23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
=^£& 23 EYLÜL 1991 HABERLER CUMHURÎYET/5 ŞEOM'91 'YSK'nın kararı • ANKARA (AA) — Yûksek Secim Kunılu, seçim kurullan başkan ve üyelerinin gündelikleri ile seçim işlerinde, seçmen kütüğü yaam, düzenleme, denetleme ve güncelleştirilmesinde çalıştınlanlara ödenmekte olan ücretleri arttırdı. Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yer alan karara göre YSK başkan ve üyelerine 70 bin, birind derecede sorumlu görevlilere 39 bin, ikinci derecede sorumlu görevlilere 34 bin, üçüncü derecede sorumlu görevlilere 29 bin, şoförld ve hizmetlilere 28 bin lira gündelik ödenecek. Herhangi bir özel veya kamu kuruluşundan Ucret veya aylık ya da emekli aylığı almayan, merkezden görevlendirilen şoför ve hizmetiilerin gündelikleri ise yuzde 25 arttırılarak ödenecek. Ebedi Risalet Sempozyumu • İSTANBUL (AA) — Zaman Gazetesi'nce Hazreti Muhanuned'in doğumunun 1465. yıldönümü dolayısıyla düzenlenen "Uluslararası Ebedi Risalet Sempozyumu" sona erdi. Abdi Ipekçi Spor SaJonu'nda perşembe günü başlayan sempozyumun son günü Kuran-ı Kerim okunmasıyla başladı. Sempozyuma Romanya'dan lcatılan Dr. Tahsin Cemil, varlıklan ve benliklerini Allah'a sığmarak koruduklarım söyleyerek, "Islam Dunyası'nı birleştirmek Allah'm izniyle Türklere nasipolacaktır" dedi. Romanya'da yaşayan Müslümanlann sayısının 100 bini aştığını belirten Cemil, "Ancak komünist rejim, aanlıklann sayısını az göstermeye çalışıyordu.» dedi. 32. Gün gornşturması • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — TRT Teftiş Kurulu'nun 32. Gün haber programı ile ilgili harcamalar konusunda Mehmet Ali Btrand ve kurum muhasebe görevlileri hakkında hazırladığı sonışturma dosyası hukuk muşavirlığine iletildi. önUmüzdeki günlerde Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesi beklenen dosyada Bırand, evrakta sahtecilik ve dolandıncılıkla suçlanıyor. Kurum başhukuk müşavirliği, Birand'ın TRT'ye ödemesi gereken parayı döviz kurlan ve faizle birükte yeniden hesaplıyor. Başhukuk müşavirliği, rapor üzerindeki incelemelerini tamamlamak üzere. Dosyada, çok sayıda "tahrifatlı" fatura, Birand'ın aldığı ayakkabı ile banyo ve musluk onanm faturalan, hayali şirketler adına düzenlenen belgeler, Birand'ın eşi ve çocuklanna ait ucak biletlerinin de yer aldığı daha önce gazetemizde açıklanmıştı. Yılnıaz, cenazeye katıkiı • RİZE (Cumhuriyet) — Trafik kazasında ölen ANAP Rize II Başkanı Kemal Er'in cenazesi, Başbakan Mesut Yılmaz'ın da katıldığı törenle toprağa verildi. Yılmaz cenaze için dün beraberinde lurizm Bakanı Bülem Akarcalı ve baa milletvekilleriyle Thıbzon'a geldi. Trabzon'dan Rize'ye helikopterle geçen Yılmaz, Er'in Sahil Camisi'nde Irılınan cenaze namaana katıldı. Daha sonra Er'in toprağa verildiği Güneysu ilçesinin Pazar köyüne geçen başbakan çok üzgün ve yorgun olduğu gözlendi. Gazetecilerin soruJannı yanıtsız bırakan Yılmaz, daha sonra Trabzon üzerinden Ankara'ya döndü. PKK, müstahdemi vurdu • SttRT (Cnmhuriyet) — PKK'lı teröristler, dün kent merkezinde defterdarlık müstahdemi Derviş Adar'ı otomatik silahlarla tarayarak öldürdüler. Müstahdem Derviş Adar (50), dün akşam saat 18.30 sıralannda evine giderken Tillo yolu buz fabrikası yakınlannda, teröristlerce otomatik silahiarla tarandı. Derviş Adar, olay yerinde yaşamını yitirdi. DYP lideriDemirel81. ilsözünü Lüleburgaz'a venfc Çek git, îşi ehlîne bırakDYP Genel Başkanı Süleyman Demirel, Lüleburgaz'da düzenlediği mitingde Başbakan Yılmaz'a yüklendi. DYP lideri, Bulgaristan'dan göçe değinerek "O günlerin beceriksiz Dışişleri Bakanı bugün ülkeyi idare etmeye çalışıyor" dedi. ERPAL OZCAN LÜLEBUR- GAZ — DYP Ge- nel Başkanı SüJey- man Demirel, ikti- darın bugünü hiç düşünmediğini belirterek "20. asn düşunmeyenler nasü oinyor da 21. asırdan babsedebiliyor- lar" dedi. Demirel, iktidarı TV'de tartışmaya çağırarak "Yürekleri varsa gelsinier. Çık- anlar karşuna, TVde tardşalım. Çıkabilirier mi? Çıkarlarsa ne olnur? Pacavra oluriar, paçavra" diye konuştu. Partisinin Lüleburgaz'da dü- zenlediği açık hava toplantısın- da konuşan DYP lideri Süley- man Demirel, ANAP iktidannı eleştirirken seçimlerde "tek ba- şına iktidar'' olabilmek için hal- lan destegini istedi. Pazar günü olmasına karşm fazla kalabalık olmayan bir kit- leye hitabeden Demirel, "Ülke- yi idare edenlerin ne yüzle va- tandaşın karşısına çıkacağuu" sordu. Demirel, ANAP iktıda- nnın beceriksiz yönetiminin mil- leti sıkıntıya soktuğunu da be- lirterek "Son dönemde vatanda- şın ortaya koyduğu tablo, ustu- ne olu toprağı serildiği sanılan insanlanmızın ortaya koydugu tablo, 81 ke idaresini elinde bu- luDduranlan düşundurmüştur. İktidar mecbur olmuştur ve san- dığı milletin önttne koymuştur" diye konuştu. 27 GÜN— tktidann korkudan ne yapacağını şaşjrdığını soyleyen Demirel, "Bunlann 27 gunu kaldı'dedi. (SUAT KOZLUKLU) 21 ekim sabahı yeni bir güne- şin doğacını ifade eden DYP li- deri, bu güneşin, ulkeye iş, aş, re- fah ve mutluluk getireceğini söy- ledi. Demirel, milletin, devleti bir "leke"den kurtaracağını da vurgulayarak şöyle dedi: "Korkunun, sıkıyönetimin bflkim olduğu bir Türkiye'den sonnt bir giidûmlü rejimden ül- keyi kurtaracağız. MUIet devle- ti, bir ahiapottan kurtarmaya karariıdır. Ulkeyi haramzadeler- den kurtaracağız. Yetimin hak- kının hesabını soracagız." Konuşması zaman zaman, "Başbakan Demirel" ve "Vur vur jnksin Cankaya dinlesin" sloganları ile kesilen Demirel, iktidann korkudan odünun pat- ladığını öne surererek "Bunlann kaç günleri kaldı" diye sordu ve kalabaiıktan, "27 gün" yanıtını aidı. Konuşmasında, ekonomik sı- kıntılara da değinen Demirel, Trakya çiftçisinin ödünç paray- la aldığı traktör ve mazota kar- şı ürünunün bedelini alamadığı- nı öne surdü. Peşin ödeme ya- pacağım açıklayan hükumetin aradan 55 gun geçmesine karşın buğda> paralarını vermediğini ifade eden DYP lideri, "Soz ve- rip yapmayanlara ne denir, ya- Una denir, yalana" diye konuş- tu. ANAP'ın seçim bildirgesinde, orta direğin guçlendirilmesinin yer aidığını hatırlatan Demirel, bu konuda ise "1983 hükümef programlannda da enflasyon karşısında orta direği kallundı- racaklannı söylemişlerdi. Yapa- madılar, beceremediler. Şimdi nasıl yapacaklar? Adam demiş ki 'gölgeetme başka ihsan istemem' Sen bi çek git şuradan çek git. Îşi ehline bırak da gör" dedi. Demirel, iktidar olmaları ha- Iinde neler yapacaklanm da an- lattığı konuşmasında, herkese "yeşü yart" dağıtarak hastaların hastane kapılarında beklemeden tedavi görecekierini soyledı. De- mirel, "Bunu nasıl yapacağımı- zı sormayın. İktidar, yapabiime, ehil olabilme işidir. Senin aklın buna basmıyorsa, yetmiyorsa ben sana ne yapayım" dedi. Konuşmasımn son bölümün- de orman köylulerine seslenen DYP lideri Demirel, orman köy- lüsunün zilliyet halinde kullan- dığı alanlan kendilerine venne- yi vaat etti. Demirel, Bulgaris- tan'dan göçe de değinirken "O günlerin beceriksiz Dışişleri Ba- kanı bugün ülkeyi idare etmeye çalışıyor. 340 bin insandan 120 bininin geriye donmesine engel otomayanlar şimdi bu ülkeyi na- sıl 'Biz idare ederiz' diyebBirfcr" diye sordu. Demirel, kalabalık arasında, "Lüleburgaz il oJsun" dedi. De- mirel, iktidar olmalan halinde Luleburgaz'ı Türkiye'nin 81. ili yapacaklanm sözlerine ekledi. IZLENİMLER Demirel, Lüleburgaz'da buruktuİDRİS AKYÜZ LÜLEBURGAZ — Kırklareü'den, Havsa'dan, Pınarhisar'dan, çevre köyler- den hatta İstanbul'dan gelenler bile dol- duramamıştı Luleburgaz'm pazar yerini. DYP'liIer, pazar günü olmasına karşın arzu edilen potansiyeli yakalayamama- nın burukluğu içindeydiler. Ancak bu- nu, Trakya'daki ayçiçegi hasadı ile ikin- ci ürun buğday ekirni hazırlığına bağlı- yorlardı. Demirel'in üzerinden konuştuğu "Simui" otobüsünün, önündeki bir grup insan heyecanh gözüküyor, kalaba- lığın arka tarafları ise sadece dinlemek- le yetiniyordu. Geçen haftaki Çorlu mitingi de aynı havadaydı, coşku yoktu. Oysa, Demirel- in yaklaşık 1.5 ay önceki, Edirne, Kırk- lareli ve lekiıdağ mitingleri oldukça ka- labalık ve coşkuluydu. özellikle, Tekir- dağ mitinginden sonra Demirel, "İste bo, yüzde 45 oy demektir. Bu, 1979'un AP'- sidir." bile demişti. Ne değişmişti? Bu kadar kısa bir süre içinde, Trakyab hangi deger ölçülerine göre bu kadar farklı ve "DYP'nin lehi- ne olmayan" bir görüntü veriyordu. AJ- datmaca mıydı? Kimine göre Trakyalı köylü ve çiftçi- nin günlük uğraşı, ilgiyi etkilemişti. Ki- mine göre de "Demirel'in ber gittigi yer- de aynı şeyleri söylemesi, ayaiTutlerde bulunması" Trakyalılar üzerindeki "inandıncüıgmı" yitiriyordu. Ancak hangi nedenle olursa olsun, keodisiyle göruştüğumüz bazı üst düzey DYP'liler bu tablodan hoşnut gözükmüyordu. Demirel'in konuşması, genelde ANAP iktidannı eleştiri ve olası DYP iktidann- da yapılacaklan içeriyordu. Seçim döne- minin başından beri sıraladığı vaatleri arasında yeni bir şey yoktu. Lüleburgaz- Jılar Demirel'in en çok "8" sözünü al- kışladılar. Bunun dışında, hastaneleri için "yeşil kart" ve "orman koyliilerinin zilliyetinde olan arazilerin kendilerine tahsis edilecegi" vaatleri ilgi gördü. Miting alanını dolduran kalabalıkta dikkat çeken pankart da yoktu. Sadece, "SüvarT'nin tam karşısında, 'Demirel'in görebilecegi şekilde1 asüı, "Hamsi kava- ga çıkacak-Karadeoizliler" yazılı pankart vardı. Ama o, ilgi yerine, DYP'lilerin tep- kisine neden oldu ve kısa bir süre sonra indirildi. Demirerin dünkü mitingini izleyen ba- zı SHP'liler, "rttzgfinn ters" dönduğü- nü, DYP'nin "balonunun Irakya'da sön- meye başladıgım" ifade ediyorlardı. De- mirerin daha önceki mitinglenni de iz- lediklerini anlatan SHP'liler, o zaman gerçekten 'Vn<lişe" ettiklerini, ancak se- çimlere bu kadar kısa bir süre kala, De- mirel'e gösterilen dünkü ilginin kendiie- rini rahatlattığıaı anlatıyorlardı. UçlüANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) — RP, MÇP ve IDP'nin erken genel seçimlerde oluştur- mak için çaba harcadığı üçlü it- tifak son anda yeni bir gelişme olmazsa suya düştü. RP Genel Başkanı Necmettin Erbakan ya- sa gereği partiler arası ittifakın mümkün olmadjğını, ancak ka- pılannı herkese açtıklanm söy- ledi. 1DP Merkez Karar ve Yü- rütme Kunılu da bu gelişmele- rin arduıdan toplanarak seçüne katıhnama karan aldı. IDP Ge- nel Başkanı Aykut Edibali, üye- lerinin istedikleri paniden aday olabileceklerini bildirdi. MÇP yetküileri ise seçime RP Kstesin- den mi, yoksa tek başlarına mı girecekleri konusunun açıklık kazanmadığmı söylediler. Üç parti arasındaki "seçim it- tifakı"mn geçen hafta içinde gerçekleşeceği yönündeki açık- lamalann aksine, henüz kesin bir anlaşmaya vanlamaması, "ittifak suya düşuyor" yorum- lanna yol açtı. Cumhuriyet'in edindiği bilgilere göre "üçlü it- tifak"ın henüz sağJanamaması- na, MÇP Genel Başkanı Alpas- lan Türkeş'in RP listesinden aday ohnasımn, parti tabanın- da yarattığı tepki yol açtı. RP yönetimi, Türkeş'in adaylığının, Orta Anadolu'da oyları arttır- masına karşm "Güoeydogu'da yapacaklan oy patlamasım en- geDeyeceği, hatta önemli boyut- larda oy kaybtua yol açacagı" endişesiyle Türkeş'e Yozgat'tan ittifak, suya düştüIDP seçime katılmıyor RP Genel Başkanı Erbakan, dün yasa gereği partilerarası ittifakın mümkün- olmadığını, ancak kapılarını herkese açtıklanm söyledi. IDP Merkez Karar ve Yürütme Kurulu da bu gelişmeler üzerine toplanarak seçime katılmama kararı aldı. bağunsız aday olması önerisı götürdü. Ancak bu öneri, MÇP yönetimi tarafından geri çevrildi. RP yönetiminin bunun üzeri- ne MÇP Ue "ittifak"a çok srcak bakmadığı kaydedildi. "ttti- fak"ın bugüne kadar sağlana- mamasının da bundan kaynak- landığı öğrenildi. Bdinilen bilgi- lere göre RP yönetimi, "fazla bir pazarlıga gidilmeksizin, MÇP ve IDP yönetidlerinin partilerinden istifa ederek, ken- dikrinden aday olmalan" yö- nünde bir tavır içine girdi. RP yönetiminin, 'inisiyatifuı kendi- lerinde olacagı' mesajını da açık bir biçimde içeren bu tavnnın ise özellikle MÇP yönetiminde tepkilere yol açtığı beUrtildi. Bu gelişmeler uzerine "ittifak"a pek sıcak bakmadığı da öğreni- len MÇP yönetiminin, takınıla- cak tavrı belirlemek için listele- rin YSK'ya iletilmesi için tanı- nan sürenin son günü olan salı- ya kadar bekJeme karan aldık- lan kaydedüdi. Bir MÇP yöne- ticisi, "seçime tek başlanna ya da RP listelerinden girme ihti- maUerinin eşit şansa sahip oldu- gunu, hangisinin tercih edilece- gioin salı günü belli olacagını" söyledi. Bu yanıt, "Barajı aşa- mama tehlikesi ile karşı karşıya bulunan MÇP, son ana kadar bekleyip RP yönetiminde ber- hangj bir tavır değişikliği olup olmayacagını izlemek istiyor" değerlendirmesine. yol açtı. RP'nin "ittifak"a ilişkin ba- kışı, Genel Başkan Erbakan'ın dünkü basın toplantısında su- yüzüne çıktı. Partiler arasında seçim için ittifaka gidilmesinin yasal yönden mümkün ohnadı- ğını, bunun suç olduğunu belir- SBP GenelBaşkanı Areriden SHPye Demokrasi platformu oluşturalunAIİAĞA (Cumhuriyet) — SBP'nin Ege Bölgesi toplantısında SHP ile seçimlerde yapılacak işbirliği değerlendirildi. SBP Ge- nel Başkanı Sadun Area 12 Eylül'ün tavsi- yesi için ANAP ve DYP'nin başanlı olma- sını istemediklerini belirterek "Bu nedenle SHP'nin iktidara gelmesini kendi amaçla- nmız bakımından isteriz" dedi. SBP Ge- nel Başkan Yardımcısı Kemal Anadol da seçim öncesi SHP ile demokrasi platformu oluşturmayı istediklerini beürterek, "Kon- tenjan ve seçim hesaplan bir yana bırakı- geldigi için yaptık, SHP'nin işine gelir gel- larak ilkeler one çıkanlmalı. Şu anda gö- mez o bizi ilgilendirmiyor" dedi. Başkan Yardımcısı Kemalrüşmeler küiUeomiş dunımda. Bu ilkeler kabul edilirse hiç miJlelvekilligi vermeseler bile SHP'yi desteUeyecegiz" dedi. AJiağa'da yapılan SBP bolge toplantısın- da iki gün boyunca seçimler ve seçimlerin ardından doğacak durum değerlendirildi. Toplantıda konuşan Saden Aren 12 Eylül'- ün tavsiyesi için SHP iktidannı istedikleri- ni belirterek, "Biz işbirliğini bizim işimize SBP Genel Anadol da SHP ile işbirliği göruşmelerinin aynntılannı aktardığı toplantıda, "Biz SHP ile demokratik platform istiyonız. Asla HEP gibi bir milletvekilliği pazarlığı için- de değiliz, olmayacağız" dedi. Anadol SBP'nin seçim sonrası SHP'ye katüacağı şeklindeki yanlış anlamanın kendilerinden kaynaklanmadığını belirtti. ten Erbakan, bu konuda yasak getiren yasa hükümleri için, "Antidemokratik, faşisf ve garabet' nitelemelerinde bulun- du. "Partilerin muşterek liste haliode 'biriz, beraberiz' deme- leri, kanunen mümkün olmayan bir davnuuştır. Bu gercek, YSK Başkanj tarafından da ifade edilmiştir" diyen Erbakan, MÇP ve IDP ile seçimlerde iş- birliğine gidip gitmeyeceklerine ilişkin bir soruya da şu karşılığı verdi: "Türkiye'de partilerin işbir- liği yapmalan kanunen yasak- lanmışür. Ondan dolayı, her- hangi bir şekilde RP'nin şu ve- ya bu partiyle bu manada iliş- kisi söz konusu degildir." MÇP ve IDP genel başkanla- nmn adayhk için RP'ye başvu- nıp basvurmadıkları sonısuna, "Şu anda böyle bir müracaat söz konusu değildir" yanıtını veren Erbakan, bir başka soru üzerine de şoyle dedi: "Kanunlar açıkür. Böyle bir möracaat vaki olursa bu müra- caat dikkate alınır, incelenir. Yetkfli kunıilann vereceği kara- ra göre hareket edilir. Herkesin möracaat hakkı mevcnttnr." IDP MKYK'sı da dün saat 12.00'de toplanarak son geliş- meleri değerlendirdi ve seçime katılmama karan aldı. IDP'den yapılan açıklamada, "Karar ve tercih hurriyetine ambargo ko- yan Siyasi Partiler Kanunu ve çarpık seçim sistemi dikkate alı- narak dünist ve adil bir seçimin yapdamayacafı kanısı, parti- mizde hlİdm olmuştur" denil- di. IDP Gene Başkam Aykut Edibali, dün yaptığı açıklama- da, parti üyelerinin istedikleri partiden aday olabileceklerini bildirdi. Bu arada, Aykut Edibali'nin de aralannda bulunduğu parti yöneticilerinin, partiden istifa ederek RP'ye milletvekili aday- hğı için başvuracaklan öğrenil- di. IDP'nin kararmdan sonra 20 Ekim'de seçime katılacak parti sayısı 7'ye düştü. •« V * • GÜNLERİN KOPUĞU AHMETTAN Büyüklük... Adam geceleri çıplak ya- tıyormuş. Hiçbir şey örtün- müyormuş. Ama zaman za- man bir gazeteyi battaniye gibi üstüne kapatıyormuş. Bu garip pratiğin nedeni- ni sormuşlar adama. Adam, cin cin gülmüş: "Basın" demiş, "her şeyi bûyütüyor." Cumhurbaşkanı'nın ba- sınla ilgili görüşleri adamın- kine çok yakın. Ama yine de arada nüanslar var. Cumhurbaşkanı'na göre gazeteler her şeyi değil, canları neyi is- terse onu bü- yütüyorlar. Örneğin, "Mesut Bey'le aralanndaki li- moni durumu çok büyütü- yorlar. Ama asıl büyütme- leri gereken şeyleri büyüt- müyorlar." Orneğin, Cumhurbaşkanı 'nın bas/nla ilgili görüşleri adamınkine çok yakın. Ama yine de arada nüanslar var. Cumhurbaşkanı 'na göre gazeteler her şeyi değil, canlan neyi isterse onu büyütüyorlar. öyie: "Magic Box" için "oglu- nun televizyonu" diyorlar. Evet, doğru. Televizyon şirketi yerine sinema kursaydı, o zaman da "oğlunun sineması" di- yeceklerdi. Kebapçı açsaydı, "oğlu- nun kebapçısı"... Bu işin sonu yok ki. Elberte insanlann bir işle- ri oiacak. Oğullar da insan. Onlann da işleri oiacak. Bu "çağ atiadık" lafını tcat eden biziz. Bu lafın ge- reğini de bi- zim, yani be- nim veya aile- min yapması gerekirdi. Ahmet'in yaptıgı budur.. Türkıye'ye çağı, uydudan verilen ses ve görüntü dalga- ları ile Alman- ya üzerinden atlattık. "onun iktidannda" köylüle- Atlatırken de hem anaya- rin bile dünyanın en uzak sayı hem TRT'yi hem de mu- yerleri ile her an konuşma, halefeti atlattık. "fakslaşma" olanağına ka- vustuğunu hiç önemsemi- yorlar. Ama "küçük oğlanın harç- lığını çıkarmak için borsada oynamasını" deve yapıyor- lar. Oğlan küçük, ama on se- kizini brtirdi. O yaştaki oğlan elbetie borsada oynayacak, Lunapark'ta değil. "STAR1" meselesi de Şimdi bu basannın önemt- ni büyütmek, Türkiye'nin ya- yıncılıkta çağ atladığını vur- gulamak dururken, gazete- ler kancayı "büyük oğlanın" yapması tarafına taktılar, onu büyütüyorlar. Özetle, üstüne gazete ör- ten adamın etini sürmeyece- ği bir garipiik içinde Türk ba- sını... İHD BAŞKANI Helvacı: 12 Eylül hâlâ bitmedi "12 Eylül ve Sonuçları" konulu sempozyumda konuşan genel başkan Helvacı, "12 Eylül'le insan hakları kavramı yan yana getirilemez" dedi. MUĞLA (Cumhuriyet) — İnsan Haklan Derneği Muğla Şubesi'nce düzenlenen "12 Ey- löl ve Sonuçlan" konulu sem- pozyumda konuşan tHD Gead Başkanı Nevzal Helvacı, "12 Eylül ile insan haklan kavramı yaayana getiriemez. Bence ko- nu '12 Eylül ve İnsan Haklan Ihlalleri' olson. Böylece insan haklan kavnunını kirienmekten kurtarmış oluruz" dedi. Nevzat Helvacı, bugün "12 Eyiol sona erdi mi?" sorusunun ciddiyetini koruduğunu beürte- rek, "Devleti yöoetenlerin üze- rinde üniforma bulunmaması yanıitıcı bir görimtüdür. Aslın- da 12 Eylul, hukuksal çerçeve- si ve kurumlanyla sürüyor de- mek bir abartma sayılmaz" gö- rüşünü savundu. İHD Genel Başkam Helvaa, BM'nin 1991 raporunda insan haklan ve demokrasi açısından 88 ülkenin değerlendirildiğinı, Türkiye'nin 7 puanla bu ulke- ler arasında 66. sırayı aJdığını vurgulayarak, "Işte dünya ka- muoyonun Türkıye'ye bakış açısj da böyle. Uluslsrarası in- san haklan örgutleri Türkiye1 yi insan haklan açısından 'skili bozuk ülkeler1 arasında göste- riyoriar. Bütün olumsuzluklar- dan ve ayıplardan kurtalmak SECİMKULJST için demokrasiyi bütün boyat- lanyla yaşama geçinnefiyiz" di- ye konuştu. İHD Muğla Şubesi'nin dü- zenlediği "12 Eylül ve Sonuçları" sempozyumunu İHD Genel Sekreteri Akın Bir- dal yönetti. Şube Başkam Av. Dursun Şahin'in acış konuşma- smı yaptığı sempozyumda 12 Eylül, gençlik-çevre, ekonomi, hukuk, eğkim, laiklik, işçi hak- lan, siyasi haklar, insan hakla- rı tartışıldı. Sempozyuma ko- nuşmacı olarak Mustafa l.Gür- kan, Oktay Ekinci, Prof.Dr. Mustafa Altmtaş, Av. Birdal Ertuğrul, Av. Dursun Şahin, Vecihi Timuroğlu, Ali Akalp, özer Olgun ve Av. Nevzat Hel- vaa katıldı. Mimar Oktay Ekinci, "12 Eylül ve Çevre" konusuna de- ğinirken, iktidann çevre ile il- gili olarak da "12 Eylül kurallannı" savunmayı sürdür- düğünü söyledi. Ekinci, sözle- rini şöyle sürdürdü: "Generallerin imzalannı ta- şıyan lurizmi Teşvik Yasaa', 'Çevre Yasas' Törkiye'nin tüm degerli tarun alanlannı. SİT alanlannı, kıyılannı ve orman- lannı, ekonomik kalkınma adı- na salt kısa zamanda köşe dö«- meyi amaçlayan özel yatınmla- ra tahsis edümesmi getirmi$dr.'f Dava arkadaşı mı, kavga aricadaşı mı?SHP'nin Adana mitingL. Seçim otobüsü havaalanından mitingin yapılacağı alana doğru coşkulu bir kalabahkla gidiyor. SHP'lilerde bayram havası var. Bu iki nedenden kaynaklanıyor. Birincisi, SHP'liler gördükleri ilgiden çok memnun. tkincisi de otobüste sadece Inönü ,yok. Yanında Baykal ve Gürkan da var. Otobüsten Hasan Sahan coşkuyla bağırıyor — Erdal Inönü sizleri dava arkadaşlan Deniz Baykal ve Aydın Güven Gürkan'la birlikte selamlıyor. Otobüsün uzerinde bulunan ve şu anda kontenjandan ya da merkez yoklamasından seçilebilecek bir yer bekleyen SHP'li dayanamadu — Yanlış anons yapıyorlar. "Dava arkadaşı" demek doğru değiL Çünkü Erdal Bey, Baykal ya da Gürkan'la hiç mahkemelik olmadu Olsa olsa bunlar "kavga arkadaşı"' oluriar. Gökbel "ciddi rol" istiyor Milletvekilliğine soyunan adaylar bugünlerde yörelerinde hareketli günler yaşıyorlar. SHP Muğla Milletvekili Musa Gökbel de seçim bölgesi Milas'ta çalışıyor Milas Belediyesi Şehir Tiyatrosu oyunculannı ziyaret eden Gökbel destek istedi ve bu arada kendisinin bir tiyatro tutkunu olduğunu, 30*3 yakın tiyatro oyununda rol aldığım belirtti. Gökbel, Milas Belediyesi Şehir Tiyatrosu'nun bugünlerde sahnelediği Cevat Fehmi Başkut'un "Buzlar Çözülmeden" adlı oyununda bir zamanlar "Deli Kaymakam" rolunü oynadığım söyledi. Bunun üzerine tiyatrocular kendisine küçük de olsa bir rol önerdiler. Gökbel'in yamü . şöyle oldu: "Hayır o zaman şov yaptığımı sanırlar. Ben ciddi bir rol istiyorum. Daha sonra bir başka oyunda oiursa < gelip oynamak isterim..!'
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle