Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/4 ^ ^
Validen araç
yasagı
• SİNOP (AA) — Sinop
Valiliği, resmi araçların
mesai saatleri dışmda
trafığe cıkmalannı
yasakladı. Vali Adil Yazar,
devletin aracını kimsenin
kendi öz mah gibi
kullanamayacağmı
belirterek AA muhabirine
şunları söyledi: "Bir hafta
sonu yaptığım denetimlerde
3 resmi aracı trafikten men
ettim. Trafik görevlilerine
resmi araçlan takip
ettireceğim. 237 sayüı araç
kanununa aykın davranışta
bulunan kurum ve
kuruluşların amirleri
hakkında kamuü işlem
yaptıracağım. Devletin
aracını hiç kimse kendi
mah gibi kullanamaz.
Kurum amirlerinin bu konu
üzerinde titizlikle durmasını
istiyorum;'
Sanatçılaruı
adayhgı
• ANKARA (UBA) — Ses
sanatçısı Leman Sam,
sanatçılann politikaya
ginnelerine soğuk bakıyor.
Leman Sam, sanatçılann
sanatlanyla uğraşmalan
gerektiğinı söyledi. Sanatçı
Leman Sam, son günlerde
birçok sanatçının aktif
politikaya atılması ve çeşitli
partilerden milletvekili
adayı olmalanyla ilgili
olarak UBA muhabirine
görüşlerini açıklarken
kendisinin politikaya
atılmak gibi bir niyeti
olmadığını belirtti. Sam,
"Bence sanatçılann daha
öğrencekleri çok şey var.
Bu nedenle sanatçüar daha
çok sanatlanyla uğrasmalı,
sanatlannda
Uerlemelidirler" dedi.
Mııhtar
maaşları
• ANKARA (AA) — Köy
muhtarlan ile şehir ve
kasaba mahalle
muhtarlanna verilmckte
olan ayhk ödenek
miktanna esas ahnan 500
gösterge rakamının 1000'e
yükseltilmesine ilişkin
Bakanlar Kurulu karan
Resmi Gazete'de
yayımlandı. Gösterge
rakamının 500'den 1000'e
çıkartılmasıyla muhtarlann
maaşlan 235 bin liradan
470 bin liraya yukseliyor.
Içisleri Bakanlığı ilgilileri,
muhtar maaşlarındaki
artısın yılbaşından mı
yoksa eylül ayından mı
geçerli olacağı konusunda
Başbakanhk'tan talimat
beklendigi belirttiler. Maaş
artışı 35 bini köy muhtan
olmak Uzere 46 bini aşkın
muhtan kapsıyor. Maaş
artışıyla birükte muhtarlara
yapüan ayhk toplam ödeme
de yaklasık 7 milyar liradan
14 milyar liraya yukseliyor.
Gümrükteoy
verme
• ANKARA (ANKA) —
Yüksek Seçim Kurulu,
gümrük kapılannda oy
verme işleminin S ekimde
başlamasına ve tatil günleri
dahil 24 sat oy
kulanılabilmesine karar
verdi. Yüksek Seçim
Kunılu'nun Resmi
Gazete'de yayımlanan
karanna göre Atatürk
Havalimanı'nda,
Kapıkule'de, Esenboğa ve
Adnan Menderes
havalimanlanndaki gümıük
kapılannda oy
kullanılabilecek. Gümrük
kapılannda oluşturulacak
sandık kurullan bir başkan
ve dört üyeden oluşacak.
Gümrük kapılannda.
yurtdışında 6 aydan fazla
ikamet edenler, ay ve gün
hesabına bakümaksızın 20
yasına giren 1970
doğumlular, oy verecegi
gunde yurda giriş ve çıkış
yapan Türk vatandaşlan oy
kullanabilecek. Oy verme
işlemi seçünin yapılacağı 20
ekim pazar günü saat
17.00'de sona erecek.
Emeğin
Bayrağı
muhabirine
• tç Politika Servisi —
Emeğin Bayrağı dergisi
muhabiri Bülent Genç,
siyasi polis tarafından
gözaltına alındı. Emeğin
Bayrağı dergisinin Yazı
Işleri Müdüıü Nazım Taban
tarafından yapılan yazılı
açıklamada, önceki gün
Kartal Segura Tekstil
fabrika işçilerinin direnişini
izleyen, dergi
muhabirlerinden Bülent
Genç'in gerekçe
gösterilmeden siyasi polis
tarafından gözaltına
alındığı bildirildi. Taban,
arkadaşlan Bülent Genç'in
hayatından endişe
duyduklarını ifade etti.
Açıklamada, aynı yerde
daha Önce Kurtuluş Dergisi
muhabirinin gözaltına
almdığı belirtildi.
HABERLER 4 EYLÜL 1991
SEÇtM '91
Ş.Urfa'dan adaylığını koyacak olan sanatçı bakanlık düşünmüyor
Tathses,'Bence ANAP'dediANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) — "Ayagında Kundura"
türkusüyle unlenen inşaat işçi-
liğinden assolistliğe yükselen ses
sanatçısı Ibrahim Tallıses,
ANAP'tan Şanlıurfa milletveki-
li aday adayı oldu. Dün genel
merkeze gelerek karanru açıkla-
yan Tathses, "Bu ise ni>e girdi-
gimi heniiz bilemiyorum" dedi.
Tathses, 10 ve 15 eylül tarihle-
rinde Şanlıurfa'da miting du-
zenleyeceğini söyledi.
ANAP genel merkezine saat
11.00 sıralannda gelen Tathses,
önce hangi odaya gireceğini şa-
şırdı. Birkaç odaya girip çıkan
Unlü sanatçı, "Bir bilen varsa
yardımcı olsun yahu" diyerek
çıkıştı. Bir görevli Tathses'i Ge-
nel Başkan Yardımcısı Ersin Ta-
ranoglu'nun odasına götürdu.
Toplantı öncesi Taranoğlu'n-
dan bir bardak su isteyen sa-
natçı, gazetecilerin sorulan
karşısında sık sık "of" çekti.
Tathses, kısa bir açıklama
yaptıktan sonra gazetecilerin so-
rulannı yanıtladı:
— Türkiye'nin yönetimine
katılmak nasıl bir duygu...
TATLISES:Vallahi mesle-
ğimde nasıl hizmet verıyorsam,
halk için çahşıyorsak zannede-
rim bunda da oyle olacak.
— Ama kanun vapmakla
tiirkii sö>lemek biraz farklı
galiba...
TARANOGLL: Arif Sağ'
dan daha iyi yapar herhalde.
TATLISES: Biz nasıl yapa-
hm onu büyüklerimiz bılirler.
Biz becerebilirsek, beceremeyen
insanlara binakım şeyler ver-
mek istiyoruz.
— Urfa'dan nu adaysınız?
TATLISES: E\et.
— Neden ANAP cazip geldi?
TATLISES: Çok detaylı bir
iş. Tek kelimeyle anlatılacak bir
iş değil. 10 senedir görüyoruz,
17 senedir meslekteyim. Mem-
lekete nasıl hizmet edilmiş, ne-
ler yapılmış, görüyoruz, zaman
zaman arabamızla teşekkür edi-
yoruz. Telefonla halledemedi-
ğim işleri, gidemeyeceğim işleri
arabadan hallediyoruz. 2.5 sa-
atte gidemeyeceğim yazhğıma
45 dakikada gidiyorum.
— Yazlığınıza giden >olo kı-
saltmalan tercih nedeniniz mi?
TATLISES: Yok, birtakım
şeyleri kısaltmak tabii. 25 sene-
de varamayacağımız yere 10 se-
nede varmak gibi bir şey.
— Kültur Bakanı'vla Kuriçe
kaset konusunda sorununur
vardı. Şimdi aynı partide ola-
caksınız. Yann partamentoya
girdiğinizde bunu halledecek
misiniz?
TATLISES: Vallahi onu da-
ha sonra düşuneceğiz. Şimdi bir
şey diyemem. Ben de sizin gibi
bir vatandaşım. Bana haddim
olmayan şeyleri soruyorsunuz...
— O bakanla yann aynı Mec-
lis'te olabilirsiniz?
TATLISES: Işte o zaman du-
şüneceğiz.
TATLISES — Ünlü ses sanatçısı ANAP'ı seçti.
PORTRE ÎBRAHİM
TATLISES
1952 yılında Şanlıurfa'da
doğdu. Annesi Kürt, babası
Arap olan Tathses, 14
yaşında nıifus kâğıdı. 24
yaşında ilkokul diploması
aldı. İnşaat işçiliği ve
ciğercilik yaptı. 1974 yılında
radyoda çalınan "Ayagında
Kundura" adlı turküyle
bütün dikkatleri üzerine
çekti. 1978'de sınemaya geçti.
"Sabuha", "Fadile", "Kara
Çadırın Kızı", "Çile", "Kara
Yazma", "Yaşamak Bu
Değil", "Namus" gibi
filmlerde oynadı. Daha sonra
yönetmenliğe başladı.
"Kız Ben Garibem",
"Sabuha', 'Seni
Yakacaklar", "Ölürsem
Kabrirne Gelme",
"Sarışınsıa", "Nanay",
"AUah Allah" adlı türkuleri
çok tuttu. Kasetleri 1
milyondan fazla sattı.
Paris'teki konserini PKK
bastı. Kurtçe turku soylediği
için DGM'de yargılandı.
Aydınlar Dilekçesi'ndeki
imzasından dolayı ifade
verdi. Mafya babalanyla
çekişmesi sırasında e\i ateşe
verildi. Topuğundan vuruldu.
Son kaseti Yemin Ettim'de
soylediği iki Kürtçe şarkı
yüzunden bu kasete bandrol
alamadı.
— Siz de bakanlık düşünüyor
rnusunuz?
TATLISES: Yok, ben kendi-
me hiçbir zaman böyle bir şey
duşünmedim. Ama memleket
için gerçekten bir bakanlık dü-
şünüyorvım. Ben de memleke-
timden bir bakan çıksın isterim.
— Ortadiregin durumunu na-
sıl göniyorsunuz?
TATLISES: Daha girmedik.
Ortadireğe daha girmedik bey-
ler. Hani normalde halkın için-
deyim de.
— Bugünkü durumu nasıl gö-
riiyorsunuz?
TATLISES: Normal görüyo-
rum. Mesela ekmek bu kadar
oldu diyorlar. lnelim diyorum
15 sene öncesine. Yani ben parti
için konuşmuyorum. Ekmeği
kaça alıyorduk, 10 liraya. Şim-
di ne kadar alıyoruz bu kadara.
O zaman kaç para maaş alıyor-
dun, bu kadara. Şimdi kaç pa-
ra ahyorsun, şu kadara. Ne fark
etti? Aradaki fark doğru da iş-
te paranın kıymeti kalmadı ya-
hu... O zaman 10 liraya
ahyorduk, şimdi 100 liraya, yani
yüz bin liraya alıyoruz.
— Enflasyon sizi pek etkile-
memiş galiba...
TATLISES: (Gülerek) O ka-
dar gü2el şeyler yanyorsunuz ki
boyuna yevmiyemiz artıyor.
— Diğer partilerden teklif al-
dınız mı?
TATLISES: Aldık. Ama isim
yok. Tabii ben daha bu işe niye
giriyorum, niye yapıyorum bi-
lemiyorum. Galiba Urfa'nın
şeyliği... Urfa'ya biraz çalışmak
istiyorum, o yönden karar ver-
dik yani girmeye...
— Milletvekili olursanız sah-
ne çaltşmaruz devam edecek mi?
TATLISES: Kaset çahşmala-
nm devam edecek. Sahne çalış-
malarım da halka dönük
olacak. Ücret karşıhğında gidip
çalışıp para almayacağız. Hal-
ka yararlı çahşmalar yapacağsz.
Körler cemiyeti, sakatlar cemi-
yeti falan.
— Bu işe ne kadar para
ayırdınız?
TATLISES: Basındaki arka-
daşlar onu yanlış değerleadirdı-
ler. Bu iş parayla olmaz.
Sevgiyle, halkjn guvenini kazan-
makla olur, parayla olmaz.
Eğer ben parayla milletin oyu-
nu, guvenini alacaksam hiç gir-
meyeyim. Urfam beni bekliyor,
parasız pulsuz...
— Seçilemeyebileceginizi dü-
şıinuyor musunuz?
TATLISES: Düşunuyorum.
— lisie güvencesi aldınız mı?
TATLISES: Konuşacağız
bunları daha sonra...
— Aday olursanız partiye ne
gibi katkılannız olacak, seçim
için otobüslerinizi kullandıracak
mısınız?
TATLISES: Partinin ona ih-
tiyacı yok ki. Benim iki otobü-
sum var.
— Urfa'ya ne vaat edi-
yorsunuz?
TATLISES: İşte hepsini de-
dim ya. Şimdi bir şey diyemem.
— Buradan anlaşma olma-
dan da çıkma ihtimaliniz var
mı?
TATLISES: Sayın başkan bi-
raz yardımcı olun.
— Adaylığınız ANAP'ın oy-
lannı artıracak nu?
TATLISES: Sevilen bir insa-
nın herhalde ki birtakım şeyler-
de faydası olur. Ama benim
ANAP'a faydam olur diye böy-
le bir tezde buhınmuyorum.
Türkiye genelinde hangi parti
olursa olsun, îbrahim Tathses'-
in herhalde birazak şe>i olacak-
tır. Yani sırf halk beni zirvede
görsün diye milletvekili oldu şe-
yiyle milletvekili oldu. O parti-
ye verecektir yani. Anlatabiliyor
muyum, İbrahim'in hatın için.
Belki bu azınhktadır, çoğunluk-
tadır, onu bilemem.
— Hülya Koçyigit'ten daha
mı şanslısınız?
TATLISES: Ben ondan bun-
dan şanslıyım demiyorum, ken-
dimi kastfcdiyorum. Kimse
kimseden buyjk değildir. Siz
nasıl goruyorsunuz mesela şim-
di yani? Hulya Koçyiğit mi gir-
se oy toplar, İbrahim Tathses
mi? Mesela konseri değerlendi-
relim. Hulya Koçyiğit bir kon-
ser yapsın, bir de ben.
Hangimize daha çok seyirci ge-
lir? Siz artık ona göre değerlen-
dirin. Doğrusu bu değil mi yani.
—Halk sizi belki yine sanat-
çı, türkücü olarak görmek ister.
TATLISES: Ben o zaman,
baba benim babamdır. Babam
olduğu için onu seveyim, ama
oya geldi mi babamdır diye ver-
meyeyim. Siz babaruzı sevmiyor
musunuz? Babanızı desteklemez
misiniz?
— ANAP'ın babası siz
misiniz?
TATLISES: Estağfurullah.
— Sizin kadınlar hakkında
bazı ilginç düşünceleriniz vardı.
Bunları Meclis'e nasıl yansıta-
caksınız?
TATLISES: Ben hanımlan
resim olarak kullanma>ahm,
birtakım şeyler için. Kadınlann
kendine has bir ağırhğı vardır.
Onu resim olarak kullanıyoruz
da bu güzel bir şey değil.
— Urfa'nın saptadıgınız so-
runları var mı?
TATLISES: Sonra. Şimdi ni-
ye söyleyeyim? Niye karşı tara-
fa vereyim silahımı?
— Mevcut Urfa millelvekille-
rini fazla yeterli bulmuyorsunuz
galiba...
TATLISES: Urfa milletve-
killerine saygımız sonsuzdur.
Onlar da bizim abilerimizdir,
dostlanmızdır, ama daha bir ça-
lışkan, daha bir hareketli. Ben-
ce tüm insanlar nereden seçüirse
seçilsin oraya hizmet mecburi-
yetindedir. Ağlamayana meme
yok. Bizim Urfamız unutulmuş
demeyeyim, bugün GAP geldi
şey geldi, artık inşallah yağmur
duasına çıkmayacağız. Bir de
biz milletvekillerimizden şunu
istiyoruz: Urfa'da hâlâ çim sa-
ha yok, çakıl sahada oy-
nuyoruz.
— Hasankeyf in kurtarılma-
sı için ne yapacaksınu? Sular al-
tında kalıyor...
TATLISES: Hasankeyfin
kenarına ağaçlar dikeceğiz, ora-
da çif kofte yapacağız...
Tathses, ANAP Teşkilat Baş-
kanı Fahrettin Kurt ve Seçim îş-
leri Başkanı Ersin Taranoglu ile
yaptığı göruşmeden sonra "Tat-
lıses'e gülenlere halk yann
verecek" dedi. Tathses, sözleri-
ni, "Halk bizi getirecek, onlar
himaye edecek" diye sürdürdü.
10-15 eylul tarihlerinde Şanhur-
fa'da miting düzenleyeceğini be-
lirten Tathses, "ANAP'Un
adayım. Halkıma hizmet
edeceğim" şeklinde konuştu.
Genel merkezden ayrılırken
TEK'e bağlı TEMSAN işçileri
ile Tathses karşılastı, işçilerin
kendilerini desteklemesi isteğine
Tathses olumlu karşıhk verdi.
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
YILMAZ^EV SEÇİM KAMPANYASUNDAN NOTLAR
DYP mi, ANAP mı F. Bahçe'ye benzeyecek
CELAL BAŞLANGIÇ
ANAP'ın Trakya'daki görüntusü ki-
milerine gore, lige Aydınspor yenilgisiyle
başlayan Fenerbahçe'ye benziyordu.
ANAP da 20 Ekim seçiraleri için Edir-
ne'den çok sönük bir "start" vermişti.
ANAP'hlara göre ise Fenerbahçe'ye
dönecek olan DYP'ydi. Çunkü "Baba"
da Fenerbahçe gibi vitrini, "ünlüler"le
doldurmuştu ama sonuçta yine yenile-
cekti.
ANAP'lüar bütün tepküerini DYP
üzerinden veriyorlardı. Çünkü Demirel'-
in seçim tarihinin belirlenmesiyle birlikte
arkasına "transfer ruzgân"nı alması
ANAP'lıları ciddi biçimde rahatsız et-
mişti. Bu nedenle olsa gerek Yılmaz, se-
çim stratejisinin hedefini DYP'ye yö-
neltmişti. Ancak gözle görünen bir mo-
ral bozukluğu vardı ANAP'hlarda. Bu
tedirginlik, önceki gün Edirne'de yapı-
lan bölge toplantısında da ortaya çıktı.
Spor salonunun tribünleri ancak ya-
rısma kadar dolmuştu. Bolgeden millet-
vekili adayı olmak isteyenler bile, salo-
nu kendi destekçileriyle dolduramamıştı.
Kürsuye ilk çıkan Edirne 11 Başkanı Ali
Ayağ oldu. Yarısı boş salona bakıp
"safları sıklaştıralun" dıyordu Ayhan
ama dışanda zaten "cemaat" kalmamış-
tı. Içeri girenler de tribünleri doldurma-
ya yetmemişti. Ayhan'ın belirlemesi
"Riskli bir secün geçirecegiz" yolunday-
dı. Ancak daha sonra soyledikleri, sa-
londa buz gibi bir havanın esmesine yol
açtı:
— Sizin gelişiniz nedeniyle geee giin-
düz çok çalıştık. İtiraf etmek gerekir ki
çalışması gereken başka arkadaşlar da
vardı. Onlar çalışmadı. Bir milletvekili
acaba nasıl başa gelirim diye. ilçe ilçe
dolaşıp imza toplamaktadır. Imzalarla
başa gelenler ANAP'ı iktidara getireme-
yecektir.
Ayhan'ın söyledikleriyle salonun dı-
şındaki "Yagcılara ve imzacılara hayır"
pankartının da anlamı onaya çıkıyordu.
ANAP'ın iki Edirne milletvekili Şener
tşleten ile İsmail Ügdttl, il başkanı bu
sözleri söylerken yan yana oturuyorlar-
dı. Birbirlerine öyle bakakaldılar...
Tekirdağ İl Başkanı Tufan Yıldınm,
Toprak Mahsulleri Ofısi'nin ürün bedel-
lerini bir an önce ödenmesini, kentin te-
lefon sorununun çözümlenmesini isti-
yordu. Kırklareli tl Başkanı Mehmet Çi-
ler, orman köylerındeki uygulamalardan
dolayı oy kaybettiklerini belirtiyor.
Kırklareli barajınm durdurulan inşaatı-
nın yeniden başlatılmasmı istiyordu.
Ama Çiler'in esas istediği başka bir şey-
di; hem de "iş işten geçmeden":
— Bekleyen tayin işleri var. İş işten
geçtikten sonra bir kıymeti kalmayacak.
Zaten bürokrat arkadaşlann istifa edip
DYP'den aday olduklarını duşünürsek
konunun önemi ortaya çıkar...
Konuşma sırası Yılmaz'dayd». Spor
salotıunda konuşan Yılmaz, alanda ko-
nuşandan daha etkili, daha inandıncıy-
dı. Ama Yıhnaz'ın konuşmasında da
ANAP'ın içinde bulunduğu durumun sı-
kıntısı çıkıyordu ortaya. Yıhnaz, "Bir
konuda başanlı olamadık" derken "ts-
tikrarlı bir şekilde yaşanan yüksek enf-
lasyon"u kastediyordu. Yümaz'm amacı
"ANAP'ı yeniden ortadireğin partisi"
yapmaktı ama "Enflasyon sabit gelirli-
leri ezmişti. Ortadireğin partisi diye yo-
la çıkmasına karşm ANAP iktidanndan
bu kesünler geçim sıkıntısına girmişti."
Yılmaz, "Ortadireğin içinde bulundu-
gu durumu ANAP'ın dezavantajı" ola-
rak değerlendiriyordu. Ama Yılmaz'ın
"avantaj" olarak guvendiği başka bir-
şey vardı: "Türkiye insanı 1980 oncesi-
ni unutacak kadar hafua kaybına uğra-
mamışu."
ANAP 20 Ekim seçiminin kampanya-
sına hiç de parlak olmayan bir başlan-
gıç yaptı. Partinin üzerine "ölii topragı
serpiimiş" görüntusü, ANAP'hların
şimdilik moralini bozuyor. Ama daha
büyük bir telaşı şu anda yaşamıyorlar.
Hâlâ birilerinin "şapkadan tavşan çı-
kartacağını" umuyorlar. Ama şimdiden
DYP'nin ağırhğı ANAP'hların üzerine
çökmuş.
ANAP'ın seçim startı verdiği ilk ge-
zide Mustafa Taşar elinden mikrofonu
hiç bırakmadı. Edirneli seçmenlere sü-
rekli olarak "20 Ekimde top sizde. Vu-
run topa, atın golii" diye seslendi.
ANAP'ın mı yoksa DYP'nin mi daha
çok Fenerbahçe'ye benzediği herhalde
20 Ekim'de seçmenin hangi kaleye gol
attığına göre belirlenecek.
HİKMETÇETİNKAYA
ANAP-DYP Kapışmasında
Kimi Gerçekler...
Gecikmiş erken seçimde ANAP-DYP savaşına mı tanık
olunacak?
Estirilen havaya bakıldığında insan ister istemez şu so-
ruyla karşı karşıya geliyor:
— Türkiye'de sol oylar eriyip gitti mi?
Dün sabah gazetelerin birinci sayfalarına bir göz atıyo-
ruz. Seçim kampanyasını Edirne'den başlatan ANAP Genel
Başkanı ve Başbakan Mesut Yılmaz, Demirel'e çatıyor ve
şöyle diyor:
— Emanet oya ihtiyacımız yok...
Anlaşılıyor kı ANAP'ın hedefi DYP, yani Demirel. Nasıl ol-
sa SHP'nin hakkından DSP, yani Ecevit gelecek. ANAP da
dağılan seçmen tabanını DYP'ye kaptırmamak için Demi-
rel'e yüklenecek.
Bu oyun tutar mı dersiniz?
DYP lideri Süleyman Demirel, büyük kentlerde vitrin dü-
zenlemesi yapıyor. Yıldınm Aktuna'dan Nevzat Ayaz'a, Ya-
lım Erez'den sünnetçi Kemal Özkan'a, Hun Sapan'dan Cenk
Koray'a dek bir sürü adı vitrininde kullanmaya özen gös-
teriyor.
DYP kırsal kesimde etkin, büyük kentlerde değil. Bunun
için de kırık dökük vitrini cilalayıp "bak neier getirdim" di-
yerek seçmenin karşısına çıkacak, ödünç oy isteyip 1987 se-
çımlerinde aşamadığı çevre barajını geçmeye çalışacak.
Beş gün önce ne demiştik animsatalım:
— Bu seçim başka seçim...
Sanırız söyledıklerimiz bir bir gerçekleşıyor...
SHP ile DSP kapışırken ANAP ve DYP 20 ekim seçimle-
rınde sandıktan birinci ve ikinci parti olarak çıkmaya çalışı-
yor. SHP'ye şans veren ne sanayicı ne de işadamı var. Ga-
zetelerimiz de çarşı pazar dolaşıp filesini doldurmaya çalı-
şan dar gelirli yurttaşlarımıza soruyor:
— Hangi partiye oy vereceksin?
Yanrt şu oluyor.
— Vallahi bilmem ki... SHP belediyelerde kötü sınav ver-
di. Eh, belki ANAP ya da Doğru Yol'a veririm. Ha, Ecevit de
hiç fena değil...
8 W37y
umaşiaK? ^ kjrsal kesimde etkin,
muş bir büyük kenti- buyuk kentlerde değil.
mizde. Sonuçian Bunun için de kırık dökük
vıtrmi
cilalayıp "bak neler
37 kişiden ANAP 3, seçmenin karşısına
SHP 4, DYP 7 oy ai- çıkacak, ödünç oy isteyip
S•2'SaftS1 9 8 ? se
fj!»le
™de
H .
oy vereceğini -karar- aşamadığı çevre barajını
sızım" diye açıklama- geçmeye çalışacak.
mış.
Bu tür haberlere bakılırsa DYP üç büyük kentte birinci parti
olacak yeni vitrin süslemesiyle...
Bize kalırsa İstanbul, Ankara ve izmır'de yerel yönetımle-
rin kimi gazeteler tarafından hedef alınmasına karşm SHP
birinci parti olacaktır. İsterseniz, 1987 seçim sonuçlarını açıp
bakın ve bunu 1989 il genel meclisi sonuçlarıyla bir karşı-
laştırın.
1987 seçimlerinde İstanbul'da ANAP'ın oy oranı yüzde
39.7, SHP'nin yüzde 29.8, DYP'nin yüzde 115, DSP'nin yüzde
10, RP'nin yüzde 6.9'dur. 1989'da İstanbul'da il genel mec-
Rsi sonuçlan ise şöyledir. ANAP yüzde 22.7, SHP yüzde 35.7,
DYP yüzde 15.8, DSP yüzde 13.6, RP yüzde 10.7.
1987 genel seçimlerinde Ankara'da ANAP yüzde 39.6,
SHP yüzde 29.6, DYP yüzde 14.5, DSP yüzde 6.1, RP yüz-
de 4.2 oy alırken 1989 il genel mectisi seçimteıinde oylaH"
şöyle bölünmüştür: ANAP yüzde 20.1, SHP yüzde 36.6, DYP
yüzde 21.8 DSP yüzde 7.1, RP yüzde 7.
Gelelim Izmir'e...
1987'de ANAP yüzde 35.8, SHP yüzde 35.6, DYP yüzde
15.6, DSP 9.2, RP 2.3 olarak gerçekleşti. 1989 il genel mec-
lisi sıralamast ise şöyle: ANAP yüzde 213, SHP yüzde 45.5,
DYP yüzde 20.8, DSP yüzde 7.6, RP yüzde 12...
Hangi koşullarda olursa olsun SHP'nin kemikleşmiş bir
seçmen tabanı vardır. SHP'nin oy oranı üç büyük kentteki
seçim bolgelerinde yüzde 25'in altına düşmez. özellikle İs-
tanbul, Ankara ve İzmir'de ANAP-DYP kapışması SHP'nin
işine yarayacak, sürprız bir sonuç doğuracaktır işte hem
ANAP'ın, hem de DYP'nin kuşkusu budur. Eğer DSP, SHP'yi
ne denli bölerse, DYP ANAP'ın tabanını eritmezse, Mesut
Yılmaz'ın "genç liderliği" tutarsa formülü belırli çevrelerin
içini gıcıklamaktadır.
Sanırız tüm oyunları büyük kentler bozacak, düşler bir an-
da yok olacaktır ANAP'ın korkusu, DYP'nin vitrin telaşı, sos-
yal demokratların "oylarımız en güçlü olanında" hesabını
yaptığı havasının yaygınlaşmaya başlamasıyla alevlene-
cektir...
Bekleyelim, göreceğiz...
DSP^NtN FİLMİ HAZIR
Starl, parti
reklamlarına başlıyor
TV Senisi — Starl, partile-
rin reklam filmlerini yayırnla-
maya başlıyor. Demokratik Sol
Parti'nin (DSP) hazır olan rek-
lam filminin Almanya'ya ulaş-
tığı ve önumüzdeki günlerde
yayımlanacağı öğrenildi. Bu
arada DYP'nin de reklam fil-
mini hazırlama aşamasını ta-
mamlamak üzere olduğu ve
Starl'de yayımlanacağı bildiri-
liyor.
Starl'in siyasi partilerin rek-
lamlannı yayımlaması ile ilgili
tartışmalar devam ederken
Özel TV, bu yayınları yapaca-
ğını duyurdu. Edinilen bilgile-
re göre DSP'nin Cenajans'a
hazırlattığı reklam fılmi DSP
Genel Başkanı Ecevit'in onayı-
nı aldıktan sonra kaset halin-
de Magic Box'm Ahnanya'da-
ki stüdyolanna gönderildi.
Star'a reklam veren ikinci parti
DYP oldu. DYP'nin hazırlat-
tığı reklam fdminin son aşama-
ya geldiği öğrenildi. Starl yet-
kilileri, şu ana kadar bu iki par-
ti dışmda herhangi bir talep
gelmediğini söylediler.
ANAYOL koalisyon partisi
Başbakan Mesut Yümaz'm
ANAP'a en yakın partinin
DYP olduğunu
açıklamasından sonra siyasi
kulislerde olası bu koalisyona
ANA YOL adı verildi. Gerçı
DYP Genel Başkanı
Süleyman Demirel bu
koalisyona sıcak bakmayıp
"Ben ANAP'ı sırtımda
taşıyamam" bıçiminde
açıklama yaptı, ama
Gemlik'te bin ASAP'h,
diğeri DYP'li iki ortak
kurdukları inşaat şirketine
"ANAYOL ' adını verdiler.
ANAP Gemlik îlçe Yönetim
Kurulu Üyesi Faruk Güıel ile
DYP Gemlik ilçe Yönetim
Kurulu Eski Üyesi Audullah
Güler'in sahibi olduğu
ANA YOL înşaat Şirketi
Gemlik'e bağlı
Küçükkumta'da yazlık daire
yapıyor. İki ortak,
şirkeılerine henuz koalisyon
söylentıleri çıkmadan yaklaşık
bir yıl once bu adı
verdiklerini belirterek, "Biz
koaüsyonu kurduk. Biz
anlasabildiğimize göre herkes
anlasabilmeli. Tavanda
birleşme olmasa da
şirketimizin adı hep böyle
kalacak. L'marız bu parti
buyuklerimize de örnek olur"
diye konuşuyorlar. Ortaklar
boyle konuşurken partilerinın
tek basma ikıidar olacağını
savunmadan da edemiyorlar.
Seçim parayla kazanılır mı?
DYP, bir yandan ünlü isimleri
kadrosuna alıp vitrinini
suslerken, parti örgütünde de
amansız bir mücadeleyi
yaşıyor. Özellikle tstanbul'da,
öfgütten aday olacak isimler,
birbirlerinin hangi bolgeden
gireceklerini ve şanslarmın ne
olduğunu adım adım takip
ediyorlar. Kimi isimler
kendilerini avantajlı
kılabilmek için parasal
güçlerinı ortaya koyuyor.
Bakırköy'den aday olan il
yönetim kurulu üyesi ve
lncirli Hastanesi sahibi Dr.
Füsun Muderrisoğlu, seçim
için 1 milyar lıra ayırdığını
açıklaymca, aynı bolgeden
aday Bakırköy İlçe Başkanı
Bahattin Güneş, "Eğer bu,
parayla olacaksa ben de 2
milyar harcayacağım" dedi.
Ancak seçimin sadece parasal
Babam, yeter artık
HEP Parti Meclisi, butun
yetkileri Genel Başkan Fehmı
Işıklar'a verdikten sonra
bütün gozler Işıklar'a dikıldi.
Işıklar, yetkileri almasına
aldı, ama karar vermek o
kadar kolay değildi. Işıklar,
üç gündür gece gundüz
verecegi karan duşunüyor,
kendisine "Kararınızı verdiniz
mi" diye soranlara kısa
yanıtlar veriyor:
"Duşünuyorum." Işıklar'ın
'düşünmesı" partilileri de
bıktırdı. Parti meclisi
toptantısı, SHP ile
sonuçlanmayan göruşmeler
derken Işıklar son olarak
merkez yurutrne kurulunu
topladı.
Bu toplantıdan ve
Işıklar'ın gece gundüz suren
gorüşmelerınden günlerdır
genel merkeze gelıp karan
bekleyen parti üyeleri de
sıkılmışlardı. Partililer karan
beklerken sonuçlan sık sık
Cumhuriyet muhabirine sorup
öğrenmeye çalışıyorlardı.
Parııhlerın Cumhurn eı
muhabmnm, "Peki, siz ne
düşünuyorsunuz " sorusuna
yanıtları ise oldukça kısaydı:
"Yeter babo kararım verse de
gitsek."
güçle kazanılamayacağını
savunanlar da var. 1983'ten
beri DYP üyesi olan, bu
arada "ünlü isim" olarak bu
partiden aday olduğu gazete
sayfalarına geçen şarkıcı Ayşe
Mine ise "Mutlaka, bu iş
belirli bir ekonomik güç
gerektirir. Ne var ki bunun
yanında kariyer ve siyasal
birikim, ulke sorunlarmı
yakından bilme ve halka
neyin verilmesi gerektiğini
saptayabilme bana göre daha
ön planda gelir"1
diyor.