23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/16 23 EYLÜL 1991 HAVA DURUMU TÜRKIYE'DE BUGÛN ıji işleri Genel Müdürtüğü'nden alınan bilgıye göre yurdun kuzeydoğu kesim- leri parçalı bulutiu, diğer yerler az buluöu ve açık geçecek. HA- VA SICAKLIĞI: Önemli bir de- ğişikiik olmayacak. RÜZGÂR: Yurdun kuzey kesimlerinde ku- zey ve bat gûneyinde, gûney ve bat yönlerden hafif ara sıra orta deniz mili hızla esecek. Van Gölû'nde hava açık geçe- kuvvette esecek. Denizlerde, cek. Rûzgâr gûney ve batı yönlerden haflf, ara sıra Gûney Ege'de yıldız ve karayel, orta kuvvette esecek. Göl küçûk dalgalı olup görûş Batı Karadeniz'de günbatısı ve uzaklığı 10 km dolayında olacak. lodos, diğer denizlerimızde yıl- A 29° 17° Edıme A 29° 13° Erzncan A 2«° 7°Erzunım B 19° *°E*$el»r A 26° 10° Gaaamep A 31° 20° ûtesun A 30° 18° Gümûshane B Hng« Bofcı Burea ÇanaMoK Çonun Denrf 6 18° 12° Hakkâr A 30° 16° isparta A A 29° 10° istanbul A A 27" 10° bnır A A 2e°WKars B A 20° 7°Kastamonu B B 22° W> Ka»s«ı A A 28» 14° Kırttaref A A 27° 1*> Konya A B 23° /»Kûtahya A A 29° 15° Matttya A 28° 14° U n a 30° 13° K Maras 22°12°M«m 19° 3°MuJla 25°10°Muş 22°14°Nı0de 22° 15° Ordu 20°10°Rne 24° 14° Samsun 27° 9°Si»1 24°16°Sino(i 30°17°S«as 19° 2° Tetordafl 21° 8°Trataon 24° Pîıncei 29°14°Uşak 25° 7°Vaı 27° 10° Y H B * 28° 11° ZonguUık • ^ Helsınkı J y -j9»Lerangrad ^ j«,ı Kopenhag/? " •. , J ~ * KStâr -*•*> Moskova --». Londra J.VZ^^- J L L S ^ V »Berlin , ğ y dız ve poyrazdan saatte 10-21 0 ** ^ '»*'»" •?»&**» A-açık B-DukiDu G-guneşi K-karlı S-sst BULMACA SOLDANSACA: 1 2 3 4 5 6 1/ "Gözlerin gözle- rime değince / —'im olurdu ağlardım" (Attilâ tlhan). 2/ Sa- hip... Hizmet hayvanlanmn ayağı- na çakılan demir... llkel beniik. 3/ Bir kimsenin yararlılığı- nı ve yeteneğini gös- teren belge. 4/ Tiyat- ro niteliği taşıyan radyo ya da televiz- yon yayını... Yapma, etme 5/ Toprağın nemi... Tann buy- ruklannı yerine getirme. 6/ Ege böl- gesinde bir dağın, ovanın ve akarsu- yun ortak adı... Bilgiç"Iik taslayan kimse 7/ Olgun, yakışıklı ve paralı erkek için kullanılan argo sözcük... llave. 8/ Bir görevin yürütülebilme- si için merkez olarak seçilen yer... Or- ta Asya göçebelerinin kullandıkları çadıra benzer barınak. 9/ Duyuru... Uluslararası Basın Enstitüsü'nUn skngesi. YUKARIDAN AŞAGlYA: 1/ Belirli bir görüş ya da düşünce sahibi obnayan. 2/ "Deliş- men, deli" anlamında kullanılan yerel bir sözcük... Silisyumun simgesi. 3/ Bir nou... Bir spor kulübümüzü simgeleyen harf- ler. 4/ Kansızlık... Hıristiyan ermişlerine verilen san. 5/ lzmir 1 in bir ilçesi. 6/ Gözde sarıya çalar kestane rengi... Kuduz. 7/ Ünlem... Boru sesi. 8/ Yapılann dışında keresteden kat kat ku- rulan ve çalışmak için üstüne çıkılan çatı. 9/ Yanarken güzel koku verdiği için tütsü olarak kullanılan bir ağaç... Kas gucun- de herhangi bir yetersizlik olmadığı halde istemli hareketlerin düzensizliğine yol açan eşgüdüm bozukluğu. 60 YIL ONCE Cumhuriyet Türk parasının kıymeti Fiatın göstermedıgini istimal meydana çıkanr 23 EYLÜL 1931 İngiliz lirasının sükutu, Türk lirası bu para ile öiçüldüğü için, ticari mehafilde bir iki gündür endişeleri mucip oluyordu. Dune kadar devam eden bu karışık vaziyet dün verilen bir kararla hali tabiisine girmiş, Türk parasının kıymeti için sterling esası terkedilerek Fransız Frangı esas ittihaz - olunmuştur. Bu husustaki resmi tebliğ şudur: Borsamızda Türk parasının kıymeti için sterling esası terkedilmiştir. Bir frangı itibarile bugünden itibaren frang esasına göre muameleye başlanmıştır. Keyfiyet borsa komiserliğinden banka ve müessesata bildirilmiştir. Evvelki gün Musevilerin bayramı olduğu için ecnebi bankaları kapalı idi. Buna rağmen borsa komiserliği müteaddit müracaatler karşısında kalmıştır. 30 YIL ONCE Cumhuriyet MBK'nın ziyaretleri 23 EYLÜL 1961 MiIIi Birlik Komitesi üyelerinden Sezai Okan, Muzaffer Yurdakuler, Kadri Kaplan ve Rafet Aksoylu bu sabah Yeni Türkiye Partisi, Memleketçi Serbest Parti, CKMP ile CHP Genel Merkezlerini ziyaret | etmişlerdir. CKMP'deki ziyaretten sonra basın mensuplarına Kadri Kaplan, "Yuvarlak Masa . toplantısında alınan prensip Sezaı Okan kararlarını görüşüyoruz. Bu görüşmeler çok iyi" demiştir. Öğleden sonra Adalet Partisini ziyaret eden Milli Birlik" Komitesi üyeleri, "Yapılan görüşmelerden memnun olduklarını" söylemişlerdir. Daha sonra Sezai Okan toplantılar hakkında basın mensuplarına şunları söylemiştir: '— Milli Birlik Komitesi milletçe benimsenen demokratik rejimin teessüsü için milli iradenin tecelli edeceği günü huzur sUkûn ve güvenle beklemektedir. Bu cümleden olarak Milli Birlik Komitesi seçime kadar olan devredeki hadiseleri yakınca takip edebilmek ve gerekirse lüzumlu tedbirleri tesbit edip komiteye arz için beş kişilik kendi bünyesinde bir komisyon seçmiştir. Bu komisyonda yukarıdaki hususları temin babındaki faaliyetlerden biri olarak da seçimlerin arifesinde siyasi partileri ziyaret ederek memlekete hayırlı olacak iyi şanslar diledik!' GEÇEN YIL BUGUN Cumhuriyet Mandela'nın duruşması 23 EYLÜL 1990 Güney Afrika'daki ırkçı politikalara karşı yürütülen siyahi direnişin liderlerinden ve Afrika Ulusal Kongresi (ANC) Başkan Yardımcısı Nelson Mandela'nın eşi Winnie Mandela'nın adam kaçırma ve adam dövme • suçlanndan yargılanmasına yarın başlanıyor. Winnie Mandela, siyahi eylemci Stompie Seipei'nin 1988 yılında kaçırılarak öldürülmesi olayıyla ilişkisi olduğu gerekçesiyle yanndan itibaren Yüksek Mahkeme"de yargılanmaya başlanacak. VVinnie Mandela ile birlikte, bu olayla ilgili olduklan ileri sürülen 7 kişinin daha aynı mahkemede yargılanacakları bildirildi. DÜZELTME • Gazetemizin dünkü sayısında yer alan Ali Sirmen'in Dünyada Bugün kosesindeki, "Koltuk, Adam, Cüdam" başhklı yazısının son paragrafı teknik bir hata sonucu yayımlanmamıştır. Ali Sirmen'in yazısının son bölümü şöyledir: Turgut Bey'in gezisi dolayısıyla Vaclav Havel'in Leyla Umar'a verdiği demeç son derecede ilginç, öğretici ve düşündürücü. Turgut Bey'in Çekoslovakya'yı ziyareti dolayısıyla Havel'in verdiği demeci okuyunca aklıma ünlü birsözgeldi: "Doruklarda kartallar da bulunur, yılanlar da ama birinciler oraya uçarak gelmişlerdir, ikinciler ise sûrünerek." DÛNYA'DA BUGÜN Ams»rtü/n Y Amman A 34° Afina Bafidat Bareelcna Baseı Belgnd Btrtn Bom BnHsal Ctnem Caap Odde Dubaı FfVMıvt Ginr Kahn Koponhae KMı A 28° A 36° Y 28° Y 23° Y 24° Y 19° Y 27° Y 22» Y 20° Y 24° A 34° A 37» A 38° Y 23° A 24° Y 14° A 3 T Y 18° Y 21" A 2f> Lenngrad üxıdra Madnd MontreH McdOA MCr* Oso Para Prao ftym Roma ?*•Şam «Mı Imus ZMı Y 17° Y 24° Y 30» Y 24° Y 12° 8 21° Y 16° 8 28° Y W A 37° A 15° B 23° A 33° Y W° Y 22° Y 23° TARTISMA Uzman Doktora *Ceçici Görev* Şimdiye kadar geçici göreve giden doktorların hiçbiri muvafakat vermedikleri takdirde geçici göreve gitmeme gibi bir şansı olduğunu bilmiyordu. Ülkemizde uygulanan sağlık politikala- rının yıllardır gereksinımleri yanıtlayama- yışının, yaşanılan gerçeklerden uzak ve yü- zeysel olmasının başlıca nedeni, sağlık sis- temindekı aksaklıkların tumUnü doktora yükleyen anlayıştan yükselen "Doktor yok, doktor isterim" yakınmalarını susturmaya yönelik olmasından kaynaklanmaktadır. Her dönemde ve özellikle 80 sonrası politi- kacılar bu yüzeysel ve kolaycı anlayışın di- lini konuşmuşlar, medyalar da sansasyona açık uçları nedeniyle haberlerini bu anla- yışla yorumlayarak vermiş, bu kötü imajın gelişmesine ve yerleşmesine yardıma olmuş- lardır. Sağlık hizmeti, niteliğin hiçbir zaman ikinci plana atılamayacağı bir ekip işidir. Çok iyi organize edilerek sunulması gere- kir. Ancak böyle bir noktadan çıkıldığın- da, pahalı ve güç bir yola girilir, sonuçlar kısa değil, uzun süreçte alınır. Oysa her za- man politikacıları bekleyen bir seçim ya da hoşnut edilmesi gereken bir seçmen toplu- luğu olduğundan kısa ve ucuz yol; gerçek- te çözüm getirmeyeceği bilinse bile tercih edilir. Eğitim ve istihdam sorunları düşünül- meksizin, fabrikasyon doktor üretimi, yar- dımcı personel ve teknik donanım eksiklik- leri, hastanın doktora ulaşma sorunları dik- kate alınmaksızın her köye sağlık ocağı ya- pılması, her sağlık ocağına doktor atanması hep bu dargöruşîü anlayışın ürettiği uygu- lama örnekleridır. Çünkü insanımız dokto- ru olursa her türlü sağlık sorununun çözü- leceğine inanır, buna inandınlmıştır. Şimdi de uzman doktor açığı olan il ve ilçelere rotasyonla doktor yollayarak bu açı- ğın getirdiği sorunların çözüleceği öne sü- rulmektedir. Yaklaşım gene tek yönlü ve ni- celiksel olduğundan çözüm getirmekten uzaktır. Aslında bu uygulama Sağlık Baka- nı'nın basın toplantısında açıkladığı gibi ye- ni ve geçici değildir, yaklaşık iki yıldır sü- regelmekte olup, sonuçlar gerek hastalar ge- rekse de doktorlar açısından olumsuz bu- lunmasına karşın ne talihsizliktir ki kendi- si de doktor olan yeni bakan tarafından sis- tematikleştirilip, yerleştirilmeye çalışılmak- tadır. Elbette ki olayların bu şekilde gelişimin- de bizim de doktorlar olarak sorunlanmı- za sahip çıkamayışımızın ve tepkilerimizi di- le getiremeyişimizin etkisi çok büyük ol- maktadır. Hemen hepimiz Sağlık Bakanlı- gı'nın elinde ucuz iş gücüne donüşmemize, meslek onurunun, saygınlığının giderek azalmasına seyirci kalmaktayız. Sayın Dr. Senay Sakarya'nın bu sütunlardaki yazısın- da belirttiği yasal haklanmızdan bile haber- dar olmadığımız açığa çıkmıştır. Şimdiye kadar geçici göreve giden doktorların hiç- biri muvafakat vermedikleri takdirde ge- çici göreve gitmeme gibi bir şansı olduğu- nu bilmiyordu. (Bkz: 657 sayılı D.M.K. ek madde 9 (1327-31.7.1970 değişik 1897-15.5.1975) geçici görevtendirme şartlan ve c bendi [değişik 2902-27.9.1983] hükmü). Evet, bu uygulamayla hasta hakları çiğ- nenmektedir, çünkü hastanın en temel hak- lanndan biri olan nitclikli sağlık hizmeti ve- rilmesi böylesi göz boyayıcı yöntemlerle er- telenmektedir. Hekim hakları çiğnenmek- tedir, çünkü yasalara rağmen uygulanan ge- çici görevlerle hekimler başka bir yanya ko- nu olacak kadar maddi ve manevi zarara uğratılmaktadır. Beklentimiz hastanın ve hekimin yiizünü güldürecek, kalıcı, akılcı sağlık politikala- rının hekimlerin ve meslek odalarının katı- lımıyla oluşturulması ve bir an önce uygu- lamaya geçilmesidir. Dr. LEVENT ÖZÇEP İstanbul SOSYALİST BİRLİK PARTİSİ'NİN DUYURUSUSoğuk savaş sonrası dünyada barış ufukiarı genışlemektedir Tûrkiye olanakların ve tehlikelerin birlikte filizlendiği bir bölgede yer almakta- dır. Parlamentonun bilgisi ve onayı dışında süresi uzaölan SEIA gibi 12 Eylül kaynaklı anlaşmalar ülkemizı ıradesi dışında rollere itmektedir. Tûrkjye'nin Demokrasi içinde gelişmesini ve potansiyelini çağdaş dûnya ölçütlerinde gerçekleştirmesini engeHeyen 12 Eylûl yapılan tûm kurum ve kurallarıyla tasfiye edilmelıdir. Tûrkiye'de rejim sorununu çözmek için demokratik bir anayasa yaşamsai zorunluluktur. Kûrt sorununun çözümü için de KûrOerın her aianda kendi kimlikJerîni özgürce geliştirebilme hakkına kavuşmaları ise bir başka zorunluluk- İJt-" - ' '' " İşçi sınıfının ve tûm çalışanların siyasal ve sendikal özgüriûklerinın sağlanması da öncelikli hedefler arasmdadır Çağdışı anayasa ve SBP'nin muhalefetine rağmen meclisten geçen seçim yasası ile oluşacak 20 Ekim parlamentosu iyice eskimiş resmi görüşleri aşamayacak, ülkeye ekonomik ve siyasal istikrar getirmeyecektir. 20 aim seçtaterl iakj yaprtmarlatı esktaljtlı. SBP 20 Ekim seçimlerine ilişkin olarak 27 Ağustos 1991 tarihinde Genel Başkanı Prof. Sadun Aren tarafmdan basına duyurulmuş olan şu kararları almıstı: '1 — 20 Ekim seçimlennde esas hedef demokrasi olmalıdır. Tûrkiye'de rejim sorunu ve Kürt sorunu Û2erinde mutabakat sağlanması ve 12 Eylül yapılarının tasfiye edilmesi için yeni ve demokratik bir anayasa ve seçim yasası hazırlanmaJıdır. 2 - S8P seçimlerde esas ışlevi bu hedefler doğrultusunda çalışmak olan ve haarlayacağı bu yeni yasal düzenlemeler çerçevesinde kısa sûrede yeniden seçime gidecek bir partamento oluşturulmasını savunmaktadir. 3 - SBP seçimlerde HEP'ten başlayarak bu amaçlarını paylaşan tüm siyasal gûçlerie merkezi ve yerel dûzeyde işbirliği olanaklan araya- caktır." 20 Ekim seçimlerine bir ay kala her şey 12 Eylûl rejimintn tûm kurum ve kurallan ve tüm kalıntılanyla tasfiye edilip edilememesi sorunu- nun, ANAP - fJzal iktidanna son veriimemesinin twgûn her zamankinden daha çok sol güçlerin geniş işbirliğine bağlı olduğunu ortaya koyu- yor. Bu bağlamda SHP ile ilişkilerin gelişimi şu şekildedir: SBP, karartan doğrultusunda SHP ile yapılan ûst düzey temaslarda kendisi için befirleyici olan hususun yukanda belirtilen amaçlar ûzerin- de anlaşma sağlanması olduğunu net bir biçimde ortaya koymuştur. SHP ûst yönetimi bunun üzerıne seçimlerde işbirliği için söz konusu amaçlarda çok büyük ölçüde anlaşma sağlanacağını açık bir bıçımde ıfade etmış ve ayrıca SHP'nın belirli sayıda SBP'liyi milletvekili adayı gösterebileceğini de kendıliğinden eklemiştır. Bu önerıyi ışbirliğını güçlendirici nitelıkte gören SBP, SHP ile bu konuyu da görüşmüş ve hiçbir aşamada milletvekili adaylığını seçimlerde ışbirliğinın bir önkoşulu olarak getirmemiş ve görmemiştir. Esasen SBP'nin seçimlerle ilgili yukan- da belirtilen karariarının ikincisinde "kısa sürede yeniden seçime gidecek bir parlamento oluşturulması" savunulmaktadır. Ust düzey yöneti- miyte sürdürülen temaslarda SHP, SBP Genel Başkanı Prof. Sadun Aren'e milletvekili adaylığı önermeye başlamıştır. Genel Başkan Aren, birkaç kez yenilenen bu teklifi kabul etmemiş, önce ilke olarak anlaşmak koşuluyla milletvekili adaylığı için SBP adına önerilerini iletmiştir. SBP seçim işbirliği politjkasının özûnü, demokratik istemler için birlikte mûcadele etme oluşturmaktadır. Seçilecek miHetvekili sorunu bizim seçim işbirliği politikamızın koşulu değildir. SBP; 23 Eylûl Pazartesi günü toplanacak SHP yetkili organlannın onlar için de geçerli olduğuna inandığı demokratik istemler etrafmda, SBP ile bir seçim işbirliğinden yana tutum almasını beklemenin gerçekçi olduğunu düşünmektedir, Ûnemlı olan nokta her iki partının bu içerikte bir seçim işbirliği mutabakatına vardığının kamuoyuna açık ifadesıdir. Bu seçim ıştaiiğinin gerçekleşmesi açısından tarih önünde sorumluluk artık SHP organlanna düşmektedir. SBP her koşulda, önerdiği demokratik istemler etrafında seçim çalışmalarını sürdürecektir. T.C MARMARA ÜNİVERSİTESİ YENİ TEKNOLOJİLER ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME MERKEZİ MODERN BÜRO TEKNOLOJİSİ YÖNETİMt "MODERJV OFFICE TECHNOLOGY MANAGEMENT" Merkezimiz bünyesinde en az lise mezunlanna açık "Modern Büro Teknolojisi" programı açılması- na karar verilmiştir. Programın öğretim dili Ingilizcedir ve bir yıl sürelidir. Hafta içi gündüz tertip 900 saat, gece ve hafta sonu tertipleri ise 450 saat ders, uygulama, seminer ve konferanslardan oluşacak ve 30 hafta sürecektir. Dersler, uygulamalar, seminerler ve konferanslar başta Marmara Üniversitesi Mühendislık Fakültesi öğretim elemanları olmak iızere, Marmara Üniversitesi'nin diğer fakülteleri, diğer üniversitelerde gö- rev yapan öğretim üyeleri ile piyasada uzmanlaşmış yerli ve yabancı elemanlarca yürütülecektir. Programda işlenecek konular aşağıdaki gibidir. lst group — Introduction to Computers I — Administrative Systems & Services — Accounting I — Social Psychology — Business English I 3nd group — Spreadsheet Applications — Modern Office Equipments — Records Management — Business Administration I — Supervising Office Employees 2nd group — Introduction to Computers II — Word Processing — VVritten Buss, Communicatıons — Accounting II — Businesse English II 4th group — Data Base Applications — Job Analysis & Staffıng — Office Environment — Business Administration II — Final Project Programa katılmak isteyenJer program giriş ve Ingilizce seviye ölçüm sınavlanna gireceklerdir. tngi- lizcesi yetersiz olanlar program giriş sınavını verdikleri takdirde "YABANCI DİLLER EölTlM VE ÖĞRETİM ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ" bünyesinde Ingilizce öğrenim programına katılacaklar, bu eğitim sonunda başanlı olduklan takdirde esas programa alınacaklardır. Programı başanyla tamamlayanlara başarı sertifikası, diğerlerine ise katılım belgesi verilecektir. Son Müracaat Tarihi Sınav Tarihi Müracaat Adresi Gerekli Evrak Telefon 7 Ekim 1991 12 Ekim 1991 MARMARA ÜNİVERSİTESİ Mühendislik Fakültesi Modern Büro Teknolojisi Program MUdürlüğü Goztepe Kampusu 81040 Kuyubaşı-Kadıköy Mezuniyet Belgesi, 2 adet vesikahk fotoğraf 347 13 60 - 347 28 59 Basın: 36183 ik K E Ç İ > I A R • R E S T t U R A N T 2 6 EylÜI Persembe saat 18.00'de Hgeyra'nın muthlş ev yemeklerlnl canh müzlk rw^~W ' • • eşiiğlnde tadın Sürprlzterie dolu bir ortamda heyecarta slzteri bekNyoruz. Pazar g«c«lwl açık bttf* 18.00-02.00 TafHUy* Boatan Sok. No: 13 T«l: 161 45 07 GEÇMtŞ ZAMAN OLURKİ Sanı Ertoğnıl Korie 10.000 lira (KDV içinde) Çağdaş Yayınlan Türkocağı Cad 39-41 Cağahğtu-lstanbul Ödcmeü gönderflmez. POLTITKA VE OTESI MEHMED KEMAL . . .İşkenceden kurtulma İnsan Haklan Derneği (İHD) Genel Başkanı Nevzat Hel- vacı dün diyordu, bugün de diyor: "insan hakları tehdit al- tındadır. Yeni bir yüzyıla girerken insanlar düşüncelerinden ötürü tutuklanıyoriar, işkence görüyorlar." Ceza Yasası'ndan 141,142. maddeter ve 163 kakJınkjı, ama "terörle mûcadele" adıyla daha ağırları getirildi. Bu, terörle mûcadele yasası değil, halkla mûcadele yasasıdır. Gözüme ilistikce küçük küçük notlar almışım. Onlardan biri şöyle: Danimarka'dan, işkence Görenler Rehabilitasyon Mer- kezi Başkanı Prof. Dr. Ole Espersen ülkemize geliyor. İnsan hakları ihlallerini ve işkenceyi inceliyor. Şöyle diyor: "...Türkiye'deki işkence olayları ile ilgili elimizde raporlar var. Bizim Danimarkalı hukukçular olarak tek yapabilecegi- miz, işkence sürdüğü sürece bu ülkenin Ortak Pazar'a gir- mesini engellemek; benı endişelendiren, hayrete düşüren, Tûrkiye'de işkence olaylannda hiç azalma olmamasıdır Bu- na rağmen Türkiye'nin nasıl AT'ye gireceği düşünülüyor. En yetkili ağızlar da, 'Biz polisi egitemiyoruz, egitimsizlikten kaynaklanıyor' diyorlar. Bu açıklamalar bizim için yeterli de- ğil. Son çıkarılan Antiterör Yasası oyle bir yasa ki İşkence ya- panları koruyor. Merkezimizde değişik ülkelerden gelen iş- kence görmüşleri tedavi ediyoruz. Sayı olarak Türkler üçün- cü sırada. Tûrkiye'de tüm Avrupa ülkelerinden daha çok iş- kence var. Demokrasi ile işkence bir arada olamaz." Seçimter dolaytsıyla bağımsız olarak getirilen Prof. Dr. Suat Bilge (büyükelçi) ayağımn tozuyla bir İnsan Haklan Dairesi kurmaya yöneldi. Başbakan'dan bu konuda destek gördüğü- nü de soyiüyor. Atanır atanmaz, Başbakan'a Bir insan Hak- ları Dairesi kuracağını soylüyor. Bakaina göre demokrasiyi be- nimsemişse insan haklarını da benimseyeceğiz. İnsan hak- larına uymayan demokrasiler sahtedir. Gerçek demokrasi ile biçimsel demokrası arasındaki ayınm budur. "... Adalet örgütümüz Mecelle'den İsviçre Medeni Yasası: na kolaylıkla geçmiştir. Şimdi İnsan Hakları Sözleşmesi'ne geçmek gerekiyor." Bakan, kendinden önce insan haklan konusunda neler ya- pıldığını araştırıyor. Görüyor ki bu konuda gelen yazılar dik- kati çekmiyor. Öyte bir alışma yok. Yazılar ya bir yerlerde unu- tulup kalıyor ya da kitaplığa gönderiliyor. Kimsa ilgilenmiyor, yazılar okunmuyor. Eğer okunsalar bir işlem görürler. Bakan işin yürütülebilmesi için başka bir yönteme başvu- ruyor. Savcı ve yargıçlarla yüz yüze gorüşme yolunu deni- yor. Bakanlık, süresi kısa da olsa bu yolda olumlu sonuçlar alınacağını umuyor. İnsan haklan ihlalleri ve işkence konusunda ne kadar söz- leşme imzalarsak imzalayalım, hangi toplantılara katılırsak katılalım, bunlar uygulamaya girmedikçe bir sonuç alınamı- yor. Hukuksal gelenek ve goreneklerimiz arasında yer alma- mış. Böyle olunca da mahkemelerde savsaklanmış; karako- la düştüğünde falakaya yatmış. Yukarı uğraşmadığı sürece aşağıda işkencenin önü kapatılmamış. Bakan gene de iyim- serdir, şöyle diyor: "... Yargıç karar verirken anayasayı da göz önünde tutar. Bu ilke bizde uygulanmıyor. Bir alıskanlık yok. Anayasa, Türki- ye'yi, 'İnsan haklanna saygılı bir hukuk devieti' diye tanımlı- yor. Bizim buna uygun davranmamız lazım." Usul Yasası'nda yok, usul yasasında yazmıyor, anayasa- da varsa da usule geçmemiş diyerek beklemenin yeri yok. Dünyanın gözünde işkenceci olmaktan kurtulmanın yolu var- dır. Bu yolu inat ve dirençle denemek gerekiyor. ÇAUŞANLARIN SORULARl/SORUNLARI YIUVtAZ ŞtPAL "Kıdemim 2 8 yıl, derecem 1/4" SORU: 12 yüı profesör olarak bir iiniversitede, 28 yıl çalı- şarak emekli oldum. Temmuz 1991'de garetetenJeki yayımlanan değişik mcsMüerdeki emcklUerin maaşlannda >apılaaık art- ma oranlan bir cetvel halinde yayımlanmışü. Bu cet- velde Proriarın maaşlanndaki artma oranı *!% 60 civannda gösterilmişti. Bu ay başında bankadan maaşımı aldıgımda bu oranın % 37 civannda olduğunu gördiim. Ejnekli olduğumda kıdemim 28 yıl, derecem 1/4 idi. Emekli maaşımm nasıl hesaplanacagını ve 1991 temmuz artışında artış oranının ne olduğunu öğren- mek istiyorum. YANIli TC Emekli Sandığı'nca bağlanan emekli aylıklan üç ayn aylığın toplamından oluşmaktadır. Bu aylıklardan biri genel emekli aylıgıdır. Bir diğeri ise ta- van emekli aylığıdır. Bu aylıklardan ûçüncüsO kıdem emekli aylıgıdır. Yüksek öğretim Kurumları Personel Yasası kapsarnında gö- rev yapan öğretim üyelerinden profesör kadrosundan emekli olanlar, ek gösterge uygulaması yönünden iki gruba ayrılmak- tadır. 418 Sayılı Yasa Hükmünde Kararname ile, "Profesörlük kad- rosunda dört yılını tamamlamış bulunanlar", emekli aylıklan- nı 1991 yılı için 3 bin 300 ek göstergeye göre almaktadır. Profesörlük kadrosunda dört yılını tamamlamadan emekli olanlara, 1991 yılında uygulanması öngörillen ek gösterge 2.700'dür. 28 yıl görev süresinin 12 yüını profesörlük kadrosunda ge- çirdikten sonra emekli olan öğretim üyelerine, 15 Temmuz 1991'den geçerli olarak bağlanacak aylığın hesabı; 1.500 (1/4 derece genel aylık göstergesi) + 3.300 (1991 yılı ek göstergesi) = 4.800 (1991 toplam genel aylık göstergesi) x 470 (1991 yıh 2. yarı genel aylık katsayısı)= 2.256.000 (aylık bağlamaya esas tutar) x % 78 (28 hizmet yılı karşüığı aylık bağlama oranı) = 1.759.680 TL. (genel emekli aylığı), 375 (25 yıl ve sonrası için kıdem aylık göstergesi) x 470 (kı- dem aylık katsayısı) x % 78 (aylık bağlama oranı>= 137.475 TL. (kıdem emekli aylığı), 1000 (taban aylık göstergesi) x 640 (1991 yıb 2. yarı taban aylık katsayısı) x Vt 78 (aylık bağlama oranı) = 499.200 TL. (kıdem emekli aybğı), 1.759.680 TL. genel emekli aylığı 137.475 TL. (kıdem emek- li ayhğı) + 499.200 TL. (taban emekli ayhğı)= 2.396.355 TL. (toplam emekli aylığı). Profesörlük kadrosunda dört yılını tamamlamış bir profe- sör, 1991 yıb 1. yarı için saptanan 352 genel aylık ve 480 taban aylık katsayısına göre 3.300 ek göstergeye ve 28 yıl hizmet kar- şılığı 200 kıdem göstergesine göre 1.317.888 TL. genel emekli aylığı, 54.912 TL. kıdem emekli aylığı ve 374.400 TL. de taban emekli aylığı olmak üzere toplam 1.747.200 TL. toplam emek- li aylığı almaktaydı. 1991 yılı 2. yarısında yapılan zam oranı yüzde 60 değil, yüz- de 37.15'dir. Emekli Yarbay (38) ALİ GÜNGÖR (1916-23.9.1990) Her an bizimlesin GÜNGÖR-ÖZGÜR-ŞAHİN AlLELERİ HUKUKSUZ DEMOKRASİ . Halit Çelenk 3. bası 8.000 Iıra (KDV içinde) Çağdaş Yayınlan Türkocağı Cad. 39-41 Cağaioğlu-lsıanbul Ödcmeli göadcrilmez.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle