23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 16 OCAK 1992 BURAŞI TÜRKÎYE HALÛK ŞAHtV Avrupa'nm Yolları Taştan Asya dağlannın yakışıklı şehzadesı Ağrı Dağı'yla hgılı bır efsane vardır Yuzlerce belkı bınlerce yıldır tekrarlanır durur Nuh un Gemısı uzerıne konduğundan olacak, Tanrı'- nın zırvesıne tırmanılmasını ıstemedığı bır dağ ımış v.uce Ağr Bu yuzden bıc kımse çıkmaya cesaret ede- nez edenler de telef olup gıderlermış Ama ınsanoğlu yasak tanır mı' O dolaylarda bır manastırda yaşayan keşışın brı kafaya takmış, ılle zırveye çıkacak Tanrı'- ya dualar edıp yola koyulmuş, gun boyu yamaç trmanmış Akşam olunca, yorgunluktan bıtkın, derın bır uykuya dalmış Sabah uyandığında bır de ne gor- sun Bır çun once yola çıktığı yerde değıl mı' Gene yola koyulup, bu kez bır gun oncekınden bıle fazla yol almtş Akşam yatıp uyumuş ve sabahleyın kendısını gene başladığı noktada bulmuş inat bu ya, gunlerce surup gıtmış bu oyun Keşış tı- rmanıyor 1yı saatte olsunlar ındırıyor Efsanenın sonu farklı anlatılıyor Kımıne gore, Tanrı sonunda dayanamayıp bır kez ıçın tırmanmasına ızın vermış keşışın Kımıne gore ıse Ağrı nın karlı yamaç- larında hâlâ şansını denemekteymış ınatçı keşış efen- dı... # * * Şu bızım Avrupalı olma sevdamız bana Ağrı'ya tı- rmanmaya çalışan keşışı hatırlatıyor bıraz Erkenden yola çıkıp bınbır zorlukla epey yol alıyoruz Ama gozumuzu kapar kapamaz bır de bakıyoruz kı hâ- lâ zırveden çok jzaktayız Hangı çıkış yolunu denersek deneyelım, gene ^ _ _ _ _ ^ _ _ _ dönuyoruz uzaktakı ^ ~ ~ " " " " " " " ~ " ~ ^ ~ ^ ~ o noktaya Belkı 200 yıldır boyle oluyor Tanzımat, Bırıncı Meşrutıyet, Ikıncı Meşrutıyet, Cumhu- rıyet, NATO'ya giriş Ortak Pazar'la ortak uyelık, Helsınkı An- laşması, AT'ye tam uyelık ıçın başvuru, Parıs şartı Her bırınde bır an ' Hah şımdı oldu' demışız Ama gozumuzu kapar kapamaz bır de ne gorelım 1992 yılında Turkıye-AT ılışkılerı bu efsanedekı kalı- ba tıpatıp uyuyor Bız ılle yukarılara tırmanmak, zırve- ye ulaşmak ıstıyoruz ama onlar durmadan yenı koşul- lar koyuyorlar "Hele şu Kıbrıs ışinı hallet1 ' "Kurt sorununu çözmeden olmaz " "insan hakları açısından eksığın var'' "Dampıng yasasına uyacaksın' "Ambalajına yeşıl nokta koyacaksın'1 "Hele 1995 sonunda şu bıze uyguladığın gumruklerı sıfırla bakalım" Çalışıyoruz, çabalıyoruz onca emek onca ozverı, onca gayret, bır bakıyoruz kı hep aynı noktadayız Hatta başladığımız noktadan da gerılere duşuyoruz 1992 yılında TüPkiye-AT iliskileri efsanedeki kalıba tıpatıp uyuyor. Biz ille yukarılara tırmanmak, zipveye ulaşmak istiyoruz, ama onlar durmadan yeni koşullar koyuyorlar: 1987 yılında tam uyelık ıçın başvurduğumuzdâ zırve- ye çıkmak ısteyenler arasında en onde olan bızdık Bır uyuduk uyandık kı, onumuze bırılerını koymuşlar, Avusturya, Isveç, Norveç gıbı Bır daha uyuduk ve uyandık, onümuzdekıler daha da kalabalıklaşmrş Ma- carıstan, Çekoslovakya, Polonya Bır daha uyandığımızda belkı de Slovenya, Hırvatıstan, Baltık cumhurıyetlerı Bızım garıban keşışın onu durmadan kalabalıklaşı- yor Bu arada Avrupa, suratsız bır hoca edasıyla buyruk- lar savurup duruyor Şunu yapacaksın, bunu yapacaksın'" İnsan bunca olumsuz tavırdan sonra duşunmeden edemıyor Acaba Meksıka gıbı mı olduk? Bılırsınız, Meksıka'nın "Tanrı'dan çok uzak ve Amerıka'ya çok yakın olduğu soylenır Galıba bızım ıçın de ' Tanrı'dan çok uzak ve Avrupa - ya çok yakın1 " demek gerekecek Rusya Cumhuriyeti Üniversitelerinde Eğitim Imkânları Lise Mezunları icin Tıp Fakültesı (25 Kontenıan) Mühendıslık Bılımlerı Eğıtımleri Pratisyen Hekimler icin Tıp Fakültelerınde ıhtısas (75 Kontenjan) Bilgi için Ankara : (4) 135 21 65 Izmır (51)411864-411865 EskışeMr: (22) 145859 Mersın: (74) 262873 281245 Istanbul: Yon LTD (1) 140 34 54 Tunalı Özel Eğitim ve Öğretim Tesisleri San. Tic. Ltd. Ştı. Mithatpasa Cd. No: 30/A Kat: 8 No: 28 ANKARA İLAN GAZİANTEP ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Gazıantep te Mehmet ve Avşe den olma PERİHAN ÖZCAN tarafın dan Adana ılı Sarıçam mah 1075 2 sokak No 2 de mukım Ramazan veHatıce den olma, 15 2 1955 D luMURATÖZCANalevhıneaçılan boşanma davasının yapılan duruşması sonunda Mahkememızın 30 9 1991 tarıhınde 1990 (3^0 esas 1991 470 karan ıle Gazıantep ılı Şahın- bevılçesı Bekırbev mahallesı cılt 009-07 savfa 77 kutuk 296 da nufu- sa kavıtiı Ramaaan ve Hatıceden olma 15 2 1955 D lu ML/RAT ÖZCAN ıle a>m yerde nufusa kayıtlı Mehmet ve Ayşe den olma I 1 1957 D lu Penhan Özcan'ın evlılık bırlığının temelden sarsılmış ol- ması nedenı\le medenı kanunun 3444 savılı yasa ıle değışık 134 mad- desı gereğınce BOŞANMALARINA karar venlmıştır Basın 45056 T.C. KAYSERİ 3. SULH HUKUK MAHKEMESİ Sayı 1990/3141991 539DavacıDursunÇınar\ekılıav Suat Taştekın tarafından davalılar Zeynep Erdönmez H Hulısı Ökmen ve on bır ar- kadaşı aleyhıne açılan ızaleyı şu>u davasının vapılan yargılanması sonundd kendılerıne dava dılekçesıde ılanen teblıg edıîen davalılar Zeynep Erdönmez veH HulusıOkmen ın de hıssedar bulundukları ve açık arUırma suretıyle satışına karar verılen ve satış bedelının %44 87 sının taşınmaz uzennde evı bulunan şahıslara (davalıya) bakıye %55 13 unun de tum arsa sahıplerıne hısselerı nıspetınde taksımıne daır Kayserı Kocasınan Argıncık Ko>ustukıraç!armevkıı 32pafta. 2443 parsel numaralı 2500 kutuktekı 7000 m2 taşınmaz ın bu satış suretıvle ortaklıgın gıderılmesı kararına ılan tarıhınden ıtıbaren 8 gun ıçersınde tem>ız etmedıklen takdırde kendı vonlerınden karar kesınleşeceğıne daır karar yenne kaım olmak uzere davalılar Zeynep Erdönmez ve H Hulusı ökmen e ılanen teblığ olunur Basın 45129 Kıbrıs Meselesi ve Yeni Dünya Şartları Acaba Buyukelçı Ledskı. Rumlar ıleTürklerı bırbırlenne Sırplar ıle Hırvatlardan daha yakın saymanın, sadece gulunç bır varsayım olduğunu anlayabılecek tarıh bılgısıne ve mantık anlayışına sahıp mıdır? COŞKUN KIRCA Emekli Büyükelçi, İstanbulMilletvekili Amenka nın Kıbrıs lşlerı Koordınatoru Buyukelçı Ledski'nın son defa Ankara da ver- dığı demeçler, bu ulkenın bu konudakı sıyase- tınde normale doğru bır donuş olduğunu gos- termektedır Kıbrıs meselesının çozum y ontemı, -Kıbrıs'- lakı ıkı topJum, Turkıye ve Yunanıstan tara- fından kabul edılmış olan hukumlerı ıtıbany- le- Bırleşmış Mılletler Guvenlık Konseyı'nın -ta\sıye nıtelığındekı- kararlarına da>anır Bu kararlara gore, Kıbrıs meselesını, BM Genel Sekreten'nın ıyınıyet gore\ı çerçevesındekı yardımlanyla son çozum şeklıne kavuştur- mak, ıkı toplumun aralarında >apacakları go- ruşmelerle mumkundur Bu durumda, Kon- sey ın son kararlarında bahsı geçen -ıkı top- lumla bırlıkte Turkıye ıle Yunanıstan'ın da katılacakları- dortlu toplantının tek amacı, ıkı toplumun aralarında varacaklan anlaşmayı Kıbns ın mılletlerarası statusunun temınatçısı sıfatıyla Turkıye ıle Yunanıstan'ın benımse- melerı ve bu suretle ortaya çıkacak yenı statu- >u -Turkıye ye gore yururlukte bulunan- Ga- ranti Anlaşması'nın kapsamına alma ışlemını yenne getırmelerınden ıbaret olabılır Oysa Amenka. bu dortlu toplantıvı, Kıbrıs mesele- üinın çozum esaslarının, ha> lı ılerıye varan bır kapsamda tespıt edıleceğı bır forum olarak go- ruyordu \e bu goruş hâkım olsaydı, Kıbrıs meselesının çozum yontemınde koklu bır değı- şıklık yapılmış olacaktı Başkan Bush ne ummuştu? Amenka nın bundan guttuğu amacın, Tur- kıye aracılığıyla KKTC uzennde baskı yap- mak olduğu besbelhydı Bo>le bır baskının KKTC uzerınde Turkıye tarafından -üstelık Yunanıstan'la açıktan açığa uzlaşarak- yapı- labılmesı ıçın başlıca şart. bo\ le bır baskıy ı ya- pacak bır sıyası gucun Turkıye ye hâkım ol- masıydı Amenka. resmı Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın bu guce sahıp olacağını um- muştu Kuvvetle dolaşan soylentılere gore, resmı Cumhurbaşkanı, Başkan Busiı'u Camp David'de zıyaret ettığı sırada, KKTC'nın ala- cağı toprak oranının onemlı olçude duşurul- mesı, Kıbns Cumhurbaşkanlığı nın ıkı top- lum arasında rotas>on konu^u olmasından vazgeçılerek sırf Rumlara bırakılması ve son çozume ulaşılması beklenmeden -Rumların el- koyduğu- Kıbrıs De\letı nın A\rupa Toplu- luğu na tam uyelığıne Türkıye'nın >eşıl ışık >akmasıy la, bu durumda ıkı toplum arasında- kı goruşmelenn de\amının ımkânsız olacağı- na ılışkın Turk goruşunun terk edılmesı nok- talarında Amenka'ya vaatte bulunmuştur Resmı Cumhurbaşkanı, Turk Devletf nın uy- gar geleneklennı hıçe sayarak, mılletlerarası temaslannın tutanaklannı tutmadığından ve -asıl yetkılı olan- hukumete bılgı dahı \erme- dığınden bu soylentılenn doğruluğunu araş- tırmak mumkun değıld1r(*) Herhalde, Sayın Mesut Yılmaz, geçen eylulde Pans"te Yunan Başbakanfyla yaptığı goruşmede Amenka'- nın bu gırışımını gen çevırmıştır Seçımlerden sonra yenı bır hukumetın ışbaşına gelmesıyle de Amenka, Turkıye'de ve KKTC'de Turk mılletıne kabul ettıremeyeceğını anladığı bu garıp gırışımden vazgeçmıştır ABD'ji fırsatçılığa teşvik eden neydi? Şu halde, şımdı Kıbns meselesınde eskı -ve tek doğru vegeçerlı-yontemedonulmuş bulu- nuv or Bu da gosterıy or kı. geçen vıl ıçınde bu alanda Turk tarafının genlemesı gıbı yorum- lanan durum, Amenka'nın Turk tarafına bu- yuk baskılar yapma nıyetını taşımasından çok resmı Cumhurbaşkanının -Turk mılletı- nın arzu ve ıradesıne ters duşen- kışısel tutu- mu>la Amerıka">ı fırsatçılığa teşvik etmesın- dendı Gerçekten, "realpolıtık" açısından, Amenka'nın, 22 yıldır kan dokulduğune tanık olunma>an Kıbrıs'takı anlaşmazlığı çozmek ıçın hangı sebeplerle boylesıne bırgayretkeşlı- ğe duşmuş olduğunu anlamak zordur Amenka. 1974 Temmuzu'nda ısteseydı, 1963 aralığında japtığı gıbı Turkıve'nın Ada'ya çıkmasını onlemek ıçın asken onleme tehdıdınde bulunabılırdı Ovsa, 1974 Tem- muzu'nda Amenka. âdeta Turk çıkarmasına -bugunku sınırları aşmaması kaydı>la- tam bır musamaha gostermıştır Daha sonra. Amenka nın tutumu, Yunanıstan'a ve Kıbns Rumlarına kâğıt dıplomasısı alanında tatmın- ler vererek (kı KKTC'nın tanınmasını onleyışı de ozu ıtıbanvle bu tarz bır tatmınden ıbaret- tır), Kıbrıs ta Turk asken varlığından doğan durumun devamına ses çıkarmamak olmuş- tur Amenka'nın Doğu Akdenız ve Orta- doğu'dakı -şu anda da buyuk onem taşıyan- stratejık çıkarları bunu gerektınr Ne var kı eğer Turkıye Cumhurıyetı'nın başı kendı başına oduncu bır poJıtıkayı benımser ve KKTC uzennde baskı yapmanın gonullu yandaşı halıne gelırse, Amerıka'dan ve dığer Batı ulkelennden. bu fırsatı kullanmamaları beklenemez Şımdı, bu tutumun sahıbı resmı Cumhurbaşkanfnın bu konuda artık sozu geçmeyecektır ve Amenka da ıster ıstemez es- kı gerçekçı sı>asetıne donmuştur Kıbrıs meselesıne bulunacak çozumun esas- ları uzerınde Ada'dakı ıkı toplum ıle Turkı>e ve \unanıstan arasında genel bır mutabakat vardır Buna gore, Kıbrıs'ta ıkı toplumlu, ıkı kesımlı ve ıkı toplumun sıyası eşıtlığıne da>a- nan bır federas>on kurulacaktır Fakat. bu mutabakatın varlığı yeterlı değıldır Tarafla- nn, bu sıyası eşıtlığı kurmanın şartları ıkı fe- deredevletın sınırlan. federedevletlenn karşı- lıklı etnık >apısı ve temınatçı devletlenn vere- ceklerı garantımn nıtelığı ıle kapsamı ve şart- ları ozellıkle Ada'dakı Turk asken varlığının olçusu konularında da anlaşabılmelen gerek- lıdır Bu konularda anlaşmanın son derecede zor olduğunu geçmış deneyler gosterı>or Fa- kat, asıl zorluk Kıbns Rum Yonetımf nın ve Yunanıstan'ın çozumun temel esaslan uzenn- de dahı gerçekte mutabık olmayışlanndan doğmakta olup bu somut konularda Helen ta- rafının anlaşmazlık çıkarmasının başlıca sebe- bı de budur Mesekye Helen açısından bakmaya çalışır- sak Kıbrıs Rum Yonetımı ıle Yunanıstan'ın, federe devletlenn eşıt sıyası yetkılere sahıp olacakları bır federasyonu arzulamalannın mumkun olmadığı anlaşılır Gerçekten, boyle bır federas>onun kurulması yuzunden Rum- ların Türk kesımı ve toplumu uzenndekı yet- kısızlıklen bugunku gıbı devam edecek olduk- tan başka, Kıbns Cumhurı>etrnın mılletlera- rası ılışkılerıne Rumlann resmı planda genış olçude hâkım olmaları hah de, Turk federe devletıne tanınacak \eto vetkılennden dolayı ortadan kalkacaktır Goruluyor kı Kıbns ıçın aranan çozum tar- zının uzennde anlaşılmış gorunen esasları bıle, Helen tarafının çıkarına uygun duşmez O>sa Helen tarafı, Türkıye'nın bır gun buyuk bırıs- tıkrarsızlık ve guçsuzluk ıçıne duşeceğı hayal- lennı gerçekleşebılır sanmanın uyuşturucu et- kısı altında kalmaktan pek mutludur İşte Turk tarafının taktığı. bır yandan, ıyı- nıyetle ve kendı hayatıçıkarvehaklannı tehlı- keye atmajacak bır çozumu hukukun kabül ettığı yontemlerle araştırmaya devam ederken dığer yandan da. aynı yontemlenn surecı ıçın- de asıl Helen tarafının uzlaşma ıstemedığım dunyaya kanıtlamaktır Turk tarafının dıplo- matık taktığı daıma bu olmuştur. şımdı yıne bu doğru taktığe donulmuştur 1960'taki durum ~ Bu noktada onemlı bır konu ortaya çıkar Turk mılletının Kıbrıs takı uzantısını oluştu- ran KKTC. sonsuza dek Helen tarafının ger- çekçı ve cıddı bır tutuma gırmesını mı bekleye- cektır1 Ya da Turk tarafının şartlanna uygun bır federasyon faraza kurulabılse dahı. bu fe- derasyonun Helen tarafınca yıkılması halınde Kıbns Turk toplumu ne >apabı!ecektır9 Işte. Sayın Rauf Denktaş'ın ve Turk Dışışlen'nın, venı federasvonda egemenlığın sadece eşıt şe- kılde ıkı topluma aıt olmasında değıl, aynı za- manda. egemenlık hakkını eşıt bıçımde pay- laşmaktan çıkan mantıkı sonucun. bu takdır- de Turk toplumunun federasyondan ayrılarak bağımsızlığını ılan edebılmesı olması gerektığı yolunda ısrar edışlerı boylesıne bır haklılığa davanıyor Amerıka ve BM Genel Sekreterlığı bu Turk goruşunu pa>laşmı>orlar Onlara bakılırsa, Kıbrıs takı ıkı hâlk kendı mukadderatlannı tayın hakkını bır kere kullanmışlardır ve bu hak bır kere kullanılınca bır daha kullanıla- maz' 1960 Lefkoşa Anlaşmaları, Kıbrıs'ta sı- yası açıdan eşıt ıkı toplumlu. kendısıne ozgü bır devlet kurmuştu Bu devletı federatıf nıtelıkten ayıran tek un- sur, ıkı toplumun ulkesel nıtelıklennın kabul edılmemış oimasıydı Yenı kurulacak federas- von ıkı kesımlı olacağına gore, Amerıka'ya ve PARİSTEN SELÇIK DEMİREL BM Genel Sekreten'ne gore, aslında yenı bır çozume ulaşılınca bunun anlamı, Kıbns'takı ıkı toplumun kendı mukadderatlannı tayın hakkını ıkıncı defa kullanmaları olmayacak- tır Ancak bu muhakeme tarzında pek çarpıcı bır yanhşlık vardır O da şudur 196O'ta ıkı toplum kendı mukadderatlanm tayın hakkını kullanırken bunu, Rum toplumunun Turk toplumunu ezmesıne ımkân bırakmayacağı sanılan koşullar ıçınde yapmışlardı Dıyeum kı şımdıkı goruşme suresı, yetersızlığı anlaşı- lan bu koşullann yenne yeterlı koşullar getır- mek olsun Ancak eğer bu koşullar uzennde ıkı toplum arasında makûl bır sure ıçersınde uzlaşma olamıyorsa veya federasyon kurulup da Rum toplumu tekrar federasyonun koşul- lannı kendı lehıne bozmaya kalkışırsa, Turk toplumunu sonsuza kadar Rumlarla uzlaşma aramaya ve bu uzlaşma bulununcaya kadar (yanı yıne sonsuza kadar) belırsız kalacak bır mılletlerarası statude kalmaya mahkûm etme- yı âdıl saymak mumkun değıldır Nıtekım, Sov>etler Bırlığı ıle Yugoslavya'- nın parçalanmasıyla ortaya çıkan yenı dunya şartları, Kıbrıs Turk toplumuna bu takdırde bağımsızlık ılan etme hakkının tanınması ge- rektığını açıkça kanıtlamaktadır Eğer gerçek- te ayrı mılletler olan halklann federasyonlar- dan ayrılma ve bağımsız devlet olarak tanın- ma hakten varsa ve bu eskı federe devletler Batı devletlen tarafından bağımsız olarak ta- nınabılıyorsa, KKTC'nın aynı bıçımde ba- ğımsız olarak tanınmasını mumkun gorme- mek açık bır haksızlık ve çarpıcı bır Türk duş- manlığı olur KKTC ve Turkıye, bunun ıçın- dır kı Kıbns'ta eşıt egemenlığın anlamının bağımsızlık ılanının şartları gerçekleşınce ba- ğımsızlık ılan etme hakkını da kapsadığını ıle- n sunnektedırler Sırplar ve Hırvatlar Bujukelçı Ledskı nın şu sorunun cevabını kendı vıcdanında arayıp bulması gerekıvor Sırplar ve Hırvatlar, a>nı dılı -a>n alfabelerle de olsa- konuştukları ve -farklı mezheplere mensup olmalarına rağmen- aynı dını paylaş- tıklan halde bağımsızlığa layık ıkı ayn mıllet olarak gorulebılıyorlar da, dıllen. dınlen, kul- turlerı ve tarıhlerı bırbınnden tamamıyla ayrı- lan Kıbrıslı Turkler ve Rumlar mı, uzlaşama- yacaklan açıkça meydana çıktıkça bağımsızlı- ğa layık sayılmıyorlar9 Acaba Buyukelçı Ledskı. Rumlar ıle Türklerı bırbırlenne Sırp- lar ıle Hırvatlardan daha vakın saymanın, sa- dece gulupç bır varsayım olduğunu anlaya- bılecek tahh bılgısıne ve mantık anlayışına sa- hıp mıdır0 Buyukelçı Ledski'nın bılmeyız. ama Turk mılletı, Turkıye'de ve KKTC'de bu bılınce, bu noktada odunvermeyecek kadar sahıptır(**) Ustelık. boyle bır çozumun, Amenka'nın ve genellıkle Batının çıkarlanna nıçın aykın du- seceğını anlamak da çok zordur Eğer Amen- ka ve genellıkle Batı, Helen kaprıslennı, kus- tahlığını, ınatçılığını ve hayalcılığını kendı uy- garlığının ayrılmaz bır parçası saymıyorsa1 (*) Yenı hukumetın, resmı Cumhurbaşkanı ndan bukonudakı tutanaklan resmen talep etmesı, dıplomasımızın emnıvetle yurutulebılmesı ıçın şarttır (••) Bu goruş tarafımdan, 23 ve 25 aralık 1991 funlerı Istanbul da ve Kıbns ta yaptığım konuşmalarda açıklanmıştı Saym Bulent Ecevıt de aynı goruşu ıfade evlemıştır FADIL KOCAGÖZ Gitme Kal Hocam! Hocam, sevgılı hocam, gazetelerde falan okuyoroz (yanı kamuoyuna da yansıyor, ne de olsa artık bız o yuce camıada değılız ne olup bıttığını dışarıdan oğ- renmekteyız, doğru mu yazmaktalar bılemıyoruz ama) uzerınızde buyuk baskılar varmış Hanı YÖK başkanlı- ğına yenıden 'uygun gorulmenız"e muteakkıp Kımılerı bu 'yenıden uygunluğa" (hem de camıa ıçe- rısınde) karşı çıkıp sızı ıstıfaya zorlamaya çalışıyor- muş Kesınlıkle ıstıfa falan etmeyın hocam Bendenız bu hatayı, sız bızım başımıza ılk geldığınızde yapmış- tım Haddım değıl ama, duyduğum derın pışmanlığı sı- zın de yaşamanızı ıstemedığım ıçın bu satırları yaz- maktayım Hocam, YÖK'un 'başına" ılk geldığınızde, kımı kotu arkadaşlara uyarak "Artık bılım yapamam" gıbı bır du- şunceye kapılıp unıversıtenızden ayrılmıştım Şımdı, neredeyse on yıl Eğitim Sistemimiz ve Piyasa Eğitim sistemımızm pı> asa ekonomisine yapısal uyumu, başta öğretmen kuruluşları olmak üzere, her alanda işveren, ışçi ve meslek kuruluşlarmın hükümet ile işbirliğine bağlıdır. ZEKÂİ BALOĞLU Gençlik ve Spor Eski Bakanı Bevaz Rusva da geçen hafta ENKA - nın uluslararası ornek değerde ustun ba- şarısını yennde alkışlamamn ulusal gu- rununuduyduk Mınsk'teTV'dedefalar- ca ızledığımız bu Turk başansı, y urda do- nuşumuzde haklı olarak TV ve basını- mızda da genış yankı buldu İş aslında çok buyuk Eskı Demokra- tık Almanya topraklarından donecek as- kerlere 34 verde toplam 36 bın konut yapımı ıçın Almanya 7 8 mılyar DM'lık bır katkıda bulunmayı taahhut etmış ENKA ılk ıhale grubu arasında 725 ko- nutluk yerleşım merkezını 173 gunde dı- ğer firmalara ornek olacak bıçımde ınşa etmış Devam ıçın ıhale ustune ıhale açılı- yor Bu uluslararası vanşmada dovıze muhtaç oldukları halde BDTye dahıl hıçbır cumhunyetın adı bıle geçmıyor Nedenı Teknolojı gerıhğı, nıtelıklı ın- sangucu yokluğu başka deyı^le eğitim sıstemı Bupazar "en kaliteliyi en hızlı ve en ekonomik vapabilme" yarışıdır Gorduğumuz şımdılık yalnızca konut orneğı Sosyalıst duzenden pıyasa eko- nomisine geçış dış ulkelerın daha çok katılımını gerektırecektır Yarın ">ar- dım" adı altında, aslında pazar kapma yanşı her alana yayılacaktır Bızde de oy- le olmadı mı 9 Turkıye bu pazarda, ozellıkle kendısın- den ılgı ve yardım bekleyen soydaş cum- hurıyetlerde ozlenen yen alabılecek mı- dır9 Işte bu konu. davetlı grubumuza da- hıl ıkı devlet bakanımız, Moskova Bu- yukelçımız. TV ve basınımızın seçkın mensuplan ve ENKA yonetıcılenyle uç gunluk çok samımı \e yararlı bırlıktelığı- mızın, bence, odak noktası ıdı Turkıye. Avrupa ulkelen ıçınde en çok genç ve ucuz ışgucune sahıp ulkedır Nu- fus buyukluğu bakımından halen beşıncı sırada ıken 2000 yılında Avrupa'nın en buyuk ulkesı olacaktır Oğretım çağında- kı 25 mılyonluk genç nufusu yalnız Tur- kıye'nın değıl. gittıkçeyaşlanan Avrupa'- nın da eşsız insan kaynağını oluştu- racaktır Bu kaynak, uluslararası reka- bette. Turkıye nın gorecelı (mukayeselı) ustunluğunu oluşturmaktadır Genç nu- fusunu stratejık uretım gırdısı olarak mumkun olan en kısa surede yetış'tırmek Turkıye ıçın tanhı bır fırsattır Tarafım- dan hazırlanan ve basınımızda yaklaşık 500 yazıya konu olan Eğitim Raporu'nda TLSİAD (1) TİSK (2)tarafından benım- sendığı gıbı "kamu ve özel sektör olarak devletimizin butun imkânlarını eğitim için seferber etmenin" tam zamanıdır Uzuntu ıle beiırtılmelıdır kı fırsat kaçış yolundadır Kalkınma planlanmızda ış- gucu bır uretım gırdısı olarak değerlendı- rılmemış, istenıldığı zaman muracaat edılebılecek bol bırdış unsur olarak kabul edılmıştır Işgucu unsuruna bu bakış açı- sı kalkınma planlarımızda insan unsuru- nu talı durumda bırakmış. nufus ve ışgu- cu artışının planlama dışında kalmasına yol açmıştır Gerçekten, dığer sektorler- de sabıt sermaye yatınmlan teşvik edıl- mış, buna karşılık eğıtımeaynlan yatırım paylan genel butçe yatırımları ıçınde 1960 lı yıllarda yuzde 38'e kadar yukse- Iırken, bu pay 1980'h yıllarda yuzde 9'a kadar duşmuştur Bu duşuşun acı sonu- cu, okul dışında kalan çağ nufusu ar tışında gozeçarpmaktadır Bıryandan ılk okul sonrası 12-21 yaş nufusunda okul dışında kalan genç sayısı. son 20 yılda yuzde 28 oranında buyumuştur (3) Bu buyume okul dışında kalanlar bakımın- dan ılkokul sonrası eğıtımde ılerleme de- ğıl, 20 yılda, yuzde 28 oranında gerıleme olduğunu gostennektedır Genleme nu- fus faktorunun etkısıyle her yıl artarak devam etmektedır Bu durum. Turkıye'- de nufus artışına dayalı bır eğitim planla- ması bulunmadığını açıkça ortava koy- maktadır Öte yandan ortaokula dayalı meslekj ve teknık okullar dışında kalan gençlerın sayısı, 20 yıl oncesıne gore yuz- de 42 daha artmış ve meslekı teknık eğı- tım dışında kalan çağ nufusu bakımın- dan, bu oranda genleme olmuştur Bu" gerçek de ışgucu artışına dayalı bır mesle- kı eğitim planlaması yapılmadığını orta- ya koymakta ve meslekı eğitim modelı- mız aynı kaldığı takdırde Türkıye'nın nı- telıksız ışçı stokunun artarak devam ede- ceğını vurgulamaktadır Bu tespıtler, Turkıye'de sıyasal ırade- nın geçmışte eğıtıme bakış açısını sergıle- mesı bakımından çok acıdır Daha acısı, umıtler besledığımız DYP-SHP hukumet programında da eğıtıme bu boyutlarla yer venlmemış olmasıdır Uygulamaları sabırla bekleme alışkan- lığımızı artık terk etmelıyız Bekle-gor polıtıkalan eğitim alanında Turk aydı- nına özgu bır zaaf olmuştur Çoğulcu de- mokratık duzende eğıtıme onem ve on- celık verılmesı. polıtık ıradeyı etkıleyebı- lecek bıhnçlı ve duyarlı bır kamuoyunun oluşmasına bağlıdır Eğıtımde kamuoyu yaratacak en etkılı guç -TV radyo ve ba- sın ıle bırlıkte- başta öğretmen kuruluşla- n olmak uzere her alanda işveren, ışçı ve meslek kuruluşlandır Butun ılerı ulkelerde olduğu gıbı bu kuruluşlar ıle hukumet arasındakı eğitim ışbırlığının kurumlaştırılması ve yonetı- mın, bu ışbırlığını sureklı ve etkılı kılacak mekanızmaları kurmakla yasal olarak yukumlu kılınması zorunludur Bu ışbır- lığı, meslek-eğıtım-belge bağlantısının kurularak meslek eğıtımının butun yurt- ta tabana yayılması ıçın onkoşuldur Eğı- tım sıstemımızın pıyasa ekonomisine yapısal uy umu ancak bu y oldan sağlana- bılecektır Bu yapılmadıkça. butun genç- lerıne en az hse duzeyınde zorunlu mes- lek eğıtımını vermeyı çoktan başarmış olan pıyasa ekonomısı ulkelerıyle dış pa- zarlarda yarışma. ulusal değıl, fakat yarını belırsız bıreysel başarılar olmak- tan oteye gıdemeyecektır ( l)ZBaloğlu Turkıve de Egıtım Sorunlar ve Değışıme Yapısal Lyum Onerılen TUSİAD vavını 248 savfa 2 baskı 1990 (2) Turkıve de Meslekı ve Teknık Egıtım TİSK vavını 1991 (3) 1 d e a g e savfa 142 sonra duşunduğum- de bunun ne vahım bır "vızyon eksıklı- ğı" olduğunu goru- yorum Kuşkusuz "vızyon" yeteneğım sızınkıyle karşılaştı- rılamaz ama, yıne de "dırenın dıyo- rum hocam, tum baskı ve sındırmele- re dırenın kuşkusuz Hocam, YOK'ün "başına" iik geldiğinizde, kimi kötfl arkadaşlara uyarak "Artık bilim yapamam" gibi bir düşünceye kapılıp üniversitenizden ayrılmıştım. Şimdi, neredeyse on yıl sonra dûşündûgümde, bunun ne benı anımsamazsı- VahİITl bİP "VİZyOn ekSİklİğİ" nız Istıfa ettığımde o|HU nU nu aÖPÜVOPUm bır asıstan parça- W M " B * ' " »"' " w ı um ' sıydım Ve yaptığım ışın bu yuce kuruma ne buyuk saygısızlık insan, Turkı- ye'de unıversıteden ayrılınca kendısını buyuk bır boş- luk ıçınde buluyor (Hele sızın durumunuz ele alınınca bu bosluk bır "gayyâ kuyusu"na donuşebılır) O boş- lukta, yapılacak tek sey de "duşunmek' oluyor Öyle olunca da insan kımı ' zararlı duşuncelere" kapılıyor örnekse ben, o şaşkınlık ıçerısınde, (yıne kotu bır ar- kadaşımla) bır saym buyuğumuzun ağzından kaçmış sozlerı derleyerek bır kıtap yazıp yayımlamak gafletın- de bulundum Tabıı, sonradan kendılerı kendı gerçek anılarını yayımlayınca, ne buyuk bır hata yaptığımızı anladık Hocam, bu tur bır hata, elbette duyarlık yeteneğınız sonucu sızın ıçın soz konusu değıl Demek ıstedığım, sadece "o unıversıtesızlık' duygusu ınsana pışman olacağı ışler yaptırabılır (Ben oldum, sız olmayın') Ayrıca hocam, artık belırlı bır "taban" oluşturmanız gerek Çunku anlasılan 'tavan" kaymakta Gerçı daha on yıl once "Ben bunlann cığerını bılırım" (kı ondan kusku yok) dıyerek en "anlı-şanh" Prof 'ları bıle dıze getırmıştınız, ama dızgınlerı elden bırakmamanızda yarar var Bakın, kımı mebusluk, kımı bakanlık, kımı de sızı reddederek bır şeyler olma hesabına gırdı Dıre- nın hocam Yanınızdayım Memleketın en ucra kö- şesınde hızmete (en azından Doç olarak) hazırım Sız bılım dunyamızın en ırı yıldızısınız Yenıden başımıza gelmenızı kutluyor, sıhhat ve afı- yet dılıyorum AZİLNAME 20 II 1989 tarıh 21912 NoluAksarayl Noterlığı'nden tanzım edılen Azılname gereğı VEHBİZENGÎN AKTAŞLAR Tunzm-lthalat-lhracat Lımıted Şırketı vekıllığmden Aal edılmıştır Şırketle ılışıgı yoktur 3 şahıslara duvurulur AKT4ŞLAR TURİZM-tTHALAT-İHRACAT IİMfTED ŞtRKETÎ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle