Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 20 EYLÜL 1991
Düzanlatgm Şiiri Nedir?
MELIH CEVDET ANDAY
Şiir, dizelerden kuruludur; dize ise ölçü
(esk.: vezin) denilen düzenceye uyularak or-
taya çıkanlır. Bizhn şiirimizde anıı ve hece,
eskiden beri bilinen iki ölçü örneğidir. Bun-
lar dışında bir de müstezad (ar. ziyade'den) ile
eskiden serbesl vezin, sonraları özgür koşuk
dediğimiz düzencelerdir. Müstezad, eski şiiri-
mizde (aruzla yazılan şiirimizde) uzunlu kısalı
dizelerle oluşturulan bir şiir türü idi; örneğin
met'ûlü mefâîtü mefâîlii faûlün ölçüsündeki
uzun dizeden sonra, mefûlii faûlün ölçüsün-
deki kısa dize gelirdi. Özgür koşukta ise dize
ölçüleri birbirini tutmaz; şair burada kendini
özgür sayar, fakat gene de uyak kullanır.
Buraya değin anlattıklanmızdan şiirin, öl-
çülü uyaklı dizelerden kurulu bir birlik oldu-
ğu ortaya çıkıyor. Ama bu uymamasına kar-
şın, gene de şiir diye bilinen bir şiir türü daha
vardır. Bizde eskiden mensur şiir denilen tür,
ölçüsüz olarak düzyazı gibi yazılırdı ki batı
edebiyatından alınmadır. Batıda buna poeme
en prose denir.
Bu girişi gerekli görmemin nedeni düzyazı
şiir ya da düzanlatım şiiri denen şiir türünün
düzyazı ile ilişkisi, başka bir deyişle düzyazı-
dan nasıl, nerede ayrıldığı konusuna değin-
mektir. Şurada hemen açıklamam gerekiyor
ki aruzdan heceye, heceden özgür koşuk'a ge-
çiş, şair olma hevesini duyanlarda şiir yazma-
nın kolaylaştığı inancını uyandırmıştır. lmdi
düzanlatım şiirinin bu inancı daha da güçlen-
direceği söylenebilir.
Şiirin yukarıdan beri kısaca gözden geçir-
diğimiz bu değişim çizgisine bakarak bunu
doğrulama düşüncesine varabilir miyiz?
Ben bütün bu teknikleri denemiş, uygula-
mış bir şair olarak diyeceğim ki şiir yazma işi
gittikçe güçleşti. Buna karşın şiir yazma he-
vesinin neden bunca arttığıru anlayamıyorum.
Ölçü, uyak kullanmak hiç de güç bir iş değil-
dir; üstelik bunlar, şiire yalancı bir uyum ge-
tirmekle okuru aldatır. Ölçüyü, uyağı, benzet-
meleri alahm şairin elinden, "Hadi şimdi yaz
bakalım!" diyelim, şaşırmaz gerçek şair, işin
en güç olanını üstlenir. "Rengini buldum ses-
li harflerin!" diyor Sayıklamalar II Sözün Bü-
yücülüğü adlı şiirinde Arthur Rimbaud (Can
Yayınları'nda yeni basılan "Cehennemde Bir
Mevsim - Dluminations"dan aldım. Çeviren:
Özdemir tnce) "—A kara, Ö ak, İ kırmızı, O
mavi, Ü yeşil— Saptadım her sessiz harfın bi-
çim ve devinimlerini ve içgüdiisel ahenklerte,
ergeç bütün duyularla ulaşılabilecek bir şiir-
sel dil bulmakla gunırlandım. Saklı luluyo-
rum çeviri hakkımı."
"Saçmalamak" diyebilirsiniz... Ah bir öğ-
rensek saçmalamayı!
Yukanya aldığım parça, evet, dizelerden ku-
rulmuş değil, ölçü ve uyaktan da yoksun; ama
orada bu büyük şair "içgüdüsel ahenk"ten söz
ediyor, "bir şiirsel dil bulmakla" gururlandı-
ğını anlatıyor. Bu ahenk (uyum) ölçü ile uyak-
tan elde edilmiş değildir. Daha önemli olarak
da buradaki anlatım, düzyazısal bir anlatıma
hiç benzemiyor; sesli harflerle renkler arasın-
da kurulan benzeşim us dışıdır, bir başka de-
yişle, yeni bir dil karşısındayız. Rimbaud, bu
bölümün başka bir şiirinde "Kutsal buldum
sonra usumun düzensizliğini" diyor. Oysa
düzyazı mantığı bunu benimseyemez.
Sıvas Cumhuriyet Üniversitesi öğretim üye-
lerinden Mehmet Yalçm'ın yeni basılan kita-
bı "Şiirin Ortak Paydası - Şiir bilime giriş" adlı
yapıtı günlerdir elimden düşmüyor. Kitabın
arka kapak yazısından bir tümceyi, konumu-
za uygun düştüğü için buraya aktarıyorum:
"Şiir, değişen bütün biçimlerine karşın değiş-
meyen bir ilkeye dayanır. Bu ilke bütün şiirle-
rin onak paydasıdır. Ancak şiirin ortak pay-
dasını belirlemek bu yapıtın özel bir savı de-
ğil, çağdaş şiir bilimin genel tasarısıdır"
Bu yeni bilim dalının tanıtıcılarından biri
olarak Sayın Mehmet Yalçm, düzyazıya ben-
zeyen şiir konusunu da ele almaktadır. Bu tür
şiire "Düzanlatım Şiiri" adını veriyor. Bundan
sonra ben de öyle diyeceğim.
Şimdi gelelim "Riffaterre'in düzanlatım şi-
irine yaklaşımı" başhklı bölüme:
"Şiirsel betiği biçimsel bir birlik olarak ta-
nımlayan ve bu birliği bir anlamlaşım (signi-
ficance) temeline dayandıran Michael Riffa-
terre, dizeli şiirde geçerli olan aynı ilkenin dü-
zanlatım şiirinde de bulunması gerektiğini sa-
vunur. Kimi betiklere düzanlatım şiiri denil-
mesi, bu betiklerin okurlarca öyle algılanma-
sı boşuna değildü'
Çünkü düzanlatım şiiri bir biçimsel birlik
sunmaktadır. Bu bilgine göre bu şiir, ölçüden
ve uyaktan bağımsvzdır, aynca içeriğe de be-
lirli ölçüde yabancı ve ondan bağımsız bir bi-
çim ortaya koyar. Burada kimi ömekler üze-
rinde duruluyor.. Biz bunlardan ünlü Frans\z
şairi Paul Eluard'ın "Toilette" adlı düzanla-
tım şiirini görelim. (Fransızcasını da almam
gerekiyor.)
"Hle entra dans sa chambretle pour se changer, tan-
dis que sa bouilloire chantait. Le courant d'air veranl
de la fenelre claqua la porte derriere elle. t n court ins-
lant elle polil sa nudite etrange, blancbe el droite. Pu-
is elle se glissa dans une robe de veuve."
(Üstünü degişmek için yatak odasına girdi; o sırada
su ibriği ötüyordu. Pencereden gelen hava akımı ar-
kasındaki kapıyı çarptı. Kısa sürede garip, ak ve dik
çıplakhğını temizledi. Sonra entarisinin içine kayıver-
di.)
Yazann açıklaması şöyle: "Şiirin anayapısı
(Toilette) başlığıdır.. Bu başlık anayapı niteli-
ğini iki kez taşımaktadır. Çünkü hem şiirin,
hem de bir resimgenin (iconographie) izleği-
ni yansımaktadır. Birkaç ses yinelenimi ve bir
eğretileme dışında biçimsel hiçbir şey yok.
Bunlar da şiirle doğrudan bağıntıh değil. An-
lamlaşım bağı başhktan türemekte ve betikle
eşuzantılı bir nitelik kazanmaktadır. Değişmez
ögesi yalınlık'tır. Bir yatak odacığı (chambret-
te), içinde su ısınırken ses çıkaran bir ibrik (bo-
uilloire), hava akımı ile s'arpan kapı, son ola-
rak da düz ve sıradan bir kadın entarisi (robe
de veuve). Her şey dile dayanıyor!'
Taklit edilen değil, dille kurulan ve böyle ol-
duğu için de mantığımızı aşan!
Evet demek istiyorum ki başlangıçtan bu-
güne bütün şiir, yalnızca kendine özgü man-
tığının buyruğunda yürümüştür. Ölçüler,
uyaklar, eğretilemeler, uyum gösterileri... Bun-
lar şairin eğlenceleridir, ya da eğlencelikleri.
Şimdi de Saint-John Perre'den şu düzanla-
tım şiirini birlikte okuyalım:
Bırakın beni şimdi, gidiyorum tek başıma
Dışan çıkacağım işim var çünkü: Bir nöcek
beni bekliyor konuşmak için. Sevinç duyuyo-
rum.
Çok yüzeyli iri gözden: köşeli, apansız, bir
selvi meyvesi gibi.
Ya da bir anlaşmam var mavi damarlı taş-
larla: Bunun için de bırakın beni,
oturup dizlerimin dostluğunda.
Dünya şiiri değişiyor mu? Evet, bildiğimce
öyle, kimse artık eski anlam ve biçim oyunla-
rına yüz vermiyor ve düzanlatım şiiri büyük
bir gelişim sağlıyor.
Dünya şiiri... ama şiir dünyası değil. Mısır,
Sümer, Çin şairleri başlannı kaldınp bugünün
şiirini okusalar hiç yadırgamazlar, "Şiir
sürüyor" deyip sevinç duyarlar.
ARADABIR
Prof. Dr. BEŞAT D. TESAL
Gerçekçilik ve Devrim
Yazıma başJarken bir noktayı belirtmek isterim: ölçûlû her
yurtsever gibi ben de 'Atatürkçü' geçinenlerden değil, ger-
çek Atatürkçü ilkelere bağlı bir kişiyim. Atatürk'ün tek amacı
bağımsız, uygar, yol gösterici bilim olan, akılcı bir Türkiye ya-
ratmaktı.
Ne yazık ki aramızda aynı duyguyu paylaşmayanlar var.
Ata'nın kjealini bir türlü kavrayamamış olanlar, geçmişe sap-
lanıp kalanlar ve hele eyyam ağaları, onun çabalannı balta-
lamaktan geri durmuyorlar. Bir kısım insanımız da bu ters
uğraşılara karşı selameti demekler kurma, süslü sloganlar
yaratma, demeçler verip yayınlar yapma, hatta yasal yaptı-
rımlara kalkışma gösterileri ile avunup övünmekte,
'Atatürkçülük' anlayışını yozlaştırmaktadırlar.
Kanımca bu türden tepki ve gösterilere hiç mi hiç gerek
yok. Her vesilede beyiik tekerlemelerle kafa şişirmekten, il-
lâllah dedirtmekten vazgeçmek, konuyu gerçek ve yapıcı açı-
dan ele almak kuşkusuz çok daha yararlı olur.
Nedir bu gerçek açı?
Bu, Atatürk'ün ardından bir süre daha izlemeye çalıştığı-
mız, ancak sonradan politika yarışması uğruna, alabildiği-
ne ödün vererek yozlaştırdığımız reformları, bir an önce dü-
rülüp kaldırıldıklan tozlu raflardan indirip canlandırma ve en
büyük ve şaşmaz bir inanç ve iradeyle günün sosyal gelişi-
mine uygun biçimde ileri götürme yoludur.
Bunda biraz daha gecikir, içten ve dıştan etrafımızı saran
baskılardan yakamızı kurtaramazsak, Osmanlı Devteti'nin çö-
küş durumuna düşmemiz çok muhtemeldir. Bunu amaçla-
yan, ülkü haline getiren pek çok düşmanımız olduğu da mu-
hakkak. 6u sinsi amacı sezmek için dünya basınına bir göz
atmak yeter. Son günlerde bu basın, Lozan Antlaşması'nın
geçersizliğinden söz etmeye başladı. İşin acı tarafı, hep ay-
nı ihtiras düşkünlerinin de bu anlaşma hükümlerini içerden
eleştirip durmaları, küçümseyip horlamalan ye bu ters tutum-
la düşman güçlere âdeta destek vermeleridir. Oysa Kurtu-
luş Savaşı başarımız olsun, Lozan Barış Antlaşması'nın im-
zası olsun, yurdumuzu paylaşmaya yeltenen Batı'nın şöhret
yapmış yöneticilerinin saltanatına son vermiş ve Türkiyemi-
zi, kayıtsız şartsız olarak Batı uygarhğının bir üyesi düzeyine
yükseltmişti. O yıllarda Batı'da öğrenim gören bizim kuşak-
tan Türk gençleri, bu saygıyı yakından yaşamak mutluluğu-
na erişmiştik. Ancak ne yazık ki bugün Türkiyemizi, hemen
hemen hiçbir ülke Batılı saymıyor. Hava raporlarında, borsa
endekslerinde bile sayım, Yunanistan'da, Atina'da noktala-
nıyor. Ve biz, gevşekl'ıği sürdürür, geçmişin köhneliklerinin
hayali ile avunur durursak daha pek çok değerimizi yitiririz.
En büyük hatamız, ulusal eğitimi kökten yıkmak olmuştur.
Eğitim bir yandan ticaret metaı haline getirilir, öte yandan
da yaz boz tahtasına çevrilip bağnazlastırılırsa, ülkenin ya-
rınki sahiplerini nasıl yetiştirebilir, onlara hangi ölçüde bel
bağlayabiliriz?
Yüzüstü bırakılan bir reform alanı da yasal düzenlemeler-
dir. Bu düzeni, alabildiğine gelişen sosyo-ekonomik gerek-
sinimlere uygun biçimde geliştirmek şöyle dursun, bu amaçla
daha önce girişilmiş hazıdıklar bile sürüncemede bırakılıyor.
Türk toplumunun başta gelen yasal dayanaklanndan birini
oluşturan Medeni Kanun üzerinde, Adalet Bakanlığı'ndaki gö-
revim sırasında gerçekleştirilmiş düzeltme ve yenilemeler, bu
kenarda kalmış çalışmaların tipik örneğidir. Sonradan da bir
yenilemeye tabi tutulan bu yasada, evli kadının haklarına ve
mirasa ilişkin bir iki hüküm dışında, herhangi bir reforma gi-
dilemedi. Borçlar Kanunu'nun durumu ise daha firakJıdır. Or-
nek aldığımız Isviçre Borçlar Kanunu, yeni gereksinimleri kar-
şılayabilmek için devamlı surette onanlırken biz, sadece fa-
iz hadlerine ilişkin hükümleri, onu da enflasyonu körükler bi-
çimde yenilemek ve bir de yasanın 49. maddesine, politika-
cılan eleştiriden koruyacak bir ftkra eklemekle yetindik! öbür
gereksinimler, ayrı yasalar ve daha kötüsü, kararnamelerle
yarım yamalak idare ediliyor. Yasama organımız olsun, öte-
den beri yönetimden gelen kanun tekliflerinin potasını oluş-
turan Adalet Bakanlığı olsun, bu önemli çalışmalarda âdeta
devre dışı durumdalar.
Bu böyle olmaz. Dengesiz hale son vermek, kolları sıva-
yıp gelişim savaşını sürdürmek, yeni anlaytş ve inançlara göre
pekleştirmek gerekir. önemli bir nokta da yeni atılımlarda ba-
şanlı olabilmek için sadece kendi kaynaklarımız, ulusal an-
layış ve inançlanmızia yetinmemek, dünyaya açılma gereğidir.
İLAN
ANSAN Ankara Gıda Meşrubat ve Meyve Suları
Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi
Yönetim Kurulu'ndan
Davacılar D Bilgi Hasoğlu, Has Holding A Ş ve istanbul Meşru-
bat Sanayı A.Ş. tarafından. Şirketimız aleyhine Ortaklar Genel Ku-
rutu'nun 2.5.1991 günlü ilk toplantısında aldığı ve Yönetim Kuru-
lu üyelerinın seçimi ve ücretlerinın tayini ile Murakıpların seçimi
ve ücretlerinin tayini konularına ilişkin olan kararlarının iptali için
Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesı'nde ıptal davası açıldığı, da-
vanın adı geçen Sayın Mahkeme nin 1991/435 sayılı esasına ka-
yıtlı otup, duruşmasının 18.10 1991 günü saat 10.25'te yapılaca-
ğı ve yine aynı davacılar laralından şirketlmiz aleyhine Ortaklar
Olağan Genel Kurulu'nun 3.6.1991 günlü ikinci toplantısında şir-
ket yönetim ve denetimınin ibra edilmediğinin tespiti, 1990 yılı Yö-
netim Kurulu faaliyet raporu, 1990 yılı murakıp raporu ve 1990 yılı
bilançosJ ile kâr/zarar hesaplannın ooaylanmasına tlışkin olan ka-
rarın iptali için Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesı'nde tespit ve
iptal davası açıldığı, davanın, adı geçen Sayın Mahkeme'nın
1991/481 sayılı esasıoa kayıtlı olup, duruşmasının 18.10.1991 günü
saat 11.05'te yapılacağı hususlan Türk Ticaret Kanununun
381'inci maddesinın ikinci tıkrası hükmü buyruğunca ilan olur
O/.II ISMDAR
MESLEK KURSLARI
KENDİNİ GEÜŞTÎRMEK İSTEYENLER,
MESLEK SAHİBİ OLMAK İSTEYENLER!
20 KİŞİLİK ÖZEL SIMFLARDA
• YÖNETİCİ SEKRETERİ (ASİSTANI)
• BÎLGİSAYAR PROGRAMCISI
• BİLGİSAYAR OPERATÖRÜ
• BİLGİSAYARLI MlTiASEBE
• SEKRETERLİK
• MUHASEBE
• DAKTİLO
30 EYIÜLDE ÖĞRETİM BAŞUYOR
^ KAY1TLAR DEVAM EDİYOR 4
SEMASEnıtimKurumları
İ'SKÜDAR BELEDIYE SARA\1 YAN1
333 99 18-334 99 08-334 99 91
GELECEĞİNİZİ SEMAŞİA BELİRLE\İN
UMCANTA • BAK HOM74
BOĞA2DA BAHAR I
Terasımada yaşayın
KEDİ BAR
CRUP
PAN
Selen TuIugTemel Doğan
KaraKOI Karşısı
ABNAVUTKOV Teı 163 32 34
mn)\ ıı v\
Yeniden ud eşliginde
eski İstanbul şarkılarında
Güney*den esintiler
Moda Cad No. 239
Tel: 345 84 74-349 12 01
TLRKINVEST A.O.G. MENKUL KIYMETLER A.Ş.
OLAĞAN GENEL KURLL TOPLANTISINA KATILACAK
ŞİRKET ORTAKLARINA ÇAĞRI
TURKINVEST A.O.G. Menkul Kıymetler A.Ş.
Yönetim Kurulu Başkanlığından
İstanbul Ticaret Sicilinin 230181/177747 numarasında kayıtlı
TURKINVEST A.O.G. Menkul Kıymetler A.Ş. Olağan Genel Kurul
Toplantısı 1990 yılı faaliyetiyle ilgili olarak 15 Ekiml991 tarihinde
saat 14:00'de aşagıdaki gündemi görüşmek ve karara bağlamak üzere
şirket merkezi Büyükdere Cad. Akabe Ticaret Merkeri No:78/80-3
Mecidiyeköy/tstanbul adresinde yapılacaktır.
Şirket merkezinde şirkete ait Faaliyet Bilançosu Kar/Zarar tablosu ile
bağımsız dış denetim kurulu raporu ve diğer raporlar Genel Kurul
üyelerinin incelemesine acılmış bulunmaktadır. Aynca bu belgeler
üyelere PTT kanalıyla iletilmiş bulunmaktadır.
Sayın ortaklarımızın toplantıda bizzat veya vekil vasıtasıyla şirket
merkezinde hazır bulunmaları rica olunur.
r.ÜNDEM:
1- Başkanlık divanının seçilmesi ve başkanhk divanına Genel Kurul
toplantı tutanağının imzalanması hususunda yetki verilmesi.
2- 1990 takvim yılı Yönetim Kurulu faaliyet raporu ile murakıp
raporunun okunması ve Genel Kurulun tasvibine sunulması.
3- 1990 takvim yılına ait şirket Bilançosu ve Kar/Zarar tablolarının
okunması ve Genel Kurulun tasvibine sunulması.
4- Yönetim Kurulu üyeleri ve murakıbm ibrası.
5- Yeni Yönetim Kurulu üyelerinin ve murakıbın seçilmesi görev
siirelerinin ve ücretlerinin tesbiti.
6- 1990 takvim yılı karının Yönetim Kurulu teklifı doğrultusunda
dağıtılıp dağıtılmayacağı hususunun görüşülmesi ve dağıtıldığı takdirde
dağıtım tarihi konularında Yönetim Kumluna yetki verilmesi.
7- Yönetim Kurulu tarafından seçilen bağımsız dış denetim kurulu ile
raporunun görüşülmesi ve raporun Genel Kurulun onayına sunularak
ilan edilmesinin karara bağlanması.
8- Yönetim Kurulu üyesi Graham A. J. Gardner'ın Genel Müdür olarak
görevlendirilmiş olması ve göreve devamı ve yeni Genel Müdür
seçilmesinin Genel Kurulun onayına sunulması.
9- Şirket ana sözleşmesinin sermaye ile ilgili 8. maddesi ile ilgili
olarak şirket sermayesinin 5,000,000,000.-TL'ndan 25.OOO,0O0.00O.-TL'na
çıkarılması hakkında Yönetim Kurulu karannın ve Sanayi ve Ticaret
Başkanlığından 8. madde ile ilgili düzenlenen ve izni alınan tadil
metinlerinin Genel Kurulun tasvibine sunulması.
10- Dilek ve temenniler.
İSTİRİDYE BALIK LOKANTASI
Karaköy'deki
lezzet ve gelenek
öğle ve akşamlan,
haftasonlan ŞişH'de
devam ediyor.
NOVABARANIŞ MERKEZİ 4 306
ŞIŞLİ. İSTANBUL TEL: 146 17 58
Cağaloğlu'nda kurulu bir
grafik atölyesi için
• En az 5 yü deneyünli
• Erkek ise, askerlikle
ilişkisi olmayan
KAR,\NLIK ODA
ELEMANI aranıyor.
513 34 52 numaralı
telefondan randevu alınması
rica olunur.
ÖZEL BORA
SÜRÜCÜ KURSU
67. Dönem kayıtları
Hafta içi ve akşam 18 Eylülde
Hafta sonu Cumartesi-Pazar
21 Eylülde başlayacaktır.
Dıreksıyon bayan hocalanmız vardır.
Dersane Üskûdar 343 67 82
PİSTLERİMİZ:
Kozyatağı 362 47 33
Tarabya 162 08 18
Tek Yol Eğitim
Pasaportumu kaybettim.
Hükümsüzdür. NAZMt KUT
RUHİ SUÖlümünün 6. yılında Yunus Emre
Sevgi Yılı'na ilanileriyle/
türküleriyle
Zincirlikuyu'da katılıyor.
Zincirlikuyu Mezarlığı
21 EylOl 1991 Cumartesi, Saat: 12.30
Konusmaci: Bertan Onaran
Ruhi Su Dostiar Korosu
VEMT
Üyemiz, değerli arkadaşımız
ALİ GÜ1NDÜZ ETtLt
18 Eylül 1991 günü vefat etmiştir.
1948 yılında Biga'da doğan ve mesleğe 1972 yılında Türk
Haberler Ajansı'nda başlayan Etili, Hürriyeı, Dünya, Günaydın
ve Son Havadis gazetelerinde mesleğini sürdürdü.
Vefalı, camiamızda üzüntü ile karşılanan Ali Gündiiz Etili'nin
cenazesi 20 Eylül 1991 günü Cuma namazını muteakıp Aksaray
Muratpa^a Camıi'nden alınarak Kozlu Mezarlığı'nda toprağa
verilecektir.
Etili'ye Tann'dan mağrıret, ailesine ve üyelerimire başsağhğı
dileriz.
GAZETEClLER CEMİYETİ
PANCAR MOTOR İŞÇİLERİNİN
TEŞEKKÜR'Ü
6 günlük dırenışımız boyunca desteklennı
esirgemeyen, başta
SHP Genel Başkam
Sayın ERDAL İNÖNÜ'ye
SHP Grup Başkan Vekıli
Sayın HASAN FEHMİ GÜNEŞ'e
SHP II Örgütü ile G.O.Paşa, Bayrampaşa ve Eyüp
SHP İlçe Teşkılatlanna, SHP 6. Bölge Milletvekili
aday adaylanna, G.O.Paşa, Beledıye Başkam Sayın
Dr. İsmail Rüstemoğlu'«<z, Eyüp Beledıye Başkam
Sayın Kadir Akpınar'a, Bayrampaşa Beledıye
Başkam Sayın Necdet Örkan'a, DSP İl ve
G.O.Paşa İlçe Teşküatına, DYP Bayrampaşa İlçe
Teşkilatına, yakın ılgı ve duyarlık gösteren değerli
basınımıza, TRT ve Starl televızyon kurumlarına,
başta Bayrampaşa bölgesı ışyerlertmızdekı ışçı
kardeşlerımız olmak üzere dayanışmada bulunan
tüm arkadaşlarımıza teşekkürlenmızi sunanz.
PANCAR MOTOR İŞÇÎLERİ
"Turidye'doki Londra"
ENGLISH FASTKADIKÖY MECIDIVEKOY BAKIRKÖV ANKARA iZMlR
338 9100 175 43 90 542 56 27 125 44 42 14 77 93
345 14 40 175 43 99 542 56 28 118 26 45 25 5137
Okullar açıldı. Çocukları bırakacak emin birisi varsa...
NEDEN TATİIE ÇIKMIYORSUNÜZ?
BODRUM BU MEVSİM DE
MÜKEMMELDİR.
Üstelik isminizde bulunan
"PEDASA"daki
her harf için sürpriz indirimle,
Olağanüstü manzaralı
bahçeli veya suit
Oiei:6141.3980 odalarda, sabah-akşam açık büfe
. 1576087 7 gece kişi başına440.000.-TL.
HAYAT HASTANESİ
1967-1991 yıllan arasmda Hayat Hastanesi'nde çalışmış
olan doktorlann aşagıdaki telefona bilgi vermeleri rica
olunur.
Doç. Dr. Bingür Sönmez
Prof. Dr. Halim Hattat
Tel: 529 56 20
AVUKATLAR A
İSTANBUL BAROSU'NUN KONUT HİZMETİ
2000'li yılların çağdaş kenti
B EYLİKDÜZÜnde
T E M E L A T T I K
İnşaatımız hızla devam ediyor
Kalan çok az sayıda konut için ortak alımı sürüyor.
Başvuru: 145 63 86-571 39 24
S.S. Tüze İstanbul Konut Yapı
Kooperatiii Başkam
Av. TURGUT KAZAN
Av.
2. Başkan
REZAN ÖZGER Av.
Mali Sekreter
IBRAHIM SİNEMİLLİOĞLU