Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/14 SPOR 5 EYLÜL 1991
kapadiı maçında galibiyeti koruyamadı
Iyi başladık, sonunu getiremedikCumhurbaşkanı Turgut Özal, spordan sorumlu
Devlet Bakanı îlhan Aküzüm ve çok sayıda üst
düzey yöneticinin izlediği ABD milli maçmın ilk
yarısında Erdal'ın golü, tüm stadı coşturdu..
seyirciler, ErdaTın golü sonra-
(A) Milli Futbol Takımımızın
yüzü yine gülmedi. En son ga-
libiyetiıü 25 Ekim 1989 günü Ali
Sami Yen Stadı'nda Avustur-
ya'ya karşı alan millilerimiz,
dun Amerika Birleşik Devletle-
ri karşısına 23 aybk hasreti bi-
tirmek için çıktı. Ama olmadı,
iyi başlayıp Erdal'ın 'şık' golu
Ue öne geçtiğimiz 90 dakikanın
sonunu getiremeyen futbolcula-
nmız, 14. maçlannda da galibı-
yet sevincini yaşayamadıiar.
Oysa, 1994 Dunya Kupası'na
evsahipliğı yapacak ABD ile
Inönü Stadı'nda oynanan
'dostluk' maçı öncesi herkesin
gönlünde "galibiyet" yatıyor-
du. Ankara'dan gelip, askeri
helikopterle maça yetijen Cum-
hurbaşkanı Tnrgot Ozal'dan,
sponın Meclisteki patronu Dhan
Aknzam'e tribunü doldurup
çoşkulu tezahüratları Ue stadı
inleten 8 bin seyirdden karşdaş-
ma öncesi 'umutlu demeçler' ve-
ren Teknik Direktör Sepp Pion-
tek'e kadar herkes 'umut° do-
luydu. Büyuk beklentilerle sta-
da koşanlar, 'kazaaahm artık'
diyordu. Evet, ABD milli maçı
böylesine bir ortamda başladı.
Gerçi bu özel bir karşılaşmay-
dı, ama tribündeki seyirciler bü-
yük bir coşku ile milli takımımı-
zı destekledi. Milli takımın ra-
kibine oranla iyi oynayıp pozis-
yon bulduğu ilk yanda girilen
gol pozısyonları sonrası, Er-
dal'a, Orhan'a, Tnrhan'a bü-
yük sevgi gösterilerinde bulunan
seyircüer, gerek maç öncesi ve
gerek devre arasında 'amigo
kıziar'ın gösterileri ile daha da
çoştular.
İlk yanda peş peşe kaçan gol-
leri nefeslerini tuta tuta izleyen
lettiler. Uk yanda her şey iyiy-
di. Yugoslav hakem Zoran Pet-
roviç'in devTeyi bitiren dudüğü
sonrası şeref tribününden, 'yük-
selen sevioç' dolu sözler de milli
takımımızın sahadaki futbolunu
yansıtıyordu. Devre arasında
Bakan tnan Akuznm, tstanbul
Valisi Hayri Kozakçıoglu, Fut-
bol Federasyonu Başkanı Şenes
Erzik ve ABD Futbol Federas-
yonu Başkanı Alan Rothenberg
•e kulüp başkanları Alp
Yalman-Metin Aşık Ue maçın
yorumunu yapan özal, 2. yan-
nın başlamasına az bir süre ka-
la tribüne çıkarken de basın
mensuplarına 'iyi oynadık.
Genç bir kadro olnsturulmuş"
diyordu. Ama ikinci yan madal-
yonun diğer yüzü kendisini gös-
terdi. Müli takımımızın kondüs-
yon olarak tükenip oyunu
'rölantiye' almak istediği bu
devrede ABD'nin basküı futbo-
lu başta şeref tribünündeki 'üst
düzey' yöneticüerle birlikte stat-
taki herkesi ürkutmeye yetti.
tkinci yan gole daha yakın bir
oyuncu olan Wynalda Ue birlik-
te Hayrettin'in koruduğu kale-
yi şut yağmuruna tutan ABD
beklediği golü de bulunca her-
kes 'sus pus' oluverdi. Cumhur-
başkanı Özal, Klopas'ın bera-
berlik sayısı sonrası yüzunü bu-
ruştururken, Teknik Direktör
Sepp Piontek de golü âdeta bek "
leyen futbolculara 'veryansın
ediyordu.
Sonraki dakikalarda oyuna
giren Metin ve Oğuz'un çabası
skoru değiştirmeye yetmeyince
milli takımımız ilk yarısmı çok
iyi oynayıp bol pozisyon buldu-
ğu maçta 1-1'e razı oldu.
MAÇIN ELEŞTtRÎSl
Fizik gücü oyunu bozdu
METİN TÜKENMEZ
GÜCÜ TÜKENENE KADAR — ABD karşısında sol kanaüı Uk >arıda çok iyi kullanan Orban, ikıncı \ariuin uuaiarına dogru
yorulunca karşısında oynayan Arrastrong'un markajından kurtulamadı. (Fotoğraf: LEVENT YÜCELMAN)
Galibiyeti
umrttuk
Türkiye: 1
ABD: 1
HAKEMLER: Zoran Petro-
viç (6), Argun Dancı (6), Sa-
adettin Guler (6)
TÜRKİYE: Hayrettin (7) -
Bülent (4), Gökhan (5), Th-
ran (5) - Rıza (6), Uğur (4)
(Muhammed 4), Ünal (S),
TUgay (5), Orhan (6) (Oğuz
?) - Erdal (6), Tanju (4) (Me-
tin 4)
ABD: Meola (S) - Arm-
strong (7), Balboa (6), Doyl
(S) - Caligiuri (7) (Savage ?),
Murrçy (7), Quinn (S), Hen-
derson (5) (Wynalda 6) Cla-
vijo (6) - Perez (8), Klopas
(6)
HAKAN AKARSU
(A) millı futbol takımınuz
özel maçta ABD Ue l-l be-
rabere.. Mobü'in sporsörlü-
ğünde gerçekleşen milli ma-
çın Uk yansında millilerimiz,
ikinci yanda ABD ustündü.
30. dakikada Tugay'ın rakip-
ten söktüğü topla ceza ala-
nına giren Erdal savunma
oyunculannın müdahalesine
karşın kaleci Meola'yı avla-
dı, takımımızı 1-0 öne geçir-
di. İkinci yan Tanju ve Or-
han yüzde yüzlük pozisyon-
lardan yararlanamadılar.
Daha sonra Murray ve Pe-
rez'in şutlan Hayrettin'de
kaldı, ancak 82. dakikada
Klopas, Murray'ın pasına
yerden vurdu ve ABD'ye be-
raberlik golünü kazandırdı.
MlLLİ TAKIM TEKNİKDİREKTÖRÜPİONTEK
Ne zaman kazanacağız, Allah bilirNECMİ GÜLÜMSEL
MiUi takım teknik direktöru Sepp Pı-
ontek, Amerika Birleşik Devletleri ile
yaptığımız maçtan sonra gazetecilerin
"Ne zaman galip gelecegiz" sorusuna
"Onu Allah büir" şeklinde yanıt verdi.
Piontek maçla ılgili olarakta şunlan
soyledı: "2-3 gol pozisyonu yakalamanu-
za karşın, bunlardan yalnızca birini de-
geriendirdik. GeneMe ük gol, kazanmak
için yeterii oimnyor. tkinci yanda orta
alanda çok top kapbettik ve basit hala-
lar yaptık. Hiicum demanlanmıa Or-
han, Erdal ve Metin sol kanatta oyna-
dılar ve başanlı sayılırlar. Tanju iki net
gol pozisyonundan yararlanamadı. Oy-
sa ondan gol beklborduk."
Birleşik Amerika Teknik DirektönJ
Bora Milutinoviç, maçtan sonra yaptığı
açıklamada en çok seyirciyi beğendiğini
vurguladı. Yugoslav hoca seyircilerin sa-
bırsız olduğunu bu yüzden Piontek'in
işinın zor olacağını belırtti. Milutinoviç
şöyle devam etti. "Elimde olsa bu seyir-
ciyi Amerika'ya Iransfer ederdim. Tiır-
Idye'de çalışmak gerçekten zevk. Maçın
ilk yansında Türkiye, ikinci yansında biz
iyi oynadık."
Amerika Birleşik Devletleri Futbol Fe-
derasyonu Başkanı ve 1994 Dunya Ku-
pası Organizasyon Komitesi Başkanı
Alan Rothenberg "Romanya karşısında
oynayan Birleşik Amerika'yı mumla
aradım" dedi.
Rothenberg Uk yanda Türkiye'nin,
ikinci yanda Birleşik Amerika'nın iyi oy-
nadığmı vurguladı. Birleşik Amerika
Futbol Federasyonu Başkanı şöyle de-
vam etti. "Maçın Uk yansını siz üç farklı
biürebilinliııiz. tkinci yanyı ise biz aynı
farkı yapabilirdik."
Aküzüm: İlk yanda tyiydik
Spordan Sorumlu Devlet Bakanı tlhan
Aküzüm, Birleşik Amerika maçı Ue U-
gUi görüşlerini şöyle açıkladı. "Macın ilk
yansında iyi bir futbol oynadık. Ancak
ikinci yanda orta alanı Birleşik Ameri-
ka'ya verdik. Böylece oyun üstünlügü
onlara geçti. Sonaçta golü yedik."
INGİLİZ TEKNİKDİREKIÖRBESnaAŞMUHABtRLERltLESÖ]
Möne 2 oyuncu istiyorASENA ÖZKAN
Ingiliz Teknik Direktör Gor-
don Milne'in Beşüctaş'taki 5. se-
zonu bu yıl. Her zaman disipli-
ni ön planda tutan, prensiple-
rinden hiçbir zaman ödun ver-
meyen, polimiğe girmekten ka-
çınan kişiliğıni, Beşiktaşhlar ka-
dar tüm futbol düşkunleri de
belirler. Ancak Milne'in bu
özelüğini en iyi bUen kişUer kuş-
kusuz gazetelerin Beşiktaş rnu-
habirleridir.
Önceki gece yeni sezonun
başlaması nedeniyle Beşiktaş
basın sözcüsü Arif Ertunga ken-
Beşiktaş'ın bu yıl da şampiyon çlacağını iddia
eden teknik direktör Gordon Milne "Beşiktaş'ın
yabancı futbolcuları hakkında herkes istediği gibi
konuşuyor. Beşiktaş'ın 2 futbolcuya ihtiyacı var,
solda görev yapacak futbolcu lazım. Beşiktaş
taraftarlan bile bu eksiğin farkında" dedi.
Trabzon
Avusturya'da
oynayacak
• Spor Servisi — UEFA
Kupası'nda Yugoslavya'nın
Gask Gradjanski
(D.Zagreb) takımı ile
karşılaşacak olan
Trabzonspor, bu ülkedeki iç
savaş nedeniyle ilk maçı
Avusturya'da oynayacak.
Bir ara Almanya daha
sonra Romanya'ya alınan
maç son olarak da UEFA
tarafından tarafsız saha
olarak belirlenen
Avusturya'ya alındı
EBahçeliler
Dernegi paneli
• Spor Servisi —
Fenerbahçeliler Derneği
tarafından düzenlenen
'Türk Futbolu'nda
Kulüplerin Ttansfer
Politikası' konulu panel
bugün yapılacak. Saat
18.30'da yapılacak olan
panele Can Banu, Hıncal
Uluç, Sepp Piontek, Şansal
Büyüka konuşmacı olarak
katılacak.
ATLETÎZM
di adını taşıyan Ertunga Spor
TesisJeri'nde Beşiktaş muhabir-
lerine bir yemek verirken yeme-
ğin şeref konuğu da Gordon
Milne'di. Gordon'a yemekte
yöneltilen 10 sorudan 8'i Zeyer
ağırhklıydı. Ingiliz Teknik Di-
rektör kıvrak zekâsıyla Zeyer
konusundaki tüm sorulara net
bir cevap vermekten kaçmdı.
Gordon Milne gazetecilere yö-
nelik yaptığı konuşmada "Siz-
ler de bizler de profesyoneliz ve
her iki taraf da bir iş yapıyor.
Bizim, sizin problemlerinize
saygımız var, bizim problemle-
rimize de sizin saygı gösterme-
nizi bekliyoruz. Sizlerin büyttk
bir gücü var. tsterseniz stadı
doldurarsunuz, isterseniz tri-
bünleri tamamen boş hale
getirebilirsiniz" dedi.
Milne, kendisine yöneltilen
Beşiktaş ile ilgili sorulara ise
At yarışı
• Spor Servisi — Dün
koşulan htanbul At
Yanşlan'nda altılı ganyan,
3-6-8-8-1-8 şeklinde
sonuçlandı.
Pisüeıde Türkler
CÜNEYT KORYÜREK
Turk spor teşkilatı, dış yanşmalan tamamen bir turistik
seyahat olarak gördüğü sürece Turk atletizminin kalkın-
masına ımkân ve ihtimal yoktur.
Turkiye rekorlanna bir göz gezdirirseniz görürsünüz: Bun-
lann hemen yüzde doksanından fazlası dış ülkelerde iyi ra-
kiplerle yanşıldığı müsabakalarda elde edümiştir.
Bizim atletimiz yıl içinde aktif spor yaptığı 11 ay suresince
zamanının çoğunu idman yapmakla geçirir. Ufak bir zaman
içteki yarışmalara aynlmıştır. Çok ufak bir zaman içinde ise
dış yanşmalar yapıür.
Şunu kabul edelim ki Tokyo'da yarışan bir avuç atletimi-
zin kendi branşlarında Türkiye'de rakipleri yoktur. Bu ne-
denle de bu çocuklar Türkiye içindeki yanşmalaıdan olum-
lu olarak etkilenemezler.
Spor teşkilatı ise bu atletlerin ancak yılda en fazla dört ve-
ya beş kez yurtdışına çıkması için izin ve para verir. Bu çı-
kışlar da zaten bir veya en fazla iki yarışma içindir.
Gelişmiş, gelişmekte veya az gelişmiş ülkelerin iyi atletleri
ise ıdman yanında en iyi rakiplerle bir arada koşarak pişer-
ler, rakiplerini tanırlar ve forma girerler.
Bu nedenle de buraya gelen atletlerimiz, elimizdeki en iyi
şampiyonlar olmasına rağmen fazla dış yarışma yapmadık-
larından tutuk koşarlar veya atletler ve rakiplerini de iyi ta-
nımadıklanndan veya onlarla her zaman karşılaşmadıkların-
dan dolayı acemilik çekerler.
Artık sınırların dahi kimselerı içeride tutamadığı ve insan-
ların birbirlerine bu kadar yaklaştıkları günumüzde dış ya-
rışmaları sanki atlete verilen bir ödun veya ödulmuş gibi gö-
ren spor teşkilatının kısır görüşunun de değişmesi gerekmek-
tedir.
Spor teşkilatının başındakı kademede bulunanlann hemen
hepsi Türkiye dışına çıkmanın büyuk bir olay olduğu zaman-
lardan kalma fosil duşuncelı ve kısır bakışlı kişilerdir.
Turk atletizminin ilerlemesi için ya bu gibi idarecılerin ka-
falannın değişmesi veya kendilerinin değiştırilmelerı gerekir.
Dost acı soyler. Ama gerçek budur.
Galatasaray'da
golcü sancısı
MUSTAPA ERSOY
Galatasaray'da "gokü" sıkın-
tısı. Tanju'dan geri kalan golsüz-
lük sıkıntısından korkan bazı
yöneticiler ve Mustafa Denizlı
mutlaka golcü alınsın derken
Başkan Yalman ve Yurdaşen Ka-
rahasan golcüye mtiyaç olmadı-
ğı gorüşünü savunuyorlar. Da-
ha önce Marek Godlevski'yi De-
nizli'ye beğendiremeyen mena-
jerler yeni Polonyah futbolcular
önerdiler.
Galatasaray yönetim kurulu-
nun önceki gün yaptığı toplan-
tıda golcü konusu gundeme ge-
lirken futbol şube sorumlusu
Yurdaşen Karahasan şu açıkla-
mayı yaptı, "Bize golcü lazım
degil. Işte gençlerin ne kadar gol
atügmı göriiyorsunuz. Biz ücün-
cü >-abancıyı Cevat Prekazi ile
kapattık. Bizim ucuncıi yaban-
cımız Prekazi'dir. Başkan Alp
Yalman ile anlasük. Kim isterse
istesin yabancıya ihtiyacımız
yok".
Yurdaşen Karahasan Başkan
Yalman'la birlikte yabana oyun-
cu istemediklerini açıklarken
Denizli'nin isteği üzerine futbol-
cu simsarlan ve menajerlerin
Polonyah golcü önerdikleri öğ-
renildi.
PREKAZİ — Yine gündemde.
Denizli ve bazı yöneticUerin
isteği üzerine golcu arayışında
olan menajerler yönetime iki
ısım önerdiler. Menajerlerin
önerdiği ilk isim ve diğerine
oranla transferi daha kolay ola-
nı Ryszard Cyron. Diğer futbol-
cu ise Marek Podbrozny. Cyron
25 yaşında ve geçen sezon ligde
15 golu bulunuyor. Gornik
Zabrze'de oynayan Cyron'un
maliyetinin 1.5 milyar lira oldu-
ğu büdirüdi. Legia Varşova'da
oynayan Podbrozny'nin ise 1
mılyon 200 bin dolarlık maliye-
tı var. 26 yaşındaki bu futbolcu-
nun transferi, fiyatı yuzünden
çok zor.
şöyle yanıt verdi: "Beşiktaş'ın
yabancı fntbokolan bakkında
herkes konuşuyor, ancak biz bu
güne kadar şurası kötü buraya
eleman alalım diye bir se> söy-
lemedik. Spekülasyon her za-
man oluşuyor. fakat biz kadro-
muzun küçuk olduğunu belirt-
rik. Besiktaş'm 2 fntbolcuya da-
ha ihtiyacı var, sol adam halen
eksik. Beşiktaş taraftarlan da-
hi artık eksikMkleri biliyor. Bu-
nun yanında futbolcular arasın-
da bir forma çekişmesine ihtiya-
cımız var. Şuna da inanıyorum
ki biz bu yıl da şampiyon ola-
cagız."
Gordon MUne, Bako ve Ze-
yer'le ilgili sorulara ise, "tnam-
yonun ki Bako ve Zeyer Beşik-
taş'a çok iyi şeyler vermek isti-
yorlar. Bunun için de bizlerin
biraz sabıriı olması gerekli. On-
lara sure tanıyıp belüememiz la-
zım."
Milne, transfer politikası ve
Zeyer'in yedek kulübesinde
oturması hakkında da "Türki-
ye'de hiçbir şey gizü kalmıyor.
Hepiniz her şeyi biüyorsunuz.
Besiktaş'm da bir ayncalıgı yok.
Herkes hata yapar, önemli olan
hatalan belirieyerek güçlü ol-
maktır. Şayet masanm üzerine
koyabileceginiz 20 milyar Uranız
varsa istediginizi alu-sınız. Ay-
nca aldığuuz her futbolcuyu oy-
natacaksımz diye bir kural yok.
Futbolun mantıgı bu. Sizlerin
de bildigi gibi Liverpool'da Ian
Rush uzun süre yedek bekledi,
Milan'da da Gullit takıma gire-
bilmek için uzun süre bekledi.
Dünyanın her yanında böyle.
Büyuk paralarla aldıgın ful-
bolcuyu zaman zaman yedek
kulübesinde oturtuyorsun."
Beşiktaş Teknik Dırektörü
Gordon Milne transferin büyük
bir risk olduğunu de belirtirken
"Sadece dışandan alınan oyun-
cuda degil içeride de yaptıgınız
bir çok şey risk olabiiir" dedi.
Miüıe, Avrupa Kupası maç-
ları ile ilgili olarak, "Avnıpa ta-
kınüanna karşı tecrübemiz yok.
Yenilsek de tecnibe kazanıyo-
ruz. Önemli olan bizlerin bu ta-
kımlara karşı korku içinde ol-
mamamız."
600'den fazla spor yuksekokulu ve ilkokuldan üniversiteye
kadar spor yapma zorunluluğu olan ABD'de belki futbol ye-
ni, ama onlar spora hiç de yabancı olmadıklannı lnönü'de İca-
mtladılar. tlk yan boyunca sadece fizik mücadelesi veren ve
bu yüzden de son derece zayıf bir takım izlenimi veren ABD
macın dakikalan ilerledikçe bizim fiziksel çöküşü -
müzdenyararlanarak beraberliği yakaladılar.
Macın ilk yansında topu yere indirerek ve ikiye birleri de-
nediğimiz zaman, savunmada sekiz kişi Ue birikebilen ABD
1
nin nasU dağıldığını ve ne denli önemli gol pozisyonlan yaka-
ladığımızı da gördük. Ancak bu oyun anlayışını sürdüreme-
dik. Çünkü macın Uerleyen dakikalannda futbola özgü hare-
ketleri yapmak, ikiye birleri sürdürebümek için gücümüz kal-
madı. Insanın gücü tükenince çevre görüşü ve koordinasyonu
da zayıflıyor. Bu nedenle topa basıp ağır oynamak zorunda
kaldık. Bir ara kendi hazarlık alanımızda kaptırdığımız top-
larla üst üste ataklar ve gol pozisyonlan gördük kalemizde.
Kalemize Uk kez ciddi atak bir yana, çok uzaklardan şut de-
nemesini bile ikinci yannın başında yapan ABD'li futbolcu-
lar, bir anda skoru galibiyete dönüştürecek uygun gol olanak-
ları da yakaladılar. Genellikle bu tür pozisyonlar bizim oyun
disiplininden koptuğumuz ve yorulduğumuz anlarda oluştu.
Latin Amerika tekniğiyle oynayan Perez ile başlayıp Muny
ile devam eden ABD ataklarında beceriden daha çok ezber-
lenmiş, çok calışılmış varyasyonlar etkindi, golü de böyle bir
organizasyonun sonucunda yedik.
Eminiz ki Piontek hiçbir futbolcumuza topla oynayın de-
memiştir. Çünkü pres ve fiziksel güce dayalı ABD'li futbol-
cular böyle bir oyun biçinünde bize üstünlük sağlayacaklar-
dı. Nitekim Ünal ve Orhan topla fazla oynayıp güçlerini er-
ken tüketince orta alanı rakiplerimize bırakmış olduk. Onlar
çok güçlü olduğu halde hep tek pas oynamaya çalışırken biz
neden hep topla oynamayı seçiyoruz? Futbol alammn tüm bö-
lümlerinde yüksek toplarda üstünlüğu olan rakiplerimize karşı
neden yan ortalan deniyoruz? Ustelik maçın Uk yansında ya-
pılan verkaçlar bütün oyunun böyle sürdürülmesi gerektiği ko-
nusunda ipuçlan verdiği halde.
YıUar önce 19-0 yendiğimiz ABD bugün futbolda bizi ya-
kalamış ve geçmek üzere.
tlk yanda gururlandık
AYPIN GÜLEŞ
İlk yan Ue gururlandık. Dün gece fizik gücü son derece yük-
sek milli takımına karşı oyunculanmızm Uk 45 dakikada sa-
haya koyduklan futbol gerçekten görülmeye değerdi. Bu ya-
rı boyunca futbolculanmız başta Erdal, Tugay, Rıza, Gök-
han, Turan, Ünal ve Orhan olmak üzere ABD MUü Takımı-
nı adeta kendi sahalanna hapsettUer. Her alanda pres yaptı-
lar, oyunun temposunu istedikleri zaman yükseltip, düşürdü-
ler, sürekli atak sırası alıp gol attılar, goller kaçırdılar.
Oyuncularımızın bu yandaki oyımlanyla gurur duyduk. Zi-
ra son yıllarda milli takımımızın bu kadar modern kolektif
ve üstün bir futbol oynadığına pek rastlamamıştık. tlk yan-
d» sürekli pres yapıp atak sırası alan oyuncularımızın fizik
güçlerindeki belirgin düşuş ikinci yanda fizik gücü çok yük-
sek olan Amerikalıları sahneye çıkardı.
Dün gece benim için sonuçtan çok daha önemli bir şey vardı.
O da Uk yanda oynadığırruz futboldu. Şayet takımımız Uk ya-
ndaki oyununu bundan sonraki maçlarda biraz daha yukarı-
lara hele 80'li dakikalara kadar çıkartabilirse o zaman rakip-
lerimizle çok rahat boy ölçüşebUecek duruma geleceğimize
eminim.
Oyun oynadığımız süre içinde ne bu sisteme ne de takıma
uyutn sağlayamayacağına artık kesin gözüyle baktığımız Tan-
ju'nun yerine teknik adamlanmız Erdal'ın yanına ikinci bir
adamı süratle monte etmeüdirler.
Toni'nin bonservisi
F.Bahçe'nin elindeSpor Servisi — Alman milli
takımı ve Fenerbahçe'nin eski
kalecisi Tony Schumacher'in
Bayern MünUı'in teklifini be-
nimseyip dört aylık bir süre için
eski takımının kalesine geçme-
yi kabul etmesi üzerine hareke-
te geçen Fenerbahçeli yönetici-
ler Alman kaleciden bonservis
bedeli olarak 300 bin mark is-
teyeceklerini açıkladılar.
San-Lacivertli yöneticiler
Schumacher'den tstanbul ve lz-
mir'de yaptığı iki jübUe maçın-
da para talebinde bulunmadık-
lanru belirterek Alman kaleci-
nin Bayern Münih'te oynama-
sı halinde bonservisini 300 bin
mark karşıhğmda vereceklerini
söyledüer.
Venglos uyardı
Fenerbahçe Teknik Direktö-
rü Venglos, dünkü antrenman-
dan sonra futbolculan orta sa-
hada toplayarak seri ve çabuk
oynamaları için uyardı.
Teknik direktör Venglos,
San-Lacivertli futbolculann to-
pu çok ayaklarında tuttuklan-
nı belirterek "Aklımzı oyuna
venniyorsunnz. Her pozisyon-
da çabuk olup topsuz oyuna
kadlmamz lazım. Şut atmaktan
korkuyorsunuz. Bursa maçında
bol şnt atmamzı istiyorum"
şeklinde konuştu.
PERDE ARKASI
Sazak, önce istifa
etti sonra vazgeçti
HALDUN DOMAÇ
Ilker Çetin başkanlığında ye-
ni kurulan Atletizm Federasyo-
nu'ndan ilk kopma, Yılmaz Sa-
zak'ın istifası ile gerçekleşti.
Atletizm Federasyonu Başkan-
lığı da yapan Sazak, pazartesi
günü faks mesajı Ue istifasını
federasyona gönderdi. Yılmaz
Sazak, istifasma gerekçe olarak
işlerinin çokluğunu gösterdi.
Ancak Federasyon Başkanı ll-
ker Çetin, bu istifayı kabul et-
meyerek araya bazı kişUeri sok-
mak suretiyle Sazak'ın istifa-
sından vazgeçmesini istedi. At-
letizme büyuk hizmetler veren
Sazak, dün sözlü olarak fede-
| rasyona istifadan vazgeçtiğini
ve Türk atletizmine hizmete de-
vam edeceğini söyledi.
48 saat süren bu iki karann
gerekçelerini Yılmaz Sazak
şöyle açıkladı: "Ilker Çetin Ue
kendi baskanlığım ve Aşkın
Tuna Federas>onu sırasında
çalıştım. Çetin, atletizme hiz-
met verecek, degerii bir spor
adamı. Ancak ben Ali Ergenç'-
in bakan tarafından anlamsız
olarak görevden alınmasını hâ-
lâ içime sindiremiyonım. Bir
bakan, federasyon başkanını
sorguşuz sualsiz görevden al-
maz. Üstelik Ali Ergenç ile çok
iyi işler başlatmışük. Sponsör-
ler desteginde yanşmalara bir
kalite getirme çabası içine gir-
miş ve bunu başarmıştık. Çe-
tin, iyi bir spor adamı, ama bu
çalışmalann yanm kalmasını
önkyemeyecek. Bu yüzden at-
letizmimiz, bir iki yıl geriye gi-
decek."
Yılmaz Sazak, isüfasımn da
bazı çevrelerde yanlış anlaşıldı-
ğını belirterek "Bunun bir grnp
hareketi olduğu soylendi. As-
Iında kesinlikle grupçuluk yok.
Alelacele görevden alınmaya
karşı bireysel bir tepki var. Bu-
nu yapanlar, kendilerine, çalı-
şacak başka insanlar bulsunlar
diye düşündüm" dedi.
Sazak aynca llker Çetin'in
kendisini federasyon üyeliğine
alırken görüşlerini sormadıgını
ve direkt olarak açıklama yap-
tığını behrtti. Sazak, "Bana so-
rulmadan yönetime alınmama
kızdım. Ancak atletizmin men-
faatleri için göreve devam ka-
ran aldım" dedi.
Federasyon üyesi Yıhnaz Sa-
zak, llker Çetin'in bu görevi
kabul etmesinin de büyük risk
olduğunu söyledi. Sazak, "Ül-
ke secime giderken böyle bir
görevi ustlenmek ve teklifi ka-
bul etmek bence hata" şeklin-
de konuştu.