28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2EKİM1992 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER ART tanıtım vedağıtım tstanbul Haber Servisi- Marketingdünyasına yeni katılan ARTTanıtım ve Dağıüm. her türlü tanıtım v.tkinlikleri. promosyon destekli satış kampanyalan, P.O.P. malzemelerinin dağmmı, hediyedağıtım kampanyalan organizasyonu, numune dağıtımı, fuar, sergi ve özel günlerde stand hizmeti, adres toplama vepostalama çalışmalan konulannda hizmet vermeye hazır olduğunu açıkladı. İmar Bankası dava açtı İstanbul Haber Servisi- İmar Bankası. Ahmet özal, avukau Münci İnci, Sabah Gasetesi sahibi Dinç Bilgin ve Yeni Günaydm sahibi Bega Birleşik Gazetecilik aleyhine 28.5 milyar liralık tazminatdavasıaçtı. İmar Bankası, buyayın organlannın toplu para çekimine yol açan haberlerinden dolayı tazminat davası açtığı belirtildi. İstanbul 6. Ticaret Mahkemesi'nde önceki gün açılandavada "28.5 milyar liralık maddi zarann Bağımsız Mali Denetim firmasınca" saptandığı bildirildi. Banka aynca, davanın açıldığı tarihten itibaren, yüzde 52 yasal faizin de talep edildiği kaydedildi. Doktop askerler • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Milli Savunma Bakanı Nevzat Ayaz, bedelli askerlik yapacak hekimlerin temel eğıtimlerinin 7-10 gün <adar olacağını söyledi. Türk Silahh Kuvvetleri'nin (TSK) bugüne değın doktor gereksinimini önemli ölçüde Î8 ay görev yapan yedek subaylardan karşıladığını belirten Ayaz, "Hekimlerimizden 50günde olsa yararlanmak istiyoruz" dedi. Dev-Sol operasyonu • İSTANBLL(AA)- İstanbul"da Dev-Sol örgütüne yönelik olarak başlatılan operasyonlar sürüyor. Emniyet yetkililerinden alınan bilgiye göreoperasyonlarda üç kişinin öldürülmesi, biri yaralı 11 kişinin yakalanmasmdan sonra, 8 kişidahaelegeçti. Elektrik kesintileri • tSTANBLL(AA)- İstanbul Elektrik Müessesesi, Esenler bölgesinde4Ekiml992 Pazar günü yapılacak trafo çahşmalan nedeniyle. baa semtlere 08.00-17.00 saatleri arasında elektrik verilemeyeceğini bildirdi. Yaşar Kemal, 28. Uluslararası Psikiyatri Kongresi'nde 'korku' konulu bir konferans verdi Don Kişot öldü, yaşasınkorkuANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)- Yaşar Kemal. 28. Ulusla- rarası Psikiyatri Kongresi'nde. "" Korku" üzerine verdiği konfe- ransıa. korkunun "sirayet" et- üğını belirterek, "İnsanoğlu- nun mayasında korku var. Her şey korku olmuş. Ben deçocuk- luğumda, karanlıktan korkar- dım" dedi. Kemal. 5 yaşındayken baba- sının vurulması sırasında. ilk kez ölümün bilincine vardığın- da, korkuyu lattığını, ama ka- ramsarlığa inanmadığını söyle- di. Kemal. "İnsanoğlu. kendiy- Ie uğraşmış. kendine "Biz ne- yiz?' sorusunu dert edinmiş. Kendini anlamak için çalışmış insanlar" dedi. Tolstoy ve Dos- toyevski gibi yazarlann roman- lannda deli insanlann bulundu- ğunu anlatan Kemal, kendi ro- manlannda "İnsan deliliğine. psikolojisine inmek istemediği- ni" vurguladı. Kemal, bazı ya- zarlann dünyanm yok olduğu- • Y3Ş3P KBRISfc İnsanoğlunun mayasında korku var. Her şey korku olmuş. Korku da sevinç de bir sirayettir... Bütün sanatçılann, edebiyat eserlerinde bir tek ölçüsü vardır. O da 'Insan psikolojisine ne kattığı?'. Don Kişot, yeni değerler getirdiği için değerli... Bütün dünyadaki iyi eserler, insanoğlunun damanna vuran eserlerdir... Yalnız sözcüklerden yapılmış sanat, yalandır. nu anlatmasını eleştirerek. bü- tün kötü şeylere karşıh karam- sarlığa inanmadığını. insan- lann "iyi ki geldik dünyaya" demeleri gerektiğini ifade etti. Kemal. şunlan söyledi: "İnsanın insanlığı sömürme- sini vahşet sayanm. Kabul ede- mem. Elbette yaşamımız kötü. elbette sömürülen dünya hasta- lıklıdır. Ekolojik bir roman ya- zacağım. Dünya cehenneme çevrilmiş. yalan. uydurma bir uygarhk. Bütün bunlara karşı koymayacaksan. insan değil- sin. Bütün dünyadaki iyi eser- ler. insanoğlunun damanna vu- ran eserlerdir. Bütün iyi insan- lar dövüşmüştür. Yalnız söz- cüklerden yapılmış sanat. ya- landır." Kemal, hikaye anlatma sana- tının konusunun "insan psiko- Iojisi" olduğunu belırttiği ko- nuşmasında. romanın en eski- meyecek olan sanat olduğunu. romanı okuyan her insanın ye- niden yarattığını kaydederek. "Benım romanımı her insan ye- niden yaratarak okur. Edebiya- tın kalıalığı. Ben burada va- nm' demek. İnsanlar. kendi çağında o klasikleri yeniden ya- ratıyorlar. Bu yaratım gücünü öldürmeye çalışıyorlar. insanın yaratıcılığı elinden alınıyor. in- sanı sürü haline getiriyor tele- vizyonlar. kapitalist tüketim toplumu ve komünizm dikta- toryası" dedi. "Roman, bir yaratmadır, düştür. Yaratmadan insan ger- çeğine vanlamaz. Ben. anı ya- zamam. Çünkü yaratma olana- ğını kısıtlarsam. kendi gerçeği- me varamam" diyen Yaşar Ke- mal. Cervantes'in romanı Don Kişot'un. en iyi romanlar arası- nda yer aldığını belirterek, şun- lan söyledi: "Savaş, vız gelir. tıns gider. Bence Cervantes'in Don Ki- şot'u yazdığı tarih, Ortaçağ"- dan Yeniçag'a geçişe sınır olan tarihtir. Bütün sanatçılann, edebiyat eserlerinde bir tek öl- çüsü vardır. O da "İnsan psiko- lojisine ne kadar mesafe kattığı. ne getirdiği?' Don Kişot. >eni değerler getirdiği için değerli. İnsanoğlunun mayasında kor- ku var. Her şey korku olmuş. Çocukluğumda karanlıktan korkardım. Korku da sevinç de bir sirayettir." Yaşar Kemal, Cervantes'in romanı Don Kişot'un, en iyi ro- manlar arasında yer aldığını be- lirterek, şunlan söyledi: "Savaş, vız gelir, tıns gider. Bence Cervantes'in Don Ki- şot'u yazdığı tarih, Ortaçağ'- dan Yeniçag'a geçişe sınır olan tarihtir. Bütün sanatçılann. edebiyat eserlerinde bir tek öl- çüsü vardır. O da İnsan psiko- lojisine ne kadar mesafe kattığı. ne getirdiği?' Don Kişot, yeni değerler getirdiği için değerli. İnsanoğlunun mayasında kor- ku var. Her şey korku olmuş. Çocukluğumda karanlıktan korkardım. Korku da sevinç de bir siravettir." Okıddaçocuğunuzyoksa,Akderdzsizibeküyor BÜLENT ECEVtT ANTALYA - Sonbahann üçte birini geride bıraktığımız şu günlerde. Güney sahilleri de yavaş yavaş boşalmaya başladı. Gerçi Akdeniz Bölgesi'nde hava sıcaklığı hala yer yer gölgede 30 derecenin üzenne çıkıyor ama Avrupa turizm acentelerinin sezonluk anlaşmalannın yavaş yavaş sona ermesi. kıyılarda bir kaç hafta önceki kalabalıklardan iz bırakmadı. Bölgedeki turizmciler, yabana turistlerin. tatil izinlerini kendi ülkelerindeki mevsim akışına göre ayarlamalannın son derece doğal olduğunu belirterek, şöyle konuşuyorlar: "Fakat yerli turistin sonbaharda deniz kıyısına gitmek ıstememesini anlamak mümkün değil. Temmuz ve ağustos aylannda Akdeniz'de tatil yapanlar, birdaha aynı dönemde gelmeyeceklerine ilişkin yemin ederler. Ertesi vıl. nedense vine avnı günlerde gelir ve öf pöf çekmeye. kaldıklan yerden devam ederler." Turizmcilerin hemen hepsinin ortak görüşü bu. O zaman aklımıza gelen soruyu yöneltiyoruz: "Okullann açılması da sonbahara rastlıyor. Yerli turistin eylülden sonra tatil yapması beklenebilir mi?" Turizmciler, bunu > anıtlarken de şu görüşlere yer veriyorlar: "Kalabalık ailelerin uzun tatilier yapması, pek sık olan bir şey değil. Tatikrilerin büyük çoğunluğunu. okul sonrası yaşta gençler oluşturuyor. Bunlann büyük kısmı da yeni evli çiftler. Ya henüz çocuklan olmamış ya da henüz okula başlamamış. Tatilcilerin bir kısmı da artık çocuklannın sorumluluğundan sıynlmış. orta ve daha ileri yaş gruplanndaki çiftler hatta yalnız yaşayan kişiler. Bunlann ne ilgisi var okullann açılmasıyla? Hele orta yaş üstündekilerin. hele hele Akdeniz gibi aşın sıcak bir ortamda dinlenmeyi düşünmeleri. intihargibi bir şey. Bunlar da kaçıyor Akdeniz'in güzelim sonbahanndan." Pisikiyatri kongresinden notlar Siyah müziğin mavi hüznü• Memphis kentindeki Tennessee Üniversitesi Psikiyatri profesörü H.S. Akiskal, kongrede eşiyle birlikte yürüttükleri "Blues Müzisyenlerinin Duy- gusal Yaşamlarf konulu çalışmayı sundu. ERDAL ATABEK "Güneş doğmadan kalkıvo- rum Çoktan eskimiş bir gfine uyandığımı biliyorum Irmağa gitmek istiyorum Biraz yüriimek ırmak kıvı- sında Sonra kendimi sulara atıver- mek İstiyorum..." Amerika'da Memphis kenti "blues"un doğduğu yer. Zen- cilerin bu özel müziği kendi ha- yatlanna yaktıklan uzun bir ağıta benziyor. Blues müzığini dinlediğiniz zaman bu etkiyi hemen duyumsarsınız. İnsanı durduran. duygulandıran. içi- nızdeki kötümserliğe eşlik eden bir müzık blues. Şimdi Afro-Amerikanlar denılen zencilerin 100 yıl önce özgür olsalar da sorunlannın bitme- yişi karşısında bulduklan bir vakınma bicimı. Memphis kenlindeki Tennes- see Cnıversitesı Psikıyaın Pro- fesörü. H.S. Ahıskal eşi K. Ahıskal'la birlikte yürüttükleri "Blues Müzisyenlerinin Duy- gusal Yaşamlan" konulu çalış- mayı sunuyor. "Aklımda kötü- lükler" ya da "Kötü bir yıldızın altında doğmuşum" gibi şarkı adları bile blueslann nelerden söz ettiklerini anlatmaya yeter- li. Talihsizliklerden yakınma- lar. kötü kaderden'ağlamalar. içteki sıkıntılar. bitmeyen bir hüzün. Zaten "blues" sözcüğü. "jna\i". anlamının yanı sıra •hü- zün". melankoli' anlamlanna geliyor .. Prof. Akiskal. şarkı sözlerin- deki kimı özeUiklere dıkkat çe- kiyor. Bu sözlerde sık sık "er- ken kalkma"lardan söz edi- liyor. "İçsel sıkıntf'lar anlaülı- yor. "Kendini ırmağa atıver- mek" ya da "yok olup gitmek" gibi kendini öldürme sözcükle- ri de sık. Bütün bunlar. müzi- ğin sözleriyle. ezgilenyle açık- lanan "depresyon"a dikkat çe- kiyor. "Depresyon"da görülen fenemli belirtilerden olan "uy- suzluk". "uyku bozulması". "erken kalkma" bu şarkılarda- ki sık temalardan. "Depres- yon."un bir başka önemli be- lirtisi olan "kendini öldürme" teması da blues müziğinin söz- lerinde sık görülüyor. "Kendi- ni değersiz bulma". "kendini suçlu bulma". "kötü kaderle doğduğuna inanma" gibi be- lirtiler de "depresyon" has- talığının önemli göstergelerin- den. Prof. Akiskal. sanat yoluyla birçok bilimsel gerçeğin daha iyi anlatıldığından söz ediyor. Sabah oturumunda da Naam Hikmet'in bir şiirinin çevrisini okumuştu. Şiir ve müzikle açı- klanan duygu dünyası belki de pek çok bilimsel sözden daha etkıli. daha kolay anlaşılıyor. Sanatçılann psikolojisi de Prof. Akiskal'ın ilgi alanı için- de. "Bir sanatçının yaratıalığı nasıl gerçekleşiyor" sorusunun yanıtlannı anyor. Sanatçılar düz çizgi insanlan değil. İnişli- çıkışh bir ruhsal durumlan var. Yaratmak için acı çekiyorlar. Her şeyi farklı yorumluyorlar. Değişik ve zengin bir duygu dünyalan var. Kimi zaman coşkulu. enerjik. umut dolu, iyimser. yüksek enerjili. do- yumsuz, İcimi zaman da içine kapanık. bezgin, kötümser, hiçbir şeye el sürmek isteme- yen bir tavır içine giriyorlar. Sanatçılann günü gününe uy- maz tavırlan biliniyor. Ama Prof. Akiskal sanatçılann ruh- sal çalkantılanna yaraüalı- klanyla bir doyum bulduğu, bir denge bulduğu kanısında. Sanatçı durumunun acılanna kendi yaratısıyla çözüm bulu- yor. yapıtlan onun acılannı çe- kilirkılıyor. Prof. Akiskal. blu- es müzisyenlerinin fırünalı ha- yatlannı da incelemiş. Bu mü- zisyenlerin kendine özgü bir yaşama biçimi var. Çok çalışı- yorlar, ama az kazanıyorlar. O yüzden de birden çok yerde ça- lışmak zorundalar. Bir kentten başka bir kente koşuyorlar. Hayatlan düzensiz. Birden çok eşleri var. "Kaç kannız var" sorusuna hemen yanıt veremiyorlar. Partileri çok seviyorlar. Çok içki içiyor- lar. Aralannda sirozdan ölüm oranı yüksek. Uyuşturucu kul- lanıyorlar. Gece çalışıyorlar. gündüzleri genellikle uyuyor- lar. Yaşama biçimleri çok risk- li. Ailelerinde de suç oranı yük- sek, öldürülme olaylan görü- lüyor. Kendileri de ölüme ya- kın duruyorlar. Aslında kendi- ni öldürmeye de yatkınlar, ama bu konuda susuyorlar. t Metal Işçileri'neİşkolumuzda yüzbini aşkın metal işçisinin MESS ile sürdürülen Toplu Sözleşme görüşmeleri uyuşmazlık nedeniyle kilitlenmiştir. 12 yıl aradan sonra yeniden sendikal yaşamda yerini alan sendikamız MADEN-İŞ, sözleşme müzakerelerinin işçiler lehine anlaşmayla sonuçlanmasını diler, uyuşmazlığın devamı halinde tüm destek ve dayanışmasıyla metal işçilerinin yanında olduğunu duyurur. DİSK - T. MADEN-İŞ SENDİKASI GENEL YÖNETİM KURULU Kadmlara askerlik yolu açıldı •Türk Silahlı Kuvvetleri"- ne kadın asker alınmasına ilişkin yasa tasansı Genel Kurul'da kabul edildi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türk Silahlı Kuv- vetlerfne kadın asker alın- masına ilişkin yasa tasansı. TBMM Genel Kurulu'nda görüşülürken tartışma çıktı. ANAP'ın muhalefet kanadı- nın öndc gelenlerinden ANAP Malatya Milletvekili Yusuf Bozkurt Özal. partisi- nin olumlu görüşüne rağmen. yasaya karşı çıkuğını belirte- rek. Amerika'da olduğu gibi Türkıye'de de orduda kadın askcrlerc sarkıntılık olaylan olabılcccğipi dilc getirdi. ANAP İzmir Millelvekili Ccngiz Bulut. "Erkeklerlc tatbikata gidecekler. dağlar- da günlerce kalacaklar. Ne olacak" diye sordu. Rcfah Partisi grubu adına konuşan Oğuzhan Asiltürk de kadınlann askere alınma- sına karşı çıktı ve karşı çıkışı- nı "Ay miralay miralay- Askerler alay alay-Al kızian askere-Askerlik olsun kolay" mânısiyle dile getirdi. RP'li Ali Oğuz da kanunun gkma- sı durumunda askerliğin "su- landınlacağını" iddia etti. Muhalefetin engellemeleri- ni önlemek amaayla SHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç. iki maddelik yasa tasa- nsı üzenne yeterli ölçüde önerge vererek muhalefetin önerge vermesini engellemek istedı. Bunun üzerine RP'liler yoklama istediler. -Yoklama sonucu tasannın görüşülme- sine devam edildi. Tasan daha sonra Genel Kurul'da oylanarak kabul edildi. GÜNEY İLLERİNDEKÎ BAZI TREN SEFERLERİ İPTAL Vizite eylemi tren durdurdu ADANA (Cumhuriyet Güney İİleri Bürosu) - Sendikalımemurlann"aşınçalışma"ve"sürgün- lere" karşı vizite eylemine geçmesi üzerine Ada- na Gan merkez olmak üzere bazı tren seferleri iptal edildi. Tüm Raylı Taşımacılık İşkolu Çalı- şanlan Sendikası Tüm Ray-Sen Genel Sekreteri Süleyman Eryılmaz. eyiemi "Biz sendika- sızlaştınlmış işçileriz. Aralıksız her gün 5 saat fazla çalışmaya can dayanmaz. Sürgünler de ca- bası" diye savundu. Devlet Demiryollan 6. Böl- ge Müdürlüğü'ne bağlı çeşitli birimlerde yol bekçisi. makinist. hareket memuru. ma- kasçı ve istasyon şefı olarak görev yapan memurlar. dün çeşitli merkezlerde vizite ey- lemi yaptılar. İskenderun, Ulukışla. Yenice, Tarsus ve Hacıkınığı istasyonlannda da kısmen destek gören eylem nedeniyle Adana Gan'ndaki görcvliler. dün sabah 05.00'ten başlayarak vizite eyiemi için Gar Sağlık Müdürlüğü'nün önünde toplandılar. Tüm Ray-Scn Adana Şube Başkanı Mehmet Akdemir. cylem nedeniyle Adana-Mersin ara- sında gidiş-geliş olmak üzere loplam 10 seferin iptal edildiğini. Elazığ'a giden Fırat Ekspresi'nin 1 saat rötarlı hareket edebildiğini. yük trenleri- nin çalışamadığını söyledi. Amaçlannın, hizmeti durdurup yolculan mağdur etmek olmadığını vurgulayan Akdemir. işçilere şöyle seslendi: "Gece gündüz, tatil bayram demeden günün 24 saati sürekli görev yapan faal personel. bu • Çeşitli birimlerde yol bekçisi. makinist, hareket memuru, makasçı ve istasyon şefi olarak görev yapan memurlar. dün baa merkezlerde vizite eyiemi yaptılar. yoğun çalışmanın karşılığında ceza ve sürgün, son olarak da gözaltılarla ödüllendirildi. 21 ey- lülde baskılan kınamak üzere yaptığımız kamu- oyu açıklaması ve ardından gerçekleştirdiğimiz 5 günlük açlık grevi eyleminden sonra baskılar eksilmedi. aksine arttı. 4 arkadaşımız sürgüne gitti. nakil ve vekalet çalışması adı altında baskı- lar artınldı. Sesimizin duyulması için yapacak bir uyanmız daha vardı; üretimi durdurmak. Bu. demokratik direnme hakkmı kullanmaktır. Tehdit ve baskılar bizlerin insanca çalı- şma mücadelesini engelleyemez." Emniyet güçleri- nin de izlemekle ye- tindiği eylem ve ko- nuşmalar sırasında Tüm Ray-Sen üyesi memurlar, "Yılgınlık yok, direniş var" vc "Baskılar bizleri yıldıramaz" diye sloganlarattılar.Eylemedesıek vermek üze- re Adana'ya gelen Tüm Ray-Sen Genel Sekrete- ri Süleyman Eryılmaz. gazetecilere "Bu işin peşi bırakılmayacaktır. Kamuoyu sesimizi mutlaka duyacak. demokratikleşme vaadinde bulunan yöneticiler. bir insanın 2.2 milyon liraya ayda 150 saat fazla çalışlınlmasının yanlış olduğunu söylemek zorunda kalacaklardır. Yeni eylemleri gündeme getirerek hakkımızı alacağız" diye ko- nuştu. Türkiye'de ilk kez demiryollannda hiz- metin kısmen durmasına yol açan eyiemi, vizite eyleminin yapıldığı yere gelen Tüm Bel-Sen Adana Şube Başkanı Murat Yücesu da destek- lediğini belirtti. Siyahlarla kaybeden ünlü satrançı Fischer 5-3 önde Belgrad'daki ilk maç Spassky'ninKültür Senisi -" Yüzy ılın Rövanş Maçı'nda on ikinci oyunu Boris Spassky kazandı. Siyahlarla oynayan Bobby Fischer, 54. hamleden sonra oyunu terk etti. Yugoslavya'da Sveti Stefan adasında başlayan ve Bclgrad'da devam edcn karşılaşmada Amerikalı büyükusta 5-3 önde bulunuyor. Oyuncularsalona girdiklerinde, Fischer hayranlan taratindan hararetle alkışlandı. Beş buçuk saat süren oy un boyunca Fischer masadan hiç kalkmazken. Rus asıllı Fransız büyükusta Spiisskyhamk lcr arasında masa\ı^ık sık lerk etti. BlllllUı(-. gll'l. dahu önceki oy unlarda da Spassky'nin prostat sorunu olduğıuıçıklanmıştı. Yinni \ ıl önce İzlanda'nın Reykjavik kentinde Dünya Satranç Şampiyonluğu için karşı karşıya gelen Fischer ve Spassky, tam 20 yıl sonra özel olarak düzenlenen bu karşılaşmada bir kez daha satranç masasının başmdalar. 5 milyon dolar (yaklaşık 37.5 milyar Türk Lirası) ödüllü karşılaşmada lOoyunkazanan taraf galip sayılacak. Karşılaşma sonunda galip 3.5 milyon dolar, mağlupise 1.5 milvon dolar alacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle