Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 Cuınhuriyet haberler 28Ocakl9Ç
•Iteiralap yetersiz"
• AA (Marmaris) —
Marmaris Netsel
MannaGenel
Müdürü Levent Seral,
yat turizmi açısından
Türkiye'nin büyük
potansiyeli
bulunduğunu belirtti.
Seral şunlan söyledi: "Neyazık ki
marinalanrn-z yetersiz. Körfez krizi
sırasında Türkiye"ye geien turist
sayısının azajnasma rağmen turistik yat
gelişinde aıtı> gözlenmesi, yapacağımız
tercihlere ışık tutmalıdır. Ancak bu
dönemde bikfazlamiktarda yat gelince
ihtiyaca cevap veremedik ve gelen
yatlann birbölümû Yunanistan'a
geçmek zorunda kaldılar. Şimdi de
Avrupalı şirketler, iç savaş nedeniyle çok
riskli olduğu ıçin Yugoslavya'daki
yatlannı biran önce Türkiye'ye
göndermek isiiyor ve bize başvuruda
bulunuyorlar Hatta ilk parti olarak 500
yatı hemen nakletmek istediklerini
belirtiyorlar. Fakat yerimiz yok, marina
sayımız az ve kapasiteleri yetersiz."
"Cezalı karneler"
• CUMHURlYET (Bursa) — Bursa'nın
Yenişehir ilçesme bağlı Subaşı Köyü
Ilköğretim Okulu'nda öğrencilerden
150'si karne heyecanını tam anlamıyla
yasayamadılar. Çünkü aJdıkları
karnelerinde fen bilgisi, resim, müzik ve
tarım ders notlarının yer aimadığını
gördüler. Bu derslere giren öğretmen
GaJip Temel, okulda bazı haksızlık ve
sorumsuzlukiann yapıldığını öne sürerek
bu notları okul yönetimini protesto
amacıyla kamelere yazrnadığını söyledi.
Yenişehir Kaymakamı Ömer Eru,
kamelere notları yazmayan öğretmen
GaJip Temel'in "bunalımlı" olduğunu
öne sürdü. Cumhuriyet'in konuya ilişkin
sorulannı, "Bir deli bir kuyuya bir taş
atar, kırk akıllı çıkaramaz" diyerek
yanıtlayan Kaymakam Eru, öğretmen
Temel ile ilgili olarak şunları söyledi:
"Bu öğretmen arkadaşjmız iJe ilgili
bugün (dün) soruşturma açacağız.
Ancak bu soruşturma onu cez%landırma
yönünden çok, tedavisine yönelik
olacak. Bu oğretmen psikolojik olarak
hasta."
ÇocuMarkurtuldu
• AA(Konya) - İkıçocuğunuzincire
vuran baba, çıkanldığı mahkemece
tutuklandı. 7 yı) önce eşınden boşanan
Naim Dereli (45), çocuk yuvasına verdiği
lOyaşındaki Tahirile 11 yaşındaki
Hasan'ı, ikinci evliliğini yaptıktan sonra
yanına aldı. Yuvadan aldığı çocukianna
bakmaktagüçlük çeken Dereli,
oğullannı ayaklarından zincıre
bağlayarak bir odaya kapattı. Şeker
Murat mahallesindeki evlerinden
tuvaletegitmek bahanesiyle kaçan
çocuklardan Hasan Dereli, komşulara
' sı&narak yardım isteyince olay ortaya
çıktı. Hasan ve Tahir Dereli kardeşler,
Konya Devlet Hastanesi'nde bakım ve
koruma altına alınırken PTT'de çalıştığı
belirlenen Naim Dereli, ilk sorgusu
sonucu tutuklandı.
GöçhızJandı
• CUMHURlYET (KırkJareli) -
Kırklareli, Kofçaz, Demirköy ve Vize
ilçelerine bağlı Ormaniçi köylerde geçen
yıl 717 kişi yer değiştirdi. 1980'den sonra
ormanlardan yararlanmaya getinlen
kısıtlama ile orman köylüsünde
başlayan fakirleşme, geçen yıl yoksulluk
sınınnm altına düştü. Bu yüzden il içi ve
i\ dışı göç hareketi hızlandı. 1990'da 483
olan yer değiştirme geçen yıl 234 daha
artarak 717'ye ulaştı. Köylerini boşaltan
aileler daha çok sanayinin yoğunlaştığı
Lüleburgaz ve Babaeski ilçelerine göç
ediyor.
• AA (Izmir) - Türkiye'de mevcut 5
milyon dolayındaki özürlü çocuğun
büyûk bölümünü "alt düzeyde
özürlüler" oluşturuyor. Çağdaş Eğitim
Merkezi uzmanı Psikolog Alev
Çamkıran, öğretilebilirçocuklann
altındaki özürlülerin gözardı edilmemesi
gerektiğini söyledi. Çamkıran, Türkiye
nüfusunun yüzde 10'unuçeşitli
düzeydeki özürlülerin oluşturduğuna
işaretetti. Dünyadaki gelişmelerin
aksine Türkiye'de halen alt düzeyde
özürlü çocuklara yönelik herhangi bir
kunım bulunmadığına dikkat çeken
Alev Çamkıran, "Bu çocuklanmız
maalesef kendi kaderlerine bırakıldılar"
dedi.
Öğrencileryarrşıyor
• ANKA(Ankara) - Milli Eğitim
Bakanlığı Erkek Teknik Oğretim Genel
Müdürlüğü'nce, endüstri meslek liseleri
son sınıföğrencileri arasında "beceri
yanşması" düzenlendi. İlk kez geçen yıl
gerçekleştirilen beceri yanşması, bu yıl
da elektrik, elektronik, kimya, makine
ressamlığı, metal işleri, mobilya ve
dekorasyon, motor, sıhhı tesisat, tesviye
ve yapı ressamlığı dallannda yapılacak.
Türkiye'nin Çocuk Haklan Sözleşmesi'ne koyduğu çekinceleri yeni hükümet de kaldırmadı
Mevzuat, küçüklerin hakkım yediIsianbul Haber Servisi - Demirel hükümeti, vaat etmesine rağmen
Türkiye'nin Çocuk Hakları Sözleşmesi'ne koyduğu çekinceleri
Azınlıkların eğitim özgürlüklerine ve
dinleri'ile kültürlerini korumalanna hak
tanıyan 13, 17,29 ve 30. maddelere konu-
kaldırmıyor. ANAP donemınde, Parıs Şartı gereğı ımzalanan ıa n çekinceye gerekçe olarak, söz konusu
sözleşmenin azınlıklarla ilgili 4 maddesine çekince konmuştu. maddeierin mevcut mevzuatia çehşmesi
Türkiye'ninçekince koyduğu nıaddeler
17. MABOE Taraf devletler, kitle iletişim araçlannın
önemini kabul ederek çocuğun, özellikle toplumsal,
ruhsal ve ahlaki esenliği ile bedensel ve zihinsel sağlığını
geliştirmeye yönelik çeşitli ulusal ve uluslararası
kaynaklardan bilgi vebelgeedinmesinisağlarlar. Bu
maddenindbendi:
- Kitle iletişim araçlannı, azınlık grubu veya bir yerli
ahaliye mensup çocuklann dil gereksinimlerine özel önem
gösterilmesi konusunda teşvik.
29. MAME Taraf devletler çocuk eğitiminin aşağıdaki
amaçlara yönelik olmasını kabul ederler:
c bendi - Çocuğun ana babasına, kültürel kimliğine, dil ve
değerlerine, çocuğun yaşadığı veya geldiği menşe ülkenin
ulusal değerlerine ve kendisininkinden farklı uygarlıklara
saygısmın geliştirilmesı.
d bendi - Çocuğun anlayış, banş, hoşgöıjii, cinsler arası
eşitlik ve ister etnik, ister ulusal, ister dini gruplardan,
isterse yerli halktan olsun, türmnsanlar arasında dostluk
ruhuyla. özgür bir toplumda yaşantıyı, sorumlulukla
üstlenecek şekilde hazırianması.
80. MA00E Soya, dine ya da dile dayalı azınlıklann ya da
yerli halklann varolduğudevletlerde, böylebirazınlığa
mensup olan ya da yerli halktan olan çocuk, ait olduğu
azınlık topluluğunun diğer üyeleri ile birlikte kendi
kültüründen yararlanma, kendi dinineinanma ve uygulama
ve kendi dilini kullanma hakkından yoksun bırakılamaz.
gösterilmişti.
Konuyu ele alan Adalet Komisyonu,
sadece "Çocuk, düşüncesini özgürce
açıklama hakkına sahiptir" başlıklı 13.
maddeye konulan çekinceyi kaldırdı. Dı-
şişleri Komisyonu'nda da aynı şekliyle,
üç çekinceyle. onaylanan sözleşmenin
. önümüzdeki günlerde TBMM'ye gönde-
rilmesı bekleniyor.
Dışişleri Komisyonu sözcüsü olan
SHP milletvekili İstemihan Talay, kara-
nn alındığı toplantıda bulunmadığını
söyledi. Talay, Lozan Anlaşması'nda
Türkiye'de azınlık olarak sadece gayri-
müslimlerin gösterildiğini, Kürtlerin ve
Araplann azınlık sayılmadığını belirte-
rek "Hükümetin gelecek vaat ettiği bir
dönemde azınlık kavramından korkul-
mamahdır" diye konuştu.
Hükümetin kurulduğu dönemde ço-
cuk aile ve kadından sorumlu Devi
Bakanı Güler îleri, tüm çekincelerin ka
dınlacağını söylemiş, Bakanlar Kurulu
nun ilk toplantısında bu yönde görii
bildirilmiş ve Başbakan Demirel de SÖÎ
leşmenin bu biçimde TBMM'de onayla
nacağını açıklamıştı.
Dışişleri Komisyonu üyesi SHP İzmi,
Milletvekili Atilla Mutman da, konuylc
ilgili bilgisi olmadığını söyledi.
Barodantapki
Hiikümetin sözleşmeyle ilgili çalışma
yaptığı yolundaki biîgilere dayanarak biı
rapor hazırlayan İstanbul Barosu Çocuk
Haklan Komisyonu ise, çekincelerin kal-
dınlmamasını eleştirdi. Komisyon Baş-
kanı Avukat Nahit Oralbi, "Batı'ya
döneceksek, çekincesiz bir sözleşmeyi de
onaylamamız gerekli'
1
dedi.
Sokak Çocukları Cumhuriyeti
BERAT GÜNÇIKAN (tstanbul) -
Aksaray'da köprii altjnda,
Topkapı garajlarda, Buenos Ai-
res'te banliyö istasyonunda,
Brasil'de pazarlarda, vapurlar-
da, iskelelerde, kısacası her yer-
de...
Beş yaşından büyük, 18 yaşından
küçükler. İsimleri Zehra, Maria, İnes,
Hasan, Carmen, Ali, Pablo... Simit, çik-
Iet satıyor, ayakkabı boyuyor, kavşak-
larda otomobil camlannı siliyor ya da
basıboş dolaşıyorlar.
Ozgürlüğü de seviyorlar, ama yaşa-
mak için paraya, para kazanmak için de
sokağa bağhlar. Sayılan UNICEF'in
iyimser tahminlerine göre dünya üzerin-
de 30 milyonu aşıyor. "Bir yetişkinin
korumasından, yol göstericiliğ^nden
yoksun olan, sokağı gerçek evi haline ge-
tirmiş çocuk" diye tanımlanıyorlar. Bir
de "sokaktaki çocuklar" var. Gündüzle-
ri sokakta çoğunlukla hem okuyup hem
çalışarak geceleri ise ailelerinin yarunda
yaşıyorlar. Onlann sayılan bilinmiyor,
ama her türlü değerleri, uluslararası söz-
leşmeleri zorluyorlar.
Erdal, Birgül, Ali, Gülten ve Murat,
Aksaray esnafınca "cepçi" olarak tanı-
nıyor. Valide Sultan Camisi'nin önünde
namaz çıkışlannda, diğer saatlerde dük-
kân dükkân dolaşarak dileniyorlar.
Toplu halde dolaşıyorlar, en okumuşu
ilkokul ikiden terk. Yağmurlu havalar-
da yeraltı çarşılannda, telefon kulübele-
rinde, Haydarpaşa'da boş vagonlarda
bannıyorlar. Sürekli isim dçğiştiriyor,
anlattıklan çeşitli öykülerde ailelerine
degişik roller biçiyorlar. 10 yaşındaki
Birgül ile kardeşi sekiz yaşındaki Yeliz'-
in öyküsünden bir cümle şu mesela:
"Babam felçli, annem evde kardeşlerime
bakıyor. Biz de dilenip para kazanıyor,
götürüp eve veriyoruz."
Kemal, Mustafa, Ibrahim'in işleri
ayakkabı boyacılığı. Yaşlan 11 ile 15
arasında değişiyor, üçü de Ağnlı. Vefa'-
da bekâr odasında kahyorlar. Günlük
kazançlan 30 bin lirayı geçmiyor, en çok
zabıtadan çekiniyorlar. Zabıtadan sopa
yiyor, bekâr odalannda cinsel şiddetle iç
içe yaşıyorlar.
Murat Gülter, 12 yaşında. O da bekâr
odasında kalıyor, bir konfeksiyon atöl-
yesinde çalışıyor. Aylık geliri 200 bin lı-
ra, bunun 50 bin lirasınıoda kirasına
veriyor. Mahmut, Sonar, Öznur ve Kıy-
met, Yenikapı kavşağında "Ne verir-
sen" karşılığında araçlann camlannı si-
liyorlar. Kıymet 12 yaşında ve dokuz
kardeşin en büyüğü. Konuşmaya, fo-
toğrafının çekilmesine yanaşmıyor. Fo-
toğrafının altına yazılacaklardan kor-
kuyor. "Hırsız, tiner kokluyor, fuhuşa
açık": Bu suçlamalar okulda öğretme-
nince, arkadaşlannca hırpalanmasına
neden oluyor. İhtimal değil bu, tecrü-
beyle sabit.
Yarın diye bir şty ytfctır
Sokaklarda, eğitimden, sağlıktan, aile
yakınlığından bihaber yaşayan bu ço-
cuklar için yann diye bir şey de yok. Po-
lise, zabıtaya yakalanmadan, kendi ya-
şıtlannca, çevre sakinleri ve esnafça
hırpalanmadan geçirilen gün, bir ka-
zanç. Ayakkabı boyacısı Kemal, bugü-
nünden farklı bir gelecek düşünemiyor.
Mustafa, biraz para biriktirip Ağn'ya
geri dönmeyi istiyor. Ibrahim, "Sonun
ne olacağı belli değil" diyor. Kıymet ise
gelecekle ilgili konuşmuyor; kollannı iki
yana açarak "Htç" demekle yetiniyor.
Sokak çocuklan, kent nüfuslan hızla
artan gelişmekte olan ülkelerin profilin-
den eksilmiyor. Çeyrek yüzyılda, top-
lam nüfusunun yüzde altmışını büyük
kentlere toplayan Türkiye de bu profile
uyuyor. Kesin sayısı saptanamayan so-
Köprüaltlarında, metrolarda, tren istasyonlarında, telefon kulübelerinde, pazarlarda, Jüks mağazaların sadece önJe-
rinde, anacaddelerde ve kavşaklarda, velhasıl biitiin metropoHerin en mulena yerlerindeler. Evrensel bir karakleris-
tik tsşşıyorlar, sokaklarda yaşıyorJar. (Fotoğraf: ERDOĞAN KÖSEOĞLU)
kak çocuklan ile sokaktaki çocukJann
koruma altına alınması için projeler üre-
tiliyor, araştırmalar yapılıyor. Bu araş-
tırmalardan biri "Korunmaya Muhtaç
Kent Çocuklan" başlığı altında Ankara
Üniversitesi, Eğitim Bilımleri Fakültesi
öğretjm üyesi Prof. Dr. Esin Konanç'a
ait. Ankara'da 471, İzmir'de 120, İstan-
bul'da ise 60 çocukla görüşme yapan ve
halen görüşmelerini sürdüren Prof. Dr.
Konanç, Türkiye'de 6-15 yaşlan arasıh-
daki çocuklann yaklaşık yüzde 65'inin
kentlerde yaşadığını belirtiyor.
Kendilerini geleceği hazırlamayan iş-
lerde yasal sürenin çok üzerinde, uzun
saatler boyunca, beden ve ruh sağlıklan-
na uygun olmayan ortamlarda çalışan,
fıziksel, duygusal ve cinsel istismara uğ-
rayan sokak çocuklan için alınacak
uzun vadeli önlemlerin başında hızlı nü-
fus artışını önleyici programlann etkili
hale getirilmesini gösteriyor Prof. Dr.
Konanç. Aile gelirinin yükseltilmesi ve
kadınlann çalışma yaşamına daha fazla
girmesinin sağlanması, zorunlu eğitimin
niceliğinin ve niteliğinin yükseltilmesi
diğer önlemler.
Sokak çocuklannın korunması ve eği-
tilmesi için bir merkez kurulmasını da
isteyen Prof. Dr. Konanç, bu merkezde
yapılması gerekenleri de sıralıyor:
"Düşük ÜGretle, dengeli ve yeterli bes-
lenmelerini sağlayacak biçimde yemek,
haftanın belirli bir gününde belediyeye
bağh ya da gönüllü doktorlarca sağhk,
gönüllü öğretmenlerce de eğitim hizmeti
verilmelidir. Düşük öz saygıya sahip ol-
duklan saptanan bu çocuklar için en az
bir psikolojik danışma ve rehberlik uz-
manı. bir de klinik psikolog bulundurul-
malı, çocuklann ilgi ve yeteneklerini
belirlemek ve meslekler hakkında bilgi
sahibi olmalarını sağlamak için mesleki
rehberlik yapılmalıdır. Araştırmalan-
mıza konu olan çocuklann bir bölümü
korunmaya muhtaç, suçlu, istismar veya
ihmal edilmiştir. Bunlann hukuksal yar-
dıma da gereksinıneleri olabilir."
Sokak çocuklannın özellikle zabıta
tarafından istismar edildiğini araştırma-
lann ortaya koyduğunu da vurgulayan
Prof. Dr. Konanç, zabıta memurlannın
da eğitilmesini önerdi. Çıraklık ve Mes-
leki Eğitim Kanunu kapsamında çalışan
çocuklann asgari ücretin yüzde 30'u ka-
dar üçret almalannın da daha fazla ka-
zanç için sokakta çalışmayı yeğlemeye
yol açtığına dikkat çeken Konanç, yasa-
da değişiklik yapılarak çıraklann alaca-
ğı ücretlerin asgari ücret düzeyine çıka-
nlmasını, sokakta çalışan çocuklar için
asgari çalışma yaşını belirleyen ve çalış-
ma süresini kısıtlayan hükümler konul-
masını istedi. Prof. Dr. Konanç, Sosyal
Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Ku-
nımu'nun da yeniden düzenlenmesi, ye-
terli uzman ve araç gereçle donatılması
ve sosyal hizmetin masa başı hizmet ol-
maktan çıkanlmasını da söyledi.
Anadolu liseleri >arışıncla ilk etapFİGEN ATALAY (tstanbul)- Binlerce ilkokul beşinci smıf öğrencisi ve
aileleri için neredeyse "yaşamsal önem" taşıyan Anadolu liseleri
ve özel okullara giriş sınavları için geriye sayım başladı. Özel
okullara giriş sınavı 17 mayısta, Anadolu liseleri sınavı ise 23 ma-
yısta yapılacak.Okulların kontenjanı 13 bin 679'a ulaştı.
Fahamettin Akıngüç'ün başkanlığını
yaptığı Özel Okullar Sınav Yürütme Ku-
rulu'ndan alınan bilgiye göre bu şınava,
İstanbul'dan 52, Ankara'dan 2, İzmir'-
den 4, İçel'den 3 ve Zonguldak'tan 2 ol-
mak üzere toplam 63 okul katılacak. Bu
okulların alacaklan toplam öğrenci sayı-
sı ise 6600. Sınav için başvurular 2-13
mart tarihleri arasında yapılacak. 17 ma-
yıs pazar günü düzenlenecek sınavın so-
nuçları ise 1 haziranda duyurulacak.
8 haziranda, okullar taban puanlannı
ilan edecekler, 16,17 ve 18 haziranda ter-
cih formlan doldurulacak. Asıl liste ka-
yıtları 29-30 haziran ve 1 temmuzda, 1.
yedek liste kayıtları 2-3 temmuzda, 2. ye-
dek liste kayıtlan ise 6-7 temmuzda yapı-
lacak. Ön kayıtlar 9 temmuzda, ön kayıt
listesinden kesin kayıtlar da 10 temmuz-
da gerçekleştirilecek.
23 mayıs tarihinde yapılacak Anadolu
liseleri sınavımn sonuçlan ise 1 temmuz-
da açıklanacak. Bu sınavın kayıtları da
13 temmuz-5 ağustos tarihleri arasında
yapılacak.
Bu iki önemli sınava birkaç ay kala il-
kokul beşinci sınıf öğrencileri, çoğunluğu
dördüncü sınıftan başladıklan yoğun bir
çalışma temposu içinde.
1991-92 öğretim yılında Türkiye gene-
linde Anadolu liseleri sayısı Istanbul'da
Ümraniye ve Vatan Anadolu liselerınin
açılmasıyla 152've, okulların kontenjanı
13 bin 679'a ulaştı.
1990-91 öğretim yılında Anadolu lise-
leri sınavına, Türkiye genelinde 206 bin
6*89 öğrenci girdi, 13 bin 391'i sınavı ka-
zandı. Bir öğrencinin sınav kazanma şan-
sı, yüzde 6.47 oldu. Sınav sonrası açılan
ve önkayıtla öğrenci alan okullarla bir-
likte bu oran yüzde 6.64'e ulaştı.
152 okuldan I8'inin (yüzde 11) ve 13
bin 679 kişijik kontenjandan 1872'sinin
(yüzde 13) İstanbul'da olmasına karşın
İstanbul'dan sınava giren öğrenci sayısı-
nın 42 bine (yüzde 20) ulaşması, İstan-
bul'daki öğrencinin sınav kazanma şan-
sını yüzde 4.45'e düşürüyor.
Adalete
şefkat
geliyor
ANKARA (ANKA) - Hükümet,
Çocuk Mahkemeleri Yasası'nda
suçlu çocuklara "şefkatli bir
yaklaşımı" içeren değişiklikler
yapacak. Hazırlanan tasan ile
yetişkinlik yaşı 15'ten 18'eçıkar-
tıhrken çocuklara kelepçe takıl-
ması da yasaklanıyor.
Çocuk mahkemelerinin kurulus görev
ve yargılama usulleri hakkındaki yasada
değişiklik yapan bir yasa tasansı hazır-
landı. Tasan ile çocuk mahkemelerinde
yargılama yaşının 15'ten 18'eçıkanlma-
sına gerekçe olarak 18 yaşından küçük
kimselerin yetişkinlerden farklı özellikle-
re sahip olmalan gösterildi. "Olağanüstü
haller, sıkıyönetim ve savaş hali ile askeri
mahkemelerin görev alanlanna giren
suçlar"da çocuklann normal mahkerne-
lerde yargılanabilecekleri istisnası da kal-
dırıldı.
Yasada, çocuklara kelepçe takılmasını
engelleyecek bir değişiklik de yapıldı. Ta-
san, savcılara ufak tefek suçlarda kamu
davasının açılmasını erteleme yetkisi de
veriyor. Tasannın gerekçesinde, bazı du-
rumlarda çocuklar için kamu davasının
açılmasının toplum yaranndan çok zara-
ra yol açtığı belirtilerek "Bu suretle ço-
cukluktaki basit bir suç yüzünden hayat-
lannın sonuna kadar toplumda damga-
lanmış olarak yaşamalan hakkarıiyete
uygun olmaz" denildi.
Sicil kayıtlannın çocuğun ilerideki yaşa-
mı için olumsuz yönde kullanılabildiğı
gerekçesiyle tasan ile 18 yaşından sonra
sicil kayıtlannın silinmesi hükmüdegeti-
riliyor.
Tasan, infaz sonrası yardımı koordıne
etmek amacıyla bir fon kurulmasını da
öngörüyor. Yasanın çocuk mahkemele-
rinde öncelik sırasına göre sosyal hizmet
uzmanı, psikolog, pedagog ve psikiyat-
rist atanacağına ilişkin maddesinde de
değişiklik yapıldı. Tasannın yasalaşması
durumunda bu uzmanlann tümü birden
öncelik sırası aranmaksızın mahkemeler-
de görev yapacaklar.
Bu konuda geçen yıl hazırladığı yasa tek-
lifi seçimler nedeniyle kadük sayılan
Devlet Bakanı ve hükümet sözcüsü Akın
Gönen, suçlu çocuklann toplumun yara-
sı olduğunu söyledi.
Her yıl
lOmiiyoiî
çocuk ölüyor
ANKA(Izmir)-Türkiye Ziraat Mü-
hendisleri Odası raporlanna göre
ülkemizde dört insandan biri,
dünyada ise 600 milyon insan aç-
lık çekiyor.
Odamn raporlanna göre Türkiye'de nü-
fusun yüzde 11.5'ını oluşturan 6 milyon 500
bin insanın protein, yüzde 13.5'ini oluştu-
ran 7 milyon 700 bin insan da enerji açı-
sından yetersiz besleniyor.
Raporlarda, Türk üısanının Avnıpalının
aldığı hayvansal besinlerin ancak üçte bi-
riyle yetinmek durumunda kaldığı öne sü-
rülerek dünyada 600 milyon üısanın beslen-
me yetersizliği nedeniyle ölüm kalım mü-
cadelesi verdiği ve her yıl 10 milyon çocu-
ğun ise yetersiz beslenme yüzünden yasamı-1
nı yitirdiği beürtiliyor.
Türkiye Ziraat Mühendisleri Odası ra-
porlarından derlenen biîgilere göre Türki-
ye'nin toprak rezervi ise sıfır noktaya da-
yandı. Toprak stoku bulunmayan dünyanın
19 ulkesi arasında yer alan Türkiye'de çev-
renin korunmasımn her geçen gün daha
önemli sorun haline geldiği bildiriliyor.
Raporlarda 47 il merkezinde sulanabilir
tanm alanının betonlaştığına dikkat çeki-
lerek bu yüzden yitirilen kaynağın 1 nüjyon
200 bin dekara ulaştığı beürtiliyor. TürkT-
ye'nin saruldığının aksine tanm alanlannın
son derece genis bir ülke olmadığı, birinci
veikinci sınıf verimli alanlann toplam ara-
zinin ancak yedide birini olusturduğu, bu-
na karşın bu verimli alanlann her geçen gün
kentsel, endüstriyel, turizm, ulasım gibi
amaçlarla yok edildiği savunuluyor.