Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2ZJ<YLÜL 1991 KENTYAŞAM HURİYET/17
>UGÜN
• Başbakan Mesut
Yılmaz, saat 10.00'da PTT
Sanatoryurn ve
Hastanesi'nin Geriatri
Servisi'nin açıhşını yapacak.
• Marmara Belediyeleri ve
Boğazları Birliği'nin
olağanüstü encümen
toplantısı saat 14.30'da
Kartal Belediyesi'nde
gerçekleşecek.gerçekleşece
EKTUP
• Taksim La Martin
Caddesi'nde 3 günden bu
yana elektrik yok. llgililere
3 günden bu yana
bildirmemize karşın
atlatılıyoruz. Arıza var
deniyor, ancak arıza bir
türlü giderilemiyor. Sorunu
çözümleyecek "en yetkili"yi
biz bulamadık. Bir de
buradan seslenelirn dedik,
belki ilgilenilir.
'Yoisıcduk, rüşvet ve tecavüz' suçlaması
Görmezlerden protestotstanbul Haber Servisi —
Körler Federasyonu'nun bazı
yöneticilerini "yolsuzluk, rüşvet
ve tecmvttz" olaylanna kanş-
makla suçlayan çeşitli Körler
Derneği yönetici ve üyeleri dün
federasyon binasına siyah çe-
lenk koydu ve federasyon tüzü-
ğünü yaktı.
Protesto eylemi sırasında,
Türkiye Görmezleri Eğitim ve
Himaye Derneği, Altınokta
Körler Derneği ve Izmir Çağdaş
Görmeyenler Demeği adına or-
tak bir açıklama yapıldı. Açık-
lamada körler üzerinde 40 yıl-
dan beri süren istismann fede-
rasyondan kaynaklandığı iddia
ediliyor. Açıklamada kızlı er-
kekli görmeyenlerden oluşturu-
lan konser gruplannın çeşitli ilk
ve ortaokullara gönderildiği
konserlerden elde edilen parala-
rın ise dernek yöneticilerinin
ceplerine girdiği öne sürüldü.
Açıklamada, "Demek yönetici-
leri ve organizatörler adı verilen
patronlann denetiminde bir tut-
sak gjbi çalıştınlan konser gnıp-
larındaki kör kızlar sık sık cin-
sel tacize muhatap olmuş, ahla-
ki bozulma bu gruplann kop-
maz bir parçası haline
gelmiştir" denildi.
Görmeyenler hakkında
"utanç verid" imajlann yaygın-
laşmasına neden olan okul kon-
serlerinin önlenmesi için Milli
Eğitim Bakanlığı'na başvurul-
duğu ama bir sonuç alınamadı-
ğı vurgulanan açıklamada 3 der-
neğin ayn bir federasyon oluş- ^
turmak için birlik oluşturdukla- î
n belirtildi. Altı Nokta Körler
Derneği, Türkiye Görmezleri
Eğitim ve Himaye Derneği ve
Çağdaş Görmeyenler Derneği'-
nin oluşturduğu "Demoknıtik
Kör Dernekleri Birligi"nin
(DEKDEBİR) amacı şöyle açık-
landı:
"DEKDEBtR sırtını mafya-
ya dayayan istismarcı federas-
yon yöneticilerini ve Dernekler
Yasası'nın antidemokratik hu-
kümlerini de aşarak görmeyen-
lerin hak ettikleri gerçek de-
mokratik bir kör federasyonu
yaratmak".
TÜZÜĞÜ YAKTILAR — Körler Derneği yöneticileri, Federas-
yon binasına siyah çelenk koydu ve federasyon (iiziiğünii yaktı-
lar. (Fotograf: MEHMET DEMİRKAYA)
Elektrik ölüme
neden oldu
• İSTANBUL (AA) —
Güngören'de çocukların
girmesini önlemek için
evinin bahçesini çevreleyen
tellere elektrik veren kişi, 8
yaşındaki bir çocuğun
ölümüne neden oldu. Polis
yetkililerinden alınan bilgiye
göre Ziyapaşa Sokak 3
numaradaki gecekondunun
bahçesinde meydana gelen
olay şöyle gelişti: Ağn'dan
kısa bir süre önce
İstanbul'a taşınan Ayyıldız
ailesinin ilkokul 3. sınıfta
okuyan çocukları Yaşar
Ayyıldız, evlerinin
yakınındaki gecekondunun
bahçesine oyun amacıyla
girmeye çalıştığı sırada
bahçeyi çevreleyen tellerdeki
elektriğe kapılarak öldü.
EREKLİ
TELEFONLAR
• f>*tt* tartat 055 ~ " ~
• ttMjr. 000
• Jartaım: 056
• Z*rta MMrttli: 527 57 00
• 1MTMHUI MMinişi:
172 13 73 -74-75 ve 088
• lad arua: 068
Mmr Adl:077
511 89 18
m * 588 48 00
T*: 534 00 00 (100 hat)
T*: 340 01 00
T » n 345 46 80
ŞhlEtfal: 131 22 09
Ttfutaı kkr*ı*K 152 43 00
SSK SaMftyı: 588 44 00
SSK OtaMfilaK 121 77 77
SSK Cfatapt: 358 67 60
• TMffc
Tnflk Sriw m.: 176 24 14 (Ist).
356 04 85-86 (Kadıköy)
Iç tathr. 573 13 31,
D* Itattar 574 73 00 (25 hat),
574 73 00,
574 82 00 (45hat)
HABERLERIN DEVAMI
ANAP'ta sarsmtı Yılmaz'dan 2 hedef(Baftarafı 1. Sayfada)
ğını öne sürdü. ANAP listesin-
den istifa eden milletvekilleri,
ANAP'ın seçimlerde hezimete
uğrayacağını savladılar. Listede-
ki yerinden hoşnut olmayan mil-
letvekillerinden bir kısmımn da
bugün yapacaklan açıklamalar-
la, istifalan sürdürmeleri bekle-
niyor.
Başbakan Mesut Yılmaz, lis-
telere olan tepkiler ve istifalar
nedeniyle seçim kampanyasını
başlatamadı. 30 eylülde Adana1
da yapılması planlanan mitingin
iptal edildiği öne sürüldü. Eski-
şehir örgütü, ANAP Genel Mer-
kezi'ni basarak liste sıralaması-
nı protesto etti.
İstifa eden
milletvekilleri
ANAP Genel Sekreteri Mus-
Ufa Taşar'ın aday listelerini
YSK'ya vermesinin hemen ar-
dından milletvekilleri Mehmet
BUici (Adana), Halim Aras (Ko-
caeli), Sait Ekinci (Burdur) sıra-
lamadaki yerlerini beğenmeye-
rek istifa etmişlerdi.
Dün de Yasin Bozknrt (Kars),
Ülkü Söylemezoglu (K.Maraş),
Metin Yaman (Erzincan), Ali
Şakir Ergin (Yozgat), Nizamet-
tin Özdogan (Elazığ), M-AH Ka-
radeniz (Giresun), Aycan Çakı-
roguUan (Denizli), Reşit Uiker
(Istanbul), M.Zeki Uzun (To-
kat), Mehmet Kahraman (Erzu-
rum), Ahmet AlUntaş (Muğla),
Ayhan Uysal (Çanakkale), Va-
hap Dizdarogju (Muğla), Metin
Balıbey (Afyon), Mehmet Deli-
ceogiu (Adıyaman), Hamdi Öz-
soy (Afyon), Hikmet Biçentürk
(Içel), Ömer Faruk Macun
(Zonguldak) aday listesinden çe-
kildiklerini açıkladılar.
Yine sıralamada alt sıralarda
yer alan Onural Şeref Bozkurt
(Ankara), Ercan Vuralhan (An-
kara), Sezai Pekuslu (Ankara),
Hazım Kutay (Ankara), Reşit
ÇeMk (Van) adayhktan çekilmeyi
degerlendirdiklerini bildirdiler.
ANAP'ta dün aday listelerin-
den çekileceklerini açıklamak
amaayla yapılan basm toplan-
tılannın ilİcini ANAP Grup Baş-
kanvekili Yasin Bozkurt ile mil-
letvekilleri Ülkü Söyiemezoglu,
Zeki Yavuztürk, Metin Yaman,
Ali Şakir Ergin, Nizamettin Öz-
dogan, M. Ali Karadeniz dü-
zenledi. TBMM Basın
Bürosu'nda gerçekleştirilen top-
lantıda konuşan Söylemezoglu,
listelerin alt sıralarında yer alan
108 milletvekilini temsil ettikle-
rini, bu milletvekillerinin bir bo-
lümünün çekildiklerini, bir bö-
lumünün de çekilmeye karar
verdiklerini söyledi.
Söyiemezoglu, Başbakan Me-
sut Ydmaz'ın ülkeyi ve partiyi
iyi yönetmek, ekonomik istikrar
programı hazuiamak iddiasıyla
işbaşına geldiğini anımsatarak
"Şimdi daha yapacak çok işimiz
var diye diye partiyi hezimete
götüriiyorlar" dedi. Partinin
"acı bir maglubiyete doğru
gittigini" savunan Söyiemezog-
lu, ANAP'ın yüzde 26 oya ve
125 milletvekiline razı olduğu-
nu belirterek, sözlerini şöyle
sürdürdü:
"YSK'ya verilen aday listele-
rinde partiyi yıkmak için bir
adım daha atılmış. kongrenin
kan davası güdülerek tasfiye ha-
reketine girişflmişür. Kamuoyu
yoklaması, müfettiş milletvekil-
leri ve teşkilatın görüşlerine as-
la itibar edilmemiş, düşmanca
hareket edilmiş, milletvekilleri-
ne ve kendilerine destek olma-
yan il ve ilçe başkanlan küçük
düşnriilmek istenmiş, alay edil-
miştir, istisgal edOmiştir. Sade-
ce kendilerinin milletvekili ol-
ması amacı güdalmöştör. Bü-
yük bir vefasızlık ve haksızlık
öraeği verilmiştir. Bu nedenle
adayhktan istifa etmiş bulunu-
yoruz. ANAP'ı çöküntttye gö-
tiiren bir tasamıfun içinde ol-
mamız, ortak olmamız müm-
kün degildir. ANAP'ın bugüne
kadar ki başansında en büyük
payı olan bizler partimize sahip
olmaya kararlıyız. Gelişmeleri
dikkatle izleyeceğiz. Seçim son-
rası bugünkü yönetimin sebep
oidugu yıkıntı ve mağlubiyetin
hesabını soracagız. Partimizde
kalacağu. Seçim sonrasında
olağanüstü kongrede bunun he-
sabını sormaya kararlıyız.
Kongrede Mesut Bey'e karşı
olmanın cezası bu surette fatu-
ra edUmiştir. MKYK ve Bakan-
lar Kurulu listelerin başına yer-
leştirilmiş. Kulüpçülük anlayı-
şıyla hareket edilmiştir. Zaten
başlangıçta koalisyona razı ol-
muş bir parti başkanının kafa-
sıyla liste çıkanlmıştır."
Söyiemezoglu, milletvekilleri-
nin listelerde "dolgu malze-
mesi" olarak kullanıldığını sa-
vunarak kendisinin ilkokul me-
zunlarmın ilk üçte olduğu bir
listede yer aJamayacağını ifade
etti.
Bozkurt bir soruyu yanıtlar-
ken Başbakan Yılmaz ile görüş-
meye gerek olmadığını, "seç-
menlerin bu yönetimin besabı-
nı görecegini" söyledi. Bozkurt,
"Kongreyi az farkla kazanan-
lar. yüzde 49.99'luk tarafı tas-
fiye etmişlerdir. Demokrasi ta-
rihinde biç bu kadar milletvekili
kıyımı olmamıştır" diye konuş-
tu. "ANAP yeniden iktidar
olursa ne yaparsuıız" sorusunu
Bozkurt, "Alkışlar, bravo de-
riz. Ama hiç zannetmiyonım"
diye yanıtladı. Bozkurt, Yıl-
maz'm milletvekiflerinden özve-
ri isteyerek "daha sonra
değerlendiririz" sözleri için de
"Çirkin ve fevkalade amatörce,
elma şekeri mi veriyor? Bu onur
kırıcı bir davranış" dedi.
Söyiemezoglu, Yılmaz'a karşı
grubun lider kadrolan olan Yıl-
dınm Akbulut, Mehmet Keçe-
ciler ve Abdülkadir Aksu'nun
liste başı olduklaruun anımsatü-
ması üzerine şu gonişleri dile ge-
tirdi:
"Sayın Akbulut'un ve o mü-
cadelede lider ekibin içinde olan
birkaç arkadaşın liste başlann-
da oluşu birer aidatmaca, o ar-
kadaslara karşı kırgınız ve ken-
dilerine karşı teessürterimizi bil-
diriyoruz. Kendilerinin o liste
başlannda kalarak yapılanlan
içlerine sindirmemeleri gerekir.
Aksi halde bir lider kadro olma-
dıklan ortaya çıkar. Ben bunu
dün görüştüğüm Sayın Akbu-
lut'a da söyledim 'Erzincan'da
liste başı olmak size yetiyor mu?
Liderlik, zamanı geldiğinde ar-
kadaşlarına sahip çıkmaktır.
Ben zamanında yaptım, siz de
yapabilecek misiniz'. diye sor-
dum. ama konuşmamda çekile-
ceği izlenimi almadım. Zaten
Kececiler ve Aksu da seçim böl-
gelerine gittiler."
Söyiemezoglu, MDP Genel
Başkanı iken partiyi feshederek
ANAP'a birlikte geldiği 20 mil-
letvekilinin tasfiye edildiğini
vurgtıladı.
tkinci basın toplantısı
ANAP Grup Başkanvekili
Onural Şeref Bozknrt, eski Teş-
kilat Başkan Yardımcısı Ercan
Vuralhan ve Ankara Milletveki-
li Sezai Pekuslu, Ankara 3. böl-
genin bazı ilçe başkan ve yöne-
ticileriyle birlikte yaptıklan top-
lantıda adayhktan çekilecekleri-
ni söylediler. Bozkurt, "çekil-
meyi" değerlendirdiklerini ifa-
de etti.
Bozkurt listelerin ANAP'ın
başarısına engel teşkil edecek
tarzda olduğunu ifade ederken
Vuralhan başanlı olan bir böl-
ge teşkilatınm cezalandırıldığı-
m, bölge ile ilgisi olmayan aday-
ların üst sıralarda yer aldıklan-
m söyledi.
Listeleri protesto eden Çam-
lıdere İlçe Başkanı Mithat Açık
da basın toplantısında "Hiç il-
gisi olmadıgı halde Vehbi Din-
çerler birinci sıraya konulmuş-
tur. Mehmet Demirel kalleşlik
yapmış ve ikinci sıraya yerleş-
miştir. Bu liste değişmezse se-
çimde başka partiye çalışaca-
gız" dedi.
Listeye alınmayan aday aday-
larından Mehmet Akyol ise
Mehmel Demirel'i "beynelmikl
üçkâgıtçı" olarak niteledi ve
"bu listeyle ANAP'ın netice al-
ması mümkün degildir" dedi.
Listeye alınmayan bir başka
aday adayı Hamdi Eriş ise
ANAP'a büytik hizmetler ver-
diğini, ancak şimdi cezalandınl-
dığmı belirterek listeler nedeniy-
le ANAP'ın seçim kaybedeceği-
ni öne sürdü.
Toplantıya katılan ANAP'lı-
lar Ankara 3. bölgede listelere
yönelik tepkiler nedeniyle 6 il-
çe başkanının istifa ettiğini, çok
sayıda parti üyesinin de istifa-
lannı hazırladığmı öne sürdüler.
Ankara Milletvekili Sezai Pe-
kuslu adayhktan çekileceğini
ifade ederlerken Vuralhan ile
Bozkurt durumu bir süre daha
değerlendireceklerini ve çekilme
eğiliminde olduklarını kaydetti-
ler.
Kınkkale'de son sıralarda yer
alan Hazım Kutay ve Van Mil-
letvekili Reşit Çehk de adayhk-
tan çekileceğini açıkladı. Anka-
ra kontenjan adayı Göksel Ka-
layoglu da bugün bir basın top-
lantısı düenleyerek istifasını
açıklayacak.
İstifalar
S. sıraya konan Zonguldak
ikinci bölge MilletvekiliÖmer
Faruk Macun istifa ederek
adayhktan çekildiğini açıkladı.
Macun açıklamasında
"Adaylıgımdan ayrümak zo-
runda oldugumu bildirirken
partime bir nefer gibi hizmet
edecegimi bildiririm. Genel se-
çimlerde partimin, bütün gayre-
timi gösterip milletvekili aday-
lanmızın kazanabilmesi için
çalışacagım" dedi.
Ömer Macım 21 ekim tarihin-
de Anavatan Partisi'nin yeniden
iktidar olacağım söyledi.
ANAP Muğla MiUetvekili
aday listesinde dördüncü sırada
yer alan Selahi lyibilir ile altın-
cı sırada yer alan Ugur Akarca
adayhktan çekildiler. Uğur
Akarca'nın ANAP'tan da isti-
fa etmesi bekleniyor. Bu arada
listelere tepki gösteren Selimiye
Belde Başkanı ve belediye mec-
lis üyesi Engin Çakır da
ANAP'tan istifa etti.
ANAP Denizli Milletvekili
aday listesinde beşinci sırada yer
alan parti kurucularından mil-
letvekili Aycan Çakıroğulları
adayhktan çekildi. ÇakıroğuUa-
rı sıralamayı büyük bir şaşkın-
lıkla karşıladığını belirterek
"Partiden ve millervekiUiginden
istifa etmedim. Çünkü partinin
kurucusu ve sahibiyirn. Tavnm
zaman içinde belli olacak" de-
di. Giresun ANAP'tanüç millet-
vekili adayı istifa etti. Sıralama-
da 5. sırada bulunan Milletve-
kili Mehmet Ali Karadeniz, 7.
sırada bulunan eski Belediye
Başkanı Soner Karaman ile 8.
sırada bulunan eski ANAP İl
Başkanı Salih Akgül partileri
ANAP'tan ve milletvekili aday-
hklarından istifa ettiler. İstifa
edenler gerekçe olarak çahşma-
yanlann üst sıralarda bulunma-
sını gösterdiler.
öte yandan Çankırı Kurşun-
lu ilçesinin ANAP'lı Belediye
Başkanı İbrahim Dogu ve 7 be-
lediye meclisi üyesi, aday liste-
lerindeki tutarsızlığı protesto
ederek partisinden istifa etti.
Bu arada alt sıralarda yer
alan çok sayıda örgüt üyesinin
de adayhktan çekileceği bildiril-
di. Ban seçim çevrelerinde de
hazırlanan seçim bürolarımn
kapatıldığı, ANAP bayraklan
ve Mesut Yılmaz posterlerinin
indirildiği öne sürüldü.
Başbakan Mesut Ydmaz'ın
tepkiler nedeniyle Adana'dan
planlanan seçim kampanyasını
başlatamadığı bildirildi. 30 ey-
lül pazartesi günü yapılması
planlanan Adana mitingi iptal
edildi. Yılmaz, pazartesi günü
Adana, Mersin, Tarsus ve ts-
kenderun'a gidecek ve çeşitli
açıhş törenlerine katılacak.
Adayhktan çekilen Adana Mil-
letvekili Mehmet Ali BUici,
Adana'da mıting düşünüldüğü-
nü, ancak listelerin açıklanma-
sından sonra ortaya çıkan tep-
kiler nedeniyle vazgeçildiğini
söyledi. BUici, teşkilatta büyük
huzursuzluk olduğunu belirte-
rek "Mesut Yılmaz Adaaa'ya
gelseydi iki bin kişi
toplayamazdı" dedi.
ANAP Genel Başkan Yar-
dımcısı Halil Şıvgm ise Adana'-
da miting yapıhnasmın zaten
planlanmadığını belirterek "Bir
günde dört Ue gidince miting
yapmak zaman açısından müm-
kün degil" demekle yetindi.
ANAP Başkanhk Divanı üye-
leri de örgütün ve milletvekiÜe-
rinin tepkileri nedeniyle genel
merkez binasını terk ettiler.
Adaylık başvuruları suresince
genel merkezde yapılan müzik
yayını da kesildi. Eskişehir il ör-
gütünden yaklaşık 200 kişi dün
ANAP Genel Merkezi'ne gele-
rek listeleri protesto ettiler.
Uzun süre genel merkez bahçe-
sinde slogan atan grup "tsmet
Oktay degil, Selcuk Ersan'ı is-
tiyoruz", "Korktular, korktu-
lar başbakanhğa oynamasından
korktular" biçiminde slogan at-
ülar. ANAP Eskişehir İl Başka-
nı Ersan'ı destekleyen grup
ANAP'ın aday listesiyle Eskişe-
hir'de oy almamn mümkün ol-
madığını savundular. ANAP
Başkanhk Divaru üyelerinin bu-
lunmaması üzerine "Ya geün ya
biz geüriz" diye bağıran protes-
tocuların binaya girmemeleri
için güvenlik görevlileri barikat
kurdular.
Kahveci'nin açıklaması
Maliye ve Gümrük Bakanı
Adnan Kahveci dün düzenledi-
ği basın toplantısında istifa ede-
ceği yolundaki söylentilere açık-
hk kazandırmasını isteyen gaze-
tecilere, "Açıkhk kazandığıza-
man açıkhk kazandınnm" de-
di. Kahveci, "Bugün (dün) isti-
fa edeceğiniz beklentisi vardı"
biçimindeki bir soruya, "Ben
beklentilere göre tavır almıyo-
rum. Biraz bekleyeceksiniz. Ya-
rın değil, öbür gün de sayfala-
nnızı doldurmanız gerekir. Bek-
leyin canım. Çok sabu^sız insan-
larsınız. Gazetelerinizin sayfala-
nnın boş olduğunu düşündüğü-
nüz gün yardıma oluruz" kar-
şılığım verdi.
Ekonomi Scrrisi — Anava-
tan Partisi Genel Başkanı ve
Başbakan Mesut Yılmaz, enf-
lasyonu 5 yılda yüzde 10'un al-
tına indireceklerini açıkladı.
Mesut Yılmaz, bunu gerçekleş-
tirebilmek için bütün KlT'leri
üç yılda özelleştireceklerini ve
eğitimde reform yapacaklarını
bildirdi. TÜSlAD'da konuşan
Mesut Yılmaz, enflasyonla mü-
cadelede, özelleştirmede ve eko-
nomik kararlarm sürekliliğinde
başarısız kaldıklarını söyledi.
TÜSİAD'da kendinden önce
konuşan liderlere ustü kapalı
eleştirüer yönelten Mesut Yıl-
maz, Demirel için "Ağzı kanlı
kurt" benzetmesini yaptı.
Türk Sanayicileri ve Işadam-
ları Demeği'nin (TÜSİAD), "H-
deıieri dinkme" toplantılarının
dördüncüsünde konuşan
ANAP Genel Başkanı ve Baş-
bakan Mesut Yılmaz, "2000'li
Yılların Türkiyesi İçin" başlığı
altında, geleceğe yönehk prog-
ramını açıkladı. Demirel, Ece-
vit ve lnönü'ye oranla daha ka-
labalık bir sanayici ve işadamı
topluluğuna hitap eden Mesut
Yılmaz, konuşmasımn sonunda
"ayakta alkışlandı". Yaklaşık
üç saat süren ve zaman zaman
önündeki yazıh metinden yarar-
lanarak yaptığı konuşmasmda
Mesut Yılmaz, ekonomiye ağır-
lık verdi.
Mesut Yılmaz, geçmiş ANAP
iktidarları döneminde altyapı
yatınmlanm, yapısal değişimi
ve ekonomide istikrann sağlan-
masını bir arada gerçekleştir-
mek istediklerini belirtti. "Bi-
rinci ve ikinci hedefimizde ne
kadar başanlı olduksa iiçüncü
hedefimizde de o kadar başan-
sız kaldık" diyen Ydmaz, Türk-
iye'de son 4-5 yılda dünya eko-
nomi literatüründe ender görü-
len "kronik bir ynksek enflas-
yon yaşandıgım" söyledi. Yıl-
maz, önümüzdeki dönem için
en önemli hedeflerinin "ekono-
mide başka bozukluklara sebe-
biyet vermeden tedrici bir şekil-
de enflasyonu 5 yıl içinde yüz-
de 10'lann altına indirmek" ol-
duğunu açıkladı. Bunun en et-
kin iki yolunu "özeUeştinne" ve
"eğitim refonnu" olarak göste-
ren ANAP Genel Başkanı ve
Başbakan Mesut Yılmaz, önü-
müzdeki dönem içinde bu iki
konunun ön plana çıkanlacağı-
nı bildirdi. Enflasyonun en
önemli nedeninin kamu işletme-
leri açığı olduğuna işaret eden
Mesut Yılmaz, özelleştirmeyle
devletin bu açıklar.dan kurtula-
cağını belirtti. Yılmaz, "Azami
üç senelik perspektif içinde bü-
tün kamu iktisadi teşebbüsleri-
ni (KİT) özelleştirecegiz. Ziraat
Bankası ve Türkiye Kalkınma
Bankası gibi 'kamu hizmeti'
agırlıklı bankalann özelleştiril-
melerinin 'tedricen' olabUir,
ama kamu bankalannı da içine
alan radikal bir özelleştirme
yapma konusunda kararlıyız,
devletin hem sanayiden, hem iş-
letmeciukten hem de ticaretten
tamamen çekilmesini
amaclıyoruz" dedi. Mesut Yıl-
maz, enflasyonu düşürmek için
vergi geUrlerini arttıracaklanm,
bunun için vergi oranlarmı ar-
tırmak yerine vergilendirilme-
miş alanları, vergi kapsamına
alacaklannı ve kayıt düzenini
oturtacaklannı bildirdi. Yılmaz,
"Bu hatalarımızı
tekrariamayacagız" dedi, sana-
yici ve işadamlanna ekonomi
yönetimi konusunda şu dört
"taahhütte" bulundu:
1— Ekonomik kararlarda ke-
sinlikle hiçbir şekilde ayrımalık
yapıhnayacaktır, ne fırma, ne
sektör bazında kaynmcıhk ol-
mayacaktır.
2— Makabhne şamil kararlar
alınmayacaktır.
3— kararlar diyalogla oluş-
turulacaktır.
4— Alınacak kararlarda sü-
reklilik, istikrar sağlanacaktır,
sık arahklarla kârlarda değişik-
liğe gidihneyecektir, yatu-ımcı-
lann hesaplanm, kitaplannı ya-
pacak zaman tarunacaktır.
Liderlere eleştiri
Konuşmasmın ilk bölümünde
kendisinden önce konuşan siya-
si liderlere ve özellikle de ken-
disine yakın bir topluluğa hitap
eden ve alkış alan Demirel'e
isim vermeden yüklenen ANAP
lideri Mesut Yılroaz, "Ben pe-
şime taktıgım insanlara nurlu
ufuklara götürecegini soyleyen
lider degilim" dedi. Demirel'in
' "yenikndim" iddiasını da eleş-
tiren Yılmaz, şöyle dedi: "tn-
sanların hatalarından annmaya
çalışmalan gelişmenin temelidir
ama toplumu yönlendirme iddi-
Türk jetlerî keşif uçuşunda"
(Baftarafı I. Sayfada)
Mektupta, Irak'ın, BM'nin
Irak'ın kitle imha silahlannın
tespit ve imhasıyla yetkili özel
komitesinin başkanı Rolf Eke-
us'un Bağdat'a gelerek "mevcut
dunımun çözüme kavuştunıl-
masma" yardıma olmasından
memnunluk duyacağı ifade edil-
di.
Mektupta, Ekeus'un 48 saat
içinde Bağdat'a gelmemesi du-
rumunda, Irak'ın kuşatma altın-
da tutulan BM araştırma ekibi
gotürmeden önce tüm belgelerin
kendi yetkililerinin katılımıyla
kaydının çıkanlmasında ısrar
edeceği kaydedildi.
Irak'ın mektubunda, "Irak
yetkililerinin iki tarafın birlikte
kaydetmedigi hiçbir belgenin ge-
çerüligini tanımayacagı" da be-
lirtildi.
Batılı kaynaklar, Irak'ın bu
hareketinin anlaşmazlığın gide-
rilmesi için umut verici olduğu-
nu belirttiler. Güverdik Konseyi
Başkanı Fransız temsilci Meri-
mee, Irak'ın BM Büyükelçisi
Abdülemir El-Anbari'den mek-
tubu aldıktan sonra "Bu bir iler-
leme olabUir" derken, tngiltere
temsikisi Sir David Hannay da
BM araştırmacılarının serbest
bıraküması için bir anlaşmaya
varıhnışa benzediğini söyledi.
Bu açıklamaların yarattığı
iyimşer havada dün öğleye doğ-
ru BM görevülerinin serbest bı-
rakıhnaya başlandığına ilişkin
haberler geldi.
Ancak bir süre sonra Bağdat-
ta tutulan BM heyetinin başka-
nı David Kay, bu haberleri ya-
lanladı. Kay, dün öğleden son-
ra uydu telefon aracılığı ile yap-
tığı açıklamada, "Tüm BM gö-
revlileri halen gözaltında tutul-
maktadır. Hiçbiri serbest bıra-
kılmadı" dedi.
Kay'ın bu açıklaması Üzerine
yumuşamaya yüz tutan gergin-
lik tekrar tırmanışa geçti.
Bağdat'ta gösteri
Irak'ın başkenti Bağdat'ta
BAŞKENTTEN AHMET TAN
(Baftarafı 1. Sayfada)
"Ne yapalım diyorsunuz, kıs-
mette, Mehmetçik'in Berlioz yo-
rumunu dinlemek de varmış."
Bando, Cumhurbaşkanı Özal
Ue Kazakistan Cumhurbaşkanı
Nazarbayev'in birer adım öne
çıkmalanyla çalmava başhyor.
Çalan ne Ayışıgı Sonatı ne de
Beriioz'un Senfonisi.
Mehmetçiğin "tıss bapp.. üss
bap'ianndan çıkan müzik, ka-
pdardan, kulaklardan ırak, dü-
pedüz "Enternasy onal Marşı J'
Enternasyonal'i başta Ozal,
TBMM Başkanı Erdem ve Ge-
nelkurmay Başkanı Orgeneral
Güreş olmak üzere esas duruş-
ta dinliyoruz.
Enternasyonal gecenin pembe
buğusuna kızıllık katıyor.
Sovyet Milli Marşı'nı Kaza-
kistan Ulusal Marşı, onu da bi-
zim Istiklal Marşımız izliyor.
Üç marşın birden hazırolda
dinlenmesi. dudaklan kurutu-
yor. Ama şampanyalar iki cum-
hurbaşkanının konuşmasından
sonra.
Kazak Cumhurbaşkam'na
gösterilen Ugi ve yakınhk, Baş-
kan Busta'u kıskhndıracak bo-
yutlarda. Ama, Cumhurbaşka-
nı Özal da devletin en yüksek-
lerindeki siyasetçi ve bnrokrat
konuklar da aym düşüncedelen
"Helal olsun. Hiç degilse bu bi-
zim akrabamız. Aynca komü-
nistlikten de vazgeçtiler. Kızılor-
du'nun darbesini de yigitçe bas-
tırdılar. Yani özetle hem Türk
kökenlUer hem de hür teşebbüs-
çüler.
Yedikleri tavuklu talaş börek-
ieri, bonfiiekr, haşlanmış sebze-
ler, dilber dudaklan, bülbül yu-
vaları ve fıstıklı dürümlerle, iç-
tikleri altın köpük şampanyalar-
la, sade kahveler helal olsun...
Özal, sanıyoruz, bu duygular-
la yemek konuşmasına başladı.
Kazaklara Türk olarak "kültür,
tarihsel miras ve akrabalık bag-
ları Ue bağlı" oldugumuzu an-
lattı.
Sonunda da "kalplerde, zihin-
lerde hep bize yakın olmuş" ak-
rabamız, Kazaklara saglık ve
afiyet, mutluluklar diledi.
Kazakistan Cumhurbaşkanı
Nursultan Nazarbayev, bu ko-
nuşmadan ve akrabalık sıcaklı-
gından fazla etkilenırriş görün-
medi. Kendisinin Kazakça koau-
şacagını umanlan, böylece ortak
dil mirasındaki sözcüklerle he-
yecanlanmayı bekleyenleri düş
kınklıgına uğrattı.
Nazarbayev, Rusca konuştu.
Çeviriyi Sovyet sefaretinden bir
Sovyet diplomat yaptı.
"Akrabamız" Nazarbayev bir
Kazak gibi değil, bir Sovyet dev-
let adamı gibi konuştu. Tüm
Sovyetler Birliği'nin esenligini
düşünen onun için kaygılanan
bir izlenim veriyordu. Yeltsin-
den sonra tüm Sovyetler'in en
güçlü adamı olarak kabul edil-
mesi boş yere degildi. Arabulu-
cu olarak gittigi Karabag bölge-
sinde tanık oMugu talihsiz olay-
lan anlatırken kaygısının yalnız
Kazakistan'ın degil, tüm Sovyet
cumhuriyetlerinin esenligi oldu-
ğunu ortaya koyuyordu.
Nazarbayev, lafını baglarken
yanındaki Özal'a hafifçe döne-
rek "Bize gösterdiğiniz ilgiyi, ço-
kuluslu Kazakistan halkına gös-
terilen bir sevgi olarak
karşılıyoruz" dedi.
Bu "çokuluslu Kazak halkı"
lafı da nereden çıknuştı?
Bu lafa yalnızca Özal degil,
sanınz herkes taküdı. Örnegin,
saygıdeger bir açıkyüreklUikle
"1940'lardan beri Turancıyım"
diyen masa arkadaşunız AJpte-
mur Kılıç.
Ama Nazarbayev haklıydı.
Çünkü Kazakistan'da halkın
yalmzca yüzde 39.17'si Kazakü.
Geriye kalan yüzde 60'ı Rusiar,
Almanlar oluştunıyordu. Bu
gerçeği "yanlışlık olmasın" diye,
Ankara'daki Sovyet Büyükelçi-
ligi, not halinde çeşitli yerlere
fakslamıştı. BüyükelçUigin faks
notu berhalde Özal'ın eline gec-
memisti.
Bizim Dışişleri Bakanlığın-
dan yetkililer ise Nazarbayev-
in "çokuluslu Kazakistan halkı"
deyimini gayet gerçekçi bulduk-
lanm söylediler. Bu yetkililer, bi-
ze Sovyetler'deki Türk kökenli
cumhuriyetlerle Türkiyenin iliş-
kilerini "iyi komşuluk
sorumlulugu" çerçevesinde yü-
rütülmesi gerektiğini söylediler.
Bu "sorumluluk "ta, "Pan-
Türkizm" ve "tslamcı
radikalizm" gibi akımlann güç-
lenmesini önlemek büyük bir
yer tutuyor.
Dışişlerinin, Sovyetler'deki
"Türk cumhuriyet lerle UgUene-
cek bir yapılanmaya yöneldigi
bih'niyor. Bu amaçla başında kı-
demli bir büyükelçinin buluna-
cagı bir genel müdürlük oluştu-
ruluyor.
Bu bölgelere ekonomik, tica-
ri. kültürel ataklar planlanıyor.
Siyasal düzeyde ise bir "model"
oluştunnak hedefleniyor.
Dışişleri aynca siyasi partiler
düzeyinde bu cumhuriyetlerde-
ki siyasi oluşumlann desteklen-
mesinden yana. Türkiye'nin yak-
laşımında, "Atatürkçülük, laik
cumhuriyet modeli" açısından
bu cumhuriyetlerle UişkUerde
çok boyutluluk önem taşıyor.
Konuk cumhurbaşkam, prog-
ramda olmadıgı halde Çanka-
ya'daki yemege gelmeden önce
SHP lideri tnönü Ue göriişmek
istedi.
Bu görüşmede Nazarbayev,
Özal'ın ANAP'ından ziyade,
tnönü'nün SHP'sine daha yat-
kın bir anlayışta olduğunu orta-
ya koydu.
Nazarbayev, şöyle dedi:
"Eski koraünist arkadaşlaria
görüş birtigindeyiz. Artık sosyal
demokrat yolda yürümek istiyo-
ruz."
tnönü, "Öyleyse sizin Sosya-
list Enternasyonal'e üye olmanız
gerekecek" dedi. Nazarbayev,
bunu çok istediklerini belirterek
Inönü'nün destegini istedi.
SHP lideri ise Kazakistan'ın
eski komünist, yeni sosyal de-
mokratlaruun Sosyalist Enter-
nasyonal'de üyeliklerini destek-
leme sözü verdi.
Kazakistan Cumhurbaşkam
Nazarbayev, önceki günkü tem-
salannda da Çankaya'daki pem-
be buğulu gecede de "akraba-
hk"tan çok, "sosyal
demokratlıgım" vurgulamak is-
tedi.
dün binlerce okul öğrencisinin
katüdığı ABD karşıtı gösteri dü-
zenlendi. Göstericiler, Amerika
ve Irak'taki BM heyetini kmayan
sloganlar attılar. Göstericilerin
taşıdığı bir afişte, "Irak halkı,
Birleşmiş Milletler Heyeti Baş-
kanı Amerikah David Kay'ı
lunar" yansının bulunduğu göz-
lendi.
Cumhuriyet'in Adana Büro-
su'nun haberine göre Irak'ın
BM görevlilerini engellemesiyle
başlayan gerginlik, Incirlik'teki
Çekiç Güç*ün bir anda hareket-
lenmesine yol açtı. Koalisyon
güçler arasında yer alan Türk
Hava Kuvvetleri'ne ait savaş
uçaklanmn da Irak semalann-
da "keşif uçuşu" yaptığı bildi-
rildi.
Körfez Savaşı sonrasında or-
taya çıkan "Irak'ın nükleer gü-
cü sorunu", BM görevlilerinin
engellenmesi üzerine gerginliğe
dönüşünce tncirlik Üssü de olası
bir saldırı için hazır hale getiril-
meye başlandı. Daha önce de
açıklandığı gibi askeri kara gü-
cünün azaltılması işlemi tncirlik
bağlantıh olarak dün de devam
etti. Silopi, Batman, Diyarbakır
üçgeninde bulunan "Müttefik
Görev Kuweti"ne rnensup ülke-
lerin askerleri önce tncirlik'e gel-
diler, bir bölümü daha sonra ül-
kelerine döndü. ABD kaynakla-
rından alınan bilgiye göre 33'ü
sivil olmak üzere koalisyon gü-
cünün hava, kara ve deniz un-
suru dün biraz daha azaldı ve
sayı 4.544'e indi. Ahnan bilgiye
göre müttefik görev kuvvetinde
3.134 askerle ABD ilk sırayı ahr-
ken, onu sırasıyla Fransa (398),
Türkiye (374), Ingiltere (302),
ttalya (176) ve HoUanda (127) iz-
liyor.
Irak'ta ortaya çıkan BM gö-
revlileri krizine bağlı olarak bir
süredir yaşadıgı hareketliliği art-
tıran lncirlik Ussü'nden gece ya-
nsı da çok sayıda savaş uçağının
havalanarak Irak semalanna yö-
neldigi gözleniyor. Amerikan
kaynaklarından Müttefik Görev
Kuvveti adına yapılan bu uçuş-
lara, Türk Hava Kuvvetleri'ne
bağlı F-16 savaş uçaklanmn da
katıldıgı öğrenildi. Körfez savaşı
sırasında ABD savaş uçaklany-
la Irak sınırına dek uçmakla ve
havada yakıt ikmali yapmakla
yetinen Türk F-16'lann Kuzey
Irak'taki "keşif uçuşları" daha
çok A-10'larla birlikte oluyor.
Milli Savunma Bakanı Barlas
Dogu, ABD Başkanı Bush'un,
Irak Devlet Başkanı Saddam
Hüseyin'in savaş sonrası taahhü-
dünü yerine getirmemesine ceva-
bının "Blöf degil, çok ciddi" ol-
duğunu belirterek, "Saddam di-
renirse bu gerçek sonu olur" de-
di.
asında olanlann tutarlüıgı bu-
lunmalıdır. Çag degişti. Biz de
kendimizi yeniledik diyebiliriz
ama eger bir defa siyasette tu-
tariılık kuralından sapıp opor-
tünizme girdiginizde inandıncı
olamazsınız. 1991'in Türkiyesi'-
nde hâlâ böyle bir tutuma prim
verecekse biz 1940'lann 'Bu ül-
keye komünizm gelecekse onu
da biz getiririz' diyen Ankara
Valisi'ni aşamamışu demektir."
Öteki siyasi partilerin de bir
zamanlar karşı çıktıklan serbest
piyasa ekonomisini, dünyadaki
gelişmelerden sonra, şimdi sa-
vunmaya başladıklannı beürten
Mesut Yılmaz, "Bu siyasi par-
tiler patenti bize ait politikalar-
la Türkiye yi daha iyiye götüre-
cegiz iddiasındadırlar. Bu iddi-
alannda inandıncı olamazlar.
Sayın lideri fazla dddiye almak-
ta mümkün degildir ' dedi. Yıl-
maz, konuşmasımn bir başka
yerinde ise Ecevit'in kullandığı
"halk sektörii" deyimi için "ne
idügü belirsiz" sözünü kullan-
dı.
Yılmaz, özelleştirmedeki hata-
larını şöyle açıkladı:
"Bizim en önemli deneyimi-
miz kamu işletmelerinin rehabi-
litasyonu diye bir şeyi olamaya-
cağını anlamış olmamızdır. Biz
teknik bir sorun olarak yaklaş-
tık ve özeUeştirmede başanlı
olamadık. Şimdi özelleştirme-
nin her şeyden önce siyasi karar-
lılık olduğunu biliyoruz" diye
konuştu.
Başbakan Mesut Yılmaz,
Sovyetler Birliği'ndeki gelişme-
lerden sonra lOO.mjlyona varan
"soydaşıyla" ve 1 milyar "din"-
daşıyla", ekonomik önderliği
yakalamış bir Türkiye'nin AT'-
ye doğal olarak katılacağını söy-
ledi. Yılmaz bir başka soruya
karşılık verirken de eğitimin
"ikiliğe yol açmadan" belli bir
standart içinde yeniden düzen-
lenmesi gerektiğini söyledi. Eği-
timde ayncalık yaratan dini
okullar konusunu, 100 binlerce
mezun genci toplumda küçük
düşürmeden, "sessiz sedasız
ama etkili tedbirlerle çözmeyi"
amaçladıklannı belirten Yılmaz,
imam hatip okullannın yaban-
cı dille eğitim yapan Anadolu li-
seleri statüsüne dönüştürülme-
sine başlandığını ve 10 kadar
okulda bunun gerçekleştirildiği-
ni bildirdi.
ve
(Baftarafı 1. Sayfada)
konuşmasında belki de seçim
kampanyasının bir küçük mode-
lini sundu. Önce yavaştan baş-
layan, ilerledikçe ilgiyi daha çok
çeken ve asıl darbeyi finalde vu-
ran bir yöntem bu. öyle ki, Yıl-
maz'ın 3 saatlik konuşmasımn
ilk yarısı hiçbir şey söylemeye-
ceği kanısı uyandmyor. Enflas-
yon ve özelleştirme vurgulan da-
ha sonra geliyor. tsa'dan 500 yıl
önce yaşamış Ezop'un büyükler
için yazdığı masallardan birin-
den yapılan ve seçimde asıl ra-
kip olarak gördüğü Demirel'i
"agzı kanlı kurda" benzetmesiy-
le bitiyor konuşma. Ardından,
önce yerlerinde daha sonra (ön-
ce Ali Koçman'ın kalkmasıyla)
ayakta dakikalarca süren alkış
geliyor. Nedeni fınaldeki bu
benzetme mi, yoksa konuşma-
nın içinde geçen açıklamalar
mı? Belki de ikisi de olabUir. Yıl-
maz'ın, Nurullah Araç'ın çeviri-
sinden aktardığı Ezop'un
"masalı" şöyle:
"Kentin yönetiminden uzak-
laştmlmış eski bir kurt, yeni ni-
metler için yüce ilah Zeus'a yal-
vanr. Der ki 'ben bu kentte gel-
miş geçmiş en güçlü; en akıllı
varlıgım. Talih beni buralara it-
ti. Ey yüce Zeus! Bana bir fır-
sat daha ver ve beni yeniden
kente gönder- Zeus acıyarak es-
ki kurdu kente yollamış; kendi
kendine düşünmüş ve demiş ki
'Bu eski kurdu epey yükselttik;
bakalım huyu degişti, tamahın-
dan vazgeçti mi?'
Zeus'un lütfuyla dönen eski
kurt, bıraktıgından çok farklı
bir kent bulun ne yapacagını şa-
şınr. Karnı acıkmıştır; ilk gör-
düğü dükkândan içeri girer. Bu-
rası bir demirci dükkânıdır. Raf-
larda yiyecek aranır. Eline gecir-
digi "ege"yi yalamaya başlar. Bir
süre sonra, agzı kanlar içinde
kalır. Aynadaki kanlı manzara-
sını görünce övünmeye başlar.
Görüyor musun yüce Zeus, ne
kadar güçlüyüm; demirin bile
kanını akıtıyorum..."