19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Sahibi: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecililc Türk Anoıum Şirketı adına Beria Nadi • Murahhas Uye: Fjnine Uşaklıgil % GeneL Yayın Mudurü: Hasan Omal, Yazı Işleri Müdurü: Ok«) Göftensia 0 Haber Merkezi Müdünl: Valçuı Bayer, Sayfa Düzeni Yönetmeni: Ali Acar « Temsılciler ANKARA: Ahmet Tan, İZMIR: Hikmet Çrtinkay», ADANA: Çetio Yigenoglu İç Poütika. Cdal Başlangıç, lstanbul Haberleri: Şoay KaHun, Ekonomi' Mcml Tamer, Dış Habeıier. Eıgan Bnkı, lş-Sendika: Şnkr» Kcteaa, Kultûı. Cdal Üster, Eğmm Gatay Ştylan, Yurt Haberleri Nccdct Dogu, Spor Oanışmanı. Abdolkadir Yocrlman, Dızı Yazılar. Kcmn Çalışkan, Aray.ırma Şahin Alp»>, Duzehme: Abdallsk YIZKI • Koordınatoı Ahmet Korulsan f Mab Işler. Erol Eritut 9 Muhasebe. Buknl Yfcn» 0 Bütçe-Planlama: Sevfl Otmanbeşfofcla 9 ReUanı Ay$e Tonın 0 Idarc. Htuyin Gnrer A Işleıme- önder Ç«Uk 9 Bilgi-lşlem: Nail İna) 0 Persontl Sevgi Bostancıoglu Ka>i/ı Kurulu Başkan İlhan Selçnk, Oktay Akbal, Yllfin Bayer, H ı ı u Cenul, Hikmet Çtüıkara, Okay Gönensin, Ugur Mmncu, Ali Sirmtn, Ahrart Tan Basan ve Yayart- Cumhuriyet Matbaacslık « Gazetecitik TA.Ş. TOrkocagı Cad. 39'41 Cagaloğlu 34334 Ist. PK 246 - Istanbul. Td: 512 05 05 (20 hat), Tel«: 22246, Fax: (1) 526 60 72 » BüroUır Aakan: Ziya Gekalp Blv. tnkılap S. No: 19/4, Td: 133 II 41-47, Telo: 42344, Fax: (4) 133 05 65 # Umir. H. Ziya Blv. 1352 S. 2/3, Tfcl; 13 12 30, Tde*: 52359, ha: (51) 19 53 60 # Adua: Inöafl Cad. 119 S. No: I Kat 1, Tfel: 19 37 52 (4 hat), Tela 62155, Fax: (71) 19 25 78 TAKVİM: 17 EYLÜL 1991 Imsak: 5.12 Güneş: 6.39 öğle: 13.03 Ikindi: 16.33 Akşam: 19.18 Yatsı: 20.39 DENETtM ÇOK YETERSİZ Asansörle cennete de çıkılabilirtzmir Bornova'da denetlenen 441 asansörden ancak 9 tanesi 'yeterli' bulundu. Asansörde TSE standartları uygulanmıyor. TÜREY KÖSE tZMtR — Asansörlerde can güvenliği var ıru? Türkiye'de ilk kez Izmir'de TMMOB Makine Mühendisleri Odası ve Elektrik Mühendisleri Odası tarafından yapılan denetimlerin sonucu kaygı verici. Bornova'da denet- lenen 441 asansörden sadece 9'unun eksiksiz olduğu ortaya çıktı. "Asansörie sekizinci kata çıkıyorum" derken kendinizi giriş katında bulabilirsiniz, kapı açılmayabilir, katlar arasında asansörde kalabilirsiniz, yardım gelinceye dek saatlerce bekleye- bilirsiniz. Çok katlı yapıların anmasına koşut olarak yaygın- laşan asansörlerle ilgili sağhkh bir denetim mekanizması oluş- turulabildi mi? Uzmanlar bu soruya olumlu yanıt vermiyor. 12 Mayıs 1989 tarihinde Res- mi Cazete'de yayımlanan Asan- sör Yönetmeliği ile asansörlerin bakunı ve denetimine ilişkin çe- şitli esaslar getirildi. Asansör standardı, TSE 863'te zorunlu standartlar arasında yer alıyor. Asansör üreticisi rırmalann Sa- nayi ve Ticaret Bakanlığı'ndan "asansörcü belgesi" alması, be- lediyelerin de ruhsat verirken denetim yapması gerekiyor. Ancak uygulamada bu dene- timlerin yerine getirilemediği belirtiliyor. TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu üyelerinden Asım Ra- san, Asansör Yönetmeüği'nden "Kimsenin haberi olmadığı ve yönetmeliğin uygulanamadığı- na" dikkat çekerek şunlan söy- ledi: "Bakanlıktan asansörcü bel- gesi almadan müteahhitle, ar- sa sahibiyle anlaşıp asansör ya- pıyoriar. Asansör ruhsaü venne işi betediyeJerin. Bu çok özel bir konu olduğu için betediyeier ye- terli deneyime sahip olmayabi- lir. Ruhsat süresi bir yıldır. Ay- da bir bakımlan yapılır. Bele- diye ruhsatında kaüteye bakıl- maz, emniyetli çalışıp çalışma- dıgına baiulır. Piyasada bu iş- te calışan aşın sayıda kapkaççı firma var. bunlar staodartlara göre üretim yapmıyor. Denetim de yok." Türkiye'de ilk kez Bornova'- da Makine Mühendisleri Oda- sı, Elektrik Mühendisleri Oda- sı tzmir Şubesi ve belediye ile imzalanan protokol gereğince asansörlerin denetimlerini yap- tı. Denetlenen 441 asansörden sadece 9'unun eksiksiz olduğu ortaya çıktı. TMMOB Makine Mühendisleri Odası tzmir Şu- besi Sekreteri Fasib Kutlay, apartman yöneticilerinin dene- tim sonuçlannı ciddiye alması gerektiğini vurgulayarak sözle- rini şöyle sürdürdü: "Bina yöneticilerinin rapor ik saptanan eksikliklerinin gi- derilmesinden sonımlu olması- na karşın, öoemli sayıda bina yöneticisi raporlan bile alma- mıştır. Can güvenliği yönünden son derece önemli olan asan- sörlerin sağüklı çalışması konu- sunda gerek bina yöneticileri- nin, gerekse binada oturan ki- şilerin yeterince bilgisi yok. Ko- nu hafife ahnacak gibi degil." Ege Asansör Sanayicileri Derneği ise meslek odalarının yaptığı denetimlere karşı çıktı. Dernek Başkanı Alton Or, "Ve- rüen raportarm gecerliligini ka- bul etmiyoruz. Asansör apayn bir ihtisas dalı, odalar kendi bünyelerinde bir hafta kurs ve- riyor, sonra bu kişileri deneti- me yolluyor. En saglıklı yol, de- netimin belediye ve asansör fir- maları tarafından yapılması- dır" dedi. Tenha saioııda şairler kongresiKültür Servisi— Dünya Küt- tür ve Sanat Akademisi'nin Kültür Bakanlığı desteğinde duzenlediği 12. Dünya Şairleri Kongresi dün Grand Hotel Ta- rabya'da başladı. "Yunus Era- re*ye Saygı Kurultayı" adı altın- da gerçekleşen kongrede, "İn- san, Kâinat ve Allah Sevgisi"- nin işleneceği dile getirildi. Kültür Bakanlığı Yayımlar Dairesi Başkanı ve Kongre Ge- nel Sekreteri Alaettin Korkmaz, haziran ayında 52 ulkeden 364 şaire davet mektubu gönderil- diğini aktararak "Türkiye'ye davet edilen şairlerin hangi öl- çiilere göre seçilecegi tartışma- lara neden oldu. Farklı yazar kunıluşlannın listelerine göre 110 yazara mektup gonderdik. Bu kadar şairi nereden buldu- ğumuz tartışüdı. Kültür Bakan- lığı bu tartısmanın dışındadır 1 ' dedi. Alaettin Korkmaz'ın bildir- diğine göre kongrenin ilk günü- ne yurtdışından 83, Türkiye'den 35, "Yurt dışındaki Törk dünyasını" temsilen de 9 şair katıldı. Korkmaz, Türk şairle- rinin iştirakinin artacağından umutlu olduğunu söyledi. Kültür Bakanlığı Müsteşan Acar Okan ise, Kültür Bakanı Gökban Maras'ın değişen bir siyasi programı nedeniyle kong- reye gelemediğini belirterek ol- dukça tenha olduğu gözlenen salona karşın "Türk şairleri ile dünyanın dört bir yanından ge- len şairleri buluşturmaktan mutluluk duyuyonım" dedi. Kongreye katıldıkları bildiri- len Turk şairleri Yagmur Tuna- lı, Abdullah Hacıtahiroglu, Ahmet Kot, Ali Akbaş, Arif Ay, Ayhan Hünalp, Bahattin Karakoc, Coşkun Ertepınar, Dilaver Cebeci, Beşir .\>vazoğ- lu, Fevzi Halıcı, Gültekin Sa- manoğlu, Halil Soyer, Halım Yağcıoglu, M. Atilla Maraş, Mehmet Paksu, Muhsin llyas Subaşı, Nurettin Özdemir, Ol- cay Yazıcı, Sevinç Çoknm, Sa- mi Akalın, Servel Horasan, Su- taeyla Tümer, Semih Sergen, Suat Ergülu, Tahir Kutsi Ma- kal, Turan Oflazoglu. Yahya Akengin, Yavuz Bulent Bakiler, Zebra Erkaya, tbrahim Minne- togJu, tsmail Ali Sarar ve Ömer Lütfi Mete. Kongrenin yurtdışı konukla- nnın ise ABD, Çin, Hindistan, Sudan, tsrail, Ispanya, Katar, Tayvan, Meksika, Kore, İngil- tere, Danimarka ve Kanada'dan geldikleri belirtildi. Dünya Kültür ve Sanat Aka- demisi Başkan Yardımcısı A. Padmanaban, Başkan Dr. Tin Wen Chung, Genel Sekreter Dr. Rosemary C VVilkinson ve Prof. Talat Sait Halraan'ın da yer aldığı kongrede simultane çeviri Tngilizce, Fransızca, Arapça ve Çinceye yapıldı. Kültür Bakanİığı'nın stan- dında ise Mehmet Kaplan'ın "Cumhuriyet De\ri Türk Şüri", Ça&atay Koçar'ın "Türkistan- la İlgili Makaleier", Dr. MuhkJ- din Nur Doğan'ın "Lale Devri Şairlerimizden Şeyhülislam İs- hak Efendi ve Divanından Seçmeler" sergilenen kitaplar- dan birkaçıydı. Türkiye'de itfaiye örgütleri ve güvenlikyönetmelikleri çağdaş düzeyin çok gerisinde \anarsan, söndürememHÜSEYİN ERCÎYAS tZMİR — Türkiye'de itfaiye örgütleri, türlü olanaksızhklan ve yetersizlikleri ile çağın çok ge- risinde. Büyük kentlerde yangın güvenliği cahşmalan çok az. Uzmanlar, var olan yapı içe- risinde yangın önleme, korunma ve söndürme alanında atılması gereken önemli adımlar olduğu- nu söylüyorlar. İtfaiye örgütlerinin çahşmala- nna ve görevlerine ilişkin düzen- lemeler dağınık durumdaki mevzuatta tanımlanıyor. Ülke- mizde "ymngın önkme genel müdüıiüğü" kurulması ve "y*n- gndan korunma yönetmeliği" Londra'da 1000'e yakın personel yangın önleme görevlisi olarak denetim yaparken tstanbul'da bu sayı, yalnızca 26. îtfaiye örgütleri araç gereç ve donanım yönünden istenen düzeyde değil ve standartlaşma yok. hazırlanarak yürürlüğe konul- ması gerektiğ^ belirtiliyor. Ülkemizde itfaiye örgüüerinin kuruluşu, görevleri, eğitim ve denetim esasları 23 Ağustos 1985 gün ve 18851 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürür- lüğe giren yönetmelikle düzen- leniyor. Bu yönetmeliğin günün ge- reksinimlerini karşılamaktan uzak kaldığı belirtilirken yangın güvenliği ve korunma açısından getirdiği hükümlerin yetersizli- ğinden yakımlıyor. Istanbul Anakent Belediyesi ttfaiye Müdürii Doc. Dr. Ab- darrahman Kıhç, bu durumu şöyle örnekliyor: "YönetmcMkle itfaryenİB yan- gın güveaUğiaK ilişkin görevleri sıralanırkeB itfaiye zabıU ami- rinia emrine bir onbaşı ile iki er veıiür' deHiUyor. Busa göre, ts- taabol'uB yaaguı giive^gini üç kJşiaİB saglaması gerekiyor. ts- tubal'daki 42 bin sokagm van- gın gövcnligi açısutdan deaet- lenmcsi söz konasn olsa, möm- küB obaamakla birlikte, üç kişi bir günde bir sokagı denetkac ve rapor hazırlasa, •üfus artmaz- sa deMtimler 210 settede ta- numlanabilecckttr. Yöneünetik hiikomlerine ragmen lstaabul- da halen 26 kişi yangın önleme kısnunda çalısıyor. Nüfmsu ts- tanbul'a yakın Londra'da ise 1000'e yakın personel bu göre- ri Tipıyor." İtfaiye örgütlerinin personel, araç gereç ve donanım yönün- Almanya'da, sinemada ünlenen Renan Demirkan'ın kitabı bestseller oldu Renarfın çayı demliREFİK DURBAŞ Renan Demirkan'ı geçen yıl TRT televizyonunda yayımlanan "Reporter" (Gazeteci) adlı dizi- deki Türk asıllı gazeteci Azade Çelik rolüyle tanıyoruz. 1955 yı- lında Ankara'da doğan Demir- kan, 1962'de ailesiyle Almanya- ya göç etmiş. öğrenimine Al- manya'da başlayarak Hannover Müzik ve Tiyatro Yüksekoku- lu'ndan mezun olmuş. 1980'de tiyatroya adımım atmış, 1982'de ilk filmini çevirmiş. Başta "Super" (Süper) ve "Zahn um Zahn" (Dişe Diş) olmak üzere birçok fılm ik tiyatro oyunun- da baş oyuncu olarak rol almış. Demirkan'ın 1989'da eleştirmen- lerin verdiği "Adolf Grimme" ve halkın oylarıyla verilen "Altın Kamera" (1990) gibi iki de ödü- lü var. Şimdiyse Renan Demirkan'ın başka bir yönüne, yazarhk yö- nune tamk oluyoruz. Demir- kan'ın hastanede doğum yap- makta olan genç bir Türk kadı- mrun doktoru beklerken gecmi- şe dönüp Türkiye"deki ilk yılla- nnı, Almanya'da geçen çocuklu- ğunu ve gençüğini yeniden >"aşa- masını anlattığı romanı "Schwarzer Tee mit drei Stück Zoctor" (Üç Şekerli Demli Cay) Spiegel dergisinin bestseller lis- tesinin dördüncü sırasında haf- talardır. "Üç Şekerli Demli Çay" Real Yayuıcıhk tarafından Türkçe olarak da yayımlandı M. Kemal Okan'ın çevirisiyle. Renan De- mirkan bu vesileyle de Türkiye 1 ye gelmiş bulunuyor. Demirkan'la Türkiye'ye ayak bastığımn sabahı konuşuyoruz. Romanının kendi yaş.amından da izler taşıması ilgimi çekmiş- ti. Bir otobiyografik roman mı yazmıştı? önce bunu soruyo- rum: "Kendi deney ve gödemlerim- den yola çıktım" diye soze baş- byor Demirkan, "Ona otobiyog- rafik özellik veren biraz da kah- ramanı. Bu kadın başka bir meslekten de olabiirdi, ama ben onu bir artist olarak bıraktım. Bu yüzden de tanıdığım bir ha- \-ati yazmaya karar verdim." Demirkan Almanca yazıyor. "Çünkü" diyor, "Almanca dü- şünüyorum". — Kendinizi nasıl görüyorsu- nuz, Türk mü, Alman mı?- — Almanya'da herkes bana Almanya'da yaşayan bir Türk sanalçısı diye bakıyor. Türkiye 1 de dogmuş bir Alman sanatçı olarak tanıyorlar beni... Yoksa benim için hava hoş. Önce, ben bir insanım. Tesadüfen Türkiyei de dogmuşum, tesadüfen an- nemler Almanya'ya gitmişier. Önemli olan benim için, bugü- nü yaşayan, bugünü gören bir insan oluşum. Politik olayları görüyonım, sosyal olaylan da... Yani kendimi bir insan, bir ka- dın olarak görüyonım. Bu işte önemli olan. Bu, Türkiye'de ilk günü De- mirkan'ın. Sabah uyanır uyan- Renan Demirkan'ın "Üç Şekerli Demli Çay" adlı otobiyografik kitabı Almanya'da en çok satan kitaplar listesinde hızla yükseliyor. Demirkan şöyle diyor: "Almanlar beni oyuncu olarak tanıyor. Şimdi yazar olarak onlarm beklentilerine cevap verebilecek miyim? Beni en çok korkutan buydu. Kitabın bestseller olması bu stresi kaldırdı." "Önemli olan benim bugünü yaşayan gören bir insan olmam". İMZA MARATONU— "Üç Şekerli Demli Çay" adlı romanın yazarı Renan Demirkan, Istanbul ve Ankara'da kitabını imzalayacak. Demirkan'ın imza günleri yann 17.00-18.00 arası Kadıköy tş Merkezi'ndeki Alkım Kitabevi'nde. perşembe 16.30-18J0 arası Ankara Alkım Kitabevi'nde, cuma 17.00-19.00 arası Taksim Vakkorama'da, cumartesi ll.0O-12.OO/13JO-14J0 arası Galleria Ataköy Net Kitabevi'nde, 17.00-19.00 arası Nişantaşı Akademi Kitabevi nde. (Foto: tBRAHİM GÜNEL) maz Sümeyra'nın türkülerini dinlemiş. Türkiye'deki bu ilk gü- nüne Sumeyra ile başlamak is- temiş... Zaten romanda geçen "Aman Alim" türküsünu de Sümeyra söylüyor. Hem Sümeyra'yı, hem türküyü çok sevdiğinden kitabı- na almış. Yüzünün ışıltısında SümeyTa'nın berrak sesi duruyor gibi... Bir süre konuşmaya ara veri- yoruz, sonra "vazmak mı, oyna- mak mı" diye yeniden konuşma- nın ucunu yakalıyoruz. — Yaayorum, oynuyorum, dans ediyonım ve türküler söy- lüyorum. Hiçbiri benim için de- ğişik şeyler değil. Hepsi de bir ifade imkânı, bir değişik yorum imkânı. Ama şunu söyleyebili- rim, gerçek olarak öğrendiğim oyunculuk. Çünkü dört yılhk bir diplomara var..." — Yazarhğın ardı gelecek mi"? — Planlı bir insan degilim. Yazmayı düşünüyorum. Zaman üzerine, zamanın geçiciliği üze- rine yazmayı düşünüyorum. Za- man geçici çünkü, bizier de ora- da geçici degil miyiz? Ama ne zaman biter bilmiyorum. — tlk romanınızın Almanya- da bestseller olması nasıl bir duygu? — Almanlar beni bir oyuncu olarak tanıyoriar. Oyuncu ola- rak görüyorlar, kitapta ise keli- meieri okuyorlar. Kitabın bu ka- dar çok satacağını doğrusu um- madım ama, aurlarsa bana karşı çıkmayacaklannı da biliyordum. Çünkü beni sanatçı olarak gö- rüyorlar. Ben sanatçı olarak her akşam, onlar yemek yerken kar- şüanna çıkıyorum. Beni görü- yorlar. Benim için zor olan şuy- du: Ben sanatçı olarak zonı ba- şardım, şimdi yazar olarak on- lann beklentilerine cevap vere- bilecek miyim? Yazar olarak bu- nu gerçekleştirebilecek miyim? En çok bundan korkuyordum. — Yalnızca bu korku mu? — Şimdi tiyatroda oyuncu olarak çok iyi bir yerdesiniz. Al- manya'da bir >uzar olarak da or- taya çıktığınız zaman yine en üst bir yerde olmanız gerekiyor. Bu, hem beni sevenlere. hem kendi- me, hem de sanat çevresine karşı böyle... Elbette bunun stresi çok büyüktü üzerimde. Ama kitabın bestseller olması bu stresi kal- dırdı büyük ölçüde. Demirkan kitabının Türkçe çevirisinin ancak 30 sayfasını okuyabilmiş. Ama Almanca yazdıklannın resimleriyle Türk- çe çevirideki resimlerin cakışma- sı onun için ayrı mutluluk kaynağı. KARADENİZ'İN EKOLOJİK SORUNLARI SEMPOZYUMU KaradenizH karartmayalun tstanbul Haber Servisi — Artan kirlilik nedeniyle bahk türleri 400'den 150'ye dü- şen, hidrojen sülfit tabakası 60 metreye ka- dar yükselen Karadeniz'in kurtanlabilmesi için zaman yitirmeden bu denize komşu ul- kelerin işbirliğine gitmeleri gerektiği bildi- rildi. Karadeniz Eğitim Kültür ve Çevre Koru- ma Vakfı'nca düzenlenen ve dün AKM'de başlayan "Karadeniz'in Ekolojik Sorunla- n ve Ekonomik Degeriendinne Olanaklan" sempozyumda, Karadeniz ve çevresinin kar- şı karşıya bulunduğu çev'Te sorunları ele alındı. Sempozyumda konuşan Basbakan Mesut Yılmaz, r-iderek kirlenen Karadeniz- in kurtanlabilmesi için bu denize komşu ül- kelerin, son üç yıl icerisinde hazırladıkları üç sözleşme ve bir protokolü zaman yitir- meden imzalamaları gerektiğini vurguladı. Karadeniz'in korunması yönünde bugüne kadar herhangi bir sözleşmenin bulunma- masını bir eksiklik olarak değerlendiren Yıl- maz, bu çabaya kıyısı olmayan, ama gemi- Dün AKM'de başlayan sempozyum- da, Karadeniz'in karşı karşıya bulunduğu çevre sorunları ele alındı. leri, denizi kullanan ülkelerle Tuna nehri ül- kelerinin destek vermesinin zorunlu oldu- ğunu söyledi. Daha sonra konuşan Çevre Bakanı Ali Talip Özdenûr ise Türkiye'de çevre adına ya- pılan etkinlikleri anlattığı konuşmasında, Karadeniz'deki kirliliğin boyutlan konusun- da bilgi verdi. Gazeteci-yazar Oktay Ekşi'nin yönettiği oturumda daha sonra konuşan Karadeniz Vakfı Başkanı Ahmet Çeboğlu, ekolojik so- runlann ulusal sınırlarda durdurulamadığı- ru vurgulayarak çevre koruma yönunde ön- lem alınamayışının finans yetersizliğiyle açıklanamayacağını savundu. Karadeniz'de- ki çevre sorunlarının çözümünde Karadeniz Belediyeler Birliği'nin etkili olacağıru da be- lirten Çeboğlu, bu denize komşu dört ül- kenin çabalanyla bir Karadeniz Enstitüsü kurulması gerektiğini söyledi. SSCB Bilimler Akademisi, Biyoslcr So- runları Bilimsel Konseyi Başkanı Yanshin de sera etkisinin dünya üzerinde olumlu ge- lişmeler yaratacağına ilişkin açıklamalanyla dinleyenleri şaşırtırken, aynı akademiye bağlı Okyanus Bilimleri Aıaştırma Ensti tüsü Laboratuvar Başkanı I.I. Volkov, Ka- radeniz'de hidrojen sülfur tabakasmın gi- derek yukselmekte olduğunu anlattı. den yetersizliğine dikkat çeken uzmanlar, yetersiz de olsa bu ge- reclerde standartlaşmarun sağla- namamasımn önemli bir sorun olarak durduğunu beürtiyor. İt- faiye örgütlerine gerekli önem verilip merkezi bir catı altında toplanmamalanmn ülke gene- linde standartlaşmayı geciktirdi- ğini belirten Doc. Dr. Abdurrah- man Kıhç şu görüşleri dile ge- tiriyor: "Türkiye'de itfaiye taşıttan ve donaüm malzemcieriyk ttgüi sundartlaşaıa hem keatienfetd çeşiüi itfaiye birteleri, hem de diger keatleriB Itfaiyeieri ik bir- Ukte çabşılabUmesi içn şarttır. Bir İMfka Mrim, Oçe y* 4a 0den yardım ahMbgmesi, yankma gl- dilmesi açnaiHfaın sUtlartfaMma haymti önem taymaktadır. Itf a- iyeler için Usıt sUMİardı olau- { h ve her araç tipi için asgari standart donatım tespit edilme- Udir." Ülkemizde pek çok yerleşim biriminde yeterli düzeyde itfai- ye örgtltü, araa, gereci, donam- mı bulunmuyor. Büyük kentle- rimizde bile standartlasamama- mn yanında türlü eksiklikler, olanaksızlıklar bulunduğu dü- şunülürse, küçük kent, kasaba ve beldelerdeki durumun anla- şılabileceği belirtiliyor. Istanbul Anakent Belediyesi ttfaiye Mü- dürlüğü'nden edinilen bilgiye göre itfaiye örgütünde 1800 do- layında personel görev yapıyor. 12 ana grup, 20 müfrezenin uğraş verdiği tstanbul'da 180 do- layında itfaiye araa bulunuyor. Personel, araç gereç ve donanım yönünden 10 milyon nüfuslu ts- tanbul'da itfaiye örgütünün ye- tersizliğinden söz ediüyor. Ankara Anakent Belediyesi İtfaiye MUdürlüğü'nde 530 do- laymda personel görev yapıyor. Bu sayının en az 1000 kişi olma- sı gerektiği belirtiliyor. Ankara için son derece düşük olan itfa- iye aracı sayısının, Ortadoğu Teknik Üniversitesi ile Anakent Belediyesi'nin ortaklasa hazırla- dıkları ana plan üoğrultusunda arttınlması öngörüluyor. Beş yılhk sürede ana plan hedefi olan 114 araç kapasitesine ula- şılmasının amaçlandığı belir- tiliyor. fznıir Anakent Belediyesi İt- faiye Müdürlüğü'nden edinilen bilgiye göre 2.700.000 nüfuslu Izmir'de, yönetmeliğe göre top- lam 74 araca ve destek hizmeti vereceklerle birlikte 710 persone- le gereksinim duyuiuyor. Oysa lzmir İtfaiye Müdürlü- ğü'nün 300 dolayında persone- li, 50 dolayında da araa bulu- nuyor. İtfaiye örgütünün güçlen- dirilmesi için girişimlerse sürü- yor. lzmir Anakent Belediyesi'- nin 1992 yüı yatırım programın- da itfaiye merkez binası yapımı yanında arac-gereç ve yangın he- likopterleri ahmı yer ahyor. İtfaiye örgütlerinin belediye- lerin desteğine bırakıldığı bir başka ülke bulunmadığinı belir- ten Istanbul Anakent Belediye- si İtfaiye Müdürü Doç. Dr. Ab- durrahman Kılıç, burüann çalvş- ma biçimleri ve görevlerinin it- faiye yönetmeliği, imar yönet- meliği, bakanhk genelgeleri gi- bi dağınık mevzuatta tammlan- dığını söylüyor. Üç yüdan bu yana "yangın güvenliği yönetmeliği" hazırlamaya yöne- lik çalışmalar yaptıklarını anla- tan Doç. Dr. Kıhç şu görüşleri dile getiriyor: "Türkiye'de yangın güvenligi- nin sagtanabilmesi için öncelikle itfaiye örgütünün kapasite ve bflgi bakımından güçlendirihne- si gerekir. Yangın güvenliği açı- sından uyum saglamftk, yangın önleme stetemlermm yapun, de- netim esaslannı beürteınek, egi- tün staadartfakpnasuu gerçekleş- tirmek, önlemier konosnnda halkı ayduımtmak ve belediyeler arasında eşgüdümü saglamak için acilen jugm önkme genel müdüriügü kuruhnabdır. însa- nın canına ve malına gereken önetnin verilmesi kaçuulmazdır. Yangından korunma yönetmeli- ği hmarkuarak yüriiriüge konul- mabdır." Frigya uygarhğı araştnilacak • ANKARA (ANKA) — Anadolu Üniversitesi, Frigya uygarhğım araştırmak için Arkeoloji- Sanat Tarihi Araştırma Merkezi kurdu. ASTAM kısaltümış adıyla kurulan merkez, Milat'tan önceki yülarda İç Anadolu Bölgesi'nde özellikle de Eskişehir-Afyon-Kütahya bölgesinde çok önemli bir uygarhk geÜştirerek bu bölgeye adım veren Friglerin ve daha sonra gelişen uygarhklann araştırümasıru amaçhyor. Merkez, bölgedeki eserlerin tespiti, arasünuTiası ve değerlendirilmesi konulannda üniversite öğretim elemanlan tarafından yürütülmesi teklif edilen araştırma projelerini, üniversite adına yapılan kazı ve restorasyon çalışmalannı destekleyecek. TMMOB'den çevre uyarısı • ANKARA (ANKA) — TMMOB Orman Mühendisleri Odası, Çevre Bakanİığı'nın göstermelik bir kuruluş olarak kalmaması gerektiği konusunda uyanda bulundu. Orman Mühendisleri Odası Genel Sekreteri Yücel Çaglar, Çevre Bakanİığı'nın kurulması aşamasında ilgili kuruluşların görüşlerine basvurulmadığım söyledi. 7. Tip Sempozyumu • ISTANBUL (AA) — ı. Geleneksel Tlp Sempozyumu, 19-20 eylül tarihleri arasında tstanbul'da yapılacak. Amerikan Bristol Hastanesi, Methodist Hastanesi ve Baylor Tip Koleji işbirliğiyle gerçekleştirilen sempozyumda, kanserde erken tanı ve tedavi ile kardiyolojide yenilikler ele almacak. Shereton Oteli'nde yapılacak olan sempozyuma Prof. Dr. Antonio M. Gotto, Prof. Dr. Mohammed Attar, Prof. Dr. Mario S. Verani gibi ABD'nin ünlü isimlerinin.- yanı sıra, ABD'de yaşayan ünlü Türk doktoru Prof. Dr. Atilla Ertan ve ülkemizin tanınmış doktorlan konuşmacı olarak katılacak. 'Güzel Ankara' heykelleri • ANKARA (ANKA) — Ankara'nın bir kültür başkenti olarak da algılanabilmesini saglamak üzere hazırlanan "Güzel Ankara" projelerinin ilk halkası olan "kaldınm heykelleri" diye adlandmlan esprili fıgürler bu hafta sonuna kadar başkente yerleştirilecek. Ankara Büyükşehir Belediyesi'nce başkentlilerin yoğunlukla bulunduğu merkezlerle çeşitli parklara esprili figürler yerleştirilecek. Bire bir boyutlarında olan bu esprili figürler, tren gan, Sıhhiye Köprüsü'nün altı, Anafartalar, hal ile bağlandığı yer, Numune Hastanesi önü, botanik parkı otoparkı, Sıhhiye Abdi tpekçi Parkı, Gima'nın arkasındaki merdivenler, Altındağ Kültür Merkezi önü, Gima'mn önü, lzmir Caddesi girişi, Olgunlar, Ziraat Fakültesi önü, Halkdamş'ın önü, Ayrana son durak da belirlenen noktalara verlestirilecek. BORSA'DAN YÜKSEK VERİMLE CIKHAK.•••• Demirbank Menkul Değerler'de amaç satiş emirleriniı sonrasında paranızııt en yüksek verime ulaşmasını sağlamaktır. DEMİRBANK MENKUL DEĞERLER 166 50 22-173 2127-173 2195 DEMİRBANK "İyı günler dıler
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle