Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
6 EYLÜL 1991 KÜLTÜR-SANAT CUMHURİYET/7
SERGİ
U
Derman'ın Almanya sergisi
• Kültiir Servisi — Almanya'nın VVagner festivalleri ile
ünlu Bayreuth kentinde, 27 eylül tarihinde Gül
Dennan'ın özgün baskı ve resim sergisi açüıyor.
Steingraeber GaJerisi'ne davet edilen sanatçı, serginin
açılışmdan sonra Salzburg taşbaskı atölyelerinde
çahşrnalar yapmak uzere Salzburg kentinin çağrüısı
olarak Avusturya'ya gidecek. Devlet Güzel Sanatlar
Akademisi Yüksek Resim Bölümü mezunu olan Gül
Dennan, 1982'de tstanbul Üniversitesi Sanat Tarihi
Bölümü'nden doktorasını aldı. 1970, 1975 ve 1980
yıllannda Salzburg Uluslararası Yaz Akademisi'ne
giderek özgün baskı çalışmaları yapan sanatçı, 1981
yılından bu yana da Salzburg'da taşbaskı atölyelerinde
çalışmalarını sürdüruyor. Prof. Süleyman Saim Tekcan'ın
Çamlıca Sanat Atölyesi'nde serigrafı çalışmalannı da
gerçekleştiren Gül Dennan'ın Bayreuth'te açacağı sergi,
son dönem çalışmalanndan ve 'Seyahatname' özgün basla
dizisinden oluşuyor. (Fotoğraf: Dennan'ın
çalışmalanndan, 'Süleymaniye'de Günbatımı')
TDPLANTI
TYS'nin çahşmaları
• Kiiltür Servisi — Türkiye Yazarlar Sendikası Yayın
Yarkurulu, sendika merkezinde yaptığı toplantıda Aziz
Nesin'i yarkunıl başkanlığına, Gülsüm Akyüz'ü de
yazmanlığa seçerek çaJışmalarına başladı. Yarkurulun
diğer uyeleri Lütfi Kaleli, Haşmet Zeybek, Aydın öztürk,
Arif Damar, Ali Neyzi ve Nihat Emeksiz. Yayın
yarkurulunun ilk toplantısında yarkunıl yönetmeliği ile
kısa ve uzun vadeli çalışma izlencesi hazırlandı. öte
yandan sendikanın üyeleriyle ilişkilerini canlı ve sıcak
tutabilmesi için hern sendikanın etkinliklerini üyelerine
hem de üyelere iliskin haberleri birbirlerine duyurabilmek
amacıyla bir bülten yayımlanması kararlaştırüdı. Bu
doğruituda TYS üyeİerinin yazı ve haber göndereceği
adres, TYS Genel Merkezi, Kabataş-Setüstü, Inebolu
Sok. No: 67-lstanbul.
PEN YAZARLAR DERNEĞİ
'YoV neden yasak?
I Kiiltür Servisi — PEN Yazarlar Derneği Başkanı Şükran
Kurdakul, dun bir açıklama yaparak Yılmaz Güney'in "Yol"
füminin Turkiye'de hâlâ yasak oluşunu eleşürdi. Güney'in
Türkiye'de sinemanın bir dönüm noktası olduğunu,
Güney'in fümlerini görebilme hakkının özellikle genç
kuşaklardan esirgenmesinın bağışlanamayacağını belirten
Kurdakul, "Yılmaz Güney'in başyapıtı sayılan, 1982 Cannes
Şenliği'nin Altın Palmiye ödüllu fılmi 'Yol' ise dunyanın
hemen bütün sinematek, sinema kulübü, sanat sinemaları ve
TV'lerinin arşivlerinde yer almaktadır. Olağanüstü
sinemasal aniar içeren bu filmin hâlâ sanatçının ulkesınde
sinema salonlanna ulasamamış olması hiçbir gerekçenin
haklı kılamayacag] bir haksızlıktır" dedi. Kurdakul,
özgürluğün Yılmaz Güney'in filmlerinin de hakkı olduğunu
belirtti.
SÖYLEŞİ
TYS'nin 'Komık Akşamları'
• Kiiltür Servisi —
Türkiye Yazarlar
Sendikası yeni dönem
etkinliklerine 11 eylul
çarşamba günü 'Konuk
Akşamlan' başlığı
altında düzenienen bir
programla bashyor. Tahir |
Ozçelik'in yönetiminde
bilim, sanat, edebiyat ve
basın dünyasından
tanınmış kişilerin katılıp
çeşitli konularda
söyleşeceği 'Konuk
Aksamlan'nın ilk
konuğu, psikolog yazar
Suna Tanaltay
(fotoğrafta). Tanaltay,
'Yazdıklanmız ve Biz' adlı konuşmastnda
yazann iç evrenini anlatacak. Sendika merkezinin
Kabataş, Setüstu No: 67 adresindeki salonunda her
çarsamba saat 18.30-20.00 arası gerçekleştirilecek Konuk
Akşamlan'na 18 eylülde tiyatro ve sinema sanatçısı Salih
Kalyon, 25 eylülde şair Sennur Sezer ve sırasıyla Konur
Ertop, Füsun Erbulak, Raif Ertem, Gülseren Engin ve
Atilla Birkiye katılacak.
TİMCMâ
'Beyoğhı Sinema SohbetlerF
• KüJtnr Servisi — Beyoglu Sineması'nda sinema yazan
Ali Hakan'ın yöneteceği "Beyoğlu Sinema Sohbetleri"
eylül ayı boyunca izlenebilecek. Sohbetlerin ilki yann
gerçekleşecek. Bu toplanünın konuğu
Nur Sürer olacak. Toplantılara 14 eylül cumartesi günü
Yusuf Kurçenli, 21 eylul cumartesi günü de Atilla Dorsay
katılacak. "Beyoglu Sinema Sohbetleri" çerçevesinde,
yönetmenlerden oyunculara, senaristlerden görüntü
yönetmenlerine, yapun görevlilerinden eleştirmenlere
kadar sinemanın her alamndan gelen konuklar sinema
üzerine konusacak, fikir alışverişinde bulunacak. Bunun
yanı sıra sinemanın bir sanat olduğu, bu yüzden "insana
yabana olmayan her şey"le ilgilendiği bilinciyle dunyayla
ve hayatla ilgili her alandan konuklar da gelecek; kendi
alanlanndaki birikimlerini temel alarak sinema
çevresinde felsefeden psikolojiye, tarihten sosyolojiye,
edebiyattan müziğe, resimden tiyatroya, sınırsız bir
yelpaze üzerinde sohbet edecekler sinemaseverlerle. Belki
böylece, Türk sinemasının önündeki kültürel tıkanıklığın
asılması için de verimli bir ortam oluşabilecek. Sinema
sohbetleri her cumartesi günü saat 17.00'de başlayacak.
TİYATRO
'Sanatçının konumıf
• ANKARA (ANKA) — Devlet Tiyatroları Opera ve
Balesi Çalışanlan Yardımlaşma Vakfı (TOBAV) Genel
Başkanı Tamer Levent, "Asya ve Pasifik ülkeleri
sanatçısımn konumu" adlı toplantıya katılmak üzere
Kore'ye gitti. UNESCO'nun 3-7 eylül tarihleri arasında
düzenlediği toplantıya Türkiye'nin yaru sıra Avustralya,
Bangladeş, Çin, Iran, Japonya, Malezya, Moğolistan,
Nepal, Filipinler, SSCB ve Tayland ülkelerinin de
temsilcileri katılıyor. Edinilen bilgiye göre toplantıda
tiyatro sanatçısımn değeri, kültür politikalan, tiyatro
sanatçısımn sosyal ve ekonomik konumu, tiyatro
sanatçısımn devletten kultur ve eğitim politikalarıyla
sosyal ve ekonomik koruma hakkındaki beklentileri ele
ahnacak. Toplantı sonrasında elde edilen sonuçlar ulusal
ve uluslararası düzeyde tiyatro sanatçısımn toplum
içerisindeki konumunu ve önemini arttırmada bir ölçü
olarak alınması çerçevesinde çalışmalar yapılacak.
SINEMA/AIİLLÂ DORSAY
Yılmaz Güneyyarın akşam Açıkhava Tiyatrosu'nda anılıyor
Yılmaz'la gecikeıı buluşma
Yann akşam
20.00'de başlayacak
anma toplantısında
Yılmaz Güney'in
"Arkadaş" filmi
gösterilecek. Nur
Sürer, Halil Ergün
ve Yavuzer
Çetinkaya gibi
sanatçılar Güney'in
şiir, öykü ve
mektuplannı
okuyacaklar.
Yann gece Açıkhava Tiyatro-
su'nda önemli bir olay var. Yıl-
maz Göney anüacak. Nnr Sürer,
Halil Ergnn, Yavuzer Çethıka-
ya gibi sanatçılar, onun şiir, öy-
kü ve mektuplanru okuyacaklar.
Fatoş Giiney ve olasılıkla Meh-
di Zana konuşacaklar. Ve Yıl-
maz Güney'in en güzel filmle-
rinden biri olan ve yülardır gö-
rülememiş olan "Arkadaş" gös-
terilecek.
Bu program, daha sonra 13-14
eylülde Ankara'da, 21 eylülde
Adana'da, 27-28 eylülde Izmir-
de ve Olağanüstü Bölge Valili-
ğTnden beklenen izin gelirse Di-
yarbakır'da yinelenecek. Sonra
da Hamburg, Doblingen, Köln
ve Frankfurt gibi Alman kent-
lerinde, daha sonra da Fransa-
nın önemli kentlerinde benzer
biçimde yapılacak. Almanya ve
Fransa'daki gösterilere bu ülke-
lerin ilerici, aydın sanatçılann-
dan önemli katılmalar olacağı
belirtiliyor.
Fatoş Güney, bu işler için
uzunca bir zamandır Türkiye
1
V
1974 YILINDA ÇEKMİŞTİ— Yılmaz Güney'in 1974 yüında çevirdigi "Arkadaş" adlı film bu ak-
şam Açıkhava Tiyatrosu'nda gösterilecek. "Arkadaş"ta Semra Özdamar da oynamıştı.
de. Bu gecelerin ardında, onun
yorulmak bilmeyen inatçı çaba-
sımn, direnişinin damgası var.
Nedir temel amaç? Elbette ön-
celikle Yılmaz'ı genç Türk seyir-
cilerine tamtmak, adı kitaplar-
da, bölük porçük amlarda kal-
mış bir büyük sinemacı ve sa-
natcı olmaktan çıkanp fllmleri
görülen, üzerinde düşünülen,
tartışılan güncel biri haline ge-
tirmek. Tüm büyük sinemacıla-
rın rümleri uygar ülkelerde öy-
le olmuyor mu? Türk sineması-
nın yetistirdiği en büyük yetenek
olan Yümaz'ın fUmlerinin de ar-
tık Türk halkının malı olması
zamam gelmedi mi?
Bu "gec*"Ierin bu açıdan da
önem kazanan bir diğer amacı
ise elde edilecek gelirle Yılmaz'ın
filmlerinin kurtanlması. Fatoş
Güney'in elinde Türkiye'den
"kacınlan" (iyi ki kaçırılmış
olan, çünkü diğerlerinin başına
geleni biliyorsunuz) 9 film bu-
lunuyor, negatif olarak. Ancak
bunlar özellikle başta "Aç
Kurtlar" ve "Sürii" (dört tane-
si) cok kötü dunımda. "Sürü"
nün negatifinden artık kopya
basüması mümkün değil. Duşü-
nebiliyor musunuz? Türk sine-
masırun yarattığı belki de en gü-
zel füm olan "Surü", onanm
görmezse yok olup gidecek.
Işte bu gecelerin önemi bura-
da. Katılacak olan herkes, her
sinemasever, sanatsever ve yurt-
sever kişi, kaülımıyla bu filmle-
rin kurtanlmasına katkıda bu-
Junacağını bilmeli. Ve herkes,
hepimiz, yann gece Açıkhava-
dan başlayarak, söz konusu
kentlerde hep geniş açıkhava
mekânlannda yapılacak olan bu
gösterilere gitmeye ve "Yılmaz
arkadaşı" anmaya ve tanımaya
çahşmalıyız.
Kuşkusuz bu ış yalmzca Fatoş
Güney'in ve çevresindeki bir
avuç insamn çabalanna kalma-
malıydı. Devlet de işin içine gir-
meliydi. O devletimiz ki Gü-
ney'in yurtiçinde kalan filmleri-
ni yakıp yok etmekte hiçbir sa-
kınca görmemiş, bugun bile 10
yıl sonra ele geçen kopyalann
akıbeti hakkında kamuoyuna
doyurucu bir araştırma ve açık-
lama yapmaktan ırak kalmıştı.
Hiç olmazsa büyuk Türk sine-
maası Yılmaz Güney'in elde
son kalan filmlerini kurtarma
operasyonuna katılmalı, hatta
bu işi yüklenmeliydi. Ama ne-
rede?
Aslında Yılmaz Guney filmle-
rı ve olayı, yaklasan seçimler
çerçevesinde, bizce panilerin
kültür poliükalannm da aynl-
maz bir parçası olmalı. Sosyal
demokrat partilerimiz SHP ve
DSP, iktidara doğru yürüduğu
nvayet olunan DYP, Yılmaz Gü-
ney filmlerinin kurtanlması ve
bir Guney Vakfı kurulması ko-
nulannda ne yapacaklanm söy-
lemeliler, yann akşamkı geceye
ciddi biçimde kaulmalıdırlar.
Ya ANAP? Kün sorunu ko-
nusunda kendisinden beklenme-
dik çıkışlar yapan bu iktidann
kultur işlerinin şu andaki patro-
nu gözüken Gökhan Maraş, bu
konuda acaba örneğin Fatoş
Güney'i kabul edip fılmler hak-
kında konuştu mu? Maraş
korkmasın, bu fumlerde "DU
depdir o, lehcedir" dediğı Kürt-
çe konuşulmuyor, özbeöz Türk-
çe konuşuluyor!.. Bu özbeöz
Turk olan filmleri kurtarmak,
Turk film arşivlerine ve kamu-
oyuna mal etmek, acaba Orta
Asya'daki Orhun Yazıtlan'nın
kopyalannı Türkiye'ye getirmek
kadar önem taşımıyor mu? Ne
dersıniz Sayın Kultür Bakarurruz
Gökhan Maraş? Yanıtınıa bek-
liyoruz.
Yçm sinema mevsimine bir bakış (
4
)
Korkuseverleri de sevdndirelimAfşar Film'in bu mevsim Lale ve Gazi sinemalarında
gösterilecek 16 filmlik bir listesi var. Bazı ilginç korku
filmlerinin yanı sıra Kurosawa'nın son filmi "Ağustosta
Rapsodi", Polanski'nin yeni filmi "Bitter Moon" ve Wim
Wenders'in "Dunyanın SonunaKadar"ı dalistede.
Mevsimi Tibor Takacks'm "Geçil 2 -
Gate 2" adlı korku filmiyle açan Afşar
Film'in bu mevsim Lâle 1 ve 2 ile Gazi
sinemalarında gösterime çıkacak olan 16
filmlik bir listesi var. Listede önce geçen
yaz ABD'de beklenmedik bir hasılat ya-
pan alçakgönüllu bir güldürü filmi göze
çarpıyor: "Ciry Slkkers." Iddialı fılmler
arasından 100 milyon doları geçen hası-
latıyla sivrilen filmi Ron Underröod yö-
netmiş.başrolde geçenyıl "Harry Sally'j-
le Tanışınca"da tamdığımız Bifl Crystal
var.
20 yıl sonra
Afşar Film'in şu günlerde gösterime
girecek olan bir fılmi, Peter Bogdano-
yfch'in yönettiği "Texasvüle." 20 yıl ön-
cesinde buyük sukse yapan (ve bizde an-
cak aylar önce Starl'de ilk kez izlenebi-
len) "Son Gösteri - The Last Picture
Show" adlı filmin devamı olan bu ya-
pım, yine Bogdanovich'in yönetiminde
ilk filmin kadrosunu kullanıyor: Jeff
Bridges ve Cybill Shepberd.
Listede, pek tanınmamış yönetmenle-
rin çektiği, daha çok oyuncularıyla dik-
kate değer birkaç film de var: Barry Pri-
mus'un "Metres - Mistress"inde Robert
de Niro, Martio Davidson'un "Hard
Promises" fiüninde Oscarlı Sissy Spa-
cek, Roy London'un "Hitman" adlı gul-
dürüsünde sevilen oyuncu James Belus-
hi başrollerde...
Listede çok ünlü birkaç yönetmenin
son fiunleri de yer alıyor. Bunlardan bi-
ri Japon sinema ustası Aldra Kurosvm^
nın son Cannes Şenliği'nde gösterilen
"Ağustos'ta Rapsodi" adlı yapum. Biraz
"soguk" karşdanmış bir film bu. Ama
Kurosawa her zaman Kurosavva'dır!.
"Gorev" ve "ölüm Tarlalan"nın unu-
tulmaz yönetmeni Roland Joffe, son fil-
mi "Eğlence Şehri - City of Joy"la bu
listede yerını alıyor. Başrolde, "gençle-
rin sevgilisi" Patrick Swayze var... Ro-
man Polanski bitmek uzere olan ve hak-
kında henüz pek bir şey bilinmeyen son
fılmi "Bitter Moon"la sejircimizin kar-
şısına gelebilecek. Bir diğer ünlü çağdas
sinema ustası Wim Wenders ise "Dun-
yanın Sonuna Kadar - Until the End of
the World" ile olasılıkla ekranlanmıza
gelecek. Çekimi uzun zamandır surege-
len filmde William Hnrt başrolde.
İlginç filmler
Korku sevenlere
Afşar Film'de meraklılanm sevindire-
cek birkaç korku/gerilim fılmi de var.
"Geçit 2"nin arkasından gelecek olan
"Mezarhk Vardiyası - Graveyard Shift",
bir Stephen King uyarlaması. "Hayvan
Mezarlıgı"m sevenler tetikte olsun!..
Stephen Hefek'in "Anneme Çocnk Ba-
kıcısının Öldugünü Söyleme - Don't Tell
Mom the Babysitter's Dead" fümi de ay-
nı türden... Başrolde guzel yıldız Chris-
tina Applegate i izleyeceğiz.
Afşar Film'de birkaç ilginç yapım da-
ha var. John Frankenheimer'ın son fil-
mi olan "Şiddet Yılı - Year of the Gun"
filminde Andrew McCarthy ve Sbaron
Stone gibi genç yıldızlar başrolleri pay-
laşmışlar... Oaude Chabrol'un "Clkhy-
de Sessiz Günler" adb filmi, listenin tek
Fransız yapımı. Henry Miller'ın aym adlı
unlü erotik romarundan uyarlanrruş olan
filmde Barbara de Rossi ve Andrew Mc
Carthy oynuyorlar... Türk yönetmeni
Tevfik Başer'in son Cannes Şenliği'nde
Almanya adına yarışmış olan filmi "H-
veda Yabancı" da bu yıl gösterilecek.
Başrollerde Polonyalı Grazyana Szapo-
lowska ve Müşfik Kenter oynuyorlar. Af-
şar'ın sürpriz bir filmi de şu sıralarda
bizde de ilgiyle okunan "Kızım Olma-
dan Asla" romanımn fılmi. Betty Mah-
mudi'nin romanından çekilen ve Ame- MAHMUDt'NİN ROMANINDAN— Bettj Mahmudi'nin dilimize de çevrilen ro-
rikalı bir kadının 'tran cebennemi"nden manından beyazperdeye aktarılan 'Kızım Olmadan Asla" da bu mevsim görecegi-
kaçışmı anlatan filmde Sally Field miz filmler arasında. tran'dan kacarken Turkiye'den de geçen bir Amerikalı kadınm
başrolde. öyküsünü anlatan filmde Salh Field başrolde.
Tekindor konuşuyor
Gregory Peck, FJvis Presle>,
James Stewart, Behnondo, Wil-
liam Holden ve Panl Newmarf-
ın ortak noktası nedir? Kimi
hayatla, kimi ölmüş bu ünlüle-
rin, ünlerinin ve sinema oyun-
cusu olmalanmn dışında birleş-
tiren şeyin ne olduğunu kolay
kolay bulamayacaksınız. Ben
size söyleyeyim: Hepsi de Türk-
çeyi aym sesle, Çetin Tekin-
dor'un sesiyle konuşmaktadır-
lar. En azından son birkaç haf-
ta içinde, TRT veya Starl ekra-
nına yansıyan (yukandaki isim
sırasıyla) "Kanlı Ask", "Las Ve-
gas'ta Aşk", "Malaya", "Dotan-
dırıcı", "Anahtar" ve
"Kazanmak" filmlennde böy-
le yapmışlardır. Bu, benim iz-
leyip dikkat edip not alabildik-
lerim yalnızca.. Allah bilir yo-
rulmak bilmez Tekindor, daha
kimbilir kaç filmde kaç oyun-
cuya daha o güzel sesini ve ku-
sursuz diksiyonunu vermiştir!..
Eskiden, gerek sinema, gerek
TV seslendirmelerinde, okur-
duk ve duyardık, belli oyuncu-
ları belli sanatçılar konuşurdu.
Bu, onların filmlerini izleyen-
lerde hem farkh sesler hem de
aym oyuncuyu hep aynı sesin
konuşması acısından olumlu
bir izlenim yaratırdı. Bu temel
seslendirme kuraLna ne oldu?
Niçin hemen bütün baş erkek
rollerinin "tek sesi" durumuna
geldi Çetin Tekindor? Bu
"tekel" nasıl, niçin kunıldu?
Tekindor'un sesine ve diksi-
yonuna gerçekten de diyeceği-
miz yok. Ama ülkemizde baş-
ka "star" ses kalmadı nu? Bu,
tüm seslendirmecilere karşı bir
haksızlık değil mi? Tekindor'-
un TRT veya Star demeyip bun-
ca filme nasıl yetiştiği konusun-
da ciddi bir araştırma yapdma-
lı. Olası ki bir dünya rekoru söz
konusudur.
Ama asıl adına seslendirme
yönetmeni denen kişiler, bu işi
seyirciye saygı acısından daha
ciddiye almalı ve Gregory
Peck'le Belmondo'yu, Elvis'le
Nevvman'ı ve başkalannı hep
aynı sesle dınlememizi engelle-
meliler. Çetin Tekindor ise bun-
ca yorgunluktan sonra şöyle
Ege kıyılannda küçük bir tati-
le çıksa nasıl olur?
Müzikallere altyazıUzun zamandır TRT ile iliş-
küi eleştiri yapmıyorum. Bu ko-
nuda yeterince yayın yapılıyor
(Pek başanlı ve tutarlî olmasa
da). Ayrıca ben TRTde bir
program sunma işim dolayısıy-
la özellikle sinema konulanyla
ilişkili dilek ve eleştirilerimi za-
man zaman sorumlulara bildir-
mek olanağma sahibim. Yine de
kimi şeyler bir türlu düzelmiyor.
Belki küçük, ama sonuç olarak
önemli şeyler. Ben de bu kez ya-
kınmalarımı kamuoyu önunde
yapayım dedim. Belki daha et-
kili olur.
Öncelikle kendi programım
hakkında... Ben, biliyorsunuz,
perşembe aksamlan 3. Kanal-
da bir film sunuyorum. Bu ku-
şağın adı "Sinema Tarihinden
Bir Yaprak." Başından beri böy-
le... Ve bu adı artık "sağır sul-
tan bile duydu (En azından si-
nemasever olan sağır sulıan!).
Ama TRTnin basın burosu, hâ-
lâ duymadı. Çunku benim prog-
ramım basına hâla
"Klasiklerden" diye tanıtılıyor.
TRT ekranlarında da bir gun
önce veya o gecenin programla-
rımn tanıtımında böyle geciyor.
Oysa ben, klasık, başyapıt gibi
adlardan özellikle kaçınmış,
geçmişten ilginç popüler sinema
ömekleri sunmak istemiştim. Ve
öyle de yapıyonjm. TRT'nin
kendi programımn adını ne za-
man öğreneceğini de merakla
bekliyorum.
3. Kanal'la ilgili genel bir ya-
kuıma ise jeneriklerinin gösteril-
memesi.
sanatı programı olan benim ku-
şağımda bile böyle. Ve ben, uya-
rı, telefon, mektup, bugüne dek
bunun değişmesıni sağlayama-
dım. Konuyu artık kamuoyu-
nun dikkatine havale ediyorum.
Bir konu da muzikallerin alt-
yazıyla verilmemesi. Şimdi ne-
dense bu yok. Gecenlerde benim
kuşağımda gösterilen Elvis'in
filmi veya "Kısmet" müzikali,
sorumlulardan ricalanma karşın
Üçüncü Kanal'la ilgili genel bir yakınma,
filmlerin son jeneriklerinin gösterilmemesi.
Bu arada muzikallerin altyazıyla
verilmemesinden de yakınılıyor.
Diğer kanallarda filmlerin ba-
zen 6-7 dakika suren sondaki
yazüarı tumuyle gösterilirken 3.
Kanal'ın genellikle eski filmler-
de en çok 1 dakika kadar süren
jeneriklere nedense tahammülü
yok.
Sanki arkasından atlı kovalı-
yor adamlann!.. Bu, bir sinema
Turkçe gdsterildi. Ve boylelikle,
örneğin Elvis filminde onun Çe-
tin Tekindor sesiyle konuşup El-
vis sesiyle şarkı söylemesi gibi
bir tuhaflık oluştu. Bakalım bu
konuda da hiç olmazsa "sinema
kanalT olan 3. Kanal'da bir iler-
leme sağlanabilecek mi? Gö-
receğiz.
Oıarlie Barnet
öldti
• SAN DIEGO (AA) —
Amerikalı caz saksofoncusu
Charlie Barnet, Alzheimer
hastahğı ve zatürreye
yenilerek 78 yaşında San
Diego'da öldü. Otuzlu
yıllarda siyah muzisyenleri
gmbuna alan ilk orkestra
şefı olan Charlie Barnet,
1937'de 'Big Band'ine,
Frankie Newton ve Benny
Lagasse gibi muzisyenleri
katmıştı. Duke Ellmgton
hayram olan Barnet, caz
şarkıcısı Lena Horne'u da
keşfetmişti. Barnet'in Swing
Orkestrası, Amerika'da
siyah müziğin mekkesi
olarak kabul edilen "New
York Apollo Theater of
Harlem"de, bir dönemde
düzenli olarak çalmıştı. Bir
demiryolu görevlisinin oğlu
olan Charlie Barnet, 1913
yılında New York'ta
doğmuştu. Barnet ilk
orkestrasını 16 yaşındayken
yönetmişti.
Dottie West
öldü
• NASHVILLE (AFP) —
Amerikalı 'country' müzik
sanatçısı geçen hafta
geçirdiği bir trafik kazası
sonucu kaJdınldığj
hastanede yaşamını yitirdi.
Hastane yetkililerinin
bildirdiğine göre tüm
çabalara rağmen sanatçımn
iç kanaması durdurulamadı.
Dottie West, önceki gün
öldüğünde 58 yaşındaydı.
Dottie West 'country' türü
müzik için Grammy
kazanan ilk kadın
şarkıcıydı. 'Country
Sunshine* ve 'Here Comes
My Baby' gibi 'hit'
parçalan seslendiren
sanatçı, Kenny Rogers ile
birlikte de sahneye çıkmıştı.
'Birlikte
Yaşamak*
• Kültür Servisi —
Karacan Yayınlan Kadın
Dergisi'nin her ay
düzenlediği paneller
sürüyor. Bugün saat
14.00'te Cağaloğlu'ndaki
Tabip Odası Toplantı
Salonu'nda
gerçekleştirilecek panelin
konusu 'Birlikte Yaşamak'.
Saat 14.00'te başlayacak
paneün konuşmacılan Prof.
Dr. Feridun Yenisey, Doç.
Dr. Mahmut Arslan, Dr.
Kadir özer, Mario Levi ve
Selin Dilmen.
Azra Erhat r<
günü
• Kultur Servisi — Azra
Erhat dostlan her yıl
olduğu gibi bu yıl da
gömütü başında
toplanacak. Bugun saat
17.00'de Azra Erhat'ın
sevenleri Usküdar
"Bülbülderesi
Mezarlığı"nda buluşacaklar
ve ona hep birlikte bir
"merhaba" yollayacaklar.
Dursun anıldı
• ANKARA (UBA) —
Geçen yıl evinin önunde
kimliği belirlenemeyen
kişilerce öldürülen gazeteci-
yazar Turan Dursun, mezan
başında anıldı. Turan
Dursun'un mezan başında
düzenienen anma törenine
Sosyalist Parti Genel
Sekreteri Hasan Yalçm,
Ankara Anakent Belediyesi
yöneticileri, Prof. Dr.
Gurbüz Tüfekçi, Prof. Dr.
Mustafa Altmtaş, Turan
Dursun'un ailesi ve çok
sayıda kişi katıldı.
Ergonomk ö(çulefe uygun
itaiya'dar ıthal, demonte
Sırt ve oturma yen geç atev alan
Avrupa DIN nomılanna uygun
kdpûkdotgu
BIFMA USAtestiı 5 yıkjıziı ayak
Suspa gaz amoftısörl
Kolçaklı veya
toiçaksız
.Sırt yükseklığı
ayarianabılır
K«MAKSMedıs-ı Metusan Cad No 105 FındıMriSTMffiUL
T* 144 20 26 27