23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET/6 HABERLER 30 EYLÜL 1991 SEÇIM '91 Aykut: Belediyelerin takipcigiyiz • MERSİN (AA) — Devlet Bakanı ve hükümet sözcüsü Imren Aykut, belediyelere son iki yılda bütcenin dörtte biri oranında kaynak aktanldığını belirterek "Şimdi belediyelerin bu kaynakian ne şekilde harcadığının takipçisi olacağız" dedi. Devlet Bakam lmren Aykut, Sanayi ve Ticaret Bakam Rüştü Kâzun Yücelen ile Mersin Hüton Oteli'nde ortaklaşa düzenlediği basın toplantısında, son 26 ayda Istanbul, Izmir, Ankara büyükşehir belediyelerine bütçeden 25 trilyon 500 milyar lira aktanldığını soyledi. Aykut, son 10 yılda büyükşehir belediyeleri dışındaki belediyelere ise 6 trilyon 140 milyar lira para aktanldığını bildirdi. Keçeciler'den 'hodri meydari* • KONYA (Cumhuriyet) — ANAP Milletvekili Mehmet Keçeciler, "Cumhuriyetin 60 yılında yapılanlan biz 8 yılda yaptık" dedi ve Konya'da tûm partilere açıkoturum için "hodri meydan" dedi. Göreve geldiklerinden bu yana Konya'dakı sulanabilir arazi miktannı yüzde yûz arttırarak 2 milyon dekara ulaştırdıklanru ve 1990 yılında Konya'ya 1.5 trilyonluk yatmm yaptıklannı tekrarlayan Keçeciler, göreve gelirken verdikleri sözü tuttuklannı açıkladı ve sanayi konusunda şunlan söyledi: "Devlet, sanayicilik ve tüccarhk yapmaz. Devlet, sanayinin altyapısını oluşturur. Sanayi vatandaş kurar. Devletin sanayi kurması, vatandaşın hakkını gasp etmektir. Bugün tüm dünyada müdahalecılik ve devletçilik terk edilmiştir. Bugün Sovyetler Birliği'nde de bu uygulamaya geçilmiştir. Bize hizmet etmedi diyenlerin iktidar dönemlerini de biliyoruz. 24 bin olan küçük sanayi sitesi isyeri sayısı bizim dönemimizde 53 bine çıkmıştır. Başbakarun, Çanakkale mitingifazla ilgi görmedi, Iskeîe Meydanı dolmadı Yılmaz: Frene basacağız AYNUR NARLER SERDAR KIZIK HÜSEYİN ERCİYAS BANDIRMA/ÇANAKKA- LE — ANAP Genel Başkanı ve Başbakan Mesut Yılmaz başlat- tıkları hizmetleri tamamlamak ve "Türkiye'yi 2000'li yülara taşımak" için yurttaşlann ken- dilerine güvenmelerini istedi. Yapamayacaklan işleri vaat et- meyeceklerini belirten Yılmaz, "Çocuklanmıza buzurun rrf**""1 oldugu gtiçlii Türkiye'yi teslim etmek için hizmet venneyi vaat- ediyorum" dedi Başbakan Yılmaz, Çanakka- le'de umduğu kalabalığı topla- yamadı. 2 seçim otobüsünün 2 kenardan daraltmaya cahştığı Iskele Meydanı Yılmaz'ı izle- yenlerle dolmaya yetmedi. Yıl- maz Erkal ZengeT'in seçim oto- büsü ile alana girerken Zenger'- in "Çanakkale'ye daha biiyük meydanlar gerekiyor anlaşılan" şeklindeki anonsu dikkat çekti. Çünkü hemen 100 metre ileride- ki çok geniş Cumhuriyet Alanı bomboş duruyordu. Yılmaz se- çim otobüsünde konuşmasına ceketini çıkanp gömleğinin kol- lanm kmrarak başladı. Altyapıya ağırlık vermeleri nedeniyle "motorun ısındığı- m", hayat pahaMığı olduğunu ve enflasyonun yiikseldiğini Başbakan Mesut Yılmaz Çanakkale'de umdugu kalabalığı toplayaraadı. (Fotograf: AA) vurgulayan Yılmaz şunlan söy- ledi: "Hayat pahalılığı oldu. Enf- lasyon yükseldi. Yine de unut- mayın hayat pahalılığı sizleri kurtaracağını söyleyenlerin dö- neminden >an yanyadır. Artık ikincisi açdacak Urf a Tüneli gi- bi tunelin ncu görünmaştür. Önümözdeki dönemde ayagunı- n gazdan çekecegiz. Motonı so- gutacağız. Önümüzdeki S yılda enflasyonu tekrakamlaradttşü- recefiz. Hızla giden arabaya birdenbire frene basamazsınız, araba tepetaklak olur. Muhale- fet frene köküne kadar basmak niyetindedir. Vergileri arttıra- caklardır. Emlak vergilerini de arttınnayı düşünüyorlar. Vani moloru sogutacak yerde arabayı devirecekler. Tabii bunlar söy- ledikleridir. Kimbilir, şapkanın altında soylemedikleri neler var?" Pazartesi gününden başlaya- rak zeytinyağının da destekleme ahmlan arasma koyulacağun ve kilo başına 8.500 lira verileceği- ni belirten Yılmaz, pancar sö- küm avanslanm ödemeye 1 ekimde başlayacaklarım ve üc- retin 30 bin liradan 75 bin lira- ya çıkarüacağım söyledi. Yıl- maz, "enflasyonu adım adım", işsizliği "yavaş yavaş" azalta- caklarını belirterek "tşsizligin azalmasını istiyorsanız bize des- tek olun. Oluo ki kalkınma ve refah hamleierini devam ettire- lim" diye konuştu. Yılmaz, 8 yıl içerisinde rahat bir dönem geçirmediklerini, Türkiye'nin çevresindeki ülke- lerin savaşlar ve iç kanşıkhklar yaşadığıru belirterek şunlan söy- ledi: "Buna ragmen bu gelişlerden etküenmeyen, Türkiye'yi 80'lerin başından bugüne geti- ren ve 2000'li yıllarda bölgede- ki sîiper devleti olmaya hazırla- yan Anavatan iktidan için oy- lannızı kullanın. Dünya «arihin. de gunlük düşünen, günttbiriik diışünen, iilkesini ileri götnren bir lider yoktur. Bizler yannı dfişünerek çocuklarunızı 2000'li yıllarda buzur içinde yaşatacak bir ortam istiyoruz. Bunun için sizin güveninizi istiyonım. Mu- halefet Uderlerine iıibar etme- yin." Yılmaz mitingin ardından Çanakkale Sembolik Şehitliği'- nin temel atma törenine katıldı. PAFTt İÇİÇEKİŞME ANAP'ta Izmir örgütü görevden aluıdı ANKARA/tZ- MtR (Cumhuriyel) — ANAP'ta mil- letveküi listelerinin açıklanmasıyla başlayan buzursuzluk giderek boyutlanıyor. 60*ı aşkın millet- vekili adayı listeden çekilirken destekledikleri kişileri listede göremeyen taşra örgütleri de "seçimde çalışmama" karan al- dılar. Genel merkezin ise bu tür eğilim içinde olan örgütlere lcarşı sert önlemler alacağı, ge- rekkse tümüyle feshedeceği öğ- renildi. Dün Izmir il ve Konak ilçe yönetimi görevden alındı. Listenin alt sıralannda yer al- dıklan için istifa eden milletve- killeri, seçim bölgelerine de git- meyecekler ve belirlenecek stra- teji doğrultusunda "ANAP aleyhinde" çalışacaklar. tstifa- cüardan Grup Başkanvekili Ya- sin Bozkurt ve arkadaşlan, ön- ceki gece bir toplantı yaparak dunım değerlendirmesi yaptı- lar. Toplantıda ban milletvekil- lerinin "yumuşama" eğilimin- de olduğu, ancak genel olarak seçimlerde ANAP aleyhine ça- lışma eğiliminin güç kazandığı öğrenildi. ANAP üst yönetimi istifala- ra karşı başlangıçta sessiz kal- mıştı. Ancak istifalann taşra örgütlerinin çalışmasını engel- leyecek boyutlara ulaşması üze- rine sertleşme karan aldı. Ge- nel merkeze karşı çıkan ve bu- nu açıkça ortaya koyan yöne- timlerin görevden alınmasının gündemde olduğu öğrenildi. Bolu ve Eskişehir örgütlerinin feshinin "an meselesi" olduğu belirtilirken Ordu ve Sıvas'ta da yönetim kurullanmn görevden alınabileceği ifade edildi. Milletveküi adayı olmak için görevinden istifa eden 11 Başka- nı Fevzi Kahraman'ın kendi bölgesi olan 1. bölge dışında 2. bölgede ikinci sırada aday gös- terümesi, bu ekibin tepkisine yol açmış ve Kahraman, aday- lıktan çekilmişti. Çekilirken lis- teleri hazırladığını öne süren TBMM Başkanı Izmir Mület- vekili Kaya Erdem'e sert suçla- malar yöneltmişti. Kahraman yanlısı il ve Konak ilçe yönetim kurullanmn da "belirlenen adaylar için çabşmayacağı" gö- rüşü giderek yaygınlaştı. Art arda toplantılar yapan ANAP Izmir tl Yönetim Kuru- lu ile Konak Üçe Yönetim Ku- rulu "İstifa etmiyoruz, bizi gö- revden alanlar" karanna vann- ca, dün sabaha karşı saat 03.00'te Kemal Kürekçi başkan- lığındaki il yönetim kurulu ile Erdoğan Akal başkanhğındaki Konak ilçe yönetim kurulu gö- revden alındı. Karar kendileri- ne bildirilirken atamalar da ya- pıldı. tl başkanlığına "liberal- ler"den Şükru Kayabaşı atanır- ken ilçe başkanlığına da Hüse- yin Özdilek getirildi. Eski ANAP il başkanı Kah- raman, görevden alma kararlan üzerine, "DarbeleF hep sababa karşı yapılır, yine öyle oldu. Kongreyle göreve gelemeycnle- ri, böyle tepeden inme getirdi- ler. Biz şimdi arkadaşlaria otu- nıp konuşacağız, ne yapacagı- mıza karar verecegiz. Partide kalıp kalmayacağımız bu top- lanülar sonunda belü olacak" dedi. ANKA'nın haberine göre ANAP Genel Merkezi tarafın- dan hazırlanan ve örgut aracı- lığıyla seçmenlere dağıtılacak broşürlerde "küçük partilere verilecek oylann ziyan olacagı" temasına ağırlıkh olarak yer ve- riliyor. DOĞU PERÎNÇEK: 'Bunlar batan rejimin partüeıfD E N İ Z L İ (Cumhuriyet) — I Sosyalist Parti Ge-1 nel Başkanı Dogul Perinçek, iktidaral geldiklerinde Türkiye'nin 55 milyar dolarlık dış borcunu ödemeyeceklerini söyledi. SP dışındaki partilerin 8-10 yıl son- ra yok olacağmı savunan Perin- çek, "Bunlar batan rejimin partileridir" dedi. Denizli'de dar gelirlilerin ya- şadığı Karşıyaka ve Esentepe mahallelerinde kahve toplantı- ları düzenleyen SP Genel Baş- kanı, Türkiye'nin son 10 yılda yabancı tekellere toplam 100 milyar dolar para akıttığmı öne sürerek, "Yoksul halkın emegi yabancılara peşkeş çekiliyor. Meksika ve Latin Amerika ul- keleri gibi dış borcu ödemeye- cegimizi ilan ediyomz" diye ko- nuştu. Perinçek, şöyle dedi: "Türkive'de iki seçim Uacı Erbakan: Geriye mason ANAP kaldı AYŞE SAYIN NEVŞEHİR —I Refah Partisi Ge- nel Başkanı Nec-j mettin Erbakan ANAP'taki "mu-l kaddesatçı kanadın" partileri- ne katıldığmı söyleyerek, "Ge- riye mason yapüı ANAP kaldı. ANAP'ın tabanı RP'ye geçtyor" dedi. Nevşehir mitinginde konuşan Erbakan, sekiz yülık temel eği- tim sistemini eleştirerek, "Boy- lece imam hatipleri etkisiz ha- le getirmeye çahşıyorlar. Şimdi ANAP bnnlan kapatmanm yollannı anyor. Ama Cenabı Allah başlarna vurnyor. lkti- dara geldiğimizde bütun lisele- ri imam hatipler kadar ivi din eğitimi veren okullar haline getirecegiz" diye konuştu. Erbakan yaklaşık bir saat rö- tarla geldiği Nevşehir'de kendi- sini bekleyen konvoyu "atla- tarak" miting alamna girdi. Er- bakan'ı Nevşehir'de, Sıvas'taki- nin aksine sayıca az olmakla beraber daha çoşkulu bir kala- balık karşıladı "Yanlış sollama dlüm, yaahş oylama zulüm var. Birincisi emekçiler için ha- zırlanmış Uaç. tkincisi de bizim hazırladıgımız ve Amerika'ya, Koç'lara, Sabanaianı, banka- lara ve faizcilere içirecegtmiz acı ilaç. İşci, köylü, yoksnl emekçi 20 Ekim'de bunun ter- cihini yapacak. Bizim Uacımız halkın hazıriadığı ilaç olacak- tır." SP Genel Başkam ANAP, SHP, DYP ve DSP liderlerinin TÜSÎADIn sahnesinde görû- cüye çıktıklannı da beürterek, "Patronlar kendOerini kanıtla- maya çalışan bu liderlere not veriyor. Daha dogrusu kalite kontfol yapıyor. Karpnz seçer gibi parti seciyorlar. Liderteri pazarda alınan karpuz gibi şap şap vunıyortar, havaya aüp tu- tuyoriar, diplerini kokluyorlar. Işte bu sistem böyle şartlarda halka dayaülıyor" diye konuş- tu. getirir" ve "GeUn canlar bir olalım" sloganlan atılarak mi- tingde Ferhat Tnnç'tan uvarlan- mış şarkılar çalındı. j Erbakan, Rıısya'da komüniz- min çöktüğünu, Almanya'da duvarlann yıkıldığını \r urgula- yarak, "Halk artık zulüm iste- miyor, halk baskı idardermi yı- kıyor. Bn hadise Türkiye'de dc cereyan ediyor. RP karşısında hiçbir parti dnramayacak" de- di. önceükle "Fıravun zflıniyet- lerin bertaraf edilecegini, tak- litçi partilerin toplumda yarat- bgı tahribatın durdanıiacatmı" kaydeden Erbakan, "Artık te- levizyon, Amerikan TV'si ol- mayacak, TVde içki, kumar, fuhuş yerine edcp, haya ögretecegiz" diye konuştu. Er- bakan TRT televizyon yayınla- nmn altı kanala çıkmasmın ge- lişme göstergesi olduğu yolun- daki sözlerinden dolayı Özal'ı da eleştirerek, "altı kanaMan da necaset (kötülük)" aktığını sa- vundu. Başörtüsünü "mllli giysi" olarak nkeleyen Erba- kan, "tküdara geidiğimizdc, hele bir tanesi hanımlanmızu başörtüsone yan gözk bakstn da görelim" diye konuştu. HABERLERİN DEVAMI GÜNLERtN KÖPÜĞÜ İstifa eden RP'lüer parti kuruyor Trafikte AHMETTAN (BofUurafı 5. Sayfada) polhikacının kalite eksikliği ko- nusundaki görüşlere ne diyor- sunuz? — Polttikanın kalitesi konu- sunu fazta abartmamak gerek. Dünyanın hiçbir ülkesinde po- litika, toplumun kremasını top- lamaz. Hatta bir açıdan bakarsanız, en demokratik olan poiitika, toplumu aynen yansıtan politikadır. — Nasıl yani? — Aslında en demokratik yörrtem, eski Yunanlıların uy- guladığı yönetim, seçim değil, kuradır Toplumda, ne kadar akıllı varsa, o ölçüde akıllı, ne kadar aptal varsa, o kadar ap- tal, ne kadar çirkin varsa o ka- dar çirkin. İnsan kurayla çıkar ve daha demokratik olur. — Bir anlamda anket gibi... öyle mi? — Işte, bugün kamuoyu yok- lamalarında ömeklemeyle 10 mityonluk insana soracağınızı bir kişiye soruyorsunuz. Eğer örneklemenız doğruysa, kura yöntemine dayanıyor. Seçimin toplumda en iyileri çıkarması gibi bir şey yok. Çünkü kendi alanında çok ryi oian insan, po- iitika yapmak istemeyebilir. — Yeni bir SHP'li olarak, SHP'nin en önemli hedefi, siz- ce ne otmalı? — Hedefleri belirledik. Bir, değişim diyoruz. İki, bunu de- mokrasiyte yapacağız. Üç, da- yanışma diyoruz, bunu hep birtikte gerçekleştireceğiz. — Bu ilkeler seçim bildirge- sinde yer aldı. Sizin de katkı- nız oldu mu? — Koiektif çalışma içinde ol- du. Aynca 'lu-lı'lı hedeflerimiz de var. Yani onurlu, sağlıklı, varlıklı. Onurlu bir Türkiye ya- ratacağız. Bugün Türkiye'de daha büyük işler yapmak için en büyük engel, ulusal ve bi- reysel onurun kırılmtş olması. Sağlıklı Türkiye yaratacağız. Türkiye'nin hasta olduğunu söylüyoruz. Sosyal güvenltgi hasta, konut politikası hasta, şehirleşmesi hasta. — Bir de idarede reform ön- görüyorsunuz sanırım. — Küçük kasabalar ve kırsal bölgeler için yenilik getiriyoruz. İlçe özel yönetimi kurmak isti- yoruz. Yani kaymakamın yanın- da, seçime dayanan, kaynaklannı ve gücünû halktan alan bir meclis ydnetimiyle bir- ükte götürülen ilçe özel yöne- timi. Amaç, ilçeye tüzel kişilik vermek. — Bugünkü il özel idareleri- nin yerini alacak sanıyorum. — İl özel ıdaresi, pek işlemi- yor. Bizim hedefimiz, daha bü- yük çapta ve kasabaların da köylenn de kırsal kesimin de katılacağı bir büyük örgütlen- me. Belediyelerin üzerinde bu- gün bir vesayet var. Amacımız kaymakam ve vali vesayeti al- tından belediyeleri çıkarmak. Vali ve kaymakamla birükte se- çilmiş olan bir meclisin vesaye- tini öngörüyoruz. — Seçim gezisine başladı- nız mı? — Hazırianıyorum. Örgütle birlikte ben de gezeceğim. — Seçim sonucuyla ilgili bir tahmininiz var mı? — Bu gerçekten zor. Bu se- çim sistemini getirmiş kişi bile, yani bilgisayarıyla oynayan Cumhurbaşkanı bile bu konu- da bir şey söyleyemez. Sanıyo- rum, ANAP çıksın diye yapılmış bir sistem. Ama ANAP çıkma- yacak. SHP'nin Çankaya kontenjan adayı Mümtaz Soysal, seçim- lere siyah beyaz rengin damga vuracağı inancında. Çankayalı seçmenler arasın- da bir başka Beşiktaş hastası daha var: Semra Özal. Semra Hanım, ANAP, hatta Turgut Bey bile ortada yokken Beşiktaşlıy- dı.SHP Çankaya'yı 6-0 götürür- se, btlinmeli ki futbol, siyasete de, koca sevgisine de galebe çaldı. Mehmet İsvan ve sevenle- rinden özür: 1970'lerde Rahsan Ecevit- le birlikte ilk seçim otobüsü projesini gerçekleştiren, sağ- lık ve afiyet içindeki Sayın Mehmet İsvan'dan dünkü Trabzon notlarında 'Rahmetli' diye söz ettik. Sayın Mehmet isvan'a, tüm seçim otobüsle- rinin katedeceği yollar kadar uzun ömürler dileriz. Nadir Nadi (Bajtamft 1. Sayfada) Nadir Nadi'yi ömiir boyu onur üyesi ilan etmişti. Istanbul'da- Id genel kurul toplantısı sırasın- da IPI, aynı zamanda Nadir Nadi'ye basın özgürlügünu sa- vunmak için verdigi savaşun ne- deniyle deteşckküretme olana- ğını bulmuştu. Yaşamı boyunca kendisine eşlik eden ve bttytik destek olan Bayan Nadi'ye başsaghğı dile- riz." (Baştarafı 1. Sayfada) Tepkilerin "tümüyle ortaya vu- nüarak durulmasını" bekleme eğilimine giren RP Genel Mer- kezi'nde, gelişmeler de yakından izleniyor. MÇP ile birleşmeye başından beri karşı olduğu öğrenilen ve birleşmenin gerçekleşmesinin ardından istifa edeceği söylenen, ancak RP yönetimince istifa et- mediği açıklanan Mardin 1. sı- ra adayı Fehim Adak, dün An- kara'ya gelerek RP yöneticileriy- le görüştü. Adak'ın, bölgedeki gelişmelere ilişkin bilgi verdiği kaydedildi. Adak'ın bugün yeni- den Mardin'e geçeceği bildirildi. RP yönetiminin sık sık topla- narak gelişmeleri değerlendirdi- ği de belirlendi. RP yönetimi- nin, Güneydogu'da istifa eden adayların yerine, bugün ya da yann YSK'ya yeni adaylannm adlannı bildireceği de açıklan- dı. Bu arada, RP'nin Güneydoğu Stalirfe övgü,Ruslarayergi * tngilizce metmde 1932 olarak be- lirtilen tarıh 1952'dir. (Baştarafı 1. Sayfada) büyüyor, insanlann inadı ve milliyetçilik körükleniyor. tşte bu noktada bir de çelişki yaşanıyor. Milliyetçilik ve ba- ğımsızbk ruzgân önünde sürük- lenen Gürcistan'da Josef Çu- gaşvUİ Stalin'e hâlâ korkuvla kanşık bir saygı duyuluyor. Bu- nun altında da yalnızca Stalin'- in Gürcü olması yatıyor. Parla- mento binası önünde Devlet Başkam Zviad Gamsahurdia'yı desteklemek için bulunan Gior- gi Sindeliani adlı bir ekonomi doçenti, Stalin hakkında şunlan söylüyor: "Stalin, Gürcistandan çok Moskova'ya aittir, ancak Gür- cülerin büyük çoğunluğu onun- la övünür. Bu ülke için çok şey ifade eder. Benim yakın çev- remde hakkında en küçük bir eleşüri bile duymadun." Gerçekten de çevrede bulu- nan birkaç kişiye Stalin'i sordu- ğumuzda aşağı yukan aynı söz- leri duyuyoruz. "Stalin'in öl- dürdükleri... Demokrasi ik Su- IİD nasıl bağdaşır" diye sordu- ğunuzda ise ekonomi doçenti dostumuz şu ilginç karşıhğı ve- riyor: "Demokrasi anarşizm de- mektir. Stalin öldürduyse zarar- h olanlan oldürdu. Batı turii de- mokrasi bize uygun degil." Bu sözleri duyduktan sonra muhalefetin Gamsakurdia için "diktatör" nitelendirmesini doğru bulmak gerekiyor, ancak muhalefet saflanndan da birçok kişi Stalin için aynı şeyleri söy- lüyor. Buna şaşırmamak gereki- yor, çunku Gürcistan'da şu an için "Gürcü kimliği" her şeyden önde geliyor. Tiflis'te Rus olan her şeye öf- ke duyuluyor. Rus malı votka- lar, vitrinlerde aücı bekliyor. Gürcüler kendi votkalaruu ken- uileri yapıyor ve ortaya çıkan ürünler gerçekten de damak zevkinin inceliklerini yansıtıyor. Gürcüler, içki içmeyi çok se- viyor. Hemen hemen her akşam insanlar yakın çevreleriyle bir masada bir araya gelip içiyorlar. Masadaki içki trafıği "tamada" adı verilen birisi tarafından yö- netiliyor. Tamada olan kişi, herkes için içkinin dozunu ayar- byor, birisi sarhoş olduğunda içki muhabbetini noktalıyor. İçki masasımn en heyecanlı anını da yaklaşık bir metrelik geyik boynuzlarından yapılan kadehlere boşaltılan içkinin bir kerede içilmesi oluşturuyor. Ta- mada, bu işi ya kendisi yapıyor ya da içeceğine ınandığı bir ki- şiye yaptınyor. tnat içki içerken de kendisini gösteriyor. Sonra kadınh erkekli şarkı faslı başlıyor. Bu ülkede hemen hemen herkes birer müzisyen. Gürcistan'da üç aileye bir piya- no düşüyor. Kadınlar çok az içip çok şarkı söylüyor. Müzik çoksesli ve masada oturan her- kesin katılması mecburi. Şarkı faslından sonra masa- ya poiitika geliyor. Gürcüler, kadınh erkekli, çocuklu poiiti- ka konuşmayı seviyorlar. SSCB eski Dışişleri Bakam Ednard Şe- vardnadze de Gamsahurdia ta- raftarlannca eleştirilmesine kar- şın Stalin gibi övunülen birisi. Gürcüler, Gürcü olan ne varsa onunla içten içe övünmeyi sevi- yor. Bu, Stalin de olsa Şevard- nadze de olsa değişmiyor. Kar- şı çıkmak, övünmemeyi getirmi- yor. Gürcüler bir de kadınlanyla övünmeyi seviyor. Gürcü ka- dınlan Erivan'da, Bakü'de ya- şayan hemcinslerinden daha alımlı gözüküyor. Sigara içmek Gürcü kadını için eksi puan oluyor. Natia Metreveli adlı bir kadm doktor bu konuda "Gürcistan'da siga- ra icen kadın kötü olarak adlan- dınbr. Bu, yıllardan bu yana böyledir ve ben degişecegini sanmıyorum" diyor. 70 yıllık Sovyet iktidan bile Gürcülerin tutumlanna hiçbir etki yapamamış. Gürcülerin yü- ların birikimi inadı, politik dü- zeyde, günluk yaşamda sürü- yor. Gürcüler yalmzca kendile- rini seviyor. Yann: Erivan'da Karabag tartışması parti müfettişi Altan Tan'ın ba- şı çektiği partililerin önceki gün Diyarbakır'da MÇP ile birleş- meye karşı yayımladıklan sert deklarasyonun yankılan RP Ge- nel Merkezi'nde sürüyor. Dek- larasyonda kullamlan ifadelerin RP yönetiminde rahatsızlık ya- rattığı öğrenilirken bazı yöneti- cilerin bu hareketi bir "parti suçu" olarak niteleyerek gerek- li yaptmmlann uygulanmasmı istediği öne sürüldü. Edinilen bilgilere göre RP yönetimi, bu istemlere, tepkilerin daha da yaygınlaştınlabileceği gerekçe- siyle karşı çıkıyor. Şimdilik, deklarasyonun altına imza atan partililer hakkında herhangi bir disiplin soruşturması düşünül- müyor. Bir RP yöneticisi, "Bu olay bizim parti içi meselemiz. MÇP ile birleşmeden değil, aday sıralamalannâaki rahatsızhktan kaynaklanmaktadır" dedi. RP'den istifa eden örgütlerin, yeni bir parti kurma düşünce- sinde olduklan öğrenildi. Yeni parti kurma oluşumunun içinde 100*0 aşkın partilinin olduğu be- lirtilirken, bu sayımn daha da artabileceği öne sürüldü. 11 ve il- çelerden yönetici, üye ve delege- ler arasmda yoğunlaşan istifala- nn bu hafta da sürmesi bekle- nirken düşünülen bölgeye özgü İslam Partisi'nin kurulup kunıl- mamasınm seçimlerden sonra netleşeceği de ifade edildi. Şır- nak 1. sıra milletvekili adayhğm- dan ve partisinden istifa eden Cizre Belediye Başkam Haşim Haşimi, konuya ilişkin Cumhu- riyet'in sorusunu şöyle yamtla- dı: "Seçim sisteminde defişiklik yapılır, baraj sistemi kaldırdır- sa, yeni bir partinin kurulması kesinleşir. Ûzan yülar RP'ye destek vermiş, ancak MÇP itti- fakıyla bu partiden aynlmış olan tabanın erimemesi, başka partilere kaymaması için parti kurma çalışmalan başlaüldı." Haşimi, "Şu anda parti kurnlsun mu kunılmasın mı tartışmasuu yapıyoruz. Irk- çı politikalara karşı olan herke- si RP'den aynlmaya çagınyonız. Parti kurma çalışmalanna katı- lan 104 arkadaşımızın adlannı şimdilik açıklamamız doğru olmaz" dedi. MÇP ile birleşme sonrasında RP ile ilişkisini kesen CHP'li es- ki bakanlardan Şerafettin Elçi de parti kurma çalışmasının or- talık sakinleştikten sonra günde- me getirilmesini isteyerek "Ben bu oluşumun içinde yer almıyo- rum. Ancak RP'den istifa ede- rek onurlu bir davranış gösteren arkadaşlan destekliyorum" de- di. (Baştarafı I. Sayfada) Coşkun, Nizamf Cengiz, Semi- ha Cengiz, Hatice Sakarya, Ke- mal Sakarya, Hatice Gürel, Sev- gi Sezer, Cemal Yalaz, Seval Se- zer ve Cemüe Özgen, Bolu Dev- let Hastanesi'nde, öteki yaralılar ise bölgedeki çeşitli hastaneler- de tedavi altına alındı. AA muhabirinin, il jandarma alay komutanlığından aldığı bil- giye göre Eskişehir'den Sanca- kaya ilçesine giden Osman Göl yönetimindeki 26 EF 557 plakalı düğün otobüsü, saat 13.30 sıra- lannda Karaoğlu köyü yakınla- nnda devrildi. Kazada ölen 15 kişiden ^unun künlikleri belirlendi. Ka- zada ölenlerin adları şöyle: Naziye Taşbaş, Aysun Taşbaş, Ali Garip, Ayşe Garip, Fatma Çakmak, Hanım Yörük, Fatma Garip, tbrahim Deveci ve Resmi- ADAPAZARI EtfdfaMr-Sancakaya •**r Oerede 13. I n ' * trafik kazası Sancaiâya ESKİŞEHIR ANKARA ÇANKIRI K1RIKKALE ye Yavuz. Kazada ölen diğer 6 kişinin kimlik beürleme çalışma- lan ile Eskişehir'deki hastanelere kaldınlan 36 yaralımn tedavile- ri sürüyor. Bolu-Ankara karayolunun 13. kilometresinde meydana gelen trafik kazasında da aralarında Dörtdivan Belediye Başkam İs- mail AlUndag'ın bulunduğu 4 kişi öldü, bir kişi de yaralandı. Ankara'dan Bolu yönüne gel- mekte olan 34 KJV 37 plakah Mehmet Günşen yönetimindeki I otobüs, önceki gece geç saatler-1 de Bolu'ya 13 kilometre kala ha-1 talı sollama yüzünden karşıdan ! gelen ve henüz sürücüsünün ; kimliği belirlenemeyen 14 KA ; 450 plakalı özel otomobil ile çar- • pıştı. otomobilde bulunan- j lardan Bolu'nun Dörtdivan İlçe- | si Belediye Başkanı tsmail Ahın- j dağ ile Mehmet Ali Keleş, Me- i lek Keleş, Süleyman BaUıoglu < öldü. } Economist Intelligence Unit Türkiye raponc 6 Sağ koalisyon istikrar demektir9 - EDtP EMİL ÖYMEN LONDRA — Orta ve uzun vadeli ekonomi ve siyaset tah- minleri yapan "Economist In- telligence Unit" (EIU), erken seçimden DYP ile ANAP'ın ba- şabaş bir sonuçla cıkacaklanm ve "sa| bir koalisyon"un Tür- kiye'de ekonomi siyasetinin "degişmeyecefini" göstereceği- ni beürtiyor. EIU Türkiye rapo- runda, "Her ne kadar DYP ile ANAP arasında siyaset strate- jisi bakımından fark yoksa da amacian farkh. Özel sektöre ve- rilecek destek bütçe açıgının na- sıl kapaolacağı ve enflasyonla mücadele komüannda aralann- da büyük farklar var. Muhafa- zakâr bir hükümet, sol egilimli bir httkömete bakışla daha iyi tahmin edilir ve daha istikrariı bir ekonomi siyaseti nygulaya- cakür" dendi. ANAP ile DYP arasmdaki ideolojik farklann dikkate bile değmeyeceği kayde- dilen raporda, "Demirel ve Özal birbiriyle eskîden beri çe- kişir. Ancak işbiriigj yapmalan beklenebüir. Eğer Özal'ın iste- digi gibi, cumhurbaşkanı halk tarafından seçilecek olursa De- mirel'in aday olması beklenir" görüşü savunuldu. ANAP'ın halk desteğini kay- bettiği belirtilen raporda buna başlıca neden olarak Cumhur- başkanı Özal'ın bazı tutumlan gösteriliyor: "anayasa tarafın- dan saptanan görev ve yetkile- rirji aşügı iddialan, ailesinin ya- şantı biçimi ve hanedan görün- tüsb veren hevesleri, seçmenin ANAP'tan yüz cevirmesindeki nedenlerden biri" deniyor. ANAP içindeki farkh eğüimler arasmda Özal'ın "ustaca bir denge" kurduğu, cumhurbaş- kanlığını, parti içindeki tslam- cı kesimi "kullanarak" sağladı- ğı, bu nedenle de Keçeciler'e ba- kanlık verildiği belirtilmekte. "tslamcı kesimin parti içinde giicünü koruyacagı" öne sürü- len raporda, "Bu etki de parti- nin anlaşılır ve birleştirici bir ideolojiden yoksun oldu|unu göstermektedir" deniyor. Ordunun müdahalesinden "çok uzak bir olasıhk" diye söz edilen raporda, "Ordu her ne kadar perde gerisindeyse de si- yasi yaşamdaki birçok egilim- den, özellikk de Özal'ın bizzat ordu tarafından kaleme alınan anayasanın dışına çıkışlanndan memnun degil" dendi. Güneydoğu Anadolu'daki duruma da değinilerek bu konu- nun "gelecek 5 yıl süresince hangi parti iktidara gelirse gel- sin süriip gidecek bir yara ola- cağı ve Avrupa Topluluğu üye- ligi önünde de bir engel oluştu- racagı" tahmini yapıldı. Ekonomiye ilişkin tahminler bölUmünde özetle seçim sonra- sında kurulacak bir hükümetin bütçe açığı ve enflasyonu gider- mek için "ciddi ve halka hoş gelmeyecek" önlemler alarak kamu harcamalannı kısmaya yönelik bir ekonomi paketi uy- gulaması gerektiği vurgulandı. Bu cerçevede bazı fonlann doğ- ruca Hazine'ye aktarılmasının, ağır altyapı yatınmları yerine üretime dönük yatırımlara ön- celik verümesinin beklendiği be- lirtildi. Raporda bazı vergi mu- afıyetlerinin kaldırılacağı, özel- leştirmenin hızlandınlacağı da tahmin ediliyor. "Siyasal belirsizlik, yükselen ücret ve maaşlar, enflasyon, en ciddi sorunlar. Kamu kesimine verilen zam ve destekleme alım- laruun sonbaharda iç talebi ko- rükkmesi beklenir. Zayıf bir koalisyon hükümeti gereken sert önlemleri alamaz. Oysa se- çim öncesinde bol keseden da- gıtılan paralann enflasyonu et- kilemesi nedeniyle sıkı para si- yasetinin uygulanması şart ola- caktır. Bütçe açıgının giderek büy ümesi ve yüksek enflasyon- la mücadele zayıf bir hüküme- tin harcı degUdir" denen rapor- da, Türk işadamlanmn beklen- tileri de aktarılarak "siyasal ne- denlerin yönlendirdigi gelişigu- zel ve kısa vadeli siyasetler yer rine geniş göıüşlü, ama orta va- deli bedeflere yönelik güçlü bir ekonomi yönetimi beldiyorlar. Bu gerçekleştigi takdirde özel- likle yabancı sermaye ile önem- li yatınm ve genişleme planlan daha istikraria yapdabilecektir" dendi. Raporda enflasyonun 1995'te yüzde 50 dolayına düşebileceği tahmin ediliyor. Büyüme mzı- mn 1990'da yüzde 9.2 düzeyin- den bu yıl 4.3'e düşeceği, ancak önümüzdeki iki yıl içinde yüz- de 5.5 dolayına yükseleceği be1 lirtiliyor. Cari işlemler açığı ise 1993 yılına kadar 2 milyar 450 milyon dolar olarak hesaplan- mış.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle