14 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 20 EYLÜL 1991 Düzanlatgm Şiiri Nedir? MELIH CEVDET ANDAY Şiir, dizelerden kuruludur; dize ise ölçü (esk.: vezin) denilen düzenceye uyularak or- taya çıkanlır. Bizhn şiirimizde anıı ve hece, eskiden beri bilinen iki ölçü örneğidir. Bun- lar dışında bir de müstezad (ar. ziyade'den) ile eskiden serbesl vezin, sonraları özgür koşuk dediğimiz düzencelerdir. Müstezad, eski şiiri- mizde (aruzla yazılan şiirimizde) uzunlu kısalı dizelerle oluşturulan bir şiir türü idi; örneğin met'ûlü mefâîtü mefâîlii faûlün ölçüsündeki uzun dizeden sonra, mefûlii faûlün ölçüsün- deki kısa dize gelirdi. Özgür koşukta ise dize ölçüleri birbirini tutmaz; şair burada kendini özgür sayar, fakat gene de uyak kullanır. Buraya değin anlattıklanmızdan şiirin, öl- çülü uyaklı dizelerden kurulu bir birlik oldu- ğu ortaya çıkıyor. Ama bu uymamasına kar- şın, gene de şiir diye bilinen bir şiir türü daha vardır. Bizde eskiden mensur şiir denilen tür, ölçüsüz olarak düzyazı gibi yazılırdı ki batı edebiyatından alınmadır. Batıda buna poeme en prose denir. Bu girişi gerekli görmemin nedeni düzyazı şiir ya da düzanlatım şiiri denen şiir türünün düzyazı ile ilişkisi, başka bir deyişle düzyazı- dan nasıl, nerede ayrıldığı konusuna değin- mektir. Şurada hemen açıklamam gerekiyor ki aruzdan heceye, heceden özgür koşuk'a ge- çiş, şair olma hevesini duyanlarda şiir yazma- nın kolaylaştığı inancını uyandırmıştır. lmdi düzanlatım şiirinin bu inancı daha da güçlen- direceği söylenebilir. Şiirin yukarıdan beri kısaca gözden geçir- diğimiz bu değişim çizgisine bakarak bunu doğrulama düşüncesine varabilir miyiz? Ben bütün bu teknikleri denemiş, uygula- mış bir şair olarak diyeceğim ki şiir yazma işi gittikçe güçleşti. Buna karşın şiir yazma he- vesinin neden bunca arttığıru anlayamıyorum. Ölçü, uyak kullanmak hiç de güç bir iş değil- dir; üstelik bunlar, şiire yalancı bir uyum ge- tirmekle okuru aldatır. Ölçüyü, uyağı, benzet- meleri alahm şairin elinden, "Hadi şimdi yaz bakalım!" diyelim, şaşırmaz gerçek şair, işin en güç olanını üstlenir. "Rengini buldum ses- li harflerin!" diyor Sayıklamalar II Sözün Bü- yücülüğü adlı şiirinde Arthur Rimbaud (Can Yayınları'nda yeni basılan "Cehennemde Bir Mevsim - Dluminations"dan aldım. Çeviren: Özdemir tnce) "—A kara, Ö ak, İ kırmızı, O mavi, Ü yeşil— Saptadım her sessiz harfın bi- çim ve devinimlerini ve içgüdiisel ahenklerte, ergeç bütün duyularla ulaşılabilecek bir şiir- sel dil bulmakla gunırlandım. Saklı luluyo- rum çeviri hakkımı." "Saçmalamak" diyebilirsiniz... Ah bir öğ- rensek saçmalamayı! Yukanya aldığım parça, evet, dizelerden ku- rulmuş değil, ölçü ve uyaktan da yoksun; ama orada bu büyük şair "içgüdüsel ahenk"ten söz ediyor, "bir şiirsel dil bulmakla" gururlandı- ğını anlatıyor. Bu ahenk (uyum) ölçü ile uyak- tan elde edilmiş değildir. Daha önemli olarak da buradaki anlatım, düzyazısal bir anlatıma hiç benzemiyor; sesli harflerle renkler arasın- da kurulan benzeşim us dışıdır, bir başka de- yişle, yeni bir dil karşısındayız. Rimbaud, bu bölümün başka bir şiirinde "Kutsal buldum sonra usumun düzensizliğini" diyor. Oysa düzyazı mantığı bunu benimseyemez. Sıvas Cumhuriyet Üniversitesi öğretim üye- lerinden Mehmet Yalçm'ın yeni basılan kita- bı "Şiirin Ortak Paydası - Şiir bilime giriş" adlı yapıtı günlerdir elimden düşmüyor. Kitabın arka kapak yazısından bir tümceyi, konumu- za uygun düştüğü için buraya aktarıyorum: "Şiir, değişen bütün biçimlerine karşın değiş- meyen bir ilkeye dayanır. Bu ilke bütün şiirle- rin onak paydasıdır. Ancak şiirin ortak pay- dasını belirlemek bu yapıtın özel bir savı de- ğil, çağdaş şiir bilimin genel tasarısıdır" Bu yeni bilim dalının tanıtıcılarından biri olarak Sayın Mehmet Yalçm, düzyazıya ben- zeyen şiir konusunu da ele almaktadır. Bu tür şiire "Düzanlatım Şiiri" adını veriyor. Bundan sonra ben de öyle diyeceğim. Şimdi gelelim "Riffaterre'in düzanlatım şi- irine yaklaşımı" başhklı bölüme: "Şiirsel betiği biçimsel bir birlik olarak ta- nımlayan ve bu birliği bir anlamlaşım (signi- ficance) temeline dayandıran Michael Riffa- terre, dizeli şiirde geçerli olan aynı ilkenin dü- zanlatım şiirinde de bulunması gerektiğini sa- vunur. Kimi betiklere düzanlatım şiiri denil- mesi, bu betiklerin okurlarca öyle algılanma- sı boşuna değildü' Çünkü düzanlatım şiiri bir biçimsel birlik sunmaktadır. Bu bilgine göre bu şiir, ölçüden ve uyaktan bağımsvzdır, aynca içeriğe de be- lirli ölçüde yabancı ve ondan bağımsız bir bi- çim ortaya koyar. Burada kimi ömekler üze- rinde duruluyor.. Biz bunlardan ünlü Frans\z şairi Paul Eluard'ın "Toilette" adlı düzanla- tım şiirini görelim. (Fransızcasını da almam gerekiyor.) "Hle entra dans sa chambretle pour se changer, tan- dis que sa bouilloire chantait. Le courant d'air veranl de la fenelre claqua la porte derriere elle. t n court ins- lant elle polil sa nudite etrange, blancbe el droite. Pu- is elle se glissa dans une robe de veuve." (Üstünü degişmek için yatak odasına girdi; o sırada su ibriği ötüyordu. Pencereden gelen hava akımı ar- kasındaki kapıyı çarptı. Kısa sürede garip, ak ve dik çıplakhğını temizledi. Sonra entarisinin içine kayıver- di.) Yazann açıklaması şöyle: "Şiirin anayapısı (Toilette) başlığıdır.. Bu başlık anayapı niteli- ğini iki kez taşımaktadır. Çünkü hem şiirin, hem de bir resimgenin (iconographie) izleği- ni yansımaktadır. Birkaç ses yinelenimi ve bir eğretileme dışında biçimsel hiçbir şey yok. Bunlar da şiirle doğrudan bağıntıh değil. An- lamlaşım bağı başhktan türemekte ve betikle eşuzantılı bir nitelik kazanmaktadır. Değişmez ögesi yalınlık'tır. Bir yatak odacığı (chambret- te), içinde su ısınırken ses çıkaran bir ibrik (bo- uilloire), hava akımı ile s'arpan kapı, son ola- rak da düz ve sıradan bir kadın entarisi (robe de veuve). Her şey dile dayanıyor!' Taklit edilen değil, dille kurulan ve böyle ol- duğu için de mantığımızı aşan! Evet demek istiyorum ki başlangıçtan bu- güne bütün şiir, yalnızca kendine özgü man- tığının buyruğunda yürümüştür. Ölçüler, uyaklar, eğretilemeler, uyum gösterileri... Bun- lar şairin eğlenceleridir, ya da eğlencelikleri. Şimdi de Saint-John Perre'den şu düzanla- tım şiirini birlikte okuyalım: Bırakın beni şimdi, gidiyorum tek başıma Dışan çıkacağım işim var çünkü: Bir nöcek beni bekliyor konuşmak için. Sevinç duyuyo- rum. Çok yüzeyli iri gözden: köşeli, apansız, bir selvi meyvesi gibi. Ya da bir anlaşmam var mavi damarlı taş- larla: Bunun için de bırakın beni, oturup dizlerimin dostluğunda. Dünya şiiri değişiyor mu? Evet, bildiğimce öyle, kimse artık eski anlam ve biçim oyunla- rına yüz vermiyor ve düzanlatım şiiri büyük bir gelişim sağlıyor. Dünya şiiri... ama şiir dünyası değil. Mısır, Sümer, Çin şairleri başlannı kaldınp bugünün şiirini okusalar hiç yadırgamazlar, "Şiir sürüyor" deyip sevinç duyarlar. ARADABIR Prof. Dr. BEŞAT D. TESAL Gerçekçilik ve Devrim Yazıma başJarken bir noktayı belirtmek isterim: ölçûlû her yurtsever gibi ben de 'Atatürkçü' geçinenlerden değil, ger- çek Atatürkçü ilkelere bağlı bir kişiyim. Atatürk'ün tek amacı bağımsız, uygar, yol gösterici bilim olan, akılcı bir Türkiye ya- ratmaktı. Ne yazık ki aramızda aynı duyguyu paylaşmayanlar var. Ata'nın kjealini bir türlü kavrayamamış olanlar, geçmişe sap- lanıp kalanlar ve hele eyyam ağaları, onun çabalannı balta- lamaktan geri durmuyorlar. Bir kısım insanımız da bu ters uğraşılara karşı selameti demekler kurma, süslü sloganlar yaratma, demeçler verip yayınlar yapma, hatta yasal yaptı- rımlara kalkışma gösterileri ile avunup övünmekte, 'Atatürkçülük' anlayışını yozlaştırmaktadırlar. Kanımca bu türden tepki ve gösterilere hiç mi hiç gerek yok. Her vesilede beyiik tekerlemelerle kafa şişirmekten, il- lâllah dedirtmekten vazgeçmek, konuyu gerçek ve yapıcı açı- dan ele almak kuşkusuz çok daha yararlı olur. Nedir bu gerçek açı? Bu, Atatürk'ün ardından bir süre daha izlemeye çalıştığı- mız, ancak sonradan politika yarışması uğruna, alabildiği- ne ödün vererek yozlaştırdığımız reformları, bir an önce dü- rülüp kaldırıldıklan tozlu raflardan indirip canlandırma ve en büyük ve şaşmaz bir inanç ve iradeyle günün sosyal gelişi- mine uygun biçimde ileri götürme yoludur. Bunda biraz daha gecikir, içten ve dıştan etrafımızı saran baskılardan yakamızı kurtaramazsak, Osmanlı Devteti'nin çö- küş durumuna düşmemiz çok muhtemeldir. Bunu amaçla- yan, ülkü haline getiren pek çok düşmanımız olduğu da mu- hakkak. 6u sinsi amacı sezmek için dünya basınına bir göz atmak yeter. Son günlerde bu basın, Lozan Antlaşması'nın geçersizliğinden söz etmeye başladı. İşin acı tarafı, hep ay- nı ihtiras düşkünlerinin de bu anlaşma hükümlerini içerden eleştirip durmaları, küçümseyip horlamalan ye bu ters tutum- la düşman güçlere âdeta destek vermeleridir. Oysa Kurtu- luş Savaşı başarımız olsun, Lozan Barış Antlaşması'nın im- zası olsun, yurdumuzu paylaşmaya yeltenen Batı'nın şöhret yapmış yöneticilerinin saltanatına son vermiş ve Türkiyemi- zi, kayıtsız şartsız olarak Batı uygarhğının bir üyesi düzeyine yükseltmişti. O yıllarda Batı'da öğrenim gören bizim kuşak- tan Türk gençleri, bu saygıyı yakından yaşamak mutluluğu- na erişmiştik. Ancak ne yazık ki bugün Türkiyemizi, hemen hemen hiçbir ülke Batılı saymıyor. Hava raporlarında, borsa endekslerinde bile sayım, Yunanistan'da, Atina'da noktala- nıyor. Ve biz, gevşekl'ıği sürdürür, geçmişin köhneliklerinin hayali ile avunur durursak daha pek çok değerimizi yitiririz. En büyük hatamız, ulusal