Katalog

DIŞHABERLER Irak-BM anlaştı • BAĞDAT (AA) - Irak ve BM'nin uluslararası yardım çalışmalannın yenıden başlaması için yeni bir anlaşma yaptığı bıldirildi. BM Çocuklara Yardım FonuUNICEFBaşkanı James Grant. dün düzenledığı basın toplantısında Bağdat'ta 4 gün sûren yoğun temaslan sırasında yüksek rütbeli Irak yetkilileriyle biraraya geldiğini ve görüşmeler sonunda bu anlaşmaya vanldığıru bildirdi. Grant Irak'taMartl993'e kadar yardım çalışmasının gerçekleştirilmesi doğrultusunda, ulusal hareket planı üzerinde görüşmeler yaptığını belirterek. "Mutabakat zaptı üzerinde. ulusal hareket planı üzerinde anlaşmaya vardı. Umanm mutabakat zaptı New York'ta ımzalanır" dedi. Kolombiya'da deprem • BOGOTA(AA)- Kolombiya'nın kuzeybatısında, Richter ölçeğiyle 6 şiddetinde dün meydana gelen depremde bir köyün büyük zarar gördüğü ancak ölü bulunmadığı bildirildi. Antioquiaeyaleti sağlık servisi şefı depremden sonra M urindo köyünde yapüklan ıncelemelerde hiç ölü olmadığını tespit ettiğini belirtti Kuveyt'te yeni hükümet • KUVEYT(AA) -Kuveyt'te Velihat Prens ŞeyhSaadEl-Abdullah El-Sabah başkanlığında 15 üyeli hükümet kurulduğu bildinldi. Kuveyt Radyosu'nun habenne göre yeni kabinede El Sabah ailesinden dört kişi bulunuyor ve bunlar Dışişleri, İçişileri. Savunma ve Enformasyon Bakanlığı'na atandılar. Ermenistan Devlet Başkanı, Kürt sorunu ve Kıbns konusunda Türkiye'ye karşı çabalar içinde olmayacaklannı söyledi Petrosyan'danAnkara'ya güvence• Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin, Cumhuriyet'e yaptığı açıklamada, Petrosyan'ın kendisine, Tür- kiye'ye karşı "en ufak bir kışkırtma çabası" içinde olmayacaklanna dair güvence verdiğini söyledi. ANKARA(Cumhuriyet Bü- Çetin, Cumhuriyet'e yaptığı rosu) - Dışışlen Bakanı Hikmet açıklamada Petrosyan'ın ken- Çetin, Ermenistan Devlet Baş- kanı Levon Ter Petrosyan'ın, Erivan'ın, Türkiye'nin Kürt so- runu, Kıbns gibi önemli iç ve dış politikalanna karşı çabalar Petrosyan güvence venü. ş p ş ç içinde olmayacağı yönünde gü- vence verdiğini söyledi. y disine Türkiye'ye karşı en ufak bir kışkırtma çabası içinde ol- mayacaklannı aktardığını bil- dirdi. Çetin, Petrosyan'ın bu sözleri geçen eylülde New York'ta yapüklan uzun bir gö- rüşme sırasında aktardığını be- lirtti. Petrosyart'ın Kürt sorunu, Kıbns gjbi Türkiye'nin önem verdiği iç ve dış politikalanna ilişkın konularda Ermenistan'- m Türkiye'yi rahatsız edecek gi- nşimler yapmayacağını söy- ledığini de aktaran Çetin, Er- menistan Devlet Başkanı'nın bu tür çabalann, kendılerinin Türkiye'ye yönehk dış politika- lanna uygun olmadığını da ifa- de ettiğini kaydetti. Üst düzey bir Dışişleri Ba- ALMANYA Türkiye'ye askeri yardım yeniden başlıyor BERLtN (Cumhuriyet) - Almanya, Türkiye'ye silah yardunını yeniden başlatı- yor. Alman Savunma BakanhğYndan dün yapılan açıklamaya göre 46 adet "Fantom" tipi keşif uçağı NATO yardımı çerçevesin- de Türkiye'ye gönderilecek. "Fantom" uçaklannın sevkıyatı ilkbahar- da Alman hükümetinin Türkiye'ye "silah ambargosu" koyması üzerine durdurulmuş- tu. Sosyal demokrat üyelerin muhalefetiyle Sav-unma Komisyonu'nda uçak sevkıyatına karşı gelinmişti. SPD'li üyeler keşif uçak- lannın kücük tadilatlarla bombardıman uçağı haline getirileceğlni ve "sivil Kürt hal- ka karşı" kuUanılacağını iddia etmişlerdi. Meclis'in Savunma Komisyonu son kara- nyla söz konusu ucaklann en kısa sürede sevkedilmesini kabul etti. "Fantom" uçak- lan, Almanya'dan, ambargonun kaldınhna- sından sonra yapılacak ilk silah yardımını oluşturuyor. Savunma yardımına yeniden başlanması siyasi gözlemciler tarafından ikili ilişkilerin düzeldiğinin nihai göstergesi sa- vüıyor. kanlığı yetkilisi de Cumhuri- yet'e yaptığı açıklamada, mu- halefetteki Daşnak Partisi'nin PKK'yı Ermenistan'a çağırma- sının, Dışişleri Bakanı Rafı Ho- vanesyan'ın görevden ahnması- na katkıda bulunduğunu söyle- di. Yetkili, Türkiye'nin başı- ndan beri Ermenistan'daki Pet- rosyan yanlılan ve Daşnak yanlılan arasındaki çelişkiye dayanan bir Ermenistan politi- kası izlediğini söyleyerek son gelişmelerin Türkiye'nin tespi- tini doğruladığıru aktardı. Aynı yetkili, Petrosyan ekibi- nin Türkiye'ye karşı "tarihsel kışkırtmalara" dayab bir politi- ka izlemek istemediğine inanıl- dığını, bu ekibin, Ankara ile iyi komşuluk ilişkileri kurma poÜ- tikasını devam ettirdiklerini ve Karabağ sorununu çözmek ko- nusunda sarrumi olduklannı vurguladı. PKK heyetini Erivan yöneti- minin haberi olmadan Türkiye karşıtı Daşnak Partisi'nin da- vet ettiğini bildiren yetkili, PKK heyetinin Ermeni hükü- meti ile görüşmesinin gerçekleş- memiş olmasmın PKK girişi- minin Erivan'dan habersiz yapıldığının kanıtı olduğunuü ıfade etti. Türkiye'nin Erme- nistan'a yönelik politikalannın değişmediğini bildiren yetkili, Ermenistan'a ödünç buğday verilmesi karannda bir değişik- lik olmadığını da sözlerine ekle- di. ff* c o v o c tohlîlrrcî Sırbistan >e Karadağdan kurulu yeni Yugos- İÇ SU V d Ş I £ I 1 1 1 K C M ıa v >a n ı n D ^ |e , Başkanı Dobrica Cosk, ülke- de bir iç sa>aş çıkması olasılığmın giderek güçlendiğini söyledi. AFP'nin haberine göre \ ugoslavya Devlet Başkanı Dobrica Cosic parlamentoda bir konuşma > aparak "Bosna-Hersek'te savaşan Sırp siyasi partilerine bağlı tüm milisle- ri bir an önce dağıtmak \e silahsızlandırmak gerektiğini" belirtti. Cosic, bazı Sırp si- yasi partilerinin Bosna-Hersek'te yaşayan sivilleri savaşa sürüklediğini öne sürerek Sırp >e Karadağlılardan oluşan V ugoslavya halkının bu kez kendi topraklannda bir iç savaş çıkmasından ka> gı du> duğunu öne sürdü. Hangi mecrada, hedef kitlenizin "Zap" diye kanal değiştirip rekla- mmızdan kaçma imkânı yoktur? Reklamda, hedefinizin mesajınız- dan kaçmasını önlemenin yolu basından geçer. Reklamınızm etkisini katlamak için basının kırk gücü var. Hovanesyan'ın istifasına önceliklerin değişmesi yol açtı Ermeııi diplomasisi Ortadoğu'yayöneliyor • ABD vatandaşı Hovanesyan'ın Devlet Başkanı Petrosyan'ın isteğine uyarak istifa etmesinden son- ra, Erivan'ın yüzünü tümüyle Batı'ya çevirerek ABD ve Avrupa ülkelerinden "medet ummak" ye- rine içinde yaşadığı coğrafyadan kalkarak Orta- doğu'ya yönelmesi ve komşularla ilişkilerinin ağır- lık kazanması bekleniyor. rüş farklıhklanndan kaynakla- nıyor. Devlet Başkanı Levon Ter Petrosyan ve bizzat onun tara- fından Dışişleri Bakanlığı'na atanan Raffi Hovanesyan'ın RAFFİHERMONN ERİVAN - Ermenistan Dev- let Başkanı Levon Ter Petros- yan'ın ABD vatandaşı Dışişleri Bakanı Raffi Hovanesyan'ı gö- . _ - . . , . . ., . revinden alması, Erivanın dış bugun farklı dıplomaük tercıh- oldukça etkileye- len sımgeledığı soylenebriır. ABD'li olmasından kaynak- tümüyle lanan özelliklerle halkın ve ba- sının karşısına sürekli güleç bir yüzle çıkması. sempatik davra- nışlan, sık sık çıkuğı yurtdışı gezilerin sonunda ziyaret ettiği politikasını cek. Erivan'ın yüzünü Batı'ya çevirerek ABD ve Av- rupa ülkelerinden "medet ummak" yerine içinde yaşadığı coğrafyadan kalkarak Orta- doğu'ya yönelmesi v£ komşu- larla ilişkilerinin ağırhk kazan- ması bekleniyor. Zaten Petros- ülkelerin genç Ermenistan Cumhuriyeti'ni an arda tanı- ması, Hovanesyan'ın kısa süre- yan ile Hovanesyan arasındaki de kitlelerin beğenısıni kazan- anlaşmazlık, bu konudaki gö- masına neden oldu. PETROSYAN'A KARŞI BİRLİK Mıılıalefetiııumudu Raffi Hovanesyan • Dışişleri Bakanlığıgörevindenöncekigün istifa edenRafîî Hovanesyan Erivan'ı terk etmeyeceğini ve ABD'ye geri dönmeyeceğini açıkladı. MOSKOVA(AA) - Erme- nistan Dışişleri Bakanlığı göre- vinden önceki gün istifa eden Raffi Hovanesyan, vatandaşı olduğu ABD'ye dönmeyeceğini ve Erivan'da kalmaya kararlı olduğunu açıkladı. Hovanesyan, ITAR-TASS ajansına yaptığı açıklamada •'Erivan'dan başka bir yere git- meye niyetim yok" şeklinde ko- nuştu. Ancak geleceğe ilişkin planlannı açıklarnadı. Envan'daki siyasi gözlemci- ler, Hovanesyan'ın büyük ola- sılıkla Daşnaksütyun partisinin desteğiyle Ermenistan Devlet Başkanı Levon Ter Petrosyan aleyhindeki muhalefeti birleş- tinne çabasına gjreceği yoru- munu yapıyorlar.Çok sayıda parti ve hareketten oluşmasına karşın parcalanmışhk görüntü- sünü aşamayan muhalefetın. Hovanesyan gibi karizmatik bir kışılığjn arkasında yeni bir birleşme çabasına girebileceği- ne dikkat çekıliyor. Daşnaksütyun tarafından yayımlanan bir bildiri, bu de- ğerlendirmeleri güçlendirdi. Bildiride, Levon Ter Petros- yan'ın Hovanesyan'ı istifaya zorlamasının Ermenistan'ın ulusal birliği ve dış politikasının etkinliğine büyük bir darbe oluşturabileceği vurgulandı. Açıklamada, Hovanesyan'ın Ermenistan yönetiminden uzaklaşünlmasının Ter Petros- yan'ın Dağlık Karabağ'daki Ermeni devletini tanımama ko- nusundaki kararlılığını bir kez daha ortaya serdiğini bildirdi. Ermenistan Devlet Başkanı, Avrupa Güvenlik ve İşbirKği Konferası'nın (AGİK) temel ü- kelerine ters düştüğü ve banş kapılannı tümüyle kapatacağı için Karabağ'da ilan edilmiş Ermeni devletini ilk tanıyan ülke olmayı reddediyor. Ancak bağımsızlığını yeni ilan etmiş genç bir cumhuriye- tin hızla tanınmasının halkta yarattığı sarhoşluk, zaman geç- tikçe yerini "'Nereye gidiyonız" ya da "Hangi uluslararası güç bırlığının kapsamı içinde olaca- ğız" benzeri kaygılı fısılülara bıraktı. Nitekim Petrosyan'ın bağım- sızlık ilanından önce ve sonra apartopar ABD'ye gitmesi, Eri- van'da açılan ilk elçiliğin ABD'ye ait olması, başta Libe- ral Demokrat Parti olmak üze- re muhalefetin birçok kesimle- rinın istemlerinin aksine genç Ermenıstan'ın Ortadoğu'ya sır- tını dönüp başta ABD olmak üzere Batı'dan "medet umma- sı". ABD vatandaşı Raffi Ho- vanesyan'ın Ermenistan Dışiş- leri Bakanlığı'na bir tesadüf eseri atanmadığını gösterir. Ne var ki Erivan geçen mart başında başta ABD olmak üze- re Batı dünyasmın kendi bek- lentilerine cevap veremeyeceği- ni kavradı ve dış politıka rota- sında değişikliğe giderek gözle- rini birdenbire Ortadoğu'ya çevirdi. Devlet Başkam Levon Ter Petrosyan'ın kalabalık bir he- yetle geçen nisanda Şam'a yap- tığı resmi ziyaret ve burada Suriye Devlet Başkanı Hafız Esad'a hitaben yaptığı Arapça konuşma, Erivan'ın dış politi- kasında önemb birdönüm nok- 1 tasma ışaret eder. Komşulan Türkiye, Azcr- baycan, Gürcistan ve lran ile "coğrafî zorunluluk" gereği birlikte yaşamaya ve iyi ilişkiler gelişürmeye "mahkum" olan Ermenistan, dış politika yöneli- şindekı bu değişimle birlikte, Ortadoğu ülkeleri ailesine men- sup olduğunu, hatta bu ailenin Batı ile ilişkilerini düzenleyen bir "anahtar üye" rolü üstlen- mesi gerektiğini kavramaya başladı. Ermeni diplomasisi "ham- lık" dönemini ABD vatandaşı Dışişleri Bakanı Hovanesyan ve onun oluşturduğu ekiple ge- çirdi. Genç cumhuriyetin dipîö- masisinin oluşmasında Hova- nesyan ve ekıbinin katkılan reddedilemez. Ancak hamlık döneminden çıkışta Erivan'ın diplomaük önceliklerinde Or- tadoğu'nun kazandığı ağırhk, Hovanesyan ve ekibmin işlevle- rini sarstı. Konuk yazar AT'dereforma geçit yok ERGİN YILDIZOĞLU Bırmingham'da geçen cuma günü yapılan AT ülkeleri devlet başkanlan zirvesı, EMS (Avrupa Para Sistemi) krizinin en alevli günlerinde EMS ve Maastricht'in eksikliklenni tamamlamak ve hatalannı düzeltmek için düşünülmüştü. Kendi- sine atfedilen lüm öneme rağmen zirveden her- hangı bir kayda değer bir sonuç alınamadı. Maastncht'in yeniden gözden geçirilmesi konu- suna hıç değinilmedi. Zirve birlik, acıkhk, de- mokrasi konulannda ya\an bir ortak açıklama ile sonuçlandı. Ingiltere Başbakanı John Major, Avrupa pa- ra krizinin en alevli günlerinde, bir olağan-üstü zirve toplantısı çağnsı yapmıştı. Bu toplantıda İngiltere ağırlığinı koyacak ve Maasticht Anlaş- ması yeniden gözden geçırilecekti. Böylece John Major hem iç politikada güçlenecek ve Maast- richt'e yapılan itirazlan aşarak bu anlaşmayı Meclisten geçirebilecekti hem de Avrupa'da an- laşmaya kuşku ile bakan kamuoyuna bir güven verilecekti. Bu arada da İngiltere tüm bunlan beceren devlet olarak önemini bir kere daha ka- nıtlamış ve Almanya ile Fransa'nın yarunda bi- rinci kümede yerini sağlamlaştırmış olacaktı. Bunlann hiçbiri olmadı. Zirve çağnsının hemen arkasından bellibaşlı Avrupa ülkeleri, üzerinde bu kadar tartışüktan sonra zarzor anlaştıklan bir metni (Maastricht Anlaşması'nı) yeniden gözden geçirmek isteme- diklerini belirttiler. Bu eğilim geçen ay Brüksel'- de yapılan maliye ve ekonomi toplantısında İngiltere'ye resmen bıldirildi. Bu arada Alman- ya. Fransa ve Benelüks ülkelerinin, ayak sürü- yenleri beklemeden ekonomik ve politik birlik konusunda daha hızlı adımlar atmaya kararlı olduklan söylentisi yayılıyordu. Bu söylenti ger- cekleşirse liderlik etmek bir yana, İngiltere fîilen Avrupa'nın kıyısına düşecekti. Nihayet Avrupa para piyasalannda yaşanan kriz şu sıralarda du- rulmuş gibiydi. Kısacası zirve toplantısı gelip çattığında zirveyi gerektiren nedenlerin hemen hepsi ya safdışı bırakılmış ya da eskimişti. Bu yüzden zirve olmadan nasıl sonuçlanacağı ko- nusunda ilgili herkes, çoktan bir kanaate ulaş- mışu. Sonuç kimseyı şaşırtmadı. Avrupa ülkelerinin liderleri açısından zirvenin yapılması için artık sadece nispeten önemsiz ki iki sebep kalmıştı. Birincisi John Major'a Ma- astricht'i Meclisten gecirmesi için destek olmak, ikincisi Avrupa kamuoyuna birlik ve beraberlik mesajı vermek. Zirve bu amaçlara uygunluk ha- linde yavan bir "deklarasyonla" sonuçlandı. Deİclarasyona (1) göre Merkezileşme Avrupa birliğini tarif etmek için doğru bir kavram değil- di, subsidirity, subsidiarite veya subsidaritatesp- rinsiple(*) olarak tarif edilen kavram daha uygundu, (2) Avrupa Birliği'ni oluşturacak ka- nun ve yönetmelikler daha az karmaşık hale ge- tirilecek ve anlaşılır bir dille yazılacaktı. Avrupa birlığine gıden süreç daha açık ve demokratik olacaktı, ama bu arada da zirve toplantısı basına kapalı yapıldı. Edinburg toplantısı Avrupa Bırlığı konusun- da ayak süreyen Ingiltere'nin başkanlığında yapılacak son toplantıydı. Bu toplanü da atlatıl- dığı takürde İngiltere'nin, süreci yavaşlatma konusunda elınden bir koz daha gidecekti. Bu yüzden bu toplantıyı başarması imkansız bir de görev verildi. Binlerce sayfalık kanun ve yönet- menlik metni aralık ayına kadar gözden geçiriie- cek ve Binningham kararlannm detaylannın görüşülmesine hazır hale getirilecekti. Birmingham zirvesi İngiltere'nin etkisinin ne kadar zayıflamış ve Avrupa'da ne kadar yalruz kalmış olduğunu ve iki vitesli Avrupa'nın fıilen oluşmakta olduğunu bir kere daha göstermek- ten başka bir amaca hizmet edemedi. Bu zaten herkes tarafından bilinen konuyla çok az kimse- nin ılgılendiğı göz önüne abnırsa, yapılmasa da olurdu demek hiç de yanlış olmaz. (*)Bu kavramın ne olduğunu bir sayfanm bir yüzünde anlatmayı başaraeak olana Jack De- lors 'un ödül vaat ettiği söylentisme bakıiırsa kim- se bunun tam ne anlama geldiğini bilmiyor demek pek de yanlış olmayacak. Bir yorum şöyle: Eko- nomik vepolitik kararlar olarak ahnacak. Ancak bu konuda bir ttkanıklık olursa Merkezi Avrupa devletinin iradesine bafvurutacak.