Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
18 EKIM1992 PAZAR* CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI 17
PENCEREUBaştarafi 2. Sayfada
Düzeni'n't kurmuş..
Haydi canım sen de!..
Midesi seçmeni güdümlüyor, Amerikalı cebine girene
bakıyor, gerisi fıs fıs.. ^
Doğal değil mi?
Elbette doğal; ama, benim şaştığım, Babıali de Ameri-
kan Cumhurbaşkanı seçiminin algılanışıdır. Kimisi Bush
yandaşı, kimisi Clinton'u tutuyor. Neymiş? Gezegenimizin
lideri seçiliyormuş...
Efendimiz kim olacak?
Clinton mu?
Bush mu?
Öyle ya, 'Pax Romana 'nın Sezarı, onur locasına oturup
meydanda savaşan gladyatörleri seyredecek. Kim öle,
kim kala? Sezar, yenenle yenilen arasındaki ölüm kalım
hesaplaşmasında son kararı vermeyecek mi? Kim olursa
olsun, Bush ya da Clinton, tribünlerde dalganan seyircile-
re bakacak, sonra arenada sessiz bekleyen kurbanlarını
süzecek, yumruğunu sıkıp sağ elinin başparmağını ya yu-
karıya ya aşağıya çevirecek..
'YeniDünya Düzeni'nde kural budur...
Eğer yenilen gladyatör kuvvetli ise Sezar'ın başparmağı
yukarı kalkar..
Ya Boşnaksa? +
Clinton değ/ş/m'diyormuş..
Değişimi özleyen Amerikalı seviniyor, Bush çöp teneke-
sine, Clinton Beyaz Saray'a..
Peki, bize ne oluyor?
Şu güzelim Türkiyemiz'de bağımsız düşünceyi insanlı-
ğın kuralı sayanlar, gün geçtikçe azalıyor mu?
Rezillik.dörtbiryanısarıpdoğallaştı mı, mantık da köre-
lir; köleliğin zilleti, ille de ayağa vurulan bukağıda somut-
laşmaz ki, kafalar bozulup kokuştu mu ne yapacaksın?
Eskiden, ingiliz kraliçesini ya da kralını benimseyip
efendisi sayan Asyalı ve Afrikalıyı suçlayamazdık. Elin ga-
ribi ezilmiş, yoksul, sömürülmüş, uşaklığa alıştırılmış,
okumamış, yazmamış, uyanmamış, bilinçlenmemiş, uma-
rı yok, başını kaldırsa yumruğu yiyecek, Allahı şaşacak..
Peki, 21'inci yüzyıla 8 kala bize ayıp değil mi?
Clinton 'deg7ş/rn'diyormuş..
Ne değişimi?
Amerika, Ortadoğu'daki petrol krallıklarında, emirlikle-
rinde, şeyhliklerinde ortaçağ düzenini destekleyip ayakta
tutan devlettir. Pax Romana'nın Sezarı şimdiye dek 'Ûçün-
cü Dünya'da neyin değişmesini istedi ki? Kuveyt Emiri El
Sabah mı, KatarSultanı Fişmekan mı, Umman Şeyhi Cen-
netmekan mı, hangi petrol kuklasının arkasındaki perdeyi
aralasan, ne görüyorsun?
Efendi evini boyatıp badana edecek, mobilyaları değişti-
rfcfcek, yeni halılar satın alacak diye şıkır şıkır oynayan
uşağa ne dersiniz?
Uşak işte..
Efendi ağladı mı, ağlıyor.
Güldü mü, gülüyor.
Efendi giysilerini değiştirdi mi, kendisi değiştirmiş gibi
seviniyor.
GUNCEL
CÜNEYT ARCAYÜREK
• Baştarafi I. Sayfada
Daha derinlere inmeyi yeğlemediler. Evet, ingilizler Ku-
zey Irak'ta "bağımsız bir Kürt devletine karşı çıkıyorlar"d\.
Evet, ingilizler "bağımsız bir Kürt devletinin dünyada kabul
görmeyeceğini öne sürüyorlar"d\.
Hikmet Çetin'in "federe devletin bağımsızlığa giden bir
adım" olduğu yolundaki kaygılarına "pek o kanıda olmadık-
lannı" söyleyerekkatılmıyorlardı.
Ne çare, hangi anlama geleceği varsayılamayan bir tutum
izleyen ingilizler, "bu konularda fazla konuşmak istemiyor-
/ar"dı.
Nitekim Londra görüşmeleri sonunda, Kuzey Irak bağla-
mında "resm/'b/raç/fr/ama"yapılmadı.
ingilizler, bir konuda açık duruyorlar, kesinkes ifadelerle
PKK'ya karşı sürdürülen savaşı desteklediklerini ifade edi-
yorlardı.
Türk politikalarına bir yerde yaklaşıyor, Saddam'ın gitme-
si halinde Bağdat'la Kürtlerin bir yeni oluşum sürecinde,
federe devleti yaşama geçirebileceklerine inandıklarını söy-
lüyorlardı.
Ankara'da olduğu gibi Londra'da da Irak'la ilgili senaryo-
ların hemen hepsi, "Saddam'ın gitmesine bağlıydı." Ne ça-
re, Saddam'ın gitmesi olasılığını Hikmet Çetin gercekçi bir
gözle, "Yarın da olabilir, on yılsonra da"diye tanımlıyor.
Kaygılar, kaygılar
Her şeye karşın, Türkiye'nin toprak bütünlüğünün muhafa-
zasına dayalı Irak politikasında hiçbir değişiklik yoktu. olma-
yacaktı.
Ankara, Saddam'ın ABD seçimlerine fazla bel bağlar siya-
setini de onaylamıyor. Gercekçi bulmuyor. "Çünkü" diyor
Hikmet Çetin, "Amerikan kamuoyu Bush gitse de Irak politi-
kalannm değişmesine yanlı olmaz."
Ne var ki Türkiye'nin bir değil; birkaç ciddi kaygısı hemen
her gün belirli kesimlerde tartışılıyor. Güncel olanı 23 ekim-
de Kuzey Irak'ta muhalefetin yapacağı toplantıdan sonra
ortaya nasıl birtablonun çıkacağıyla ilgili.
Kimine göre ne çıkacağı belli değil ama. çoğu çevre 23
ekimde Kürtlerin bir hükümet ilan edeceğine inanıyor.
Federe devleti açıklayan Kürtlerin yeni hükümetin "tanın-
masını isteyecekleri" öne sürülüyor. Ankara'nın bu isteğe
olumlu gözle bakmadığı daha bugünden vurgulanıyor. Ya
dünya?
Ankara, Kürt hükümetini "çoğu devletin tammayacağını"
söylüyor. Türkiye gibi ingilizlerin de Irak'ın toprak bütünlü-
ğüne özen göstermesini politikalarımızda önemli bir nokta
kabul ediyor.
Hükümet. aralık ayında yeniden gündemin ilk sırasına gi-
recek olan Çekiç Güç konusunda kesin kararı zamana, kısa-
cası dalgalanmaya bırakmış görünüyor.
Başbakan Demirel, Irak'ın karşı vaziyet almamızı istediği
Çekiç Güç'ün süresini uzatıp uzatmamayı "gelişen olaylann
sonuçlarına" bağlıyor.
Hükümette belirgin iki kaygı gözleniyor. İlki, müttefiklerin
bizden çıkarsa Çekiç Güç'ü ya Suriye'ye ya da Güney Kıb-
rıs'a götüreceklerini içeriyor. Bu durumda "bölgede deneti-
mi elden kaçıracağımıza" inanıyor.
Öteki kaygı da önemli. Herhangi bir nedenle güney sınırla-
rımıza yüz binlerce Kürt gelip yığılırsa, Batı'dan destek
isteme olanağımızın kalmayacağından korkuyor.
Bu kaygılara yenileri eklenecek olursa, Çekiç Güç'ün sü-
resi bir kez daha uzatılabilir.
PKK, davasınıLondraVa da taşıyor Dağ, taş
aranıyorEDtPEMİLÖYMEN
LONDRA - İngiliz güvenlik
uzmanlan. PKK'nın Türkiye'-
de yürüttüğü "askeri'" faaliyeti.
Londra'daki temsilciliği aracılı-
ğı ile "siyasi" dûzeyde İngil-
tere'ye de yansıttığı görüşünde.
Londra'daki Kürt aynlıkçı ör-
gütlerinin faaliyetlerinin "yaban--
cı bunalımlann Londra'da na-
sıl patlak verebileceğine örnek
oluşturduğu" ıfade edıliyor.
Sadece Londra'da yayımla-
nan, günlük trajı 500 bini bulan
saygın akşam gazetesi "Eve-
ning Standard"da "Komşunuz
acaba kim?" başlıklı iki sayfahk
makalede, uluslararası ilişkileri
olan terör örgütlerinin fotoğ-
raflı Londra adresleri verildi.
PKK da listede Peru'daki "Ay-
dınhk Yol", Sri Lanka'daki
"Tamil Kaplanlan", Hindis-
tan'daki "Militan Sihler". Afri-
ka Ulusal Kongresi.. Filistin
Kurtuluş Örgütü ve İrlanda'lı
militan örgütler arasında yer al-
dı.Makalede, Londra'daki 14
Küri demeği arasında "'en mili-
tanı ve radikah" diye tammla-
nan PKK'nın halen Londra'da
iki bin üyesi olduğu, ve faaliyet-
lerinin şimdilik sadece Türkiye
büyükelçiliğine ve Türk Hava
Yollan ofısine saldınlarla sınırlı
kaldığı belirtildi. Londra'daki
baa Türk bankalanna da çeşitli
saldınlar olmuştu. Makalede
PKK hakkında şunlar denili-
yor: "Güvenlik uzmanlanna
göre, Kürtler ile Türkler arasın-
daki acımasız sınır savaşı,
Londra'da da Kürt aynlıkçı
gruplan aracıltğı ile yürütülü-
>or. Bu. yabancı kökenli bir
bunahmın Londra'da nasıl pat-
layabileceğine iyi Lir örnektir.
PKK'nın Avrupadaki uzantısı
Almanya'da da terör eylemleri-
ne kalkışmıştır."
Makalede aynca. güvenlik ve
terör konulannda araştırmalan
ile tanınan "Bunalım ve Terör
Araştırmalan Enstitüsü" uz-
manlannın görüşlerine dayaru-
larak, diğer örgütlerle birlikte
PKK'run da "terör eylemlerine
yakınlık duyduğu veya bu ey-
lemleri desteklediği gibi. karşıt
görüşlü örgütlerin saldınlan
için hedefte olduğu" vurgulanı-
yor, ve "Londrahlar için bu
örgütler. tehdit edici birer kom-
şu sayılırlar" deniliyor.
Her gün 4 bazen 5 baskı ya-
pan, ve akşam saatlennde ış
çıkışında hızla satılan akşam
gazetesi "Evening Standard"-
taki bu makale, iktıdar yanlısı
"Sunday Telegraph"da geçen
aylarda yayımlanan "Silahlı
Kürtler, terörü İngiltere sokak-
lanna taşıyorlar". başlıklı ma-
kalesini izledi.
Baştarafi 1. Sayfada
diği gerçekleri dile getiriyor. Bu
bataktan bir ya da birkaç yılda
kurtulmanm olanağt yoktur.
Devletin gelir-gider dengesi na-
sıl düzeltilecek? Bütçe açığının
büyüklüğü ve yapısallaşması bu
soruyu boşlukta bırakıyor. Dev-
letin hesabım kitabmı yerli ye-
rine oturtmak ve iki yakasını bir
araya getirmek kolay değil. Bu
durumda muhalefetin de söyle-
yebileceğifazla bir şey yoktur.
Çünkü muhalefetin söyleyeceği-
ni hükümetin Maliye Bakanı
söylüyor...
Haksız mı?
Hiç kimse bu soruya ters bir
yamt veremez. ANAP iktidarı
süresinde ipin ucu kaçmış, büt-
çe diye bir kavram kalmamıştı.
Bunun en çarpıcı göstergelerin-
den biri de fonlardır. Şimdiye
kadar bütçe dışında bulunan
1Q7 fondan 63 'ü bu yıl genel
bütçeye katılmıştır. Bütçe disip-
liniyolunda, bunu, atılması zo-
runlu bir adım sayabiliriz.
Ülkemizde bir geçiş sürecini
yaşıyoruz. Bütçenin bir disipli-
ne kavuşturulması da kolay ol-
mayacak... Maliye Bakanı 'nın
basın toplantısında dile getirdi-
ği gerçeğin altı kırmızı kalemle
ancak böyle çizilebilir.
• • *
• Baştarafi I. Sayfada
zenlendi. Saldında ölen ya da
yaralanan olmadı ancak ka-
rakolda maddi hasar meyda-
na geldi. Olayın hemen ardın-
dan güvenlik güçlerince başla-
tılan operasyonda HEP İl
Başkanı Hüsamettin Zemdel-
lıoğlu ile merkez ilce başkanı
Nazın Tepenir'in de aralann-
da bulunduğu 20 kişi gözaltı-
na alındı.
Mardin'in Kızıltepe ilçesine
bağlı Yedikardeşler köyün-
den Ali Özdemir (55) ile Er-
demli köyünden Pıro Ayde-
mir (54) adlı kişiler önceki
gece bir grup silahlı kişi tara-
fından evlerinden alınarak
köy dışına çıkarüldılar. Kim-
liği belirlenemeyen kişiler ta-
rafından kurşuna dizilen
Özdemir ve Aydemir yaşam-
lannı yitirdiler. Kızıltepe ilçe-
şinde taksi şoförlüğü yapan
İzzettin Akgün (37) adlı kişi
de önceki gün saat 17.00'de
Esenli köyü yakınlannda
öldürüldü.
AA'nın haberine göre Mid-
yat ilçesinde dün sabaha karşı
bir grup PKK militaru Yemiş-
li köyü yakınında Cumhur
Göktürk yönetimindeki 47
DN 923 plakah TIR'ın yolu-
nu keserek durdurdu. TIR
sürücüsü Cumhur Göktürk
(47) ile oğlu Cemal Göktürk'ü
(28) araçtan indiren PKK'-
lılar her ikisini de otomatik si-
lahlarla kurşunlayarak öldür-
düler.
I Baştarafi 2. Sayfada
rvw 4yT ARTN Karakola GüzelSanatlaı-EğitiıııiveDeınokratikDüşüııce
ARDINDAKI
GERCEK
dcnli giiclü olur. Bu aşamada.
sanat eğitımcisinın alanında
çok ıyi \ctışmiş olması başanyı
etkileyen en önemli ögedir.
Donanımlı ortam: Sanatsal
yaratma etkınliklennın başanlr
bir bıçimde gerçekleşmesi ıçın.
binanın elverişliliğinden baş-
layarak araç. gereç. teknik ve
teknolojik olanaklann amaca
uygun olarak düzenlenmesı ge-
rekir. Sanatlann oluştuğu: bi-
na. stüdyo. atölye. sahne. salon.
boya, tuval, model. çamur. fı-
rın. kanıera. vıdeo. perde vb.
gibi maddi koşul ve olanaklar.
çağdaş ölçülerde hazırlanmış
olmalıdır. Bu donanımlı ortam-
da yapılan sanat eğitımı, çocu-
ğun kcndini anlatmada en
uygun anlatım dilini bulmasını
sağlayacak. kimi çocuk rcsim
yoluyla. kimileri müzik. dans,
hcykel. >iir. tiyatro vb. yoluyla
kendini anlaıacak ve çocuğun
kişiliği sağlıklı bir biçimde geli-
şecekür.
Özgûr ortam: Yaratıcı sanat
çalışmalannın özgür bir ortam-
da gerçekleşmesi gerekir. Sanat
yaratımı bir düzensizlik, kar-
maşa içınde gerçekleşmez, sa-
natlann kendi iç disiplinleri,
ılkeleri vardır. Ancak, bunlann
dışında her çeşit olasılığı araş-
urmaya olanak veren, her çeşit
düşünmc biçimine açık, eleştiri-
ye açık özgür bir ortamda öz-
gür yaratma gerçekleşebifcr,
özgünlük yakalanabilir. Baskı-
cı orıamlarda ve kargaşa or-
tamlannda sanat eğıtimı yapı-
lamaz.
Yeni bir kimlik...
Bu ön koşullann varolduğu
sanat eğıtimınden geçen çocuk-
lar yeni bir kimlik kazanırlar.
İşte bu kimlik. çağdaş demok-
rasilerdcki bireylerin kimliğıdir
vc en çok bu kimlikteki insanla-
ra gereksinimimiz vardır. Bu
sanatsal kimliği kazanan insan-
lar. sanat eğitimi sürecinde este-
tik ve ö/gün bir bütüne ulaşma
yönündc düşünmeyi öğrendik-
İcri için. yaşamın her boyutun-
da başanlı ve mullu olmayı bi-
lirler ve dünyanın güzelleşmesi-
ne katkıda bulunabilirler.
Demokratik olmanın yolu
demokratik düşünceye sahip
bireylerin yetiştirilmesinden ge-
çer, bu da eğitim yoluyla ger-
çekleşir. Bu bağlamda eğitim.
özellikle okulöncesi ve ilköğre-
tim büyük önem kazanır. Oku-
löncesi ve ilköğretim program-
lannın çağdaş demokratik bir
yaklaşımla ele alınarak gelişti-
rilmesi, evrenselleştirilmesi, sa-
nat eğitimi temeline dayalı ola-
rak hazırlanması ve diğer ders-
lerin öğretiminde sanat eğitimi
yönıemlerinden yararlanılması
gerekir. Eğitımde atılacak ilk ve
en önemli adım budur. Bu
programlann başanlı olabilme-
si için de; nitelikli, ilkeli. alanın-
da çok iyi yetışmiş, sanat ve
kültürü özümsemiş öğretmen-
lere gereksinim vardır. Öğret-
men yetiştiren kurumlann ve
programlann da bu nitelikte
öğretmeni yetiştirecek bıçimde
yeniden yapılanmalan gerçek-
leşıirilmelidir.
Sonuç olarak, sanat eğitimi
çocuklanmızın geleceği adına
ciddiye alınması gereken bir ko-
nudur. Bu konunun önemini
Atatürk. ta 1924'te belirtmiş,
Ağustos 1924'te Öğretmenler
Birliği Kongresi'nde yaptığı ko-
nuşmayı Tevfık Fikret'in şu
sözleri ile bitirmiştir: "Hiçbir
zaman aklınızdan çıkmasın ki,
cumhuriyet sızden fıkri hür,
vicdanı hür, irfanı hür nesiller
ister." Başta belirtilmiş olan sa-
natsal yaratma ile ilgili açıkla-
malann vardığı noktayı
Atatürk, yeni bir devlet kurar-
ken ulusuna ve cumhuriyet ku-
şağını yetiştirecek olan öğret-
menlere göstermiş ve "duyuş,
düşünüş ve anlayışta özgür ku-
şaklar yetiştirmek" yoluyla
cumhuriyetin yaşayabileceğinc
dikkatleri çekmiştir.
Bugün. yetişkinler olarak.
eğıtimci, anne, baba olarak he-
pimize önemli bir görev düşü-
yor. Çocuklanmıza. gençleri-
mize Atatürk'ü, Atatürkçü
düşünme biçimini doğru bir bi-
çımde, çarpıtmadan, saptırma-
dan, abartmadan öğretmek
zorundayız. Demokrasi düşün-
cesinin gelişimi için, sanat eğiti-
mi ilke ve yöntemlerinden ya-
rarlanmalı. güzel sanatlar
yoluyla çevreye duyarlı. birey
olma bilinci ile evrensel düşüne-
bılen ve davranabilen kuşaklar
yetiştirme sorumluluğunu taşı-
malıyız.
• Baştarafi 1. Sayfada
jandarma komando ve piyade
birliklerinin Hezil çayınm do-
ğusundaki Sinat bölgesinde
arama ve tarama çalışmalannı
yürüttüğünü kaydettiler. An-
cak askeri yetkililer. bu arama,
tarama çalışmalan sırasında ele
geçen malzeme konusunda
açıklama yapmadılar.
Bölgede yurütülen operas-
yon, Genelkurmay karargahın-
dakı Harekat Merkezi'nden
saat saat izlenmeye devam edi-
yor. Operasyonu yürüten 23.
Sınır Jandarma Tugay Komu-
tanı Tuğgeneral Mete Sayar ve
Jandarma Asayiş Komutaru
Korgeneral Necati Özgenden
ahnan bilgiler. Harekat Mer-
kezi'nde değerlendiriliyor. As-
keri kaynaklar. Sinat bölgesin-
dekı arama tarama çalışmalan
nedeniyle hava operasyonlan-
na ara verildiğini de bildirdiler.
Askeri yetkililer, Türkiye-lran-
Irak üçgeninde bulunan Ha-
kurktaki PKK kampına ise,
dün sabah saatlerinde 3-4 sorti
gerçekleştirildiğini de kaydetti-
ler. Askeri yetkililer, Hakurk
bölgesinde peşmergeler ile
PKK militanlan arasındaki ça-
tışmalann devam ettiğini de
sözlerine eklediler.
Edinilen bilgiye göre, önceki
akşam 20.00-20.30 sulannda
Hezil çayı etrafında askeri bir-
likler ile PKK militanlan ara-
sında sıcak temas gerçekleşti.
Bu çatışmadaki zayiat konu-
sunda ise bir bilgj edinilemedi.
Dışişleri Bakanı Hikmet Çe-
tin, Türkiye'nin Irak ile olan
sınırlannda yeni sızmalann ol-
maması için gerekli güvenlik
önlemlerinin alınmakta oldu-
ğunu söyledi.
Iran İçişleri Bakanlığı Gü-
venlik Genel Müdürü Gulam
Hüseyin Bilendian, Kuzey
Irak'tan kaçan PKK militanla-
nnın İran topraklanna girmele-
rini önleme konusunda Tür-
kiye'ye güvence verdi.
AA'nın haberine göre, İçişle-
ri Bakanhğı'ndan bir üst düzey
yetkili. geçen hafta Türkiye'ye
gelen İran heyeti ile yapılan
toplantılarda, PKK'ya karşı
başlatılan peşmerge harekatı-
nın da gündeme geldiğini belirt-
ti. İçışlen Bakanlığı yetkilisi,
İran tarafindan verilen bu temi-
natın etkisinin önümüzdeki
günlerde görülebileceğini belir-
terek "İran'ın bu işte samimi
olduğu kanaatindeyiz" dedi.
GÖZLE1MUĞUR MUMCU
• Baştarafi I. Sayfada
tesi'de aynı amacı taşımaktaydı.
"Hınçak Komitesi"nden sonra kurulan "Taşnaksut-
yun" çok daha etkili oldu; 19. yüzyılın son yıllarıyla
2O.yüzyılın başlarındaki bütün Ermeni ayaklanmala-
rını yönetti. Örgüt, Padişah Abdülhamid'in uzlaşma
önerilerini de geri çevirerek çalışmalarını sürdürdü.
2. Meşrutiyet'in ilanı ile birlikte istanbul'da da açıkça
örgütlenme olanağı buldu.
"Taşnaksutyun", "I.Dünya Savaşı yıllarında da top-
ladığı gönüllülerle Rus ordusu saflarında Osmanlı
ordularına karşı savaştı.1917 Sovyet Devrimi sonun-
da kurulan bağımsız Ermenistan devletinde iktidarı
ele geçiren "Taşnaksutyun" 1920 yılında Ermenis-
tan'da Sovyet yönetimi egemen olunca Amerika,
Fransa, Lübnan ve Yunanistan'da çalışmalarını sür-
dürdü.
Ermeniler ve Kürtler arasında zaman zaman sa-
vaşlar zaman zaman da dostluklar yaşanmıştır.
20 Aralık 1920 günü Paris'te toplanan Barış Konfe-
ransı'nda Kürt delegasyonu başkanı Şerif Pasa İle
Ermeni delegasyonu başkanı Bogos Nubar Paşa, kon-
ferans başkanlığına yaptıkları ortak başvuruda şu is-
temlerde bulundular:
-Ermeni ve Kürt uluslannın yetkili delegelerinden
olan bizler yüksek ırka mensup, çıkarları ortak resmi
've gayri resmi hükümetleh kendilerine bunca zulüm
etmiş bulunan Türklerin boyunduruğundan tamamen
kurtularak ve bağımsızlıklarmdan başka bir gaye ve
maksat takip etmeyen iki ulusun emellerini barış
anlaşmasına sunmakla onur duyanz.
Uluslann kaderlerini tayin etmeleri konusundaki
ilkelere dayanarak buyük devietlerden birinin koru-
ması altında bağımsız bir Ermenistan ve bir Kürt
devletinin uluslarımızın emel ve arzularını kabul
ederek aydınlanma ve gelişiminde bize teknik yar-
dım yapmalarını barış konferansından isteme konu-
sunda fikir birliğine vardık. (Kutlay Naci, Ittihat ve
Terakkive Kürtler, s:122)
Buraya bir nokta koyup, Osmanlı Imparatorluğu'-
nun eski Stockholm Büyükelçisi Şerrf Paşa'nın kimliği-
ni açıklayan 20 Mart 1920 tarihli bir ingiliz gizli raporu-
na da göz atalım:
-..Kürdistan fürkiye'den tamamen ayrılıp özerk ol-
malıdır. Ermenilerle Kürtlerin çıkarlarını bağdaştıra-
bilirizJstanbul'daki Kürt Külübü Başkanı Seyit
• Abdülkadir ve Paris'teki Kürt delegesi Şerif Paşa
emrimizdedir.{U\ube\er\ Erol, ingiliz Gizli Belgelerin-
de Türkiye, s:257)
Ermeni ve Kürtlerin çıkarlarını bağdaştırma çaba-
ları.Kurtuluş Savaşı yıllarında da sürdürülmüştür.
Taşnak örgütü ile Kürtler arasındaki bu ilişkileri
Ağrı Ayaklanması lideri Ihsan Nuri'den öğrenelim:
-Geçen savaş döneminde toplanan Büyük Kürt Ulu-
sal Kongresi, Ermenilerin ortak düşmana karşı bir-
leşme ve birbirlerine yardım etme isteğini memnuni-
yetle kabul etmişti. Ardından da Ermeni Taşnak
örgütünden bir temsilci Ağrı'ya geldi. Ismi Ardeşir
Muratyan olan bu sahıs Zilan Kürtleri arasında iyi
tanınıyordu.{\hsar\ Nuri Paşa.Ağrı Dağı isyanı, s:29)
Ermeni ve Kürt örgütleri arasındaki yardımlaşma
Kürt aydınlarından Kürtler arasında "Zinar Silopi"
adıyla tanınan Kadri Cemil Paşa tarafindan da anlatı-
lıyor:
-Ağrı merkezi dağıtıldıktan sonra Ermeniler le Hoy-
bun ilişkileri sınırlı biçimde devam ediyordu.(..)Taş-
nak örgütü sorumlusu Ropen Paşa ile Suriye ve
Lübnan temsilcisi Haraç Papazyan, Hoybun merkez
üyeleriyle görüşmeye gelmişlerdi. (Doza Kürdistan,
s:161) "Koçg/77AyaWanmas/"liderlerinden"8ayfar Nu-
•ri" olarak tanınan Nuri Dersimi de anılarında "Hoy-
bun" adlı Kürt örgütüne girdikten sonra Ürdün'de
Ermenilerle ilişkilerini şöyle anlatıyor:
-...Ermeni Taşnaklarından Dr. Soren Etmezyan,
Türkiye'den firari Çerkez Ethem ve biraderi Reşit
Beylerle de daima temas ederek emel ve gaye uğrun-
da mütemadiyen gayret ediyordum. (Hatıratım, s:
200)
Ağrı Ayaklanması sırasında Ruben Paşa'nın Ingil-
tere'nin Tahran'daki askeri ataşesine başvurarak
ingilizler ve Iran'dan Kürtlere silah sağlamak istediği
28 Haziran 1930 tarihli gizli raporda yazılıdır (Şimşir
Bilal, ingiliz Belgeleriyle Türkiye de Kürt Sorunu, s:
183)
PKK ile Ermeni terör örgütü ASALA arasında yap-
tıklan eylem birliğine ilişkin bildiri 6 Nisan 1980 günü
Lübnan'da yayımlanmıştır.(The Armanian Reporter,
17 Haziran 1985 ve Michal M. Gunther, The Kurds in
Turkey, s: 114, Mumcu Uğur, Cumhuriyet, 22 Şubat
1985).
Irak hükümetinde çeşitli bakanlıklar yapan Kürt ay-
dınlarından ve eski Osmanlı ordusu subaylarından
M. Emin Zeki'nin "Kürdistan Tarihi" adlı kitabında
Ermeniler ve Kürtlerin "aynı ırktan" geldikleri ileri
sürülmektedir.(S:137). •
Ermeniler ile Kürtlerin aynı soydan gelip gelmedik-
lerini bilmeye olanak yok, ancak"7aşna/c örgütü" ile
PKK'nın aynı yöntemleri kullandıkları ve Ermeni terör
örgütü ASALA ile PKK arasında tıpkı "Hoybun" ve
'Taşnak" arasında olduğu gibi yardımlaşma ve işbir-
liği olduğu biliniyor.
Öyle anlaşılıyor ki Hoybun ve Taşnak arasındaki
ilişkiler, bu kez de Taşnak ve PKK arasında kurulma-
yaçalışılıyor...
BULAŞIK NiAK
OUAAKTAN KÜRTÜLÜN/
ARÇnİK'LERDtN ARÇELİK,
TAKSİTLERDEN TAKSİT SEÇİNl
101 Arçellk Fırsatı'nda çalışkan Arçelik Bulaşık Makinesi
kolay îaksitlerle. 101 çeşit Arçelik'in
benzersiz fiyatlonnı inceleyin.
J
•unuuıoaMu
; MrrUSlSlKAStKMAtiNISl
HEMEN
'. MÇfNHC
PlfİN
6İ5O0O0
TESLIM
«.SEÇMK
PtfİNAT.
Vf MKSft
1030 000
6 TAKSİT
TOHAM
riru
7210000
m. HCENCK
PtflNAT * 10 TAKSİT
njİNti 1OHAM
Vt TAKSlt fİTAT
72i 000 8 07i 000
uıuutamu
ARAUK - OCAK
f SfCFNfK 4AAUK - OCAK TCSâİM
rtşiNAT * a rAicdr
VETJUOİT
1 19 | • 80İ 000
- ŞUBAT
Totum
7 209 000 19 |
- MART
KOtBioomttMAtn
«J*MT» II MJEtfT
vtruair
3 623 009
TESLİM
TOHAH
rfetr
7A76.000
III SfÇCNIK JUSAr • MAJTT TIS1İM
HİIHA1 . 14 1AKSİÎ
muotr
19 | ü 517000
TOfiAM
rtr*r
7755 000