eğitimi kökten yıkmak olmuştur. Eğitim bir yandan ticaret metaı haline getirilir, öte yandan da yaz boz tahtasına çevrilip bağnazlastırılırsa, ülkenin ya- rınki sahiplerini nasıl yetiştirebilir, onlara hangi ölçüde bel bağlayabiliriz? Yüzüstü bırakılan bir reform alanı da yasal düzenlemeler- dir. Bu düzeni, alabildiğine gelişen sosyo-ekonomik gerek- sinimlere uygun biçimde geliştirmek şöyle dursun, bu amaçla daha önce girişilmiş hazıdıklar bile sürüncemede bırakılıyor. Türk toplumunun başta gelen yasal dayanaklanndan birini oluşturan Medeni Kanun üzerinde, Adalet Bakanlığı'ndaki gö- revim sırasında gerçekleştirilmiş düzeltme ve yenilemeler, bu kenarda kalmış çalışmaların tipik örneğidir. Sonradan da bir yenilemeye tabi tutulan bu yasada, evli kadının haklarına ve mirasa ilişkin bir iki hüküm dışında, herhangi bir reforma gi- dilemedi. Borçlar Kanunu'nun durumu ise daha firakJıdır. Or- nek aldığımız Isviçre Borçlar Kanunu, yeni gereksinimleri kar- şılayabilmek için devamlı surette onanlırken biz, sadece fa- iz hadlerine ilişkin hükümleri, onu da enflasyonu körükler bi- çimde yenilemek ve bir de yasanın 49. maddesine, politika- cılan eleştiriden koruyacak bir ftkra eklemekle yetindik! öbür gereksinimler, ayrı yasalar ve daha kötüsü, kararnamelerle yarım yamalak idare ediliyor. Yasama organımız olsun, öte- den beri yönetimden gelen kanun tekliflerinin potasını oluş- turan Adalet Bakanlığı olsun, bu önemli çalışmalarda âdeta devre dışı durumdalar. Bu böyle olmaz. Dengesiz hale son vermek, kolları sıva- yıp gelişim savaşını sürdürmek, yeni anlaytş ve inançlara göre pekleştirmek gerekir. önemli bir nokta da yeni atılımlarda ba- şanlı olabilmek için sadece kendi kaynaklarımız, ulusal an- layış ve inançlanmızia yetinmemek, dünyaya açılma gereğidir. İLAN ANSAN Ankara Gıda Meşrubat ve Meyve Suları Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi Yönetim Kurulu'ndan Davacılar D Bilgi Hasoğlu, Has Holding A Ş ve istanbul Meşru- bat Sanayı A.Ş. tarafından. Şirketimız aleyhine Ortaklar Genel Ku- rutu'nun 2.5.1991 günlü ilk toplantısında aldığı ve Yönetim Kuru- lu üyelerinın seçimi ve ücretlerinın tayini ile Murakıpların seçimi ve ücretlerinin tayini konularına ilişkin olan kararlarının iptali için Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesı'nde ıptal davası açıldığı, da- vanın adı geçen Sayın Mahkeme nin 1991/435 sayılı esasına ka- yıtlı otup, duruşmasının 18.10 1991 günü saat 10.25'te yapılaca- ğı ve yine aynı davacılar laralından şirketlmiz aleyhine Ortaklar Olağan Genel Kurulu'nun 3.6.1991 günlü ikinci toplantısında şir- ket yönetim ve denetimınin ibra edilmediğinin tespiti, 1990 yılı Yö- netim Kurulu faaliyet raporu, 1990 yılı murakıp raporu ve 1990 yılı bilançosJ ile kâr/zarar hesaplannın ooaylanmasına tlışkin olan ka- rarın iptali için Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesı'nde tespit ve iptal davası açıldığı, davanın, adı geçen Sayın Mahkeme'nın 1991/481 sayılı esasıoa kayıtlı olup, duruşmasının 18.10.1991 günü saat 11.05'te yapılacağı hususlan Türk Ticaret Kanununun 381'inci maddesinın ikinci tıkrası hükmü buyruğunca ilan olur O/.II ISMDAR MESLEK KURSLARI KENDİNİ GEÜŞTÎRMEK İSTEYENLER, MESLEK SAHİBİ OLMAK İSTEYENLER! 20 KİŞİLİK ÖZEL SIMFLARDA • YÖNETİCİ SEKRETERİ (ASİSTANI) • BÎLGİSAYAR PROGRAMCISI • BİLGİSAYAR OPERATÖRÜ • BİLGİSAYARLI MlTiASEBE • SEKRETERLİK • MUHASEBE • DAKTİLO 30 EYIÜLDE ÖĞRETİM BAŞUYOR ^ KAY1TLAR DEVAM EDİYOR 4 SEMASEnıtimKurumları İ'SKÜDAR BELEDIYE SARA\1 YAN1 333 99 18-334 99 08-334 99 91 GELECEĞİNİZİ SEMAŞİA BELİRLE\İN UMCANTA • BAK HOM74 BOĞA2DA BAHAR I Terasımada yaşayın KEDİ BAR CRUP PAN Selen TuIugTemel Doğan KaraKOI Karşısı ABNAVUTKOV Teı 163 32 34 mn)\ ıı v\ Yeniden ud eşliginde eski İstanbul şarkılarında Güney*den esintiler Moda Cad No. 239 Tel: 345 84 74-349 12 01 TLRKINVEST A.O.G. MENKUL KIYMETLER A.Ş. OLAĞAN GENEL KURLL TOPLANTISINA KATILACAK ŞİRKET ORTAKLARINA ÇAĞRI TURKINVEST A.O.G. Menkul Kıymetler A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanlığından İstanbul Ticaret Sicilinin 230181/177747 numarasında kayıtlı TURKINVEST A.O.G. Menkul Kıymetler A.Ş. Olağan Genel Kurul Toplantısı 1990 yılı faaliyetiyle ilgili olarak 15 Ekiml991 tarihinde saat 14:00'de aşagıdaki gündemi görüşmek ve karara bağlamak üzere şirket merkezi Büyükdere Cad. Akabe Ticaret Merkeri No:78/80-3 Mecidiyeköy/tstanbul adresinde yapılacaktır. Şirket merkezinde şirkete ait Faaliyet Bilançosu Kar/Zarar tablosu ile bağımsız dış denetim kurulu raporu ve diğer raporlar Genel Kurul üyelerinin incelemesine acılmış bulunmaktadır. Aynca bu belgeler üyelere PTT kanalıyla iletilmiş bulunmaktadır. Sayın ortaklarımızın toplantıda bizzat veya vekil vasıtasıyla şirket merkezinde hazır bulunmaları rica olunur. r.ÜNDEM: 1- Başkanlık divanının seçilmesi ve başkanhk divanına Genel Kurul toplantı tutanağının imzalanması hususunda yetki verilmesi. 2- 1990 takvim yılı Yönetim Kurulu faaliyet raporu ile murakıp raporunun okunması ve Genel Kurulun tasvibine sunulması. 3- 1990 takvim yılına ait şirket Bilançosu ve Kar/Zarar tablolarının okunması ve Genel Kurulun tasvibine sunulması. 4- Yönetim Kurulu üyeleri ve murakıbm ibrası. 5- Yeni Yönetim Kurulu üyelerinin ve murakıbın seçilmesi görev siirelerinin ve ücretlerinin tesbiti. 6- 1990 takvim yılı karının Yönetim Kurulu teklifı doğrultusunda dağıtılıp dağıtılmayacağı hususunun görüşülmesi ve dağıtıldığı takdirde dağıtım tarihi konularında Yönetim Kumluna yetki verilmesi. 7- Yönetim Kurulu tarafından seçilen bağımsız dış denetim kurulu ile raporunun görüşülmesi ve raporun Genel Kurulun onayına sunularak ilan edilmesinin karara bağlanması. 8- Yönetim Kurulu üyesi Graham A. J. Gardner'ın Genel Müdür olarak görevlendirilmiş olması ve göreve devamı ve yeni Genel Müdür seçilmesinin Genel Kurulun onayına sunulması. 9- Şirket ana sözleşmesinin sermaye ile ilgili 8. maddesi ile ilgili olarak şirket sermayesinin 5,000,000,000.-TL'ndan 25.OOO,0O0.00O.-TL'na çıkarılması hakkında Yönetim Kurulu karannın ve Sanayi ve Ticaret Başkanlığından 8. madde ile ilgili düzenlenen ve izni alınan tadil metinlerinin Genel Kurulun tasvibine sunulması. 10- Dilek ve temenniler. İSTİRİDYE BALIK LOKANTASI Karaköy'deki lezzet ve gelenek öğle ve akşamlan, haftasonlan ŞişH'de devam ediyor. NOVABARANIŞ MERKEZİ 4 306 ŞIŞLİ. İSTANBUL TEL: 146 17 58 Cağaloğlu'nda kurulu bir grafik atölyesi için • En az 5 yü deneyünli • Erkek ise, askerlikle ilişkisi olmayan KAR,\NLIK ODA ELEMANI aranıyor. 513 34 52 numaralı telefondan randevu alınması rica olunur. ÖZEL BORA SÜRÜCÜ KURSU 67. Dönem kayıtları Hafta içi ve akşam 18 Eylülde Hafta sonu Cumartesi-Pazar 21 Eylülde başlayacaktır. Dıreksıyon bayan hocalanmız vardır. Dersane Üskûdar 343 67 82 PİSTLERİMİZ: Kozyatağı 362 47 33 Tarabya 162 08 18 Tek Yol Eğitim Pasaportumu kaybettim. Hükümsüzdür. NAZMt KUT RUHİ SUÖlümünün 6. yılında Yunus Emre Sevgi Yılı'na ilanileriyle/ türküleriyle Zincirlikuyu'da katılıyor. Zincirlikuyu Mezarlığı 21 EylOl 1991 Cumartesi, Saat: 12.30 Konusmaci: Bertan Onaran Ruhi Su Dostiar Korosu VEMT Üyemiz, değerli arkadaşımız ALİ GÜ1NDÜZ ETtLt 18 Eylül 1991 günü vefat etmiştir. 1948 yılında Biga'da doğan ve mesleğe 1972 yılında Türk Haberler Ajansı'nda başlayan Etili, Hürriyeı, Dünya, Günaydın ve Son Havadis gazetelerinde mesleğini sürdürdü. Vefalı, camiamızda üzüntü ile karşılanan Ali Gündiiz Etili'nin cenazesi 20 Eylül 1991 günü Cuma namazını muteakıp Aksaray Muratpa^a Camıi'nden alınarak Kozlu Mezarlığı'nda toprağa verilecektir. Etili'ye Tann'dan mağrıret, ailesine ve üyelerimire başsağhğı dileriz. GAZETEClLER CEMİYETİ PANCAR MOTOR İŞÇİLERİNİN TEŞEKKÜR'Ü 6 günlük dırenışımız boyunca desteklennı esirgemeyen, başta SHP Genel Başkam Sayın ERDAL İNÖNÜ'ye SHP Grup Başkan Vekıli Sayın HASAN FEHMİ GÜNEŞ'e SHP II Örgütü ile G.O.Paşa, Bayrampaşa ve Eyüp SHP İlçe Teşkılatlanna, SHP 6. Bölge Milletvekili aday adaylanna, G.O.Paşa, Beledıye Başkam Sayın Dr. İsmail Rüstemoğlu'«<z, Eyüp Beledıye Başkam Sayın Kadir Akpınar'a, Bayrampaşa Beledıye Başkam Sayın Necdet Örkan'a, DSP İl ve G.O.Paşa İlçe Teşküatına, DYP Bayrampaşa İlçe Teşkilatına, yakın ılgı ve duyarlık gösteren değerli basınımıza, TRT ve Starl televızyon kurumlarına, başta Bayrampaşa bölgesı ışyerlertmızdekı ışçı kardeşlerımız olmak üzere dayanışmada bulunan tüm arkadaşlarımıza teşekkürlenmızi sunanz. PANCAR MOTOR İŞÇÎLERİ "Turidye'doki Londra" ENGLISH FASTKADIKÖY MECIDIVEKOY BAKIRKÖV ANKARA iZMlR 338 9100 175 43 90 542 56 27 125 44 42 14 77 93 345 14 40 175 43 99 542 56 28 118 26 45 25 5137 Okullar açıldı. Çocukları bırakacak emin birisi varsa... NEDEN TATİIE ÇIKMIYORSUNÜZ? BODRUM BU MEVSİM DE MÜKEMMELDİR. Üstelik isminizde bulunan "PEDASA"daki her harf için sürpriz indirimle, Olağanüstü manzaralı bahçeli veya suit Oiei:6141.3980 odalarda, sabah-akşam açık büfe . 1576087 7 gece kişi başına440.000.-TL. HAYAT HASTANESİ 1967-1991 yıllan arasmda Hayat Hastanesi'nde çalışmış olan doktorlann aşagıdaki telefona bilgi vermeleri rica olunur. Doç. Dr. Bingür Sönmez Prof. Dr. Halim Hattat Tel: 529 56 20 AVUKATLAR A İSTANBUL BAROSU'NUN KONUT HİZMETİ 2000'li yılların çağdaş kenti B EYLİKDÜZÜnde T E M E L A T T I K İnşaatımız hızla devam ediyor Kalan çok az sayıda konut için ortak alımı sürüyor. Başvuru: 145 63 86-571 39 24 S.S. Tüze İstanbul Konut Yapı Kooperatiii Başkam Av. TURGUT KAZAN Av. 2. Başkan REZAN ÖZGER Av. Mali Sekreter IBRAHIM SİNEMİLLİOĞLU
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle