
kavTamlardır.
Bu nedenle içinizden,fiyaüsadece 1,575
Dolar olan bir HP 386 PC'nin eksik ve
yetersiz olduğunu düşünenler çıkacaktır.
Evet, biz HP olarak, yeni 386 PCimizde
hem fiyaümızı kestik (1,575 Dolar), hem
de başka şeyleri. Ama bunlar kesinlikle
sizin düşündüğünüz şeyler değil!
Yeni HP 386 PC de fiyadan başka nelen
mikestik?
Windows gibi yoğun gratik programlanrun
hayli uzun olan açılma sürelerini kestik.
Ve bunu, hızlandınlmış görüntü birimi fle
sağladık.
Açılış için gerekli programlan ROM içine
yerleştirdik ve böylece kuruluş süresirû
kestik. En çok şikayet ettiğiniz konulardan
biri olan ekrantitremesinive fan sesini de
kestik.
Bir yandan network iletişim kartlannı
önceden PCye yerleştirerek network'e
bağlanü süresini keserken, bir yandan da
karmaşık güvenlik komuuannı tek tuşta
topladık.
Evet, yeni HP 386 PC'nin size üstün
özellikler ve uygun bir fıyatla ulaşması
için biz çok şeyler yaptık. Sizin
yapacağınız tek şey var: Bayilerimizden
birini aramak!
HEVVLETT
PACKARD
1HT1MALLERI GERÇEKLEŞTİRIR
* HP 386 PC Konfigürasyon: HP Vectra 386/20N - 20 MHz 80386Sx Mıkrotşlema - 2 MB RAM. 50 MB Haıd Dısk - 2 Sen/1 Pırakl Port - 14-incfa Renkii VGA ekran - 1İ75 Dolir karçlığı Türk Lirası
* HP « 6 PC Konfigürasjon. HP Vecfi 486/25N • 25 MHz 80486Sx Mikroişlenıci - 4 MB RAM, 80 MB Hard Dısk - 2 Seri/1 Paralel Port • 14-indı Renkii VGA ekran -MS-DOS 5 0. Wukms 3.1 - 2,730 DoUr karşıbğı Tûrk ürası
AYDIN P A Z A R L A M A (1) 275 72 42, (4) 468 49 50-DATASEL (4) 417 63 04-DATA SİSTEM (51) 89 00 04, (1) 275 80 12, (4) 467 41 94-ENTEK (4) 468 45 07
(I) 272 85 16-ENTER (1) 275 10 0 0 - K O M P U S A N (1) 279 89 21, (4) 467 76 52, (51) 22 72 14-MİKROSET (1) 275 72 78-SANİVA (1) 245 51 00
ADANA (Cumhuriyet Gü-
ne> İlleri Bürosu) - Çukobirlik
Genel Müdürü Sedat Doğan,
İnterstar tele%izyonunda 14
ekim akşamı yayımlanan ve şu
andaki birlik yönetimini de
suçlayan programa "işadamı".
'"gazeteci" ve eski birlik yöneti-
cisi olarak çıkartılan İcişileri:
"yanlış haber ve dedikodularla
kendilerini karalamaya çalışan
iftiraalar korosu" olmakla
suçladı. "Koro şefı kım" soru-
suna, "Ben mafya ilişkilerini ve
somut yolsuzluklan açıklıyo-
rum. onu bulmak savcının ve
emniyetin görevi" yanıtını ve-
ren Doğan, küspe ve fıstık iha-
lelerinde > olsuzluk olmadığını,
birliğin çıkarlanna göredavra-
nıldığını savundu ve "O maf-
>ayı tam anlamıyla bulabil-
mem için savcı, emniyet müdü-
rü olmam gerekiyor" dedi.
Sedat Doğan, dün yardımcı-
lan Vahap Çirkin ve Mithat
Demirel Sabancı'yı
umursamadı
• Sabancı'nm hükümeti eleştiren sözlerini ya-
nıtlayan Demirel, "Ne zaman lehimizde bulun-
du ki!" dedi.
ANKARA (Cumhuriyet olay mazeret kabul etmez.
Bürosu) - Başbakan Süley- 'Ben şartlann böyle olduğu-
man Demirel. dün eski baş- nu bilmiyordum' demek de
bakanlık binasından aynlır- olmaz. Çünkü matematik
kcn gazetecilerin Sakıp dünyasında yaşıyoruz" diye
Sabancının. hükümete yöne- konuşmuştu. Sabancı. KİT'-
lik cleşlirilerini nasıl karşıla- lerin "kangren" haline geldi-
dığının sorulması üzerine ğini de ileri sürmüştü.
"Nc zaman lehimizde bulun- Öte yandan. Sabancfnın
du ki!" demckle vetındi. sözlerine çeşitli bakanlardan
Sabancı Holdıng Yönetim da tepkiler geldı. Devlet Ba-
Kurulu Başkanı Sakıp Sa- kanı Mehmet Battal. Sa-
bancı. önceki gün İzmıt'te bancı'vı "devleti idare etmeye
gazetecilerin sorulannı yanıt- kalkmakla" suçlarken Devlet
larken hükümet hakkında. Bakanı ve Hükümet Sözcüsü
"Reçctelcn ı>i vazacağız de- Akın Gönen. "Geçen seçim
dılcr. ama >eterince iyi ve öncesınde dc böyle konuş-
hızlı reçete yazamadılar. Bu muşiu"dedi.
Bann ile baa yetkililerin de iz-
lediği bir basın toplantısı dü-
zenleyerek interStar TV'de
•TeleobjeküT' adıyla yayımla-
nan programdakı iddialan
yanıtladı. Programın yer aldığı
kaseti gazetecilere izleten Do-
ğan, önce "ihale nasıl yapılır,
kimlerin yetkisindedir" konu-
sunda bilgiler verdi. "8 kişiden
oluşan yönetim kurulu ve 4 de-
netçi ihale yapar. Bir mali bize
satmak isteyenlerden en ucuz
teklifı verene, biz malımızı sa-
tarken de en yüksek fîyatı tek-
lif edene ihale veririz. Ben gö-
reve geldiğimden bu yana da
böyle olmuştur. Ama nedense
hemen arkasından baa gazete-
lerde 'işte yolsuzluk'. 'işte
skandal' diye başlıklar atıldı"
diyen Çukobirlık Genel Mü-
dürü Doğan. yolsuzluklann
ancak yönetim kurulundan
geçmeyen alım ve satımlarda
yapılabildiğine dikkat çekti.
Interstar'daki programa 'iş
çevreleri" adma çıkartılan
Mustafa Özalp'ın Çukobir-
lik'e daha önce verdiği imzalı,
boş, tarihsiz çeki gazetecilere
gösteren Genel Müdür Do-
ğan, "Kayınbiraderimin vu-
rulması konusunda bu bir iç
hesaplaşmadır' diyerek bilgi
sahibi görüntüsü veren Musla-
fa Özalp, bizden önceki dö-
nemde Çukobırlik'le ticari iliş-
kisi olan bir kişidir "diye
konuştu.