Katalog

17EYLÜL 1991 HABERLER CUMHURÎYET/3 23 özürlü çocuğun eğitim gördüğü merkez yardım bekliyor Uğur şimdi şiir yazıyor...Türk Anneler Derneği'nin Florya Şenlikkoy'de yaptırdığı Merkez'in Müdürü Remzi Soner İstanbul'da binlerce özürlü 'Zihinsel Özürlü Çocuklar Eğitim ve Beceri Merkezi'nin bir- çocuk bulunduğunu, bunlar için de bu tür merkez ve çok eksiğinin yanı sıra yakacakları bile yok. okullara ihtiyaç olduğımu vurguluyor. FİGEN ATALAY Ennan 11 yaşında ve otistik. Sürekli bağınyor, yalnızca iste- diği zamanlar insanlarla iletişün kunıyor. Kadir 15 yasında, zi- hinsel özûrlu ve adını yazması- nı öğrendiği için mutlu. Ugnr 19 yaşında, spastik ve zihinsel özürlü. 5 yüdır gönmediği annesi için şıirler yazıyor. Çetin 21 ya- sında, zihınsel ozürlü, sağır ve dilsiz, en çok sevdiği şey resim yapmak. Gökmen 19 yaşında, zihinsel özürlü ve sporu çok seviyor. Bu çocuklarla gençlerın, "özurlü" olmanın ötesinde or- tak özellikleri, Türk Anneler Derneği'nin Florya, Şenlikköy'- de yaptırdığı 'Zihinsel Özürtö Çocukiar Eğitim >e Beceri Mer- kezi"nde öğrenım görmeleri. Zihinsel özürlü çocuklar ve gençler, bu merkeze aiielerı ta- rafından yasacılanru yardımsız sürdurebilmeleri, insanlarla iie- tişim kurabilmeleri, kendilenne guven duyabilmeleri, günluk ya- şamda kendüerine gerekli olan bilgileri öğrenebilmelerı içın gönderiliyorlar. Ancak hale toplam 23 çocuk ve gencin bu lunduğu merkezde, zihinsei özürlülere "eğitim vennek ve beceri kazandumak" ıçın gerek- li hiçbir şey yok. Zekâ duzeyle- ri farkh, kımisi zihinsel özrunun yanı sıra spastik, otistik, işıtme ve duyma özurlu de olan bu ço- cuk ve gençlerı "raaddi olanaksızlıklar" nedenıyle haf- tada uç kez gelen bir psikoJog, Bulgaristan göçmeni bir öğret- men ve kısa bir sure için Türkj- ye'de bulunan Pakistanlı bir uz- tnan, boş salonlarda, yalnızca birkaç sıra ve sandalyenin bu- lunduğu çıplak sımfta, oyun ve spor alanlan bulunmayan bah- çede "eğiımeye ve beceri kazandırmaya" çalışıyorlar. "Zihinsel Ozurlu Çocuklar Eğitim ve Beceri Merkezfnde, konuşma guçlüğü çeken özürlu- ler için görsel ve ışıtsel maizeme, el becerilerı kazandırabılmek için atölye, laboratuvar, oyun odası, spor alanı ve araç gereç, (ıinsel özurlulere sıcak ve yu- bir ortam hazırlanması ı gerekli eşya, görsef ttblolar, snrekli doktor ve tıbbi araç ge- recın bulunmamasınjn nedenı, binayı yaptıran Turk Anneler Derneği'nin merkeze yaptığı maddi desteğin yetmemesı ve merkezin ailesi bulunan çocuk- lardan aidığı aylık 600 bin lira DÜN TEPSİYİ TUTAMAYANLAR BUGÜN YEMEK YtYOR— Soner'in verdigi bilgije göre gunluk yaşam saat 9.30'dan 16.00'y» dek sürüyor. El becerüeri geliştiriliyor, konuşma guçluğa çekenlere konuşma egitimi veriliyor. Bn çocuklar kendilenne benzeyen yaşıtlan>la bir arada olunca Uetisim baslıyor, bırcınlıklar azalıyor. Dk geldigi gun yemek lepsisini tuUunayan çocuk, bugün yemegini kendi >iyor, adlannı harfleri yaayorlar. (Fotoğraf: ERDOĞAN KOSEOGLU) ucretten başka gelirinin ol- maması. "Devietten de belediyedeo de en kiiçiik bir yardım almıyoruz" diyen Zihinsel Özurlü Çocuklar Eğitim ve Be- ceri Merkezi Mudürü Psikolog Remzi Soner, İstanbul'da bin- lerce zihinsel özürlü çocuk bu- lunduğunu, bunlar için de bu tür merkezlere ve okullara ihti- yaç olduğunu vurguluyor. Aile ortamından ayrılmavan çocuğun, toplumdan soyutla/ı- dığını, kendine güven duygusu- nun gelişmedjğinı, hırçın ya da içine kapanık bir çocuk balıne geldiğiru soyleyen Soner, kımse- siz uç zihinsel özurlü gencin su- rekli kaldığı merkezdeki gunluk yaşamı şöyle anlatıyor: "Günluk program sabah 09.30'dan 15JO-16.00'>a kadar süruyor. Bu sure içinde el bece- riierini geliştirme, resim, yazı çaJısmalan yapdıyor. Konuşma gıiçlngü çekenlere konuşma egi- timi veriliyor. Bu çocuklar için gerekli araç gereçten çok azına sahip olmamıza karşın çocuklar geidiklerinden kısa bir sure son- ra gelisme gostermeye başlıy or- I». KendilerİDe benzer yaşıtla- rtyla bir arada olunca iletişim başbyor, hırçınlıklar azalıyor. flk geldigi gün yemek tepsisini tutamayan çocuk, bugun tepsi- sini yardımsız alıyor, tek başı- na yemek yivor. Okuma yazma ögrenemeseler de adiannı, harf- leri yazmayı ogreniyoriar, resim yapıyorlar." Çok eksıkliklerı bulunduğu- nu, yakıt alacak paralarmın bi- le olmadığını anlatan Remzi So- ner, "Büyük bir salonumuz var ve burayı atorye haline getinnek istiyonız ancak şu an bomboş. Bir odayı oyun odası olarak diı- zenlemek istiyoruz, burası da boş. Kapasitemiz 100 çocuğa kadar çıkabilir, ama oncelikle eksiklerimizin tamamlanması gerekiyor. Bunun için de devle- tin, beiediyenin, variıkiı kişi ve kuruluşların destegini bekliyo- nız" diyor. Turk Anneler Derneğı Genel Sekreteri Nezahat Koksal da kendi olanaklanyla merkezin eksikliklerini tamamlamaya ça- lıştıkJanru, ancak devletin ve yurttasların katkısının gerekli olduğunu söylüyor. Pakistan'da özurlülerin reha- bilitasyon danışmanı olarak gö- rev yapan ve kısa bir süre için bu merkezde zihinsel özürlü ço- cuk ve gençlere el becerileri ka- zandırmaya çaJjşan Şefik Fanı- ki, bir özurlunun sosyaJ rehabı- litasyonunda çeşitli sanatlar öğ- retilmesinin önemli bir i$levi bu- lunduğunu, bunun yalnızca özurlunun toplu'm tarafından benimsenmesini sağlamakla kal- madığını, ayru zamanda gerek- li bedensel egzersiz ve terapiyi de sağladığını vurguluyor. Bu merkezde koşulların çok kötü olduğunu, gerekli araç gerecin bulunmadığını belirten Faruki, "Bu bir toplumsal sonın, uer- kesin destek olması gerekir. Bu- rada bir doktonın, psikologun, sosyaJ psikologun sıirekli bulun- ması gerek, tıbbi maizeme ge- rek. Bunlann hiçbtri yok. Bu koşullarda çocuklara yardımcı olmak zor" diye konuşuyor. Emre 13 yaşında ve zihinsel özurlu. Annesi Asiye Buluz, bı- rakacak kimsesi olmadığı için normal zekaya sahip oglu 5 ya- şındaki Eren'i yanına alarak her gün merkeze geliyor. "Emre uyıun sagüunaya başladı, konuş- ması, kardeşiyle ilişkileri duzel- di, buyuk degisim gösterdi" di- yen Buluz, Emre'nin "daha da iyi olması" için geldikleri mer- kezde, tum çocuklara "gönullo annelik yapıyor. 1991 yılı içinde20 bin 444 öğretmen yer değiştirdi ÖğretmenlerrotasyonyorgunııBir öğretmen anlatıyor: 12 yıllık öğretmenim, hâlâ yerleşik düzen kuramadım. 5 yılda bir yer değiştirdiğimiz için çocuğum doğru dürüst adaptasyon sağlayamıyor. Gittiğimiz yerlerde ortaokul olmuyor; çocuğumun da eğitimini sağhyorum. AYŞE SAYIN ANKARA — "Ögretmek kutsal gorev, ogretmenlik de, ama bu görevi yerine getireo ki- şinin, anıfında özgıir olması ge- rekir. Tam bir okula, öğrenrî- ye, cevreye alışıyorsunuz, hay- di bakalun, Uyin döoemi geli- yor". Bu sözler, bir öğretmene ait. 1978 yılı sonrası öğretmen- Ieri kapsayan bu uygulama, ai- le parçalanmasından eğitim ka- litesine kadar çeşitli soruniara neden oluyor. Bu öğretmenlerin yakınmas] "rotasyon" degil, bu zorunluluğun "günab gibi" sa- dece 1978 ve sonrası kuşağa ge- tirilmiş olması. Milli Eğitim Bakanlığı verile- rine göre 1990-91 öğretim yıhn- da 9 bin 337'si üköğretim, 8 bin 755'i ortaöğretim, 2 bin 384'ü mesleki ve teknik öğretim ol- mak uzere toplam 20 bin 44 öğ- retmen yer değiştirdi. Rotasyon uygulaması, 1978 ve daha son- raki yıllarda göreve başlayan öğretmenierın 5 bölgede görev yapmaJan zorunluluğunu geti- nyor. "12 yıllık ogretmenim, hâlâ yerleşik düzen kununa- dun" diyen bir öğretmen, " 5 yılda bir yer değiştirdiğimiz için, çocugum dognı durust adaptas- yon sağlayamıyor. Gittiğimiz yerlerde ortaokul ya da lise ol- muyor, çocuğumun eğitimini de saglamak zorundayım" dıvor. Milh Eğitim Bakanlığı, rotas- nu bu konu oluşturuyor. yon uygulamalarında "aile bu- Mılli Eğitim Bakanlığı'run bu tunlügu"nu bozmamaya özen öğretim yıhnda "alelacele" uy- gosteriyor. Ama eşlerden bırı gulamaya koyduğu, ders geçme farkh meslekte ise rotasyon en kredı sistemı nedenıyle, çalışma fazla 2 yıl "tecil" edilebiliyor. takvimı ve mufredat belli değil. Eğer öğretmen bir köye tayin Öğretmen, ne zaman sınav ya- olmuşsa ve eşı de örneğin ban- pacağını, ne zaman karne vere- ka memuruysa, bakanlık, "Bi- cegini henuz bilemiyor. Talim riniz evde oturun" önerisinde Terbiye Kurulu Başkanhğı, ha- bulunuyor. Yani 2 vılın sonun- len çalışmalarını sürduruyor. da öğretmene ya "Istifa et" ya da "Eşinizden vazgeçin" for- mülü getırihyor. Milli Eğitim Bakanlığı'nm "Bakanuklararası eşgıidum sagladık" savlanna karşın, sayıları bakanlık verıle- Öğretmenlerin temel sonınla- rını, ekonomik guçIükJer, ör- gutlenme hakkımn olmayışı, araç-gereç yetersizhği ve sırufla- kalabalıkhğı oluşturuyor. yitirdigine" inanıyorlar. "Biray boyunca aynı pantolonu, aynı gomlegi giymek, ogrenciler ara- sında alaya yo\ açıyor" diyor bir öğretmen. Özellikle büyük kentlerde ya- şayan öğretmenler, "ek iş"le ekonomik kayıplarını karşıla- maya çalışıyor. Pazaralık, taksi şoförlüğu, pazarlamacılık, en yaygın tercih edilen "ek iş"ler. "Çiinkû, arük birimizin maaşı kirayı karsdayanuyor" diye ko- nuşuyorlar. DUNY4DA BUGUN AUSIRMEJV SHP'de Onseçim... Gecikmış erken seçıme 35 gun kala, SHP'nin rtenüz yo- ğun kampanyasını başlatmamış olması, Temel'in paraşütöy- küsünu anımsatıyor Temel paraşutle atlama şampıyonasına katılmış. Amaç pa- raşütü elden geldığınce geç, yere yakın açmakmış. Paraşüt- çüler 2000 metreden teker teker attamışiar, acemiler yere 600 metre kala açmaya başlamışlar paraşütlerı, daha ustalar bek- liyoriarmış, 500 metrenin altına inince onların bir bölümü de asılmışlar halkafara, daha ustalar lylce bekleyip 300-200 hatta 100 metre kalana kadar direnıp, ondan sonra açmışlar. Bizım Temel de inat ınat ya, kazanmayı da lyice koymuş kafaya, hem kazanacak hem de dünya rekoru kıracak, so- nuna kadar direnmiş, 500- 400 - 300 metreleri kurşun gibi geçmış, 200 metrede kendi kendine: — Sık dışinı oğlum Temel, demiş. 100 metreyi de geçen Temel yere 50 metre kala, paraşü- tün halkasını tam çekecekken vazgeçmış ve — Boş ver demış nasılsa celduk. Seçıme 35 gün kala, SHP'nin dışa dönük yoğun kampan- yayı tam olarak başlatmaması gerçekten Temel'in öyküsü- nü anımsatıyor Oysa hem örgütün kendisi hem de parti üst yönetimi için bu seçimler bir var olup olmama sorunudur. Oyiamadan bü- yük bir başarısızlıkla çıkılması haJinde, üst yönetimin ışba- şından uzaklaşması ve örgütün de büyük bir bunalımın içi- ne düşüp dağılmanın eşiğine kadar varması olasılığı güçlüdür. SHP gibi bir partmin ya da herhangi bir siyasal kuruluşun Türkiye'de seçim yengısı kazanabılmesi uç ana ögeye bağlı görünüyor. Bunları şöyle sıralayabılirız: Lıderin kişiliği, partmin prog- ramı ve aday olarak çıkanların kamuoyundaki görüntüleri. Bu üç öğe açısından SHP'ye baktığımızda karşılaşdğımız durum şudur SHP'nin liden Inönü, Ecevit gıbı karızmatık ya da "Asmayıp da besleyelim mi" diyerek, lumpen felsefesıni dıle getirerek sayılan grrtıkçe çoğalan o kesıme doğrudan ses- lenecek karızmatık kişılığe sahip olmamasına karşın, güve- nılır, sakin, hoşgörülü, demokrat, guleryuzlu yapısıyia kamu- oyuna güven vermekte, seçmen uzerınde olumlu etki yarat- maktadır Üstelik meydan konuşmacısı olmayan inönü, yu- karıda saydtğımız nrteliklerı dolayıs;yia, her TV konuşmastnda olumlu puanlar toplamaktadır. Ne yazık kı SHP'nin genel başkanı, son kururtaydan önce de sonra da örgütten tam anlamıyla açık çek alamamış, tam tersıne, birlikte çalışacağı genel sekreterıni bile seçemeye- cek bıçimde gruplarca kuşatılmış bir görünümde ıdı. Parti içinde uzayan çekışmeler, SHP lıdennin yarattığı olumlu iz- lenımi bir anJamda sıfmekteydı. PartJ programına gelince: Onu okumadan eleştiren, bir kı- sım hanka çocuklan bir vana bıraksanız bile dünvanın ve do- layısıyla Türkiye'nin içinde butunduğu konjonktur sosyal de- mokrat partılerin programlannı seçmen gözünde çekıci kı- lan öğelerı etkısızleştiren, yoğun bir propaganda kampan- yası yüzünden orta sol partılerin program ıle üstünlük elde etmelerinı oldukça güçleştırmış bulunuyor. Aday olarak çıkan kışılerın kamuoyundaki görüntüleri ko- nusunda ıse SHP'nin önseçım mekanızması dolayısıyla, öbûr kuruluşlardan daha buyük guçluklerle karşı karşıya olduğu yadsınamaz bir gerçetctir. Kuşku yok ki önseçım demokratık bir mekanızmadır. Ona karşı çıkıp, elitızmı savunmak günün gerçeklerıyie bağ- daşmaz. Ancak geçmişte, SHP'de ilginç ön seç/m ömekleriyle kar- şılaştığımızı, tezgâhlanan delege oyunlannın yanı sıra dele- gelerın yapılarının, çıkar gruplaşmalarının sonucunda, ön- seçımin partiyı güçlendırmek yerine, kamuoyu önünde prim yapacak adayiarın, gruplann adamlan yararına gen plana itil- meferi sonucunun doğdugunu yadsıyamayız. Başka bir d»^ yişle. delege kamuoyu ıle seçmen kamuoyu arasındakı çe- lişkı delege tabamnın bu çelişkıyı gıderecek sağduyu ve 6i- gunluğu göstermemesi yüzünden daha da büyümekteydi. SHP'de dün yapılan önseçim, özeilıkle sosyal demokraf- lar açısından önem taşıyan kımı buyuk kentlerde tahminler- den daha olumlu sonuçlar verirken (orneğın İzmır ile Anka- ra genefı) metropol İstanbul'da yıne de bolgecı mezhepçi it- tifakı yıkamamıştır. istanbul'un dokuz bölgesınin ilk üç sırasında yer alan aday- lann yalnızca bin Istanbul doğumlu ve aralannda İsmail Cem de bufunmak üzere yalnızca üçû Batı kökenlidir. Gen kalanJar, Karadenizli, Doğulu itfifakının sonucu ola- rak seçilmış olan bu böige kökenlı adaylardır ki bu durumun metropolün nüfus dağılımıyia çeliştiği açıktır Bu açıdan bakıldığında, SHP'nin kımi büyük kentlerde de- lege kamuoyu ıle potansiyel seçmen kamuoyu arasındaki çe- lışkileri giderme yolunda adım atarken, kimı bölgelerde özel- likle İstanbul'da bu sakıncayı gıderememiş olduğunu görü- yoruz. Durum böyle olunca Sayın Inönü'nün yorumuna katılıp son önseçımı bir demokrası seçımı, bir demokrası şölenı veya yeni bir atılım olarak yorumlamanın gerçeğı tam olarak yansrtma- dığını söyleyebılırız. Her neyse şımdı artık paraşütün ipine asılıp açılmasını sağ- lama zamanı gelmiştır. Tabıı eger Temel'in sonuna benzer bir sona duşmek ıstenmıyorsa. İNGİLİZCEYİ 8 AYOA KONUŞUH Sizi Amerikafı dosHanmızta tanıştıralım. 349 50 38 istersenizl A I O 3 3 8 1 0 5 7 rın ri arasında bulunmayan çok sa- yıda oğretmenın temel sorunu- Öğretmenler, uygulanan uc- ret politikası nedeniyle de "bu mesleğin eski saygınlıgını İster ilkokul, ortaokul tsterlise. üniversite Rim öğrencilere özel indirim YKM'de! KjVl'de bütçenizi destekleyen kolaylıklar, indirimler sürüyor. te en yenisi: 'Eğitime Destek Kampanyası'. Tüm öğrencilere, [ul araç-gereçlerinden gi)ime, ayakkabıdan spor malzemesine lektronik ürünJer dışında-her şeyde % 10 özel indirim YKM'de. ı fırsattan yararlanmak için, YKM'ye gelin, peşin kasalarmda 10 özel indirim alm! utlaka jararlanın, yeni ders yılına İTCVI desteğiyle iyi başlayın! Y ETİST İ R11- M K K V7. K R I: Trader/Dealer Portföy Mühendisi Plasman Yönetmeni arıyoruz. Hızımıza uyum sağlayabilecek, 24 saat dinamik kalmaya hazır adaylar aşağıdaki adres ya da telefonlar kanalıyla bize ulaşabilirler. YENİ KARAMÜRSEI Eldivenden merdivene... U Ş i f l l . ^ J ı ' H m > J ! S a ) l m h K a * m , T e l ' l 5 J H 8 2 S û S e y * f l ı ı , r e i < l , l > , 7 f i o n f m t i h , T e l t n S 2 5 9 J 2 I K M A ı M i , r r l n 3 3 6 26 l 5 - ( i ı k i d * r , Tet , I ' 3 3 3 J 9 4 I P t n O U ı , T r t t ' 3 ~ 4b 57 B ü y i i k ç e k m e c e . Te 'I a * J J 4 2 5 2 - f , / l V J 5 ; j » A v c ı l « r . Tel III %1I >* "»tYenJ L c v e n l , ( T o p U n P u ı r i n u ) , Tel (, 179 29 16ANKARA Kızıtey, Tel ı4) 11720 j > M h l « , Tei <4>3ll bl »iVOÜti: Tel 15/l2S?9 6 " B U R S A Te! ı24 . ' OJ-fJADAPAZAlU Tel 1261) 434 50ÜMİT: '1I/14Î-IIIAB/MK T,, tr/lı.' //65MERSİN Tel '4 • 123023ISKENDERLfVTm fSSI) ,S2Sf AıYTAKYA Te! (~S9l1 ı36' r 91GAZlANTV:TfllSShl39e6UnALVA re l I3)ı)lıe UKAlUDEMZERfĞU r el ıJSgl 12 ,'OSAMSUN Tel (361ı 152 15 tZON Tel ı j/>/J L »-/JMALATVA. Tel $211 lij -JOAZlC Tel IV! 179 7KKONYA- Tel 'J3l II 5b 8, KARAMAN TeI 13431199 54 BAUKESİR Tel 1*61)4148- AYVAUK Tel 16*3) W 4SEDHCMİT. Teı f7'ı /5-/5SGEBZE Tel ' IH9) IS79S A.O.G. MENKUL K1YMETLER A.Ş. Buyukdere Cad. No:78-80/3 Akabe Tıcaret Merkezi Mecıdıyekoy 80300 Istanbul Telefon 175 41 60 (12 Hat) i