29 Mart 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
28Ocakl992 haberler Cumhuriyet 3 Eski PTT Müdürü Emin Başer ve yardımcısı Osman Gözüm hakkında 3 yıl hapis istenebilecek TÜRKSAT dosyasısavcılıktaCUMHUBİYET (Ankara) - Hükümet, ilk yolsuzluk dosyasını açık- ladı. Ulaştırma Bakanlığı, ihalede yolsuzluk yapıldığı gerekçesiy- le TÜRKSAT'la ilgili soruşturma dosyasını dün Ankara Cumhu- riyet Başsavcıhğı'na gönderdi. Ulaştırma Bakanı Yaşar Topçu, es- ki PTT Genel Müdürü Emin Başer ve yardımcısı Gözüm'ün, Cumhurbaşkanı ve dönemin başkanı Cengiz Tuncer'e atfen, Ihale Komisyonu'na baskı yaptıklanru belirtti. Ulaştırma Bakanı Yaşar Topçu, dosya- yatırım" gormeyerek bu isteği geri çevirdi- nın savcılığa gonderildigini dün duzenJediği basın toplantısı ile açıkladı. TÜRKSAT konusunda bilgi verirken Türkiye'nin ha- berleşme alanında uydudan yararlanma ça- hşmalarının ilk olarak 1968'de başladığını, bu amaçla aynı yıl INTELSAT'a, 1977 yı- hnda da EUTELSAT'a üye olunduğunu belirten Topçu, bu gelişmeler sonunda da TÜRKSAT projesinin uygulanmasına ka- rar verildiğini bildirdi. Bu kararla, PTTyö- netiminin Yuksek Planlama Kurulu'na (YPK) TÜRKSAT'ın yatırım programına , almmasını önerdiğini anlatan Topçu, YPK ve DPT'nin TÜRKSAT projesini "öncelikli ğini bildirdi. Topçu şöyle devam etti: "PTT yönetiminin bu projenin yatırım olarak 1989-90 ve 1991'de YPK'ca progra- ma ahnması istekleri ve geri çevirmeler su- rüp gitmiştir. PTT tarafından yapımına başlanan bu projenin yatırım programın- dayeri bulunmamaktadır. Işingaribi, iha- leyi alan fırmanın temin ettiği kredi ile yü- ruyen bu işin, kredili alanda yürütülmesi için Hazine Musieşarlığı'nın onayı da alınmamıştır" dedi. İhale ilanının, PTT Alım Satım Yönet- meliği'nin 47. maddesine aykırı olarak yal- nız Resmi Gazete'de yapıldığını belirten Topçu, yurtiçinde ve yurtdışında yuksek ti- rajb gazetelerde ilan yoluna gidilmediğini de kaydetti.' Ihalenin Fransız firmasına verilebilmesi için "hukümet erkânının isimlerinin kullanıldığına" dikkat çeken Topçu, "En azından, bu ihalede ismi geçen dönemin Ulaştırma Bakanı Sayın Cengiz Tuncer'in kendilerine atfedilen beyanların doğru olup olmadığı yolunda açıklamada bulunması gerekir kanısındayım" diye konuştu. Topçu, yapılan soruşturma sonucuna gö- re PTT Yönetim Kurulu üyelerinin görev- lerinden alınmaları için gerekli işlemlere başlandığını, Satın Alma Komisyonu üye- lerinin de PTT Personeli Yönetmeliği'ne göre cezalandırılmalannın istendiğini söy- ledi. PTT Yönetim Kurulu'nda, Başer ve Gözüm'ün dışında, Ergun Orçun, Musta- fa Bayram, Halit Alpaslan ve Orhan Gü- venen'in görev yaptığı Satın Alma Komis- yonu'nun da PTT Malzeme Dairesi Başka- nı Sami Şener, Etüt ve Proje Daire Başka- nı Sami Develioğlu ile Muhasebe Dairesi Başkan Yardımcısı Tahsin Ilgar'dan oluş- tuğu öğrehildi. TÜGSAŞ'a da soruşturma Eski devlet bakanlanndan ANAP Genel Sekreteri Mustafa Taşar hakkında, pul ola- yından sonra ANAP Istanbul ll Kongresi harcamalarının TÜGSAŞ'a ödettirildiği sa- vıyla yeni bir soruşturma daha açıldı. Sa- nayi ve Ticaret Bakanı Tahir Köse, Kırşe- Tıir Şeker Fabrikası ihalesi, gübre satışlan ve demoraj ödemelerinin de soruşturuldu- ğunu açıkladı. Bakan Köse'den alınan bil- gilere göre, TÜGSAŞ'ın tüm hesap- lan kapsamlı bir biçimde incelemeye alın- dı. Bu incelemenin, Cumhurbaşkanı Turgut özal'ın eşi Semra Özal'ın aday olduğu Is- tanbul ll Kongresi'nin harcamalarının TÜGSAŞ'a ödettirildiği savlannı da kapsa- dığı öğrenildi. Bakan Köse, Erol'un, pul yolsuzluğu so- nışturması sırasında, 314 milyon liralık pul ve zarfın Taşar'ın talimatı ile alındığını ba- kanlık müfettişlerine anlattığıru söyledi. Eski bakan Akyol: Uyumsuz olan bilgisavarlar değil, kafalar HAKAN AYGÜN (Ankara) - Eski Müli Egitim Bakanı Avni Akyol, kendi döneminde gerçekleşen bilgisayar ihalesiyle ilgili olarak üç bürokrati görevden alan Milli Eğitim Bakanı Köksal Toptan'ı sert bir dille eleştirdi. Satın aldırdığı ek bilgisayar sisteminin mevcut sisteme uyumsuz olmadığını savu- nan Akyol, "Asıl uyumsuz olan şimdi yö- netimde olan kafalar" diye konuştu. Akyol, gazetemizde yayımlanan "Bilgi- sayar usulsüzlüğü" Haberi ve görevden ab- nan üç bürokratla ilgili olarak açıklama yaptı. Her iktidarın başansız ve verimsiz bulduğu bürokratik kademelerde değişik- lik yapmasının doğal olduğunu ifade eden Akyol, "Ancak bürokratlar parti üyesi de- ğildir. Çeşitli bahaneler uydurularak, bü- rokratlann görevden alınmasını kınıyo- rum" diye konuştu. Akyol, görevden alınanlardan Bilgi Işlem Dairesi Başkanı AIi Çorlu'yu suçlarken, bil- gisayar ihalesi konusunda aynı görüşte ol- dugu Eğitim Araçlan Dairesi Başkanı Ir- fan Çiftçi ile Projeler Dairesi Başkanı Prof. Haydar Taymaz'ı savundu. Prof. Taymaz'ı "namuslu ve işini iyi bilen bir insan olarak ricayla Bakanbkta görevlendirdiği"ni vur- gulayan Akyol, "Şimdi Taymaz, bilgisayar soruşturması yüzünden görevden alındı de- niliyor. Bu büyük bir ayıptır. Böyle adam nasıl görevden ahnır?" diye konuştu. Toptan'dan bilgisayar ihalesiyle ilgili kuşkulannı TBMM'ye getinnesini isteycn Akyol, şöyle konuştu: "Benim döneminde alınan sistem, önceki bilgisayar sistemine uyumludur. Bu konu- daki karan da ben değil teknik komisyon verdi. Ne ben ne de Toptan, bilgisayardan anlanz. Şimdi uyumsuz deniliyor. Bunu söyleyenlerin kafası uyumsuz. UNITED COLORS OF BENETTON— Benelton'un son reklam kampanyası 7 fotoğraflık bir diziden oluşuyor. Bunlann arasın- da en çok tepki görenlerden biri de Liber>a'daki iç savas sırasında Patrick Robert'ın çektiği \e World Press Photo'nun 1991 sec- melerinde giincel haber fotoğcafı daltnda ikincilik kazanan kare. Gerillalann şefi elinde insan kemigiyle. Benettonreklamla saldırdıNtLGÜN CERRAHOĞLU (Ronu) - îtalyan Benetton firnjasının son reklam kampanyası, öncekifer gi- bi tepkiyle karşılandı. Firma ölüm döşeğindeki AIDS'li fotoğrafını reklam olarak kullandı, "İlkeleri hiçe sayan Benetton kazak reklamı yapmıyor. Benet- ton oportünist biçimde yalnız kendi propagandasının peşinden koşuyor!' Tanzanya'dan komünist Çin'e dek dunyanın en ırak ko- şesindeki ülkelerde kazak satarak milyarlar kazanan Luciano Be- netton hakkında İtalyanlann verdiği yargı bu. Bir yıldır giriştiği saldırgan reklam kampanyasının son hal- kası olan "AIDS'li hasta" reklamıyla şimşekleri üzerine çeken Luciano Benetton, kendi ülkesi İtalya'da da geniş kesimlerin tep- kisini aldı. İnsani bir trajediyi kapitalist amaçlarla kullanmak yüzünden eleştirilen Benetton kâr uğruna tüm sınır ve ilkeleri çiğnemekle suçlandı. Reklam spotunu hazırlayan Benetton'un sanat direktorü Olivıere Toscani girişimin "A1DS gibi tüm in- sanlığı tehdit eden bir drama geniş kitielerin ilgisini çekmek amacıyla" yapıldığını söyleyerek müdafaaya geçtiyse de bu açık- lama pek tatmin edici bulunmadı. Başsavcı Nusret Demiral ile ilgili yazının hakaret değil, eleştiri niteliği taşıdığı karara bağlandı DGM'den Cumhuriyefe beraatİstanbul Haber Servisi - Ankara DGM Başsavcısı Nusret Demi- ral'm şikâyeti üzerine hakların- da dava açılan gazetemiz sahibi Berin Nadi, Sorumlu Yazı îşle- ri Müdürü Okay Gönensin ve dava konusu yazıyı yazan Avu- kat Veli Devecioğlu ilk duruşma- da beraat ettiler. Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkif Evleri eski genel müdürü Avukat Veli Devecioğ- lu'nun gazetemizde yayımlanan "12 Eylül Savcıları" başhklı yazısında yer alan An- kara DGM Başsavcısı Nusret Demiral'a yö- nelik eleştiriler dava konusu olmuştu. ts- tanbul 1 nolu DGM'de dün yapılan duruş- maya Berin Nadi, Okay Gönensin ve Veli Devecioğlu ile avukatları Gülçin Çaylıgil ve Fikret llkiz kaüldılar. Korgeneral Hulusi Sayın'm öldürülmesi ile ilgili davamn iddianamesini hazırlayan Nusret Demiral'ın, iddianamede davayla il- gisi olmayan Milletvekili Tevfık Koçak ve Istanbul Barosu Başkanı Turgut Kazan aleyhinde ifadelere yer verdiğini belirten Veli Devecioğlu, sorgusunda şunlan söyle- di: "Tutumlanyla, hukuk anlayısı ile bütün 1 Numaralı Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde yapılan duruşmaya, gazetemiz sahibi Berin Nadi, Yazı İşleri Müdürü Okav Gönen- sin, dava konusu yazıyı yazan avukat Veli Devecioğlu ve vekilleri avukat Gülçin Çaylıgil, Fikret llkiz katıldılar. Türkiye'nin tanıdıği Nusret Demiral'm hu- viyetini açıklayıp, hedef göstermek gibi bir amacımız olamaz. Yazı, iddianame gibi devletin resmi belgelerinde polemik yapıl- masına, eski bir savcı olarak duyduğum üzüntüyü dile getirmektedir." Berin Nadi ve Okay Gönensin de suçla- malan kabul etmediklerini söylediler. Avu- kat Gülçin Çaylıgil, yazmın eleştiri niteli- ğinde olduğunu ve hakaret amacını taşıma- dığinı belirterek beraat karan verilmesini istedi. Esas hakkındaki görüşünü bildiren duruşma savcısı da yazının bir bütün ha- linde incelendiğinde eleştiri niteliği taşıdı- ğının görüldüğünü belirterek Nadi, Gönen- sin ve Devecioğlu'nun beraatine karar ve- rilmesini talep etti. Mahkeme, dava konu- su yazıda suç unsuru bulunmadığı görüşüy- le beraat karan verdi. Dava açılmasına neden olan Terörle Mü- cadele Yasası'mn 6. maddesi aynen şöyle: "Isim ve kimlik belirterek veya belirtme- yerek kime yönelik olduğunun anlaşılma- sını sağlayacak surette kişilere karşı terör örgûtleri tarafından suç işleneceğini veya te- rörle mücadelede görev almış kamu görev- lilerinin hüviyetlerini açıklayanlar veya ya- yımlayanlar veya bu yolla kişileri hedef gös- terenler beş milyon liradan, on milyon li- raya kadar ağır para cezası ile cezalandın- hr." Yasa, yazının gazetede yayımlanması ha- linde, gazete sahibinin 50 milyondan az ol- mamak Uzere, sorumlu müdürünün ise bu cezamn yansı kadar ceza ile cezalandınlma- sını öngörüyor. Teleonyann yayına başlıvorTV Servisi - Teleon yayında. Türkiye'nin ikinci özel televizyonu yann normal yayınına başlayacak. Starl yetkilileri, test yaymlan- nın kesilmesini küçük bir şaka olarak nitelendirdiler. Kesildi, yayını durdu derken Teleon yann programlı yayınına başlayacağını duyurdu. Dün geceden itibaren test ya- yınlanna tekrar başlayan Teleon, yann bü)ük olasıhkla 19.00'dan itibaren nor- mal yayına geçecek. Ahmet özal ile Cem Uzan'ın uzun bir sûredir devam eden kavgalanna odak noitası olan "Teleon" yaklaşık üç gün- dür test yaymlannı kesmiş, ekrânda yal- nızca "anzalı'' yazısıyla görüntüsünü sürdürmüştü. özal, bu yaymın Starl ile aynı uyduyu kullandığını, bu durumun ortaklık anlaşmasına aykın olduğunu öne sürerek daha önce bir dava açmıştı. Yanı sıra idari işlemleri sürdüren özal, Teleon'un önce hareketli daha sonra da test yaymlannı kestiğini açıklamıştı. Bu gelişmelerle ilgili görüşlerine başvıırdu- ğumuz Starl yetkililen, "Ortada ne dava var ne bir şey. Siz, bizi izlemeye devam edin" demekle yetinmişlerdi. Dün akşanrStarl'in 1930 haberlerin- de, Teleon'un dünden itibaren tekrar deneme yayınlanna ve yann da normal yayınlanna başlayacağı duyuruldu. Ge- lişmelerle ilgili görüşlerine başvurduğu- muz Starl yetkilileri, "Bizyayında oldu- ğumuzu söylemiştik. Bu anza yazısı da küçük bir şakaydı" yorumunu yaptılar Öte yandan Hürriyet-Sabah Show TV'ye ortak oldu. Daha nöce hem dağı- tım şirketi hem de özel televizyon kurrna konusunda ortaklıklannı ilan eden iki medya grubu dün yapılan görüşmelerden sonra Show TV ile hem parasal hem de program bazmda ortak nareket etmeye karar verdiler. Mehmet Aü Birand ve 32. Gün, 2 marttan itibaren Show TVde ekrana ge- lecek. Birand ve ekibinın hazırlayacağı ikinci program "32. Gün Tüfkiye" ise mayıs ayından itibaren yine bu kanalda. GÜNÜN NOTLARI OSMAN ULAGAY Şimdi Kararlılık Zamanı E rdal Inönü hükümette olma kozunu iyi kullanarak bir kez daha Deniz Baykal'ı yenilgi- ye uğrattı. Inönü, kurultayda yaptğı konuşmalarda SHP'nin seç- mene yaptığı vaatleri gerçekleştir- mek için hükümette kalmasının öne- mini vurguladı. Bu vaatlerin içinde iki tanesi belir- gin biçimde öne çtkıyordu. Bunlardan biri Türkiye'nin özgürlükçü, tam de- mokratik bir rejime kavuşturulması, diğeri ise enflasyonun aşağı çekilme- siydi. DYP'nin de büyük ölçüde pay- laştğı bu iki temel vaat DYP ile SHP arasında imzalanan koalisyon proto- kolüne ve hükümet programına da yansımışto. Koalisyon. protokolünün "Temel //- keler" bölümü, "Özgürlükçü, katılımcı ve her anlamda tam demokratik rejim Türk milletinin vazgeçilmez, feda edi- lemez, ödün verilemez yaşam tarzı- dır", cümlesiyle başlıyor, "Ekonomi- de Temel Yaklaşım" bölümünün başlangıcında ise şöyle deniyordu: "Halkımızın, enflasyon ve geçim s/- kıntısından kesinlikle ve en kısa süre içinde kurtanlması, ülkenin en ya- şamsal sorunudur." Hükümet programında da önce öz- gürlükçü, tam demokratik bir rejimi yerleştirmek için yapılması gereken- ler sıralandıktan sonra "Ekonomimi- zin gündemindeki ilk sırayı enflasyo- nun düşürülmesi almaktadır" deniyor ve şöyle devam ediliyordu: "Programımızda, enflasyonla mü- cadelenin ilk sırayı almasmm neden- leri, kronikleşmiş yuksek enflasyonun ekonomideki mali ve reel dengelerin altüst olduğunu göstermesi ve acilçö- züm bekleyen diğer sorunlara sağlıklı ve kalıcı biçimde yaklaşabilmek için enflasyonun düşürüldüğü istikrarlı bir ortamın oluşturulmasının zorunlulu- ğudur." Bu ifadelerde de açıkça görüldüğü gibi enflasyonla mücadele, DYP-SHP koalisyonunun iki temel vaadinden bi- ridir; hatta hükümetin performansı, öncelikle bu vaadi gerçekleştirmede göstereceği başarıyla ölçülecektir. Artık kurultay da aşıldığına göre tam bir kararlılık içinde enflasyonun üzeri- ne gitmenin zamanı gelmiştir. İnandırıcılığın önemi Enflasyonla mücadeleyi amaçla- yan istikrar programlarının başansı her şeyden önce bu programları uy- gulamaya çalışan hükümetlerin ka- rarlılığına ve inandırıcılığına, kredibi- letelerine bağlı. Prof. Ercan Uygur, TÜSİAD'ın yeni Görüş dergisinde yer alan ilginç makalesinde bu konuyu güzel özetlemiş. "Politikanın kredibi- litesinin düşük olması, o politikanın başarı şansını da büyük ölçüde düşür- mektedir" diyen Prof. Uygur şöyle devam ediyor "Kredibilite düşüklüğü üç sınırla- madan kaynaklanabilir. Teknolojik smırlama, karar sürecinde kullanılan veri ve yöntemlerin yetersiz veya yanlış olması, hedeflerin gerçekçi ol- maması, iktisat teorisi bilgisinin ye- tersizliği gibi nedenlerden ortaya çıkabilir. Politik smırlama, bir kararın uygulanması için zaman baskısından ve/veya örneğin parlamentoda yeter- li çoğunluk olmaması nedeniyle, polf- tik baskıdan ortaya çıkabilir. Stratejik smırlama ise hükümetteki politikacı- nın kısa dönemdekd çıkannı ve popü- laritesini ön plana alıp uzun dönem- deki doğru politikadan vazgeçmesi durumunda oluşmaktadır." Şimdi Türkiye'de yaşamakta oldu- ğumuz örnekte, teknolojik sınırlama- nın olmadıgını bir an için varsayalım. Politik sınırlamanın da SHP Kurul- tayı'ndan sonra önemini yitirdiğini söyleyebiliriz. Geriye "stratejik smır- lama" kalıyor ki şu an için en önemlisi bu galiba. Sayın Demirel'in ve Sayın Inönü'nün kısa dönemdeki popülari- telerini yuksek tutmak için orta ve uzun dönemde doğru olan politikalan gözardı etme eğilirnlerini kaygıyla iz- liyoruz. Bu eğilim biraz daha sürer, her kesime vaatler yapılmaya devam edilirse istikrar programı ve enflas- yonla ciddi mücadele lafta kalacak korkarım Ortaya konan program ve politikalar doğru olmuş olsa bile he- deflenen sonuçlara varılamayacak, çünkü başarı için gerekli olan inandı- rıcılık sağlanmamış olacak. Iş âleminden kiminle konuşsam bu izlenımı alıyorum. Hemen herkes açıklanan ekonomik paketi bir iyi ni- yet belgesi ve genel çerçeve olarak algılıyor, tavır almak için uygulama kararlarını ve yöntemlerini beklemek gerektiğini söylüyor. Bana öyle geli- yor ki bu noktada zaman faktörü son derece önemli. Biraz daha tereddüt gösterilir, uygulamanın yönû konu- sunda, enflasyonla mücadeledeki kararlılık konusunda herkesin anlaya- cağı sinyalier verilmezse başarı fırsa- tı kaçırılmış olacak. Neftçi: Önce enflasyon inmeli Prof. Salih Neftçi de dün Ekonomik ve Sosyal Etüdler Konferans Heyeti- nce düzenlenen yemekte yaptığı ko- nuşmada aynı nokta üzerinde dura- rak istikrar programı uygulayacak bir hükümet için inandırıcılık faktörünün önemini vurguladı, piyasalara, iş âle- mine, sendikalara, "Bu adamlar ciddi kemer sıkacak, devleti gerçekten kü- çültecek" mesajının net bir sekilde verilmesi gerektiğini belirtti. Hiçbir şekilde rehabilite edilmeyecek ya da satılamayacak durumda olan bazı marjinal KtT'lerin derhal kapatılması karannı verip uygulamaya koyacak bir hükümetin kararlılık açısından bü- yük puan kazanacağını düşündüğü için bu yönde bir öneri getirdiğini, bu- nu dengeiemek açısından da "ek ver- gı" önerdiğini anlatan Prof. Neftçi, sonuçta ortaya konan paketi ise bir 'ekonomik istikrar programı ndan çok bir 'ekonomik açılma programı'na benzettiğini söyledi. Konuşmasında vergi toplamak ye- rine enflasyon vergisini tercih eden ülkelerde enflasyonun neden tırmarv ma sürecine girdiğini de anlatan Prof. Neftçi kamu açıklarını para basma ye- rine reel faizle borçlanarak finanse etmenin neden daha büyük birçıkma- za yol açtğını da gayet güzel açıkladı. Prof. Neftçi'ye göre Türkiye bir yol ay- rımındaydı ve dunyanın 1. liginde oy- namayı hedefleyen bir Türkiye'nin radikal önlemlerle enflasyonu aşağı çekmeye birinci önceliği vermesi şarttı. Trafîk kazalannda 16 Uşi öWö • Haber Merkezi - Konya, MuğlaveKayseri'demeydanagelenkazalardal4kişı hayaünı kaybetti. Afyon-Konya karayolunda Selçuk Can'm kullandığı 42 LS119 plakalı TIR ile Mevlüt Coşkun'un kullandığı yolcu otobüsünün dün sabaha karşı saat 03.00 sıralannda çarpışması sonucu Selçuk Can (25), Mehmet Ali K.eçeci(30), Veli Çelebi (57), Metin Karasakal (21) ve Hasan Açar (29) Fatih Can ve Mehmet Keçeci hayatını kaybetti. Kazada yaralanan 24 kisi ise Konya ve Akşehir hastanelerinde tedavi altına ahndılar. Muğla'mn Ûzümlü kasabasmda bir kamyonet aşın hız yüzünden devrilince, Ahmet Solak, Saime Songül (40) ile Songül Solak(16)öldü. Yatağan'da Durmuş Turgut, Kayseri Yahyah'da HaticeCan, Kayseri'de 8 yaşındaki Ayşenur özyurt, Konya'nın Ilgın ilçesinde Haa Büyükbayraktay, Adana Osmaniye'de Sabri Ekinci, Antalya'nın Korkuteli ilçesinde Mustafa Şahin meydana gelen trafik kazalannda öldüler. Yetfayakhkıızu • AA(Van) - Merkeze bağlı Dönemeç köyünde sürünün ilk kuzusu olarak doğan yedi ayaklı kuzu günün konusu oldu. Yörede bu tür olaylann olduğu ancak yedi ayaklı bir kuzunun doğumuna ilk kez rastlandığı belirtildi. Tanm ll Müdürlüğü yetkililer, zaman zaman bu tür olaylarîa karşılaştıklanm belirterek "Irak savaşı ile havaya yayılan radyasyon hayvan yemine kanşmakta. Olayın bundan kaynaklandığına inanıyoruz. Yedi ayaklı kuzunun doğumu beslenme bozukluğu ve genetik yapısındandır. Fazla ayaklann kemik dokusu ile bir ilişkisi yoktur. Cerrahi bir müdahale ile fazla olan üç ayak alınacak" dedıler. UşaTta veHertn protestosu % • CUMHURtYET (Uş^) - Gazi Mustafa Kemal llkokulu'nda görevli iki 'öğretmemn başka okullara tayin edilmeleri velilerin Milli Eğitim Müdürü'nün odasını işgal etmelerine yol açtı. Kızgın veliler, Müdür Yılmaz Tufan'dan 1. ve 2. sımf öğretmenleri Osman Toklu ile eşi Latife Toklu'nun, Zafer ve Aybey ilkokullanna çıkan tayinlerinin durdurulmasım istediler. Veliler karann geri ahnması istemiyle hazırladıklan bir dilekçeyi de Vali Taner Günkut'a verdiler. Düzeltme • GAZETEMİZİN 13. sayfasında dün yayımlanan Sanat Çizeigesi'nde ressam Cevat Dereli'nin resmi Mustafa Ata'nın ismiyle çıkmıştır. Cevat Dereli'nin resimlerı "Modern Türk Sanatından Dort Usta" başlığıyla Cumalı Sanat Galerisi'nde düzenlenen sergide yer almaktadır. Duzeltir, ozur dileriz.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle