Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURÎYET/6 HABERLER 30 EYLÜL 1991
SEÇIM '91
Aykut:
Belediyelerin
takipcigiyiz
• MERSİN (AA) —
Devlet Bakanı ve hükümet
sözcüsü Imren Aykut,
belediyelere son iki yılda
bütcenin dörtte biri
oranında kaynak
aktanldığını belirterek
"Şimdi belediyelerin bu
kaynakian ne şekilde
harcadığının takipçisi
olacağız" dedi. Devlet
Bakam lmren Aykut,
Sanayi ve Ticaret Bakam
Rüştü Kâzun Yücelen ile
Mersin Hüton Oteli'nde
ortaklaşa düzenlediği basın
toplantısında, son 26 ayda
Istanbul, Izmir, Ankara
büyükşehir belediyelerine
bütçeden 25 trilyon 500
milyar lira aktanldığını
soyledi. Aykut, son 10 yılda
büyükşehir belediyeleri
dışındaki belediyelere ise 6
trilyon 140 milyar lira para
aktanldığını bildirdi.
Keçeciler'den
'hodri meydari*
• KONYA (Cumhuriyet)
— ANAP Milletvekili
Mehmet Keçeciler,
"Cumhuriyetin 60 yılında
yapılanlan biz 8 yılda
yaptık" dedi ve Konya'da
tûm partilere açıkoturum
için "hodri meydan" dedi.
Göreve geldiklerinden bu
yana Konya'dakı sulanabilir
arazi miktannı yüzde yûz
arttırarak 2 milyon dekara
ulaştırdıklanru ve 1990
yılında Konya'ya 1.5
trilyonluk yatmm
yaptıklannı tekrarlayan
Keçeciler, göreve gelirken
verdikleri sözü tuttuklannı
açıkladı ve sanayi
konusunda şunlan söyledi:
"Devlet, sanayicilik ve
tüccarhk yapmaz. Devlet,
sanayinin altyapısını
oluşturur. Sanayi vatandaş
kurar. Devletin sanayi
kurması, vatandaşın
hakkını gasp etmektir.
Bugün tüm dünyada
müdahalecılik ve devletçilik
terk edilmiştir. Bugün
Sovyetler Birliği'nde de bu
uygulamaya geçilmiştir.
Bize hizmet etmedi
diyenlerin iktidar
dönemlerini de biliyoruz.
24 bin olan küçük sanayi
sitesi isyeri sayısı bizim
dönemimizde 53 bine
çıkmıştır.
Başbakarun, Çanakkale mitingifazla ilgi görmedi, Iskeîe Meydanı dolmadı
Yılmaz: Frene basacağız
AYNUR NARLER
SERDAR KIZIK
HÜSEYİN ERCİYAS
BANDIRMA/ÇANAKKA-
LE — ANAP Genel Başkanı ve
Başbakan Mesut Yılmaz başlat-
tıkları hizmetleri tamamlamak
ve "Türkiye'yi 2000'li yülara
taşımak" için yurttaşlann ken-
dilerine güvenmelerini istedi.
Yapamayacaklan işleri vaat et-
meyeceklerini belirten Yılmaz,
"Çocuklanmıza buzurun rrf**""1
oldugu gtiçlii Türkiye'yi teslim
etmek için hizmet venneyi vaat-
ediyorum" dedi
Başbakan Yılmaz, Çanakka-
le'de umduğu kalabalığı topla-
yamadı. 2 seçim otobüsünün 2
kenardan daraltmaya cahştığı
Iskele Meydanı Yılmaz'ı izle-
yenlerle dolmaya yetmedi. Yıl-
maz Erkal ZengeT'in seçim oto-
büsü ile alana girerken Zenger'-
in "Çanakkale'ye daha biiyük
meydanlar gerekiyor anlaşılan"
şeklindeki anonsu dikkat çekti.
Çünkü hemen 100 metre ileride-
ki çok geniş Cumhuriyet Alanı
bomboş duruyordu. Yılmaz se-
çim otobüsünde konuşmasına
ceketini çıkanp gömleğinin kol-
lanm kmrarak başladı.
Altyapıya ağırlık vermeleri
nedeniyle "motorun ısındığı-
m", hayat pahaMığı olduğunu
ve enflasyonun yiikseldiğini
Başbakan Mesut Yılmaz Çanakkale'de umdugu kalabalığı toplayaraadı. (Fotograf: AA)
vurgulayan Yılmaz şunlan söy-
ledi:
"Hayat pahalılığı oldu. Enf-
lasyon yükseldi. Yine de unut-
mayın hayat pahalılığı sizleri
kurtaracağını söyleyenlerin dö-
neminden >an yanyadır. Artık
ikincisi açdacak Urf a Tüneli gi-
bi tunelin ncu görünmaştür.
Önümözdeki dönemde ayagunı-
n gazdan çekecegiz. Motonı so-
gutacağız. Önümüzdeki S yılda
enflasyonu tekrakamlaradttşü-
recefiz. Hızla giden arabaya
birdenbire frene basamazsınız,
araba tepetaklak olur. Muhale-
fet frene köküne kadar basmak
niyetindedir. Vergileri arttıra-
caklardır. Emlak vergilerini de
arttınnayı düşünüyorlar. Vani
moloru sogutacak yerde arabayı
devirecekler. Tabii bunlar söy-
ledikleridir. Kimbilir, şapkanın
altında soylemedikleri neler
var?"
Pazartesi gününden başlaya-
rak zeytinyağının da destekleme
ahmlan arasma koyulacağun ve
kilo başına 8.500 lira verileceği-
ni belirten Yılmaz, pancar sö-
küm avanslanm ödemeye 1
ekimde başlayacaklarım ve üc-
retin 30 bin liradan 75 bin lira-
ya çıkarüacağım söyledi. Yıl-
maz, "enflasyonu adım adım",
işsizliği "yavaş yavaş" azalta-
caklarını belirterek "tşsizligin
azalmasını istiyorsanız bize des-
tek olun. Oluo ki kalkınma ve
refah hamleierini devam ettire-
lim" diye konuştu.
Yılmaz, 8 yıl içerisinde rahat
bir dönem geçirmediklerini,
Türkiye'nin çevresindeki ülke-
lerin savaşlar ve iç kanşıkhklar
yaşadığıru belirterek şunlan söy-
ledi:
"Buna ragmen bu gelişlerden
etküenmeyen, Türkiye'yi
80'lerin başından bugüne geti-
ren ve 2000'li yıllarda bölgede-
ki sîiper devleti olmaya hazırla-
yan Anavatan iktidan için oy-
lannızı kullanın. Dünya «arihin.
de gunlük düşünen, günttbiriik
diışünen, iilkesini ileri götnren
bir lider yoktur. Bizler yannı
dfişünerek çocuklarunızı 2000'li
yıllarda buzur içinde yaşatacak
bir ortam istiyoruz. Bunun için
sizin güveninizi istiyonım. Mu-
halefet Uderlerine iıibar etme-
yin."
Yılmaz mitingin ardından
Çanakkale Sembolik Şehitliği'-
nin temel atma törenine katıldı.
PAFTt İÇİÇEKİŞME
ANAP'ta Izmir örgütü görevden aluıdı
ANKARA/tZ-
MtR (Cumhuriyel)
— ANAP'ta mil-
letveküi listelerinin
açıklanmasıyla
başlayan buzursuzluk giderek
boyutlanıyor. 60*ı aşkın millet-
vekili adayı listeden çekilirken
destekledikleri kişileri listede
göremeyen taşra örgütleri de
"seçimde çalışmama" karan al-
dılar. Genel merkezin ise bu tür
eğilim içinde olan örgütlere
lcarşı sert önlemler alacağı, ge-
rekkse tümüyle feshedeceği öğ-
renildi. Dün Izmir il ve Konak
ilçe yönetimi görevden alındı.
Listenin alt sıralannda yer al-
dıklan için istifa eden milletve-
killeri, seçim bölgelerine de git-
meyecekler ve belirlenecek stra-
teji doğrultusunda "ANAP
aleyhinde" çalışacaklar. tstifa-
cüardan Grup Başkanvekili Ya-
sin Bozkurt ve arkadaşlan, ön-
ceki gece bir toplantı yaparak
dunım değerlendirmesi yaptı-
lar. Toplantıda ban milletvekil-
lerinin "yumuşama" eğilimin-
de olduğu, ancak genel olarak
seçimlerde ANAP aleyhine ça-
lışma eğiliminin güç kazandığı
öğrenildi.
ANAP üst yönetimi istifala-
ra karşı başlangıçta sessiz kal-
mıştı. Ancak istifalann taşra
örgütlerinin çalışmasını engel-
leyecek boyutlara ulaşması üze-
rine sertleşme karan aldı. Ge-
nel merkeze karşı çıkan ve bu-
nu açıkça ortaya koyan yöne-
timlerin görevden alınmasının
gündemde olduğu öğrenildi.
Bolu ve Eskişehir örgütlerinin
feshinin "an meselesi" olduğu
belirtilirken Ordu ve Sıvas'ta da
yönetim kurullanmn görevden
alınabileceği ifade edildi.
Milletveküi adayı olmak için
görevinden istifa eden 11 Başka-
nı Fevzi Kahraman'ın kendi
bölgesi olan 1. bölge dışında 2.
bölgede ikinci sırada aday gös-
terümesi, bu ekibin tepkisine
yol açmış ve Kahraman, aday-
lıktan çekilmişti. Çekilirken lis-
teleri hazırladığını öne süren
TBMM Başkanı Izmir Mület-
vekili Kaya Erdem'e sert suçla-
malar yöneltmişti. Kahraman
yanlısı il ve Konak ilçe yönetim
kurullanmn da "belirlenen
adaylar için çabşmayacağı" gö-
rüşü giderek yaygınlaştı.
Art arda toplantılar yapan
ANAP Izmir tl Yönetim Kuru-
lu ile Konak Üçe Yönetim Ku-
rulu "İstifa etmiyoruz, bizi gö-
revden alanlar" karanna vann-
ca, dün sabaha karşı saat
03.00'te Kemal Kürekçi başkan-
lığındaki il yönetim kurulu ile
Erdoğan Akal başkanhğındaki
Konak ilçe yönetim kurulu gö-
revden alındı. Karar kendileri-
ne bildirilirken atamalar da ya-
pıldı. tl başkanlığına "liberal-
ler"den Şükru Kayabaşı atanır-
ken ilçe başkanlığına da Hüse-
yin Özdilek getirildi.
Eski ANAP il başkanı Kah-
raman, görevden alma kararlan
üzerine, "DarbeleF hep sababa
karşı yapılır, yine öyle oldu.
Kongreyle göreve gelemeycnle-
ri, böyle tepeden inme getirdi-
ler. Biz şimdi arkadaşlaria otu-
nıp konuşacağız, ne yapacagı-
mıza karar verecegiz. Partide
kalıp kalmayacağımız bu top-
lanülar sonunda belü olacak"
dedi.
ANKA'nın haberine göre
ANAP Genel Merkezi tarafın-
dan hazırlanan ve örgut aracı-
lığıyla seçmenlere dağıtılacak
broşürlerde "küçük partilere
verilecek oylann ziyan olacagı"
temasına ağırlıkh olarak yer ve-
riliyor.
DOĞU PERÎNÇEK:
'Bunlar batan
rejimin partüeıfD E N İ Z L İ
(Cumhuriyet) — I
Sosyalist Parti Ge-1
nel Başkanı Dogul
Perinçek, iktidaral
geldiklerinde Türkiye'nin 55
milyar dolarlık dış borcunu
ödemeyeceklerini söyledi. SP
dışındaki partilerin 8-10 yıl son-
ra yok olacağmı savunan Perin-
çek, "Bunlar batan rejimin
partileridir" dedi.
Denizli'de dar gelirlilerin ya-
şadığı Karşıyaka ve Esentepe
mahallelerinde kahve toplantı-
ları düzenleyen SP Genel Baş-
kanı, Türkiye'nin son 10 yılda
yabancı tekellere toplam 100
milyar dolar para akıttığmı öne
sürerek, "Yoksul halkın emegi
yabancılara peşkeş çekiliyor.
Meksika ve Latin Amerika ul-
keleri gibi dış borcu ödemeye-
cegimizi ilan ediyomz" diye ko-
nuştu. Perinçek, şöyle dedi:
"Türkive'de iki seçim Uacı
Erbakan: Geriye
mason ANAP kaldı
AYŞE SAYIN
NEVŞEHİR —I
Refah Partisi Ge-
nel Başkanı Nec-j
mettin Erbakan
ANAP'taki "mu-l
kaddesatçı kanadın" partileri-
ne katıldığmı söyleyerek, "Ge-
riye mason yapüı ANAP kaldı.
ANAP'ın tabanı RP'ye
geçtyor" dedi.
Nevşehir mitinginde konuşan
Erbakan, sekiz yülık temel eği-
tim sistemini eleştirerek, "Boy-
lece imam hatipleri etkisiz ha-
le getirmeye çahşıyorlar. Şimdi
ANAP bnnlan kapatmanm
yollannı anyor. Ama Cenabı
Allah başlarna vurnyor. lkti-
dara geldiğimizde bütun lisele-
ri imam hatipler kadar ivi din
eğitimi veren okullar haline
getirecegiz" diye konuştu.
Erbakan yaklaşık bir saat rö-
tarla geldiği Nevşehir'de kendi-
sini bekleyen konvoyu "atla-
tarak" miting alamna girdi. Er-
bakan'ı Nevşehir'de, Sıvas'taki-
nin aksine sayıca az olmakla
beraber daha çoşkulu bir kala-
balık karşıladı "Yanlış sollama
dlüm, yaahş oylama zulüm
var. Birincisi emekçiler için ha-
zırlanmış Uaç. tkincisi de bizim
hazırladıgımız ve Amerika'ya,
Koç'lara, Sabanaianı, banka-
lara ve faizcilere içirecegtmiz
acı ilaç. İşci, köylü, yoksnl
emekçi 20 Ekim'de bunun ter-
cihini yapacak. Bizim Uacımız
halkın hazıriadığı ilaç olacak-
tır."
SP Genel Başkam ANAP,
SHP, DYP ve DSP liderlerinin
TÜSÎADIn sahnesinde görû-
cüye çıktıklannı da beürterek,
"Patronlar kendOerini kanıtla-
maya çalışan bu liderlere not
veriyor. Daha dogrusu kalite
kontfol yapıyor. Karpnz seçer
gibi parti seciyorlar. Liderteri
pazarda alınan karpuz gibi şap
şap vunıyortar, havaya aüp tu-
tuyoriar, diplerini kokluyorlar.
Işte bu sistem böyle şartlarda
halka dayaülıyor" diye konuş-
tu.
getirir" ve "GeUn canlar bir
olalım" sloganlan atılarak mi-
tingde Ferhat Tnnç'tan uvarlan-
mış şarkılar çalındı. j
Erbakan, Rıısya'da komüniz-
min çöktüğünu, Almanya'da
duvarlann yıkıldığını \r
urgula-
yarak, "Halk artık zulüm iste-
miyor, halk baskı idardermi yı-
kıyor. Bn hadise Türkiye'de dc
cereyan ediyor. RP karşısında
hiçbir parti dnramayacak" de-
di.
önceükle "Fıravun zflıniyet-
lerin bertaraf edilecegini, tak-
litçi partilerin toplumda yarat-
bgı tahribatın durdanıiacatmı"
kaydeden Erbakan, "Artık te-
levizyon, Amerikan TV'si ol-
mayacak, TVde içki, kumar,
fuhuş yerine edcp, haya
ögretecegiz" diye konuştu. Er-
bakan TRT televizyon yayınla-
nmn altı kanala çıkmasmın ge-
lişme göstergesi olduğu yolun-
daki sözlerinden dolayı Özal'ı
da eleştirerek, "altı kanaMan da
necaset (kötülük)" aktığını sa-
vundu. Başörtüsünü "mllli
giysi" olarak nkeleyen Erba-
kan, "tküdara geidiğimizdc,
hele bir tanesi hanımlanmızu
başörtüsone yan gözk bakstn
da görelim" diye konuştu.
HABERLERİN DEVAMI
GÜNLERtN KÖPÜĞÜ İstifa eden RP'lüer parti kuruyor Trafikte
AHMETTAN
(BofUurafı 5. Sayfada)
polhikacının kalite eksikliği ko-
nusundaki görüşlere ne diyor-
sunuz?
— Polttikanın kalitesi konu-
sunu fazta abartmamak gerek.
Dünyanın hiçbir ülkesinde po-
litika, toplumun kremasını top-
lamaz. Hatta bir açıdan
bakarsanız, en demokratik
olan poiitika, toplumu aynen
yansıtan politikadır.
— Nasıl yani?
— Aslında en demokratik
yörrtem, eski Yunanlıların uy-
guladığı yönetim, seçim değil,
kuradır Toplumda, ne kadar
akıllı varsa, o ölçüde akıllı, ne
kadar aptal varsa, o kadar ap-
tal, ne kadar çirkin varsa o ka-
dar çirkin. İnsan kurayla çıkar
ve daha demokratik olur.
— Bir anlamda anket gibi...
öyle mi?
— Işte, bugün kamuoyu yok-
lamalarında ömeklemeyle 10
mityonluk insana soracağınızı
bir kişiye soruyorsunuz. Eğer
örneklemenız doğruysa, kura
yöntemine dayanıyor. Seçimin
toplumda en iyileri çıkarması
gibi bir şey yok. Çünkü kendi
alanında çok ryi oian insan, po-
iitika yapmak istemeyebilir.
— Yeni bir SHP'li olarak,
SHP'nin en önemli hedefi, siz-
ce ne otmalı?
— Hedefleri belirledik. Bir,
değişim diyoruz. İki, bunu de-
mokrasiyte yapacağız. Üç, da-
yanışma diyoruz, bunu hep
birtikte gerçekleştireceğiz.
— Bu ilkeler seçim bildirge-
sinde yer aldı. Sizin de katkı-
nız oldu mu?
— Koiektif çalışma içinde ol-
du. Aynca 'lu-lı'lı hedeflerimiz
de var. Yani onurlu, sağlıklı,
varlıklı. Onurlu bir Türkiye ya-
ratacağız. Bugün Türkiye'de
daha büyük işler yapmak için
en büyük engel, ulusal ve bi-
reysel onurun kırılmtş olması.
Sağlıklı Türkiye yaratacağız.
Türkiye'nin hasta olduğunu
söylüyoruz. Sosyal güvenltgi
hasta, konut politikası hasta,
şehirleşmesi hasta.
— Bir de idarede reform ön-
görüyorsunuz sanırım.
— Küçük kasabalar ve kırsal
bölgeler için yenilik getiriyoruz.
İlçe özel yönetimi kurmak isti-
yoruz. Yani kaymakamın yanın-
da, seçime dayanan,
kaynaklannı ve gücünû halktan
alan bir meclis ydnetimiyle bir-
ükte götürülen ilçe özel yöne-
timi. Amaç, ilçeye tüzel kişilik
vermek.
— Bugünkü il özel idareleri-
nin yerini alacak sanıyorum.
— İl özel ıdaresi, pek işlemi-
yor. Bizim hedefimiz, daha bü-
yük çapta ve kasabaların da
köylenn de kırsal kesimin de
katılacağı bir büyük örgütlen-
me. Belediyelerin üzerinde bu-
gün bir vesayet var. Amacımız
kaymakam ve vali vesayeti al-
tından belediyeleri çıkarmak.
Vali ve kaymakamla birükte se-
çilmiş olan bir meclisin vesaye-
tini öngörüyoruz.
— Seçim gezisine başladı-
nız mı?
— Hazırianıyorum. Örgütle
birlikte ben de gezeceğim.
— Seçim sonucuyla ilgili bir
tahmininiz var mı?
— Bu gerçekten zor. Bu se-
çim sistemini getirmiş kişi bile,
yani bilgisayarıyla oynayan
Cumhurbaşkanı bile bu konu-
da bir şey söyleyemez. Sanıyo-
rum, ANAP çıksın diye yapılmış
bir sistem. Ama ANAP çıkma-
yacak.
SHP'nin Çankaya kontenjan
adayı Mümtaz Soysal, seçim-
lere siyah beyaz rengin damga
vuracağı inancında.
Çankayalı seçmenler arasın-
da bir başka Beşiktaş hastası
daha var: Semra Özal. Semra
Hanım, ANAP, hatta Turgut Bey
bile ortada yokken Beşiktaşlıy-
dı.SHP Çankaya'yı 6-0 götürür-
se, btlinmeli ki futbol, siyasete
de, koca sevgisine de galebe
çaldı.
Mehmet İsvan ve sevenle-
rinden özür:
1970'lerde Rahsan Ecevit-
le birlikte ilk seçim otobüsü
projesini gerçekleştiren, sağ-
lık ve afiyet içindeki Sayın
Mehmet İsvan'dan dünkü
Trabzon notlarında 'Rahmetli'
diye söz ettik. Sayın Mehmet
isvan'a, tüm seçim otobüsle-
rinin katedeceği yollar kadar
uzun ömürler dileriz.
Nadir Nadi
(Bajtamft 1. Sayfada)
Nadir Nadi'yi ömiir boyu onur
üyesi ilan etmişti. Istanbul'da-
Id genel kurul toplantısı sırasın-
da IPI, aynı zamanda Nadir
Nadi'ye basın özgürlügünu sa-
vunmak için verdigi savaşun ne-
deniyle deteşckküretme olana-
ğını bulmuştu.
Yaşamı boyunca kendisine
eşlik eden ve bttytik destek olan
Bayan Nadi'ye başsaghğı dile-
riz."
(Baştarafı 1. Sayfada)
Tepkilerin "tümüyle ortaya vu-
nüarak durulmasını" bekleme
eğilimine giren RP Genel Mer-
kezi'nde, gelişmeler de yakından
izleniyor.
MÇP ile birleşmeye başından
beri karşı olduğu öğrenilen ve
birleşmenin gerçekleşmesinin
ardından istifa edeceği söylenen,
ancak RP yönetimince istifa et-
mediği açıklanan Mardin 1. sı-
ra adayı Fehim Adak, dün An-
kara'ya gelerek RP yöneticileriy-
le görüştü. Adak'ın, bölgedeki
gelişmelere ilişkin bilgi verdiği
kaydedildi. Adak'ın bugün yeni-
den Mardin'e geçeceği bildirildi.
RP yönetiminin sık sık topla-
narak gelişmeleri değerlendirdi-
ği de belirlendi. RP yönetimi-
nin, Güneydogu'da istifa eden
adayların yerine, bugün ya da
yann YSK'ya yeni adaylannm
adlannı bildireceği de açıklan-
dı. Bu arada, RP'nin Güneydoğu
Stalirfe övgü,Ruslarayergi
* tngilizce metmde 1932 olarak be-
lirtilen tarıh 1952'dir.
(Baştarafı 1. Sayfada)
büyüyor, insanlann inadı ve
milliyetçilik körükleniyor.
tşte bu noktada bir de çelişki
yaşanıyor. Milliyetçilik ve ba-
ğımsızbk ruzgân önünde sürük-
lenen Gürcistan'da Josef Çu-
gaşvUİ Stalin'e hâlâ korkuvla
kanşık bir saygı duyuluyor. Bu-
nun altında da yalnızca Stalin'-
in Gürcü olması yatıyor. Parla-
mento binası önünde Devlet
Başkam Zviad Gamsahurdia'yı
desteklemek için bulunan Gior-
gi Sindeliani adlı bir ekonomi
doçenti, Stalin hakkında şunlan
söylüyor:
"Stalin, Gürcistandan çok
Moskova'ya aittir, ancak Gür-
cülerin büyük çoğunluğu onun-
la övünür. Bu ülke için çok şey
ifade eder. Benim yakın çev-
remde hakkında en küçük bir
eleşüri bile duymadun."
Gerçekten de çevrede bulu-
nan birkaç kişiye Stalin'i sordu-
ğumuzda aşağı yukan aynı söz-
leri duyuyoruz. "Stalin'in öl-
dürdükleri... Demokrasi ik Su-
IİD nasıl bağdaşır" diye sordu-
ğunuzda ise ekonomi doçenti
dostumuz şu ilginç karşıhğı ve-
riyor: "Demokrasi anarşizm de-
mektir. Stalin öldürduyse zarar-
h olanlan oldürdu. Batı turii de-
mokrasi bize uygun degil."
Bu sözleri duyduktan sonra
muhalefetin Gamsakurdia için
"diktatör" nitelendirmesini
doğru bulmak gerekiyor, ancak
muhalefet saflanndan da birçok
kişi Stalin için aynı şeyleri söy-
lüyor. Buna şaşırmamak gereki-
yor, çunku Gürcistan'da şu an
için "Gürcü kimliği" her şeyden
önde geliyor.
Tiflis'te Rus olan her şeye öf-
ke duyuluyor. Rus malı votka-
lar, vitrinlerde aücı bekliyor.
Gürcüler kendi votkalaruu ken-
uileri yapıyor ve ortaya çıkan
ürünler gerçekten de damak
zevkinin inceliklerini yansıtıyor.
Gürcüler, içki içmeyi çok se-
viyor. Hemen hemen her akşam
insanlar yakın çevreleriyle bir
masada bir araya gelip içiyorlar.
Masadaki içki trafıği "tamada"
adı verilen birisi tarafından yö-
netiliyor. Tamada olan kişi,
herkes için içkinin dozunu ayar-
byor, birisi sarhoş olduğunda
içki muhabbetini noktalıyor.
İçki masasımn en heyecanlı
anını da yaklaşık bir metrelik
geyik boynuzlarından yapılan
kadehlere boşaltılan içkinin bir
kerede içilmesi oluşturuyor. Ta-
mada, bu işi ya kendisi yapıyor
ya da içeceğine ınandığı bir ki-
şiye yaptınyor. tnat içki içerken
de kendisini gösteriyor.
Sonra kadınh erkekli şarkı
faslı başlıyor. Bu ülkede hemen
hemen herkes birer müzisyen.
Gürcistan'da üç aileye bir piya-
no düşüyor. Kadınlar çok az
içip çok şarkı söylüyor. Müzik
çoksesli ve masada oturan her-
kesin katılması mecburi.
Şarkı faslından sonra masa-
ya poiitika geliyor. Gürcüler,
kadınh erkekli, çocuklu poiiti-
ka konuşmayı seviyorlar. SSCB
eski Dışişleri Bakam Ednard Şe-
vardnadze de Gamsahurdia ta-
raftarlannca eleştirilmesine kar-
şın Stalin gibi övunülen birisi.
Gürcüler, Gürcü olan ne varsa
onunla içten içe övünmeyi sevi-
yor. Bu, Stalin de olsa Şevard-
nadze de olsa değişmiyor. Kar-
şı çıkmak, övünmemeyi getirmi-
yor.
Gürcüler bir de kadınlanyla
övünmeyi seviyor. Gürcü ka-
dınlan Erivan'da, Bakü'de ya-
şayan hemcinslerinden daha
alımlı gözüküyor.
Sigara içmek Gürcü kadını
için eksi puan oluyor. Natia
Metreveli adlı bir kadm doktor
bu konuda "Gürcistan'da siga-
ra icen kadın kötü olarak adlan-
dınbr. Bu, yıllardan bu yana
böyledir ve ben degişecegini
sanmıyorum" diyor.
70 yıllık Sovyet iktidan bile
Gürcülerin tutumlanna hiçbir
etki yapamamış. Gürcülerin yü-
ların birikimi inadı, politik dü-
zeyde, günluk yaşamda sürü-
yor. Gürcüler yalmzca kendile-
rini seviyor.
Yann: Erivan'da
Karabag tartışması
parti müfettişi Altan Tan'ın ba-
şı çektiği partililerin önceki gün
Diyarbakır'da MÇP ile birleş-
meye karşı yayımladıklan sert
deklarasyonun yankılan RP Ge-
nel Merkezi'nde sürüyor. Dek-
larasyonda kullamlan ifadelerin
RP yönetiminde rahatsızlık ya-
rattığı öğrenilirken bazı yöneti-
cilerin bu hareketi bir "parti
suçu" olarak niteleyerek gerek-
li yaptmmlann uygulanmasmı
istediği öne sürüldü. Edinilen
bilgilere göre RP yönetimi, bu
istemlere, tepkilerin daha da
yaygınlaştınlabileceği gerekçe-
siyle karşı çıkıyor. Şimdilik,
deklarasyonun altına imza atan
partililer hakkında herhangi bir
disiplin soruşturması düşünül-
müyor. Bir RP yöneticisi, "Bu
olay bizim parti içi meselemiz.
MÇP ile birleşmeden değil, aday
sıralamalannâaki rahatsızhktan
kaynaklanmaktadır" dedi.
RP'den istifa eden örgütlerin,
yeni bir parti kurma düşünce-
sinde olduklan öğrenildi. Yeni
parti kurma oluşumunun içinde
100*0 aşkın partilinin olduğu be-
lirtilirken, bu sayımn daha da
artabileceği öne sürüldü. 11 ve il-
çelerden yönetici, üye ve delege-
ler arasmda yoğunlaşan istifala-
nn bu hafta da sürmesi bekle-
nirken düşünülen bölgeye özgü
İslam Partisi'nin kurulup kunıl-
mamasınm seçimlerden sonra
netleşeceği de ifade edildi. Şır-
nak 1. sıra milletvekili adayhğm-
dan ve partisinden istifa eden
Cizre Belediye Başkam Haşim
Haşimi, konuya ilişkin Cumhu-
riyet'in sorusunu şöyle yamtla-
dı:
"Seçim sisteminde defişiklik
yapılır, baraj sistemi kaldırdır-
sa, yeni bir partinin kurulması
kesinleşir. Ûzan yülar RP'ye
destek vermiş, ancak MÇP itti-
fakıyla bu partiden aynlmış
olan tabanın erimemesi, başka
partilere kaymaması için parti
kurma çalışmalan başlaüldı."
Haşimi, "Şu anda
parti kurnlsun mu kunılmasın
mı tartışmasuu yapıyoruz. Irk-
çı politikalara karşı olan herke-
si RP'den aynlmaya çagınyonız.
Parti kurma çalışmalanna katı-
lan 104 arkadaşımızın adlannı
şimdilik açıklamamız doğru
olmaz" dedi.
MÇP ile birleşme sonrasında
RP ile ilişkisini kesen CHP'li es-
ki bakanlardan Şerafettin Elçi
de parti kurma çalışmasının or-
talık sakinleştikten sonra günde-
me getirilmesini isteyerek "Ben
bu oluşumun içinde yer almıyo-
rum. Ancak RP'den istifa ede-
rek onurlu bir davranış gösteren
arkadaşlan destekliyorum" de-
di.
(Baştarafı I. Sayfada)
Coşkun, Nizamf Cengiz, Semi-
ha Cengiz, Hatice Sakarya, Ke-
mal Sakarya, Hatice Gürel, Sev-
gi Sezer, Cemal Yalaz, Seval Se-
zer ve Cemüe Özgen, Bolu Dev-
let Hastanesi'nde, öteki yaralılar
ise bölgedeki çeşitli hastaneler-
de tedavi altına alındı.
AA muhabirinin, il jandarma
alay komutanlığından aldığı bil-
giye göre Eskişehir'den Sanca-
kaya ilçesine giden Osman Göl
yönetimindeki 26 EF 557 plakalı
düğün otobüsü, saat 13.30 sıra-
lannda Karaoğlu köyü yakınla-
nnda devrildi.
Kazada ölen 15 kişiden
^unun künlikleri belirlendi. Ka-
zada ölenlerin adları şöyle:
Naziye Taşbaş, Aysun Taşbaş,
Ali Garip, Ayşe Garip, Fatma
Çakmak, Hanım Yörük, Fatma
Garip, tbrahim Deveci ve Resmi-
ADAPAZARI
EtfdfaMr-Sancakaya
•**r Oerede
13. I n ' *
trafik kazası
Sancaiâya
ESKİŞEHIR
ANKARA
ÇANKIRI
K1RIKKALE
ye Yavuz. Kazada ölen diğer 6
kişinin kimlik beürleme çalışma-
lan ile Eskişehir'deki hastanelere
kaldınlan 36 yaralımn tedavile-
ri sürüyor.
Bolu-Ankara karayolunun 13.
kilometresinde meydana gelen
trafik kazasında da aralarında
Dörtdivan Belediye Başkam İs-
mail AlUndag'ın bulunduğu 4
kişi öldü, bir kişi de yaralandı.
Ankara'dan Bolu yönüne gel-
mekte olan 34 KJV 37 plakah
Mehmet Günşen yönetimindeki I
otobüs, önceki gece geç saatler-1
de Bolu'ya 13 kilometre kala ha-1
talı sollama yüzünden karşıdan !
gelen ve henüz sürücüsünün ;
kimliği belirlenemeyen 14 KA ;
450 plakalı özel otomobil ile çar- •
pıştı. otomobilde bulunan- j
lardan Bolu'nun Dörtdivan İlçe- |
si Belediye Başkanı tsmail Ahın- j
dağ ile Mehmet Ali Keleş, Me- i
lek Keleş, Süleyman BaUıoglu <
öldü. }
Economist Intelligence Unit Türkiye raponc
6
Sağ koalisyon istikrar demektir9
-
EDtP EMİL ÖYMEN
LONDRA — Orta ve uzun
vadeli ekonomi ve siyaset tah-
minleri yapan "Economist In-
telligence Unit" (EIU), erken
seçimden DYP ile ANAP'ın ba-
şabaş bir sonuçla cıkacaklanm
ve "sa| bir koalisyon"un Tür-
kiye'de ekonomi siyasetinin
"degişmeyecefini" göstereceği-
ni beürtiyor. EIU Türkiye rapo-
runda, "Her ne kadar DYP ile
ANAP arasında siyaset strate-
jisi bakımından fark yoksa da
amacian farkh. Özel sektöre ve-
rilecek destek bütçe açıgının na-
sıl kapaolacağı ve enflasyonla
mücadele komüannda aralann-
da büyük farklar var. Muhafa-
zakâr bir hükümet, sol egilimli
bir httkömete bakışla daha iyi
tahmin edilir ve daha istikrariı
bir ekonomi siyaseti nygulaya-
cakür" dendi. ANAP ile DYP
arasmdaki ideolojik farklann
dikkate bile değmeyeceği kayde-
dilen raporda, "Demirel ve
Özal birbiriyle eskîden beri çe-
kişir. Ancak işbiriigj yapmalan
beklenebüir. Eğer Özal'ın iste-
digi gibi, cumhurbaşkanı halk
tarafından seçilecek olursa De-
mirel'in aday olması beklenir"
görüşü savunuldu.
ANAP'ın halk desteğini kay-
bettiği belirtilen raporda buna
başlıca neden olarak Cumhur-
başkanı Özal'ın bazı tutumlan
gösteriliyor: "anayasa tarafın-
dan saptanan görev ve yetkile-
rirji aşügı iddialan, ailesinin ya-
şantı biçimi ve hanedan görün-
tüsb veren hevesleri, seçmenin
ANAP'tan yüz cevirmesindeki
nedenlerden biri" deniyor.
ANAP içindeki farkh eğüimler
arasmda Özal'ın "ustaca bir
denge" kurduğu, cumhurbaş-
kanlığını, parti içindeki tslam-
cı kesimi "kullanarak" sağladı-
ğı, bu nedenle de Keçeciler'e ba-
kanlık verildiği belirtilmekte.
"tslamcı kesimin parti içinde
giicünü koruyacagı" öne sürü-
len raporda, "Bu etki de parti-
nin anlaşılır ve birleştirici bir
ideolojiden yoksun oldu|unu
göstermektedir" deniyor.
Ordunun müdahalesinden
"çok uzak bir olasıhk" diye söz
edilen raporda, "Ordu her ne
kadar perde gerisindeyse de si-
yasi yaşamdaki birçok egilim-
den, özellikk de Özal'ın bizzat
ordu tarafından kaleme alınan
anayasanın dışına çıkışlanndan
memnun degil" dendi.
Güneydoğu Anadolu'daki
duruma da değinilerek bu konu-
nun "gelecek 5 yıl süresince
hangi parti iktidara gelirse gel-
sin süriip gidecek bir yara ola-
cağı ve Avrupa Topluluğu üye-
ligi önünde de bir engel oluştu-
racagı" tahmini yapıldı.
Ekonomiye ilişkin tahminler
bölUmünde özetle seçim sonra-
sında kurulacak bir hükümetin
bütçe açığı ve enflasyonu gider-
mek için "ciddi ve halka hoş
gelmeyecek" önlemler alarak
kamu harcamalannı kısmaya
yönelik bir ekonomi paketi uy-
gulaması gerektiği vurgulandı.
Bu cerçevede bazı fonlann doğ-
ruca Hazine'ye aktarılmasının,
ağır altyapı yatınmları yerine
üretime dönük yatırımlara ön-
celik verümesinin beklendiği be-
lirtildi. Raporda bazı vergi mu-
afıyetlerinin kaldırılacağı, özel-
leştirmenin hızlandınlacağı da
tahmin ediliyor.
"Siyasal belirsizlik, yükselen
ücret ve maaşlar, enflasyon, en
ciddi sorunlar. Kamu kesimine
verilen zam ve destekleme alım-
laruun sonbaharda iç talebi ko-
rükkmesi beklenir. Zayıf bir
koalisyon hükümeti gereken
sert önlemleri alamaz. Oysa se-
çim öncesinde bol keseden da-
gıtılan paralann enflasyonu et-
kilemesi nedeniyle sıkı para si-
yasetinin uygulanması şart ola-
caktır. Bütçe açıgının giderek
büy ümesi ve yüksek enflasyon-
la mücadele zayıf bir hüküme-
tin harcı degUdir" denen rapor-
da, Türk işadamlanmn beklen-
tileri de aktarılarak "siyasal ne-
denlerin yönlendirdigi gelişigu-
zel ve kısa vadeli siyasetler yer
rine geniş göıüşlü, ama orta va-
deli bedeflere yönelik güçlü bir
ekonomi yönetimi beldiyorlar.
Bu gerçekleştigi takdirde özel-
likle yabancı sermaye ile önem-
li yatınm ve genişleme planlan
daha istikraria yapdabilecektir"
dendi.
Raporda enflasyonun 1995'te
yüzde 50 dolayına düşebileceği
tahmin ediliyor. Büyüme mzı-
mn 1990'da yüzde 9.2 düzeyin-
den bu yıl 4.3'e düşeceği, ancak
önümüzdeki iki yıl içinde yüz-
de 5.5 dolayına yükseleceği be1
lirtiliyor. Cari işlemler açığı ise
1993 yılına kadar 2 milyar 450
milyon dolar olarak hesaplan-
mış.