Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURtYET/14 15 EYLÜL 1991
HAVA DURUMU TÜRKIYE'DE BUGÜN
Devlet Meteoroloji Işleri Ge-
ne! Müdürlüğü'nden aJınan
bilgiye göre, yurdun kuzey ke-
simleri parçalı bulutfu, öteki
yerter açık geçecek. HAVA Sl-
CAKLIGI: Değişmeyecek.
RÛZGÂR: Kuîey ve doğu yön-
lerden orta kuvvette esecek
Denizlerde, Akdeniz'de günba-
tısı ve lodos, Güney Ege'de
yıldız ve karayel, öteki denız-
lerde yıldız ve gündoğusun-
dan 2-4 kuvvetinde saatte
16-21 deniz mii hızla esecek. Van GMü'nde hava,
açık geçecek. Rûzgâr kuzey ve dogu yönlenjen hafif
esecek. Görüş uzakJığı 10 km. dolayında bulunacak.
Adapazarı
Adıyaman
Afyon
A«n
Ankara
Anafcya
Antaiya
Artvın
tylın
Balıkesr
Bdec*
Bıngöl
Bnfc
Botı
Bursa
Çanattaie
Çorum
DeneJ
A 34° 20° Oyartatar
A 26">12°6*me
A 35° 22° Erzıncan
A 29° 10° Emjnım
A 27" 12° Esioşetaf
A 30° 13° Gaaamep
A 31° 23° Gıresun
A 30°20°Gunû$taieA
A 2*°15°H*ldn
A 34° 18° Isparta
A 29° 10° Istanbul
A 28° 11° Iznıır
A 31° 15° Kare
A 26° 11° Kastamonu
A 26° 12° Kayswı
A 28° 10° KırMarei
A 29°18°Kooy»
A 29° 5°Kutahya
A 33° 17° Maötya
34° 16 Manısa
31° 12° K Mara$
3O°12°M«sn
26° 8°Mu«la
30° 9°Mıs
33° 18° t»Ode
2<°18°O(*ı
27° 8°Fta
3O°15°Samsun
31°12°Sıırt
25° 18° Smc*
31°15°Sıv3S
2S° 8°le«daO
26° T>Tntxon
30° 8°1ünce<ı
30°12°Uşak
30° 13° Van
B
32° 13° Zonouldak
A 32° 18°
A 34° 19°
A 30° 22°
A 30° 17°
A 30° 13°
A 25° 11°
A 24° 17°
A 25° 17°
A 33° 16°
A 25° 21°
A 28° 16°
A 25° 6°
A 24° 16°
A 32° 18°
A 30° 12°
A 27° 12°
A 27° i r
A 22° 7°
A 14°
açık buiutlu aslı /? *-*;ı k
B-buluUu G-gûneslı K-tart S-sıs* Y-yaûmurtu
BULMACA
9
SOLDAN SAĞA:
1/ Afyondan elde
edilen ve spazm gi-
derici, idrar söktürü-
cü, tansiyon düşürü-
cü olarak kullanılan
alkaloit. 2/ Dil dev-
riminin ilk yıllannda
bdediye anlamında
kullanılan sözcük...
Kesin. 3/ Kirli... Bil-
gi ve erdem bakı-
nundan olgunluk. 4/
Ender, seyrek... Ster-
linin yüzde biri de-
ğerindeki para. 5/
Parkinson hastalığı-
nın başhca belirtisi olan, otomatik
hareket yeteneğinin kaybolması. 6/
Halk edebiyaünda uyağa verilen ad...
Bir nota. 7/ Dağdan inen sel... Ku-
şaktan kuşağa geçen kahtımsal öğe.
%/ Etkisiz, işe yaramaz... Izmir'in bir
ilçesi. 9/ Sinema fılmlerinin sanat,
eğitim ve kültür amaçlan göz önün-
de tutularak toplandığı ve korundu-
ğu kurum.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Geminin arkası... Adale. 2/ Yüksek bir makama sunulan
raektup ya da dilekçe... Gelecek. 3/ lskambil oyunlannda, bir
oyuncunun o elde oyuna katılmayacağını belirtmek için kullan- -
dığı sözcük.. "Karh — ormanında / Yüruyonım geceleyin / Ef-
kârlıyım efkârlıyım / Elini ver, nerde elin" (Nâzım Hikmet).
4/ Bir zaman birimi... AJımel Haşim'in bir şiir kitabı. 5/ Eski-
den Filistin topraklarına verilen ad. 6/ Diizenli olarak ekim ya-
pılan arazi... Baryumun simgesi. 7/ Tombi'.l Teyze, Hacıağa gi-
bi tiplerin yaratıcısı ünlü karikatürcümüz... Damla hastaüğına
verilen bir başka ad. 8/ Verme, ödeme... Köydeki işlerin elbirli-
giyle bitirilmesi. 9/ Afrika'da bir ırmak... Dogma.
60 YIL ÖNCE Cumhuriyet
Ankara ekspresi
ELEKTRıK
MOTÖRLERi
ve IEZGAH1.AKI
S A T I E de
V E R E S İ Y E S A T I L I R
15 EYLÜL 1931
Ankara ile Istanbul arasında
cuma, pazartesi ve çarşamba
günleri olmak üzere seyrü
sefer eden ekspres katarlan
bugünden itibaren
kaldınlmaktadır.
Evvelce her gün öğleden
sonra saat 14.8 de hareket
eden trenin saati de
değiştirilmiştir. Bu tren
badema aksamları 18.S te
hareket edecek, hem posta
ve hem de ekspres vazifesini
görecektir. Evvelce 14.8 de
hareket eden tren ertesi günü
7.55 te Ankara'ya vâsıl olmakta idi. Badema, 18.5 te
hareket edecek trenler ertesi günü saat onda Ankara'ya
vâsıl olacaklardır.
Ekspres katarlan Ankara - Haydarpaşa yolunu on dört
saatte aldıklan halde bundan sonra hem posta ve hem
ekspres vazifesini görecek olan tren aynı mesafeyi on altı
saatte katedeceklerdir.
Fizik ilimleri kursu
Fiziki ve tabii ilimler kursu bugun açıldı. Kursa 100
muaJlim iştirak etmektedir. Maarif Vekili Esat E kursu
küsat ederken maarif hayaümız ve tatbikat hakkında
mühim bir nutuk soylemiştir. Vekü B. uzun nutkunda
hulasaten demiştir ki:
"— Orta mektepler ve muallim mekteplerimizde fen
derslerini vermekte olan muhterem arkadaşlanmı şeyk ve
memnuniyetle selamlarun. Size burada fen derslerinin
ehemmiyrtini uzun uzadıya izaha lüzum yoktur, yalruz
şunu arzederim ki mekteplerimizde talebemizde mill î
terbiyeyi tarsin edecek kuhür derslerinin en müsmir bir
tarzda tedrisi bizce ne kadar mültezem ise fen
derslerinden beklediğinıiz gayeleri elde etmek te o kadar
mütezemdir;'
30 YIL ÖNCE CumhurİYet
Yassıada kararlan
15 EYLÜL 1961
Tarihi Yassıada davalannın
kararları bugün açıklanacaktır.
Bugünkü nihai oturumda Yüksek
Adalet Divanı Başkanı Salim
Başol, bugüne kadar bakılmış olan
19 davanın 592 sanığı hakkında
alınmış olan kararları tefhim
edecektir. Bugünkü duruşmaya
bUtün davalann sanıklan
getirileceklerdir. Bu arada, daha
önce tahliye edilmis olan sanıklar da duruşmada hazır
bulundurulacaklardır.
Yüksek Adalet Divanı Başkanı, kararların sadece cezai
müeyyidelerle ilgili "hüküm" kısmım okuyacağından,
karar duruşmasının bir tek oturumda sona ereceği
anlaşılmaktadır. Bu suretle 14 ekim 1960 gününden bu
yana 203 dunışma gününü işgal eden davalar sona ermiş
olacaktır.
1600 sayfa tutan karar gerekçesi, karann
açıklanmasından hemen sonra sanıklara, avukatlara ve
basın mensuplanna dağıtılacaktır. Kararın tefhimini
müteakip Yassıada davalan ile ilgili haberler, Milli Birlik
Komitesi Irtibat Bürosu tarafından yayınlanacak bildirüeı
çerçevesinin dışına çıkamıyacaktır.
Bugünkü tarihi duruşmada Yüksek Adalet Divanı'nın
bütün asil ve yedek üyeleri ile Iddia Makamını işgal eden
Başsavcı ve muavinleri tam kadro ile hazır
bulunacaklardır. Bu önemli oturum için ilgililerce gerekli
bütün emniyet tedbirleri alınmış bulunmaktadır.
Salim Başol
GEÇEN YIL BUGUN Cumhuriyet
Körfez'de ani tırmanış
15 EYLÜL 1990
Basra Körfezi'nde gerginlik yeniden tırmanmaya başladı.
Irak askerleri dün Kuveyt'teki Fransa, Belçika ve Kanada
büyükelçilik konutlanna zor kullanarak girip içeride
bulunanları gözalüna aldılar. Fransa Cumhurbaşkanı
François Mitterrand,, "Bu bir saldındır, buna karşıhk
vereceğiz" dedi. ABD ve Avustralya savaş gemileri, dün
ilk kez Basra Körfezi'nde bir Irak tankerine ateş açarak
durdurdular.
Kafııre »•*-?'
DÜNYA'DA BUGÛN
Amstertam
Amman
Afena
Bafrtt
Bvcetora
Ç
Bertn
Boraı
Brûksel
Budapeffi
Cenavre
Cezayır
OcMe
Dut»
Frartdurt
an»
Hrtsmta
Kahir»
Kopenhag
Kttı
A 18°
A 30°
A 28°
A 38°
A 25°
A 17°
A 25°
A 18°
A 20°
A 18°
A 20°
A 17°
A 29°
A 38°
A 39°
A 19°
A 31°
Y 12°
A 31°
A 17°
A 20°
A 34°
Lemngrad
Londra
Madnd
MHano
MontreaJ
Mosteva
Mürah
NevYorfc
0 *
Pans
Praa
FSyad
Roma
Sotya
Şam
TelAm
lbnus
Y 11°
A 20°
A 29°
A 18°
Y 12°
A 19°
Y 15°
A 22°
A 17°
A 39°
A 21°
A 27°
A 33°
ş
Vtoıed*
Vıyara
A 16°
A 19°
A 18°
Mâstmgton - -
Zûrih A 17°
TARTIŞMA
Işler de varV
Tebliğ, "Türkiye Kahveciler, Kıraathaneciler, Büfeciler, Esnaf
ve Sanatkârlan Federasyonu" ile yapılan ortak çalışma
sonucunda, karşılıklı mutabakat sağlandıktan sonra
yayımlanmıştır.
Gazetenizin "Tartışma" sütununda, Sa-
yın Zülküf Kanat'uı "Maliye Bakanlığı Uğ-
raşacak Iş Bulamayınca" başlıklı yazısını
üzülerek okudum. Çünkü Sayın tartışma-
cı, Bakanhğımın kahvehanelerle ilgili dü-
zenlemesini nereden edindiğini bilemedi-
ğim, eksik bilgilerle eleştirmektedir. Hatta
Sayın Kanat eleştirisinde o kadar ileri git-
mektedir ki, "... akşam rüyasını gören ya
da bir kahvehanede çay içip, belli bir sebep-
le kaveciye kızan, sabah uyandığında bu-
nu bir tebliğ haline getiren bir kimsenin fer-
di düşüncesidir" demekten kendisini ala-
mamaktadır. Anlaşıhyor ki, Sayın Kanat
Bakanlığımın bu tür çalışmalan nasıl yapd-
dıgından da habersizdir. Merakım gıder-
mek için hemen belirteyim, Sayın Kanat'-
ın eleştirdiği Tebliğ, "Türkiye Kahveciler,
Kıraathaneciler, Büfeciler, Esnaf ve Sanat-
kârlan Federasyonu" ile yapılan ortak ça-
hşma sonucanda, karşılıklı mutabakat sag-
tendıktan sonra yayımlanınısür. Hatta one-
ri adı geçen federasyondan gdmiştir. Ge-
len öneri Bakanlığımca da uygun görüldü-
ğü için ortak çalışrna eleştirilen tebliğ ile so-
nuçlandınlmıştır.
Sayın Kanat eleştirisinde kendisini haklı
kılmak için bir de örnek vermektedir. "Bir
iş hanının bir köşesine kurulmuş ve o hana
ait işyerlerine birer çay veya bir meşrubat
götüren küçücük kahve ocağı, çayı götür-
meden önce sözü edilen fişi düzenleyecek
ve çay tablası ile birlikte götürecektir..."
Sayın Kanat öncelikle şunu öğrensin ki,
örnek verdiği "küçücük kahve ocağmın"
geliri de "küçücükse" hiç belge düzenleme-
yecektir. Çünkü yılhk hasılatı 20 milyon li-
rayı aşmayan mükelleflerin kazançlan gö-
türü usule göre vergilenmektedir. Şa.vet
"küçücük" diye tanımladığı kahve ocağı-
nın yılhk hasılatı 20 milyon lirayı aşıyorsa
her mükkellef gibi o da belge düzenleyecek-
tir.
Ancak çay ocaklarının düzenleyecekleri
belgeler, Sayın Kanat'ın belirttiği gibi kar-
bonlu, çift örnekli değil. İş kapasiteleri iti-
bariyle gerçek usule geçen bu mükellefleri-
miz sinema bileti gibi, dip koçanlı fış kul-
lanabileceklerdir. Dipkoçanlı fiş kullanma-
nın ise herhalde bir zorluğu yoktur. Kaldı
ki, çay ocaklan belge basımı için yaptığı
rnasrafm tümünü de gider yazabilmektedir.
Öte yandan çay ocaklan satışlarını sadece
maliye için değil, satış yaptıkları müşteri-
leri için de belgelemek durumundadırlar.
Geçmişte bunu marka veya benzeri usullerle
yapıyorlardı. Getirilen düzenleme ile uygu-
lamaya yasal kimlik kazandırılmıştır.
Sayın Kanat yazısında, Bakanhğımı bu
konu dışında da suçlayarak, Bakanhğımın
"deveyi hamuduyla" yutanlarla uğraşma-
dığını söylemektedir. Sayın Kanat belki bil-
meyebilir veya anlamayabilir. Ancak Saym
Cumhuriyet okuyculanna şunu açıkca ifa-
de edeyim ki, Maliye Bakanlığı olarak her
türlü vergi kayıp ve kaçağının üzerine ka-
rarlıhkla gidiyoruz. Bu konudaki kararlı-
hğımızı herkesin çok iyi bilmesini istiyo-
rum. Maliye Bakanlığı, Türkiye'nin en güç-
lü denetim kadrolanna sahiptir. Her düzey-
deki denetimiyle de bu konudaki kararhlı-
ğmı kanıtlamıştır. Eteğerli Cumhuriyet oku-
yuculan için, Bakanhğımın denetim sonuç-
lannı özet olarak sunuyorum.
ADNAN KAHVECt
Maliye ve Gümrıik Bakanı
Yü
1985
1986
1987
1988
1989
1990
InceleneD
Yükümlü
Sayı
66.681
66.550
80.264
51.495
47.225
108.085
Saygılarımla,
1
2
3
4
9
•
tncelenen Matrah
Trilyon
Trilyon
Trilyon
Trilyon
Trilyon
230
157
950
093
287
969
Milyar
Milyar
Milyar
Milyar
Milyar
Milyar
TL.
TL.
TL.
TL.
TL.
TL.
1
1
6
Farkın
Bulunan Fark
Trilyon
Trilyon
Trilyon
294
498
764
953
933
258
Milyar
Milyar
Milyar
Milyar
Milyar
Milyar
TL.
TL.
TL.
TL.
TL.
TL.
Bulunan
lncelenen
Matraha
OTSDI
^o 98
<R)129
% 26
% 31
% 45
% 63
12 SAATTE HAZIR
HEM DE TAKSİTLE
ÛLÇÜ
80x80
150
150x7
KABIN
MODELİ
DUS TEKNESI
KUVET ÛNÛ
KUVET'IN
2 CEPHESI
PEŞINAT
155000-
130.0OO-
166.00a
TAKSIT
4x155000
4x130.000
4x166000
TDPLAM
775000-
650.000-
830.00ft
• FiyatlarımH eloksal renge göre verilmiştır.
• 5 yıl servıs garantısıyte olçu ve montaj
ücrelsızdir
* Istanbul'un her yerine servisimız mevcuttur
* Toplu siparişlerinıze özel indlrim uygulanır.
Stariuş Zırve Yapı Malz San ve CHş Vc. Ltti Ştı
Urvnüdur
MAĞAZA:
Çamltk Cad. No: 32/B
Yayla/Bahçelıevler
Tel: 557 82 93 • 557 36 78
Fax: 556 44 27
FABRİKA:
506 46 48-49
506 97 88
MİMAR, MÜHENDİS ve MÜTEAHHİTLERİN DİKKATİNE
BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ MESLEK YÜKSEKOKULU
BİLGİSÂXAR PROGRAMCILIĞI PROGRAMI
Üniversitemize bağlı Meslek Yüksekokulu Bilgisayar Programcılığı Programı tara-
fından 1 Ekim 1991 tarihinde, aşağıdaki kurslar açılacaktır.
UYGULAMAL1 ANALÎST PROGRAMCI ÇOK KULLANICILI SİSTEMLERDE
KURSU YAZILIM GELİŞTÎRME KURSU
Süresi: 8 ay (250 saat)
Kurs Gruplan:
a) Salı-Perşembe (9.OO-13.OO)
b) Cumartesi-Pazar (9.00-13.00)
Kurs Programı:
Bilgisayara Giriş ve DOS
COBOL
DBASE III +
Işletim Sistemleri
Sistem Analiz
Proje
Kursa katılacaklann en az lise mezunu
olmaları gerekmektedir.
Süresi: 3 ay (100 saat)
Kurs Gruplan:
a) Pazartesi-Çarşamba (9.00-13.00)
b) Cumartesi-Pazar (9.00-13.00)
Kurs Programı:
Unix tşletim Sistemi
FOXBASE ile Yazüım Geliştirme
Proje
Kursa katılacaklardan en az lise mezıınu
olmaları ve DOS ortamında Dbase, Foxbase,
Clipper veri tabanı dillerinden herhangi bir
tanesi ile program yazabilmeleri şartlan
aranmaktadır.
Kursu başanyla bitirenlere "sertifika" verilecektir. Başvunılarm şahsen, kimlik, 2 resim ve
diploma ash veya sureti ile birlikte aşağıdaki adrese yapılması gerekmektedir.
Adres: Boğaziçi Universitesi Meslek Yüksekokulu Bilgisayar Programcıhğı Programı, Hisar
Kampus.
BUgi için: 165 97 72
163 15 00 / 306 veya 307
B a s ı n :
İNGİLİZCE
BILMEMEK
EKSİKLİKTİR
Bu duşunceyı paylaşan
ınsanlara 15 yıldır
hızmet verıyorum
Saat Ucreti: 25.000 TL.
• Koleı oğrencılerı
• Doçentlığe hazırlananlar
• Ve yetışkınler ıçın
(Gene. Ingılızceı
349 34 47
Sahibinden 91 yapımı
5.10 m Sürat teknesi
Ciass 5000, ihtiyaçtan
acilen satılık
Tel. 559 12 61
18.00'den sonra
ABLA ARANIYOR
8 ve 10 yaşlarında
çocuklanma rehber
olabilecekseniz arayınız
347 36 31
İLAN MERSİN- 1. SULH HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
Sayı: 1989/275
Davacı Hatice Bilyesi, vek. Av. Zekeri>-a Kayselçuk tarafından da-
vahlar Yusuf Sınm vs. aleyhine açılmış bulunan Izale'i şuyu davası-
nın yapılan dunışması sonunda: Mersin-Bahçe mahallesinde kain ve
tapunun 72 pafta 345 ada ve 8 parselinde kayıtlı gayrimenkulün ta-
raflar arasında taksimi mümkun olmadığından satılarak ortakhğının
giderilmesine karar verilmiş olup iş bu karar ilan tebligatı yapılama-
yan davalılar, Cevdet Özüşen, Süleyman Özüşen, Yusuf Sırım, Yuk-
sel Gunaydın, Etem Avni Günaydın, Emine Günaydın, Ahmet Sınm,
Yusuf Pesen Münire Erdoğdu, Semiha Dakka, Suleyraan Uruç, Be-
hiye Uruç, Nazlı Karabe>'e Yargıtay yolu açık olmak üzere ilanen tebliğ
olunur.
Basın: 49332
SAKARYA
2. SULH HUKUK MAHKEMESİ
Dosya No: 1987/869 - 1991/144
Davacı Ismet Altınel vekili Av. Cengiz Guven tarafından Mehraet
Meriç vs aleyhlerine açılan ortakhğın giderilmesi davasının yapılan
yargılaması sonunda mahkememizce verilen 20.2.1991 tarih ve
1987/869 esas 1991/144 karar sayılı Uaraı ile davalı Halis Akbaş hak-
kındaki davanın husumet yönünden reddine, dava konusu Sakarya,
Adapazan, Akıncılar Mh. 68 pafta, 175 ada, 73 parselde kayıtlı ta-
şınmazın umum arasında açıkartürma ile satılarak bedeli uzerinden
ortaklığın giderilmesine karar verilmiş olup adresi meçhul Kemal Eki-
ci'ye karar tebliğ edilemediğinden işbu karann ilan tarihinden 1 haf-
ta sonra davalıya tebliği yerine kaim olmak üzere ilan olunur.
Basın: 49279
KARAR ÖZETİ
Dosya No : 1991/334 E, 1991/373 K.
Karar tarihi : 31.7.1991
Mahkemesi : Çanakkale Sulh Ceza Mahkemesi
Cemal ve Arife oğlu, 1967 D.lu Çanakkale Merkez, Akçalı köyü
nüfusuna kayıtlı olup, Çanakkale Cevatpasa mahallesi Velibey Sok.
No: 15'te oturur ve aynı yer No: 15 B adresinde yojurt imalatçıhğı
yapar Nedim Doğan'ın satışa arz ettigi yoğurdun T.S. 1330 ve G.M.T.
52. maddesine uygun olmadığından, hakkında mahkememizce
TCK'nın 398 sa., 3506 sa. Ek 1-2, TCK. 59/2 647 sa 4, 5, TCK
72.402/1-2. maddeleri geregince l.OOO.OOOr lira ağır para cezası, 6 ay
süre ile cürme vasıta kıldığı meslek ve san'atının ve ticaretinin tatili-
ne, 14 gun işyerinin kapatılmasına karar verilmiştir. 3.9.1991
Basın: 35443
İLAN
BURDUR
2. ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN
1991/58
Davacılar Kadriye Zorlu, Mehmet ve Alaaddin Cura, Aysel Uslu-
er ve Fatma Nur Beşevli tarafından açılan gaiplik davasında:
Davacıların kardeşi tsmail Cura'nın 7-8 yıl önce kaybolduğu bil-
dirildiğinden, Burdur - Karasenir Mah. nüfusuna kayıtlı Mustafa Şük-
ni oğlu Yaşar'dan olma 1338 doğumlu gaip İSMA1L CURA'yı bilen
ve tanıyanlann ilan tarihinden itibaren BİR YIL içinde mahkeme-
miz dosyasına bilgi verilmesi İLANEN TEBLİĞ OLUNUR.
Basın: 49287
ANKARA NOTLARI
MUST4FA EKMEKÇİ
Bitmeyen Dava
'Cumhuriyet Dergi'nin bu hafta çıkan sayısında, Nadir Na-
di'nin Hasan Ali Yücel'e yazdığı bir mektup var; Hasan AN
Yücel, Nadir Nadi'ye, 'Davam' kitabını yollamış, o da bir mek-
tupla teşekkür ediyor. Mektubu, Hasan Ali Yücel'in kızı Ca-
nan Eronat verdi; Sami Karaören'le, Lütfü Tınç'a gönderildi.
Nadir Nadi, orada Hasan Ali Yücel'e "Dava'nız yalnız sizin
değil, neslimizin davasıdır. Bu itibaıia size hak vermeyen ka-
rann acaipliğine şaşmamak lazımdır" diyor. Hasan Ali Yü-
çel, 1947 yılında, Kenan Öner aleyhine açtığı davada, Ankara
Üçüncü Asliye Ceza Mahkemesi'nde, başlangıçta davayı ka-
zanamamıştı. Hasan Ali Yücel haMıydı, sonunda Yargrtay aşa-
masında, haklılığı ortaya çıkmıştır. Ancak dava iki yıl dallanıp
budaklanacak, davanın sonunda kazanan Hasan Ali Yücel
olduğu halde, kamuoyunda kazanmış sayılmayacaktır.
O yıllar, İstanbul Milletvekili olan Mareşal Fevzi Çakmak,
Başkanı bulunduğu sırada, bir milli eğitim bakanının, ko-
münistleri koruduğunu öne sürmüştür. O sıralar, Bakanlık-
| tan ayrılmış bulunan Hasan Ali Yücel, Mareşal Çakmak'a,
iki kez mektup yazarak "Bu komünistleri koruyan Milli Eği-
tim Bakanı'nm kim olduğunu" sormuştur. Mareşal Fevzi Çak-
mak, yanıt vermezken Demokrat Parti'nin İstanbul İl Başka-
nı olan Savunman Kenan Öner, Yeni Sabah gazetesinde
bir acıklama yaparak "Komünistleri koruyan Milli Eğitim Ba-
kanı'nın Hasan Ali Yücel olduğunu" ileri sürmüştür. Hasan
Ali Yücel, bunun üzerine Kenan Öner ile Yeni Sabah gaze-
tesi aleyhine davalar açmış, dava yılan öyküsüne dönmüş-
tür. Hasan Ali Yücel'in savunmanı Bülent Nuri Esen'di. Kenan
Öner'in tanık olarak dinlettiği, ırkçılıktan yargılanmış kimi ki-
şiler, Hasan Ali Yücel'i suçlayan -çoğu dedikodulara- daya-
nan Ifadelerinde, mahkemeyı bir çeşit politika alanına
çevirmek istemişler, bunda da başarı sağlamışlardır. Hasan
Ali Yücel, duruşmalarda yapayalnız bırakılmıştır. O zaman du-
ruşmalan izleyen Ali Dündar, şöyle dedi:
—Hasan Ali Yücel, duruşmalara gelirken koruması yok-
tu. Duruşmalar, Anafartalar'daki Adliye Sarayı'nda olurdu. Sa-
lon tıklım tıklım dolardı. O zamanki ırkçılardan, DTCF
öğrencisi Osman Yüksel Serdengeçti, bir sürü avenesini top-
lar gelir, Hasan Ali Yücel'i, protesto ettirirdi. Hasan Ali Yü-
cel'in, emniyette görevli olan Karadenizli bir hemşerisi
Komiser Ferit Hacaloğlu, pir aşkına duruşmalara gelir, Ha-
san Ali'yi, beklenmedik saldırılardan korumak isterdi...
Hasan Ali Yücel'in açtığı davada, onu suçlayarak ifade ve-
ren tanıklardan kimilerini burada açıklarsam, davanın neden
yılan öyküsüne döndüğü hemen anlaşılır. Tanıklardan kimi-
leri şöyle:
Nihal Atsız, Orhan Şaik Gökyay, Mehmet Külahlı, Necdet
Sancar (Nihal Atsız'ın kardeşi), Ahmet Ellez (ırkçılık-Turancılık
davasından yargılanan Atsız'ı 'şef balleyen kişi), Necdet Öz-
gelen (ırkçılık-Turancılık davasına karışmış), Alpaslan Tür-
keş (ırkçılık-Turancılık davası sanıklarından), Nurullah Barıman
(o da öyle), Ali Mustafa Soylu, Hüseyin Namık Orkun, Os-
man Yüksel, Zeki Sofuoğlu, Hikmet Tanyu, Selahattin Ertürk,
Haluk Karamağralı, Sait Bilgiç, Ziya İlhan, Emin Soysal, Ze-
ki Mesut Alsan, İbrahim Sururi Ermete... (Çoğunun ne oldu-
O zamanki basının gerici kanadı, bu dava dolayısıyla Ha-
san Ali Yücel'e yüklenir, Hasan Ali Yücel'i, savunmak üzere
ifade veren birkaç kişi vardır: Nabi Dinçer, Nurulah Ataç, Ferit
Alnar. Hasan A'i Yücel, yalnız bırakıldığını da görmüş, sine-
ye çekmiştir:
—Benim için iki deli tanıklık etti! der.
Çünkü o havada, Hasan Ali Yücel'i savunmak deliliktir!
Hasan Ali Yücel'in 'koruduğu' ileri sürülenler, neden mah-
kemeye gıdip tanıklık ederek "Hayır; Hasan Ali Yücel bizi ko-
rumadı!" dememişlerdir; buna bugün de şaşmaktayım! Bir
Sabahattin Ali, o zaman çıkardığı 'Marko Paşa' gülmece ga-
zetesinin 11. sayısmda, "Kenan Döner*in marifetleri" başlı-
ğiyla yayımladığı yazıda, özetle şöyle demiş:
"Şimdi adı kızıla çıkarılan Insan Haklarını Koruma Cemi-
yeti'nin yarı yolda dönen kurucularından Kenan Döner, bu
sefer de Turancıların oyuncağı olmuş, 'Yeni Sabah'da, aklın-
ca mareşali korumak için, bir yazı neşretti. Kafası çok daha
berrak ve şuurlu işleyen mareşalin, böyle çürük avukatlıkla-
ra ihtiyacı olduğunan şüpheliyiz. Fakat artık selametle dü-
şünemediği anlaşılan Kenan Döner, hiç olmazsa tamamiyle
cahili olduğu hususlarda susmalı. Yoksa Marko Paşa'nın sa-
hibinden bahsettiğı satırlarda olduğu gibi üç satırda altı de-
fa saçmalamak gibi gülünç hallere düşer..."
Yakın dostları Hasan Ali Yücel'in bu davayı açmasından
yana değillerdir. Köy Enstitüleri'nin kurucusu İsmail Hakkı
Tonguç, davayı açmasının yararlı değil, zararlı olacağı kanı-
sındadır. İsmail Hakkı Tonguç'un oğlu Engin Tonguç, 'Umut
Yolu' adlı yapıtının 107. sayfasında olayı şöyle anlatıyor:
"Babam, Yücel'in Kenan Oner'le olan tartışmasını mah-
kemeye götürmesine de karşıydı. Milli Eğitim Bakanlığı'nda
yapmış oldukları on yılhk çalışmaların eleştirilerinın tek hâ-
kimli bir mahkemede yargı konusu yapılmasını doğru bulmu-
yordu..."
1946'dan sonra, zamanın Cumhurbaşkanı İsmet Paşa da,
Hasan Ali Yücel'i bırakmıştı. Yücel gibi Tonguç da görevin-
den uzaklaştınlmış, Yücel'in yerine Reşat Şemsettin Sirer gel-
mişti. Engin Tonguç, 'Umut Yolu'nun 79. sayfasında, Yücel'in,
İsmet Paşa'yla ilgili düşüncelerine yer verir. Yücel, ölümün-
den bir iki ay önce:
—Onu hiçbir zaman affetmedim, etmem de! der.
Tonguç ise 1946'dan sonra. aile arasmda İsmet Paşa'nın
adını bir kez anmış, şöyle demiştir:
—Onun için politika herşeydir, politikasız yaşayamaz. Po-
litikada kalabilmek için de her gerekeni yapar. (Engin Ton-
guç, Umut Yolu, sayia 106)
Hasan Ali Yücel'in, davayı açmasından yana olmayan yal-
nız Tonguç değildir. istanbul'dan geçerken Nahit Hanım'a uğ-
ramıştım. Ona sordum. Şöyle dedi:
—Hasan Ali Yücel'in o davayı açmasına çok kimse razı re-
ğildi. Eşim Halil Vedat Fıratlı'ya, Bülent Nuri Esen başvur-
du, onun da dava açması için; eşim Halil Vedat reddetti, "Ben
dava açmam!" dedi.
Nadir Nadi'nin de 3.12.1947 günlü mektubunda Hasan Ali
Yücel'e şöyle yazdığını görüyoruz:
"...Bundan birkaç ay önce doktor Muzaffer'in (Muzaffer Şe-
rif Başoğlu) evinde "Neden mahkemeye başvurdunuz?" de-
diğim zaman bana verdiğiniz cevabın manasını bugün
kitabınızı okuduktan sonra, iyice anlamış bulunuyorum. Evet,
bir büyük 'davam'ız vardır ve biz bunu hâkimin önünde ka-
zanmaktan ziyade, cemiyetimizin bağnnda çözmek zorun-
dayız..."
Köy Enstitüleri, 'aydınlanma' davası bugün de sürmekte-
dir. Bugün de kimi politikacılar. ucuz kahramanlık, halkı uyut-
ma politikasının izleyicileridirler. "Köy Enstitülerini yeniden
açacağız!" diyen politikacı babayiğit sayılır!
Perşembe akşamüstü Köy Enstitülülerden Mahmut Makal,
Bekir Semerci, Ali Dündar, Fethi Esendal Hasanoğlan Köy
Enstitüsü'ne gittiler. Ben gidemedim. İlginç şeyler görmüş-
ler. Makal şöyle dedi özetle:
—Gezimiz çok iyi gecti; ağaç işleri, demir işleri atölyesi
var; beş yıl, altı yıl orada okuyan çocuklar, bu atölyeleri gör-
meden mezun oluyorlar. Eskiden öğrencilerin de eğitim gör-
düğü atölyeler bunlar. Şimdi ışlevi değişmiş, sipariş alıyorlar
dışarıdan; birtakım maaşlı ustalar, tahta, demir işleri yapıyor-
lar. Yani hemen 'Ha' desen, Köy Enstitüsü hazır! Karar veril-
se, Köy Enstitüleri hazır. Binaları, işlikleri yıkamamışlar. Ruhu
değıştırmek yetti onlara, zaten üst tarafına gerek yok. Konu,
bugün de güncel. Çalışanları yermek, çalışmayanları övmek,
bizde felsefe haline geldi. Çalışanın değeri bilinmiyor. Çalı-
şana hep yükleniyoruz. Çünkü biz, kafalan geriye doğru uyar-
lanmış. oy deposuna düşürülen toplumuz. En akıllımız,
değirmene yoğurt öğütmeye giden deli durumuna düşürü-
lüyor! Mahmut Dikerdemin birtümcesi var, "HariciyeÇarkı"
kitabında; "Hasan Ali ile tanıştım, dedim ki; 'Burada da Köy
Enstitülerini yıkıyorlar, ama Fransız basını Köy Enstitülerini
göklere çıkarıyor' Hasan Ali, 'Gel de bizimkilere anlat, kelle-
mi istiyorlar!' karşılığını verdi..."